B R E Z İ L Y A D A M İ M A R Î
Rio-de-Janeiro'da Bakanlıklar mahallesi. Burada nizamsız bir şe-hirciliğin bariz bir örneği görülür.
Çin ve Sovyet Rusyadan sonra dünyanın en geniş arazisini ihtiva eden Brezilya, kontrastlı güzellikler memleketidir. Kuzey sınırında, dün-yanın en büyük ormanı uzanır. Atlantik sahilin-de ılık rüzgârlar ve palmiyeler vardır. Bir kaç kilometre geride ise, büyük dağ silsileleri uza-nır. Çok sıcak ile mutedil arasında değişen iklim ve yağmur şartları bu memlekete muhteşem bir nebatî hayat temin eder.
Brezilya ikliminin; mimarî ve inşa tarzı üze-rinde de tesirleri olmuştur: Isıtma tesisatına lü-zum yoktur. Buna mukabil güneşin şiddetli ışığı-na, kuvvetli ve anî yağmurlara karşı muhafaza tedbirleri; havalandırma; hâkim rüzgârlara göre oryantasyon mühimdir.
Brezilya 1520 yılında bir Portekiz müstem-lekesi olarak meydana gelmiş, 1807 ye kadar bu halde kalmıştır. Portekizliler kendi iklimlerine yakın buldukları bu yeni ülkede, önceleri mima-rî ve inşaî bakımdan bir değişiklik yapmaya lü-zum görmeden, ana yurtlarında alıştıkları kaim duvarlı, yüksek tavanlı, taş döşemeli, seramik kaplı duvarlı binalar yapmışlardır.
Bu suretle, yakın etraf muazzam ormanlarla çevrili olduğu halde ahşap malzeme, inşaatın bünyesinde talî rollerde kalmış, esaslı ve kuvvet-li bir inşa tarzı yaratmamıştır. Zamanla ortaya çıkan ve âbidevî binalarda Portekiz baroku esas-lı bir şekilde uzun yıllar tutunmuş ve inkişaf etmiştir,
(L'architecture d'aujourd'hui) den
Bu devirden kalan en güzel misâl Ouro-Pre-to'daki şehir müzesidir. Memleketteki hâkim zümrenin ve kilisenin yaptırdığı büyük binalar-da bilhassa iç dekorasyonun ihtişamı, o zamanın muazzam servet menbalarma delil olarak göste-rilebilir.
1817 de müstakil bir devletin imparatoru bulunan, Birinci Piyer, Fransadan mimar ve res-samlar getirterek bir Güzel Sanatlar Akademisi kurdu. Fransız mimarları, memleketin geleneği-ni terkederek yer.i bir mimarî tesis ettiler ve bu mimarî kökleşerek bir yüz yıldan fazla hâkim va-ziyette kaldı.
Ancak 1030 yıllarında, gelişen umumî iktisa-dî vaziyetler modern ekolün Brezilyada tutuna-bilmesinde âmil oldu. Rio'da ve Sao-Paolo'da bü-yük bir süratle spartmanlar, grat-siyeller, ban-kalar ve idare binaları yükseldi.
Bu devreye rastlayan ve büyük bir kısmı Avrupada tahsil yapmış olan genç Brazilya mi-marları nesli arasından mühim istidatlar ortaya çıktı. Son zamanlarda Prof. Lucio Costa'nm ye-tiştirdiği mimarlar grubu, dikkate değer eserler meydana getirdi. Brezilyanın bugünkü mimari-sinde çeşitli dış tesirlerin menşeini tayin etmek çok zordur. Prof. L. Costa, gerek eserlerile, ge-rek istişarî mahiyetteki faaliyetile memlekette hâlen mühim bir yer tutmaktadır.
SaoPaolada h u k u k fakültesi binası. 19 uncu yüzyılda kökleşen a k a -demik ekolün tipik bir örneği.
telkinleri çok tesirli olmuştur. Bir çok yerli mi-marlar, Corbusier'nin mimarî görüş ve anlayış tarzının tesiri altında yem hamlelere girişmişler-dir. Niemeyer'in eserleri üzerinde de bu tesir ba-rız olarak görülmekle beraber, bu mimarın Bre-zilya hususiyetlerini duyup sezmek ve kendi şah-siyetini ilâve ederek tatbik etmek hususundaki kudreti aşikârdır.
Genç Brezilya mimarlarının bir çoğu değişik Avrupa memleketlerinde ve bilhassa Fransada tahsil görmüşlerdir. Amerikan tesiri, yalnız sınaî müesseselere münhasır kalmış, buna mukabil in-giliz, isviçre, isveç ve daha ziyade fransız mima-risinin izleri, derece derece bütün binalarda ken-dini göstermiştir.
Yeni Brezilya mimarîsi, uzun bir mazisi ve esaslı bir geleneği olmamakla beraber, dikkate değer bir olgunluk arzetmektedir. Rio'daki
Eği-tim ve Sıhhat Bakanlığı binası, bugün dünyanın en güzel binalarından biridir. Diğer bir çok bi-nalar da modern mimarî tatbikatının en iyi ör-nekleri arasında yer alabilecek durumdadır.
Brezilya mimarîsi üzerinde, siyasî vaziyetle-rinde tesiri büyük olmuştur. Kültürlü ve ileri gö-rüşlü devlet adamları, mahallî şartlara uygun, hususiyetli şekillerin tahakkukuna ön ayak ol-muşlardır. Buna mukabil muhafazakâr ve geri düşüncelerin tesiriie de bir çok inşaat yapılmak-ta, tabiî güzelliklerle dolu olan memleket, bir san'at ve mimarî tarzı hercümercinden kurtula-mama ktadır. Hükümet merkezinin nâzım plânın-daKi hatalar, şehirde bir şehircilik estetiğinin teessüsüne engel olmaktadır. Hâlen yeni etüdler-le, kaybolmuş imkânların telâfisine çalışılmak-tadır.
(Architecture d'Aujourd'hui) den.