• Sonuç bulunamadı

Yüksek binalarda yangın güvenliği ve korunma yöntemleri

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Yüksek binalarda yangın güvenliği ve korunma yöntemleri"

Copied!
114
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T.C.

İSTANBUL RUMELİ ÜNİVERSİTESİ LİSANSÜSTÜ EĞİTİM ENSTİTÜSÜ

YÜKSEK BİNALARDA YANGIN GÜVENLİĞİ VE KORUNMA YÖNTEMLERİ

İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ ANABİLİM DALI YÜKSEK LİSANS TEZİ

Hazırlayan Hacı Adil YILDIZ

Tez Danışmanı

Öğr. Üyesi Dr. Haldun TURAN

İSTANBUL – 2021

(2)
(3)

T.C.

İSTANBUL RUMELİ ÜNİVERSİTESİ LİSANSÜSTÜ EĞİTİM ENSTİTÜSÜ

YÜKSEK BİNALARDA YANGIN GÜVENLİĞİ VE KORUNMA YÖNTEMLERİ

İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ ANABİLİM DALI YÜKSEK LİSANS TEZİ

Hazırlayan Hacı Adil YILDIZ

Tez Danışmanı

Öğr. Üyesi Dr. Haldun TURAN

İSTANBUL – 2021

(4)

BEYAN

T.C. İstanbul Rumeli Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü bünyesinde bu- lunan Tez Yazım kılavuzu yazım kurallarına uygun olarak hazırladığım bu Tez için- deki tüm veri, bilgi ve dokümanların doğru ve tam olduğunu, akademik etik ve ahlak kurallarına uygun bir şekilde elde edildiğini belirtirim. Lisansüstü Tez Yazım çalış- masında kullandığım verilerde herhangi bir değişiklik yapmadığımı ve çalışmanın özgün olduğunu bildiririm.

Aynı zamanda bu çalışmanın özünde olmayan tüm materyal ve sonuçları tam olarak aktardığımı ve yararlandığım bütün kaynakları atıf yaparak belirttiğimi ve bu Lisansüstü Tez Yazım sırasında patent ve telif haklarının ihlal edici bir davranışımın olmadığını belirtir; aksi bir durumda aleyhime doğabilecek tüm hak kayıplarını kabul- lendiğimi beyan ederim.

Etik Kurulu onayına ihtiyaç bulunmaktadır.

Etik Kurul onayına ihtiyaç bulunmamaktadır.

…../…../……..

HACI ADİL YILDIZ X

(5)

ÖZET

“YÜKSEK BİNALARDA YANGIN GÜVENLİĞİ VE KORUNMA YÖNTEMLERİ”

HACI ADİL YILDIZ

T.C. İstanbul Rumeli Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü İş Sağlığı ve Güvenliği Anabilim Dalı

Tez Danışmanı: Haldun TURAN

İnsanlar, teknolojinin baş döndürücü bir hızla geliştiği bir zaman diliminde yaşamak- tadır. Dünya’da sanayinin belli coğrafya ve ülkelerde geliştiği için, ülke içinden ve ülke dışından bu coğrafya ve ülkelere hızlı bir göç olmuştur. Bu göçlerden dolayı nüfus yoğunlukları bu sanayi gelişmiş ülkelerde yoğunlaşmıştır.

Buna bağlı olarak, sanayinin gelişmesi, teknolojik imkanların ve ihtiyaçların etkisiyle yüksek yapıların hayatımıza girmesi adeta kaçınılmaz olmuştur. Bu oluşum yüzyılın başlarında ekonomik gelişmelerle en çok Amerika Kıtası’nda ve Avrupa’da görül- müş, doğan ihtiyaçları karşılayabilmek için birçok yüksek konut yapısı ve iş hanı yapılmıştır.

Özellikle ülkelerin başkentlerinde kamu binaları da yüksek plaza şeklinde yapılmaya başlanmıştır. Bununla birlikte, kamuda çalışan personelin burada ikamet etmesi için ihtiyaç duyulan boş arsa üretilmediği için konut ihtiyacı yüksek binalarla karşılanma- ya çalışılmıştır. Ülkelerin başkentleri dışında, denize kıyısı bulunan ihracatın kolay olduğu sanayinin geliştiği belli başlı kentlerde de sanayinin geliştiğini görmekteyiz.

Aynı şekilde bu kentlerde de yüksek iş hanları ve konutlar yapılmıştır.

Teknolojinin hızlı ilerlemesi, sanayinin de buna bağlı olarak ilerlemesini getirmiştir.

Bu durum yüksek binalar ile ilgili problemleri de beraberinde getirmiştir. İşte bu prob- lemlerin en önemli olanlarından biri de yüksek yapılarda yangınların nasıl önlenece- ğidir. İnsanların kaçış imkanlarının sınırlılığı, itfaiye imkanlarının yangına ulaşma- sındaki güçlük, insan kalabalığı sebebiyle yüksek binaların yangın güvenliği yönün- den iyi planlanmalar yapılmalıdır. 19.yüzyılın başından bu zamana kadar gelişen yangın tecrübeleri yangın güvenlik becerileri, yasal, yönetmelik ve standartların ge- lişmesinde etkili olmuştur.

(6)

Çalışmanın amacı, Dünya’da ve Türkiye’de hızla çoğalan yüksek yapılar üzerindeki yangın etkisini araştırmak ve binaların yangın güvenliği gelişimin, durumunu incele- mektir.

Çalışmamız dört bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde, itfaiyenin cumhuriyetten önce ve sonra tarihsel gelişimi, yangın hakkında genel bilgiler ve yangınlar ile ilgili yasal düzenlemeler ele alınmıştır.

İkinci bölümde, yüksek binalarda yangın güvenliği, yangına sebep olacak malzeme- ler, söndürme yöntemleri, yangını hızlandıran etkenler konu edilmiştir.

Üçüncü bölümde, yüksek binalarda yangından koruma yöntemleri, detaylı bir şekilde araştırılmıştır.

Son bölümde ise, yüksek binalarda çıkan yangın türleri, koruma yöntemleri, yangına sebep olan nedenler incelenmiştir.

Anahtar kelimeler: Yangın, Yangın Güvenliği, Yüksek Bina.

(7)

ABSTRACT

FIRE SAFETY AND PROTECTION METHODS IN HIGH BUILDINGS HACI ADİL YILDIZ

T.C. İstanbul Rumeli Üniversitesi Graduate Education Institute

Department of: Occupational Health and Safety Supervizor: Haldun TURAN

People live in a time when technology is developing at a dizzying pace. Since the industry in the Word develops in certain geographies and countries, there has been a rapid migration to these geographies and countries from within and outside the country. Due to these migrations, population densities are concentrated in the deve- loped countries of this indutry.

Accordingly, it has been inevitable for high-rise buildings to enter our lives with the development of industr, technological opportunities and needs. This development was mostly seen in the Americas and Europe with economic developments at the beginning of the century. And many high-rise housing structures and business offi- ces were built to meet the needs.

Especially in the capitals of countries, public buildings have also started to be built as high plazas. However, since the vacant land needed for public personnel to reşi- de here was not produced, the housing need was tried to be met with high-rise buil- dings. Apart from the capitals of the countries, we see the development of industry in certain cities where the industry is easy to export and has a coast to the sea. Li- kewise, high-rise workplaces and coast to the sea. Likewise, high-rise workplaces and residences were built in these citices.

The rapid progress of technology has brought the progress of the industry accor- dingly. This situation also brought about prpblems related to high-rise buildings. One of the most important of these problems is how to prevent fires in high-rise buildings.

High buildings need to be well planned in terms of fire safety due to the limited es-

(8)

cape possibilities of people, the difficulty in reaching the fire of fire, and the crowd of people. The fire experiences that have developed since the beginning of the 19th century have been effective in the development of fire safety skills, legal, regulations and standards.

The aim of study was to investigate the Word and the rapidly growing high fire ef- fects on structures and buildings in Turkey’s development of fire safety is to examine the situation.

Our study consists of four parts. In the first chapter, the historical development of the fire brigade before and after the republic, general information about fire and legal regulations on fires are discussed.

In the second chapter, fire safety in high buildings, materials that will cause fire, extinguishing methoda, factors that accelerate the fire are discussed.

In the third chapter, fire protection methods in high buildings are investigated in de- tail.

In the last chapter, the types of fires in high-rise buildings, methods of protection, and the reasons causing the fire are examined.

Keywords: Fire, Fire Safety, High Building.

(9)

TEŞEKKÜR

Yoğun çalışma temposuna rağmen tez sürecimin başından sonuna kadar desteğini hiç esirgemeyen her süreçte yanımda olduğunu hissettiğim danışman hocam Öğr.

Üyesi Dr. Haldun TURAN, yapıcı yönlendirmeleriyle çalışmamı ileriye taşımama yardımcı olan Öğr. Üyesi Dr. Cenk GÜNGÖR ve Prof. Dr. Ulvi AVCIATA hocalarıma, desteğini sürekli arkamda hissettiğim aile üyelerim ve arkadaşlarıma teşekkürü borç bilirim.

(10)

İÇİNDEKİLER

DIŞ KAPAK İÇ KAPAK BEYAN

ÖZET I

ABSTRACT III

TEŞEKKÜR V

İÇİNDEKİLER VI

KISALTMALAR XI

TABLOLAR LİSTESİ XII

ŞEKİLLER LİSTESİ XIII

RESİM LİSTESİ XIV

ÖNSÖZ XVI

1. GİRİŞ 1

1.1. AMAÇ 1

1.2. İTFAİYENİN TARİHSEL GELİŞİMİ 3

1.2.1. İlk İtfaiye ve Yeniçeriler 3

1.2.2. İtfaiyede Askerî İdare 4

1.2.3. Tanzimat-ı Hayriye’den Sonra 4

1.2.4. Macaristan’dan Gelen Mütehassıs 4

1.2.5. Şimdiki İtfaiyenin Özü 5

1.3. YANGIN HAKKINDA GENEL BİLGİLER 7

13.1. YANGINLAR NİÇİN ÇIKAR? 7

1.3.2. Yangın Güvenliği Konsepti 9

1.3.3. Tehlike Durumu 9

1.3.4. Kişi Yoğunluğu 9

1.3.5. Yangından Kurtarma 10

1.3.6. Tahliye Nedir? 11

1.4. YASAL DÜZENLEMELER 11

1.5. YÜKSEKLİK HAKKINDA GENEL BİLGİLER 15

(11)

İKİNCİ BÖLÜM

2. YÜKSEK BİNALARDA YANGIN GÜVENLİĞİ 17

2.1. YÜKSEK YAPI KAVRAMI VE TANIMI 17

2.1.1. Yüksek Yapı Tanımı 17

2.1.2. Yüksek Yapıların Tarihsel Gelişimi 17

2.1.3. Dünya’da Yüksek Yapıların Tarihsel Gelişimi 17 2.1.4. Türkiye’de Yüksek Yapıların Tarihsel Gelişimi 18

2.2. YÜKSEK YAPILARDA YANGIN GÜVENLİĞİ 21

2.2.1. Yüksek Binalarda Yangının Oluşması 23

2.2.2. Yangın Yayılımının Yavaşlatılması 25

2.2.3. Kaçış Yollarının Düzenlenmesi 25

2.2.4. Yangın Merdivenlerinin Özellikleri 25

2.2.5. Yüksek Binalarda Asansörler 27

2.2.6. Elektrik Tesisatında Alınacak Önlemler 27 2.2.7. Havalandırma Kanalları İçin Damperler 27

2.2.8. Yangın Algılama ve İhbar Sistemi 28

2.2.9. Yangın Söndürücüler 28

2.2.10. Personel Eğitimi 28

2.3. YÜKSEK BİNALARDA YANGINA SEBEP OLACAK

MALZEMELER 28

2.3.1. Yangına Neden Olan Faktörler Şunlardır 29

2.3.2. Bacalar 29

2.3.3. Elektrik ve Statik Elektrik 30

2.3.4. Ateşli İşler 30

2.3.5. Sigara 30

2.3.6. Elektrikli Şarjlı Aletler 30

2.3.7. Kazan Daireleri ve Yakıt Depoları 31

2.4. YÜKSEK BİNALARDA YANGININ SÖNDÜRME YÖNTEMLERİ 31 2.4.1. Sabit Kuru Kimyasal Söndürme Sistemleri 31 2.4.2. Halojenli, North American Fire Gaurdian ya da

Heptafloropropan Gazlı Yangın Söndürme Sistemleri 31 2.4.3. Karbondioksit Yangın Söndürme Sistemleri 32

2.4.4. Taşınabilir Yangın Söndürücüler 32

(12)

2.4.5. Yangın Söndürücü Tipi Seçim Esasları 32 2.5. YÜKSEK BİNALARDA YANGIN ÜÇGENİNİN BOZULMASI 34 2.5.1. Yangın Üçgeni Nedir? Bileşenleri ve Oluşturan Unsurlar Nelerdir? 34

2.5.2. Yangın Üçgeni Nedir? 34

2.5.3. Yangın Üçgeni Bileşenleri 35

2.5.4. Yangın Üçgenini Oluşturan Unsurlar 35

2.5.5. Yangın Üçgeninde Neler Bulunur? 36

2.5.6. Yangın Üçgeninde Yakıcı Madde 36

2.5.7. Yangın Üçgeninin Kenarları 37

2.5.8. Başlangıç evresi 37

2.5.9. Gelişme Evresi- Yayılma evresi 37

2.5.10. Sönme Evresi 37

2.5.11. Yangın Üçgeninde Hangisi Bulunmaz? 37

2.5.12. Yangın Üçgeninin Bozulması 38

2.6. YÜKSEK BİNALARDA KULLANILAN VE YANGINI

HIZLANDIRAN MALZEMELER 39

2.6.1. Malzeme Hayati Önem Taşıyor 39

2.6.2. Mantolama İçin Yangın Deneyi Şart 40

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

3.YÜKSEK BİNALARDA YANGINDAN KORUNMA YÖNTEMLERİ 41 3.1. YANGININ ÇIKMAMASI İÇİN İNŞAAT ZAMANINDA

ALINMASI GEREKEN TEDBİRLER 41

3.1.1. Pasif Güvenlik Tedbirleri 42

3.1.2. Akıllı Yapı Tasarımı 42

3.2. DUMAN VE GAZ DEDEKTÖRLERİ 44

3.2.1. Duman Dedektörü 44

3.2.1.1. LPCB Onaylı Bir Çok Dedektör Sistemi İçin

Tasarım Kriterleri 46

3.2.1.2. Hassasiyet 46

3.2.1.3. Sinyal İşleme 47

3.2.2. Gaz Dedöktörü 47

3.3. YANGINI SÖNDÜRMEK İÇİN SPRİNTER 48

3.3.1. Islak Borulu Sprinkler Söndürme Sistemleri 49 3.3.2. Kuru Borulu Sprinkler Söndürme Sistemleri 49

(13)

3.3.3. Deluge Sprinkler Söndürme Sistemleri 49 3.3.4. Preaction Sprinkler Söndürme Sistemleri 49

3.4. YANGIN SÖNDÜRME TÜPLERİ VE ÇEŞİTLERİ 51

3.4.1. Yangın Söndürmede Kullanılan Maddeler 51 3.4.1.1. Su Serinletici, Kapatıcı, Akıcı, Karıştırıcı, Yayıcı

Özelliklere Sahip Madde 52

3.4.1.2. Karbondioksit 52

3.4.1.3. Kuru Kimyevi Toz 53

3.4.1.4. Köpük 53

3.4.1.5. Halojenli Hidrokarbonlar 54

3.4.1.6. Halokarbon 54

3.4.2. Yangın Söndürme Cihazlarının Kullanılması Ve Kontrolü 54 3.4.2.1. Köpüklü Cihazlar (Minimaks tipi) 54

3.4.2.2. Karbondioksitli Cihazlar 55

3.4.2.3. Kuru Kimyevi Tozlu Cihazlar 55

3.5. EV, OFİS VE İŞ HANLARI İÇİN KULLANILMASI GEREKEN

YANGIN SÖNDÜRÜCÜ MALZEMELER 56

3.5.1. Ev Yangınları Söndürme Sistemleri 56

3.5.2. Otomatik Sulu Yangın Söndürme Sistemleri 57

3.5.2.1. Yangın Dolapları 58

3.5.2.2. Hidrantlar 58

3.5.3. Yangın Tehlike Sınıfları 58

3.5.4. Islak Borulu Sprinkler Sistemi Seçim Kriterleri 59 3.5.5. Kuru Borulu Sprinkler Sistemi Seçim Kriterleri 60 3.5.6. Ön Tepkili Sprinkler Sistemi Seçim Kriterleri 61

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

4. YÜKSEK BİNALARDA ÇIKAN YANGIN TÜRLERİ VE KORUNMA

YÖNTEMLERİ 64

4.1. ELEKTRİK SEBEPLİ YANGIN 64

4.1.1. Elektrik yangını nasıl çıkar? 65

4.1.2. Elektrik Yangını Durumunda Yapılması Gerekenler 66 4.1.3. Elektrik Kontağı Nedir, Nasıl Yangın Çıkarır? 67

4.1.4. Elektrik Yangınlarının Nedenleri 68

(14)

4.1.5. Yangın Sınıfları Ve Elektrik Yangınlarına Müdahale 75 4.1.6. Elektrik Ev Aletlerinde Dikkat Edilmesi Gereken Durumlar 73

4.2. YAĞ YANGINLARI 76

4.2.1. Yağ Yangınlarından Korunmanın Yolları 78

4.2.2. Alev Alan Yağ Nasıl Söndürülür? 78

4.2.3. Yangın Söndürme Cihazı Nasıl Kullanılır 79 4.3. GAZIN SIKIŞMASI SONUCU OLUŞAN PATLAMA VEYA

GAZ SIZINTISI 81

4.3.1. Doğalgazın Genel Özellikleri 82

4.3.2. Doğalgazın Sıkışması 82

4.3.3. Dedektör Doğalgaz Alarm Cihazı 84

4.3.4. Gaz Yangınları Ve Müdahale Teknikleri 85 4.3.4.1. Gaz Yangınlarına Müdahale Çalışmalarında Emniyet 86 4.3.4.2. Zehirli ve Boğucu Gazların Oluşturduğu Solunum

Zorluğu Tehlikesi 87

4.3.4.3. Patlama Tehlikesi 88

4.3.4.4. Kimyasal Tehlikeler 88

5. SONUÇ 89

KAYNAKÇA 92

(15)

KISALTMALAR

CO2 : Karbondioksit O : Oksijen

LPG : Sıvılaştırılmış Petrol Gazı TSE : Türk Standartları Enstitüsü KKT : Kuru Kimyevi Toz

D : Tahliye olan kişi yoğunluğu P : Tahliye olan kişi sayısı b : Tahliye koridor genişliği

l : Tahliye olunan koridor uzunluğu f* : Bir kişiye lazım gelen tahmini alan s : Sayfa

bkz : Bakınız C. : Cilt

İMSAD : İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği NAF-S-III : North American Fire Guardian

NFPA : National Fire Protection Association FM200 : Heptafloropropan

mA : Miliamper M : Metre Cm : Santimetre

(16)

TABLOLAR LİSTESİ

Tablo 1. Ek-5/A Kullanıcı Yükü Katsayısı Tablosu Kullanım Alanı 13 Tablo 2. Çıkışlara Götüren En Uzun Kaçış Uzaklıkları ve Birim Genişlikleri 14

Tablo 3. Kaçış Yolları Asgari Genişlik 15

Tablo 4. Yangın Sınıfları Karşılaştırılması 72

Tablo 5. 2007 Yılı İtfaiye Olayları Çizelgesi (İstanbul İtfaiyesi) 81

(17)

ŞEKİLLER LİSTESİ

Şekil 1. Tahliye Anında Etkileşim Halinde Olan Genel Faktörler 2 Şekil 2. Tahliye İşleminin Yangın Sürecindeki Yeri 3

Şekil 3. Yangını Meydana Getiren Olaylar 8

Şekil 4. Yangından Korunma Tedbirleri 9

Şekil 5. Çeşitli Kaçış Yolu Dizaynları 24

Şekil 6. Yangın Üçgeni 34

Şekil 7. Hava Örneklemeli Duman Dedektörü 45

Şekil 8. İkincil Örneklemeli Sistem 46

Şekil 9. İki Kanallı Gaz Dedektörü 48

Şekil 10. Tek Gaz Dedektörü 48

Şekil 11. Sprinkler 48

(18)

RESİMLER LİSTESİ

Resim 1. İstanbul’da Düzensiz İtfaiyeciler 5

Resim 2. Düzenli İtfaiyeciler 6

Resim 3. Sabancı Center, İstanbul 20

Resim 4. Maya Akar İş Merkezi, İstanbul 20

Resim 5. Yapı Kredi Plaza D Blok, İstanbul 20

Resim 6. Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı Binası, Ankara 20 Resim 7. 2017 Yılında Londra’da Yaşanan Yüksek Yapı Yangını 21

Resim 8. Yangın Söndürme Dolapları 52

Resim 9. Köpüklü Sistem Yangın Dolabı 52

Resim 10. Mobil Köpüklü Sistem Yangın Dolabı 52

Resim 11. Gazlı Otomatik Söndürme Sistemi 52

Resim 12. Karbondioksitli Yangın Söndürme Cihazı 53

Resim 13. Kuru Kimyevi Tozlu Söndürme Cihazı 53

Resim 14. Su Bazlı Yangın Söndürme Araçları 54

Resim15. Değişik Yangın Tüpleri 56

Resim 16. Yangın Pattaniyesi 56

Resim 17. Kuru Kimyevi Tozlu Söndürme Tüpü 56

Resim 18. Yangın Söndürme Dolabı 61

Resim 19. Sprinkler Yangın Söndürme Tesisatı 62

(19)

Resim 20. Köpüklü Yangın Söndürme Tesisatı 62 Resim 21. Yangın Söndürme Projesi Örnek Sprinkler Sistem 63 Resim 22. Elektrik Prizlerinde Oluşan Yangın Tahribatı 64 Resim 23. Yüksek Bir Binada Elektrik Arızasından Çıkan Yangın 66 Resim 24. Bina İçinde Elektrik Arızasından Çıkan Yangın 67 Resim 25. Elektrik Panosu Üzerinde Birikmiş Ahşap Tozları ve Düzensiz

Elektrik Tesisatı 69

Resim 26. Uygun Olmayan Seyyar Kablo Bağlantıları 70

Resim 27. Elektrikli ev Aletleri Elektrik Arızalarının Çıktığı En Yaygın

Cihazlar Beyaz Eşyalar 74

Resim 28. Yüksek Akım Korumalı Parafurdlu Uzatma Kablosu 75

Resim 29. Mutfakta Oluşan Yağ Yangınlarından Korunma 78

Resim 30. Yangın Söndürme Cihazı Aparatları 80

Resim 31. Gaz Yangınlarına Müdahale Tekniği 86

(20)

ÖNSÖZ

Tarihsel süreçte ilk kıvılcımlardan oluşan yangınlar, günümüzün teknolojisiyle çeşitliliği arttı ve önu alınamaz tehlikelere sebep olmaya başladı(Yanmalar, ölümler, canlıların olumsuz etkilenmesi vb).

Gelişen teknoloji ile günümüzde yüksek binalar yapılmaya başlanıldı. Yapıların yüksekliği içerde oluşacak yangına müdahaleyi zorlaştırdı.

Çalışmamız da ki amacımız yüksek binalarda yangın güvenliği ve nasıl koru- nacağımızı sağlamaktır.

Katkılarını esirgemeyen bütün dostlarıma teşekkürlerimi sunarım.

(21)

1. GİRİŞ

Alınan sayısız tedbirlere rağmen insanların mallarına ve canlarına neden olan yangın felaket haberlerine medyada her gün rastlanmaktadır. Haberleri izlerken akla gelen ilk soru bu felaketlerin nasıl önlenmelidir. Özellikle bina yangın güvenliği alınmış ve tahliye süreci iyi yönetilmiş olsaydı acaba felaket bu boyutta yaşanır mıy- dı gibi sorular her zaman cevap aramaktadır.

İnsanı koruma, yangın güvenliği konseptinin birinci önceliğidir. Yangın duru- munda kişisel korumayı etkileyen temel bir faktör, bir binanın zamanında tahliyesini sağlamaktır. Bu bağlamda, tahliye ile ilgili birçok yasa, direktif ve yönetmeliğin çoğu zaman çok basitleştirilmiş uygulama kurallarına dayandığına dikkat edilmelidir.

İnsanların toplu olarak bulunduğu binalar insan yoğunluğu nedeni ile daha fazla önem arz etmektedir. Örneğin alışveriş merkezleri, spor arenaları, konser sa- lonları vb. yerler bu sınıfa örnek verilebilir. Günümüzde bu tür komplekslerin yüksek binalar şeklinde inşa edilmesi bir taraftan riskleri artırırken diğer taraftan da tedbirleri daha karmaşık hale getirmektedir. Binaların yüksek olmasının en çok etki ettiği ted- birlerin başında ise tahliye işlemleri gelmektedir. Çünkü yüksek binalarda cereyan eden dikey insan hareketleri çalışmada da ortaya konduğu üzere hem tahliye süre- sini uzatmakta hem de tahliye güvenliğini zora sokabilmektedir.

Büyük insan yığınları arasında kişinin yangın gibi bir felaketten kendini ko- ruması ve kurtarması o bina ile ilgili tahliye konseptinin sorunsuz olmasına bağlıdır.

Bu yüzden tahliye ve kurtarma faaliyetlerinin felaket öncesinde planlanması ve bo- yutlandırılması daha fazla önemli hale gelmektedir. Çünkü tahliye işlemi aşağıdaki şekil 1’de izah edildiği üzere bir bütün tedbir sürecinin bir kısmıdır ve sürecin bütün parçaları ile etkileşim halindedir.

1.1. AMAÇ

Bütün modern ülkelerde olduğu gibi Ülkemizde de binanın büyüklüğüne ve içerisinde dolaşacak insan çokluğuna bağlı olarak acil çıkışların sayısı ve genişliği ile kurtarma yollarının uzunluğu kanun ve yönetmeliklerle düzenlenmiş ve belirli standartlar getirilmiştir. Elbette ki tahliye ve kurtarma zamanına ilişkin bir yasal dü- zenlemenin yapılması beklenemez. Ama genel geçerli kural tahliye ve kurtarma planlamasının en zor şartlar dikkate alınarak yapılmasıdır. Bir alışveriş merkezi için örneğin en optimal tahliye planlama zamanı elbette o merkezin en yoğun olduğu

(22)

saatler olacaktır. Çünkü hem yangın riskinin en fazla olduğu hem de zararın en çok olabileceği zaman dilimi insanların en kalabalık olduğu andır. Bu zaman dilimi dikka- te alınarak mühendislik ölçüsünde birçok tahliye süresi hesaplamaları yapılabilir.

Bu hesaplamalarda tahliye süresinin çok sayıda faktöre bağlı olduğu göz önünde bulundurulmaktadır. Ama genel itibari ile merkezde insan olmak üzere in- san, bina, çevre ve tedbirler arasında sıkı bir ilişki vardır(şekil 1). Örneğin tahliye yapılan binanın yoğunluğu, içinde bulunan insanların profili ve mevsim şartları bu süreci etkileyen faktörlerin başında gelmektedir.

Şekil 1. Tahliye Anında Etkileşim Halinde Olan Genel Faktörler

Şekil 2’de konunun daha iyi anlaşılabilmesi için kavramsal açıklamalara yer verilmiştir. Kanun, yükümlülükler ve tespit edilen standartlar sorgulandıktan sonra tahliyeye etki eden faktörler listelenmiş ve açıklanmıştır. Tahliye hesaplamasında kullanılan manuel sistemler ve bilgisayar programlarına kısaca değinildikten sonra söz konusu binanın genel karakteri belirlenmiştir.

Sonrasında tahliye işlemi bilgisayarda simüle edilmiş ve elde edilen bulgular analiz edilerek tartışmaya açılmıştır. Sonuç ve öneriler kısmında elde edilen veriler ışığında yangın anında güvenli bir tahliye için gerekli bütün parametreler özetlenmiş ve öneriler belirtilmiştir.

Çalışma bir bütün halinde yüksek binalarda yangın güvenliği kapsamında tahliye işlemlerine etki eden yapısal, teknik ve yönetimsel tedbirleri insan faktörünü de göz önüne alarak perspektifler sunmaktadır.

(23)

Şekil 2. Tahliye İşleminin Yangın Sürecindeki Yeri 1

1.2. İTFAİYENİN TARİHSEL GELİŞİMİ 1.2.1. İlk İtfaiye ve Yeniçeriler

İlk itfaiye teşkilatlanmasının başlangıcı 1718 senesinde şöyledir: 1716 sene- sinde İstanbul’a gelip müslüman olan ve ismini Gerçek Davut olarak değiştiren Fransız, ilk önce bir tulumba yapmış ve bu tulumba 1718 senesinde Tophanede çıkan yangında kullanılmıştır. O zaman bu tulumbanın bir işe yaradığı anlaşılmış devlet bazı Yeniçerileri, Gerçek Davud’un himaye altında bir Tulumba ortası kurmuş- tur.

Gerçek Davud’un kurduğu tulumba belli zamanlarda değişime uğramış ve nihayet 1921 yılına kadar semtlerde son halini almış tulumbalar kullanılmıştır. Ger- çek Davud’un yaptığı tulumbanın değişime uğramış ve daha anlaşılır yapısına didon ve onun değişime uğramış haline de didon bozması adı verilmiştir. Gerçek Davud’un oluşturduğu yapı yüz on sene dayanıklılığını sürdürmüş ve bu zaman diliminde bir başka değişiklik yapılmamış ve bin sekiz yüz yirmi beş senesinde tulumbacılar ocağı kaldırılmıştır.

1 Technischer Bericht vfdb TB 04/01: 2006-05

(24)

1.2.2. İtfaiyede Askerî İdare

Ocağın kaldırılmasından 48 gün sonra Hocapaşa’da çıkan yangında, itfaiye teşkilatının olmayışından dolayı önü alınamayan yangında Babıâlî, Divanyolu ve civarından Kumkapı’ya kadar bütün o semtlerdeki her şeyi yakınca yeniden itfaiye teşkilâtını kurulmuştur. Bir kısım erlerin ayrılmasıyla ocağın başına yaşça büyük subaylar getirilmiştir.

1.2.3. Tanzimat-ı Hayriye’den Sonra

İstanbul’a Tanzimat-ı Hayriye’den sonra resmî binalar ve 1824’te belediye binaları açılınca yangın söndürme görevi sadece erlerden teşkil olmayıp, belediyele- re de verildi ve her belediye merkezinde yeteri kadar asker ve birer tulumba bulun- maktaydı. Bunun dışında semt erkekleri tarafından idare ve sevk olunması için her semtte birer tulumba oluşturuldu.

Belediye ve resmî bina tulumbacılarına belediye ve devletten kalacak yer, yılda birer kat elbise ve günlük kullanabileceği birer çift çorap verilir, diğer esnaflar gibi kendilerinden resmi evrak istenilmezdi. Bu kişiler yangın haberi aldığı zaman hangi iş olursa olsun hemen bırakıp, tulumbaların olduğu alanda olurlardı(resim 1).

Bunun dışında baltacı diye söylenilen dülgerler ve sakalar da hızlıca yangın mahalline gider, dülgerler evlerin yıkılmasında çalışır ve sakalar da su taşırlardı. Bu çalışmalara rağmen kesin çözüm sağlayacak kadar geniş ölçüde bir teşkilât kurul- mamıştı. 1826 yılında Beyoğlun’da çıkan yangın sonucu koca semt küle çevirmiş, var olan teşkilât da yangına karşı bir şey yapamayınca zararı artan sigortacılar dev- lete başvurmuş ve iyi bir itfaiye teşkilâtı kurulmasını dilemişlerdir.

1.2.4. Macaristan’dan Gelen Uzman

Bunun üzerine Ziçni adında Macaristan’lı bir uzman itfaiye subayı getirtilmiş ve 1773 yılında iki taburlu bir itfaiye alayı kurulmuştur. Bu alaya 1776 Harbinden sonra bir tabur daha eklenmiş ve Anadolu yakasında ki yangınları söndürmek için 1892’de Üsküdar’da bir tabur daha kurulmuştur. Bahriye itfaiye taburu 1888 yılında kurulmuştur.

Babı seraskerî, Selimiye, Taksim kışlalarında bir arada bulunan bu taburlar 10 Temmuz 1906 dönüşümünün akabinde bölük şeklinde Samatya, Pangaltı, Yıldız, Arnavutköy, Fatih, Dolmabahçe, Üsküdar Nuhkuyusu, Şişhane, Sarıyer, Selamsız, Kuzguncuk, Kadıköy, karakollarına gönderilmiştir.

(25)

Meşrutiyet’in duyurusundan önce belediye her yıl cihet-i askeriyeye yardım- da bulunmak ile birlikte meşrutiyetten sonra da 1911’de erlerin hızlı hareket etmeleri için motorlu tulumbalar, taşıma otomobilleri, satın alarak cihet-i askeriyeye vermiştir.

Resim 1. İstanbul’da Düzensiz İtfaiyeciler

1.2.5. Şimdiki İtfaiyenin Özü

Cumhuriyet döneminin 1921 yılında Millî Müdafaa Bakanlığı bundan sonra askerlerin itfaiye işlerinde çalıştırılmayacağını belediyeye söylendikten sonra o dö- nem(büyük değeriyle bu işlere önemli katkı sunan ve bu yüzden unutulmayacak derecede değerli bir hizmeti olmuş Şehremini ve Vali Bay Haydar tarafından) ilk ön- ce ayrılan 55000 lira ile kalyadan fiat makineleri alınmış ve 25 Eylül 1921’den sonra 49 senelik nizamiyenin itfaiye alayı ile 34 yaşındaki Bahriye itfaiye taburu vazifelerini Şehremanetine aktarmışlardır. İlk modern itfaiye grubu İstanbul’da oluşturulmuş ve akabinde bir ay gibi bir zaman içinde Beyoğlu, Üsküdar ve daha sonra Kadıköy, İs- tinye ve Ada’da oluşturulmuştur.

Muhiddin Üstündağ döneminde ise; Bakırköy grubu, Yeşilköy, Heybeli, Bur- gaz, Rami, Halıcıoğlu, Erenköy alayları ve İstinye’de ayrıca İstinye kara müfrezesi, Beyoğlu ile Anadolu bölgesinde birer tahrip alayları kurulmuş ve itfaiye teşkilâtına elli bir makine ve bir tane otomatik merdiven daha eklenerek teşkilâta takviye edilmiş ve mühimmatın artmasına sebep olmuş, bütün makinelerin adedi deniz motoru da dahil 93 parçaya kadar arttırılmıştır.

(26)

Resim 2. Düzenli İtfaiyeciler

İtfaiye teşkilâtında ki görevliler tedbiren sigorta yapılmış, Fatih’de bir İtfaiye Koordinatörlük ve İstinye deniz grubu ile merkez grubu binası için birer bina ve ayrı- ca İstinye kara askeri birliği ile Rami, Yeşilköy, Burgaz askeri birliklerine birer bina ve koordinatörlük merkezinde 220 yıllık anıyı barındıran müze binası yapılmıştır.

Kadıköy, derme çatma bir şekilde meyve ve sebze satılan yerden kurtarılarak Kadı- köy Haline nakledilmiştir(Teşkilât-ı Hazırayı daha güzel bir şekle dönüştürmek ve teknik tarzda kalitesini yükseltmek ve şehrin tamamen ihtiyacını karşılayacak husus- lara dayandırmak için Almanya’dan da bir itfaiye uzmanı getirilmiştir). Çevrenin ol- gunlaşması için her gruba alıştırma ve jimnastik yerleri ve dershaneler oluşturulmuş, her gruba ihtiyacı niteliğinde ağır cihazlar, maske, ve kimyasal yangın söndürme aletleri verilmiş, yine itfaiye çalışanlarından 25 kişilik bir bando takımı oluşturulmuş, kemer, tas ve ihtiyaçlarını Avrupa’ya muhtaç olmadan oluşturabilmek için Saraçhane meydana getirilmiş ve her grup ve askeri birlikte benzin depoları yapılmış ve her itfaiye karargâhı bahçe, havuz ve ağaçlar ile süslenmiştir.

Bilimin ilerlemesiyle makineleşen itfaiye teşkilâtı, vatandaşların takdirine la- yık hale getirilmiştir(resim 2). İstanbul itfaiyesi, 225 yıllık tarihi boyunca sahip olduk- ları can ve malların korunması, yangın gibi büyük bir facianın önünün sağlanabilme- si için oluşabilecek belli olmayan bir yangınının oluşmasında derhal itfaiyeyi haber- dar etmelerini değerli halkımızdan istekte bulunmuştur.2

2 İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi, Taha Toros Arşivi, Uray Basımevi, İstanbul 1935. Yayın Tarihi: 15 Ağustos 2019 Perşembe 07:00

(27)

1.3. YANGIN HAKKINDA GENEL BİLGİLER

Yangılar oluşmasının nedenleri ve önlenmesi konusunda yapılması gereken hususları içermektedir.

1.3.1. YANGINLAR NİÇİN ÇIKAR?

Bilgisizlik: Hayatımızı kolay sürdürmemiz için, üretim ve yapım aşamasında kullandığımız araç, gereç ve maddelerin yangın çıkarmaya sebep olabilecek özellik- lerini bilemediğimizden dolayı yapılan yanlış durum veya davranışlardır.

Tedbirsizlik - İhmal: Ön görülen tehlikelerin bilinmesine rağmen zamanında önlem almamak, ötelemek, yangının oluşması için ortamın hazır duruma gelmesi, uyarı-ikaz levhalarına uymamaktır.

Dikkatsizlik: Olabilecek tehlike ve risk durumlarından habersiz olmak, ciddi- yetsizlik veya umursamadan davranmaktır.

Kazalar: İsteğimiz dışında meydana gelen yangınlardır.

Sıçrama: Yangın ya da yanma olaylarında yakılan ateşlerin müdahale çiz- gimizin dışında olmasıdır(Piknik ateşleri, hurda, çöp, anızları ateşe vermek vb).

Doğa olayları: Rüzgar, yıldırım çarpması, güneşten gelen ışınlar, hayvan- lardan ya da cisimlerin sürtünmelerinden dolayı oluşan statik elektrik gibi bir çok neden yangınların oluşmasında en önemli faktörleridir.

Sabotaj: Sabote etmek veya bir yere zarar vermek için bilinçli çıkarılan yan- gınlardır.

Yangın, ekzotermik kimyasal yanma sürecinde bir malzemenin hızlı bir şekil- de oksitlenmesidir. Bu oksitlenme sonucunda çeşitli reaksiyon ürünleri ortaya çıkar ki bu reaksiyon ürünleri genellikle ısı ve ışıktır3. Yakıt, oksijen ve ısı yangının mey- dana gelmesinde etkili olan üç ana unsurdur ve bunların yangın oluşturabilmeleri için kimyasal reaksiyonun gerçekleşmesi gerekmektedir. Yangın, yanma reaksiyo- nun kontrol dışına çıkıp istenmeyen bir hal almasıdır. Yangın baskısını azaltmak için ise bu ısı, yakıt ya da oksijen unsurundan herhangi birinin bertaraf edilmesi ya da kimyasal reaksiyonun yavaşlatılması işlemidir.4

3 Warnatz, J., Maas, U., und Dibble , R.W., 2001. Verbrennung. Springer, Berlin. 2001

4 Hall, R, 1998. Essentials of Fire Fighting. Fourth Edition. Stillwater, OK: Fire Protection Publications.

1998

(28)

Şekil 3. Yangını Meydana Getiren Olaylar

Yanma dört şekilde meydana gelir. Birincisi metallerin paslanması ya da yi- yeceklerin çürümesi şeklindeki yavaş yanmadır. Bu yanma çeşidi çalışmamızın dı- şındadır. Çalışmalarımıza konu yanma çeşitlerini belirleyen en önemli husus yakıt elementinin kimyasal reaksiyon için gerek duyduğu ısı miktarıdır.

İkinci yanma en yaygın olan yanma çeşididir. Isı, yakıt ve oksijenin birleşme- siyle meydana gelir(şekil 3). Yanma sonucu ısı, duman, alev, ışık ve korlaşma belir- tileri görülür. Konvansiyonel yöntemlerle söndürülen bir yanma çeşididir.

Üçüncü yanma şekli parlamadır ki yanıcı bir maddenin kıvılcım, spark, alev ve çok düşük ısılarda tutuşmasına denir. Ateşten çıkan ısının birikmesinin neden olduğu kabul edilen parlamayı engellemek için tavan seviyesini ya da içerdeki yanı- cılara doğru su püskürtülerek, bunların soğuması ve yanma seviyesinin altına inmesi sağlanır.

Dördüncü yangın şekli patlama ya da infilaktır ki yanmanın en süratli halidir ve bu şekilde yanmalara akaryakıt buhar ve gazları ile yangın sonrası oluşabilecek karbonmonoksit(CO) gazların hava ile belli oranlarda karışıma girmesi veya yoğun gaz ve buharların spark kaynakları ile buluşmasına neden olur. Yangın tozları da yoğunluğa bağlı olarak patlamalara neden olabilir.

Ani parlama ya da patlama şeklinde oluşan kimyasal reaksiyonlar çoğu za- man hızlı yanma süreçlerinin ateşleyicisi konumundadır. Bu nedenle yasal düzenle- meler yakıt elementine bağlı olarak gelişen yanma süreçlerini de baz alarak bina ve alanları çeşitli tehlike sınıflandırmasına tabi tutmuşlardır.

(29)

1.3.2. Yangın Güvenliği Konsepti

Güven kelimesi ile bu kelimeden türetilen güvenlik kelimesi arasında ters bir korelasyon vardır. Mevcut sistem ve işleyişe güvenip, gelişen şartları göz ardı etmek ve ilave tedbirler almamak güvenlik sorununa davetiye çıkarmaktır. Latince kökenli

“security” kelimesi etimolojik olarak durumu daha iyi açıklamaktadır. Latince se(sız) ve cura(kaygı/sorun) olarak iki kelimeden(secura) oluşan bu kavram(Online Etymo- logy Dictionary) bir bütün halinde sorunsuzluk anlamına gelmektir. Bu çerçevede yangın güvenliği dar manada canlıları, binaları, tesisatları ve bilumum eşyaları yan- gının zararlarından korumaktır ve şekil 4’de ki şema bunu göstermektedir.

Yangın güvenliği kapsayıcı bir konsepttir ve tahliye güvenliği bu konseptin bir parçasıdır. Bu kapsayıcı konsept yapısal teknik ve yönetimsel tedbirleri içerisinde barındıran çok geniş bir spektrumdur.5

Şekil 4. Yangından Korunma Tedbirleri

1.3.3. Tehlike Durumu

TS 18001 standardına göre tehlike, mevcut yerdeki ya da civarında herhangi bir öğenin zarar verme durumu olarak tanımlanmıştır. 6331 sayılı “İş Sağlığı ve Gü- venliği Kanunu” ise tanımlar bölümünde(Madde 3) tehlike, işyerinde bulunan veya dışarıdan gelebilecek, personeli veya çalışma yerini etkileyebilecek hasar verme gücü veya zarar olarak tanımlamaktadır. Bu paralelde yangın tehlikesini yanmanın bütün unsurlarının bir araya gelerek etrafa zarar vermesi olarak tanımlayabiliriz.

Tahliye planlamaları tehlike durumunun bütün varyasyonları ve boyutları göz önüne alınarak yapılır.

1.3.4. Kişi Yoğunluğu

Fizik kuralları içerisinde yoğunluk(density) birim hacimdeki(volume) madde miktarı(mass) olarak tarif edilir. Hesaplama formülü d=m/v şeklindedir. Sıcaklık ve

5 Schneider, U. und Kirchberger, H., 2007. Evakuierungsberechnungen bei Brandereignissen mittels Ingenieurmethoden, in

(30)

basınç yoğunluk üzerinde etkili önemli faktörlerdir. Yukarıdaki tarife paralel olarak tahliye anındaki insan yoğunluğunun tahliye koridoruna ve üzerindeki tahliye olan insan sayısına bağlı olduğunu söyleyebiliriz. Predtetschenski ve Milinski tahliye anındaki insan yoğunluğunu hesaplarken aşağıdaki formülü kullanmıştır.

2 2

*

f m D b l m

f P f

 

     

 

 

D : Tahliye olan kişi yoğunluğu P : Tahliye olan kişi sayısı b : Tahliye koridor genişliği

l : Tahliye olunan koridor uzunluğu f* : Bir kişiye lazım gelen tahmini alan

Elbette ki kişilerin değişken yapısı kesin sonuca giden bir formülasyon çok mümkün görünmemektedir. Ancak maksimum yoğunluğun belirlenmesi için kabul edilen husus vücudun düşey projeksiyonundan kaynaklanan elipsin, insanların akı- şının sıkıştırılmasında deformasyona uğramayacağıdır. Sonuç olarak, fiziksel olarak yoğunluk sınır değeri Dmax = 0.92 olarak kabul edilmektedir.6

1.3.5. Yangından Kurtarma

Alman Norm Enstitüsü(DIN) canlıların tahliye edilerek kurtarılması(rettung) ve imkân elvermesi dahilinde cesetlerin ve eşyaların taşınarak kurtarılma- sı(Bergung) şeklinde iki çeşit tanım yapmıştır. Canlıları tahliye ederek kurtarmak bu norm kataloğunda şu şekilde tarif edilmektedir: Solunum, dolaşım veya kardiyak aktiviteyi sürdürmek veya yeniden sağlamaya hizmet eden acil durum önlemleri(ilk

6 Predtetschenski, W. M. und Milinski, A. I, 1971. Personenströmein Gebäuden Berechnungsmetho- den für die Projektierung. Köln-Braunsfeld. 1971

(31)

yardım) yoluyla insanlara yönelik ölümcül bir tehlikenin önlenmesidir. Ama aynı za- manda, insanların ve hayvanların teknik kurtarma tedbirleri ile tehlike bölgesinden tahliyesi de bir kurtarmadır(DIN-14011). Aynı enstitü başka bir tanımda da kurtar- mayı “hayatı tehdit eden bir durumu, hayat kurtaran acil tedbirlerle ortadan kaldırma”

olarak tanımlamaktadır(DIN 13050). Bu tanımlardan anlaşıldığı üzere canlılara yö- nelik kurtarma faaliyetleri tıbbi müdahale ve teknik müdahale olmak üzere ikiye ay- rılmaktadır. Teknik müdahaleler tahliye ilgili görevleri içerirken tıbbi müdahaleler kişiyi yeniden hayata döndürme ve vücut bütünlüğünü koruma üzerinedir.

1.3.6. Tahliye nedir?

Tahliyeyi “hem insanları ve hem de hayvanları tehlikeli bir alandan, güvenli bir alana örgütlü bir şekilde ulaştırma” 7 olarak tanımlayabiliriz. Tehlikeden kasıt ha- yatın, vücut bütünlüğünün, eşyaların ve çevrenin tehdit altında olmasıdır. Güvenli alan ise tehlikeden arındırılmış bölgedir.8 Bu süreç hem uzun vadeli hem de kısa vadeli olabilir. Öncelikli olarak "tehlike bölgesini terk etme kararı" alınması gerekiyor.

Yangın tehlikesi kısa ve yıkıcı olduğu için yangına konu tahliye süreçleri çok kısa vadelidir.9

Werner ve Schmutz (2005) dört farklı tahliye tipi tanımlamaktadır:

- Acil Tahliye: Yakın(kaçınılmaz) tehdit durumundan yapılan hızlı tahliyedir.

- Kontrollü Tahliye: Belirli tehdit türleri için dolaylı olarak sınıflandırılır veya doğrudan yaşamı tehdit etmeyen tehlikelere karşı düzenli bir şekilde uygulanır.

- Kısmi Tahliye: Bu durumda, sadece tehlikeli bölgedeki insanlar tahliye edi- lir.

- Bina İçi Yer Değişimi: Eğer çıkış yolları kapalı ise personel tehlike altındaki bölge içerisinde daha az tehlikeli kabul edilen alana kaydırılır.10

Bütün bu tasniflere ilave olarak Müller (1998) ayrı bir konsepti de tahliye içe- risinde saymaktadır. O da insanların bulundukları bölge diğerlerinden daha güvenli ise orada kalmalarını sağlamak (stay put) ve çevrelerini daha güvenli hale getirmek- tir.

7 Müller, G., 1998. Kriterien für Evakuierungsempfehlungen bei Chemikalienfreisetzungen, Zivilschutz- Forschung, Neue Folge Band 32, Bundesamt für Zivilschutz, Bonn.

8 Prendke, W.-D., Schröder, H., 2005. Lexikon der Feuerwehr. Kohlhammer Verlag, Stuttgart,3. Aufl.

9 Ruhrhofer, M. und Schweitzer, R., 2003. Beurteilung der Räumung und Evakuierung von Personen aus Gebäuden. In: Brandschutz Arbeitssicherheit Jahrbuch 2003, Beratungsstelle für Brand- und Umweltschutz, Verlag Druckservice Muttenthaler, Petzenkirchen/Österreich, s. 104-107.

10 * Bu husus Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik içerisinde “yatay tahliye alanı”

olarak tanımlanmıştır.

(32)

Yukarıdaki tanımlara bir sınırlama olarak kaçışı irdeleyebiliriz. Kaçış tehlike korkusu nedeni ile insanların şuursuz, düzensiz, örgütsüz ve kendiliğinden bir kitle psikolojisi ile belirli bir yöne doğru sürüklenmesidir. Patlama şeklindeki baskın yan- gınlarda ilk reaksiyon tahliyeden ziyade panik halinde kaçış olarak görülebilir.

Bu nedenledir ki Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmeliğin çok fazla yerinde tahliye ve kaçış kelimeleri birbirlerini ikame edecek şekilde kullanılmak- tadır.

1.4. YASAL DÜZENLEMELER

7126 sayılı Sivil Savunma Kanunu’nun ek 9. maddesine binaen, 27/11/2007 tarihinde Bakanlar Kurulu tarafından kararlaştırılan 207/12937 karar sayılı “Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik” tahliyeye ilişkin birçok düzenleme içermektedir. Bu düzenlemelere geçmeden önce vurgulamak gerekir ki yönetmelik metinlerinde çalışmamıza konu tahliye iş ve işlemleri tahliye ve kaçış ibareleri ile bir bütün halinde ele alınmaktadır. Yönetmelik tahliyeye ilişkin herhangi bir tanım getir- memiştir ve yönetmeliğin bütününde tahliyeye konu iş ve işlemleri genel itibari ile

“kaçış” kelimesi ile tanımlamıştır.

Yönetmeliğin tahliyeye ilişkin en önemli düzenlemesi “yangın tahliye projesi”

hazırlanması zorunluluğudur. Bu projelerde acil çıkış yollarının, yangın merdivenle- rinin, acil durum asansörlerinin, itfaiye hortum bağlantı vanasının, yangın dolapları- nın ve yangın pompalarının bulunduğu alan içinde renkli işaretlenmesi gerekmekte- dir (Madde 4). Konutlar dışında kalan yüksek binalarda ve 5000 metrekareden fazla olan yapı inşaat alanı mimari projeler dışında “yangın tahliye projesi” hazırlamak bir zorunluluktur. Bunun dışındaki yapılarda ise, mimari projelerde gösterilir. Projeler;

ilgilisi bulunan belediye itfaiyesinden onaylanmasının akabinde, belediye ve komşu alan sınırları içerisinde belediyelerce, belediye ve komşu yer sınırlarını aşarsa, vali- liklerin kabulünce uygulanır (madde 6). Yine diğer önemli bir düzenleme binaların inşa halinde bina sakinleri yapıdan ayrılması veya diğer yollarla kurtarılmasına sağ- layacak şekilde yapılması gerektiğini hükme bağlamasıdır (madde 20).

Yönetmelik tahliye konularını da içine alan bütün hükümlerin uygulanmasın- dan yapı ruhsatı için yetkili idareleri, yatırım yapan kuruluşları, yapı sahiplerini, işve- ren ya da temsilcilerini, çizim ve yapımda görevli mühendisler ve mimarlar ile uygu- layıcı yüklenicileri ve imalatçıları, yapı kullanımında ve yapılmasında görev alan mü- şavir, proje kontrol, danışman, yapı denetimi ve işletme yetkililerinin tamamını görev ve yetki sahibi olarak sorumlu tutmuştur. Tabi yetki ve sorumluluklar yönetmelik hü-

(33)

kümleri ile sınırlı değildir. Tahliye konusunu da içine alan acil durum planları çerçe- vesinde yapılan çok sayıda yasal düzenleme mevcuttur. Tüm iş ve işlemlerde başta iş güvenliği uzmanları olmak üzere geniş bir sorumluluk sahasından ve bütün birey- lerin ortak çabasını gerektiren kolektif bir tedbir anlayışından bahsedilebilir.

Yönetmeliğin 3. Kısmı bir bütün halinde tahliyeye ilişkin yasal düzenlemeler yapmıştır. Tahliye güvenliği (madde 30) başta olmak üzere tahliye yolları (madde 31), kaçış kabiliyeti ve kaçış mesafesi (madde 32), acil çıkış yolu adedi ve genişliği (madde 33), yangın güvenlik holü (madde 34), acil çıkış yollarının lüzumu (madde 35), korunumlu iç acil çıkış koridorları ve geçitler (Madde 36) ile dış acil çıkış geçitle- ri (madde 37) detaylı olarak düzenlenmiştir.

Düzenlemeler içerisinde konumuz açısından en önemli hususlardan bir tane- si ek 5A’da listelenen “kullanıcı yükü katsayısı” ve ek 5B’de listelenen “çıkışlara gö- türen en uzun acil çıkış mesafeleri ve birim genişlikleri” ile ilgili düzenlemelerdir. Bu düzenlemelerdeki mesafeler ve kişi sayıları yapmış olduğumuz simülasyonlarda dikkate alınmaktadır.

Tablo 1. Ek-5/A Kullanıcı Yükü Katsayısı Tablosu Kullanım Alanı

Kullanım A hm m²/kişi

1 Konferans salonu, çok amaçlı salonlar (balo vs), lokanta, kantin, bekleme salonları, konser salonları, sinema ve tiyatro salonları, topluma açık stüdyo, düğün salonu vb.

1.5

2 Dans salonları, bar, gece kulüpleri

ve benzeri yerler Oturulan kısımları için 10

Ayakta durulan kısımları için 0.5 3 Sergi alanları, stüdyolar (film, radyo, televizyon, kayıt) 15 4 Terminallerin yolcu geliş gidiş bekleme salonları 3 5 Derslikler, bilgisayar odaları, seminer salonları 1.5 6 Resepsiyon alanları, bekleme alanları, atrium zemini 3

7 Çok amaçlı spor tesisleri 3

8 Süpermarketler, mağazalar, dükkânlar 5

9 Sanat galerileri, müzeler, atölyeler 5

10 Fıtness merkezleri, aerobik salonları, okuma salonları 5 11 Ofisler, dernek merkezleri, halk kütüphaneleri 10

12 Öğrenci yatak odaları 10

13 Paketleme yerleri, fabrika üretim alanları 10

14 Hastane yatak odaları, hemşire odaları 20

15 Mutfaklar, çamaşırhaneler 10

16 Otel yatak odaları 20

17 Hastane laboratuvarları, eczaneler 20

18 Muayenehane, öğrenci laboratuvarları 5

19 Depolar, ambarlar, makina daireleri 30

20 Otoparklar 30

(34)

Tablo 2. Ek-5/B Çıkışlara Götüren En Uzun Kaçış Uzaklıkları ve Birim Genişlikleri Kullanım

Sınıfı Tek yön en çok uzaklık

(m) İki yön en çok

uzaklık (m) Birim genişlik için kişi sayısı Çıkmaz koridor en çok uzaklık (m)

Yağmurla-

ma Sistemi yok

Yağmur- lama Sistemli

Yağmur- lama Sistemi yok

Yağ-murla- ma Sistemli

Kapı Açıklıklarında Kaçış Merdi- venle- rinde

Ram-palar Kori-ve dorlar

Koridorlar Dışarıya

çıkış kapısı

Diğer kapılar ve koridor kapılan

Yağmur- lama Sistemi yok

Yağ-murla- ma Sistemli

Yüksek Tehlikeli Yerler

10 20 20 35 50 40 30 50 10 20

Endüstri Amaçlı yapılar1

15 25 30 60 100 30 60 100 15 20

Yurtlar, Yatakhane- ler

15 30 45 75 50 40 30 50 15 20

Mağazalar, Dükkânlar.

Marketler

15 25 45 60 100 30 60 100 15 20

Büro Binala-

15 30 45 75 100 30 60 100 15 20

Otoparklar ve Depolar

15 25 45 60 100 30 60 100 15 20

Okul ve Eğitim Yapıları

15 30 45 75 100 30 60 100 15 20

Toplanma Amaçlı Binalar

15 25 45 60 100 30 60 100 15 20

Hastaneler, Huzurevleri

15 25 30 45 30 30 15 30 15 20

Oteller, Pansiyonlar

15 20 30 45 50 40 30 50 15 20

Apartmanlar 15 30 30 75 50 40 30 50 15 20

1 Kolay alevlenici ve yoğun duman çıkarıcı malzeme bulundurulmayan endüstriyel amaçlı yapılarda tek ve iki yönlü uzaklık

½ oranında artırılabilir.

Not: Kaçış mesafeleri için dış kaçış geçitlerinde, yağmurlama sistemli binalardaki, açık otoparklarda ise yağmurlama sistemli otopark kaçış mesafeleri esas alınır.

Amerika, Almanya ve Büyük Britanya’daki kaçış yolları için verilen asgari yol genişliği aşağıdaki tabloda listelenmiştir. Tablodaki veriler incelendiğinde kaçış yolla- rındaki asgari genişliklerin birbirine yakın olduğu görülmektedir.

(35)

Tablo 3. Kaçış Yolları Asgari Genişlik

Kaçış Yolu Minimum Genişlik (m)

Almanya Büyük Britanya Amerika

MHochR* MHHR** AD-B*** NFPA 101****

Koridor 1,25 1,20 1,05 1,12

Merdiven 1,25 1,20 1,101/ 1,002 1,12

Acil Çıkış 1,10 1,20 1,05 0,813/ 1.424

* Örnek Yüksek Bina Direktifi 1981

** Örnek Yüksek Bina Direktifi 2008

***Onaylı Belge B

****Ulusal Yangın Birliği

1.5. YÜKSEKLİK HAKKINDA GENEL BİLGİLER

İstanbul'da 1955'li yıllarda yüksek bina inşasına başlanılmış konut, otel, mo- tel gibi yapılar son yıllarda ise gökdelenler, iş hanları gibi yapılarda yüksek yapılaş- maya başlanılmış ve önü alınamayacak derecede artmıştır. Günümüze baktığımızda yüksek bina kabul edilebilecek yapılar, sayılamayacak kadar artmıştır. Rakam belir- tilmesi imkansız yapılaşmaya dönülmüştür. Yüksek yapılarda ilk başlangıç noktala- rını Kadıköy(Bostancı, Kozyatağı) ve Bakırköy(Ataköy) ilçeleri oluşturmaktadır.11 Günümüzde ise yüksek yapının olmadığı hiçbir ilçe bulunmamaktadır.

Yüksek yapıların içerisinde en çok bulunan binalar; oteller, iş merkezleri yer almaktadır. Bunların birkaç tanesine örnek verecek olursak; Hilton, Dedeman, İbis, Radisson Blue gibi şuanda işletilmekte olan yüksek otellerden başka yapımı devam eden çok fazla otel bulunmaktadır. Otel Nova, Levent Zorlu Yapı Plaza Binaları, Dünya Ticaret Merkezi, Otel Çamkar, Türk Ekonomi Bankası, Kadıköy Ekşioğlu bi- naları birkaç örnektir.

Ekşioğlu Han, Halitpaşa İs Merkezi, Karayolları Binası, Mecidiyeköy Gökfiliz İş Hanı Dedeman İs Merkezi gibi iş merkezleri bulunmaktadır. 12

Kullanım amacı konut olarak başlanılan fakat daha sonra büro, ofis gibi deği- şiklik yapılan yüksek binalarda mevcuttur. Örnek olarak; Tekstilkent Garanti Koza Binası, Valikonağı Vakıf katılım Bankasının Binası ve Sağlıkçılar Sitesi. 1991 yılın- dan sonraki yapılarda yangın yönetmeliğine uygun tasarımlar yapılmaya ve uygu-

11 "National Fire Codes ". NEPA, 1991

12 " Fire Protection Handbook", NEPA 1986

(36)

lanmaya başlanıldı. İtfaiye Müdürlüğünce denetimler sıklaştırıldı ve kullanılan mal- zemelerin yangın güvenliği konusunda daha dikkatli olunması ve bilincin arttırılması sağlanıldı.

İstanbul'da 1991 öncesi yapılarda yangın güvenliği sağlanmayacak durumda iken, yeni yapılarda sprink zorunluluğu getirilmesi yangının yayılmasının önlenmesi açısından önemli bir durumdur. Sheraton oteli eski yapı olmasına rağmen yangın güvenliğini en üst seviyede tutmak ve söndürmeyi kolaylaştırmak için bina yapısına yeni sprinkler eklemiş ve çok fazla yeni tedbirler almıştır. Yüksek yapılar için örnek teşkil etmektedir.13

13 " İstanbul Büyükşehir Belediyesi Yangından Korunma Yönetmeliği", İstanbul, 1992

(37)

İKİNCİ BÖLÜM

YÜKSEK BİNALARDA YANGIN GÜVENLİĞİ

Yüksek yapılar ve yangın güvenliği bölümü yüksek yapı kavramı ve tanımı, yüksek yapılarda yangın güvenliği, yüksek yapı yangın istatistikleri alt başlıklarında incelenmiştir.

2.1 Yüksek Yapı Kavramı ve Tanımı 2.1.1 Yüksek Yapı Tanımı

Yüksek yapı tanımlamasında NFPA(National Fire Protection Association) ise, zaman içinde bazen yedi bazen de yedi kattan fazla kat sayısını olarak belirt- mektedir. Sprinkler yasası için 1988 Los Angeles’daki The First Interstate Bank yan- gınından değerlendirmeler geniş olarak yapılmıştır. Yüksek yapı, 23 metre ve daha fazla yüksek statüsünde olanlardır. Tanımlamaya göre en üst ve en alt seviyeye itfaiyenin ulaştığı alanlardır.

Başka araştırmalarda yüksek yapı, itfaiye merdivenlerinin yetişemediği yük- seklikte katları olan yapılar olarak tanımlamaktadır. 2002 yılında çıkan Yangın Yö- netmeliğimiz yüksek yapıları, 21.50 metre yüksekliğe bina yüksekliği ve 30.50 metre yüksekliği ise yapı yüksekliği olarak tanımlamaktadır.

2.1.2 Yüksek Yapıların Tarihsel Gelişimi

Yüksek yapıların tarihi Dünya ve Türkiye ölçeğinde iki başlık altında ince- lenmiştir.

2.1.3 Dünya’da Yüksek Yapıların Tarihsel Gelişimi

1870’lerde yüksek yapıların ortaya çıkmasından beri dizayn ve yapımlarında bir dönüşüm olmaktadır. Yüksek yapıların gelişimi Amerika Kıtası’ında ve Birleşik Devletlerde başlamaktadır. Birleşik devletlerde üç aşama görülmektedir.

(38)

1870-1930 yılları arasında yapılan yüksek yapılar birinci kuşaktır. Bu binalarına dış duvarları bazen dekoratif amaçlarla dökme demir eklenmesine rağmen taş veya tuğladan oluşmaktadır. Döşemeler ahşap ve kirişler için çelik ve dövme demir kulla- nılırken kolonlar dökme demirden inşa edilmekteydi. Asansör boşlukları çoğu kez duvarla çevrilmezdi. Bir apartman katından kaçmanın tek yolu her katta metal kap- lanmış bir ahşap kapı ile korunan tek bir merdivendi. Yüksek binaların inşaatında kullanılan çeliğin korunması için belirlenmiş bir standart yoktu.

1920-1940 yılları arasında yapılan yüksek yapılar ikinci kuşaktır. II. Dünya Sa- vaşından önceki binalar genellikle çelik iskeletli yapılardı. Döşeme yapısı yanmaz malzemeden çelik, beton veya pişmiş toprak malzemedir. Bu malzemeler ısının di- ğer katlara yayılmasını yavaşlatmaktadır. Konstrüksiyon ağırdı fakat daha hafif bir alternatifi yoktu. Yönetici odaları ve yemekhaneler çoğu kez yüksek miktarda ahşap ile kaplanmasına rağmen yangın yükü düşmüştür. Bu dönemde, yangın süresince yapısal elemanların çökme ihtimalini azaltan yanmaz yapı malzemelerinin kullanımı, dikey şaftların korunaklı çıkışlara çevrilmesi, kompartmanlama gibi gelişmeler gö- rülmektedir.

İkinci Dünya Savaşından sonra yapılan yüksek yapılar üçüncü kuşaktır. Bu dönem günümüze kadar gelmektedir. Yapıların taşıyıcı malzemesi çelik, betonarme ve karma malzemedir. Bu dönemde yangın korunumu gelişmiş, standart ve yönet- meliklerle desteklenmiştir. Ayrıca yüksek yapılarda malzemede hafifleme görülmek- tedir. Uygulanan standartlar birçok yüksek yapıda sprinkler sisteminin kurulmasını sağlamıştır.

2.1.4 Türkiye’de Yüksek Yapıların Tarihsel Gelişimi

Türkiye’de yüksek binaların 2. Dünya Savaşı sonrasında gündeme geldiği gö- rülmektedir. Bu gecikmenin arkasında Türkiye’nin birinci derece deprem kuşağında bulunması önemli bir rol oynamaktadır. Ancak zamanla diğer ülkelerde yüksek bina yapımını gerektiren çeşitli faktörlerin ülkemizde de oluşması ve gelişen teknoloji yüksek bina yapımını zorunlu hale getirmiştir.

Ülkemizde önceleri otel ve iş hanı olarak ortaya çıkan yüksek binalara daha sonra konut, öğrenci yurdu ve büro gibi değişik fonksiyonlu yüksek binalar da ek- lenmiştir. 1975-1985 yılları arasında yapılan yüksek binaların kat sayılarında biraz daha artış görülmüş ancak ekonomik ve politik nedenlerden dolayı çok sayıda yük- sek bina yapılamamıştır. Büro ve otel binaları dışında öğrenci yurdu ve konut binala-

(39)

rına da ağırlık verilen bu dönemde, binalar 30 kat yüksekliğe yaklaşmışlardır. 1985’e kadar Türkiye’de yaklaşık 15 adet yüksek bina yapıldığı kaydedilmiştir.

1980’li yıllardan itibaren Türkiye’nin dış ülkelere açılma politikasına paralel ola- rak iş hacminin artması ve turizm alanındaki gelişmeler, önceliği İstanbul ve Ankara almış büyük şehirlerde yüksek bina yapımını hızlandıran faktörler olmuştur. Ayrıca yüksek binalar konusunda yapı kuralları konmaması ve yürürlükte olan imar kanu- nundaki eksiklikler, bu tür binaların batıdaki örneklerine benzer kalite düzeyine ulaşmasını da engellemektedir.

Ülkemizde 1985-1990 arası dönemde ekonomik, sosyal, kültürel ve teknolojik gelişmeler sonucu, yüksek binaların sayısındaki artışın yanı sıra, nitelikleri de geliş- me göstermiştir. 1985’ten sonra gerçekleştirilen yüksek binaların çoğu İstanbul’da yoğunlaşmıştır.

Bunlardan iş ve ticaret merkezleri ile oteller mevcut şehir dokusu içinde, Tak- sim’den Büyükdere Caddesi boyunca Ayazağa’ya doğru uzanan bölgede yer almak- tadır. Ayrıca Beşiktaş, Ataköy ve Zeytinburnu gibi bölgelerde otel ve iş merkezi, ge- ne Ataköy ve Halkalı gibi bölgelerde de çok katlı konut projeleri yapılmıştır.

1985’ten sonra gerçekleştirilen yüksek bina projelerinin hem tek fonksiyonlu, hem de değişik fonksiyonları içine alan kompleksler olduğu görülmektedir. Tek kütle olarak düzenlenen yüksek binalar sadece otel, büro ve konut gibi fonksiyonları ba- rındırırken, değişik fonksiyonları içine alan karma kullanımlı binalar Ak merkez örne- ğinde olduğu gibi genellikle büro ve otel/konut fonksiyonlarını beraber yüklenmekte- dir.

1980’lerden sonra yüksek bina gereksinimine paralel olarak, bu binaların ya- pımında yüksek teknoloji kullanımı da zorunlu hale gelmiştir. 1990 yılından itibaren 80’li yıllarda proje halindeki bazı yüksek binaların gerçekleşme aşamasına girdiği görülmektedir.

(40)

Resim 3. Sabancı Center, İstanbul Resim 4. Maya Akar İş Merkezi, İstanbul

Resim 5. Yapı Kredi Plaza D Blok, İstanbul Resim 6. Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı Binası, Ankara

Bu örneklerin yanı sıra başta büyükşehirlerde yüksek binalardan oluşan toplu konutların da yapıldığı görülmektedir. Bunlara örnek verecek olursak; Sabancı Cen- ter(resim 3), Maya Akar İş Merkezi(resim 4), Yapı Kredi Plaza(resim 5), Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı(resim 6).

Bugüne kadar yapılanlara ek olarak, günümüzde halen yapımı devam etmekte ve henüz tamamlanmış olan birçok yüksek bina bulunmaktadır. Halen yapımı devam etmekte olan ve uzunluğu 287 metre olan Skyland İstanbul projesi Türkiye’nin en uzun yapısına sahiptir.

(41)

2.2. YÜKSEK YAPILARDA YANGIN GÜVENLİĞİ

Resim 7. 2017 Yılında Londra’da Yaşanan Yüksek Yapı Yangını

"İstanbul Büyükşehir Belediyesi Yangından Korunma Yönetmeliği' yüksek yapılar için alınması gereken yangın güvenliği için içeriğinde önemli ölçüde yer ayırmıştır. Yönetmelikte, yüksek binalar ayrı bir bölümde değerlendirilmiş, herkes için açık alanlar, iş yerleri ve genel yerlere ek olarak özel önlemler belirtilmiştir.

17.1.1992 tarihinde yürürlüğe giren yönetmelik ve yasal çerçevede aşağıda ki du- rumlarda başlangıç yapılmıştır.

Gelişen teknoloji ile birlikte oluşan modern şehirlerin sınırlı alanların aktif kul- lanılması ihtiyacı meydana gelmiş ve yüz ölçümü küçük bölgeler yüksek binalar ile daha fazla bireyin barınmasını sağlanmıştır. Yüksek binalarda insan gereksinimleri- ne cevap vermek için otel ve ev olarak, tedavi sağlayıcı hizmetlerin hep birlikte veri- lebileceği hastaneler ve fazla miktarda bireyin yararlanabileceği ofisleri barındıran iş merkezleri olarak kullanımı yaygınlaşmaktadır. Yüksek yapılarda kullanımın getirdiği kolaylıklar dışında bazı güvenlik sorunlarını da oluşturmaktadır.

2017 yılı Haziranında Londra’da ki Grenfell Kulesi’nde oluşan yangınsonucu 72 kişi öldüğü bildirilmiştir(resim 7). Çalışmalar sonucu yangının dördüncü katta kul-

(42)

lanılan bir fırının yanması sonucu meydana geldiğini ve açık olan pencereden bina- nın dış cephesine sıçraması sonucu yayılmıştır. Alevlerin dış cepheye sıçramasın- dan dolayı kontrol altına alınması güçleşmiş ve söndürülmesi bir güne yakın devam etmiştir. Yangının gece saatlerinde çıkması felaketin artmasında çok büyük bir etki yapmıştır.14 Ülkemizde yüksek yapılarda çıkan yangınlar neticesinde birden fazla ölümler ile henüz karşılaşılmamış olsa da oluşan kazaların sonucu büyük tehlike de olduğumuz aşikardır.

Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik’te ki yüksek bina tarifi, yapı yüksekliği 30.5 metreden ve bina yüksekliği 21.5 metreden çok bulunan binaları tanımlamaktadır. Yapı yüksekliğinin içinde ki bodrum katlarda binalar için tehlikeyi çoğaltan durumlardandır. Binanın yüksekliğinin fazla olması, çok kişinin kullanması ve bina yapısında kullanılan malzemelerinin yanıcılığı binada oluşacak herhangi bir yangında binanın boşaltılması güvenli olarak güçleştireceğinden, güvenlik önlemleri yüksek yapılarda hayati niteliktedir.

Yüksek yapılardaki yangın güvenliği planları oluşturulurken çözülmesi gere- ken en büyük problem zamandır. Binanın yangın karşısındaki dayanıklılık perfor- mansı, yangını olabildiğince yavaşlatmalı ve tahliyeyi olabildiğince süratli bir şekilde yapmalıdır. Tahliye süresi, binada ikamet eden bütün bireylerin güvenli olarak bina- nın dışındaki toplanma alanlarına ulaşması için gereken süredir. Bu zaman saniyeler ile ölçülür ve bu zaman içinde binanın acil çıkış yolu olarak kullanılacak alanlar ha- sarlı olmamalıdır. Bina yüksekliği fazlalaştıkça ve bina yapısı yalın halden uzaklaş- tıkça tahliye zamanı artacağından yüksek binaların yangına karşı mukavemetinin iyi sonuç vermesi için noktasal kontrollerin olması gerekir.

Kaçış mesafesi, "binanın herhangi bir bölümünden korunma altındaki bir ka- çış yoluna, harici bir kaçış yoluna veya son çıkışa kadar gidilmesi gereken mesafe- dir. Bu kavram, direk mesafe kavramı ile karıştırılmamalıdır. Kaçış mesafesi hesap edilirken, varılması gereken yere kadar olan alan içindeki, etrafında dolaşılması ge- reken tüm engeller(duvarlar, dolaplar, vb) katılmalıdırlar. Bununla birlikte kaçış me- safesi, tasarım aşamasında tam olarak belirlenemediğinden, kriter olarak direk me- safe kullanılmaktadır."15

14 https://www.thesun.co.uk/ news/3805218/how-grenfell-tower-firestart-cladding-hotpoint-fridge- inquiry/

15 Türk Standartları Enstitüsü, TS 4156(Yangından Korunma-Umumi Yerlerde-Genel Kurallar), Birinci Baskı, Eylül 1989, s. l

(43)

2.2.1.Yüksek Binalarda Yangının Oluşması

Yüksek binalar bitişik nizam olmamalı, merkezi noktadan binaya ulaşım yol- larının genişliği minimum 10 metre, alt geçitlerde bağımsız yükseklik minimum 45 santimetre olarak yapılmalıdır. Binaların birleşik olmaması, hem yangının diğer bina- lara ulaşması açısından ve hem de kolay müdahalede önem taşımaktadır.

Odakule yangınında, bulunduğu alan büyük faciaya sebep olmuştur. İtfaiye- nin bütün çabasına ve aldığı detaylı önlemlere rağmen etraftaki bazı binalara zararın önüne geçilememiştir. Eğer yangın akşam geç saatlerde olmuş olsaydı daha büyük felaketlere sebep olması kaçınılmazdı. Yangının diğer binalarda en büyük hasar vermesinin nedeni bitişik nizam olmasına rağmen maalesef birçok yüksek yapı biti- şik nizamlıdır.

Taşıyıcı sistemlerde yangın güvenliği en az 90 dakika dayanıklı kapı ve pen- cere gibi yapı malzemeleri ile yapmaktadır. 60 metreden yüksek yapılarda ise bu malzemelerin yangına mukavemeti minimum 120 dakikadır.

(44)

Şekil 5. Çeşitli Kaçış Yolu Dizaynları

Referanslar

Benzer Belgeler

6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu kapsamında; 04/10/2018 tarihinde Genel Müdürlüğümüz kampüsündeki acil toplanma alanlarından ikincisi olan Destek

Bir yerde o güne kadar görülmeyen veya çok seyrek olarak görülen sýcak ve soðuklarýn belli bir süre yaþanmasý, baþta insanlar olmak üzere bütün canlýlar ile

Ø Çalışma yerlerinde olası bir yangına karşı taşınabilir kuru kimyasal tozlu yangın tüpü veya su, kum gibi yangın söndürücü malzemeler bulundurulur.. Ø “Dikkat

• Çevre, kuruya yeni çıkan ve doğum yapacak inekler için önemlidir (çünkü çevresel patojenlere bağlı mastitis kuru dönemin başı ve sonunda sık görülür). •

 Demir boru ek malzemelerinin sıkılması ve sızdırmazlık ile ilgili kullanılan aletler ve malzemelerin çeşitleri ve özellikleri açıklanır..  Boru ekleme işlemi

İnsanların yangın anında güvenli tahliyeleri konusunda iki yaklaşım vardır. Birincisi kanun metinlerinde ve standardizasyon çalışmalarında geçen tanımsal verilerdir. Bu

İnternet üzerinden alışverişin de arttığına dikkat çeken Teknoser yetkilileri, online alışverişlerde ve sosyal sorumluluk kapsamında son dönemde açılmış olan

PV-Modülleri ve bileşenlerinin dıştan gelen yangın etkilerine karşı direnç niteliğinin araştırılmasına ilişkin uygulanan test metotları:.. - U L 7 9 0 i l e IEC