• Sonuç bulunamadı

Tüm yönleriyle Diyarbakır Kocaköy ilçesi ve turizm

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2023

Share "Tüm yönleriyle Diyarbakır Kocaköy ilçesi ve turizm"

Copied!
257
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

TÜM YÖNLERİYLE DİYARBAKIR KOCAKÖY İLÇESİ VE TURİZM

PROF. DR. YUSUF KENAN HASPOLAT

(2)

TÜM YÖNLERİYLE DİYARBAKIR KOCAKÖY İLÇESİ VE TURİZM Prof. Dr. Yusuf Kenan Haspolat

Tür

Araştırma

Sayfa Tasarımı Erdinç Baş Birinci Baskı

Temmuz 2014(e-kitap)

Bu kitabın her türlü yayın hakkı Prof. Dr. Yusuf Kenan Haspolat’a aittir.

Tanıtım amacıyla yapılacak

kısa alıntılar dışında yazarın yazılı izni olmaksızın hiçbir yolla çoğaltılamaz.

ISBN: 978 – 605 – 84962 – 3 - 1

e-mail:khaspolat@hotmail.com

(3)

Yusuf Kenan Haspolat • 1954 yılında Diyarbakırda doğmuştur. Çocuk Hastalıkları, Çocuk Acil, Gelişimsel Pediatri ve Endokrin dallarında profesör olan yazar halen Dicle Üniversitesi Çocuk Hastanesinde

Anabilim Dalı Başkanı olarak görev yapmaktadır. Yazar evli ve iki çocuk babasıdır.

Yayınlanmış Eserleri Bedüzzaman ve Diyarbakır Dicle İlçesi

Diyarbakır Ekonomi Tarihi 1 Diyarbakır Ekonomi Tarihi 2 Diyarbakır Sosyokültürel Tarihi 1 Diyarbakır Sosyokültürel Tarihi 2 Diyarbakır Sosyokültürel Tarihi 3 Diyarbakır Yeraltı Kaynakları Diyarbakır Yerüstü Kaynakları 1 Diyarbakır Yerüstü Kaynakları 2

Diyarbakır'da Çevre ve Doğa (Sempozyum)

Diyarbakır'da Doğal Hayat, Su, İklim, Enerji, Maden Eğil ve Turizm

Ergani İlçesi ve Turizm

Gül Şehri - Diyarbakır Sempozyumu Hani İlçesi

Her Yönüyle Diyarbakır İlçeleri Karacadağ

Peygamberler, Sahabeler ve Evliyalar Kenti Diyarbakır

Peygamberler, Sahabeler ve Evliyalar Kenti Diyarbakır (4. Baskı) Sema (Şiir)

Tabiattan Fısıltılar (Şiir)

Tarih - Kültür - İnanç Kenti Diyarbakır Tüm Yönleriyle Çermik İlçesi ve Turizm Ümit (Şiir)

Tüm Yönleriyle Diyarbakır Kulp İlçesi Ve Turizm

Tüm Yönleriyle Diyarbakır Kocaköy İlçesi Ve Turizm

(4)

İÇİNDEKİLER

1- Kocaköy İlçesinde Yaşam ve Eko Turizm 7

2- Kocaköy ve Ünlüler 208

3-Kocaköy Tarım ve Hayvancılık 222

(5)

1.BÖLÜM

Kocaköy İlçesinde

Yaşam ve Eko Turizm

(6)
(7)

1 KOCAKÖY İLÇESİ VE KÖYLERİNDE YAŞAM VE EKOTURİZM

Prof.Dr.Yusuf Kenan Haspolat Kocaköy ilçesi

Nüfus Bilgileri

Yıl Toplam Şehir Köy

2012 13.801 5.942 7.859

2011 13.692 5.821 7.871

2009 15.098 5.644 9.454

2008 15.718 5.884 9.834

2007 15.705 6.204 9.501

2000 13.069 5.678 7.391

1990 15.408 4.244 11.164

(22)

(8)

2 Kocaköy haritası(34)

Kocaköy'de Kalkolitik Çağdan beri yerleşimin olduğu sanılan bugünkü "Karazlar Mağaraları" mevkiinde bazı kalıntılarla karşılaşılmıştır. Yeterince araştırılmadığından bu yerde, yaşayanların daha çok mağaralara yönelik olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca Kafiran ve Arduç da koruma amaçlı kalıntılar, Şaklat köyündeki kaya mezarları Anbar Vadisindeki Haçar Köşkü, Kartalkaya ve Percere kralı mezarları, Anbar Vadisindeki

(9)

3 kalıntılar ve yöredeki Karma Höyük, Aşağı Höyük, Anbar Köyü'ndeki höyükler tarihi çağlarda burada geniş bir yerleşimin olduğunu ortaya koymuştur.

Daha geç devirlerde burada Urartular, Hititler, Asurlular,İskitler, Medler, Persler, Makedonyalılar, Seleukoslar yaşamışlardır. Bizanslılar uzun süre yöreye egemen olmuş ve Malazgirt savaşından sonra da Osmanlı topraklarına katılmıştır (32)

Kocaköy, (Eski adı: Karaz) Diyarbakır ilinin bir ilçesidir.

Diyarbakır şehrinin 70 km kuzeyinde yer alır. Kürt (Kurmanc) halkının yaşadığı bir ilçedir. Ambar Çayı'nın suladığı topraklarında tarım, elverişsiz bölgelerde ise hayvancılık yapılır. İlçenin tarihini antik döneme kadar götürmek mümkündür.

Toprakları oldukça verimli olmakla beraber sulama problemleri yaşanmaktadır. İlçe halkının başlıca geçim kaynakları ilçenin nar bahçelerinde yetişen nar ları oldukça şifa kaynağıdır, bahçe ziraati, tütün ve pamuk tarımı ile küçük baş hayvancılıktır.

İlçenin yaşlı ve orta yaşlı nüfusunun ancak çok azı örgün eğitimden geçmiştir.

Okullaşma oranı gittikçe artmaktadır. Arazinin engebeli ve tarıma elverişsiz olması, nüfusun göç etmesi ve teknolojik imkânların yokluğundan ilçe olumsuz etkilenmektedir.

İlçe sınırlarında tarihi kalıntılar mevcut. Kocaköy batısında diyar-e mala mevkiinde 7000 yıllık harebelere ve kalıntılara rastlamak mümkündür. Yine dogusunda karaz mağaraları mevcuttur. Ambar vadisinde kaya mezarlarına rastlanabilir. Ambar köyünde Hitit döneminden kalma höyükler ve yine Gır-e haci mevkiinde, Harem mevkii, Çaytepe, Suçıktı köylerinde höyükler mevcut. Tepecik Bozbağlar köyleri arasında kalan Zıbedi mevkiinde sahabe mezarları mevcuttur.(23)

KARAZ, Kürtçe bağ işi anlamına gelen Kar-rez kelimelerinin birleşmesiyle oluşmuştur. İlçenin sınırları içinde çok sayıda bağın bulunması bunu kanıtlar niteliktedir.

(10)

4 İlçemizin taş çağlarından beri yoğun bir iskân dokusu ile meskun olduğu, çevrede bulunan kalıntılardan anlaşılmaktadır. Bizans, Abbasi, Mervani, Selçuklu, Artuklu, Eyyubi, Kölemen, Akkoyunlu ve Osmanlı egemenlikleri yaşanmıştır. Yaklaşık yüz elli senelik bir tapu kaydından, Karaz’ın o zamanlar Palu İlçesine bağlı bir köy olduğu anlaşılmaktadır. Gene yaklaşık yüz yıl önceki bir sâlnâmeden, ilçe merkezinin bir nahiye olduğu sonucuna varılmaktadır. Ankara’da, halen müze olarak kullanılan eski TBMM binasında bulunan haritada ilçenin ismi (Karaz iken, eski yazıdaki kaf ve sin harfleri ile) “Karas” olarak yazılıdır.

Merkez ilçenin 4 km kadar batısından güneye doğru akmakta olan Ambar Çayı civarında çok bulunan tabii mağaralardan birkaçı ve özellikle de Uyuz Mağara, ihtiva ettikleri kalıntılardan, tarih öncesi çağlardan beri barınak olarak kullanıldıkları açıkça anlaşılmaktadır. Söz konusu vadide, ayrıca beş altı tane höyük, bir şehir kalıntısı, bir kale, ikisi yüksek uçurumlara oyulmuş ondan fazla kaya mezarı, barınak olarak kullanılmış bir suni mağara, taş havanlar, bulunmaktadır. İlçemizde on kadar höyük, iki yüzden fazla oyma mağara (bunların önemli bir kısmı Karaz,(Kaniyaala mah.ile Arkbaşı Köyü arasında 91) Şaklat ve Mendan mağara köylerinde toplanmıştır.

İkincisinde ise 15, üçüncüsünde ise 10 kadar mağara bir aradadır), Ambar, Şaklat, Arkbaşı köylerimizdeki üç ayrı tip kaya mezarının mevcudiyeti ve burada sayılamayacak daha pek çok tarihi kalıntı, yörenin, dünya çapında bilinen en eski medeniyetlerden olan Çayönü ile emsal ve çağdaş olduğunu düşündürmektedir.

İlçemizde Hurri-Mitanni, Urartu (bu medeniyetten kaldığı düşünülen Hatun Köşkündeki kale, kaya mezarı, tüp geçit ve ören yeri kalıntıları, Ambar vadisinin yukarı mecralarında, Hani ilçemize bağlı (Mantar Kaya Bölgesi) Yayvan Köyünün 5 km kadar batısında bulunmaktadır) Yörede, tarihi canlandıracak çok sayıda kalıntıya raslamak mümkündür. İlçede çok sayıda höyük(örn.Çaytepe Höyüğü), mağara (Karaz, Şaklat Ambar mağaraları gibi), koruganlık (Kela kafıran ile kevıri kellı), geçit (Nıkeba wehşan,Nıkeba tumas gibi), yol(riya doşırme;kokulupınar mah.halen

kalıntıları bulunup, Urartular döneminde kaldığı sanılmaktadır. (25) KOCAKÖY COĞRAFYASI

İlimizin en küçük ve en yeni ilçesi olan Kocaköy İlçesinin Merkezi, 40°28’ doğu boylamı ile 30°07’ kuzey enleminin kesiştiği koordinat noktasında, Diyarbakır-Bingöl

(11)

5 karayolunun (D 950) 62. km’sine rastlayan kesimin 3 km kadar batısında yer almaktadır. Kocaköy, Güneydoğu Toroslarının Pütürge-Sason yayını oluşturan dağ silsilesinin güney eteklerini oluşturan peneplenler üzerinde kuruludur. Burası, Afrika- Arabistan tektonik plâkasının Avrasya lâkasıyla “çarpıştığı” çizgidedir. Dolayısıyla ortalama otuz kırk yılda bir hayli yıkıcı depremlerin görüldüğü bir yöremizdir.

Rakım, ortalama 950 m. Civarındadır. En yüksek noktalar, nakil baz istasyonu direğinin kurulduğu Pirî Mezarı Tepe 978 m., Mezarlık Tepesi 973 m. yüksekliktedir.

İlçe merkezinin kurulduğu zemin, dağlık kesimi ovalık kesimden ayıran geniş bir vadinin güneye bakan yamacındadır. Bu vadi, doğu-batı istikametinde uzanan ve mevsimlik sularını Ambar Çayına boşaltan Navadar Deresinin yer aldığı vadidir. İlçe merkezini oluşturan ve zamanla genişleyip yayılan kasaba, batıdaki Ambar Çayına dökülen derelerden Navadar Deresi ve Derin Dere ile doğudaki Derun Çayına uzanan Alanpınarı (Kaniyaalan) deresinin havzalarının su ayırım çizgilerini de içine almaktadır.

İlçe merkezinin yerleştiği alan, kuzeyde kalsiyum minerali bakımından zengin kayalar oluşturur. Güneyde ise, deniz yumuşakçaları fosilleri bakımından zengin sediment tortulu kaya formları ile kaplıdır.

İlçe merkezi, idari bakımdan dokuz mahalleye bölünmüştür. Bunlardan Kaya Mahallesi, Yenişehir Mahallesi ile Şeyhşerafettin Mahallesi asıl bünyeyi oluşturur.

Diğer altısı ise, ilçe merkezine hayli uzak yerleşim birimleridir. Yakınlık sırasına göre bu mahallelerimizin kuş uçuşu mesafeleri şöyledir: Kokulupınar 2.5 km, Çakmaklı 2.75 km, Hacıreşit 3.75 km, Eyüpler 5 km, Şerifoğulları 7.5 km ve Çayırlı 11.25 km...

Bunlardan Çayırlı Mahallesine giden yolun yaklaşık 16 km. olduğunu ifade etmek, yerleşmenin dağınıklığı hakkında bir fikir vermeye yeterlidir. Burada, Yazı köyünün bu altı mahallemizden daha yakın olduğunu söylemek de yerinde olur.

İlçeye bağlı köylerden Boyunlu, Yazı ile Şaklat dağlık kesimde; Bozbağlar, Bozyer, Çaytepe, Suçıktı ve Günalan ovalık kesimde kurulmuşlardır. Doğuda Arkbaşı ile Tepecik, batıda ise Ambar köyü, bu iki kesimin sınırına kurulu bulunan köylerimizdir.

İlçede etkili olan iklim, tipolojik olarak Güneydoğu Anadolu Bölgesi iklimi ile Doğu Anadolu Bölgesi iklimi arasında geçiş formu niteliğini arz eder. Yazlar sıcak ve kurak,

(12)

6 kışlar soğuk ve yağışlı geçer. Bahar mevsimleri yağışlı ve kısa süreli olur. Hasat mevsimi 15 mayısta başlar.

İlçenin dağlık arazileri bozuk meşeliktir. Fakat bunlar da hızla yok olmaktadır. İlçe genelinde öteden beri süregelen ve özellikle 1960’lı yıllarda hızlanan ağaç ve orman kıyımı yüzünden, yarım asır önce ormanlarla kaplı olan dağlık kesimler ile bilhassa Ambar Çayı vadisi, bugün gittikçe çoraklaşmaktadır.

İKLİM

İlçede, bugüne kadar istatistiklere esas olmak üzere ölçümler yapılmamış olmakla birlikte, Diyarbakır ili değerlerinden hareketle takribi sonuçlara ulaşabiliriz. Kocaköy ile il merkezi arasında 300 metre’ye varan rakım farkı mevcuttur. Bu itibarla sıcaklık ortalamalarının İl ortalamalarının yaklaşık 2°C altında seyreder. Dolayısıyla ortalama yüksek sıcaklık 20.5°C, en yüksek sıcaklık 44°C; ortalama düşük sıcaklık 6°C, en düşük sıcaklık ise -26°C civarındadır.

Yağış rejimi daha çok Akdeniz İklimi kökenli olduğundan kış ve bahar yağışları görülür. Soğuk aylarda, Orta Akdeniz üzerinden gelen cephe yağışları etkili olur. Eylül sonu ve özellikle mayıs aylarında ise “kırkikindi” denilen ani, kısa süreli ve şiddetli konveksiyon yağışları görülür. Diyarbakır’ın aldığı ortalama yağış miktarı, yıllık 496 mm olarak belirlenmiştir. Uç değerler ise 200 mm ile 730 mm arasında değişir.

Kocaköy’ün, bu değerlerden en az 50 mm daha bol yağış aldığını söyleyebiliriz.

Kocaköy’de yıllık karlı gün sayısı ortalama 25 civarındadır. Bu, il ortalamasının iki katına varan bir değerdir. Öyle ki, Kocaköy’ün Kaya Mahallesinde, Hükümet Konağının bulunduğu tepedeki karlar, bazen Çakmaklı Mahallesinden 20 gün sonra kalkar.

İlçe merkezini sınırlayan doğal faktörler; doğuda Diyarbakır Bingöl karayolu, Batıda Ambar Çayı, Kuzey batısında hani ilçesi, kuzey doğusunda Lice ilçesi, Güneyinde Diyarbakır merkez köyleridir.(29)

(13)

7 1995 İL YILLIĞINDA KOCAKÖY

KOCAKÖY 1995 YILI TARİHÇESİ:

Kocaköy'ün ne zaman kurulduğu bilinmemektedir. Bunu doğrudan ya da dolaylı olarak anlayabileceğimiz bir araştırmadan da haberdar değiliz. Esa- sasen civardaki bazı buluntulardan, yörede Kolkolitik Çağdan beri meskun yerlerin bulunduğu anlaşılmaktadır.

Pamukçay'm Seri Kaniyan/Pmarlarbaşı

"Karaz Mağaraları" mevkiinde 60-70 ha- nelik bir mağara-köy kalıntısı, Kâfiran ve Arduç kale/ koru ganları, Şaklat

köyündeki kaya mezarları Anbar Vadisindeki Haçar Köşkü, Kartalkaya ve Per-cere kralı mezarları, yine Anbar Vadisindeki oyma ahır, Karma Höyüğü, Aşağı Höyük, Anbar köyündeki Müslüman ve Kâfir höyükleri, Til Tapan ve Çatepe Höyükleri.

Anbar'daki kabartma ve oyma şekiller, Kortık ören yerleri. Selam mağarası ve civarı.

Kortık'taki bir Karain. bir beldibi olabilecek Uyuz Mağara, bu görüşümüzü destekleyen tarihi ören yerleri arasında sayılabilir. Ancak ne yazık ki; sayılan bu yerlerin hiçbirinde en ufak bir resmi araştırma yapılmamıştır. Dolayısıyla buralar çok hızlı tabiat ve insan tahribatına açıktır

Yörede Urartu, Hitit, Asur (Bırklyn Mağarası'ndaki Assur Banipal steli), Karduk, îskit, Med, Pers, Makedon, Selevkos ve Roma-Bizans hakimiyeti yaşanmıştır. Emevi döneminden sonra Müslüman arap. Malazgirt'ten sonra ise aralıksız Türk hakimiye- tinde olan yörenin tarihi, müstakil ve ayrıntılı olarak araştırılmadığından, genel tarih- lerden takipedilebilecek bu dönemi burada uzatmak yersizdir.

Malazgirt'ten sonra Selçuklu, İlhanlı, Artuklu, Mervanlı, Kara Koyunlu, Celayirli, Akkoyunlu ve Safavi hakimiyetlerini yaşayan yöre, bir aralık da Timur İmparatorluğuna bağlanmıştır. Niyahet 1514-1518 yıllan arasmda sürdürülen diplo- masi ve antlaşmalarla Osmanlı İmparatorluğuna katılmıştır.

Kocaköy'ün 1860'larda Palu ilçesine bağlı büyükçe bir köy olduğu bir tapu sene- dinden anlaşılıyor.

KİMLİK KARTI

Yüzölçümü 264.000 m2 Merkez Nüfusu 4.244

Köy Nüfusu 11.164

Toplam Nüfus 15.408

Bucak Adedi 1

Bucağı Özekli

Köy Adedi 13

Mezra Adedi 15

D.Bakır'a Uzaklığı

(14)

8

I.Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşında 94 şehit veren kasabamız somadan Lice ilçesine bağlanmıştır. 1972 yılında Merkez ilçeye bağlanan Kocaköy, 6 Haziran 1976 tarihinde belediye teşkilatına kavuştu. 07 Eylül 1980'de mahalle muhtarlıkları oluşturuldu. 12 Mart 1983'de elektriğe kavuştu. Bugün şehirlerarası ve milletlerarası tam otomatik telefon santraline sahip olan kasaba, 20 Mayıs 1990 tarihinden itibaren, Diyarbakır İlimn 13. ilçesi olarak, hayatının en parlak dönemine girmiş bulunmaktadır.

Kocaköy ilçesi Diyarbakır şehir merkezinin kuzey-doğu'sunda olup, Diyarbakır- Bingöl karayolunun 65. Kilometresinde kurulmuş bir yerleşim merkezidir. İlçe merke- zinin; Kaya, Yenişehir, Şeyh Şerafettin, Kokulupmar ve Şerifoğulları isminde 5 mahal- lesi mevcuttur. 1977 yılında belediye teşkilatına kavuştu. 1990 tarihinde de İlçe Statüsüne geçerek tarihinin en parlak dönemine girdi. 264.000 m2 lik bir alana sa- hiptir.

İlçe'ye 13 köy bağlı olup, bu köylerin de 15 mezrası mevcuttur. Özekli beldesi- nin; Pider Baba ve Yunus Emre isminde 2 mahallesi vardır.

İlçe nüfusunun %71.5'i köy ve bağlı mezralarda, %28.5'i de şehirde yaşamak- tadır. Nüfusun % 50.5'i kadın olup, %49.5'i de erkek nüfusunu teşkil etmektedir.

İlçe merkez nüfusunun 2.100'ü erkek nüfus. 2.144'ü de kadın nüfus teşkil edi- yor. Bu nüfusun %65'ini çocuklar oluşturmaktadır. Yani yaklaşık 2.758 kişi onbeş yaşından küçükler oluşturmaktadrr.

9.5.1990 tarih ve 3644 sayılı kanunla oluşturulan Kocaköy ilçesinde faaliyet gösteren resmi kurum ve kuruluşlar aşağıda belirtilmiştir.

(2000'e beş kala Diyarbakır il yıllığı) 1995 YILI İDARİ TAKSİMAT

1-Ambar 2-Arkbaşı 3-Boyunlu 4-Bozbağlar 5-Bozyer 6-Çaytepe 7-Günalan 8-Suçıktı 9-Şaklat 10-Tepecik 11-Yazı 12-Özekli

(2000'e beş kala Diyarbakır il yıllığı)

KOCAKÖY VE EKOTUZİM

Bu çalışmanın amacı, son zamanlarda büyük gelişme gösteren ekolojik turizmin kırsal kalkınmanın sürdürülebilirliği açısından önemini vurgulamaktır. Turizm sektörü, günümüzde ekonomik ve sosyal getirileriyle büyük bir potansiyel haline gelmiştir.

Küreselleşme olgusuna bağlı olarak, dünyada birçok sektörde olduğu gibi turizm

(15)

9 sektörü de bir takım değişimlere sahne olmuştur. Dünyadaki yeni turizm eğilimleri, değişen talebe bağlı olarak, tarih, sağlık, doğa, kültür ve kırsal turizm yönünde gelişmektedir. Bu tarz turistik arz potansiyeline sahip ülkeler turizm talebine bağlı olarak geliştirdikleri yeni turizm politikalarıyla kırsal kalkınmayı gerçekleştirebilmektedirler. Bu ülkelerin bir tanesi de Türkiye’dir. Türkiye coğrafik konumundan dolayı tarih, sağlık, kültür ve kırsal turizm gibi çok sayıda seçeneğe sahiptir. Bu seçeneklerin en önemlilerinden biri de ekolojik turizmdir. Turizmin bir alt sektörü olan ekoturizm seyahat ve açık hava aktivitelerinin birleşimiyle oluştuğundan, tek aktiviteli diğer alt sektörlerin iki katı turizm büyümesine sahiptir. Ancak, uygulamalar başladığında karşılaşılan en önemli sorun, onun da sürdürülebilirliği olmuştur. Bu çalışmada ekolojik turizmin sürdürülebilir kırsal kalkınmada yeri ve önemi üzerinde durulacaktır. Sürdürülebilir nitelik taşımayan hiçbir turistik eylemin uzun süreli olamayacağını vurgulayan bu çalışmanın, bu konudaki bilinci arttıracağı düşünülmektedir.

Dünyadaki ekonomik, sosyal ve teknolojik değişimlere paralel olarak, turizm tüketim kalıplarında önemli değişmeler gözlenmektedir. Giderek lüks turizm hareketlerine katılım azalmakta, alışılmış turizm merkezlerinden uzaklaşma yönünde bir eğilim yaşanmaktadır. Turistler artık deniz-kum-güneş üçlemesinden uzak, bireysel ve küçük gruplar halinde doğayla içiçe olmak, doğal ve kültürel değerleri yerinde görmek istemektedir. Hem turist profilindeki, hem de tüketim kalıplarındaki değişiklikler doğal, kültürel çevrenin koruma-kullanma dengesi içinde kullanımını öngören “kırsal turizm”, “ekolojik turizm”, sürdürülebilir turizm” gibi yeni kavramların oluşmasına neden olmaktadır. Kitle turizmine bir tepki olarak gelişme gösteren ve belli bir mevsimle sınırlı olmayan ekolojik turizm, kırsal ve kültürel turizm unsurlarını da içermekte ve hassas doğal ve kültürel alanlarda geliştirilebilecek en uygun turizm türü olarak görülmektedir. Ekoturizm, çevreyi koruyan ve yerel halkın refahını gözeten, doğal alanlara karşı duyarlı bir gezi olarak sürdürülebilirlik kavramını da içinde barındırır.

Turizm çevre ilişkilerinin önem kazanması ve sürdürülebilirlik tartışmaları ile birlikte gündeme gelen ekoturizm kavramı; sürdürülebilir turizmin alt başlıklarından biri ve bir alternatif turizm şekli olarak nitelenmektedir. Doğal kaynaklarımızın kullanımında sürdürebilirlik ilkesine bağlı kalmak ve biyolojik çeşitliliği koruyarak ekoturizmin geliştirilmesi, günümüz turizm yaklaşımlarının başında gelmektedir. Ekoturizm, doğaya dayalı turizmdir, ama doğaseverler ve çevre duyarlılığı olan turistlerin

(16)

10 hareketlerinden daha fazlasıdır. Ekoturizm, doğal ve kültürel mirasın korunmasına katkı sağlayabilecek en önemli turizm yaklaşımıdır. Ekoturizmi bir yaklaşım ya da turizm politikası olarak değerlendirmenin temel nedeni, tüm turizm türlerinin doğal ve kültürel değerlere saygılı, ölçülü gelişmesi gerektiğinden kaynaklanmaktadır.

Ekoturizm, doğal çevrenin ve yerel kültürlerin sürdürülebilirliği” ve “yerel halkların bu turizm faaliyetinden yarar sağlaması” gibi iki önemli ilkeyi içinde barındırmaktadır.

Ekoturizm, doğal kaynakların sürdürülebilirliğini güvence altına alan ve yerel halkların ekonomik kalkınmasına destek olurken, sosyal ve kültürel bütünlüklerini koruyup gözeten bir yaklaşımdır. Yerel halkın katılımının sağlanması demek, yaban hayatını ve biyolojik çeşitliliği koruma konusunda hızlı ve kesin başarı elde etmek anlamına gelmeyebilir. Ekoturizm, yerel halklara maddi yarar sağlayan turizm olarak kavransa da, ağırlıklı faaliyet alanı olarak doğada yapılan turizm türlerini kapsamaktadır ve her alan için uygun değildir. Uygun olduğu alanlarda da başarıyı getiren formül, sadece o alana özgü olacaktır.

Ekoturizm faaliyetleri ile yörenin doğal kaynaklarından ve potansiyelinden yararlanıldığı için sürdürülebilir kırsal kalkınmanın sağlanabildiği görülmektedir.

Kalkınma veya bölgesel gelişmede önemli bir alt sektör olarak nitelenen ekoturizm, çevre ve doğal kaynaklarla olan ilişkisi nedeniyle kalkınma ve çevre çelişkisini uyumluluğa dönüştürmektedir. Ekoturizm projeleri sayesinde, kırsal kalkınma ve çevre koruma arasındaki bütünlük sağlanabilmektedir. Ekolojik turizm, her aşamasında toplumsal sorumluluk, ekonomik verimlilik ve ekolojik duyarlılığıiçermektedir. Ekoturizm, ekonomik ve ekolojik verimliliği bir arada taşımaya çalışan, doğal çevre ile turizm faaliyetini bağdaştıran, sorumluluk güdüsü ile hareket etme esasına dayalı bir turizm faaliyetidir. Ama diğer turizm çeşitlerinde olduğu gibi ekoturizm faaliyetlerinin de olumlu ve olumsuz yönleri bulunmaktadır. Ekoturizmin;

görülecek doğası olan yerlerde ekonomik katkılarının yanında, doğanın korunmasına yönelik bilinçlenmenin oluşmasında katkıları olmaktadır. Bir ekolojik gelişme aracı olarak ekoturizm, uzun vadede yerel olarak doğal kaynakların sürdürülebilirliğini gerçekleştirme şeklinde bir fayda sağlayacaktır. Ancak, yerel katılım olsun veya olmasın ekoturizm faaliyetleri, yerel olarak elde edilmiş net faydalar açısından her zaman arzu edilen sonuçları doğurmayabilir. Sağladığı yararların yanı sıra, zamanla o bölgelerin taşıma kapasitesinin aşılması durumunda çevre sorunları söz konusu olabilmektedir. Ekoturizm kitle turizmi kadar olmasa da, uzun vadede olumsuz çevresel baskılara neden olabilmektedir. Yine de turizm, kalkınma sorununa toplu

(17)

11 çözüm olarak görülmemeli, kalkınma stratejisinin bir bölümünü oluşturduğu kabul edilmelidir. Doğal kaynakların zorlanması yerine, o bölgenin niteliklerine uyan kitlenin bölgeye çekilmesi daha uygun bir çözüm gibi görünmektedir. Turizmin kendi kendini geliştiren bir endüstri haline gelebilmesi için, yerel halkın karar vermesine ve yerel kapasitelere dayalı, yenilenebilir ve sürdürülebilir bir kaynak endüstrisi olarak planlanması ve yönetilmesi gerekir. (1)

Kırsal turizmin turist profili farklıdır

Uluslararası turizm pazarında, turistlerin turizm anlayısları ve beklentileri gittikçe degismektedir.

Ufkunu genisletmek, kendini tanımak ve diger insanlarla iletisim kurmak, yasamı sadelestirmek ve dogaya dönmek, yeni deneyimlere açık olmak amacıyla turizme katılan turistlerin toplam talep içindeki oranının 1980 lerde % 20 civarında olmasına karsılık, 2000 lerin basında % 45 lere yükselmesi beklenmekte, bu yeni tip turistlerin çevre bilinci yüksek, iyi egitim görmüs ve kaliteye önem veren kisilerden olusacagı ileri sürülmektedir. Bu yöndeki bir gelisimle kitle turizminden bireysel turizme geçilecegine isaret edilmektedir . Zaten günümüzde kıyı turizmiyle özdeslesmis kitle turizminin karsısında alternatifleri giderek çogalmaya baslamıstır. Avrupa’ya ait bazı istatistikler, denizle bütünlesmis tatil tiplerinden daha aktif ve otantik tatillere yönelindigini göstermektedir.

Sözgelimi 1990 yılı verilerine göre Avrupalıların % 10’u tatillerinde köyleri tercih etmistir Ülke bazına inildiginde ise

kırların tercihi bazı ülkelerde geçmis yıllarda bile çok daha yüksek oranlara ulasmıstır. Fransa bu ülkelerden biridir ve 1965’lerde tatillerini kırlarda geçirenlerin oranı % 17’dir Son yıllara ait rakamlarda ise Fransızların % 53 ünün tatillerinde kırlara gittigi, bunların içinden % 19 unun büyük tatillerini buralarda geçirdigi % 34 ünün de kısa tatillerinde (hafta sonu 1-2 gün) kırları kullandıgı, yer almaktadır

Kırsal turizmin belirli bir müsteri profili vardır.

Yetiskin ve yaslı turizmi, aile turizmi de denilenkırsal turizm, çogunlukla orta gelir düzeyinden kisilerin turizmidir. Çesitli sportif etkinliklerin kırsal alanlarda giderek yaygınlık kazanması, gençlerin de dogrudan olmasa bile dolaylı yollardan bu turizm türüne ilgi duymalarına yol açmaktadır. Kırsal alanlarda birbirinden farklı yerlesmelerde herhangi bir etkinligin ön plana çıkarılarak uzmanlasmaya gidilmesiyle;

atlı geziler, golf sporu, doga yürüyüsleri ve doga sporları, el sanatları, mutfak, sarküteri ürünleri gibi konularda köyler veya çiftlikler ün kazanmaktadır. Hatta

(18)

12 Avrupa’nın bazı ülkelerinde (Isviçre, Avusturya, Belçika vb.) yalnzca çocukların kabul edildigi “pedagojik çiftlikler” dahi bulunmaktadır. Bu takdirde turistler, kendi tercihlerine uygun bir yer seçimi yaparak, tatil yörelerini belirlemektedirler. Bir yöreye özgü bozulmamıs kırsal dünyayı tanımak amacında olan, ne istedigini bilen bu tip turistleri memnun etmenin o denli güç oldugunu da unutmamak gerekir.

Ülkemizde kırsal turizmin yaygınlastırılmasıyla, yeni tip turistlerin gelecegi bilinmelidir.

Kırsal turizmi kendi ülkelerinde tanıyan Avrupalı için Türkiye, bu açıdan hemen hemen hiç bilinmeyen bir ülkedir. Bu nitelikli turist potansiyelini ülkemize yönlendirmek, yeni turist pazarlarının dogması ve turist sayısının artısı anlamına gelir.

Böylece ülkemizin turist profilini ve pazarını çesitlendirmede kırsal turizmin önemi açıkca bellidir. Türkiye’nin kırsal alanları, Avrupa (özellikle Akdeniz ülkelerine)’ya pek yabancı olmasa da, kırsal kültürümüz onlara göre çok farklıdır. Kültürel yayılma neticesinde konut mimarisi basta olmak üzere, dil, yemek, müzik, giyim-kusam vb.konularda geçisler olabildiginden benzerlikleri yakalamak da mümkündür. Balkan ülkeleri ile söz konusu benzerlikler en üst düzeydedir. Bütün bunları turizm potasından kırsal turizm anlayısıyla turiste aktarmak, günümüzde kültürleri birbirine yakınlastıracagından, yeni turist pazarları

yaratmak zor olmayacaktır. Ayrıca bizimle hiçbir cografi benzerligi ve tarihsel-kültürel bagı olmayan yabancı ülkeler için de Türkiye, onlara göre ekzotik bir ülkedir ve bu turizmimiz için büyük bir avantajdır.(2)

Türkiye’de Uygulanan Kırsal Turizm Projeleri

Türkiye’de kırsal turizm olgusu son yıllarda artan bir önem göstermiştir. Bu nedenle çeşitli bölgelerde, ilçelerde ve köylerde kırsal turizmin gelişmesi için çeşitli projeler geliştirilmiştir. Bu projelere örnekverecek olursak; Doğu Anadolu Turizm GelişimProjesi, Kastamonu Azdavay’da Ekoturizmin Geliştirilmesi Projesi ve Yanık AliKonağı Restorasyon Projesi, Manisa İli Tekelioğlu KöyüKırsal Turizm Gelişim Projesi, Küre Dağları ve Zümrüt Köyü örneği, Gökçeada örneği: Organik Yaşamı Adada Öğrenmek Projesi, İzmir ili Şirince köyü örneği, Göreme örneği, Mumcular örneği, Beypazarı örneklerini verebiliriz. Bu projelerden bazılarının amaçları ve sonuçları aşağıda belirtilmiştir.

Kastamonu Azdavay’da Ekoturizmin Geliştirilmesi Projesi ve Yanık Ali Konağı Restorasyon Projesi: Bu projenin amacı,Kastamonu’nun Azdavay ilçesinde eko

(19)

13 turizm altyapısının kurulması ve uygulamaya sokulması ile yerel sosyo-ekonomik yaşama ve bölgenin sürdürülebilir kalkınmasına katkıda bulunmaktır. Projenin ana faaliyetleri ise; Bir eko turizm merkezinin kurulması, geliştirilmesi ve idaresi,Eko turizm merkezine bağlı uydu çekim alanlarının geliştirilmesi,Azdavay’da geliştirilecek eko turizmin ulusal ve uluslararası eko turizmağına entegrasyonu ve tanıtımı ile ilgili faaliyetleri içermektedir (Şerefoğlu, 2009).

Küre Dağları ve Zümrüt Köyü örneği: Proje, köyde ekoturizm aracılığı ile halkın Milli Park ile ilişkisinin geliştirilmesini ve fayda sağlamasını önermektedir. Bu proje ile hedeflenenler; Yoksulluğu azaltıcı ve koruma çalışmalarını destekleyici bir faaliyet olarak doğayaduyarlı turizm, sahip olduğu doğal ve folklorik güzellikler nedeniyle Zümrüt Köyü içinoldukçauygundur. Eko turizm altyapısının oluşturulması kapsamında köydeki atyetiştiriciliğinden ve gezi parkurundan faydalanılması düşünülmektedir.

Proje, iki yaz sezonunu kapsayacak şekilde organize edilmiştir. İlk turizm sezonunda organizeedilecek deneme turları ile at ve bisiklet ihtiyaçlarının ve diğer eksiklerin belirlenmesiyanında köy halkı eko turizm modeli ile tanıştırılacak, ikinci sezonda da ziyaretçilerkabul edilmeye başlanacaktır

Gökçeada örneği: Gökçeada, 1995 yılından itibaren, I. Derecede kalkınmaya öncelikli yöre kapsamına alınmıştır. Ekonomisi tarım, hayvancılık, balıkçılık ve turizme dayanmaktadır. Tarım bakanlığı ekolojik tarım yapılması amacıyla Gökçeada’yı pilot bölge olarak seçmiştir. Organik zeytinyağı üretimi, organikbal üretimi ve organik sofralık ve şaraplık üzüm üretimi projeleri başlatılmıştır. Gökçeada Belediyesi, 25 Haziran 2008tarihinde imzalamış olduğu anlaşmayla Organik Yaşamı Ada’da Öğrenmek Projesi’nibaşlatmıştır. Projenin temel hedefi, Gökçeada’yı organik üretime dayalı agroturizm konusunda cazibe merkezi haline getirmek için oluşturulacak turizm strateji planının İtalya’nın Sardunya Adası deneyimlerinden faydalanılarak geliştirilmesidir.

Doğu Anadolu Kalkınma Programında Kırsal Turizm Çalışması örneği: DAKAP Projesi BMKP(Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı)ile Atatürk Üniversitesi arasında varılan anlaşma sonucu ortakyürütülen bir projedir. DAKAP kırsal kalkınma, girişimcilik, turizm ve diğer bazıalanlarda eğitim, örgütleme ve danışmanlık yöntemleri ile beşeri ve sosyal sermayedekapasite geliştirerek ve yönlendirerek Bölgedeki kalkınma çabalarına sürdürülebilir bir katkıda bulunmak amacına yönelik olarak planlanmış bir bölgesel kalkınma pilot programıdır. DAKAP projesinin faaliyetlerinden birisi “Kırsal Turizmi Geliştirme Projesi”dir. Bu kapsamda; yürüyüş yolları geliştirme,

(20)

14 rafting eğitimi, turizm İngilizcesi, Turizm ve Doğal ve Kültürel Değerlerin Korunması semineri, Katılımcılık ve Bölgesel bir Marka Yaratmakgibi faaliyetler yapılmıştır

İzmir ili Şirince köyü örneği: Eski bir Rum köyü olan Şirince, yaklaşık 10-15 yıldır kırsal turizmle iç içedir. Bugünkü Şirincelilerin devraldığı kültürel miras ve turizme olumlu bakış açıları, coğrafi konumun sağladığı avantajlar, köyü kırsal turizmde bölgenin en tanınmış köyü yapmıştır. 1950’li yıllarda 2000-3000 civarında iken sonradan 700’e kadar düşen köy nüfusu,1990’lı yıllardan itibaren turizmin gelişmesi ile birliktetekrar yükseliş eğilimi içinegirmiştir. Köyde halen bazı Rum evleri pansiyon olarak hizmet vermektedir. Şirince’deimal edilen ve pazarlanan değişik şarap türleri Türkiye çapında ün kazanmıştır. Köyiçinde harap durumda olan iki Rum kilisesi bulunmaktadır.

Beypazarı örneği: Beypazarı ilçesi son 5 yıllık dönem içerisinde farkına vardığı doğal zenginliklerinipromosyon yoluyla halka tanıtarak yeri ve yabancıları bölgeye çekebilmiş ilçelerdenbirisidir. Ankara’ya yakın olan bu ilçede mevcut yönetimin bu konuda desteği ileevlerin restorasyonu yapılarak, doğal yapılarının bozulmaması yönünde çalışmalaryapılmıştır. Her yıl kaymakamlık ve belediyelerin ortak çalışması ile Beypazarıfestivalleri yapılmaktadır. Festivallerde yerel halkın el sanatları, yerel ürünleri ilçeyiziyaret eden yerli ve yabancı ziyaretçilere sunulmaktadır. İlçede haftanın her günü birpazar kurulmakta olup bu pazarda ilçeye özgü ürünlerin yanı sıra çeşitli ürünlersatılmaktadır. İlçede TÜBİTAK-Belediye ortaklığı ile verilen bir destekle doktoraöğrencisi tarafından yapılan bir çalışmada ise tarihi bir binanın içerisinde çeşitliaktiviteler yapılmaktadır

Mumcular örneği: Mumcular’da Kırsal turizm modeli kurmak amacıyla Mumcular köylerimde incelemeleryapılmış ve sonuç olarak belli özelikleri (zeytin, halıcılık, dağ köylerinin doğa ile bağı,kırsal özeliğini kaybetmemiş olması, vb.) ile kırsal turizme uygunluğu tespit edilmiştir. Mumcularda yapılan kırsal turizm faaliyetleri; halı ve el sanatları festivali, zeytin festivali,doğa yürüyüşleri, bisiklet turları, çiftçi tezgahları, hobi bahçeleri, deve güreşleri ve kampçılık faaliyetleridir (3)

KIRSAL TURİZMİN OLUMLU VE OLUMSUZ ETKİLERİ

Dünyada birçok ülkenin ulusal turizm yönetimi kırsal turizmin önemli ve gelişen bir sektör olduğunu kabul etmesine karşın özellikle kırsal turizmle ilgili istatistikî bilgi toplayan ülkelerin sayısının azlığından dolayı rakamsal boyutları ile ilgili bilgilere ulaşmak oldukça zordur. Ancak durum böyle olsa da, kırsal turizmin hem çevre ve

(21)

15 turist hemde evsahibi ve turist arasında ilişki boyutunun olması ekonomik, sosyo- kültürel ve çevresel etkilerinin de oldukça fazla olması sonucunu doğurmaktadır.

Kamu kurum ve kuruluşları destek verdikleri durumda kırsal turizm ekonomik kalkınma için bir araç niteliğindedir. Batı ülkelerinde, kırsal turizmin kırsal alanların ekonomisindeki önemi 1990’lı yıllarda anlaşılmaya başlanmıştır. İngiltere’de yapılan bir araştırmada çiftçilerin çoğunluğunun gelirlerini arttırmak için turizm sektörüne katıldıkları belirtilmektedir (Fleischer ve Pizam,1997: 367).

Kırsal turizmin olası olumlu ve olumsuz etkilerini aşağıdaki şekilde sınıflandırmak mümkündür. Başlıca olumlu etkileri şöyledir(Morgül,2006:68);

• Kırsal turizm nüfus kaybına uğrama riskleri ile karşı karşıya bulunan yöreleri canlandırmak suretiyle, yöre halkının başka bölgelere göç etmesini önleyebilmektedir. Göçün önüne geçilmesinde, kırsal turizm yeni bir istidam alanı yaratıcısı olarak da üzerinde durulması gereken bir yaklaşım olarak görülmektedir (DPT,2010: 33,42).

• Şehir ve kırsal yöreler arasındaki ilişkilerin gelişmesi, zamanla şehir ve kırsal yöre arasındaki yaşam ve davranış farklılıklarını yumuşatmaktadır.

• Aile bireyleri, küçük çocuklar için daha hoş, daha değişik vakit geçirmeye imkan veren bir ortam bulmaktadırlar.

• Kırsal turizm, kırsal yörelerin kalkınmasına yardımcı olarak ülke ekonomisine katkıda bulunur. Tarımsal ve turistik etkinlikler bir arada ve birbirinin tamamlayıcısı olarak yer alırsa, hem o yöre hem de ülke ekonomisine önemli olumlu etkilerde bulunmaktadır.

• Turizm, kırsal yöreler halkına çok çeşitli kaynaklardan gelir kazanma olanakları yaratmaktadır. Tarım ürünleri talebi artmakta, kırsal yörelerde ev ve el sanatları gelişerek ek gelirler çoğalmakta; konaklama, yeme-içme v.b. ilgili tesislerin artması ile istihdam ve ücret gelirleri artmakta; inşaat ve ona bağlı yan sektörler ve gelirleri ile turistik mal ve hizmet sektörü ile kamu hizmetlerinin çoğalması, hem kişisel hem de kamu gelirlerini arttırmaktadır.

• Turistlerin her türlü hizmette belirli bir kalite aramaları yerli halkın da hayat standartlarının yükselmesine yol açmaktadır.

• Turizm, altyapı, konut ve çalışma şartlarının iyileştirilmesine neden olduğundan bu olumlu gelişmeler halkın yararına olmaktadır.

(22)

16

• Kırsal yöreler, turizmin doyum noktasına geldiği ve bu nedenle dinlendiricilik özelliklerini büyük ölçüde yitirmiş bulunan geleneksel tatil istasyonlarının yükünü hafifletir.

• Kırsal alanların büyük yer tuttuğu bir ülkede turizmi kıyı turizminin egemenliğinden kurtararak tatilleri mekan içinde yaymaktadır.

• Turizm, kırsal alanlarda yeni ekonomik etkinlikler doğmasına yol açar, yörenin ekonomik yapısının esnekliğe kavuşmasına yardım etmektedir.

• Kırsal turizm, iç turizmi canlandırmaktadır.

Tüm bunlarla birlikte kırsal kesimde, küçük aile işletmelerinin bulunduğu bölgelerde ekonomik kalkınmayı sağlaması (Fleischer ve Felsenstein,2000) nedeniyle özellikle küçük işletmeler için uygun olduğuna yönelik genel bir inanç bulunmaktadır (Getz ve Carlsen,2000). Bu bakımdan kırsal turizm iki tür küçük işletmelere avantaj sağlamaktadır. Doğrudan otel ve motel vb. işletmelere avantajlar sağlarken dolaylı olarak da benzin istasyonları, bakkallar vb. işletmeler için avantajlar sunmaktadır (Wilson vd,2001:132). Örneğin, ekolojik çiftlikler, karavan ve kamp alanları, yatak ve kahvaltı işlemleri gibi. Bu faaliyetler özellikle kadınlar tarafından hobi olarak da başlatılmaktadır (Getz ve Carlsen,2000).

Kırsal Turizmin Olumsuz Etkileri ise şöyledir (Morgül,2006:70):

• Kırsal turizm tarımdan gelir sağlayan halkın, tarım sektörü dışına kaymasına neden olmaktadır. Kırsal turizmin plansız gelişimi, tarımsal alanların azalmasına yol açmaktadır.

• Arazi ve diğer gayri menkul fiyatlarında spekülatif artışlar olmaktadır. Kiralama bedelleri aşırı yükselerek, tarım üreticisi tarımdan gelir sağlamak yerine, arazisini boş bırakarak rantı bekler duruma yönelebilmektedir.

• Kırsal alanların aşırı ve yoğun kullanımı, tarımsal alanları, doğal ve kültürel sit alanlarının tahribine yol açarak ekolojik dengeyi bozabilmektedir.

• Kırsal turizmden sağlanan gelir, yerli halka bu geliri tarım dışı hatta o yöre dışında değerlendirme şansı yaratır o da başka sektörlere sermaye akımını kuvvetlendirir ve kırsal turizmi yöreyi kalkındırma amacından uzaklaştırabilmektedir.

• Kırsal alanların aşırı kalabalık olması, çekiciliklerin azalmasına ve otantikliğini kaybetmesine neden olmaktadır.

• Tarımsal ürün deseni değişerek verimlilik azalmaktadır.

• Kırsal yörelerde turizmin gelişmesi sosyal ve kültürel planda yerli halkın tarım yörelerine özgü gelenek ve göreneklerinin kaybolmasına kadar varan bir kültürel

(23)

17 kirlenme. ye neden olabilmektedir Böylece yerli halk ile turist kültürleri arasındaki karışma, yerli halktan turiste karşı birbirlerinden sert çizgilerle ayrılabilen iki aşırı davranış şekli ortaya çıkabilmektedir.(4)

(24)

18 Kocaköy Tarihçesi

Kocaköy geçmişte Tetis deniziydi.Basra körfezi ,Genç ilçesine kadar uzanıyordu

Geçmişte Kocaköy’ün tetis denizi olduğunu gösteren bir fosil

İlçemizin taş çağlarından beri yoğun bir iskân dokusu ile meskun olduğu, çevrede bulunan kalıntılardan anlaşılmaktadır. Bu konuda yapılmakta olan araştırmalarda, başta yörede karga bıçağı denen obsidiyen ve sileks olmak üzere, çeşitli çakmak taşlarından yontulmuş araç gereç, bol miktarda bulunmaktadır. Hatta, Ambar vadisinin Goza Çelo mevkiindeki Karna höyüğünün 150 m kadar uzağına düşen bir tarlada obsidiyen malzeme o kadar bol bulunur ki, zamanında bir obsidiyen satış merkezinin burada bulunduğuna, yahut en azından buranın, bu malzemeyi taşıyan bir kervana her nasılsa son durak olduğuna dair kanaat hasıl olmaktadır.. İlçe çevresindeki tarihi alanlardan hiçbirinde bilimsel bir kazı çalışması yapılmadığı gibi, bu gibi yerler, definecilerin de tahrip ve yağmasına açık coğrafyadadır. Bununla birlikte yöre, oldukça zengin tarihi ören yerlerini ihata etmektedir. Sözgelimi, ilçe merkezinde yarım düzine kadar sarnıç ile bir o kadar kaya mezarı bulunmaktadır.

Merkez kasabanın 4 km kadar batısından güneye doğru akmakta olan Ambar Çayı civarında bulunan tabii mağaralardan birkaçı ve özellikle de Uyuz Mağara, ihtiva ettikleri kalıntılardan, tarihöncesi çağlardan beri barınak olarak kullanıldıkları açıkça

(25)

19 anlaşılmaktadır. Söz konusu vadide, ayrıca beş altı tane höyük, bir şehir kalıntısı, bir kale, ikisi yüksek uçurumlara oyulmuş ondan fazla kaya mezarı, barınak olarak kullanılmış bir suni mağara, taş havanlar, bulunmaktadır. İlçemizde on kadar höyük, iki yüzden fazla oyma mağara (bunların önemli bir kısmı Karaz,(KANİYAALA MAH.ile ARKBAŞI KÖYÜ arasında 91) Şaklat ve Mendan mağara köylerinde toplanmıştır.

ikincisinde ise 15, üçüncüsünde ise 10 kadar mağara bir aradadır), Ambar, Şaklat, Arkbaşı köylerimizdeki üç ayrı tip kaya mezarının mevcudiyeti ve burada sayılamayacak daha pek çok tarihi kalıntı, yörenin, dünya çapında bilinen en eski medeniyetlerden olan Çayönü ile emsal ve çağdaş olduğunu düşündürmektedir.

İlçemizde Hurri-Mitanni, Urartu (bu medeniyetten kaldığı düşünülen Hatun Köşkündeki kale, kaya mezarı, tüp geçit ve ören yeri kalıntıları, Ambar vadisinin yukarı mecralarında, Hani ilçemize bağlı Yayvan Köyünün 5 km kadar batısında bulunmaktadır), Asur (Speleolojik bakımdan pek kıymetli ve bakir bir hazine olan, fakat araştırılmadığı için amatör maceracıların hoyratça gezileri ile yörenin tamamında olduğu gibi definecilerin tahripkâr kaçak kazılarına mahal olmaktan kurtulamayan Bırklin mağaralarında bunlardan kalan yazıt ve kabartmalar ile duvar kalıntıları mevcuttur), Med, İskit, Pers, Helenistik/Selefkos, Roma (Bunlardan kalan Dakyanus Şehri harabeleri Fis Ovasının batısında yükselen tepede bulunmaktadır.

Yöre halkı tarafından meşhur Ashâb-ı Kehf hikâyesinin burada geçtiğine inanılmakta ve bunların bir makamı da bu civarda bulunmaktadır.), Bizans, Abbasi, Mervani, Selçuklu, Artuklu, Eyyubi, Kölemen, Akkoyunlu ve Osmanlı egemenlikleri yaşanmıştır. Yaklaşık yüz elli senelik bir tapu kaydından, Karaz’ın o zamanlar Palu İlçesine bağlı bir köy olduğu anlaşılmaktadır. Gene yaklaşık yüz yıl önceki bir sâlnâmeden, ilçe merkezinin bir nahiye olduğu sonucuna varılmaktadır. Ankara’da, halen müze olarak kullanılan eski TBMM binasında bulunan haritada ilçenin ismi (Karaz iken, eski yazıdaki kaf ve sin harfleri ile) “Karas” olarak yazılıdır.

İlçeye bağlı köylerden Boyunlu, Yazı ile Şaklat dağlık kesimde; Bozbağlar, Bozyer, Çaytepe, Suçıktı ve Günalan ovalık kesimde kurulmuşlardır. Doğuda Arkbaşı ile Tepecik, batıda ise Ambar köyü, bu iki kesimin sınırına kurulu bulunan köylerimizdir.

Karaz ,Kürtçe bağ işi anlamına gelen Kar- rez kelimelerinin birleşmesiyle oluşmuştur. İlçenin sınırları içinde çok sayıda bağın bulunması bunu kanıtlar niteliktedir.

(26)

20 Yörede, tarihi canlandıracak çok sayıda kalıntıya raslamak mümkündür.İlçede çok sayıda höyük(örn.Çaytepe Höyüğü), mağara (Karaz,Şaklat Ambar mağaraları gibi), koruganlık (Kela kafıran ile kevıri kellı), geçit (Nıkeba wehşan,Nıkeba tumas gibi) , yol(riya doşırme;kokulupınar mah.halen kalıntıları bulunup, Urartular döneminde kaldığı sanılmaktadır.

Tarihi Eserleri

ULU CAMİ: Üzerindeki kitabeden H.756 yılını göstermektedir.Bu tarihte bölgeye Artuklullar hakimdi(M.1355)Son yıllarda ilçenin ihtiyacından camiye ilaveler yapılınca caminin tarihi dokusunda da büyük bozulmalar olmuştur.Şeyh İsmettullah efendinin

camiye büyük katkısı olup caminin avlusundaki sutunlar Fis Ovasındaki Dakyanus Harebelerinden getirilmiştir.(Şuan ilçe merkezinde dördü minareli olmak

üzere, beş adet cami bulunmaktadır.)

HEREM:Panayır olarakta bilinir.Burada çok sayıda bazltan yapılmış eşyaya rastlanılmıştır. DERUN CAMİ:Gökçen’de Derun Köyünde bulunup,Kocaköy Ulu camiye benzerlik arz etmekte dir.

Arkeolojik döneme ışık tutması açısından

KARAZ MAĞARALARI: Kokulupınar Mah. 5 km doğusunda, Seri Kaniyan mevkiinde 90 adet civarında olup,son zamanlara kadarda barınak olarakta kulandığı yöre sakinleri dile getirmektedir.Mağaralar yumuşak kalkere oyulmuş durumdadırlar.Bugüne kadar herhangi bir arkeolojik çalışma yapılmamıştır.

MENDO MAĞARALARI: Karaz mağaralarının bir km doğusunda olup 13 adettir.

DERİNDERE CİVARI: Bu alanda KORTIK,DİYARI MALAN eski ev kalıntıları ve seramik parçalara rastlanılmıştır.

ŞAKLAT KALESİ: Şaklat Köyünde bulunan yapı harç kullanılmadan yapılmıştır.

ARDUÇ: Burada da kulanılmadan örülmüş sadece irili birkaç taş bulunmaktadır.

KAFİRAN KALESİ:Kokulupınar mah hemen güneyinde bulunan yapı,1514 yılından sonra Y.S.Selimin çaldıran seferi sonrasında kervanları korumak amacıyla yaptığı söylenmektedir.

ÇIKEYRİ: Newala harebenın doğusunda olup tarımsal etkinliklerin etkisiyle tanınamaz hale gelmiştir.

CİMEKÊ: Kocaköy’ün Güneyinde ZIBEYDİ:Tepecik’te

HAREM: Kocaköy’ün Güneydoğu’sunda

(27)

21 GUNDOR:Bozbağlar’da

KALENDER KALESİ: Çaytepe’de MALA HOPO: Günalan Köyündedir.

SERKURAN Çaytepe yakınlarındadır.

KANİKARWANAN:Çaytepededir.

MEHMEDİYAN:Arkbaşı köyündedir.

AMBAR KÖYÜ:Ambar çayı vadisi civarı HAYDERAKAN:Bozbağlar köyünde EYÜBAN: Eyüpler mah.

Bozbağlar Köyü’nde 13 adet sahabenin mezarı bulunmaktadır.20 sahabe kabri kayıp.Bu durum.Sahabe dönemi Kocaköy olaylarına ışık tutar.(16)

Urartulara ait olduğu düşünülen döşeme yol

(28)

22 Kocaköy panoraması

Kocaköy panoraması

(29)

23 Kocaköy panoraması

Kocaköy panoraması

(30)

24 Kocaköy panoraması

Kocaköy girişi

(31)

25 Kocaköy kaymakamlığı

1869 1905 yılları Karaz(Kocaköy) Nahiyesi (SalnameV/153) bürokratları Müdür Mehmed Efendi Müdür Muavini Katınlı Arakil Ağa

Aza Zuğberimli Hacı Mehmed Ağa Aza Koçekli Halil Ağa Aza Makaryanlı Gafur Ağa Katib Salih Bey

Hamidiye İbtidai Mektebi Muallimi Ali Rıza Efendi

(32)

26 2014 yılı Kaymakam

Mehmet Çağrı ÖZPOLAT 17 Eylül 1981 tarihinde Ankara’da doğdu.İlk, orta ve lise tahsilini Ankara’da yaptı.1998 yılında girdiği Gazi Üniv.’nin Kamu Yönetimi Bölümünden 2003 yılında mezun oldu.2006 yılında girdiği Kaymakam Adaylığı sınavını kazanarak 2007 yılında Konya’da Kaymakam Adayı olarak İçişleri Bakanlığı bünyesinde göreve başladı.Sırasıyla Kırıkkale’nin Yahşihan, Bolu’nun Mengen ve Konya’nın Akören ilçelerinde kaymakam vekili olarak görev yaptı.İngilizce öğrenmek ve İngiliz idari yapısı sistemleri hakkında bilgi edinmek maksadıyla 2008 yılı Eylül ayında bir yıl süreyle İngiltere’nin Leicester Şehrine gitti.Mart 2010’da Kaymakamlık kursunu bitirerek Rizenin İyidere Kaymakamlığı görevini yürüten Sayın Kaymakamımız, 19.07.2013 Resmi Gazetede yayınlanan Mülki İdare Amirleri Kararnamesi ile İlçemize atanmıştır.

Evli ve bir çocuk babası olan Sn. Kaymakamımız Mehmet Çağrı ÖZPOLAT iyi derecede ingilizce bilmektedir

(33)

27 GÖREV.YAPAN.KAYMAKAMLARIMIZ

11-Ferhat SİNANOĞLU

2011-2013 Şimdiki.Görevi Malatya-Kale Kaymakamı 10-Muhammed GÜRBÜZ

2009 – 2011 Şimdiki görevi Sarıkamış Kaymakamı

(34)

28 9-Kadir PERÇİ

2007-2009 Şimdiki Görevi Suşehri Kaymakamı 8- Şafak GÜRÇAM

2005-2007 Şimdiki Görevi: Karasu Kaymakamı

(35)

29 7- Coşkun AÇIK

2003-2005 Şimdiki Görevi: Boğazlıyan Kaymakamı

6- Erhan KOYUNCU

2001-2003 Şimdiki Görevi: İçişleri Bakanlığı Mülkiye Müfettişi

(36)

30 5- Mehmet ÖZ

1999-2001 Şimdiki Görevi: Osmaniya Valiliği Vali Yardımcısı

(37)

31 Kocaköy’ün İdari Taksimatı:

İlçemiz, idari taksimat bakımından epey parçalı ve dağınık bir görünüm arz eder. İlçe kurulduğunda, buraya 13 köy bağlı idi. Şimdiki köy listesine, bugün il merkezine bağlı bulunan Özekli Beldesi ile Arpaderesi Köyü de dâhildi. Bilahare bu iki yerleşim birimi, il.merkezine.bağlandı.

Öte yandan Çayırlı Mahallesi ile Boyunlu Köyünün ilçe arazisi ile sınırdaşlığının bulunmaması da hayli ilginç bir husustur. Çayırlı Mahallesinin arazilerini, merkez ilçeye bağlı yerleşim birimlerine ait araziler Kocaköy haritasından ayırır. Boyunlu Köyünün arazisi ile ilçe arazisi arasında ise Hazro’nun Gözebaşı Köyü ile Lice’nin Esenler Köyü bulunmakta ve bu iki köy birbiriyle sınırdaş olmakla Boyunlu’nun fiziki coğrafyasını Kocaköy arazisinden ayırmaktadır. Arkbaşı Köyünün Gökçen

Mezrasının ilçe merkezine olan mesafesi, bağlı bulunduğu köye olan mesafesinden daha azdır. Tepecik Köyünün üç mezrası bulunmaktadır. Bunların üçü de,

Tepecik’ten çok Arkbaşı Köyüne yakındırlar.

Köy ve mezraların taksimatında gözlenen bu düzensizlik, mahallelerin dağılımında daha belirgin bir şekilde ön plân çıkmaktadır:

Mahallelerin ilçe merkezine mesafeleri, aşağıdaki tabloda çarpıcı bir şekilde sergilenmektedir. Çayırlı mahallesi, kendisi ile ilçe merkezinin arasında bulunan Ambar köyüne, bu köyün ilçe merkezine olan mesafesinden daha uzaktır. Üstelik bu mahallemiz de, Boyunlu Köyü gibi, bağlı bulunduğu Kocaköy İlçesi ile sınırdaş

değildir! İlçenin dokuz mahallesinden altısı, Yazı köyünden daha uzakta bulunuyorlar.

2) Mahallelerimiz:

a) Merkez Mahalleleri:

Sıra Mahallenin Adı Kuşuçuşu Uzaklığı Yol Uzaklığı

1 Kaya Mahallesi - -

2 Yenişehir Mahallesi - -

3 Şehşerafettin Mahallesi - -

(38)

32 b) Uzak Mahalleler:

Sıra Mahallenin Adı Kuşuçuşu Uzaklığı Yol Uzaklığı

4 Kokulupınar Mahallesi 2 km 2,8 km

5 Eyüpler Mahallesi 6 km 14 km

6 Çakmaklı Mahallesi 2 km 2,2 km

7 Hacıreşit Mahallesi 4 km 5 km

8 Şerifoğulları Mahallesi 9 km 14 km

9 Çayırlı Mahallesi 12 km 18 km

İlçenin Arazi Kullanımı

Merkezler Tarım Mera Orman Diğer Toplam Kocaköy 196.408 12.080 16.500 37.732 262.720 Kaynak: KHGM, Diyarbakır, Siirt Arazi Varlığı Kitapçığı

(39)

33 Kocaköy Belediyesi

Karaz 1972 yılına kadar Lice’ye bağlı bir köydü. O tarihten sonra önce Diyarbakır’a bağlandı ve 6 Ağustos 1972 yılında da Karaz’da(Kocaköy)’de belediye kuruldu.

Karaz’da belediye başkanlığı yapan kişilerin sırasıyla adları şöyledir:

Hacı Mustafa Kaya Hüseyin Razi Oral İbrahim Sarı Aydın Demir

Ahmet Ture M. Hüseyin Yiğit Hamdullah Kılıç

Mehmet Kaya Remzi Çallı

7 Eylül 1982 yılında Karaz’da mahalleler belirlendi ve 12 Mart 1985 yı lında da elektrik Karaz’a verildi. 20 Mayıs 1990’da da Karaz’ın statüsü değiştirildi ve ilçe oldu.

(40)

34 Kocaköy Lisesi

Kocaköy’de geçmişte de eğitim iyi bir konumdaydı Karaz Hamidîye İbtidaî Mektebi

Lice kazasına bağlı Karaz (Kocaköy) nahiyesinde, 1897/1898 (R. 1313) yılında inşa edilmiş olup, 1898 ile 1900 yılları arasında mekteb muallimi Said Efendi, 1901 ile 1903

yılları arasında Ali Rıza Efendi ve 1905 yılında ise Mehmed Said Efendi’dir.(10)

Kocaköy okulları

Atatürk ilköğretim okulu,Kocaköy İlköğretim okulu,Kocaköy ÇPL,Çaytepe Köyü H.Aladağ İ.Ö.Ö,Gökçen İ.Ö.Ö,Yazı ilköğretim okulu,Cumhuriyet ilk öğretim okulu, Bozbağlar köyü İ.Ö.Ö,Şaklat köyü İ.Ö.Ö,Tepecik köyü İ.Ö.Ö.

Kocaköy Halk eğitim merkezi müdürlüğü

Kocaköy’de bir cadde

(41)

35 Kocaköy caddeleri

Kocaköyde bir cadde

Kocaköyde bir cadde

(42)

36 Kocaköyde bir cadde

Kocaköyde bir cadde

(43)

37 Sağlık ocağı

Belediye

(44)

38 Tarım müdürlüğü

KOCAKÖY İLÇE TARIM MÜDÜRLÜĞÜ Bitkisel Üretim:

İlçe Bazında Arazinin Niteliklerine Göre Dağılımı

BÖLGEARAZİSİNİN DAĞILIMI EKİM ALANI (HA) % (YÜZDE)

Tarıma Elve işli Arazi 19.640 74.75

Çayır-Mera 1.208 4.60

Orman 1.650 6.28

Tarım Dışı 3.774 14.37

Toplam 26.772 100

(45)

39 Tarım Alanlarının Kullanım Şekli

ARAZİNİN

NİTELİĞİ MİKTARI BİRİMİ

Tarıma Elverişli araziler 196.400 a Çayır ve Mera Arazileri .208 da

Ormanlık Arazi 1.650 da

Tarım Dışı Arazi 77.682 da

TOPLAM 276.940 da

EKİLİ ARAZİNİN

NİTELİĞİ MİKTARI BİRİMİ

Buğday Ekili araziler 174.478 da Arpa Ekili ara iler 10.000 da

Fiğ Ekili araziler 327 da

Mercimek Ek li araziler 9.00 da Nohut Ekili araziler 1.500 da Çeltik Ekili araziler 683 da Pamuk Ekili Araziler 342 da

Proje Arazisi 70 da

TOPLAM 196.400 da

HAYVANSAL ÜRETİM

İLÇENİN HAYVAN VARLIĞI DAĞILIMI 2010 YILI

HAYVANIN CİNSİ HAYVANIN SAYISI

BÜYÜKBAŞ 2010-11.597

KÜÇÜKBAŞ 2010-7.500

İLÇEMİZDE TURKVET’E KAYITLI HAYVAN IRKLARI VE SAYILARI 2010 YILI

İLÇE HAYVAN IRKI HAYVAN SAYISI

KOCAKÖY YERLİ 5293

KOCAKÖY HOLSTAYN M. 619

(46)

40

KOCAKÖY MONTOFON MELEZİ 19

KOCAKÖY SİMENTAL MELEZİ 637

KOCAKÖY GAK (GUNEYDOĞU ANADOLU KIRMIZISI) 344 KOCAKÖY DAK((DOĞU ANADOLU KIRMIZISI) 19

KOCAKÖY HOLSTAYN 342

KOCAKÖY MONTOFON 68

KOCAKÖY SİMENTAL 268

KOCAKÖY YERLİ KARA 254

KOCAKÖY MANDA 135

KOCAKÖY GAK MELEZİ 2

İLÇENİN HAYVANSAL DAĞILIMI VE YAPILAN ÖDEMELERİ 2010 YILI ÇİFTÇİ

SAYISI (ADET)

HAYVAN SAYISI(ADET) DESTEKLEME ÇEŞİDİ

2010-57 MANDA-164 ANAÇ MANDA DESTEKLEMESİ

2010-28 2175-KOYUN

1865-KEÇİ

ANAÇ KOYUN VE KEÇİ KÜPELEME DESTEKLEMESİ

201 -11 KOYUN/KEÇİ-2265 ANAÇ KOYUN KEÇİ TARIMSAL

DANIŞMANLIK ESTEKLEMELERİ

İL ÖZEL İDARESİ KAPSAMINDA KİRAZ PROJESİ

İlçemiz Kokulupınar Mahallesi 20 dekar,Kaya mahallesi 10 dekar ve Çakmaklı mahallesi 10 dekar olmak üzere toplam 40 dekar

(1.750 Adet Kiraz Fidanı) damla sulama sistemli kiraz Projesi İlçe Müdürlüğümüzce hazırlanmıştır.

(47)

41

Teknik personellerimizin denetiminde hazırlanan kapama kiraz bahçesi takipleri yapılmaktadır.

Kiraz bahçeleri üreticilerimiz ve Kocaköy İlçe Tarım Müdürlüğü ortak çalışmaları ve İl Özel İdare projesi ile kurulmuştur.

Anaç olarak MAXMA-14 0900-ZİRAAT çeşitleri tercih edilmiştir.

İL ÖZEL İDARESİ KAPSAMINDA HİCAZ NARI PROJESİ

Kocaköy İlçesi Kokulupınar Mahallesinde 20 dekar damlamalı sulamalı Hicaz Narı uygulama alanında çalışma yapıldı.

SUNİ TOHUMLAMA PROJESİ

Suni Tohumlama Projesi 01/09/2009 tarihinde başlamış, toplam 500 tane

Suni Tohumlama yapılmış halen devam etmektedir. Suni tohumlamanın faydaları, Yüksek verimli buzağılar elde etmekle kalmayıp inekler kontrol edilecek ve kısırlık tedavi edilmiş olacak.

YABANİ FISTIK AŞILAMA PROJESİ

İlçemizdeki köylerimizde 2010 yılında melengiç ağaçlarına Antepfıstığı aşılama çalışmaları yapılmıştır. Bu kapsamda 1400 adet yabani melengiç aşısı yapılmıştır.

YABANİ FISTIK AŞILAMA PROJESİ

İlçemizdeki köylerimizde 2010 yılında melengiç ağaçlarına Antepfıstığı aşılama çalışmaları yapılmıştır. Bu kapsamda 1400 adet yabani melengiç aşısı yapılmıştır.

50 BAŞ SÜT SIĞIRCILIĞI DESTEKLENMESİ PROJESİ

İlçemiz Çaytepe ve Tepecik Köylerindeki çiftçilerimiz olan iki çiftçiye 50 BAŞ SÜT SIĞIRCILIĞI DESTEKLENMESİ PROJESİ

kapsamında Ahır inşaatı yapıldı.(21)

(48)

42 KOCAKÖY EKONOMİSİ

İlçemizin ekonomisi tamamen tarıma dayalıdır. Köylü yaşantısına paralel bir hayat süren Kocaköy 1991 yılında ilçe statüsüne kavuşmuş olmakla birlikte; ilçede çarşı ve Pazar altyapısı gelişmediğinden köy ve mezraları ticari faaliyetlerini Diyarbakır il merkezi ile yapmaktadır.

İlçemizde küçük çaplı çeşitli esnaflar faaliyet göstermektedir.

Bu esnaflar da günlük alışverişe yönelik gıda ve giyim eşyaları satışını yapanlar ve kahvehane işletenlerdir. Diyarbakır Kocaköy arasında çalışan 35 adet minibüs vardır.

Bu da küçük ilçemiz için önemli bir gelir kaynağıdır.

İlçe merkezinde özel sektöre ait bir adet mucur ve briket üretim tesisi faaliyet halindedir.

Özel sektöre ait mermer ocağı ve Perenco Şirketinde çalışmakta olanlar haricindeki vatandaşların hemen hepsinin geçim kaynağı tarım ve hayvancılıktır. Son 5 yılda ilçe merkezi ve köylerde yapılan sondaj çalışmaları ile 50 adet civarında sulama amaçlı su kuyusu açılmış, bunlarla pamuk, tütün ve sebze tarlaları sulanmaktadır.

Çaytepe, Suçıktı ve Şaklat köyleri ile Eyüpler ve Şerifoğulları mahallelerinde son yıllarda hayvan sayılarında büyük artış kaydedilmiştir. Çaytepe köyünde kurulacak olan süt toplama birliğinin faaliyete geçmesi ile hayvan sayılarında daha fazla artış sağlanacaktır.

(49)

43 Geçim Kaynakları

Kocaköy halkının önemli bir kısmı, kırsal kesimde meskun olduğundan halkın çoğunluğu ilkel usullerle sürdürdüğü karma tarım ekonomisi ile geçinmektedir. Ayrıca besicilik, küçük esnaflık ve günübirlik veya mevsimlik işçilikle meşgul olanlar da az değildir. İlçenin kurulması ile birlikte, kamu görevlilerinin de hatırı sayılır bir kitle oluşturduklarını söyleyebiliriz.Köylü yaşantısına paralel bir hayat süren Kocaköy halkının hayatında İlçe statüsüne kavuşması ile birlikte hızlı bir iyileşme görülmektedir. Evlerin büyük çoğunluğu damlı olup muhtemel bir afete karşı dayanıksız ve plansızdır. Hayat standardı ülke ortalamasının altındadır. Kültürel ve sportif alanlarda kayda değerçalışmalar yapılmaktadır.

İlçemiz merkezinde, özel sektöre ait bir mucur üretme tesisi faaliyet halindedir. Diğer yandan, Şaklat Köyünde Toprak Mermere ait bir mermer ocağı, Çaytepe köyünde Palenko Şirketinin petrol ve doğalgaz faaliyetleri görülmektedir.

(50)

44 SANAYİ TARIM VE HAYVANCILIK

Kocaköy İlçesi coğrafi konumu itibarı ile Güneydoğu Anadolu Bölgesinin bitip Doğu Anadolu Bölgesinin başladığı sınırdadır. İlçemizin Güneydoğu Anadolu Bölgesinde kalan toprakları ekseriyetle düz veya az eğimli bir topografyaya sahiptir. İlçemize bağlı Çaytepe, Bozyer, Günalan, Suçıktı ve Bozbağlar köyleri ileEyüpler, Çayırlı, Şerifoğulları, Hacı Reşit mahallelerinin tamamı, Anbar köyünün ise büyük bir kısmı bu tip araziye sahip yerleşim birimleridir.

İlçemizde tarımsal üretim amaçlı faaliyet gösteren işletmeler yapı ve büyüklük bakımından küçük ve ortaölçekli aile işletmeleri şeklindedir. Kuru tarım ve buna bağlı olarak hububat ekimi yaygındır. Elektrifikasyon ve motorizasyon oranı düşüktür.

İlçemizin kuzey kısmında yaşayanların önemli bir kısmı küçükbaş hayvancılık faaliyeti ile uğraşmaktadır.

İlçemizin kuzeybatısındaki Şaklat Köyünden 1990’lı yıllarda Suudi Arabistan ve Kuveyt’e çok yaygınve büyük miktarlarda canlı hayvan ihracatı yapılmakta iken, terör olayları sonucu yaşanan göç nedeni ile bu köyümüz boşalmış ve yöremiz için oldukça önemli bir gelir kaynağı olan bu ihracat durmuştur. Köyedönüşlerin başlaması ile birlikte tekrar bu sektörde canlanma görülmekte, hayvan sayılarında bir artış

(51)

45 müşahede edilmektedir.

Yine aynı köyümüzün sınırları içinde Toprak Mermer tarafından işletilmekte olan 3 mermer ocağı mevcuttur. Komşu ilçe Lice’de faaliyete geçen yağ fabrikası ile de yöremizde ayçiçeği tarımı yaygınlaşması ve yenibir gelir kapısı ortaya çıkması beklenmektedir.İlçemizin Arkbaşı köyünde faaliyete geçen alabalık tesisinin faaliyete geçmesiyle, tarihi ve doğal güzellikleri ile meşhur bir bölge olan Pamuk Çayının doğduğu alanların turizme açılması önem arz etmektedir.

İlçemizde Eyüpler ve Bozyer göletlerinde yapılmış olan balıklandırma faaliyetlerinde göletlere sazan balığıyavruları bırakılmıştır. Bu faaliyet halen devam etmektedir.

Ayrıca bu göletlerin etrafı ağaçlandırılarak halkımızın faydalanacağı birer mesire yeri haline getirilecektir.

Ambar çayı havzasında yaklaşık 7000 dekar alanda pamuk tarımı ve ilçe genelinde 2000 dekar arazide de tütün tarımı yapılmaktadır.

Arkbaşı ve Tepecik köylerimizde Pamuk Çayı havzasında 1500 dekar alanda çeltik tarımı yapılmaktadır.

A - Bitkisel Üretim :

İlçemizin kuru tarım alanı 189.000 dekardır. Bu alanda 141.000 dekarda Hububat, 6.000 dekarı bakliyat,

2.000 dekarı kavun-karpuz yetiştiriciliğine ayrılmıştır. 40.000 dekar alan nadasa ayrılmaktadır.

İlçemizin sulu tarım alanı 6.800 dekardır. Bu alanın 5.800 dekarda endüstri bitkisi, 1.000 dekarda da bağ-bahçe tarımı yapılmaktadır.

Tütün yaprakları hasat edildikten sonra çiftçiler tarafından kurutulmakta ve yerel pazarlarda kaçak olarak satılmaktadır. Pamuk ise yöredeki çırçır fabrikalarına satılmak üzere yetiştirilmektedir. Çeltik ilçemizde Arkbaşı ve Tepecik köyleri civarında ekilmektedir. Tütün yetiştiriciliğine alternatif olarak; hayvan ve insan beslenmesinde

(52)

46 değerlendirilebilen ve talep fazlası bulunan mısır bitkisi salık verilmektedir.

Örtüaltı tarımı; yapılan yayım faaliyetleri ile, kurulacak olan sera demonstrasyonlarıyla, bedeli uzun vadeli olarak tahsil edilerek kurulacak seralarla ve üretilen ürünlerin pazarlama faaliyetlerinde öncü olunarak teşvik edilmelidir.

Yetiştirilen Ürün Cinsi

Yetiştirilen Alan ( Da. )

Yetiştirilen Ürün Miktarı ( Ton )

Buğday 96.00 23.040

Arpa 45.000 14.850

Nohut 4.000 800

Mercimek 2.000 500

Pamuk 7.000 2.450

Tütün 2.000 600

Çeltik 1.500 600

B – Hayvansal Üretim

İlçemizde yaklaşık olarak 8.000 büyükbaş, 15.000 küçükbaş hayvan mevcuttur.

Hayvan mevcudunun

(53)

47 %70’ ini yerli ırklar oluşturmaktadır. Geriye kalan %30’ unu kültür ve melez ırklar oluşturmaktadır.

Yaklaşık 300 civarında da manda mevcuttur. Mevcut koyun ırkı Akkaramandır.

Karakeçi ormanlık alanolmak üzere Boyunlu, Gökçen, Şaklat ve Yazıköy’ de beslenmektedir. Burada mevcut orman alanlarının meşe olmasından dolayı hayvanlar pek zarar vermemektedirler.

Kültür hayvancılığının gelişmesi için Çaytepe köyünde kurulacak olan Süt Toplama Birliğinin bölgeye olumlu yönde büyük bir katkısı olacaktır. Ayrıca Tarım İl Müdürlüğü ile birlikte suni tohumlama çalışmalarına başlanmıştır. Bu projenin hayata geçirilmesi ile kültür hayvancılığı gelişecektir Ayrıca Çaytepe köyümüze bir adet tabii tohumlama boğası verilmiş bulunmaktadır.

Üretim Durumu

Hayvan Cinsi Adet

Sığır 8.000

Koyun 12.000

Keçi 3.000

Ayrıca ilçemizde 2003 yılında Doğrudan Gelir Desteği ve Çiftçi Kayıt Sistemi için toplam 102.220 dekar

olmak üzere 786 çiftçi başvuruda bulunmuştur.(20)

(54)

48 Kocaköy ve doğa

(55)

49 Kocaköy ulu camii avlusunda bir kaynak suyu

Kocaköy ve yeşil

(56)

50 Kocaköy lalesi.

Kocaköy Lâlesi

Kocaköy lâlesi, sadece Huso uçurumunun güney uzantılarındaki toplam 100 m2'yi aşmayan bir bölgede, kaya oyuk ve raflarında yetişmektedir. Buranın kuş uçuşu 150 ila 200 m kadar güneyinde, Cemeda Sei (Köpek Buzu) denilen uçurumun aşağılarında da tek tük lâle görüldüğü olur. Lale, parlak kırmızı renkteki çiçeklerini nisan ayı başlarında açar.

(57)

51 Naci Akdemir

Gelincik çiçeği(Kocaköy kaymakamlığı)

(58)

52 Yolda kavun satışı

Kocaköy narcılıkla meşhurdur

(59)

53 Kocaköy’de nar

İlçede son yıllarda sondaj çalışmalarından dolayı halk genelikle bağlarını bozup sebze, meyve,tütün ve pamuk üretimine yönelmiştir. (16)

Kocaköy’de dutçuluk

(60)

54 Kocaköyde dut ağacı

Kokulupınarda bağ

Mahsere(üzüm şıra yapıldığı yer)

(61)

55 Kokulupınar

Japon eriği

(62)

56 Kovanlar

Gökşen

Kocaköy ve doğa

Kocaköy Kalkan taşı

(63)

57 Kalkan taşı

Kocaköy'de doğal güzellikler

(64)

58 Kocaköy'de doğal güzellikler

Kocaköy'de doğal güzellikler

Referanslar

Benzer Belgeler

Nitekim daha önce Ergani batısından Ergani ve Bereketli ovalarını alüvyonlarıyla doldurarak akan Maden Çayı, Bugünkü Dicle Barajının oluştuğu senklinalde akan Dicle

Çermik ilçesinde, genel arazi bölünüşü ve yararlanma durumu bakımından incelendiğinde, gerek alansal olarak ve gerekse ekonomik faaliyet olarak hayvancılık faaliyetleri

Bu iki büyük akarsu(Dicle, Fırat) Mezopotamya düzlüklerine gelmeden önce çok farklı ortamları, iklim kuşaklarını aşar. Doğu Anadolu’nun dağlık kesimlerinden, orta-

Köyde, ilköğretim okulu vardır ancak Köye ayrıca ulaşımı sağlayan yol asfalt olup köyde elektrik ve sabit telefon

Kale duvarları ve burçların bir kısmı ayakta olan yerleşimde, saray olabilecek büyük bir yapı kompleksi, konutlar, villalar, hamamlar, tahıl - silah depoları, büyük

Bismil ilçesi Tepe beldesi Arabkendi köyünde medfudur .Şeyh Muhammed, 1911 yılında Diyarbakır’ın Bismil ilçesine bağlı Arabkent (Bayındır) köyünde dünyaya geldi...

Şelmo Formasyonu; çakıltaşı (kirli sarı, pembe, şarabi, sarımsı gri, alacalı, kırmızı, kahve renkli, iri taneli, belirsiz kalın tabakalı, polijenik

Kötek köyü kiline köpürme, pişme rengi, yoğrulma suyu, küçülme ve su emme testleri yapılmıştır. Kötek köyü kili ile plastik bir çamur hazırlanarak alçı kalıplar