• Sonuç bulunamadı

I. YURT TUTUŞA KADAR ESKİ MACAR TARİHİ A. Macar Dilinin Akrabaları, Macarların Anayurdu ve Etnogenezisi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "I. YURT TUTUŞA KADAR ESKİ MACAR TARİHİ A. Macar Dilinin Akrabaları, Macarların Anayurdu ve Etnogenezisi"

Copied!
3
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

I. YURT TUTUŞA KADAR ESKİ MACAR TARİHİ

A. Macar Dilinin Akrabaları, Macarların Anayurdu ve Etnogenezisi

Macar dilinin Fin-Ugor kökenli bir dil olduğu bilim çevreleri tarafından kesin bir olgu olarak kabul edilir. Ancak bu durum göçler ve yurt işgali döneminde, Macarların saf Fin- Ugor kökenli oldukları anlamına gelmez, çünkü onların atalarının Fin-Ugor dil akrabalarından ayrılmalarının üzerinden de yaklaşık bin beş yüz yıl geçmiştir ve bozkırda değişik halkların ve kültürlerin etkisi altına girmişlerdir.

Ural halklarının (Fin-Ugorların ve Samoyedlerin) dili M.Ö.

10 000-8 000 civarında oluşmuştur. Ana yurtları M.Ö. IV. bin yılda Orta ve Güney Ural ile Ob ve İrtiş nehirleri arasında olduğu varsayılmaktadır. Onların güney, güney-batı yönünde Hint-Avrupalılar, güneydoğusunda ise eski Türk kavimleri yaşıyordu. Fin-Ugor dil ailesinin dağılması, M.Ö. 2600-2100 civarında meydana geldiği tahmin edilen iklim değişikliğiyle (aşırı yağış, yaşam alanlarının bataklaşmasından sonra devam eden “küçük buz devri” ile) ilişkilendirilmektedir. Mekan olarak

(2)

da hep birbirinden çok uzak mesafelerde yaşayan bu grupların (Finler ve Macarların ataları) ayrılması M.Ö. 2500 civarında gerçekleşmiştir. En eski Macarlar, Ugor dil ailesinden ise M.Ö.

1000-500 arasında kopmuştur. Bağımsız Macar dilinin gelişimini tamamlamasına gelince, bu olay M.S. 1-5. yüzyıla tarihlendirilebilir.

Ural ve Fin-Ugor çağı insanlarının en önemli etkinliği, toplayıcılık ve avcılık-balıkçılık idi. Balıkçılık aracı genellikle ağ idi, avcılıkta ise ok ve yay kullanılıyordu. Kışın kızak ve kayak ulaşım aracı ile sağlanıyordu; kızaklara evcilleştirilmiş köpekleri koşuyorlardı. Yerleşim alanlarını nehir ve göl boylarına kurmuşlardı; konutları kayın ağaçlarının kabuklarıyla örtülmüş çadırlar ve toprağın altına kazılmış evlerdi. Toplumsal yapılanma aslen kan bağına dayalıydı. Kan akrabalığı bulunan daha küçük birimler, boyları oluşturuyordu. M.Ö. II. binyılda yaşam tarzlarında önemli değişiklikler meydan gelmiştir.

Güneylerinde bulunan İranî kavimler aracılığıyla hayvancılık ve tarımla tanışmaya başladılar. Ugor çağı hayvancılığının delilleri tehén ve tej ve at, eğer, kırbaç ve üzengi sözleridir, ayrıca mezar yerlerinden ev hayvanlarına ait kemikler gün ışığına çıkmıştır. Kazı yapılan iskan yerlerinden ve mezarlardan çıkan

(3)

buğday, arpa gibi bitki tohumları da onların tarımsal faaliyetlerine ışık tutmaktadır.

Ugor halklarının oluşturduğu birlikten yavaş yavaş kopmaya başlayan ön Macarlar İrtiş-İşim-Tobol nehirlerini kuşatan korularla kaplı bozkır kuşağında yaşamışlardır. Coğrafî ve iklimsel şartlara uyum sağlayarak göçebe hayvan yetiştiriciliğine burada geçmiş olmalılardır ve bu yeni ekonomi türü yaşam tarzları için ileride belirleyici bir unsur olmuştur.

Atlı göçebeliğin esası, her mevsim hayvanlarını bol otlakların bulunduğu yerlere yöneltmekti. Yazları yerlerini sık sık değiştiriyorlardı, kışı ise nehir deltalarına yakın, daha korunaklı vadilerde bulunan topraklarda geçiriyorlardı. Kışlık obalarının etrafında ise tarımla ve avcılık-balıkçılık ile de uğraşıyorlardı. En eski Macarlar muhtemelen bu dönemden itibaren kendilerine Macar demeye başlamışlardı. Bu isim muhtemelen birleşik bir isimdir (magy-ar) ve kökeni de tartışmalıdır. İlk hece Ugor dönemiyle ilişkilendirilebilir ve bunun Ugorcadaki karşılıkları bilinmektedir. Vogulcada magy- hecesinin karşılığı olan sözcük Vogulların yani Mannysi’lerin kendilerine verdikleri addır. İkinci hece ise tartışmalıdır: Bir varsayıma göre Fin-Ugor kökenlidir ve “adam, insan” anlamına

(4)

gelmektedir. Yeni bir görüşe göre ise Volga ve Ural arasında yaşadığı varsayılan Er adlı bir kavim adından kaynaklanmaktadır. Bir başka görüşü savunanlar ise bu son heceyi, Türkçe ile açıklamaktadır. Buna göre Macarlar ilkin Ugor birliği döneminden kalma Mannysi adıyla uyumlu olan magy sözcüğünü yüzyıllarca kullanmışlar ve ancak Macar adı Türklerle karşılaşmalarından sonra tam anlamıyla oluşmuştur.

Referanslar

Benzer Belgeler

• Tarihsel bir olayın aynı anda hem dili, hem de tarihi etkilemesi de mümkün olduğundan, bu gibi durumlarda tarihsel ve dilsel sınıflandırma, bir başka

• Macar dilinin özellikle yazılı belgelerinin bulunmadığı dönemleriyle ilgili dil araştırmalarının yapılması sırasında, Macar dilinin akraba dillerine

• Erken dönem bu sözünü ettiğimiz Latince literatürün içerisinde bazı belgelerde Macarca sözcüklere, yer ve kişi adlarına rastlanmış, sonrasında ise Halotti

• János Slyvester’in Grammatica Hungaro-latina adlı eseriyle başlayan bu gramer ve sözlük çalışmaları Macar dilbilim tarihinin erken dönemindeki durumu ile

• Gyarmathi, Vocabularium, in quo plurima hungaricis vocibus consona variarum linguarum vocabula collegit Sámuel Gyarmathi, https://mek.oszk.hu/12700/12768/.. Pál

• H.Bottyánfy, Éva - Horváth, Mária - Korompay, Klára - D.Mátai, Mária, Bevezetés az egyetemi magyar nyelvészeti tanulmányokba, Tankönyvkiadó, Budapest, 1990. •

• Aydınlanma dönemi ile güçlenmiş olan edebiyat ve bilimde anadil kullanımına yönelik talepler ve bu konuda verilen mücadeleler 1825’te en büyük başarılarından

«tájszó» adıyla anılan farklı ağız ve lehçelerdeki sözcükler Macar sözvarlığına kazandırılmış, yabancı sözcükler Macarcalaştırılmış, yapım ekleriyle