• Sonuç bulunamadı

Tüm yönleriyle Çüngüş ilçesi ve turizm

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2023

Share "Tüm yönleriyle Çüngüş ilçesi ve turizm"

Copied!
282
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

TÜM YÖNLERİYLE ÇÜNGÜŞ İLÇESİ VE TURİZM

PROF. DR. YUSUF KENAN HASPOLAT

(2)

TÜM YÖNLERİYLE DİYARBAKIR KULP İLÇESİ VE TURİZM Prof. Dr. Yusuf Kenan Haspolat

Tür Araştırma

Sayfa Tasarımı Ensari Özdoğan

Birinci Baskı

Temmuz 2014 (e-kitap)

Bu kitabın her türlü yayın hakkı Prof. Dr. Yusuf Kenan Haspolat’a aittir. Tanıtım amacıyla yapılacak kısa alıntılar dışında yazarın yazılı izni olmaksızın hiçbir yolla çoğaltılamaz.

ISBN: 978-605-85033-1-1 e-mail:khaspolat@hotmail.com

(3)

TÜM YÖNLERİYLE ÇÜNGÜŞ İLÇESİ VE TURİZM

PROF. DR. YUSUF KENAN HASPOLAT

(4)

Yusuf Kenan Haspolat

1954 yılında Diyarbakırda doğmuştur. Çocuk Hastalıkları, Çocuk Acil, Geli- şimsel Pediatri ve Endokrin dallarında profesör olan yazar halen Dicle Üniversitesi Çocuk Hastanesinde Anabilim Dalı Başkanı olarak görev yapmaktadır. Yazar evli ve iki çocuk babasıdır.

Yayınlanmış Eserleri Bedüzzaman ve Diyarbakır Dicle İlçesi

Diyarbakır Ekonomi Tarihi 1 Diyarbakır Ekonomi Tarihi 2 Diyarbakır Sosyokültürel Tarihi 1 Diyarbakır Sosyokültürel Tarihi 2 Diyarbakır Sosyokültürel Tarihi 3 Diyarbakır Yeraltı Kaynakları Diyarbakır Yerüstü Kaynakları 1 Diyarbakır Yerüstü Kaynakları 2

Diyarbakır'da Çevre ve Doğa (Sempozyum) Diyarbakır'da Doğal Hayat, Su, İklim, Enerji, Maden Eğil ve Turizm

Ergani İlçesi ve Turizm

Gül Şehri - Diyarbakır Sempozyumu Hani İlçesi

Her Yönüyle Diyarbakır İlçeleri Karacadağ

Peygamberler, Sahabeler ve Evliyalar Kenti Diyarbakır

Peygamberler, Sahabeler ve Evliyalar Kenti Diyarbakır (4. Baskı) Sema (Şiir)

Tabiattan Fısıltılar (Şiir)

Tarih - Kültür - İnanç Kenti Diyarbakır Tüm Yönleriyle Çermik İlçesi ve Turizm Ümit (Şiir)

Tüm Yönleriyle Diyarbakır Kulp İlçesi Ve Turizm Tüm Yönleriyle Çüngüş İlçesi Ve Turizm

(5)

İçindekiler

1- Çüngüş’ün Tarihi 7

2- Çüngüş’te Tarihi Mekanlar 39

3-Sanat Tarihi Açısından Çüngüş İlçesinde Tarihi Eserler

Azat AK, Abdulgani Tarkan 89

4-Tarihi Çüngüş Hamamı

Pınar Gürhan 95

5-Çüngüşte El Sanatları 107

6-Fırat Nehri Ve Karakaya Barajı 145

7-Çüngüşte Doğa, Doğal Güzellikler Ve Yaşam 165

8-Çüngüş Köyleri 233

Sayfa No.

(6)
(7)

ÇÜNGÜŞ’ÜN TARİHİ

1.BÖLÜM

(8)
(9)

ÇÜNGÜŞ’ÜN TARİHİ

Tarih öncesi dönemde Çüngüş, Ergani, Maden bölgesinin kuzeyi ve kuzeybatısı, Palu, Malatya civarına kadar olan bölgeye ise Alzi adı verilmiştir. Hititler, bu bölgeyi Alşe ola- rak adlandırmışlardır. (1)

Bir Urartu kenti Alzi Ülkesi Diyarbakır’ın batı tarafı Alzi ülkesidir. Bu bölüme Er- gani,Çermik ve Çüngüş girmektedir. Özellikle verimli topraklara sahip, maden açısından zengin olan ve önemli yolların kavşak noktası olması itibariyle Alzi de hedefler arasında olmuştur. Assur yazılı kaynaklarında Nairi ülkelerine yapılan seferler bağlamında Alzi ve çevresinin egemenlik altına alındığı iddia edilir46. Alzi Ülkesi, MÖ II. bin yıldan Orta Çağ’a kadar oldukça uzun bir süre yazılı belge ve kaynaklarda, Doğu Anadolu coğ- rafyası ve daha çok da Diyarbakır’ın batı kısmı ile ilişkili olarak karşımıza çıkan bir ülke ve kent ismidir Köken açısından Hurili yöneticilere sahip bir devlettir ve varlığını MÖ II. Binden itibaren sürdürmüştür.

Doğu Anadolu’nun bu kesimine ait yapılan seferlere ilişkin bazı önemli tarihi coğ- rafya metinleri, yörede Hitit döneminde Alşe ya da Alzi olarak, Orta ve Yeni Assur dö- neminde Alzi, Urartu yazıtlarında da Alzi olarak adlandırılan bir ülke ve kentin varlığından söz ederler. Aynı zamanda Siyah Obelisk, Birklin Çayı ve Kurh steli yazıtla- rında da bu ülkeden bahsedilmektedir. Bölgenin en önemli yerleşim yerlerinden biri olan Alzi’nin Diyarbakır bölgesinde olduğu ortak görüşüne biz de Alzi isminin geçtiği yazılı kaynaklarda geçen bilgilerin ışığında kabul ettik.

Yazıtlarda özellikle İşuwa ve Arzania ile olan yakın ilişkisi, Kurh steli’nde geçen Enzite’den hemen önceki Namdanu Dağı’nın Maden Dağı ile özdeş tutulmasından dolayı Alzi geçidinin Ergani-Maden geçidi olabileceği ihtimali en önemli destekler arasındadır (15).

Yörede ilk belirli hareket 1040 yılında Türkmen boyları tarafından yapılan akınlarda görülmeye başlanmıştır.

Çüngüş 1085 Yılında Diyarbakır bölgesine egemen olan Büyük Selçuklu devletinin etki alanı içine girmiş daha sonra yöre Suriye Selçuklularının topraklarına katılmıştır.

Bugünkü Çüngüş yöresi 1183 yılında Güneydoğuda hâkimiyet kuran ve ilk Türk bey-

(10)

liklerinden sayılan Artukluların egemenliği altına girmiştir. Çüngüş bu sıradaki konumu nedeniyle ipek yolu üzerinde bulunduğundan gün geçtikçe önemi daha da artmıştır.

Hatta Artuklular Çüngüş´ün konumu nedeniyle ipek yolunun önemli bir kısmım güvence altına almışlardır, İpek yolu üzerinde bulunması yöreyi cazip hale getirmiş yapılan İmar faaliyetleri, küçük çaplı imalathaneler sayesinde yöreye canlılık gelmiş nüfus artmıştır.

1475 yılında ilçede Tekkale, Kömeağaç, Pegler adında üç mahalle kurulduğu ve ma- nastır yapıldığı kayıtlardan anlaşılmaktadır. (2)

Diyarbekir Beylerbeyliği ve Çüngüş

Diyarbakır Vilayetinin idari yapısına baktığımızda, Osmanlı hâkimiyetine girdikten sonra Âmid merkez olmak üzere Diyarbakir Beylerbeyiliği kurularak 4 Kasım 1515’te Bıyıklı Mehmed Paşa’ya verildi. Mayıs 1517’de Mardin Kalesinin de Osmanlıların eline geçmesiyle Diyarbakir bölgesindeki Hısnıkeyfa, Ergani, Ruha(Urfa), Siirt gibi bütün kaleler ve önemli merkezler aynı idare altında toplanmış bulunuyordu. 1518 yılında ya- pılan tahrire göre Diyarbakir Beylerbeyiliğine bağlı on iki sancak vardı. Bu sancaklar:

Amid, Mardin, Sincar, Berrriyecik, Ruha, Siverek, Çermik, Ergani, Harput, Arapgir, Kiğı ve Çemişgezek sancakları idi. Kısa bir süre sonra Amid ve Mardin birleştirilmiş

Berriyecik bir kaza olarak Mardin Sancağına bağlanmış, Musul ve Deyrirahhe, Ane ve Hit sancakları da Diyarbakir Beylerbeyiliğine dahil edilmiş, böylece ondört sancaklı bir Beylerbeyilik haline gelmiştir. Bu sancaklar dışında bazı resmi belgelerde birer sancak olarak gösterilen fakat yurtluk ocaklık sisteminde idare edilen Atak, Palu, Eğil, Çapakçur, Sason, Tercil, Kulp, Bitlis, Cizre, Genç, Çüngüş, Hısnıkeyfa gibi birimler de Beylerbe- yiliğine bağlıydı. Bağdat’ın fethinden sonra Ane ve Hit ile Musul sancaklarının Bağdat Beylerbeyiliğine, Urfa’nın da bazen Diyarbakir’e bazen de Rakka Eyaletine bağlandığı ve onun merkez sancağı oluşturduğu görülmektedir. XVI. yüzyıl ortalarından sonra Bitlis de Van Beylerbeyiliğine bağlanmıştır. XVII. yüzyılın ortalarında ise Cizre, Eğil, Genç, Palu ve Hazo birer hükümet olarak Diyarbakir Beylerbeyiliğine bağlı gösterilmiştir.

Hazo, Sason’un bir başka adı olarak kullanılmıştır Berriyecik bir kaza olarak Mardin Sancağına bağlanmış, Musul ve Deyrirahhe, Ane ve Hit sancakları da Diyarbakir Bey- lerbeyiliğine dahil edilmiş, böylece ondört sancaklı bir Beylerbeyilik haline gelmiştir.

Bu sancaklar dışında bazı resmi belgelerde birer sancak olarak gösterilen fakat yurtluk ocaklık sisteminde idare edilen Atak, Palu, Eğil, Çapakçur, Sason, Tercil, Kulp, Bitlis, Cizre, Genç, Çüngüş, Hısnıkeyfa gibi birimler de Beylerbeyiliğine bağlıydı. (13)

Ergani Sancağı 1518’de üç idarî üniteden oluşmaktaydı. Bunlar, Ergani Merkez, Çün- güş ve Hisârân nahiyeleridir. 1523’te ise durum biraz farklıdır. Gerek Çüngüş, gerekse Hisârân nahiyeleri, Çermik Livâsı’nın özerk yönetim oluşu nedeniyle beylerin tasarru-

(11)

funda bulunduklarından Çermik Sancağı kısmında yazılmış, tahrir edilmiştir. Ayrıca, tahrir defterlerinden 998’de Çüngüş nahiyesi “ Der nahiye-i Çüngüş tâbi kazâ-i mezkür

“; kasabası ise, “ karye-i nefs-i ribât-ı taâbi Ergani “ şeklinde kayıtlıdır. Yine Hisârân na- hiyesi için aynı defterde “ Der nahiye-i Hisârân tâbi kazâ-i ve Livâ-i Çermük “ ibaresi yer almaktadır. Bu kayıtlar Çüngüş’ün idarî açıdan Ergani’ye bağlı olduğunu, Hisârân’ın ise olasılıkla kısa süre Çermik Sancağı’na bağlandığını göstermektedir. Çünkü her iki nahiye 1566 tarihinde Behrimaz isimli bir nahiyenin de katılması ile Ergani Sancağı’na bağlanmıştır.(3)

Çüngüş Beyliği

Abbasiler Devleti’nin sarsılması ile Azerbaycan’da bazı sülaleler bölgesel hâkimiyetler kurmuşlardır. Bunlardan bazıları Saciler, Sallariler, Şeddadiler (Şadilliler), Şirvanşahlar ve Careranlılardır.

Kartuk oğlu Şadi’nin oğlu Mahmud’un 340 (m. 951) yılında Gence’ye hakim olma- sıyla burada Şadilliler hanedanlığı kurulmuştur.

Alparslan 1064 yılındaki seferinde Şadilli ve Selçuklu orduları ile Ani şehrini Bizan- slılardan alarak burayı Divin Şadillilerinden Ebul Esvar Savur’un oğlu Memûçehr’e bı- rakarak kendisi İsfahan’a gitmiştir. Böylece Anadolu’da Selçuklulara bağlı ilk Türk beyliği 1064 yılında Şadilliler tarafından Ani’de kurulmuştur. 1071 Yılında Malazgirt Savaşı’nda Alparslan’ın ordusunda yer alan Şadilliler büyük yararlıklar göstermişler ve Anadolu iç- lerine yerleşmeye başlamışlardır.

Karakoyunluları meydana getiren oymaklar arasında önemli bir yer tutan Şadilliler, Karakoyunluların Akkoyunlulara tabi olması ile Akkoyunlulara katılmışlardır. Bugün Tunceli, Erzurum, Sivas, Bingöl, Erzincan, Muş, Urfa’nın Suruç ilçesinde, Elazığ’ın Ka- rakoçan ve Palo ilçesinin Karabegan bölgesinde, Adana’nın Kadirli ilçesinde, Maraş’ın Göksu, Afşın ilçelerinin köylerinde yaşayan Şadillilerin bir kolu Diyarbakır’ın Çüngüş ve Ergani ilçelerine yerleşmişlerdir.

Çüngüş’ün Elyos (Malkaya) köyünün üst kısmındaki tepelere gelip çadırlarını kuran Şadilliler daha sonra bu köye gelirler ve buradan Çüngüş ilçesine yerleşirler. Çüngüş’e hakim olan Lobutoğulları ile yaptıkları mücadelede galip gelerek Çüngüş’te beyliklerini ilan etmişlerdir. Çüngüş beylerinden bir kol Ergani ilçesine gelerek yerleşmişler ve “Kal- hana” ile “Helbeto” köyleri halen mülklerindedir. Safevilerin Diyarbakır’a hakim olma- larına bölgedeki diğer beylikler gibi Şadilliler de tepki göstermişler, Çüngüş beyleri Çermik beyleri ile müşterek hareket etmişlerdir.

(12)

Diyarbakır’ın Osmanlı birliğine katılması burada da sevinçle karşılanmıştır. Çüngüş Beyliği ve Şadilliler ile ilgili yayına hazırlamakta olduğum eserde geniş ve izahatlı bilgiler verileceğinden bu beylik ile ilgili izahatı kısaca vermeyi uygun buldum. Çüngüş beyleri- nin torunları “Güldoğan” soyadını taşımaktadırlar.

Yukarıda bahsettiğim beyliklerden destek alan Osmanlı kuvvetleri Diyarbakır üzerine yola çıktıklarında İdris-i Bitlisi’de bölgedeki bazı Kürt aşiretlerinden birlikler oluşturarak Osmanlıların yanında yer almalarını sağlamıştır. Karahan kuşatmayı bırakarak Sefavilerin elinde bulunan Mardin’e sığınmıştır. Osmanlı kuvvetleri Eylül 1515’te Diyarbakır’a gir- miş halk büyük coşku ve sevinçle Osmanlıyı karşılamış. Surlar Osmanlı bayrakları ve sancakları ile süslenerek şehirde bayram havası yaşanmıştır ve böylece Diyarbakır Os- manlı birliğine katılmıştır.

14 Kasım 1515’te Bıyıklı Mehmet Paşa Diyarbakır Beylerbeyliği’ne getirilmiştir. Böl- genin Safevilerden temizlenmesi iki yıl sürmüştür. Bu süre içerisinde Bıyıklı Mehmet Paşa kumandasındaki Osmanlı kuvvetleri Mardin, Koçhisar yakınlarında Dede Kargın sahasında Safevi kuvvetlerini kesin yenilgiye uğratmış, Hısn-ı Keyfâ, Ergani, Ruha (Urfa), Mardin, Siirt Osmanlı devletinin hâkimiyetine girmiştir.(12)

Çüngüş ‘de 1518 ve 1523’de köy sayısı

1518’de 39 (6’sı virân) köy 1523’de 40 (2’si virân) köy ve 4 mezra bulunmaktaydı (3) Çermik, 922/1516 yılında Osmanlı Devletine katılıp iltihâk etmiş, Osmanlı İmpa- ratorluğu’na katıldığı tarihinden itibaren de Diyârbekir Eyâleti’ne bağlı sancaklar ara- sında yer almıştır. Çermik Sancağı, yurt ve ocak türünde Diyârbekir Eyâleti’ne bağlı bağımsız sancaklardandır.

Bu sancaklar, fetih esnasında bazı beylere hizmet ve itaatleri karşılığında ve de yapılan pazarlıklar sonucu devamlı olarak sancak ve has şeklinde olmak üzere oluşturulan san- caklardır. Bu sancaklar Klasik Osmanlı Sancakları’ndan farklıdır. Bunlar imtiyazlı san- caklardır. Sancakların idaresi genellikle bölgeye eskiden beri hâkim olagelen nüfuzlu, güçlü eski yerel beyler veya hânedanlara verilmiştir. Yaşam boyu sancak beyi olan bu ida- reciler ölümleri durumunda ancak değiştirilmektedir. Bu sancaklar, savaş ve seferlerde Beylerbeyinin hizmetine girmek zorundadırlar. Arazileri, tımar nizamına tabi’dir. Kadı- ları, Saray tarafından atanır. Veliyyûddin Efendi, 1969 nolu kaza listesinde; Çermik Ka- zası, Çüngüş, Hisârân (Hasaran) ve Ebu Tâhir nahiyelerinin birlikte Çermik Kadılığını teşkil ettiğini belirtmektedir.

(13)

Çermik Sancağı, Çüngüş’e 20 km. uzaklıkta bulunmasına karşın, 1518 tarihli tahrirde (yazımda), Çüngüş, Çermik’e değil, klasik türde bir sancak olan Ergani Sancağı’na bağ- lanmıştır. Çermik’in kısmen bağımsız hükümet türünde bir sancak oluşundan dolayı politik davranılmış ve Çüngüş, Çermik Sancağı’na bağlanmamıştır.(4)

1596 Yılında yanındaki maiyeti ile birlikte Çüngüş´e gelen Osmanlı Paşası Kapıkıran Mehmet Alı Paşa yörenin kalkınması için büyük çaba sarf etmiş dağınık Çüngüş yerleş- mesine son vererek toplu bir şehir gömmüşü kazandırmıştır. Mehmet Alı Paşa yöredeki yerli ermeni ve Türklerle bütünleşmiş yaptığı çalışmalarla yörede içme suyu ve ulaşım şe- bekesinin temelini atmıştır.(2)

16.yüzyıl Tahrir defterinde Çüngüş

(22)

(14)

16.yüzyılda Çüngüş

Ergani Sancağı’nın diğer önemli merkezide Ergani’nin fethi ile Osmanlı devletine katılan ve aynı zamanda nahiye merkezi olan Çüngüş’tür. Çüngüş defterlerde “Karye-i nefs-i Çüngüş” ve “Karye-i nefs-i ribât şeklinde ka yıtlıdır. Görüldüğü üzere Çüngüş 1523’te “ribât” ismi ile vasıflanmıştır. Bu isim îslâmiyetin ilk dönemlerinde uçlarda faal olan ribâtların hatırası ile ilgilidir. Çüngüş’te Ergani’de olduğu gibi büyük camii (muh- temelen müslim nüfusun azlığı sebebiyle) bulunmamakla birlikte şehir nüfusuna kayıtlı 4 dini görevli (imam, hatip ve müezzin) vardır. Ayrıca Çüngüş boyahane, kasâbhane ve debbâğhane gibi hizmet kurumlarına sahiptir.

Ergani’de olduğu gibi Çüngüş’te de mahalleler belirtilmemiş ve müslim ve gayrimüs- limler ayrı cemâatlar halinde yazılmışlardır. 1518’de Çüngüş’te müslim nüfus 137 kişidir.

1523’te 58 hane ve 23 mücerrede 4 imam, hatip ve müezzin, 6 pirifâni, ama ve atıl’ın ila- vesi ile müslim nüfusun sayısı % 150’lik büyük bir oran artışı ile 343’e ulaşmıştır.

Çüngüş şehrinde toplam 1518’de 143 hane ve 15 mücerred vergi mü kellefi var iken 1523’te büyük bir artışla (% 74) 250 hane ve 103 mücerrede yükselmiştir. Çüngüş’ün tahmini nüfusu 1518’de 730 kişi, 1523’te ise 1384 kişidir.

Ergani Sancağı’nın 1518’de tahmini nüfusu 7796’sı müslim (müslimlere askeriler de dahildir), 2931’i gayrimüslim olmak üzere toplam 10732’dir. Yine bu tarihte müslimlerin

% 10.2’si şehirlerde (Ergani ve Çüngüş) yaşar iken gayrimüslimlerin % 40.1’i şehirlerde meskûndur. Ergani Sancağı genelinde 1518 yılında 1446’sı müslim, 563’ü gayrımüslim olmak üzere toplam 2009 hane vardır. 1523 yılında ise 2211’i müslim 953’ü gayrimüslim toplam 3164 hane ve 603’ü müslim 333’ü gayrımüslim toplam 936 mücerred vergi mü- kellefi ve ayrıca 257’si Ergani şehri ve nahiyesi, 35’i Çüngüş şehri ve nahiyesi ve 20’si Hisârân nahiyesinde olmak üzere toplam 312 muâf vardır. Muâfların 1 veya 1,5 çiftlik yere sahip oldukları defterde (TD. 998) kayıtlıdır. Buna göre 1523 senesinde Ergani Sancağı’nın tah- mini nüfusu 12672’si müslim 5098’i gayrimüslim olmak üzere toplam 17770’dir. (16)

Çüngüş XVI. yüzyıl boyunca sürekli olarak Ergani Sancağı nahiyeleri arasında yer al- mıştır, ancak 1530’da Çermük Sancağı ile birlikte tahrir edilmiştir 1566’da Ergani Sanca- ğı’na bağlı bir nahiye olduğu görülmektedir. Çüngüş, Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi’ndeki D. 9772 numaralı bir vesikaya göre, Diyarbekir Beylerbeyliği’ne bağlı livalar arasında gös- terilmiştir Ancak Tahrir Defterlerindeki bilgiler bu durumu doğrulamamaktadır. Tahrir Defterlerinde “Karye-i Nefs-i Çüngüş”, “Karye-i Nefs-i Ribat” olarak yer alan Çüngüş, XVI. yüzyıl boyunca Müslümanlar ile Gayrimüslimlerin birlikte yaşadıkları bir iskân

(15)

yeri olmuştur. 1518 ve 1530 tarihlerinde Müslüman ve Gayrimüslim nüfus cemaat olarak birbirinden tefrik edilmiş olup, 1566’da nüfusun inançlarına göre farklı mahallelerde meskûn olduğu görülmektedir. Müslümanlar, Mahalle-i Müselmânân Gayrimüslimler Ebvart b. Margeri ve Nail Veled-i Andernas mahallelerinde mukim idiler. 1881’de Müs- lümanlar Cami-i Kebir ve Cami-i Sûk mahallelerinde ikâmet ederler iken, Gayrimüs- limler Kal’a Mahallesi, Orta Mahalle ve Başpınar Mahallelerinde ikâmet etmekteydiler.

1518’de 116 hane, 13 mücerred Gayrimüslim, 27 hane, 2 mücerred Müslüman;

1530’da 119 hane, 81 mücerred Gayrimüslim, 58 hane, 23 mücerrred, 4 imam ve müez- zin, 6 muaf Müslüman; 1566’da iki ayrı mahallede olmak üzere, 406 hane, 126 mücerred Gayrimüslim, 129 hane, 31 mücerred Müslüman nüfus kayıtlıdır.

1518’de Ergani Nahiyesi köylerinde 279 hane ve 75 mücerred, Çüngüş Nahiyesi köy- lerinde 38 hane ve 5 mücerred, Hasaran Nahiyesi köylerinde ise 27 hane ve 5 mücerred olmak üzere toplam 344 hane ve 86 mücerred Gayrimüslim mevcuttu. 1530’da Ergani’de 460 hane, 170 mücerred; Çüngüş’de 93 hane, 24 mücerred ve Hasaran’da 67 hane, 5 mücerred olmak üzere 620 hane, 195 mücerred Gayrimüslim yaşamakta idi. 1566’da Er- gani Nahiyesi’nde 896 hane, 217 mücerred; Çüngüş Nahiyesi’nde 202 hane, 52 mücer- red; Hasaran Nahiyesi’nde 148 hane 49 mücerred ve Behremaz Nahiyesi’nde 36 hane, 8 mücerred olmak üzere 1282 hane ve 326 mücerred Gayrimüslim nüfus yaşamakta idi.

(Tablo-1, tabloda sadece Gayrimüslim nüfusa yer verilmiştir) 16.yüzyıl Tahrir defterleri’nde Çüngüş

Tahrir, Arapça’da yazım anlamına gelir. Osmanlı Devleti’nde, tahrir, toprağın mül- kiyet ve tasarruf hukukunu, reayanın (ahalinin) yükümlülüklerini belirlemek, vergi tür ve miktarlarını saptamak için yapılan arazi ve yükümlü nüfus yazım işidir. Arazi ve yü- kümlü yazım sonuçlarının işlendiği defterlere Tahrir Defterleri, sadece yükümlü sayım (tahrir-i nüfus) sonuçlarının işlendiği defterlere ise Esame Defterleri denilir.

NAHİYE-İ ÇÜNGÜŞ

Kura………..: 40

Mezari’………...: 4

Hane ………..: 946

Mücerred ………...: 288

Mu’af………..: 36

Haşıl ………..: 148.900 (19)

(16)

16. Yüzyıl Çüngüş Nahiyesi H:Hane, M:Mücerred

NO KÖYLER 1518 1530 1566

H M H M H M

1 Kavkav M 2 - - - - -

2 Ağcameşhed M 3 - 7 - -

3 Ermene M 24 6 52 12 61 14

4 Pirhemine M 14 2 - - 109 46

5 Kavak M 16 5 17 9 - -

6 Çakdeşin M 8 1 11 - 19 5

7 Karacakaya M 12 2 12 6 19 12

8 Elyos M 49 14 46 16 105 54

9 Sarsib M 7 - 6 3 - -

10 Adiş-i Suflâ G 14 1 27 3 58 20

11 Samlı M 16 1 21 5 - -

12 Adiş-i ‘Ulyâ G 19 4 45 17 144 32

13 Önürgüd M 12 4 18 7 30 15

14 Keydan M 32 5 47 13 - -

15 Ekrek M 6 - 10 5 15 5

16 Avut M 35 5 60 17 156 78

17 Şaykan M 6 2 15 4 - -

18 Selvas M 5 - 12 3 39 11

19 Çanakcı M 29 3 34 8 - -

20 Hoya M 12 1 28 10 55 26

21 Mansurlu M 17 2 35 7 29 -

22 Mazikan M 17 1 34 6 50 9

23 Kündeci M 7 1 14 5 15 12

24 Polad M 5 - 19 2 - -

25 Lefdoy (Elif Uşağı) M 7 - - - - -

26 Sükrek M 5 - 5 2 9 1

27 Şinto M 5 - 5 1 - -

28 ‘İsa M 5 - 3 3 - -

29 Solak Hamza M 7 - 9 3 - -

30 Çivân M 3 - - - - -

31 Merdane M - - 4 - 7 6

32 Mansurlu-i Suflâ M - - - - 30 10

33 Akkaya nd.Avud M - - - - 18 7

34 Kilisecik M - - 2 - 12 4

35 Hindibaba M - - - - 12 -

36 Karuk M - - - - 16 5

37 Ahur M - - - - 6 2

38 Mâmelan M 1 - 8 - - -

39 Burut M - - 2 - - -

40 Hıdır M - - - - - -

41 Ribat G 5 - 21 4 - -

42 Şemik M - - 8 - - -

TOPLAM 405 60 637 33 1014 374

(17)

Ergani Sancağı’ndaki Çüngüş nahiyesindeki Gayrimüslim şahıs isimleri, baba isim- leriyle birlikte Tahrir Defteri’ndeki sıra göz önüne alınarak köy köy verilmiştir.

Çüngüş

(17)

1 Sultan b. Vartan 44 Devletyar b. Mirat 87 Emir Ebvat b. Toros 2 Ebvat b. Vartan 45 Vartan b. Yiğit 88 Kara Aves b. Derviş 3 İstefanos b. Vartan 46 Kara Aves b. Çelebi 89 Hayk b. Sahak 4 Karaca b. Mardik 47 İlyas b. Likelis 90 Devletyar b. Mamenci 5 Avenis b. Karaca 48 İstefanos b. Karaca 91 Şehriyar b. Karaca 6 Poşa b. Karaca 49 Margri b. Karaca 92 Sahak b. Karaca 7 Murad (Merad) b. Karaca 50 Delu b. Karaca 93 Murad b. Şirin 8 Yakub b. Karaca 51 Hazar b. Vartan 94 Musih b. Şirin 9 İshak b. Neccar 52 Akop b. Kiryakos 95 Haluse Sa 10 Sadaka b. İshak 53 Kiryakos b. Agop 96 Harus b. Karaca 11 Varik b. İshak 54 Maksud b. Sırail 97 Kiryakos b. Kara Aves 12 Melikyed b. İshak 55 Varil b. Sırail 98 Karabet b. Kara Aves 13 Toros b. Mar Toros 56 Evdik b. Belo 99 Sirsa b. Nurik 14 Tiryad b. Belos 57 Akop b. Belo 100 Sahak b. Nurik

15 Ohan b. Tiryad 58 İsrail b. Bello 101 Serkis Keşiş b. Karmaron (?) 16 Turik b. Nurik 59 Nerkis b. Magerim 102 Maksud b. Margri

17 Karabey b. Ovdik 60 Akbarad (?) b. Bakom 103 Kara Aves b. Margri 18 Ohan b. Avdik 61 Emirbey b. Darof 104 Karmavan b. Margri 19 Avenis b. Avdik 62 Darendos (?) b. Emirbey 105 Tekfur(Nikefor) b. İbrahim 20 Karaca nam 63 Karaca b. Düdenci 106 Kiryakos b. Derviş 21 Seydi b. Karaca 64 Vartan b. Simail 107 Karabey b. Kara Aves 22 Sahak b. Mar Toros 65 Aleksanos b. Arslan 108 Mirsesab b. Nurik 23 Hayk b. Mar Toros 66 Mesrop b. Arslan 109 Sahak b. Nurik 24 Agop b. Harof 67 Margri b. Sadun 110 Serkis b. İbrahim 25 Sahak b. Alacek 68 Yakub b. Sadaka 111 Nurik b. Murad

26 Kuddusi b. İsa 69 Bedros b. Ohan 112 Tekfur(Nikefor) b. Murad 27 Barsum b. İstefanos 70 İsfendiyar b. Karaca 113 Arakil b. Melikşa

28 Martoros b. İstefanos 71 Ohan b. Resim 114 Biros b. Melikşa 29 Barsum b. Mardik 72 Herzek Gergeri 115 Kiryakos b. Melikşeh 30 Merdsalad (?) b. Barsum 73 Budik biradereş 116 Ohan b. Karaman 31 Deyrdor b.Sirob (Seyrul) 74 Yusuf biradereş 117 Martoros b. Sa(Haya) 32 Kerim b. Deyrdor 75 Daro b. Osib 118 Sahak b. Ohan 33 Melikyed b. İbrahim 76 Vartan b. Osib 119 Mihitar b. Karsik 34 Mesrop b. İbrahim 77 Maksud b. Berat 120 Beyros b. Haril 35 Arbo b. İbrahim 78 Minseh b. Berat 121 İbranos Karabet 36 Avak b. İmral 79 Sıb b. Berat 122 Ebvat b. Emir Arbo 37 Seyhik(Sihik) b. Bahtiyar 80 Dostger b. Karaca 123 Yakub b. Emir Arbo 38 Murad (Merad) b. Tatos 81 Arslan b. Selnan (Selban) 124 Maksud b. Murad 39 Murad Hoca b. Ohan 82 Yakub b. Matios 125 Avenis b. Kara 40 Ebvat b. Hoca Ovan 83 Serkis b. Matios 126 Margeri b. Sadaka 41 Toros b. Değirmenci 84 Kerim b. Manos 127 Serkis b. Sadaka 42 Sahak b. Değirmenci 85 Avenis b. Ardon 128 Safer b. Karaman 43 Tekfur (Nikefor) b. Saros 86 Derşeyh b. Derviş

(18)

1785 yılında Di yarbakır eyaleti şu sancaklardan meydana gelmekteydi

1823 yılında Diyarbakır eyaleti nin idarî taksimatını sicillere dayalı olarak vermek uygun olacaktır.

(21)

1 - Amid (Paşa Sancağı) 16 - Kulb

2 - Siverek 17-Atak (Y)

3 - Çermik 18-Siird

4 - Meyafârikîn (H) 19 - Bakos Boşat

5 - Hasankeyf 20 - Savur (H)

6 - Beşiri 21-Eğil (H)

7 - Tercil (H) 22 - Karakeçülü

8 - Behramkî 23 - Çapakçur

9 - Hani (Y) 24 - Mihranî

10-Çıska 25 - Musul-ı Atik ve Cedid

11 - Telbisme 26 - Çemişgezek

12 - Mardin 27 - Sağman

13-Salat 28 - Derik

14 - Birazî 29 - Ergani

15 - Birecik 30 - Çüngüş

1823 yılında Diyarbakır eyaleti şu sancaklardan meydana gelmekteydi34. 1. Amid (Paşa Sancağı) 16. Telbisme

2. Mardin 17. Çıska

3. Salat 18. Harput

4. Birazı 19. Eğin

5. Siverek 20. Çüngüş

6. Eğil (Hükümet) 21. Ergani

7. Hasankeyf 22.Çarsancak

8. Beşiri 23.Palu (Hükümet)

9. Çermik 24. Savur (Hükümet)

10. Hani 25. Hazzo (Hükümet)

11. Atak (Y) 26. Siird

12. Tercil (Hükümet) 27. Cizre (Hükümet)

13. Mihranî 28. Kulb

14. Çapakçur 29. Miyafarikîn

15. Karakeçülü 30. Bakos Boşat

(19)

XVIII. Yüzyılda Diyarbakır Eyaletinin İdarî Taksimatı

Yukarıda verilen XVIII. yüzyıla ait idarî taksimat tablosundan da anlaşılacağı üzere XVIII. yüzyılda geçmiş yüzyıllarla mukayese edildiğinde, Diyarbakır eyaletinin sınırları biraz küçülmüş ise de, yine oldukça geniş bir alanı ihtiva ettiği söylenebilir. Bu dönemde idarî taksimatta dikkati çeken diğer önemli bir husus ise, idarî açıdan Diyarbakır eyaletine bağlı olan Palu, Çarsancak, Harput, Eğil, Çermik, Ergani ve Çüngüş kazalarının

1733 1739 1747 1785

Amid Amid Amid Amid

Çarsancak Harput

Ergani Ergani Ergani

Çüngüş Çüngüş Çüngüş

Çermik Çermik Çermik Çermik

Siverek Siverek Siverek Siverek

Telbisime Telbisime Telbisime Telbisime

Savur(H) Savur(H) Savur(H) Savur(H)

Beşiri Savur(H)

Salat Salat Salat Salat

Birazî Birazî Birazî Birazî

Atak(Y) Atak(Y) Atak(Y) Atak(Y)

Tercil(H) Tercil(H) Tercil(H) Tercil(H)

Miyafarikin(H) Miyafarikin(H) Miyafarikin(H) Miyafarikin(H)

Diyarbakır eyaleti 1820-1825 yılında şu sancaklardan meydana gelmekteydi.

1-Amid 13-Atak (Y) 25-Cizre(H)

2-Beşir 14-Birazi 26-Çermik

3-Çapakçur 15-Çemişgezek 27-Çüngüş

4-Çıska 16-Hani (Y) 28-Gence

5-Eğil 17-Ergani 29-Hazzo (H)

6-Harput 18-Hasan-keyf 30-Mardin

7-Karakeçülü 19-Kulb 31-Mihrani

8-Mazgird 20-Meyafârikin (H) 32-Sağman

9-Palu(H) 21-Pertek 33-Siird

10-Salat 22-Savur(H) 34- Telbisme

11-Sincar 23-Siverek

12-Tercil(H) 24- ????

(20)

“Maden-i Hümâyûn merbutatından” sayılmalarıdır Söz konusu kazalar XVIII. yüz- yılda malî açıdan “Maden-i Hümâyûn” idaresine bağlı olmakla beraber, idarî açıdan Di- yarbakır eyaletine bağlı olma statülerini devam ettiriyorlardı

1840 yılına ait idari taksimat, 1847 yılına kadar bazı küçük değişikliklerle devam et- miştir. Bu arada 1838 yılında Diyarbakır Müşirliğinin kurulması ile birlikte, Maden-i Hümayun emanetine bağlı kazaların da yine 1845 yılına kadar idari taksimat içerisinde Diyarbakır eyaletine bağlı oldukları görülmektedir. 1845 Yılında Harput eyaleti teşkil edilmiş ve bu kazalar Harput eyaletine bağlanmıştır 1838-1845 yılları arasında Diyar- bakır eyaletine bağlı Maden-i Hümayun Kazaları ise şunlardır.

(5)

1871 (H. 1288) tarihli salna mede Diyarbakır ilinin idarî teşkilâtı şöyledir:

— Amid sancağı. İlçeleri: Siverek, Lice, Sil van, Resülayn, Erganimadeni.

Erganimadeni ilçesi bucakları: Ergani, Çermik, Çüngüş, Eğil, Ebutahir.

1883 (h. 1301) tarihli Diyarbekir Salnamesi’nden ilimiz idarî teşkilâtında önemli de- ğişmeler ol duğunu görmekteyiz. Mamuretülaziz (Elâziz - Elâ zığ) il haline getirildiğinden Diyarbakır’dan ayrıl mış, Malatya sancağı da kendisine bağlanmıştır. Er ganimadeni san- cak olmuş, Çermik’te ilce teşkilâtı ku rulmuştur

–Amid sancağı. İlçeleri: Silvan, Lice. Sil van’ın yalnız Hazro, Mihrani bucakları var.

Lice’ nin ise sadece Hani Bucağı kalmıştır.

1-Harput 10-Çemişgezek 19-Maden-i Keban

2-Palu 11-Kemah 20-Gürcanis

3-Kuruçay 12-Ergani 21-Hekimhanı

4-Ayvalıdere 13-Eğin 22-Çarsancak

5-Malatya 14-Akçahan 23-Behisnî

6-Çermik 15-Maden-i Ergani 24-Çüngüş

7-Ebutahir 16-Siverek 25-Arabgir

8-Maden 17-Gerger 26-Şiro

9-Samsat 18-Hısn-ı Mansur

(21)

1-Erganimadeni (şimdiki Maden ilçesi) san cağı. İlçeleri: Çermik, Siverek, Palo. Çün- güş Bu cağı

1900 (h. 1318) tarihli Salnameden Diyarbakır îli idarî teşkilâtının şu şekli aldı- ğını görmekteyiz:

1- Amid Sancağı. İlçeleri: Siverek, Silvan, Lice, Derik, Beşiri.

Merkez İlçeye bağlı bucaklar: Baharlı, Altın-akar, Kırgalı, Sipyâk.

Silvan İlçesi bucakları: Hazro, Şeyhdavudan, Handuf, Mirkulyan, Şeyhdodan.

Lice İlçesi bucakları: Hani, Kâraz.

2— Maden Sancağı İlçeleri: Çermik, Palo.

Çermik İlçesi bucağı: Çüngüş.

Maden Merkez İlçesi bucakları: Ergani, Eğil.

3-Mardin Sancağı İlçeleri: Midyat, Avine, Nusaybin, Cizre.(6)

Diyarbakır salnamesine göre 1862 1905 yılı Çüngüş Nahiyesi bürokratları Müdür Vekili Hacı İbrahim Efendi

Naib Vekili Said Efendi Vergi Kâtibi Şükrü Efendi Polis Hüsnü Efendi(18)

19.yüzyıl sonları Arifi Paşanın Seyahatnamesinde Çüngüş

Çüngüş’de Eşref Ağa’ya inildi. Konağı mükemmeldir. Çüngüş’de Müdîr Diyârbekir’li İsmail Efendi idi.

26 Nisan sene 307 ve 29 Ramazan sene 308 Cum’a

Câm-i Kebîr’de Cum’a namazı eda edildi. Oradan kal’aya inilen Çüngüş’ün cihet-i ce nubîsinde olup dereye hakim bulunan me-nî’ü’l-menâl bir sahrâ-i nâdirü’l-emsâl görül - dü. Bu taş dahi maktu’ü’l-cevânib olarak mantar şeklindedir. Cihet-i süflî incedir. Git- dikçe kalınlaşmıştır. Üzerinde vaktiye Çün güş’ün ağasının konağı var imiş. Bir asma köprü vasıtasıyla rebi’ada etrafına ittisal eder imiş. 100 metro irtifa’ındadır. Cami-i Kebîr ise pek kadim ve gayr-i muntazamdır. Çün güş’ün en birinci ma’bedi olsa gerekdir. Ora - dan da Atik Hammâm gezilüp, Seyran Kaya-sı’na gidildi. Bu kayanın kısmen şehre ve bağçelere nezâret-i kâmilesi vardır.

(22)

27 Nisan sene 307 Cum’artesi ve fî 29 Ramazan 307 Gurre-i Şevval sene 308 Bayram namazı Câmi’ü’s-Sûk’da kılındı. Ve misafir olduğumuz mahallede resm-i mu’âyede kılındı. Câmi’i’s-Sûk yenidir. İçi dört kemer ve altı kantara üzerinedir. Munta - zamdır. Minaresi 25 metro tûlundedir.

28 Nisan sene 307 Pazar ve fî 2 Şevval sene 308

El-yevm saat beşde Ariş nâmmdaki ve Çüngüş’ün cihet-i garbisindeki köye müte - veccihen hareket edildi. Birbuçuk saatde va rıldı. Köy cibâl-i şahikanın bir taraf-ı mürte- fi’nde bağlı bostanlı bir karye-i ma’mûredir. 200 hânedir. Bir mükemmel kilisesi ve bir mektebi vardır. Ma’den sancağında bu leta fette karye görmedim. Eflâka ser çekmiş olan eşcar-ı haver? Mânend-i hîrî-i hoş-hırâm sa-lanmakta ve çağlayanlar teşkil iden berrak sular ise kuşların avaz-ı ruh-ı nevâzına inzi mam itmektedir. Bu köydeki kadınlar başka yerde bulunmaz. Oradan yarım saat aşağıda olan Fırat nehrine gittik. Balık avı yaptık.

Fı rat’ın burada şiddet-i cereyanı pek dehşetlidir.

Köye avdet edildi. Sayd-ı berrîye çıkarı lan Kürtler iki yaşında bir geyik avlamış ol - duğundan safâ-yı hatırla yenildi. Bu köyün arazisi hiç hükmünde olduğundan ahâlisin - den ihtiyâr-ı gurbet ederler.

29 Nisan sene 307 Pazartesi 3 Şevval sene 308

Nehâren saat beşde Çüngüş’e dönüldü. Hiçbir şeyle eylenmeyen gönlümün bir hatı- ra-i ârâm-sûzu beyt-i atînin mürd-i tahatturu da Ardıç Köyüdür.

“Nasîbi kalmayan mehcûr gönlümün zevk u çünbüşden Ne mümkin etmek istîfâ huzûzât devr-i Çüngüş’den”

30 Nisan sene 307 Salı 4 Şevval sene 308

El-yevm ale’s-sabah mekteb-i rüşdiye ve Ali Efendi Mescidi gezildi. Mektebin şakir- dânı zekidir. Mescid ise ruhanîdir. Oradan hükümete gidildi. Ba’dehû meşhur Çüngüş Manastırı gezildi. Manastır müstatîlü’ş-şekl-dir. Vasatında bir kilise olup dört kâ’ide üze - rinedir. Otuz kadar odası vardır. Furûnu ve hammâmı da vardır. Manastırda âsâr-ı atîka- ya dair bir şey yokdur. Yalnız üçyüz senelik bir Ermeni târihi vardır. Marhassı Malatlayı (boş) Efendi ‘dır. Manastırın bidâyet-i binası Havariyyûndan Urfa’da ikâmet eden Tatyos zamanında ise de şimdiki binası muahhardır.

(23)

Manastır binsekizyüzelli senelikdir. Etra fındaki arazi ve besâtîn evkafıdır. Çüngüş marhasalığının dâ’ire-i idaresi Çüngüş’de, Ardıç karyesine münhasırdır. Dahilinde bazı marhasaların kabri vardır. Kapuları demirdir.

Hattâ kapunun önünde zincir-bend iki kelb-i müdhiş bulunuyordu. Bahçesinde akar- suyu içinde kadim bir sahrnıcı mevcûd-dur. İçinde mertâbet (Rahibe) dinilen târike-i dünya kadınlar da bulunuyordu. Manastırın önünde bir de Ermeni Mezarlığı vardır.

1 Mayıs sene 307 Çarşamba 5 Şevval se ne 308 El-yevm şiddetli, devamlı yağmurlar yağmışdır.

2 Mayıs sene 307 Perşembe 6 Şevval sene 308 3 Mayıs sene 307 Cum’a 7 Şevval Sene 308 Cami’-i Kebir’de nama kılınıp bahçeler gezildi.

4 Mayıs sene 307 Cum’artesi fî 8 Şevval sene 308 5 Mayıs sene 307 Pazar fî 9 Şevval sene 308 6 Mayıs sene 307 Pazartesi fî 10 Şevval sene 308 7 Mayıs sene 308 Salı fî 11 Şevval sene 308 Çüngüş’den haraket edilüp Çermik’e ge lindi.(20) Çüngüş’ün Çermik ilçesine bağlanışı

20 Nisan 1924 tarih ve 491 sayılı mülga Teş kilâtı Esasiye Kanununun (Anayasa’nın) 89. mad desi, sancakları kaldırmış ve idarî taksimatı vilâyet, kaza, nahiye, kasaba ve köy şeklinde tesbit etmiştir.

Diyarbakır ili idarî teşkilâtı şu şekli almıştır:

Diyarbakır iline bağlı ilçeler: Merkez, Ergani, Çermik, Kulp, Lice, Silvan.(6)1880 ta- rihinde Elazığ ilinin Siverek sancağına bağlı bucakken,1883 yılında Ergani-Maden san- cağına bağlı Çermik ilçesinin bucağı olmuştur(14)

Kurtuluş savaşı ve Cumhuriyetin ilk yıllarında nüfusu iyice azaldığı için köy statüsüne in- dirilen Çüngüş, 1934´te tekrar bucak statüsü kazanmış ve Diyarbakır iline bağlanmıştır(2)

1 Mart 1953 tarihli Resmî Gazete’de yayınla nan 6068 sayılı kanunla Çüngüş, ilce ol- muştur.(6)

Çüngüş ilçesiyle ilgili cumhuriyet arşiv belgesi

Yrd. Doç. Dr. Halis Özer’in katkılarıyla Çüngüş’ün Elazığ’dan Diyarbakır’a bağlanı- şına göz atalım.

(24)

Cumhuriyet arşivinden Çüngüş ile ilgili dosyalar

(25)
(26)
(27)
(28)
(29)
(30)
(31)

Nüfus(7)

Çüngüşte 11.yüz yıldan beri Ermeni varlığı bilinmektedir. Kent 1885 yılına kadar Çankat piskoposluk makamının bulunduğu şehirdir. Söz konusu makam, şehrin doğusunda ovaya hakim bir tepe üzerinde kurulmuş olan Sırahayats Surp Astvadzadzin manastırı bünyesinde yer alıyordu. Çüngüş Ermeni cemaati Surp ga- rabed katedraliyle, Mesrobyan ve Sahagyan kolejlerine sahipti. Şehirde ayrıca Ka- tolik ve Protestan Ermenilere ait kiliseyle, Protestan Ermenilere ait bir de okul bulunmaktaydı (14)

Köyleri

Akbaşak Aktaş Albayrak Arpadere Atalar Avut Aydınlı Balcılar Çataldut Çaybaşı Çınarköy Değirmensuyu Deveboynu Elmadere Geçitköy Gökçepelit Güneydere Handere Hindibaba İbikkaya Karakaya Kaynakköy Keleşevleri Ko- çören Külbastı Malkaya Merkez Ormançayı Oyuklu Polatuşağı Sağtepe Sefe- ruşağı Türkmen Üçpınar Yaygınkonak Yazyağmuru Yenice Yeniköy

Yıl Toplam Şehir Kır

1965 13.977 2.040 11.937

1970 15.738 3.161 12.577

1975 15.873 2.616 13.257

1980 17.955 3.684 14.271

1985 20.238 4.271 15.967

1990 17.067 3.935 13.132

2000 15.521 4.708 10.813

2007 13.971 2.930 11.041

2008 13.837 2.781 11.056

2009 13.511 2.544 10.967

2010 14.093 2.495 11.598

2011 13.814 2.393 11.421

(32)

Milli Savaşlarımızda Çüngüşlüler

Birinci Dünya Harbinde Çüngüşlüler

Diyarbakır’ın her noktasından Dünya savaşına katılım olmuştur. Diyarbakır’ın bir uç noktasına bakalım:

Bir örnek de Çüngüş- Malkaya köyünden verelim:

I. Dünya Savaşı

Kaya Güldalı (Gazi) (Kaynak: Kenan Yıldırım)

Ömer Yıldırım (Mehmet Yıldırım’ın babası) (Gazi) (Kaynak: Kenan Yıldırım) Hasan Başdemir (Gazi) (Kaynak: Kenan Yıldırım) (8)

İki öğretim üyesinin Çüngüşte yaptığı röportajlardan Çüngüşlülerin 1. Dünya sava- şındaki durumunu öğrenelim:

93 yaşındaki Çüngüşlü Yaşar Yücel’i dinleyelim(Kitap 2001 baskılı)

Bin dokuz yüz kırhikide alaman harbi koptı. Beni tuttular ehtiyatlıga yolladılar. O vakıt ondörd ay ehtiyatlıg. Gettuh tırahyaya.

2001 yılında 100 yaşında olan Çüngüşlü Dudu Yüksel anlatıyor

Babam gitmiş cepelere yatmışlar.Gavırla harb ediyler, yatmışlar herkes yerine. O adam dogrılmış kahmiş, babam yere basmış. Demiş sen deli misin gavıra bah. Nerede ay aya dekken o adam kafasınnan vurulmış. Bu savaklı Bekir demiş ki ulan sen en ölürsün ha, ulan sen de ölürsün ha. Gavırlara bah sen yat sipere yat da. Yoh baba, babm onı kucah- lamış kafadan bi de babam kafadan. Ele sarılı kamlı. Ne deyem sen, canım kuzum, ne deyem he. Seferbirlig (9)

Tablo-: MSB'nın Şehitlerimiz Kitabının CD'sine Göre Şehitler Listesi Adı Baba Adı Doğum Yılı Ölüm Tarihi Ölüm Yeri Askerlik Şubesi İlçesi

Cuma Resvan 1303 26.02.1915

Arıburnu

Muharebesi Ergani Çüngüş İbrahim Ethem 1308 10.03.1915

Kabatepe Balık

Tepe Ergani Çüngüş

(33)

Çanakkale Savaşında Çüngüşlüler

Çüngüş Malkaya köyünden başka bir örnek Çanakkale Savaşları

Şükrü Çatalağaç (Gazi) (DT:Hicri 1315-ÖT:Bilinmiyor): Çatalgillerden Hüseyin ve Fatma’dan olma 21223753870 T.C. kimlik nolu köylümüz Şükrü Çatalağaç’ın (Be- dirhan Çatalağaç’ın amcası, Gülsan (Çatalağaç) Yurt’un babası) Çanakkale savaşlarına katılarak gazilik rütbesi aldığı bilinmektedir. Madalyasının öldükten sonra geldiği söy- lenir (Kaynak: İşgilgillerden Ramazan İşğör). (8)

Çanakkale’de Diyarbakır Çüngüş Şehitleri

(10)

Çüngüş İlçesi Şehitleri

Milli Savunma Bakanlığı Personel Daire Başkanlığı-1998

ADI

BABA ADI

DOĞUM

YILI İLİ İLÇESİ BUCAĞI KÖYÜ

ÖLÜM TAR- İHİ 7 CUMA RESVAN 1303 DİYARBAKIR ÇÜNGÜŞ MERKEZ

YAY-

GINKONAK 26.02.1915

17 HÜSEYİN ALİ 1305 DİYARBAKIR ÇÜNGÜŞ 05.11.1915

19 HÜSEYİN HASAN 1298 DİYARBAKIR ÇÜNGÜŞ 06.03.1915

22 İBRAHİM ETHEM 1308 DİYARBAKIR ÇÜNGÜŞ 10.03.1915

34

MEHMET

ALİ MEHMET 1302 DİYARBAKIR ÇÜNGÜŞ MERKEZ AVUT 18.02.1915

43 SALİH CEBRAİL 1294 DİYARBAKIR ÇÜNGÜŞ MERKEZ KARAKAYA 30.04.1915

(34)

Kurtuluş Savaşında Çüngüşlülere Örnekler

Diyarbakır Anıtparkta da isimleri belirtien Diyarbakır Çüngüşlüleri Tablo: İstiklal Savaşına Katılan Çüngüşlüler

Çüngüş ilçesi Malkaya köyü sitesinden alıntı yapalım:

Ben Bayram Dayı’nın İzmir’de Yunan harbinde savaştığını bilmiyordum. Bayram Dayı açıldı, fuar yerlerinin yakılıp yıkıldığı kemer altı Yunanlılar tarafından harebeye çevrilmiş, aylarca muhasara kalmış bu güzel İzmir’in muhitleri ekleyerek “ben İzmir’de ve civarında ATATÜRK’le beraber çok savaş ve muharebeye katıldığı anısını anlattı ve beraber ATATÜRK’le çok resmi olduğunu, bir eski resminde kendisinde olduğunu söyledi. Gözyaşlarını tutamadı ve devam etti. Yunanlıları nasıl denize döktüklerini konak hükümet konağı önündeki ilk kurşun ve bayrak çekimini Menemen’de tepkiler ve yakılan, yıkılan ev, işyerleri talan edilip yağmaları! Anlattı da anlattı. Hep sordu yaşadıkları belde ve yöreleri belli ki çok megavat ve savaş zorluğu ve vatan kurtuluşunu anlattı çok hüzünlü olarak.(8)

Diyarbakır Çüngüş ilçesi Malkaya köyüne bakalım:

Kurtuluş Savaşı

Bayram Arslanoğlu (Gazi) (DT: Hicri 1312-ÖT: Bilinmiyor): Köyümüzden Bas- tamgillerden Zülfo ve Ayşe’den olma 20815767400 T.C. kimlik nolu Bayram Arsla- noğlu, Kurtuluş savaşına katılarak gazi rütbesi aldığı söylenmektedir.(8)

Kıbrıs Barış Harekatında Çüngüşlülere Örnekler

Diyarabakır’dan Kıbrıs harekatına katılanlara örnek olarak Çüngüş malkaya kö- yünden örnekler verelim:

Kıbrıs Barış Hareketi

Hacı Çetinyamaç (Gazi) (14.09.1953 - ): Köyümüzden Mehmet ve Hediye’den olma Hacı Çetinyamaç, 1974 yılında yapılan 2. Kıbrıs Barış Harekatı 1. çıkartmada görev al-

D.tarihi Rütbe İsim Babası Memleket

1314 Er Turhan Hüseyin Çüngüş

(35)

mıştır. Ankara’da Etimesğut Zırhlı Birliklerde Gösteri Tatbikat Alayı, Mekanize Piyade 3. Bölük’de askerlik görevini tankçı çavuş olarak yaptığı sırada 2. Kıbrıs barış harekatına katılarak gazi rütbesini almıştır. Gazi Hacı Çetinyamaç halen Diyarbakır’da ikamet et- mektedir, evli ve 4 çocuk babasıdır.(8)

Kıbrıs Barış Harekatı Gazisi Hacı Çetinyamaç (21 Haziran 2005, Fotoğraf: H.Sarı) Recep Kızılelma (Gazi) (04.06.1953- ): Köyümüzden Aligillerden Ramazan ve Zül- fiye’den olma Recep Kızılelma, 1974 yılında yapılan 2. Kıbrıs Barış Harekatında 1. çı- kartmada görev almıştır. Kıbrıs Barış Harekatı’na katılarak gazi rütbesini alan Gazi Recep Kızılelma halen İstanbul’da ikamet etmektedir, evli ve 2 çocuk babasıdır.

www.geocities.com/malkayakoyu

Çüngüşlü Kore Gazilerine Örnekler

Çüngüş’ün Malkaya köyünden bir örnek verelim:

Hacı Bayram Yıldırım (Gazi) (1931-): Köyümüzden İsmail ve Leyla’dan olma Hacı Bayram Yıldırım, 1952 yılında yapılan Kore Savaşı’na katılarak gazi rütbesini almıştır. Gazi H. Bayram Yıldırım halen Diyarbakır’da ikamet etmektedir, evli ve 8 çocuk babasıdır.

(36)

Kore Barış Harekatı Gazisi Hacı Bayram Yıldırım (2004, Fotoğraf: H.Sarı)

Yazyağmuru ve Çataldut Köyleri şehit ve gazileri

Köylüler, köyün kuruluş tarihini, 200 yıl kadar öncesine dayandırmaktadırlar. Yine köylülerin ifadesine göre şu anki yaşlıların babalarından Yemen cephesinde savaşıp Kıb- rıs’ta 6 yıl esir kaldıktan sonra köye dönen, Rusya’da 4 yıl esir kalıp sonra köye dönen ve aynı şekilde Yunanistan’da 2 yıl esir kaldıktan sonra dönen birer kişi vardır. Bu da köyün kuruluş tarihinin yaklaşık olarak 1800’lü yıllara dek uzandığını göstermektedir. Kıbrıs’ta 6 yıl esir kaldıktan sonra köye dönen, Rusya’da 4 yıl esir kalıp sonra köye dönen ve aynı şekilde Yunanistan’da 2 yıl esir kaldıktan sonra dönen birer kişi vardır. Bu da köyün ku- ruluş tarihinin yaklaşık olarak 1800’lü yıllara dek uzandığını göstermektedir.(11)

(37)

Kaynaklar

1-Yrd. Doç. Dr. M. Cengiz Yıldız. Bir İnanç Merkezi Olarak Eğil* Sabard. Yıl:1 Sayı:1 Sayfa:1- 187

2- www.cungus.gov.tr

3- Müslüm. Üzülmez. Osmanlı belgelerinde Ergani 25 Aralık 2008-9 Ocak 2009 arası 14 bölüm halinde Yeni Yurt gazetesi

4- Müslüm Üzülmez. Yazılı Kaynaklarda Çermik. Kent yay.İst.2013

5-Yılmazçelik, İbrahim, Diyarbakır Eyaletinin Yeniden Teşkilatlandırılması (1848- 1864), Osmanlı Ansiklopedisi, C.: 6, Teşkilat, Ankara, s.221-237, 1999

6-Diyarbakır Valiliği.1967 Diyarbakır İl Yıllığı 7-www.vikipedia.org

8- www.geocities.com/malkayakoyu

9- Doç. Dr. Saadet Özçelik, Yrd. Doç. Dr: Erdoğan Boz: Çüngüş ve Çermik Yöresi Ağzı. Ank. 2001.

10- www.geltag.com/

11- Yrd. Doç. Dr. Muhammet Ali Köroğlu Yrd. Doç. Dr. Cemile Zehra Köroğlu.

Etnik Bir Grubun Anatomisi: Diyarbakır Zazalarında Sosyal Ve Dini Hayat (Yazyağ- muru Ve Çataldut Köyleri Örneği) The Journal Of Academic Social Science Studies Inter- national Journal Of Social Science Volume 6 Issue 3, P. 333-360, March 2013

12- Vedat Güldoğan. Diyarbakır Tarihi. Kripto yay.2011

13- Yrd. Doç. Dr. Davut Kılıç, Şengül Baydur. Salnamelere Göre Diyarbakır Vilaye- ti’nde Dini Ve Sosyal Yapı. (Yüksek Lisans Tezi ) Fırat Üniversitesi Sosyal Bilimler Ens- titüsü Felsefe Ve Din Bilimleri Ana Bilim Dalı Dinler Tarihi Bilim Dalı Elaziğ-2007

14-İhsan Işık. Diyarbakır Ansiklopedisi. Elvan ya. Ank. 2013.1/344

15- Pınar Pınarcık. Urartu Krallnn Tarihi Corafyas Hakknda Yeni Öneriler. Tarih İncelemeleri Dergisi Cilt/Volume XXVII, Sayı/Number 2 Aralık/December 2012,459-482

16- Mehmet Songür. XVI. Yüzyılım Başlarında Ergani Sancağında Yerleşme Ve Nüfus.

Tüm yönleriyle Ergani ilçesi ve Turizm. Ergani kaymakamlığı-D. Ü. yay. Diyarbakır.2014 17- Yrd. Doç. Dr. Mehmet Salih Erpolat. XVI. Yüzyılda Ergani Sancağı’ndaki Gay- rimüslim İskân Yerleri İle Şahıs İsimleri Hakkında Bir Değerlendirme Sbard

18-Ömer Tellioğlu. (ed) Diyarbakır Salnameleri. DBB yay.İst.1999.5/80 19- Müslüm Üzülmez. 24 Mart 2009 tarihinde www.wekfacermug.de

(38)

20- M Şefik Korkusuz. Seyahatnamelerde Diyarbakır. İst.Kent yay. 1999.

21- Yrd. Doç. Dr. İbrahim Yılmazçelik XIX. Yüzyılın İlk Yarısında Diyarbakır (1790- 1840) (Fizikî, İdarî Ve Sosyo - Ekonomik Yapı).TTK matb.Ank.1995

22- T.C.Basbakanlık Devlet Arsivleri Genel Müdürlügü Osmanlı Arsivi Daire Bas- kanlıgıYayın Nu: 39 Defter-İ Hâkânî Dizisi: Iv998 Numaralı Muhâsebe-Vilâyet-İ Di- yâribekr Ve ‘ArabVe Zü’l-Kâdiriyye Defteri ( 937/1530 )Âmid, Mardin, Sincar, Musul,

‘Arabkir, Ergani, Çirmük, Siverek, Kigı, ÇemiskezekHarpurt, Ruha, ‘Ana-Hit Ve Deyr- Rahbe Livâları İle Hısn-İ Keyf Ve Si‘İrd Kazâları Ankara - 1998

(39)

ÇÜNGÜŞ’TE TARİHİ MEKANLAR

2.BÖLÜM

(40)
(41)

ÇÜNGÜŞTE TARİHİ MEKANLAR

Çüngüş 1973(1973 il yıllığı)(1)

M.1475 tarihinde bugünkü Çüngüş kasabasının bulunduğu yer civarında biri Kale mevkiinde, diğeri bunun kuzeyinde Pekler ve üçüncüsü doğu kesiminde Kömeağaç mevkiinde ayrı ayrı üç mahalle halinde idi.M.1601 tarihinde Kapıkıran Mehmet Ali Paşa üç mahalle halkının ileri gelenlerini topladı, burayı kasaba haline getirme husu- sunda ikna etti. Kendidi ve çocukları kasabaya küng borularla su getirmiş, hamam yap- tırmış. Çarşı camiini inşa ettirmiştir. Kasabaya giriş yolunu kesen Çüngüş çayı üzerinde de köprü yaptırmıştır (1)

Kısa Ermeni ansiklopedisinin anlatımına göre

Çınkuş, Şınkuş. Diarbekir (Diyarbakır) Vilayeti’nin Arğni Sancağı’nın Cermuk (Cer- mik) Kazası’nda, Yeprat’ın (Fırat) sol kıyısında bulunan şehir.

1914’te yaklaşık 4 bin Ermeni nüfusa sahipti. Şehirde, Surb (Aziz) Karapet (Apos-

(42)

tolik), Surb Poğos (Katolik) ve bir de Protestanlara ait olmak üzere 3 kilise, her kilisenin, kendisine bağlı birer okulu vardı. XX. yüzyıl başında ek olarak bir genel karma ilkokul da bulunmaktaydı. Ünlü Sirahayats Surb Astvadsadsin Manastırı da Çınkuş yakınlarındaydı. Surb Minas ziyareti (ananeye göre İsa’nın havarilerinden Aziz Tadeos/Tadeus tarafından kurulmuştur) de tanınmıştı. Yakınlardaki Adiş (Atiş) Köyü’nde de çok sayıda Ermeni yaşamaktaydı.

Ermenistan’a göç eden Çınkuşlular genelde Nubaraşen’de yaşamaktaydı ve bu şehrin sokaklarından biri de Çınkuş olarak anılmaktadır. (2)

1967 yılı il yıllığına göre ilçenin tarihi değerleri şu şekildedir a) Çüngüş Kalesi:

Kasabanın Camiikebir Mahallesinde, Fırat Nehri ne bakan Hendek Vadisi bitiminde 150 metre kadar yükseklikte tek bir kaya parçası halindedir. Köprü kurularak üzerine çıkılmış, büyük su sarnıçları ya pılmıştır. Şimdi bir mesire yeri durumundadır.

b) Camiikebir:

XIII. yüzyıldan kalmadır. Kiliseden çevrilmiştir.

c) Alibey Cama:

H.1100 (M.1688) tarihinde Ali Bey isimli biri ta rafından yaptırılmıştır. Çüngüş bey- lerinden Kapıkı-ran Mehmet Paşa H. 1171 (M. 1757) de minaresini in şa ettirmiştir.

d) Ulya Camii:

XVII. yüzyıldan kalmadır.

e) Manastır:

Kasabanın 500 metre kadar doğusundadır. XV. yüzyıldan kalma olduğu söylenmektedir.

f ) Katolik Kilisesi:

Camiikebir Mahallesindedir. 500 metrekarelik bir alan üzerinde kurulmuş, 12 metre yüksekliğinde mi marî yönden incelenmeye değer bir eserdir.

(43)

Kale

(44)
(45)

Tek Kale: Merkezdeki Cam-i Kebir Mahallesindedir. İlçe içinden geçen çayın kena- rından yükselen 150 metre yüksekliğindeki bir kaya üzerine kurulmuştur. Çevre ile bağ- lantısı eskiden asma köprü tarafından sağlanan bu kalenin günümüzde sadece su sarnıçları kalmıştır.(3) Fırat nehrine bakan Hendek vadisi bitiminde,150 m kadar yük- seklikte tek bir kaya parçasından oluşturulmuş bir kaledir. Kalede büyük su sarnıçları vardır (16)

Hasan dede türbesi

(46)

Hasan dede türbesi

Ziyaret, Çüngüş İlçesi Kubbe mezarlığındadır. Türbede Fatih Sultan Mehmet zama- nının kadılarından olduğu ifade edilen Hasan Dede medfundur. (4) Ziyaret, Diyarbakır ili Çüngüş ilçesinde Kubbe mezarlığındadır. Türbede yatan zatın Hasan Dede olduğu ifade edilirken betonarme bir bina olan türbe 1965 yılında halk tarafından yapılmıştır.

Türbe ziyaretleri daha ziyade Cuma günleri kutlu gün ve gecelerde olmaktadır. Ziyarete gelenler namaz kılıp dua etmektedirler. Hasan Dede’nin Fatih Sultan Mehmet zamanının kadılarından olduğu ifade edilmektedir. Yıllık ziyaretçisi 3-4000 civarındadır.(15)

15. yüzyılda yaşadığı ve derviş olduğu belirlenen Hasan Dede’nin ölümünden sonra yapılmıştır. Eskiden sıtma hastalığına yakalananlarca şifa bulmak amacıyla ziyaret edilirdi. Şimdi ise hastalık azaldığından başka di leklerin olması ya da sevap kazanmak amacıyla ziyaret edilmektedir. İlçeye giden yolun sağında yer almaktadır.(17)

(47)

Hindibaba Köyü Dervişleri

Hindibaba, Diyarbakır ilinin Çüngüş ilçesine bağlı bir köydür.

Hindibaba köyü, Diyarbakır 1515 yılında Yavuz Sultan Selim tarafından fethedildik- ten üç yıl sonra 1518 de hazırlanan “Tahrir Defteri” nde ismi geçmemiştir. 1526 yılında hazırlanan “Tahsir Defteri” nde kendisinden bahsedilmeye başlanmıştır. Buda demek oluyor ki Hindibaba Köyü 1518 ile 1526 yılları arasında kurulmuştur. Yani beş yüz yıllık bir geçmişe sahiptir. 1526 yılındaki belgede köyde beş dervişin olduğu ve köyün ziraat yerlerinin az olduğunu bu beş dervişin 200 baş koyunu olduğu vevergiden muaf tutulduğu, bu 5 dervişin Hindibaba zaviyesinde zaviyedar oldukları tespit edildiğinden dolayı vergiden muaf tutulmuşlardır.

Ayrıca 1566 yılındaki “Tahrir Defteri” nde de Hindibaba köyünden bahsedilmiştir.

İçinde şu bilgiler vardır Hindibaba köyünde oturan beş derviş vardır. Hindibaba köyü dağlık, taşlık olduğundan dolayı ziraat yerleri yoktur. Sadece bir çiftlik yerleri vardır. Ve buda vergiden muaf tutulmuştur. Ancak Hanözü köyünde yaptıkları ziraat için vergi ödeyeceklerdir. Ve köylerinin dışında yapacakları ziraat için öşür ve vergi ödemeleri karara bağlanmıştır. Ayrıca bu beş dervişin isimleri şunlardır: Mehmet, Hasan, Hıdır, Çoğar Baba, halk arasındaki adı Kankol oğludur. Mezarı Baba dağındadır. Örnek Tepede yatan zatın mezarı 10m. uzunluğundadır.

Rivayetlere göre Hindibaba Köyü Hindistan’dan göç edip gelen üç kardeş tarafından kurulmuştur. Diğer bir rivayete göre ise kardeşlerden bir tanesinin adı Hindi imiş. Ona Hindi Baba deniliyormuş. Onun adını köye takmışlardır.

İlyas peygamber ve Çüngüş Röportajı veren

Yıl.2001. Adı soyadı: Ahmet Turan, Yaşı 80, Derleme yeri: Malkaya-Çüngüş-Diyar- bakır

Ziyaret yeri dagda ha. çoval baba var. Böyüklerden ele eşittim. Esasan ora makamıdır, bah makamdır ama ismi de ilyastı ha. Şu çüngüşün şey var tekye, tekye denilen türbe var ya İlyas pegambardır. Ben ele eşittim, orası makamı, gennisi burada. Çünkü bura padi- şahların gününde burada kazan kaynardı, Cuma gecesinden Cuma gecesine. Çoh ora ayda ben ele eşittim dokuz madeni lira ora aydan aya şey gelirmiş. (5)

(48)

Gevher Baba ve Malkaya köyü

Malkaya Köyümüzün üst sınırında bulunan gevher baba ziyareti’ni bilmeyen kişilerce koğar baba ziyareti olarak telafüz edilmektedir. Ancak bunun yanlış olduğunu büyükle- rimden doğrusunun “gevher baba” olduğunu düzeltmek amacıyla bu efsane ve söylemleri yazma ihtiyacını hissetim.

Gevher Baba ziyareti köyümüzün en yüksek yeri. Denizden 2000-2500 m arası kö- yümüzün zirve sınırı olan, mezar yapılı olmadığından doğal taşlarla çevrilerek sembol niteliğinde büyükçe bir ziyaret mezarıdır. Hiç bir yerde rastlanmayan, yöremizde başka bir yerde rastlanmayan özelikleri mevcutur. Şöyle ki etrafındaki kekik out, yayla çayı ye- dinci ayın onbeşinden sonra bir hafta sadece o civarda olan, bir çok hastalık ve birçok şeye ilaç gibi faydası olan bir bitki türüdür. Ancak düşündüren başka bir görünüm var ki oda mezarın taş aralarında tirilyonlarca uğur böcekleri bulunur. Ayrıca manzarası çok güzeldir, görülmeye değer doğrusu. Büyüklerimizden şöyle duyduk ve söylenmektedir;

Gevher Baba, Arap Baba, Mümin Baba ve Kara Baba dört kardeş oldukları, ermiş zatlar oldukları, her kardeşin bir dağın başında bir şehit düştükleri ve bu 4 dağın hangisinden bakınca mezarları dağlarıyla görünmektedir. Bizim dağda bulunan Gevher Baba’nın Kore savaşı ve Kıbrıs savaşları çıktığında köylülerimizce top atıldıkları söylenmektedir. Ordan çıkan topların Fırat önü Yeşil Göl’e düştüğünü bizzat görmüş köylülerimiz vardır ve de söylenmektedir. Köyümüzde yetişen alim ve hoca dedelerimizin bir vakasını arz ediyo- rum; köye ait sığır ve nağır nöbeti esnasında Gevher Baba civarına otlamak üzere yay- mıştır. Dua edip iki rekat namaz kılıp niyet ederek yatıya kalmıştır. Rüyada kendisine

“çabuk kalk nağırı köye götür” diye ikaz almıştır. Uyandığında daha öğlen olmadığını, havanın gayet güzel olduğunu, vaktin erken olduğunu hayret ederek naçara sığırı toplayıp köye revan olmuştur. Köye yaklaştığında iki ineğin Ahurdanlı Tepesi’nde kaldığını gö- rerek sürünün arkasında olduğundan gidememiştir. Duz Başı’nı indiğinde dolu afet baş- lamıştır. Dağdan öyle bir görülmemiş bir afet şeklinde bir sel kalkmıştır ki dere yataklarına sığmayarak önüne ne gelirse aparmıştır. Öyleki su seviyesi çay yatağındaki ağaçların tepesiyle düz kalkmış. Dağda kalan iki ineğin ölüsü Soğuk Pınar’da söğüt ağa- cının çatalında kaldığını görmüşler. Sorumlu zat rabine şükür ve niyazlarda bulunmuş bu felakete sebep olmadığı için diye söylenmektedir.

1958 köyümüz ve yörede harita çalışması yapan mühendis ve elemanlar bu noktaya da bir işaret, mezarın tam ortasına, nokta olarak belirlenmiş betonla ağaçtan yapılmış boyalı işareti dikmişler. Ertesi günkü kontrolde işaretin orada olmadığını, kırmışlar zan- nıyla, işareti aynı yere tekrar dikmişler. Yine bir gün sonraki kontrolde işaretin orada ol- madığını görüp yine dikmişler. Aynı vaka tekrardan olunca karakola haber verip köylerin

(49)

çobanların dikilen ağaçları imha etmiş zanlıyla ihbarda bulunmuşlar. Karakol komutanı Arduva, Lido, Avut ve Hindibaba muhtarlarını köyümüzde toplayarak çobanlarımız ve köylülerimize “köylerinizi uyarın, işaretlerin imha olduğunu duydum tekerüründe sizleri cezalandırırım” diye ikaz da bulunmuştur. Ancak toplantı meclisinde bulunan köyümü- zün meclisleri “komutan bey dikilen yer ziyaretir ne kadar dikseniz kaybolacaktır” de- diklerinde komutan “böyle şeyler olmaz o işaret orda kalacaktır” diye beyan etmiştir.

Görevliler tekrar aynı yere dikmiş yine sorun olarak kaybolduğunu görmüşlerdir. Karakol komutanı üç adet jandarmayı nokta gece nöbetcisi olarak görevlendirilmiştir. Görevliler sabaha karşı aniden yok olduğunu görüp korkarak şifayi raporu amirlerine iletmişlerdir.

Karakol komutanı ve harita mühendisleri noktayı değiştirip mezarın yanı başına monta etmeyi uygun olacağını kararlaştırılmıştır. Yine söylenenlere köyümüze dedelerimize bir zat yine nağırı o civara götürüp ziyaret edip yatıya mezarda niyet edip yatmış. Kalktığında her yerde dört parmak dolu ve yağmur yağdığını ve kendi yatığı yere bir hebbe (tane) düşmediğini, hayvanlardan bir zaiat vermediği köye sağ salim hayvanlarla döndüğü söy- lenmektedir. Bu zatı çatak sahiplerinden gölün kaynak suyundan vakitsiz zamanda abdest alırken görmüşler. Garip zanlıya “nerelisin kimsin” diye sorduklarında buralıyım tepede yatmaktayım diye söylemiş. Buda bir efsane, söylemler söylenmektedir. Temenim bu zi- yareti senede bir defa da olsa köyden özelikle 7-8. aylarda arabayla ziyarete gidilmektdir.

Savulcak suyundan bir termus su alıp yiyecek kumanyayla beraber ziyaret edilip, dua ile yatılması en az bir saat yiyeceklerin mezara atılmaması, çaput bağlanıp taşlara yazı yazıl- maması temenisiyle ziyaret etmenizi ve bu güzelikleri görmenizi tavsiye ederim. Amacım o güzelikleri görmeniz ve yaşamanız maksadını taşımaktadır. (14)

Çüngüş köprüsü

Köprü:Hindistan’a uzanan İpek Yolu üzerinde olması nedeniyle ulaşım konusunda çeşitli yapıların bulunduğu Çüngüş’te kalan tek köprüdür. 1603 yılında Kapı Kıran Meh- met Ali Paşa tarafından yaptırılmıştır. Artuklular zamanından kalan köprü, Arnavutlar- dan kalan tek gözlü körüler tarzındadır. (3)

Tek gözlü, sivri kemerli, üstü düz köprüler grubuna girmektedir. Köprü ayakları doğal kayalara oturtulmuştur. 18,72 m. uzunluğunda, 5m. genişliğinde ve 15,20 m. yüksekli- ğindedir. Kemer açıklığı ayakların kayalara oturduğu uçlarda 10 m’dir.

Köprünün ana yapım malzemesi yöreden elde edilen sarı kalker taşıdır. Yapı gelenek- sel yapım tekniğinde horasan harcıyla inşa edilmiştir. Her iki yüzeydeki kemer taşları, kemer iç yüzeyleri, mansap yüzünde önemli bir kısmı erimiş yonu taşı kaplı dilim ile yer yer kalmış kaplamalar, köprünün özgün yüzeyinin tümümün sarı kalker taşı ile ince yonu kaplamalı olduğunu göstermektedir.

(50)

Zamanla bozulan doku aynı teknikle onarılmamış, daha az işçilik gerektiren moloz mal- zemeyle yenilenmiştir. Üst döşeme de yakın zamanda Belediye tarafından kilitli parke ta- şıyla kaplanmıştır. Memba yüzeyinde farklı dönemlere ait işaretler tespit edilmiştir.

Köprünün memba yüzünden yaklaşık 10m. kadar ileride taş kalıntılar tespit edilmiştir(6).

Tarihi Çüngüş köprüsü

(51)

Tarihi Çüngüş köprüsü

Tarihi Çüngüş köprüsü

(52)

Tarihi Çüngüş köprüsü

Tarihi Çüngüş köprüsü

(53)

Yukarıdaki Köprüden 100 M. Ötede Küçük Başka Bir Tarihi Köprü

İki yar arası köprü

Referanslar

Benzer Belgeler

Şelmo Formasyonu; çakıltaşı (kirli sarı, pembe, şarabi, sarımsı gri, alacalı, kırmızı, kahve renkli, iri taneli, belirsiz kalın tabakalı, polijenik

1979 yılında sit alanı olarak ilan edilen tarihi Mardin’de 2000 yı- lından itibaren şehrin mimari do- kusunu korumak amacıyla Mardin Valiliği tarafından

(Ekstra) Akşam Yemeği: Otelde alınacak olup, tur ücretine dâhildir.. Konaklama: Erzincan Simay

(Bazı örnekler engellileri, farklı dinleri olan insanları, farklı ırkları, aksanıyla konuşanlar ve yoksun insanlar içerir.).. Onlara birinin olumsuz şeyleri

Siyasi coğrafyanın, coğrafya bilimi içindeki yeri, mekânsal analiz ve öğrenmeyi kolaylaştıran araç-gereçlerin kullanımı; Siyasi coğrafya, kıta ve ülkelerin

Siyasi coğrafyanın, coğrafya bilimi içindeki yeri, mekânsal analiz ve öğrenmeyi kolaylaştıran araç-gereçlerin kullanımı; Siyasi coğrafya, kıta ve ülkelerin

Yinon Planı, İsrail‟in bölgesel üstünlüğünü garanti altına almayı hedefleyen stratejik bir İsrail planıdır. Bu plan, İsrail‟in, çevresindeki Arap

✓ İran, Mısır, Mezopotamya’nın tamamı ,Anadolu ve Yunanistan’ın bir kısmına sahip olan Persler ülkeyi Satraplık adı verilen eyaletlere ayırmış başlarında da.