• Sonuç bulunamadı

IRAK KÜRDİSTAN BÖLGESİ NDE MUHALEFETİN DOĞUŞU VE GELECEĞİ

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "IRAK KÜRDİSTAN BÖLGESİ NDE MUHALEFETİN DOĞUŞU VE GELECEĞİ"

Copied!
32
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

ISBN: 978-605-4615-31-5 ORSAM Rapor No: 133

Kasım 2012

MUHALEFETİN DOĞUŞU VE GELECEĞİ

THE RISE AND FUTURE OF OPPOSITION

IN IRAQI KURDISTAN REGION

(2)

ORTADOĞU STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ

Tarihçe

Türkiye’de eksikliği hissedilmeye başlayan Ortadoğu araştırmaları konusunda kamuoyunun ve dış politika çevrelerinin ihtiyaçlarına yanıt verebilmek amacıyla, 1 Ocak 2009 tarihinde Or- tadoğu Stratejik Araştırmalar Merkezi (ORSAM) kurulmuştur. Kısa sürede yapılanan kurum, çalışmalarını Ortadoğu özelinde yoğunlaştırmıştır.

Ortadoğu’ya Bakış

Ortadoğu’nun iç içe geçmiş birçok sorunu barındırdığı bir gerçektir. Ancak, ne Ortadoğu ne de halkları, olumsuzluklarla özdeşleştirilmiş bir imaja mahkum edilmemelidir. Ortadoğu ülkeleri, halklarından aldıkları güçle ve iç dinamiklerini seferber ederek barışçıl bir kalkınma seferber- liği başlatacak potansiyele sahiptir. Bölge halklarının bir arada yaşama iradesine, devletlerin egemenlik halklarına, bireylerin temel hak ve hürriyetlerine saygı, gerek ülkeler arasında ge- rek ulusal ölçekte kalıcı barışın ve huzurun temin edilmesinin ön şartıdır. Ortadoğu’daki sorun- ların kavranmasında adil ve gerçekçi çözümler üzerinde durulması, uzlaşmacı inisiyatifleri ce- saretlendirecektir Sözkonusu çerçevede, Türkiye, yakın çevresinde bölgesel istikrar ve refahın kök salması için yapıcı katkılarını sürdürmelidir. Cepheleşen eksenlere dâhil olmadan, taraflar arasında diyalogun tesisini kolaylaştırmaya devam etmesi, tutarlı ve uzlaştırıcı politikalarıyla sağladığı uluslararası desteği en etkili biçimde değerlendirebilmesi bölge devletlerinin ve halk- larının ortak menfaatidir.

Bir Düşünce Kuruluşu Olarak ORSAM’ın Çalışmaları

ORSAM, Ortadoğu algalımasına uygun olarak, uluslararası politika konularının daha sağlıklı kavranması ve uygun pozisyonların alınabilmesi amacıyla, kamuoyunu ve karar alma meka- nizmalarına aydınlatıcı bilgiler sunar. Farklı hareket seçenekleri içeren fikirler üretir. Etkin çözüm önerileri oluşturabilmek için farklı disiplinlerden gelen, alanında yetkin araştırmacıla- rın ve entelektüellerin nitelikli çalışmalarını teşvik eder. ORSAM; bölgesel gelişmeleri ve trend- leri titizlikle irdeleyerek ilgililere ulaştırabilen güçlü bir yayım kapasitesine sahiptir. ORSAM, web sitesiyle, aylık Ortadoğu Analiz ve altı aylık Ortadoğu Etütleri dergileriyle, analizleriyle, raporlarıyla ve kitaplarıyla, ulusal ve uluslararası ölçekte Ortadoğu literatürünün gelişimi- ni desteklemektedir. Bölge ülkelerinden devlet adamlarının, bürokratların, akademisyenlerin, stratejistlerin, gazetecilerin, işadamlarının ve STK temsilcilerinin Türkiye’de konuk edilmesini kolaylaştırarak bilgi ve düşüncelerin gerek Türkiye gerek dünya kamuoyuyla paylaşılmasını sağlamaktadır.

(3)

Ortadoğu ve Irak konusunda yaptığı çalışmalarla fark yaratmayı hedefleyen ORSAM, önemli bir çalışmayı daha okuyucuların dikkatine sunuyor. Irak Kürtleri arasında siyasi muhalefetin dünü, bugünü ve geleceğini ele alan bu çalışma, Goran Hareketi’ne bağlı Stratejik Araştırma Merkezi’nin önemli isimleri tarafından kaleme alınmıştır. Orijinal hali Arapça olan rapor, yazarlarının verdiği izin doğrultusunda Türkçeye çevrilmiştir. Bu nedenle, ORSAM kendilerine teşekkürü bir borç bilmektedir.

Raporda Irak’taki tüm yönetim dönemlerinde rejime karşı neredeyse en büyük muhalefeti sergi- leyen Kürt hareketinin, kendi içerisinde muhalefeti özümsemeye çalışma süreci ele alınmaktadır.

1991’de Irak’ın kuzeyinde güvenli bölgenin oluşturulmasının ardından büyük bir fırsat yakalayan Kürt hareketi, sabırla beklediği ve mücadele ettiği özerk yönetimi kurma başarısını göstermiştir.

1991’den itibaren Irak’taki Kürt hareketinin iki yürütücü gücü olan Kürdistan Demokratik Ha- reketi (KDP) ve Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) tarafından kontrol altına aldıkları bölgede kurumsal bir yönetim yapısı oluşturmaya çalışılmıştır. İki grup arasındaki iktidar mücadelesi ne- deniyle Kürtler arasında yaşanan yoğun bir çatışma döneminin ardından barış sağlansa da ortak bir yönetim oluşturulamamıştır. ABD’nin 2003’teki Irak işgaliyle birlikte Kürtler ortak hedefe yö- nelmiştir. 2004’te Irak Geçici Yönetim Yasası’yla Irak Kürdistan Bölgesi resmen kurulmuş, KDP ve KYB bölgede yönetici konumunda olmuştur. Irak Kürdistan Bölgesi’nin kısa süre içerisinde siyasetten ekonomiye, iletişimden ulaşıma kadar her alanda gelişim göstermesi ve bölgenin dışa açılması bölge halkını uyandırmıştır. Irak’taki Kürt hareketinin siyasi geleneğine uygun olarak Irak Kürdistan Bölgesi’nde her alanda kontrol sağlayan ve yönetimi tekelleştiren KDP ve KYB’ye kar- şı bir muhalefet hareketi ortaya çıkmıştır. Muhalefet hareketi Irak Kürdistan Bölgesi’nde 2009’da yapılan seçimlerde somut olarak kendini göstermiştir. Özellikle KYB’den ayrılarak kurulan Goran Hareketi’nin başarısı dikkat çekmiştir. Yüzde 25’e yakın oy alan Goran Hareketi, Irak Kürdis- tan Bölgesi’nde değişim olabileceğini göstermiştir. Seçimden sonra Kürt muhalefet hareketinin güçlenmeye başladığı, iktidar partilerinin de bunu engellemeye çalıştığı bir dönem yaşanmıştır.

Ancak 2010 yılının sonundan itibaren Ortadoğu’yu saran halk ayaklanmaları, Irak Kürdistan Bölgesi’ndeki muhalefeti güçlendirmiştir. Önümüzdeki süreçte de iktidar partileri ve muhalefet hareketi arasındaki mücadele Kürt iç siyasetinin en önemli konusu olacaktır. Buradan çıkacak so- nuç Kürtlerin hem Irak iç siyaseti hem de uluslararası siyasetteki rolünü belirleyecek niteliktedir.

ORSAM olarak konunun önemi nedeniyle bu raporu okurların dikkatine sunuyoruz. Ortadoğu, Irak ve Irak Kürdistan Bölgesi’ndeki demokrasinin gelişimine katkısı olması dileğiyle…

Hasan Kanbolat ORSAM Başkanı

(4)

Takdim ...3

Özet ...5

Giriş ...6

1. IRAK KÜRDİSTAN BÖLGESİ’NDE MUHALEFETİN ORTAYA ÇIKIŞI (1992–2005) ...6

1.1. Irak Kürdistan Ulusal Meclisin Kuruluşundan Ağustos 1996 Olaylarına Kadar Muhalefetin Durumu ...7

1.2. 31 Ağustos 1996’dan Ocak 2005’e kadar Muhalefetin Durumu ...8

2. MUHALEFETİN OLUŞUM SANCILARI: 2005–2009 YILLARI ARASINDA KÜRDİSTAN BÖLGESİ ULUSAL MECLİSİ ...9

2.1. Sivil Muhalefet ...11

2.2. Hükümet İçi Muhalefet ...12

3. IRAK KÜRDİSTAN BÖLGESİ PARLAMENTOSU’NDA ÜÇÜNCÜ DÖNEM: MUHALEFETİN ROLÜNÜN BELİRGİNLEŞMESİ ...13

3.1. Irak Kürdistan Bölgesi’nde Muhalif Siyasi Partiler ...13

3.1.1. Goran/Tağyir/Değişim Hareketi ...13

3.1.2. İslami Akım ...15

3.2. 17 Şubat 2011 Olaylarından Sonra Muhalefetin Durumu ...16

4. IRAK KÜRDİSTAN BÖLGESİ’NDE MUHALEFETİN FAALİYETLERİ, ENGELLERİ VE GELECEĞİ ...18

4.1. Muhalefetin Faaliyetleri ...18

4.2. Muhalefetin Karşılaştığı Engeller ...19

4.2.1. İktidar Engeli ...19

4.2.2. Ekonomik Engeller ...20

4.2.3. Muhalefet Partileri Arasındaki Sorunlar ...20

4.2.4. Diğer Engeller ...20

4.3. Muhalefetin Geleceğe Yönelik Vizyonu...20

Sonuç ...21

(5)

Hazırlayan: Reşit Amarah El-Zaidi M. Yusuf Muhammed Sadık Çeviren: Aytekin Enver

ORSAM Arapça Çevirmeni

IRAK KÜRDİSTAN BÖLGESİ’NDE

MUHALEFETİN DOĞUŞU VE GELECEĞİ

ORTADOĞU STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ

Özet

- Irak’ta Kürt muhalefetinin kökenleri, 1921 yılında kurulan Irak Devleti’nin başlangıcı- na kadar uzanmaktadır. Ancak bu muhalefet iktidarın çabuk biçimde el değiştirdiği Irak siyasi sistemine yönelik ortaya çıkmıştır.

- Bazı KYB üyeleri arasında 1992 hükümetinden çekilmek ve bir parlamento muhalefeti oluşturmak yönünde görüşler bulunsa da dikkate alınmamıştır.

- 19 Mayıs 1992’te yapılan seçimlerde üçüncü parti olarak seçimleri kazanmasına rağ- men hükümette yer almayı reddetmiştir. Böylece İslami Hareket, ulusal meclisin dışında muhalefet olarak kalmıştır.

- Bazı gözlemcilere göre İslami Hareket’in muhalefeti, iktidara karşı bir siyasi muhalefet olmayıp, İslami sistemin dışında herhangi bir siyasi sistem metodunu reddeden ideolojik bir muhalefettir.

- Irak Kürdistan Bölgesi, 1996’da yaşanan iç savaşlar sebebiyle parçalara ayrılmasından sonra siyasi ve idari olarak da üç bölgeye ayrılmıştır. Üç ayrı bölge KDP, KYB ve İslami Ha- reket tarafından kontrol altına alınmıştır.

- Irak Kürdistan Bölgesi Hükümeti’nin birleşmesi 7 Mayıs 2006 tarihine kadar gecikmiş- tir. Irak Kürdistan Bölgesi’nde siyasi otorite üzerinde etkili bir muhalefet ortaya çıkmamış- tır.

- 2003’ten sonraki süreç Irak Kürdistan Bölgesi içerisinde siyasi bir Kürt muhalefetinin ortaya çıkması için öncü bir aşama sayılmaktadır.

- Aktif siyasi bir muhalefetin olmaması sivil muhalefet, hükümet içi muhalefet, partiler içindeki muhalefet ve/veya özgür medya gibi muhalefetin başka şekillerinin ortaya çıkma- sını engellememiştir.

- Kürt partilerinin çoğunun yönetimi elde etme isteği ve bunun için verilen mücadele, partiler arası karşılıklı güvensizlik, demokrasi ve yönetim tecrübesi eksikliği, Irak Kürdis- tan Bölgesi’nin mevcut yönetim hali gibi birçok neden muhalefetin doğuşunu geciktirmiştir.

- Muhalefet çok kısa bir süredir Irak Kürdistan Bölgesi siyasetin yer almasına rağmen parlamento aracılığıyla halkın bir kısım hakkını almasını sağladı.

- Muhalefetin kitlesel bütünlüğünü, çoğunluğu ile çeşitliğini koruması ve tek bir ideolo- jiye dayanmaması halinde, barışçıl bir muhalefet değerinin oluşacağı ve doğru bir demok- rasinin kurulacağı daha iyi bir geleceğin Irak Kürdistan Bölgesi’ni beklediğine olan inanç tamdır.

ORSAM

(6)

Giriş

Gerçek demokrasi, iktidarı elinde bulunduran ve dar kişisel çıkarları savunan elit zümreye karşı yürütülen ve toplumun çıkarlarını ön planda tutan sosyal, siyasal ve kültürel bir sü- reçtir. Gerçek demokrasi gerçekleştirmek için en uygun mekanizma, siyasi güçler arasında- ki barışçıl mücadeledir. Barışçıl yöntem aynı zaman sosyal, siyasi ve kültürel mücadelenin özü ve esasıdır. Yani demokratik sistemlerde iktidarı elde etmek ve vatandaşların rızasını kazanmak yoluyla iktidarda kalmak için siyasi parti ve güçlerin birbiriyle olan mücadeleleri kamu çıkarını ve bu çıkarların devamlılığını garanti etmeye yöneliktir. Bunun için kamu çıkarlarını gerçekleştirme hırsına ve vatan- daşın güvenini ve rızasını kaybetme endişe- sine sahip bir iktidar gereklidir. Bu siyasi güç toplumun rızasını kazanamaması durumun- da iktidarını kaybedecektir. Bu nedenle –de- mokratik sistemlerde- siyasi arenada başka bir tarafın bulunması gerekmektedir. Bu taraf olacak kurumsal yapı muhalefettir. Böylece muhalefet iktidarı teslim almak için kendini hazırlar, vatandaşların rızasını kazanmak için proje ve programlar sunar. Aynı zamanda ik- tidarın çalışmalarındaki eksikliklerin kayna- ğını ortaya çıkarmaya ve iktidara karşı kamu- oyunu tahrik etmeye çalışır.

Irak Kürdistan Bölgesi’ndeki siyasi gerçek de yukarıda bahsedilenlerden farklı değildir. Son dönemde Irak Kürdistan Bölgesi’ndeki siya- si sistemin demokrasinin ruhuna ve özüne uyumlu hale gelmesi ve yol haritasının düzel- tilmesi amacıyla köklü adımlar atılmaktadır.

Bu adımlar, Temmuz 2009’da yapılan parla- mento ve başkanlık seçimlerinde parlamento- nun yaklaşık üçte birini elde etmeyi başaran ve belirli ölçüde güçlü bir siyasi muhalefetin doğuşunda görülmektedir. Bu durum son dö- nem üzerinde önemle durulması, incelenmesi ve takip edilmesini gerektirmektedir. Bu şe- kilde değişimin sebeplerinin anlaşılması daha kolay olacaktır. Son dönemin üzerinde hassa- siyetle durulması muhalefetin yapısı, eksiklik- leri ve zayıf noktalarının ortaya çıkarılmasına

katkıda bulunacaktır. Bununla birlikte muha- lefetin güçlü noktaları, başarı imkanı ve siyasi otoritenin muhalefet ile ilişkisinin nasıl olma- sı gerektiği belirginleşecektir.

Buradan yola çıkarak bu araştırmada aşağıda belirtilen bir takım sorulara cevap bulmaya çalışacağız: Bölgedeki siyasi sistem nasıl orta- ya çıkmıştır ve gelişmiştir? Ortaya çıkan siya- si sistemle birlikte sağlıklı bir demokrasi buna eşlik etmiş midir ve bunun gerekçeleri neler- dir? Muhalefetin ortaya çıkmasındaki sebep- ler nelerdir? Muhalefet nasıl ortaya çıkmıştır?

Muhalefetin siyasi performansı nasıldır? İkti- darın muhalefetle olan ilişki biçimi nedir? İk- tidar bölgedeki yeni realiteye ne kadar uyum sağlamaktadır? Irak Kürdistan Bölgesi’nde- ki muhalefetin faaliyetlerini dizginleyen en önemli faktörler nelerdir? Muhalefeti motive edici değişiklikler nelerdir? Muhalefetin viz- yonu ve geleceği nedir?

Bu inceleme, yukarıda belirtilen ana sorulara ve bunlardan ayrı diğer tali sorulara şu varsa- yım aracılığı ile cevap vermeye çalışmaktadır:

Birçok değişimin birbiriyle reaksiyona girme- si Irak Kürdistan Bölgesi’ndeki muhalefetin ortaya çıkmasının gecikmesine ve yavaşlama- sına sebep olmuştur. Temmuz 2009’da Irak Kürdistan Bölgesi’nde yapılan parlamento ve başkanlık seçimlerinin ardından muhalefetin ortaya çıkması ve siyasi arenadaki rolünün belirginleşmesi, bölgedeki iktidar tecrübesi- nin zenginleşmesine imkan tanıyacaktır.

İncelememizin yapısı, bölgedeki siyasi oluşu- mun kökenlerini ortaya çıkarabilmek, muha- lefetin rolünü açıklamak ve çalışma mekaniz- malarını belirlemek için tarih ve sistem anali- zi metodunu kullanmamızı gerektirmektedir.

1. IRAK KÜRDİSTAN BÖLGESİ’NDE MUHALEFETİN ORTAYA ÇIKIŞI (1992–2005)

Irak Kürdistan Bölgesi’ndeki siyasi muhalefet bir boşluktan meydana gelmemiştir. Bölge-

(7)

nin kuruluş aşamasında da doğmuş değildir.

Irak’ta Kürt muhalefetinin kökenleri, 1921 yılında kurulan Irak Devleti’nin başlangıcına kadar uzanmaktadır. Ancak bu muhalefet ik- tidarın çabuk biçimde el değiştirdiği Irak si- yasi sistemine yönelik ortaya çıkmıştır. Kürt muhalefeti en güçlü biçimiyle Saddam Hüse- yin döneminde aktif hale gelmiştir.

Irak Kürdistan Bölgesi’ndeki iktidar deneyi- mi Mart 1991 tarihindeki halk ayaklanması ve aynı yılın Kasım ayında bu bölgedeki Irak merkezi otoritesinin idari, siyasi ve askeri kurumlarının çekilmesinin ardından başla- mıştır. Bu da Irak Kürdistan Bölgesi’ne mah- sus yasama, yürütme ve idari kurumların kurulması kararının alınmasına yol açmıştır.

De facto durumun ortaya çıkmasıyla birlikte Kürdistan Cephesi’nin1 siyasi otoritesi, 8 Ni- san 1992’de ilk kanununu (1992 yılı 1 sayılı ka- nunu) çıkartmıştır. Bu kanun Irak Kürdistan Ulusal Meclisi kanunudur. 1992’de çıkarılan ikinci kanunda ise Kürt özgürlük hareketinin liderinin seçilmesi öngörülmektedir.

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 688 sayılı kararıyla2 birlikte 1991 yılında Irak’a ya- pılan uluslar arası askeri müdahale ve bunun ardından huzur sağlama operasyonu (Opera- tion Provide Comfort), Kürt siyasi otoritesini bir yönetim kurmaya yöneltmiştir.3 Bu da Irak Kürdistan Cephesi’nin temsil ettiği Kürt siyasi otoritesinin kontrolü altında bulunan toprak- ların fiilen ayrılmasına sebep olmuştur.

19 Mayıs 1992 tarihinde Irak Kürdistan Ulusal Meclisi seçimleri yapılmıştır. Bu seçimlerde 8 Kürt ve 4 Asuri partisi birbiriyle yarışmıştır.

Ayrıca Kürdistan kurtuluş hareketi liderinin seçilmesi için 4 kişi aday olmuştur. Bu se- çimlerde birçok haksızlık4 ve hile5 yapılmıştır.

Buna rağmen yapılan seçimler6 Ortadoğu’da- ki demokratik seçimlerden biri sayılmıştır.

Kürt ve Asuri partiler özgürce ve demokratik bir ortamda birbirleriyle yarışmışlardır. Ay- rıca yabancı bağımsız gözlemciler vatandaş- ların seçimlere yoğun katılımını, demokratik ilkelerin önemini idrak edilmesi ve Saddam

Hüseyin sistemini reddedilmesinin açık bir işareti olarak nitelendirmişlerdir.7

Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) ve Kür- distan Demokrat Partisi (KDP) arasında ya- pılan seçim ve anlaşmalar sonucunda Irak Kürdistan Bölgesi’nin ulusal meclisi (kazanan 5 Asuri milletvekilleri dışında) KDP ve KYB arasında yarı yarıya bölüşülmüştür. Böylece her biri 50 sandalye elde etmiştir. Öte yandan diğer 5 partinin hiçbiri ulusal mecliste temsil edilme hakkı kazanamamıştır. KDP ve KYB dışındaki hiçbir Kürt partisi seçim barajı olan yüzde 7’yi aşamamıştır.8

Bu dönemi bölgedeki siyasi oluşumun gelişi- mi açısından iki alt döneme ayırmak müm- kündür.

Bu dönemler 1992-Ağustos 1996 ve Ağustos 1996-Ocak 2005 olarak ifade edilebilir. Ağus- tos 1996’da yaşanan olaylar burada kritik bir önem taşımaktadır. Ocak 2005 tarihi ise Irak Kürdistan Bölgesi parlamentosunun ikinci dönem seçiminin bu tarihte yapılmış olması nedeniyle önemlidir. Bu iki dönem ayrı ayrı ele alınacaktır.

1.1. Irak Kürdistan Ulusal Meclisin Kuruluşundan Ağustos 1996 Olaylarına Kadar Muhalefetin Durumu

Bu aşama KYB Siyasi Büro Üyesi Dr. Fuat Masum’un başkanlığında ilk hükümetin9 ku- rulması ile başlamıştır. Hükümet KDP ve KYB ile diğer oluşum ve partilerin temsilcile- rini de içine alan bir koalisyon hükümeti ola- rak kurulmuştur. KDP ve KYB bakanlıkların kendi aralarında yarı yarıya bölüşülmesi ve diğer partilerin itirazlarının önüne geçebil- mek için10 onlara bazı bakanlıkların verilmesi konusunda anlaşmaya varmışlardır. Bunun neticesinde ulusal meclis içersinde siyasi bir muhalefet oluşmamıştır. Bazı KYB üyeleri arasında hükümetten çekilmek ve bir parla- mento muhalefeti oluşturmak yönünde gö- rüşler bulunsa da dikkate alınmamıştır. Ulusal meclisin dışında ise Irak Kürdistan İslami Ha-

(8)

reketi (bağımsız İslamcılar ve özellikle Kür- distan’daki Müslüman Kardeşler akımının da içinde bulunduğu) listesi 19 Mayıs 1992’te ya- pılan seçimlerde üçüncü parti olarak seçimle- ri kazanmasına rağmen hükümette yer almayı reddetmiştir. Böylece İslami Hareket, ulusal meclisin dışında muhalefet olarak kalmıştır.

İslami Hareket’in silahlı olması ve savaşçı bir nitelik taşıması nedeniyle iki ana parti (KDP ve KYB), özellikle KYB ile İslami Hareket ara- sında 1993’ten 1999 tarihine kadar birçok kez çatışma yaşanmıştır.

Bazı gözlemcilere göre İslami Hareket’in mu- halefeti, iktidara karşı bir siyasi muhalefet ol- mayıp, İslami sistemin dışında herhangi bir siyasi sistem metodunu reddeden ideolojik bir muhalefettir. Bu hususu Goran Hareketi Başkanı Neçirvan Mustafa şu sözleriyle teyit etmiştir: “O dönemde İslami Hareket siyasi bir muhalefet sayılmamaktadır. Çünkü İsla- mi olmayan bir hükümete katılmayı redde- den taassup taraftarıdır. İslami Hareket, laik bir siyasi rejimin oluşmasına onay vermeyen bir oluşumdu. İslami Hareket’in herhangi bir siyasi görüşü bulunmamaktadır. İslami Hare- ket, İran’dan destek alan silahlı bir hareketti.”11 Irak Kürdistan Ulusal Meclis Seçimi Kanunu, 1995 yılı içerisinde ulusal meclis seçimlerinin yapılmasını öngörmekteydi. Irak Kürdistan Ulusal Meclis Seçimi Kanunu’nun 51. mad- desi göre ulusal meclisin süresi 3 yıl olarak belirlenmişti. Ancak Kürt partiler arasında ve özellikle KDP ve KYB arasındaki iç çatış- maların alevlenmesi seçimlerin öngörülen sürede yapılmasını imkânsız hale getirmiştir.

Bu nedenle meclisin süresi 2005 yılına kadar uzatılmıştır.12

Bu dönemde barışçıl siyasi bir muhalefetten bahsetmek mümkün değildir. Irak Kürdistan İslami Hareketi’nin temsil ettiği silahlı bir muhalefetten söz edilebilir. Ancak Irak Kür- distan İslami Hareketi, silah kullanmayı red- deden çağdaş muhalefet anlayışı kapsamına girmemektedir.

1.2. 31 Ağustos 1996’dan Ocak 2005’e kadar Muhalefetin Durumu

Kürdistan Demokratik Partisi güçleri eski Irak rejiminin yardımıyla13 31 Ağustos 1996 tari- hinde Irak Kürdistan Bölgesi başkenti Erbil’i ele geçirmiştir. Burada yapılan ilk icraat, iç çatışmaların devam etmesiyle felce uğrayan Irak Kürdistan Ulusal Meclisi’ni faaliyete ge- çirmek olmuştur. Ayrıca Dr. Roj Nuri Şveys başkanlığında bir koalisyon hükümeti kurul- muştur. Koalisyon hükümetine Irak Kürdis- tan İslami Hareketi, Kürdistan İslami Birliği14 ve Komünist Parti katılmış, Kürdistan Yurtse- verler Birliği katılmamıştır.

Bu adım iki ana sonucu doğurmuştur:

Kürdistan Yurtseverler Birliği kendisine bağ- lı bölgelerde Emekçiler Partisi ve Demokrat Sosyalist Parti gibi kendisi ile müttefik olan partilerin katılımı ile Kosrat Resul başkanlı- ğında bir hükümet oluşturmuştur. Böylece tüm Kürt partileri iktidara katılmış ve bölge- de ciddi bir muhalefet kalmamıştır.

Bunun sonucunda Irak Kürdistan Bölgesi iç savaşlar sebebiyle parçalara ayrılmasından sonra siyasi ve idari olarak da üç bölgeye ay- rılmıştır. Üç ayrı bölge KDP, KYB ve İslami Hareket tarafından kontrol altına alınmıştır.

1999 yılında coğrafi, siyasi ve idari bölünme- nin dışında Birliğin kontrol ettiği bölgede İs- tinaf Mahkemesi’nin oluşturulmasına izin ve- ren ve KYB Genel Sekreteri Celal Talabani’yi

“bölge başkanı” olarak görevlendiren hukuki bir bölünme de meydana gelmiştir.15

Ancak 1998’de Celal Talabani ve Mesud Bar- zani arasında, dönemin ABD Dışişleri Baka- nı Madeleine Albright’ın da hazır bulunduğu Washington Barış Anlaşması’nın imzalanmış- tır. Bunun sonucunda 2002 yılının sonların- dan itibaren bölgenin yeniden birleştirilmesi çalışmalarına başlanmıştır. Bunun ilk somut adımı 4 Ekim 2002’de16 Irak Kürdistan Ulusal Meclisi’nin ilk birleşik toplantısını yapması olmuştur.

(9)

Buna rağmen Irak Kürdistan Bölgesi Hükümeti’nin birleşmesi 7 Mayıs 2006 tari- hine17 kadar gecikmiştir. Yani Irak Kürdistan Ulusal Meclisinin seçilmesi 31 Ocak 2005’te yapılan seçimlerden sonra 1 yıl almıştır. Bu karmaşa nedeniyle Irak Kürdistan Bölgesi’nde direniş, isyan ve terörizm faaliyetleri başla- mıştır.18

Bu aşamada her iki dönemde de Irak Kürdis- tan Bölgesi’nde siyasi otorite üzerinde etkili bir muhalefet ortaya çıkmamıştır. Irak Kür- distan Bölgesi’nde muhalefetin ortaya çıkma- masının sebeplerinden bazı şu şekilde ifade edilebilir:

• Kürt partileri, özellikle her biri iktidarı ele geçirmek veya iktidara ortak olmak arzu- sundaki ana iki parti olan KDP ve KYB, yaklaşık 30 sene boyunca Irak rejimine karşı muhalif hareket içerisinde olmuştur.

Ancak bu iki partinin de muhalefette kal- mayı kabul etmesi çok zordu.

• Bu partilerin iktidar ve sivil demokrasi- nin işlerliği konusunda tecrübeleri yoktu.

Bununla birlikte Kürt halkının iktidar ko- nusunda da herhangi bir tecrübesi bulun- muyordu. Bunlardan sömürgeci İngilizler tarafından başarısız kılınması nedeniyle bir seneden fazla devam etmeyen 1922 yılında Şeyh Mahmud Hafid hükümeti ve kurucusu Kadı Muhammed ve arkadaş- larının idam edilmesi sebebi ile bir yıldan fazla sürmeyen 1946 yılında İran ordusu- nun yıktığı Mahabat Hükümeti istisnai tecrübelerdir. Bu deneyimin eksikliği, siya- si muhalefet kültürü, yönetim şekli ile de- mokrasi ilke ve temellerinin yerleştirilmesi metodu ve özellikle siyasi güçler arasında iktidarın el değiştirmesi anlayışına olum- suz biçimde yansımıştır.

• Kürt partiler, daha önceki rejimle kar- şı karşıya geldiklerinde dağlarda bile iç mücadele ve çatışmalar konusunda uzun tecrübeye sahiptir. Söz konusu çatışma ve mücadeleler partiler arasında güvensizlik

ortamını ortaya çıkarmış ve özellikle iki ana parti arasında bunu derinleştirmiştir.

1992’de seçimlerde hile yapılması güven- sizliği artırmıştır. Ayrıca 1993 ile 1999 yıl- ları arasında partiler arasındaki iç savaşın alevlenmesi, iki ana partinin koalisyon hükümetinden çekilmesine ve muhalefet- te kalmayı reddetmesine neden olmuştur.

Bunun sebebi ise iktidarı elinde tutanın bunu sürekli hale getireceği endişesidir.

• Irak’taki iktidar deneyimi genel olarak Kürt partilerin birbirlerine karşı şüphe- lerini derinleştirmekteydi. Çünkü azınlık iktidarı söz konusuydu. Azınlık iktidarı diğerlerini yönetimden uzaklaştırmakta, hatta iktidarı ele geçirdiğinde kendileriyle işbirliği yapanları da tasfiye etmekteydi.

• Söz konusu dönem bir kuruluş dönemiydi.

Bu nedenle Ortadoğu’da her kesimin yeni demokrasi deneyimini inşa etmeye katkı- da bulunması düşüncesi hakimdi. Ancak iç çatışmalar bu deneyimin rayından çık- masına sebep olmuştur. Bu konuyla ilgili olarak Goran Hareketi Başkanı Neçirvan Mustafa “Biz o dönemde bir muhalefet ha- reketi olarak ortaya çıkmadık. Çünkü o dö- nem kuruluş aşamasıydı. Ayrıca Kürdistan Bölgesi’nde Kürt oluşumlarının kurumsal- laştırılması önceliğimizdi. Bu nedenle mu- halefet hareketinin oluşturulması konusu görmezden gelindi.19

2. MUHALEFETİN OLUŞUM SANCILARI: 2005–2009 YILLARI ARASINDA KÜRDİSTAN BÖLGESİ ULUSAL MECLİSİ

ABD ve müttefikleri Irak’ı işgal etti ve Irak rejimi 2003 yılında düştü. Irak Devleti’nin yeniden inşa edilmesi ve Irak’ta demokratik bir siyasi sürecin kurulması çalışmaları baş- ladı. Önce Temmuz 2003 tarihinde geçici bir yönetimin kuruldu ve ara dönem için geçici bir yönetim yasasının hazırlanması öngö- rüldü. İyad Allavi başkanlığında kurulan ara hükümetin ardından İbrahim El-Caferi baş-

(10)

kanlığında bir geçici hükümet oluşturuldu.

Irak için daimi bir anayasanın yazılması ve referandumla kabul edilmesinden sonra 2005 yılında parlamento seçimleri yapılmıştır. Tüm bu süreçlere özellikle KDP ve KYB ile birlikte Kürdistan İslami Birliği ve diğer Kürt partiler iştirak etmiştir.20

30 Ocak 2005’te tüm Irak’ta genel ve yerel se- çimlerle birlikte Irak Kürdistan Ulusal Mecli- si ikinci dönem seçimleri yapılmıştır. KDP ve KYB aralarındaki rekabetin büyümesi endişe- siyle21 ulusal meclis seçimlerinde Emekçiler Partisi, İslami Cemaat22 ve Demokratik Çö- züm Partisi dışında kalan diğer Kürt partile- riyle birlikte bir liste ile katılmışlardır.

KDP ve KYB bölgede ve federal hükümet- te23 ana görevlerin ne şekilde dağıtılacağı ko- nusunda 7 Ocak 2006 tarihinde anlaşmaya varmışlardır. Bu anlaşma doğrultusunda 31 Ağustos 1996 olaylarından sonra birleşmiş ilk hükümet olarak Parti’nin Siyasi Bürosu Üyesi Neçirvan Barzani Başkanlığında 7 Mayıs 2006 tarihinde Irak Kürdistan Bölgesi Hükümeti kurulmuştur. Irak Kürdistan Ulusal Meclisi’ne giren tüm partiler bu hükümete katılmışlar- dır. Ancak bazı partiler ulusal meclisin dışın- da kalmış ve hükümete katılmamıştır. Örnek olarak iç sorunları nedeniyle zayıflayan İslami Hareket Ocak 2005 seçimlerine katılmamış- tır. Ayrıca Demokratik Çözüm Partisi de az oy alması nedeniyle ulusal meclise girememiştir.

Bütün parlamenter partilerin hükümete ka- tılmasıyla aktif ve etkili güçlerin kaybolması, Irak Kürdistan Bölgesi’nde muhalefetin orta- ya çıkmamasına neden olmuştur.

Bu bağlamda muhalefetin kaybolmasına ne- den olan birkaç faktörü ifade etmek faydalı olacaktır.

1- İç savaşın tekrarlanıp tekrarlanmayaca- ğı her zaman akıllarda soru işareti olarak kalmıştır. Partili kadroların elinde halen silah bulunuyordu. Ayrıca siyasi partiler, özellikle KDP ve KYB, arasında güvenin kaybolması gerginliğin ortaya çıkmasına neden olmuştur.

2- Partilerin bütçesinin bir kanunla tespit edil- memesi, (1993 tarihli 17 sayılı siyası par- tiler kanununun bulunmasına rağmen)24 diğer partilerin KDP ve KYB’den bağım- sız olarak davranamamasına yol açmıştır.

Çünkü bu iki parti tarafından diğer parti- lere verilen mali katkılar onların üzerinde baskı kurmaları için imkan yaratmıştır. Bu durum günümüzde de devam ettiğini söy- lemek mümkündür.

3- Bu aşamada her iki ana partinin arzuların- dan uzak olarak siyasi özgürlük ortamı doğ- mamıştır. Örneğin Kürdistan İslam Birliği bağımsız bir listeyle 15 Aralık 2005’te yapı- lan Irak Parlamentosu seçimlerine girme- ye karar verdiğinde, Parti taraftarlarının bir grubu 6 Aralık 2005’te Kürdistan İsla- mi Birliği üyesi 3 kişiyi öldürmüştür. Ay- rıca Duhok Vilayeti’nin birçok bölgesinde Kürdistan İslami Birliği’nin büroları tahrip edilmiş ve yakılmıştır.25 Bu da diğer parti- lerin aktif bir muhalefet oluşturabilmeleri için hareket özgürlüğü açısından geniş bir alanın olmadığının işaretidir.

4- İktidardaki iki parti (KDP ve KYB), Irak Kürdistan Bölgesi’ndeki demokrasi ha- reketinin gelişmemesine, siyasi ve mil- li hakların tespit edilmesi amacıyla Irak Devleti’nin yeniden inşa edilmesine önce- lik verilmesini sebep olarak göstermiştir.

Ancak bu meşguliyet durumu bu iki ikti- dar partisinin reform yapmak ve bölge- deki iç siyasi durumu güçlendirmek için kurumların inşa edilmesi ve milli haklara vurgu yapılmasına engel değildi.

Bu dönemde parti eksenli muhalefetten bah- setmemiz mümkün olmamasına rağmen bu dönem Irak Kürdistan Bölgesi içerisinde si- yasi bir Kürt muhalefetinin ortaya çıkması için öncü bir aşama sayılmaktadır. Bu aşama- da aktif siyasi bir muhalefetin olmaması sivil muhalefet, hükümet içi muhalefet, partiler içindeki muhalefet ve/veya özgür medya gibi muhalefetin başka şekillerinin ortaya çıkma- sını engellememiştir.

(11)

2.1. Sivil Muhalefet

Bu dönem özgür bir medya organının ortaya çıkması, sivil hareketlerin oluşturulması ve halk protestolarının ortaya çıkmasıyla başla- mıştır. Ayrıca eleştirel bir bakış açısı getiren aydın ve akademisyenlerin yaptığı yayınlar da etkili olmuştur. Buna örnek olarak eleştirel muhalefet yapısını ortaya çıkaran Neyva Nedi RehentGrubu26 ve diğerleri gibi bir grup aydın ile akademisyenin yazı ve makalelerini göste- rebiliriz. Bu yayınlar okuyucuları ve özellikle gençleri net olarak etkilemiştir. Öyle ki ikti- darı ve otoriteyi eleştirmek Irak Kürdistan Bölgesi’nde27 siyasi bir kültür haline gelmiştir.

Birçok aydın ve yazar daha sonra Irak Kürdis- tan Bölgesi’nde28 değişime önderlik yapmaya çalışmışlardır. Öte yandan özel özgür basın da muhalif kamuoyuna yönelik olarak bölge- de yaşanan olayları somutlaştırmada önemli role sahipti.

Irak Kürdistan Bölgesi’nde tüm yayın organ- ları sadece siyasi partilere mahsus iken, 2000 yılında Hawlati29 adlı özel bir gazetenin do- ğuşuyla başlayan süreçte yeni özgür yayın organları kurulmuştur. Bundan sonra özel yayın organlarında nitelik ve nicelik bakımın- dan artış görüşmüştür. Livin30 Rica, Cihan gibi dergilerin yanı sıra Radyo Nawa31 görsel basın organı ile Standart32, Kürdistan Post33, Kürdistan.net34 gibi diğer yayın organları or- taya çıkmıştır. Bu yayın organları bölgede ge- lişen olaylara ışık tutmakta büyük role sahipti.

Ayrıca bu yayın organları muhalefet eğilimi- ne sahip aydın ve yazarlara da bölgedeki de- ğişim hareketlerinin ortaya çıkışından önce platform yaratmıştır. Bu durum otoriteye muhalefet eden bir kamuoyunun oluşmasına katkıda bulunmuştur. Bununla birlikte parti- zan olmayan yazılı ve işitsel özel yayın kanal- ları gizli bilgileri ortaya çıkarma, vatandaşları kulis arkasında olup bitenler hakkında bilgi- lendirme, hizmetlerdeki eksikliklerin ortaya çıkarılması ve yolsuzlukların tespit edilmesi gibi konularda önemli rol oynamıştır. Bu da değişime hazır olan bir kamuoyunun oluş- masına sebep olmuştur. Siyasi muhalefet bir

sonraki aşamada bu kamuoyunu seçimleri yö- netme, yönlendirme ve bölgedeki siyasi denk- lemin değişmesi çabalarında kullanabilmiştir.

Bütün bunlar sivil toplum örgütleri ve sivil hareketlerinin halkı bilinçlendirmesi ve bölge içerisinde muhalif bir akımın ortaya çıkması için uygun bir zemin yaratmıştır.

Önemle işaret edilmesi gerekir ki; halk pro- testoları Irak Kürdistan Bölgesi’ndeki ekono- mik ve sosyal durumların kötüye gitmesi ve bölge kurumları ile siyasetin istikrarlı hale gelmesine yönelik baskının bir sonucuydu.

Zira su ve elektrik hizmetlerindeki yetersizlik ve yakıt sıkıntısı bölgedeki yaşamı olumsuz etkiliyordu.

İktidarın Ocak 2005 yılındaki seçimler son- rasında verdiği sözleri yerine getirmemesi üzerine Kalar, Ranya, Süleymaniye, Akre ve Halepçe’de -2005 yılının ikinci yarısı ve 2006 yılının başlarında- bir dizi halk protestoları yaşanmıştır. Söz konusu bu protesto gösterile- rinin arkasında siyasi amaçlar bulunmamak- taydı. Protestoların ana hedefi vatandaşların temel ihtiyaçlarının sağlanması olmasına rağ- men otorite şiddet kullanarak cevap vermiş ve bu protesto gösterilerini düzenleyenleri taki- bata almıştır. Bazı bölgelerde protestoculara doğrudan ateşli silahlarla35 karşılık verilmiştir.

5 Mayıs 2007’de sivil toplum örgütleri men- supları, hukukçu, akademisyen, siyasetçi, medya mensuplarında oluşan “Ne Zamana Kadar Hareketi” (Hatakeya) ilan edilmiştir. Bu hareket barışçıl baskı yoluyla siyasi otoritenin demokrasinin gereklerini yerine getirmesi, vatandaşların haklarını koruması, onurlarını muhafaza etmesi, temel hizmetleri sağlaması ve yolsuzlukla mücadele etmesi36 içinçalış- maktadır.

Bu Hareket, Irak Kürdistan Bölgesi’ndeki Ulu- sal Meclisi etkinleştirmek ve erken seçim yap- mak için 2 proje hazırlamış, Süleymaniye’deki muhalif grupları kendi şemsiyesi altında top- lamaya başlamıştır. Ayrıca vatandaşların hak- larını barışçıl yollarla savunmaları konusunda

(12)

bilgilendirme çalışmaları yapmıştır. Hareket kısa ömrüne rağmen kamu hizmeti ve yolsuz- lukla mücadele alanında reformların yapıl- ması konusunda hükümete baskı oluşturmayı başarmıştır. Bununla birlikte siyasi partileri görevlerini yerine getirmek ve güçlü bir siyasi muhalefet oluşturmaları için teşvik etmiştir.

Bu oluşumun ortaya çıkması 4 partinin hare- kete geçmesinde ana etkilerden biridir.

Hareketin bir kısım kadroları daha son- raki aşamalarda (yani Değişim/Goran Hareketi’nde)37 muhalefette önemli çekirdek kadro içerisinde yer almıştır. Bu anlamda “Ne Zamana Kadar (Hatakeya) Hareketi” Irak Kürdistan Bölgesi’ndeki muhalefetin temel taşlarından bir olarak sayılabilir. Ancak bir- çok faktör hareketin parçalanmasına sebep olmuştur. Dr. Latif Mustafa “hareketin bazı kurucularının ve özellikle hareketin koordi- natörü Yusuf Muhammed Sadık’ın büyük yük üstlenmesi, muhalefet çalışmalarının yanın- da muhalefetle ilgili olmayan konularla ilgi- lenilmesi, Irak Kürdistan Bölgesi’nde 2 ana partiyle doğrudan mücadele edilmesi ve mali kaynağın zayıf olması” gibi sebeplerin hare- ketin parçalanmasına neden olduğunu ifade etmektedir.38

2.2. Hükümet İçi Muhalefet

Hükümet içi muhalefetin ortaya çıkışı Irak Kürdistan Bölgesi’nin siyasi kurumlarının ku- rulmasından öncesine kadar dayanmaktadır.39 Neçirvan Mustafa, “İlk Kürt Hükümetinin kurulması aşamasında Kürdistan Yurtsever- ler Birliği’ne Kürdistan Demokratik Partisi’yle anlaşmayı ve partilerden birinin iktidar diğe- rinin muhalefette olması konusunda bir öne- ri sundum. Ancak arkadaşlar 2 ana sebepten dolayı önerimi onaylamadılar. Birinci sebep Kürt toplumu ve partilerinin silahlı mücadele geleneğinden gelmeleri nedeniyle çatışmala- rın geri dönmesinden duyulan endişe, ikinci sebep ise zor ekonomik koşullar ve muhale- fette olanın küçülmeye maruz kalabileceğine yönelik tedirginliktir.”40 Neçirvan Mustafa, partiye başka bir öneri de sunmuştur. Neçir-

van Mustafa bu öneride, hükümette siyaset- çilerin değil teknokratların görev almasını is- temiştir. Neçirvan Mustafa’ya göre partilerin siyasi bürolarında çalışan kişiler devlet adamı değil gerilladır. Ayrıca hükümeti denetlemek ve görevinde başarısız olması durumunda gö- revden almak için muhalefetin ulusal mecli- se katılmasını önermiştir. Ancak bu öneri de Parti tarafından hoş karşılanmamıştır.41 Hükümet içi muhalefet bu seviyede kalma- mıştır. KYB’deki siyasi büronun bazı üyeleri lider Celal Talabani’ye bir mektup göndererek parti içinde kökten reform yapmasını, Genel Sekreterin yetkilerinin sınırlandırılmasını, parti içinde tali seçimlerin yapılmasını, hükü- met içinde kapsamlı reformların yapılmasını ve vatandaşlara temel hizmetlerin sağlanma- sını talep etmişlerdir.

Neçirvan Mustafa, parti genel sekreterinin Peşmerge Güçleri Genel Komutanlığı ile Ya- yın ve İstihbarat Dairesi Başkanı olması ne- deniyle her türlü yetkiye sahip olduğunu ifade etmiştir. Bu yüzden partinin yönetim şekli, bütçe kontrolü, güvenlik idaresi gibi konu- lardan partililerin sistem içerisine giremedi- ğini ve partinin yönetimiyle ilgili bilgi sahibi olmadıklarını söylemiştir. Bununla birlikte KYB lideri Celal Talabani aynı zamanda Irak Cumhurbaşkanıdır. Bu nedenle KYB’ye ayıra- cak çok az vakit bulabiliyordu. Bu yetkilerin hiçbirinden vazgeçmeye de hazır değildi.42 Neçirvan Mustafa KYB içindeki43 tüm yetki- lerinden istifa ederek Mart 2007’de44 “Wusha”

yani “Söz” adıyla internet sitesi, gazete, rad- yo, uydu kanalı ve matbaanın bulunduğu bir medya kuruluşu kurmuştur. Bu tarihten iti- baren aktif bir muhalefet oluşturmak ve Irak Kürdistan Bölgesi’ndeki tüm sistemde siyasi bir reform yapmak amacıyla çabalarını yo- ğunlaştırmıştır.

Neçirvan Mustafa, arkadaşlarıyla birlikte 25 Temmuz 2009’da yapılan Irak Kürdistan Böl- gesi parlamento seçimlerine bağımsız bir liste ile katılmıştır. Neçirvan Mustafa’nın liderli-

(13)

ğindeki liste seçimlerde ikinci sırayı almış ve Irak Kürdistan Bölgesi Parlamentosu’nda 25 sandalye kazanmıştır. Böylece Irak Kürdistan Bölgesi’nde parlamento içinde ve dışında aktif bir muhalefetin bulunmamasına rağmen, mu- halefetin ortaya çıkması için ortam hazırlayan ve siyasi, halkçı, sivil, medyatik, düşünsel ve sosyal açıdan sancılı bir hareket ortaya çık- mıştır.

3. IRAK KÜRDİSTAN BÖLGESİ PARLAMENTOSU’NDA ÜÇÜNCÜ DÖNEM: MUHALEFETİN ROLÜNÜN BELİRGİNLEŞMESİ

Bu dönemde Irak Kürdistan Bölgesi’nde mu- halefet açısından önemli gelişmeler yaşan- mıştır. Çünkü bu dönem içerisinde muhalif olarak gündeme gelen resmi siyasi partiler or- taya çıkmıştır. Bu partilerin birbirleriyle iliş- kileri ve aralarındaki koordinasyon seviyesi gelişmiştir.

3.1. Irak Kürdistan Bölgesi’nde Muhalif Siyasi Partiler

Irak Kürdistan Bölgesi’ndeki muhalefeti tem- sil eden, bir, laik diğeri İslamcı olarak ad- landırabileceğimiz iki akım bulunmaktadır.

Goran/Tağyir/Değişim Hareketi laik akımın temsilcisi iken Kürdistan İslami Birliği ve Kürdistan İslami Cemaati ise İslamcı akımı temsil etmektedir.

3.1.1. Goran/Tağyir/Değişim Hareketi45 Kürdistan Yurtseverler Birliği’nde üst düzey bir pozisyona sahip olan Neçirvan Musta- fa, Kürdistan Ulusal Federasyonu içerisinde

“reform kanadı” adını taşıyan öz eleştiri ha- reketini yönetiyordu. Partideki reform çık- maza girince, Neçirvan Mustafa kendine yakın partililerle birlikte görevinden istifa ederek partiden ayrıldı. 2009 yılında Kürdis- tan Ulusal Federasyonu’ndan ayrılarak Goran Hareketi’ni kurmuştur. Kürtçe bir isim olan

“Goran” Türkçe “değişim”, Arapça “Tağyir”

anlamına gelmektedir. Geniş alanda siyasi ve

kültürel mücadelesinden dolayı yeni muhale- fet hareketinin ana lokomotifi sayılır.

Neçirvan Mustafa, 2009 yılında “Onlarla bi- zim aramızdaki fark nedir?” başlığı altında bir dizi makaleler yayınladı.46 Bu yazı dizisi, Değişim Hareketi’nin kuruluş gerekçelerini anlatmaktadır. Yazı dizisinde Neçirvan Mus- tafa, “Biz siyasi partilerin devlet kurumları, üniversite, mahkeme ve sivil toplum örgütle- rine karışmasını istemiyoruz. Fakat onlar oto- rite kurmak ve vatandaşların günlük işlerine karışmak istiyorlar. Biz Irak Kürdistan Böl- gesi’ndeki servetin, maaşların ve işlerin ada- letli bir şekilde sağlanmasını istiyoruz. Onlar ise memleketin servetini istismar ederek özel menfaatleri için çalışıp vatandaşların hakları- nın yenmesine sebep oluyordu. Biz hüküme- tin mali, ekonomik, ticari ve siyasi konularda şeffaf olunmasını istiyoruz. Ancak onlar, bu konuların gizli ve karanlıkta kalmasını isti- yorlar” ifadesinde bulunuyor. Neçirvan Mus- tafa başka bir yerde şöyle ekliyor; “Biz köklü reform istiyoruz. Bizce reform, Süleymani- ye’deki KYB ile Duhok ve Erbil’deki KDP’nin kapsamlı tek parti hakimiyetini değiştirerek yerine kurumsallaşmış Ulusal Kürdistan hü- kümetini kurmak demektir.”47

KYB içerisindeki reform kanadı, Değişim Hareketi’ni destekleyen tek kaynak değildi.

Bununla birlikte önceki dönemlerde bölgede cereyan eden sivil, kültürel, siyasi ve sosyal faaliyetleri de unutmamak gerekmektedir.

Özellikle bölgede ortaya çıkan krizler, siyasi, sosyal, ekonomik ve kültürel sorunların çözü- mü için alternatif akım oluşturma konusunda büyük rol oynamıştır ve hala devam etmek- tedir.

Irak Kürdistan Ulusal Parlamento ve Bölge Başkanlık seçimleri 25 Temmuz 2009’da ya- pıldı. Bu seçimde parlamentodaki 100 san- dalye için 15 Kürt grubu yarıştı. Türkmenler, Keldaniler ve Asuriler ise parlamentodaki 11 sandalyeyi alabilmek için mücadele etti.48 Ay- rıca Mesud Barzani, Ahmet Muhammed Re- sul, Hüseyin Taha Germiyani, Halow İbrahim

(14)

Ahmet, Kemal Miravdeli olmak üzere toplam beş kişi Bölge Başkanlığı için yarıştı. Seçim propagandası sırasında ve seçim gününde birçok haksızlık ve hile yapıldı. Örneğin prog- ramlı bir şekilde siyasi eğilimleri yüzünden birçok vatandaşın zorla adres naklinin yap- tırılması,49 birçok devlet memurunun işten atılması,50 aralarında dekan ve bölüm başka- nı olan birçok öğretim görevlisinin görevden alınması,51 farklı listelerde yer alan birçok ki- şinin tehdit edilmesi gibi olaylar basında yer aldı. Ayrıca seçim gününde özellikle Erbil ve Duhok’ta yapılan seçimlerde büyük boyut- larda hile yapılmıştır.52 Bunun sonucunda da seçmen oylarının gerçek sonuçlarının ortaya çıkmamıştır.

Neçirvan Mustafa ile yapılan bir röportajda KDP’nin Suran, Joman, Merke Sur, Barzan, Akra gibi bazı aşiret bölgelerine hakim olması ve seçim yarışına Iraklı olmayan İran’ın Kürt partileri ya da Türkiye’deki PKK’nın uzantısı olan Demokratik Çözüm Partisi gibi oluşum- ların katılmasının gerçek sonuçların ortaya çıkmasını engelleyen iki sebep olduğunu ifade etmektedir.

Bu duruma rağmen Goran Hareketi 445.024 oy almıştı. Yani seçmen oylarının yüz- de 23,72’sini kazanmıştır. Buna karşı Kürt Listesi’ni temsil eden KDP ve KYB’nin aldığı toplam oy sayısı 1.076.370’tir. Yani KDP ve KYB oyların 57,37’sini almıştır.53 Bunun sonu- cunda Goran Hareketi parlamentoda 25 san- dalyeye sahip olurken, Hizmetler ve Reform Listesi de 13 sandalye kazanmıştır. Kürt Lis- tesi olarak seçimlere giren KDP ve KYB ise 59 sandalye elde etmiştir.

Goran Hareketi’nin aldığı sonuca rağmen Goran Hareketi Başkanı Neçirvan Mustafa

“bizden çok güçlü ve büyük partilerle yarışa girdik. Bu partilerin içerisinde Cumhurbaşka- nı, Bölge Başkanı, Bölge Başbakanı, Irak Par- lamentosu Başkan Yardımcısı, Bağdat ve Irak Kürdistan Bölgesi hükümetlerinde görev alan çok sayıda bakan vardı. Buna karşın bizim tek bakanımız bile yoktu. Üstelik bu partilerin ba-

sın kuruluşları ve emniyet birimlerine hakim olmasının yanında seçim savaşını kazanmak için genel mali kaynaklarını ellerinde bulun- durmaları önemli bir faktördü”, açıklamasını yapmıştır.54

2009 seçimlerinin sonuçlarını 2005 yılın- da yapılan ulusal meclis seçim sonuçlarıy- la karşılaştırdığımızda büyük bir fark ortaya çıkmaktadır. Bu fark bağımsız olarak siyasi hayata katılmamış bir gücün yükselişini or- taya koymaktadır. Bu güç Goran Hareketi’dir.

Goran Hareketi, oyların dörtte birini alarak önemli bir olay gerçekleştirmiştir. Buna kar- şın diğer ana partiler önceki dönemlere naza- ran güç kaybetmiştir. Goran Hareketi, KDP ve KYB tarafından oluşturulan hükümete girmeyi reddederek kazandığı 25 sandalye ile muhalefette kalmayı tercih etmiştir. Bununla birlikte seçim sonuçları doğrultusunda 6 san- dalye kazanan Kürdistan İslami Birliği, 4 san- dalyeye sahip olan Kürdistan İslami Cemaati ile 2 sandalye elde eden Rafideyn ve Asuriler de hükümete katılmayı kabul etmeyerek mu- halefette kalmıştır.55

Neçirvan Mustafa hükümete neden katılma- dıklarına dair yaptığı bir açıklamada, “Biz mali, idari, siyasi ve ahlaki bozulma ile müca- dele, sosyal adaletin temellerini yerleştirme, bölgenin bütçesi ve siyasi ilişkilerde şeffaf- lık, partilerin sosyal, ekonomik ve hukuksal alanlara müdahalesini engelleme, peşmerge güçleri ile asayiş güçlerinin seçim ve parti kavgalarında partizan kuvvet olarak kullanıl- masından kurtarıp bağımsız devlet kurumla- rına bağlayarak halkın hizmetine tahsis etme konularında bir alternatif sunuyoruz. Şu anda kurulan hükümet önceki hükümetlerin ölçü- lerine göre kurulmuş olup geçmişin olumsuz- luklarını taşımaktadır. Biz de bundan dolayı bu işe girmedik”, ifadelerini kullanmıştır.56 Goran Hareketi, 7 Mart 2010 Irak Parlamen- to seçimlerine katılmıştır. Goran Hareketi, bu seçimlerde de Irak Kürdistan Bölgesi’nde yapılan seçimlerde gördüğü baskıyla karşı karşıya kalmasına rağmen, bölge bazındaki

(15)

oy potansiyelini korumuştur.57 Ancak Goran Hareketi, özellikle Musul, Kerkük, Selahat- tin ve Diyala gibi Irak’ın diğer vilayetlerinde seçmenlerin güvenini (özellikle Kürtlerin) ka- zanamadı ve bu vilayetlerden milletvekili çı- karacak oy alamadı. Bu vilayetlerde milliyetçi ve tutucu bir söylem benimsememesi Goran Hareketi’nin başarısız olmasına neden olmuş- tur.58 KDP ve KYB ise seçim kampanyaların- da milliyetçi tutum takınarak bu bölgelerdeki Kürt oylarının çoğunu toplamıştır.

3.1.2. İslami Akım

İslami partiler, Irak Kürdistan Bölgesi’nde meydana gelen olayların sonucunda ortaya çıkmamıştır. İslami partilerin kökenleri, Irak Kürdistan Bölgesi’nin kuruluşu öncesine da- yanmaktadır. Yirminci yüzyılın ikinci yarısın- da Müslüman Kardeşler (İhvan) Akımı, Iraklı Kürtler arasında da taban bulmuştur. Ancak akım içerisinde yaşanan çatlaklar, Kürt İslam- cıların da ayrışmasına sebep olmuştur.

Iraklı Kürtler arasında İslamcı farklı siyasi ör- gütlenmeler ortaya çıkmıştır. 1987’de İran’da Irak Kürdistan İslami Hareketi kurulmuştur.

Irak Kürdistan İslami Hareketi, Şeyh Osman Abdülaziz liderliğindeki Abdülaziz ailesi ve Ali Bapir kanadı ile Şeyh Muhammed Berzen- ci liderliğindeki İslami Cemaat’le birleştikten sonra Saddam Hüseyin yönetimindeki Irak’a karşı İran’la birlikte savaşa katılmıştı. Ayrıca Irak Kürdistan İslami Hareketi, başka İslami gruplarla birlikte laik partilere karşı silahlı mücadeleye girmişti. Bu durum Irak Kürdis- tan İslami Hareketi’ni çok zayıf düşürmüştür.

Irak Kürdistan İslami Hareketi içerisindeki bir grubun 2003’teki ABD’nin Irak işgaline karşı çıkması, bu oluşumun çok sert askeri darbeler yemesine sebep olmuştur.

Kürt İslamcı akımlar 1990’lı yıllarda Mu- hammed Bahattin liderliğindeki Irak Kürdis- tan İslam Birliği, Ali Babir liderliğindeki Irak Kürdistan İslami Cemaati ve Abdülaziz ailesi liderliğindeki Irak Kürdistan İslami Hareketi olmak üzere üç ana grup haline gelmiştir.

Mart 2008’de Irak Kürdistan İslam Birliği ve Irak Kürdistan İslami Cemaati, laik partiler olan Emekçiler Partisi ve Sosyal Demokrat Parti ile birlikte hükümet içerisinde bir cep- he oluşturdu ve hükümete öz eleştiri sunan bir reform paketi hazırladı. Bu paket Siyasi Partiler Yüksek Kuruluna sunuldu.59 Ayrıca 10 Ocak 2009’da tarihinde bölge içerisindeki mevcut krizleri ve bu partilerin çözüm öneri- lerini içeren bir rapor yayınladı.60 Bu dört par- ti, 25 Temmuz 2009’da Irak Kürdistan Bölgesi parlamento seçimlerine Reform ve Hizmet Listesi adı altında katıldı. Reform ve Hizmet Listesi 2009 seçimlerinde 240.842 oy alarak yüzden 12,84 oranında oy elde etti ve parla- mentoda 13 sandalyeye sahip oldu.61 Seçim- den sonra Sosyal Demokrat Parti ve Emekçi- ler Partisi hükümete girdiği için bu grup da- ğıldı.62 Böylece Irak Kürdistan İslami Birliği ve Kürdistan İslami Cemaati, muhalefette kalan iki parti oldu.

25 sandalyeye sahip Goran Hareketi, 6 san- dalyesi olan Irak Kürdistan İslami Birliği ve 4 sandalye ile parlamentoda temsil edilen Irak Kürdistan İslami Cemaati, Irak Kürdistan Bölgesi’nde kurulan hükümetin dışında ka- larak muhalefet grubunu oluşturdu. Bu du- rum itibariyle Irak Kürdistan Bölgesi Ulusal Parlamentosu’nun üçte biri muhalifler tara- fından temsil edildi. Üçlü muhalefet, özellikle 17 Şubat 2011 olaylarından sonra aralarında koordinasyon kurarak bölgenin parlamenter- leri ve Irak Parlamentosu’ndaki milletvekilleri ile ilişkilerini geliştirebildi.

Irak Kürdistan Bölgesi’nde muhalefet hare- ketinin ortaya çıkmasının sebepleri aşağıdaki gibi sıralanabilir:

1- Irak Kürdistan Bölgesi’nde sosyal adalet anlayışının olmaması muhalefet hareket- lerinin ortaya çıkmasındaki en önemli se- beplerden biridir. Sıradan vatandaş temel ihtiyaçlarını karşılayamamasına karşın bölgede çok zengin bir tabaka oluştu. İki ana parti (KDP ve KYB) liderleri ile bu kişi-

(16)

lerin yakın çevresi lüks bir hayat yaşamaya başladı. İki ana partinin liderlerine ait şir- ketler bölgedeki ticareti ve ekonomik faali- yetleri kontrol altına aldı. Bunun sonucun- da Irak Kürdistan Bölgesi’nde halk tabaka- ları arasında sosyal uçurum ortaya çıktı.

Bu durum vatandaşlar arasında muhalif bir akımın ortaya çıkmasına sebep oldu.

İlave olarak altyapı hizmetlerinin kötüye gitmesi (temiz içme suyu, kanalizasyon, elektrik, sağlık, yol yapımı gibi) iktidara karşı büyük bir kızgınlığa vesile olmuştur.

Halk bu tepkisini muhalefeti destekleyerek göstermiştir.

2- Irak Kürdistan Bölgesi hükümeti ile Irak merkezi hükümeti arasında çözülemeyen sorunlar, muhalefetin güçlenmesine katkı- da bulunmuştur. Son yıllarda bu sorunların somut bir şekilde çözüme kavuşturulama- ması, Irak Anayasası’nın 140. maddesinin uygulanmaması gibi sorunlar muhalefetin oluşmasına sebep olmuştur. Bölge yöne- timi 140. Maddenin uygulanmasını sağla- yabilseydi, içerideki başarısızlığın üzerini örtebilirdi. Ancak çözülmeyen sorunların üzerine petrol ve gaz dosyası, bütçe, peş- merge ve bölgenin dış temsilcilikleri gibi yeni sorunlar eklendi.

3- Irak Kürdistan Bölgesi Parlamentosu’nun ilk döneminde siyasi boşluğu dolduracak alternatif projelere sahip güçlü bir muhale- fetin bulunmaması, ikinci dönemde Goran Hareketi’nin muhalif hareket olarak ortaya çıkmasına yol açmıştır. Diğer taraftan KDP ya da KYB’den birinin hükümetten çekil- mesi, diğerinin muhalefette kalmasına yol açacaktı. İslamcı partilerin ise muhalefet olabilecek konumları yoktu. Bu nedenle bölgedeki siyasi arenada büyük bir boşluk oluşmuştur. Goran Hareketi’nin lider kad- rosunun Kürt kurtuluş hareketi içerisinde- ki yaklaşık 30 yıllık geçmişi ve bunun halk tarafından bilinmesi, Goran Hareketi’nin muhalefet olarak ortaya çıkmasında büyük bir etkisi olmuştur.

3.2. 17 Şubat 2011 Olaylarından Sonra Muhalefetin Durumu

17 Şubat 2011’den itibaren Irak Kürdistan Bölgesi’nde iktidara karşı büyük protesto gös- teriler yapıldı. Bu olaylara sebep olan gelişme- ler aşağıdaki gibi sıralanabilir:

1- Özgün basın ve mensuplarına sürekli baskı uygulanması bölgedeki muhalif görüşleri uyandırmıştır. Gazetecilerin dövülmesi, hapsedilmesi ve milyonlarca dinarlık para cezasına çarptırılması tepkiye yol açmış- tır.63 Bu baskılar bazı gazetecilere suikast düzenlenmesine kadar varınca halk ara- sında hareketlenmeler başlamıştır.64 2- Irak Kürdistan Bölgesi’nde yaygın olan yol-

suzluğa rağmen yolsuzlukla mücadele ko- nusunda hiçbir adımın atılmaması.

3- Irak Kürdistan Bölgesi Başkanı Mesut Barzani’nin kendi nüfuzunu kullanarak Goran Hareketi’nin Irak hükümetine katıl- masını engellemeye çalışması. 2010 seçim- lerinden sonra kurulan hükümet partiler, mezhep, etnik köken ve Irak Parlamento- sunda sahip olunan sandalye sayısına göre kurulmuş bir hükümettir.

4- Irak Kürdistan Bölgesi’ndeki iki iktidar partisi mecliste sahip oldukları çoğunluğu kullanarak siyasi sistem ve temel özgürlük- ler ile ilgili olarak kendilerinin iktidarda kalmasını sağlayacak kanunları çıkarma yoluna gitmiştir. Güvenlik kurumlarının yanı sıra stratejik teşkilatları bölge başka- nına bağlayan bölge güvenlik kurulu ka- nununu bunun en iyi örneğidir. Bu şekilde bölge başkanı geniş yetkilere sahip olmak- tadır. Bu yasayla elde edilen yetkiler bölge başkanına hükümete bağlı kurum ve şahıs- ları denetleme ile vatandaşlara müdahale etme imkanı vermektedir. Bu da bölgenin bir polis devletine dönüşmesine zemin ha- zırlamaktadır. Ayrıca toplantı ve gösteri yürüyüşleri düzenleme kanunu vatandaş- lar, siyasi partiler ve kurumların gösteri

(17)

hakkını bölgedeki resmi makamların izni- ne bağlamaktadır. Irak Kürdistan Bölgesi Yönetimi son dönemde vatandaşların ba- rışçıl gösterilerini yasaklamayı ve bastır- mayı başarmıştır. Aynı şekilde iktidardaki iki parti, bölgedeki seçim kurulunun par- tilere dayalı bir yapı halini alarak iki parti arasında paylaşılan bir makam haline ge- tirmeye çalışmıştır.

5- 2011 yılı başlarında Tunus, Mısır, Yemen, Libya ve Suriye’de yaşanan halk ayaklan- maları bölgedeki vatandaşları ve muhale- feti köklü reform talebinde bulunma konu- sunda cesaretlendirdi.

Goran Hareketi 29 Ocak 2011’de on madde- den oluşan bir bildiri yayınladı. Bildiride Irak Kürdistan Bölgesi’ndeki siyasi gruplara yöne- lik olarak köklü bir reform projesi ortaya ko- nuldu. Hareketin söz konusu bildiriyi yayınla- masının amacı, bildiride ifade edildiği şekilde,

“Ortadoğu’nun tümden demokratik değişim dalgasıyla karşı karşıya olduğu bir dönemde Kürdistan’ı uzun yıllardan beri içinde bulun- duğu siyasi krizden çıkarmak”tı.65 Ancak ik- tidar partileri Goran Hareketi’nin bildirisine şiddetle karşılık vererek silahlı güçlerle parti- nin bürolarını kuşatma noktasına gelmiştir.

Bildiride, Goran Hareketi’nin son gelişmeler hakkındaki düşüncelerinin gerek Irak Kürdis- tan Bölgesi Parlamentosu gerekse Irak Parla- mentosundaki üyeler aracılığıyla açıkladığı, ancak iktidar partilerinin bu konuda tepkisiz kaldığı ifade edilmiştir. Bildiride,

• KDP ve KYB yönetimlerinin hükümet, res- mi kurumlar, parlamento, yargı ve güven- lik birimlerine müdahalesinin engellenme- si,

• Asayiş ve İstihbarat birimlerinin (Zenyari ve Parastin) yanı sıra peşmergenin halkın siyasi düşüncelerine, kitle faaliyetlerine müdahalesinin önlenmesi, söz konusu bi- rim yöneticilerinin değiştirilerek yerlerine bağımsız ve konusunda uzman kişilerin ta- yin edilmesi,

• Partilere dayalı mevcut hükümetin feshe- dilerek bağımsız ve teknokrat bir geçiş hü- kümetinin kurulması,

• Mevcut parlamentonun feshedilmesi, en geç üç ay içerisinde yeni seçimlerin yapıl- masına uygun zemin hazırlanması ve se- çimlerin şaibesiz olması,

• Siyasi parti yetkililerinin el koyduğu kamu ve özel mülklerin sahiplerine iade edilme- si,

• Bölge anayasa taslağının yanı sıra ülkedeki yönetim sistemi ile ilgili kanun tasarıları- nın geri çekilerek yeni seçim yapıldıktan sonra oluşacak parlamentoya bırakılması gibi talepler yer almıştır.

Söz konusu bildirinin yayınlanmasından son- ra 17 Şubat 2011’de bölgenin çeşitli vilayetle- rinde iktidara yönelik protesto gösterileri baş- lamıştır. Bu gösteriler başta Süleymaniye ol- mak üzere bazı bölgelerde iki ay sürmüştür.66 Ancak KDP güçleri bu gösterileri bastırmıştır.

KDP Erbil’deki gösterilere müdahale ederken, KYB de Süleymaniye’deki olayları dindirmiş- tir. Bu olaylar genel bölgedeki muhalefetin güç kazanmasına yol açmıştır. Böylece bölge- de köklü reform yapılması için iktidardaki iki partiye daha fazla baskı yapılmaya başlanmış- tır. Muhalefet baskıyı arttırmak için yüksek eşgüdüm komisyonu kurma yoluna gitmiştir.

Muhalifler 3 Mart 2011’de 22 maddeden olu- şan bir proje ilan etmiştir.67

Muhalefet partileri tarafından yayınlanan bu bildiri Goran Hareketi’nin yayınladığı bildiri ile paralellik göstermektedir. Bildiri, Irak Kür- distan Ulusal Meclisindeki bazı gruplar tara- fından yayınlanan başka bir bildiri ile eleştiril- miştir. Özellikle Irak Kürdistan İslami Birliği ve Irak Kürdistan İslami Cemaati’nin değişken tutumu muhalefete zarar vermiştir. Çünkü bu iki parti iktidar partileri ile bir bildiri imzala- dıktan sonra kararlarından vazgeçerek Goran Hareketi ile benzer bir bildiriye imza atmıştır.

(18)

Bu durum söz konusu partiler hakkında kötü bir izlenim doğurmuştur.

Muhalefet partileri arasında yapılan bir top- lantı sonrasında yayınlanan sonuç bildirisin- de aşağıdaki ifadelere yer verilmiştir:68

• Mevcut hükümetin feshedilerek yerine bir geçiş hükümeti kurulmalıdır.

• Geçiş hükümeti köklü ve kapsamlı reform- ları yapmalıdır.

• Özgür ve şaibesiz seçimlerin yapılması için gerekli zeminin hazırlanmalıdır. Hü- kümetin ve resmi kurumların tarafsızlı- ğının sağlanması gerekmektedir. Her tür- lü sahtecilik ve hukuk dışı müdahalelerin engellenmeli, böylece bütün grupların eşit koşullarda seçime katılımı sağlanmalıdır.

Muhalefet ve iktidar bu konuda görüşmele- rine rağmen bir sonuç alınamamıştır. Hükü- met silahlı güçler vasıtasıyla yaptığı baskıyı arttırmıştır. Böylece her türlü halk gösterisi engellenmiştir. Muhalefet partileri maddi yar- dımların kesilmesi yoluyla fiziki baskı altına alınmıştır. Bu şekilde siyasi alanda önemli bir ilerleme sağlanmaksızın olaylar bitirilmiştir.

Ancak gösterilerin sürmesi ve muhalefetin sürekli baskısı sonucunda hükümet memur atamaları ile elektrik, su ve yol gibi konularda bazı reformlar yapmıştır.

4. IRAK KÜRDİSTAN BÖLGESİNDE MUHALEFETİN FAALİYETLERİ, ENGELLERİ VE GELECEĞİ

Daha önce ifade edildiği gibi 2009 seçimleri Irak Kürdistan Bölgesi’nde muhalefetin etki- li olarak ortaya çıktığı süreç olarak karşımıza çıkmaktadır. Ancak bu süreçte muhalefetin doğru hukuki ve siyasi konumunu aldığı anla- mına gelmemektedir. Muhalefetin gerçek ro- lünü anlayabilmek için aşağıdaki konuları ele almak gerekmektedir.

4.1. Muhalefetin Faaliyetleri

İktidar partileri muhalefetin siyasi hayattaki rolünü güçlendirmesine engel olmak amacıyla Irak Kürdistan Bölgesi Parlamentosu’nu Mart 2010’da yapılan Irak genel seçimlerine kadar etkisiz hale getirmek istedi. Bu bağlamda her- hangi bir kanun çıkarılmadan parlamento kış tatiline girdi.69 Buna rağmen muhalefet 13 ka- rar ve kanun taslağı sunmayı başardı. Buna ek olarak ikinci dönemde sunulan on kanunun daha görüşülmeden etkinleştirilmesi sağla- dı.70 Bütün bu kanunlar başta Goran Hareketi olmak üzere muhalefet partilerinin seçim va- atlerinde yer alıyordu.

Goran Hareketi ve diğer muhalif partiler, hü- kümetin çeşitli kurum ve kuruluşlarını ziyaret ederek fiili bir denetim mekanizması oluştur- muştur. Ayrıca şehir, ilçe, kasaba ve köy gibi yerleşim yerleri ziyaret edilerek vatandaşların sorunları, sıkıntıları ve talepleri dinlenmek- tedir.71 Yine bu doğrultuda Irak Kürdistan Bölgesi Parlamentosu’ndaki Goran Hareketi, bakanlar hakkında gensoru önergesi hazır- lamakta, böylece parlamentonun denetleme görevine işlerlik kazandırmaya çalışmakta- dır.72

Kısa sürede muhalefetin hükümetin icraatları üzerindeki etkisi görülmeye başlamıştır. Ör- nek olarak bölge tarihinde ilk kez 2010-2011 bölge bütçe tasarısı kamuoyuna açıklanmış- tır.73 Geçmiş yıllarla karşılaştırıldığında söz konusu tasarının en önemli özelliği siyasi par- ti bütçelerinin 90 milyar dinar olarak sınırlan- dırılması ve bölge parlamentosundan çıkacak bir kanuna bağlanmasıdır. Muhalefet tarafın- dan gündeme getirilene dek KDP ve KYB’nin bütçeleri konusunda halk haberdar değildi.74 Böylece KDP ve KYB’nin Irak Kürdistan Böl- gesi bütçesinde her ay 35 milyon dolar aldığı ortaya çıktı. Yani her partinin yıllık 840 mil- yon dolar aldığı öğrenildi.75 Bunun ortaya çık- masıyla 2010 yılı bütçe kanunda tüm partilere KDP ve KYB ile aynı oranda bütçe tahsis edil-

(19)

mesi öngörüldü. Böylece her partinin aylık iki milyon dolar alacağı hesaplandı. 2010 yılı büt- çe kanununda Irak Kürdistan Bölgesi’ndeki tüm siyasi partiler için 76 milyar dolar ayrıldı- ğı ifade edildi.76 Bunun anlamı siyasi partiler bütçesinin geçmiş yıllarda KDP ve KYB’nin aldığı payın onda birinden az bir orana düş- mesi ve 764 milyon doların bölge bütçesine iade edilerek bölgedeki hizmet ve yatırımlara ayrılmasıdır.

Irak Kürdistan Bölgesi yönetiminin parla- mentonun çalışmalarını aksatmaya çalışma- sına rağmen, Irak Kürdistan Parlamento- su’ndaki en büyük muhalefet grubu Goran Hareketi, muhalefet olgusunun pekiştirilme- sinde önemli rol oynamıştır. Goran Hareketi, toplumun değişik kesimleri ile günlük etkile- şim içinde olmaya ve hükümeti denetlemeye önem vermesiyle Irak Kürdistan Bölgesi’ne yeni siyasi alışkanlıklar kazandırmıştır.77 Sa- dece bununla da kalmamış bu alışkanlıkları iktidara dayatmıştır.

Muhalefet partileri bölgedeki halk protestola- rı hareketine, özellikle Süleymaniye kentinde 17 Şubat 2011 tarihinde başlayan gösterilere, öncülük etmiş ve bölgede siyasi reform yapıl- ması isteğini dile getirmiştir. Irak Kürdistan İslami Birliği yöneticilerinden Ebu Bekir Ali yaptığı bir açıklamada, “hiç kuşkusuz siyasi gösteriler her vatandaşın hakkıdır. Vatandaş- ların siyasi reform isteme hakkı vardır. Biz de bu faaliyetlere katıldık. Ancak şiddet ey- lemleri içeren gösterilere katılmadık. Çünkü biz şiddeti ya da herhangi bir kuruma saldırı düzenlemeyi tasvip etmiyoruz ve gösterilerin barışçıl gösteriler olduğunu vurguluyoruz”, ifadesinde bulunarak gösterilerin barışçıl ol- duğunu savunmuştur.78

Yapılan faaliyetler Irak Kürdistan Bölgesi’nde gerçek anlamda bir muhalefetin oluşmaya başladığının göstergesi sayılabilir. Bu yüzden iktidar partileri muhalefeti dikkate almaya başlamıştır.

4.2. Muhalefetin Karşılaştığı Engeller 4.2.1. İktidar Engeli

1- Goran Hareketi’nin bağımsız bir listeyle 2009’da yapılan parlamento seçimlerine katılmayı kararlaştırmasından sonra ik- tidar partileri, Goran Hareketi’nin faali- yetlerini kısıtlamak için sistemli bir kam- panya başlattı. Hükümetle ilişkileri kesi- len Goran Hareketi üyelerinin sayısı iki bini buldu.79 Seçim sonuçlarının resmen açıklanmasından önce iktidar yanlılarınca muhalif partilerin bürolarına rastgele sal- dırılar başladı.80 Bunun ardından iktidarın muhaliflere yönelik tehditleri, Goran Ha- reketi üyelerinin bürolarının yakılması, ev- lerine saldırılması ve bazı Goran Hareketi üyelerinin kaçırılmasından sonra olayların boyutu değişmiştir. İktidar ve yandaşları- nın muhaliflere yönelik demokratik olma- yan eylemlerine yargı organları da kayıtsız kalmıştır.

2- Goran Hareketi’nin Irak Kürdistan Bölgesi Parlamentosu’nun dörtte bir üyesine sahip olmasına rağmen iktidar bu oranın gerek- tirdiği ölçüde bütçeden gerekli payı ver- memektedir. Hâlbuki Irak Kürdistan Böl- gesi Parlamentosu’na bağlı kurullar, siyasi parti ve örgütlere ödenek sağlanması için bir kanun tasarısı hazırlanmıştı. Ancak Irak Kürdistan Bölgesi Parlamentosu’nda- ki hâkim çoğunluk bu kanunun çıkmasını engelledi. Yakın bir dönemde ekonomik sı- kıntıların muhalefet için büyük bir tehdit oluşturması muhtemeldir.81

3- Bölgedeki demokratikleşme sürecinin yeni başlaması nedeniyle muhalefet partileri lehine oy kullanan seçmenler muhalefetin somut ve fiili adımlarını henüz göreme- miştir. Muhalefetin eylemlerinin iktidar tarafından engellenmesi önümüzdeki sü- reçte seçmenlerin muhalefete tekrar oy vermesini engelleyebilir.

Referanslar

Benzer Belgeler

Akra, Musul: Akra, 1991 yılından bu yana Duhok Vilayetince idare edilmekte ve fiili Kürt Özerk Bölgesi Yönetimi’ni Irak Yönetimi’nden ayıran “Yeşil Bölge”nin üzerinde

Bununla beraber birçok cephede IŞİD’e karşı savunmaya geçen Peşmergenin durumundan istifade ederek KDP rakiplerinin başlattığı başkanlık karşıtı bir

25 Temmuz seçimleri bu geleneğin bozulması ve Türkiye ile Bölgesel Kürt Yönetimi arasındaki ilişkilerin yeni bir döneme girmesi için önemli bir nokta olarak

Serhat Erkmen, ORSAM Danışmanı, Ahi Evran Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı.. “KBY’de Siyasal Dengeler ve Yakın Geleceğe

Ancak Irak Parlamentosunda 19 Şubat Cumartesi günü yapılan oturumda Kürt listesi ve Goran Hareketi milletvekillerinin tartışması, Irak politikasındaki ayrışmayı

Bayram Sinkaya ORSAM Advisor, Middle East - Yıldırım Beyazıt University Department of International Relations Dr. Süreyya Yiğit ORSAM

KUZEY IRAK’IN TOPLUMSAL SİYASAL YAPISI VE KÜRT BÖLGESEL YÖNETİMİ’NİN TÜRKİYE İLE İLİŞKİLERİ

El-Nahda ve Selam Grubu, Fazi- let Partisi, Irak Türkmenleri İslam Birliği, Ulusal Reform Hareketi, Irak Ulusal Kongresi, Hepi- miz Irak’ız, Irak Aşiretleri Ulusal Hareketi, İnşa