Prof.Dr.Yusuf Kenan Haspolat
2015-Sunum
Cumhuriyetin ilk yıllarında Diyarbakır merkeze bağlı şirin bir köy olan
Çınar 23 Haziran 1937 yılında, 3223 sayılı kanun ile bağımsız ilçe haline gelmiştir.
Önceleri adı Melkis olup merkezi daha sonra Hanakpınar Köyü yakınlarına taşınan ilçenin,
1937 den önce adı 'Akpınar' ve 'Hanakpınar' olarak bilinmekteydi. İlçe 1939 -1950
arasında Bulgaristan ve Kudüs'ten gelen göçmenlerin bölgeye yerleşmeleri ile
büyümüş ve gelişmeye başlamıştır.
Çınar coğrafyası
İlçemiz Diyarbakır havzasının güney kesiminde Diyarbakır Mardin arasında yer almaktadır.
İlçenin kuzeybatısında Diyarbakır İl Merkezi, batısında Şanlıurfa/Siverek ve Viranşehir;
Güney ve Güneybatısında Mardin/Mazıdağı ve Derik; Doğusunda ise Mardin/Savur ve
Diyarbakır Bismil İlçeleri vardır.
Çınar İlçesinin Karayolları Haritası
İlçede kışın kabarıp yazın kuruyan akarsulardan başka önemli akarsu olarak Göksu Çayı ile Dilaver Çayı vardır. Durgun su kaynakları olarak ise Beşpınar,Yukarı Ortaviran ve Künreş Göletleri ve Göksu Barajı vardır.
Göksu barajı
Göksu barajı uzaydan
Göksu barajı
Göksu barajından Çınara bir kanal
Aktepede bir kanal
Ortaviran göleti
Ortaviranda ördekler
Çeméreş Suyu
İlçe merkezi 6 mahalleden oluşup 1 Belde, 72 Köy, 58 mezra ve 14 Kom'dan oluşan bir ilçe şeklindedir.
Çınar haritası
Köy yaşamı
Çınarın tarihçesi
Milattan önce 1500 - 3000 yılları arasında bu yöreye egemen olan 'Huri Devleti' zamanından izler taşıdığı anlaşılmaktadır.
Yöreye sonraları Mitaniler, M.Ö. 1250 lerde ise Asurların
egemen oldukları anlaşılmaktadır. Yöre, daha sonra Medler, Persler, Makedonya, Selevkoslar ve Partların egemenliğine girmiştir. M.Ö.3. yüzyılda Roma egemenliğine girmiş ve Roma egemenliği, M.S.4.yüzyıla kadar sürmüştür.
Hazreti Ömer döneminde 639 da İslam Egemenliğine, 1085’te Sultan 'Berkyaruk' zamanında Selçukluların egemenliğine girdi.
Daha sonra İnaloğulları, Artukoğulları ve Eyyubilerin Egemenli- ğinde kalan yöre daha sonra Anadolu Selçukları,İlhanlı ve Timur egemenliğine girdi. Yönetimi Timur'dan alan Akkoyunlular 1502 de Safavi Hükümdarı Şah İsmail'e yenilince, yörenin hakimiyeti Safevilere geçtiyse de halk bu hakimiyeti tanımayıp Yavuz
Sultan Selim'e bağlılıklarını belirtti. Çaldıran Seferinden sonra 1515 te Osmanlı İmparatorluğuna bağlanan bölgede 1.Dünya Savaşından sonra düşman işgali olmamıştır.
Karacadağ’da kadınlar.1890
20. Yüzyılın başında kışlakta Göçerler
1936yılı
1970 yılı
1973 yılı Çınar
Çınar ilçesi genel görünüşü (1970 Adil Tekin)
1995 yılı
Çınar arkeolojisi
Arkeolojik Eşleştirme olarak Çınar çevresindeki höyükler ele
alınmıştır
İncirtepe=Kinabu Sıhra=Şıhratepe
Tavşantepe=Damdamusa Tuşhan=Üçtepe
Aktepe=Tela
Kurh monolitinde ..Assur-nasiraplinin 882 yılındaki seferi anlatılıyor.Muhtemelen Mardin-Diyarbakır yolu
kullanılıyor.Kaşyari-Mazıdağı’nı geçtiğini ,Kinibu’yu aldığını,şehrin yöneticisinin derisini Damdamusa kenti duvarına astığını,Mariru kentini tahrip ettiğini,Nirbu ülkesindeki Tela’ya geldim,güçlü duvarlarını tahrip
ettim.Oradan Tuşhan’a geldim ve sarayımı yaptım ifadeleri vardır.
Tavşantepe’de Orta asur dönemi seramiklerini ön planda
görüyoruz.Ancak 1 adet Mitanni seramiği de mevcuttur,bir kadehe rastlıyoruz.Yani Orta Asur dönemi öncesi Mitanni dönemi söz konusu . Tavşantepe’nin çevresindeverimli Kikan ovası var.Bu muhtemelen Asur kralı Kikia’dan geliyor.İlk Tunç çağına ait seramikler de
mevcut.Erken demir çağına ait idol başları da var
Höyükler
ÇINAR HÖYÜKLERİ
Hücceti,Şükürlü, Kazıktepe, Murattaşı , Sıhratepe
Tavşantepe, Aktepe, İncirtepe , Pir İbrahim
Çınar tavşantepe
Tavşantepe Höyüğünden çıkarılan eserler
Aktepe höyüğü
Höyükdibi höyüğü
Kazıktepe höyüğü
İncirtepe
İlçeye bağlı Hur-hurik (Sırımkesen köyü) ile bu köyün batısına düşen ve Benekli taş köyüne doğru geçit veren BESTAHURİYAN (Huriler Deresi) M.Ö. hüküm süren Huni Devleti'nin bir yerleşim merkezi olduğu sanılıyor.
Huriler deresi
ilçenin güneydoğusu ile doğusunu kaplayan KİKAN ovasının da adını Asur krallarından KİKİA'nm
adından aldığı tahmin
edilmektedir. Bunlardan başka Karacadağ'm güney tarafı MAHAL MİTANAN (yani Mitanaların yeri veya yurdu) adım taşır ki, halk arasında Mahal Metinan diye söylenir. Buradan hareketle bu yörenin de Mitannilere ait bir yerleşim merkezi olduğu
söylenebilir
Karacadağda antik şehir
Roma dönemi Zerzevan kalesi
Çınar ilçesi mağaraları
Çınar ilçesi Çemereş mağaraları
Çemereş iki bölümden oluşur.Mardine’e bağlı kısım,Çınar ilçesi aşağı konak köyüne bağlı kısım
Kaya mezarlarının önünde bir dere akmaktadır.Burada yerleşim yerleri ve sarnıçlarda bulunur
.
Mir Hıdır kalesi ve Ura
şehri
Şatülarap’ta Ur şehri var, ancak bu şehir Hz. İbrahim’in doğduğu şehir olmasa gerek. Başka bir Ur şehri olsa gerek.
Hz. İbrahim Ur şehrindedir. Doğduğu Ur şehrinin Şatülarapta olmasında mantıksal sıkıntı var. Zira Hz İbrahim Ur Şehrinden Harran’a geliyor, buradan Filistin’e gidiyor. Eğer doğduğu Ur şehri Şatülarap’taysa neden üçgen şeklinde rota izlensin, neden hipotenüsten yani Şatülarap-Filistin yolu izlenmesin.
Bu durumda Ur şehrinin Güneydoğuda olması gerekir. Ancak Hz İbrahim Ur şehrinden, Nemruttan kaçarak Harran’a
gittiği için Ur şehrinin Harran’dan çok uzak olması, yani Nemrut’un hemen yakalayabileceği mesafede olmaması gerekir
MİR HIDIR KALESİ
Ugarit ve Ebla metinlerinde güneydoğuda ikinca bir Ura şehrinden bahsedilir.Yani Hzİbrahim Güneydoğuludur Ura şehrinin Diyarbakır yakınlarında olduğunu anlıyoruz.
Asur-Nazirpal burada aldığı esirlerle Amida üzerine döndü.
Şehri zorla alamayacağını anlayan imparator kuşatmayı terkedip Kaşyan boğazlarına daldı, Urâ şehrini kendisine bağladı
Bu şehir Çınar ilçesi Mir Hıdır kalesi yakınındadır,harabe şehir olarak da adlandırılıyor
Çınar Mir Hıdır kalesi ve yakınında Ura şehri
Çınar-Mir Hıdır kalesi mağaraları
Asurbanibal Amidi alamayınca Mir Hıdır kalesi yakınında Ura şehrini fethetti.Hz.İbrahimin memleketi Çınar-Ura şehri olabilir
‘İ.Ö.2000’lerde,III.Ur çağında Nuzi ve Mari,daha geç çağda Hitit ve Ugarit metinlerinde Ur-a’nın
tüccarlarının Ugarit’e geldiklerinde(Akdeniz kıyılarına yakın bir kent devleti)oradadevamlı
kalamıyacakları,kış mevsiminde kendi şehirleri olan Ur-A’ya gidecekleri yazılıyor.Hz.İbrahim’in Harran’a geldiği kesindir.Ur-a’nın da bu civarda olması
gerekir’
Halep’in 55 km güneybatısında 1975’de Ebla’da
yapılan kazı sonuçlarına Güneydoğu’da ikinci bir Ur
şehrinin olduğu söz konusudur.
Güzelşeyh kasrı
Güzelşeyh kasrı
Çınar’ın Güzel Şeyh Köyü’nde yer alan ve kısmen yıkık olan Konak, Cumhuriyetin ilk yıllarında korumasız kalmıştır. 2. Sultan Abdulhamid Dönemi’nde, 1905 Yılında yapılan Konak, beyaz taştan ve süslemeli biçimde yapılmış, ilçenin nadir yapılarındandır. Çınar’da bulunan eski konak, Şeyhlere ait gösterilmektedir. Üç katlı duvarları taştan ve iç kısımları kerpiçten yapılmış konağın günümüzde ilkkatı ayakta
kalmıştır.
Güzelşeyh Kasrı Şeyh Muhammed Nimetullah efendi tarafından yaptırıldı
Kale-i zerzevan
'Zerzevan Kalesi''
Çınar ilçesine de 17 kilometre mesafede,
Romalılar dönemine ait olduğu bilinmektedir.
yaklaşık 100 su sarnıcı ile kilise yer alıyor Zerzevan Kalesi’nin yapılışı, Roma dönemi İpek Yolu’nun korunmasına bağlanabilir.
"Antik yol güzergahında özellikle Roma'nın sınır kentlerini
koruyan, Amide ve Dara arasındaki önemli bir yerleşim alanı.
Zerzevanson zamanlarda verilen bir isim.
Antik Roma'daki ismi Samaçi.
Asur'daki ismi ise Kinagop olarak geçmektedir
Yüzeyde geniş bir alana yayılmış kaleye ait kalıntılar ve nekropol alanı rahatlıkla görülebilmektedir.
Kale duvarları ve burçların bir kısmı ayakta olan yerleşimde, saray olabilecek büyük bir yapı kompleksi, konutlar, villalar, hamamlar, tahıl - silah depoları, büyük su sarnıçları, işlevi şu an belirlenemeyen birçok yapı ve bir kiliseye ait mimari kalıntılar yer almaktadır. Bununla birlikte kale çevresinde, kaleye su sağlayan
kanallar, kaya mezarları ve tonozlu mezarlar da izlenebilmektedir.
Girişten itibaren izlenen yerleşim alanındaki cadde ve sokaklar
rahatlıkla takip edilebilmektedir.
Sur duvarına belirli aralıklarla dışa çıkıntılı burçlar ve burçlar arasına da destek duvarları
yerleştirilmiştir. Yerleşimin güneyindeki gözetleme ve
savunma amaçlı üç katlı büyük kulenin 19 m.’ye kadar olan kısmı korunmuş, orijinal yüksekliğinin ise 22 m. olduğu tespit edilmiştir.
Zerzevan Kalesi, bütün vadiye hakim konumuyla, antik ticaret yolu üzerinde, geniş bir alanı
kontrol altında tutan, stratejik bir Roma sınır garnizonudur. Roma- Sasani arasında büyük
mücadelelere sahne oldu.mevcut kalıntılardan yola çıkarak M.S. 4.
yy’dan 7. yy’a kadar kullanıldığı anlaşılmaktadır.
Çınar köprüleri
Dilaver köprüsü
Dilaver köprüsü Diyarbakır valilerinden Dilaver paşa
tarafından yaptırdı..H.1262’de ise Hacı Ragip bey kendi parasıyla tamir ettirdi
Üçlü köprü
Dilaver köprüsü yanında
Dilaver değirmeni
Çınar’da çarşı içinde
çeşme
Hipodrom
1500 dönüm arazi üzerine kurulan Türkiye'deki en büyük hipodrom arazisidir.
Alanda bin 600 metre uzunluğunda kum pisti yer alıyor.
Bu nedenle yarışlar normal standartlarda gerçekleştirilebilir.
Hipodrom alanında yer alan ahırlar, at hastanesi,
doping kontrol bölümü, eğerleme ve jokey binası mevcuttur
Tarihte at yarışları
İlçede Maden
İlçeye bağlı Ballıbaba Köyü yakınlarında zengin fosfat yataklarına rastlanmıştır.
Tarım ve hayvancılık
İlçede geniş araziler bulunmaktadır, bu sebeple
ilçemizde tarım ve hayvancılık ilçe ekonomisinin en önemli bölümlerini oluşturmaktadır. İlçe topraklarının
% 46'sı tarıma elverişli bölümden oluşmaktadır.
Bölgede açılan Göksu Sulama Barajının hizmete girmesiyle sulu tarımda da büyük ilerleme
kaydedilmiştir. Çınar ilçesinde başlıca tarım ürünleri Pamuk, Pirinç, Buğday, Arpa, Mercimek ve Nohut'tur.
ilçemiz sınırları içerisinde bir bölümü kalan Karacadağ bölümü de yaşayan Halk özellikle
Hayvancılıkla uğraşarak geçimlerini sağlamaktadır
Damlama sulama
Üzüm bağları
Ayçiçeği ve kavunlar
Karpuz tarlası
Karpuz
Taze soğan
Mısır tarlaları