• Sonuç bulunamadı

SOKÜM ve Eğitim

Belgede TÜRKİYE CUMHURİYETİ (sayfa 35-42)

SOKÜM unsurlarının sonraki kuşaklara aidiyetlik duygusu içerisinde aktarılması ve devamlılığının sağlanmasında eğitim önemli bir destektir. Nitekim Sözleşme’nin 2.

maddesinin 3. fıkrasında yer alan “özellikle okul içi ya da okul dışı eğitim aracılığıyla kuşaktan kuşağa aktarma” eğitimin önemini desteklemektedir. Burada “okul içi”

denilerek örgün eğitim, “okul dışı” denilerek yaygın ve sargın eğitim kastedilmektedir.

UNESCO örgün eğitimi, “Kamu kuruluşları ve tanınmış özel kuruluşlar aracılığıyla kurumsallaştırılmış, kasıtlı ve planlanmış ve bütünüyle bir ülkenin örgün eğitim sistemini oluşturur” şeklinde tanımlamaktadır.20 Örgün eğitimin Türk Dil Kurumu sözlüğündeki tanımı ise şu şekildedir: “Kişilerin hayata atılmadan, iş ve meslek kollarında çalışmaya başlamadan önce okul veya okul niteliği taşıyan yerlerde, genel ve özel bilgiler bakımından yetişmelerini sağlamak amacıyla belli kanunlara göre düzenlenen eğitim”21. Bu tanımlara göre örgün eğitimde öğrenim istendik ve kasıtlı şekilde gerçekleşmektedir. Belirlenmiş konular çerçevesinde, belirli kazanımlar ile devletin sınırlarını çizdiği bir sistemdir. Öğretmen ve öğretilen dersler başrolü oynamaktadır. Genel geçer bilgilerin öğretilmesinin yanı sıra ulus bilincini oluşturacak davranışlar da öğretilmektedir. Kültürel miras unsurlarının belli bir müfredat içerisinde aktarılması kültürel miras farkındalığı oluşturmak ve kültürel değerlerin korunması açısından önemlidir. Örgün eğitimde bağımsız kültür dersleri ile, derslere entegre edilmiş SOKÜM unsurları ya da kültürel değerler aracılığıyla öğretilen dersler kültürel mirasın aktarılmasında ve korunmasında büyük bir paya sahiptir diyebiliriz.

20 http://uis.unesco.org/en/glossary-term/formal-education (Erişim Tarihi: 18.03.2021)

21 https://sozluk.gov.tr/ (Erişim Tarihi: 18.03.2021)

20 Yaygın eğitimi UNESCO “Bir eğitim sağlayıcı tarafından kurumsallaştırılmış, kasıtlı ve planlanmış eğitim. Yaygın eğitimin tanımlayıcı özelliği, bireylerin yaşam boyu öğrenme sürecinde örgün eğitime bir ek, alternatif ve / veya tamamlayıcı olmasıdır” şeklinde tanımlamaktadır. T.C. Millî Eğitim Bakanlığı22 tarafından Yaygın Eğitim Kurumları Yönetmeliği’nde ise yaygın eğitim “Örgün eğitim sistemine hiç girmemiş ya da örgün eğitim sisteminin herhangi bir kademesinde bulunan veya bu kademeden ayrılmış ya da bitirmiş bireylere; ilgi, istek ve yetenekleri doğrultusunda ekonomik, toplumsal ve kültürel gelişmelerini sağlayıcı nitelikte çeşitli süre ve düzeylerde hayat boyu yapılan eğitim, öğretim, üretim, rehberlik ve uygulama etkinliklerinin tümü” (2010: 3) olarak ifade edilmektedir. Herkes için her yaşa eğitimi ifade etmektedir. Yaygın eğitim kurslar, seminerler, çalıştaylar vb. şeklinde gerçekleştirilmektedir. Kültürel miras unsurlarının aktarılmasında resmî yoldan çeşitli imkanlar sunan eğitim kurumları olarak görülmektedir (Özdemir, 2019: 9). Yaygın eğitim ders modülleri birçok kültürel miras alanına hitap etmektedir ve dolayısıyla bünyesinde yer alan eğitimcilerin, usta öğreticilerin kültürel unsuru aktaran kültür taşıyıcıları olma ihtimalini artırdığı var sayılmaktadır (Özdemir, 2019: 10).

Sargın eğitim UNESCO tarafından “Resmî olmayan öğrenme, ailede, işyerinde, yerel toplulukta ve günlük yaşamda kendi kendine, aileye yönelik veya sosyal olarak yönetilen bir temelde gerçekleşen öğrenme etkinlikleri” şeklinde tanımlanmaktadır.

Türk Dil Kurumu Sözlüğünde ise “Örgün ve yaygın eğitim dışında, bireyin hayat boyu süren bilgi, beceri ve yetkinlik kazanımı, informel eğitim” olarak tanımlanmaktadır.

Ailede başlayan sargın eğitim kültür akışının başlangıç noktası denilebilir. Çocukluk döneminde sargın eğitim yoluyla öğrenilen kültürel değerler geçmişi geleceğe bağlamaktadır. Bireyin kendi kimliğini oluşturması ve dolayısı ile ulus kimliğinin oluşmasının önemi sargın eğitimde öğrenilen kültürel değerlerle gerçekleşmektedir

22 Buradan itibaren MEB denilecektir.

21 (Özdemir, 2019: 6). Sargın eğitim alanlarında çocukken öğrenilen kültürel değerler yetişkin olduklarında sonraki nesle kaynağından aktarılan miras haline gelmekte ve bu döngü bu şekilde devam etmektedir denilebilir. Dolayısıyla sargın eğitim kültürel miras unsurlarının korunmasında, aktarılmasında ve ortak bir belleğin oluşturulmasında “ilk eğitim” ya da “temel eğitim” özelliği taşımaktadır demek yanlış olmaz.

Kültürel miras unsurlarının yaşayabilirliğinin güvence altına alınması, farkındalık oluşturulması ve geliştirilmesi okul içi ya da okul dışı etkinlikler ile eğitim yoluyla sağlanabilir. Sözleşme’nin 14. maddesi ile de bu noktaya dikkat çekilmektedir.

Her Taraf Devlet, uygun tedbirlerle şu hususları gerçekleştirmeye gayret eder:

a) Somut olmayan kültürel mirasın tanınmasını, buna saygı duyulmasını ve geliştirilmesini özellikle aşağıda belirtilen önlemlerle sağlamak:

(i) Toplumun genelini ve özellikle gençleri hedefleyen eğitici, duyarlılığı arttırıcı ve bilgilendirici programlar düzenlemek;

(ii) İlgili topluluklar ve gruplar içinde belirli eğitim ve yetiştirme programları düzenlemek;

(iii) Somut olmayan kültürel mirasın korunması için özellikle yönetim ve bilimsel araştırma gibi alanlarda kapasite güçlendirici etkinlikler düzenlemek;

(iv) Bilginin kuşaktan kuşağa geçişini okul dışı olanaklarla sağlamak;

b) Kamuoyunu bu mirasa yönelen tehditler ve işbu Sözleşme gereğince yapılan etkinlikler konusunda bilgilendirmek;

c) Somut olmayan kültürel mirasın anlatımı için gerekli olan doğal alanların ve belleğe ilişkin mekanların korunması için eğitim verilmesini teşvik etmek. ( Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Sözleşmesi, Madde 14)23.

23 Detaylı bilgi için bkz.: http://www.unesco.org.tr/Pages/181/177/ (Erişim Tarihi: 11.04.2020)

22 Sözleşme’nin 14. maddesinde yukarıdaki gibi yer alan eğitim konusu, Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Sözleşmesi’nin 2018 yılı Uygulama Yönergesinin “Somut Olmayan Kültürel Miras Hakkında Farkındalık Yaratmak ve Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Sözleşmesi’nin Ambleminin Kullanılması” 4. Bölümü’nde, “Somut Olmayan Kültürel Miras Hakkında Farkındalık Yaratmak”, “Örgün ve Yaygın Eğitim Önlemleri”, “Yerel ve Ulusal Seviyeler”

başlıklarının içeriğinde yer alan 107. madde kapsamında aşağıdaki gibi yer almıştır:

“107. Taraf Devletler, kapasite geliştirme faaliyetleri ve resmî olmayan bilgi aktarımının yanı sıra eğitim ve enformasyon programları ile somut olmayan kültürel mirasın tanınmasını, saygı duyulmasını ve geliştirilmesini uygun olan tüm yöntemlerle sağlar (Madde 14 (a) Sözleşme). Taraf Devletler, özellikle aşağıdaki amaçlara yönelik tedbir ve politikaları uygulamaya teşvik edilmektedir:

(a) Yöresel dillerin de dahil olduğu çok dilli eğitim, entegrasyonu ve kültürlerarası diyaloğu destekleyen bir enstrüman olarak somut olmayan kültürel mirasın rolü;

(b) Somut olmayan kültürel mirası yerel özelliklere uyarlanmış okul öğretim programlarıyla öğretmek ve uygun kitaplar, CD'ler, videolar, belgesel, el ya da broşürler gibi eğitimsel ve materyaller geliştirmek;

(c) Somut olmayan kültürel miras hakkında öğretmek için öğretmenlerin kapasitelerinin artırılması ve bu amaçla rehberlerin ve kılavuzların geliştirilmesi;

(d) Okullarda somut olmayan kültürel mirasın öğretimi için temalar ve modüller önermek için veli ve veli derneklerini dâhil etmek;

(e) Eğitim programlarının geliştirilmesinde kendi miraslarını okullarda ve eğitim kurumlarında açıklamaya davet edilen uygulayıcıları ve taşıyıcıları dâhil etmek

(f) Toplulukların somut olmayan kültürel mirası hakkında bilgi toplanmasında ve yayılmasında gençleri dâhil etmek;

23 (g) Somut olmayan kültürel mirasın içine yerleşmiş bilgi ve becerilerin yaygın yollarla yayılma değerini kabul etmek;

(h) Katılımcı eğitim yöntemleri, uygulamalı yöntemler ve ayrıca oyunlar, evde öğretim ve çıraklık formları da kullanılarak somut olmayan kültürel mirasın ayrıcalıklı deneyimini yaşamak;

(i) Yaz eğitimi, açık günler, ziyaretler, fotoğraf ve video yarışmaları, kültürel miras güzergâhları veya doğal alanlara ve varlığı somut olmayan kültürel mirası ifade etmek için gerekli olan anı yerlerine okul gezileri düzenlemek gibi aktiviteler geliştirmek;

(j) Uygun olan her yerde bilgi ve iletişim teknolojilerinin tam kullanımını sağlamak;

(k) Üniversitelerde somut olmayan kültürel mirasla ilgili öğretim yapmak ve disiplinler arası bilimsel, teknik ve sanatsal çalışmaların yanı sıra, araştırma yöntemleri geliştirilmesini teşvik etmek;

(l) Kişisel ve kariyer gelişimi için somut olmayan kültürel mirasın değeri hakkında bilgilendirerek gençlere mesleki rehberlik sağlanması;

(m) Somut olmayan kültürel mirası ile ilgili olan küçük işletmelerin yönetiminde bulunan topluluklar, gruplar veya bireylerin eğitimi”

(Operational Directives 2018).

“Somut olmayan kültürel mirası koruma ve ulusal düzeyde sürdürülebilir kalkınma” 6. Bölümü’nde yer alan “Kaliteli eğitim” başlığının içeriğinde 180. madde kapsamındaki maddeler ise aşağıdaki gibi yer almıştır:

“180. Taraf Devletler, ilgili eğitim sistemleri ve politikaları çerçevesinde, toplumdaki somut olmayan kültürel mirasın tanınmasını, saygı duyulmasını ve zenginleştirilmesini sağlamak için, değerlerin ve yaşam becerilerinin aktarılmasındaki özel rolünü vurgulayarak ve Sürdürülebilir kalkınma, özellikle ilgili topluluklar ve gruplar içindeki özel eğitim ve öğretim programları ve bilgiyi aktarmanın resmî olmayan yollarıyla. Bu amaçla, Taraf Devletler şunları yapmaya teşvik edilmektedir:

24 (a) Aşağıdaki amaçlarla uygun yasal, teknik, idari ve mali tedbirleri benimsemek:

i. Eğitim sistemlerinin kişinin kendine, topluluğa veya grubuna saygı duymasını, başkalarına karşılıklı saygıyı teşvik etmesini ve insanları hiçbir şekilde somut olmayan kültürel mirasından uzaklaştırmamasını, topluluklarını veya gruplarını çağdaş yaşama katılmayan veya imajlarına herhangi bir şekilde zarar vermeyen olarak nitelendirmek;

ii. Somut olmayan kültürel mirasın, hem kendi başına bir katkı olarak hem de öğretim programları, öğretim programları arası, öğretim programları seviyeleri ve ders dışı diğer konuları açıklama veya gösterme aracı olarak, ilgili tüm disiplinlerin eğitim programlarının içeriğine mümkün olduğunca tam olarak bütünleşmesini sağlamak;

iii. Topluluklar, gruplar ve bazı durumlarda bireyler tarafından somut olmayan kültürel miraslarının bir parçası olarak tanınan ve somut olmayan kültürel mirasın aktarılmasına yönelik yöntemlerin ve yöntemlerin yenilikçi koruma yöntemleriyle birlikte önemini kabul etmek ve onların potansiyellerini örgün ve yaygın eğitim sistemlerinde kullanmanın yollarını aramak;

(b) Eğitim uygulamaları ve sistemlerinin çeşitliliği arasında işbirliğini ve tamamlayıcılığı artırmak;

(c) Topluluklar, gruplar ve bazı durumlarda bireyler tarafından somut olmayan kültürel miraslarının bir parçası olarak kabul edilen pedagojik yöntemlerin çeşitliliğini anlamayı amaçlayan, topluluklar ve grupların kendileri tarafından yürütülenler de dahil olmak üzere bilimsel çalışmaları ve araştırma metodolojilerini teşvik etmek ve diğer eğitim bağlamlarına entegrasyon için etkinliklerini ve uygunluklarını değerlendirmek;

(d) Bio-çeşitliliğin korunması ve sürdürülebilir kullanımı, somut olmayan kültürel mirasın ifade edilmesi için varlığı gerekli olan doğal alanların ve hafıza mekanlarının korunması için eğitimi teşvik etmek” (Operational Directives 2018).

SOKÜM insanlarla birlikte değişim gösterir ve farklılaşır. Olumsuz yönde değişim ve dönüşümü en az seviyeye indirebilmek gerekmektedir. Bu bağlamda 14.

25 maddenin önemi ortaya çıkmaktadır. 14. maddeye göre SOKÜM nesilden nesile aktarım ile gerçekleşmektedir, bu da örgün, yaygın ya da sargın eğitimle gerçekleşebilir.

Örgün eğitimde SOKÜM, eğitim ile birlikte zenginleştirilerek verilebilir. Kalıcılığı ve sonraki kuşaklara aktarımı örgün eğitimle daha kolay gerçekleşebilir. Bu noktada öğretmen önemli bir rol oynamaktadır. Örgün eğitim ile öğretim programlarının içerisine SOKÜM unsurlarını yerleştirmek mümkündür. Örneğin Asya-Pasifik bölgesinde örgün eğitim ile SOKÜM bir arada işlenmeye başlanmıştır. Bu bölgeden dört ülke ile gerçekleştirilen Learning with Intangible Heritage for a Sustainable Future projesi ile öğretim programlarına SOKÜM unsurları ve sürdürülebilir kalkınma için eğitim konuları eklenmektedir. Böylece genç neslin kökleriyle tekrar etkleşim kurmaları, SOKÜM unsurlarına değer vererek sonraki nesillere aktarımının önemini kavramaları ve eğlenerek öğrenirken öğrenmenin daha kalıcı bir hal alması amaçlanmaktadır.24 Fen derslerinde ürünlerin toplanması ile ilgili geleneksel türkü ders planına eklenmiş ve öğretmenlerin bu yönde hazırlık yapması istenmiştir. Ardından da bütün bölgede uygulamaya geçilmiştir (Ekici, 2016). Türkiye’de ise SOKÜM’ün korunması için atılan ilk adım “Halk Kültürü” dersidir. 2006-2007 Eğitim-Öğretim yılında ilköğretim kademesinde (6-8. sınıf) seçmeli olarak bu ders yer almaktadır ( Kutlu, 2013: 47-50)25. Bu şekilde eğitim verilerek SOKÜM’ün korunmaya alınmasına yardımcı olmakta ve günümüz koşullarından etkilenerek olumsuz bir şekilde bozulmadan, tamamen yok olmadan sonraki kuşaklara aktarımı örgün eğitim yoluyla gerçekleşmektedir. SOKÜM’ün örgün eğitime girmesi ile birlikte kültürel unsurlara bilimsel bir altyapı hazırlanmış olur. Eğitim de SOKÜM, şimdinin gelecek kuşakları için etkili, hızlı, kolaylaştırıcı ve verimli bir öğretim haline gelmektedir.

24 Proje hakkında detaylı bilgi için bknz.: https://unesdoc.unesco.org/ark:/48223/pf0000232381 (Erişim Tarihi: 30.06.2021)

25 Halk Kültürü dersi “Türk Eğitim-Öğretim Programlarının Kültür ile İlişkisi” başlığı altında detaylı bir şekilde anlatılacaktır.

26

Belgede TÜRKİYE CUMHURİYETİ (sayfa 35-42)