• Sonuç bulunamadı

ORSAM ORTADOĞU STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ IRAK KÜRDİSTAN BÖLGESİ NDE DEMOKRASİ SÜRECİ VE SORUNLARI

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "ORSAM ORTADOĞU STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ IRAK KÜRDİSTAN BÖLGESİ NDE DEMOKRASİ SÜRECİ VE SORUNLARI"

Copied!
71
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

IRAK KÜRDİSTAN BÖLGESİ’NDE DEMOKRASİ SÜRECİ VE SORUNLARI

DEMOCRACY PROCESS AND PROBLEMS IN IRAQI KURDISTAN

ORTADOĞU STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ CENTER FOR MIDDLE EASTERN STRATEGIC STUDIESOrtadoğu Stratejik Araştırmalar Merkezi Center for Mıddle Eastern Strategıc Studıes

ةيجيتارتسلاا تاساردلل طسولأا قرشلا زكرم

(2)

ISBN: 978-605-4615-48-3 ORSAM Rapor No: 151

Nisan 2013

DEMOKRASİ SÜRECİ VE SORUNLARI

DEMOCRACY PROCESS AND PROBLEMS

IN IRAQI KURDISTAN

(3)

ORTADOĞU STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ

Tarihçe

Türkiye’de eksikliği hissedilmeye başlayan Ortadoğu araştırmaları konusunda kamuoyunun ve dış politika çevrelerinin ihtiyaçlarına yanıt verebilmek amacıyla, 1 Ocak 2009 tarihinde Or- tadoğu Stratejik Araştırmalar Merkezi (ORSAM) kurulmuştur. Kısa sürede yapılanan kurum, çalışmalarını Ortadoğu özelinde yoğunlaştırmıştır.

Ortadoğu’ya Bakış

Ortadoğu’nun iç içe geçmiş birçok sorunu barındırdığı bir gerçektir. Ancak, ne Ortadoğu ne de halkları, olumsuzluklarla özdeşleştirilmiş bir imaja mahkum edilmemelidir. Ortadoğu ülkeleri, halklarından aldıkları güçle ve iç dinamiklerini seferber ederek barışçıl bir kalkınma seferber- liği başlatacak potansiyele sahiptir. Bölge halklarının bir arada yaşama iradesine, devletlerin egemenlik halklarına, bireylerin temel hak ve hürriyetlerine saygı, gerek ülkeler arasında ge- rek ulusal ölçekte kalıcı barışın ve huzurun temin edilmesinin ön şartıdır. Ortadoğu’daki sorun- ların kavranmasında adil ve gerçekçi çözümler üzerinde durulması, uzlaşmacı inisiyatifleri ce- saretlendirecektir. Sözkonusu çerçevede, Türkiye, yakın çevresinde bölgesel istikrar ve refahın kök salması için yapıcı katkılarını sürdürmelidir. Cepheleşen eksenlere dâhil olmadan, taraflar arasında diyalogun tesisini kolaylaştırmaya devam etmesi, tutarlı ve uzlaştırıcı politikalarıyla sağladığı uluslararası desteği en etkili biçimde değerlendirebilmesi bölge devletlerinin ve halk- larının ortak menfaatidir.

Bir Düşünce Kuruluşu Olarak ORSAM’ın Çalışmaları

ORSAM, Ortadoğu algalımasına uygun olarak, uluslararası politika konularının daha sağlıklı kavranması ve uygun pozisyonların alınabilmesi amacıyla, kamuoyunu ve karar alma meka- nizmalarına aydınlatıcı bilgiler sunar. Farklı hareket seçenekleri içeren fikirler üretir. Etkin çözüm önerileri oluşturabilmek için farklı disiplinlerden gelen, alanında yetkin araştırmacıla- rın ve entelektüellerin nitelikli çalışmalarını teşvik eder. ORSAM; bölgesel gelişmeleri ve trend- leri titizlikle irdeleyerek ilgililere ulaştırabilen güçlü bir yayım kapasitesine sahiptir. ORSAM, web sitesiyle, aylık Ortadoğu Analiz ve altı aylık Ortadoğu Etütleri dergileriyle, analizleriyle, raporlarıyla ve kitaplarıyla, ulusal ve uluslararası ölçekte Ortadoğu literatürünün gelişimi- ni desteklemektedir. Bölge ülkelerinden devlet adamlarının, bürokratların, akademisyenlerin, stratejistlerin, gazetecilerin, işadamlarının ve STK temsilcilerinin Türkiye’de konuk edilmesini kolaylaştırarak bilgi ve düşüncelerin gerek Türkiye gerek dünya kamuoyuyla paylaşılmasını sağlamaktadır.

(4)

2001 yılında Erbil’de Selahattin Üniversitesi Hukuk ve Siyasal Bilimleri bölümünden mezun oldu. 2007 yılında Bağdat’ta bulunan El -Nahrain Üniversitesi Siyasal Bilimleri Fakültesinde Yüksek Lisansını tamamladı. Şu sıra “Kürdistan Geleceğinin Siyasetini Et- kileyen Faktörler” konusu üzere Süleymaniye Üniversitesinde doktora programına de- vam etmektedir. Aynı zamanda Süleymaniye Üniversitesi Siyasal Bilimleri Bölümünde Öğretim üyesi olarak çalışmaktadır. Siyasi koordinatörlük odasının kurucusu olan Sa- dık, üyesi olduğu Seçimler İçin Kürt Enstitüsü Mütevelli Heyetinin Koordinatörlüğünde bulundu. 2008 den beri İnsan Hakları ve Demokrasi Gelişimi Merkezi Mütevelli Heyeti ve 2011’den bu yana Muhalefet Partileri Koordine Komisyonu üyesidir. Halen Goran Hareketi Araştırma Birimi Koordinatörü görevini sürdürmektedir.

(5)

ORSAM çalışma prensipleri gereği saha araştırmasına dayalı ve gerçekleri yerinden gözlemleyen çalışmalara son derece önem vermektedir. Bu nedenle ORSAM uzmanları tarafından yapılan saha çalışmalarının yanı sıra, kendi yaşadığı coğrafyalarda konularında uzmanlaşmış kişilerin görüşleri- ni içeren yayınlar ORSAM literatüründe geniş bir yer tutmaktadır.

Elinizdeki bu rapor da yabancı ülkelerde yaşayan uzmanların kendi bölgelerine ilişkin gözlem, analiz, değerlendirme ve öngörülerini ortaya koyan önemli çalışmalardan biridir. “Irak Kürdistan Bölgesi’nde Demokrasi Süreci ve Sorunları” başlığını taşıyan bu rapor, ORSAM’ın çalışmaların- da ağırlıklı yeri alan Irak çalışmalarına katkı yapmaktadır. Rapor hem Türkiye’nin doğrudan ilgi alanına giren Irak Kürdistan Bölgesi’ndeki siyasal süreci geçmişten bu yana ortaya koyarken hem de hem de Irak Kürdistan Bölgesi’nde yaşayan bir akademisyenin görüşlerini kendi iç politikası açısından yansıtmaktadır. Bu anlamıyla Irak Kürdistan Bölgesi’nin geçmiş siyasal sürecine içeri- den detaylı bir bakış sunulmaktadır. Bununla birlikte Irak Kürdistan Bölgesi’nin günümüzdeki demokratikleşme ve siyasal gelişim sürecinde yaşadığı zorlukları ve engelleri de ortaya koyması açısından son derece önemlidir. Ayrıca Irak Kürdistan Bölgesi’nin yaşadığı zorluklar ve siyasal sürecin önüne geçen engellerin kaldırılmasına yönelik çözüm önerilerini de içermesi raporun de- ğerini arttırmaktadır. Konuya ilgi duyan okuyucularımıza faydalı olacağını umuyor ve iyi okumalar diliyorum.

Hasan Kanbolat ORSAM Başkanı

(6)

Takdim ...4

Özet ...7

1. IRAK KÜRDİSTAN BÖLGESEL YÖNETİMİ’NDEKİ SİYASAL DÜZEN ...9

1.1. Irak Kürdistan Bölgesi’ndeki Yönetim Sistemi ...9

1.2. KDP ve KYB’nin Irak Kürdistan Bölgesi’ndeki Siyasi Düzen İçindeki Konumu ...11

2. IRAK KÜRDİSTAN BÖLGESİ’NDEKİ DEMOKRATİK SÜRECİN ZORLUKLARI ...14

2.1. Anayasanın Eksikliği ...14

2.2 Hukukun Üstünlüğünün Zayıf Olması ...15

2.3. İnsan Hakları, Kamu Özgürlükleri ve İfade Özgürlüğünün İhlal Edilmesi ...15

2.4. Seçim İhlalleri ...16

2.5. Çok Partililik ve İktidarın Barışçıl Transferi ...17

3. SONUÇLAR VE ÖNERİLER ...18

(7)
(8)

Hazırlayan: Yusuf Muhammet Sadık Çeviren : Aytekin Enver,

ORSAM Ortadoğu Uzman Yardımcısı

IRAK KÜRDİSTAN BÖLGESİ’NDE

DEMOKRASİ SÜRECİ VE SORUNLARI

ORSAM

ORTADOĞU STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ

Özet

- Irak’ta art arda iktidara gelen diktatör rejimlerin Kürt halkına uyguladığı adaletsizlik, haksızlık, soykırım, milliyetçilik ve insan haklarına saygısızlık, 1991 yılı Mart (Azar) ayaklanmasının oluşumuna, Kürt halkının bu rejimler altında yaşamayı kabul etmemesine ve bölgede demokratik rejim oluşturmaya yönelmesine neden olmuştur.

- Bölgenin anayasa projesi kabul edilmemiştir. Ancak anayasa projesinin özellikle yasama ve yürütme organ- ları arasındaki ilişki ile ilgili maddeleri ve parlamento ile bölge başkanının yetkilerini düzenleyen kanunlar, parlamenter rejimden ödün verilerek bölge başkanına geniş yetkilerin verildiğini göstermektedir.

- 1992 yılı genel seçimlerinde Kürdistan Demokratik Partisi (KDP) ve Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) dışındaki partilerin hiçbiri oyların yüzde 7’den fazlasını alamamış ve bölge parlamentosuna girememiştir.

Bu durum iki partinin (KDP ve KYB) bakanlıkları kendi aralarında yarı yarıya bölüşmesine neden olmuştur.

- Vatandaşların ve siyasal partilerin devlet ile ilişkisini, yasama, yürütme ve yargı arasındaki ilişkiyi net bir şekilde belirleyen anayasal belgenin bulunmaması Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin (IKBY) en önemli siyasal problemlerinden biridir.

- IKBY’deki yargı organlarını denetleme işlevi gören sivil kuruluşların raporları, hukuk üstünlüğünün zayıflı- ğını, birçok yargı ihlalleri yaşandığını ortaya koymaktadır. Bu raporlarda yargıya devlet, güvenlik birimleri, parti, aşiret ve kişisel müdahalelerin olduğuna işaret edilmektedir. Bu da bölgedeki siyasi ve sosyal şiddetin artmasına, siyasi ve sosyal anlaşmazlıkların körüklenmesine neden olmaktadır.

- IKBY’de birçok siyasi parti olmasına ve kanun ile parti kurma özgürlüğü bulunmasına rağmen, parti çoğul- culuğundan bahsetmek mümkün değildir.

- Bölgede sivil demokratik sistem temelleri yerleştirilmelidir. Bu kapsamda ulusal uzlaşmaya varmak için parlamenter sistemde var olan ihlalleri düzeltmek adına IKBY Anayasa Projesi düzeltilmeli ve yargı, yasama ve yürütme organları arasında denge sağlanmalıdır.

- İç savaşların tekrar yaşanmaması, siyasi silahlı şiddetin önlenmesi ve bölgenin tüm partileri arasında barış- çıl rekabeti destekleyen ortamın oluşturulması için parti ve siyasi bağlılıklardan uzak, milli temeller üzerine profesyonel bir şekilde bölgedeki silahlı, güvenlik ve istihbarat güçlerinin yeniden düzenlenmesi gerekmektedir.

- Hukukun üstünlüğünü sağlayan etkili, tarafsız, bağımsız mekanizmalar ve yargı kurumları geliştirilmelidir.

Bu kurum ve mekanizmaların yargıya tam saygınlığı sağlanmalı, işlemlerin güvenirliği yerine getirilmelidir.

- Haksızlıkların kaldırılması için, devlet mekanizmalarının, genel yönetim temsilcilerinin ve toplum üye- lerinin idari ve yargı kararlarına saygınlıklarını koruyan, haklarını garantileyen idari ve yasal yöntemleri kullanımı tam eşitlik ilkesine dayanmalıdır.

- Vatandaşların gösteri yapma, ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü gibi temel haklarının kanun ile garanti altına alınması ve bununla uyuşmayan kanunların düzeltilmesi gerekmektedir.

- Siyasi çatışmalarda kamu gücü ve devlet kurumlarının bölgedeki siyasi çoğulculuğu sağlamlaştırmak için

(9)

Giriş

Irak Kürdistan Bölgesi’nin yönetim tecrübesi, Mart 1991 tarihinde yaşanan halk ayaklan- masından sonra bölgedeki halkın eski Irak rejiminin egemenliği altında bir daha yaşa- mama arzusu sonucunda başladı. Geçmişte, bu halkın böyle bir arzusu yoktu. Çünkü mah- rumiyet ve zulüm ortamında siyasi, milli ve insani hakları gasp edilerek söz konusu rejim tarafından bu halka karşı korkunç cinayetler işlenmişti. Öyle ki bu cinayetler Halepçe ve Enfal operasyonunda katliam noktasına ka- dar varmıştı. Bu yüzden Irak Kürdistan Böl- gesi (IKB) halkı, 1991 yılı Mart ayı sonunda ve Nisan ayı başlarında Irak birliklerinin Kürt bölgelerine dönmesinden sonra komşu ülke- lere akın ettiler. Bunun sonucunda uluslarara- sı toplum müdahalede bulunarak Kürtler için Irak’ın kuzeyinde güvenli bölgeler oluşturma yoluna gitti. Irak rejiminin 1991 yılının Ekim ayında Süleymaniye, Erbil ve Duhok illerin- den siyasi, askeri ve sivil bütün devlet kurum ve kuruluşlarının çekilmesi yönünde bir karar almasından sonra Kürtlerin kontrol ettikle- ri bölgelerde “de facto” yönetim ortaya çıktı.

Bu adımlar Kürt partilerini oluşan yönetim boşluğunu doldurmaları ve kendi kontrolleri altında bulunan bölgelerde seçmen oylarına dayalı demokratik bir siyasi rejim kurma yo- luna gitmeleri noktasında cesaretlendirdi.

Mayıs 1992’de Kürtlerin kontrol ettiği alanla- rın yönetimi için Ulusal Meclis ve Kürt kur- tuluş hareketinin önderliğini seçmek için ilk demokratik seçimler gerçekleştirildi. Bunun sonucunda da hükümet kurularak bölgede sivil ve adli kurum ve kuruluşlar oluşturulma- ya başladı. Ancak o dönemde iki büyük parti olan Kürdistan Demokratik Partisi (KDP) ile Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) arasın- daki çekişmeler ve iç savaş bu genç demokra- tik tecrübenin gelişmesine engel oldu. Bunun sonucunda otonom Irak Kürt Bölgesi (IKB) her biri ayrı bir siyasi parti tarafından kontrol edilen iki bölgeye bölündü.

Bu noktada IKB’deki siyasi düzenin yapısının yanı sıra buradaki demokratik sürecin önün- deki sorunlar ve bu sorunlara getirilecek çö- zümler konusunun incelenmesi bu noktada önem kazanmaktadır.

Araştırma Nedeni

Bu araştırma, 1990’lı yılların başlarında yaşa- nan değişim sonucu ortaya çıkan siyasi düzen, daha sonraki süreçte bu düzenin gidiş yönü ve buradaki demokratik görüntüyü bozan etken- lere ışık tutmaya çalışmaktadır. Bunun için bir dizi soruya cevap arama yoluna gidilecektir.

Bu sorulardan bazıları şöyledir: IKB nasıl bir yönetim yapısına sahiptir? Bu düzen parla- menter bir düzen mi yoksa başkanlık düzeni midir? Bunun bölgedeki demokratik sürece etkisi nedir? Siyasi partiler arasındaki, özel- likle de iktidardaki iki siyasi parti olan KDP ile KYB arasındaki ilişkilerin bölgedeki idari kurum ve kuruluşlar üzerindeki etkisi nedir?

Bölgede demokratik düzenin en önemli yan- sımaları ve en önemli aksaklıkları nelerdir?

Araştırmanın Varsayımları

Bu temel soruların yanı sıra bazı ikincil so- rulara şu varsayım yoluyla cevap bulunmaya çalışılacaktır: “IKBY’de iki iktidar partisi ara- sındaki ilişkilerin etkisi altında seyreden de- mokratik süreç, bir dizi sorunla karşı karşıya olup, bu sorunlar kamu çıkarını sağlayacak gerçek içeriğin içinin boşalmasına neden ol- maktadır”.

Araştırma Yöntemi

Araştırmanın ana varsayımını kanıtlamak ve bölgedeki yönetim sisteminin en önemli özel- liklerini açıklamak için betimleme yöntemi kullanılacaktır. Aynı şekilde IKBY’deki siyasi sürecin başta gelen girdi ve çıktılarını öğren- mek için sistematik yöntem kullanılacaktır.

(10)

Araştırmanın Yapısı

Araştırma iki bölüme ayrılmıştır. Birinci bö- lümde bölgedeki yönetim düzeninin yapısı ve iktidardaki iki partinin konumu ile bölgedeki siyasi düzene ve bölgenin kurumlarına etki- sini ortaya koymak suretiyle bölgedeki siyasi düzenin yapısı ele alınacaktır. İkinci bölümde ise bölgedeki demokratik sürecin önündeki sorunlar irdelenecektir.

1. IRAK KÜRDİSTAN BÖLGESEL YÖNETİMİ’NDEKİ SİYASAL DÜZEN Siyasi düzen; yönetimin iradesini ortaya koy- mak için kullandığı, devletin mevcudiyetini ve sürekliliğini ondan aldığı,1 anayasal ilkeler, hukuki kurallar, siyasi yapı, kurum ve meka- nizmalar bütünüdür. IKBY’deki siyasi düzeni de; buradaki yönetim sistemini, siyasi par- tileri, aralarındaki ilişkileri ve bu ilişkilerin bölgedeki siyasi rejim üzerindeki etkisini ele almak suretiyle tanımaya çalışacağız. Bu şe- kilde araştırmanın bundan sonraki bölümün- de bölgedeki demokratik sürecin karşı karşıya bulunduğu en önemli sorunları ele alabilmek mümkün olacaktır.

1.1. Irak Kürdistan Bölgesi’ndeki Yönetim Sistemi

Yönetim sistemi ile IKBY’deki erkler, özellikle de yasama ve yürütme erkleri arasındaki iliş- kilerin ne şekilde düzenlenmiş olduğunu kas- tedilmektedir. Genel olarak bu ilişki her iki erkin yetki ve yükümlülüklerini belirleyerek aralarındaki ilişkinin ne şekilde düzenlenece- ğini ortaya koyan anayasalar yoluyla düzen- lenmektedir.

IKBY anayasa taslağı şu ana kadar nihai bir şekilde kabul edilmiş değildir. 2008 tarihli ve 16 sayılı IKBY anayasa kabul kanununun 6.maddesi, anayasanın parlamento üyelerinin üçte ikisinin çoğunluğu ile kabul edilmesin-

den sonra IKBY vatandaşlarının oyuna sunul- masını öngörmektedir.

Bölge anayasa taslağı IKBY Parlamentosu’nun 8 Eylül 2005 tarihli ve 5 numaralı2 kararı gere- ğince oluşturulan özel bir komisyon tarafın- dan hazırlanmıştır. Bu komisyon akademis- yenler, hukukçular ve parlamento üyelerinden oluşturulmuştur.3 Anayasa taslağı4 24 Haziran 2009 tarihinde IKBY parlamentosuna sunu- lurken parlamento üyelerinin üçte ikisinden fazlasının oyuyla kabul edilmiştir.5 Ancak anayasa taslağının ikinci döneminin bittiği süre içerisinde kabul edilmesi IKBY Parla- mento Seçim Kanununun 46. ve 51. maddele- ri gereğince sorun oluşturmaktadır.6

Bütün bunlar bir yana söz konusu anayasa taslağının 1.maddesinde bölgedeki siyasi sis- temin parlamenter, cumhuriyet ve demokra- tik bir sistem olduğu belirtilmektedir.7 Ancak taslağın diğer maddelerine bakıldığında özel- likle bölge başkanının yetkileri bağlamında parlamenter sistemden açık bir şekilde uzak düşüldüğü görülmektedir. Anayasa tasarısı- nın bazı maddelerinde başkanın halk tarafın- dan doğrudan gizli oylama yoluyla seçilmesi öngörülmektedir.8 Bu bağlamda başkana di- ğer yetkilere ek olarak aşağıdaki durumlarda kararname çıkarma ya da çıkarmama yetkisi verilmektedir:9

a– Parlamentodan güvenoyu aldıktan sonra hükümeti kurmak,

b– Başbakanın istifalarını istemesi ya da par- lamentonun güvenoyunu kaldırması duru- munda bakanları görevden almak,

c– Parlamentonun adaylıklarını onaylama- sından sonra anayasa mahkemesi üyelerini atamak,

d– Bölgedeki yargı kurulu tarafından adaylık- larının onaylanmasından sonra yargıçlar,

(11)

yargı denetleme kurulu başkanı, başsavcı- lık başkan ve üyelerini atamak,

e– Parlamentonun adaylıklarını onaylamasın- dan sonra bağımsız kurul ve yüksek kurul başkanlarını atamak,

f– Federal hükümetteki ilgili komisyonla eş- güdüm içerisinde hükümet başkanının teklifiyle IKBY’nin yurtdışındaki büroları- nı kurmak,

g– İlgili bakanının aday göstermesi ve bakan- lar kurulunun onayıyla özel rütbe sahiple- rini atamak.

Aynı şekilde bu anayasa tasarısı bölge başka- nına, esnek hallerde parlamento başkanı ve başbakanla eşgüdüm içinde kanun hükmün- de kararname çıkarma yetkisi ve parlamento- ya başvurmaksızın olağanüstü hal ilan etme hakkı vermektedir.10 Dolayısıyla bölge başka- nına bu denli geniş yetkilerin verilmesi böl- gede parlamenter sistemden sapmaya neden olmaktadır.11 Ayrıca bu anayasa tasarısı bölge başkanına parlamento, hükümet ve yargı er- kine,12 bölgenin idari sistemine müdahale yet- kisi vermektedir. Üstelik belli bazı durumlar haricinde parlamenter denetime de tabi tu- tulmamaktadır (Anayasal yemine uygun dav- ranmamak, anayasayı fahiş bir şekilde ihlal et- mek ve vatan hainliği gibi haller dışında). Bu ise çok zorlu uygulamalar gerektirmektedir.

Yani ancak parlamento üyelerinin üçte ikisi tarafından suçlanarak anayasa mahkemesi ta- rafından yargılanması gerekmektedir.13 Ancak bu durum anayasa hukukuna göre parlamen- ter sistemin temel ilkeleri ile çelişmektedir.14 Parlamenter sistemden sapma anayasanın ol- madığı durumlarda anayasal kanunlar sayılan ve yargı erki ile yürütme erkini düzenleyen kanunlarda da açık bir şekilde görülmektedir.

IKBY Parlamentosu Seçim Kanunu’nun 1992 tarihli ve 1 sayılı 56.maddesi hükümete güve-

noyu ve güvensizlik oyu verme ile hükümetin parlamento tarafından denetlenmesi yetkisi vermektedir (Bu durum esasen parlamenter sistem için açık bir kanıttır). IKBY Başkanlık Kanunu’nun 2005 tarihli ve 1 sayılı kanunu bölge başkanına bölge anayasa taslağındaki- ne benzer geniş yetkiler vermektedir.15 Ancak buna karşılık başkanın yaptıklarını denetleye- cek herhangi bir yargı erki ya da parlamento denetimi öngörülmemektedir. Buna ek olarak bölge başkanına bir de IKBY Güvenlik Kuru- lu Kanunu gereğince bölge güvenlik kurulu başkanlığı da verilmiştir. Bu kurulun ise eko- nomik ve siyasi işlerden diplomasi, güvenlik, istihbarat, siyasi partiler, sağlık, ticaret, ha- berleşme ve bilişim sistemlerine kadar yayılan alana müdahale hakkı bulunmaktadır.16

Parlamenter sistemden sapma herhangi bir denetleme ve kontrol söz konusu olmaksızın yetkilerin tek bir elde toplanmasına neden olmaktadır. Bu da bir diktatörlük rejiminin ortaya çıkmasına yol açabilmektedir.17 Aynı şekilde tıpkı Mısır’da eski Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek döneminde olduğu gibi baş- kanın güç ve yetkilerini parti ve şahsi çıkar- lara hizmet edecek şekilde kullanmasına ne- den olmaktadır.18 Yine bu sapma, yasama ve yürütme erkleri19 arasındaki karşılıklı esnek denge ve denetimin ortadan kalkmasına ne- den olmaktadır. Bu da parlamenter sistemin en belirgin özelliklerinin ihlali sayılmaktadır.20 Burada IKB’deki yönetim tecrübesinin uygu- lamadaki durumunu ortaya koyabilmek için bölgedeki siyasi parti tecrübesine değinmek gerekmektedir. Çünkü bölgede idari kurumlar ile siyasi partiler arasında ayırım yapmak ol- dukça güç olup söz konusu kurumlar partiler arasındaki ilişkiden, özellikle de KDP ile KYB arasındaki ilişkilerden fazlasıyla etkilenmiş- tir.21 Nitekim söz konusu iki parti arasındaki çekişmeler, savaşlar ve ittifaklar parlamento ve bölge hükümetinin çalışmalarını doğrudan etkilemiştir.

(12)

1.2. KDP ve KYB’nin Irak Kürdistan Bölgesi’ndeki Siyasi Düzen İçindeki Konumu

IKBY’de siyasi partiler, eski rejime karşı verilen silahlı mücadeleye katılan grupların sayısın- daki artışla birlikte sahneye çıkmıştır. İslami Hareket22 dışında kalan bu partiler IKBY cep- hesi şemsiyesi altında toplanmıştır.23 Ancak diğer partilerin yüzde 7’lik barajı aşamamaları nedeniyle24 IKBY Ulusal Meclisi’nde sandalye sahibi olamaması ve KDP ile KYB’den başka bir partinin meclisi girememesinden dolayı söz konusu partilerin oynadığı rol zayıflamış- tır. Bu durum iki büyük parti KDP ve KYB’nin bölgede uzun süre siyaset sahnesine hakim olmasına yol açmıştır.

22 Mayıs 1992 tarihinde KDP ve KYB, Ulu- sal Meclis’teki sandalye dağılımı, hükümet ve Ulusal Meclis’teki makamların yarı yarıya bölüşülmesi esası üzerinde bütün makamla- rı paylaşma konusunda anlaşmaya varmıştır.

Ancak Meclis’te Hıristiyanlara tahsis edilmiş olan beş sandalye kapsam dışı tutularak bazı bakanlıklar seçimleri kaybeden diğer partilere bir sus payı25 olarak verilmiştir.26 Bölge Parla- mentosu ilk toplantısını 4 Haziran 1992 tari- hinde Erbil’de yapmıştır. Toplantıda KDP’den Cevher Namık Salim Başkan, KYB’den Mu- hammed Tevfik Rahim Başkan Yardımcısı olarak seçilmiştir. Aynı zamanda Kürt Böl- gesi’ndeki ilk hükümet 4 Temmuz 1992 tari- hinde KYB’den Dr. Fuat Masum başkanlığın- da kurulurken yardımcılığına KDP’den Dr.

Ruz Nuri Şavis getirilmiştir.27 Bu arada Asuri Demokrat Hareketi, Komünist Parti, Emek Partisi ve Birlik Partisi28 birer bakanlık elde etmiştir.29 İslami Hareket ise hükümete gir- meyi reddederek bölge hükümeti ve Ulusal Meclis’in dışında kalmıştır.30

Bölge hükümetinin kurulması genel olarak Kürtler özel olarak da Irak Kürtleri açısından tarihi bir adım sayılmaktadır. Çünkü Kürtler

tarihte sadece iki kez hükümet kurma fırsatı elde etmiştir. Birincisi Şeyh Mahmut başkan- lığında 1922 yılında kurulan ve İngilizlerin saldırısı sonucu üzerinden bir yıl geçmeden yıkılan hükümettir. İkinci tecrübe ise Kadı Muhammed döneminde 1946’da yaşanmış- tır. Ancak bu hükümet de bir yıl yaşayamayıp İran Ordusu’nun Kürt Cumhuriyeti’nin baş- kenti Mahabad’a saldırması sonucunda yıkıl- mıştır.31

Bu şekilde Kürt Bölgesi hükümeti Irak’taki eski siyasi rejimin Kürt bölgelerinden çekil- mesi sonucunda oluşan siyasi idari ve iktisadi boşluğu doldurmayı başarmıştır. Hükümet, gönüllü olarak çalışan okullar, Erbil’deki Se- lahattin Üniversitesi, hastaneler ve benzeri kamu kurum ve kuruluşları açısından şemsi- ye oluşturmuştur. Aynı şekilde bu hükümeti izleyen diğer hükümetler siyasi, mali ve idari kurum ve kuruluşları tesis ederek hizmetlerin verilmesini temin etmiştir.

Yukarıda da belirtilmiş olduğu üzere KDP ve KYB bölgede iktidarı yarı yarıya bölüşme ko- nusunda anlaşmaya varmıştır. Bu yarı yarıya paylaşım bakanlıklar ve kurumların içine ka- dar uzanmıştır. Çünkü hükümet Başbakan ve Başbakan Yardımcısı olmak üzere iki başlı ola- rak oluşturulmuştur. Bakanlıklar için de aynı durum geçerli olmuştur. Bakan Yardımcısı da bakanın sahip olduğu idari mali ve hukuki haklara sahip sayılmıştır. Bu durum hükümet ve bakanlıklar içerisinde karar mekanizması- nın işleyişinin felce uğramasına ve büyük bir idari aksaklık yaşanmasına neden olmuştur.32 Yarı yarıya bölüşme sistemi hükümet ve ida- re bağlamında iki parti arasında tam bir bö- lünmeye yol açmıştır. Bu durum bölgenin tü- müyle bölünmesine yol açtığı gibi daha sonra göreceğimiz gibi iç savaşlara neden olmuştur.

Bu tecrübe daha önce eşine pek rastlanmamış bir tecrübe olmuş ve aşağıdaki sonuçları do- ğurmuştur:33

(13)

a– Bölgede birleşik bir yönetim oluşumunun aksaması her bir bakanlığın iki fiili bakan- lığa ayrılmasına neden olurken, aynı za- manda çalışanların da her iki büyük parti- ye göre bölünmesine neden oldu.

b– Vatandaşların işleri aksarken geleceğe yö- nelik planlamanın yanı sıra iktisadi kalkın- ma bağlamında da bir aksama yaşandı.

c– Bu durum halka ve yurda bağlılığın oluş- mamasına neden olurken vatana bağlılığın yerini partiye bağlılık aldı.

d– Daha önce planlandığı şekilde seçimlerin yapılmasında aksaklıklar yaşandı.

e– Sonuç olarak bu tecrübe bölgede sert bir kutuplaşma yaşanmasına neden oldu. Bu da bölgenin iç savaşa sürüklenmesine yol açtı.34

Hükümet ve idarenin ikiye bölünmesi ile mali anlaşmazlıklara35 ek olarak bazı faktörler Irak’taki Kürtlerin bir iç savaşa sürüklenme- sine de neden oldu. Bu nedenleri şu şekilde sıralayabiliriz:

- Partilere bağlı milislerin varlığı36,

- KDP ve Başkanı Mesut Barzani ile KYB ve Genel Sekreteri Celal Talabani37 arasındaki eski çekişme ve kavgalar38,

- Eski Irak rejiminin tahripkâr rolü39,

- Başta İran ve Türkiye40 olmak üzere komşu ülkelerin doğrudan ve dolaylı müdahalele- rinin yol açtığı iç bölünmenin derinleşme- si.

Bu faktörler neticesinde KDP ile KYB ve diğer Kürt partilere41 mensup müttefikleri arasında savaş patlak vermiştir. İlk kıvılcım Süleyma- niye iline bağlı sınırdaki Kaladize ilçesinden çıkmıştır. Bu şehirde çeşitli arsaların mülki- yeti konusunda yaşanan anlaşmazlık 2 Mayıs 1994 tarihinde iki partinin (KDP ve KYB) ta-

raftar ve üyeleri arasında çatışmaların patlak vermesine neden olmuştur. Çarpışmalar kısa sürede Duhok, Süleymaniye, Halepçe ve diğer bölgelere sıçramıştır.42 Çatışmaların sürmesi hem Bağdat’taki merkezi Irak hükümetinin hem de komşu ülkelerin dolaylı ya da dolaysız olarak bölgenin içişlerine müdahalede bulun- ması ve savaşan gruplara yardımcı olması için fırsat doğurmuştur. Öyle ki olay KDP’nin tale- bi üzerine Irak Cumhuriyet Muhafızları’nın 31 Ağustos 1996’da Erbil kentine girmesine ka- dar varmış, bunun sonucunda KYB Erbil’den çıkarılmıştır.43 KDP ondan sonra vakit kay- betmeksizin Kürt Bölgesi Ulusal Meclisi top- lantılarını yeniden başlatma yoluna gitmiştir.

Buna bağlı olarak Irak Kürdistan İslami Hare- keti, Irak Kürdistan İslam Birliği ve Komünist Parti gibi partilerin de katılımıyla Ruz Nuri Şavis başkanlığında koalisyon hükümeti ku- rulmuştur. KYB ise bu hükümete katılmamış, kendi denetimi altında bulunan bölgelerde Kosrat Resul başkanlığında ve Emek Partisi, Sosyal Demokrat Parti gibi kendisiyle ittifak halindeki partilerin katılımıyla bir hükümet kurma yoluna gitmiştir.44

İç çatışmaların zaten üç bölgeye ayırdığı Irak Kürt Bölgesi siyasi ve idari açıdan daha da bölünmüştür. KDP denetimi altındaki böl- ge Duhok ile Erbil ilinin büyük bir bölümü- nü içermekteydi. KYB’nin denetimi altındaki bölge ise Süleymaniye ilinin yanı sıra merkezi Köysancak olan Erbil vilayetinin doğu tarafı ve Kerkük ilinden kurtarılmış bölgeleri kapsa- maktaydı. Üçüncü bölge ise Kürdistan İslami Hareketi’nin denetimi altında olan Halepçe ve etrafını kapsamaktaydı.45 İşte bu coğrafi, siyasi ve idari bölünmenin ardından 1999’da KYB Genel Sekreteri Celal Talabani KYB’nin nüfuzu altındaki bölgede bölge başkanlığına getirilmesi ve bölgede yargıtayın oluşturul- masıyla da hukuki bölünme gerçekleşmiştir.46 Bu derin bölünme Kürtlerin yönetim tecrü- besinin kurumsallaşma ihtimalini azaltmıştır.

Bu da komşu ülkelerin endişelerini zayıflat-

(14)

mıştır. Böylece bölge ülkeleri Irak’taki Kürt- ler konusundaki gelişmelere hep birlikte daha fazla önem vermemeye başlamıştır.47 Ancak işin sonunda Celal Talabani ile Mesut Barzani arasında 1998’de dönemin Amerikan Dışişleri Bakanı Madeline Albright’ın katılımıyla im- zalanan Washington Barış Anlaşması48 sonu- cunda 2002 yılı sonlarından itibaren bölgenin yeniden birleşmesi süreci başlamıştır.

İlk adım 4 Ekim 2002’de birleşik oturumunu gerçekleştiren IKBY Ulusal Meclisi’nin bir- leştirilmesi yoluyla atıldı.49 Ancak bununla birlikte bölge hükümetinin birleştirilmesi 31 Ocak 2005 tarihinde yapılan IKBY Ulusal Meclisi ikinci dönem seçiminden sonra an- cak 7 Mayıs 2006 tarihinde gerçekleşebildi.50 Birleşik hükümetin kurulması konusunda yaşanan bu gecikme bölgede makamların ne şekilde dağıtılacağı konusunda yaşanan an- laşmazlıktan kaynaklanmaktaydı. Bu arada Kürtlerin Bağdat’taki devlet makamlarında aldığı payın bölüşülmesi konusu da vardı.

Sonunda iki taraf anlaşmaya vardı. Anlaşma gereğince hükümet üstten birleştirilerek (hü- kümet başkanı ve yardımcısı olmak üzere) iki başlı bir hükümet meydana getirildi. Hükü- met ortaklık esası üzerine parlamento tarafın- dan atanacaktı. Hükümeti kurma görevi bölge başkanı tarafından verilecekti. Ayrıca bölge hükümetinde bakanlıkların tedrici olarak yine üst düzeyden birleştirilmesi konusunda da anlaşmaya varıldı. Anlaşma gereğince es- kiden olduğu gibi şimdi de hükümet başkanı, yardımcısı ve bakanlık gibi makamlar KDP ve KYB arasında yarı yarıya paylaşıldı. Ancak bazı makamlar Kürdistan İslam Birliği, Kür- distan İslami Cemaati, Kürdistan Komünist Partisi, Sosyal Demokrat Parti, Emek Partisi gibi bölge parlamentosunun ikinci dönemine katılan partilere verildi. Bu arada hükümet başkanı, yardımcısı ve bakanların iki yılda bir değişmesi kararlaştırıldı. Böylece farklı bir formülle yönetimi paylaşma düzenine dönüş yapıldı. Bu kez hükümet, biri hükümet başka-

nının başkanlığında, diğeri hükümet başkan yardımcısının başkanlığında olmak üzere iki eşit parçaya bölündü. KDP ile KYB arasında- ki bu anlaşma gelişirken iki parti 27 Temmuz 2007 tarihinde stratejik bir anlaşma yapma yoluna giderek hem bölge hem de Bağdat’ta görüşlerini ve çabalarını birleştirerek her iki düzeyde yönetimi nasıl paylaşacakları konu- sunda 2013’e kadar, yani iki seçim dönemi için anlaşmış oldular.51 Bu bağlamda bölge hükü- metinin Maliye Bakanı 21 Aralık 2011 tari- hinde parlamentoda yaptığı bir konuşmada,

“bölge hükümeti şu ana kadar iki parçadır. Siz hepiniz bu gerçeği biliyorsunuz. Bizim bunu gizlememize de gerek yoktur”, İfadelerini kul- lanmıştır. Aynı konuşmada “21 Aralık 2010 tarihine kadar Bağdat’tan gelen bütçe Süley- maniye ve Germiyan yönetimi (yüzde 43) ile Erbil ve Duhok yönetimi (yüzde 57) arasında paylaşıldığı ifade edilmiştir.52

Bütün bunlardan yola çıkarak şunu söyleye- biliriz ki yönetimi paylaşma konusunda yaşa- nan görüş ayrılığı ile partiler arasındaki pay- laşım sisteminden doğan sorunlar, bölgede siyasi düzenin kurumsallaşmasını aksatmış- tır. Aynı zamanda Kürt partileri, özellikle de KDP ve KYB arasında iç savaşa yol açmıştır.

Bu durum bölgenin hükümet, yönetim ve hu- kuk bağlamında Kürt partilerinin özellikle de KDP ve KYB arasında nüfuz bölgelerine bö- lünmesine neden olmuştur. Bu arada söz ko- nusu iki parti arasındaki çarpışmaların sona erdirilmesi hükümetin üst düzeyde birleşti- rilmesine zemin hazırlamıştır. Ancak parti çı- karları bölgede iki yönetimin birleştirilmesine engel olmuştur. Aralarındaki iç savaşın sona ermesinden sonra bölgede iki dönem seçim yapılmasına, yine federal düzeyde üç dönem seçim yapılmasına rağmen her iki parti mev- cut durumu sürdürmek için ellerinden geleni yapmaktadır. Ancak buna karşılık yönetimin partiler arasında paylaşılması bağlamında- ki bu denklemin olumsuz sonuçları, bölgede yaygın olan yolsuzluk ve demokratik süreç

(15)

yolundaki sorunlar bölgedeki siyasi düzenin yapısal olarak doğrultulup reforma tabi tu- tulması yolunda halk düzeyinde sivil bir eğili- min ortaya çıkmasına yol açtı. Aynı zamanda Değişim (Goran) Hareketi’nin ortaya çıkarak bölgede siyasi muhalefetin ortaya çıkmasına da imkan sağladı.53

2. IRAK KÜRDİSTAN BÖLGESİ’NDEKİ DEMOKRATİK SÜRECİN ZORLUKLARI Demokratik rejimler asırlar boyunca iç ve dış krizler ile riskler karşısında başarısını kanıt- lamıştır. Örneğin Batı’da demokratik rejimler Birinci ve İkinci Dünya Savaşlarını kazan- mış, aynı zamanda Soğuk Savaş döneminde Krallık, Nazizm, Faşizm ve Komünizm gibi totaliter-otoriter rejimler karşısında da başa- rılı olmuştur. Aynı zamanda bu demokratik rejimler iç siyasi ve ekonomik zorluklarla iyi bir şekilde başa çıkmayı, zorlukları yönete- rek krizleri çözmeyi, hacmini ve kapsamını büyütmeyi başarmıştır. Böylece diğer rejim- lerin çökmesine neden olan gelişmeleri avan- taja çevirmeyi sağlamıştır. Doğu Avrupa’daki Komünist rejimlerin yıkılması ve Sovyetler Birliği’nin parçalanması bu alanda büyük bir ders olmuştur.

Demokratik rejimin ifade özgürlüğü, siyasi çoğulculuk, barışçı iktidar değişimi gibi me- kanizmaları ve temel unsurları, hızlı bir şekil- de eksiklikleri ve hataları algılama, siyasi ve sivil tarafların siyasi programları ile başarılı çözümler sunma, diğer tarafların önerilerine karşı alternatif programlar sunma imkanı ver- mektedir. Dolayısıyla bu süreç neredeyse her seçim döneminde hataların ve eksiklerin gi- derilmesine, kalkınmaya ve yenilenmeye ne- den olmaktadır. Aynı zamanda bu mekaniz- malar barışçıl yöntemlerle iç siyasi çatışmaları çözmek ve yönetmek için ortam oluşturması, halkın rızasını ve memnuniyetini kazanarak iktidara ulaşmak için çatışanların önüne eşit

fırsatları sunmasından dolayı uzun vadede si- yasi istikrarı da beraberinde getirmektedir.

Bölgede gerçek bir demokratik rejim kurmak siyasi istikrarı yerleştirmeye, ekonomi ve sos- yal gelişme yoluna konulmasına imkan tanı- maktadır. Ayrıca arzulanan hedeflere ulaşma- sı ve karşısına çıkabilecek tehlikeleri uzaklaş- tırmak için gelecekte mevcut uluslararası ve bölgesel fırsatları değerlendirmesini sağlaya- cak şekilde siyasi iktidarın güçlendirilmesine de yardımcı olmaktadır. Ancak demokratik süreç bölgede çok büyük zorluklarla karşılaş- maktadır. Bu da onun dışarıyla ilişkisini zayıf- lamakta ve iç istikrarsızlıklara yol açmaktadır.

Aşağıda, bölgedeki yönetim deneyiminde de- mokratik unsurlar gerçeğine işaret edilerek önemli zorluklara değinilmektedir.

2.1. Anayasanın Eksikliği

Demokratik rejimlerde anayasa; demokra- tik oyunun kurallarını koymak, yöneticilerin mutlak iktidarını sınırlamak, iktidarın akta- rımı için barışçıl yöntem ve mekanizmaları oluşturmak, bireysel hak ve özgürlükleri ko- rumak ve garantilemek için devletle birey ara- sında sosyal bir sözleşme niteliğindedir. Başka bir deyişle anayasanın bulunması ve ona bağlı kalınması demokratik rejimin diğer özellikle- rinin bakımını yapma yolunu açmaktadır.54 IKBY’de vatandaş ve devlet, partiler ile hükü- met, yasama, yürütme ve yargı erkleri arasın- daki ilişkileri düzenleyen anayasal belgenin bulunmaması en önemli siyasi sorunlardan biri sayılmaktadır. Bu da bölgede yönetim deneyiminin kurulmamasına, üç erkin yetki- lerinin sınırlarının belirli olmamasına ve bi- rinin diğerinden üstün olmasına, iki partinin gücünün diğer üç partiden üstün olmasına, hükümetin iktidarda bulunan iki parti arasın- da çürümesine ve bu iki parti arasındaki an- laşmazlığın büyümesinin kanlı çatışma haline dönüşmesine neden olmuştur.

(16)

Aynı zamanda yukarıda bahsi geçen anayasa projesinde birçok dengesizlik bulunmaktadır.

Görünen şu ki bu projede bölge başkanı yet- kileri diğer yetkililerin ve vatandaşların hak ve özgürlükleri pahasına yürütme organının yet- kilerini artırmak adına genişletilmiştir. Daha önce bahsedildiği gibi bu proje; bölge başka- nına hükümet, parlamento ve yargıya karışma imkanı sağlayacak şekilde geniş yetkiler ver- mektedir.55

2.2 Hukukun Üstünlüğünün Zayıf Olması Hukukun üstünlüğü çağdaş demokrasinin destek ve temellerinden biri sayılır. Bu öyle bir temeldir ki demokrasi mekanizmasının onsuz çalışamayacağı düşünülür.56 Dolayı- sı ile hukuk üstünlüğünü garanti edecek ba- ğımsız, tarafsız ve etkili yargı kurumları ve kontrol mekanizmalarını bulmak önemlidir.

Bu kurum ve mekanizmaların hukukun tüm saygınlığını sağlaması, işlemlerin güvenini ar- tırması ve haksızlıkları ortadan kaldırmasını sağlaması beklenir. Böylece bireylerin hak- larını koruyan, devlet kurumlarının, kamu otoritesi temsilcilerinin ve bireylerin idari ve yasal kararlara saygı duymalarını sağlayan, idari ve yasal yöntemleri kullanmak için tam eşitliğe dayanan bir sistem oluşturulmalıdır.57

“American Society for Kurds” isimli sivil top- lum örgütünün raporu IKBY’de yargı ve hu- kuk üstünlüğünün ihlali yapıldığına işaret etmektedir. Bunlardan bazıları şu şekildedir:

Güvenlik güçleri ve polislerin tutukluları yar- gılaması, bazı olayları sonlandırmada yavaş davranılması, sonlandırılmamış bazı konula- rın belgeleri ve dosyaları ile oynanması, mah- kemelerin iktidarda bulunan iki parti veya aşiretler ile ilgili bazı konuların karşısında za- yıf olması, sanıklara karşı fiziksel ve psikolojik işkence yapılması, hakimlere karşı uygulanan baskı ve tehdit, uygulama kurumları tarafın- dan bazı durumlarda hakimler tarafından ve- rilen kararların uygulanmaması, yetkili mah-

kemelerin hakimleri tarafından takip etme- sindeki gecikmeler, bazı hakimlerin iktidarda var olan partilere bağlı kalmaları ve kararları- nı iktidardaki partilerin lehine vermesi.58 2.3. İnsan Hakları, Kamu Özgürlükleri ve İfade Özgürlüğünün İhlal Edilmesi

İnsan hakları demokrasinin özü sayılmakta- dır.59 Başka bir deyişle hiçbir demokratik re- jim vatandaşların temel haklarının saygınlığı olmadan düşünülemez. Demokrasi ile insan haklarının arasındaki bu güçlü ilişkinin bu- lunma fikri yeni değildir. İnsan Hakları Ev- rensel Beyannamesi’nin 21.maddesi “Halkın iradesi devlet iktidarının kaynağı ve temeli- dir” demektedir.60 Bu ifade de devlet ile birey arasındaki ikili ilişkinin varlığından yola çıka- rak insan haklarını korumanın demokrasi ve demokratik bir yönetime ulaşmanın, insanla- rın temel haklarının bir parçası olduğu belir- tilmektedir.

Diğer taraftan demokrasi; düşünceyi kabul- lenmede herhangi bir engel veya etkinin ol- maması, bilgi ve fikre dokunulmaması, fikir- lerin engellere ve sınırlandırmalara maruz kalmaksızın herhangi bir araç ile yayınlan- ması hakkının bulunması dahil olmak üzere düşünce ve ifade özgürlüğü bulunduğunu varsaymaktadır.61

Aynı zamanda demokratik rejimlerde medya kanalları devlet kurumlarındaki kusurlar ile ilgili eleştirileri ifade etmek için önemli bir araç olarak görülmektedir. Bunun yanı sıra vatandaşları bilinçlendirmek, siyasi tartışma- lar için özgür platformlar oluşturmak, kamu- oyu oluşturmak ve sorunlar ve eksikleri gider- me yönüne doğru baskı yapmak için önemli bir araç olarak ifade edilebilir.62

IKBY’de gösteri yapma gibi vatandaşların te- mel hakları ihlal edilmektedir. Bu hakkın Irak anayasasında bulunmasına rağmen,63 IKBY

(17)

gösteri düzenleme kanununa göre gösteri yapmak yürütme ve idari organların onayına bağlanmıştır. Böylece gösteri yapmak hakkı kısıtlanmıştır.64 Uluslararası raporlar; işken- ce, kanun dışı keyfi tutuklama, vatandaşla- rı iktidarda bulunan iki partiye üye olmaları için zorlama, güvenlik güçleri tarafından aşırı kuvvet kullanarak gösteri yapan vatandaşları yaralama ve öldürme gibi çeşitli insan hakla- rının ihlal edildiğine işaret etmektedir.65 İfade özgürlüğü ve basın alanı ile ilgili ola- rak, 2000 yılından beri birçok bağımsız ve yarı bağımsız gazete, dergi, radyo ve uydu televizyon kanalı ortaya çıkmıştır. Bölge Parlamentosu’ndan basın kanunu çıkmasına rağmen bu alanda da birçok ihlaller bulun- maktadır. Gazetecilerin hakları savunmak için faaliyet gösteren Metro Merkezi 2011 yılında basın hakları alanında IKBY kurulduğundan beri en eleştirel raporu hazırlamıştır. Merkez 2011 yılında 4’ü ateş açılması sonucu yaralan- ma, 8’i basın kanalları ofisinin yakılması, 85’i saldırıda bulunma, 57’si tehdit edilme olmak üzere toplamda 359 gazetecinin çeşitli şekil- lerde haklarının ihlal edildiğini bildirmiştir.66 2.4. Seçim İhlalleri

Demokrasinin önemli unsurlarından biri de halkın kendi iradesini göstereceği düzenli olarak yapılan özgür ve adil seçimlerdir. Her seçmen siyasi rekabeti teşvik eden şeffaflık, özgürlük ve eşitlikı ilkeleri altında kendisi- ni temsil edecek kişiyi seçebilmelidir. Bunun için de seçimler genel, adil ve gizli oy kullan- ma hakkı temeline göre yapılmalıdır.67 Ama seçimler demokrasinin tamamını ifade etme- mektedir. Seçim demokrasinin bir unsurudur, ancak seçimlerin gerçek seçim olabilmesi için demokratik temeller üzerinde kurulmalıdır.

Bu da eşit olanaklar, potansiyel ve araçlara göre yapılmalıdır. Halkın kendisini yönete- cek kişiyi seçmesini hedefleyen demokrasi, sürekli olarak aynı tabakanın diğer tabakayı

yönetmesini ifade etmez. Bunu göre seçimler seçmek demektir, insanın seçimlere katılması demek, önüne içinden istediğini seçmesi için seçeneklerin ve imkanların konulması de- mektir.68

Seçimlerin anlamını, amacını kaybetmemesi ve demokrasiyi sağlamak için temel sayılan bazı şartların bulunması gerekmektedir. Bu prensipler şu şekildedir:69

- Halkların seçim yapma, aday olma ve oyla- maya katılma hakları sağlanmalıdır. Bu da tüm vatandaşların seçme ve kamu işlerine katılım hakkına sahip olması anlamına gel- mektedir.

- Seçme prosedürleri oy ağırlığı bakımından seçme özgürlüğünü ve insanlar arasında eşitliği, oylama gizliliğini ve doğru sayımı sağlamalıdır.

- Seçimler, vatandaşların temsilcilerini se- çebilmeleri, siyasi sürece katılabilmeleri ve siyasi kararları etkileyebilmeleri için dü- zenli ve sürekli bir şekilde yapılmalıdır.70 - Seçimler vatandaşların temel haklarına

saygı göstererek yapılmalıdır.

- Seçim sonuçlarının seçmen iradesini daha doğru ve kapsamlı bir şekilde yansıtması için seçimle ilgili kuruluşların adil temelle- re dayanarak belirlenmesi gerekmektedir.

- Seçimlerin adaletli olmasını garantilemek için seçim sürecinin kontrolünün devlet yönetmenliklerinden ayrı bağımsız seçim komisyonu veya yönetmenliği tarafından yürütülmelidir. Alınan kararlar ise yargı mercilerinde itiraza açık olmalıdır.

- Seçimlerde adil rekabet olmalıdır.

- Seçim kampanyalarında özgürlük sağlan- malıdır.

(18)

IKBY’de seçim alanında birçok ihlaller ve sorunlar vardır. Örneğin hiçbir genel seçim, seçim kanunlarına göre zamanında yapılma- mıştır. Bölge parlamento seçimleri alanında 1992, 2005, 2009 yıllarında üç seçim dönemi yapılmıştır. Üçüncü dönem seçimleri karar- laştırılan tarihten bir kaç ay sona gerçekleş- miştir. Bu durumun benzeri 2005 yılına kadar bir kez yapılan vilayet meclisleri seçimlerinde de yaşanmıştır.

Bunun haricinde bölgede yapılan seçimlerde birçok ihlaller yapılmıştır. Bu ihlaller özellik- le 25 Temmuz 2009 tarihinde yapılan IKBY Parlamentosu seçimlerinde gerçekleşmiştir.

Seçim kampanyaları ve seçim günü birçok ih- lal ve hile olayı yaşanmıştır. Vatandaşlar siyasi bağlılıklarından dolayı sistematik bir şekilde baskıya maruz kalmıştır.71 Örneğin birçok devlet memuru işten ayrılmak durumunda kalmıştır.72 Aralarında dekanlar ve bölüm baş- kanlarının olduğu insanların görevlerinden alınmış73 ve değişik kadrolardan birçok kişi74 tehdit edilmiştir. Bunun yanı sıra özellikle hem Erbil hem de Duhok ilinde seçim günü geniş kapsamlı hile yapılmıştır.75 Şüphesiz bu yaşananlar seçmenlerin iradesini değiştirme- ye, seçim sonuçlarını çarpıtmaya yöneliktir ve seçmenlerin eğilimlerinin doğru şekilde yan- sımasına engel olmuştur.

2.5. Çok Partililik ve İktidarın Barışçıl Transferi

Siyasi çoğulculuk devletin içerisinde birden çok siyasi gücün var olması ve bu güçlerin arasında yönetime sahip olmak için rekabet ve barışçıl rekabet76 ile eşit fırsatların bulun- ması anlamına gelmektedir. Bu bağlamda de- mokratik rejimdeki herhangi bir siyasi parti- nin başarısı halkın onun programını ne kadar desteklediğine bağlıdır. Bu da tüm partilerin ve siyasi güçlerin seçmenlerin memnuniye- tini kazanmak için eşit olanaklara sahip ol- malarını gerektirir. Örneğin seçim reklamları

için devlet kurum ve kaynaklarının kullanıl- ması ve kamu parasının seçmenlerin oyunu kazanmak için harcanması gibi durumlar bazı partilerin devlet kaynaklarını kullanabil- mesine ve diğerlerinin kullanamaması sonu- cunu doğurmaktadır. Siyasi partiler arasında eşit fırsatların bulunması seçmenlerin mem- nuniyetini ve oylarını kazanma yolunun seç- menlerin lehine siyasi, ekonomik ve sosyal programlar koymanın yönetime varmak için birincil değişken olmasına neden olur. Bu da genel menfaatin parti ve kişisel dar menfaat- lerin üzerinde tutulmasına neden olacaktır.

Bölgede birçok siyasi parti olması ve partile- rin kurulmasının kanun ile düzenlenmesine77 rağmen, bölgede tam anlamıyla çokpartililik- ten söz edilemez. Çünkü yukarıda da bahsi geçen raporlara uygun olarak iktidarda olan KDP ve KYB seçim kampanyalarında böl- gedeki devlet kurumları ve kamu parasını kullanmaktadır.78 Aynı zamanda bu iki parti diğer partilere kadrolarını kamu kurumların- dan çıkartma yolu ile baskı uygulamaktadır.

Bazen de diğer partilerin mali yardımı kes- meden parti merkezlerine saldırıp yakmaya79 kadar eylemlerde bulunulmaktadır. Özellikle KDP yönetimi altındaki bölgelerde bu yaşan- maktadır. Bu yüzden IKBY’deki parti düzeni iktidarda bulunan KDP ve KYB’nin kendi böl- gelerinde tek parti sistemine yakın bir sistem kurulmuş durumdadır.

Başka bir yönden barışçıl demokrasiyi uygu- lamak çatışan siyasi partiler arasında iktidarın barışçıl şekilde transfer edilmesi için anaya- sa, yasal ve siyasi fırsatları bulundurmayı ge- rektirir. Çünkü iktidarın barışçıl şekilde elde edilmesi, geniş, özgür ve ayrım olmadan halk katılımının olduğu açık siyasi rekabete yol aç- maktadır.80

Oy verilmeyen tarafa iletilen mesaj, partinin program ve projelerinin gözden geçirilmesine yönelik olmaktadır. Bu durumda iktidarı ve/

(19)

veya seçimleri kaybeden taraf programını ve projelerini gözden geçirmek zorunda kalır.

Bunun yanı sıra parti teşkilatını düzeltmek ve bazı sembolleri değiştirmek zorunda kalır.

Dolayısı ile bir sonraki seçimlere daha aktif ve yeni projeler ile hazırlanacaktır. Bundan yola çıkarak bu işlem demokratik rejimdeki siyasi partilerin yenilenmesi ve tekrar yapılanması- na neden olacaktır.

İktidarın barışçıl transferinde seçimleri kaza- nan tarafa başka bir mesaj da iletilir: Bu mesaj seçmenlerin kendilerine verdikleri yetkilerin tam ve mutlak yetki olmadığıdır. Seçmenle- re verdiği sözleri yerine getirmediği ve kamu çıkarı gerçekleştirilmediği takdirde kaybeden diğer taraf ile aynı sonu paylaşacağı mesajı verilir. Bundan yola çıkarak iktidarın barışçıl yollarla transfer edilmesi siyasi sürecin sürek- li yenilenmesine ve dinamik olmasına neden olur. Aynı zamanda kamu çıkarını sağlayıp kişisel ve partisel dar menfaatlerin üzerinde tutulmasını sağlar.

Şu ana kadar IKBY’de demokratik sistem tec- rübesi iki dönemi aşkın sürmesine rağmen iktidarın barışçıl yollarla transferi gerçek- leşmemiştir. KDP ve KYB arasında pozisyon değişimi olmasına rağmen hiçbiri tarafından diğerine tam bir iktidar transferi yapılmamış- tır. İktidar için rekabet eden diğer parti ve güçlere eşit fırsat sağlanmamış ve seçimleri kazanmaları durumunda iktidar teslim edil- memiştir. Dolayısıyla şimdiki temel soru ise Molla Bahtiyar’ın KDP’nin siyasi ofisi üyele- rinin seçiminde dediği gibi “KDP ile KYB ge- lecekte seçimlerde kazanan herhangi partiyi kabul edecekler ve ona iktidarı istekleri ile teslim edecekler mi?81 sorusudur.

Sonuç olarak seçimler, özgür medya, siya- si partilerin bulunması vs. gibi demokrasi unsurlarından ve belirtilerinden bazılarının bulunmasına rağmen eksiklikler ve ihlaller IKBY’deki demokratik sürecinin tamamlan- masının önüne geçecektir.

3. SONUÇLAR VE ÖNERİLER 1. Sonuçlar

1. Irak’ta art arda iktidara gelen diktatör re- jimlerin Kürt halkına uyguladığı adaletsizlik, haksızlık, soykırım, milliyetçilik ve insani haklarına saygısızlık, 1991 yılı Mart (Azar) ayaklanmasının oluşumuna, Kürt halkının bu rejimler altında yaşamayı kabul etmemesine ve bölgede demokratik rejim oluşturmaya yönelmesine neden olmuştur. Bu durum eski rejimin Süleymaniye, Erbil ve Duhok’tan tüm siyasi, idari ve askeri kurumlarının çekilmesi- ne yardım etmiştir. Bu da 1992 Mayıs ayında, bazı eksiklikler ve ihlallerin varlığına rağmen Ortadoğu’daki en dürüst ve demokratik se- çimlerden biri olarak sayılan bölgesel yöneti- min ilk parlamento seçimlerinin yapılmasına yol açmıştır.

2. IKBY’nin anayasa projesi kabul edilmemiş- tir. Bölgenin anayasa projesi kabul edilmemiş- tir. Ancak anayasa projesinin özellikle yasama ve yürütme organları arasındaki ilişki ile ilgili maddeleri ve parlamento ile bölge başkanının yetkilerini düzenleyen kanunlar, parlamenter rejimden ödün verilerek bölge başkanına ge- niş yetkilerin verildiğini göstermektedir. Bu da kontrol ve gözetim altında olmaksızın yet- kilerin bir kişinin elinde toplanmasına neden olabilir. Bu durum totaliter rejimden demok- ratik rejime dönüş aşamasında olan toplum- larda diktatör rejimin çıkmasına yol açmakta- dır. Bu sapma parlamenter sistemin en belir- gin özelliklerinden sayılan yasama ve yürüt- me organları arasındaki karşılıklı kontrol ve esnek dengeyi kaybetmeye neden olabilir.

3. 1992 yılı genel seçimlerinde Kürdistan De- mokratik Partisi (KDP) ve Kürdistan Yurtse- verler Birliği (KYB) dışındaki partilerin hiç- biri oyların yüzde 7’den fazlasını alamamış ve bölge parlamentosuna girememiştir. KDP ve KYB’nin bölge parlamentosundaki bazı mil-

(20)

letvekillikleri ve bakanlıkları diğer küçük par- tilere vermiştir. Ancak bu durum iki partinin (KDP ve KYB) bakanlıkları kendi aralarında yarı yarıya bölüşmesine neden olmuştur. Bu eşit bölüşme bakanlıklar ve müdürlüklerin içine kadar uzanmıştır. Bu olay devlet ve ba- kanlıklar bünyesinde karar verme sürecini felç etmiştir. İki parti arasında iç bölünme- nin derinleşmesi, mali anlaşmazlıklar, parti- zan milislerin varlığı, KDP ve KYB arasındaki eski düşmanlık, Saddam rejiminin yıkıcı rolü, İran ve Türkiye gibi komşu ülkelerin direkt ve dolaylı olarak bölgesel müdahaleleri ile alev- lenen iç savaşlar yüzünden tüm bölge siyasi, yasal, coğrafi, askeri olarak ayrılma derecesin- de bir bölünmeye yönelmiştir.

4. Bugüne kadar KDP ve KYB arasında mer- kezi hükümetteki yetkiler dahil yönetim pay- laşımına rağmen iç çekişme ve çatışmalar de- vam etmektedir.

5. Bölgede gerçek demokratik rejim oluştur- ma yolunda siyasi istikrarı sağlamak, eko- nomi ve toplumsal gelişmeyi istenen düzeye getirmek, arzulanan hedeflere ulaşmak ve savuşturmak için gelecekteki uluslararası ve bölgesel yatırımları değerlendirmek önemli- dir. Ancak IKBY’deki demokratik süreç dışarı ile ilişkisini zayıflatan ve aynı zamanda iç is- tikrarını tehdit eden büyük zorluklar ile karlı karşıya gelmektedir.

6. Vatandaşların ve siyasal partilerin devlet ile ilişkisini, yasama, yürütme ve yargı arasında- ki ilişkiyi net bir şekilde belirleyen anayasal belgenin bulunmaması IKBY’nin en önem- li siyasal problemlerinden biridir. Bu durum yönetim tecrübesinin kurulmamasına, üç er- kin yetkilerinin sınırlarının belirlenmemesine ve bazılarının diğerlerinin üstünde olmasına neden olmuştur. Aynı zamanda IKBY anayasa projesinde birçok yanlışlıklar bulunmaktadır.

Bu proje sanki yürütmenin yetkilerini ve özel- likle bölge başkanının yetkilerini vatandaşla-

rın hakları ve özgürlükleri aleyhine artırması için yazılmıştır.

7. IKBY’deki yargı organlarını denetleme iş- levi gören sivil kuruluşların raporları, hukuk üstünlüğünün zayıflığını, birçok yargı ihlalleri yaşandığını ortaya koymaktadır. Bu raporlar- da yargıya devlet, güvenlik birimleri, parti, aşiret ve kişisel müdahalelerin olduğuna işaret edilmektedir. Ayrıca tutuklu ve mahkumlara karşı şiddet uygulandığı, yürütme organları tarafından yasal kararların uygulanmadığı, kanun önünde herkesin eşit olmadığı ve va- tandaşlar ve siyasi güçler tarafından güvenin azalmasına neden olan diğer usulsüzlükler olduğu da raporlarda yer almaktadır. Bu da bölgedeki siyasi ve sosyal şiddetin artmasına, siyasi ve sosyal anlaşmazlıkların körüklenme- sine neden olmaktadır.

8. Gösteri yapma hakkı, işkenceye maruz kal- ma, yasal olmayan keyfi tutukluluk, vatandaş- ları iktidarda bulunan iki partiden birine bağlı olmayı zorunlu kılmak, güvenlik güçleri tara- fından gösteri yapan vatandaşların yaralan- ması ve öldürmeleri gibi insan hakları ihlalleri yaşanmaktadır. İfade özgürlüğü ve basın alan- ları ile ilgili olarak, 2000 yılından beri birçok bağımsız ve yarı bağımsız gazete, dergi, radyo ve uydu televizyon kanalları ortaya çıkması- na ve IKBY Parlamentosu’ndan basın kanunu çıkmasına rağmen bu alanla ilgili sivil toplum örgütlerinin yayınladığı raporların işaret etti- ği birçok ihlal yaşanmaktadır.

9. Bölgede birçok yerel ve genel seçim yapıl- mış olmasına rağmen, seçim süreçleri seç- menlerin iradesini temsil etmemeye sebep olan eksiklikler ve ihlaller içermektedir. An- cak bu usulsüzlüklerin her geçen seçimde azaldığı görülmektedir.

IKBY’de birçok siyasi parti olmasına ve ka- nun ile parti kurma özgürlüğü bulunmasına rağmen, parti çoğulculuğundan bahsetmek

(21)

mümkün değildir. Bu alandaki bağımsız ra- porlara göre iktidarda bulunan KDP ve KYB, seçim kampanyalarında devlet kuruluşlarını ve kamu malını kullanmaktadır. Aynı zaman- da bu iki parti diğer partilere değişik yollar ile baskı uygulamaktadır. Dolayısı ile IKBY’deki parti sisteminin iktidarda bulunan KDP ve KYB’ye dayalı tek parti sistemine yakın bir sistem olduğunu söyleyebiliriz. Aynı zaman- da IKBY’de şimdiye kadar yönetimin barışçıl yollarla devredildiği görülmemiştir. KDP ve KYB arasında pozisyon değişimi olmasına rağmen hiçbiri tarafından yönetim tam olarak ele alınamamıştır. Bunun yanı sıra diğer parti ve güçlere yönetim için rekabet etmek adına eşit olanaklar verilmemiş ve adil bir seçimi kazanmaları durumunda onlara yönetimi tes- lim etme durumu gerçekleşmemiştir.

2. Öneriler

1. Bölgede sivil demokratik sistem temelleri yerleştirilmelidir. Bu kapsamda ulusal uzlaş- maya varmak için parlamenter sistemde var olan ihlalleri düzeltmek adına IKBY Anayasa Projesi düzeltilmeli ve yargı, yasama ve yürüt- me organları arasında denge sağlanmalıdır.

2. İç savaşların tekrar yaşanmaması, siyasi si- lahlı şiddetin önlenmesi ve bölgenin tüm par- tileri arasında barışçıl rekabeti destekleyen ortamın oluşturulması için parti ve siyasi bağ- lılıklardan uzak, milli temeller üzerine profes- yonel bir şekilde bölgedeki silahlı, güvenlik ve istihbarat güçlerinin yeniden düzenlenmesi gerekmektedir. Bu kuvvetlerin içinde partileş- me eğilimleri ortadan kaldırılmalı ve iç siyasi çatışmalarda kullanılması engellenmelidir.

3. Hukukun üstünlüğünü sağlayan etkili, ta- rafsız, bağımsız mekanizmalar ve yargı ku- rumları geliştirilmelidir. Bu kurum ve meka- nizmaların yargıya tam saygınlığı sağlanmalı, işlemlerin güvenirliği yerine getirilmelidir.

Haksızlıkların kaldırılması için, devlet meka- nizmalarının, genel yönetim temsilcilerinin ve toplum üyelerinin idari ve yargı kararlarına saygınlıklarını koruyan, haklarını garantile- yen idari ve yasal yöntemleri kullanımı tam eşitlik ilkesine dayanmalıdır.

4. Vatandaşların gösteri yapma, ifade özgür- lüğü ve basın özgürlüğü gibi temel haklarının kanun ile garanti altına alınması ve bununla uyuşmayan kanunların düzeltilmesi gerek- mektedir. Gazetecilere yönelik süreklilik arz eden saldırıların engellenmesi için gereken işlemler yapılmalıdır.

5. Bağımsız Yüksek Seçim Komiserliği, Irak’taki seçimler için mezhep ve particilikten uzak, dürüstlükleri ile tanınmış uzman kişi- ler tarafından profesyonel bir şekilde yeniden düzenlenmelidir. Aynı temellere dayanarak IKBY’de Seçim Komisyonu oluşturulmalı, sahtecilik yapan taraflarla katı bir biçimde mücadele edilmeli, kamu malı, devlet kurum- ları, silahlı kuvvetleri ve güvenlik güçlerinin seçim kampanyalarında kullanılması yasak- lanmalıdır.

6. Siyasi çatışmalarda kamu gücü ve devlet kurumlarının bölgedeki siyasi çoğulculuğu sağlamlaştırmak için muhalif partilere karşı kullanılmaması gerekmektedir. Şeffaflık ve adalet prensibine dayalı olarak IKBY’deki si- yasi partilere mali ödenekler tahsis edilmeli- dir.

(22)

DİPNOTLAR

1 Dr. Hafız Olwan Aldlimi, Batı Avrupa ve Amerika’daki siyasi sistemler, Dar Wail, Amman, 2001, S.7

2 2008 yılı (16) numaralı Irak Kürt Bölgesel Yönetimi Bölgesinin Anayasa Onay kanunun birinci maddesine bakılır.

3 Bu komisyon görevini şeffaflıkla (saydamlık) ve tüm üyelerin bilgisine sahip bir şekilde yapmamış görünüyor, çünkü bazı önemli toplantıları üyelerin üçte biri oranda olan kişilerin haberi olmadan gerçekleşmiştir, bu toplantılarda proje taslağının maddelerinden ortalama 22 madde üzerinde tadil edilmiştir. http://sbeiy.com/ku/Inter_Report_Detail.aspx?id=138&cat=2 sitesi üzerinden Bihadin Youssef, dimanah Latalah, Dr. Nuri Talabani görülür.

4 Bu projeye bir dizi eleştiri yöneltti; özellikle de yasama ve yürütme erkeleri arasındaki ilişkilerin düzenlenmesi ile idari adem-i merkeziyetçilik konusunda, Örnek olarak : bkz. Dr. Latif Mustafa - Yusuf Mehemed Sadik - Server Ali Cafer ،ةتةطرةز ىةناخثاض ،ناتسدروك ي َميرةه يرووتسةد ىةذؤِرث ؤب كةيةوةنووضادَميث 2009 ،ينامَميلس

5 Kürdistan Parlamentosu tarafından kabul edilen metni görmek için bkz. ىةذؤِرث ،ناتسدروك ينامةلرةث 2009 ،ليبرأ ،ةين ثاض يدنةوان ،قارَميع – ناتسدروك ي َميرةه يروتسةد

6 Araştırmacı buna basına yaptığı bir açıklamada değinmiştir. Bu açıklamanın metnine erişmek için bkz. 2 لا ،2009 /4 /15 ،2 ةرامذ ،ةمانذؤر يةمانذؤر ةل يتشط يار يؤكشاث. Bölge parlamentosu hukuk komisyonunun yukarıda sözü geçen açıklamada dile getirilen görüşlere verdiği cevap için bkz. ةل كةيةوةندركنوور يتياس ةل ،ةوةناتسدروك ينامةلرةث يياساي ىةنذيل: http://perleman.org/default.aspx?page=articles&c=News- Committees&id=5098) Ancak araştırmacı bir kez daha yargıç dr. Latif Mustafa ile gerçekleştirdiği açıklayıcı bir görüşmede görüşünü dile getirmişti. Bu görüşme, ةرامذ ،ةمانذؤر يةمانذؤر ةل يتشط يار يؤكشاث 2 لا ،2009 /5 /13 ،3. ‘de yayımlanmıştır. Aynı şekilde bölge parlamentosu eski başkanı rahmetli Cevher Nak Salim gibi birçok aydın ve akademisyen araştırmacının görüşünü teyit etmiştir. Hawlati Gazetesi’nde bir makale yazan Salim bölge parlamentosunun Ocak 2009’Dan sonraki ikinci dönemindeki meşruiyeti konusundaki görüşlerini dile getirmiştir. Kürdistan Parlamentosunun değişik seçim kanunu maddelerini delil gösterdikten sonra diyor ki 22/4/2009 tarihli Habat gazetesinden sayın Yusuf Muhammed ile Kürdistan parlamentosu hukuk komisyonu arasındaki tartışmayı öğrendim. Bölge parlamentosu seçim kanunu maddelerini inceledikten sonra sayın Yusuf Muhammed’in savunduğu görüşün doğru olduğunu, Kürdistan parlamentosu hukuk komisyonunun verdiği cevabın da kuşkulu olduğunu anladım. Bkz. مةئ يناكةتاساود ،ملاس قمان رةهوةج تةباب نامةه ناي .4 لا ،2009 /6 /10 ةممةشراوض ،(532) ةرامذ ،يتلآواه يةمانؤِر ،ناتسدروك يرووتسةد ىةذؤِرث و َميرةه ينامةلرةث ىةلوخ يتياس ةل: http://hawlati.info/NewsDetailN.aspx?id=9202&LinkID=67

7 Anayasa taslağının 1. Madde metni : Kürdistan Federal Irak Devleti içerinde yer alan bir bölgedir.

Siyasi sistemi parlamenter, demokratik cumhuriyettir. Çok partili sisteme, erkler arası ayırıma, iktidarın barışçıl yollarla ve gizli ve dönemsel seçimler yoluyla el değiştirmesine dayanır. Bkz.

65 لا ،ووشَميث ىةواضرةس ،ناتسدروك ينامةلرةث

8 Bkz. Anayasa taslağının 61. Maddesi, 89 لا ،ةواضرةس نامةه

9 Bkz. Anayasa taslağının 65. Maddesinin altıncı, on beşinci, on altıncı, on yedinci, on sekizinci, on dokuzuncu, yirminci, yirmi birinci, yirmi ikinci fıkraları, 93 – 90 لا لا ،ةواضرةس نامةه

10 Bkz. Anayasa taslağının 65. Maddesinin sekizinci ve dokuzuncu fıkraları, bkz. لا لا ،ةواضرةس نامةه 91 – 90

11 Bkz. Dr. Latif Mustafa – Yusuf Mehemed Sadik – Server Ali Cafer 92 – 91 لا لا ،ووشَميث

12 Ayrıntılar için bkz. Yargıç dr. Latif Mustafa Emin, parlamenter sistemde devlet başkanı ile başbakan arasındaki ilişkiler, dar serdom l’it-tibaa ve’n-neşr, Süleymaniye, 2009, s. 367 – 374 13 Bkz Anayasa taslağının 65. Maddesi, 89 لا ،ووشَميث ىةواضرةس ،ناتسدروك ينامةلرةث.

14 Bkz. Hakin Şeyh Latif, Ladan (İnhiraf) يتياس ةل ،اد َميرةه يرووتسد ىةذؤِرث ةل ينامةلرةث يمتسيس ةل:

http://sbeiy.com/ku/article_detail.aspx?ArticleID=830&AuthorID=203

15 Bkz. Bölge başkanlık kanunun onuncu maddesi, : /10 ،مةجنَميث يَملاس ،(55) ةرامذ ،ناتسدروك يعئاقةو ىةمانذؤر 2005 /7.

16 Bkz. Irak Kürdistan bölgesi güvenlik kurulu kanunu, sayı 4 yı 2011, Vakai Kurdistan dergidsi, sayı 127, 5.6.2011.

17 Bkz. Zana Rauf Menemi, يتياس ةل ،ناتسدروك ي َميرةه يرووتسةد ىةذؤِرث ةب تةرابةس كَمينجرةس دنةض !ادروتسةد يناوِرةواض ةل:

http://sbeiy.com/ku/Dosya_Rozhnama_detail.aspx?ArticleID=170&CatID=13&Cat=dosya

Referanslar

Benzer Belgeler

Bayram Sinkaya ORSAM Advisor, Middle East - Yıldırım Beyazıt University Department of International Relations Dr. Süreyya Yiğit ORSAM

ORSAM internet sitesinde Ocak 2009 - Ocak 2014 tarihleri arasında 1330 adet Türkçe ve 987 adet İngilizce dış politika analizi yayımlanmıştır...

30 Ekim 1918 Mondros mütarekesinin imza- lanmasıyla Hatay’ın da içinde bulunduğu Os- manlı Devleti’nin işgaline başlanmıştır. Eylül 1919’da Hatay’da Müdafaa-i

Bayram Sinkaya ORSAM Advisor, Middle East - Yıldırım Beyazıt University Department of International Relations Dr. Süreyya Yiğit ORSAM

2 Ekim 2013: Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Suriye krizinde askeri çözümü öngören, ancak sonra Rusya’nın barışçıl çözüm için tüm araçların

23 Mart 2013: Irak Türkmen Cephesi Başkanı ve Kerkük Milletvekili Erşat Salihi Irak’ın Kerkük iline bağlı Tazehurmatu nahiyesinde Nevruz Bayramı kutlamalarına

Irak Türkmen Cephesi Başkanı ve Kerkük Milletvekili Erşat Salihi; tüm Türkmen parti ve siyasi kuruluşlarını Türkmen davasını, Türkmenlerin yaşadıkları

Türkmenlerin yaşadığı Kerkük, Tuzhurmatu, Musul ve Talefer bölgeleri siyasi ve silahlı güçlerin çatışma sahası olduğuna dikkat çekilen mektupta, IŞİD