• Sonuç bulunamadı

BEDEN EĞİTİMİNDE YÖNETİM VE ORGANİZASYON

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "BEDEN EĞİTİMİNDE YÖNETİM VE ORGANİZASYON"

Copied!
26
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

BEDEN EĞİTİMİNDE YÖNETİM VE

ORGANİZASYON

(2)

Yönetim Süreçleri ( Henri Fayol)

• Klasik yönetim yaklaşımında ikinci akıma öncülük eden Fayol, bir işletmedeki faaliyetleri örgütsel ve yönetimsel olmak üzere iki grupta toplamıştır.

• Yönetimi bir takım süreçler bütünü olarak gören ilk yazardır. Özellikle yönetim fonksiyonlarının üzerinde duran Fayol, her örgütsel

faaliyette uygulanması gereken yönetim süreçlerini (POCCC),

• planlama (planning),

• örgütleme (organization),

(3)

Yönetim Süreçleri

• Fayol, yönetim sürecini oluşturan bu

fonksiyonların yöneticiler tarafından etkili bir şekilde kullanılması halinde başarı

sağlanabileceğinden söz etmektedir

(4)

Fayol işletmedeki olayları altı kısımda incelemiştir:

• - Teknik faaliyetler

• - Ticari faaliyetler

• - Finansal faaliyetler

• - Emniyet faaliyetleri

• - Muhasebe faaliyetleri

• - Yönetim faaliyetleri

(5)

Fayol’un Yönetim İlkeleri

• İş bölümü

• Yetki ve sorumluluk: Merkezi bir otoritenin olması

• Disiplin: İşlerin uygun bir yöntemle yapılması

• Komuta birliği: Emirler tek merkezden yayılır.

• Yönetimde amaç birliği

• Genel çıkarların bireysel çıkarlara üstünlüğü: Birey yok, örgüt var. Örgüt için iyi olan birey içinde iyidir.

• İyi bir ödüllendirme: En önemli nokta yine para.işe uygun

ödeme yapılmalıdır.

(6)

Fayol’un Yönetim İlkeleri

• Merkeziyetçilik

• Hiyerarşik kanal. İşler, makamlar dizini çerçevesinde yürüsün.

Hat-kurmay (line-staff). Dikey tip örgütlenme gerektirir.

• Sistem.İşler belirli bir düzen ve bütünlük içinde yapılmalıdır.

• Eşitlik, adalet. Adam kayırma yok.

• Kararlılık.personel kararlılığı.

• Girişim (intiative) Özellikle yöneticiler inisiyatif kullanmalı.

• Birlik duygusu. Çalışanların örgüt amaçları doğrultusunda

motive edilmesi gerekir

.

(7)

Bürokratik Model (Max Weber)

• Bürokrasi sözcüğü başlangıçta, örgütün işleyiş sisteminin belli kurallarla yapılandırılması

amacıyla kullanılmıştır.

• Bürokrasi yaklaşımının öncüsü olan Max Weber, geliştirmiş olduğu ideal bürokrasi modeli ile olması gereken yönetim

düşüncesinden söz etmiştir.

(8)

Böyle bir bürokrasinin beş temel özelliği vardır:

İleri Bir iş Bölümü : Uzmanlaşmayı getirir.

• Merkezi Bir Otorite : İş bölümü sonucu parçalanmış işlerin birbirlerini tamamlayıcı olmaları açısından bir eşgüdümde gerekir. Bu eş güdüm de ancak merkezi bir otorite tarafından yapılır. Hiyerarşik bir yapı şarttır.

• Akılcı Personel Yönetimi : İnsanlar yapacakları işin

gereklerine sahip olup olmadıklarına göre seçilmeli ve

yeteneklerine göre işlerde çalıştırılmalı.

(9)

Böyle bir bürokrasinin beş temel özelliği vardır:

• Amaç ve Beklentilerde Açıklık: Hem personel ile hem de

müşterilerle ilişkilerde somut ve açık davranmalı ve yansızlık, nesnelli duygusal olmama esas alınmalıdır. Örgütün bireylerden

neler beklediğinin bireylerce bilinmesi gerekir. Bu karmaşıklığı önler, yetki ve sorumluluk almalarını belirler. Açık ve seçik olarak kimin ne yaptığını, yapacağının belirlenmesi gerekir.

• Yazılı Kurallar : Yasa, yönetmelik ve yazılı kurallar olmalı, işler

bunların çerçevesinde yapılmalıdır. Örgütün amaçları ve her bireyin görevi yazılı olarak belirlenmelidir. İyi bir kayıt ve dosyalama

sisteminin geliştirilmesi gerekir. Her personel ve iş için kayıt

tutulması ve dosyalanması gerekir

.

(10)

Max Weber’in Yetki Kuramı

Max Weber yetkiyi “belli bir grubun belli bir kaynaktan çıkan emirlere itaat etme olasılığı” şeklinde tanımlamıştır.

• Geleneksel Yetki : Bu kişisel olup, doğuştan kazanılan statüye dayanır. Astların emirleri sadakatle yerine getirmeleri söz

konusudur.

• Karizmatik Yetki : Yine kişiseldir. Belli bir kişinin olağanüstü kutsallığı, kahramanlığı veya örnek olacak özelliklerine dayanır.

• Ussal Yetki : Bu yetki kuralların ilkesine dayanır. Bu yetki

seçimle kazanılır. Ussallık temel ilkedir.

(11)

NEOKLASİK YÖNETİM YAKLAŞIMI

• Neoklasik teori, insan unsuru üzerinde durmuş klasik yönetimin ilkelerini reddetmek yerine eksik yönlerini

tamamlamak için çalışmıştır. Bu doğrultuda ki görüşler klasik yaklaşımı sınamak için girişilen birtakım büyük çaplı

deneylerden sonra oluşmuştur.

• Neo-klasik yaklaşımın organizasyon konusunda yapmış olduğu en büyük katkı, organizasyon yapısı içinde insanın nasıl

davrandığı ve neden o şekilde davrandığı ve yapı ile davranış

arasındaki ilişkileri açıklamak olmuştur. Yapılan deneylerin en

önemlileri Hawthorne ve Harwood araştırmalarıdır.

(12)

Hawthorne Araştırmaları

• 1927-1932 arasında ABD’de Western Elektrik şirketinin hawthorne tesislerinde, E. Mayo yönetiminde F.J.

Roetlisberger ve W.J. Dickson gibi psikologların katıldığı,

binlerce işçi üzerinde yıllarca süren bir araştırma yaptılar. Bu araştırmalar kapsamında üç temel deney yapıldı. “iş ortamının düzenlenmesi” anlayışını gerçekten geçerli olup olmadığını

test etmek istediler, fakat beklenenin tam tersi sonuçlar çıktı

(13)

Hawthorne Araştırmaları

• 1. Aşamada ; çalışmanın amacı, işyerini

aydınlatmanın verimliliğe etkisini bulmaktı,

• 2. Aşamada ; röle montaj odası deneyi olarak bilinmektedir : Yorgunluk ve dinlenmenin

üretim üzerindeki etkileri

“İnsan ilişkilerine uygun ortam sağlandığında

üretim artışına sebep olacağı ortaya çıktı “

(14)

Hawthorne Araştırmaları

• 3. Aşamada ; elektrik aracının parçalarının

takılmasına ilişkin deneyin bitmesinden sonra örgüt, iş görenlerle görüşmeyi amaçlayan bir program başlattı. Sonunda büyük bir bulgu yığını elde edildi. Bu görüşmelerde iş

görenlerle ilişki kurmanın, onların tutumlarını

etkilediğini gösterdi

(15)

Hawthorne Araştırmaları

• 4. Aşamada ; deneme elektrik teli bağlama eşliğinde yapıldı.

Parça başına ücret sisteminin etkileri incelendi. Ustabaşının sıkı denetimi altındalardı. Grup beli bir standart oluşturdu ve herkes aynı sayıda üretim yapmaya başladı. Bunun daha

altında yada üstünde üretim yapanlara grup baskı yapıyor,

psikolojik cezalar veriliyordu. Bu grup için pekiştirici bir etken

olarak para, sosyal kabul görmeden sonra geliyordu. Demek ki

para, her zaman temel belirleyici olmuyordu

(16)

Hawthorne Araştırmaları

• 5. Aşamada; ilk dört aşamada öğrenilenler üzerine kuruldu. Bu aşama tümüyle iş gören ilişkileri üzerine yoğunlaştırıldı ve iş görenle görüşme biçimine dönüştü. Danışmanlar, iş görenleri sorunlarını tartışmak için

cesaretlendirdiler. Sorunlarının

tartışılmasından alınan sonuçlar, iş görenlerin

örgüte uyumunda , ast üst ve yönetim

(17)

Hawthorne Araştırmaları

• Bu araştırmanın sonuçları, yönetimde

davranışçı yaklaşımın doğmasına yol açtı.

Gözlerini, örgüt içindeki insana diken araştırmacılar ,

– insanların örgütten beklentileri,

– örgüt üyelerinin karşılıklı ilişkileri, çatışmaları, – iş doyumu ve verim arasındaki ilişkiler,

– karar verme gibi konuları alana getirerek katkıda

bulundular.

(18)

Neoklasik yaklaşımı benimseyen örgüt veya yönetici;

• normal bir insanın işini sevdiği ve işinden kaçmayacağını,

• kişilerin kendi kendilerini kontrol edebileceklerini, sorumluluk almak isteyeceklerini,

• kontrol ve cezanın tek yol olmadığını,

• insanların yaratıcılık özelliklerine sahip olduğu ve amaçlara

ulaşmada ödüllerin (manevi) olmasının iyi sonuçlar vereceği gibi

düşüncelerden hareket etmektedirler.

(19)

MODERN YÖNETİM YAKLAŞIMI

• Sistem Yaklaşımı

• Sistem yaklaşımı temelde olayları bütün halinde incelemeyi öngören bir düşünce tarzıdır. Sistem, birbiriyle ilişkili belirli parçalardan oluşan bir bütün olarak tanımlanabilir.

• Başka bir ifadeyle sistem, birtakım küçük parçalardan oluşan,

kendisi veya daha büyük bir sistemin ya da sistemlerin parçası

olarak faaliyette bulunan bir bütündür.

(20)

Burada önemli olan

Alt sistemlerin düzenli bir biçimde çalışmasıdır.

Çünkü alt sistemlerden birinin bile düzensiz

çalışması sistemi tümüyle olumsuz yönde

etkileyebilecektir

(21)

Sistemin Özellikleri

• 1. Sistem – Alt Sistem : Sistem alt parçalardan oluşur. Bunlara alt sistem denir. İşletmeyi bir sistem olarak alırsak pazarlama, üretim, personel, finansman alt sistemdir.

• 2. Açık ve Kapalı Sistemler: Her sistem faaliyetlerini belirli bir

çevrede yerine getirir. Eğer sistemin çevresi ile arasında enerji

bilgi ve malzeme alışverişi varsa o sistem açık sistem olarak

adlandırılır. Sistem ile çevresi arasında bu tür ilişkiler yoksa

sistem kapalıdır.

(22)

• AÇIK SİSTEMLER:

Malzeme girdiler dönüşüm çıktılar

Enerji sistemi

Bilgi

(23)

Sistemin Özellikleri

• 3. Entropi – Negatif Entropi : Entropi sistemin düzensizliğe yönelişi kaynak değişimi imkanının yokluğu ve sonuçta ölümü diye tanımlanabilir. Kapalı sistemlerde entropi fazladır. Sistemde geri bildirim ilişkisi vardır. Açık sistemlerde sürekli bir girdi, çıktı ve geri besleme (feedback) akışı vardır.

Sistemin çevreden aldığı girdiler bir süreç sonucunda çıktıya dönüşür. Geri besleme bu akışın istenilen düzeyde ve devamlı olması açısından bir bilgi ve veri akışını sağlar.

• 4. Eşit ve Aynı Sonuca Ulaşma : Açık sistemlerin bir özelliğidir. Açık sistemlerde aynı sonuçlar değişik girdilerle veya değişik sürelerin kullanılmasıyla elde edilir.

(24)

Sistem Yaklaşımı

• Bir organizasyon, sahip olduğu kaynaklar nedeniyle çevreye bağlıdır.

Buna karşılık organizasyonun sağladığı ürünler (çıktılar) çevre tarafından değerlendirilir.

• Bu, bir organizasyonu bünye içinde yer alan ve bünye tarafından kontrol edilen dinamik bir süreç olarak görmek yoluyla başarılır.

Sistem yaklaşımının üzerinde önemle durduğu husus, eğer bir

organizasyon değerli çıktılar üretemiyorsa onun varlığının nedeni

(25)

Durumsallık Yaklaşımı

• Durumsallık yaklaşımına göre değişik durumlar ve koşullar yönetimde başarılı olmak için değişik kavram, teknik ve davranışları gerektirir.

• Durumsallık yaklaşımı organizasyonu bir sistem olarak ele alır.

• Durumsallık yaklaşımına göre organizasyonun nasıl olması gerektiği basit bir yönetsel sistem değildir.

• Durumsallık yaklaşımı klasikler tarafından ileri sürülen her koşulda geçerli olan kurallar yerine duruma göre değişen koşulları dikkate alan bir yaklaşımdır.

• Durumsallık yaklaşımının temelini değişik durumlar ve koşullarda

yönetimde başarılı olmak için değişik kavram, teknik ve davranışlar

gerektiği oluşturur.

(26)

STRATEJİK YÖNETİM : Bir örgütün ne yaptığını, varlık nedenini ve gelecekte ulaşmak istediği hedefleri ortaya koyan yönetim tekniğidir.

Temel amaçları;

-Okulun gelecekteki performansını artırmak

- Başarı ve verimliliğin yükseltilmesi

-Geleceğe Yönelik Vizyon oluşturma

STRATEJİK YÖNETİM ARAÇLARI

1- SWOT ANALİZİ 2- Vizyon Misyon Bildirileri 3-Arama Konferansları

Strength ( Güçlü yönler) - İlke –amaçların yer aldığı

Weakness ( Zayıf yönler) -vizyon bildirisi hazırlanır Beyin fırtınası ile

Oppurtunity (Fırsatlar) - Vizyona ulaşmada gerekli ortak fikir üretme

Threat (Tehlikeler) Misyonlar hazırlanır

İç Durum /Dış Durum analizi

STRATEJİLERİN GELİŞTİRİLMESİ VE

STRATEJİ PLANLAMA SÜRECİ STRATEJİLERİN UYGULANMASI (Stratejiler doğrultusunda üst yönetim aksiyon planları hazırlar)

Referanslar

Benzer Belgeler

• Durumsallık yaklaşımına göre değişik durumlar ve koşullar yönetimde başarılı olmak için değişik kavram, teknik ve davranışları gerektirir. • Durumsallık

• Kalite yönetiminde sürekli gelişme kontrolü, örgüt çaplı

• Bu gereklilik müşteri ve tüketicinin mümkün olan en iyi kalitede hizmet veya ürüne layık olduklarını ifade eder.bu bağlamda işgören ve yöneticilerin moral

bu nedenle değişim ve gelişme potansiyellerini algılayarak bunun için çalışabilirler. • Farklı bir düzen duygusu yaratır ve mevcut düzenin kural ve

davranışını kapsayan çalışmaların sonucunda bu davranışların YAPIYI KURMA ve ANLAYIŞ GÖSTERME olarak iki bağımsız boyutta.

• niçin belirli bir durumda etkili olan lider, bir başka durumda etkili olamamaktadır?...

kişinin belirli bir durumda veya çevrede lider;.. başka bir çevre veya durumda

• Dönüşümcü lidere bağlı olan astlar kendilerini güvenilen, takdir edilen, saygı duyulan sadık kişiler