• Sonuç bulunamadı

4- süt

a) Sütünün Sağımı (Beri)

Kürtçede süt sağım işi ‘’dotun’’ mastarı ile karşılanır. Bu fiilin bazı kipleri ise ‘’doş’’

şeklindedir. Ancak sürünün sağım işi ‘’beri ‘’ adını alır. Beri kelimesi bir mastar değil, isimdir. Beri işini yapan hanım sağıcılara ise ’’ berivan’’ denir.

Sürünün Sağım işi, mevsime göre değişen seanslarla yapılır. Mesela meraların zengin olduğu bahar aylarında sürü günde iki defa sağılır. O aylarda sürü merada kolayca doyduğu için sabah erkenden evden çıkar. Güneş yaklaşık 45 derece yükselince eve gelir. Bu esnada beri yapılırdı. Beri için oğlak ve kuzular annelerinin yanına salınır.Yavru bir miktar süt emdikten sonra Berivanlar anne hayvanın kalan sütünü sağarlar. Yaz aylarında ise sağım sayısı günde bir defaya iner. Yaz aylarında sürü eve gelmez geceyi de kırda geçirir. Sürünün kırda gecelemesine ‘’ guver’’ diye adlandırılır. İşte bu şevin esnasında ,sürü sahiplerinin kız ve gelinleri, kollarına sitil ve helkeler asarak süt sağmaya gider. Sağım işi için mümkün olduğunca çocuk ve gençler de götürülür. Bunlar, ele gelmeyen, yakalanamayan, kaçan çobanlarla köpeklerinin günlük yiyeceklerini de beraberlerinde götürürler.Beri yollarında çeşetli şarkı ve türküler söylenir, hikaye, hatıra ve fıkralar anlatılır. Beride birbirlerine aşık olan gençler uzaktan da olsa birbirlerini görme fırsatını elde ederler.

Kocaköy’de koyun inek ve mandalar yandan ,keçi ise hayvanın iki arka bacağının arasında sağılır.

4-Bulgurculuk

Eskiden ‘’ deng’’ adı verilen ve at gücüyle çalışan bulgur dibekleri vardı. Bulgur ayrıca tokmaklı sokularda da dövülürdü. Öğütme işini de kol gücü ile çalışan bulgur makinesi sahipleri yapardı. M.Şirin FİLİZ ( veifata 16 Mart 2008),M. Şahin KILIÇ, Hacı Aziz ÇALI, Hüseyin ÇALI eski deng sahiplerinden bazılarıdır.

Günümüzde Aziz ÇALI ile Cemal GÖKHAN bulguru dövme ve öğütme işini yapan ve elektrikli motorlarla çalışan atölyeler işletmektedirler.

192 5.Değirmencilik

Su ile çakışan değirmenleri, özel başlık altında incelemiştik. Kocaköy’de elektrikle çalışan değirmenlere ‘’ateş değirmeni ( aşe agır)’’ denmektedir. İlçe elektrikle çalışan ilk değirmeni Kocaköy Belediye açmıştır. Sadece öğütme işini yapan bu değirmen, uzun yıllar Hafız FİLİZ tarafından işletildi. Bu arada Çay tepe köyümüzde, birer küçük fabrika mertebesinde olan iki tane modern ve çok fonksiyonlu değirmen açıldı. Bunları, ilçe merkezide Vehbi Tunç ve M. Şirin Filiz’in değirmenleri izledi.

Şu anda ilçede ikisi merkezde ( FİLİZ kardeşler ile TUNÇ kardeşler), ikisi Çaytepe’de olmak üzere dört modern ve çok fonksiyonu değirmen faal durumdadır.

6- Fırıncılık

1920’li senelerde Kocaköy’de iki fırın vardı. Bunlarda biri. Kâhya bargasına aittir Digeri ise Baki TÜRE’ye aitti. Bilahare civarda tandır yaygınlaştı. Şu anda İlçede, yaklaşık her on eve bir tandır düşmektedir. Başka ifade ile ilçede yüz kadar tandır mevcuttur.

Şu anda ilçemizde iki tane fırın mevcuttur. Biri Şeyhmus PAMUK’a diğeri ise Mahmut KILIÇ’a aittir. Bu iki fırın, günde ortalama bin kadar ekmek çıkarmakta, ayrıca vatandaşların siparişlerine de cevap vermektedir.

7-Kocaköy ‘de Yemeklerin tüketilme zamana Göre Aldığı Adlar Yemekler, tüketilme zamanına göre de farklı isimlerle anılır:

Sabah yemeği hazırlanmadan önce, işe başlayabilmek için, ya da tiryakilerin sigara içebilmesi için aldıkları hafif gıdaya "khurini"390 denir. Sabah yemeği "taşte", tarlada ekin biçilirken verilen kısa aralarda atıştırılan şeyler "kıyale"391, öğle yemeği

"navroj" adını almaktadır. "Navin" bazı ağızlarda öğle zamanının adıdır. Bazı ağızlarda ise, ağır işlerde orak, tırpan, bel, kazma, balyoz gibi aletlerle çalışan kimselerin ikindi vakti yedikleri bir yemeğin adıdır. "Ortanca" anlamına da gelen bu kelime zamanda "pazartesi" anlamına gelir. Akşam yemeğine "şiv" denir. "Paşiv (paş şiv)’’ise akşam yemeğinden sonra, uyumadan önce yenen hafif bir yemek ya da çerezdir. Tarlada ekin biçme, duvar örme, harman dövme gibi uzun süren zahmetli bir işin sona ermesi için bir yemeği verilir; "khılasok" denir ki bu kelime, Arapça kökenli olup kurtuluş anlamına gelen "halâs kökünden gelmektedir. Bayram yemeklerine ise "eydanî" adı verilmektedir.

193 7- Yemeklerin Servis Edilmesi

Yemeklerin yenme biçimi de, yurdun bazı köşelerinde görüldüğü gibi, çorbalarla başlayıp devam den bir sıra izlemez. Kocaköy'de, öğünde ne varsa, hepsi birden sofraya

Sofra bezinin serilmesi ile servis başlar. Evvela ekmek sofraya gelir.

Umumiyetle orta yerde azla küme halinde istif edilir. Ekmeğin sofra bezi kıyılarına, her misafirin elinin dikta, birer ikişer dağıtıldığı da olur. Bu istifte ekmekler daha çok yüzükoyun tertip edilir.

Ekmekten sonra çatal, kaşık ve bıçaklar getirilip herkesin ulaşabileceği şekilde dağıtılır.Bunların arkasından tas ve bardaklar ile su ve ayran cinsinden içecekler getirilir. Müteakiben sebze ve salatalar sofrayı üsler. Bu dakikaya kadar tuz ve baharatlar da sofradaki yerlerini almış bulunur, varsa, sofraya gelen ilk gıda hoşaflardır. Turşular da bu esnada unutulmaz. Derken pilav getirilir ve en son da soğumadan tüketilmesine imkân sağlamak için esas yemek servis edilir.

Servis işi bittikten sonra, ev sahibi ya da hazır bulunan en muteber kişi, "haydi kerem edin",haydi doğrulun" gibi bir davet formu ile misafirlerini yemeğe buyur eder. Herkes, her türlü gıdayı aynı anda önünde bulur ve bunları istediği bir sıra ile yer.

Kocaköy Mutfağının Menüsü

Şimdi bunları alfabetik sıra ile görelimin

1. Ağız Yakan (Dev Şavıti)

Saç ekmeklerinden katık ekmeği doğrandıktan sonra, üzerine kızgın yağ eklerj seyreltik pekmez dökülerek yenir.

2.Akide (Hekid)

İleri derecede koyulaştırılmış pekmezdir. Soğuk akide pekmezi neredeyse re..

Kıvamında kalın olur. Helva kıvamında akide pekmezi bile görülebilmektedir.

3.Ayran Çorbası (Katme)

Bulgur kullanılarak yapılan ayran çorbasıdır.

4.Ayran Çorbası

(Meyir)Öğütülmemiş dövme ile ayrandan yapılan bir çorba çeşididir. Çorba kaynayıı ustaca karıştırılmalıdır. Yoksa ayran kesilir. Çorba piştikten sonra, soğutularak içilir.

Benzer Belgeler