• Sonuç bulunamadı

Başbakan Davutoğlu nun Erzincan Mitingi konuşmasının tam metni

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Başbakan Davutoğlu nun Erzincan Mitingi konuşmasının tam metni"

Copied!
6
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Başbakan Davutoğlu’nun Erzincan Mitingi konuşmasının tam metni

Nisan 26, 2015 - 2:05:00

Selam olsun, selam olsun, selam olsun, can Erzincan’a selam olsun. Akşama kadar bizi hasretle bekleyen 24 ayar Erzincanlılara, dostlarımıza, kardeşlerimize, bacılarımıza selam olsun. Etrafındaki dağlara, ortasındaki bağlara selam olsun. Dağları, bağları bereketli Erzincan’a selam olsun. Terzi Baba’ya selam olsun, Erzincani Hazretlerine selam olsun, Pir Sami Efendiye selam olsun, Dede Paşa Hazretlerine selam olsun, Seyyid Abdurrahim Hazretlerine selam olsun, Erzurum’un ulemasına, erenlerine, maneviyatına selam olsun. Aşık Daimi’ye selam olsun, Ali Ekber’e selam olsun, Erzincan’ı Erzincan kılan can insanlara selam olsun, Allah’ın selamı üzerine olsun. Ey Erzincan, bizi hasretle bekleyen Erzincan Çayırlı’ya, İliç’e, Kemah’a, Kemaliye’ye selam olsun. Refahiye’ye, Otlukbeli’ne, Tercan’a, Üzümlü’ye selam olsun. Erzincan biz sizi yüreğimize yazmışız, can Erzincan diyerek yazmışız, ilçenizi yazmışız, köyünüzü yazmışız, çünkü Erzincan’ı seven candan sever Ve can Erzincan kendini seveni bilir. Erzincan söyle candan insanlarla yürümeye var mısın? (“Varım” sözleri) Erzincan bu al bayrağı her yerde dalgalandırmaya var mısın? (“Varım” sözleri)

Erzincan yiğit insanların diyarıdır, çalışkan insanların diyarıdır, Erzincan’la adı birlikte anılan

çalışkanlığıyla maruf Erzincan Valisi, Erzincanlı olmasa da Erzincan’la anılan Recep Yazıcıoğlu’nu da rahmetle anıyorum. Yine çalışkanlığı bütün Türkiye’de bilinen Binali Yıldırım kardeşime, dava arkadaşıma da hepiniz adına teşekkür ediyorum. Yaptığı hizmetler dolayısıyla, gösterdiği gayretler dolayısıyla her yerde Erzincan’ı en iyi şekilde temsil etti. (“AK gençlik seninle gurur duyuyor” sözleri) Biz AK gençlikle, Erzincan’la gurur duyuyoruz. 24 ayardır Erzincanlı 24 ayar.

Aziz Erzincanlılar, (“AK gençlik Erzincan Hocamızla her zaman” sözleri) Bizde her zaman sizinleyiz AK gençlik, her yerde sizinleyiz bütün gayretimiz inşallah sizin bu mevkilere geldiğiniz Türkiye’nin küresel bir güç olmasıdır. Erzincan Türkiye’yi küresel güç yapmaya var mısın? (“Varım” sözleri) Söyle var mısın? (“Varım” sözleri)

Şimdi bakınız, Erzincan’ı anlayan bizi anlar, davamızı anlar hepimiz Allah’a kurban. Erzincan deyince iki şey aklıma gelir bir, Erzincanlı her zaman direnç insanıdır, dayanışma insanıdır. Bu topraklar düşman işgaliyle karşılaştığında, düşman buralara geldiğinde Ermeni mezalimi yaşandığında Erzincan dimdik ayaktaydı, Sünni’siyle, Alevi’siyle, Türk’üyle, Kürt’üyle ayaktaydı Erzincan teslim olmadı Erzincan direndi. İşte şimdi 100 yıl sonra Erzincan ve Erzincan’la birlikte aziz milletimiz tekrar ayakta.

100 yıllık hesap görmek isteyenlere bu meydandan sesleniyoruz, sizi bu topraklarda barındırmadık Allah’ın izniyle dünyanın hiçbir yerinde de size boğun eğmeyeceğiz. Erzincan, son 12 yıldaki itibarlı politikamızla, dünyanın her yerinde sesimizi yükseltmeye var mısın? (“Varım” sözleri) Biz tuzak kuranlara, milletimizi tahkir edenlere ister Papa olsun, ister şu devletin ya da bu devletin başkanı ya da maşası olsun haddini bildirmeye var mısın? (“Varım” sözleri) Var mısın? (“Varım” sözleri) Devleti ve milleti aziz kılmaya var mısın? (“Varım” sözleri) İşte Anadolu’nun her yerinden duyduğumuz ses bu.

Erzurum’dan dün bunu duyduk, Sivas’tan bunu duyduk, Gümüşhane’de, Bayburt’ta bunu duyduk Erzincan’da da bunu duyuyoruz birileri bunu duysun. Soykırım iftirasını bu topraklarda savunan HDP Eş Başkanı Demirtaş’ta duysun. Evet, biz tarihimizle yüzleşiriz merhametli milletiz oturur dertleşiriz herkesin acısını paylaşırız, ama karşımıza geçip de bize kibirle konuşana da haddini bildiririz, haddini bildiririz, haddini bildiririz. Demirtaş, bu millete iftira ediyor Türk’üne, Kürt’üne, Sünni’sine, Alevi’sine bu topraklarda düşman işgaline direnmiş Türk’üne, Kürt’üne, Sünni’sine, Alevi’sine hakaret ediyor bu hakarete izin verecek miyiz? (“Hayır” sözleri) Birileri de yaranmak için bu millete iftira atanlara izin

(2)

verecek miyiz? (“Hayır” sözleri) İşte bütün dünyaya çağrıda bulunuyoruz gelin konuşalım, arşivlerimizi açalım sizde açın tarihle yüzleşelim, gerekiyorsa acıları paylaşalım, ama bilin ki biz baş veririz, baş eğmeyiz. Bu milleti tarihte bilenler bilirler karşımıza çıkan düşmanda bilir, dostta bilir. Çanakkale’ye yiğitçe yürüyenlerin torunları şahadete yürüyenlerin torunları hiçbir baskıya boyun eğmezler. Bu Erzincan’ın etrafındaki dağlar ne kadar sağlamsa candan Erzincanlılarda o kadar sağlamdır Allah’ın izniyle. (“Dik dur eğilme Erzincan seninle” sözleri)

Şimdi bakın dışarıdaki birtakım çevrelere yaranmak isteyen Demirtaş, kendince böyle barışçıl bir dil kullanırken, bir taraftan da şiddete devam ediyorlar. Dün Erzurum’da mitinglerimize başlarken ya Allah bismillah diye başlarken bütün partilere hayırlı kampanyalar dedim, şiddetten uzak duralım dedim. Ama bakın bölücü terör örgütüyle birlikte Demirtaş ve etrafındakiler HDP’liler hala şiddet uyguluyorlar. Ağrı’da vatandaşlarımıza baskı yapmak istediler, sonra Van’da Burhan Kayatürk milletvekilimizin arabasını taşladılar büyük tahribat yaptılar. Erzurum’da Abdurrahim Fırat

milletvekilimizi darp etmeye kalktılar, şimdi de Siirt’te Yasin Aktay’a milletvekili adayımıza saldırdılar.

HDP’lilere buradan sesleniyorum demokrasi mücadelesi verecekseniz işte hodri meydan, ama bu millete bir tür Kürt BAAS’çılığı şeklinde, Türk BAAS’cısı CHP gibi böyle yöntemlerle baskıcı yöntemlerle milleti baskı altına almaya kalkarsanız bilin ki bu millet baskılara boyun eğmez, hele AK Parti hiç eğmez. Buradan bir kez daha çağrıda bulunuyorum, demokrasiyi hakkıyla yaşayalım, seçim kampanyalarını şenliklere döndürelim, ama hiçbir şekilde şiddete mahal bırakmayalım.

Bütün partilere sesleniyorum, güzel bir kampanya dönemi yaşıyoruz, baharda yaşıyoruz hep beraber güzelce, insanca, centilmence mücadele edeceğiz sonuçta da sadece ve sadece milletin dediği olacak.

Baskılarla bizi engellemeye kalkışırsanız bir kez daha söylüyorum, biz Türkiye Cumhuriyetinin her bir santimetrekaresinde bu al bayrağı da, AK Parti bayrağını da dalgalandırmaya ant içmişiz, ahdetmişiz hiçbir yerde de bu bayrakları indirtmeyiz. Eğer Türkiyelilik davasındaysa Demirtaş ve ekibi Türkiyeli olsunlar, bu bayrağı her yerde onlarda dalgalandırsınlar ve kampanyayı demokratik bir mücadeleyle yapsınlar.

Şimdi ikinci direniş ve direnç ve dayanışma ruhu Erzincan’da depremlerde görüldü. 1939 depremi hala yüreğimizde yaradır. Biz yaşamadık, ama hikayelerini, acılarını, feryatlarını yüreğimizde hissettik 1991 depremini de yaşadık hatırlarız. Bütün bu depremlerde Erzincanlı omuz omuzaydı Sünni’siyle,

Alevi’siyle omuz omuzaydı. Allah Erzincanlıların birliğini bozmasın, nifak tohumu ekmek isteyenlere fırsat vermesin. Şimdi tam da bu deprem ve Erzincan üzerine konuşmuşken Nepal’de de bir deprem yaşandı dün, 2 bini aşkın şu ana kadar öldü. Bu acıyı en iyi Erzincanlılar anlar Nepal’e de buradan Erzincan depreminin acısını yaşayanların torunlarının diyarından Nepallilere taziyelerimizi sunuyoruz.

Çünkü biz her şeyden önce insanız, her şeyden önce insana saygı gösteririz. Bakınız işte aradaki fark eski Türkiye’yle, yeni Türkiye arasındaki fark. Gelin bir muhasebe yapalım 1939’da hadi zayıf bir ülkeydi Erzincan’a kolumuz erişmemiş o zaman. Peki, 1999 depreminde 17 Ağustos depreminde Ankara’da oturanlar Sakarya’ya varabildiler mi, depreme depremzedelere elleri, kolları ulaşabildi mi?

Peki, o zaman ki Türkiye neredeyse 70 cente muhtaçtı. Böyle bir zillet yaşandığında kimler

iktidardaydı sizler biliyorsunuz DSP, MHP, ANAP Hükümeti bir koalisyon Hükümeti. Peki, biz sonra AK Parti iktidarları döneminde Van depremini yaşadık, Bingöl depremini yaşadık. Van’da yepyeni bir şehir inşa etmedik mi, 1 yılda Van’ı yeniden inşa etmedik mi? İşte bir devletin kudreti ve şefkati böyle günlerde ortaya çıkar.

Bakın aziz Erzincanlılar, guru duyabilirsiniz Nepal depremi sonrasında da Nepal’e inen ilk yardım uçağı Türkiye Cumhuriyeti Devletinin uçağıydı. Dün hemen harekete geçtik ve yardımlarımız ulaştı.

Pakistan’da Bangladeş’te bulunan yardım kervanlarımızda oraya doğru hareket etti aradaki fark bu.

Biz yeni Türkiye derken kudretli ve şefkatli bir Türkiye diyoruz. Erzincanlılar kudretli bir Türkiye’ye var mısın? (“Varım” sözleri) Şefkatli bir Türkiye’ye var mısın? (“Varım” sözleri) Haiti’ye ilk inen uçak bizim uçağımızdı, Nepal’e inen ilk uçak bizim uçağımızdı depremlerden sonra. İşte bizim Türkiye’miz bu

(3)

mazlumun yanındayız, mağdurun yanındayız, dertlinin yanındayız, herkesin, çoluğun, çocuğun, yaşlının, acı çekenin yanındayız, ama asla asla ve asla zalimin yanında olmadık olmayacağız. (“AK gençlik seninle gurur duyuyor” sözleri)

Bunu niye söylüyorum biliyor musunuz? Dün geçtiğimiz günlerde Kılıçdaroğlu seçim beyannamesi açıkladığı günde de, sonra da dedi ki, iktidara gelirsek gelemezler ya, hayal ya değil mi? Suriyelileri geri göndereceğiz dedi. Düşünün bir zalim Esad çıkmış böyle bacılarımızın üzerine kimyasal silah kullanmış, çocukları katletmiş, 300 bin insan öldürmüş kaçabilenler bu şefkatli ülkeye sığınmışlar, bu ensar diyarına sığınmışlar 2 milyon. İşte aramızdaki fark bu biz bağrımıza açtık, o ise geri

göndereceğiz diyor. Suriye dostu hani milletvekillerinin gittiği arkadaşı Esad’a bu kardeşlerimizi öldürmek üzere göndermeye niyet ediyor. Şimdi zulme karşı direnmiş Erzincanlılar, bizim mazlumların yanında olmamızdın razı mısınız? (“Razıyız” sözleri) Dünyanın neresinde olursa olsun mazlumlara sahip çıkmamıza razı mısınız? (“Razıyız” sözleri)

Bakın dün de Almanya’da dedi ki, bizim niye Suriye’de, Mısır’da, İsrail’de büyükelçimiz yok dedi. Bu Kılıçdaroğlu uyuyor uyuyor ya da hafızasını kaybetmiş. Bizim İsrail’de niye büyükelçimiz yok

arkadaşlar? Çünkü Mavi Marmara’da 9 vatandaşımızı katleden bir devletten bahsediyoruz. Ve Kılıçdaroğlu dönüp hani o zamanda Mavi Marmara’dakileri eleştiriyordu İsrail’den daha çok. İsrail ağzıyla dönüp bize soruyor niye bizim İsrail’de büyükelçimiz yok? İsrail Gazze’ye zülüm ettikçe, İsrail Kudüs’e, Mescid-i Aksa’ya postallarıyla girdikçe bizim İsrail’le dost olmamız mümkün değildir

olmayacağız aramızdaki fark bu. Kılıçdaroğlu, İsrail’in yanında bize soru soruyor. İsrail’e soru sormaya korkar bunlar, çünkü ağ babaları onlardan talimat alır. Biz soru soruyor, ama gelip de burada

Erzincanlıların huzurunda İsrail’le dost olalım diyebilir mi, sizin huzurunuza çıkabilir mi?

Peki, Suriye’de niye büyükelçimiz yok? Çünkü 300 bin insanı katleden, kimyasal silah kullanan bir zalimle bizim meselemiz olur. Zalimlerle bizim meselemiz var, davamız var, kavgamız var. Biz ensarız, gelen muhacirleri bağrımıza basarız, ama bu kültürü Kılıçdaroğlu bilmez öğretmek lazım değil mi?

Öğretmek için din derdi olması lazım değil mi? Bu Kılıçdaroğlu din dersine de karşı çıkıyor. Din dersine aynı zamanda, aynı zamanda imam hatiplere de. 1-3-5 diyerek ve 1-5-3 diyerek yine 28 Şubat’ta olduğu gibi imam hatipleri kapatmanın gündemi içinde biz izin verir miyiz Erzincanlılar verir miyiz?

(“Hayır” sözleri) Bizim dinimizde, Diyanetimizle uğraşmasın. Birisi Diyanet İşleri Başkanlığını

kaldıracağım diyor bu HDP, biri de din dersleriyle, imam hatiplerle uğraşıyor yeter artık. Kimse burada tekrar 28 Şubat zulmü yapamaz. Yapabilir mi Erzincanlılar? (“Hayır” sözleri) 28 Şubat bir daha

hortlayabilir mi? (“Hayır” sözleri) Bu bacılarımız bir daha başörtüsü zulmü görür mü? (“Hayır” sözleri) Sizin başörtü zulmünü kim çözdü? AK Parti. İmam hatipleri kim özgürleştirdi? (“AK Parti” sözleri) Türkiye’nin her yerinde insan onurunu kim ayağa kaldırdı? (“AK Parti” sözleri) İşte bu. Zalime kim dur dedi? (“AK Parti” sözleri) Davos’ta kim one minute dedi? (“AK Parti” sözleri) İşte bu. İşte onun

anlayamadığı bu. Sonra soruyor, Mısır’da niye büyükelçimiz yok? Almıyor ki almıyor. Mısır’la biz dosttuk, Suriye’yle de dosttuk. Eğer Suriye’de Suriye rejimi zulüm etmese yine dost olurduk. Mısır’da da darbe yapılmamış olsa, halkın seçtiği bir lider hapse atılıp idama mahkum edilmemiş olsa yine dosttuk. Mısır halkıyla bizim bir problemimiz yok, ama Kılıçdaroğlu’nun demokrasiyle problemi var demokrasiyle. Bu CHP zihniyeti her yerde darbeci, Türkiye’de de darbeci, Mısır’da da darbeci öyle değil mi?

CHP denilince akla ne gelir arkadaşlar? Ekmek karnesi gelir karne, yani tek karneyle ekmek verilen dönemler. Kuyruklar gelir 70’li yıllarda ve aynı zihniyetin devamı olduğu için DSP’yle de şimdi paslaştığı için 2001 ekonomik krizinde esnaf yazar kasaların kırılması gelir, birde darbe gelir darbe.

CHP’nin zihniyeti her zaman darbeci oldu. Ben bütçe görüşmelerinde kendisine dönüp darbecisiniz dediğimde alındı, şimdi Mısır darbesini savunuyor, Mısır darbecileri adına bize dönüp soruyor niye büyükelçimiz yok diyor? Arkadaş, biz zalimlerle dost olmayız bir. Darbecilerle dost olmayız iki. İnsanlık onurunu çiğneyenlerle dost olmayız üç.

(4)

Biz mazlumların dostuyuz bir. Biz özgürlüklerin savunucusuyuz iki. Biz daima adalet diyoruz üç. Şimdi böyle geç saate bekleyip beni bu kadar aşkla dinleyen bizimle olunca biz yorulur muyuz? Üçüncü mitingim, ama hiç yorgunluk hissetmiyorum. Erzincan yorulmazsa biz yorulmayız Allah’ın izniyle Erzincan’da yorulmaz.

Peki, CHP’nin bu tutumu kime benziyor arkadaşlar Kılıçdaroğlu? Hani Pensilvanya’da oturan biri de Mavi Marmara olayı olduğunda ne dedi? Dedi ki, gidip İsrail’in otoritesinden izin alsalardı dedi. Bizim Mavi Marmara şehitlerimiz için taziye yayınlayacağına İsrail’i savundu. Biz hep diyoruz, bu

paralelcilerle CHP aynı zihniyet aynı zihniyet. Şimdi tam Türkiye zirveyi yakalamışken, Mısır’da

demokrasi varken, Türkiye Mısır’la çok önemli hamlelere yürürken dikkat edin yürürken Mayıs 2013’te dünyanın en büyük havalimanını değerli Ulaştırma Bakanımız o zaman Binali Bey’in de katkılarıyla projesini yaptık başlattık. Marmaray, Avrasya gibi projeler yanında 3. Köprüyü başlatıyoruz Türkiye’de, IMF’ye borcu kapatmışız Mayıs 2013 Mısır’da da demokrasi var. Birden birileri Kahire sokaklarını ve İstanbul sokaklarını hareketlendirdi Mısır’da demokrasiye, Türkiye’de de demokrasiye darbe vurmak için. Birinin adı Gezi’ydi, diğerinin ki Sisi’ydi ha Gezi, ha Sisi Sisi’yle, Gezi’nin ne farkı var? Yok. Aynı dönemde çıktılar bunlar ve bütün mesele Türkiye’nin Ortadoğu’ya ilham olmasını Türkiye’deki demokrasinin Ortadoğu’ya bir örnek olmasını engellemek için, Türkiye’nin yükselmesini engellemek içindi. Mısır’da demokrasiyi engelledir. Arkadaşlar, Türkiye’de engelleyebilirler mi? (“Hayır” sözleri) Demokrasiyi durdurabilirler mi? (“Hayır” sözleri) Türkiye’de sandığın sahibi kim? (“AK Parti” sözleri) Türkiye’de sandıktan her zaman zaferle çıkan kim? (“AK Parti” sözleri)

Bakın o zaman Mısır’da darbeyi yaptılar Mısır neredeyse bir yüzyıl kaybetti onlarca yıl geriye gitti ekonomisiyle, ama Türkiye’de onu yapamadılar. Gezi’yle düşündükleri provokasyonları yapamadılar.

Neden biliyor musunuz? Çünkü Türkiye’de AK Parti ve onun Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan vardı. Hepimiz kaya gibi durduk, şimdi soruyorum Erzincanlılar, 7 Haziran’da demokrasiyi bir kez daha savunmaya var mısınız? (“Varım” sözleri) İster Gezi, ister o, şu, bu demokrasiyi engelleyenlerin

karşısında şu Erzincan’ın etrafındaki dağlar gibi durmaya var mısın? (“Varım” sözleri) Erzincan’da 2’de 2 yapmaya var mıyız? (“Varım” sözleri) Bakın bir göndermeyin bir garip oluyor Sabahattin Bey çalıştı ama biz iki isterik iki omuz omuza iki Talha Bey, Serkan Bey. Bilin ki iki gönderirseniz ikinin, üçüncüsü de ben olacağım tamam mı?

Şimdi 2013’te bu tuzakları bize kurdular, ama basiretle bu tuzakların içinden çıktık Türkiye yoluna devam etti, özgürlükleri savunduk, demokrasiyi savunduk, sandığı savunduk, adaleti savunduk. Bu sefer 17-25 Aralık kumpasını kurdular aynı paralel çete. Tam da Gezi’de perde gerisinden destek veren bu çeteler 17-25 Aralık. Peki, tuzağı kim bozdu 17-25’i? AK Parti. Ama AK Parti kadar sizler, Erzincanlılar bozdu, Erzurumlular bozdu, Bayburtlular, Gümüşhaneliler, Sivaslılar bozdu. 30 Mart’ta bir ders verdiniz, sonra 10 Ağustos’ta Cumhurbaşkanımızın seçiminde yine bir ders verdiniz ve Erzincan yüzde 60’ı aştı, ama bu sefer sizden rica ediyorum şöyle bir yüzde 65, yüzde 70 diyecek miyiz? (“Evet”

sözleri) İki milletvekili yanında inşallah bugün Gümüşhane’de, Bayburt’ta yüzde 75 dedim, ama Erzincan’da en az yüzde 70 diyorum alacak mıyız? (“Evet” sözleri) Bunlara haddini bildirecek miyiz?

(“Evet” sözleri)

Şimdi seçimlere gidiyoruz hemen hareketlendiler tekrar paraleli hareketlendi, dışarıdan Türkiye’ye saldıranlar, içeriden böyle seçim konvoylarına saldıranlar hareketlendi. İşte dünde yargıda tekrar bir operasyon yapmaya kalktılar. Bu kumpasları kuranları mahkeme önünden kaçırabilmek için yetkisi olmayan bir mahkemeye başvurdular o da göstermelik sahte bir tahliye kararı çıkardı. Arkadaşlar, biz artık bu oyunları öğrendik, biz buna izin verir miyiz? (“Hayır” sözleri) Kim demokrasiye, kim bu millete tuzak kurarsa onun hesabını sorarız. Yumuşak başlıyız ama, kimsenin buyruğuna gelmeyiz, kimsenin bize hükmetmesine izin vermeyiz.

Buradan Yargı mensuplarımıza da sesleniyorum vicdanınızla karar verin. Pensilvanya’dan ya da oradan, buradan gelen talimatlarla karar verin kim olursa olsun hesabını verir. Biz bu demokrasiyi ve

(5)

12 yıllık mücadele neticesindeki kazanımlarımızı kolay elde etmedik. Kılıçdaroğlu gibi lafla da yapmadık bunu, biz emek verdik, ter döktük, gözyaşı döktük ve bu milletin emanetine sahip çıktı.

Şimdi Erzincanlılar, Kılıçdaroğlu bugün ben bir başarı hikayesiyim dedi duydunuz mu? Edirne’de.

Kılıçdaroğlu hayatında ne başardı, bir şey hatırlıyor musunuz? SSK Genel Müdürüyken SSK’yı batırdı onun döneminde SSK Hastanelerine girmek, çıkmak mümkün değildi. Şimdi Türkiye’de son 12 yılda 757 hastane yapıldı. Kılıçdaroğlu’nun hayal ettiği şeyler bizim gerçekleştirdiğimiz şeyler. Bizim politikalardan kopyalayarak birtakım vaatlerde bulunuyor. Millet boş lafa inanmaz, sen daha başarı hikayesi dedin, seçime girdiğin ilde kendin oy kullanamadın o kadar beceriksizce seçime girdin. Bak bu can Erzincanlılar, siz hiç seçim sandığını kaybettiniz mi? (“Hayır” sözleri) Kılıçdaroğlu kaybetti bulamadı. Nerede oy vereceğini bulamayan bir adam Allah aşkına bir başarı hikayesi yazabilir mi?

(“Hayır” sözleri) Kendi adresinin kayıt olduğu Kağıthane’ye kağıttepe diyen biri adres bulabilir mi?

(“Hayır” sözleri) Şimdi bir başarı hikayesinden bahsediyor. 2011’de girdi seçime kaybetti,2014’te kaybetti, Cumhurbaşkanlığı seçiminde kaybetti, şimdi yine kaybedecek. Ama bunlar hani yenilen pehlivan güreşmeye doymaz ya bunlar hiç doymuyor. Kaldırıyoruz kaldırıyoruz kündeden yere yapıştırıyoruz tekrar diyorlar. İşte söylüyorum, istediğiniz kadar gelin bir kere yetmezse beş kere her seçimde sizi yeneceğiz her seçimde. (“AK gençlik Erzincan Hocamızla her zaman” sözleri) Allah razı olsun.

Erzincanlılar fark ne biliyor musunuz? Güneş batıyor ama, ben sizden kolay ayrılamayacağım bu

muhabbetle. Şunu da söyleyeyim Erzincan’la ilgili: Sabaha kadar durmaya var mısınız? (“Varız” sözleri) Sabaha kadar halleşmeye var mısınız? (“Varız” sözleri) 7 Haziran’a kadar gece gündüz çalışma var mısınız? (“Varız” sözleri) Mezara kadar birlikte omuz omuza yürümeye var mısınız? (“Varız” sözleri) İşte böyle bizim beraberliğimiz pazara kadar değil, mezara kadar Allah’ın izniyle.

Bakın (“Erzincan seninle gurur duyuyor” sözleri) Biz sizlerle gurur duyuyoruz. Bakınız sizinle

Erzincan’la ilgili vizyonumuzu da paylaşalım, bu olmazsa eksik kalır. Aramızdaki fark Kılıçdaroğlu’yla diğerleriyle MHP’ye değinmedik bile çünkü onların döneminde neler olduğunu herkes biliyor. Biz milli savunma sanayini de kuruyoruz aramızdaki fark şu: Bizim Türkiye’yle ilgili ideallerimiz var ve

yaptıklarımız var, yapacaklarımız var. Şimdi Kılıçdaroğlu 12 yılda ne yaptılar diyor? Erzincanlılar siz bilirsiniz, Erzincan’la ilgili vizyonumuzu en iyi siz bilirsiniz. Bakın biz iktidara geldiğimizde Erzincan’da 8 kilometre bölünmüş yol vardı, şimdi ne kadar var? 322 kilometre bölünmüş yol var.

(Halkla Beraber Söyleniyor)

Şimdi Kılıçdaroğlu duysun diye söylüyorum çok palavra atıyor ya onlar konuşur, AK Parti yapar, onlar konuşur AK Parti yapar, onlar konuşur, AK Parti yapar. Erzincanlı leb demeden leblebiyi anlar zaten Allah razı olsun.

Bakın siz 20 sene önce, 15 sene önce birinin trene binmek istediğini hatırlar mısınız? Yok. Neden?

Çünkü trenlerle yolculuk 12 saat sürüyordu. Şimdi yüksek hızlı trenleri İstanbul, Ankara, Eskişehir, Konya hattında başlattık. Şimdi ki hedef, inşallah Ankara-Sivas-Erzincan hattını yapıp Erzincan’ı

yüksek hızlı trenle buluşturmak. Sonra ne yapacağız biliyor musunuz? Bugün Gümüşhane’de söyledim yüksek hızlı treni Gümüşhane’ye, Bayburt’ta da bir kol vereceğiz, sonra da Karadeniz’e ulaştıracağız Karadeniz’e. Dün Erzurum’da bahsettim Erzincan’dan Erzurum’a ulaştıracağız, Erzurum’dan Kars’a, Tiflis’e, Bakü’ye ne olacak biliyor musunuz Erzincanlılar? Bakın haritayı zihninizde tasavvur edin hızlı tren Erzincan’a kadar gelecek bir kol Karadeniz’e, bir kol Hazar Denizi’ne gidecek. Hazar Deniz’i, Karadeniz, Akdeniz arasında Erzincan kavşak şehir olacak, merkez şehir olacak. Allah Evliya Çelebi’ye rahmet eylesin. (“Erzincan seninle gurur duyuyor” sözleri) Bir Erzincan’la gurur duyuyoruz.

Bakın madem hoca dediğiniz için AK gençlik dinleyin Erzincan tarihini bilin. Evliya Çelebi 17. yüzyılda Erzincan için diyor ki, 500 dükkanla büyük bir ticaret merkezi İpek Yolu üzerinde diyor o zaman için büyük şey, en önemli ticaret merkezi. İşte şimdi söylüyorum, Erzincan önümüzdeki dönemde tekrar

(6)

İpek Yolu’nun, Asya’dan Avrupa’ya, Karadeniz’den Akdeniz’e, Hazar’dan Akdeniz’e, Karadeniz’e giden bütün yollar Erzincan’da buluşacak.

Bakın TANAP Hazar’dan çıktı iki kere ben can derim bir can Azerbaycan, bir de can Erzincan. Şimdi can Azerbaycan’dan çıkan TANAP inşallah Erzincan’dan da geçip bütün Türkiye’yi kat edip Avrupa’ya ulaşacak. Her geçen, her gelen biraz önce başta zikrettiğim büyüklere, Terzi Baba’ya, Pir Sami Hazretlerine, Erzincani Hazretlerine, Seyyid Abdurrahim Hazretlerine, Dede Paşa Hazretlerine selam duracak öyle geçecek inşallah. (“Erzincan seninle gurur duyuyor” sözleri)

İnşallah Erzincan böyle bir merkez konuma sahip olunca bizim dönemimiz de kurulan üniversitede Erzincan Üniversitesi Kasım ayında geldiğimde burada söz verdim tıp fakültesine Mengücek Gazi Araştırma Hastanesi yapacağız diye inşallah yapıyoruz. Erzincan şimdi 19 bin öğrencisiyle bir ilim merkezi, bir ilim diyarı. Erzincan’ın bütün meselelerini, sulama meselesi, her türlü tarım ve

hayvancılıkla ilgili her türlü yardımı, desteği verdik vermeye devam edeceğiz Allah’ın izniyle. Erzincan hak ettiği yeri alacak. Ergan Kış Sporları Tesisini kim yaptı? (“AK Parti” sözleri) Erzincan bütün bu havzada kış, yaz turizminin de merkezi olacak. Bu dağlar şenlenecek, bu ovalar bereketlenecek, Türkiye’yle birlikte Erzincan’da yükselecek inşallah.

Aziz Erzincanlılar, kim ne derse desin sizde bu yürek varken, bizde bu azim varken bu yürekle, bu azim bir araya gelmişken Türkiye’yi kimse durduramaz. Şimdi inşallah bu beraberliğimizin sonuçlarını 7 Haziran’da göreceğiz. Ben yorulmadım devam edebilirim ama, sizleri de burada daha fazla

karanlıkta bekletmek istemiyorum. Bu şu demektir: Sabaha kadar.(“Milletin oğlu Ahmet Davutoğlu”

sözleri) En büyük şeref milletin oğlu olmak, milletle yaşamak, milletle çalışmak ve bu milletin vatanında toprağa girmek bize başka hiçbir şey yakışmaz.

Şimdi Erzincanlılar, milletin evlatlarına, milletin oğullarına, milletin adamlarına sahip çıkan

Erzincanlılar 7 Haziran’da da sahip çıkacak mısınız? (“Evet” sözleri) Bir destan yazacak mısınız? (“Evet”

sözleri) Şu diğerlerine dışarıda tuzak kuranlara, içerideki iş birlikçilerine yeter söz de, karar da sadece ve sadece milletindir diyecek misiniz? (“Evet” sözleri) İnşallah 2’de 2 yapacak mıyız? 7 Haziran’a kadar Erzincan’ın her bağına, her dağına, her köyüne, her semtine, her sokağına, her ilçesine gidip davamızı anlatacak mısınız? (“Evet” sözleri) Bu dava kutlu ve yüce davadır gelin Erzincanlılar, can Erzincanlılar beraber olalım diyecek misiniz? (“Evet” sözleri) Bu aşk Erzincan’da varken ne Erzincan’a ne de bize yorgunluk yaraşır. Allah hepinizden razı olsun, bu karanlıkta bekleyen bütün kardeşlerimi bağrıma basıyorum. Selamlarımı can Erzincanlılara, 24 ayar Erzincanlılara iletin bu al bayrakları böyle hiç yorulmadan sallayan, ayakta tutan kardeşlerime de teşekkür ediyorum. Allah devletimize ve milletimize zeval vermesin, al bayrağı bu semalardan eksik etmesin.

Allah yar ve yardımcımız olsun, Allah’a emanet olun.

Referanslar

Benzer Belgeler

("AK Parti" sesleri) İnşallah Adanalılar, bir taraftan Şakirpaşa Havalimanı, şimdi yeni yapmakta olduğumuz Çukurova Havalimanını da kullanacaksınız, Adana

("Evet" sesleri) Ne olursa olsun, kim olursa olsun bizim için sadece mazlum var ve zalim var demeye hazır mısınız.. ("Evet" sesleri) Mazlumların yanındayız,

Yahu özetten kitap anlaşılır mı? Şimdi okumaya başlamış ama arka sayfada kapaktan başlamış. Daha ön sayfalara gelene kadar acaba neler öğrenecek? Şimdi bugün

("AK Parti" sesleri) İşte bu zulümleri bitirdik, ülkede kalkınma hamlesi yaptık ya, Türkiye serpildi ya, dev ayakları üzerinde yükselmeye başladı ya aynı

("Varız" sesleri) İnşallah Isparta’ya gelen herkese, Türkiye siyasetinde olan herkese hikmet dersi vermeye var mısınız. ("Varız" sesleri)

("Varız" sesleri) Selçuklu, Osmanlı, Türkiye Cumhuriyeti çizgisinde yeni bir destan yazmaya var mısınız?. ("Varız" sesleri) Yeni

("AK Parti" sesleri) Onlar konuşur… ("AK Parti yapar" sesleri) Osmaniye’de 2002’de hani o üçlü koalisyon döneminde Sayın Bahçeli’nin Başbakan

("Amin" sesleri) Allah bütün bu mübarek günlerde ülkemiz için, milletimiz için, İslam dünyası için ne hayırlıysa onu bize nasip etsin..