Başbakan Davutoğlu’nun Osmaniye Mitingi konuşmasının tam metni
Mayıs 02, 2015 - 2:09:00
Selam olsun, selam olsun, selam olsun, Osmaniye’nin yiğitlerine selam olsun. Yörük Türkmen obalarına, Oğuz beylerinin torunlarına selam olsun. Hoca Ahmet Yesevi’nin torunlarına selam olsun.
Korkut Ata’nın torunlarına selam olsun. Seyhan’a, Ceyhan’a, Çukurova’ya selam olsun ve Seyhan’ın, Ceyhan’ın kardeşi Seyhun’a, Ceyhun’a, Maveraünnehir’e selam olsun. Seyhan’ın, Ceyhan’ın kardeşi Tuna’ya selam olsun, Fırat’a selam olsun, Dicle’ye selam olsun. Osmaniye’nin yiğitlerine, bacılarına selam olsun. Bahçe’ye selam olsun, Düziçi’ne selam olsun, Hasanbeyli’ye selam olsun, Kadirli’ye selam olsun, Sumbas’a selam olsun, Toprakkale’ye selam olsun. Torosların evladından Toroslara selam olsun.
Aziz Osmaniyeliler, sizlerle buluşmak apayrı bir güzel. Geçen ay Kongremize geldiğimizde de
buluşmuştuk. Burada Yörük Türkmen obalarının şenliğine katılmıştım. Her bir Yörük Türkmen beyinin ensesinde, kucağında, omzunda atalarımın kokusunu aldım. Türkmen bacılarımın gözlerinde Oğuz kadınlarının namusunu, hayasını gördüm. Bacılarıma, kardeşlerime selam olsun.
Gün bugündür… (Tezahüratlar) 7 Haziran inşallah ilk adım, daha ondan sonra kat edecek çok yolumuz var AK gençlik, çok. 7 Haziran’a hazır mıyız? ("Evet" sesleri) 7 Haziran’da Osmaniye’de 4’te 4
yapmaya var mıyız? ("Evet" sesleri) Hani Rabia diyorduk hep ya, Osmaniye kaldırsın, 4’te 4 istiyoruz Osmaniye’den inşallah, 4’te 4.
Bakınız en iyi Osmaniyeliler anlar, gelin kimse alınmasın, kimse gücenmesin. Osmaniye’den, buradan bir muhasebe yapalım; 2002 Türkiye’si neredeydi, 2015 Türkiye’si nerede. Bunu yapalım ki gerçek milliyetçilik nedir bilinsin, görülsün, öğrenilsin. 2002 Türkiye’sinde biz Türkiye’yi devraldığımızda IMF memurları kapıdaydı. Sayın Bahçeli’nin de içinde olduğu üçlü koalisyon bize IMF memurlarının
kapısında olduğu, Başbakanlık binasında olduğu bir Türkiye devretti. IMF’e borcu kim bitti? (“AK Parti”
sesleri) IMF’e borcu kim bitirdi? (“AK Parti” sesleri) Korkut Ata’nın diyarı; Korkut Ata Hanına
seslenirken öyle der; “Hanım hey, Allah seni namerde muhtaç eylemesin. Allah ahir ömründe sana iman nasip eylesin. Allah umudun bitirmesin Hanım hey.” (“Amin” sesleri) O Oğuz Türkmenlerinin çocuklarına, Korkut Ata’nın çocuklarını IMF kapılarında bekletenler bugün AK Parti’ye meydan
okuyamazlar, okuyamazlar. IMF borcunu kim bitirdi? (“AK Parti” sesleri) Kim bitirdi? (“AK Parti” sesleri) Onlar konuşur… ("AK Parti yapar" sesleri)
2002 yılında Türkiye’de toplam… (“AK gençlik burada Hocasının yanında” sesleri) Hiç şüphem yok, Osmaniye bizim arkamızda Allah’ın izniyle. Arkamızda mısın Osmaniye? ("Evet" sesleri) Yanımızda mısın? ("Evet" sesleri) Yeni Türkiye var mısın? Osmaniye ses verdi mi, bu ses ta Orta Asya’dan duyulur.
Kerkük’ten duyulur, Balkanlar’dan duyulur. Osmaniye sen yanımızdasın ya, bize gam ve keder yok.
2002’de… (Tezahüratlar) … selam olsun, akrabalarımdır onlar benim.
Bakınız 2002 yılında bu izzetli, onurlu devlet kendi tankını yapamıyordu, başka ülkelerden hibe tank alıyordu. Şimdi Altay tankını yapıyoruz, Altay tankını. Kim yapıyor? (“AK Parti” sesleri) Onlar konuşur…
("AK Parti yapar" sesleri) İşte milliyetçiliğin, milliliğin, yerliliğin başladığı yer burası. Biz kendi silahımızı, kendi tankımızı, kendi uçağımızı yapacağız ki namerde muhtaç olmayacağız. 2002’de insansız hava aracı yapamıyorduk, onun için İsrail’den alıyorduk teröre karşı mücadele için. Şimdi insansız hava aracını yapıyoruz. Kim yaptı? (“AK Parti” sesleri) Kim yaptı? (“AK Parti” sesleri) Onlar konuşur… ("AK
Parti yapar" sesleri) İşte şimdi söz veriyorum, bir Oğuz beyi sözüdür bu; inşallah 2023 yılında bu toprakların semalarında, Torosların üzerinde yüzde 100 Türk yapımı milli savaş uçağı uçacak. Milli savaş uçağını, milli eğitim uçağını, sivil uçağı yapacak bir Türkiye’ye var mısın? ("Evet" sesleri) Devraldığımız Türkiye’de biz bunların hiçbirini yapamıyorduk. Devraldığımız Türkiye’de 70 sente bizi muhtaç etmişlerdi. Şimdi… (“Bahçe seninle gurur duyuyor” sesleri) Bir Yörük beyi bunu kuşandı mı yola çıkmaya hazır demektir, hazır mıyız? ("Evet" sesleri) Hazır mıyız? ("Evet" sesleri) Yörük Türkmen boyları hazır mısınız? ("Evet" sesleri) Torosları aşmaya hazır mısınız? ("Evet" sesleri) Dağları delip Ferhat gibi büyük Türkiye’ye varmaya hazır mısınız? ("Evet" sesleri) Ahmet Yesevi’nin torunları, büyük idealimize, kutlu yürüyüşümüze katılacak mısınız? ("Evet" sesleri) İşte böyle. Bakın 2002
Türkiye’sinde… (“Osmaniye seninle gurur duyuyor” sesleri) Biz de Osmaniye’yle. Osmaniye
konuşacak, bizi konuşturmayacak anlaşılan. Osmaniye sesini veriyor, Allah razı olsun Osmaniye’den, Osmaniyelilerden.
2002 yılına kadar Türkiye’de 6 bin kilometre bölünmüş yol yapılmıştı, şimdi 18 bin kilometre buna ekledik, 18 bin. Kim yaptı? (“AK Parti” sesleri) Kim yaptı? ("AK Parti" sesleri) Onlar konuşur… ("AK Parti yapar" sesleri) 2002 Türkiye’sinde vilayetler arasında bölünmüş yol olan il sayısı kaçtı biliyor musunuz?
Sadece 9 il, 9 ilin arasında bölünmüş yol. Şimdi 74 il birbirine bölünmüş yolla bağlandı. Kim yaptı?
("AK Parti" sesleri) Çünkü biz şehirlerimizi büyütüyoruz. Çünkü biz şehirlerimizin arasında sadece yollar değil gönül köprüleri kuruyoruz, gönül köprüleri.
2002 yılında doğalgaza sahip olan ilk sayısı sadece 6’ydı. Şimdi 75, 75, yakında bütün illerimize doğalgaz vermiş olacağız inşallah. Osmaniye’de doğalgaz var mıydı? ("Hayır" sesleri) Kim yaptı? ("AK Parti" sesleri) Osmaniyeliler vefa bilir. Madem o zaman sayalım, Sayın Bahçeli de duysun, hizmet nedir duysun. 2002’de doğalgaz var mıydı Osmaniye’de hani Bahçeli’nin döneminde? ("Hayır" sesleri) Şimdi var mı? ("Evet" sesleri) 2002’de Osmaniye’de üniversite var mıydı? ("Hayır" sesleri) Şimdi var mı?
("Evet" sesleri) Kim yaptı? ("AK Parti" sesleri) Onlar konuşur… ("AK Parti yapar" sesleri) Peki, bu üniversitenin adı ne? Korkut Ata Üniversitesi, Korkut Ata. Dede Korkut’un irfanı burada, irfanı. 2002 yılında Osmaniye’de MR cihazı bile yoktu? Var mıydı? ("Hayır" sesleri) Kim getirdi? ("AK Parti" sesleri) 2002 yılında Osmaniye’de nitelikli yatak sayısı sıfırdı, yani içerisinde lavabosu olan nitelikle yatak sayısı hastanelerde. Şimdi kaç? 275 nitelikli yatak sayısı var. İşte bu, kim yaptı? ("AK Parti" sesleri) Kim yaptı? ("AK Parti" sesleri) 2002’de Osmaniye’de atık su arıtma tesisi var mıydı? ("Hayır" sesleri) Şimdi üç tane var, kim yaptı? ("AK Parti" sesleri) Kim yaptı? ("AK Parti" sesleri) Onlar konuşur… ("AK Parti yapar" sesleri) Osmaniye’de 2002’de hani o üçlü koalisyon döneminde Sayın Bahçeli’nin Başbakan Yardımcısı olduğu dönemde… (“Yuh” sesleri) Yok, Sayın Bahçeli’ye de, bütün liderlere biz saygı göstereceğiz, hele Osmaniye’de Bahçeli’yi yuhalamayın, eleştiririz ama yuhalatmayız.
Konuşuruz, tartışırız, medenice konuşuruz, ama yuhalamayın. Bizim Oğuz töremiz budur. Biz eleştiririz, sesimizi yükseltiriz, ama hakareti, yuhalamaya tevessül etmeyiz; Oğuz Türklerinin adabı, edebi budur, töresi budur. Şimdi 2002’de Osmaniye’de 1 organize sanayi bölgesi vardı, kaç kişi çalışıyordu biliyor musunuz? 25. Şimdi 2 organize sanayi bölgesi var, 11500 kişi çalışıyor, 11500. (“Dik dur eğilme gençlik seninle” sesleri) Bu gençlik aramızdayken biz dik durmaz mıyız ha, dik durmaz mıyız? Biz Hanım hey demişiz, kimsenin önünde boyun eğmemişiz, zalimin önünde boyun eğer miyiz? Eğmeyiz.
Bakın Osmaniye nice hizmetleri AK Parti döneminde gördü. Bir çarpıcı rakam daha vereyim ki yine duysunlar. İşte milliyetçilik de, millilik de budur, bilinsin. Osmaniye’de 2002’de toplam ihracat 900 bin dolardı, sadece 900 bin, şimdi kaç? 90 milyon dolar, 90 milyon. Osmaniye sanayi bölgesi oldu,
Osmaniye ulaşım hatlarının merkezine geldi. (“Hizmetin adamı” sesleri) Tabii, bizim yolumuz hizmet, millete hizmet yolu, millet.
Şimdi ben en heyecanlandıran projeyi de söyleyeyim size Osmaniyeliler; ben Torosun zirvelerindenim, biliyorsunuz Konya’nın Taşkent’inden. Bizim oralar Yörük Türkmen boylarının Malazgirt’le birleştiği yerler. Başı karlı Geyik Dağının etekleri. Şimdi inşallah Konya’dan hızlı tren Karaman’a, oradan Mersin’e, oradan Adana’ya, oradan Osmaniye’ye geliyor, Osmaniye’ye. Benim köyümle… (“Ya Allah
bismillah Allah’u ekber” sesleri) Bu tekbirler, bu bayraklar bütün dünyaya gidecek inşallah; biraz sonra ona da geleceğiz.
Şimdi benim doğduğum dağlar ile Osmaniye birleşmiş olacak, hayırlı olsun inşallah. Osmaniye’de durmayacak, buradan da Gaziantep’e, oradan da daha ötelere gidecek. Bizim zihnimiz, vizyonumuz bu. Bahçe ile bu anlamda Nurdağı’nı da birleştiriyoruz, 10 kilometre tünel açıyoruz inşallah. Biz Osmaniye’nin ister kuzeyden, ister güneyden, istiyoruz ki Çukurova’ya gelen herkes Osmaniye’ye selam versin. Doğudan batıya, kuzeyden güneye giden herkes Osmaniye’ye selam dursun. Bu dağlara, bu ovalara bereket gelsin.
Osmaniye’nin eski adını biliyor musunuz gençler? Cebelibereket. Bak Osmaniye’nin adı da güzel, kendi de güzel; hem Hazreti Osman, hem Osmanlı Devleti. Ama eski adı da güzel, Cebelibereket.
Osmanlı Devleti bir yere bir ad verdi mi boşuna vermez, buraya Cebelibereket demiş, çünkü burası bereket diyarıdır, bereket diyarıdır. Ben Osmaniye’ye, bu kaleler ve yaylalar şehrine … Aşık Feymani, geçen geldiğimde kendisiyle de görüştüm telefonda, bir başkadır çırası Anadolu’nun diyor. Osmaniye bizim çıramızdır, ışığımızdır, aydınlığımızdır. Osmaniye ayaktaysa Türkiye ayaktadır. Osmaniye ayaktaysa İslam dünyası, Türk dünyası ayaktadır Allah’ın izniyle. (“Osmaniye seninle gurur duyuyor”
sesleri)
Türkiye içindeki hizmetlerimizi anlattık, daha anlatacak çok şey var Osmaniye, Türkiye. Gelin bir de gönül diyarımıza gidelim, hani kopup geldiğimiz Orta Asya’ya… Balkanlar’a gidelim. Şimdi
konuşuyorlar, Türkiye’de yıllarca idarecilik yapmış, Başbakan Yardımcılığı, bakanlık yapmış olanlar bizim milliyetçiliğimizi sınamaya kalkıyor. Türklüğümüzü ve de geçmiş tarihle olan bağımızı kimseye sınatmayız biz. Bizim safımız da, eylemimiz de, idealimiz de bellidir. Şimdi soralım hep beraber; Orhun Anıtları ki ilk Türkçe kullanılan anıtlardır, Bilge Kağan Anıtları, biz gelene kadar öksüzdü. Burada onun adına şiir okuyanlar gidip orayı restore etmemişti. Orhun Anıtlarını biz restore ettik, 14 kilometre yolunu da AK Parti yaptı. Orhun Anıtlarını kim restore etti? ("AK Parti" sesleri) Yolunu kim yaptı? ("AK Parti" sesleri) Sultan Sencer Han, Selçuklu Sultanı, mezarı garipti Türkmenistan’da. Gittik mezarını bulduk ve mezarını da, türbesini de ihya ettik. Kim yaptı? ("AK Parti" sesleri) Kim yaptı? ("AK Parti"
sesleri) Sultan Hüdavendigar Kosova’da türbesi garipti, kimse ilgilenmemişti. Gidip Sultan Murat Hüdavendigar Türbesinin tamiratını kim yaptı? ("AK Parti" sesleri) Kim yaptı? ("AK Parti" sesleri) İşte Filibe’de Sultan Murad Camii çökmek üzereydi, biz gelene kadar sahipsizdi. Kim yaptı? ("AK Parti"
sesleri) Ecdat yadigarı her şeye sahip çıktı. Şimdi de Gülbaba Türbesini yaptırıyoruz; Budapeşte’de, Budin’de, Tuna kenarında Gülbaba türbesini de biz yaptırıyoruz. Osmaniyeliler, ecdadın yadigarına sahip çıkmamızdan razı mısınız? ("Evet" sesleri) Razı mısınız? ("Evet" sesleri) İşte bizim millilik anlayışımız budur. Bakın daha çarpıcı bir misal vereyim, üç sene önce Myanmar’da Arakan’da zulüm başladığında hemen ondan öncesinde Myanmar’a büyükelçi tayin ettik. Myanmar’da 6 bini aşkın şehidimiz vardı, Birinci Dünya Savaşında oraya İngilizler tarafından götürülmüş. Çanakkale şehitleri gibi kutsal şehitler. Irak cephesinden götürülmüş. Büyükelçimiz sordu, talimatınız nedir Sayın Bakanım dedi, o zaman Dışişleri Bakanıyım, ilk olarak ne yapayım? Dedim ki, aziz Osmaniyeliler, inancımızı, irfanımızı herkes duysun diye söylüyorum, dedim ki; Türkiye Cumhuriyeti Büyükelçisi olarak gidince iki şey yapacaksınız. Birincisi; şehitlerimizin mekanlarını tek tek bulacaksınız, o mekanların başına gidip Fatiha okuyacaksınız ve şehitlerimize diyeceksiniz ki; 100 yıl sonra Anadolu’dan, sizin torunlarınızdan selam getirdik. Ve iki kutsal emaneti getirdik; Al Bayrak ve Kur’anı Azimüşşan. Dalgalandırın Al Bayrağı da hep beraber bütün Türkiye seyretsin. Bizim davamız, işte bu Al Bayrağı bütün dünyada dalgalandırma davasıdır. Aziz Osmaniyeliler; bu Al Bayrağı dünyanın her yerinde dalgalandırmaya var mısınız? ("Evet" sesleri) Semerkant’ta, Buhara’da, Orhun Anıtlarında dalgalandırmaya var mısınız?
("Evet" sesleri) Horasan’da dalgalandırmaya var mısınız? ("Evet" sesleri) Kerkük’te, Gazze’de, Filistin’de, Somali’de dalgalandırmaya var mısınız? ("Evet" sesleri) Üsküp’te, Bosna Hersek’te, Batı Trakya’da, bütün Balkanlar’da dalgalandırmaya var mısınız? ("Evet" sesleri) İşte bizim milliyetçilik anlayışımız Türkiye milliyetçiliğidir. Bütün Türkiye’yi kuşatır. Yurt dışında da ecdadımızdan kalan her
mirasa sahip çıkarız, sahip çıkarız, sahip çıkarız. Ey Osmaniye, Ahmet Yesevi’nin torunları; ecdadın mirasına sahip çıkacak mıyız? ("Evet" sesleri) Bu mirasa sahip çıkmak için inşallah 7 Haziran’da Osmaniye’de bir destan yazacak mıyız? ("Evet" sesleri) Ama şunu da bilin ki bizim yürüyüşümüz sanılmasın ki sadece bir partinin yürüyüşüdür. Bu mesele AK Parti meselesi değildir arkadaşlar. Bu mesele sadece bir dönemin meselesi de değildir. AK Parti Hoca Ahmet Yesevi’den bugüne bu uğurda yürüyenlerin son halkasıdır, son halkası. Selam olsun Hoca Ahmet Yesevi’ye, onun torunlarına selam olsun.
Başbakan olarak… (“Türkiye seninle gurur duyuyor” sesleri) Ben de karşımda AK Parti’li gençliği, AK gençliği, Hoca Ahmet Yesevi’nin, Korkut Ata’nın gençliğini görüyorum, selam olsun bu gençliğe, selam olsun.
Aralık ayında Üsküp’e gittim Türkçe Bayramına katıldım. Oradaki soydaşlarımız evladı Fatihan dedi ki;
Sayın Başbakanım, bize bayrak gönderin, bayrak istiyoruz. Döner dönmez talimat verdim,
Balkanlar’daki her eve üç emanet götüreceksiniz dedim; Al Bayrak, Kur’an-ı Azimüşşan ve Türkçe sözlük. Bugün Balkanlar’da her yerde, her eve dağıtıyoruz. Ta ki evladı Fatihanın kemikleri sızlamasın.
7 Haziran’da bu seçim onun için sadece Türkiye’nin seçimi değil. Orta Asya bu seçimi bekliyor, Ortadoğu bu seçimi bekliyor, Suriye’nin Türkmenleri, Arapları, Kürtleri bu seçimi bekliyor, Kerkük bu seçimi bekliyor, Somali, Saraybosna bu seçimi bekliyor. Siz de Osmaniye’den seslenin, Kerkük burada mı? (“Burada” sesleri) Kudüs burada mı? (“Burada” sesleri) Semerkant burada mı? (“Burada” sesleri) Saraybosna burada mı? (“Burada” sesleri) Üsküp burada mı? (“Burada” sesleri) İşte bu meydandan bütün meydandan bütün cihana bizim haberimizdir, geliyoruz, bu gelen güçlü, kudretli ve şefkatli Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin ayak sesleridir, ayak sesleri, bir cihan devletinin ayak sesleridir.
Şimdi her parti seçime gidiyor, bizim hedeflerimiz belli; Türkiye’yi ilk 10 devlet arasına koymak. Bizim hedeflerimiz belli, bütün gönül coğrafyamıza sahip çıkmak. Bizim hedeflerimiz belli, Türkiye’yi
demiryollarıyla, havaalanlarıyla çağdaş bir ülke haline getirmek. Peki, diğerlerinin hedefi ne, CHP ne yapmak istiyor? HDP, MHP ne yapmak istiyor? Tek hedefleri var, AK Parti’yi durdurmak. Durdurabilirler mi? ("Hayır" sesleri) Bizi engellemeye çalıştılar geçen sene. Engelleyebildiler mi? ("Hayır" sesleri) Gezi provokasyonu yaptılar, durdurabildiler mi? ("Hayır" sesleri) 17-25 Aralık’ta paralel çete harekete geçti, durduk mu? ("Hayır" sesleri) 30 Mart’ta bakın… (“O hain gelecek, hesap verecek” sesleri)
Şimdi çok dikkatli dinleyin Osmaniyeliler, çok dikkatli dinleyin, bir hususa dikkatinizi çekeceğim; CHP ile MHP’nin anlaşmasını hiç bekler miydiniz? ("Hayır" sesleri) Geçen sene nasıl anlaştılar? 30 Mart öncesinde paralelciler şunu söyledi: Nerede AK Parti’nin karşısında kim güçlüyse onu destekleyin. Bazı yerlerde de CHP MHP’yi, MHP CHP’yi destekledi. Şimdi Bahçeli’ye bunu buradan sormak da istiyorum;
çünkü bugün önemli bir gün. Ekmeleddin İhsanoğlu diye bir çatı adayda anlaştılar değil mi bize karşı, Cumhurbaşkanımıza karşı bir çatı aday çıkardılar. Bahçeli, Kılıçdaroğlu ve arkalarına takılan 10-12 parti. Karşılarında bir tane yiğit adam var, milletin adamı var, Recep Tayyip Erdoğan var ve AK Parti var. (“Recep Tayyip Erdoğan” sesleri)
Şimdi sonunda ne oldu? Milletin adamı kazandı değil mi? ("Evet" sesleri) Şimdi 7 Haziran’a giderken perde gerisinden birbiriyle paslaşıyorlar, hepsi birbiriyle konuşuyor. Biz buna meydan bırakır mıyız?
("Hayır" sesleri) 7 Haziran’da kim kazanacak? ("AK Parti" sesleri) Hepsi birleşseler dahi kim kazanacak?
("AK Parti" sesleri) Söz mü Osmaniye? ("Söz" sesleri) AK Parti’ye veriyor musunuz bu sözü? ("Evet"
sesleri) Türkiye’ye veriyor musunuz? ("Evet" sesleri) Söz mü? (“Söz” sesleri) Orta Asya’ya veriyor musunuz, söz mü? (“Söz” sesleri) Balkanlar’a, Ortadoğu’ya, bütün dünyaya söz mü? (“Söz” sesleri) Şimdi yarın 3 Mayıs, yani bundan yaklaşık yarım asır önce, 61 yıl önce 3 Mayıs 1944’te 165 aydın, 165 aydın CHP tarafından, tek parti tarafından taputluklara kondu. Aralarında çok saygın isimlerin olduğu 165 aydın. Fethi Tevetoğlu, Reha Oğuz Türkkan, Nihal Atsız ve Devlet Bahçeli’nin emanetini aldığı Alparslan Türkeş. Onları hapse koyan kim? CHP. Şimdi bugün bunu sorgulama vakti. 3 Mayıs 1944’te
CHP bu aydınları taputluklara koyup işkence yaparken aynı günlerde CHP’nin o dönemki Milli Şefi İnönü Azerbaycan’dan gelen 146 Azeri yiğidi Ruslara teslim etti. İşte CHP teslimiyeti bu. Iğdır’dan kapıdan girdiler, köprüden iade edildiler Rusya baskısıyla ve hepsi şehit edildiler. Rusya baskısıyla 165 üniversiteli genç Türkiye’de tutuklandı, 146 Azeri de şehit edildi. Şimdi biz Bahçeli’ye sorduk, böyle bir CHP ile nasıl çatı aday peşinde koşarsın ey Bahçeli? Nasıl koşarsın? Şimdi de seçim sonrası koalisyon hesapları içindeler.
CHP’nin Genel Başkanı geçen gün bir açıklamasında dedi ki Osmaniyeliler, Türkmen obalarının yiğitleri, sizlere sesleniyorum bacılar; dedi ki, Suriye’den gelenleri geri göndereceğiz. Şimdi bir kere düşünün, biz buraya Oğuz boyları böyle gelirken, bir kısmımız Toroslara, bizim gibi Konya Toroslarına gitmiş, bir kısmı Osmaniye’de kalmış, bir kısmını da ecdat hac yolunu beklesin diye Halep’e, Bayırbucak’a
koymuş Suriye’ye. Zalim Esad gelmiş onlara zulüm etmiş, onlar da dönüp bize gelmişler. Şimdi diyor ki Kılıçdaroğlu, onları geri vereceğim. Mazlumu zalime vermek Oğuz töresinde var mı? ("Hayır" sesleri) Biz zalime mazlumu teslim eder miyiz? ("Hayır" sesleri) Yetimleri zalime verir miyiz? ("Hayır" sesleri) Dulları, yaşlıları, çocukları zalime verir miyiz? ("Hayır" sesleri) Bu bizim töremizde var mı? ("Hayır"
sesleri) Bu bizim inancımızda var mı? ("Hayır" sesleri) Biz işte Osmaniye’ye, Hatay’a, Şanlıurfa’ya, Gaziantep’e, Kahramanmaraşlı, Kilisli vatandaşlarımıza teşekkür ediyoruz, onlar ensar olmanın gereğini yaptılar. Ama şimdi şunu sormak da hakkımız, Kılıçdaroğlu bunu der CHP Genel Başkanı, aynen İnönü gibi teslim eder. İnönü teslim ettiğinde bir Azeri kardeşimiz, bir şair öyle dedi: Bizi siz öldürün, vermeyin Rus’a, yakışmaz Türklüğe sığmaz namusa” dedi, ama teslim etti. Şimdi aynı o zaman Azerileri teslim ettikleri gibi şimdi de Suriye’den gelen Türkmenleri, Arapları, Türkleri, Bayırbucak Türkmenlerini, Halep Türkmenleri, hac yolunu bekleyen yiğitleri geri vereceğiz diyorlar.
Verdirir miyiz? ("Hayır" sesleri) O Türkmenlere sonuna kadar sahip çıkar mıyız? ("Evet" sesleri) Onların hukukunu korumak için gerekiyorsa her türlü fedakarlığı yapar mıyız? ("Evet" sesleri) İşte bizim
inancımız, bizim kültürümüz bu. Şimdi Sayın Bahçeli’den bekliyorum, ondan da şu ana kadar bir ses çıkmadı, Türkmenleri vermeyiz demedi. İşte Osmaniye’den bir kez daha sesleniyorum; bizim kapımıza gelen kim olursa olsun ister Müslüman, ister Hristiyan, ister Türkmen, ister Arap, ister Kürt, ister Sünni, ister Alevi, ister Şii, kim olursa olsun onu korumak bizim inancımızın, töremizin bir gereğidir. O
mazlumları korumak bizim töremizin bir gereğidir.
Osmaniyeliler, ses ver; mazlumları koruyan Türkiye Cumhuriyeti Devletinden razı mısınız? ("Evet"
sesleri) Dünyanın neresinde olursa olsun mazlumları korumaya var mısınız? ("Evet" sesleri) Kim olursa olsun, kardeşimiz olsa zalime karşı sesimizi yükseltmeye var mısınız? ("Evet" sesleri) Zalimlerin
karşısında bizim nizamı alem idealinin adalet anlayışını gerçekleştirmeye, yaşatmaya var mısınız? İşte aramızdaki fark bu. CHP mazlumları geri vereceğim diyor, MHP bunun karşısında sessiz kalıyor. HDP, daha da vahimi, Demirtaş ne dedi; Taksim’le Kabe’yi karşılaştırma cüretinde bulundu. Biz söyleyince de sözünü değiştirmeye çalıştı. Diyarbakır’da eski müftüyü milletvekili adayı olarak müftülükten istifa ettirdiler, milletvekili adayı gösterdiler, sonra gelip Kudüs’e Yahudilerin kutsal mekanı dedi. Onun için Selahattin isminden utan dedim, bir daha ona Selahattin demeyeceğiz. Bizim için Selahattin, Kudüs Fatihi Selahaddin Eyyubi’dir. Onlar da o hesabın içinde.
Paralel de perde gerisinden bunları koordine etme çabası içinde. Biz bunlara fırsat verir miyiz, verir miyiz? ("Hayır" sesleri) İşte Osmaniye’nin gür sesi budur. Biz ne çatı adaylara, ne kumpasçılara yol vermedik, yol vermeyiz. Şimdi çatı aday MHP’ye geçti, hani tarafsızdı güya, Cumhurbaşkanlığı adayıydı, MHP’ye geçti. Ama öylesine şaşkın ki bozkurt işareti yaparken bile yanlış yapıyor. Önce bir testten geçirsinler sınavdan da sonra alsalardı bari. Cumhurbaşkanı adayı olduğunda da bazı yerlerde zafer işareti yaptı solculara özenip, bazı yerlerde de yalan yanlış bozkurt işareti. Ne yapacağını
bilmeyen şaşkınlarla kutsal bir yola çıkılır mı? ("Hayır" sesleri) Daha hangi düşünce içinde
davranacağını bilmeyenlerle yeni Türkiye inşa edilir mi? ("Hayır" sesleri) Yeni Türkiye kiminle inşa edilir? ("AK Parti" sesleri) Yeni Türkiye’yi kim inşa eder? ("AK Parti" sesleri) Güçlü ve şefkatli Türkiye’yi kim inşa eder? ("AK Parti" sesleri) Peki siz Osmaniyeliler, taş üstüne taş koymaya var mısınız? ("Evet"
sesleri) Gönül üstüne gönül koymaya var mısınız? Gönlünüzü vermeye var mısınız? ("Evet" sesleri) Alnınızın terini vermeye var mısınız? ("Evet" sesleri) Sandığa gidip mertçe oy vermeye var mısınız?
("Evet" sesleri) Var mısınız? ("Evet" sesleri) Bu şaşkınlara bir milli irade dersi vermeye var mısınız?
("Evet" sesleri) Allah sizden razı olsun.
Buradan bütün vatandaşlarıma da sesleniyorum; fevç fevç sandıklar gidelim, Özellikle MHP’li
kardeşlerime bir teklifte bulunuyorum; demin zikrettiğim hizmetleri görmek isterlerse Orhun Anıtları, MHP yöneticileri, MHP’nin il bazında, Türkiye bazındaki yöneticileri, belediye başkanları Orhun Anıtları, Sultan Sencer Türbesi, Belh’te Hazreti Mevlana’nın doğum yerinde başlatmakta olduğumuz inşaat, Sultan Murad Hüdavendigar Türbesi, Gülbaba Türbesi; gelsinler hepsini gezdirip onları yurt dışında Türk Bayrağı, Türkiye Cumhuriyeti Devleti nasıl temsil edilir hep beraber gösterelim. Kalbimiz, gönlümüz bizim herkese açıktır.
Ey Osmaniyeliler, kutlu yolun yolcuları, Yörük Türkmen beyleri, Oğuz beyleri; kutlu yürüyüşe var mıyız?
("Varız" sesleri) Var mıyız? ("Varız" sesleri) Hoca Ahmet Yesevi’nin başlattığı ahlak yürüyüşüne, irfan yürüyüşüne, edep yürüyüşüne var mıyız? ("Varız" sesleri) Hoca Ahmet Yesevi’nin torunları bacılarım;
bu ülkede bir daha size hiç kimse başörtüsü zulmü yaşatamayacak. Başı açık-başı örtülü bütün kardeşlerimiz Meclis’e giriyor. Meclis’e el-ele yürümeye var mısınız? ("Varız" sesleri) Türkiye’yi ayağa kaldırmaya var mısınız? ("Varız" sesleri) Orta Asya’yı ayağa kaldırmaya var mısınız? ("Varız" sesleri) Nerede bir mazlum varsa sahip çıkmaya var mısınız? ("Varız" sesleri) Ve bu Al Bayrağı bir kez daha Osmaniye semalarında görmek istiyorum. Bu Al Bayrağı dünyanın her yerinde onurla dalgalandırmaya var mısınız? ("Varız" sesleri) Biz de varız, çünkü bize her yer Türkiye, bize her yer Türkiye, bize her yer… (“Türkiye” sesleri) Bize her yer… (“Türkiye” sesleri) İşte biz bu aşkla çalışıyoruz.
Osmaniye ahitleşelim, bugün Akdeniz’den öğleden sonra Karadeniz’e Samsun’a çıkacağız.
Osmaniye 7 Haziran’da destan vermeye var mısın? ("Evet" sesleri) Söz mü? (“Söz” sesleri) 4’te 4 yapmaya var mısın? ("Varız" sesleri) Söz mü? (“Söz” sesleri) 7 Haziran’a kadar ev-ev, sokak-sokak dolaşmaya var mısın? ("Evet" sesleri) Söz mü? (“Söz” sesleri) Yeni bir milli irade destanı yazmaya var mısın? ("Evet" sesleri) Söz mü? (“Söz” sesleri) Söz mü? (“Söz” sesleri) Söz mü? (“Söz” sesleri) Bu söze notere gerek yok, bu söz Türkmen Yörük obalarının sözüdür. Sözünüz söz, sözünüz sözümüzdür. Allah yar ve yardımcımız olsun.
