• Sonuç bulunamadı

Başbakan Davutoğlu nun Muğla Mitingi konuşmasının tam metni

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Başbakan Davutoğlu nun Muğla Mitingi konuşmasının tam metni"

Copied!
9
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Başbakan Davutoğlu’nun Muğla Mitingi konuşmasının tam metni

Mayıs 14, 2015 - 3:49:00

Selam olsun selam olsun selam olsun, Muğla’nın yiğitlerine, bacılarına, Toroslar’a, Akdeniz’e selam olsun.

Muğla bugün sel olup akmış. Muğla biz her zaman bağırlarına bastı, bir kez daha bağrına basan Muğla’ya selam olsun.

Hazreti Mevlana’nın oradan geliyorum, Toroslar’ın diğer yanından, Şahidi Hazretleri’ne selam olsun.

Konya Toroslar’ından Muğla Toroslar’ına selam olsun.

Akdeniz fatihi Turgut Reise, Ege fatihi Menteşe Beye selam olsun. İstiklal Harbimizde en çok şehit veren, vatan ve millet verecek baş aradığında, feda edecek can aradığında yiğitçe çıkıp biz buradayız diyen Muğla’ya selam olsun. Kuvayı Milliye şehitlerine selam olsun. Marmaris’ten Sarıana’ya selam olsun…

("AK gençlik burada, Hocasının yanında" sesleri) Hocasından Muğla’ya selam, her bir Muğlalı gence, yaşlıya, bacıya, kardeşe, emmiye selam.

Fethiye’de şehit Fethi Beye selam olsun. Bütün şehitlerimize, yiğit Türkmen Yörük obalarına selam olsun.

Bodrum’a selam olsun, Dalaman’a, Datça’ya selam olsun. Fethiye’ye selam olsun, Fethiye’ye, şehit Fethi Beyin diyarına selam olsun. Kavaklıdere’ye selam olsun. Görüyorum Kavaklıdere’yi, buradalar, selam olsun. Köyceğiz’e selam olsun, Marmaris’e selam olsun, Menteşe’ye selam olsun, Milas’a selam olsun. Ortaca’ya selam olsun, Seydikemer’e selam olsun, Ula’ya selam olsun, Yatağan’a selam olsun.

Muğla’nın her bir köşesine, her bir dağına, her bir tepesine selam olsun.

Muğla her zaman milletin yolunda gidenlerin yanında oldu…

("Seydikemer seninle gurur duyuyor" sesleri) Biz Muğla’nın bütün ilçeleriyle gurur duyuyoruz.

Dışişleri Bakanı olarak Muğla’ya geldim, sokaklarında yürüdüm, burada kongreye katıldım, daha sonra da Başbakan olduktan sonra ilk ziyaret ettiğim illerden biri Muğla oldu.

Şimdi Başbakan olarak söylüyorum, ben bütün illerimizde olduğu gibi Muğla’nın Başbakanıyım, Muğla’nın milletvekiliyim.

Bunu niye söylüyorum…

("AK gençlik burada, Hocasının yanında" sesleri) O zaman inşallah hemen başında, daha çok istişare edeceğiz, konuşacağız ama, madem bırakmayacaksınız, 7 Haziran’da Muğla’da destan yazıyor muyuz?

("Evet" sesleri) Muğla’da AK Parti’yi birinci parti yapıp yüzde 50’yi aşıyor muyuz? ("Evet" sesleri) Ne güzel yazmışsınız oraya, hadi gayri, yetti gayri, Genel Müdürün Muğla’da işi bitti gayri. Biti mi?

("Evet" sesleri) Darbecilerin, vesayetçilerin, bütün tuzak kuranların işi bitecek inşallah.

(2)

("AK AK Parti, Muğla’da tek parti" sesleri) Ne güzel slogan, AK AK Parti, Muğla’da tek parti. AK Parti Muğla’da tek parti inşallah.

Şimdi aziz Muğlalılar, siz bu diyarı vatan yapanların çocukları, Menteşe Beyin çocukları, Turgut Reis’in çocukları, siz Kuvayı Milliye şehitlerinin çocukları, siz Menderes yola çıktığında demokrasi davasında bütün Ege gibi şehit Başbakanımızın arkasında duran Muğla; bakın nereden geliyorum biliyor musunuz?

Yassıada’dan geliyorum, Menderes’in, şehit Başbakanımızın, şehit bakanlarımızın orada yargılandığı, hapse atıldığı, manen işkenceye tabi tutulup sonra da idam sehpasına götürüldüğü Yassıada’dan geliyorum.

Şimdi bugün 14 Mayıs, özellikle 14 Mayıs’ta bugün Muğla’dayım, biraz sonra da Aydın’da. 14 Mayıs nedir biliyor musunuz? İki anlamı var, ikisi de önemli, önce birinden bahsedeceğim siyasi, diğeri de ekonomik.

14 Mayıs 1950’de tek parti dönemi kapandı ve Demokrat Parti milli iradeyle işbaşına geldi. Ve Adnan Menderes, Celal Bayar Demokrat Parti’yle birlikte 10 yıl kesintisiz ülkeyi kalkındırdılar. Sadece

kalkındırmakla yetinmediler, ülkeye özgürlük getirdiler, Ezanı Muhammedi’yi aslına döndürdüler, Kur’an okumak, Kur’an öğretmek konusundaki yasakları kaldırdılar, memlekette özgürlük havası esmeye başladı.

Ve Cumhuriyet tarihinde iki dönem var ki 10 yıl kesintisiz hem özgürlükler arttı, hem ekonomik kalkındı; birisi Adnan Menderes yönetimindeki 1950’deki Türkiye, birisi de 2002’den bugüne kadar, kurucu Genel Başkanımız Cumhurbaşkanımızın Başkanlığıyla başlayan bugüne kadar gelen, şimdi de emaneti Toroslar’ın çocuğu olarak, sizlerin temsilcisi olarak alan bendenizle devam edecek istikrar ve güven.

10 yıl özgürlükleri…

("Muğla seninle gurur duyuyor" sesleri) Biz sizlerle gurur duyuyoruz.

Şimdi o günden bugüne ülkede hep iki büyük akım oldu; özgürlükleri, milli değerleri, demokrasiyi savunan AK Parti çizgisi, Demokrat Parti çizgisiyle bugüne kadar gelen, AK Parti’yle devam eden çizgi, rahmetli Özal’la, rahmetli Menderes’le, Necmettin Erbakan Hocamızla, Cumhurbaşkanımızla bugünlere kadar gelen çizgi, bir de onun karşısındaki hep şer cephesi, ihtilal cephesi, darbe cephesi.

Şimdi bugün Kenan Evren vefat etti diye bir anda CHP darbe karşıtı oldu. Adnan Menderes’i idam sehpasına gönderen parti hangi partiydi? CHP o zaman darbeyi destekledi, Adnan Menderes idam sehpasına giderken şehit Başbakanımız, Cumhuriyet Partisi iktidar yolunu açmak için bunlara sessiz kaldı.

Şimdi bugünlere gelip de darbe karşıtlığı yapmak kolay, darbe günlerinde neler yaptıklarına bakmak lazım. CHP 27 Mayıs’ta darbecilerle yan yana durdu. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde dönüp CHP Genel Başkanına, siz her zaman darbelerin yanında oldunuz dediğimde, Mısır’daki darbeyi de kastederek, çıkıp da alnı açık bir şekilde biz darbelere karşı durduk diyemedi. Niye diyemedi biliyor musunuz? 27 Mayıs’ta destek verdiler, 28 Şubat’ta ikna odalarında bacılarımızın başörtüsüyle uğraşan rektör yardımcısını milletvekili yaptılar.

Adnan Menderes imam hatipleri ülkede yaygınlaştırdı, şimdi getirdikleri projelerle imam hatipleri kapatmaya çalışıyorlar. Türkiye’de dini özgürlükler Adnan Menderes’le birlikte en geniş anlamda, ama zorlu mücadelelerle yaşanmaya başlandı. Şimdi CHP de, HDP de, ikisi de aynı şeyi söylüyor, Diyanet’i kaldıralım diyorlar. Söyledikleri karşılığı olmayan vaatler dışında hiçbir projeleri yok bunların.

Toroslar’ın yiğitleri dinimizle, imanımızla, milletimizle, vatanımızla uğraşanlara prim verir mi? ("Hayır"

(3)

sesleri) Hadlerini bildirir mi? ("Evet" sesleri) Hadlerini bildirmek için gerektiğinde sandıklarda yeni bir tarih destanı yazar mı? ("Evet" sesleri)

İşte 7 Haziran’a giderken, dikkat ediniz, bütün bu darbe ve vesayet çetesi aynı cephede buluştular.

Bakın, CHP Genel Başkan Danışmanı diyor ki, buraya gelip Kılıçdaroğlu ulusalcılık yapabilir, dikkat edin, ama CHP’li seçmen kardeşlerime de sesleniyorum, diyor ki, HDP’nin barajı geçmesi için gerekli onlara destek vereceğiz. HDP, CHP ne derse aynısını söylüyor, Diyanet’i kaldıracağız diyor, o da aynısını söylüyor, imam hatiplerle uğraşıyor, onlar da. Bundan sonra bunları partisinin adı CHDP, aynı kaptan su içiyorlar, aynı sözleri söylüyorlar, çünkü bunların birisi Türk BAAS’ı, birisi Kürt BAAS’ı, Esad zihniyeti var bunlarda, Esad zihniyeti.

Bakın bugün çok önemli tarihe kayıt düşecek bir açıklama daha geldi, bugün gazetelerde yayınlandı.

Hani 27 Mayıs’ı, 28 Şubat’ı, 12 Eylül’ü, 27 Nisan’ı örnek alıp da 17-25 Aralık’ta yargı üzerinden darbe yapmaya kalkan savcılar var ya, bunlardan 4’ü meslekten ihraç edildi, çünkü bütün meseleleri, savcılık yapmak, hukuk adamlığı yapmak değil, hükümete karşı komplo kurmaktı. Yazdıkları iddianamede bu paralelciler, dönemin Başbakanı olarak o zaman Sayın Cumhurbaşkanımızın Başbakanlığı döneminde daha hüküm ortaya konmadan iddianame hazırladılar.

Şimdi savcılardan biri… (Tezahüratlar) Allah da, millet de, tarih de bizden yanadır.

Şimdi bu savcılardan biri diyor ki… ("Ya Allah bismillah, Allahu ekber" sesleri) Muğla aşkla ayağa kakmış. Muğla aşka, imanla, büyük bir hikmetle ayağa kalkmış.

Şimdi bakın, bu savcılardan biri bugün yayınlanan bir mülakatında diyor ki, bu iktidarın sonu da Adnan Menderes’in sonu gibi olacak. Şimdi düşünün, bizi tanımıyor bunlar, zannediyorlar ki biz tehditten yılar, onların bu sözleri karşısında geri adım atarız. Muğlalılar, siz bizleri tanırsınız, biz tehdide boğun eğer miyiz? ("Hayır" sesleri) Biz bu yola gerektiğinde kefenimizle çıkmış, başımızı koymuşuz, baş veririz, ama baş eğer miyiz? ("Hayır" sesleri) Darbecilere, vesayetçilere, paralelcilere hiç biz yol verir miyiz?

("Hayır" sesleri)

Şimdi bu kendini bilmez savcı, kendisini Salim Başol zannediyor, Yassıada hakimi zannediyor, aynı mantık, diyor ki, Adnan Menderes’in akıbeti onları bekliyor. Eğer kaderde Adnan Menderes gibi bu millet için şehit olmak varsa, canımız, başımız üstüne. İşte Muğla diyarından sesleniyoruz… ("O hain gelecek, hesap verecek" sesleri)

İşte Muğla’dan, İstiklal Harbinde en çok şehit veren ilimizden sesleniyorum; Kuvayı Milliye diyarından sesleniyorum; eğer bu millet için şahadet alnımıza yazılmışsa, biz Hazreti Mevlana çocukları, Şeb-i Arus gibi, düğün gecesi gibi karşılarız.

Ama bu bir imtihan bugünlerde, herkes sınavda. Savcı böyle diyor, bizi güya tehdit ediyor, o tehditlerin gereken cevabını veririz. Ama bakıyorsunuz Bahçeli diyor ki; iktidara gelirsek o savcıları görevine iade edeceğiz. CHP’liler, HDP’liler diyor ki; birçok milletvekili bu savcıları görevlerine iade edeceğiz. Tuzağı görüyor musunuz Muğlalılar? İrfan sahibi, hikmet sahibi Muğlalılar, tuzağı görüyor musunuz? Eskiden bir paralel vardı, şimdi bir de üçgen var; CHP-HDP-MHP, bunlar paralelle üçgeni birleştiriyorlar. Peki, biz neyiz? Dümdüz istikamet üzere yürüyen sırat-ı müstakim yolcularıyız, sırat-ı müstakim yolcuları. (“Vur vur inlesin, Pensilvanya dinlesin” sesleri) Ama bunlar yalnız değil

arkalarında uluslararası işbirlikçileri var. Bakınız çok çarpıcıdır, 1950’de iktidara geldiğinde Adnan Menderes, 1960’a kadar Türkiye aynen son 10 yıl gibi çok hızlı bir büyüme sergiledi. Karayolunu tanımazdı Türkiye, her yer karayoluyla döşendi. Biz Adnan Menderes’in yaptığı yolları bölünmüş yol haline, otoyol haline getirdik. Türkiye’deki en büyük üniversiteleri o kurdu; Orta Doğu Teknik Üniversitesi, İstanbul Teknik Üniversitesi. Biz de Türkiye’nin 81 iline üniversite kurduk, üniversite kurduk. Biz iktidara geldiğimizde 73 üniversite vardı, şimdi 193her ile üniversite kuran kim? ("AK Parti"

(4)

sesleri) Kim? ("AK Parti" sesleri) Kim? ("AK Parti" sesleri) Onlar konuşur ("AK Parti yapar" sesleri) Onlar konuşur ("AK Parti yapar" sesleri) Onlar konuşur ("AK Parti yapar" sesleri) Şimdi nasıl Menderes

döneminde, Demokrat Parti döneminde tek parti zulmü bittiyse, 28 Şubat zulmünü de biz bitirdik. Tek parti döneminde çocuklarına evde Kur'an okutanlar karakola götürülürdü. Biz bu Toros dağlarında neler yaşandığını biliriz. Benim dedem de babama Kur'an okuttuğu için götürülmüştü. Ama Demokrat Parti bu zulmü bitirdi. 28 Şubat’ta da aynı şekilde başörtülü kardeşlerimize zulüm edildi, başı açık kardeşlerimiz eğer üniversitelere başörtülülere yardım ettilerse onlara zulüm edildi. Bütün bu

zulümleri kim bitirdi? ("AK Parti" sesleri) Tek parti zulmünü Demokrat Parti bitirdi, 28 Şubat zulmünü kim bitirdi? ("AK Parti" sesleri) İşte bu zulümleri bitirdik, ülkede kalkınma hamlesi yaptık ya, Türkiye serpildi ya, dev ayakları üzerinde yükselmeye başladı ya aynı 1950’lerde olduğu gibi, şimdi demokrat partiye kurulan tuzak neyse aynı tuzak AK Parti’ye kurulmaya çalışıldı, aynı tuzak bize kuruluyor kalkınan Türkiye’yi engellemek için.

Yine çarpıcı bir tarihi misal vereyim size aziz Muğlalılar, 14 Mayıs tarihinin bir önemi de bundan iki sene önce 14 Mayıs 2013’te Türkiye IMF’ye olan son taksitini, son borcunu ödedi. Biz iktidarı

aldığımızda Türkiye IMF önünde borç almak için bekliyordu. Türkiye’ye Başbakanlar değil, Başbakan Yardımcısı olan Bahçeli değil IMF memurları yön veriyordu. IMF’nin önünde bekleyen Türkiye’den, IMF’ye borç veren güçlü ve muktedir Türkiye’ye kim geçirdi? ("AK Parti" sesleri) Kim geçirdi? ("AK Parti"

sesleri)

Şimdi 14 Mayıs 2013’te IMF’ye borcumuzu ödemişiz, Türkiye ayakları üstünde doğrulmuş, Üçüncü Köprünün, Üçüncü Havalimanın ihalelerini yapmışız, inşaatları başlıyor. Türkiye dünyada yükselen bir yıldız halinde yola devam ediyor. Yine faizler yüzde 5’e düşmüş, Türk ekonomisi altın çağını yaşıyor, Gezi provokasyonlarını başlattılar, Vandallar sokağa döküldü. Bu var ya o günden bugüne tuzağın esası şu: 2013’te başladılar ki 2015’te gelen seçimlere kadar gidecek olan mahalli seçimlerde, cumhurbaşkanlığı seçimlerinde AK Parti’yi sendeletsinler, genel seçimlerde de darbe vursunlar bütün hesap buydu. Biz bu vandallara boğun eğdik mi? ("Hayır" sesleri) Meydanı onlara bıraktık mı? ("Hayır"

sesleri) Peki, Gezi’de bırakmadık, daha önce partimiz kapatılırken bırakmadık kapatılma davasında. Ey yiğit Muğlalılar, şimdi biz meydanları onlara bırakır mıyız? ("Hayır" sesleri) Bırakır mıyız? ("Hayır"

sesleri) Bir daha Demokrat Parti’de olduğu gibi Türkiye’nin yükselişini durdurabilirler mi? ("Hayır"

sesleri)

Şimdi baktılar Gezi’de durduramadılar, arkasından 17-25 Aralıkla bu Pensilvanya çetesini devreye soktular, bir tuzak daha kurdular. Ve şimdi her biri ayrı parti zannediyorsunuz ama, Pensilvanya ve paralel çete 30 Mart öncesinde geldi ve dedi ki, nerede AK Parti’nin karşısında hangi parti güçlüyse onu destekleyin. Yani sahillerde, Muğla’da CHP belki, İç Anadolu’da MHP, Doğu’da HDP. Görüyor musunuz tuzağı hepsi toplanıp tek bir şeyi hedeflemek istiyorlar AK Parti’yi, AK Parti’yi zaafa düşürüp, Türkiye’nin yükselişini durdurmak. Biz buna izin verir miyiz? ("Hayır" sesleri) Türkiye’nin yükselişi bütün bu tuzaklar karşısında devam edecek mi? ("Evet" sesleri)

Aziz Muğlalılar, artık Türkiye hesap edemedikleri o 1950’lerin, 60’ların Türkiye’si değil, her bir vatandaşı, milli irade için oyunu, gücünü, gerekirse canını ortaya koyabilecek bilinçte şuurda bir Türkiye var bunu bilmeliler. 30 Mart mahalli seçimlerinde bizi durduramadılar, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde durduramadılar. Şimdi 7 Haziran’a doğru giderken Türkiye bir taraftan uluslararası ekonomik krize rağmen ülkeyi büyütürken, ekonomimizi büyütürken, bütün engelleri birer birer aşarken tekrar bu üçlü çete ve arkasındaki paralel çete devreye girdi. Dikkat edin CHP, HDP ve paralelciler. Paralelin en önemli ismi gidiyor Diyarbakır Belediye Başkanıyla kapalı kapılar ardında konuşuyor. Neyi konuşuyorlar, neyi konuşuyorlar biliyor musunuz? Ne yapıp, edelim de Türkiye’yi kaosa sürükleyelim, Türkiye’yi bir senaryo içinde acaba AK Parti iktidarına zarar vererek Türkiye’yi düşüşe geçirebilir miyiz bütün meseleleri bu.

Düşünün, şöyle bir senaryo düşünün hiçbir zaman olmayacak ama, düşünün ki bu üçü hükümet

(5)

kurmaya kalktı Türkiye’de. Allah aşkına Türkiye’de herhangi bir huzur kalır mı? ("Hayır" sesleri) Şimdi bakınız Türkiye’yi Irak ve Suriye’ye benzetmek isteyenler, etnik ve mezhep ayrımcılığı yaparak her bir parti bir kesime hitap ediyor. Şimdi Türkiye’nin bütününe, Türkiye’nin her köşesine hitap eden,

Muğla’da yaptığı bu heyecanlı mitingi, bu coşkulu mitingi aynı coşkuyla Erzurum’da, aynı coşkuyla Bitlis’te, aynı coşkuyla Bingöl’de yapabilen parti hangi parti? ("AK Parti" sesleri) Hangi parti? ("AK Parti"

sesleri) Türkiye’nin bütününde 81 ilde miting yapabilen, halkla kucaklaşabilen parti hangi parti? ("AK Parti" sesleri)

Şimdi bakınız Cumhuriyet Halk Partisi, Cumhuriyet idealinden bahsediyor, adında Cumhuriyet var, ama Orta Anadolu’da yok, oyu yüzde 5’ler mesafesinde Orta Anadolu’da, Doğu’da yok. Gidilen yerlere bakın yüzde 2’ler, 3’ler Ağrı’da, Erzurum’da yüzde 3’ele düşmüş sadece sahillerde. Öbür tarafta MHP İç Anadolu’da, ama bakıyorsunuz şimdi buralarda milliyetçilik dersi vermeye kalkan, Türkmen, Yörük obalarının bacılarına, kardeşlerimize, milliyetçilik dersi vermeye kalkan Bahçeli Türkiye’nin yaklaşık 4’te 1’inde, 3’te 1’nde neredeyse miting yapamıyor miting. Bırakın miting yapmayı gidemiyor. HDP ise Türkiye’nin Batı’sında barıştan, demokrasiden bahsediyor, Türkiye’nin Doğu’sunda 6-7 Ekim

olaylarında olduğu gibi bizi tehdit etmeye kalkıyor. Dikkat edin diyor ki bu paralelciler, AK Parti’nin başına Adnan Menderes’in başına gelen gelebilir. Öbür tarafta HDP’de diyor ki, eğer biz barajı aşamazsak sivil direniş yaparız, tehdit etmeye kalkıyor.

Şimdi aziz Muğlalılar, biz bu tehditlere boyun eğer miyiz? ("Hayır" sesleri) Türkiye’nin her

santimetrekaresinde bu al bayrağı dalgalandırır mıyız? ("Evet" sesleri) Dalgalandırır mıyız? ("Evet"

sesleri) Türkiye’nin her yerinde bu al bayrağı dalgalandıran tek parti ("AK Parti" sesleri) Doğu’da Batı’da, Kuzey’de Güney’de milli birliği, Cumhuriyeti, değerlerimizi koruyan tek parti ("AK Parti" sesleri) Özgürlükleri koruyan tek parti ("AK Parti" sesleri)

İşte imtihan yeri herkes bu meydanda, bu er meydanında hesabını görmeli. 2002 yılında Türkiye’de esnaf kasayı kırıyordu, çiftçilere bütün destekler kesilmişti. İş adamları, vatandaşlar bir gecede yüzde 7 bin faiz ödüyorlardı. Şimdi Türkiye’de bugün Çiftçiler Günü bütün çiftçilerimizin ziraatleri bereketli olsun, toprakları bereketli olsun. Bu güzel vatanımızla inşallah nice bereketli hasatlar nasip olsun.

Şimdi yetti gari gari yetti dediğiniz Genel Müdür diyor ki, (“Karanlık aydınlıktan, yalan doğrudan kaçar.

Güneş yalnız da olsa etrafa ışık saçar. Üzülme; Doğruların kaderidir yalnızlık. Kargalar sürüyle,

kartallar yalnız uçar” sesleri) Toroslar’ın kartalları görülüyor, kartallar hep beraber uçmaya var mıyız?

("Evet" sesleri) Şöyle bir destan yazmaya var mıyız? ("Evet" sesleri)

Düşünün 2002’de Türkiye kendi silahlarını yapamayan, hibe olarak tank alan, hibe olarak insansız hava aracı almaya çalışan bir ülkeydi. Kardeşlerimiz kartal dediği için bir anda onu da hatırladım onu da zikredelim, şimdi o Türkiye’den, bugün kendi Atak Helikopterini yapan kudretli bir Türkiye doğdu.

Atak Helikopterlerimiz geçen hafta hizmete girdiler, ilk hizmetlerinden biri de Başbakanlık uçağına sağında ve solunda eşlik ederek yaptılar. O kadar gurur duydum ki, şehit Fethi Bey’i düşündüm, şehit pilotlarımızı düşündüm ve orada milletim adına şükür secdesine gidecektim. İki kanadımız da yüzde 100 Türk yapımı Atak Helikopterleri uçtu.

Tankı bir ülkeden alıyorduk, başka ülkeye tamir ettirmeye gönderiyorduk. Şimdi Türkiye topraklarında Türk Silahlı Kuvvetlerinin onurunu, şerefini yücelten Altay Tankları hizmete giriyor, yüzde 100 Türk yapımı.

Aynı şekilde kartal misali inşallah tasarım projelerini de onayladık, 2023’te bu Toroslarda, bu Yörük, Türkmen obalarının ufuklarında Türk yapımı milli savaş uçağımız uçacak. Onlar Türkiye’yi namerde muhtaç etmişlerdi, yerli savaş uçağını yapan kim? ("AK Parti" sesleri) Milli helikopterini yapan kim?

("AK Parti" sesleri) Milli insansız hava aracını yapan kim? ("AK Parti" sesleri) Milli tankı yapan kim?

("AK Parti" sesleri) Milli savaş gemisini yapan kim? ("AK Parti" sesleri) Onlar konuşur ("AK Parti yapar"

(6)

sesleri) Onlar konuşur ("AK Parti yapar" sesleri) Onlar konuşur("AK Parti yapar" sesleri)

Biz Muğla’ya güveniriz, Muğlalılar her şeyi iyi kaydeder, zihinlerinden hiç çıkarmazlar. Bakın onun için benim fotoğrafçımda Muğlalı buralı, hep yanımda sağ tarafımda. Biz bu ülkenin yücelmesi

çiftçilerimizin, esnaflarımızın her alanda bütün ülke sathında çalışan kardeşlerimizin emeklerinin zayi olmaması için gece, gündüz gayret sarf ediyoruz.

Bakın tarım alanında biz iktidara geldiğimizde 2002’de tarımsal desteğin toplamı 1.8 milyar Türk Lirasıydı. Şu anda geçen sene verdiğimiz 10 milyar Türk lirası. Bu sene ki 10 milyar Türk Lirasının da 6.4 milyar Türk Lirasını Mayıs ayına kadar ödedik. Çiftçilerimizin tek bir kuruşu bir gün dahi gecikmedi, gecikmeyecek.

Şimdi Muğla’yla ilgili çok müjde paylaşacağım sizinle birer birer, ama şunu da zikredeyim: Kılıçdaroğlu iki de bir de ezberlemiş, yani benzetmek istemem ama papağan gibi aynı şeyleri tekrar ediyor

Türkiye’nin her yerinde aynı şeyleri. Geçen Ziraat Odaları Birliği’nde yüzüne bakarak Konya’yla Hollanda’yı karşılaştırdım, Konya benim memleketim. Her yerde şunu söylüyor: Hollanda’nın yaptığı tarım ihracatı Konya’dan fazla, Konya’dan küçük ama Konya’dan fazla. Halbuki ona orada dersini vermiştim, yine tekrar ediyor. Türkiye’de biz iktidara geldiğimizde toplam tarımsal hasıla ürün toplamı 22.3 milyar Türk Lirasıydı, şimdi 61 milyar dolar. 22.3 milyar dolardan, 61 milyar dolara çıktı. Peki, Hollanda’nın toplam üretimi ne kadar biliyor musunuz Muğlalılar? 15 milyar dolar, bir türlü

öğrenemedi. 61 milyar dolar mı fazla, 15 milyar dolar mı? Matematik bilmiyor, sadece Konya’nın toplam üretimi 10 milyar Türk Lirası.

İhracatı karşılaştıralım diyor, ihracatta da zaten Hollanda 70 milyar dolar ithal ettiği için aldığı ithal tarım ürünlerini paketleyip başka yere satıyor kendi üretmiyor. Ama birisi bunun eline kağıt vermiş bu da tekrar edip duruyor. Ben Ziraat Odalarının Genel Kurulunda halbuki bunları kendisinin yüzüne söyledim, orada cevap veremedi, şimdi hala meydanlarda aynı şeyi tekrar ediyor. Muğlalılar siz bunlara bir matematik dersi verecek misiniz? ("Evet" sesleri) Bir matematik ders verip, Türkiye’nin gücünü gösterecek misiniz? ("Evet" sesleri) Muğla bizim dünyaya açılan kapımız, önemli bir turizm destinasyonumuz, turizm merkezimiz.

Bakın biz iktidara geldiğimizde 14 milyon turist geliyordu, şimdi 36 milyon turist geliyor Türkiye’ye 36 milyon. Bundan da en fazla istifade eden Muğlalılar. 14 milyon turist 12 milyar dolar getiriyordu, şimdi 34 milyar dolar sadece turizm gelirimiz.

İşte tarımda biz şu anda Avrupa’nın en büyük ülkesiyiz tarım hasılasında Avrupa’nın en büyük ülkesi.

Biz iktidara geldiğimizde 4’üncü, 5’inci ülkeydik tarımda Türkiye’yi Avrupa lideri yapan kim? ("AK Parti"

sesleri) Kim? ("AK Parti" sesleri) Kim? ("AK Parti" sesleri) Tarımda ve turizmde hamle üstüne hamle yaptık, turizmde de dünyanın 6’inci büyük ülkesiyiz 6’inci. Bu kategorilerin her birinde Türkiye artık dünya liginde. İnşallah 2023’de Türkiye dünyanın en güçlü 10 ekonomisi arasında girecek. Türkiye’yi güçlü, muktedir kılmaya var mısın Muğla? ("Varız" sesleri) Türkiye’yi IMF’ye muhtaç edenlere bir milliyetçilik dersi verecek misiniz? ("Evet" sesleri) Türkiye’nin ve bir ülkenin şerefi parasının değeriyle ölçülür altı sıfırı kaldıran AK Parti’dir diyecek misiniz? ("Evet" sesleri) Paramızdan altı sıfırı kim attı?

("AK Parti" sesleri) Paramıza değeri kim kazandırdı? ("AK Parti" sesleri) Pasaportumuz bizim

şerefimizdir, bizim gururumuzdur Türkiye Cumhuriyeti pasaportunu dünyada kim değerli kıldı? ("AK Parti" sesleri)

42 ülkeye vizesiz gidiyorduk, şimdi 67 ülkeye gidiyoruz işte sizin huzurunuzda bütün AK Parti kadroları adına söz veriyorum, Türkiye Cumhuriyeti Devleti inşallah bütün bu tuzakları aşıp 2023’te gerçek bir küresel güç olacaktır küresel güç. Hem özgürlükleri koruyacağız, hem demokrasiyi koruyacağız, hem Adnan Menderes’in açtığı çığırda kim karşımıza çıkarsa çıksın milli irade diyeceğiz, hem de

ekonomimizi dünyanın en rekabetçi, en güçlü ekonomileri arasına sokacağız.

(7)

Muğlalılar, bütün bu tuzaklara karşı milli iradeyi ayağa kaldırıyor muyuz? ("Evet" sesleri) İnşallah 7 Haziran’da bir güçlü ses ile yeter söz de, karar da milletindir diyecek miyiz? ("Evet" sesleri) Sesimizi Toroslardan, Akdeniz’in enginliklerine, Akdeniz’in ufkuna sesimizi yükseltecek miyiz? ("Evet" sesleri) Muğlalılar, Türkiye yükselirken Muğla’da bundan hak ettiği payı aldı almaya devam edecek.

Bakınız Muğla’yla ilgili hem bazı müjdeler vereceğim, hem de yaptığımız hizmetleri birer birer sizinle paylaşacağım. Biz iktidara geldiğimizde Muğla’da 4500 derslik vardı, şimdi 6416 derslik var.

Acil ambulans sadece 24’tü şu anda 68. Bölünmüş yol 90 kilometreydi, şimdi 318 kilometre bölünmüş yolu var Muğla’nın. Bunu kim yaptı? ("AK Parti" sesleri) Kim yaptı? ("AK Parti" sesleri) Bakın Muğla bir turizm merkezi, biz iktidara geldiğimizde gerek Milas’ın, gerek Milas Bodrum’un, gerekse Dalaman’ın terminal binaları son derece yetersizdi yeniledik ve Dalaman’da 2 milyondan, 4,5 milyona çıktı yolcu.

Milas’ta 1,5 milyondan 3,5 milyona çıktı. Muğla bütün bu havaalanları, duble yollarıyla gelen turistlerin gıpta ettiği Türkiye’ye en güzel örnek oldu.

Daha çarpıcı bir rakam, Muğla’nın toplam ihracatı 40 milyon dolardı biz iktidara geldiğimizde, şimdi takriben 10 misli 343 milyon dolar. Bu ihracat ancak üretimle olurdu biz Muğla’ya iktidara

geldiğimizde Muğla’da organize sanayi bölgesi yoktu. Muğla’ya organize sanayi bölgesini kim yaptı?

("AK Parti" sesleri) Muğla’da doğalgaz yoktu, doğalgazı kim getirdi? ("AK Parti" sesleri) Havaalanın kapasitesini genişlettik, karayollarını duble karayollarını dört misline çıkarttık, ihracatı 10 misline çıkardık ve doğalgazı getirdik. Şimdi aynı şekilde Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesine 8 fakülte, 2 enstitü, 3 yüksekokul ve 16 artı yeni yaptıklarımızla 25 araştırma enstitüsü açtık. Muğla Sıtkı Koçman Üniversitenin şu andaki öğrenci sayısı 36500.

Sağlıkta gerçek bir devrime imza attık. Yine 14 sağlık ocağı, 5 devlet hastanesi Milas’ta, Muğla’da, Merkez’de, Dalaman’da, Köyceğiz’de devlet hastaneleri açtık. 30 köprü ve viyadük, 5 adet bölünmüş yollarla bütünleşmiş projeleri hayata geçirdik.

Şimdi birer birer yeni müjdeleri sizlerle paylaşalım. Bir, inşallah 475 yataklı hastaneyi en kısa sürede açıyoruz. Son geldiğimde Muğla’da Çifte Minerali Kampüs Camii’ni Muğla Üniversite’sinde temelini atmıştık, şimdi Ramazan ayından önce inşallah Muğla Üniversitesi’nde Çifte Minerali Kampüs Camii’ni açıyoruz.

500 yataklı Ortaca ve Datça Devlet Hastanelerini yapıyoruz. Bodrum, Fethiye, Milas ve Merkezde gençlik ve spor salonu yapıyoruz. Ve Muğla’ya benim bir borcumdu daha önce Dışişleri Bakanı olarak geldiğimde 2012 yılında kongre için geldiğimiz kapalı spor salonunun yetersiz olduğunu gördüm, orada söz verdim yeni bir spor salonu Muğla’ya yapacağız diye. Şimdi gururla söylüyorum, inşallah en geç Ağustos ayında 3500 kişilik spor salonu hizmete açılıyor. Merkez Ağız ve Diş Sağlığı Merkezini açıyoruz. Ören ve Datça’da yat limanı açıyoruz, Dalaman’da da yeni bir yat limanı projesi geliştiriyoruz.

8 adet gölet ve sulama projesini hayata geçiriyoruz. Yine önemli bir proje sizin yakından takip ettiğiniz, Göcek 2 Tüneli bitiriliyor. Göcek 1 Tüneli yap-işlet-devret usulü olduğu için ücretli, ama Göcek 2 Tüneli Dalaman ile Fethiye’yi birleştiren Muğla’yla, Antalya arasında bağ kuran Göcek 2 Tüneli Muğlalılara ücretsiz olacak inşallah.

Yollar itibariyle bütün ilçelere tek tek söylüyorum özellikle zikredeceğim ki, Muğlalılar hiçbir ilçeyi ihmal etmediğimizi görsünler. Milas, Bodrum ayrımı Güllük yolu yapılıyor, Milas Yatağan yolu yapılıyor.

Milas Yatağan ayrımı, Turgut yolu yapılıyor. Akçaova Yatağan ayrımı Kavaklıdere yolları yapılıyor.

Muğla, Marmaris yolu acil çıkış rampası yapılıyor. Ve bir müjde, özel bir müjde bütün engelleri aştık bürokratik engelleri biraz önce dışarıda arkadaşlarıma da ifade ettim, Dalaman, Acıpayam yolu da inşallah en kısa sürede yapılacak, projelendirildi yapılacak. Seydikemer, Burdur, Antalya bölünmüş yolu ihaleye çıkıyor.

(8)

Şimdi üniversitedeki kardeşlerime, Muğla Üniversitesi’ne çok önemli dört müjdem daha var. Bunlardan şu anda YÖK’ten izni çıktı, Milli Eğitim Bakanlığı’nda Bakanlar Kurulu kararıyla inşallah Muğla’ya bu hediyeyi sunacağız. Seydikemer’de Muğla Üniversitesi’ne bağlı dört yıllık uygulamalı Bilimler

Yüksekokulu kuruyoruz. Fethiye’de işletme fakültesini açıyoruz, tarım ve yaşam bilimleri fakültesini de inşallah en kısa sürede açacağız. Milas’ta veterinerlik fakültesi, Menteşe’de sağlık bilimleri fakültesini açıyoruz. Yatağan’da adalet sarayı ve ayrıca bir proje var ki gerçekten doğrudan takip ettiğim bir proje, TOKİ Muğla’da birçok önemli yatırıma imza attı, binlerce ev yaptı, ama benim takip ettiğim yeni bir proje var. 850 konutluk, yeni bir projede eski Muğla evlerini de bir anlamda bugüne taşıyacak yerel mimariyle yeni bir TOKİ projesi başlatıyoruz. Muğla mimarisinin güzelliğini gelecek nesillere

aktaracağız.

Aziz Muğlalılar size doyum olmuyor, bugün bir kez daha Muğla’ya gelip sizlerle buluşmaktan,

sizlerden enerji almaktan büyük memnuniyet duydum. Orada diyorsunuz hikmetle konuşan, nefretle konuşmayan Torosların oğlu. Evet Muğlalılar, biz hikmetle konuşuruz hikmetle, herkesi güzel sözle bu yola çağırırız.

Şimdi Muğlalılar, 7 Haziran’a kadar Muğla’daki bütün kardeşlerimizi, vatandaşlarımızı hikmetle, güzel sözle bizim kutlu yürüyüşümüze çağıracak mısınız? ("Evet" sesleri) Çağıracak mısınız? ("Evet" sesleri) İster CHP’li olsun, ister MHP’li olsun, ister HDP’li hepsine gidip bırakın bu işbirlikçi çeteleri takip edenleri, milletin yoluna gelin diyecek misiniz? ("Evet" sesleri) Menderes’in bugünkü takipçilerinin peşinde yürüyün diyecek misiniz? ("Evet" sesleri)

Muğlalılar, şimdi tam bizim Yörük ovalarının göç vakti sahilden, yaylalara çıkıyoruz. Şimdi 7 Haziran’a da bir kutlu göç yapmaya var mısınız? ("Varız" sesleri) Katar katar, kafile kafile yaylalara Türkiye’nin demokrasi yaylasına çıkmaya var mısınız? ("Varız" sesleri) Bir Yörük şöleni yapmaya var mıyız?

("Varız" sesleri) Bu kardeşinize, Torosların sizin gibi bu evladına Muğla’dan güzel bir hediye verecek misiniz? ("Evet" sesleri) Hediyenin en güzeli nedir? Muğla’da birinci parti olmak, Muğla’da yüzde 50’yi aşmak var mıyız? ("Varız" sesleri)

Şimdi her yerde okuduğum meydan okumayı burada da yapalım, ben çünkü Muğlalılara güveniyorum, Türkiye’ye güveniyorum. Bakın diyorum ki, 7 Haziran’da eğer AK Parti seçimlerde birinci parti olmazsa Türkiye’de ve seçimleri kaybederse ben 7 Haziran gecesi saat 12 bile olmadan görevimi başka asil bir kardeşime devretmeye hazırım. Ama söylüyorum onlara 12 seçim kaybetmiş Bahçeli’ye 7 veya 8 seçim, referandum kaybetmiş Kılıçdaroğlu’na, birçok seçimleri kaybetmiş HDP’ye söylüyorum

Demirtaş’a siz var mısınız? Onlara soruyorum, eğer seçimi kaybederseniz koltuklarınızı bırakır mısınız diyorum hiç cevap yok. Bir tek Demirtaş yarım ağız dedi ki, eğer kaybedenin sorumlusu ben olduğum anlaşılırsa bırakabilirim, Nasrettin Hoca’nın hikayesi gibi, şöyle şöyle olursa belki. Bu ne demek biliyor musunuz? Bunların hiç birisi seçimi kazanacağına inanmıyor, onun için bu meydan okumaya cevap veremiyorlar. Ama şöyle düşünüyorlar: Ah bir kriz çıksa, AK Parti bu krizden, kaostan zayıflasa, birtakım tuzaklar kurulsa da fırsat bu fırsat deyip biz iktidara gelsek. Ey Muğlalılar, yiğit Muğlalılar, Kuvayı Milliye yolcuları, siz bu tuzaklara fırsat verir misiniz? ("Hayır" sesleri) Verir misiniz? ("Hayır"

sesleri) Tuzak kuranın tuzağını başına çarpar mısınız? ("Evet" sesleri) Böyle bize Adnan Menderes’in şehit Başbakanımızın akıbetini gösterenlere bir kez daha bu ülkede darbe hiçbir şekilde olmayacaktır, vesayet olmayacaktır diyecek misiniz? ("Evet" sesleri) Paralelcilere maskelerinizi indirin öyle

meydana gelin diyecek misiniz? ("Evet" sesleri)

İşte biz size güveniyoruz, Türkiye’ye güveniyoruz ve biliyoruz ki, 7 Haziran’da da, siz emaneti bize vereceksiniz hiç korkumuz yok, hiç şüphemiz yok. Biz millete inanmışız, millet bize inanmış millet bize inanmış.

Kılıçdaroğlu milleti kandırmak için şimdilerde birde şu sözü söylüyor: Bana 4 yıl verin yeter. Ya Allah aşkına siz Recep Tayyip Erdoğan’ı bu meydanlarda dinlediniz, şimdi beni dinliyorsunuz biz siz hiç

(9)

sizden 4 yıl, 4 gün, 4 saat istedik mi? ("Hayır" sesleri) Biz sizden ne istedik? Emaneti bize verin, hakkını veririz dedik. İster 4 yıl, ister bizden sonra da devam edecek AK Parti yolcularıyla, liderleriyle 40 yıl, isterse 400 yıl biz zamana bağlı değiliz, biz millete bağlıyız, Allah’a bağlıyız Allah’a. (“AK gençlik seninle gurur duyuyor” sesleri) Biz de sizlerle gurur duyuyoruz. Bu niye 4 yıl istiyor biliyor musunuz?

Biz kasayı, Hazineyi tam takır almıştık doldurduk, sizin dualarınız bereketlendi doldurdu, alın terinizle vergi verdiniz doldurduk, bu gelecek müflis tüccar gibi kasaya boşaltıp aynen bak yapıyor o hareketi bak Muğlalı biliyor nasıl yaptığını. Bunun bir çarkçı döner, diğer adı da SSK’da olduğu gibi karla aldığını zararla devredecek.

Peki, ben bir başarı hikayesiyim deyip SSK’yı batıran bu adama yola gittiği sandığa kaydolduğu kendi aday olduğu sandığı bulamayan bu Genel Müdüre ülkeyi teslim eder misiniz? ("Hayır" sesleri)

Peki, özellikle de buradaki, Muğla’daki vatanperver CHP’li kardeşlerime sesleniyorum, siz ve biz Cumhuriyetin yolcularıyız, Cumhuriyetin çocuklarıyız, Cumhuriyeti yüceltmek bizim görevimizdir.

Kuvayı Milliye’yle, Cumhuriyeti hakim kılmak bizim görevimizdir. İşte soruyorum, Cumhuriyet o güzel, o müşfik Cumhuriyetimizi kim kudretli kıldı kim? ("AK Parti" sesleri) Üzerinde Türkiye Cumhuriyeti mührü olan, pasaportu, Türk Lirası’nı kim değerli kıldı? ("AK Parti" sesleri) Cumhuriyetçilik

oturduğunuz yerden ideolojik birtakım sözler sarf etmek, slogan üretmek değildir, Cumhuriyetçilik Cumhuriyeti yüceltmektir, Türkiye Cumhuriyeti’ni yüceltmektir.

2023’e giderken bizim talebimiz bu CHP’ye gönül vermiş, oy vermiş vatandaşlarımıza, MHP’ye oy vermiş vatandaşlarımıza bir muhasebe yapmaları ricamızdır. Türkiye’nin ve Cumhuriyetin geleceği ancak ve ancak güvenin, istikrarın, huzurun devamıyla olur. Perde gerisinden Pensilvanya’yla birtakım dini istismar ederek dolaylı siyaset yapan, çetelerle işbirliği yapan CHP Cumhuriyeti savunabilir mi?

("Hayır" sesleri) Savunabilir mi? ("Hayır" sesleri)

MHP açık bir şekilde Türkiye’de 2002’de verilen emaneti tamamlamayıp 3,5 yılda 3 yılda (“Kaçtı” sesi) Bak ya benim cümlemi bitirtmiyorsun bacım, 3 yılda bacımın dediği gibi kaçıp giden Bahçeli’ye tekrar emanet verilir mi? ("Hayır" sesleri) Sorulmaz mı ona mademki yapacağın hizmet vardı niye bıraktın, niye bıraktın? Biz hiç sizi yalnız bıraktık mı? ("Hayır" sesleri) Biz aldığımız emaneti hiç terk ettik mi?

("Hayır" sesleri)

Şimdi Torosların yiğitleri olarak hep beraber ahitleşelim, siz bize emanet verdiniz, bu emanete

hakkıyla riayet ettiğimize Allah huzurunda şahit misiniz? ("Evet" sesleri) Şahit misiniz? ("Evet" sesleri) Şahit misiniz? ("Evet" sesleri) Bu vatanın her santimetrekaresine gidip milli birliği savunduk mu?

("Evet" sesleri) Şahit misiniz? ("Evet" sesleri) Dünyanın her yerinde al bayrağa sığınan mazlumlara yardımcı olduk mu? ("Evet" sesleri) Al bayrağı yücelttik mi? Şahit misiniz? ("Evet" sesleri) Şahit misiniz?

("Evet" sesleri) Peki, bu şahadetiniz, bu güzel şahitliğiniz üzerine 7 Haziran’da emaneti tekrar bize vermeye hazır mısınız? ("Evet" sesleri) Koalisyon heveslilerine, ülkeyi kaosa götürmek isteyenlere, biz 90’lı yılları biliyoruz sizin dönemleri, eski Türkiye’yi biliyoruz size yol vermeyiz diyecek misiniz? ("Evet"

sesleri) Diyecek misiniz? ("Evet" sesleri) Kaos tuzakları kuranlara tuzaklarını başlarında çalmaya hazır mısınız? ("Evet" sesleri) Muğla’ya da inşallah bütün seçimlerin, bütün geçmiş seçimlerin rekorlarını kırıp AK Parti’ye rekor bir destek vermeye var mısınız? ("Varız" sesleri) Var mısınız? ("Varız" sesleri) Var mısınız? ("Varız" sesleri) AK Parti’yi Muğla’da birinci parti yapmaya ve yüzde 50’yi aşmaya var mısınız? ("Varız" sesleri) Var mısınız? ("Varız" sesleri) Söz mü? (“Söz” sesleri) Söz mü? (“Söz” sesleri) Söz mü? (“Söz” sesleri) Söz mü? (“Söz” sesleri) Hadi gari, yetti gari diyecek misiniz? ("Evet" sesleri) Gün AK Parti’dir günüdür gari diyecek misiniz? ("Evet" sesleri) Hay Allah dilinize sağlık versin, yüreğinize güç versin,

Allah yar ve yardımcımız olsun, Allah’a emanet olun.

Referanslar

Benzer Belgeler

("Evet" sesleri) Ne olursa olsun, kim olursa olsun bizim için sadece mazlum var ve zalim var demeye hazır mısınız.. ("Evet" sesleri) Mazlumların yanındayız,

Yahu özetten kitap anlaşılır mı? Şimdi okumaya başlamış ama arka sayfada kapaktan başlamış. Daha ön sayfalara gelene kadar acaba neler öğrenecek? Şimdi bugün

Aziz Erzincanlılar, (“AK gençlik Erzincan Hocamızla her zaman” sözleri) Bizde her zaman sizinleyiz AK gençlik, her yerde sizinleyiz bütün gayretimiz inşallah sizin bu

("Varız" sesleri) İnşallah Isparta’ya gelen herkese, Türkiye siyasetinde olan herkese hikmet dersi vermeye var mısınız. ("Varız" sesleri)

("Varız" sesleri) Selçuklu, Osmanlı, Türkiye Cumhuriyeti çizgisinde yeni bir destan yazmaya var mısınız?. ("Varız" sesleri) Yeni

("AK Parti" sesleri) Onlar konuşur… ("AK Parti yapar" sesleri) Osmaniye’de 2002’de hani o üçlü koalisyon döneminde Sayın Bahçeli’nin Başbakan

("Amin" sesleri) Allah bütün bu mübarek günlerde ülkemiz için, milletimiz için, İslam dünyası için ne hayırlıysa onu bize nasip etsin..

Şimdi tarım ve hayvancılık alanında son 12-13 yıl içinde öyle büyük devrimlere imza attık ki, biz geldiğimizde toplam tarım desteği 1.8 milyar Türk Lirasıydı