• Sonuç bulunamadı

Suicidal Behavior in Psychiatric Disorders

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Suicidal Behavior in Psychiatric Disorders"

Copied!
10
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Davran›fllar›

Bahad›r BAKIM *, Baflak ÖZÇEL‹K *, O¤uz KARAMUSTAFALIO⁄LU ** ÖZET

‹ntihar ço¤u kiflinin tahmin etti¤inden daha yayg›n olarak gözlenmektedir. ‹ntiharlar›n ço¤unlu¤u genç eriflkin-likte ve erkeklerde gözlenmekte olup, gençlerde en s›k ikinci ölüm nedeni olarak görülmektedir. Hiçbir belirti ol-madan ya da çok az uyar›c› belirti ile bafllayan dürtüsel nitelikli intiharlar olabildi¤i gibi, tamamlanan intihar-lar›n ço¤unda risk art›fl›n› iflaret eden birden çok karakteristik belirti bulunmaktad›r. ‹kili tan›intihar-lar›n varl›¤› ve genç erkek olmak gibi yüksek riske sahip hastalara giriflimlerde öncelik verilerek, bu kifliler belirlenmeye ve odaklanmaya çal›fl›lmal›d›r. ‹ntihara yönelifl nedenleri ve süreç çok karmafl›k olsa da, psikiyatrik bozukluklar ile olan kuvvetli iliflkisi inkâr edilemez. Bu bozukluklar özellikle major depresyon (MD), bipolar bozukluk, flizofre-ni, alkol-madde kötüye kullan›m›/ba¤›ml›l›¤› ve a¤›r kiflilik bozukluklar›n› içermektedir. Psikiyatrik bozukluk nedeniyle ayaktan tedavi alan hastalar, yat›fl yap›lan hastalara göre daha düflük riske sahiptir, ancak duygu du-rum bozuklu¤u olmayan genel nüfusla karfl›laflt›r›ld›¤›nda daha yüksek riske sahiptir. Yat›fl esnas› ve sonras›nda intihar giriflimi aç›s›ndan yüksek riskli hastalar yak›n izlem gerektirmektedir. Erken tan› ve etkin tedavi bu bo-zukluklara ba¤l› intihar riskinin önlenmesinde büyük öneme sahiptir.

Anahtar kelimeler:‹ntihar, psikiyatrik bozukluklar, yüksek riskli hastalar Düflünen Adam; 2007, 20(1):38-47

ABSTRACT

Suicidal Behavior in Psychiatric Disorders

Suicide is far more common than most people believe. The largest number of suicides is in males in younger adulthood, and suicide is the second most common cause of death in the very young. Although there are cases of impulsive suicide with few or no warning signs, the majority of successful suicides occur in individuals who pre-sent with more than one characteristic and/or symptom that would indicate an increased risk. High-risk patients for priority intervention, such as dual diagnoses patients and young males, need to be identified and targeted. While suicide is a complex phenomenon in terms of the causes and processes that lead up to it, the extremely strong link to psychiatric disorders is undeniable. These disorders especially include depression, bipolar disor-der, schizophrenia, and alcohol and drug abuse/dependence, and severe personality disorders. Psychiatric out-patients are at lower risk than inout-patients but are at higher risk than those in the general population who do not have an affective diagnosis. Patients with high risk during the hospitalization and after should be closely follo-wed for suicide attempts. Early diagnosis and effective treatment are of paramount importance to in prevention of the suicide risk associated with these disorders.

Key words:Suicide, psychiatric disorders, high-risk patients

(2)

G‹R‹fi

Ruhsal hastal›klar genel nüfusa göre 11 kat faz-la intihar riskine sahip bulunmufltur. Risk oran-lar› flizofreni, duygulan›m bozuklukoran-lar› ve kifli-lik bozukluklar›nda her iki cinsiyette de on kat-tan daha fazla yüksek bulunmufl, erkeklerde madde ba¤›ml›l›¤›nda 10 kattan yüksek intihar riski gözlenmifltir (6).

Psikiyatrik hastane yat›fl› özellikle kad›nlarda erkeklerle k›yasland›¤›nda intihar riskini artt›r-maktad›r. ‹ntiharlar›n % 90’›ndan ço¤unda bi-reylerin intihar s›ras›nda psikiyatrik olarak has-ta olduklar› saphas-tanm›flt›r (28).

‹ntihar giriflimlerinde en s›k rastlanan ruhsal bo-zukluk tan›s›n›n depresif bobo-zukluklar oldu¤u, s›n›r ve histrionik kiflilik bozukluklar›n›n depre-sif bozukluklara s›kl›kla efllik etti¤i belirlenmifl-tir (2). Alkol ve madde kötüye kullan›m›, kronik

fiziksel hastal›k, yetersiz sa¤l›k güvencesi, son befl y›l içinde yerleflim yeri de¤iflimi intihar gruplar›nda s›k gözlenmektedir. ‹ntihar grupla-r›nda özellikle düflük dozlarda tedavi kullan›m› dikkat çekmektedir (11).

Tamamlanm›fl intiharlar üzerinde yap›lan bir toplum çal›flmas›nda % 56-75 oran›nda (21) ilk

giriflimde intihar›n gerçekleflti¤i belirlenmifltir. Bu nedenle özgeçmiflte intihar›n olmamas› riski uzaklaflt›rmamaktad›r.

Ergen ve genç eriflkinlerde intihar oran›n›n faz-lal›¤›, ço¤u asal psikiyatrik bozuklu¤un bafllan-g›ç yafl›n›n bu döneme denk gelmesi ile aç›klan-maya çal›fl›lmaktad›r. Bu yafllarda ilk epizodla-r›n ortaya ç›kmas› itibar› ile gençler, intihara ol-dukça duyarl›d›r. Hastalar bu yafl grubunda be-lirtilerin önemini kavrayamayabildikleri gibi, tedavi arama davran›fl› ya da tedaviyi kabulleri daha az olabilmektedir (18). ‹ntihar giriflimleri

tamamlanm›fl intiharlarla karfl›laflt›r›ld›¤›nda en

az 10 kat› fazla olup, gençlerde daha s›k gözlen-mektedir. ‹ntihar giriflimi nedeniyle yat›fl yap›-lan kiflilerin % 10’unun izleyen dönemde inti-harla yaflamlar›n› yitirdikleri, % 10-50’sinin ise, giriflimlerini yineledikleri belirlenmifltir (38).

‹n-tiharlarda 30 yafl alt›nda birincil psikiyatrik tan› antisosyal kiflilik bozuklu¤u ve madde ba¤›ml›-l›¤›, 20-30 yafl aras›nda flizofreni ve bipolar bo-zukluk, 30-50 yafl aras› duygulan›m bozuklukla-r›, 50 yafl üzerinde psikotik duygulan›m bozuk-luklar› ve organik beyin hasar›n›n yüksek oran oluflturdu¤u belirlenmifltir. ‹ntihar›n yayg›n ön-görücüleri Tablo 1’de belirtilmifltir (28).

Kiflilik bozukluklar› aras›nda antisosyal ve s›n›r kiflilik bozuklu¤unda, ölümcül olan ya da olma-yan intihar davran›fl riski yüksektir. I. eksen ve II. eksen efltan›l›l›¤› varl›¤›nda intihar giriflimle-rinin yineleme riski artmaktad›r. Özellikle mani, MD ya da psikoz epizoduna girifl ya da ç›k›fl

dö-Tablo 1. ‹ntihar›n yayg›n tekil öngörücüleri (Maris ve ark., 2000).

1. Major depresyon, duygu-durum bozuklu¤u 2. Alkolizm, madde kötüye kullan›m› 3. ‹ntihar düflüncesi, söylemi, haz›rl›¤› 4. Önceki intihar giriflimleri

5. ‹ntihar giriflimleri için ölümcül metot kullan›m› (özellikle silahlar)

6. Yal›t›m, yaln›z yaflama, destek kayb›, ayr›lma 7. Umutsuzluk, biliflsel sabitlik

8. Yafll› olma, beyaz erkek 9. Model alma, ailede intihar öyküsü 10. Mesleki sorunlar, iflsizlik

11. Evlilik ve cinsel sorunlar, aile patolojisi 12. Stres, olumsuz yaflam olaylar›

13. Öfke, sald›rganl›k, düflük 5-HIAA, dürtüsellik 14. Fiziksel hastal›k

15. 1-14. etmenlerin eflzamanl›l›¤› ve yinelemesi

Tablo 2. Genel nüfusla k›yasland›¤›nda ruhsal bozukluklar ve intihar riski (Baxter ve Appleby, 1999).

Tan› fiizofreni Duygulan›m bozukluklar› Nevrozlar Kiflilik bozukluklar› Madde ba¤›ml›l›¤› Organik beyin hastal›¤›

RR (% 95 Cl) erkek 14.2 (9.19-a) 12.2 (8.5-a) 2.1 (0.25-a) 12.8 (6.6-a) 14.29 (4.64-a) 3.3 (0.8-a) RR (% 95 Cl) kad›n 14.6 (8.80-a) 16.3 (12.2-a) 7.9 (2.9-a) 20.9 (9.6-a) 0 0

(3)

nemleri risk artmaktad›r (18). A¤›r ruhsal

hasta-l›klarda risk, hastal›¤›n ilk 3 y›l›nda olmak üze-re erken dönemlerinde en yüksek düzeydedir. Hastal›¤›n ilk y›l›nda intihar riski genel nüfus oranlar›na göre kad›nlarda 20 kat, erkeklerde 30 kat daha yüksek bulunmufltur. Genel nüfusla k›-yasland›¤›nda ruhsal bozukluklar ve intihar ris-ki Tablo 2’de gösterilmifltir (6).

Ergen intihar kurbanlar›nda ailede psikiyatrik bozukluk öyküsüne % 25-50 gibi yüksek oran-larda rastlanmaktad›r (38).

Hastane yat›fl› ve sonras›nda intihar

Yatan hasta intiharlar› hastan›n yaln›zca hasta-nede bulundu¤u dönemini de¤il, ayr›ca hastane-den geçici süreyle uzaklaflt›¤›, örne¤in hastan›n taburculuk öncesinde oldu¤u gibi evine izinli gitti¤i vb. dönemleri de kapsamakta, dolay›s› ile intihar›n hastanede gerçekleflmesi gerekmemek-tedir. Yatan hasta intiharlar›n›n yar›s›ndan ço¤u bu flekilde tedavi ekibinin izni olmas› ya da ol-mamas› durumunda hastane d›fl›nda gerçeklefl-mektedir (30). Hastanede yatan hastalarda % 15

hayat boyu intihar riski oldu¤u belirlenmifltir

(17). Yat›fl yap›lan hastalarda intihar oran› genel

nüfus oran›n›n 10 kat› yüksek bulunmufltur. Genç hastalar ve özellikle erkekler, daha az kli-nik iyileflme gözlenenler intihar› daha çok ger-çeklefltirmektedir (18). 3.000’den fazla intihar›n

araflt›r›ld›¤› bir çal›flmada, intihar olgular›n›n % 3.4’ünün yat›fl s›ras›nda gözlendi¤i, bunlar›n da 1/3’ünü flizofreni hastalar›n›n oluflturdu¤u gözlenmifltir (33). Yatan hasta intiharlar›nda risk

etmenleri aras›nda flizofreni tan›s› varl›¤›, çok s›k antipsikotik ve antidepresan ilaç reçetelen-mesi, daha önceki kendine zarar verme ve inti-har giriflimleri öyküsü, hastaneye baflvuru s›ras›nda ve yat›fl süresince intihar fikirlerinin olmas›, çok say›da ko¤ufl de¤iflimi yaflanmas› gösterilmifltir (30).

‹ntihar kurbanlar›n›n % 25-40’›n›n ölüm önce-sindeki y›l içinde psikiyatri servisi ile temasta bulundu¤u, % 14’ünün bu sürede hastaneye ya-t›r›ld›¤› ve bunlar›n 1/5’inin (tüm intiharlar›n % 3-4’ü) hastanedeyken intihar sonucu öldü¤ü be-lirlenmifltir. On y›ll›k bir izleme çal›flmas›nda ciddi intihar girifliminden sonra % 25 oran›nda ikinci bir giriflim yap›ld›¤›; % 12’sinin sonunda intihar› tamamlad›¤›, bunun yat›fl sonras›ndaki iki y›l içinde en yüksek düzeyde oldu¤u belir-lenmifltir (21). Hastanedeki intiharlar›n % 47’si

ilk yat›fl s›ras›nda olmakta, % 43’ü yat›fl›n ilk haftas›nda gerçekleflmektedir (18).

fiizofrenide intihar

fiizofreni hastalar›nda intihar› tamamlama oran› % 10 düzeyindedir. Ço¤u flizofreni hastas› has-tal›¤›n ilk y›llar›nda intihar› gerçeklefltirmekte-dir. Bu yüzden flizofrenik intiharlar genç olma-ya e¤ilimli, ço¤unlukla bekâr (% 75’i) ve erkek-tir. Bununla birlikte intihar, örne¤in ebeveyn kayb› fleklinde çevresel destekte kay›p yaflayan kronik flizofrenler aras›nda da yayg›nd›r. Depre-sif bulgular intiharla yak›ndan iliflkilidir. Para-noid alt tipte yüksek (% 12) ve defisit alt tipin-de daha düflük intihar riski (% 1.5) saptanm›flt›r. Negatif bulgular›n yoklu¤unda, belirgin kuflku-culuk göreceli olarak riski artt›rmaktad›r. fiizof-renide intihar›n öngörücüleri aras›nda önceki in-tihar giriflimleri, yat›fl s›ras›nda depresyon, psi-komotor ajitasyon, intihar düflünceleri, yak›n akrabalarda duygudurum bozuklu¤u, mesleki ve sosyal ifllevsellikte bozukluk bulunmaktad›r. fii-zofreni hastalar›ndan hastaneye yat›fl öyküsü olan intihar kurbanlar›nda yüksek oranda teda-viye olumsuz ve ilgisiz yaklafl›m (% 81), yüksek oranda alkolizm efltan›s› (% 36), paranoid alttip (% 57), yak›n zamanl› intihar giriflimi ya da bu-nun dile getirilmesi (% 74), y›l içinde çok say›da hastaneye yat›fl varl›¤› ve son hastanede yat›fl süresinin k›sa süreli olmas› gözlenmifltir. fiizof-reni tan›s› bulunan ergenlerde alkol-madde

(4)

kö-tüye kullan›m› intihar riskini artt›rabilmektedir. fiizoaffektif bozukluk ve di¤er psikotik bozuk-luklarda intihar riski yüksek olup, risk etmenle-ri flizofreniye benzemektedir (38).

Psikiyatrik baflvuruyu izleyen ilk bir y›l içinde ilk epizod flizofreni hastalar›n›n %1-2’sinde in-tihar görülebildi¤i saptanm›flt›r (29). Negatif

be-lirtileri bask›n olan flizofreni hastalar›n›n göre-celi olarak intihardan korundu¤u belirlenmifltir

(28). Ayaktan tedavi fleklinde izlenen flizofreni

hastalar›nda intihar davran›fl›nda aç›klanabilen varyans›n % 80’inden fazlas›nda depresyon var-l›¤› sorumlu etmen olarak gösterilmifltir (5).

fii-zofrenide intihar için birkaç görüfl bulunmakta-d›r. Postpsikotik depresyonun rolü yan›nda, genç flizofrenlerin hastal›¤a ait damgalanma ve sosyoekonomik düflüflle birlikte, aktif hastal›k epizodu ile karfl›laflmalar›n›n intihar riskinin art-t›¤› yolunda yorumlar bulunmaktad›r. Baz› fli-zofreniklerin ise, hastal›¤›n aktif faz›nda intiha-r› gerçeklefltirdi¤i gözlenmektedir. Tipik antip-sikotiklerin potansiyel intihar e¤ilimi olufltura-bilece¤i düflünülmektedir (28). Klozapin

kullan›-m› ile daha az intihar davran›fl›, giriflimi, önle-mede daha az t›bbi müdahale ve yat›fl gereksini-mi gözlengereksini-mifltir (18).

fiizofrenili hastalar genel nüfusla ortak baz› inti-har risk etmenlerine sahiptir. Bunlar aras›nda sosyal destek eksikli¤i, sosyal ifllevsellik bozuk-lu¤u, MD, intihar öyküsü varl›¤›, iyi premorbid uyumu takiben geliflen bozulma ve belirgin ka-y›plar say›labilir. fiizofreniye özgü di¤er risk et-menleri aras›nda hastal›k süre¤enli¤i, çok say›-da akut psikotik alevlenme, pozitif belirtilerin a¤›rl›¤›, yeti kayb›n›n fark›nda olma, daha fazla yeti kayb› korkusu, özgüven kayb› ya da tedavi-ye yönelik olumsuz tutum say›labilir. Umutsuz-luk ve/veya yüksek içgörü düzeyi de intihar davran›fl› ile iliflkili bulunmufltur. fiizofrenideki intihar giriflimlerinin daha yüksek ölümcüllü¤e sahip olmas›, intihar› tamamlamaya yönelik

am-bivalans›n yoklu¤u ile de aç›klanmaktad›r. fii-zofreni hastalar›n›n % 4-22.7’sinin emir veren iflitsel varsan›lar ba¤lam›nda intihar gerçeklefl-tirdi¤i belirlenmifltir (3).

Varsan›lar›n mevcudiyeti intihar öngörücüsü olarak belirlenmifltir (31). fiizofrenik hastalar

in-tiharlar›n› psikoz kontrol alt›na al›n›nca ve has-tal›¤›n depresif iyileflme aflamas›nda gerçeklefl-tirebilmektedir. Yüksek risk alt›ndaki flizofrenik hastalar, hastal›¤›n ilk befl y›l› içindeki remis-yonda, psikotik olmayan ama çökkün duygu-du-rumdaki, yaflamlar›n›n eskisinden farkl› oldu¤u biliflsel sürecini yaflayan kifliler olarak de¤erlen-dirilmektedir (8). Antipsikotik tedavi ile

gözle-nebilen akatizi intihar düflünce ve giriflimleri ile iliflkili bulunmufltur (10).

Depresyon ve intihar

Unipolar ya da majör depresyonda (MD) yaflam boyu % 10-15 oran›nda intihar gerçeklefltirildi¤i belirlenmifltir. Tedavi edilmemifl depresyon has-talar›nda, özellikle efltan›l›l›k ve olumsuz yaflam olaylar›n›n varl›¤› halinde risk yükselmektedir. ‹ntihar› gerçeklefltiren MD hastalar›n›n s›kl›kla alkol ve madde kötüye kullan›m›, birden çok fi-ziksel hastal›k ve çeflitli kiflilik bozukluklar› fleklinde efltan›l›l›¤a sahip olduklar› belirlenmifl-tir (38). ‹ntihara e¤ilimli depresyon hastalar›n›,

intihara e¤ilimli olmayanlardan ay›ran özellikler aras›nda:

1. Bu kifliler en az›ndan belirli duygu-durum-lar içindeyken, görece yüksüz olayduygu-durum-lar› bile afla¤›lanma ya da yenilgi olarak yorumla-yabilmektedir. Bu da yenilgi durumunu uyaracak istemsiz afl›r› duyarl›l›¤a yol aça-bilmektedir.

2. Kifliler aras› sorun çözmede, bozuklukla iliflkili kurtulmay› olanaks›z görme, kapa-na k›s›lm›fl olma hissi bir di¤er bileflendir. Bu tür sorun çözme zorluklar›n›n, geçmifl-ten gelen olumsuz kiflisel an›lar›

(5)

genelleflti-rip, bugüne uyarlama iliflkili oldu¤u düflü-nülmektedir.

3. Kurtar›c› yoklu¤u: Umutsuzluk hislerine yol açan gelece¤e dönük biliflsel ifllemlerin yetersizli¤inden köken alan, kurtar›c› et-kenlerin yoklu¤u düflüncesi fleklinde ka-rakteristik özellikler bulunmaktad›r (18).

MD çal›flmalar› sonuçlar›na göre intihar düflünce-si oran› klinik ortamda % 50’nin üzerinde göz-lenmektedir (18). Bununla birlikte intihar

düflün-cesi var olan kiflilerin ço¤unlu¤u intihar girifli-minde bulunmamaktad›r (23). ‹ntiharlar›n %

50’sin-den fazlas› depresif bozukluklar ba¤lam›nda oluflmaktad›r (4). Tedavi edilmeyen MD’li

has-talar›n, antidepresan tedavi alan hastalara göre 1,8 kat daha fazla intihar riskine sahip oldu¤u belirlenmifltir (20). Buna karfl›n

antidepresanla-r›n duygudurumda iyileflme henüz bafllamadan, düflük enerji düzeyindeki hastalar› daha enerjik hale getirip, riski artt›rabilece¤i düflünülmekte-dir (18). Antidepresan tedavisi bafllang›c›nda

anksiyetenin yüksek düzeyde olabilece¤i, bunun da intihar riskini artt›rabilece¤i düflünülmekte-dir (38). ‹ntihar› tamamlayan hastalar›n yaln›zca

% 3-6’s›n›n yeterli dozda antidepresan tedavi al-makta oldu¤u, % 3’ünün EKT ve % 3’ünün lit-yum tedavisi ald›¤› belirlenmifltir (38). Her bir

intihar giriflimini izleyen intihar giriflim oran›n›n % 32 oran›nda artt›¤› belirlenmifltir (26).

NIMH depresyon çal›flmas›na göre 3 belirti de-meti (anhedoni, umutsuzluk; anksiyete, ajitas-yon, panik; agresajitas-yon, impulsivite) intihar›n önemli belirleyicisi olarak belirlenmifltir (28).

Anhedoni, konsantrasyon bozukluklar›, anksi-yete ve alkol kötüye kullan›m› intihar›n k›sa dö-nemdeki belirleyicilerinden; duygudurum de¤i-flimleri ve umutsuzluk hisleri birlikteli¤indeki intihar giriflimleri intihar›n uzun dönemli belir-leyicilerdendir (38).

‹ntihar› gerçeklefltiren kiflilerin s›kl›kla intihar

düflüncelerini arkadafllar›, aile üyeleri, ya da he-kimleriyle konuflmaya çal›flt›klar› belirlenmifltir

(28). Bunun yan›nda unipolar MD’nin psikotik

özellikli olmas› ya da olmamas›n›n, intihar oran-lar› aç›s›ndan belirgin fark oluflturmad›¤› (9)

flek-linde yay›nlar›n varl›¤›na karfl›n, yat›fl s›ras›nda varsan› ve sanr›lar› olanlarda intihar oranlar›n›n daha düflük bulundu¤u çal›flmalar (24)da

mevcut-tur. ‹zleme döneminde MD’nin sürmesinin inti-har giriflim riskini 7 kat artt›rd›¤› belirlenmifltir

(32). ‹ntihara e¤ilimli hastalarda depresyon, a¤r›

ve di¤er fiziksel belirtilerle maskelendi¤inde risk artabilmektedir. Depresyon tedavisi ile intihar›n önlenmesi, kad›nlarda erkeklere göre daha fazla gerçekleflmektedir (38).

‹ki uçlu duygudurum bozukluklar›nda intihar

‹ki uçlu duygu-durum bozukluklar›nda % 20 oran›nda yaflam boyu intihar riski bulunmakta-d›r (38). Ölümcül olmayan intihar davran›fllar›

unipolar ve bipolar hastalarda benzer oranlarda bulunmufltur (28). ‹ntihara iki uçlu duygudurum

bozukluk I ve II. tiplerde benzer oranlarda rast-lanm›flt›r. ‹ki uçlu duygudurum bozuklu¤u olan erkekler, kad›nlara göre hastal›¤›n daha erken aflamalar›nda intihar gerçeklefltirmektedir (38).

Duygudurum bozukluklar›, madde kullan›m bo-zukluklar› ve bunlar›n efltan›l›l›¤› intihar girifli-mi riskini artt›rmaktad›r (23). ‹ntiharlar

mevsim-sel farkl›l›k aç›s›ndan de¤erlendirildi¤inde, geç ilkbahar/yaz bafllang›c›nda zirve yapmaktad›r, bu durum özellikle iki uçlu duygudurum bozuk-lu¤unda belirgindir (18). May›s ay›ndan

bafllaya-rak a¤ustos ay›na dek belirgin bir art›fl gözlen¤i, aral›k ay›n›n da intihar e¤iliminin artt›¤› di-¤er bir ay oldu¤u belirlenmifltir. fiubat ay›n›n in-tihar›n en az görüldü¤ü ay oldu¤u, yaz mevsimi-nin intihar›n en s›k gözlendi¤i mevsim oldu¤u gözlenmifltir (12).

(6)

depresyondan iyileflmeye geçifl dönemi, ajitas-yonun belirgin olabilmesi nedeniyle riskin artt›-¤› dönemlerdir (18). Manik dönemde depresif

döneme göre göreceli olarak intihar riskinin da-ha düflük oldu¤u gözlenmifltir (38). Lityum

koru-ma tedavisi intihar› önlemede etkili bulunmufl, lityum koruma tedavisinin kesilmesiyle intihar riskinin 16 kat artt›¤› bildirilmifltir (16). Uzun

sü-reli izlem çal›flmalar›nda lityumun tek bafl›na in-tihar riski üzerine etkisi olmad›¤›, antidepresan-lar ve/veya antipsikotik tedavisi ile kombinas-yonu halinde intihar riskini düflürdü¤ü gözlen-mifltir (1). Lityum tedavisi intihar oranlar›n›

dü-flürse de, lityum ile tedavi edilenlerde de yüksek (10 kat) intihar oranlar› belirlenmifltir (22).

Anksiyete bozukluklar›nda intihar

Anksiyete bozukluklar›nda % 3-27 oran›nda in-tihar›n gerçekleflti¤i belirlenmifltir (28).

Anksiye-te bozukluklar›nda anksiyeAnksiye-te belirtilerinin flid-deti ile intihar riskinin artt›¤› belirlenmifltir. Anksiyete belirtileri ile birlikte duygudurum bo-zuklu¤u olan hastalar›n, anksiyete belirtileri ol-mayanlara göre daha fazla intihar riskine sahip oldu¤u saptanm›flt›r. Yat›fl s›ras›nda intihar eden hastalar›n % 79’unda, intiharlar›ndan bir hafta önce a¤›r psiflik anksiyete, fliddetli sald›rganl›k ya da her ikisinin varl›¤› gözlenmifltir (38).

ECA çal›flmas›na göre, sosyal fobide intihar dü-flüncesi ile birliktelik gözlenmesine karfl›n, inti-har giriflimi ile birliktelik gözlenmemifltir, bu-nunla birlikte ayn› çal›flmada komplike olmayan obsesif kompulsif bozukluk (OKB)’da intihar giriflimleri ile birliktelik gözlenmifltir. ‹ntihar düflüncesi genelleflmifl anksiyete bozuklu¤u, sosyal fobi ve OKB ile do¤rudan iliflkili olabilir. Anksiyete bozuklu¤u ve duygudurum bozuklu-¤u efltan›s› halinde intihar giriflimi riski artmak-tad›r (34).

Travmatik olaylar intihar düflüncesi ile

birlikte-lik göstermektedir, % 38 oran›nda toplum atfe-dilebilir riskine sahip bulunmufltur. ‹ntihar giri-fliminde bulunan ya da bunu gerçeklefltirenlerde genel nüfusa göre daha çok travma yafland›¤› gözlenmifltir. Çocukluk ça¤› fiziksel ve cinsel taciz yaflant›lar›, ergen ve eriflkinlerde kendine zarar verme ve intihar riskini artt›rmaktad›r. Özellikle çocukluk ça¤› cinsel taciz yaflant›lar› intihar riskini yükseltmektedir. Do¤al felakete maruz kalma sonucu travma sonras› stres bo-zuklu¤u (TSSB) gelifltiren kifliler, daha az inti-har davran›fl› öyküsü bildirmektedir. TSSB ile MD epizodu efltan›l›l›¤› durumunda intihar giri-flimi riski belirgin olarak artmaktad›r (18). TSSB

ile iliflkili anksiyete belirtilerinin intihar oran›n› artt›rd›¤› gözlenmektedir. Yineleyen kendine zarar verme davran›fl› olan kiflilerde fazla say›da disosiyatif belirti varl›¤› belirlenmifltir (18).

Panik atak öyküsü varl›¤›, yaflam boyu intihar giriflimi riskini artt›rmaktad›r. Panik bozuklu¤a duygudurum bozuklu¤u ve/veya madde kötüye kullan›m› eklendi¤inde intihar davran›fllar› ris-kinin artt›¤› belirlenmifltir (28). Panik

bozuklu-¤un tek bafl›na m›, yoksa duygudurum bozuk-luklar› ile efltan›l›l›¤›n›n m› intihar riskini artt›r-d›¤› konusunda uzlaflmazl›k bulunmaktad›r (38).

Buna karfl›n panik bozukluk hastalar›n›n % 20’sinde, panik ata¤› olanlar›n % 12’sinde inti-har giriflimine rastland›¤› yönünde çal›flmalar bulunmaktad›r. Efltan›n›n olmad›¤› panik bo-zuklukta daha düflük intihar tamamlanma oran-lar›na rastlanm›flt›r (15). ‹ntihar e¤iliminin

yaln›zca panik bozuklu¤un tüm ölçütlerinin tam olarak karfl›land›¤› vakalarda de¤il, ayr›ca eflik alt› düzeyinde belirtileri bulunan hastalarda da yüksek oldu¤u belirtilmektedir (37). Olas›l›kla

anksiyetede kendi kendini tedavi etme giriflimi fleklinde alkol kötüye kullan›m›n›n tabloya ek-lenmesi, k›sa dönem intihar belirleyicileri ara-s›nda anksiyete belirtilerinin önemini göster-mektedir (14). Panik bozuklu¤u ve s›n›r kiflilik

(7)

ha-yat boyu intihar giriflim prevalanslar› s›ras›yla % 25 ve % 2 olarak belirlenmifltir (15).

Sosyal anksiyete bozuklu¤u ve genelleflmifl ank-siyete bozuklu¤u hastalar›nda da komorbidite varl›¤› intihar giriflimi oran›n› artt›rmaktad›r

(25). Basit fobi ile intihar fikri ve intihar giriflimi

aras›nda pozitif bir iliflki bulunmufltur (23).

‹ntihar ve alkol-madde ba¤›ml›l›¤›

Tamamlanm›fl intiharlarda % 19-63 oran›nda madde kullan›m bozuklu¤u oldu¤u belirlenmifl-tir (28). Alkol ya da madde ba¤›ml›l›¤› hastan›n

intihar riskini befl kat artt›rmaktad›r (8). Alkol

ba¤›ml›lar›nda genel nüfusa ve yat›fl yap›lan psi-kiyatri hastalar›na göre 6-25 kat› risk oran› sap-tanm›flt›r. Erkek alkoliklerde kad›nlara göre da-ha yüksek intida-har oran›na rastlanm›flt›r (28).

Al-kol kötüye kullan›m› olanlarda intiharlar›n % 70’inde kiflilerin alkol entoksikasyonu içinde oldu¤u be-lirlenmifltir (28). Madde kötüye kullan›m›,

duy-gudurum bozuklu¤u ve kiflilik bozuklu¤u efltan›-l›l›¤› belirgin olarak intihar riskini artt›rmaktad›r

(38). Alkol ba¤›ml›l›¤›nda intihar nedeni ile

ölüm genellikle hastal›¤›n ileri aflamalar›nda söz konusu olup, hayat boyu mortalite % 1-6 aras›n-da bulunmufltur. Alkol ba¤›ml›l›¤›n›n depresif spektrum bozukluklar›n›n bir parças› olabilece-¤i, bu ba¤lamda efltan›l›l›k etkisinin bir fliddetli-lik etmeni olarak düflünülebilece¤i hipotezi orta-ya at›lm›flt›r (28). Alkol kötüye kullan›m›

duygu-durum bozuklu¤u olan hastalarda intihar riskini büyük oranda artt›rmaktad›r. Alkol ve madde kullan›m› davran›fllara ket vurmay› engelleye-rek, intihara karfl› duran s›n›rlar› ortadan kald›-r›p, intihar›n akut tetikleyicisi olarak rol al›r. Al-kol ve madde kullan›m› uykuya olan zarar veri-ci etkisi ve uykudaki bozulma da duygulan›m epizodlar›n›n kötüleflmesi ya da rekürrense neden olmas› yüzünden hastal›¤›n seyrini daha da olumsuzlaflt›rabilmektedir. Bunlara ek olarak alkol ve madde kullan›m› farmakoterapiyi

boza-bilmektedir (18). Afl›r› doz ile birlikte yarg›

bo-zuklu¤u ve ket vurman›n engellenmesi sonucu risk al›c› davran›fllar artarak, kazaya ba¤l› ölüm-cül intiharlar oluflabilmektedir (8). Alkolik

inti-harlar›n daha ileri yafl grubunda oldu¤u, alko-lizm nedeni ile gerçekleflen fiziksel hastal›klar›n orta yafl döneminde daha yüksek bir insidansa sahip olabilece¤i, ayr›l›k ya da boflanma ve mes-leki sorunlar›n bu dönemde daha çok ortaya ç›-kabilece¤i öne sürülmektedir. ‹ntihar› tamamla-yan alkoliklerin de, intihar gerçeklefltirmeyen alkolikler ve di¤er intihar gruplar›na göre daha az oranda evli oldu¤u gözlenmifltir (28).

Damariçi yolun kullan›m›, kannabis ya da sol-vent kullan›m› olan kiflilerin yaflam boyu intihar davran›fl› insidanslar› artm›fl olsa bile, alkol ba-¤›ml›lar›na k›yasla daha fazla risk alt›nda bulun-mad›klar› belirlenmifltir (28). Genç yafltaki

inti-harlar›n % 10’unun eroin kullan›c›s› oldu¤u be-lirlenmifltir. Madde kötüye kullan›c›lar›nda inti-har davran›fl› için risk etmenleri aras›nda efltan›-l›l›k, yak›n zamanda kay›p ya da çat›flma öykü-sü, sosyal yal›t›m, iflsizlik, ekonomik zorluklar, ciddi t›bbi hastal›k, çocukluk ça¤› kötüye kulla-n›m›, ailede intihar öyküsü, dürtüsellik ve dav-ran›m bozuklu¤u öyküsü varl›¤› say›lmakta-d›r (18). Kokain kötüye kullan›m› olan flizofreni

hastalar›n›n, madde kullanmayan ya da di¤er maddeleri kullanan flizofreni hastalar›na göre in-tihar düflüncelerinin daha fazla oldu¤u gözlen-mifltir (35).

Alkolik ve depresif hastalarda stres etmenleri farkl› olup, alkol kötüye kullan›m›na ba¤l› inti-harlarda ayr›l›k, ailesel sorunlar, maddi güçlük-ler ve iflsizlik; depresif intiharlarda daha çok so-matik hastal›k varl›¤› belirlenmifltir (28).

Yeme bozukluklar›nda intihar

Yeme bozuklu¤u hastalar›nda ölüm oran› % 6-8 aras›nda olup, intihar en yayg›n nedeni

(8)

olufltur-maktad›r. Özellikle genç anorektik kad›n ya da erkeklerde depresyon efltan›s› varl›¤›nda, intihar riski on kat yükselmektedir. ‹ntihar riski yeme bozuklu¤unun ilk tan›s›ndan y›llar sonra bile yüksek kalmaya devam etmektedir. Yeme bo-zuklu¤u olan hastalarda majör depresyon s›k gözlenmekte, buna alkol ve madde bozuklu¤u efllik edebilmekte, efltan›l›l›k intihar riskini art›r-maktad›r (38).

Kiflilik bozukluklar› ve intihar

Kiflilik bozukluklar›nda tamamlanm›fl intihar oran› % 29-57 olarak tespit edilmifltir (28).

Kifli-lik bozuklu¤u olan hastalarda intihar davran›fl› s›kl›kla öfke ile bir arada ve önemli kifliler aras› iliflkilerin bozulmas› ile dürtüsel davran›fl›n so-nucu olmaktad›r. MD hastalar›na göre, daha az ölümcüllük niyeti tafl›y›p, daha az planl› oldu¤u gözlenmektedir. MD hastalar›nda ise yüksek düzeyde niyet ve plan, daha ölümcül yöntemler ve t›bbi zarar gözlenmektedir (19). Kiflilik

bo-zukluklar› intiharlar›nda olumsuz yaflam koflul-lar› öyküsüne fazla rastlanmaktad›r (38).

S›n›r kiflilik bozuklu¤unda % 3-9 oran›nda ta-mamlanm›fl intihara rastlanm›flt›r (28). S›n›r

kifli-lik bozuklu¤unda intiharlar al›fl›lm›fl yaflam tar-z›n›n de¤iflimi ya da önemli olarak addedilen ki-flilerden ayr›l›kla tetiklenen, ümitsizlik ile kar›-fl›k öfkeli duygudurumun sonucu olarak gerçek-leflebilmektedir. Antisosyal kiflilik bozuklu¤un-da kiflinin iflledi¤i bir suçun a盤a ç›kmas› ya bozuklu¤un-da kovuflturma aç›lmas› sonras›nda intihar gözlene-bilmektedir. Narsisistik kiflilik bozuklu¤unda yafllanma ya da bir hastal›k sonucu kiflinin görü-nümünde de¤iflim, meslek, sosyal konum ya da maddi durumla iliflkili kay›plar ve iliflkilerdeki bozulma gibi büyüklük imaj›n›n sars›lmas›nda intihar gözlenebilmektedir. Histrionik kiflilik bozuklu¤unda kifliler kendilerine gerek-sinim duyulmad›klar›n› alg›lad›klar›nda intihar girifli-minde bulunabilmektedirler (38).

Kendine zarar verme davran›fllar› olan kiflilerin % 55-85’inde en az bir kez intihar giriflimi göz-lenmifltir (36). Cinsel taciz ve duygusal ihmal

ya-flant›s› fleklinde tacizler, fiziksel tacize göre da-ha fazla intida-har davran›fl› ile ilgili gözükmekte-dir (27). Kendine zarar verme davran›fl› gözlenen

ve intihar giriflimi olanlar›n daha çok affektif instabilite ile birlikte, boflluk hissi, kiflisel redde hassasiyet ve dürtüsel cinsel aktivite gösterdik-leri belirlenmifltir (36). Selfmutilasyonu olan

in-tihar giriflimcilerinin ölümcüllü¤ü daha az dik-kate ald›klar›, ölümü farkl› (yeniden bir araya gelebilme f›rsat› ya da uyku benzeri bir yaflant›) alg›lad›klar›, ölümcül giriflim olarak düflünme-dikleri gözlenmifltir. B tipi kiflilik bozuklu¤u gösteren, selfmutilasyon öyküsü olan intihar gi-riflimcileri daha depresif, daha anksiyöz ve dür-tüseldir (36). Suç iflleme davran›fl› ile intihar

e¤i-limi aras›nda iliflki gözlenmifltir (13).

‹ntiharlarda özellikle B ve C kümesi kiflilik bo-zuklu¤u gözlenmifltir (% 11-41 B kümesi; % 10-28 C kümesi). Bunlar ölümcül olmayan intihar giriflimleri fleklinde olup, ECA çal›flmas›na göre genel nüfusta % 7.8 görülmesine karfl›n, kiflilik bozukluklar›nda % 16.8 oran›nda gözlenmifltir

(28). Yatan hastalarda kiflilik bozuklu¤u

olma-yanlarda % 42 oran›nda intihar görülmekteyken, kiflilik bozuklu¤u olan yatan hastalarda % 71 oran›nda intihar davran›fl› öyküsüne rastlanm›fl-t›r. Kiflilik bozuklu¤unun var oldu¤u tamamlan-m›fl intiharlar›n % 39'unda ek olarak ayn› za-manda madde kötüye kullan›m› ve MD bozuk-luk belirlenmifltir (28).

Yafll› nüfusta intihar

‹ntihar kurban› olan yafll› hastalar›n % 75’inden ço¤unda psikiyatrik bozukluk, ço¤unda da (% 50-87) depresif bozukluklar›n var oldu¤u belir-lenmifltir. Bipolar bozukluk ve psikotik özellikli duygudurum bozuklu¤u bu yafl grubu intiharla-r›nda ender gözlenmektedir. Anksiyete

(9)

bozuk-luklar›nda risk yükseldi¤i, özellikle anksiyete-nin yüksek oldu¤u sabah saatlerinde artt›¤› göz-lenmifltir. Demansiyel bozukluklarda risk genel yafll› nüfustan farkl› bulunmam›flt›r. Yak›n akra-ba ve arkadafllar›n kayb› intihar› tetikleyebil-mektedir. Yas›n ilk alt› ay›nda risk özellikle art-maktad›r (38). Ço¤u yafll› eriflkin intihar› ilk

dep-resif epizod ile iliflkilidir (7). ‹leri yafla ait

inti-harlarda psikotik bozukluklar, kiflilik bozukluk-lar› duygulan›m bozuklukbozukluk-lar› ile k›yasland›¤›n-da çok düflük bir orana sahiptir. Alkolizm ve madde kullan›m bozukluklar› ile birlikte intihar ileri yafl intiharlar›n›n % 3-43’ünde gözlenmek-te olup, gençlere göre daha az yayg›nd›r. Ölüm-cül olmayan kendine zarar verme giriflimlerinin intihara oranlar›, yafll›larda gençlere k›yasla da-ha düflüktür. ‹ntida-har niyeti s›kl›kla yüksektir, yas ve fiziksel hastal›klar da bu dönemde yayg›nd›r. Genellikle yaln›zl›k yaflant›lar› fazlad›r. Planl› ve daha kararl› bir flekilde ölüme odaklanm›fl olup, çevrelerini bu konuda di¤er yafl gruplar›na göre çok daha az bilgilendirerek, daha ölümcül yöntemler kullanmaya e¤ilimlidirler. ‹ntihar oranlar› her iki cinsiyette de hayat süresi boyun-ca artarak, 75 yafl ve üzerinde zirve yapmakta-d›r. % 19-53’ünün daha önce intihar giriflimleri oldu¤u belirlenmifltir (18). ‹leri yafl grubunda

in-tihara giden davran›fllar aras›nda yemek reddi, var olan t›bbi tedavilerini devam ettirmeme sa-y›labilmektedir (38).

SONUÇ

‹ntihar giriflimleri sonras›nda hastan›n giriflimi tekrar›n›n önüne geçmek, derin umutsuzluk duygular›n› bertaraf etmek ve hayat kalitesinin yükselmesine yönelik çaba harcamas›n› sa¤la-mak önemlidir. Hastan›n dürtü kontrolünü sa¤-layabilmesi yönünde çal›fl›lmal›, madde kötüye kullan›m› e¤ilimi ile mücadele edilmelidir. Te-daviye yan›ts›z depresyon durumunda EKT dü-flünülmelidir.

‹ntiharlar›n önlenmesi için hastaya “kaybedici konumu” alg›s›n› tetikleyen uyar›lara ait afl›r› duyarl›l›¤›n›n ö¤retilmesi hedeflenmelidir. Has-taya sorunlara yönelik seçimli çözümler olufltu-rabilmekte niçin ve ne zamanlar güçlük çekti¤i fleklinde yard›mda bulunulmal›d›r. Geçmifl olaylara ait ayr›nt›l› an›msaman›n yaflama geçi-rilmesi cesaretlendirilerek, olumsuz genelleme-lere müdahale edilmelidir. Yat›fl s›ras› ya da sonras› yak›n gözlem, hastaneden izinli olarak eve gönderilme ya da günlük sosyal aktivite amac› ile hastane d›fl›na ç›k›fl izinlerinin intihar niyeti olanlarda daha dikkatli de¤erlendirilmesi, gereksiz ko¤ufl de¤iflimlerine izin verilmemesi, kriz durumunda erken müdahale, a¤›r ruhsal hastal›klarda erken sürede izlem önemlidir. Hastay› hastal›k ve ilaç tedavisi hakk›nda bilgi-lendirmenin yap›lmas›, farmakoterapi yan›nda biliflsel davran›flç› tedaviler ve grup terapilerinin uygulanmas› tedavi uyumuna katk›da bulunaca-¤›ndan önem göstermektedir. Hasta hekim ilifl-kisinde düzensizliklerin olmamas›, olas› de¤i-flimlerin erken süreçte hastaya bildirilmesi ge-reklidir. Depresif ve psikotik bulgular› daha iyi tespit edebilece¤i ve süreci daha iyi iflaret edebi-lece¤i için yap›land›r›lm›fl klinik görüflmelerin kullan›lmas›, riskin erken tespitini kolaylaflt›ra-bilmektedir. ‹yi ilaç uyumunun sa¤lanmas› için uygun dozlar, uygun düzende verilmelidir. Her türlü öngörücü etmene karfl›n kimin intihar› son-land›rabilece¤i konusunu tam olarak belirlemek olas› de¤ildir. Özellikle efltan›l›l›k, birden çok öngörücü etmenin varl›¤›, genetik ve çevresel olumsuz etmenler riski artt›rsa da, riskin görece az oldu¤u, aç›k beyan›n olmad›¤› hallerde de in-tihar sorgulamas› önemlidir. Bu durumlarda ya-t›fl s›ras› ve sonras›nda da hekim-sosyal çal›flma-c›-hasta-aile-di¤er destekleyici çevre iliflkisinin sa¤lanmas›, var olan I. ve II. eksen patolojileri-nin üzerinde etkin tedaviler hastan›n hayat kali-tesini artt›rabilecek, intihar riskinin azalmas›na yard›m edebilecektir.

(10)

KAYNAKLAR

1. Angst F, Stassen HH, Clayton PJ, et al: Mortality of patients with mood disorders:follow-up over 34-38 ye-ars. J Affect Disord 68:167-181, 2002.

2. Ateflçi FÇ, Kulo¤lu M, Tezcan E ve ark. ‹ntihar girifli-mi olan bireylerde birinci ve ikinci eksen tan›lar›, Kli-nik Psikiyatri Dergisi 5:22-27, 2002.

3. Baca-Garcia E, Perez-Rodriguez MM, Sastre CD, et al: Suicidal behavior in schizophrenia and depression: a comparison. Schizophr Res 75:77-81, 2005.

4. Barraclough B, Bunch J, Nelson B, et al: A hundred ca-ses of suicide: clinical aspects. Br J Psychiatry 125:355-373, 1974.

5. Bartels SJ, Drake RE, McHugo GJ: Alcohol abuse, depression and suicidal behavior in schizophrenia. Am J Psychiatry 149:394-395, 1992.

6. Baxter D, Appleby L: Case register study of suicide risk in mental disorders. Br J Psychiatry, 175:322-326, 1999.

7. Bharucha A, Satlin A: Late-life suicide:a review. Harv Rev Psychiatry 5:55-65, 1997.

8. Carroll-Ghosh T, Victor BS, Bourgeois JA: Suicide, in Textbook of Clinical Psychiatry, 4th edition. Ed by ha-les RE,Yudofsky SC. The American Psychiatric Pub-lishing,Washington DC, 2003, pp1457-1483. 9. Coryell W, Tsuang MT: Primary unipolar depression

and the prognostic importance of delusions. Arch Gen Psychiatry 39:1181-1184, 1982.

10. Drake RE, Ehrlich J: Suicide attempts associated with akathisia. Am J Psychiatry 142:499-501, 1985. 11. Ekici G, Erkmen H, Karamustafal›o¤lu O, et al:

Promi-nent clinical findings in suicide. XI. World Congress of Psychiatry, Hamburg 6-11 August,1999.

12. Ekici G, Erkmen H, Karamustafal›o¤lu N, et al: Seaso-nality in suicide. XI. World Congress of Psychiatry, Hamburg 6-11 August, 1999.

13. Engstrom G, Persson B, Levander S: Temparement tra-its in male suicide attempters and violent offenders. Eur Psychiatry 14:278-283, 1999.

14. Fawcett J, Scheftner WA, Fogg L, et al: Time-related predictors of suicide in major affective disorder. Am J Psychiatry 147:1189-1194, 1990.

15. Friedman S, Jones JC, Chernen L, et al: Suicidal ide-ation and suicide attempts among patients with panic disorder: a survey of two outpatient clinics. Am J Psychiatry 149:680-685, 1992.

16. Gallicchio V, Birch B (eds): Lithium: Biochemical and Clinical Advance. Cheshire, Conn, Weidner, 1996. 17. Guze SB, Robins E: Suicide and primary affective

di-sorder. Br J Psychiatry 117:437-438, 1970.

18. Hawton K: Prevention and treatment of suicidal beha-viour. From science to practice. Oxford University Press.2005.

19. Hirschfeld RMA, Davidson L: Risk factors for suicide, in American Psychiatric Press Review of Psychiatry, vol 7. Ed by Frances AJ, Hales RE. Washington, DC, American Psychiatric Press, 1988, pp 307-333. 20. Isacsson G, Bergman U, Rich CL: Epidemiological

da-ta suggest antidepressants reduce suicide risk among depressives. J Affect Disord 41:1-8, 1996.

21. Isometsa ET, Lonnqvist JK: Suicide attempts prece-ding completed suicide. Br J Psychiatry 173:531-535, 1998.

22. Kessing LV, Søndergård L, Kvist K, et al: Suicide risk in patients treated with lithium. Arch Gen Psychiatry 62:860-866, 2005.

23. Kessler RC, Borges G, Walters EE: Prevalence of risk factors for lifetime suicide attempts in the National Co-morbidity Survey. Arch Gen Psychiatry 56:617-626, 1999.

24. King EA, Baldwin DS, Sinclair JM, et al: The Wessex Recent In-patient Suicide Study, I. Case-control study of 234 recently discharged psychiatric patient suicides. Br J Psychiatry 178:531-536, 2001.

25. Lecrubier Y: Risk factors for suicide attempts: epide-miological evidence. Eur Neuropsychopharmacol 8:114, 1998.

26. Leon AC, Keller MB, Warshaw MG, et al: Prospective study of fluoxetine treatment and suicidal behavior in affectively ill subjects. Am J Psychiatry 156:195-201, 1999.

27. Lipschitz DS, Winegar RK, Nicolaou AL, et al: Percei-ved abuse and neglect as risk factors for suicidal beha-vior in adolescent inpatients. J Nerv Ment Dis 187:32-39, 1999.

28. Maris RW, Berman AL, Silverman MM: Comprehen-sive Textbook of suicidology. The Guilford Press, New York, 2000.

29. Mortensen PB: Suicide among schizophrenic patients: Occurrence and risk factors. Clin Neuropharmacol 18:1-8, 1995.

30. Munk-Jørgensen P: Suicidal behaviour in schizophre-nia. In Comprehensive Care of Schizophreschizophre-nia. A text-book of Clinical Management. Ed by Lieberman JA & Murray RM, Martin Dunitz Ltd 2001, London. pp 219-226.

31. Nordentoft M, Jeppesen P, Abel M, et al: OPUS study: suicidal behaviour,suicidal ideation and hopelessness among patients with first-episode psychosis. One-year follow-up of a randomised trial. Br J Psychiatry 181:98-106, 2002.

32. Oquendo MA, Kamali M, Ellis SP, et al: Adequacy of antidepressant treatment after discharge and the occu-rence of suicidal acts in major depression: a prospecti-ve study. Am J Psychiatry 159:1746-1751, 2002. 33. Proulx F, Lesage AD, Grunberg F: One hundred

in-pa-tient suicides. Br J Psychiatry 171:247-250, 1997. 34. Sareen J, Cox BJ, Azizi TO, et al: Anxiety disorders

and risk for suicidal ideation and suicide attempts. Arch Gen Psychiatry 62:1249-1257, 2005.

35. Seibyl JP, Satel SL, Anthony D, et al: Effects of cocai-ne on hospital course in schizophrenia. J Nerv Ment Dis 181:31-37, 1993.

36. Stanley B, Gameroff MJ, Michalsen V, et al: Are suici-de attempters who self-mutilate a unique population? Am J Psychiatry 158:427-432, 2001.

37. Starcevic V: Anxiety Disorders in Adults. A Clinical Guide. Oxford University Press, Inc. NewYork, 2005, pp 53.

38. Wasserman D: Suicide. An unnecessary death. Lon-don. Martin Dunitz. ISBN 1-85317-822-5. 2001.

Referanslar

Benzer Belgeler

Zarar görmüfl güç kablosu yang›na veya elektrik flokuna sebep olabilir.. • Güç kablosunu ›slak ellerinizle tutmay›n›z

bireyin davran›fl›n› etkileyen bu sosyal etkilerden, uyma, kabul etme ve itaat davran›fllar›n› belirleyen etkenleri göz önüne alarak karfl›laflt›rabilecek,

Ön yükleyici, hortum hattÕ ile do÷rudan traktörün ek kontrol cihazlarÕna ba÷lÕ oldu÷u zaman kontrol kolu üzerindeki fonksiyonlarÕn ve hatlarÕn yanlÕú dizilimine neden olur..

Ayr›ca, yüksek enerjili ve küçük dalga boylu gama ›fl›nlar› çok da emil- meden kal›n toz ve gaz bulutlar›ndan geçebilirler.. Gama ›fl›nlar›

- Program veya sÕcaklÕk ayarÕnÕ de÷iútirmek için, makineyi kapatÕp tekrar açÕn. - YÕkama sÕrasÕnda durulama veya devir ayarlarÕnÕ de÷iútirmek için, makine su

Di¤er taraftan prospektif randomize çif kör plasebo kontrollü çal›flmalarda yeni H1 antogonistlerin klasikler kadar etkili oldu¤u ancak daha az sedasyon

Bu nedenle myopatiye neden olan ilaçla- r›n kullan›m› s›ras›nda mutlaka hastan›n myopati aç›s›n- dan da aral›kl› kontrolü, flüpheli durumlarda myopati

Bu yönteme alternatif olarak, kali- teli ve ayarlanabilir beyaz ›fl›k üret- mek için araflt›rma grubumuzda na- nokristal katk›l› renk dönüflüm tekni-.. ¤i