• Sonuç bulunamadı

IRAK KÜRDİSTAN BÖLGESİ PARLAMENTOSU’NDA ÜÇÜNCÜ DÖNEM:

DÖNEM: MUHALEFETİN ROLÜNÜN BELİRGİNLEŞMESİ

Bu dönemde Irak Kürdistan Bölgesi’nde mu-halefet açısından önemli gelişmeler yaşan-mıştır. Çünkü bu dönem içerisinde muhalif olarak gündeme gelen resmi siyasi partiler or-taya çıkmıştır. Bu partilerin birbirleriyle iliş-kileri ve aralarındaki koordinasyon seviyesi gelişmiştir.

3.1. Irak Kürdistan Bölgesi’nde Muhalif Siyasi Partiler

Irak Kürdistan Bölgesi’ndeki muhalefeti tem-sil eden, bir, laik diğeri İslamcı olarak ad-landırabileceğimiz iki akım bulunmaktadır.

Goran/Tağyir/Değişim Hareketi laik akımın temsilcisi iken Kürdistan İslami Birliği ve Kürdistan İslami Cemaati ise İslamcı akımı temsil etmektedir.

3.1.1. Goran/Tağyir/Değişim Hareketi45 Kürdistan Yurtseverler Birliği’nde üst düzey bir pozisyona sahip olan Neçirvan Musta-fa, Kürdistan Ulusal Federasyonu içerisinde

“reform kanadı” adını taşıyan öz eleştiri ha-reketini yönetiyordu. Partideki reform çık-maza girince, Neçirvan Mustafa kendine yakın partililerle birlikte görevinden istifa ederek partiden ayrıldı. 2009 yılında Kürdis-tan Ulusal Federasyonu’ndan ayrılarak Goran Hareketi’ni kurmuştur. Kürtçe bir isim olan

“Goran” Türkçe “değişim”, Arapça “Tağyir”

anlamına gelmektedir. Geniş alanda siyasi ve

kültürel mücadelesinden dolayı yeni muhale-fet hareketinin ana lokomotifi sayılır.

Neçirvan Mustafa, 2009 yılında “Onlarla bi-zim aramızdaki fark nedir?” başlığı altında bir dizi makaleler yayınladı.46 Bu yazı dizisi, Değişim Hareketi’nin kuruluş gerekçelerini anlatmaktadır. Yazı dizisinde Neçirvan Mus-tafa, “Biz siyasi partilerin devlet kurumları, üniversite, mahkeme ve sivil toplum örgütle-rine karışmasını istemiyoruz. Fakat onlar oto-rite kurmak ve vatandaşların günlük işlerine karışmak istiyorlar. Biz Irak Kürdistan Böl-gesi’ndeki servetin, maaşların ve işlerin ada-letli bir şekilde sağlanmasını istiyoruz. Onlar ise memleketin servetini istismar ederek özel menfaatleri için çalışıp vatandaşların hakları-nın yenmesine sebep oluyordu. Biz hüküme-tin mali, ekonomik, ticari ve siyasi konularda şeffaf olunmasını istiyoruz. Ancak onlar, bu konuların gizli ve karanlıkta kalmasını isti-yorlar” ifadesinde bulunuyor. Neçirvan Mus-tafa başka bir yerde şöyle ekliyor; “Biz köklü reform istiyoruz. Bizce reform, Süleymani-ye’deki KYB ile Duhok ve Erbil’deki KDP’nin kapsamlı tek parti hakimiyetini değiştirerek yerine kurumsallaşmış Ulusal Kürdistan hü-kümetini kurmak demektir.”47

KYB içerisindeki reform kanadı, Değişim Hareketi’ni destekleyen tek kaynak değildi.

Bununla birlikte önceki dönemlerde bölgede cereyan eden sivil, kültürel, siyasi ve sosyal faaliyetleri de unutmamak gerekmektedir.

Özellikle bölgede ortaya çıkan krizler, siyasi, sosyal, ekonomik ve kültürel sorunların çözü-mü için alternatif akım oluşturma konusunda büyük rol oynamıştır ve hala devam etmek-tedir.

Irak Kürdistan Ulusal Parlamento ve Bölge Başkanlık seçimleri 25 Temmuz 2009’da ya-pıldı. Bu seçimde parlamentodaki 100 san-dalye için 15 Kürt grubu yarıştı. Türkmenler, Keldaniler ve Asuriler ise parlamentodaki 11 sandalyeyi alabilmek için mücadele etti.48 Ay-rıca Mesud Barzani, Ahmet Muhammed Re-sul, Hüseyin Taha Germiyani, Halow İbrahim

Ahmet, Kemal Miravdeli olmak üzere toplam beş kişi Bölge Başkanlığı için yarıştı. Seçim propagandası sırasında ve seçim gününde birçok haksızlık ve hile yapıldı. Örneğin prog-ramlı bir şekilde siyasi eğilimleri yüzünden birçok vatandaşın zorla adres naklinin yap-tırılması,49 birçok devlet memurunun işten atılması,50 aralarında dekan ve bölüm başka-nı olan birçok öğretim görevlisinin görevden alınması,51 farklı listelerde yer alan birçok ki-şinin tehdit edilmesi gibi olaylar basında yer aldı. Ayrıca seçim gününde özellikle Erbil ve Duhok’ta yapılan seçimlerde büyük boyut-larda hile yapılmıştır.52 Bunun sonucunda da seçmen oylarının gerçek sonuçlarının ortaya çıkmamıştır.

Neçirvan Mustafa ile yapılan bir röportajda KDP’nin Suran, Joman, Merke Sur, Barzan, Akra gibi bazı aşiret bölgelerine hakim olması ve seçim yarışına Iraklı olmayan İran’ın Kürt partileri ya da Türkiye’deki PKK’nın uzantısı olan Demokratik Çözüm Partisi gibi oluşum-ların katılmasının gerçek sonuçoluşum-ların ortaya çıkmasını engelleyen iki sebep olduğunu ifade etmektedir.

Bu duruma rağmen Goran Hareketi 445.024 oy almıştı. Yani seçmen oylarının yüz-de 23,72’sini kazanmıştır. Buna karşı Kürt Listesi’ni temsil eden KDP ve KYB’nin aldığı toplam oy sayısı 1.076.370’tir. Yani KDP ve KYB oyların 57,37’sini almıştır.53 Bunun sonu-cunda Goran Hareketi parlamentoda 25 san-dalyeye sahip olurken, Hizmetler ve Reform Listesi de 13 sandalye kazanmıştır. Kürt Lis-tesi olarak seçimlere giren KDP ve KYB ise 59 sandalye elde etmiştir.

Goran Hareketi’nin aldığı sonuca rağmen Goran Hareketi Başkanı Neçirvan Mustafa

“bizden çok güçlü ve büyük partilerle yarışa girdik. Bu partilerin içerisinde Cumhurbaşka-nı, Bölge BaşkaCumhurbaşka-nı, Bölge BaşbakaCumhurbaşka-nı, Irak Par-lamentosu Başkan Yardımcısı, Bağdat ve Irak Kürdistan Bölgesi hükümetlerinde görev alan çok sayıda bakan vardı. Buna karşın bizim tek bakanımız bile yoktu. Üstelik bu partilerin

ba-sın kuruluşları ve emniyet birimlerine hakim olmasının yanında seçim savaşını kazanmak için genel mali kaynaklarını ellerinde bulun-durmaları önemli bir faktördü”, açıklamasını yapmıştır.54

2009 seçimlerinin sonuçlarını 2005 yılın-da yapılan ulusal meclis seçim sonuçlarıy-la karşısonuçlarıy-laştırdığımızda büyük bir fark ortaya çıkmaktadır. Bu fark bağımsız olarak siyasi hayata katılmamış bir gücün yükselişini or-taya koymaktadır. Bu güç Goran Hareketi’dir.

Goran Hareketi, oyların dörtte birini alarak önemli bir olay gerçekleştirmiştir. Buna kar-şın diğer ana partiler önceki dönemlere naza-ran güç kaybetmiştir. Gonaza-ran Hareketi, KDP ve KYB tarafından oluşturulan hükümete girmeyi reddederek kazandığı 25 sandalye ile muhalefette kalmayı tercih etmiştir. Bununla birlikte seçim sonuçları doğrultusunda 6 dalye kazanan Kürdistan İslami Birliği, 4 san-dalyeye sahip olan Kürdistan İslami Cemaati ile 2 sandalye elde eden Rafideyn ve Asuriler de hükümete katılmayı kabul etmeyerek mu-halefette kalmıştır.55

Neçirvan Mustafa hükümete neden katılma-dıklarına dair yaptığı bir açıklamada, “Biz mali, idari, siyasi ve ahlaki bozulma ile müca-dele, sosyal adaletin temellerini yerleştirme, bölgenin bütçesi ve siyasi ilişkilerde şeffaf-lık, partilerin sosyal, ekonomik ve hukuksal alanlara müdahalesini engelleme, peşmerge güçleri ile asayiş güçlerinin seçim ve parti kavgalarında partizan kuvvet olarak kullanıl-masından kurtarıp bağımsız devlet kurumla-rına bağlayarak halkın hizmetine tahsis etme konularında bir alternatif sunuyoruz. Şu anda kurulan hükümet önceki hükümetlerin ölçü-lerine göre kurulmuş olup geçmişin olumsuz-luklarını taşımaktadır. Biz de bundan dolayı bu işe girmedik”, ifadelerini kullanmıştır.56 Goran Hareketi, 7 Mart 2010 Irak Parlamen-to seçimlerine katılmıştır. Goran Hareketi, bu seçimlerde de Irak Kürdistan Bölgesi’nde yapılan seçimlerde gördüğü baskıyla karşı karşıya kalmasına rağmen, bölge bazındaki

oy potansiyelini korumuştur.57 Ancak Goran Hareketi, özellikle Musul, Kerkük, Selahat-tin ve Diyala gibi Irak’ın diğer vilayetlerinde seçmenlerin güvenini (özellikle Kürtlerin) ka-zanamadı ve bu vilayetlerden milletvekili çı-karacak oy alamadı. Bu vilayetlerde milliyetçi ve tutucu bir söylem benimsememesi Goran Hareketi’nin başarısız olmasına neden olmuş-tur.58 KDP ve KYB ise seçim kampanyaların-da milliyetçi tutum takınarak bu bölgelerdeki Kürt oylarının çoğunu toplamıştır.

3.1.2. İslami Akım

İslami partiler, Irak Kürdistan Bölgesi’nde meydana gelen olayların sonucunda ortaya çıkmamıştır. İslami partilerin kökenleri, Irak Kürdistan Bölgesi’nin kuruluşu öncesine da-yanmaktadır. Yirminci yüzyılın ikinci yarısın-da Müslüman Kardeşler (İhvan) Akımı, Iraklı Kürtler arasında da taban bulmuştur. Ancak akım içerisinde yaşanan çatlaklar, Kürt İslam-cıların da ayrışmasına sebep olmuştur.

Iraklı Kürtler arasında İslamcı farklı siyasi ör-gütlenmeler ortaya çıkmıştır. 1987’de İran’da Irak Kürdistan İslami Hareketi kurulmuştur.

Irak Kürdistan İslami Hareketi, Şeyh Osman Abdülaziz liderliğindeki Abdülaziz ailesi ve Ali Bapir kanadı ile Şeyh Muhammed Berzen-ci liderliğindeki İslami Cemaat’le birleştikten sonra Saddam Hüseyin yönetimindeki Irak’a karşı İran’la birlikte savaşa katılmıştı. Ayrıca Irak Kürdistan İslami Hareketi, başka İslami gruplarla birlikte laik partilere karşı silahlı mücadeleye girmişti. Bu durum Irak Kürdis-tan İslami Hareketi’ni çok zayıf düşürmüştür.

Irak Kürdistan İslami Hareketi içerisindeki bir grubun 2003’teki ABD’nin Irak işgaline karşı çıkması, bu oluşumun çok sert askeri darbeler yemesine sebep olmuştur.

Kürt İslamcı akımlar 1990’lı yıllarda Mu-hammed Bahattin liderliğindeki Irak Kürdis-tan İslam Birliği, Ali Babir liderliğindeki Irak Kürdistan İslami Cemaati ve Abdülaziz ailesi liderliğindeki Irak Kürdistan İslami Hareketi olmak üzere üç ana grup haline gelmiştir.

Mart 2008’de Irak Kürdistan İslam Birliği ve Irak Kürdistan İslami Cemaati, laik partiler olan Emekçiler Partisi ve Sosyal Demokrat Parti ile birlikte hükümet içerisinde bir cep-he oluşturdu ve hükümete öz eleştiri sunan bir reform paketi hazırladı. Bu paket Siyasi Partiler Yüksek Kuruluna sunuldu.59 Ayrıca 10 Ocak 2009’da tarihinde bölge içerisindeki mevcut krizleri ve bu partilerin çözüm öneri-lerini içeren bir rapor yayınladı.60 Bu dört par-ti, 25 Temmuz 2009’da Irak Kürdistan Bölgesi parlamento seçimlerine Reform ve Hizmet Listesi adı altında katıldı. Reform ve Hizmet Listesi 2009 seçimlerinde 240.842 oy alarak yüzden 12,84 oranında oy elde etti ve parla-mentoda 13 sandalyeye sahip oldu.61 Seçim-den sonra Sosyal Demokrat Parti ve Emekçi-ler Partisi hükümete girdiği için bu grup da-ğıldı.62 Böylece Irak Kürdistan İslami Birliği ve Kürdistan İslami Cemaati, muhalefette kalan iki parti oldu.

25 sandalyeye sahip Goran Hareketi, 6 san-dalyesi olan Irak Kürdistan İslami Birliği ve 4 sandalye ile parlamentoda temsil edilen Irak Kürdistan İslami Cemaati, Irak Kürdistan Bölgesi’nde kurulan hükümetin dışında ka-larak muhalefet grubunu oluşturdu. Bu du-rum itibariyle Irak Kürdistan Bölgesi Ulusal Parlamentosu’nun üçte biri muhalifler tara-fından temsil edildi. Üçlü muhalefet, özellikle 17 Şubat 2011 olaylarından sonra aralarında koordinasyon kurarak bölgenin parlamenter-leri ve Irak Parlamentosu’ndaki milletvekilparlamenter-leri ile ilişkilerini geliştirebildi.

Irak Kürdistan Bölgesi’nde muhalefet hare-ketinin ortaya çıkmasının sebepleri aşağıdaki gibi sıralanabilir:

1- Irak Kürdistan Bölgesi’nde sosyal adalet anlayışının olmaması muhalefet hareket-lerinin ortaya çıkmasındaki en önemli se-beplerden biridir. Sıradan vatandaş temel ihtiyaçlarını karşılayamamasına karşın bölgede çok zengin bir tabaka oluştu. İki ana parti (KDP ve KYB) liderleri ile bu

kişi-lerin yakın çevresi lüks bir hayat yaşamaya başladı. İki ana partinin liderlerine ait şir-ketler bölgedeki ticareti ve ekonomik faali-yetleri kontrol altına aldı. Bunun sonucun-da Irak Kürdistan Bölgesi’nde halk tabaka-ları arasında sosyal uçurum ortaya çıktı.

Bu durum vatandaşlar arasında muhalif bir akımın ortaya çıkmasına sebep oldu.

İlave olarak altyapı hizmetlerinin kötüye gitmesi (temiz içme suyu, kanalizasyon, elektrik, sağlık, yol yapımı gibi) iktidara karşı büyük bir kızgınlığa vesile olmuştur.

Halk bu tepkisini muhalefeti destekleyerek göstermiştir.

2- Irak Kürdistan Bölgesi hükümeti ile Irak merkezi hükümeti arasında çözülemeyen sorunlar, muhalefetin güçlenmesine katkı-da bulunmuştur. Son yıllarkatkı-da bu sorunların somut bir şekilde çözüme kavuşturulama-ması, Irak Anayasası’nın 140. maddesinin uygulanmaması gibi sorunlar muhalefetin oluşmasına sebep olmuştur. Bölge yöne-timi 140. Maddenin uygulanmasını sağla-yabilseydi, içerideki başarısızlığın üzerini örtebilirdi. Ancak çözülmeyen sorunların üzerine petrol ve gaz dosyası, bütçe, peş-merge ve bölgenin dış temsilcilikleri gibi yeni sorunlar eklendi.

3- Irak Kürdistan Bölgesi Parlamentosu’nun ilk döneminde siyasi boşluğu dolduracak alternatif projelere sahip güçlü bir muhale-fetin bulunmaması, ikinci dönemde Goran Hareketi’nin muhalif hareket olarak ortaya çıkmasına yol açmıştır. Diğer taraftan KDP ya da KYB’den birinin hükümetten çekil-mesi, diğerinin muhalefette kalmasına yol açacaktı. İslamcı partilerin ise muhalefet olabilecek konumları yoktu. Bu nedenle bölgedeki siyasi arenada büyük bir boşluk oluşmuştur. Goran Hareketi’nin lider kad-rosunun Kürt kurtuluş hareketi içerisinde-ki yaklaşık 30 yıllık geçmişi ve bunun halk tarafından bilinmesi, Goran Hareketi’nin muhalefet olarak ortaya çıkmasında büyük bir etkisi olmuştur.

3.2. 17 Şubat 2011 Olaylarından Sonra Muhalefetin Durumu

17 Şubat 2011’den itibaren Irak Kürdistan Bölgesi’nde iktidara karşı büyük protesto gös-teriler yapıldı. Bu olaylara sebep olan gelişme-ler aşağıdaki gibi sıralanabilir:

1- Özgün basın ve mensuplarına sürekli baskı uygulanması bölgedeki muhalif görüşleri uyandırmıştır. Gazetecilerin dövülmesi, hapsedilmesi ve milyonlarca dinarlık para cezasına çarptırılması tepkiye yol açmış-tır.63 Bu baskılar bazı gazetecilere suikast düzenlenmesine kadar varınca halk ara-sında hareketlenmeler başlamıştır.64 2- Irak Kürdistan Bölgesi’nde yaygın olan

yol-suzluğa rağmen yolsuzlukla mücadele ko-nusunda hiçbir adımın atılmaması.

3- Irak Kürdistan Bölgesi Başkanı Mesut Barzani’nin kendi nüfuzunu kullanarak Goran Hareketi’nin Irak hükümetine katıl-masını engellemeye çalışması. 2010 seçim-lerinden sonra kurulan hükümet partiler, mezhep, etnik köken ve Irak Parlamento-sunda sahip olunan sandalye sayısına göre kurulmuş bir hükümettir.

4- Irak Kürdistan Bölgesi’ndeki iki iktidar partisi mecliste sahip oldukları çoğunluğu kullanarak siyasi sistem ve temel özgürlük-ler ile ilgili olarak kendiözgürlük-lerinin iktidarda kalmasını sağlayacak kanunları çıkarma yoluna gitmiştir. Güvenlik kurumlarının yanı sıra stratejik teşkilatları bölge başnına bağlayan bölge güvenlik kurulu ka-nununu bunun en iyi örneğidir. Bu şekilde bölge başkanı geniş yetkilere sahip olmak-tadır. Bu yasayla elde edilen yetkiler bölge başkanına hükümete bağlı kurum ve şahıs-ları denetleme ile vatandaşlara müdahale etme imkanı vermektedir. Bu da bölgenin bir polis devletine dönüşmesine zemin ha-zırlamaktadır. Ayrıca toplantı ve gösteri yürüyüşleri düzenleme kanunu vatandaş-lar, siyasi partiler ve kurumların gösteri

hakkını bölgedeki resmi makamların izni-ne bağlamaktadır. Irak Kürdistan Bölgesi Yönetimi son dönemde vatandaşların ba-rışçıl gösterilerini yasaklamayı ve bastır-mayı başarmıştır. Aynı şekilde iktidardaki iki parti, bölgedeki seçim kurulunun par-tilere dayalı bir yapı halini alarak iki parti arasında paylaşılan bir makam haline ge-tirmeye çalışmıştır.

5- 2011 yılı başlarında Tunus, Mısır, Yemen, Libya ve Suriye’de yaşanan halk ayaklan-maları bölgedeki vatandaşları ve muhale-feti köklü reform talebinde bulunma konu-sunda cesaretlendirdi.

Goran Hareketi 29 Ocak 2011’de on madde-den oluşan bir bildiri yayınladı. Bildiride Irak Kürdistan Bölgesi’ndeki siyasi gruplara yöne-lik olarak köklü bir reform projesi ortaya ko-nuldu. Hareketin söz konusu bildiriyi yayınla-masının amacı, bildiride ifade edildiği şekilde,

“Ortadoğu’nun tümden demokratik değişim dalgasıyla karşı karşıya olduğu bir dönemde Kürdistan’ı uzun yıllardan beri içinde bulun-duğu siyasi krizden çıkarmak”tı.65 Ancak ik-tidar partileri Goran Hareketi’nin bildirisine şiddetle karşılık vererek silahlı güçlerle parti-nin bürolarını kuşatma noktasına gelmiştir.

Bildiride, Goran Hareketi’nin son gelişmeler hakkındaki düşüncelerinin gerek Irak Kürdis-tan Bölgesi Parlamentosu gerekse Irak Parla-mentosundaki üyeler aracılığıyla açıkladığı, ancak iktidar partilerinin bu konuda tepkisiz kaldığı ifade edilmiştir. Bildiride,

• KDP ve KYB yönetimlerinin hükümet, res-mi kurumlar, parlamento, yargı ve güven-lik birimlerine müdahalesinin engellenme-si,

• Asayiş ve İstihbarat birimlerinin (Zenyari ve Parastin) yanı sıra peşmergenin halkın siyasi düşüncelerine, kitle faaliyetlerine müdahalesinin önlenmesi, söz konusu bi-rim yöneticilerinin değiştirilerek yerlerine bağımsız ve konusunda uzman kişilerin ta-yin edilmesi,

• Partilere dayalı mevcut hükümetin feshe-dilerek bağımsız ve teknokrat bir geçiş hü-kümetinin kurulması,

• Mevcut parlamentonun feshedilmesi, en geç üç ay içerisinde yeni seçimlerin yapıl-masına uygun zemin hazırlanması ve se-çimlerin şaibesiz olması,

• Siyasi parti yetkililerinin el koyduğu kamu ve özel mülklerin sahiplerine iade edilme-si,

• Bölge anayasa taslağının yanı sıra ülkedeki yönetim sistemi ile ilgili kanun tasarıları-nın geri çekilerek yeni seçim yapıldıktan sonra oluşacak parlamentoya bırakılması gibi talepler yer almıştır.

Söz konusu bildirinin yayınlanmasından son-ra 17 Şubat 2011’de bölgenin çeşitli vilayetle-rinde iktidara yönelik protesto gösterileri baş-lamıştır. Bu gösteriler başta Süleymaniye ol-mak üzere bazı bölgelerde iki ay sürmüştür.66 Ancak KDP güçleri bu gösterileri bastırmıştır.

KDP Erbil’deki gösterilere müdahale ederken, KYB de Süleymaniye’deki olayları dindirmiş-tir. Bu olaylar genel bölgedeki muhalefetin güç kazanmasına yol açmıştır. Böylece bölge-de köklü reform yapılması için iktidardaki iki partiye daha fazla baskı yapılmaya başlanmış-tır. Muhalefet baskıyı arttırmak için yüksek eşgüdüm komisyonu kurma yoluna gitmiştir.

Muhalifler 3 Mart 2011’de 22 maddeden olu-şan bir proje ilan etmiştir.67

Muhalefet partileri tarafından yayınlanan bu bildiri Goran Hareketi’nin yayınladığı bildiri ile paralellik göstermektedir. Bildiri, Irak Kür-distan Ulusal Meclisindeki bazı gruplar tara-fından yayınlanan başka bir bildiri ile eleştiril-miştir. Özellikle Irak Kürdistan İslami Birliği ve Irak Kürdistan İslami Cemaati’nin değişken tutumu muhalefete zarar vermiştir. Çünkü bu iki parti iktidar partileri ile bir bildiri imzala-dıktan sonra kararlarından vazgeçerek Goran Hareketi ile benzer bir bildiriye imza atmıştır.

Bu durum söz konusu partiler hakkında kötü bir izlenim doğurmuştur.

Muhalefet partileri arasında yapılan bir top-lantı sonrasında yayınlanan sonuç bildirisin-de aşağıdaki ifabildirisin-delere yer verilmiştir:68

• Mevcut hükümetin feshedilerek yerine bir geçiş hükümeti kurulmalıdır.

• Geçiş hükümeti köklü ve kapsamlı reform-ları yapmalıdır.

• Özgür ve şaibesiz seçimlerin yapılması için gerekli zeminin hazırlanmalıdır. Hü-kümetin ve resmi kurumların tarafsızlı-ğının sağlanması gerekmektedir. Her tür-lü sahtecilik ve hukuk dışı müdahalelerin engellenmeli, böylece bütün grupların eşit koşullarda seçime katılımı sağlanmalıdır.

Muhalefet ve iktidar bu konuda görüşmele-rine rağmen bir sonuç alınamamıştır. Hükü-met silahlı güçler vasıtasıyla yaptığı baskıyı arttırmıştır. Böylece her türlü halk gösterisi engellenmiştir. Muhalefet partileri maddi yar-dımların kesilmesi yoluyla fiziki baskı altına alınmıştır. Bu şekilde siyasi alanda önemli bir ilerleme sağlanmaksızın olaylar bitirilmiştir.

Ancak gösterilerin sürmesi ve muhalefetin sürekli baskısı sonucunda hükümet memur atamaları ile elektrik, su ve yol gibi konularda bazı reformlar yapmıştır.

4. IRAK KÜRDİSTAN BÖLGESİNDE

Benzer Belgeler