• Sonuç bulunamadı

ANT BESLENME İLKELERİ VE BESLENME ANTROPOLOJİSİ Prof.Dr. Timur Gültekin

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "ANT BESLENME İLKELERİ VE BESLENME ANTROPOLOJİSİ Prof.Dr. Timur Gültekin"

Copied!
11
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

ANT BESLENME İLKELERİ VE BESLENME ANTROPOLOJİSİ

Prof.Dr. Timur Gültekin

(2)

• İnsanlar mezarlarını kendi dişleriyle

kazıyorlar ve düşman silahlarından ziyade bu yüzden daha çok ölüyorlar.

Pythagoras

(3)

• Eski Anadolu Toplumlarında Beslenme Profili

Arkeolojik kazılardan çıkan iskeletler

Paleoantropologlar tarafından incelendiğinde, iskeletlerin morfolojik, paleodemografik ve paleopatolojik yapılarının belirlenmesine paralel olarak beslenme rejimi ve ağız sağlığına ilişkin bilgiler de elde edilmektedir.

• Anadolu’da insanlık tarihi boyunca yaşamış çeşitli toplumlar ekolojik ortamlarına uygun olarak farklı

beslenme alışkanlıklarına sahip olmuşlardır. Üç tarafı denizlerle çevrili bir yarımada olan Anadolu’da denize yakın alanlarda yaşamış ve denizel protein tüketen toplumlarda daha sağlıklı bir yapıya sahip olma eğilimi gözlenirken, tarımsal ürünlere dayalı beslenme rejimi izleyen toplumlarda tersine bir eğilim saptanmaktadır.

• Beslenme problemi yaşamış bireylere ait iskeletlerde

hypoplasia, harris çizgileri, kemiklerde büyüme geriliği vb.

gibi patolojik olgularla karşılaşılmaktadır. Bu çalışmada bu açıdan irdelenmiş toplumlar ele alınarak Anadolu’nun

antik beslenme profili ortaya konmaya çalışılacaktır.

(4)

MODERN BESLENME

ANLAYIŞININ DOĞUŞU

(5)

16. Yüzyıl ve

Pişirmenin Kimyası

• Sağlıklı gıdalar tüketmek, bizden yüzyıllar önce yaşayanlar için, belki de bizim için olduğundan

çok daha önemliydi. Zengin ‘hastalarının’ günlük alışkanlıklarını (ne kadar uyudukları, egzersiz

yaptıkları, temiz hava aldıkları, duygusal durumları vs) ve bununla birlikte beslenme alışkanlıklarını

dikkatle izlemek, fazla tedavi seçeneği olmayan hekimler için, hastalığın ve sonuçta tatsız cerrahi girişimlerin önlenmesi demekti.

(6)

• 16. yüzyılda “iyi bir aşçı, yarım bir hekim”di.

(7)

Osmanlı Mutfağı

• Osmanlı mutfağında;

Asya-Balkanlar-AfrikaOrtadoğu’a kadar farklı kültürel yapıların beslenme

biçimlerini buluruz

(8)

• Osmanlı yemek kültürü dünyanın üç büyük mutfağından biridir.

Soru

Osmanlı yemek Kültürünün zenginliği nereden gelir?

CEVAP

(9)

• Coğrafya

• İklim

• Denizler

• Göller

• Etnik yapı

(10)

Osmanlıda yemek felsefesi

• “Az yiyen melek olur-Çok yiyen helak olur”

• “Az yiyen hergün yer-Çok yiyen bir gün yer”

• “Ağız yer- Yüz utanır”

• “Neler yedi neler yedi bu diş-Ne altın oldu ne gümüş”

(11)

• Osmanlı mutfağında insan ilişkilerinde, sofranın yeri çok önemliydi.

• Osmanlıda Sofra Türleri -Aile Sofrası

-Konuk Sofrası

-Toplu yemek sofrası -Sayılı gün sofraları

-Düğün ve sünnet sofraları -Ramazan sofraları

-Hamam Sofraları -Saray Sofraları

Referanslar

Benzer Belgeler

• Et, süt, yumurta sarısı gibi hayvansal gıdalarda bulunan doymuş yağlar fazla alındığında kolesterol düzeyini yükseltir3. • Doymuş yağlar, vücutta hem toplam

Yiyeceklerin verdiği enerji ve vücudun harcadığı enerji, kcal cinsinden ifade edilir... Boya göre uygun beden

• Bir birim beyin dokusu, aynı miktardaki kas dokusuna göre yaklaşık 16 kat daha fazla enerji tüketiyor.. • Öteki primatlarla karşılaştırıldığında insan,

Modern toplumlarda pek çok kronik hastalığın yaygınlığı, türümüzün prehistorik avcı-toplayıcı olarak geliştirdiği beslenme alışkanlığının, modern beslenme

• yapılarında besi çiftliklerinde yetiştirilen hayvanlara göre omega 3 türü yağ asidi daha yüksek oranda bulundururken, omega 6 türü yağ asidi daha azdır.. Oysa,

Antik döneme ait mimari buluntular içerisinde yemek odası, mutfak, fırın, yağhane, şaraphane, lokanta birimleri ile bunlara bağlı araç ve kaplar da konu açısından

3- Bu mikro RNA’ların bloke eden yeni ilaçların tasarlanması ile yeni tedavi usulleri gelişecektir. 4- Bu zararlı mikro RNA’lardın temizlenmesi için gıda

• Ayrı Yemek Yeme (Yine, geleneksel ve kabilesel yörelerde kadınlar ve erkekler ayrı ayrı yemek yerler. Önce erkekler, yer, daha sonra kadınlar sofraya oturur.