• Sonuç bulunamadı

Başbakan Davutoğlu nun Isparta Mitingi konuşmasının tam metni

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Başbakan Davutoğlu nun Isparta Mitingi konuşmasının tam metni"

Copied!
7
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Başbakan Davutoğlu’nun Isparta Mitingi konuşmasının tam metni

Mayıs 12, 2015 - 12:29:00

“Gül alırlar, gül satarlar. Gülden terazi tutarlar. Gülü gül ile tartarlar. Çarşı pazarı güldür gül.” Gül diyarı, Hazreti Peygamberin sembolü gül diyarı Isparta’nın değerli hemşehrilerim; selam olsun gül diyarı Isparta’ya. Mis kokulu Isparta’ya, cennet kokulu Isparta’ya selam olsun. (“AK gençlik burada, Hocasının yanında” sesleri) AK gençlik ve Isparta bizi öyle muhabbetle bekliyordu ki daha uçağımız inerken Isparta semalarından Isparta’nın güllerinin kokusunu aldık, Allah razı olsun Isparta’dan, Isparta’nın güllerinden.

Biraz önce okuduğum ilahide Ummi Sinan tam da Isparta’yı kastetmiş; “Gül alırlar gül satarlar. Gülden terazi tutarlar. Gülü gül ile tartarlar. Çarşı pazarı güldür gül.” Isparta bizim ruhumuzun mekânıdır.

Isparta, doğduğum Torosların kalbidir. Isparta tefekkürümüzün, ahlakımızın, oraya ne güzel

yazmışsınız, hikmetimizin şehridir, Isparta’ya selam olsun. Isparta’nın gül kokan her köşesine selam olsun. Aksu’ya selam olsun, Atabey’e selam olsun. Güzel Eğirdir’e, Eğirdir Gölü’ne, Eğirdir’e selam olsun. Gelendost’a selam olsun, dost diyarı Gelendost’a selam olsun. Gönen’e selam olsun.

Keçiborlu’ya selam olsun. Senirkent’e ki üzerinde duracağım, Senirkent’e, demokrasinin direnç merkezi Senirkent’e selam olsun. Sütçüler’e selam olsun. Şarkikaraağaç’a selam olsun. Uluborlu’ya Yalvaç’a selam olsun. Yenişarbademli’ye selam olsun. Isparta’nın her köşesine, her zerresine, her gülüne, gülün her yaprağına selam olsun.

Isparta bizi aşkla bekliyordu, emin olun ki her an ben de Isparta’ya gelmeyi özlüyordum. Isparta, benim kendisini şehrim, doğduğum şehir Konya’nın komşusu, ama Konyalı gibi kendimi Ispartalı addettiğim bir beldedir.

Bugün buradan Türk siyasetine, demokrasisine hep beraber güzel mesajlar vereceğiz. 7 Haziran’a doğru yürürken bizi en iyi anlayacak şehirlerden biri Isparta’dır. Çünkü Isparta milli birlik, beraberliğin ne demek olduğunu, Türkiye’nin doğusuyla batısı arasında farkın olmadığını, Bediüzzaman Said Nursi’yi bağrına basmakla gösterdi, buna gireceğim, bunun üzerine konuşacağım.

Geçen Cuma günü Bitlis’teydim, Bediüzzaman’ın doğduğu diyarlardan Bediüzzaman’ı selamlayan, bağrına basan Isparta’ya selam getirdim selam. Bazıları bunu anlamaz, bazıları Türkiye’yi sadece batıdan ibaret sanır. Bazıları Türkiye’yi sadece doğudan ibaret sanır. Bazıları Türkiye’yi sadece sahillerden ibaret sanır. Bazıları Türkiye’yi sadece Türklerden, Kürtlerden, Alevilerden, Sünnilerden, tek bir kesimden sanır. Ama AK Parti ideali bir tek şey söyler; 78 milyon 1 kişi gibidir, 1 kişi 78 milyon kişi gibidir.

Bu topraklarda CHP zulmünün ne olduğunu en iyi siz bilirsiniz. (“AK gençlik hazırlan, hedef 7 Haziran”

sesleri) Isparta’nın AK gençliği hedefi çok iyi biliyor, çünkü Isparta aynı zamanda Miryokefalon

Zaferimizin, Malazgirt’ten sonra Anadolu’yu toprak kılan, vatan kılan zaferimizin diyarıdır. O şehitlere selam olsun. O günden bugüne bu toprakları kanlarıyla sulayan bütün şehitlerimize selam olsun.

Hemen bir muhasebeye başlayalım aziz Ispartalılar. Bakın dedim ki, CHP zulmünü en iyi siz bilirsiniz, tek parti zulmünü en iyi siz bilirsiniz. Çünkü Isparta hem o tek partinin iman ve inanç düşmanı

politikaları sebebiyle Barla’ya, bu güzel diyara gelen Bediüzzaman’a sahip çıkmıştır, hem de Senirkent olayında Ocak-1947’de tek parti zulmüne karşı dimdik ayakta durmuştur, dimdik ayakta durmuştur.

Şimdi Bediüzzaman’ı Isparta’ya süren zihniyet, aynı zihniyet diyor ki; Diyanet’i kaldıralım. Bu CHP

(2)

zihniyeti. Hani Türkiye’de ne kadar müspet değer varsa, Isparta’nın gül gibi kokladığı ne kadar güzel değer varsa hepsine savaş açan tek parti zihniyeti. Ama Isparta ona karşı her zaman şehit

Başbakanımız Adnan Menderes’in arkasında durdu, her zaman. Ve Bediüzzaman, Adnan Menderes’e o zaman yazdığı bir mektupta şunu söyledi: Dedi ki, bu millet kendi ihtiyarıyla hiçbir zaman bir daha CHP’yi iktidara getirmeyecektir. Ve o günden bugüne de gerçekten CHP milli idareyle hiçbir zaman iktidar olamadı, olamayacak. 27 Mayıs ihtilalinden sonra kısa bir süre oldular, 1974’te koalisyonla, ama tek başına iktidar olamadılar, olamayacaklar.

Şimdi ne kadar acıdır ki, Bediüzzaman’ı istismar ederek büyüyen bir paralel yapı, ona atfen, onun ismiyle saf ve samimi Müslümanları kandıran bir paralel yapı ki o yapının katıda bulunan saf Müslümanları, saf kardeşlerimizi ayırt ediyorum.

("Vur Vur inlesin, Pensilvanya dinlesin" sesleri) Isparta, sen mührü seçim pusulasına öyle bir vuracaksın ki cümle alem dinleyecek, cümle alem.

Şimdi ne kadar acıdır ki, bu paralel çete Bediüzzaman’ın o çileleri üzerinden istismarla güç devşiren bu paralel çete dönüp diyor ki, CHP de olsa, HDP de olsa, MHP de olsa, AK Parti’nin dışında kim varsa ona oy verin diyor. Bediüzzaman’a zulmeden CHP’ye oy vermek Allah aşkına Isparta’ya yakışır mı?

("Hayır" sesleri) Yakışır mı? ("Hayır" sesleri) Yakışır mı? ("Hayır" sesleri) Siz ki tefekkür diyarısınız, siz ki iman ve hikmet diyarısınız, siz neyi nasıl destekleyeceğinizi en iyi şekilde bilirsiniz.

(“Allahu ekber” sesleri) Bu tekbirler gül kokusuyla Hazreti Peygamber muhabbetini, semaya yükselişiyle de Bediüzzaman’a yükselen bir mesajı anlatır.

Aziz kardeşlerim, nasıl CHP zihniyeti Türkiye’nin batısında tek parti zihniyetini sürdürüyorsa, Diyanet’e, imana, irfana savaş açan bir zihniyeti sürdürüyorsa, HDP de doğuda aynı zihniyeti sürdürüyor, o da Diyanet kalksın diyor. Şimdi geçen hafta bütün Doğu Anadolu’yu, Güneydoğu Anadolu’yu dolaşarak buraya geldim, oradaki kardeşlerim bu vatana, bu bayrağa, bu tarihe sahiptir ve sahip olacaktır.

Ancak bakınız, CHP’yle HDP artık aynı kaptan su içiyor, bunu bilin. CHP’ye verilen her oy HDP’ye verilmiş gibidir, HDP’ye verilen her oy da CHP’ye verilmiş gibidir, çünkü her ikisi de aynı şeyi söylüyor, her ikisi de aynı yoldan yürüyor, tek parti zihniyeti yolundan. Biz tek parti zihniyetine bir daha izin verir miyiz? ("Hayır" sesleri) O zihniyeti savunan CHP’ye, HDP’ye yol verir misiniz? ("Hayır" sesleri) Onların arkasındaki çeteye, paralel çeteye yol verir miyiz? ("Hayır" sesleri) İşte o zaman 7 Haziran, Isparta hazırlan, hedef… ("7 Haziran" sesleri) Isparta hazırlan… ("Hedef 7 Haziran" sesleri)

Şimdi CHP ve HDP bu politikaları sürdürürken, gelin MHP’nin yaklaşımına bakalım.

Çok güzel bir ifade, oraya kim astıysa Allah sizden razı olsun. Geçmeden önce göstermelerini istiyorum. Nefret onlara, hikmet bize yakışır Hocam diyorsunuz. Doğru, nefret onlara, hikmet bize yakışır.

Seçime doğru giderken kim ne sebeple olursa olsun, şantajdı, kasetti vesaire haberler ya da

söylentiler üzerinden siyaset yaparsa karşısında bizi bulur karşısında bizi bulur karşısında bizi bulur.

Biz…

("Dik dur eğilme, bu millet seninle" sesleri) Hiç eğilmeyiz.

Bütün siyasi partilere, aydınlara, sivil toplum kuruluşlarına çağrıda bulunuyorum, hiç kimse hiçbir istismara yönelmemeli, hikmet içinde, barış içinde sandığa yürüyeceğiz. Kasetti, 2001’de olduğu gibi şantajlardı, perde gerisi oyunlardı vesaire, bunların hiçbirisine hiçbir şekilde taviz vermeyeceğiz, hepsine karşı siyasette ahlakı, siyasette hikmeti, siyasette irfanı, siyasette dürüstlüğü savunacağız.

Hikmet yoluna yürümeye var mısınız Isparta? ("Varız" sesleri) Var mısınız? ("Varız" sesleri) Tuzak kuran kim olursa olsun, ona karşı durmaya var mısınız? ("Varız" sesleri) Var mısınız? ("Varız" sesleri) İşte bizim yolumuz ahlak yolu, milli birlik yolu.

Şimdi demokrasi yolunda siz Senirkent’te direnç gösterdiniz, Allah razı olsun. 27 Mayıs’tan sonra Demokrat Parti geleneğine sahip çıktınız, AK Parti geleneğini sahip çıktınız. Çünkü Senirkent

(3)

demokrasinin direnç noktasıysa, Isparta da hep demokrasinin kalesi oldu, kalesi.

Hikmet yoluna çıkarken hep seviyeyi öngördük. Bakın buradan Sayın Bahçeli’ye sesleniyorum, Osmaniye’de kendisi aleyhine tezahürat yapıldığında, yuhalandığında susturdum. Bizim siyasi kültürümüzde tahkir etmek, hakaret etmek yoktur. En sert şekilde eleştiririz, ama hakaret etmeyiz.

Ama Sayın Bahçeli günlerdir bize hakaret ediyor, günlerdir siyaseti maalesef son derece seviyesiz bir şekilde yapıyor.

Şimdi diyor ki bana; doğuda serok Ahmet diyorlar ona Zazaca, Kürtçe, batıda Türkmen Ahmet.

Doğrudur, ben Bitlis’teydim, bana o yöre lisanıyla bağrına basıp kucakladılar. Osmaniye’deydim, Yörük Ahmet dediler, doğru. Erzurum’daydım, dadaş Ahmet dediler, doğru. Sivas’taydım yiğido Ahmet dediler, o da doğru. Elazığ’a gittim, gakkoş Ahmet dediler, o da doğru. İşte buradayım, yazmışsınız, Torosların öz evladı, o da doğru. Doğru mu? ("Evet" sesleri) İşte bizim farkımız bu.

Sayın Bahçeli, milli birliği savunacaksanız Türkiye’nin her köşesinde insanlar siz bağrına basacak. Ama batıda dolaşıp da Türkiye’nin doğusuna adım atmadan milli birlikten bahsetmek lafı güzaftır.

Şimdi soruyorum, bize hakaret etmemiş olsaydı bunları söylemezdim, bizim şerefimize hitabet hakaret etmemiş olsaydı söylemezdim, ama bir siyasetçinin şerefi vatan toprağının her köşesine adım

atmasıyla ölçülür, başka şekilde ölçülmez. Evet, sesleniyorum Bahçeli’ye, bize bu huzurda, edep diyarı Isparta’dan böyle konuşmak istemezdim ama, şerefsiz diye hitap ettiği için, ben onu yuhalatmadım…

("Yuh" sesleri) Hayır, yuhalamayın. Biz ona hikmet dersi vereceğiz, ahlak dersi vereceğiz; yazıktır.

İşte ben burada söylüyorum, Hakkari’deki Al Bayrak benim şerefimdir, o Al Bayrağı Hakkari’de AK Parti dalgalandırıyor. Diyarbakır’daki Al Bayrak benim şerefimdir, o şerefi biz ayakta tutuyoruz. Bitlis’teki, Bingöl’deki kardeşlerimizle biz kucaklaşıyoruz. Bediüzzaman’ın Bitlis’teki hemşehrileri bizi bağrına bastı.

Hadi, herkes milli şeref peşindeyse, meydan okuyorum, Türkiye’nin her meydanına gitsinler, halkla kucaklaşsınlar, ondan sonra bize milliyetçilik taslasınlar. Hem gidemeyecekler, gittiklerinde Tunceli’de olduğu gibi arkalarında bir koruma ordusuyla sadece meydanda bir açıklama yapıp dönecekler, sonra da vatan toprağına çıkamayıp gelin batıda, İç Anadolu’da milliyetçilik taslayacaklar. Biz öğretiriz, biz öğretiriz herkese milli birliği, beraberliği.

Beni herkes bilir, Toroslar’da doğmuş bir Yörük Türkmen çocuğuyum. Isparta, sizden biriyim, ama Hakkari’de de oradaki kardeşlerimden biriyim. Bitlis’te Bediüzzaman’ın diliyle konuşurum. Doğrudur, diyor ki, Ağrı’da Ahmed-i Hani, Osmaniye’de Ahmed-i Sani, doğru, Ağrı’da Ahmed-i Hani’yim,

Osmaniye’de Ahmed-i Sani’yim. Benim dedem adımı koyarken Ahmed-i Sani demiş Hoca Ahmet Yesevi’ye atfen ey Bahçeli. Allah şahit, Hoca Ahmet Yesevi’nin yolundan bir an ayrılırsam, onun ahlakından bir an saparsam, onun edebinden bir an ayrılırsam Allah son nefesimi vermeyi nasip etsin.

Biz Hoca Ahmet Yesevi’nin yolcularıyız.

Ama onun talebesi Harakani Kars’ta, onun ötesinde Ahmed-i Hani orada, Malazgirt orada. Eğer Malazgirt’i, 1071, 2071’i Isparta’da, Aydın’da, Muğla’da değil, Muş’ta konuşmak lazım, Muş’ta, Malazgirt orada. Hem Malazgirt’e…

("Başbakan Ahmet, millet sana emanet" sesleri) Millet hepimize emanet, sandık Isparta’ya emanet.

İşte hodri meydan, yiğitler meydanıdır. Malazgirt’ten bahsettim, daha sonra Selahaddin Eyyubi’den.

Birisi HDP Eşbakanı, aynı zamanda CHP’nin de eşbaşkanı, birlikte çalışıyorlar, Kudüs Yahudilerindir dediğinde siz Bahçeli’den bir şey duydunuz mu? ("Hayır" sesleri) Taksim’le Kabe’yi kıyas ettiğinde bir şey duydunuz mu? ("Evet" sesleri) Nasıl sahip çıkıyor? Bize saldırırken kurt, millet menfaatini, imanı savunmaya çalışırken kuzu. Kılıçdaroğlu Türkmenleri göndereceğim derken Bayırbucak Türkmenlerini, Bahçeli’de çıt yok. MİT tırlarına operasyon yapan paralel çete bizim Türkmenlere yardımımızı

engellerken, o Toros çocuğu Türkmenlere, aynen bizim gibi… Ecdat ona demiş ki, git hac yolunu bekle,

(4)

gitmişler. Ya aziz kardeşlerim, bize sığınan Türkmenleri göndereceğiz diyor, her yerde Türkmen davasını güttüğünü söyleyen Bahçeli’den ses yok. Kimden ses var? Sadece AK Parti’den var, AK Parti’den.

Şimdi mademki er meydanı, hesaplaşalım, şeref hesabı yapalım, eğer şeref hesabı yapacaksak hikmetle yapalım. Yurt dışındaki her bir ecdat yadigarı bizim şerefimizdir Sayın Bahçeli. Şimdi

soruyorum, sizler çok iyi biliyorsunuz ama, o da duysun diye soruyorum, Orhun Anıtları’nı kim restore etti? ("AK Parti" sesleri) Bahçeli 3 yıl Başbakan Yardımcılığı yaptı, Orhun Anıtları’nı Ankara’da

konuşmak kolay, Orhun Anıtları’nı, oraya giden yolu yaptı mı? ("Hayır" sesleri) Kim yaptı? ("AK Parti"

sesleri) Kim yaptı? ("AK Parti" sesleri) Onlar konuşur... ("AK Parti yapar" sesleri) Onlar konuşur... ("AK Parti yapar" sesleri) Onlar milliyetçilik taslar, AK Parti gerçek milliliği savunur.

Peki, Malazgirt’ten bahsediyorsunuz, Sultan Sencer’in Türkmenistan’daki, Merv’deki Türbesini kim inşa etti? ("AK Parti" sesleri) Bahçeli 3 yıl baştaydı, ne yaptı orada? Hiçbir şey. Bahçeli döneminde, MHP döneminde yurt dışındaki ecdat topraklarında taş üstüne taş konmadı.

Bizim dönemimize gelelim, sadece Türkmenistan’da mı, Kosova’da Sultan Murat Hüdavendigar Han’ın Türbesi biz geldiğimizde çökmek üzereydi, çökmek. O iktidar dönemlerinde Ankara’dan çıkamadılar ki yurt dışındaki ecdat eserlerine baksınlar. Ankara’dan Sakarya’ya gidemediler depremde, Sakarya’ya.

Bir milletin onuru, şerefi kudretle olur, kudretle. Bu kudreti bu devlete kim kazandırdı? ("AK Parti"

sesleri) Kim kazandırdı? ("AK Parti" sesleri)

İşte gelin kudret mukayesesi yapalım. Bir millet, bir devlet eğer namertten silah istiyorsa gücünü koruyamaz. Bahçeli’nin ortak olduğu 3 partili o yamalı bohça döneminde Türkiye tank için hibe

arıyordu, hibe. Şimdi kendi tankımızı yapıyoruz Altay tankını, kendi tankımızı yapıyoruz. Bir helikopter alabilmek için Amerikan Kongresinden izin bekliyorlardı. Terörle mücadele diyorlar, milli ordu diyorlar, başkalarının hibesine muhtaç olan milli ordu bu milletin şerefini hakkıyla savunabilir mi, koruyabilir mi?

("Hayır" sesleri) Biz Türk Silahlı Kuvvetleri’ne de, bu devlete de onur kazandırdık, onur.

Bakın, Bahçeli hiç o taraflara gidemez, bilmez ama, Muş’tan Bitlis’e geçerken gözlerim yaşararak, emin olun helikopterde olmasaydım şükür secdesine kapanırdım, bizim Başbakanlık helikopteri uçarken penceremin sol kenarında yüzde 100 Türk yapımı Atak helikopterimiz uçuyordu, pencerenin öbür yanında yüzde 100 Türk yapımı ikinci Atak helikopterimiz, ilk defa hizmete girdiler, ilk defa Türkiye Cumhuriyeti Başbakanını korudular. Oradaki şerefli pilotlarımızla göz göze geldim, o kadar yakın uçtular, selam verdiler. Gökyüzünde kendi helikopterimizden selam veren pilotlarımıza selam olsun.

Bir milletin şerefi, haysiyeti kendi topunu yapmakla olur. Daha evvelsi gün Süleyman Şah Türbesi’nin huzuruna, Süleyman Şah’a gittim. Daha önce bunların hepsi hibe alınırdı, neredeyse silah dilenirdik.

Orada bulunan bütün toplar, 40 kilometre menzilli Fırtına topu ve diğerleri ve dahi Silahlı Kuvvetlerin kullandığı her malzeme artık yüzde 100 Türkiye Cumhuriyeti damgalı; şeref budur.

Yine gelin, bir milletin yurt dışındaki itibarı, şerefi de parasının değeriyle ölçülür, parasının değeri.

2002’de 6 sıfırlı paralarla herkes görünürde milyarderdi ama, gerçekte bir gecede fakirleşmiyor

muyduk? ("Evet" sesleri) Paramızın değeri var mıydı? ("Hayır" sesleri) Şimdi Türk Lirası değer kazandı, dünyanın her yerinde konvertibl, her yerinde dönüştürülebilir.

Daha çarpıcısını söyleyeyim, daha çarpıcısını, hani şimdi Kılıçdaroğlu’nun akıl danıştığı Kemal Derviş var ya, Türkiye’de tarımı öldüren, tarım desteklerini bitiren, olmaz ama, hani bir mavi boncuk gibi Kılıçdaroğlu eğer iktidar olursak dışarıdan bakan yapacağım dediği Kemal Derviş. Hani Bülent Ecevit getirdi de Türkiye’den nasıl gittiği bile belli olmayan zat. Şimdi o dönemde Kemal Derviş’in Çalışma Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na yazdığı bir yazı var, diyor ki; bu ay Hazineden size verecek paramız olmadığı için kendi başınızın çaresine bakın. İşte bu o 3 koalisyonlu Bahçeli’nin Başbakan Yardımcısı olduğu Türkiye. Böyle bir Türkiye’de Allah aşkına milletin başı dik, onurlu olabilir miydi? ("Hayır"

(5)

sesleri)

Peki, kendi Hazinesinden maaşlarını ödeyemeyen bir ülkeden maşallah bereketle Hazinesi dopdolu bir ülke haline kim getirdi? ("AK Parti" sesleri) Kim getirdi? ("AK Parti" sesleri) Kim getirdi? ("AK Parti"

sesleri) Maaşını ödeyemeyen bir devletten Türkiye’dekilerin maaşını bırakın, Kırım Tatarlarına,

Gagavuz Türklerine, Filistin’e, Somali’ye el uzatabilen kudretli Türkiye’yi kim kurdu? ("AK Parti" sesleri) Kim kurdu? ("AK Parti" sesleri) Kim kurdu? ("AK Parti" sesleri) Onlar konuşur... ("AK Parti yapar" sesleri) Onlar konuşur... ("AK Parti yapar" sesleri)

İşte aziz Ispartalılar, gül kokulu Ispartalılar; yine de ben buradan Sayın Bahçeli’ye de, diğerlerine de sesleniyorum, gelin şu siyasi mücadeleyi edeple, adapla, hikmetle yapalım.

Bakın ne güzel yazmış Ispartalılar, nefret onlara, hikmet bizlere yakışır, doğru. Şeyh Edebali’nin dediği gibi, nefret onlara, hikmet bize, şiddet onlara, şefkat bize, zaaf ve zillet onlara, izzet bize yakışır, izzet.

Gücümüz, kudretimiz milletin bize verdiği destektedir. Biz hiçbir yere gitmedik, ne AB kapasında bekledik, ne ABD’den hibe yardımı istedik, ne IMF kapısına gittik, ne de diğerlerine. Biz milletin gönül kapısına gittik, gönül kapısına.

Aziz Ispartalılar, gönül kapınızı bize açacak mısınız? ("Evet" sesleri) O kapıdan girmemize izin verecek misiniz? ("Evet" sesleri) O kapıyı gül kokularıyla mis gibi kokutacak mısınız? ("Evet" sesleri) Allah şahit, şimdiden o gül kokularını hissediyorum, Isparta’nın güzel gül kokularını, ama en güzeli de Isparta’nın gönül kokusunu. Her birinizi bağrımıza basıyoruz. Sağ olasın Isparta, her haliyle hikmet öğreten Isparta.

Ama yolda gelirken gördüm, Bahçeli gelirse herhalde gelecek, bu soruları kendisine bir sorun bakalım;

bir devletin kudretli, izzetli, şeref sahibi olmasının kendi savunma sanayini kurmasından, lirasına, parasına değer kazandırmasından, Al Bayrağı dünyanın her yerinde dalgalandırmasından, Türkiye Cumhuriyeti topraklarının her köşesindeki vatandaşına sahip çıkmasından belli olur. Biz 2023’e doğru bakın sizler Selçuklu çocuklarısınız, hepimiz öyleyiz, Miryokefalon Zaferinin torunlarısınız. Selçuklu bizim mi? ("Evet" sesleri) Osmanlı bizim mi? ("Evet" sesleri) Cumhuriyet bizim mi? ("Evet" sesleri) İnşallah bu miras üzerinden 2023’te kudretli ve şefkatli Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni küresel güç yapacak mıyız? ("Evet" sesleri) Yapacak mıyız? ("Evet" sesleri) İşte iddiamız bu.

Bakın bir taraftan devletimizi büyütüyoruz… (“Isparta seninle gurur duyuyor” sesleri) Bakınız bir taraftan devletimizin kudretini büyütüyoruz, ama diğer taraftan da vatandaşlarımızın refahını. Şimdi Kılıçdaroğlu bir yoksulluk edebiyatı yapıyor kendince, gelsin şöyle bir karşılaştıralım. Aziz Ispartalılar, Türkiye’nin 2002’deki gayrisafi milli hasılası 230 milyar dolardı, şimdi 830 milyar dolar. Ben maliye biliyorum diyor, ama daha matematik bilmiyor. Soralım, 830 milyar dolar mı büyük, 230 milyar dolar mı? Bakın bu sabah şoför esnafımızla birlikteydim, onlara birçok müjde verdim. Isparta’daki şoför esnaflarımıza da selam olsun. Araçlarını yenilerlerse artık ÖTV ödemeyecekler 2016’ya kadar. Birçok kolaylık gösterdik, esnaflarımıza destek verdik. Bir rakam söyleyeceğim; 2002’de Türkiye’de toplam satılan otomobil sayısı 91 bindi, şimdi 587 bin, 587 bin. 2002’de -hepinizde cep telefonu vardır- Türkiye’deki cep telefonu sayısı 23 milyondu, şimdi 72 milyon cep telefonu var Türkiye’de, neredeyse bebeklerin başına bile bir cep telefonu düşüyor; bu mu yoksulluk? Ülkeyi, vatandaşı bu güce kim kavuşturdu? ("AK Parti" sesleri) Kim kavuşturdu? ("AK Parti" sesleri) Yine gelin kıyas edelim, hepimizin kullandığı çamaşır makinesi; 2002’de yılda 1 milyon çamaşır makinesi satılıyordu, şimdi 2,5 milyon çamaşır makinesi satılıyor, buzdolabı satılıyor. 800 bin çamaşır makinesi satılıyordu 2 milyon satılıyor.

Demek ki milletin alım gücü var. Demek ki devleti ile millet arasında tam bir gönül bağı var gönül bağı.

Isparta, gül diyarı. Biraz sonra Isparta’nın gülünden de bahsedeceğiz, o güzelim elmalarından da bahsedeceğiz. Ama ondan önce geçen hafta Ziraat Odaları Birliği’nde Kılıçdaroğlu oturuyordu, sordum

(6)

kendisine; Türkiye’de gübre desteğini kaldıran adam Kemal Derviş, Türkiye’de tarıma her türlü desteği kaldıran adam Kemal Derviş, şimdi Kılıçdaroğlu’yla kol kola. Bakın Ispartalılar; 2002’de Türkiye’de tarıma verilen toplam destek 1.8 milyar Türk Lirasıydı. Şimdi ne kadar biliyor musunuz? 10 milyar Türk Lirası, 10 milyar. 6.4 milyar tarımsal desteği de bu sene için şu ana kadar ödedik. Bir haber geldi geçen hafta, Isparta’da don var dediler. Dedim ki; Isparta’nın karını bile severiz, yağmurunu da severiz. Ama Isparta’da don varsa, çiftçilerimizin de yardıma ihtiyacı varsa derhal o yardım görüle. 30 milyon Türk Lirasını Isparta’ya gönderdik; işte devlet kudreti budur.

Hayvancılıkta, sulamada, birçok alanda faizsiz tarım kredisi veriyoruz. Alıyor musunuz faizsiz tarım kredilerini? İşte tarım ve bütün alanlarda esnafımıza, çiftçimize, emeklimize, çalışanımıza, işçimize her türlü imkanı veren AK Parti Hükümetidir. Bunları vermeye de devam edeceğiz. Kılıçdaroğlu diyor ki;

bize 4 yıllığına ülkeyi verin, sonra bırakırız. Bu ne biliyor musunuz? Müflis tüccar hesabı. Gördü o kasa dolu, memleketin kasasını doldurduk, Hazinesini doldurduk, şimdi göz dikiyor; ah bir şu hazinenin üstüne otursam da har vurup harman savursam. Biz sana bırakır mıyız onu, biz onu alın terimizle o hale getirdik. Sayın Cumhurbaşkanımızın 12 yıllık Başbakanlığı döneminde tane tane, zerre zerre o Hazinede o bereket birikti. Hazinemiz bereketlendi mi? ("Evet" sesleri) Bu topraklar bereketlendi mi?

("Evet" sesleri) Bugün Türkiye’de herkes başı dik dolaşabiliyor mu? ("Evet" sesleri) İşte bu 12 yıllık istikrarın ürünüdür. Aziz Ispartalılar; bütün bu palavraları, bu temelsiz vaatlerin ötesinde AK Parti her zaman bir tek şeyle anılır. Biz söz verdik mi yaparız, ne söz verdikse yaptık, yapmaya devam edeceğiz.

Esnaflarımıza faizsiz kredi dedik yeni dükkan açana, hemen yaptık. Biz cağız-ceğiz demeyiz, biz yapıyoruz, yaptık deriz yaptık. Deminden beri söylüyorum; bütün bu ekonomik hamleleri, bütün bu büyük inşa faaliyetini yapacağız demiyoruz yaptık, daha büyüğünü, daha fazlasını da yapmak için yola çıkıyoruz. Yolumuza yoldaş olmaya var mısınız? ("Varız" sesleri) Var mısınız? ("Varız" sesleri)

Bediüzzaman’ı bağrına basan Ispartalılar, bu topraklardaki imanı, irfanı, hikmeti korumaya var mısınız?

("Varız" sesleri) Milli birliği korumaya var mısınız? ("Varız" sesleri) Al Bayrağı her an ve her yerde dalgalandırmaya var mısınız? Ne güzeldir bizim şarkımız, Türkiye’nin her yerinde Al Bayrak, yurt dışında Al Bayrak, çünkü bize her yer Türkiye. Bize her yer… (“Türkiye” sesleri) Bize her yer…

(“Türkiye” sesleri) İşte davamızın özü, esası budur.

Aziz Ispartalılar; Isparta’ya AK Parti döneminde çok büyük hizmetler yaptık. 6 milyar Türk Lirası yatırımı Isparta’ya yaptık. Süleyman Demirel Üniversitesine 9 fakülte, 2 enstitü, 3 yüksekokul, 10 meslek yüksekokulu açtık. Bakın kıyas ederek söylüyorum; biz iktidara geldiğimizde Süleyman Demirel Üniversitesi’ndeki öğrenci sayısı 32.700’dü, şimdi 72 bin, 72 bin. Yurtlarımız için daha öncekilere ek olarak inşallah yurt kapasitesini 10 bine kadar çıkarmaya da kararlıyız.

3 hastane, 1 ek blok, 1 ağız ve diş sağlığı merkezi, 7 adet aile sağlığı merkezi yaptık Isparta’ya. Çok çarpıcı bir rakam vereyim, Türkiye’nin genelini de yansıtır; Isparta’da kaç ambulans vardı biz iktidara geldiğimizde biliyor musunuz? Sadece 7, sadece 7. Toroslarda bir kaza olsa, aynı anda Eğridir’de bir kaza olsa gölde, bir başka bir de Senirkent’te olsa ambulans yetişmezdi ambulans. Şimdi kaç

ambulansımız var biliyor musunuz? 35 ambulans 35 sadece Isparta’da. 611 ambulans vardı Türkiye’de, şimdi 4387 ambulans var ve bunların içinde Toroslarda kar varsa ki gördüm hala karlı Isparta dağları.

O karda kimse yolda kalmasın diye kar paletli ambulansımız da var, helikopter ambulansımız da var.

İşte milletin onurunu korumak böyle olur. Isparta’ya, Türkiye’ye hizmet etmek böyle olur.

Yine Isparta bütün bu bölgenin üzerinde vaatlerimizle duracağım ulaşım merkezidir. Ama biz

geldiğimizde havalimanının ulaşım kapasitesi 2883’tü. Şimdi indik, yeni terminali, güzel altyapısıyla Isparta’ya yılda 185 bin yolcu geliyor. Size şunu söylüyorum: İnşallah Eğirdir’in güzelliği, Barla’daki manevi turizm, kayak merkezleri Toroslardaki ve dahi Isparta’nın gülü için milyonlarca insan Isparta’ya akacak artık Isparta’ya.

300 bin dönüm araziyi sulamaya açtık, 72 milyon fidan diktik. 74 adet dere ıslahı yaptık. En önemlisi;

doğalgazı Isparta’ya kim getirdi? ("AK Parti" sesleri) Kim getirdi? ("AK Parti" sesleri) İşte Isparta’ya da,

(7)

Türkiye’nin her yerine de doğalgazı getiren ve halkının refahını düşünen bir iktidar var.

Şimdi önümüzdeki müjdelere gelirsek, birçok müjdeyi sizlerle paylaşmak istiyorum.

Birincisi; inşallah 755 yataklı Isparta Şehir Hastanesini inşa ediyoruz, 755 yataklı. Ayrıca Senirkent’te, Uluborlu’da iki hastane ve bir ağız-diş sağlığı merkezi inşa ediyoruz. 5 yol çalışması devam ediyor.

Ama benim Isparta’ya olan borcum, inşallah talimatları verdim, Isparta-Konya arasındaki yol en iyi şartlara getirilecek Beyşehir üzerinden. Çünkü dedim, ben Konyalıyım, ama Türkiye’nin her vilayetine olduğu gibi Isparta’ya da aşığım, gülüne aşığım. Isparta-Konya arası inşallah en iyi standartta

bölünmüş yol haline geliyor. Yine Dereboğazı’ndan Antalya’ya yaptığımız 4 tünel 5,5 kilometre, Isparta-Antalya arası 1 saate inecek inşallah, 1 saate. Isparta-Burdur Dostluk Yolu, biraz sonra Burdur’a gideceğiz, Burdur’a da inşallah o yolu en iyi şartlarda inşa edeceğiz ve Isparta ile Burdur’u her zaman kardeş kılacağız.

Projelerin en büyüklerinden biri, hepinizin merakla beklediği hızlı tren projesi. İnşallah Eskişehir-Kütahya-Afyon-Isparta’dan Antalya’ya hızlı tren inecek hızlı tren.

Böylece Isparta havalimanı, bölünmüş yolları…

Aman bacım, dikkat edin. İyi değil mi? Bacımıza huzurunuzda teşekkür ediyorum; bu şartlarda saatlerce bekledi sadece ve sadece bize olan muhabbeti dolayısıyla, bütün Isparta’ya selam olsun.

Yalvaç’ta organize sanayi bölgesini de inşa ediyoruz. Biz geldiğimizde bir organize sanayi bölgesi vardı, şimdi iki. Çalışanların sayısı üç misli arttı. Yalvaç’a da bir organize sanayi bölgesi inşa edeceğiz.

Bizim dönemimizde Türkiye’nin bütün vilayetleri gibi Isparta da hem kimliğini buldu, hem gücünü kazandı, hem müreffeh bir şehir haline geldi. Ama daha büyük hedeflere de inşallah birlikte yürüyeceğiz. Türkiye’yi yüceltmeye, Isparta’yı yüceltmeye var mısınız? ("Varız" sesleri) Torosların çocukları, Torosların kalbi Isparta’dan Torosların öz evladına, Ispartalı Ahmet’e destek vermeye var mısınız? ("Varız" sesleri) Var mısınız? ("Varız" sesleri) İnşallah Isparta’ya gelen herkese, Türkiye siyasetinde olan herkese hikmet dersi vermeye var mısınız? ("Varız" sesleri) Bediüzzaman’ın davasını üstlenerek doğu ile batıyı, Kürt ile Türk’ü kardeş kılmaya var mısınız? ("Varız" sesleri) Var mısınız?

("Varız" sesleri) Milli birlik beraberliği savunmaya var mısınız? ("Varız" sesleri) Bu Al Bayrağı dünyanın her yerinde mazlumların bayrağı yapmaya var mısınız? ("Varız" sesleri) Demokrasiye karşı tuzak kuranlara hadlerini bildirmeye var mısınız? ("Varız" sesleri) Var mısınız? ("Varız" sesleri) Söyle Isparta, var mısın? ("Varız" sesleri) 7 Haziran’da bu yolda yeni bir tarih yazmaya var mısınız? ("Varız" sesleri) 4’te 4 yapmaya var mısınız? ("Varız" sesleri) 4’te 4 yapmaya var mısınız? ("Varız" sesleri) İnşallah. Bu Rabia, Mısır’da demokrasinin sembolüydü, Isparta’da da AK Parti’nin iddiası ve hedefidir, 4’te 4

yapmaya var mıyız Isparta? ("Varız" sesleri) Var mıyız? ("Varız" sesleri) Var mıyız? ("Varız" sesleri) Söyle, var mıyız? ("Varız" sesleri) Söz mü? ("Söz" sesleri) Söz mü? ("Söz" sesleri) Söz mü? ("Söz"

sesleri)

Allah yar ve yardımcımız olsun. Isparta’nın güllerine selam olsun. Mis kokusuyla Isparta’nın kokusunu buraya getiren hepinizi kucaklıyorum. Allah yardımcımız olsun, Allah’a emanet olun.

Referanslar

Benzer Belgeler

("AK Parti" sesleri) İnşallah Adanalılar, bir taraftan Şakirpaşa Havalimanı, şimdi yeni yapmakta olduğumuz Çukurova Havalimanını da kullanacaksınız, Adana

("Evet" sesleri) Ne olursa olsun, kim olursa olsun bizim için sadece mazlum var ve zalim var demeye hazır mısınız.. ("Evet" sesleri) Mazlumların yanındayız,

Yahu özetten kitap anlaşılır mı? Şimdi okumaya başlamış ama arka sayfada kapaktan başlamış. Daha ön sayfalara gelene kadar acaba neler öğrenecek? Şimdi bugün

("AK Parti" sesleri) İşte bu zulümleri bitirdik, ülkede kalkınma hamlesi yaptık ya, Türkiye serpildi ya, dev ayakları üzerinde yükselmeye başladı ya aynı

Aziz Erzincanlılar, (“AK gençlik Erzincan Hocamızla her zaman” sözleri) Bizde her zaman sizinleyiz AK gençlik, her yerde sizinleyiz bütün gayretimiz inşallah sizin bu

("Varız" sesleri) Selçuklu, Osmanlı, Türkiye Cumhuriyeti çizgisinde yeni bir destan yazmaya var mısınız?. ("Varız" sesleri) Yeni

("AK Parti" sesleri) Onlar konuşur… ("AK Parti yapar" sesleri) Osmaniye’de 2002’de hani o üçlü koalisyon döneminde Sayın Bahçeli’nin Başbakan

("Amin" sesleri) Allah bütün bu mübarek günlerde ülkemiz için, milletimiz için, İslam dünyası için ne hayırlıysa onu bize nasip etsin..