• Sonuç bulunamadı

I. BÖLÜM

2.4. Ġlgili AraĢtırmalar

2.4.1. Ġlgili AraĢtırmaların Değerlendirilmesi

Sonuç olarak ilgili araĢtırmalarda elde edilen bulgu ve sonuçlar, bu araĢtırmanın Ģekillenmesi ve bu araĢtırmalar içerisindeki yerini alması açısından önem taĢımaktadır. Proje çalıĢmalarının kullanımının ülkemizde ve genelde bilim adına geliĢtirilmesi çabaları yönünden bu araĢtırmanın önemli bir yere sahip olması beklenmiĢtir.

Yapılan araĢtırmaların yıllara göre dağılımı tablo 5’te verilmiĢtir. Tablo 5: İlgili Araştırmaların Yıllara Göre Dağılımı Yayın Yılı AraĢtırma Sayısı Yayın Yılı AraĢtırma Sayısı

1997 1 2004 6 1998 1 2005 1 2000 2 2006 4 2001 1 2007 6 2002 3 2008 5 2003 2 2009 4

Tablo 5 incelendiğinde, konu ile ilgili yapılan araĢtırmaların son dönemlere geldikçe giderek arttığı, bu araĢtırmada incelenen araĢtırmalar kapsamında en fazla araĢtırma sayısının 2004 ve 2007 yıllarında gerçekleĢtirildiği görülmektedir. Buradan hareketle, bu konuda yapılan çalıĢma sayısının artması bu konunun da öneminin artmakta olduğunu göstermektedir.

III. BÖLÜM

YÖNTEM

Bu bölüm araĢtırmanın modeli ve deseni, çalıĢma grubunun özellikleri, kullanılan veri toplama araçları ve araçların geliĢtirilme süreçleri, uygulama aĢamaları, verilerin toplanması ve verilerin analizi alt baĢlıklarından oluĢmaktadır.

3.1. AraĢtırmanın Modeli

Bu araĢtırmada hem nicel hem de nitel araĢtırma yöntemlerinin bir arada kullanılmasına imkân sağlayan karıĢık araĢtırma modeli (mixed method) uygulanmıĢtır.

KarıĢık desen, farklı paradigmalara ait araĢtırma yöntemlerini bir araya getirme çabasıdır (Spratt, Walker ve Robinson, 2004: 7). Bunlar nicel ve nitel paradigmalardır. Bazen nicel araĢtırmalarda, istatistiksel sonuçlara dayanarak bir yöntemin etkililiğini değerlendirmek zor olabilir. Nicel olarak oluĢturulmuĢ bir iskelete nitel bir vücut verilmesi, bazen sorunların çözümünde faydalı olabilmektedir. Karma yöntem, geleneksel ve tekçil bir bakıĢ açısı ile araĢtırma yapılmasına karĢı, yaratıcı alternatifler ortaya koyma yolu olarak görülmektedir (Sydenstricker, 1997).

Cresswell (1994: 177-178)’e göre, karıĢık yöntem üç Ģekilde gerçekleĢtirilir. Birincisi araĢtırmanın nicel ve nitel kısmının birbirinden kesin çizgilerle ayrıldığı iki aĢamalı (two-phase) desendir. Ġkincisi nicel ve nitel yöntemlerden birinin ağırlıklı olarak araĢtırma içerisinde kullanıldığı baskın-az baskın (dominant-less dominant) desendir. Sonuncusu da araĢtırmacının nicel ve nitel yöntemlerin farklı yönlerini araĢtırmanın tüm aĢamasında veya birçok aĢamasında birleĢtirerek kullandığı karıĢık yöntem (mixed- methodology) desenidir. Bu araĢtırmada ise araĢtırmanın alt amaçlarına uygun olması açısından iki aĢamalı desen kullanılmıĢtır.

AraĢtırmada kullanılan nitel ve nicel yöntemler arasındaki iliĢki Ģekil 2’de gösterilmiĢtir (Sidman-Taveau, 2005: 28).

ġekil 2: Araştırmada Kullanılan Nicel ve Nitel Yöntemlerin İlişkisi

3.1.1. Nicel Bölüm

Bu araĢtırmanın nicel bölümünde gerçek deneme modellerinden öntest-sontest kontrol gruplu model kullanılmıĢtır. Öntest - sontest kontrol gruplu modelde, yansız atama ile oluĢturulmuĢ deney ve kontrol olmak üzere iki grup bulunur. Deney ve kontrol gruplarında deney öncesi ve deney sonrası ölçmeler yapılır (Karasar, 2006).

Karasar (2006: 88), deneme modelinin, bağımsız değiĢkenlerin bağımlı değiĢkeni etkilemesi sürecinin, kontrollü koĢullarda sistemli değiĢiklikler yapılarak uygulama sonuçlarının izlenmesiyle gerçekleĢtiğini belirtmektedir. Dolayısıyla, deneme araĢtırmalarında bağımsız değiĢkendeki sistemli değiĢmelerin bağımlı değiĢkeni nasıl etkilediği araĢtırılmaktadır.

Kaptan (1993: 74), deneysel yöntem ile dıĢ çevre değiĢtirilerek veya önceden tespit edilmiĢ denekler toplanarak, çeĢitli araĢtırma veya deney durumları oluĢturulduğunu belirtmektedir. Deneysel araĢtırmada çoğunlukla araĢtırmacı tarafından oluĢturulmuĢ yapay bir araĢtırma ortamı kullanılmaktadır. AraĢtırmacı, yaratılan bu ortam içinde, araĢtırma süreciyle bağlantılı olan değiĢken ve etkenleri düzenlemek, değiĢtirmek, ortadan kaldırmak suretiyle süreci istediği duruma getirmekte, süreci kontrol etmektedir (Kaptan, 1993: 87).

Öntest - sontest kontrol gruplu deneme modelinin; deneysel iĢlemin bağımlı değiĢken üzerindeki etkisinin test edilmesinde araĢtırmayı istatistiksel olarak güçlendiren, elde edilen bulguların neden-sonuç iliĢkisi içerisinde değerlendirilebilmesine olanak sağlayan ve sosyal bilimlerde sıklıkla baĢvurulan güçlü bir desen olduğu belirtilmiĢtir (Büyüköztürk, 2001: 27).

Nicel Yöntemler

Nitel Yöntemler

Bu gibi sebeplerden dolayı araĢtırmanın modeli deneme modeli olarak belirlenmiĢ ve simgesel görünümü de (Karasar, 2006) tarafından olduğu gibi tablo 6’da ifade edilmiĢtir.

Tablo 6: Araştırmanın Simgesel Görünümü

Grup Yansızlık Öntest Yöntem Sontest

G 1 R 1 O 1.1. X 1 O 1.2

G 2 R 2 O 2.1. X 2 O 2.2

Tablo 6’da ifade edilen simgelerin anlamları sırasıyla aĢağıda açıklanmıĢtır. G 1: Deney grubu (PDÖY’nin gerçekleĢtirildiği sınıf)

G 2: Kontrol grubu (Müfredatın gerektirdiği Ģekilde ders iĢlenen sınıf) R 1: Deney grubunun yansız bir biçimde oluĢturulma süreci

R 2: Kontrol grubunun yansız bir biçimde oluĢturulma süreci O 1.1.: Deney grubuna uygulanan öntest

O 2.1.: Kontrol grubuna uygulanan öntest

X 1: Deney grubuna uygulanan yöntem (Bağımsız değiĢken: PDÖY)

X 2: Kontrol grubuna uygulanan yöntem (Bağımsız değiĢken: Müfredat YaklaĢımı) O 1.2.: Deney grubuna uygulanan sontest

O 2.2.: Kontrol grubuna uygulanan sontest

Bu araĢtırmada, PDÖY’nin Sosyal Bilgiler dersinde öğrencilerin akademik baĢarı ve derse yönelik tutumlarına etkisi ile birlikte deney grubu öğrencilerinin proje çalıĢmalarına yönelik görüĢleri incelenmiĢtir.

AraĢtırma deseni araĢtırmanın sorularını cevaplamak ya da hipotezlerini test etmek amacıyla araĢtırmacı tarafından kasıtlı geliĢtirilen bir plandır (Büyüköztürk, 2001: 1).

Bu araĢtırmada öntest - sontest kontrol gruplu desen kullanılmıĢtır. Bu desen, katılımcıların, deneysel iĢlem öncesi ve sonrası bağımlı değiĢkenleri ölçtüğünden iliĢkili bir desen olarak ifade edilebilir. Bununla birlikte farklı katılımcıların yer aldığı deney ve

kontrol gruplarının veri toplama araçlarından aldıkları ölçümlerinin karĢılaĢtırılması sebebiyle de iliĢkisiz bir desendir (Büyüköztürk, 2001).

AraĢtırma sürecinde, öğrencilerin yaptıkları çalıĢmayı değerlendirmek için öğrencilerin kullandığı, “Akran Değerlendirme”, “Öz Değerlendirme” ve “Grup Değerlendirme” formları ile öğretmenin kullanıldığı “Proje Değerlendirme” ve “Grup Değerlendirme” ve “Bireysel Değerlendirme” formları da analiz edilerek değerlendirilmiĢtir. Ayrıca deneysel iĢlem sonrasında sistematik olarak seçilen bazı öğrenciler ile görüĢmeler gerçekleĢtirilmiĢtir. Bu aĢamada nitel analiz yöntemlerinden ise içerik analizi yöntemleri kullanılmıĢtır. Sonuç olarak araĢtırma süreci, nicel ve nitel verilerin birlikte ele alındığı bir yapı göstermektedir.

3.1.2. Nitel Bölüm

Bu araĢtırmanın alt amaçlarından birisi de PDÖY’ye iliĢkin öğrenci görüĢlerinin değerlendirilmesidir. Deney grubu öğrencilerinin proje çalıĢmalarıyla ilgili görüĢlerini incelemek ve ortaya koymak amacıyla deneysel desenin yanı sıra nitel araĢtırma yönteminden de faydalanılmıĢtır.

Nitel çalıĢmaların nicel çalıĢmalara göre bazı farklılıkları bulunmaktadır. Nitel araĢtırmalarda genelleme yapmak temel bir amaç olarak görülmemektedir. Buna karĢın, belirli bir durumun veya olayın ayrıntılı bir Ģekilde çalıĢılması ve ilk aĢamada görülemeyen bağlantı ve iliĢkilerin sınırlı bir Ģekilde de olsa anlaĢılması ön plana çıkmaktadır. Yıldırım ve ġimĢek (2003: 37-38)’e göre nitel araĢtırmalarda amaç belirli bir içeriğin (bir kültür, bir okul, bir sınıf, bir sosyal katman, insanlar grubu, vb.) derinlemesine ve ayrıntılı bir Ģekilde incelenmesi olarak ifade edilmiĢtir.

Nitel araĢtırma yöntemini tanıtan araĢtırmalar incelendiğinde araĢtırmacıların çok farklı Ģekillerde bu yöntemi algıladıkları ve nitel araĢtırmayı belirli bir Ģekle sokarak sınırlandırmaktan kaçındıkları görülmektedir. KuĢ (2003), nitel araĢtırmalarda derine gidilerek, yüzeyin altındakini çıkarmanın önemli olduğunu belirtmiĢtir. Buradan hareketle sosyal bilimlerde herhangi bir konuda derinlemesine inceleme ve araĢtırma yapabilmek için çeĢitli yöntemler kullanıldığı ifade edilebilir. Yıldırım ve ġimĢek (2003: 35)’e göre “her ne kadar tüm bu yönelimleri, yöntemleri, süreçleri ve özellikleri kapsayan bir tanım yapmak

güç ise de, nitel araĢtırmayı, gözlem, görüĢme ve doküman analizi gibi nitel veri toplama yöntemlerinin kullanıldığı, algıların ve olayların doğal ortamda gerçekçi ve bütüncül bir biçimde ortaya konmasına yönelik nitel bir sürecin izlendiği araĢtırma olarak tanımlamak mümkündür”. Bu gibi nitel araĢtırma yöntemlerinin, araĢtırma sürecinde kullanımında sistematik ve kurallara uygun bir biçimde kullanılması gerekliliği vurgulanmaktadır (KuĢ, 2003).

Yıldırım ve ġimĢek (2003: 105)’e göre nitel yöntemlerden en sık kullanılanı görüĢmedir. GörüĢme, bireylerin bakıĢ açılarını, deneyimlerini, duygularını ve algılarını ortaya koyma sürecinde kullanılan oldukça güçlü bir yöntemdir. GörüĢme yapmanın temel amacı, görüĢülen kiĢinin görüĢlerini ve bakıĢ açısını derinlemesine bir Ģekilde inceleme altına almaktır. Bu yöntemin, uygulamada diğerlerine göre kolay bir veri toplama yöntemi olduğu ve sadece sohbet, konuĢma, dinleme, kayıt etme gibi herkes tarafından kolayca kullanılabilecek temel becerileri gerektirdiği düĢünülebilir. Fakat Yıldırım ve ġimĢek (2003: 105), görüĢme yönteminin “beceri, duyarlılık, yoğunlaĢma, bireylerarası anlayıĢ, öngörü, zihinsel uyanıklık ve disiplin gibi pek çok boyutu kapsaması açısından hem sanat hem de bilim” olduğunu ifade etmiĢlerdir.

GörüĢme yönteminin ön plana çıkan bazı üstün yanları olarak, yazı ile yanlıĢ anlamların daha fazla olması, ek açıklamalarda bulunma olasılığının sınırlı olması, doldurulan anket ve formlarla verilen bilgilerin, belgelenmiĢ bir sorumluluğunun yüklenilmek istenmemesi ve görüĢmenin, çoğunlukla daha rahat ve az zaman alması Ģeklinde sıralanabilir. GörüĢmede elde edilen verilerin, yüzeysel anlamları ile birlikte gerçek ve derinlemesine veriler de elde edilebilir. Yapmacık cevapların araĢtırma kapsamı dıĢına alınabilmesi ve gerçeklerin daha net bir Ģekilde ortaya çıkarabilmesi ihtimali de yüksek görülmektedir (Karasar, 2006).

GörüĢmenin bu gibi özellikleri göz önünde bulundurularak, bu çalıĢmada katılımcıların uygulanan PDÖY’ye iliĢkin görüĢleri tespit edilmeye çalıĢılmıĢtır.

3.1.3. AraĢtırmanın DeğiĢkenleri

Deneysel araĢtırma modelinde; bağımlı değiĢken, bağımsız değiĢken, kontrol değiĢkenlerinden oluĢan bir düzen bulunmaktadır.

Bağımlı değiĢken, neden-sonuç iliĢkisinde yer alan “sonuç” olarak ifade edilebilir (Hovardaoğlu, 2000: 3). Bağımsız değiĢken ise neden-sonuç iliĢkisindeki “neden” durumundadır (Karasar, 2006: 91). Deneysel deneklerin seçkisiz atamalarının yapılabildiği bir çevresel değiĢken, bağımsız değiĢken; bağımsız değiĢkenin etkisinin gözlemlendiği değiĢken ise bağımlı değiĢken olarak tanımlanmıĢtır (Büyüköztürk, 2001). Deneme süreci, bağımsız değiĢkenlerin bağımlı değiĢkeni etkilemesi, kontrollü koĢullarda sistemli değiĢimlerin yapılması ve sonuçların izlenmesiyle gerçekleĢtirilir (Karasar, 2006: 88).

Bu araĢtırmada uygulanan deneme modelinde, bağımsız değiĢken olan PDÖY’nin deney grubu üzerinde etkisi incelenmiĢtir. Kontrol grubu üzerinde, ölçülen özellikleri olumlu veya olumsuz etkileyecek bir değiĢken kullanılmamıĢtır. Kontrol grubunda bağımsız değiĢken olarak “Sosyal Bilgiler öğretmeninin uyguladığı öğretim yöntemi” kullanılmıĢtır. Her iki grupta bu bağımsız değiĢkenlerin “Sosyal Bilgiler dersine karĢı tutum, akademik baĢarı” gibi bağımlı değiĢkenlere olan etkileri ele alınmıĢ ve bu değiĢkenlerden elde edilen öntest ve sontest puanları arasında karĢılaĢtırmalar yapılmıĢtır.

AraĢtırmanın bağımsız değiĢkenleri, öğrencilere uygulanan “Sosyal Bilgiler öğretiminde PDÖY’nin kullanımı” Ģeklinde tespit edilmiĢtir.

AraĢtırmanın bağımlı değiĢkenleri, öğrencilere uygulanan “Deney Grubu Öğrencilerine Akademik BaĢarı Testi”, “Sosyal Bilgiler Dersine Yönelik Tutum Ölçeği”nden aldıkları sontest puanları ve görüĢmelerde elde edilen “Öğrenci ve Veli GörüĢleri” Ģeklinde tespit edilmiĢtir.

3.2. ÇalıĢma Grubu

AraĢtırmada, nicel ve nitel süreçlerin gerçekleĢtirildiği iki ayrı çalıĢma grubu yer almaktadır. ÇalıĢma gruplarının özellikleri ayrı baĢlıklar halinde aĢağıda sunulmuĢtur.