• Sonuç bulunamadı

Tromboelastografi ve kalp cerrahisinde kullan›m›

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Tromboelastografi ve kalp cerrahisinde kullan›m›"

Copied!
9
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Tromboelastografi ve kalp cerrahisinde kullan›m›

Thromboelastography and its use in cardiac surgery

Koray Ak, Nazan Atalan, Atike Tekeli, Selim ‹flbir, Ali Civelek, Nesrin Emekli*, Sinan Arsan

Marmara Üniversitesi T›p Fakültesi Kalp ve Damar Cerrahisi Anabilim Dal›, ‹stanbul

*Marmara Üniversitesi Sa¤l›k Bilimleri Enstitüsü Difl Hekimli¤i Fakültesi Biyokimya Anabilim Dal›, ‹stanbul, Türkiye

Ö

ZET

Tromboelastografi hemostatik sistemin genel olarak de¤erlendirilmesinde kullan›lan konvansiyonel koagulasyon testlerine alternatif bir metot-tur. Kardiyopulmoner baypas ile yap›lan kalp cerrahisi kazan›lm›fl trombosit fonksiyon bozuklu¤u, tüketim koagulopatisi ve artm›fl fibrinolizis gi-bi karmafl›k hemostatik de¤iflikliklere sebep olur. Kan koruyucu yöntemler ve peroperatif tedavi yöntemlerindeki geliflmelere ra¤men kalp cer-rahisinde transfüzyon oranlar› yüksektir. Tromboelastografi, hemostatik sistemin neredeyse tüm bölümlerini global olarak de¤erlendiren bir testtir. Son y›llarda tromboelastografi, kardiyopulmoner baypas ile yap›lan kalp cerrahisinde mikrovasküler kanama ve homolog kan transfüz-yon miktar›n› azalmak amac›yla di¤er koagulastransfüz-yon testleri ile beraber kullan›lmaktad›r. Bu derlemede tromboelastografi teknolojisi ve kalp cer-rahisinde kullan›m›n› tart›flmay› planlad›k. (Anadolu Kardiyol Derg 2008; 8: 154-62)

Anahtar kelimeler: Tromboelastografi, hemostatik sistem ve kalp cerrahisi

A

BSTRACT

Girifl

Tromboelastografi (TEG) ilk kez 1948 y›l›nda Hartert taraf›ndan tan›mlanm›flt›r (1). Temel olarak p›ht›n›n visko-elastik ve mekanik özelliklerini de¤erlendirerek hemostatik sistem hakk›nda genel bir bilgi veren analizdir. Karaci¤er transplantasyonundan sonra gö-rülen hiperfibrinolizis tablosunun TEG analizi ile h›zl› ve do¤ru bir fleklide gösterilebilmesi TEG’nin klinik popülarite kazanmas›na se-bep olmufltur. TEG teknolojisinin geliflimi koagülasyon sistemi, fib-rinolitik sistem, trombosit fonksiyonlar› ve trombosit yüzey resep-törlerinin tam olarak anlafl›lmas› ile paralellik gösterir. Bu sistem hemostatik sistem içerisinde yer alan tüm hücresel ve hücresel olmayan faktörlerin etkileflmesine duyarl›d›r. Günümüzde TEG analizi baflta karaci¤er nakli ve kalp cerrahisi olmak üzere birçok klinik dalda kullan›lmaktad›r.

Kardiyopulmoner baypas›n (KPB) hemostatik sistem üzerinde-ki etüzerinde-kilerinden dolay› postoperatif mikrovasküler kanama risüzerinde-ki

ar-tar. Kardiyopulmoner baypas›n sebep oldu¤u trombosit disfonksi-yonu ve artm›fl fibrinoliz postoperatif mikrovasküler kanaman›n en s›k nedenleri olup hem postoperatif transfüzyon miktar› ve trans-füzyona ba¤l› komplikasyonlar›, hem de mortalite oranlar›n› art›r›r (2). Kalp cerrahisi yap›lan hastalarda postoperatif transfüzyon için standart algoritmalar içeren k›lavuzlar›n olmamas› kan ve kan ürünlerinin gerçek ihtiyaçtan daha çok empirik olarak kullan›lma-s›na sebep olmaktad›r. Kan koruyucu yöntemlerin tek bafl›na veya kombine olarak kullan›lmas› bu hasta grubunda gereksiz kan tran-füzyon oran›n› %75 oran›nda azaltmaktad›r (3).

Kardiyopulmoner baypasa ba¤l› hemostatik sistem de¤ifliklik-lerin h›zl› olarak gösterilmesi ve standart koagulasyon testleri ile de¤erlendirilmesi mümkün olmayan fibrinolitik sistem ve trombo-sit fonksiyonlar› ile ilgili bilgi vermesi TEG’nin kalp cerrahisindeki önemini art›rmaktad›r. Bu derlemede TEG analizinin çal›flma pren-sibi, hemostatik sistemdeki yeri ve kalp cerrahisinde kullan›m› tar-t›fl›lm›flt›r.

Yaz›flma Adresi / Address for Correspondence: Dr. Koray Ak, Marmara Üniversitesi Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Anabilim Dal›,

Tophanelio¤lu cad. No:13-15 Altunizade 34640, ‹stanbul, Türkiye Tel: 0216 327 10 10/715 Faks: 0216 428 57 77 E-posta: korayakmd@gmail.com

Thromboelastography is an alternative method to conventional coagulation tests for the general evaluation of hemostatic system. Cardiac surgery with cardiopulmonary bypass is accomplished by complex alterations of hemostasis, including acquired dysfunction of platelets, consumption coagulopathy and increased fibrinolysis. Despite major advances in blood conservation methods and perioperative care of the patients, transfusion rates in cardiac surgery remain high. Thromboelastography has an ability to assess almost all components of haemostatic system globally. Currently, thromboelastography is used with standard coagulation tests to decrease the microvascular bleeding and homologous blood transfusion in cardiac surgery with cardiopulmonary bypass. In this review, we aimed to discuss thromboelastography technology and its usage in cardiac surgery. (Anadolu Kardiyol Derg 2008; 8: 154-62)

(2)

TEG teknolojisi ve çal›flma prensibi

Tromboelastogram ölçümleri küçük, tafl›nabilir ve k›sa sürede sonuç veren (yaklafl›k 30 dakikada) bir cihaz ile yap›lmaktad›r. Tromboelastogram düzene¤i temel olarak elektromanyetik trans-düs›r, silindirik küvet ve i¤ne bölümlerinden oluflur (fiekil 1). Küvet içerisine konulan tam kanda fibrin-trombosit ba¤lar› oluflur ve kü-vetteki rotasyon hareketleri i¤ne (pin) üzerine aktar›l›r. ‹¤ne kan içerisinde as›l› olarak durur ve hareketleri elektromanyetik bir transdüs›r vas›tas›yla elektriksel sinyallere dönüfltürülür (4).

Tromboelastogram ile hemostatik sistemin genel de¤erlendi-rilmesi p›ht› oluflumunun bafllamas›ndan fibrinolizis’e kadar olan yol ve trombosit fonksiyonlar›n›n de¤erlendirilmesini içerir. Har-tert (1), koagulasyon sistemini ev infla etmeye benzetmifltir. Kon-vansiyonel koagulasyon testleri evin temeli at›l›ncaya kadar yani p›ht› olufluncaya kadar geçen süreci yans›t›rken, TEG evin (yani p›ht›n›n) ne h›zda infla edildi¤i ve infla edilen yap›n›n (p›ht›n›n) güç-lü bir yap› olup olmad›¤› konusunda da bilgi vermektedir. P›ht›lafl-man›n dinamik bir olay oldu¤u düflünüldü¤ünde konvensiyonel ko-agulasyon testleri (protrombin zaman› (PT) ve aktive parsiyal tromboplastin zaman› (aPTT) gibi) p›ht› oluflumunun dinamik özel-likleri ve p›ht› kalitesi hakk›nda bilgi vermezler (fiekil 2). Konvensi-yonel koagulasyon testlerinin aksine TEG sisteminde p›ht› olufl-mas› için geçen sürenin ölçülmesinin yan›nda oluflan p›ht›n›n ka-litesi de de¤erlendirilir. Dolay›s›yla hemostatik sistem hem kanti-tatif, hem de kalitatif olarak de¤erlendirilir (4).

Tromboelastogram de¤erlendirmesinin flematik hali kadeh flek-linde bir grafiktir ve 3 bölgeden oluflur (fiekil 2.b): 1. bölge (preko-agülasyon): Bu bölge koagülasyonun görünmeyen k›sm›n› yans›t›r. Yani ortamda p›ht› yoktur ve fibrin oluflumu için geçen süre anlam›-na gelmektedir. 2. bölge (koagülasyon): Koagülasyonun görünen k›sm›n› yans›t›r ve iki e¤ri aras›ndaki uzakl›¤›n maksimum oldu¤u yer p›ht› oluflumunun tamamland›¤›n›n göstergesidir. 3. bölge (fibri-nolizis): Oluflmufl p›ht›n›n lizis’i yani parçalanmas› ile ilgilidir (4, 5).

TEG parametreleri

Standart TEG analizi 5 temel parametreden oluflur (fiekil 2) 1. R veya r: Reaksiyon zaman› anlam›na gelir ve ölçüme

baflla-n›ld›¤› andan iki e¤ri aras›ndaki mesafenin 1 mm’ye ulaflmas›na kadar geçen süreyi göstermektedir.

2. K veya k: P›ht› oluflum zaman› anlam›na gelir ve p›ht›n›n 20 mm’lik genli¤e ulaflmas› için geçen zaman› gösterir. Hem trombin aktivitesi, hem de fibrin oluflumu ile ilgilidir.

3. Alfa aç›s›: Yatay eksenden ayr›lan e¤riden çizilen tanjant çizgisi ile yatay eksen aras›nda oluflan aç›d›r ve p›ht›n›n maksi-mum güce ulaflma h›z›n› gösterir.

4. Maksimum Amplitude veya genlik (MA): P›ht›n›n maksi-mum genli¤ini veya maksimaksi-mum elastikiyetini yans›t›r. Daha çok trombosit say›s›, trombosit fonksiyonlar› ve fibrinojen seviyesi ile ilgilidir.

5. LY30 ve LY60 de¤erleri: Maksimum genlik (MA) noktas›na ulafl›ld›ktan sonraki 30. ve 60. dakikalardaki p›ht› genli¤indeki azal-may› yans›t›rlar (5).

Tromboelastogram analizlerinde kullan›lan di¤er parametreler S de¤eri, T de¤eri, A de¤eri, G de¤eri, Trombodinamik Potansiyel ‹ndeksi (TPI) ve Koagülasyon ‹ndeksi (CI) olarak s›ralanabilir. Ko-agülasyon indeksi R, K, MA ve α aç›s› ölçümlerinin lineer indeksle-ri hesaplanarak bulunur. CI de¤eindeksle-ri -3 ile +3 aras›nda ise koagülas-yon sisteminin normal, -3’ten düflük ise hipokoagülaskoagülas-yon ve +3’ten büyük ise hiperkoagülasyon durumlar›ndan bahsedilir (5, 6).

TEG’de kullan›lan kan örnekleri

Pratikte kullan›mda TEG ölçümleri konvensiyonel TEG ve mo-difiye TEG analizleri ile yap›lmaktad›r. Konvansiyonel TEG analizi ile hemostatik sistemin sadece global de¤erlendirilmesi yap›labil-mektedir. Modifiye TEG analizi kana baz› reaktif maddelerin eklen-mesi ile yap›l›r. Bu maddeler; a. Aktivatörler: Celite, Kaolin, Doku Faktörü (TF) ve Trombin gibi aktivatörler reaksiyon h›z›n› art›r›rlar. Temel amaç daha h›zl› bir analiz yapabilmektir. b. Heparinaz: Do-lafl›mdaki heparinin etkisini ortadan kald›rmakt›r ve özellikle KPB ve karaci¤er nakli gibi peroperatif yüksek doz heparin uygulanan hastalarda tercih edilir. c. Trombosit blokörleri: Amaç trombosit-lerin p›ht› oluflumuna katk›s›n› ortadan kald›rarak p›ht›laflma

fak-fiekil 1. TEG analizinin çal›flma prensibi (TEG kullan›m k›lavuzundan uyarlanm›flt›r)

TEG- tromboelastografi

fiekil 2. Standart olarak kadeh fleklinde görülen TEG ile standart koag-ulasyon testlerinin karfl›laflt›r›lmas›. TEG MA de¤eri p›ht› stabilitesinin en yüksek oldu¤u noktay› göstermektedir

aPTT- aktive parsiyal tromboplastin zaman›, INR- international normalized ratio, K- p›ht› oluflum zaman›, MA- maksimum amplitude, PT- protrombin zaman›, R- reaksiyon zaman›, TEG- tromboelastografi

Elektromanyetik transducer intrensik XII XI X Xa (IX) VIII VII Ca** aPTT protrombin trombin fibrinojen PT 1. bölge p›ht› oluflumu p›ht›n›n gücü alpha aç›s› p›ht›n›n stabilitesi RK MA 2. bölge 3. bölge fibrin fibrin polimeri + trombositler

(3)

törleri ve fibrinojen gibi koagulasyon sisteminin di¤er komponent-lerini de¤erlendirmektir. Trombosit blokaj›, glikoprotein (Gp) IIb/IIIa’ya ba¤lanan c7E3 antikoru (Abciximab) ile gerçeklefltirilir. d. Antifibrinolitik ilaçlar: Aprotinin ve Tranaxemic acid gibi antifib-rinolitik ilaçlar›n in-vitro etkilerinin ortaya konulmas› in-vivo kulla-n›mlar› konusunda yol göstericidir (5).

Günümüzde modifiye TEG uygulamas›n›n ulaflt›¤› en son tek-nolojik nokta rotasyonal TEG (ROTEG veya ROTEM) analizidir. Ro-tasyonal TEG uygulamas› konvansiyonel TEG’ye göre hem daha h›zl›, hem de daha güvenilir sonuç verir. Ayr›ca pratik kullan›m› daha basittir. Konvansiyonel TEG’nin aksine ölçüm esnas›nda kü-vet hareket etmez, hareketli olan pin’dir. Böylece ölçüm esnas›n-da sistem d›fl etkenlerden en az düzeyde etkilenir. Genel olarak 6 farkl› ROTEG analizi yap›lmaktad›r: 1. NATEM (aktive edilmemifl tromboelastometri). 2. INTEM (intrensik tromboelastometri): Par-siyal tromboplastin kullan›larak intrensik yol aktive edilir. 3. EX-TEM (ekstrensik tromboelastometri): Doku tromboplastini kullan›-larak ekstrensik yol aktive edilir. 4. FIBTEM (fibrinojen trombo-elastometri): EXTEM aktivasyonuna ek olarak trombosit blokaj› yap›l›r ve kan örne¤inde bulunan fonksiyonel fibrinojen hakk›nda bilgi verir. 5. APTEM (aprotinin tromboelastometri): EXTEM akti-vasyonuna ek olarak Aprotinin ile fibrinolitik sistem bloke edilir. 5. HEPTEM (heparin tromboelastometri): INTEM aktivasyonuna ek olarak ortamdaki Heparin molekülünü parçalayan Heparinaz enzi-mi kullan›l›r. ROTEM analizinde kullan›lan bafll›ca parametreler; koagulasyon zaman› (CT, konvansiyonel TEG’de r de¤eri), p›ht› oluflum zaman› (CFT, konvansiyonel TEG’de k de¤eri), maksimum p›ht› sertli¤i (MFT, konvansiyonel TEG’de MA de¤eri) olarak s›ra-lanabilir. Rotasyonal TEG analizinde hemostatik sistemin aktive edilmesi p›ht› oluflum h›z›n› art›raca¤›ndan α aç›s› ve MFT de¤er-lerinin normal aral›¤› konvensiyonel TEG’deki de¤erlerden daha yüksektir. Tablo 1’de konvansiyonel TEG ve ROTEG normal aral›k-lar› verilmifltir (9). Konvansiyonel TEG ve ROTEG parametrelerinin aktivatör ilavesi sonras› de¤iflmesinden dolay›, bilinen koagulopa-tisi olmayan ve antikoagulan ilaç kullanmayan hastalarda preope-ratif veya indüksiyon öncesi dönemde al›nan örnekler referans aral›k olarak kullan›labilir.

‹ntrensik ve ekstrensik koagulasyon sistemi içerisinde bir zin-cirleme reaksiyon fleklinde gerçekleflen faktör aktivasyonu nor-mal flartlar alt›nda stabil bir p›ht› oluflumu ile sonlan›r (Sekil 2.a). ‹ntrensik ve ekstrensik sistem içerisinde yer alan faktörlerin kaba-ca TEG üzerindeki yans›mas› R zaman›d›r. Ortamda bulunan fibri-nojen seviyesi veya aktivitesi TEG’de α aç›s›na denk gelir. Kon-vansiyonel koagulasyon testleri ile TEG parametreleri aras›nda de¤iflik derecelerde iliflki gösterilmesine ra¤men (R zaman› ile aPTT, MA ile trombosit fonksiyonlar› ve fibrinojen seviyesi gibi), TEG parametreleri ile birebir karfl›laflt›r›lmalar›n›n do¤ru olmad›¤› savunulmaktad›r (5). Arteriyal ve venöz TEG ölçümlerinden elde edilen TEG de¤iflkenleri farkl›l›k göstermektedir. Çocukluk ça¤›n-da ve yafllanma ile beraber normal TEG aral›klar›n›n de¤iflti¤ini göstermifllerdir. Ayr›ca kad›n cinsiyetin TEG analizinde hiperko-agülabilite için bir etkendir (6-8).

Kardiyopulmoner baypasa ba¤l› ortaya ç›kan

hemostatik bozukluklar›n patofizyolojisi

Kardiyopulmoner baypas sonras› görülen kanama preoperatif hemostatik bozukluklara ba¤l› olabildi¤i gibi büyük bir ço¤unlu¤u

KPB’nin sebep oldu¤u hemostatik de¤iflikliklere ba¤l› geliflir. Pre-operatif hemostatik bozukluklar›n›n en önemli sebepleri aspirin veya clopidogrel gibi antiagregan ilaçlar›n 1 hafta önceden kesil-memesi, preoperatif dönemde uygulanan trombolitik tedavi ve re-sternotomi olarak s›ralanabilir (10-12).

Peroperatif artm›fl kan kayb› KPB süresi ve yap›lan operasyon tipi ile direk iliflkilidir. Uzam›fl KPB süresinde ve kompleks kalp operasyonlar›nda postoperatif kanama riski artar. Hardy (12), kalp cerrahisinde en az kan ihtiyac›n›n primer KABC ve kapak cerrahi-si yap›lan hastalarda oldu¤unu bildirmifltir (yaklafl›k 5-6 ünite). Ko-roner re-operasyon yap›lan hastalar›n peroperatif dönemde orta düzeyde homolog kan ürünlerine ihtiyac› olurken (yaklafl›k 8 üni-te), en yüksek kan kullan›m› ilk ve re-opere kombine operasyonlar ile kapak re-operasyonlar›nda oldu¤unu göstermifllerdir (s›ras›yla 10, 13 ve 10 ünite).

Prime solüsyonu için kullan›lan kristalloyid ve kolloyid solüs-yonlar ile kardiyopleji içeri¤i KPB’ye ba¤l› hemodilüsyonun en önemli sebepleridir. Hemodilüsyon ortamdaki koagülasyon faktör-lerini ve trombosit yo¤unlu¤unu azaltarak postoperatif kanama e¤ilimini art›r›r. Di¤er taraftan KPB’nin sebep oldu¤u hemostatik sistem aktivasyonu trombositlerin ve koagulasyon faktörlerinin tü-ketimine sebep olur (2, 10).

Kardiyopulmoner baypas s›ras›nda kan›n endotel ile kapl› ol-mayan yüzeylerle sürekli temas› faktör XII, faktör XI, yüksek mole-küler a¤›rl›kl› kininojen (HMWK) ve prekallekrein gibi proteinlerin aktif hale dönüflmesine sebep olarak koagülasyon zincirinde in-trensik yolu aktiflefltirir. Ayr›ca KPB s›ras›nda kan›n mediyastinal dokularla temas› ve cerrahi travma ekstrensik yolun aktifleflmesi-ne sebep olarak trombin oluflmas› ile sonlan›r. Faktör XII temas (contact) aktivasyonu, trombin, hipotermi, endotel hücre harabi-yeti ve kan›n mediyastinal dokularla temas› fibrinolitik sistemin aktive olmas›na sebep olur (2, 10, 13, 14). Ayr›ca antikoagülasyon için kullan›lan heparin ve daha az oranda heparin antidotu prota-min moleküllerinin hem koagülasyon sistemi hem de trombositler üzerinde bask›lay›c› etkileri vard›r (15, 16).

Kardiyopulmoner baypas s›ras›nda yüksek doz standart hepa-rin ile antikoagülasyon sa¤lanmas›na ra¤men trombin oluflumu engellenemez. Artm›fl trombin fibrinojenin fibrin monomerlerine dönüflmesi sa¤lar. Trombin; faktör V, VIII, XIII ve trombosit akti-vasyonuna sebep olur. Artm›fl trombin doku faktörü yolak inhibitö-rü (tissue factor pathway inhibitor, TFP‹) sal›n›m›n› art›rarak he-mostatik sistemi bask›lay›c› etki yarat›r (3, 17). Doku faktörü yolak inhibitörü; TF’yi inhibe eder ve tPA sal›n›m›n› art›r›r. tPA plazmino-jenin plazmine dönüflümünü ve böylece fibrinolizis’i bafllat›r. Plaz-min, fibrinojen ve fibrin monomerlerini parçalayarak fibrin y›k›m ürünlerine dönüfltürür ve dolafl›mdaki faktör V ve VIII’i inaktive eder.

(4)

Flow sitometri ile yap›lan çal›flmalarda KPB’nin Gp Ia, IIb/IIIa ve p-selektin gibi trombosit yüzey reseptörlerinin ekspresyonunda de-¤iflikliklere sebep oldu¤u ve böylece trombosit fonksiyon bozuklu-¤unun ortaya ç›kmas›na neden oldu¤u gösterilmifltir. Ayr›ca trom-bositlerde alfa (α) ve yo¤un granüllerin plazmaya salg›lanmas›, artm›fl α-granül (GMP-140) ve lipozomal proteinlerin ekpresyo-nundaki de¤iflikliler KPB’ye ba¤l› trombosit disfonksiyonunu di¤er sebepleridir (17, 18). Özellikle yüzeylerinde P-selektin ekspresyo-nu artm›fl trombositler eritrositlerle ve nötrofillerle konjugat olufl-tururlar (19). Baypas s›ras›nda artm›fl plazmin, trombosit yüzeyin-de bulunan Gp Ib reseptörlerinin parçalanmas›na veya yüzeyyüzeyin-den hücre içine al›nmas›na sebep olur (20). In-vivo ve in-vitro olarak KPB’den ba¤›ms›z olarak heparin ve protamin’in trombositler üze-rinde direkt olarak inhibe edici etkileri vard›r. Heparin trombosit yüzey reseptörlerinden p-selektin ve Gp IIb-IIIa reseptör ekspres-yonunu doza ba¤›ml› bir flekilde art›r›rken protamin sadece p-se-lektin ekspresyonunu art›rmaktad›r. Protamin heparinin Gp IIb-III-a reseptörü üzerindeki etkisini IIb-III-antIIb-III-agonize ederken, p-selektin üzerindeki etkisini art›rmaktad›r. Heparin ayn› zamanda baypas öncesi KPB’den ba¤›ms›z olarak fibrinolizis’e sebep olur (15).

Trombositler hakk›nda bahsedilmesi gereken di¤er bir konu ise “Heparine ba¤l› trombositopeni (Heparin induced thrombocytope-nia, HIT)” tablosudur. Heparine ba¤l› trombositopeninin iki tipi var-d›r. Tip I: Heparin tedavisi s›ras›nda ortaya ç›kabilen ve immünolo-jik nedenlere ba¤l› olmayan bir klinik tablodur. Trombosit say›s›nda ciddi bir azalma yapmaz ve bazen heparin kesilmeden de kendi kendine düzelir. Tip I HIT’nin klinik önemi çok iyi bilinmemektedir. Tip II HIT: Heparin’e ba¤l› geliflen immünolojik bir reaksiyondur. He-parinin trombositler ile direk etkileflimi sonucunda trombositlerden ortama az miktarda “platelet factor 4 (PF4)” molekülü salg›lan›r. Salg›lanan PF4 ile heparin molekülleri birleflerek kompleks olufltu-rur ve bu kompleks baz› insanlarda antijeniktir. Heparine maruz kal-d›ktan 5 ile 15 gün sonra PF4-heparin kompleksine karfl› imünoglo-bulin G (IgG) antikorlar› üretilir ve bu antikorlar yaklafl›k 3 ile 6 ay do-lafl›mda kal›r. Heparine tekrar maruz kal›nd›¤›nda oluflan antijen-antikor kompleksleri (IgG-PF4-Heparin) trombosit yüzeyine tutuna-rak trombositlerin hem degranülasyon ve aktivasyonuna, hem de parçalanmas›na sebep olur. Özellikle KPB s›ras›nda yüksek doz he-parin kullan›ld›¤›ndan dolafl›mda bulunan trombositlerin birço¤u heparin molekülünden etkilenir. Baypas sonras› hastalar›n %50’sin-de PF4-heparin kompleksine karfl› antikor tespit edilirken, sa%50’sin-dece %2’sinde heparine ba¤l› trombositopeni ve %1’inde de heparine ba¤l› trombositopeni ve trombositoz gözlenir (21). Dolay›s›yla KPB’ye ba¤l› trombositopeni, trombositlerin in-vivo reaktivitesinin bozulmas›, yüzey reseptörlerinin ekspresyonundaki de¤ifliklikler ve alfa ve dense granüllerini kaybetmeleri bu hastalardaki trombosit patolojisinin en önemli sebepleridir. Kardiyopulmoner baypasa ba¤l› trombosit disfonksiyonu baypas sonras› birkaç saat içinde or-tadan kalkar (2).

Heparine ba¤l› trombositopeni öyküsü olan hastalarda antiko-agulasyon için hirudin (Refludan), bivalirudin (Hirulog), and argat-roban kullan›lmaktad›r. Heparinden farkl› olarak antitrombinden ba¤›ms›z hem serbest, hem de fibrine ba¤l› trombini inhibe eder-ler. Recombinant hirudin en güçlü olan›d›r. Heparine ba¤l› trom-bositopeni geliflen hastalarda KPB s›ras›nda antikoagulasyon için danaparoid, ancrod ve recombinant hirudin tercih edilebilir. An-cak bu ajanlar ile ilgili en büyük sorunlar göstermifl olduklar›

anti-koagülan etkinin takibinin zor olmas›, etkilerini geri çevirecek an-tidotlar›n›n olmamas› ve böylece postoperatif kanama riskini art›r-malar› olarak s›ralanabilir (22).

Kardiyopulmoner baypas›n sebep oldu¤u enflamatuvar yan›t›n hemostatik sistemi etkileyen di¤er bir mekanizma oldu¤u gösteril-mifltir. Kompleman sistem aktivasyonu ve aktive olmufl lökositler-den sal›nan elastaz enzimi bu hastalarda koagulopatinin en önemli sebepleridir. Baypas s›ras›nda C5a’ya karfl› antikorlar kul-lanarak kompleman sistemin bask›lanmas› postoperatif kanamay› anlaml› derecede azaltmaktad›r (23). Aktive olmufl nötrofiller Mac1 reseptörleri eksprese ederler. Bu reseptör faktör X ve fibri-nojen ba¤lar ve böylece trombin oluflumu kolaylafl›r (24). Nötrofil-lerden dolafl›ma sal›nan elastaz enzimi dolafl›mdaki antitrombin ve koagulasyon sistemindeki faktörleri parçalar. Ayr›ca KPB s›ra-s›nda dolafl›mda artan monositler doku faktörü sentezlerler ve ko-agulasyon sistem aktivasyonuna sebep olurlar (25).

Koroner arter baypas cerrahisi sonras› erken dönemde (özel-likle 5. ve 10. günlerde) Aspirin rezistans› ortaya ç›kmaktad›r. Zim-mermann ve arkadafllar› (26), KABC sonras› postoperatif 1. günde bafllanan 100 mg oral aspirin dozunun anti-agregan etki göster-medi¤ini ve bunun sebebinin KPB’nin sebep oldu¤u aspirin rezis-tans›na ba¤l› oldu¤unu göstermifllerdir.

Kalp cerrahisinde TEG kullan›m› ve

klinik deneyimimiz

Kalp cerrahisi sonras› görülen kanama postoperatif morbidite ve mortalitenin en önemli sebeplerinden biridir. Kardiyopulmoner baypas ile yap›lan kalp cerrahisi sonras› hastalar›n %5 ile %7’sin-de operasyondan sonra ilk 24 saatte 2 litrenin üzerin%7’sin-de kanama ortaya ç›kmaktad›r (2). Dacey ve arkadafllar› (27) kalp cerrahisi sonras› kanama için re-torakotomi oran›n› %3.6 olarak bildirmifl, kanama için re-eksplorasyon yap›lan hastalar›n %50’sinde kana-ma sebebinin KPB’nin sebep oldu¤u hemostatik de¤iflikliklere ba¤l› oldu¤unu göstermifllerdir. Ayr›ca artm›fl kanaman›n, posto-peratif erken dönemde ventilasyon süresinin uzamas›, böbrek yet-mezli¤i, sepsis, atriyal aritmi, transfüzyona ba¤l› enfeksiyon has-tal›klar›, eriflkin respiratuvar distres sendromu (ARDS) gibi komp-likasyonlar›n riskini ve mortaliteyi art›rd›¤› bilinmektedir (10).

(5)

Literatürde kalp cerrahisi yap›lan hastalarda transfüzyona mik-tar›n›n azalt›lmas›nda etkin oldu¤u iddia edilen birtak›m kan koru-yucu metotlar bildirilmifltir (Tablo 2). Bu yöntemlerin özellikle bera-ber kullan›lmas›n›n peroperatif allojenik kan transfüzyonun azalt›l-mas›na sebep oldu¤u çeflitli çal›flmalarda gösterilse de etkinlikleri konusunda henüz ortak bir fikir birli¤i oluflturulamam›flt›r (3, 29).

Aprotinin, tranexamic acid ve epsilon aminocaproic acid (EACA) gibi antifibrinolitikler, KPB sonras› mikrovasküler kanama-y› azaltmak için kullan›lmaktad›r. Aprotinin bir serum proteaz inhi-bitörüdür ve faktör XII’ye ba¤l› kallikrein ile tPA’ya ba¤l› plazmino-jen aktivasyonunu bloke ederek antifibrinolitik etki gösterir. Bunun d›fl›nda trombosit koruyucu ve anti-enflamatuvar etkileri vard›r. Hem düflük, hem de yüksek doz aprotinin infüzyonunun KPB son-ras› peroperatif kan transfüzyon ihtiyac›n› ve mortaliteyi azaltt›¤› gösterilmifltir (30). Tranexamic acid ve epsilon aminocaproic acid (EACA), plazmin üzerindeki lizin ba¤lanma bölgesine ba¤lanarak plazmin-fibrin ba¤lanmas›n› engellerler ve böylece antifibrinolitik

etki gösterirler. Çeflitli çal›flmalarda tranexamic acid ve EACA’nin KPB sonras› kanamay› ve kan transfüzyonunu azaltt›¤› bildirilse de profilaktik kullan›m› önerilmemektedir (31). Aprotinin tedavisi TEG parametrelerininin normal de¤erlerini etkilemektedir. Aprotinin, Celite ve Kaolin ile aktive TEG parametrelerini de¤ifltirirken (R za-man›nda uzama, MA’da azalma), TF ile aktive edilmifl TEG para-metrelerini etkilememektedir (32). Literatürde tranexamic acid ve epsilon aminocaproic acid (EACA) tedavisinin TEG parametreleri-nin üzerine etkilerini gösteren yeterli veri bulunmamaktad›r.

“Point of Care” (POC) testleri olarakta bilinen protrombin za-man› (PT), aktive parsiyal tromboplastin zaza-man› (aPTT), trombosit say›s›, aktive p›ht›laflma zaman› (ACT), Heparin doz cevab› (HDR), Heparin/Protamin titrasyonu (HPT), Platelet Function Analyzer (PFA)-100 ve TEG ölçümlerine dayal› transfüzyon algoritmalar›n›n kanama ve kanamaya ba¤l› komplikasyonlar› azaltt›¤› belirtilse de bu konuda yeterli say›da kontrollü prospektif randomize çal›flma bulunmamaktad›r (33).

Konvansiyonel TEG INTEM EXTEM FIBTEM

R, mm/dakika 10-19/3.7-8.3 CT (sn) 137-246 CT 42-74 -K, mm/dakika 4-11/0.5-3.7 CFT (sn) 40-100 CFT 46-148 -Alfa aç›s›, ° 46.8-73.6 - - -MA, mm 54.5-72.5 MCF (mm) 52-72 MCF 49-71 MCF 9-25 LY30, % 0-7.5 - - -LY060, % 0-15 - - -CI (-3) - (+3) - - -SEMS, dyn/cm2 7195-10625 - -

-CFT- p›ht› oluflum zaman›, CI- koagülasyon indeksi, CT- koagulasyon zaman›, EXTEM- ekstrensik tromboelastometri, INTEM- intrensik tromboelastometri, K- p›ht› oluflum zaman›, LY30- MA sonras› 30. dakikadaki liziz oran›, LY60- MA sonras› 60. dakikadaki liziz oran›, MA- maksimum amplitude, MCF- maksimum p›ht› sertli¤i, R- reaksiyon zaman›, ROTEG- rotasyonal TEG, SEMS- shear elastic modulus strength, TEG- tromboelastografi, TPI- trombodinamik potansiyel indeksi

Tablo 1. Konvansiyonal TEG, ROTEG, IMTEM, EXTEM ve FIBTEM analizlerinde kullan›lan parametrelerin normal de¤erleri (4., 5. kaynaklar›n verileri) Tüm parametreler 37° için geçerlidir.

Preoperatif ‹ntraoperatif Postoperatif

a. Koagulasyona yönelik a. Cerrahi teknik a. Ototransfüzyon

1. Koagulasyonu etkileyen ilaçlar›n kesilmesi (Clopidogrel gibi) 1. Dikkatli kanama kontrolü b. Transfüzyon karar› için hemoglobin 2. Mevcut koagulasyon sistemine ait bozukluklar›n tespiti 2. Topikal hemostatik ajanlar ve de¤erinden çok yafl ve mevcut

b. Hemoglobine yönelik doku yap›flt›r›c›lar› ko-morbiditelerin dikkate al›nmas›

1. Aneminin düzeltilmesi b. Normoterminin sa¤lanmas› c. Transfüzyon algoritmas› ve Point of 2.

Demir, folik asit, Vitamin B12 kullan›m› c. Akut normovolemik hemodilüsyon Care (POC) testleri (PT/aPTT/trombosit

3. rHuEPO kullan›m› d. Transfüzyon karar› için hemoglobin

4. Preoperatif otolog kan donasyonu de¤erinden çok yafl ve mevcut ko-morbiditelerin dikkate al›nmas› e. Farmakolojik ajanlar

1. Antifibrinolitikler 2. DDAVP

3. Recombinant faktör VIIa f. Ototransfüzyon

1. Cell saver sistemi 2. Kardiyotomi sucker

3. Steril gazlara bulaflan kan›n s›k›lmas› g. Transfüzyon algoritmas› ve Point of Care

(POC) testleri (PT/aPTT/trombosit say›s› /fibrinojen/TEG)

h. Heparin/Protamin seviyesi

aPTT- aktive parsiyel tromboplastin zaman› , DDAVP- d-amino d-arginine vasopresin, PT- protrombin zaman›, rHuEPO- recombinant human erythropoietin, TEG- tromboelastografi

(6)

Kardiyopulmoner baypas ile kalp cerrahisi yap›lan hastalarda TEG analizleri üç farkl› zamanda al›nan bir veya birden fazla kan örne¤i ile yap›l›r (pre-KPB=anestezi indiksüyonu öncesi, KPB=KPB’nin ›s›nma faz›nda ve post-KPB=protamin sonras› 10. veya 60. dakikalarda). Pre-KPB ölçümleri için genelde sadece

Kaolin veya Celite ile aktive TEG ölçümü yap›l›r. Aktivatör olarak TF’nin kullan›lmas›n›n avantaj›; TF, Kaolin ve Celite’e göre koagu-lasyonun daha güçlü bir uyaran› oldu¤undan R zaman› k›sal›r ve anormal MA ve LY de¤erlerine daha k›sa sürede müdahale flans› sa¤lar (34). Preoperatif ölçümler özellikle altta yatan koagulasyon bozuklu¤unun tespiti için ve KPB ve post-KPB ölçümleri için bazal teflkil etmesi bak›m›ndan önemlidir (fiekil 3a). Ayr›ca KABC uygu-lanan hastalarda pre-KPB ölçümlerinde tespit edilen hiperkoagu-lasyon (baz› hastalarda aspirin gibi antiagregan ilaç kullan›m›na ra¤men) aspirin veya clopidogrel rezistans›n›n bir göstergesi ola-bilir ve postoperatif antiagregan tedavi stratejisinin belirlenme-sinde önem teflkil eder (fiekil 3b). Aspirin rezistans›n›n KABC ya-p›lan hastalarda yaklafl›k %30 oran›nda görülmektedir (35). Bizim çal›flmam›zda, modifiye TEG ve trombosit agregometre kullanarak KABC yap›lan hastalarda %30 oran›nda aspirin rezistans› tespit edilmifltir (36). KABC yap›lan hastalarda aspirin rezistans› erken ve geç dönem greft aç›k kal›m›n› etkileyen önemli bir faktördür (37). KABC uygulanan hastalarda pre-KPB (bazal) modifiye TEG analizi mevcut aspirin rezistans›n›n belirlenmesinde kullan›lan di-¤er testler (tam kan aggregometre, tam kan flow sitometri ve 11-dehydro-thromboxane B2 seviyesi) kadar etkin bir yöntem olup postoperatif antiagregan tedavi stratejisinin belirlenmesinde önemli bir role sahiptir (35). Heparinli tam kan örne¤ine trombosit agonisti olan araflidonik acid (AA) (0.5 μmol/L) eklenerek ve ago-nist olmadan (0) iki farkl› TEG analizi yap›l›r ve MAAAve MA0

de-¤erleri hesaplan›r. Kan heparinli oldu¤u için temel amaç trombin oluflturmadan p›ht› oluflumunu sa¤lamakt›r. Üçüncü TEG analizin-de ise standart kaolin-active edilmifl (thrombin induced) heparinli kanda (KH) MAKHde¤eri hesaplan›r. Aspirin rezistans› %MAAA=

fiekil 3. Kalp cerrahisinde s›kça rastlad›¤›m›z hemostatik bozukluklara ait modifiye TEG flablonlar› (a. Normal TEG flablonu, b. Özellikle kad›n hastalarda preoperatif dönemde estrojen hormonuna ba¤l› ortaya ç›kan hiperkoagülabilite flablonu (artm›fl CI), c. Preoperatif trombolitik tedavi ve kardiyopulmoner baypasa ba¤l› geliflen sekonder fibrinoliziz flablonu (artm›fl LY30), d. Kardiyopulmoner baypas s›ras›nda yüksek doz Hepari-nizasyona ba¤l› Heparin etkisi (uzam›fl R ve ortamda hiç fibrin oluflma-mas›), e. Kardiyopulmoner baypas sonras› s›k görülen trombosit fonksi-yon bozuklu¤u ve trombositopeni flablonu (azalm›fl MA ve G), f. Postope-ratif erken dönemde görülebilen faktör eksikli¤i (uzam›fl R, G’de azalma)

CI- koagülasyon indeksi, G- p›ht› sertli¤i, LY30- MA sonras› 30.dakikada p›ht› lizizi, MA- maksimum amplitude, R- reaksiyon zaman›, TEG- tromboelastografi

Yazar Hasta grubu Sonuç

Spiess, 1995 (45) 1079 hasta (KABC ve aç›k kalp cerrahisi) TEG algoritmas›; transfüze edilen hasta say›s›, kullan›lan TDP,

Grup 1: klinisyene dayal› transfüzyon trombosit,masif transfüzyon ve replorasyon oranlar›nda anlaml› azalma Grup 2: TEG’ye dayal› transfüzyon

Shore-Lesserson, 107 hasta (kompleks kardiyak cerrahi) TEG algoritmas›; gö¤üs tüpü drenaj›n› etkilemezken (p=0.63), 1999 (49) Tüm hastalar; profilaktik EACA kan ürünü kullan›m›nda anlaml› azalma (p<0.02)

Grup 1: rutin transfüzyon tedavisi (protamine, Trombosit ve TDP transfüztonu ACT, PT, Trombosit say›s› ve fibrinojen seviyesine göre) Grup 2: TEG’ye dayal› transfüzyon algoritmas› (protamine, trombosit ve TDP transfüztonu ve

EACA dozu TEG, trombosit say›s› ve fibrinojen seviyesine göre)

Royston, 2001 (46) 1. bölüm: 60 hasta (kompleks kardiyak cerrahi) TEG’nin öngördü¤ü kan ürünü transfüzyon miktar› gerçek transfüzyon Klinisyen ve lab testlerine dayal› transfüzyon miktrar›ndan %60-80 daha az (p<0.05)

Tüm hastalarda TEG’nin öngördü¤ü transfüzyon miktar›n›n hesaplanmas›

2. bölüm: 60 hasta TEG algoritmas›; 12 saatlik gö¤üs drenaj›n› etkilemezken, kan ürünü Grup 1: klinisyen ve lab testlerine dayal› transfüzyon kullan›m›nda anlaml› azalma (p<0.05)

Grup 2: TEG’ye dayal› transfüzyon algoritmas›

Avidan, 2004 (47) 102 hasta (elektif KABC) Üç grup aras›nda postoperatif drenaj aç›s›ndan anlaml› fark yok. Grup 1 ve 2 Grup 1: transfüzyon POC testlerine ba¤›ml› aras›nda transfüzyon oranlar›nda anlaml› fark yok iken, ES ve kan ürünü algoritmaya göre (Hepcon, PFA-100 ve TEG) transfüzyon oranlar›nda Grup 3’e göre anaml› azalma (p<0.05) Grup 2: Lab testlerine dayal› transfüzyon

algoritmas› (ACT, INR ve aPTT) ve

Grup 3: klinisyene dayal› transfüzyon (empirik)

aPTT- Aktive parsiyal tromboplastin zaman›, EACA- Epsilon aminocaproic acid, ES- Eritrosit süspansiyonu, INR- ‹nternational normalized ratio, KABC- Koroner arter baypas cerrahisi, POC-Point of care, PT- Protrombin zaman›, TEG- Tromboelastografi, TDP- Taze donmufl plazma

(7)

([MAAA- MA0]/[MAKH- MA0]) x 100% formülü ile hesaplan›r ve

%MAAAde¤eri %50’nin üzerinde ise aspirin rezistans›ndan

bah-sedilir.

Kardiyopulmoner baypas ölçümleri için ortamdaki heparinin etkisini ortadan kald›rmak amac›yla Heparinazl› TEG ölçümü yap›-l›r (fiekil 3d). Heparinazl› TEG ölçümlerinde uzam›fl R zaman› fak-tör eksikli¤ini gösterirken (fiekil 3f), azalm›fl MA trombositopeni, trombosit fonksiyon bozuklu¤u (fiekil 3e) veya artm›fl fibrinolitik aktivitenin (fiekil 3c) bir göstergesidir. KPB örneklerine heparinaz-l› TEG küvetine bir trombosit Gp IIb/IIIa reseptör blokörü olan Ab-ciximab eklenmesi ortamdaki trombositleri bloke ederek sadece fibrinogen seviyesi veya aktivitesinin ortaya ç›kmas›na sebep olur (38). Böylece KBP’ye ba¤l› koagulopatinin hedefe yönelik tedavisi yap›labilir (antifibrinolitik ilaç bafllanmas› veya dozunun art›r›lma-s› gibi). Protamin sonraart›r›lma-s› yap›lan heparinazl› TEG ölçümlerinde uzam›fl R zaman› Heparin art›k etkisini gösterir ve ek doz protamin ile düzeltilmelidir.

Kardiyopulmoner baypas sonras› yeterli bir hemostaz için he-parinin uygun ve do¤ru bir flekilde nötralize edilmesi gerekmekte-dir. Ayr›ca hem heparin, hem de protamin moleküllerinin trombo-sitler ve fibrinolitik sistem üzerindeki olumsuz etkilerini engellemek için uygun doz ayarlamas› flartt›r. ROTEM analizi ile KPB s›ras›nda ve sonras›nda heparin- protamin doz ayarlamas› CT ölçümleri üze-rinden yap›labilir. CT-INTEM: CT-HEPTEM=1 ise heparin fazlal›¤›n› ve CT-INTEM: CT-HEPTEM>1 ise protamine fazlal›¤› (39).

Post-KPB TEG analizinin KPB’ye ba¤l› koagulopatinin en iyi göstergesi oldu¤u bildirilmifltir (38-41). Tüm POC testleri aras›nda özellikle post-KPB TEG α aç›s›ndaki de¤ifliklik ve anormal MA (<50 mm) KPB sonras› artm›fl kanama e¤ilimini yans›tan en hassas TEG parametreleridir. Post-KPB anormal α aç›s› ve MA de¤erinin mikrovasküler kanama için negatif prediktif de¤erleri yüksek iken pozitif prediktif de¤erleri düflüktür (anormal MA ve α aç›s› için ne-gatif prediktif de¤erler %82 (38) ve %97 (40) iken pozitif prediktif de¤erler %41 (38) ve %23 (40)). Dolay›s›yla postoperatif artm›fl gö-¤üs tüpü drenaj› olan hastalarda TEG de¤iflkenlerinin normal ol-mas› KPB’ye ba¤›ml› koagulopati ihtimalini ekarte ederken kana-ma sebebinin cerrahi oldu¤unu göstermektedir. Ayr›ca klinik ola-rak kanama görülmeyen hastalarda anormal TEG ölçümlerinin dü-zeltilmesi önerilmemektedir. Profilaktik olarak kullan›lmas› öneril-mese de özellikle peroperatif kanama riski yüksek ve post-KPB TEG MA de¤eri 50 mm alt›nda olan hastalarda DDAVP tedavisinin hem mikrovasküler kanama oran›n›, hem de kan ürünü kullan›m›-n› azaltmaktad›r (34).

Tromboelastogram›n özellikle karaci¤er nakli sonras› görülen hiperfibrinolizisin gösterilmesindeki faydalar›ndan dolay› kalp

cerrahisinde kullan›m› artm›flt›r. TEG’de A30/ MA>0.85 artm›fl fib-rinolizisi gösterir (A de¤eri MA sonras› 30. dakikadaki amplitute anlam›na gelir) (42). Postoperatif mikrovasküler kanama sebebi olarak artm›fl fibrinolizisin TEG ile tespiti aprotinin gibi antifibrino-litik ilaçlar›n erken zamanda bafllanmas›n› sa¤lar. Baz› çal›flma-larda TEG’de tespit edilen fibrinolizis ile serum D-dimer seviyeleri aras›nda ilgileflim tespit edilememifltir (43). Dolay›s›yla TEG’de tespit edilen artm›fl fibrinolizis mikrovasküler kanama düflünülen hastalarda önem kazanmaktad›r.

Kardiyopulmoner baypas s›ras›nda organ koruyucu etkilerin-den dolay› hipotermi s›kl›kla kullan›lmaktad›r. Hipotermi (33° C) s›-ras›nda yap›lan TEG de¤erlendirilmesinde MA de¤eri de¤iflmez-ken, R, K de¤erlerinde uzama ile α aç›s›nda azalma tespit edilir. Dolay›s›yla hipotermi p›ht› oluflum h›z›n› azalt›rken, p›ht› kalitesin-de ciddi bir kalitesin-de¤ifliklik yapmaz (normal MA). Hipotermi esnas›nda elde edilen R, K zaman› ve α aç›s›ndaki de¤ifliklikler hemostatik sistemin yanl›fl yorumlanmas›na sebep olabilir. Bu yüzden normo-termik (37° C) TEG ölçümleri hemostatik sistemin do¤ru yorumlan-mas› aç›s›ndan önemlidir (33).

Kardiyopulmoner baypasa ba¤l› kanaman›n gösterilmesinde TEG’nin di¤er POC testlerinden daha hassas oldu¤u çeflitli çal›fl-malarda gösterilse de (44-46) baz› araflt›rmac›lar bunun aksini id-dia etmektedirler (47, 48). Literatürde kalp cerrahisinde TEG kulla-n›m› için henüz s›n›f 1 kan›t seviyesi olan prospektif kontrollü ran-domize çal›flma bulunmamaktad›r. Mevcut literatür bilgisi TEG’ye dayal› transfüzyon algoritmas›n›n rutin olarak kullan›m›n›n özellik-le kanama riski yüksek olan hastalarda (re-sternotomi ve uzam›fl KPB süresi gibi) kan ve kan ürünü kullan›m›n› azaltt›¤› göstermek-tedir (Tablo 3). Transfüzyon algoritmas›, kanamaya yönelik yap›lan müdahalelerin daha erken ve hedefe yönelik yap›lmas›n› sa¤la-maktad›r.

Klini¤imizde KABC yap›lan hastalarda peroperatif dönemde standart koagülasyon testlerine (trombosit say›s›, PT, aPTT ve ACT) ek olarak pre-KPB, KPB ve post-KPB olmak üzere üç farkl› zamanda kaolin ile aktive edilmifl ve heparinazl› TEG analizi ile he-mostatik sistemin genel de¤erlendirmesi yap›lmaktad›r. Perope-ratif dönemde transfüzyon karar› TEG analizinde tespit edilen bo-zukluklar do¤rultusunda yap›lmaktad›r. Klini¤imizde kulland›¤›m›z KPB yeniden ›s›nma döneminde (nazofarenks ›s›s› >35°C ise) al›nan heparinazl› TEG’ye dayal› transfüzyon algoritmam›z Tablo 4’de gö-rülmektedir. Bizim çal›flmam›zda yüksek riskli KABC yap›lan has-talarda kullan›lan TEG dayal› transfüzyon algoritmas›n›n postope-ratif gö¤üs tüpü drenaj› ve kullan›lan eritrosit süspansiyonu mik-tar›nda herhangi bir de¤ifliklik yaratmazken (s›ras›yla 804.6±475.0

‹ntraoperatif TEG Yorum Tedavi

21 mm > r > 14 mm p›ht›laflma faktörlerinde hafif derecede azalma 1 ünite TDP süsp.

21mm ≤ r <28 mm p›ht›laflma faktörlerinde orta derecede azalma 2 unite TDP süsp.

r≥ 28 mm p›ht›laflma faktörlerinde ciddi derecede azalma 4 ünite TDP süsp

MA<48 mm trombosit say›/fonksiyonlar›nda orta derecede azalma 1 ünite TS

MA<40 mm trombosit say›/fonksiyonlar›nda a¤›r derecede azalma 2 ünite TS

LY30 > %7.5 artm›fl fibrinoliziz Tranexemic acid*

K- p›ht› oluflum zaman›, LY30- MA sonras› 30. dakikadaki liziz, MA- maksimum amplitude, R- reaksiyon zaman›, TDP- taze donmufl plazma, *1,5 g bolus, sonras›nda 1,5 gram’a ulafl›ncaya kadar 200 mg/saat infüzyon

(8)

ml vs 858.4±372.8 ml, 2.4±2.8 ünite vs 2.3±1.2 ünite, AD), kullan›lan taze donmufl plazma ve trombosit süspansiyonu say›s›nda istatis-tiksel olarak anlaml› derecede azalmaya sebep olmufltur (s›ras›y-la 1.9±1.6 ünite, 0.7±1.9 ünite, 0.7±1.6 ünite vs 0.1±0.7 ünite, p< 0.05) (49).

Sonuç

Kardiyopulmoner baypas›n koagulasyon sisteminde üzerinde-ki etüzerinde-kilerinden dolay› peroperatif mikrovasküler kanama risüzerinde-ki ar-tar. Kalp cerrahisi yap›lan hastalarda mikrovasküler kanaman›n en s›k sebebi KPB’ye ba¤l› geliflen trombosit disfonksiyonu ve fib-rinolizdir. Mikrovasküler kanama peroperatif kan ve kan ürünü kullan›m› ve mortaliteyi art›rmaktad›r. Kalp cerrahisinde perope-ratif transfüzyon tedavisi için standart protokollerin olmamas› transfüzyon tedavisinin objektif k›staslar›ndan daha çok ampirik olarak yap›lmas›na sebep olmaktad›r. Tromboelastografi; yap›l-mas› kolay, k›sa sürede sonuç veren ve p›ht›n›n hem mekanik, hem de visko-elastik özellikleri ile hemostatik sistemi bütün olarak de¤erlendiren bir testtir. Günümüzde TEG teknolojisinin ulaflt›¤› en son nokta ROTEG analizidir. ROTEG analizinde ortama eklenen birtak›m aktivatör veya inhibitör maddeler ile hemostatik sistem daha spesifik olarak sorgulanabilmektedir. Kalp cerrahisi yap›lan hastalarda ortaya ç›kan ciddi hemostatik de¤iflikliklerin do¤ru olarak tespiti, zaman›nda ve uygun bir flekilde müdahale edilmesi bu hastalarda transfüzyon miktar› ve buna ba¤l› geliflen kompli-kasyonlar›n azalt›lmas›nda önemli rol oynamaktad›r. Güncel lite-ratür bilgisi KPB ba¤l› ortaya ç›kan hemostatik sistem de¤ifliklikle-rinin ortaya konulmas›nda TEG’nin negatif prediktif de¤ede¤ifliklikle-rinin yük-sek, pozitif prediktif de¤erinin ise düflük oldu¤unu yönündedir. Anormal TEG parametresi ancak klinik olarak mikrovasküler ka-nama varl›¤›nda de¤erlidir. Aksi halde anormal TEG parametrele-ri düzeltmenin postoperatif gö¤üs tüpü drenaj›, kan ve kan ürünü kullan›m› üzerine anlaml› bir etkisi yoktur. Postoperatif kanama ve transfüzyon miktar› ile korelasyonu en iyi olan TEG parametresi protamin sonras› al›nan örnekteki MA de¤eridir. Tromboelastog-rafi içerikli transfüzyon algoritmalar›n›n kalp cerrahisi yap›lan hastalarda, özellikle kan ürünü kullan›m›n› azaltt›¤› birçok çal›fl-mada gösterilse de literatürde bu konu ile ilgili henüz yeterli say›-da randomize kontrollü çal›flma bulunmamaktad›r. Tromboelas-tografinin klinik yararlar›n›n ortaya ç›kmas› için daha fazla kan›t seviyesi s›n›f 1 olan çal›flmalara ihtiyaç oldu¤una inanmaktay›z.

Kaynaklar

1. Hartert H. Blutgerinnungsstudien mit der Thrombelastographie, einem neunen Untersuchungsverfahren. Klin Wochenschr 1948; 26: 577-83.

2. Despotis GJ, Avidan MS, Hogue CW. Mechanisms and attenuation of hemostatic activation during extracorporeal circulation. Ann Thorac Surg 2001; 72: 1821-31.

3. Shander A, Moskowitz D, Rijhwani TS. The safety and efficacy of "bloodless" cardiac surgery. Semin Cardiothorac Vasc Anesth 2005; 9: 53-63.

4. Luddington RJ. Thromboelastography/thromboelastometry. Clin Lab Haematol 2005; 27: 81-90.

5. Traverso CI, Caprini JA, Arcelus JI. The normal thromboelastogram and its interpretation. Seminars in Thrombosis and Hemostasis 1995; 21: 7-13 (suppl).

6. Manspeizer HE, Imai M, Frumento RJ, Parides MK, Mets B, Bennett-Guerrero E. Arterial and venous thrombelastography variables differ during cardiac surgery. Anesth Analg. 2001; 93: 277-81.

7. Miller BE, Guzzetta NA, Tosone SR, Miller JL, Flunker AR, Silvey EM, et al. Tissue factor-activated thromboelastograms in children undergoing cardiac surgery: baseline values and comparisons. Anesth Analg 2003; 97: 1289-93.

8. Gorton HJ, Warren ER, Simpson NA, Lyons GR, Columb MO. Thromboelastography identifies sex-related differences in coagulation. Anesth Analg 2000; 91: 1279-81.

9. Lang T, Bauters A, Braun SL, Potzsch B, von Pape KW, Kolde HJ, et al. Multi-centre investigation on reference ranges for ROTEM thromboelastometry. Blood Coagul Fibrinolysis 2005; 16: 301-10. 10. Khuri SF, Wolfe JA, Josa M, Axford TC, Szymanski I, Assousa S, et

al. Hemotologic changes during and after cardiopulmoner bypass and their relationship to the bleeding time and nonsurgical blood loss. J Thorac Cardiovasc Surg 1992; 104: 94-107.

11. Civelek A, Ak K, Akgün S, ‹flbir S, Y›ld›r›m T, Öz M, et al. Aspirin ve Clopidogrel’in Koroner Arter Baypas Greftlemesi sonras› Kanama Üzerine etkisi. ‹. Ü Kardiyol Enst Derg 2003; 2: 26-30.

12. Hardy JF, Perrault J, Tremblay N, Robitaille D, Blain R, Carrier M. The stratification of cardiac surgical procedures according to use of blood products: a retrospective analysis of 1480 cases. Can J Anaesth 1991; 38: 511-7.

13. Heimark RL, Kurachi K, Fujikawa K, Davie EW. Surface activation of blood coagulation. Fibrinolysis and kinin formation. Nature 1980; 286: 456-60.

14. Boisclair MD, Lane DA, Philippou H, Esnouf MP, Sheikh S, Hunt B, et al. Mechanism of thrombin generation during surgery and cardiopulmonary bypass. Blood 1993; 82: 3350-7.

15. Khuri SF, Valeri CR, Loscalzo J, Weinstein MJ, Birjiniuk V, Healey NA et al. Heparin causes platelet dysfunction and induces fibrinolysis before cardiopulmonary bypass. Ann Thorac Surg 1995; 60: 1008-14.

16. Kozek-Langenecker SA, Mohammad SF, Masaki T, Kamerath C, Cheung AK. The effects of heparin, protamine, and heparinase 1 on platelets in vitro using whole blood flow cytometry. Anesth Analg 2000; 90: 808-12.

17. Despotis GJ, Joist JH, Goodnough LT. Monitoring of hemostasis in cardiac surgical patients: impact of point-of-care testing on blood loss and transfusion outcomes. Clin Chem 1997; 43: 1684-96. 18. Holloway DS, Summaria L, Sandesara J, Vagher JP, Alexander JC,

Caprini J.A. Decreased platelet number and function and increased fibrinolysis contribute to postoperative bleeding in cardiopulmonary bypass patients. Thromb Haemost 1988; 59: 62-7.

19. Wachtfogel YT, Kucich U, Grenplate J, Gluszko P, Abrams W, Weinbaum G, et al. Human neurophil degranulation during extracorporeal circulation. Blood 1987; 69: 324-30.

20. Cramer EM, Lu H, Caen JP, Soria C, Berndt MC, Tenza D. Differential redistribution of platelet glycoproteins Ib and IIb-IIIa after plasmin stimulation. Blood 1991; 77: 694-9.

21. Edmunds LH, Jr. and Colman RW. Extracorporeal Circulation: Thrombosis and Bleeding. In: Cohn LH, Edmunds LH, Jr, editors. 2nd ed. Card. Surg. Adult, New York: McGraw-Hill; 2003. p. 338-48. 22. Bailey JM, Tanaka KA, Levy JH. Cardiac surgical pharmacology. In:

Cohn LH, Edmunds LH, Jr, editors. Cardiac Surger in Adult. 2nd ed. New York: McGraw-Hill; 2003. p. 85-118.

23. Ember JA, Jagels MA, Hugli TE. Characterization of complement anaphylatoxins and their biological responses. In Volankis JE, Frank MM, editors. 3rd Ed. The Human Complement System in Health and Disease. New York: Marcel Dekker; 1998. p. 241.

24. Kappelmayer J, Bernabei A, Gikakis N, Edmunds LH Jr, Colman RW. Upregulation of Mac-1 surface expression on neutrophils during simulated extracorporeal circulation. J Lab Clin Med 1993; 121: 18. 25. Kappelmayer J, Bernabei A, Edmunds LH Jr, Edgington TS, Colman

(9)

26. Zimmermann N, Kienzle P, Weber AA, Winter J, Gams E, Schror K, et al. Aspirin resistance after coronary artery bypass grafting. J Thorac Cardiovasc Surg 2001; 121: 982-4.

27. Dacey LJ, Munoz JJ, Baribeau YR, Johnson ER, Lahey SJ, Leavitt BJ, et al. Reexploration for hemorrhage following coronary artery bypass grafting: Incidence and risk factors. Northern New England Cardiovascular Disease Study Group. Arch Surg 1998; 133: 442-7. 28. Goodnough LT, Johnston MF, Toy PT. The variability of transfusion

practice in coronary artery bypass surgery. Transfusion Medicine Academic Award Group. JAMA 1991; 265: 86-90.

29. Stover EP, Siegel LC, Parks R, Levin J, Body SC, Maddi R, et al. Variability in transfusion practice for coronary artery bypass surgery persists despite national consensus guidelines: a 24-institution study. Institutions of the Multicenter Study of Perioperative Ischemia Research Group. Anesthesiology 1998; 88: 327-33.

30. Alvarez JM, Jackson LR, Chatwin C, Smolich JJ. Low-dose postoperative aprotinin reduces mediastinal drainage and blood product use in patients undergoing primary coronary artery bypass grafting who are taking aspirin: a prospective, randomized, double-blind, placebo-controlled trial. J Thorac Cardiovasc Surg 2001; 122: 457-63.

31. Levy JH. Pharmacologic preservation of the hemostatic system during cardiac surgery. Ann Thorac Surg 2001; 72: 1814-20.

32. Avidan MS, Da Fonseca J, Parmar K, Alcock E, Ponte J, Hunt BJ. The effects of aprotinin on thromboelastography with three different activators. Anesthesiology 2001; 95: 1169-74.

33. Ronald A, Dunning J. Can the use of thromboelastography predict and decrease bleeding and blood and blood product requirements in adult patients undergoing cardiac surgery? Interact CardioVasc Thorac Surg 2005; 4: 456 - 63.

34. Mongan PD, Hosking MP. The role of desmopressin acetate in patients undergoing coronary artery bypass surgery. A controlled clinical trial with thromboelastographic risk stratification. Anesthesiology. 1992; 77: 38-46.

35. Poston RS, Gu J, Brown JM, Gammie JS, White C, Nie L, et al. Endothelial injury and acquired aspirin resistance as promoters of regional thrombin formation and early vein graft failure after coronary artery bypass grafting. J Thorac Cardiovasc Surg 2006; 131: 122-30.

36. ‹flbir S, Ak K, Aksoy N, Tekeli A, Civelek A, Tetik fi, et al. Asetylsalicylic acid resistance in coronary artery surgery. Heart Surgery Forum 2005; 8 (Suppl 1): 10 (abstract).

37. Y›lmaz MB, Balbay Y, Çald›r V, Ayaz S, Güray Y, Güray U, et al. Late saphenous vein graft occlusion in patients with coronary bypass: possible role of aspirin resistance. Thromb Res 2005; 115: 25-9. 38. Cammerer U, Dietrich W, Rampf T, Braun SL, Richter JA. The

predictive value of modified computerized thromboelastography and platelet function analysis for postoperative blood loss in routine cardiac surgery. Anesth Analg. 2003; 96: 51-7.

39. Mittermayr M, Margreiter J, Velik-Salchner C, Klingler A, Streif W, Fries D, et al. Effects of protamine and heparin can be detected and easily differentiated by modified thromboelastography (Rotem): an in vitro study. Br J Anaesth 2005; 95: 310-6.

40. Ereth MH, Nuttall GA, Klindworth JT, MacVeigh I, Santrach PJ, Orszulak TA, et al. Does the platelet-activated clotting test (HemoSTATUS) predict blood loss and platelet dysfunction associated with cardiopulmonary bypass? Anesth Analg 1997; 85: 259-64.

41. Shore-Lesserson L. Evidence based coagulation monitors: heparin monitoring, thromboelastography, and platelet function. Semin Cardiothorac Vasc Anesth 2005; 9: 41-52.

42. Williams GD, Bratton SL, Nielsen NJ, Ramamoorthy C. Fibrinolysis in pediatric patients undergoing cardiopulmonary bypass. J Cardiothorac Vasc Anesth. 1998; 12: 633-8.

43. Kettner SC, Kozek SA, Groetzner JP, Gonano C, Schellongowski A, Kucera M, et al. Effects of hypothermia on thromboelastography in patients undergoing cardiopulmonary bypass. Br J Anaesth 1998; 80: 313-7.

44. Spiess BD, Gillies BS, Chandler W, Verrier E. Changes in transfusion therapy and reexploration rate after institution of a blood management program in cardiac surgical patients. J Cardiothorac Vasc Anesth 1995; 9: 168-73.

45. Royston D, von Kier S. Reduced haemostatic factor transfusion using heparinase-modified thromboelastography during cardiopulmonary bypass. Br J Anaesth 2001; 86: 575-8.

46. Avidan MS, Alcock EL, Hunt BJ, Ponte J, Desai JB, Despotis GJ, et al. Comparison of structured use of routine laboratory tests or near-patient assessment with clinical judgement in the management of bleeding after cardiac surgery. Br J Anaesth 2004; 92: 178-86.

47. Shore-Lesserson L, Manspeizer HE, DePerio M, Francis S, Vela-Cantos F, Ergin MA. Thromboelastography-guided transfusion algorithm reduces transfusions in complex cardiac surgery. Anesth Analg 1999; 88: 312-9.

48. Nuttall GA, Oliver WC, Ereth MH, Santrach PJ. Coagulation tests predict bleeding after cardiopulmonary bypass. J Cardiothorac Vasc Anesth 1997;11: 815-23.

49. Ak K, Aksoy N, Tekeli A, Adademir T, Civelek A, ‹flbir S, et al. The use of thromboelastography-guided transfusion algorithm in cardiac surgery. Proceedings of the 2nd annual congress of Update on Cardiology and Cardiovascular Surgery: 2006; 20-24 Sept 2006 Bodrum, Turkey. (abstract).

Referanslar

Benzer Belgeler

Aç›k kalp ameliyatlar› sonras› kanama veya tamponad nedeniyle yo¤un bak›mda yap›lan

nition of acute cardiac allograft rejection from serial integrated backscatter analyses in human orthotopic heart transplant recipients: comparison with conven-

Bu durum, bir- çok aç›k kalp cerrahisi yap›lan merkezde oldu¤u üzere, ameliyat öncesi ortalama hasta kondisyonunun geçmifl y›llara göre daha kötü olmas›, acil

Koroner arter hastal›¤› bulunan iki hastada ameliyat ön- cesi var olan A-V blok nedeniyle, ameliyat›n sonunda sternum kapat›lmadan hemen önce epikardiyal kal›c›

‹ki grup aras›nda TNF-α de¤erle- rinde ameliyat öncesi dönemde anlaml› fark izlenmez- ken (p=0.576), ameliyat sonras› dönemdeki TNF-α de- ¤erleri grup II’de anlaml›

Ocak 2000 ile Ocak 2002 arasýnda kliniðimizde kardiyopulmoner bypassa girilerek açýk kalp ameliyatý prosedürü uygulanan 3219 hasta ve çalýþan kalpte bypass uygulanan 403

Reeksplore edilen hastalarda multivaryant stepwise logistic regresyon analizi için yaþ, cinsiyet, ameliyat cinsi, acil ameliyat, geçirilmiþ kardiyak operasyon, kanama

Onlar tek bir kalp yaralanmasıyla sınırlı olan ve birlikte büyük damar yaralanması olmayan kesici ve delici alet yaralanmasında mortalite oranını %8.5 olarak rapor