Başbakan Davutoğlu’nun Bayburt Mitingi konuşmasının tam metni
Nisan 26, 2015 - 2:05:00
Selam olsun, selam olsun, selam olsun. Korkut Ata diyarı Bayburt’umuza selam olsun. Genç Osman diyarı Bayburt’a, yiğit, mert, asil insanların diyarı Bayburt’umuza selam olsun.
Bayburt, aziz Bayburtlular; her birinizi gönülden, muhabbetle selamlıyorum.
Bayburt mübarek bir diyardır, her köşesiyle mübarek diyardır. Hoca Ahmet Yesevi’nin, Horasan erenlerinin diyarıdır Bayburt. Korkut Ata’nın, Genç Osman’ın, şair Hicrani’nin, şair Zihni’nin diyarıdır.
Bayburt, ozanlar diyarıdır, yiğitler diyarıdır. Bayburt’a selam olsun. Aydıntepe’ye, Demirözü’ne, Bayburt’un her köyüne, her mahallesine selam olsun. (“Bayburt burada, Hocasının yanında” sesleri) Bayburt hep bizim yanımızda oldu. Hiç unutmayacağım bir hatıradır Bayburt. Hep gönlümüzdeydiniz, ama bir hatıram var ki hiç unutamam. Buraya, tam da Cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra Bayburt Cumhurbaşkanımıza Türkiye’de en büyük desteği vermiş ikinci il olarak tarihe mührünü vurduğunda buraya ziyarete gelmiştim. Ve siz beni gerçekten o kadar mübarek, o kadar misafirperver karşıladınız ki. Şimdi buraya yazdığınız gibi, hitaben de o zaman Başbakan olacağımı belki de ilk hitaben söyleyen Bayburtlular oldu. Burada Hükümet Konağı’ndan sizlere hitap ettim, son derece doğal bir mitingdi.
Aslında buraya miting yapmaya gelmemiştik, sadece selam vermeye, Bayburt’tan ilham almaya gelmiştik, Bayburtlular fiili bir mitingle bizi karşılamışlardı. Ve Başbakan olduktan sonraki son ziyaret ettiğim ilimiz Bayburt oldu. Şimdi de söz verdiğim gibi, Başbakan olduktan sonra şimdi öncesinde ziyaret ettiğim gibi tekrar huzurunuzdayım. Bayburt, Başbakan olmadan önce bizi muhabbetle bağrınıza bastığınız gibi şimdi de arkamızda durmaya hazır mısın? Söyle Bayburt, var mısın? (“Varız”
sesleri)
Bu yiğitler diyarı Bayburt, Selçuklu’nun mirasına sahip Bayburt, Akkoyunlu mirasına sahip Bayburt, Osmanlı torunu Bayburt, şehitler, gaziler diyarı Bayburt, söyle var mısın? (“Varız” sesleri) Neye varız?
Türkiye’yi yükseltmeye varız. Türkiye’yi aziz kılmaya varız. Dede Korkut, Korkut Ata Hanına
seslenirken öyle der: “Hanım hey, Allah seni ari imandan ayırmasın. Allah verdiğin umudun kesmesin, Allah seni namerde muhtaç eylemesin Hanım hey” der Dede Korkut. Evet Bayburtlular, Korkut Ata’nın torunları; bizi namerde muhtaç eylemeyecek AK kadrolara destek vermeye devam edecek misiniz?
(“Evet” sesleri) Namertler etrafımızda. Dün Erzurum, Sivas, bugün Gümüşhane’de ve şimdi Bayburt’ta ya Allah bismillah dedik yola çıktık. Namertlere karşı devletimizi ve milletimizi aziz kılmak için yola çıktık. Bayburt, bu yolda bize yoldaş olmaya var mısın? (“Varız” sesleri) Devletin ve milletin izzeti için beraber yürümeye var mısın? (“Varız” sesleri) İşte… (Ya Allah bismillah Allah’u ekber” sesleri) Tekbir her yerde güzel, her mekanda güzel. Ama Bayburtluların, yiğit Bayburtluların ağzında bir başka güzel.
Allah bu semalardan tekbirimizi eksik etmesin.
Bayburtlular, biz her yerde her zaman söyleriz, Anadolu insanı zor günlerin insanıdır, Bayburtlular da öyle. Bayburtlular, bu vatanı savunacak bir yiğit yok mu dendiğinde sağına ve soluna bakmadan öne çıkan yiğit insanların diyarıdır. Şimdi de istiklal ve istikbal davamızda son 12 yılda büyük başarılara imza atmış AK Parti kadroları olarak huzurunuzdayız ve diyoruz ki; sağınıza ve solunuza bakmadan ileriye bakarak 2023 Türkiye’sine var mısın? (“Varız” sesleri) Söyle Bayburt, var mısın? (“Varız” sesleri) Bakınız, 2002’de Türkiye ne haldeydi? Türkiye Cumhuriyeti’nin başbakanları dinlenmiyordu, IMF
memurları Türkiye Cumhuriyeti hakkında karar veriyordu. Sizlerin cebinize onlar göz dikmişler ve
onlar kararlar veriyorlardı. Türkiye Cumhuriyeti Devleti bir tank alabilmek için birçok ülkenin kapısında dolaşıyor, tank veren müttefik ülkeler de şart koşuyorlardı şuralarda kullanamazsın diye. O tankları aldıktan sonra modernize etmek için İsrail’e muhtaçtık. Hangi dönemdi bu? AK Parti’den önceki dönemde. Kimlerin döneminde? Ecevit’in, Mesut Yılmaz’ın, Devlet Bahçeli’nin üçlü koalisyon döneminde. Şimdi aziz Bayburtlular, Genç Osman’ın torunları; bizi namerde muhtaç edenlere ders vermeye hazır mısın? (“Hazırız” sesleri) İşte size söz veriyoruz, bizi bir daha Selçuklu torunu, Akkoyunlu varisi, Osmanlı varisi, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni değil namerde merde dahi muhtaç ettirmeyeceğiz. Onun için işte şimdi kendi tankımızı yapıyoruz, adı Altay tankı. Kendi savaş eğitim uçağını yapıyoruz, adı Hürkuş. Kendi uydumuzu fırlatıyoruz, adı Türksat. Kendi savaş uçağımızı yapıyoruz 2023’te inşallah, kendi bölgesel uçağımızı yapıyoruz. Kendi gemimizi yapıyoruz, adı
Heybeliada. Kendi sismik gemimizi yapıyoruz, adı Barbaros Hayrettin. Ve her yerde biz artık namerde değil merde dahi muhtaç olmayanların diyarı olan bir ülkeyiz. Ey Bayburt, izzetli, aziz Bayburt; bu Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nden razı mısınız? (“Razıyız” sesleri) Türkiye Cumhuriyeti Devletini bu izzetli konuma getiren AK Parti kadrolarından razı mısınız? İşte bizim başarı hikayemiz bu.
Bugün biraz sonra değineceğim, Kılıçdaroğlu ben bir başarı hikayesiyim demiş. Beraber bir bakacağız, karnesine bir bakacağız. Ben rakip bir Genel Başkan olarak değil de bir hoca olarak, bir öğretmen olarak birlikte karnesine bir bakacağız, nerelerde başarı göreceğiz.
Ama ondan önce hani 12 yılda bu AK Parti ne yaptı bu memlekete diye soruyor ya, gönlü de mühürlü olduğu için görmüyor ya, gelin ona bir bakalım.
12 yıl içinde 230 milyar dolardan 800 milyar dolara milli geliri kim çıkarttı Bayburtlular? AK Parti. Kişi başına düşen milli geliri 2500 dolardan 11 bin dolara kim çıkarttı Bayburtlular? 17 bin kilometre duble yolu kim yaptı? Üçüncü köprüyü, Marmaray’ı, Avrasya Tünelini, üç katlı tüneli, dünyanın en büyük havalimanını kim yapıyor? (“AK Parti” sesleri) Hastanelerde, 757 hastaneyi, 1737 ilk dereceli sağlık kuruluşunu bu ülkeye kim kazandırdı? (“AK Parti” sesleri) Şimdi size soruyorum, hastane kapısında bekletmeyeceğiz vatandaşları diyor, o senin dönemindeydi Kılıçdaroğlu, o senin döneminde.
Soruyorum Bayburtlular; hastane kapısında bekliyor musunuz? (“Hayır” sesleri) İstediğiniz hastanede tedavi olabiliyor musunuz? (“Evet” sesleri) İstediğiniz ilacı istediğiniz eczaneden alabiliyor musunuz?
(“Evet” sesleri) Peki, bunları kim yaptı? (“AK Parti” sesleri) Onlar konuşur AK Parti yapar, onlar konuşur AK Parti yapar; aramızdaki fark bu.
Şimdi 1989’da Bayburt vilayet oldu. Biz iktidara gelene kadar Bayburt hak ettiği hizmeti gördü mü?
(“Hayır” sesleri) Şimdi bakınız, Bayburt’ta doğalgaz var mıydı? (“Hayır” sesleri) Kim yaptı? (“AK Parti”
sesleri) Bayburt’ta üniversite var mıydı? (“Hayır” sesleri) Kim kurdu? (“AK Parti” sesleri) Onlar konuşur AK Parti yapar. Sağlık tesislerinde bizden önce MR var mıydı, MR, sağlık tesisleri var mıydı? (“Hayır”
sesleri) Şimdi her hastanede en modern teçhizat var mı? (“Var” sesleri) Bizden önce burada, bu dağlarda, bu güzel yaylalarda hasta olsa birisi orada kalırdı, çünkü yeterli ambulans yoktu. Şimdi helikopter ambulans var Bayburtluların hizmetinde, helikopter ambulans. Kar paletli ambulans var.
İşte bunlar sadece şimdiye kadar yaptıklarımız, Kılıçdaroğlu bunları göremez.
Peki, bölünmüş yol var mıydı Bayburt’ta? Sadece 2 kilometre, şimdi 80 kilometre bölünmüş yol. Ve Bayburt’u büyük şehirlerimize bağlayan, diğer şehirlerimize bağlayan bölünmüş yollar yapıldı. Daha fazlasını yapacağız. Bayburtlu her şeyi hak ediyor. Bayburt’a inşallah KOP tünelini bitirdiğimizde Bayburt-Erzurum arası engelsiz bir şekilde açılacak, Bayburt-Erzurum’la bağlanacak. Araklı Yolu inşallah tamamlanıyor. Salmankaş Tüneliyle yine Çaykara-Araklı Karadeniz’e ineceksiniz. Şunu da söyleyeyim: Bugün öğlen Gümüşhane’de zikrettim; inşallah Erzincan-Gümüşhane hızlı treni için düğmeye bastık proje çalışmalarına. (“Bayburt’a” sesleri) Şimdi geleceğim oraya. Biz Gümüşhane’ye kadar geliriz de orada durur muyuz, Bayburt’a selam vermeden bu işi bırakır mıyız? İnşallah Bayburt’a da bütün bu imkanlar gelecek. Aydıntepe’ye, Demirözü’ne, oralara da selam olsun. İlçelerimizde ne eksik varsa hepsi tamamlanacak.
Bayburt Üniversitesiyle ilgili brifing aldım, inşallah yeni fakülte açılması Bakanlar Kurulu kararına sunuldu, inşallah. Sizler bizim yanımızdasınız ya, Allah sizden razı olsun.
Şimdi aziz Bayburt, Bayburtlular, değerli kardeşlerim; Bayburt’u bütün bu Doğu Karadeniz’in, Doğu Anadolu’nun kavşak şehri yapmaya var mısın? (“Varız” sesleri) Bayburt’u büyütmeye, Bayburt’u müreffeh kılmaya var mısın? (“Varız” sesleri) İnşallah Bayburt’a öyle imkanlar getireceğiz ki göçü durduracağız, göçü durduracağız. Bayburt Üniversitesi’nin kapasitesini inşallah iki misline çıkarmaya kararlıyız. Şu anda 7 bin öğrenci var, 15 bin öğrenciye çıkacak. Bu dağlarda öğrenim görmeyen hiç kimse kalmayacak. Bayburt, ilim diyarı olacak. Ozanların diyarı Bayburt, yiğitlerin diyarı Bayburt bütün bu hizmetleri alacak Allah’ın izniyle. Ne isterseniz imkanlarımız ölçüsünde biz Bayburt’a hizmet etmeyi tarihimize, medeniyetimize, kültürümüze hizmet etmek gibi ulvi bir görev olarak görürüz. Ama bu tuzak kuranlara karşı 7 Haziran’da güçlü bir şekilde milli iradeyi hakim kılmamız lazım.
Ey Bayburt, dost Bayburt, asil Bayburt, vakur Bayburt, Korkut Ata gibi irfan sahibi Bayburt, Genç Osman gibi yiğit Bayburt; söyle, 7 Haziran’da yeni bir destan yazmaya var mısın? (“Varız” sesleri) Söyle var mısın? (“Varız” sesleri) Bir daha, var mısın? (“Varız” sesleri) İşte duymak istediğimiz ses bu.
Tuzakları kuranların tuzaklarını bozmaya var mısın? (“Varız” sesleri) Yeni bir tarih yazmaya var mısın?
(“Varız” sesleri) AK Parti’nin 12 yıllık dönemi gerçek bir başarı hikayesi mi? (“Evet” sesleri) Bu başarıya şahit misiniz? (“Evet” sesleri) Şimdi millet bizim başarımıza şahit.
Gelelim şu Kılıçdaroğlu’nun başarı hikayesine. Diyor ki bugün Edirne’de… (“Kılıçdaroğlu’nu Bayburt’ta tanımazlar” sesleri) Doğru bak, ne diyor, Kılıçdaroğlu’nu Bayburt’ta tanımazlar diyor. Bayburt’a gelmemiş ki tanısınlar. Bayburt’a gelemez ki tanısınlar. Bayburtlu da onu tanımaz değil mi, tanır mısınız? Yok. Tanımaya gerek var mı? (“Hayır” sesleri) Siz kimi tanırsınız? (“AK Parti” sesleri) AK Parti’yi. Allah razı olsun, AK Parti kadrolarını. Sayın Cumhurbaşkanımızı tanırsınız, bizleri tanırsınız.
Aramızdaki fark şu: Biz söz verdik mi yaparız Allah’ın izniyle. Millet bize emanet, biz Bayburt’a emanetiz Allah’ın izniyle. Onun için inşallah 7 Haziran’da hiç tereddütsüz 2’de 2 istiyoruz.
Milletvekiliniz bereketlendi, 2, 2’de 2 istiyoruz. Naci Beyi, Bünyamin Beyi el ele Ankara’ya göndereceksiniz inşallah değil mi?
Ama bir ricam daha var, Türkiye genelinde de şu Bayburtlunun sesi nasıl çıkarmış bir görsünler diye aynen Cumhurbaşkanlığı seçimindeki gibi yüzde 80 yapmaya var mısın? (“Varız” sesleri) Hadi bereketlendirelim, yüzde 85 yapmaya var mısın? (“Varız” sesleri) Bayburtlu hiç yerinde sayar mı?
Cumhurbaşkanlığı seçiminde yüzde 80 yapmışsa, genel seçimde yüzde 85 yapar Allah’ın izniyle.
Şimdi bakın Kılıçdaroğlu diyor ki; ben bir başarı hikayesiyim diyor. Başlayalım, Kılıçdaroğlu’nu biz nereden biliriz? SSK’dan.
Ders 1: Kılıçdaroğlu SSK Genel Müdürü. Gelir iş başına, SSK’nın borcu yok. İşi bırakır, SSK Türk tarihinin en büyük borcuna batmıştır.
Karne 2: SSK hastanelerinin durumu. Televizyonlara yansımıştır, 90’lı yıllarda SSK’da neler yaşandığını televizyonlara yansıttığında rahmetli Savaş Ay omzunu okşayarak Kılıçdaroğlu’na soruyor da,
Kılıçdaroğlu mahcup bir şekilde tembel talebe gibi başını önüne eğiyor. Başarı hikayesi nerede Kılıçdaroğlu? Daha rahmetli Savaş Ay’ın sorusuna cevap verememişsin, milletin sorusuna cevap verebilir misin? Verebilir mi? (“Hayır” sesleri) Siz bir soru sorsanız verebilir mi? (“Hayır” sesleri) Siz bir soru sorsanız verebilir mi? (“Hayır” sesleri) Korkut Ata kim deseniz bilir mi? (“Hayır” sesleri) Şair Hicrani deseniz anlar mı? (“Hayır” sesleri)
Bayburt’un dağlarını bilir mi, ovalarını bilir mi? (“Hayır” sesleri) Biz o dağları biliriz ve o dağların üzerinden inşallah Bayburtlular 2350 kilometre yeşil yol yapıyoruz şimdi. Karadeniz’in bütün dağlarını, bütün yaylalarını birbirine birleştiriyoruz. Samsun, Giresun, Ordu, bütün çizgilerle Gümüşhane,
Bayburt, Rize, Trabzon, bütün bu yaylalardan üzerinden 2350 kilometre yeşil yol yapıyoruz ta ki yaylalar, dağlar birbirine bağlansın.
Şimdi gelelim yakın döneme. Hasbelkader milletvekili olmuş, güzel. Peki, başarı hikayesi CHP Genel Başkanı olmaksa gelelim not 3, ders 3: Genel Başkan olmak. Önce Genel Müdür oldu, sonra Genel Müdür performansına baktık. Nasıl Genel Başkan oldu? Kasetlerle Genel Başkan oldu değil mi?
Normalde Kılıçdaroğlu’nu kim bilirdi? Kimse bilmezdi. Kılıçdaroğlu, paralelin o zaman bazı yapıların çıkardığı kasetlerle Genel Başkan oldu. Peki, Genel Başkan olduktan sonra 2011 seçimini kaybetti mi?
(“Evet” sesleri) 2014 mahalli seçimini kaybetti mi? (“Evet” sesleri) Cumhurbaşkanlığı seçiminde arkasına MHP’yi de aldı, bu arada MHP’li kardeşlerime de söylüyorum Bayburtlu yiğitlere; CHP’nin arkasına takılan MHP’ye oy verilmez, Bayburtlu böyle bir hata yapmaz. Ne yaptılar? CHP’nin arkasına takıldılar, diğerleri de takıldı, 11 parti, 12 parti Cumhurbaşkanlı seçiminde. Şimdi o partinin işaretini bile yapamayan çatı adaya destek verdiler. Ne oldu? CHP’nin çatı adayı Bayburt’ta rezil oldu, Cumhurbaşkanımız yüzde 80 aldı değil mi? Peki, sınıfta kaldı mı Kılıçdaroğlu? Kaldı.
Sonra bir kere de, esas başarı hikayesi ne biliyor musunuz, yani karne; siz şimdi oy kullanacaksınız değil mi? Seçmen sandığına kayıtlara bakarsınız oyunuzu kullanırsınız. Bayburtlular, geçmiş seçimde de hep oy kullandınız mı? (“Evet” sesleri) Sandığı bulabildiniz mi? (“Evet” sesleri) Ama Kılıçdaroğlu bulamadı. Kendi aday olduğu İstanbul’da yerel seçimlerde aday olduğu yerde sandığı bulamadı. Adres gösterdiği Kağıthane’ye kağıttepe dedi değil mi? (“Evet” sesleri) Şimdi bunun başarı hikayesi nerede?
Bütün derslerden birer birer sıfır alıyor değil mi?
Ha şimdi hakkını yemeyelim, hakkını yemeyelim, iki konuda başarılı. Bir; önseçime girdi CHP’de, kendi partisinde. Rakibi kendi partilileri olan önseçime girdi CHP’de önseçimi kazandı. Bu ne demek biliyor musunuz Bayburtlular? Kılıçdaroğlu hayatında bir kere başarılı olabilir; eğer seçim CHP’lilerle olursa Kılıçdaroğlu belki kazanır. Ama 7 Haziran seçimi CHP’lilerin kendi arasındaki seçim değil ki. 7 Haziran seçimi yiğitlerin, er meydanının seçimidir, işte biz buradayız. Yiğit olan buraya gelir, er meydanına çıkar. İşte söylüyorum; başarının kriteri iktidar olmaktır ve yiğit Bayburtluların önünde kendimi bağlayarak söylüyorum ve diyorum ki; sizler bize emaneti verirsiniz, ama bir hata yapar eğer iktidar olamazsak ben bu koltuğu bırakırım. Birinci parti olamazsak bu koltuğu bırakırım. Ey Kılıçdaroğlu, madem başarı hikayesisin, çık mertçe söyle, ben de bırakırım de. Korkar, söyleyemez. Onun hedefi yüzde 35, alamaz ya yüzde 35. İşte Kılıçdaroğlu’nun karnesi böyle zayıflarla dolu bir karne. Şimdi Edirneli hemşehrilerim, o Osmanlı başkenti Edirne’de halkı kandırabilir mi Kılıçdaroğlu? (“Hayır” sesleri) Bayburt’u kandırabilir mi? (“Hayır” sesleri) İşte karnen meydanda, ne olacağı belli. Şimdi Bayburtlular, irfan sahibi Dede Korkut’un, Korkut Ata’nın torunları size soruyorum; böyle bir başarısızlık hikayesine memleket teslim edilir mi? (“Hayır” sesleri) Memleketi Kılıçdaroğlu’na bırakır mısınız? (“Hayır” sesleri) Memleketi bırakın, 3-5 önünüzde sürü olsa küçük bir şey, onu bile emanet eder misiniz? (“Hayır”
sesleri) Peki, memleketi kime emanet edersiniz? (“AK Parti’ye” sesleri) Onlar konuşur, AK Parti yapar Allah’ın izniyle.
Peki, Kılıçdaroğlu başka ne yapıyor? Bir konuda daha başarılı, perde gerisinde paralelcilerle iyi
anlaşıyor, iyi anlaşıyor. Onlar ne diyorsa Kılıçdaroğlu burada onu yapıyor, onların dediğini savunuyor.
Şimdi bakın öğlen Gümüşhane’de de bahsettim; dün Erzurum’dan yola çıkarken ya Allah, bismillah dedik. Millet de bize Allah’u ekber diye cevap verdi yola çıktık, Allah razı olsun. Hayırlar fethola, şerler defola diye yola çıktık. Ama hemen akşamında paralelci yapılar Türk yargısında içeride bir darbe yapmaya kalktılar. Hiçbir yetkiye sahip olmayan bir mahkeme tamamıyla yasa dışı bir eylemle suçluları, tutukluları, mahkeme sürecinde olanları tahliye etmeye kalktı. Yapmaya çalıştıkları şu, Pensilvanya’dan aldıkları talimatla yapmaya çalıştıkları: Biz hala buradayız ve gücümüzü koruyoruz.
Gücün test yeri sandıklardır. Gücün sınav yeri milletin iradesidir. İşte burada, Bayburt Meydanında, yiğitlerin meydanında herkese sesleniyoruz; kim bu devlete tuzak kurmak için, kim milli iradeyi durdurmak için biz buradayız derse, biz çok daha fazla gür bir sesle haykırırız ve deriz ki; Türkiye
Cumhuriyeti Devleti burada, Türk milleti burada. O milletin fertleri Allah’ın izniyle o millet için yola çıkmış olanlara desteği verir. Verir mi Bayburt? (“Evet” sesleri) Destek verir mi Bayburt? (“Evet”
sesleri) Dua eder mi? (“Evet” sesleri) İşte bu. Bayburt’un duasını arkasına alanlar hiçbir engel
karşısında da durmazlar. Bizi durdurmaya çalıştılar, darbelerle durdurmaya çalıştılar, parti kapatmayla durdurmaya çalıştılar. Durdurabildiler mi? (“Hayır” sesleri) Gezi provokasyonlarıyla durdurabildiler mi?
(“Hayır” sesleri) 17-25 Aralık’la durdurabildiler mi? (“Hayır” sesleri) Bu şiddet ve terör temsilcisi HDP’nin Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş’ın tahrikiyle başlayan 6-7 Ekim olaylarında durdurabildiler mi?
(“Hayır” sesleri) Peki, bu kadar ateş çemberinden geçmiş olan bizleri o zaman durduramadılar şimdi durdurabilirler mi? (“Hayır” sesleri) Türkiye’nin yükselişini durdurabilirler mi? (“Hayır” sesleri) Durduramazlar. Çünkü bizim arkamızda Bayburt var, aziz Bayburtlular var. Size güveniyoruz, size güveniyoruz ve Erzurum, Bayburt, bütün düşman işgaline karşı direndiğinde, hem Ermeni mezalimine, hem düşman işgaline karşı Anadolu topraklarını siz buranın kalesi, bu Bayburt Kalesi gibi Anadolu’nun kalesi olan Bayburt burada direndiğinizde şu unvanı da aldınız: En fazla şehit ve gazi veren şehir.
Bayburt, şehitler diyarıdır, gaziler diyarıdır. Çanakkale Savaşında şehit düşen atalarımızı da rahmetle anıyoruz.
Ve geçtiğimiz hafta içinde Üç Aylara Regaip Kandiliyle girdik, Üç Aylarımız da mübarek olsun. İnşallah Üç Ayların ortasında ulaşacağımız 7 Haziran seçimlerini de Rabbim bize mübarek kılsın. (“Amin”
sesleri)
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılışını da idrak ettik, Orada hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir diyor. Bir kez daha sizin sesinizle duymak istiyorum; hakimiyet kayıtsız şartsız milletin olması için 7 Haziran’da da yeni bir destan yazmaya hazır mıyız? (“Hazırız” sesleri)
Bu Ermeni iddiaları üzerinden bize tuzak kuran dış aktörlere de, içerideki işbirlikçilerine de ders vermeye hazır mıyız Bayburt? (“Hazırız” sesleri)
(“AK gençlik burada Hocasının yanında” sesleri) Şimdi aziz AK gençlik, o zaman ayrılmadan bir kez daha söylüyorum; madem bizim yanımızdasınız, gün bugündür, gün 7 Haziran’dır. 7 Haziran’da yeni bir demokrasi destanı yazmaya var mıyız? (“Varız” sesleri) 7 Haziran’da inşallah Bayburt’tan 2’de 2 yapmaya var mıyız? (“Varız” sesleri) İnşallah yüzde 80 en az, ama yüzde 85 yapmaya var mıyız?
(“Varız” sesleri) Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Türkiye ikincisi oldunuz, bu sefer Türkiye birincisi olmaya var mısınız? (“Varız” sesleri) İnşallah bütün illerimiz hayır üzere rekabet edecekler, görelim kim bu finişi göğüsleyip bayrağı burçlara dikecek.
Sizlere biz güveniyoruz, sizlere güveniyoruz. Darbelere, vesayetçilere, paralelcilere karşı milli iradeye sahip çıkmaya var mısın Bayburt? Söyle var mısın? (“Varız” sesleri) Söyle var mısın? (“Varız” sesleri) Söyle var mısın? (“Varız” sesleri) Allah da şahit olsun, millet de şahit olsun, tarih de, Korkut Ata da şahit olsun ki biz Bayburt’a aşığız, Bayburt bize aşık ve Bayburt için gece-gündüz çalışmaya biz de varız. Allah’a emanet olun, Allah yar ve yardımcımız olsun.
Aziz Bayburtlular; Erzincan’da kardeşlerimiz beklemiyor olsaydı emin olun sizden ayrılmazdık, Bayburt’tan ayrılmak kolay olmuyor. Bütün verdiğimiz sözleri milletvekillerimiz takip edecek. Ama bilin ki Bayburt’un sadece iki milletvekili değil Bayburt kökenli başka milletvekillerimiz de olacak Vedat Bilgin kardeşimiz gibi. Ama kaç milletvekili olursa olsun, onun hemen arkasındaki Bayburt milletvekili bizzat ben olacağım inşallah. Ve bütün bu verdiğimiz sözleri hakkıyla yerine getireceğiz.
İnşallah 200 yataklı hastanemizi de açıyoruz. Askeri kışlamızın şehir dışına çıkması ve orada kampus yapılması için de çalışmalarımız ileri aşamaya geldi. Hastane kapasitemizi de artıracağız, eğitim kapasitemizi de. Bayburt’ta sağlıklı, eğitim görmüş güçlü yeni gençler istiyoruz inşallah.
Allah razı olsun. Allah Bayburt’tan ve Bayburtlulardan razı olsun. Allah’a emanet olun.
