• Sonuç bulunamadı

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "TÜRKİYE CUMHURİYETİ"

Copied!
214
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ

HALKBİLİM ANABİLİM DALI

TÜRKİYE VE JAPONYA ÖRGÜN EĞİTİMİNDE SOMUT OLMAYAN KÜLTÜREL MİRAS (SOKÜM) YAKLAŞIMLARI VE PERİYODİK

RAPORLAR ÜZERİNDEN KARŞILAŞTIRILMASI

Tezli Yüksek Lisans Tezi

Çiğdem YOLERİ ARTAR

Ankara,2021

(2)

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ

HALKBİLİM ANABİLİM DALI

TÜRKİYE VE JAPONYA ÖRGÜN EĞİTİMİNDE SOMUT OLMAYAN KÜLTÜREL MİRAS (SOKÜM) YAKLAŞIMLARI VE PERİYODİK

RAPORLAR ÜZERİNDEN KARŞILAŞTIRILMASI

Tezli Yüksek Lisans Tezi

Çiğdem YOLERİ ARTAR

Tez Danışmanı

DR. ÖĞR. ÜYESİ PINAR KASAPOĞLU AKYOL

Ankara,2021

(3)

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ

HALKBİLİM ANABİLİM DALI

TÜRKİYE VE JAPONYA ÖRGÜN EĞİTİMİNDE SOMUT OLMAYAN KÜLTÜREL MİRAS (SOKÜM) YAKLAŞIMLARI VE PERİYODİK

RAPORLAR ÜZERİNDEN KARŞILAŞTIRILMASI

YÜKSEK LİSANS

Tez Danışmanı

DR. ÖĞR. ÜYESİ PINAR KASAPOĞLU AKYOL

TEZ JÜRİSİ ÜYELERİ

Adı ve Soyadı İmzası

1- Dr. Öğr. Üyesi Pınar KASAPOĞLU AKYOL (Danışman) 2- Prof. Dr. Serpil AYGÜN CENGİZ

3- Dr. Öğr. Üyesi Ahmet Erman ARAL

Tez Savunması Tarihi: 28.06.2021

(4)

T.C.

ANKARA ÜNİVERSİTESİ

Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü’ne,

Dr. Öğr. Üyesi Pınar Kasapoğlu Akyol danışmanlığında hazırladığım “Türkiye ve Japonya Örgün Eğitiminde Somut Olmayan Kültürel Miras (SOKÜM) Yaklaşımları ve Periyodik Raporlar Üzerinden Karşılaştırılması (Ankara.2021)” adlı yüksek lisans tezimdeki bütün bilgilerin akademik kurallara ve etik davranış ilkelerine uygun olarak toplanıp sunulduğunu, başka kaynaklardan aldığım bilgileri metinde ve kaynakçada eksiksiz olarak gösterdiğimi, çalışma sürecinde bilimsel araştırma ve etik kurallarına uygun olarak davrandığımı ve aksinin ortaya çıkması durumunda her türlü yasal sonucu kabul edeceğimi beyan ederim.

06.07.2021 Çiğdem YOLERİ ARTAR

(5)

i ÖNSÖZ

Çok küçük yaşlarda halk dansları ile tanışmam öncelikli olarak halk danslarına tutkuyla bağlanmama sebep oldu. Daha sonra ise aslında dans ettiğim oyunun her bir figürünün geçmişte bir anlamı olduğunu öğrenmem kültürel unsurların neler olduğuna dair merakımı artırdı. Annemin halk dansları usta öğreticisi olması, babamın öğretmenlik kimliğinin yanı sıra dansçı olması ve onların tabiri ile benim, davul- zurna yanında uyuyor olmam, onların yanında çekirdekten yetişmem, kültürel unsurlara olan ilgimin en güzel açıklaması olabilir. Kültüre olan ilgim sadece halk dansları ile sınırlı kalmadı çinicilik, yöresel yemekler, nevruz kutlamaları, Alevilik gibi daha birçok kültürel unsuru merak ediyor ve araştırıyordum. Zamanla merakım ülke dışına, başka ülkelerin kültürlerine de yönelmeye başladı. Bu ilgim ve merakım, kendimi Ankara Üniversitesi, Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi, Japon Dili ve Edebiyatı anabilimdalında bulmam ile devam etti.

Bölümümüz sadece dili ya da edebiyatı öğretmiyordu. Sanki Japonya’da yaşıyormuşuz gibi ya da Japonlar ile her daim bir aradaymışız gibi Japonların ast-üst ilişkilerini, kültürel davranışlarını uygulayarak öğreniyorduk. Japonların kültürel unsurlarını -origami, odori, ikebana, sado, shodo, kendo, zori yöresel yemekleri…- öğrenip Japon kültür günleri düzenleyerek sergiliyorduk. Japonya’dan gelen değişim öğrencileri ile mümkün olduğunca çok zaman geçirmeye çalışıyorduk onlara kendi kültürümüzü öğretirken, bizlerde onların her bir hareketini dikkatle takip edip inceliyorduk. Türk ve Japon kültür farklılıklarını analiz etme şansımız oluyordu. Son sınıf öğrencisi olduğumda “2010 Yılı Türkiye’de Japon Yılı” olarak ilan edilmişti.

Japonya’dan gelen kafilelerin tercümanlığını yapıyor, onlara yardımcı oluyorduk.

Gittiğimiz şehirlerde –Akhisar, Kdz. Ereğli, Eskişehir- birkaç gün kalıyorduk ve bu şehirlerde Japonlar kültürel unsurlarını –ramen, origami, ikebana… gibi- istasyon şeklinde oluşturulmuş stantlarda tanıtıyor, tattırıyor ve de yaptırıyordu. Japonların yaş

(6)

ii ortalamaları 35-65 arası değişmekteydi ve biz onlarla kültürel unsurlar, iki ülke arasındaki kültürel farklılıklar ve kültürel unsurların sürdürülebilirliği üzerine daha çok sohbet etme fırsatı yakalıyorduk. O sıralarda şunu fark etmiştim, Japonlar kendi kültürlerine ne kadar da sıkı sıkıya bağlıydılar. Japon kültürünü ve dilini en iyi şekilde öğrenmemi sağlayan ve muhteşem bir dört yılımın geçmesine vesile olan başta bölüm başkanımız Prof. Dr. Ayşe Nur Tekmen ve diğer bölüm hocalarıma en içten teşekkürlerimi bir borç bilirim.

Japon dili, edebiyatı, tarihi ve kültürü ile dolu dolu geçen dört yılımın ardından merak ettiğim ve ilgi duyduğum bu konuları derinlemesine çalışmak amacıyla yüksek lisans eğitimimi Halkbilimi alanında yapmaya karar verdim. Halkbilimi anabilimdalında Prof. Dr. M. Muhtar Kutlu ve Prof. Dr. Tayfun Atay hocalarımla tanışmam ve lisans bölüm öğrencisi olmamama rağmen benden ilgi ve desteklerini esirgememeleri benim bölüme daha çok tutunmama sebep oldu, onlara teşekkürü bir borç bilirim iyi ki onları tanımışım.

Tez aşamasına geldiğimde ise, “Japonlar kültürlerine bu denli düşkünken ve bu kültürel unsurları sürdürebiliyorken neden Türkiye’de aynı durum söz konusu değildi?”

sorusu ile Türkiye’nin ve Japonya’nın kültürel unsurları korumaları ve sürdürebilirliklerindeki farklılıklarının neler olabileceğine dair merakım daha da artırmıştı. Küreselleşen dünya ve hızla gelişen teknoloji devri ile “Somut olmayan kültürel miras unsurları nasıl korunur, nasıl sürdürülebilir?”, “Japonlar ve Türkler kültürel unsurları korumak ve sürdürebilmek için neler yapıyor?” peki ya “Eğitim kültürel unsurlarının korunması ve sürdürülebilmesi için nasıl bir yükümlülük alıyor?”

soruları ile yola çıktığım çalışmam Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Sözleşmesi’nin incelenmesine, Japonya’nın ve Türkiye’nin koruma ve sürdürülebilirlik adına Sözleşme dâhilinde neler yaptıklarını incelemeye karar vermiştim. Daha sonrasında Danışman Hocam’ın desteğiyle tez konumu “Türkiye ve Japonya Örgün

(7)

iii Eğitiminde Somut Olmayan Kültürel Miras (SOKÜM) Yaklaşımları ve Periyodik Raporlar Üzerinden Karşılaştırılması” olarak belirledik. Tez konusu belirlendikten sonra 29 Haziran- 3 Temmuz 2020 tarihleri arasında çevrimiçi olarak gerçekleştirilen

“Geleceğe Somut Olmayan Kültürel Miras Çerçevesinden Bakmak” konulu SOKÜM Yaz Okuluna katılmam bu çalışmamı daha sağlam bir zemine yerleştirmemde yardımcı olmuştur. Tez çalışmamda her aşamasında bana yardımlarını ve yarım bıraktığım çalışmamı tamamlamamda benden desteğini esirgemeyen, tez konumun oluşmasında yardımcı olan, çalışmamda ilerlememi ve tezi bitirmemi sağlayan Dr. Öğr. Üyesi Pınar Kasapoğlu Akyol’a en büyük teşekkürü etmek istiyorum.

Bu süreçte benden desteğini esirgemeyen en başta babam Yusuf ve annem Canan, çok uzaklardan da olsa beni bitmeyen hayat enerjileri ile destekleyen ablam Sanem ve can arkadaşım Özlem, tez ile ilgili sıkıntılarımı bıkmadan dinleyen en büyük dostum, yol arkadaşım Taner, siz olmasanız olmazdı.

(8)

iv İÇİNDEKİLER

Sayfa

ÖNSÖZ ... i

İÇİNDEKİLER……….. iv

KISALTMALAR ... vi

GİRİŞ BÖLÜM 1: KAVRAMSAL ÇERÇEVE ... 1

1.1. UNESCO Nedir? ... 1

1.2. UNESCO Kültür Sözleşmeleri ... 10

1.3. SOKÜM Nedir? ... 12

1.4. SOKÜM ve Eğitim ... 19

1.5. Periyodik Rapor Nedir? ... 26

BÖLÜM 2: TÜRKİYE VE JAPONYA EĞİTİM SİSTEMİ ... 32

2.1. Türkiye’de Eğitim ... 32

2.1.1. Türkiye Cumhuriyeti Millî Eğitim Bakanlığı... 32

2.1.2. Türk Eğitim-Öğretim Programlarının Kültür ile İlişkisi ve Halk Kültürü Dersi ... 36

2.2. Japonya’da Eğitim ... 53

2.2.1. Japonya Eğitim, Kültür, Spor, Bilim ve Teknoloji Bakanlığı (Ministry of Education, Culture, Sports, Science and Technology) ... 53

2.2.2. Japon Eğitim-Öğretim Programlarının Kültür ile İlişkisi ... 118

2.2.3. Japon Eğitim Sistemi ve Kültürel Unsurların Değerlendirilmesi... 121

(9)

v 2.2.4. Japon Eğitim Sisteminde SOKÜM Unsurları ... 137 BÖLÜM 3: TÜRKİYE VE JAPONYA PERİYODİK RAPORLARI ... 145

3.1. Türkiye-2013: Sekizinci oturum/ 2-7 Aralık 2013 Periyodik rapor No.

00815/Türkiye ... 145 3.2. Japonya-2010: Altıncı oturum/ Kasım 2011 Periyodik rapor No. 00756/Japonya ... 151 3.3. Japonya-2016: İncelenme 2017 ... 155 3.4. Türkiye ve Japonya Periyodik Raporlarının Karşılaştırılması ... 162 SONUÇ

KAYNAKÇA EKLER

EK 1: ICH-10 Formu A ve B Bölümleri

EK 2: 2011-2012 Eğitim Öğretim Yılı Seçmeli Ders Listesi EK 3: 2012-2013 Eğitim Öğretim Yılı Seçmeli Ders Listesi EK 4: 2017-2018 Eğitim Öğretim Yılı Seçmeli Ders Listesi ÖZET

ABSTRACT

(10)

vi KISALTMALAR

Bu çalışmada kullanılmış kısaltmalar açıklamaları ile birlikte aşağıda sunulmuştur.

Kısaltmalar Açıklamalar

UNESCO Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Kurumu SOKÜM Somut Olmayan Kültürel Miras

MEXT Japonya Eğitim, Kültür, Spor, Bilim ve Teknoloji Bakanlığı

UTMK UNESCO Türkiye Millî Komisyonu

IRCI Asya-Pasifik Bölgesi Somut Olmayan Kültürel Miras Uluslararası Araştırma Merkezi

KTB Kültür ve Turizm Bakanlığı

TRT Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumu

MEB Millî Eğitim Bakanlığı

NHK Japon Yayın Şirketi

NIER Uluslararası Eğitim Araştırmaları Politikası

ACA Kültür İşleri Ajansı

(11)

GİRİŞ

Eğitim ve kültür kavramları birikim, süreklilik ve aktarım bakımından birbiri ile ilişkilidir. Kültürün bir sonraki nesillere aktarılabilmesi için eğitime ihtiyaç vardır.

Çünkü kültürün sadece aile ile ya da çevresel etkenler ile sürekliliği ve sonraki nesillere aktarımı sağlanamamaktadır. Nerede doğduğun ve nasıl bir eğitim aldığın hangi kültüre bağlı olacağını göstermektedir (Lévi-Strauss 1997: 43). Dolayısıyla kültür, eğitim yoluyla şekillenir ve sonraki nesillere aktarılır. Bu noktada eğitim, kültürün sürdürülebilirliğindeki en önemli kollarından biridir. Kültürün sürdürülebilirliğini ve aktarımını sağlamak ayrıca dünyanın barış, güvenlik ve refahına katkı sağlamak amacıyla Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Kurumu (United Nations Educational, Scientific and Cultural Organization)1, diğer milletleri ortaklığa çağırmaktadır. UNESCO bu ortaklığı eğitim, doğa bilimleri, sosyal ve beşeri bilimler, kültür ve bilgi, iletişim alanlarında gerçekleştirmeye çalışmaktadır. Özellikle kültür ve eğitim alanındaki sözleşme ve programların bu idealin gerçekleştirilmesinde önemli bir payı vardır. Kültürün korunmasına yönelik UNESCO sözleşmelerinden biri olan ve 2003 yılında kabul edilen Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Sözleşmesi’nde kültürün aktarılmasında eğitim ve somut olmayan kültürel miras2 ilişkisini görmekteyiz. SOKÜM’e değinmeden önce kültürün tanımını detaylandırmak gerekmektedir. Elbette kültür sözcüğü birden çok anlam içermektedir ancak genel olarak kültür, bir toplumun üyelerinin davranışları hakkında bize bilgi veren, bu davranışlarda soyut görüşler, değerler ve algılar bulunduran, bir dizi sosyal süreçlerin bileşkesi olan, insan ve toplum teorisidir (Güvenç 1979: 95-119). İnsanlığın oluşturduğu her şey kültürü oluşturur diyebiliriz. Kültür, içgüdüsel ya da kalıtımsal değildir,

1 Buradan itibaren UNESCO denilecektir.

2 Buradan itibaren SOKÜM olarak değinilecektir.

(12)

doğumdan sonra yaşantı ile kazanılır. Bizlere atalarımızdan miras kalır ve sonradan öğrenilir. Tarihî ve süreklidir. Yani günümüzde sürdürdüğü uzun ya da kısa, Tarihî bir hikâyesi vardır. Kültür zaman içerisinde uyum yoluyla değişim göstermektedir. Yayılır, ödünç alınır ve bireylerin ya da toplumların ihtiyaçları doğrultusunda onların ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde uyum gösterir (Güvenç 1979: 119-133). Kültür, toplumun üyeleri tarafından oluşturulur, paylaşılır ve o toplumun üyeleri tarafından anlaşılır. Kabul edilen bu davranışlar o toplumun kültürüdür (Haviland ve diğerleri 2008: 69). Dolayısıyla kültür bir paylaşımdır diyebiliriz. Bu bağlamda somut olmayan kültür ise; sözlü gelenek ve anlatımlar, el sanatları, gösteri sanatları, ritüeller ve şölenler, doğa ve evrenle ilgili uygulamalara yönelik kültürel oluşumlardır. Somut olan kültürü korumak daha kolayken, somut olmayan kültürü korumak oldukça zordur.

Çağın değişmesi ile birlikte popüler kültür geleneksel kültürün yerini hızla almakta ve birçok somut olmayan kültür yok olmakta ya da yok olmak üzeredir. Bu sebepten ötürü birçok SOKÜM unsuru tehlike altındadır. SOKÜM Sözleşmesi, Uygulama Yönergesi3 ile kültürün korunmasında eğitimin rolünü ve önemini, eğitimi maddeleri arasına yerleştirerek göstermiştir. Bu çalışmada “SOKÜM unsurlarının eğitim ile gelecek nesillere nasıl aktarıldığı” sorunsalı detaylı bir inceleme gerektirmektedir.

Tezin birinci bölümünde yer alan “Kavramsal Çerçeve” kısmını “UNESCO nedir?”, “UNESCO Kültür Sözleşmeleri”, “SOKÜM nedir?”, “SOKÜM ve Eğitim” ve

“Periyodik Rapor nedir?” başlıkları detaylı bir şekilde incelenmiştir.

İkinci bölümünde “Türkiye ve Japonya Eğitim Sistemi” başlığı altında Türkiye ve Japonya eğitim sistemi incelenmiştir. “Türkiye’de Eğitim” başlığı dâhilinde genel olarak mevzuatlar, yönetmelikler, yönergeler ve öğretim programları üzerinde Türkiye Cumhuriyeti Millî Eğitim Bakanlığı, temel eğitim çerçevesinde incelenmiştir.

3 https://ich.unesco.org/en/directives adresinde yer alan 2018 yılında yayınlanan güncel hali dikkate alınmıştır.

(13)

Sonrasında Türk eğitim-öğretim programlarının kültür ile ilişkisi değerlendirilmiş ayrıca öğretim programında yer alan Halk Kültürü seçmeli dersi detaylı bir şekilde incelenmiştir. “Japonya’da Eğitim” başlığı altında “Japonya Eğitim, Kültür, Spor, Bilim ve Teknoloji Bakanlığı” (Ministry of Education, Culture, Sports, Science and Technology)4 ile Japonya’nın örgün eğitim sistemi, öğretim programları, öğretim programları içerisinde yer alan dersler ve içeriklerine yoğunlaşılmıştır. Japon eğitim sistemi genel olarak incelendikten sonra “Akademik Becerilerin Gelişmesi (Eğitim Kursları)” başlığı altında ilkokul ve ortaokul öğretim programlarıında yer alan dersler detaylı bir şekilde incelenmiştir. Bu bölümde yer alan “Japon Öğretim Programlarının Kültür ile İlişkisi” başlığı ile öğretim programlarında yer alan derslerin kültür bağlamı açısından değerlendirmesi yer almaktadır. “Kültürel unsurlar örgün eğitimde yer alan derslerin içerisinde yer alıyor mu, eğer yer alıyorsa nasıl derslere entegre ediliyor?”

sorularına cevap aranmaktadır. “Japon Eğitim Sistemi ve Kültürel Unsurların Değerlendirilmesi” başlığı altında ise Japon eğitim sistemi ve kültürel unsurlar bir arada değerlendirilmektedir. Son alt başlığı ile “Japon Eğitim Sisteminde Soküm Unsurları”

ile periyodik raporda gerçekleştirilen ve gerçekleştirilecek olan çalışmalara ve araştırmalara yer verilmiştir.

Tezin üçüncü bölümünde “Türkiye ve Japonya Periyodik Raporları” başlığı incelenmektedir. 2006 yılında Türkiye’nin Sözleşme’ye taraf olmasıyla birlikte 15/12/2012 tarihinde sunulan ve 2013 yılında komite tarafından incelenen 1 rapor5 ve 2004 yılında Japonya’nın Sözleşme’ye taraf olmasıyla birlikte 15/12/2010 tarihinde sunulan, 2011 yılında komite tarafından incelenen ve 15/12/2016 tarihinde sunulan, 2017 yılında komite tarafından incelenen 2 rapor incelenmiştir. İlgili raporlarda, 14.

madde, örgün ve yaygın eğitimi kapsasa da bu araştırma örgün eğitim sınırları içerisinde çerçevelenerek incelenmiştir.

4 Buradan itibaren MEXT denilecektir.

5 Türkiye’nin 2. Periyodik raporu 2021 Aralık ayında yayınlanacaktır.

(14)

Araştımanın geneline ilişkin değerlendirme ise sonuç bölümünde yer almaktadır.

Araştırmanın Problemi

Çalışmada “somut olmayan kültürel miras”, “koruma”, “periyodik raporlar” ve

“örgün eğitim” kavramları üzerine yoğunlaşırken, bu kavramlar Türkiye ve Japonya perspektifinden incelenmektedir. Türkiye ve Japonya’nın örgün eğitimi üzerinden SOKÜM unsurlarının ne şekilde gelecek nesillere aktarıldığı ile ilgili neler yapıldığını, yapılacağını görebilmek amacıyla bu tez konusu seçilmiştir. Genel olarak araştırma

“SOKÜM unsurlarının eğitim ile gelecek nesillere nasıl aktarıldığı” sorunsalı ile başlamış daha sonra başka sorulara da cevap aranmıştır. Bu bağlamda araştırmanın problemini, Türkiye ve Japonya periyodik raporları üzerinden, örgün eğitim ile SOKÜM unsurlarının korunabilmesi ve devamlılığının sağlanabilmesinde eğitimin etkisi oluşturmaktadır.

Tezin Konusu

İlk başlarda tezin konusu “SOKÜM Sözleşmesi ve Japonya’daki Eğitim Çalışmaları” olsa da literatür çalışmalarının ardından daha da daraltılmış ve “Türkiye ve Japonya Örgün Eğitiminde Somut Olmayan Kültürel Miras (SOKÜM) Yaklaşımları ve Periyodik Raporlar Üzerinden Karşılaştırılması” şeklinde belirlenmiştir. Millî Eğitim Bakanlığı’nda öğretmen olarak görev yapmam ve kültürel unsurlara olan ilgim, kültürel miras unsurlarının derslerde, ders kitaplarında öğrencilere nasıl aktarıldığını merak etme sebeplerimdendir. Japonların çok köklü bir kültüre sahip olmaları ayrıca teknolojik gelişimin kültür üzerindeki olumsuz etkilerine maruz kalmadan hâlihazırda sahip oldukları kültürü günümüze kadar değişmeden taşımaları Türkiye ile karşılaştırılacak ülke olarak Japonya’yı seçmemde belirleyici bir etken olmuştur. Japon Dili ve Edebiyatı bölümünden mezun olmam, Japon eğitim sistemine ve kültürel unsurlarına aşina olmam tezin geliştirilmesinde ve ilerletilmesinde kolaylaştırıcı bir yol olmuştur. Tez konusunun

(15)

“Japonya ve Türkiye” olarak daraltılmasındaki diğer etkenler ise iki ülkenin benzer tarihlerde SOKÜM Sözleşmesi’ne taraf olmaları ve her iki ülkenin de yaklaşık aynı sayıda Temsilî Liste’ye kayıtlı kültürel miras unsurlarının bulunmasıdır.

Araştırmanın Yöntemi

“Japonya ve Türkiye arasında kültürel mirasın korunmasında ve aktarılmasında ne gibi benzerlik ya da farklılık bulunmaktadır?” sorusunun cevabı bu çalışmada dokümanların karşılaştırılması üzerinden incelenmektedir. Bu tez çalışmasıyla, Türkiye ve Japonya’nın kendi ülkelerinde yaptıkları örgün eğitim uygulamaları “Periyodik Raporlar” üzerinden incelenerek ve Japonya’da yapılan çalışmalar ile Türkiye’de yapılan çalışmaların karşılaştırılması amaçlanmaktadır.

Araştırmanın Amacı ve Önemi

Tez çalışmasında Türkiye ve Japonya’da örgün eğitimde somut olmayan kültürel miras (SOKÜM) unsurlarının ne şekilde yer aldığını tespit etmek ve karşılaştırmak amacıyla UNESCO kültürel mirası koruyabilmek adına, farkındalığı artırmak ve kültürel unsurların nesilden nesile aktarımını sağlamak amacıyla Somut Olmayan Kültürel Miras İhtisas Komitesi UNESCO’nun 17 Ekim 2003 tarihli 32. Genel Konferansı’nda kabul edilen Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Sözleşmesi’nde yer alan “Eğitim, Duyarlılığın ve Kapasitenin Güçlendirilmesi” başlıklı 14. maddesi temel alınmıştır. Türkiye ve Japonya’nın kendi ülkelerinde yaptıkları örgün eğitim uygulamaları “Periyodik Raporlar” üzerinden incelenmiştir. Bu tez çalışması, iki ülkenin örgün eğitimdeki SOKÜM yaklaşımlarını karşılaştırılıp ne tür çalışmalar yaptıklarının ortaya çıkarılması, hangi yaklaşımların ne kadar başarılı olduğunun hangilerinin başarılı olmadığının ortaya çıkarılması açısından önem taşımaktadır.

(16)

Araştırmanın Soruları

Bu tez, “SOKÜM Sözleşmesi nedir?”, “Sözleşmenin 14. maddesi olan ‘Eğitim, Duyarlılığın ve Kapasitenin Güçlendirilmesi’ hangi konuları içermektedir?”,

“Sözleşmeye, Türkiye ve Japonya 14. madde kapsamında SOKÜM’ün örgün eğitime dâhil edilmesi konusunda ne tür çalışmalar yapmaktadırlar?” gibi araştırma soruları üzerinden SOKÜM unsurlarının eğitim yoluyla korunması gerektiği varsayımına dayanmaktadır.

Araştırmanın Sınırlılıkları

Japonya’nın ve Türkiye’nin örgün eğitim sistemi, öğretim programları detaylı bir şekilde taranmış, SOKÜM unsurlarına ait ders planı olup olmadığı, unsurların öğretim programlarında yer alan derslerin içeriğine yerleştirilip yerleştirilmediği ya da kültürel mirası içeren, yansıtan herhangi bir dersin olup olmadığı araştırılmıştır. Ayrıca araştırma sırasında kültürel unsurların örgün eğitimde derslere nasıl entegre edildiğine dair sadece periyodik raporlar üzerinden değil aynı zamanda Japonya devlet okullarına da ulaşılmaya çalışılmış ancak yeterli geri dönüt alınamamıştır. Mail gönderilen bakanlığa bağlı kurum ve kuruluşlardan birkaçından geri dönüt alınabilmiştir, bu geri dönütleri ise bu konu ile ilgili birkaç makale ve zaten araştırılan web sitelerinin linkleri şeklinde olmuştur. Son olarak da iki ülkenin SOKÜM Sözleşmesi kapsamında, UNESCO resmî sayfasında yer alan, yayınlamış olduğu periyodik raporlar üzerinden karşılaştırılması yapılmıştır. Periyodik raporların özellikle eğitim ile ilgili kısımları incelenmiştir.

(17)

1 BÖLÜM 1: KAVRAMSAL ÇERÇEVE

Bu bölümde “UNESCO nedir?”, “UNESCO Kültür Sözleşmeleri”, “SOKÜM nedir?”, “SOKÜM ve Eğitim” ve “Periyodik Rapor nedir?” alt başlıkları detaylı bir şekilde açıklanacaktır.

1.1. UNESCO Nedir?

1942 yılında 2. Dünya Savaşı devam ederken barış sağlandıktan sonra eğitimin yeniden yapılandırılması ve iyileştirilmesi yoluna gidilmiştir. İlk adımları atılan bu proje evrensel boyutta ivme kazanmış ve bu harekete birçok ülke de katılmak istemiştir.

1945 yılında eğitim ve kültür kurumlarının kurulması için Birleşik Milletler Konferansı düzenlenmiştir. Kırk dört ülkenin katılımıyla barış kültürü oluşturulmaya karar verilmiştir. Konferansın sonunda otuz yedi ülke UNESCO’yu kurmuştur. 16 Kasım 1945 tarihinde imzalanan UNESCO Kuruluş Sözleşmesi yirmi ülkenin onamasının ardından 4 Kasım 1946 tarihinde yürürlüğe girmiştir (https://en.unesco.org/about- us/introducing-unesco Erişim Tarihi: 11.01.2021).

UNESCO kelimesi, İngilizce “United Nations Educational, Scientific and Cultural Organization” kelimelerinin baş harfleri alınarak oluşturulmuş ve Türkçeye

"Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Kurumu" biçiminde çevrilmiştir. Şu zamana kadar UNESCO, 193 Taraf Devleti ve 11 Ortak Üyeyi bünyesinde bulundurmaktadır (https://en.unesco.org/countries Erişim Tarihi: 11.01.2020). Herkes için kaliteli eğitime ulaşmak amacıyla gerçekleşen küresel çabalara öncülük etmekte, ifade özgürlüğünü savunmakta ve daha birçok işe imza atmaktadır (https://en.unesco.org/about-us/introducing-unesco Erişim Tarihi: 11.01.2020).

(18)

2 Türkiye, UNESCO’nun kuruluş Sözleşmesi’ni 20 Mayıs 1946 tarihinde imzalamış ve UNESCO Türkiye Millî Komisyonu6 25 Ağustos 1949 tarihinde faaliyete geçmiştir (http://www.unesco.org.tr/Pages/96/2/UNESCO Erişim Tarihi: 10.04.2020).

Japonya ise 1947 yılında UNESCO ile ilgili faaliyetleri gerçekleşiyor olsa da, 1951

yılında UNESCO bünyesine dahil olmuştur

(https://www.mext.go.jp/en/unesco/title02/detail02/1373227.htm#:~:text=The%20Const itution%20of%20UNESCO%20was,the%20United%20Nations%20until%201956 Erişim Tarihi: 25.01.2021). Japonya’nın 1956 yılında Birleşmiş Milletlere dahil olduğu düşünülürse bu durum Japonya’nın dışa açıldığının en büyük göstergesidir (Belge, 2011: 371-427).7 1952 yılında UNESCO faaliyetlerine ilişkin Japon yasasının ilanı ile UNESCO Japon Ulusal Komisyonu (Japanese National Commission for UNESCO) ve 1971 yılında UNESCO Asya-Pasifik Kültür Merkezi [Asia-Pacific Cultural Centre for UNESCO (ACCU)] kurulmuştur.

UNESCO eğitim, bilim ve kültür alanlarındaki hedeflerini bünyesine üye olan devletlerde kurulan Millî Komisyonlarla gerçekleştirir. UTMK’nın amaçları Yönetmelikte8 aşağıdaki şekilde yer almıştır:

“a) Eğitim, bilim, kültür ve iletişim işleriyle yükümlü kamu kurum ve kuruluşları ile özel kuruluşları, UNESCO tarafından yürütülen çalışmalar konusunda bilgilendirmek, bunların faaliyetlere katkı ve katılımlarını sağlamak, b) Eğitim alanındaki çalışmalara hız ve boyut kazandırılmasına katkıda bulunmak,

c) Kültürün korunmasına ve yaygınlaştırılmasına yardımcı olmak, d) Bilgi ve bilimin önceliğini gündemde tutarak yayılmasına aracı olmak,

6 Buradan itibaren UTMK denilecektir.

7 1603 yılında Edo'da (Tokyo) İeyasu'nun shogun (general) ilan edilmesiyle Tokugawa devleti kurulmuştur. Bu dönemle birlikte yabancılar Japonya'ya ayak basmıştır. Bu arada misyonerler Hristiyanlığı yaymaya başlamışlardır. Bu durumun Japonya için zararlı olacağına inandıklarından, ülkeyi dışarıya kapatmışlardır. Dışarıyla olan tek temasları, Çin ve Hollanda tüccarlarıdır.

8 İlgili yönetmeliğe https://www.unesco.org.tr/Pages/109/134/UNESCO-T%C3%BCrkiye- Mill%C3%AE-Komisyonu-Y%C3%B6netmeli%C4%9Fi sitesinde erişilmiştir. (Erişim Tarihi:

15.01.2021)

(19)

3 e) UNESCO çalışmalarına, özellikle programların hazırlanmasına ve uygulanmasına etkin bir şekilde katılmak” (2004: 6. Madde).

UTMK’nın görevleri ise aşağıdaki gibidir:

“a) UNESCO'nun görev alanına giren konularda bakanlıklar, ilgili resmî ya da özel kurum ve kişilerin işbirliğini sağlamak,

b) UNESCO ile ilgili konularda Hükümete danışmanlık etmek,

c) UNESCO 'nun amaç, program ve faaliyetleri konusunda kamuoyunu bilgilendirmek,

d) Genel Konferanslara ve UNESCO tarafından düzenlenen diğer toplantılara katılacak delegelerin seçimi sırasında Hükümete danışmanlık etmek, delegelerle işbirliğinde bulunmak, söz konusu toplantılara Hükümetin katkısının hazırlanmasına yardımcı olmak,

e) UNESCO Genel Konferansında ve UNESCO tarafından düzenlenen diğer toplantılarda kabul edilen karar ve tavsiyeler ile incelemeler ve raporlarda yer alan sonuç ve öneriler hakkında ulusal kurum ve kuruluşlara bilgi vermek, ihtiyaç ve öncelikleri dikkate alarak ilgili bakanlıkların onayı ile bunların tartışılmasını sağlamak ve sonuç alınmasına gayret göstermek,

f) UNESCO'nun faaliyetleri ile ilgili olarak ülkemizin eğitim, bilim, kültür ve iletişim alanlarındaki dış ilişkilerini ilgilendiren konularda ilgili bakanlıkların görüş ve talimatı altında hareket etmek,

g) Alınan kararların uygulanmasına ve karşılıklı bilgi ve belge değişimine ilişkin hususlarda, UNESCO Genel Merkeziyle ve UNESCO'ya üye devletlerin millî komisyonları ya da millî işbirliği kurullarıyla iletişim kurmak,

h) UNESCO Programı ile ilgili ulusal faaliyetlere ve bu programların değerlendirilmesine katkıda bulunmak, UNESCO programlarının gelişimini izlemek ve uluslararası işbirliğinden sağlanabilecek imkânlara ilgili kuruluşların dikkatini çekmek,

i) UNESCO projelerinin yürütülmesi ve UNESCO 'nun uluslararası faaliyetlerine katılım konusunda Millî Eğitim, Kültür ve Turizm, Dışişleri bakanlıkları ve ilgili diğer bakanlık ve kurumlarla birlikte görev yapmak, j) UNESCO'nun olağan programı çerçevesinde ya da bütçe dışı fonlarla finanse edilen memurluklara aday aranması ve UNESCO'dan burs alacak olanların belirlenmesi çalışmalarına katılmak,

k) Ulusal düzeyde eğitim, bilim, kültür ve iletişim alanlarında faaliyetleri olan kurumlar arasındaki disiplinler arası diyaloğu ve işbirliğini teşvik etmek” (2004:

7. Madde).

(20)

4 UTMK’nın 2011 yılından beri Yönetim Kurulu Başkanlığını Prof. Dr. Öcal Oğuz yapmaktadır (https://www.unesco.org.tr/Pages/52/19/Somut-Olmayan- K%C3%BClt%C3%BCrel-Miras-%C4%B0htisas-Komitesi Erişim Tarihi: 23.01.2021).

UNESCO Genel Konferans, Yürütme Konseyi ve Sekreterlik olarak üçe ayrılmaktadır.

Genel Konferans

UNESCO, Taraf Devletlerin temsilcileri tarafından oluşmaktadır. Taraf Devletler ve Ortak Üyeler, Üye Olmayan Devletler, hükûmetler arası kuruluşlar ve sivil toplum örgütleri gözlemcilerle birlikte 2 yılda bir toplanmaktadır. Her ülke bir oy hakkına sahiptir. Örgütün politikalarını ve ana çalışma hatlarını belirler. Görevi ise UNESCO’nun programlarını ve bütçesini belirlemek, Yönetim Kurulu Üyelerini seçmek ve her dört yılda bir Genel Direktörü atamaktır. Çalışma dilleri Arapça, Çince, İngilizce, Fransızca, Rusça ve İspanyolcadır (https://en.unesco.org/about-us/governance Erişim Tarihi: 11.01.2021).

Yönetim Kurulu

UNESCO’nun genel yönetimini sağlar, Genel Konferansın çalışmalarını hazırlar ve kararlarının düzgün bir şekilde uygulandığını görür. Her iki yılda bir Genel Konferans Kurulu’na belirli görevler vermektedir. Yönetim Kurulu’nun 58 üyesi Genel Konferans tarafından seçilir. Seçilen bu üyeler temsil ettikleri kültürel çeşitliliğe ve coğrafi kökenlere bağlıdır. Yönetim Kurulu iki yılda bir toplanmaktadır (https://en.unesco.org/about-us/governance Erişim Tarihi: 11.01.2021).

(21)

5 Sekreterlik

Organizasyonun Yürütme Kolu ’dur. Genel Müdür ve kendisi tarafından atanan personelden oluşmaktadır. Personel, Profesyonel ve Genel Hizmet kategorisi olmak üzere ikiye ayrılmıştır.

UNESCO misyonunu barışı; eğitim, doğa bilimleri, sosyal ve beşeri bilimler, kültür ve bilgi ayrıca iletişim yoluyla oluşturmak olarak tanımlamaktadır (https://en.unesco.org/about-us/governance Erişim Tarihi: 11.01.2021).

Eğitim

Eğitim, UNESCO misyonunun merkezinde yer almaktadır. UNESCO, eğitim imkanının herkes için eşit bir şekilde sağlanmasını amaçlamaktadır. Eğitimin sosyal ve ekonomik gelişmede rolü büyük olduğundan dolayı insanların ve toplumun ihtiyaçları doğrultusunda kültürel, eğitsel ve bilimsel faaliyetlere öncelik vermektedir (https://en.unesco.org/themes/education Erişim Tarihi: 11.01.2021). UNESCO da dünya çapında eğitimi geliştirmeyi amaçlamaktadır (Kasapoğlu Akyol, 2016). Topluma ulaşmak amacıyla ulusal yöntemlerden, kurumlardan ve birçok uzmandan destek almaktadır. Farklı milletlerin, toplulukların katılımıyla ve işbirliğiyle birçok çalışma yürütülmektedir. Böylece her bir toplumun kendi bilimsel ve kültürel zenginlikleri diğer topluluklarla paylaşmaları, tanıtmaları ve bu bilgilerle güzel bir ortamın oluşması sağlanmaktadır. Ayrıca toplumların geleneksel zanaatlarının kaybolmaması amacıyla eğitimler de düzenlenmektedir. İnsanlar eğitim ile dönüşür ve kültür eğitim ile korunur ve sonraki nesillere aktarılır. Eğitim, kültürlerarası diyaloğu kolaylaştırır ve başarmak için hayati olan kültürel, dini ve dilsel çeşitliliğe saygıyı teşvik eder. İşte bu yüzden UNESCO eğitimde küresel ve bölgesel liderlik sağlar, dünya çapında eğitim sistemlerini güçlendirir; ırkçılığı, cinsiyet ayrımcılığını eğitim yoluyla engellemeye çalışır (https://en.unesco.org/themes/protecting-our-heritage-and-fostering-creativity

(22)

6 Erişim Tarihi: 17.01.2021). UNESCO’nun çalışmaları okul öncesinden yükseköğretimi ve hatta ötesini kapsamaktadır. “Herkes için Eğitim” (Education for All-EFA) UNESCO’nun temel amaçlarındandır (https://www.unesco.org.tr/Pages/13/47/Herkes- i%C3%A7in-E%C4%9Fitim-(EFA) Erişim Tarihi: 17.01.2021).

UNESCO, 19-22 Mayıs 2015 tarihleri arasında Kore Cumhuriyeti’nin Incheon kentinde UNICEF (The United Nations Children’s Fund), Dünya Bankası, UNFPA (The United Nations Population Fund), UNDP (The United Nations Development Programme), Birleşmiş Milletler Kadınları ve UNHCR (The Office of the United Nations High Commissioner for Refugees) ile birlikte 2030 Dünya Eğitim Forumunu düzenlenmiştir. Gelecek 15 yıl için yeni bir eğitim vizyonunu, 120’den fazla Bakan, delegasyon başkanları ve üyeleri, çok taraflı ve iki taraflı kuruluşların ajans başkanları ve yetkilileri, sivil toplum temsilcileri, öğretmenler, gençlik ve özel sektör temsilcileri dahil 160 ülkeden 1.600’den fazla katılımcı, 2030 Incheon Eğitim Deklarasyonu’nda kabul edilmiştir (2030 Dünya Eğitim Forumu, 2016: 5). Gerçekleştirilen bu Forumda, gelişimin ana gücü eğitim görülmüş, bütüncül, istek uyandıran yenilenmiş bir eğitim gündemine ihtiyaç duyulduğu belirtilmiştir (2016: 24-71). İnsan hakları ve hassasiyete dayalı, hümanist bir eğitim ve gelişim vizyonu öne çıkarılmıştır. Hiç kimsenin eğitimden geri kalmaması adına kapsayıcı ve eşit, cinsiyet eşitliğinin önemini kabul ederek öğretmen eğitiminde ve öğretim programlarında toplumsal cinsiyet konularının yaygınlaştırılması ve okullarda cinsiyete dayalı ayrımcılığın ve şiddetin ortadan kaldırılmasını hedefleyen kaliteli bir eğitim amaçlanmıştır (2016: 29-30). Herkes için, her ortamda ve bütün eğitim seviyelerinde, örgün ya da yaygın eğitim ile kaliteli, yaşam boyu öğrenme fırsatlarını teşvik eden bir eğitim profili çizilmiştir.9

9 Detaylı bilgi için bkz.: Education 2030: Incheon Declaration and Framework for Action for the implementation of Sustainable Development Goal 4: Ensure inclusive and equitable quality education and promote lifelong learning... - UNESCO Digital Library (Erişim Tarihi:

11.01.2021)

(23)

7 2030 Eğitim Eylem Çerçevesi 184 UNESCO üyesi tarafından 4 Kasım 2015’te Paris’te kabul edilmiştir. Çerçevenin geliştirilmesi, UNESCO tarafından toplanan

“Herkes için Eğitim” Yönlendirme Komitesince rehberlik edilmiş ve Eğitim 2030 Eylem Çerçevesi Taslak Grubu aracılığıyla tamamlanmıştır. 2030 Eylem Çerçevesi, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin 26. maddesi, Eğitimde Ayrımcılığa Karşı Sözleşme, Çocuk Hakları Sözleşmesi, Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklara ilişkin Uluslararası Sözleşme dahil olmak üzere uluslararası belgelerden ve anlaşmalardan alınmıştır. Eğitim temel bir insan hakkıdır, ücretsiz ve zorunludur, toplumun iyiliği içindir ve cinsiyet eşitliği ilkelerine dayanmaktadır. “Kapsayıcı ve eşit kalitede eğitim sağlamak ve herkes için yaşam boyu öğrenme fırsatlarını teşvik etmek” mottosuna dayanan bazı hedefler oluşturulmuştur. Bu hedefler doğrultusunda kimseyi arkada bırakmadan, istisnasız herkesin insan haklarının, sosyal adaletin ve barışın yanı sıra kültürel, dilsel ve etnik çeşitlilik, paylaşılan sorumluluk ve hesap verilebilirlik ilkelerine dayanan eşit seviyede ve kaliteli bir eğitim alması amaçlanmıştır.10 Böylece eğitimle doğumla başlayan hayat boyu devam eden kız-erkek, genç-yaşlı, zengin-fakir, engelli demeden herkesin eğitim hakkından yararlanmasını sağlayarak, tüm canlıları düşünen ve gelecekte yaşanabilir bir dünya oluşturmayı hedefleyen refah ve barış içinde bir toplum düzeni oluşturulmak istenmektedir.

Ulusal, bölgesel ve küresel çabaları harekete geçirmek adına etkili ve kapsayıcı eğitim ortaklığı oluşturmak, eğitim politikalarını ve birlikte çalışma yolu geliştirmek, herkes için eşitlikçi, kapsayıcı ve kaliteli eğitim sistemleri sağlamak, eğitim için yeterli finansman sağlamak ve tüm hedeflerin izlenmesini, takibini ve gözden geçirilmesini sağlamak amaçlanmaktadır.

10 https://unstats.un.org/sdgs/report/2017/goal-04/#:~:text=SDG%20Goals-

,Goal%204%3A%20Ensure%20inclusive%20and%20equitable%20quality%20education%20an d%20promote,the%20realization%20of%20sustainable%20development (Erişim Tarihi:

26.01.2021)

(24)

8 Doğa Bilimleri

UNESCO, bilimi anlayarak ve bilgiyi yaratarak ekonomik, sosyal ve çevresel zorluklara çözüm bulunacağı, sürdürülebilir kalkınma ve daha yeşil toplumlar elde edilebileceği görüşündedir. Uluslararası işbirliği ile sadece bilimsel bilgiye değil barışa da katkıda bulunulur. Doğa bilimleri ile UNESCO’nun, ülkelerin bilime, teknolojiye ve yeniliğe yatırım yapmaları, ulusal politikalarını geliştirmeleri, bilim sistemlerinde reform yapmaları ayrıca bu alandaki gelişmeleri izleyip değerlendirmeleri çalışma alanları içerisindedir. UNESCO; “Bilimi toplumla birleştirerek daha akılcı, profesyonel ve keşfeden toplumlar yaratır.”

UNESCO Taraf Devletler ile bilim ve teknolojiyi kullanarak bio-etik alanında bilinçli kararları teşvik etmek amacıyla çalışmalar yapar. Ayrıca UNESCO doğa bilimleri ile su ve mineral kaynaklarının önemini, ekosistem ve bio-çeşitlilik bilgisini, ekosistem ile insan ilişkilerini, gezegeni barış içerisinde nasıl yönetileceğinin anlaşılmasına olanak sağlar.11

Sosyal ve Beşeri Bilimler

Farklı toplumların birbirlerini anlayarak barış içinde yaşam sürdürmelerine katkıda bulunmak UNESCO’nun en temel görevlerinden biridir. Eşitsizlik, dışlanma, şiddet ve mezhepçilik gibi yerel gerilimler ve çatışmaların daha da kötüleştiği bir zamanda küresel topluluğun tüm üyeleri arasında, birlikte yaşamayı ve haklarını korumayı öğrenme, dahil olma ve ayrımcılık yapmama gibi konular, öncesine göre daha güncel hâle gelmiştir.

UNESCO merkez ve sahada, gittikçe daha çeşitli hâle gelen toplumların zorluklarını daha iyi anlamak ve zorlukları ele almak için Taraf Devletlere ve tüm ortaklarına eşlik etmek amacıyla aracılık etmektedir. Bireyler, çok kökenli dünyanın modern karışıklığı içerisinde, başarılı bir yaşam için öğrenme ve hayat tecrübeleri ile

11 Detaylı bilgi için bkz.: https://en.unesco.org/themes/science-sustainable-future (Erişim Tarihi:

11.01.2021)

(25)

9 kültürel anlamda daha yetkin hâle gelir. Sonucunda, bireyler çoğulculuğun ve ortak anlayışın değerine uygun olarak sınırlılıkları kontrol etmenin yanı sıra çeşitliliğin değerini artırmaya hazır olur. UNESCO, Taraf Devletlerin daha iyi anlamasına ve Sosyal Dönüşümlerin Yönetimi (MOST), Gençlik Programı ve Barış Kültürü ve Şiddetsizlik Programı’nın yanı sıra demokrasi, küresel vatandaşlık, kültürlerarası diyalog ve barış içerikli programlar ile gittikçe daha fazla çeşitlenen toplumların zorluklarını ele almasına aracılık eder. Dahası UNESCO sportif aktivitelerin gelişmesi, bilim ve teknolojide etik konularının pekişmesine katkı sağlamaktadır.12

İletişim ve Bilgi

İletişim ve Bilgi Sektörü, UNESCO’nun “söz ve görüntü yoluyla özgür fikir akışını teşvik etme” yetkisi doğrultusunda ifade özgürlüğünü, medya gelişimini, bilgi ve bilgiye erişimi teşvik etmektedir. Bu programla sürdürülebilir kalkınma hedeflerine doğrudan katkıda bulunmaktadır. 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Gündemine dijital çağın sosyal, politik ve ekonomik uyumuna ayrı bir dikkat çekilerek başlanmıştır.

UNESCO, özellikle Gazetecilerin Güvenliğine İlişkin Birleşmiş Milletler Eylem Planı çerçevesinde, ifade özgürlüğünü ve gazetecilerin çevrimiçi/çevrimdışı güvenliğini geliştirmektedir. Ayrıca Sektör ’de farkındalık yaratma girişimleri, sürekli izleme, kapasite geliştirme faaliyetleri ile Taraf Devletlere teknik destek yoluyla çevrimiçi olarak nefret söylemlerinin yanı sıra kasten yanlış haber verme ve yanlış bilgilendirme ile mücadele etmektedir. Açık Eğitim Kaynakları, bilgiye evrensel erişimi desteklemektedir.

UNESCO, Yapay Zeka (AI) kullanımını ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşmak amacıyla, insan haklarına ve etik ilkelere saygılı yapay zekanın insan merkezli gelişimini ve uygulamasını teşvik etmektedir. Ayrıca UNESCO, Dünyanın Hafızası Programı (MoW) aracılığı ile Taraf Devletlerle dünyanın belgesel mirasını belirlemek,

12 Detaylı bilgi için bkz.: Social and Human Sciences (unesco.org) (Erişim Tarihi: 11.01.2021)

(26)

10 korumak ve bu mirası gelecek nesiller de dahil olmak üzere herkesin kullanımına sunmak için işbirliği yapmaktadır.

Sektör etkinlikleri, Uluslararası İletişim Geliştirme Programı (IPDC) ve Tüm Program için Bilgi (IFAB) uluslararası programları tarafından desteklenmektedir.13

Kültür

Kültür, tarihi anıtlar ve müzelerden geleneksel uygulamalar ve çağdaş sanat formlarına kadar ufkumuzu birçok yönden geliştirir. Dolayısıyla kültürün toplumları dönüştürme gücünün olduğu nettir. Atalardan miras kalan kültür, toplumların kimlik ve bağlılıklarının devam etmesi için kaynak oluşturmaktadır. Yaratıcılık ise açık, kapsamlı ve çoğulcu toplumlar inşa edilmesinde katkıda bulunur. Miras ve yaratıcılık canlı, yenilikçi ve refah bilgi toplumlarının temelini oluşturur.

UNESCO güçlü bir kültür bileşeni olmadan hiçbir kalkınmanın sürdürülebilir olmayacağını savunmaktadır. Kültürün kalkınma stratejilerinde ve süreçlerinde üç yönlü bir yaklaşım benimsemektedir:

“ - Kültür ve kalkınma için dünya çapında savunuculuğa öncülük ederken, açık politikalar ve yasal çerçeveler oluşturmak,

- Hükûmetler ve yerel paydaşlar mirasını korumak için sahada çalışmak ve uluslararası toplumla ilişki kurmak,

- Yaratıcı endüstrileri güçlendirmek ve kültürel çoğulculuğu teşvik etmek.” 14

1.2. UNESCO Kültür Sözleşmeleri

Oluşturulan binlerce yıllık somut ya da somut olmayan kültürel mirasın kendinden sonraki nesillere aktarılması ve devamlılığının sağlanması gerekmektedir.

Ülkelerin kültürel miras unsurlarına “aidiyet anlamında sahip çıkma, araştırma, onarma

13 Detaylı bilgi için bkz.: https://en.unesco.org/themes/communication-and-information (Erişim Tarihi: 12.01.2021)

14 Detaylı bilgi için bkz.: Protecting Our Heritage and Fostering Creativity (unesco.org) (Erişim Tarihi: 26.01.2021)

(27)

11 ve koruma bilinci 19. yüzyıldan itibaren şekillenmeye başlamıştır” (Kasapoğlu Akyol ve Kutlu 2020: 689). Bu bağlamda somut ve somut olmayan kültürel miras unsurlarının korunması adına kültür sözleşmeleri yapılmaya başlanmıştır. UNESCO’nun kültür sözleşmeleri, uluslararası işbirliği için benzersiz bir küresel alan sağlamakta ve paylaşılan değerlere dayalı bütünsel bir kültürel yönetim sistemi oluşturmaktadır. Bu sözleşmeler ile antik arkeolojik alanlar, somut olmayan ve su altı mirası, müze koleksiyonları, sözlü gelenekler ve diğer miras türleri dahil olmak üzere dünyanın kültürel ve doğal mirasın korumasını ve farkındalığının sağlanmasını, yaratıcı ve yenilikçi kültürel oluşumların ortaya çıkmasını sağlamaktadır (Protecting Our Heritage and Fostering Creativity (unesco.org) Erişim Tarihi: 26.01.2021).

Bu sözleşmeleri, “Silahlı Çatışma Durumunda Kültürel Varlığın Korunmasına İlişkin Lahey Sözleşmesi (1954)”, “Kültür Varlıklarının Yasadışı Ticaretini Yasaklama ve Önleme Yolları Sözleşmesi (1970)”, “Telif Hakkının ve Komşu Haklarının Korunmasına İlişkin Sözleşme (1952, 1971)”, “Dünya Kültürel ve Doğal Mirasının Korunmasına İlişkin Sözleşme (1972)”, “Sualtı Kültür Mirasının Korunmasına İlişkin Sözleşme (2001)”, “Kültürel Çeşitlilik Evrensel Bildirgesi (2001)”, “Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunmasına İlişkin Sözleşme (2003)”, “Kültürel İfadelerin Çeşitliliğinin Korunması ve Geliştirilmesi Sözleşmesi (2005)” şeklinde sıralayabiliriz.

Türkiye bu sözleşmelerden “Silahlı Bir Çatışma Halinde Kültür Mallarının Korunmasına Dair Sözleşme (1954)”, “Kültür Varlıklarının Kanunsuz İthal, İhraç ve Mülkiyet Transferinin Önlenmesi ve Yasaklanması için Alınacak Tedbirlerle ilgili Sözleşme (1970)”, “Dünya Kültürel ve Doğal Mirasın Korunmasına Dair Sözleşme (1972)”, “Sualtı Kültür Mirasının Korunmasına İlişkin Sözleşme (2001), “Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Sözleşmesi (2003)” ve “Kültürel İfadelerin Çeşitliliğinin Korunması ve Geliştirilmesi Sözleşmesi (2005)” olmak üzere toplamda altı sözleşmeye taraf olmuştur (AHBV Üniversitesi Türk Halk Biliminin Serüveni).

(28)

12 Japonya ise, 1992 yılında “Dünya Kültürel ve Doğal Mirasının Korunmasına İlişkin Sözleşme”, 2002 yılında “Kültür Varlıklarının Kanunsuz İthal, İhraç ve Mülkiyet Transferinin Önlenmesi ve Yasaklanması için Alınacak Tedbirlerle ilgili Sözleşme” ve 2004 yılında “SOKÜM Sözleşmesi” olmak üzere toplamda üç kültür sözleşmesine taraf olmuştur (MEXT: History of UNESCO and JNCU Activities Erişim Tarihi:

16.05.2021).

1.3. SOKÜM Nedir?

SOKÜM toplumsal kimliği oluşturan ve tarihsel sürekliliği devam ettiren ortak bellek birikimleridir (Oğuz, 2013). Eskiden üretilmiş ve yeniden üretilebilen, olumlu değişimler içeren sözlü gelenek ve anlatımlar, gösteri sanatları, ritüeller ve şölenler, doğa ve evrenle ilgili uygulamalara yönelik kültürel unsurlar yani halkbilgisi yaratmalarının tamamı SOKÜM’ü oluşturur (Ekici, 2016). SOKÜM İhtisas Komitesi, UNESCO’nun 29 Eylül - 17 Ekim 2003 tarihleri arasında 32. Genel Konferansı’nda kabul edilen Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Sözleşmesi’ne istinaden, kültürel mirası koruyabilmek adına, farkındalığı artırmak amacıyla ve kültürel unsurların nesilden nesile aktarımını sağlamak için 2003 yılında kurulmuştur. 2006

yılında Türkiye 45. Devlet olarak

(http://www.unesco.org.tr/Content_Files/Content/Sektor/Kultur/sokum_bb.pdf Erişim Tarihi: 10.04.2020) ve 2004 yılında ise Japonya Sözleşme’yi imzalamıştır. SOKÜM Sözleşmesi’nin amaçları ise şu şekildedir:

“a)Somut olmayan kültürel mirası korumak;

b)İlgili toplulukların, grupların ve bireylerin somut olmayan kültürel mirasına saygı göstermek;

c)Somut olmayan kültürel mirasın önemi konusunda yerel, ulusal ve uluslararası düzeyde duyarlılığı arttırmak ve karşılıklı değerbilirliği sağlamak;

d) Uluslararası işbirliği ve yardımlaşmayı sağlamak” (Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Sözleşmesi).

(29)

13

“Toplulukların, grupların ve kimi durumlarda bireylerin, kültürel miraslarının bir parçası olarak tanımladıkları uygulamalar, temsiller, anlatımlar, bilgiler, beceriler ve bunlara ilişkin araçlar, gereçler ve kültürel mekânlar” olarak tanımlanan Somut Olmayan Kültürel Miras, Sözleşme amaçları bağlamında aşağıda sözü edilen alanlarda yer almaktadır:

“a) Somut olmayan kültürel mirasın aktarılmasında taşıyıcı işlevi gören dille birlikte sözlü gelenekler ve anlatımlar;

b) Gösteri sanatları;

c) Toplumsal uygulamalar, ritüeller ve şölenler;

d) Doğa ve evrenle ilgili bilgi ve uygulamalar;

e) El sanatları geleneği” (Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Sözleşmesi, Madde 2).

Somut olan kültürel mirası korumak daha kolayken, somut olmayan kültürü korumak oldukça zordur. Başta teknolojinin gelişmesi ile birlikte çeşitli kültürel faaliyetler birçok insan – özellikle gençler – tarafından çağ dışı görülmektedir.

Önemsenmemesi, çağ dışı görülmesi ya da yıllar içinde kaybolması gibi toplumun içinde bulunduğu olumsuz koşullar ile insanlarda yeterli bilincin oluşturulamaması ve bunun sonucunda binlerce yıllık kültürel unsurların yok olma aşamasına gelmesi ayrıca kültürün ifade çeşitliliğini kaybederek tek tipleşmesi bize SOKÜM’ün kültürel çeşitliliği korumasındaki önemini göstermektedir (Oğuz, 2009). Bu yüzden SOKÜM’ü korumak, ulusal ve uluslararası düzeyde duyarlılığını artırmak oldukça önemlidir. Yok olma kaygısı ile ortaya çıkan “koruma” kavramı Sözleşme’de “somut olmayan kültürel mirasın yaşayabilirliğini güvence altına alma” şeklinde tanımlanmaktadır. Korumadan sorumlu olan “Taraf Devletler” ise Sözleşme’ye bağlı olan devletlerden oluşmaktadır.

Sözleşme’yi kabul eden Taraf Devletlerin Sözleşme’de yer alan rolleri ise şu şekildedir:

(30)

14

“a) Kendi toprağı üzerinde bulunan somut olmayan kültürel mirasın korunmasını güvence altına almak için gerekli önlemleri alacaktır;

b) 2. maddenin 3. fıkrasında belirtilen koruma önlemleri arasından, kendi toprağı üzerinde bulunan somut olmayan kültürel mirasın çeşitli öğelerini grupların, toplulukların ve ilgili Hükümet dışı kuruluşların katılımıyla, belirleyecek ve tanımlayacaktır” (Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Sözleşmesi, Madde 11).

Bu maddeler gereğince her bir Taraf Devlet Sözleşme’de yer alan maddelerden yarar sağlarken aynı zamanda da gerekliliklerini yerine getirmektedir. Taraf Devletler bu gereklilikleri UNESCO tarafından hazırlanan “Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Sözleşmesi’nin Uygulama Yönergesi (Operational Directives for the Implementation of the Convention for the Safeguarding of the Intangible Heritage)” ile gerçekleştirmektedir. Genel Kurul, Uygulama Yönergesi’ni ilk kez Haziran 2008'de kabul etmiş ve Haziran 2010, 2012, 2014 ve 2016'da değiştirmiştir. 2018 yılında ise en son versiyonu yayınlanmıştır. Gelecek toplantılarda da tamamlamaya ve revize etmeye devam edilecektir. Uygulama Yönergesi, Sözleşme listelerine somut olmayan mirasın kaydedilmesi, uluslararası mali yardım sağlanması, sivil toplum kuruluşlarının Komiteye danışma sıfatıyla hareket etmek üzere akreditasyonu veya katılımı için izlenecek yöntemler belirtilmektedir ( Operational Directives 2018).

Somut Olmayan Kültürel Miras Listeleri, Sözleşme’nin 16. 17. ve 18.

maddelerinde şu şekilde oluşturulmuştur:

1. İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası Temsilî Listesi,

2. Acil Koruma Gerektiren Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi,

3. Korumanın İyi Uygulamaları Kaydı.

(31)

15 Türkiye’nin 18. madde dâhilinde mirası bulunmamaktadır ancak 16. madde kapsamındaki İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Miras Listesinde 19; 17. madde kapsamında yer alan Acil Koruma Gerektiren Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi’nde ise 1 adet mirası yer almaktadır (Browse the Lists of Intangible Cultural Heritage and the Register of good safeguarding practices - intangible heritage - Culture Sector - UNESCO Erişim Tarihi: 11.02.2021). Bunları şu şekilde sıralayabiliriz:

- İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi:

1. Meddahlık Geleneği (2008) 2. Mevlevi Sema Törenleri (2008) 3. Âşıklık Geleneği (2009) 4. Karagöz (2009) 5. Nevruz (Azerbaycan, Hindistan, İran, Kırgızistan, Özbekistan ve Pakistan ile ortak dosya, 2009) 6. Geleneksel Sohbet Toplantıları (Yaren, Barana, Sıra Geceleri ve diğer, 2010) 7. Alevi Bektaşi Ritüeli Semah (2010) 8.

Kırkpınar Yağlı Güreş Festivali (2010) 9. Geleneksel Tören Keşkeği (2011) 10. Mesir Macunu Festivali (2012) 11. Türk Kahvesi ve Geleneği (2013) 12. Ebru: Türk Kâğıt Süsleme Sanatı (2014) 13. İnce Ekmek Yapımı ve Paylaşımı Geleneği: Lavaş, Katrıma, Jupka, Yufka (Azerbaycan, İran, Kazakistan, Kırgızistan ve Türkiye ile ortak dosya, 2016) 14. Geleneksel Çini Sanatı (2016) 15. Bahar Bayramı Hıdırellez (Makedonya ile ortak dosya, 2017) 16. Dede Korkut-Korkut Ata Mirası: Kültürü, Efsaneleri ve Müziği (Azerbaycan ve Kazakistan ile ortak dosya, 2018) 17. Geleneksel Türk Okçuluğu (2019) 18. Minyatür Sanatı (Azerbaycan, İran ve Özbekistan ile ortak dosya, 2020) 19. Geleneksel zekâ ve strateji oyunu: Togyzqumalaq, Toguz Korgool, Mangala / Göçürme (Kazakistan ve Kırgızistan ile ortak dosya, 2020).

- Acil Koruma Gerektiren Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi:

1. Islık Dili (2017)

(32)

16 Japonya’nın ise 17. ve 18. madde dâhilinde mirası bulunmamaktadır ancak 16.

Madde kapsamında 22 mirası yer almaktadır (Browse the Lists of Intangible Cultural Heritage and the Register of good safeguarding practices - intangible heritage - Culture Sector - UNESCO Erişim Tarihi: 11.02.2021). Bunları aşağıdaki şekilde sıralayabiliriz:

- İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi:

1. Kabuki Tiyatrosu (2008) 2. Ningyo Johruri Bunraku Kukla Tiyatrosu (2008) 3.Nōgaku Tiyatrosu (2008) 4. Akiu no Taue Odori (2009) 5.Chakkirako (2009) 6.

Daimokutate (2009) 7. Dainichido Bugaku (2009) 8. Gagaku (2009) 9. Hayachine Kagura (2009) 10. Ojiya-chijimi, Echigo-jofu: Uonuma bölgesinde ramie yapım teknikleri, Niigata Vilayeti (2009) 11. Oku-noto no Aenokoto (2009) 12. Geleneksel Ainu dansı (2009) 13. Kumiodori (Geleneksel Okinawan Müzikal Tiyatrosu, 2010) 14.

Yuki-tsugumi (İpek kumaş üretme tekniği, 2010) 15. Mibu no Hana Taue (Mibu’da pirinç ekim ritüeli, Hiroshima, 2011) 16. Sada Shin Noh (Sada tapınağında kutsal dans, Shimane, 2011) 17. Nachi no Dengaku (Nachi ateş festivalinde dini performans sanatı, 2012) 18. Washoku (Özellikle Yeni yıl kutlamasında Japon yemeği kültürü, 2013) 19.

Washi (Geleneksel el yapımı kağıt zanaatı, 2014)20. Yama, Hoko, Yatai (Japonya’daki sal festivalleri, 2016) 21. Raiho-shin ( Kostüm ve maskelerle ata (Tanrı) ziyaret ritüeli, 2018) 22. Japonya’da ahşap mimarinin korunması ve aktarımı için geleneksel beceri, bilgi ve teknikler (2020).

Sözleşme’de SOKÜM’ün önemi, korunması ve gelecek nesillere aktarılmasının önemi “Somut olmayan kültürel mirasın önemi ve korunması konusunda, özellikle yeni kuşakların daha fazla bilinçlendirilmesi gerektiğini göz önünde bulundurarak…”

söyleminde belirtilmektedir. UNESCO, gençlere verdiği önemi Sosyal ve Beşeri

(33)

17 Bilimler alanında yer alan Gençlik Programları ile de göstermektedir.15 UNESCO gençlerin sahip olduğu yaratıcılık ve potansiyel ile değişimin mümkün olabileceğini bu gençlik programları aracılığıyla desteklemektedir. Sosyal yenilik ve değişimi teşvik etmek, toplumların gelişimine katılmak, yoksulluğu ve eşitsizliği ortadan kaldırmak ve barış kültürünü teşvik etmek için gençlerle birlikte çalışmaktadır. Birleşmiş Milletler her ne kadar 15-24 yaş arası grubu “gençlik” olarak tanımlasa da, bu durum değişiklik göstermektedir. Burada önemli olan UNESCO’nun “gençlik” tanımıdır (https://en.unesco.org/youth#strategy Erişim Tarihi: 26.01.2021).

UNESCO, gençlerde eğitimden kültüre, bilimlere, beşeri bilimlere ve iletişime kadar çeşitli temalara, disiplinlere ve sorunlara değinmektedir.16 Gençlerin yenilikçi düşünceleri ve sosyal yapıları onları UNESCO’nun projelerinde ve etkinliklerinde önemli bir ortak yapmaktadır. Bu bağlamda, Sözleşme’de de gençlerin sürdürülebilirlikteki öneminin beraberinde “eğitim” konusuna da vurgu yapılmaktadır.

Genç kuşakların somut olmayan kültürel miras konusunda olan farkındalıkları ve sürdürülebilirliğin sağlanmasındaki ana rollerini yadsımak mümkün değildir. Gençlere verilen eğitim ile SOKÜM’ün sonraki nesillere daha fazla aktarılmasının sağlanmasına çalışılmaktadır (Gürçayır, 2013:73-76). Türkiye ve Japonya’da da genç nesli hedef alan çeşitli çalışmalar yapılmaktadır.

Türkiye’de SOKÜM Sözleşmesi’nin icra ve yürütücü organı T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı17 Araştırma ve Eğitim Genel Müdürlüğü Somut Olmayan Türk Kültür Mirası Daire Başkanlığı’dır. KTB Araştırma ve Eğitim Genel Müdürlüğü, UTMK, UNESCO nezdinde Türkiye Daimi Temsilciliği Sözleşme’nin ulusal yönetimidir.

15 Detaylı bilgi için bknz.: https://en.unesco.org/themes/learning-live-together (Erişim Tarihi:

25.01.2021)

16 Detaylı bilgi için bknz.: https://unesdoc.unesco.org/ark:/48223/pf0000227150 (Erişim Tarihi:

26.01.2021)

17 Buradan itibaren KTB denilecektir.

(34)

18 Japonya’da ise Kültür İşleri Ajansı (The Agency for Cultural Affairs) 18Japon kültürünü tanıtan, kanunlara göre işleri yöneten ve SOKÜM unsurlarının korunmasından sorumlu

olan kurumdur

(https://www.bunka.go.jp/english/policy/cultural_properties/introduction/intangible/

Erişim Tarihi: 14.05.2021). Tokyo Ulusal Kültür Varlıkları Araştırma Enstitüsü (The Tokyo National Research Institute for Cultural Properties), Japonya Sanat Konseyi (Ulusal Tiyatro) [( The Japan Arts Council (National Theater),] ve Asya-Pasifik Bölgesi Somut Olmayan Kültürel Miras Uluslararası Araştırma Merkezi (The International Research Centre for Intangible Cultural Heritage in the Asia-Pacific Region)19 SOKÜM’ün korunması ve aktarılması için yararlı olacak çalışmaları yapmakta ve araştırmaları yürütmekte olan kurum ve kuruluşlardandır (https://ich.unesco.org/en/state/japan-JP?info=periodic-reporting Erişim Tarihi:

11.01.2021). Her iki ülkede de yukarıda saydığımız kurum ve kuruluşlar, uzman kurulları, üniversiteler, sivil toplum kuruluşları ve bu konuyla ilgili herkes tarafından SOKÜM unsurlarının korunması ve sürdürülebilirliğine katkı sağlanmaktadır.

UNESCO’nun SOKÜM Sözleşmesi ile birlikte somut olamayan kültür il ilgili farkındalık oluşturmak amaçlanmaktadır. Sözleşmede “koruma” terimi “somut olmayan kültürel mirasın yaşayabilirliğini güvence altına alma anlamına gelir; buna kimlik saptaması, belgeleme, araştırma, muhafaza, koruma, geliştirme, güçlendirme ve özellikle okul içi ya da okul dışı eğitim aracılığıyla kuşaktan kuşağa aktarma olduğu kadar, bu kültürel mirasın değişik yanlarının canlandırılması dâhildir” şeklinde tanımlanmaktadır. Taraf Devletler ise SOKÜM unsurlarını korumak amacıyla çeşitli çalışmalar gerçekleştirmektedir. Bunlardan biri de eğitim ile SOKÜM unsurlarının

18The Agency for Cultural Affairs buradan itibaren ACA denilecektir.

19 The International Research Centre for Intangible Cultural Heritage in the Asia-Pacific Region, buradan itibaren IRCI denilecektir.

(35)

19 aktarılıp korunmasıdır. UNESCO’nun eğitime verdiği önemi SOKÜM Sözleşmesi’nin 14. maddesinde görmekteyiz.

1.4. SOKÜM ve Eğitim

SOKÜM unsurlarının sonraki kuşaklara aidiyetlik duygusu içerisinde aktarılması ve devamlılığının sağlanmasında eğitim önemli bir destektir. Nitekim Sözleşme’nin 2.

maddesinin 3. fıkrasında yer alan “özellikle okul içi ya da okul dışı eğitim aracılığıyla kuşaktan kuşağa aktarma” eğitimin önemini desteklemektedir. Burada “okul içi”

denilerek örgün eğitim, “okul dışı” denilerek yaygın ve sargın eğitim kastedilmektedir.

UNESCO örgün eğitimi, “Kamu kuruluşları ve tanınmış özel kuruluşlar aracılığıyla kurumsallaştırılmış, kasıtlı ve planlanmış ve bütünüyle bir ülkenin örgün eğitim sistemini oluşturur” şeklinde tanımlamaktadır.20 Örgün eğitimin Türk Dil Kurumu sözlüğündeki tanımı ise şu şekildedir: “Kişilerin hayata atılmadan, iş ve meslek kollarında çalışmaya başlamadan önce okul veya okul niteliği taşıyan yerlerde, genel ve özel bilgiler bakımından yetişmelerini sağlamak amacıyla belli kanunlara göre düzenlenen eğitim”21. Bu tanımlara göre örgün eğitimde öğrenim istendik ve kasıtlı şekilde gerçekleşmektedir. Belirlenmiş konular çerçevesinde, belirli kazanımlar ile devletin sınırlarını çizdiği bir sistemdir. Öğretmen ve öğretilen dersler başrolü oynamaktadır. Genel geçer bilgilerin öğretilmesinin yanı sıra ulus bilincini oluşturacak davranışlar da öğretilmektedir. Kültürel miras unsurlarının belli bir müfredat içerisinde aktarılması kültürel miras farkındalığı oluşturmak ve kültürel değerlerin korunması açısından önemlidir. Örgün eğitimde bağımsız kültür dersleri ile, derslere entegre edilmiş SOKÜM unsurları ya da kültürel değerler aracılığıyla öğretilen dersler kültürel mirasın aktarılmasında ve korunmasında büyük bir paya sahiptir diyebiliriz.

20 http://uis.unesco.org/en/glossary-term/formal-education (Erişim Tarihi: 18.03.2021)

21 https://sozluk.gov.tr/ (Erişim Tarihi: 18.03.2021)

(36)

20 Yaygın eğitimi UNESCO “Bir eğitim sağlayıcı tarafından kurumsallaştırılmış, kasıtlı ve planlanmış eğitim. Yaygın eğitimin tanımlayıcı özelliği, bireylerin yaşam boyu öğrenme sürecinde örgün eğitime bir ek, alternatif ve / veya tamamlayıcı olmasıdır” şeklinde tanımlamaktadır. T.C. Millî Eğitim Bakanlığı22 tarafından Yaygın Eğitim Kurumları Yönetmeliği’nde ise yaygın eğitim “Örgün eğitim sistemine hiç girmemiş ya da örgün eğitim sisteminin herhangi bir kademesinde bulunan veya bu kademeden ayrılmış ya da bitirmiş bireylere; ilgi, istek ve yetenekleri doğrultusunda ekonomik, toplumsal ve kültürel gelişmelerini sağlayıcı nitelikte çeşitli süre ve düzeylerde hayat boyu yapılan eğitim, öğretim, üretim, rehberlik ve uygulama etkinliklerinin tümü” (2010: 3) olarak ifade edilmektedir. Herkes için her yaşa eğitimi ifade etmektedir. Yaygın eğitim kurslar, seminerler, çalıştaylar vb. şeklinde gerçekleştirilmektedir. Kültürel miras unsurlarının aktarılmasında resmî yoldan çeşitli imkanlar sunan eğitim kurumları olarak görülmektedir (Özdemir, 2019: 9). Yaygın eğitim ders modülleri birçok kültürel miras alanına hitap etmektedir ve dolayısıyla bünyesinde yer alan eğitimcilerin, usta öğreticilerin kültürel unsuru aktaran kültür taşıyıcıları olma ihtimalini artırdığı var sayılmaktadır (Özdemir, 2019: 10).

Sargın eğitim UNESCO tarafından “Resmî olmayan öğrenme, ailede, işyerinde, yerel toplulukta ve günlük yaşamda kendi kendine, aileye yönelik veya sosyal olarak yönetilen bir temelde gerçekleşen öğrenme etkinlikleri” şeklinde tanımlanmaktadır.

Türk Dil Kurumu Sözlüğünde ise “Örgün ve yaygın eğitim dışında, bireyin hayat boyu süren bilgi, beceri ve yetkinlik kazanımı, informel eğitim” olarak tanımlanmaktadır.

Ailede başlayan sargın eğitim kültür akışının başlangıç noktası denilebilir. Çocukluk döneminde sargın eğitim yoluyla öğrenilen kültürel değerler geçmişi geleceğe bağlamaktadır. Bireyin kendi kimliğini oluşturması ve dolayısı ile ulus kimliğinin oluşmasının önemi sargın eğitimde öğrenilen kültürel değerlerle gerçekleşmektedir

22 Buradan itibaren MEB denilecektir.

Referanslar

Benzer Belgeler

İnsanlığın ortak mirası olarak kabul edilen evrensel değerlere sahip kültürel ve doğal sitleri dünyaya tanıtmak, toplumda evrensel mirasa sahip çıkacak

Dersin İçeriği : Kültürel Miras ve Müzecilik dersi, bugün kapsadığı alan genişleyen kültürel mirasın koruma, belgeleme, sergileme çabalarından

Niteliği bakımından somut ve somut olmayan; somut olanı ise taşınır ve taşınmaz diye kategorilere ayrılan kültürel miras bazen bir arkeolojik sit,

UNESCO 1954 ve 1970 tarihli iki ayrı sözleşmeyle kültürel objelerin silahlı çatışma veya tarihî eser kaçakçılığı nedeniyle korunamaması tehlikesine

Genel Konferansı’nda 17 Ekim 2003 tarihinde kabul edilen Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Sözleşmesi, bir toplumun kendi kültürel kimliğinin bir

 Toplumun hizmetinde olan ve onun gelişimi için çalışan, insanlığın somut ve somut olmayan kültürel mirası ile çevresini tanıması ve sahiplenmesi amacıyla ilmi

Avrupa önce sömürge halklarını vahşi olarak yaftalamış sonrasında ise, bu vahşileri kendi toplumlarından, insanlarından daha ahlaklı bularak soylu vahşi olarak

2012 yılında Bursa Büyükşehir Belediyesi, Tarihi Kentler Bir- liği ve ÇEKÜL Vakfı işbirli- ğinde Bursa’da düzenlenen Uluslararası Kırsal Yaşam, Kır- sal Mimari