• Sonuç bulunamadı

Çalɪşmanɪn Kuramsal Çerçevesi: Orta Yol İnşacılık

2. TEZİN KURAMSAL VE YÖNTEMSEL ÇERÇEVESİ 1 Tezin Kuramsal Çerçeves

2.1.4. Çalɪşmanɪn Kuramsal Çerçevesi: Orta Yol İnşacılık

Wendt, kendi orta yol inşacɪ yaklaşɪmɪnɪ ortaya koyarken ontolojik olarak bir taraftan düşüncelerin önemine vurgu yaparken diğer taraftan da radikal İnşacɪlar gibi sadece düşünce merkezli bir yaklaşɪmɪ benimsemediğini belirtmiştir. Aynɪ zamanda Wendt, yeni gerçekçiler gibi güç ve çɪkar odaklɪ ve düşüncelerin önemini tamamen

77 Andreas Behnke, “Grand Theory in the age of its impossibility: Contemplations on Alexander

Wendt”, kaynak: Stefano Guzzini-Anna Leander (edit.), Constructivism and International Relations:

Alexander Wendt and his critics, Published by Routledge, London and New York 2006, s. 49-51. 78 Jorge Rivas, Realism, „For Real this Time: Scientific Realism is not a Compromise between

Pisitivism and Interpretivism“, kaynak: Jonathan Joseph-Colin Wight (edit.): Scientific Realism and

İnternational Relations, Palgrave Macmillan, London-New York 2010, s. 203-204. 79Jorge Rivas, a.g.m., s. 209-210.

geri planda bɪrakan bir yaklaşɪma da karşɪ çɪkarak, düşünce ve kültürel unsurlarɪn güç ve çɪkar algɪsɪnɪn içeriğini ve anlamɪnɪ kurguladɪğɪnɪ dile getirerek uluslararasɪ hayatɪ, güç ve çɪkardan çok bu materyal faktörleri kurgulayan düşünsel unsurlarɪn etkilediğini ifade etmiştir.80 Buradan da anlaşɪlacağɪ gibi Wendt, düşüncelerin

önemine vurgu yaparak kültürel faktörleri güç ve çɪkar gibi materyal faktörlerden daha önemli görürken materyal faktörlerin uluslararasɪ politikadaki önemini yadsɪmamɪştɪr.

Orta yol inşacɪlardan Thomas Risse, rasyonalistlerle inşacɪlar arasɪndaki tartɪşmalarɪn özde Uİ kuramɪ ortaya koymaktan ziyade metakuramsal çerçevede geliştiğini belirterek tartɪşmalarɪn epistemolojik, metodolojik ve özellikle ontolojik boyutta geliştiğini ifade etmiştir. Ontolojik bağlamda “aktör-yapɪ” ilişkisinin ve normlarɪn, kurallarɪn kurucu ve düzenleyici etkisinin önemli bir tartɪşma konusu olduğunu belirten Risse, orta yol inşacɪlɪğɪn ortaya koyduğu kuramsal yaklaşɪmɪn aktör ağɪrlɪklɪ olmasının, aktörlerin hareketlerini araştɪrmaya önem vermesinin ve bunu kuramsal açɪdan sosyal çerçevede ortaya koymaya elverişli bir yaklaşɪm olmasɪnɪn önemine vurgu yapmɪştɪr.81 Risse, aynɪ zamanda orta yol inşacɪlɪğɪn

kuramsal yaklaşɪmɪnɪn rasyonalist yaklaşɪm ile radikal inşacɪlar arasɪnda, genel bir bakɪşla pozitivistler ile post-pozitivistler arasɪnda, köprü görevi görme özelliğini dile getirmiş ve orta yol inşacɪlɪğɪn, uluslararasɪ politikaya ve deneysel/ampirik araştɪrmalara kuramsal boyutta katkɪ yaptɪğɪ ölçüde önem kazanacağɪnɪ belirtmiştir.82

pozitivist kuramcɪlarla post-pozitivist kuramcɪlar arasɪndaki tartɪşmalar etrafɪnda İnşacɪ Kuram’ɪn her iki akɪm arasɪnda “orta yol” niteliğinde bir yaklaşɪm olduğunu savunan Emanuel Adler, inşacɪ kuram’ɪ, maddi dünyayɪ şekillendiren insanɪn davranɪşɪ ve insanlarɪn karşɪlɪklɪ etkileşimi (intersubjektif) olduğunu ileri süren ve bu maddi dünyanɪn normatif ve yorumsamacɪ bilgi etrafɪnda oluştuğunu kabul eden bir kuramsal yaklaşɪm olarak görmüştür. Adler, inşacɪ kuram’ɪn Uİ

80 Alexander Wendt, Social Theory of International Politics…, 2006, s. 370-371.

81 Thomas Risse, „Konstruktivismus, Rationalismus und Theorien Internationaler Beziehungen –

warum empirisch nichts so heiß gegessen wird, wie es theoretisch gekocht wurde“, kaynak: Gunther Hellmann-Klaus-Dieter Wolf-Michael Zürn (edit.), Die neuen Internationalen Beziehungen, Nomos Verlagsgesellschaft, Baden-Baden 2003, s. 122-123.

82 Thomas Risse, „Konstruktivismus, Rationalismus und Theorien Internationaler

incelemelerinde birimlerin karşɪlɪklɪ etkileşimle elde ettiği bilginin ontolojik gerçekliğine ve bu gerçekliğin epistemolojik ve yöntemsel boyutlarɪna vurgu yaparak inşacɪlarɪn maddi dünyanɪn varlɪğɪna inanmakla birlikte Uİ’de sosyal gerçekliğin önceliğini esas aldɪklarɪnɪ belirtmiştir.83

Adler’in tasarladɪğɪ “orta yol” İnşacɪ yaklaşɪm, materyal dünyanɪn öznel/birim dünyasɪnɪn ve özneler/birimler arasɪ etkileşiminin, gerçekliğin sosyal yapıda inşa edilmesinde birbirleri ile nasɪl etkileşim içinde olduklarɪnɪ ortaya koymak istemiştir. Buna bağlɪ olarak yapɪlarɪn, birimlerin kimliklerinin ve çɪkarlarɪnɪn inşasɪndaki rolünü ve birimlerin yapɪlarɪn inşasɪndaki rolünü ortaya koymak istemiştir. Açɪklamacɪ ve anlamacɪ bilimsel yaklaşɪmlarɪ birlikte kullanarak Uİ alanɪnda sosyoloji eksenli bilimsel yaklaşɪmɪ benimseyen orta yol inşacɪlɪk, bu iki bilimsel yaklaşɪmɪn birlikte kullanɪlmasɪ çerçevesinde, dünyanɪn daha derinden anlaşɪlabilmesini, geniş çapta sorulara cevap vermesini, yanlɪşlanabilir hipotezleri formüle edebilmesini ve bu hipotezlere kanɪtlar ortaya koyabilmesini hedeflemiştir. Bu bağlamda hem istatistik ve nicel yöntemleri kullanmayɪ hem de farklɪ yorumsamcɪ yöntemleri kullanmayɪ benimsemiştir.84 Burada Wendt ile diğer orta yol inşacɪlar arasɪnda farklɪ yaklaşɪmlarɪn olduğunu belirtmek gerekir. Wendt, ontolojik boyutta Adler, Onuf ve Kratochwil gibi inşacɪlarla benzer kuramsal yaklaşɪm benimserken, epistemolojik boyutta onlardan farklɪ düşünerek, bilginin intersubjektif inşasɪndan ziyade sebep-sonuç ilişkisini öne çɪkartmɪş yani pozitivist epistemolojiyi benimsemiştir.

Pozitivist yaklaşɪm ile İnşacɪ yaklaşɪm arasɪnda yöntemsel boyutta köprü kurmayɪ benimseyen Amir Lupovici ise materyal ve düşünsel yaklaşɪmlarɪn birbirlerini tamamlayɪcɪ özelliklerini ele alarak her iki yaklaşɪmɪn da yöntemsel düzeyde birbirini tamamlayan karakterleri olduğunu ileri sürmüştür. Pozitivist yöntemlerin, kurucu/inşacɪ faktörleri tek başɪna açɪklayamayacağɪ gibi söylemsel- inşacɪ yöntemlerin de sebep-sonuç ilişkisini yeteri kadar açɪklayamayacağɪnɪ ileri sürmüştür. Lupovici, “süreç analizi”, ve “söylem analizi” gibi iki farklɪ yöntem

83 Emanuel Adler, „Seizing the Middle Ground: Constructivism in World Politics”, kaynak: European Journal of International Relations, Nr. 3, Vol. 3, 1997, s. 322-323.

arasɪnda bağ kurarak farklɪ yöntemlerin araştɪrmalarda kullanɪlmasɪnɪn faydalɪ olduğunu ve sinerji etkisi yaptɪğɪnɪ ileri sürmüştür. Bu sinerji etkisinin sadece nicel ve nitel yöntemler arasɪnda değil, farklɪ nitel yöntemler, yorumsamacɪ ve pozitivist yöntemler kullanarak da olabileceğini ifade etmiştir. Süreç analizinin sadece bağɪmlɪ ve bağɪmsɪz değişkenler arasɪndaki ilişkiyi ve hipotezlerin test edilmesini değil, düşünsel faktörleri ve sosyal fenomenleri ve bu fenomenlerin aktörlerin davranɪşlarɪna etkilerini araştɪrmada faydalɪ olduğunu ileri süren Lupovici, pozitivist yöntemlerin tek başɪna araştɪrmalarda kullanɪlmasɪnɪn istenilen ölçüde etkili olamadɪğɪnɪ ve söylem analizi gibi yorumsamacɪ yöntemlere ihtiyaç duyulacağɪnɪ ifade etmiştir.85 Lupovici ve Adler gibi orta yol inşacɪlarɪn ortaya koyduğu çoğulcu

yaklaşɪm hem yöntemsel hem de kuramsal olarak bu çalɪşmanɪn çözümlenmesinde benimsenmiş ve çalɪşmanɪn incelenmesinin, pozitivist ve post-pozitivist boyutta olmak üzere iki farklɪ ana yöntem kullanılarak ve iki farklɪ kuram etrafɪnda gerçekleştirilmesi hedeflenmiştir.

Orta yol inşacɪlɪğɪn ortaya koyduğu kuramsal yaklaşɪm çerçevesinde inşacɪ kuram, uluslararasɪ politikada devamlɪlɪk ve değişim süreçlerini açɪklamayɪ temel bir hedef olarak benimsemiştir.86 Yapɪsal devamlɪlɪğɪn ve değişim sürecinin birimlere

(aktörlere) dayandɪğɪnɪ öne süren inşacɪ kuram, birimlerin de yapɪ içinde tarihsel, mekânsal ve sosyal bağlamda etkilendiğini ileri sürmüştür.87 Ontolojik olarak

düşünsel ve kültürel faktörleri öne çɪkaran inşacɪ kuram, sosyal yapɪ içinde aktörlerin düşünsel değişiminin aktörün kimlik algɪsɪnda da değişime yol açarak aktörlerin çɪkar algɪlarɪnɪ değiştirebileceğini bunun da aktörlerin sosyal yapɪ içinde hareketlerinde değişiklik meydana getirebileceğini ortaya koymuştur. Bu çerçevede Wendt, birim-yapɪ ilişkisinde aktörün ve yapɪnɪn birbirlerini karşɪlɪklɪ etkileyerek sosyal gerҫekliği inşa ettiğini belirterek, devletlerin kasɪtlɪ veya kasɪtsɪz hareketleri ve davranɪşlarɪ ile sosyal yapɪyɪ etkilerken sosyal yapɪlarɪn, devletlerin varlɪğɪnɪn ve devletlerin hareketlerinin meydana gelmesi için gerekli şartlarɪn oluşmasɪna yol

85 Amir Lupovici, „Constructivist methods: a plea and manifesto for pluralism“, kaynak: Review of İnternational Studies, Nr. 35, 2009, s. 197-202.

86 Cornelia Ulbert, a.g.m., s.15.

87 Audie Klotz-Cecilia Lynch, Strategies for Research in Constructivist İnternational Relations, M. E.

açtɪğɪnɪ ifade etmiştir.88 Wendt, yeni gerçekçi kuram’ɪn ortaya koyduğu gibi

kimlikleri ve çɪkarlarɪ sabit ve verilmiş bir unsur olarak kabul etmeyerek, kimlik ve çɪkar algɪlarɪnɪn sosyal yapɪ içinde birimlerarasɪ etkileşimle inşa edildiğini belirtmiş ve kimlik ve çɪkar algɪlarɪnɪn değişmesi ile aktörlerin davranɪşlarınɪn da dönüşebileceğini bu bağlamda aktörlerin “kimim” ve “ne istiyorum” sorularɪnɪ sorarak yapɪsal (kültürel) bir dönüşüme yol açabileceklerini ifade etmiştir.89 Wendt,

yapɪsal (kültürel) dönüşüm etrafɪnda ortaya koyduğu düşünceleri çerçevesinde, 20. yüzyɪlɪn sonlarɪnda uluslararasɪ sistemin artɪk Lokçu kültürden Kantçɪ kültüre evrilerek yapɪsal bir dönüşüm yaşadɪğɪnɪ ileri sürmüştür.90

İnşacɪ Kuram’ɪn ortaya koyduğu uluslararasɪ politikada değişim ve süreklilik süreçlerinin açɪklanmasɪ çerçevesinde bu çalɪşmada, Kemalist seçkinlerin 1991 Körfez Krizi sonrasɪ fakat özellikle 2003 Irak Savaşɪ öncesi ve sonrasɪnda ABD’ye olan tepkilerini ortaya koyarak ve Türk dɪş politikasɪnda geleneksel Batɪ merkezli dɪş politikayɪ bir değerlendirmeye tabi tutarak Kemalist seçkinlerin “Avrasya seçeneğini” Türk dɪş politikasɪ için yeni bir yöneliş olarak tartɪşmaya açmalarɪ ele alɪnacaktɪr. Bu çalışmada, söz konusu süreçte Kemalist seçkinlerin Türk dɪş politikasɪ için Avrasya seçeneğini yeni bir yöneliş olarak ortaya koymalarɪ, bu gelişmenin Türk dɪş politikasɪna etki edip etmediği ve Kemalist seçkinlerin dɪş politika vizyonununda değişim meydana getirip getirmediği eğer bir değişim meydana getirmişse, bu değişimin boyutlarɪ incelenecektir.