b ilg i y a y ın e v i
B İL G İ Y A Y IN L A R I 81
Ş İİR D İZ İS İ 5
B irinci Basım A ralık 1969
IIİI.G İ YAYI NLVİ Silkııı.Vii l m i d e s i 8
İ r i l . 17 74 .10-12 5067 Y r ıııje lııı. A ııkıını
O K T A Y R İF A T
ŞİİRLER
BİLGİ Y A Y IN E V İ
Kapak Düzeni Ozan SAĞDIÇ
O k la y R if a t’ın ö te k i ş iir k ita p la r ı Yeditepe yayınları
Y aşayıp ölm ek aşk ve av arelik ü stü n e şiirler
A şık m erdiveni Çan yayınları
İk ilik (K a rg a ile tilki, A şağı y u k arı) L a tin o z a n ların d a n çeviriler
Y u n a n an to lo g y ası De yayınları
Elleri v a r özg ü rlü ğ ü n K a rg a ile tilki A şağ ı y u k arı
(T ü k en m iştir.) (T ü k en m iştir.)
Perçem li so k ak (T ü k en m iştir.)
ll ll . G İ IIASIM KVİ - A N K A R A . 1969
İ Ç İ N D E K İ L E R
Az gelişm iş 9
E ski Güneş
S o n b a h a rd a b u lu şm a 13
S o n b a h a rd a ay rılm a 14
Sen ve b a şk a la rı 15
N isan başı k ır kah v esin d e 16
B ak m ak la b a k m a m a k 17
Y a ğ m u rd an s o n ra 18
İk im iz 19
T u tu lm a 20
S eninle sensiz 21
G ü ller 22
R üzgârlı
G ü n usu lca 25
G ü n e şle r a y la r 26
G ü n d ü z e geceye özlem 27
B a şk a biri 28
Şem siye 29
A y la g ezinti 30
K edili gece 31
G ü n d o ğ u y o r 32
E lm a 33
Ş iir için 34
G e len 35
İsli alm y azım ız 36
G eceler 37
B ol giysiler 38
K u ş gibi 39
5
D ö n e n . 40
B ay rak larım ı çektim 41
Buğday 43
D eğilim 44
D u t 45
S o k a k ta 46
K u ş 47
K ırlan g ıç . 48
K im i gün . 49
E ski güneş 50
T enteli a ra b a 51
E k m ek 52
G ö zlerin in y a m a cın d a 53
İlk b u lu t 54
K u ş la r h a v alan d ı 55
U fa lm a k 56
S u d a güneş 57
Eski m ü h ü rle r 58
Beni b ek liy o r 59
B ir y arım ı 60
Y a ğ m u rla r 61
B u k e n tte . 62
C a m b a z 64
A t k ız ve m a r t ı . 65
Ç o c u k . 66
K u r tla r 67
Ç o k eski b ir resim 68
U z an ılm az b ir çizgide 69
B eni çek er 70
S o fra 72
A ğzım ın ta d ı 73
T ü rk ü . 74
A y n a y a b a k a rk e n 75
A ğıt 76
U ysal b ir k ö p e k 77
B ü y ü k z am an 78
Y arış . 80
Bir ışık u z a k la rd a 81
Y ü z le r . 82
Y olcu 83
/ i l l e r d a v u lla r 84
6
G ece g ü n d ü z 85
Eski şiirler 86
İk i a d am . 87
G ü n d o ğ d u m u . 88
G ü v ercin . 91
M ayıs g irer 92
A ğ açla y ü z yüze 94
B in k ılık ta 95
D ü şü rm e m m em esini 96
A tlı 97
B u ra la rı 98
Y u k a rd a 99
S a ğ a n ak . 100
O tların k o k u su . .1 0 1
K ö y lü ile k en tli . 102
A ra b a . 103
Y a rd a . . 104
R ü z g ârlı . 105
O vaya d o ğ ru . 106
Y an y a n a b a ş la rım ı/ . 107
E m in e . . 109
7
A z Gelişmiş
M etin Eloğlu'ya
G eri kalm ak, bilim de, san atta ; yapraksız, Çiçeksiz b a h a r g ü nünde; acılı yıldız
T aşım ak alında.
G eri k alm ak , to p rağ ın düşm esi sabanla;
Çeliği k âğ ıt gibi d o ğ ram ak d u ru rk en , Ü tülm ek zam ana.
G eri k alm ak , göm ülü dinsel kov u k lard a, Eli böğründe, aç açına, sele karşı,
Ele güne karşı.
G eri k alm ak , çak ald an k o rk a r gibi k o rk m ak İn san d an , insanla kardeş olm ak d u ru rk en ,
Y ılana sarılm ak.
G eri k alm ak , bilisiz, bilinçsiz ve bitli, Sıkışm ak yay gibi, k aran lık cenderede:
B oşanm ak o hızla!
9
Eski Güneş
Sonbaharda Buluşma
I
B ulut u rb alar, to p ra k galoşlar giydim ; Sevdalıydım , deliydim ; y ap rak lı yollar G eçerek geliyordum sana. İstan b u l M evsim sonu ihtiyarlıyor; o sarı K uş ö tü y o rd u bir yerde, hiçbir yerde.
S ofada m inderlere o tu ru y o rd u k ; Eski güneşe doğru o tu ru y o rd u k ; Bizdik pencerede, bizdik gelen geçen;
Bizdik akşam la çıtırdayan ve susan;
Susm ak rüzgâr çığlığı gibiydi bende;
K o n u ştu k ça bir y ap rak d ö k ü m ü sende.
13
İ L
Sonbaharda Ayrılma
C am lard a birdenbire başlıyordun, C am lard a bitiyordun birdenbire.
Ayrılığa dönerken etekle baş D alların a rasın d a birdenbire, S onbaharın bu en kanlı yemişi, Y okluğun d üşüyordu ellerime.
A rtık b u rn u m d a göz pın arların ın K ok u su , sıkıntılı ve b u lu tlu , Y ağm urun inm esini bekleyerek, B oşluğunda b akınıyordum , ürkek.
N asp o li ağacı v ar ya, o senin.
On bir v apuru geçiyor, o senin.
Senin ne varsa bir kez san a değen, Eski sokak, gökyüzü ve fesliğen.
14
Sen ve Başkaları
IIIB ir sen y ü rü rsü n so k ak ta, y ürürken;
O tu ru rsu n k o ltuğa, o tu ru n ca.
Su, bir senin b a rd a ğ ın d a en çok su.
Bir senin k o lların bileziklidir.
Bir senin ağzın d u d ak lı ve sıcak.
Bir sen m em elisin, ince bellisin.
B aşkaları gitm iş o lu r, gidince;
B ir sen yakınsın u zak ta kalınca.
15
IV
Nisan Başı Kır Kahvesinde
Sevgimin ark a sın a gizleniyorum , S ana bakıyorum usulca. R üzgârın Y ap rak larıy la oynadığı bir k itap Y üzün; denizi veriyor ilk satırda, A ltını m avi tebeşirle çizdiğin.
K ü çü k sihirbazım , m ıknatısım benim ! D o lan ıy o r çevrem izde uyduların;
M asam ıza getiriyorsun güneşi,
T o p rağ ı ve suyu. «O lsun!» dedin, oldu:
T elg ıraf telleri, bir kuş, to p al kedi.
Bense havaya çıkar çıkm az dağılan, K azı çan ak ları gibiyim , gereksiz Ve suçlu, yeni b ir g ü nün yam acında.
Sevgimin ark asın a gizleniyorum ; İçim dışım , kım ıl kım ıl hiyeroglif!
16
Bakmakla Bakmamak
Y üzüne b akm adığım zam an , Ba$ka gözüm var seni gören.
V
17
Yağmurdan Sonra
VI
B ir şeyler geziniyor o ram d a, tem bel Ve keyifli. Sen m isin? G ü n eş m i y o k sa?
Y oksa o m u, şu m avi m i engindeki!
İnsanı, kedisi, m artısı, balığı, Deniziyle İstan b u l olu p savrulan N isan mı yoksa!
B öyledir ilk b ah arın R üzgârları; b ulut geçer, yağm ur diner, Y ansır ışık ıslak yaprağın üstünde.
18
İkimiz
VII
T ü rlü aşkla h o h lad ım , sildim Pırıl pırıl ettim gecem de Seni, b a k ır güğüm ler gibi;
G üneşler, denizler v u ru y o r G öğsüne, b u lu tla r geçiyor
A lnından şim di.
19
Tutulma
VIII
B aşım ı çeviriyorum , çözülüyor;
D ö n ü y o ru m , sarılıyor; bir yu m ak mı V ar gizlediğin, A y m ı, G üneş m i yoksa!
G ölgen d ü şü y o r araya, neye baksam , İsli cam lar ark asın d a, tu tu lu y o r!
20
IX
Seninle Sensiz
Sen gelince b ir m u tlu lu k ülkesiyim , Cıvıl cıvıl;
Az gelişmiş to p lu m gibi, sen gidince, B oynum bükük.
21
Güller
Sen m i o gülleri tak ın d ın , G üzel, Y oksa o güller m i seni takındı!
X
R Ü Z G Â R L I
Gün Usulca
G ü n usulca ka rard ı pencerede, G ece oldu. L am b ay a bakıyordum C am d a, yalnızlığı g ö rd ü m derinde.
B aktım ki başı boş b ir sokak, m utsuz, T aş kesilm iş yüzüm de, ellerim de.
Vay benim alm yazım , ıssızlığım!
25
Güneşler Aylar
G üneşler, a y lar türettim , a şk la r d oğurdum . K ırk yerim den k o p u k , k ırk yerim den yam alı, Savruldum , özlem lere d ü ştü m y ap rak gibi.
A ltım d a m a rtıla r ve deniz, altım d a gök, A ltım d a ip, h a k o p tu h a k o p acak , çürük.
K a d ın lar, sokaklar, cenaze alayları Y ağdı üstüm e döşeklerde, çırılçıplak.
Sevişir gibi havalar, güzel havalar!
B ulutlara baktım kaykılıp iskem lede.
Boş, boş! Sevgiler ucuz, k ita p lar nafile!
Yel aldı hepsini h a rm an d a b irer birer.
26
Gündüze G eceye Özlem
G itm ez bu böyle, bu böyie yürüm ez! B ir güıı D u ru lu r bu çalk an tı, doğarsın güneşe.
B akarsın gökyüzü eski bir resim gibi Pencerede yeniden ve k itap m asada, T asaların, kaygıların yunm uş, arınm ış, P eşkirin, çarşafın, göm leğin yanı sıra U çuşuyor çırp ın a çırp m a rüzgârda.
N erdesin alın teriyle gülen aydınlık, N erdesin güzel k o k u la rla dolu gece!
27
Başka Biri
ö l ü b ir kente sürülm üş, tu tu k . Sinsi bir so k a k ta tek başına.
S orum suz b ir denizde gülüm ser.
Bencil renklerden uzak, benekli.
K ü lü eşildi m i ışıl ışıl.
H e r tü rlü sevgide y a p ra k veren.
D ağ ıtm ad an , bölüşm eden yana, ö z g ü rlü k te n , y o k su llard an yan a.
B aşka b iri d u rm a d a n ve kendi.
28
Şemsiye
Şem siyem in a ltın d a y ü rüyordum . Y ağm ur b a rd a k la rd a n boşanıyordu.
İk i y an ım d an seller akıyordu.
A klım da aydınlık, güneşli günler.
U m u tlar, özlem ler, aşk lar, denizler, Y ü rü y o rd u m şem siyem in altında.
M av i b ir gök şem siyem in altında.
29
Ayla Gezinti
A ğaçlar ki a tla r gibi ayak üstü U yurlar, b aşların d a düş to rb a la n , D algın, el ele geçiyorduk uykulu A ğaçları. B u lu tlan geçiyorduk, O yerde ben gökte, el ele, göz göze, A ğır ağır kayıp giden bulutları.
D ö k ü y o rd u akçıl, g ü m rah saçlarını D enize, o yerde ben gökte, el ele;
İçiyordum yıldızlı, gecesel sütü
D u d ak tan , om uzdan, en yüksek m em eden.
30
Kedili Gece
G ece on ikide bahçeye çıktım ; Kedi de ark a m d a n bahçeye çıktı.
D eniz ç a rşa f gibiydi, anlatılm az, Y ıldızlar kedinin gözleri gibi.
K a ra d u t o racık ta d u ru y o rd u , G ölgesiz, ürkek, hem en o racık ta;
K edi ü stünden b a n a bakıyordu.
Sizleri düşü n d ü m , acım sı, b u ru k . K u şlar ö ttü , v ap u rlar d ü d ü k çaldı.
Y o k sa b an a mı öyle geldi!
31
Gün Doğuyor
Bir k arg a ölüsü gibi k an ad ın d an D a lla ra takılm ış, d ö n ü y o r değirm en.
İn iy o r km alı ko y u n lar sürüsü, İn iy o r gün ışığı d ağdan ovaya.
Ve dağların d o ru ğ u n d a G üneş-Ç oban!
32
Elma
Ben bu k entin tâ u zak tan görüneni, Dile düşm üşü, hesapsız kitapsızı, Eski b ir resim de yaşıyorum , silik.
Ağ gibi gerdim g ünüm ü pencereye, K ad ın lar, çocuklar, to p al dilenciler, S aksağanlar, köpekler, tekir kediler, Biraz ağaç, b iraz ışık, biraz yosun, B akarsın düşü düşüverir içine.
B akarsın kapı çalınır biri gelir, Elim deki elmayı yer!
33
Şiir için
Y ıldızlar köye inince k u rtla r gibi, A ğılına k oydum davarı, ineği.
Bugün b ir buğday tanesi, y arın bir kuş K an ad ı, irk beni en kutsal sabırla, K ünyem , kafa kâğıdım , k ab u rg am d ö lü ! G ülü şü n ü n otların ı biçtiğim sin,
O tların gülüşüne y a v ru la beni!
34
Gelen
K asab ay la geliyordu ansızın, serçe P arm ağ ın d a bir köy, cebinde birk aç yıldız.
K edim si vavlar sark ıy o rd u heybesinden, L am elifler, teşbihler, acı zerdaliler.
Elleri gıcırdıyordu k ağ n ılar gibi, A yakları ilk gecede, bitleri kansız.
O rd a, azılı u y kulara zincirlenm iş Susuz ta rla ve k an d il gibi tü ten öküz;
B urda, sinek b u lu tları, yırtık anılar, K ırık lokum ta b a k la rı, oynak tü rk ü ler;
İri lo k m alarla şişiyordu avurdu.
Eski bir çağ kalın tısın d a yalın ayak, K ılsız, yaşlı keçisiyle b u ru n b u ru n a,
D üşünm üyor, çiğniyordu. Sevilse güler, B udansa y a p ra k la d o n a n ır b aştan başa, T a ran sa denizleri ö rter, saçları gür.
T u rn a avlıyordum elimle, sıkıntıdan.
Sarı üçgeninden sökm ek için yüzünü, K erpiçleri devirdim en zorlu deprem le.
Ç arpık, isli d u v arları çıktı karşım a, G üneşte çöm eldiğim iz, işediğimiz, Resim aldırdığım ız, dizilip önüne.
35
İsli Alınyazımız
İsli alınyazım ızı okuruz, kanlı Ç ıranın ışığında. Y alazın baltası İkiye bölerken yüzüm üzü, b ir kuşku D evirir ç arp ık d u v arları üstüm üze.
D öşeğin sülükleri bekler gecemizi.
G üneş k aray a çalar ovam ızda. Yıldız,
K ervan k ırar, bel büker. K o ca to p ra k susuz!
İki kavak sallanır ord a, m apusane K apısında. Yeşil çayır oynarız bozda.
U lu ağaç gözleriz ço rak uykum uzda.
B ütün um u d u m u z m asald ad ır ve tuzda.
U n yok ki yoğursun ince bilekli kızlar!
Y alın testi, çıplak zeytin, k u ru bazlam a.
T anyeri değirm eni k ızarır usulca,
Y ağ ar gö k ten d a m la ra buğday, çavdar, arp a.
K a ra kent, k a ra d o n ! Al giyen beri g elsin ! Beri gelsin avcıların vurd u ğ u geyik!
Beri gelsin yoksula büyüyen K ö roğlu, İnci ağlayan su ltan kızı k ita p lard a!
Bak G üneş, m avi gözlerinle bize doğru!
36
Geceler
Bağladı geceler yeniden yolum uzu, H asret kom a, aydınlığa çık a r bizi!
Ş arap rengi denizleri a n la t bize, D eniz gibi o v a la n a n la t bize, Boşansın gürül g ü rü l k en tin üstü n e, G özlere söylediğin ışık destanı,
G üneş Baba, gökyüzünün H o m ero s’u!
37
Bol Giysiler
D a ta c ık k o v u k la rd an engin boşluklara U zan ıy o rd u k . B üyük a d a m giysileri G ib i b o ld u çocukların ü stü n e ışık.
D evlere göre eldivenleri gecenin,
Baş küçük, evren şapkası tüylü, kocam an.
Ç aresiz soyunuyorduk. Y ırtık u rb a la r Bir yana, kuşkulu in san eti bir yana.
A rta ra k çıkıyorduk doğal m erdiveni.
İnsancıl b ir güneş do ğ u y o rd u , k aran lık D ağ ların a rd ın d an , bize göre tıp atıp .
38
Kuş Gibi
K uş gibi uçarım üstünüzde.
D al gibi uzarım size doğru.
Size gelir gider ırm aklarım .
A ğaç gibi y u v arlar başım ı, D ağ d an ovanıza çobanlarım .
B altasınız, kesersiniz beni.
O cak lard a yakarsınız beni.
T ü te r b acanızda d u m anlarım .
39
Dönen
D önen, sîzsiniz eksenim de, d ü n y a değil.
Bir yüzüm gündüzünüz, b ir yüzüm geceniz.
40
Bayraklarımı Çektim
B ütün bayraklarım ı çektim gönderlere, K an ım ın sıcak rengine b o yadım kenti.
T aşlar döşedim öfkelere giden yola, Elim in tersiyle düzledim kuleleri.
Sevgiyi d ö rd e bö ld ü m , doğu, batı, kuzey, G üney, sıçram an için b ir u çtan bir uca,
İlk çekirgem , kilidim e göre a n ah ta r.
B ahar güneşi gibi taze, to m u rcu k lu , D a lın d a sevincim i taşıyan u m utlar.
A yrı b ir aydınlık aydınlığın içinde, B aşka b ir çekirdek yem işlerin içinde.
/B o şa n ın m usluklarım , yağın yağm urlarım (^E skinin, karanlığın, k o rk u n u n üstüne!
D ağ d an ovaya inen sellere m erhaba!
41
Ben o rta d a d u ru y o ru m , günler, geceler, S okaklar, evler ak ıy o r ik i yanım dan.
Sivriyim, paslanm az b ir dem irden ve gökten.
T o p a ç gibi çeviriyorum m evsim leri.
B ir fiskede devirdim , sildim yalnızlığı, K endi sü tüm le b üyüyorum ölmezliğe.
T o p ra k ta o tlar, ağaçlar, ıslak yarınlar.
42
Buğday
U zak geldim , u zağa gidiyorum . A k bir çizgi a rd ım d a, değirm ende Ö vüttüğüm güzel buğdayın izi.
43
Değilim
Değilim , yabancı değilim ! Bir yüzük G ib i geçiyorum kentin parm ağına.
Y erde taş, hav ad a bu lu t, eriyorum A kşam ın dilinde. Eski b ir rıh tım d an A yna tu tu y o ru m ölm üş vap u rlara.
Ellerim de ve yüzüm de uçuşuyor, G öksel kovan ın d an b o şan an yıldızlar.
44
D ut
Binsem d alın a d a sallasam ağacı, Y ıldızların dökülüverecek, G ece!
45
Sokakta
K edi gözü gibi incelm iş so k ak ta, O m uzum da kaygan urganı y ağm urun, Eski bir ölü çekiyorum yedekte.
G ö rü n tü m ü n ekseninde dönü y o ru m , Bir kapı açıyorum kendim e benzer.
Bir gözüm uyudu, bir gözüm ayakta.
Gece ak rep gibi iniyor d uvardan.
46
Kuş
Eski bir ay n ad a çoğalıyordum . Birken O n, ö n k en yirm i; büy ü y o r kalabalığım . Fırıncı, dem irci, sabuncu, m eyhaneci;
D eniz ben, so k ak ben, ağaç ben, yalnızlık ben.
K endim i içiyordum b a rd a k ta n , kendim i D işliyorum elm ada. Y a t kalk, uyu uyan, Çevreye serptiğim benler içinde ben.
S o n ra gün battı, m o rard ı d ağların ardı.
Bir kuş ö ttü ovada, b aşk a b ir h am u rd a n , A ynam ızda ay ışığı gibi yansıyan.
47
Kırlangıç
A ğaç yeşilinden deniz m avisine K ırlangıç atlıyorum . A yak u cum da
B ulut, balık baş ucum da.
48
Kimi Gün
K im i gün alıp başım gidiyordu.
Su gibi çekiliyordu. Testiler boş.
D oku n san yaprağını dökecek ağaç.
K o ltu k o tu rm a k için değil, bu fincan Ç irkin, bu çay tatsız, bu ekm ek zehirli.
Ö lü k u şlara benziyor kelim eler.
K im i gün d u ru p d u ru rk en sö n ü y o rd ı A rtık el yordam ıyle...
49
Eski Güneş
B urnum la ayırdım tü y ü n ü dalganın, M idyenin içi gibi aldım ağzım a;
B ulutların k okusu doldu genzime.
Bir salkım üzüm gibi ezdim , dişledim , T ü k ü rd ü m aydınlığı. K an ım dışım da A kıyor, k an ım d a yüzüyorum . D eniz İçim de. İçim de dirilen m artılar.
I içim de eski güneş çığlık çığlığa. /
50
Tenteli Araba
Y orgun atlarıyla tenteneli a ra b a Nasıl yolculuksa u za k ta ve güneş Nasıl yazsa, gölgeyse ağaçlı yolda, Y ap rak bağım sız, gök kendi o vasında N asıl büyükse, sonsuzluksa ve eller,
Dizim izde uyuyan yaşlı kediler G ibi nasıl seğirirse anılarla, Öylece esrik, yitm eli aydınlıkta;
S onra d u m an gibi, rüzgâr gibi, sonra Bir ses gibi geçmiş ve yaşanm ış, ölüm
Dışı ta şla ra basm alı.
51
Ekmek
M asa başı, düşüncenin harm an Edildiği yer. G üçlü bir rüzgâr Esse, ayrılsa tohum sam andan, Ö zgür so frad a kardeşçe yenen E km ek için, ekm eklere doğru.
52
Gözlerinin Yamacında
G özlerinin yam acında k ü çü k k u şlar Uçar, ince darıyı to p la m ak için.
G özlerinin içinde kum taneleri, A nıların getirdiği gide gele.
D ağlara yaslanan bulut, dişisinin Y an ın d a aslan gibi uzandım yere;
İki m em e açısından bakıyorum G ökyüzüne, ağaçlara ve zam ana.
K alçanın testisi denizle doluyken D uym ak güneş sonsuzluğunu etinin!
53
İlk Bulut
İlk b ulut, usul usul, süzüldü geceden, G üneş gibi vurdu gölgesi sofram ıza.
Az önce m aviydi gök, ne çab u k kızardı, Bu kanlı inciri kim koydu sofram ıza!
U n u lm az sevdaların yalazı kavurdu Y üzüm üzü, bir esinti çıktı ansızın,
D ö k ü ld ü güller y ap rak y ap rak sofram ıza.
Bir bizim lâm bam ız yanıyor sab ah a dek, Diz dize dostluğu getirdik sofram ıza.
54
Kuşlar Havalandı
İki yana ayırdım bulutlarını,
H avalandı kuşlar sürüyle. U çtular, K ırm ızı gözlerinde h o y ra t ışıltı, Y u m u k pençelerinde saydam solucan, Y alnızlığın gökle bitiştiği yere.
Bilirim onları, balıkçıl ya m artı, Ç illerini yerler güneşin, em erler B ütün m avisini balığın k an ın d an , D ald ırıp yüreğine gagalarını.
Engine d o ğ ru sürdüm bulutlarını, A ğustos, b ir y an ard ağ gibi yükseldi D enizden. Sıcak ta şla ra bastım , ölü K ilise kalıntısında. D u v ar dibi, A d am b o y u devedikeni, ısırgan.
Yaz, ıslak dişlerinde aydınlık bıçak, K orsan gibi peşim izde, gece uzak!
U zandım o m uzlarının kum salına, D uydum çağıltısını suyun, çakılın.
55
Ufalmak
U faldın, ufaldın, ufaldın k aran lık ta, Z avallı ozanım , ateşböceğim benim !
56
Suda Güneş
Suda güneş ışım aya başladı mı, Suyun yüreği çarp m ay a başladı mı, Bir aşk m ektubu gibi gelir, kırlangıç,
U zaktaki sevgiliden,
Bir elinde çiçeklenm iş badem dalı, Bir elinde çayır çimen.
57
Eski Mühürler
E ski m ühürleri o k u m ak bizimkisi, A rdıç kuşlarını vurm ak aslanlı yolda, Eş biçim li sazlarla ö rd ü ğ ü m hasırda, K ap ıları kilitli a y n alara karşı,
Y a tm ak totem lerle ve a rd ım d a yaralı R en geyiği, sabah, ölüm ü çeyrek geçe, E to b u r kuş, telâşsız, dönerken havada, G em i ve beygir leşlerim iz, arab alar, V irgüllerin savuran yağm uru altın d a D ö k ü lm ek yollara, yürüm ek düşe kalka, Y ap rağ a, yosuna, yıldıza b a k a bak a.
Bir ateş b ü tü n gün, bir du m an b ü tü n gece!
Eski m ü h ü rleri o k u m ak bizimkisi, A rdıç kuşlarını av lam ak ve böylece...
58
Beni Bekliyor
D eniz beni bekliyor. Y avuklum , so k ak lar Beni bekliyor. Ben adım ı kazıyorum Y az gölünde geyik gibi yüzen ağaca.
Bir çıngıraktı çaldı ve sustu yıldızım, D üşlerin çak ılın d a delindi k u n d u ram , U ygunsuz çayırlara uzandım sırt üstü.
T o p lan ın başım a keçi sakallı cinler, K u tu la rın içindeki beni bekliyor.
A rkası d ö n ü k biri var, beni bekliyor.
H er y ap rak k arıncadır, üşer gök ovaya, B aşlar başlam az kanlı çavdarın h arm anı Ve b u lu t bir atm aca, k o n ar çitlenbikli K u y u n u n çıkrığına, k a b a rır kuluçka.
Y u v arlar zam anı gelip gittikçe dalga.
Y orgun ta şla ra k o kusu vurur, sıcacık, A kşam akşam fırın lard a pişen güneşin.
Ö rer k ad ın lar uzun şişlerle, eşikte, Y arasan ın yarım bıraktığı dokuyu.
Ç a b u k tu tu n elinizi kadınlar, çabuk, M avi kısrak sağrısına beni bekliyor!
59
Bir Yarımı
Bir yarım ı ö b ü r yarım a k aparım , Y atarım susm uş çalgı gibi k u tu m a.
Bir elim düşlerin yastığı a ltında, Bir elim avucunda eski günlerin.
A pış a ra m d a özlem in bulutları, Şim şeklerim , ağaçlarım , ovalarım . U ğultularla açılır dem ir kapı, Ö lürüm m avim si uykuyla dirilm ek İçin, güvercinler uçuşan Z a m a n ’a.
60
Yağmurlar
S o n ra y ağm urlar başladı, gitti cam bazlar, Silindi çadırların yazısı ovadan.
P o rtak al rengi oğlan, m avi m em eli kız, N ’oldu o n lara! N asıl d a böyle bittiler!
Bir gülüm sem e k ald ı d u v a rla rd a yazdan, Ö lü resim lerle savruldular sokakta.
Y ürü m ek ten çok uçm aya yakın, güneşle A çıktı elleri. M a h zu n ve düşünceli, H a fif bir yaşam a d o ğ ru ittiler bizi.
O n lar ölçülü ve usta, biz dalgın, savruk, D üşleriyle geride. A rtık ne varsa boş, N e varsa kirli, cıvık! Bir düşm an ord u su G ibi geçiyor üstüm üzden, saçlarından S ürüyerek göçm en kuşları, yuvarlak, m or, D eniz gibi h o y rat, d ağ lar gibi görkem li B ulutlarıyla gök ve y ağm urlar başladı.
61
Bu Kentte
Biz yazdık bu kenti böyle dolam baçlı, S o n u n d a yine biz yırttık, b u ru ştu rd u k . Benim dir şu düzlük, şu gökdelen. V urur Kılıcım ın gölgesi d ağ d an ovaya
Ve kır atım kişnedi m i av lunuzda D üşer elinizden m akasla ustura.
Ben yiğit, ben ödlek, ben zengin ve yoksul, A ltınlarım ı a rarım ak şam üstü,
Sıcak taşların üstünde yüzükoyun.
B unların hepsi benim dir: adam larım . K im inin om zu n d a şaşm az av tüfeği, K im inin elinde terazi ve dirhem , K im i rüzgâra kapılm ış, içe d ö n ü k , Z ehirli yıldızlarına d alar suda.
Benim gözüm güllerde, beyaz güllerde!
Bir lâstiği gererim so n u n a k ad ar, G evşek bir vidayı sıkarım usulca, İşlerken sofanızda Y aldızlı Saat.
6 2
G ökyüzü yolları geçer üstüm üzden, M avi kalem le çizilmiş gibi rah at.
O nda m avi, bizde k u ru n tu ve tasa, D üğm eler, ilikler, yosunlu duvarlar, A vuç içi köylerim i bölen çitler!
Bir balık çavalyesi inceliğinde,
H er gün, bir çayır ku şu ö lü r bu kentte, N o h u t k o k ar, ekşir m ak arn a , ekm ek taş!
Bir denize yuvarlarız nem iz varsa.
63
Cambaz
Sen eşikte, kedi ağ açta, b ulut D a m d a; gök, yarısı yeşil, y an sı Sarı, iner denize, başlar oyun.
H ayvanlarım çık ar önce, üstü fil, A ltı k u rt; değişir: b alık la geyik.
K ısarım gündü zü m ü ; bir yarım ay, Bir yıldız çadırı geceye dön ü k . Sallanırım so n ışık trapezinde,
Bir doğu, b ir b atı: K o rk u n ç Perende.
Büyü gecem büyü, büyü gittikçe, G ittikçe d a h a yoğun.
64
At Kız ve Martı
B ir bisiklet d ö n e rd i b acak ara sın d a A tın , bir ağaç, bir ev ve deniz, Susardı en büyük aydınlığı, kişnem ez.
K ız, b aşın d a b ü tü n b o n c u k la n , Y üzdürdüğüm k ay ık lara ark ası d ö n ü k ,
Ç ekilir kulesine erkenden,
G ü lerd i körlerin aynasına, oynam az.
G üneş m aviye b o y a r duvarı, M artı tüylerini y alardı ve bağırır:
Ö telerin dilsizleri bunlar!
65
Çocuk
İh tiy arın y anındaki çocuk O yuncak bir güneşe benziyor.
A nasına uzayan dağlarda, İn san la balık arası, kaygan B ulutların içine düşünce, K o lu n d an yakalam ış sıkıca Sarı b o n cu k gözlü ayısını.
66
Kurtlar
A çar kollarını çividen çiviye, G üneş, m avi bo n cu k gibi su d a erir.
Bir d u m an çivit rengi ve çıplak k u rtlar, A çıkça k aybolduğu yerde ö lünün,
K anlı gözleriyle b a k a rlar geriye.
67
Çok Eski Bir Resim
Ç o k eski bir resim gibi saklarım K endim i ve çıkarır, akşam ları, Seyrederim el etek çekilince.
B urnum , ağzım , dişlerim ve ellerim, İncik boncuk, işlemeli b o h çad an A çılır sessizliğe aynadaki.
A şınm ış sevgilerin b alkonunda, O ilk öpüşlerin u çuk m endili, Y a ğ m u ru n d an gizler de gözlerim i, Zil çalar o k u ld an çık ar çocuklar, Y o n u ya d a m um ya, d ö k er yeniden, D ö k er beni ölm ezlik kalıbına.
68
Uzanılmaz Bir Çizgide
U zanılm az bir çizgide yaşam la ıslak, A şkla çürüyen, ö ld ü ren ve öldürülen O tların kekrem si tuzu n u dişliyorum : Y ol çoraksa, ardı boşsa ve ergeç to p ra k Bir k a ran lık içinse, neden b u n ca sıcak!
B ulutlar geçiyor, çığlık çığlığa, üstten, Denizle gök çiftleşiyor h o m u rd an ara k .
69
Beni Çeker
Beni çeker bü y ü tü rd ü , büyürken ağaç, Z am an dışı b ir zam anda; insancıl filiz D am ların kırm ızısına doğru uzanır, U za k tak i evdedir saksıda, m asada S arısınca esrarlı bir lim on ve cam da Y apraklarım ızı dö k erd ik mevsim boyu.
K uş beni u z a ta ra k uçard ı havada, A lışm adığım açılara d o ğ ru iter,
D alga yayvan ve dişli, gökler incelirdi.
Ş im dilik b u n la r işte, boğum lu üç beş dal, B u lu t biraz, başıb o ş uzay, d u ru m avi, V azgeçilm eyen kolayca, üşüdüğüm üz.
İn san lar, insanlar, ah, kadınlı erkekli!
O n la ra karşı d u rd u m , benzer ve benzem ez A rasın d a, b ab am ın ve dedem in yüzü G ü n d elik m askem in altın d a, hoyratlığın Y üzü sonra, so n ra iğrenç, so n ra kuşkulu, S o n ra k o rk a k ve boş binlerce k a ra n lık yüz!
70
A n lam ak için a y n a la ra koşm ak neye!
Ellerle yetinm eli. Y o k lam ak ta şla n , D u d a k la sü rtü n m ek , gözle b ulm ak rahatça.
İbriği açıp b ak ıy o ru m : çay m ı, b en mi!
Benim le ilgisiz ve bensiz aydınlığın Sesini d uyuyorum , yakın, d a h a yakın.
71
Sofra
G ecenin yam acına kurd u m sofram ı.
Sol yan ım d a ay doğdu, gün b attı Sağ yanım da. A çtı göksel tavus kuşu
Y ıldız tüneğinde kuyruğunu Ve b ir ışık vurdu şişeme gül rengi.
Esridim içtikçe yudum yudum : Y aşanm am ış Z am an , giyilm em iş u rb a
G ib i eskir kilitli ku tu d a.
Belli günlerim in ö n ü ve ard ı boş, M u m u n titreşim leri sayılı.
72
Ağzımın Tadı
A ğzım ın ta d ı yoksa, h asta gibiysem.
Boğazım da düğüm leniyorsa lokm a, B uluttan nem k apıyorsam , v ara yoğa A lınıyorsam , geçimsiz ve işkilli, Y üzüm öfkeden k a ra y a çalıyorsa, D enize bile iştahsız bakıyorsam , H ep bu boyu devrilesi bozuk düzen,
Bu darağacı suratlı toplum .
73
Türkü
O yun ortağım , sevdiğim, yancım , Bu işe elim iz bulandı bir kez, Üzm e kendini, aldırm a, dolaş, gez!
H o ro zc u k otları açtı bahçede.
Ç ay süzgecim kırıksa gönlüm büyük, C ebim delikse, boş ver, sevgimiz var.
Y a p rak sapı gibi ince boyunlum , G a rip kuşun k an ad ın d a gelirim , Bekle beni en yüce yükseltide!
74
Aynaya Bakarken
A y n ad a yüzüm ve ötesi: küçük ev, U zun a ra b a la r, yazları taşıyan;
S o n ra gündelik bir bahçede, incecik, Ç ocukluğa benzer sazlar, sazlar, sazlar İçinde bir kıpırtı, belki bir geyik, Bir bıldırcın b irdenbire h avalanan.
A ynaya bakan kim , sen m isin, ben miyim, Y aşam ak la yazdığın yazının, bölük
P ö rçü k karaltısı a rd ın d a n ?
75
Ağıt
K o p a rd ıla r dalın d an yemişi, Ç iğnediler nalçalı to p u k la;
Şimdi d ağların ard ı k a n rengi, Şim di gözlerin kanlı ve susuz.
T u t beni gülüm , bu benim elim, K u ru d u gözlerim in sevinci.
76
Uysal Bir Köpek
U ysal bir k ö p ek gibi uyukluyor ova, Pusm uş ayak larım ın u cunda. O ysa ben, G ü n d ü z gece arası sallanan beşikte G id ip gelen, k o şan sonrasız b ir aynada.
Bir bahçede düşü n en ağacın altın d a, G ecikm iş b ir gemiyi bekleyen rıhtım da, O kendi kendinin içinde g arip konuk.
K o rk u m d an geçenlere benziyorum , yorgun, Silik, so k ak lard an geçenlerin içinde.
Şişeler boşalıyordu, çatlıy o r küpler, Y ap rak larım değiştiriyordu çınar Deri değiştiren sarı yılanlar gibi.
Ç o cu k larla oynayan köpek, bir var bir yok B ağlar bozuluyor, güller açıyor, güller D ağılıyordu ufacık esen rüzgârda.
R üzgâr bekliyordu yelken, yap rak lan ıy o r.
Y ırtılıyor boydan boya, şişm eden önce.
Y ıldızlar bile d ö k ü lü y o r gökyüzünden!
Bu k ara n lık , çalkantılı, engin denizde U fak bir adayı an d ırıy o r ellerin, Y abanıl k o k u larla esrik, gidilmeyen.
T avan arasın d ak i çürü m ü ş d o lap lar, G üzel günlerin yonuları, unutulm uş, K örelm iş, bak m ıy o rlar a rtık aydınlığa.
Büyük Zaman
Nermin M em mencioğlu'ya
B üyük Z am an , ovaya çöken d u m a n gibi Y ayılırdı o d ay a guguklu saatle;
Y aslan ır b a k ard ı, yazsa yeşiller, güzse S arılar içinde eriyen güzel vakte, I tır saksıları dizili pencereden.
D oğm am ış düşünce yosun gibi derinde;
Ele geçmeyeni b u lurdu, diptekini Ve ekşimsi tad ıy la k am aşırken d am ak Bilinm eyen özün, yuvarlardı ağzını, Bilinm ez çeşnide söylerdi bilineni.
Eksilir gibi yaşadıkça, hafif, taze, Ö zlem lerle, an ılarla öyle iç içe,
Bir tü rk ü y e benzerdi u z a k ta n dinlenen.
N e yer içer, ne zam an uyur! G ölgelerle K ay ar sofaya, yeri boş kalır m inderde.
Sevgimizin tam o rta sın a düşen ada:
O n a doğru açılırdı b ü tü n yelkenler, B ütün tekneler on u n rıh tım ın a bağlı.
Ö lüm dü, yaşam aktı, m utlu lu k tu , türlü Sorun oıuın rüzgârlarında savrulurdu.
78
D o lab ın d a eski giysiler, işlemeli P eşkirler, la v a n ta çiçeği keseleri, El yazısını an d ıra n seyrek d o k u lar.
Sıcak yaz gecesi ışıld ar küpesinde, V ururdu ay ışığı gülüşü yüzüm e.
K u rt oy ar ince m ızraklarıyla sarnıcı:
T oz ve sü p rü n tü to p ra k la gök arasında.
H an i sedef ve sırça? Sedef ve sırça yok!
G eçer belinden bir k u şa k gibi sıkıca, Şim di çorak ve küflü yolları Selvi’nin.
79
Yarış
N asıl bir y arıştır bu, uzun, içe d ö n ü k , B ir yaşam bo y u sürer, gizli ya d a açık.
D iziliriz hısım a k ra b a , çoluk çocuk.
Y aklaşır akreple yelkovan. Z am an y ü rü r Ve kazan ır, uyur yarık d u d ak lı T avşan, Düşsel k ita p la rd a yıldırım gibi koşan.
80
Bir Işık Uzaklarda
B ir sam yelidir o, ansızın esti m i Y alnızlık kesilirim taş gibi.
Eski kulenin u ğ u ltu su d u r kanım . P a rla r b ir çığlık gibi ovad a B aşıboş k a la n atım , şahinim ölür,
K a ç a r u lu y arak köpeklerim , Y ıldızım ü şü r gökte. Bir ışık y an ar
U zak lard a, geyikli odada, Işıldar güm üşleri tüfeklerim in.
A yvazhm o rad a, ben b u rad a!
81
Yüzler
O n la r sahiden onlarm ış gibi, benm işim G ib i sahiden, varm ışım gibi sahiden, B oynum a sarılan, giren çıkan ve öpen.
U n u ttu m yüzlerini, b ir yıldız o tu rttu m B oşluklarına, sanki b ü tü n yıldızlarım Ölü değilm iş, sahici yüzlerm iş gibi.
82
Yolcu
Y olcuyu uğurladık. Sürekli Bir yağm ur, vıcık vıcıktı to p ra k . K im i o rd a , kim i b u rd a, eş d ost, A k rab a, dağılm ışlar çayıra, Ç ıplak y o n u lara benziyorlar C anlı boşluklarıyla havada, R esm in arab ı gibi, tersine D önüşm üş ak la k a ra , v arla yok.
K açtık soluk soluğa, ölüler, Ö lüler b ir yerde bitene dek.
83
Ziller Davullar
S ür atların ı, k u şa t fillerinle Z am an ı, gelsin b u lu t kalyonları, K o n su n y ab an ördekleriyle göle.
Ziller, davullar, güneşli b ay rak lar, Ç özülsün dem ir kapı öpüşlere, Ö tsü n m avi horozları M ayıs’ın Ve uçsun usulca aycıl güvercin, K ulelerin üstünde döne döne.
84
Gece Gündüz
L am ba dibinde geceleri, dalyan Ve ırıp direğinde gündüzleri, D enize b a k m ak ta n gözleri m avi.
85
E sk i Ş iirler
U lu ağaçlara baktım , dolaştım , D ü şü n d ü m : nerde, nerde olab ilir?
Y erde m i, g ö k te m i? T aşlar, arılar, O tlar, gün ışığı, su stu lar bencil K o k u larıy la en büyük gizemi.
E sk i ölülerin köyüne doğru, B aştan söyledim eski şiirleri.
86
İki Adam
N erd cn bu geliş! Y üzün gözün som un G ib i şiş, ü stü n başın sırılsıklam . D ışard a yaralı b ir çak al gibi U luyan o rm a n ve k u d u rm u ş, oynak B ulutların to p ra ğ a çivi gibi
Ç aktığı yağm ur. G el o tu r lam bam ın A ydınlığına, çek m angalı ısın!
İşte ço rb a, içine ekm ek doğra, K o n u ş, böl sessizliği, d u ra d u ra , S erp sevginin b uğdayını tarlam a!
A çsın ilkyaz çiçeklerini ova!
B aşıboş karanlığın o rtasın d a, Bir ışık ve yüzyüze ik i adam .
87
Gün D oğdu mu
D am larım ız, gün doğdu m u, bir kez d ah a O tu ru r taşın a to p rağ ın a. K av ak ,
İğde dizilir çay boyuna yeniden.
Ve tü rlü pestil, tü rlü pekm ez, k u ru d u t, Bezler, pazenler ve b asm alarla yüklü D ü k k ân ların kepenkleri kalk ar, bir bir.
Buz gibi etler k asap ta: erkeç, dana.
M a n av lard a ayva,' a rm u t, n a r ve üzüm . S o n ra dışkım ız, çirkefim iz, çöpüm üz, G ü n d elik akıntım ız: irin ve lâğım . B oyadık, kuş kafesi gibi bezedik K en ti, m avi ve yeşil çaldık duvara.
P aşalar, sultan kızlar, yollu gem iler, K u yruklu yazılar altın a o tu rd u k . Çayım ız geldi ince belli b a rd a k ta . D o m in o , pişti oynadık lokum una.
Bu yıl b a ğ la r yem iş verm edi, verm esin.
Bu yıl bebeler k ızam ık tan kırıldı, N e denir! Bu yıl y ak tı bizi m avi küf.
B ekledik sessiz: gün ola h a rm a n ola.
E rid i k en tin so k ak ları, eridi D am lar, indi sıvalarım ız duvarla.
G eçm işleri tırm a n d ık bugüne doğru,
88
Yüce b ir h an gibiydi Z am an , d o ru k ta , G erisinde d u rd u k Z a m a n ’ın. B altam ız, Y abam ızla; sabanım ız, yam çım ızla.
İsle b ü y ü r v ak it, tezekle, dum anla.
Ç apaklıysa gözlerim iz: k aran lık ta n . K üflendik, kokm uş kavun gibi cıvıdık.
Ç ekiniriz ad am lık ta n , ü stten b aştan ! Bir ayıp apış aram ızd a! Y üzüm üz A yıp! K aşlarım ız, k a ra gözlerim iz, M em e başları, ince bilekler ayıp!
A yıp to p ra ğ a d ü z basan kalın to p u k ! U ta n d ık b u rn u n a ltın d a ağzım ızdan.
Biz öğütm edik m i m ısırı? H a m u ru Biz yo ğ u rm ad ık m ı? Saçta ekm ek eden Biz değil m iyiz? E km ek yem esi ayıp!
B uralar böyle işte: ayvalık, narlık.
Y o k su llar v ar kapım ızda, dul ve yetim . M asallard an k alm a h ayvanlar, inekle M an d a. K ahvede a t cam bazları, koyun T üccarları, sim sarlar; çarşıd a d ö k ü m Ve kilit ustaları, doğram acılar, B akırcılar, k u tu cu lar, terlikçiler;
R ençperler ta rla la rd a, ku m gibi ırgat,
89
Ayın on d ö rd ü gibi karı, kız, avrat.
O nlaı bizi, bizler onları görürüz D üşte; dünyam ızı a ra rız göklerde Ve yerde, kızı, oğlanı m u tlu kılan.
Bulan bulur, b u lam ayan yay a k alır;
Büker b o y n u n u ya d a üm üğe bıçak D ay a n d ı m ı, bir deli boğa, bir kanlı E şkıya yol keser, a d am v u ru r gayrı.
K o ca öküzler çeker arabam ızı.
K ö rp e gelinler pişirir aşımızı.
S ütüm üz d ağ lard a sağılır, k ö p ü k lü . Y aylaların o tu k o k a r çorbam ızda.
Ezgiler, uyum lu dizeler dinleriz A kşam ları, m o r kilim e bağdaş k u ru p . U y u ru z to m u r m em eyi yastık edip, U y u ru z göksel m avilerin altında.
90
Güvercin
Bir kedinin ağzından k u rtu lu r G ibidir, fırlark en saçakların A ltın d an ; k a n a t ç ırp a r ve uçar.
Bizse eski sa p an la pusuda, D ökülürken üstüm üze tüy 'tüy, U çm anın ve k o n m an ın sevinci, S usarız yarı kuş, varı avcı.
Işık tekerleri d öner, y ü rü r G eceye o tla ağaçla bahçe, G üneş y alar kırm ızı diliyle H av ad a paçalı güvercini.
91
Mayıs Girer
Öyle h orlanm ış, öyle itilm işiz ki, S ark ar bir yanım ız, b ir yanım ız ezik.
D eprem den çıkm ış gibi, yang ın d an çıkm ış G ib i. Â let k u tu ları v a rd ır hani,
Çekiç, üç beş vida, yam uk b irk aç çivi, Paslı tellerle a ra p saçm a dönm üş, T o rto p , testereye sarılm ıştır hepsi, Ç ekip çıkarsanız bile işlem ez ki!
B o d ru m lard a yaşarsınız, örüm cekli.
P a tla k iskem leler, sobalar, sandıklar.
B ir gün o lu r açarsınız. T ek bacaklı, K olsuz b ir bebek gülüm ser yüzünüze, K o m şu n u n biri verm iştir kızınıza.
K üçülm eler, boyun bükm eler, acılar, B ohçaları kald ırd ık ça, altın d ak i Sarı böceklerle üşer içinize.
B ir tiren geçer, d ü d ü k çalarak , hızla, B ir ahçı d ü k k â n ı gelir aklınıza.
D erk en , ta h ta b ir m erdiven çıkarsınız.
İp te evin çam aşırları sallanır.
Y o ğ u rtç u geçer so k ak ta n . Sevdiğiniz B ir za m an a dönersiniz, m ayıs girer.
Pencereler a rd ın a k a d a r açılır,
92
JŞilindikçe k ay b o lu r h av a d a cam lar.
D üşüncede arınm ış, r a h a t ve uzun, G üneşleri batm ay an g ü n lerd ir o nlar.
Biı kuş ö ter a ğ acın d a sizin için.
Alışveriş edersiniz, yürü rsü n ü z, K ayıklara, m artıla ra bakarsınız.
İyisiniz. B undan iyi olunm az k i ^
93
Ağaçla Y üz Yüze
A ğaçla yüz yüze d u rd u m ve baktım K aranlığa açılan pencereden:
A nlaşılm az b ir ırm ak akıyordu, Bin köşeli bir yıldız, parıl parıl, S u d a yüzüyordu ve b ir dağ, ulu, T u tu y o r ötelere giden yolu.
Sesler duyabilirdiniz, belirsiz Sesler, öteleri g ö rünm üyordu.
94
Bin Kılıkta
Bin k ılıkta do laşır o, b in yüzle büyür, K uşla u ç a r gökte, akçıl b u lu tla geçer, B aşak tu ta r m ayısla, ö te r b ir avaza C ırcır böcekleriyle güneşli ovada,
Bir m ak asla biçer de Z a m a n ’ı, m orum su G ü n d ü zler, yeşilim si ak şam lar dikinir.
D enizden havaya, sevdadan düşlere dek A çılm az, kurcalan m az ne varsa, içinde.
Surların ta şların d a biten o t ve incir, R üzgârlı osm anlı çayırları ve şebboy, K ırık yazıt, selvili çeşm e, kiralık ev O nun sultanlığında serpilir ve ölür.
D um an gibi sinsi, m asal tilkisi k a d a r K u rn az, öylesine güzel ki akıl d u ru r.
95
Düşürmem Memesini
D üşürm em m em esini ağzım dan, gökyüzü E m zirir beni, eksilm ez güneşin balı
K ü p ü m d en . K arlı d ağ lard an eser rüzgârım . Z am an , yenik ve durg u n , u z a r buyruğum da, H aracını verm eden geçemez k apım dan.
Y alnızım , kendim le çok, öfkem le dalgalı, Ö lüm le yüklü, yaşam la içli dışlıyım.
B u lu tlar sü t kardeşim , inerler kuzeyden G üneye, gün b a ta r, kızışır kanlı şölen.
U zanırım diz boyu o tla ra sırt üstü, U zak tay ım ben a rtık , ben a rtık ordayım .
96
Atlı
Bir atlı gibi k alk ıy o r uzaktan, İk i yanı ovalık, to p ra k yoldan, G öreceğim geliyordu; geliyor İlkyaz güneşinde, to zu d u m an a K a ta ra k ve sürüyerek ard ın d a A ğacı, mandırayiı, köy evini.
Y aklaşıyor, yaklaşıyor, büyüyor, S ana bağlı ve sana doğru özlem.
0 7
Buraları
B uraları rüzgâr, buraları yağm ur, Sol om zuna güneşi asm adan gelme!
98
Yukarda
O rd a, meşeli dağın d o ru ğ u n d a, Peı deleri, m avi esen rü zgârda, Bir yaylı gidiyordu, havalanm ış, B ulutların kekik k o k tu ğ u yolda.
Bizse b u rd a, k a m b u ru n d a derenin, K erpiç dam ların balçığı altında.
99
Nııpiim ık
I ı i sııa- ılöniiyor zam an, geçmiş b ir günü Sın iik İliyordu, gerisin geri, bu lu tlar.
H avalandı ansızın, b ir o rd an b ir b u rd an , K arga sürüleri gibi çığlık çığlığa,
K uytulara tünem iş anılar. B oşandı İliklerim den özlem , yağm urla kum sala.
Bir sıcaklık esti, ellerin bilm ediği, M aviler, m aviler, gözlerin görm ediği.
G üneş düştü. G ecem d o ğruldu b ayraklarla.
F ıstıkların a rd ın d an yükselen yarım ay V urdu pişm anlık dam gasını göklerim e, C an dayan m az b ir keder yansıdı denize, İnerken ü stüm e çığ gibi k a rab asan .
100
Otların Kokusu
N eleri d ü şü n ü rü m böyle, kim leri
D üşünürüm ki kuş uçm az, kervan geçmez Bellerde sa ra ra n o tların k o kusu
D olar genzim e ve düşer avucum a, Ö lü, o m uzum da gezdirdiğim yıldız.
Bir ben severim , bir de arılar sever, D eğirm i çiçekler açan o bitkiyi.
K im i d iktir, kim i y atk ın , kim i eğri, S allanırlar yol b o y u n d a, akşam üstü.
M avi m in tan lı oğlan denize iner.
— Bir kız v ar denizde, oğlan, saz benizli, A yna tu ta r enginden bizlere d o ğ ru .—
Ey benim usul usul geçen günlerim , U çan kırlangıcım h av ad a, b u lutum , Bilemem k im ler ve n eler için böyle B ükülür y aprağın sapı gibi boynum !
101
Köylü ile Kentli
B akıyorum , o racık ta otu ru y o r.
Y aralı bir geyik yatm ış gözlerine.
K u şla n var tellerinde, bulutları, B adem ağaçları m ayıs güneşinde.
S allanan d allar koyu y o r teraziye.
B ölüşm ek istediği ekm ek ve tuzlu Peynir gibi heybesinde sevgisi de.
Bir kapı aralıy o r, taş döşeli
B ahçelere, ça rd a k la ra d o ğ ru giden.
Ü ç incir k o p ard ım dilim li kam ışla, D ü ştü kuyu b aşına çatladı: kanla, R ü zg ârla karışık cıgara ve kahve.
İn san ovaları, d a ğ la n başlıyor.
D u m an lı keçi y o lu n d an tü rk ü sü n ü n A rt a rd a çıkıyoruz. G ö k y ü zü yakın.
Bir o t k o kusu hav ad a, ezildikçe.
102
Araba
A rk asın d a başak k o k u su n d an Y ak am o zlar b ırak an a rab a
— D ağ gibi dem et yüklü a ra b a — C ırcır böceklerinin tü rk ü sü İçinden geçti gitti ovada.
Ç ocukluk kırlarım ı düşündüm . Elm a şekeri gibiydi güneş, K ala kaldı elim de, havada.
103
Yarda
K atırtırn a k ların ın orda, V arsam üstüne, k an ad ın d an , T utuvereceğim bulutu.
Ü stüm üz gökyüzü, meşelik, A ltım ız d ağ boyu uçurum ,
U zanam ıyorum .
104
Rüzgârlı
R üzgârlı im gelere k u rd u m çadırı, G öklerim i yaşıyorum deli bozuk.
D ağ yollarından iniyorum denize.
T aşın yalnızlığı içindeyim , diri.
S ütün beyazlığı içindeyim , duru.
Bir yıldız d o ğ ar çitin a rd ın d an , büyür.
K oyunlarım gider gibi olur, gelir.
Ve m avi d am arlı aydınlığa karşı D u ru ı sivri k a y ad a p u t gibi keçi.
Ç ıngırak sesleri to p larım to rb am a.
Ç ak arım kibriti, sararm ış o tların K ırm ızı yalazı ısıtır içimi.
N e bir tas ço rb a getirenim , ne kızım K ısrağım ! Şu d ü d ü k te n b aşk a dostum yok.
Ç alarım d ü d ü ğ ü m ü b u lu tla r için.
Y ak laşır d ağ larla ovalar. H ey dağlar, B u sizler için, bu d a ov alar için.
105
Ovaya Doğru
Tel tel ördüm , kilim gibi dok u d u m Yelesini, m orlu çevreyi astım Başlığına, ovaya doğru sürdüm . H a benim kır atım , ceylan bakışlım , Seyreyle havaların altın d ak i Mavi düzlükte, d alların d a göğün A nadolu k uşlarını susm aya Y akın; b u rçlara çekilm iş bayrağa Benzer gölgeleri, m inare boyu;
O tla rın m ırıltısında büyüyen Y ıldızları yüksekteki yaylada!
K ita p gibi okud u ğ u m u z taşlar D izilm iş yolum uza, som un gibi K ab arm ış akşam la m ayalı to p rak . G ittiğim iz yer uzak, b aşk a uzak!
D u d ak la, elle, gözle varılm ayan Işık ötesi kapıyı açalım !
H a benim k ır atım , keklik sekişlim, G üneş babam ızın dizi dibinde, İyi k ö tü günlere kardeş, o rtak , N erd e akşam o rd a sabah, b ir ölüm A yırsın ikim izi! D ik iğnem dik, Sonsuzluk urbam ızı! Biç m akasım , Büyük G ece’yi boyum uza göre.
106
Yan Yana Başlarımız
Y an yan a başlarım ız yastığın ü stünde, N eyi seyrederiz gözlerim iz yum ulu!
Y ak laştır kuşlarını uçurm uş yüzünü, T u t yüzüm e ve av u çlarım a uzan ki, Ey kısır ayna, yalnızlığım ın benzeri, Büyüsün m em elerine k u rd u ğ u m yapı!
Bir değirm en d ö n e r aram ızda. U ğuldar K an a tla rı gecem de, gıcırdar ipleri.
Süzülürüz, dalgın, zam an dışı düzlükte.
Bir kente v arır yol: k ö p rü sü var, geçilmez, O tları var, biçilm ez. A cıdır suları,
Bir ta s içilmez. Bilinm ez h a rta d a yeri.
B uluruz, kaybederiz, yeniden yaşarız.
U y u ru z çok kollu, çıplak ta n rıla r gibi.
Y an aşır b o rd a b o rd a y a gem ilerim iz, Sıçrarız. Biz miyiz, y o k sa başka biri mi!
B öyledir o, soy kısrak, silkinir ve k o şa r G üneşe, bilenm iş bıçaklarıyla diri.
107
Y an y a n a başlarım ız yastığın üstünde.
A çm ış ellerini u m u tlara, bırakm ış.
Y üzer saçlarının gölünde d u d a k la diş.
U n u tu lm u ş bir b acak b u lu ru m kum salda Düşlerle kıpır kıpır. G ün d ü zd en biçtiği Ç avdarı ö ğ ütür, d öndükçe değirm eni.
108
Emine
K u şlar ta ra r saçlarını E m ine’nin, G üneş p a p a ty a falı gibi b ir açar, Bir k a p a r, testi pencerede soğurdu.
Bir yelkenli yaklaşırdı k a ra d u tu n Ü stünden, girer baş sedire k u ru lu r.
K eserdi k arp u zu E m ine, bir aşkı Bitirir gibi, so n ra ansızın sark ar D ayanılm az özlem lere tah ta b o şta n . K ırm ızılar d o ğ ıa r a rtık , kırm ızılar Ve yıkardı ellerini m avilikte.
Serçeler düşer p arm ak lık tan bahçeye, B aşucunda a k bir b u lu t dolaşırdı.
K ırık m erdiven, evler arası bostan, Senin ülk en d i E m ine, yaz ve gölge.
N ice yazlar geçirdik so n rad an , nice U zun günler! Sevgiler o saksıların, O sard u n y aların yerini tu tm ad ı.
A z mı yaşadık, az mı kocadık, az mı!
Büyük kentin tirenleri geçer gider U fk u m u zd an , hep o çocuksu kirem it, T ek başına, alçak b ir dam ın üstünde, D u ru r gibi y ap ard ı üç gün ü ç gece,
109
S o n ra ölür, bir yıldız inerdi gökten.
Em ine kapısında görünüvefir!
A y akta, ay n alara d ö nük, gülünür, Şeftali, kavun do n d u rm ası yenirdi.
— Siz büyük yoldasınız, derdi Em ine, Biz m u tluluk avcıları b ir öpüşle K ayboluruz, kim in nesi belli değil.
Heı ta h ta eşikten, her ko ld an ve gözden E m ine’nin bahçesine girilirdi.
K ü çü k iskeleyi d ışard a bekletir, Sıraya dizer hasır talikaları, Bir rüzg âra b ü rü n ü rd ü fid an gibi.
Bir b u lu t sanki, yaz b ulutu ve yağm ur, A lır başım sinam aya giderdi.
E m ine bu, m ahallenin sevgilisi.
Y ıkıntılarım ızın üstünde hatm i G ib i açar çiçeklerini ayrılık, B uluşm alar hem en eskir atılırdı.
H er av u çta b ir gökyüzü bulan gençlik!
A kşam ı yok bir gündüz d o ğ u ru r gece Ve sarılı beyazlı dişi köpekler Çelişik kedilere doğru uzardı.
110
Sizin için, d erd i Em ine, şafakla Y üz yüzeyim d u d a k d u d ağ a, geceler Y aşadım sizin için ve bu k aran fil Senin yalnızlığın için böyle k o k ar.
— Ay b u lu ta girince, derdi Em ine, Leylâklar açıyor om uz başlarım da, U t çalın b an a büyüsün m em elerim .
Bir yemiş böyle çü rü r işte! D evrilir C öm ert m ey d an lard a bunayan ağaçlar.
H an i güneşim , diye d ü şü n ü r insan, H an i gün b o y u n ca ak an su! H an i sen, H an i ben! N erde o bahçenin havuzu!
N erde rü zg ârlara b ü rü n m ü ş Em ine!
E lbette b ü tü n b u n lar bizim içindi.
K im den türem işse türem iş o oğlan, Şarkılı b ir kahvede k a n ın a girdi.
D ök ü len ilk güldü E m ine elim de, K i sıcak yazlan savrulur içimde.
111
O k tay R ifat, T rabzon'da doğdu (1914).
Ş a ir ve düşünür S am ih R ifat'ın oğludur.
A nkara E rk ek Lisesinde ve M aliye B akan
lığı hesabına P a ris’te Siyasal Bilgiler Fakültesinde okudu. Bir süre Basın Yayın Genel M üdürlüğünde çalıştı, d ah a sonra A nkara ve İsta n b u l'd a av u k atlık yaptı.
A rk a d aşla rı O rh a n Veli ve M elih Cev
d e t'le birlikte çık ard ık la rı «G arip» (1941) adlı şiir kitabiyle san at dünyasında geniş ilgi topladı, daha sonraki k itaplarında da sürdürdüğü a tılan larla , yeni şiirin başlıca kurucularından biri oldu. Z am an zam an m asal, tekerlem e, halk şiiri gibi folklor ve halk edebiyatı ürünlerinden de y ararlan an şair, yeni bir söyleyiş biçimi içinde güçlü aşk şiirleri yanında yergili toplum sal şiirler de yazdı. Ş iirleri şu k itap lard a toplan
m ıştır: «Y aşayıp Ö lm ek , A şk ve Avarelik Ü stüne Ş iirler» (1945, 3. baskı 1962), «G ü
zelleme» (1945), «A şağı Y ukarı» (1952),
«K arga ile T ilki» (1954), «Perçem li S o k ak » (1956), «Â şık M erdiveni» (1958), «E lleri V ar Ö zgürlüğün» (1966), «Ş iirler» (1969).
Kendi kendini tek rarlam ak ta n titizlikle kaçınan ve her kitabında şiirim ize yeni bir hava getiren O ktay R ifa t’ın bu son eserinde hepsi birbirinden güzel 85 şiiri toplanm ıştır.