Tu"Rutî?E%OT^^
' ^ ' ^ ^ ^ VE YERLEŞMELER KURULU VE FOTOGRAMETRİNİN TARİHİ ANITLARA UYGULANMASI"KONULU TOPLANTISI
Cevat ERDER T ü r k i y e d e t a r i h i a n ı t l a r ı n b a k ı m
ve o n a r ı m ı konusunun ele a l m ı ş ı ile i l gili şikâyet ve h a y ı f l a n m a l a r ve bunlara çare olarakta genel g ö r ü n ü ş l ü öğütler ile dolu y a z ı ş m a l a r b i r s ü r e daha devam edecek gibi g ö r ü n m e k t e d i r .
B u t ü r yazışmaların sayısının ar tışım b i r gelişme olarak kabullenme iyimserliği ile nedenini de alışageldiği miz genellemenin verdiği kolaylık için de biz de açıklamaya gidebiliriz.
Konu, bilindiği gibi, uzun süre, özellikle sanat t a r i h i ve arkeoloji gibi b i l i m dallan ardmda geliştiğinden b u dallann himayesinde veya baskısı altm-da kalmıştır- Ancak son yüzyıl içinde konunun b u t a h a k k ü m d e n kurtulmaya, benliğini bulmaya başladığı ve
uygulayı-cısımn, kendi ana mesleğinin baskısın dan ç ı k a r m a y a çalışarak konuyu değer lendirme çabası içinde o l d u ğ u izlen mektedir. Tarihi Anıtlar Mimar ve Tek nisyenler Birliğinin yaptığı, örneğin:
1957 yılmda Paris'te, 1964 yılında Vene dik'teki gibi, u l u s l a r a r a s ı kongreler ve bunlarda sunulan tebliğler b u y ö n d e n açıklayıcıdırlar. Konunun uygulayıcıla rı ve geniş ölçüde k a t k ı d a bulunanlar mimar, m ü h e n d i s , kimyacı, fizikçi veya biyolog gibi çok çeşitli meslek dallann-dan gelmektedirler. Diğer yandallann-dan tarih çi, arkeolog, sanat tarihçisi ve sanâtkar-1ar da konunun kendi s o r u m l u l u k l a r ı altında olduğu k a n ı s m d a d ı r l a r . Benlik teki a n k l a ş m a bu çeşitlilik yüzünden güçleşmektedir. Çoğunlukla konunun kendisi, ilişkisi olduğu b i l i m d a l l a n n ı n
tanımı içinde erimekte veya bunlarla k a r ı ş t ı n l m a k t a d ı r .
Bu nedenden ötürü, konuyu biri-birinden apayn olarak benliklerini ka bul ettirmiş olan ilgili bilim dallarmm hepsinin karışımı veya b i r b ü t ü n olarak hepsinin ifadesini taşıyan b i r ihtisas da
lı olarak da ifade etmeğe çalışmak da yanlıştır. Aynntıyı iyice saptamak ge
rekmektedir. Konu, özellikle uygulama safhasında, ilgili b i l i m dallan arasmda-k i ortaarasmda-k nesnenin sorunluluğunu taşı makta ve en uygun çözümü getirip bir lik sağlama gayretindedir. Bu gayret ile esasın k a n ş t m l m a s ı en sık görülen hu sustur. Uygulamada görülen şekilciliğe eğilim ile uygulama alanına ait smıria-n smıria-n gesmıria-ne bu kasmıria-nşıklık içismıria-nde ayarlasmıria-n ması gayreti de olagelen hususlardan dır. Konunun tanımlanması bu neden lerden ö t ü r ü çeşitlenir. ( ' ) Bu çeşitlili ğin verdiği keyfilikte ortaklıkta kol ge zer.
Tanımlamalardan tanımlamayı ya pan kişinin, bilmiyorsak bile, konuyla olan ilişkisini, varsa, kendi esas bilim sahasını kestirmek büyük bir ihtimalle m ü m k ü n d ü r . Bizce daha da ilginç ola nı ise, kendi mesleği açısından tanım lama yapanlar arasında, tanımlama
yapmanın verdiği kolaylığı keşfedip de tanımlama ve ilkeler kolaylığı içinde dertlerinin çözümlenebileceğini
düşü-1. BinkkI h*zı tanımUraa 8rnekleri Bk: AB Saım Ülfen, Anıltann Korunmtn w o w i t a M i , CUl 1. Ankır» M*ari( M*tb«Mi. 1W. «. >-7; W»Iter Frodl. "AnıtUr, Bakım »e Ojuuımı", çevlreota Oetflca,
CEVAT EROCR 410
nenlerin ülkemizde pek sık ortaya çık masıdır.
Konunun tanımlanmasının çözüm için yeterli olduğu kanısıyla hareket edenlerin denemelerini incelersek bun larda konudan çok konunun ilişkileri nin tanımlandığını, hiç olmazsa tanım lamada ilişkilerin daha ağır bastığını görürüz, örneğin, tarihi anıt denilirken yapılan tanımlamada tarihin tanımla ması, veya estetiğin anıtla ilgisi açıkla nacağına estetiğin kendisinin, hatta anıtın zamanla kazandığı değerden bah sedilirken zamanın tanımı yapılır, Bu-arada, bunlarda rastlanan verilerin esasta rölatif olmaları yetmiyormuş gi bi, verilerle ilişkiler yargısı içinde ya pılan değerlendirme, sıraya koyma, ön celik verme gayretine de işaret ede biliriz.
Hatta bu ayrıntılar gayreti içinde yeni yeni ilkeler, kurallar çizelgesi "dü zenlemek suretiyle konunun kolaylaş tırılacağı veya konu ile kolayca başe-dileceği kanısına varanlar dahi görülür. Bu, bir bilim dalında görülen veya tek nik alanda duyulan bir açığın hemen orada yazılıp çıkarılacak bir kanunla kapatılabileceği kanısında olmak gibi birşey değil midir? Belki de böylece, tarihi anıt ve çevrenin, kültürel, sosyal, ekonomik veya politik nedenler ile bir amaca uygun olarak korunmasını ön görenlere cevap vermiye zorunlu kişi ya pek basite indirilmiş yargılar ile hu zura kavuşturulmak istenmekte yahut-ta hizmete açılmış teknik dallardaki ge lişmeleri takip etme sorumluluğunu' duymak istemiyen kişiyi kurtarma ça bası gösterilmektedir. Bunu kestirmek şimdilik güç!
2. Çeşitli bilim daltannm ilgisi \c teknik yönde iliş kili gelişmefcı- için örnekler pek çoktur. Bk: I.I.C., Art »nd Archaeology. Technical Abstracts, 19SM969 vd. Ol dukça özel bir örnek verilmesi istenirse, tarihi eser ve yapılardaki biyolojik etkenlerle ilgili uluslararası toplan-tınm prograroma bir göz atılması yeterlidir sanıyor\«. Bk: Scientific Programme, International Biodcteriorali-on Symposium, Intcren, IJ-U Septembre, 1971, s. 2.
T a n ı m l a m a ve kurallar d ü z e y i n i , tarihi anıtların devamlılığını s a ğ l a y a n
konu için "bilimsel b i r a r a ş t ı r m a ve ta nıma düzeyinin" son şekli veya konu nun hal şekli olarak d ü ş ü n m e m e y i b i r kere daha tavsiye etmek gerek*. Zira Fransadaki tarihi anıtların b a k ı m ve onarımı, b u g ü n "bilimsel b i r a r a ş t ı r m a ve t a n ı m a d ü z e y i n d e " y a p ı l ı y o r s a b u iddia edildiği gibi "Malraux K a n u n u " adiyle anılan kanundan ö t ü r ü değildir. Bu kanun sadece b i r y ö n e l t m e ve hız-landırma nedenidir. Esas değil, a r a ç tır. Aşağı y u k a r ı b ü t ü n gelişmiş ü l k e lerdeki tarihi anıt ve y e r l e ş m e l e r ile i l gili kanunlarda son yıllar i ç i n d e y a p ı lan değişiklikler ve konunun k a p s a m ı ile ilgili t a n ı m l a m a çabaları* bunun ifa desidir. Konu, klişeler d ü z ü p o n l a r a saplanmak değil, her t ü r l ü teknik i m kânlardan, gelişmelerden faydalanarak tarihi anıt ve yerlerin bilinçli olarak nasıl değerlendirileceği demektir.
Buraya kadar özetlemeye çalıştı ğımız durum ve düşüncelerimizi i k i ör nekleme ile desteklemeye gayret ede ceğiz. Bunlardan biı-incisi genellemele r i belirtmek için faydalı g ö r d ü ğ ü m ü z tarihi anıtlar ve yerleşmeler konusunu ciddiyetle ele alarak geliştirmeyi a m a ç edinen Uluslararası T a r i h i A n ı t l a r ve Yerleşmeler Kurulunun 1965-1969 yıl larındaki ç a l ı ş m a l a r ı n d a n i l g i l i g ö r d ü ğümüz b ö l ü m ü n b i r özetidir.' İkincisi ise, gene aynı kurulun ç a l ı ş m a l a r ı ara sından seçilen, tarihi a n ı t l a r konusu nun ayrıntılarını belirtmesi b a k ı m ı n dan anlamlı b u l d u ğ u m u z gibi sonuçla rının bilinmesinde fayda g ö r d ü ğ ü m ü z
3. Ayrıntılı bilgi için Bk: Cark> Perogalli, Monumen-t i e MeMonumen-todi d i Valoriz/aıüone, Milano, Tamburini, 1954; Carlo Ccschl, Restauro dci Monumcnti, Roma, Angeli-Mo-naco, 1967; W. Frodl, op. cit., s. 4-11; Bibllografya için. sc Bk: Aldo Giuliani, Monumcnti Ccntri Storlci Ambien-t i , Milano, Tamburini, 1966, s. 93-182.
4. Bununla ilgili olarak Bk: Council of Europe, The Pa-scrvatioıı and 'Dc%-ek>pment o( Ancient Buildings and Historical or Artistic Sites, Strasbourg, 1965, s. 23.
5. ICOMOS, Report of the Secrctery General on the Activities during the Period from 1965 to 1969, Second General Assembly, Oxford, 6-12 l u l y 1969, s. 7-15.
V E Y E R L E Ş M E L E R K U R U L U 411
bir tanesinin, "fotogrametrinin tarihi anıtlara u y g u l a n m a s ı " konulu uluslar arası uzman ve teknisyenler toplantı sının gelişmesinin özeti ve orada alı nan k a r a r l a r d ı r .
I C O M O S : 1965 • 1969
1964 yılı Mayısında* Venedikte top lanmış olan U l u s l a r a r a s ı T a r i h i Anıtlar Mimar ve Teknisyenleri Kongresinde alman b i r kararla, " a n ı t l a r ı n ve tarihi yerleşmelerin incelenmesini ve korun masını geliştirmek; her ulusun resmi örgütlerinde ve k a m u oyunda kendi ta rihi anıt ve yerleşmelerine, kültürel mi raslarına ilgi u y a n d ı r m a k ve bu ilgiyi geliştirmek'" a m a c ı ile k u r u l m u ş olan, ve ilgililer arasmda kısaca ICOMOS ola rak anılan Uluslararası Tarihi Anıtlar ve Yerleşmeler K u r u l u , UNESCO tara
fından da t a n ı n a r a k , mali yönden ve da ha iyi örgütleşebilmesi için desteklen mektedir. Dünya ülkelerinin çoğunun ulusal kurullar kurarak katıldığı b u ku rulun en b a ş a r ı l ı taraflanndan b i r i , Mo-m ı Mo-m e n t u Mo-m adlı yılda i k i kere çıkan b i r dergi, b ü l t e n l e r ve en kısa sürede ya yınlanan çalışma r a p o r l a r ı ve konferans tebliğleri ile elde ettiği bilgilerin derhal yayılmasını sağlamış olabilmesidir. B u yayınlar ve genel sekreterin sundu ğu beş yıllık rapor içinde bizi şu an için ilgilendiren kısım, gayet yüzeyde olmak
üzere, b u k u r u l t a r a f ı n d a n önceliği önemsenip ele almış oldukları konula rın kendileridir:
Uluslararası Tarihi Anıtlar ve Yer leşmeler K u r u l u n u n düzenlediği i l k konferansın konusunu, g ü n ü m ü z d e en ilginç meselelerden b i r i olan "taşın çü rümesine sebeb olan nedenler ve bunla ra karşı alman tedbirler" ile ilgili ça lışma ve a r a ş t ı r m a l a r teşkil etmiştir. Brüksel'de yapılan b u toplantıya 10 ül keye ait uzman k a t ı l a r a k çalışmalarını
6. "Venedik Tüzüğü", Vakıflar Dergisi, jayı V H , l « 8 , s. 11M12.
7. ICOMOS Tüzüğü, Varşova, 22 Haziran 1965, Mad-de 4 » ve b.
s u n m u ş l a r . B u toplantıyı sonraki yıl larda ayni konuda tekrar edilen toplan tılar takip etmiş ve Belçika ulusal ku r u l u başkanlığında, taşın korunması ko nusunu esas tutan b i r araştırma mer kezi kurulmasına karar verilmiş olduğu görülmektedir.
B u n u " a h ş a p yapılan etkileyen ne denler" konusu takip etmiş. 13 ülke den uzmanın ve pek çok sayıda göz lemcinin katıldığı bu toplantıda sunu lan a r a ş t ı r m a l a r ve problemler konu nun önemini ortay? koymuş ve Batı Almanyada bulunan araştırma merkez lerinden birinde diğer uluslara ait uz m a n l a r ı n da katıldığı özel bir kurulun konuyu devamlı bir çalışma konusu ya parak ele almasına karar verilmiş. Ay ni seriden olmak üzere "eski yapılarda nem ve neme karşı alınan tedbirler" konusunda yapılan toplantı ilgili uz m a n l a r ı bir araya getirmiş ve bu konu da da oldukça yaygın bir şekilde çalış ma ve araştırmalar yapıldığı ve bunla ra ait bilginin bir araya getirilmesi ge rekliliği anlaşılmış olup bu defa İtal yanlar bunun düzenlemesi ve araştır m a l a r ı n geliştirilmesinin yönetimini üzerlerine almışlardır.
Bunları takiben "tarihi yerleşme lerin korunması, bakımı ve yeniden canlandırılması" konusunda üç önemli
toplantı ile "tarihi anıt ve yerleşmelerin belgelenmesi ve belgelerin uluslararası b i r merkezde arşivlenmesi", "fotogra metrinin tarihi anıtlara uygulanması" k o n u l a r ı n d a çalışmalar yapılmış oldu ğu görülür.
ICOMOS'un öncelik tanıdığı konu lar arasından "anıtsal miras ve tu rizm", "tarihi anıtların toplumdaki an l a m ı " , "tarihi yerieşmelerde trafik soru nu", "tarihi amtlaria ilgili hukuki, ida ri ve pratik sorunlar", ve "surlar için deki kısıtlı yerieşmeler" ile ilgili top lantıların yapılmış olduğunu izliyoruz. Bu konuları "kerpiç yapıların korun ması", "tarihi bahçeler", "konutlar ve
412 CEVAT BRCeR kırsal bölgelerdeki mimari yapılar so
runu" ve "sUpersonik uçuşlann sebeb olduğu hasarlar ve bunlar için almabi-lecek tedbirler" hakkmdaki çalışmala-n çalışmala-n takip edeceğiçalışmala-ni görmekteyiz.
B u t o p l a n t ı l a n n bazılannm sonu cu, konuların önemi ve sorunların de vamlılığı dikkate alınarak, bunlar hak kında bilimsel çalışmaların yönetilme sini ve danışıldığında yardımcı olmayı sağhyacak nitelikte uluslararası özel kurullann kurulması öngörülmüştür. Böylece, tarihi yerleşmeler, taşı çürü ten nedenler ve tedbirler, ahşap yapı l a n etkileyen sebepler, eski yapılarda nem sorunu, fotogrametri, belgeleme, hukuk! ve idari sorunlar konularında uluslararası özel kurullar örgütlenmiş olup bunların derhal yoğun çalışmala ra girişmiş olduğu ayni raporda izlen mektedir.
Genel sekreterin raporu ÎCOMOS tarafından 1971 yılına kadar olan süre de ele alınmak üzere öngörülen konu l a n da kapsamakta ve yapılacak ça lışmaları a y n n t ı h olarak vermektedir, özellikle a n ı t l a n n bakımı sorununu yeni yeni kabullenmekte ve geliştir mekte olan ülkelerin dertlerine eğilme nin gerekliliği belirtilerek rapor sonuç-landınlmaktadır.
Tarihi anıtlar konusuyla ilgilenen uluslararası örgütlerden biri olan ÎCO-MOS'un önemsiyerek ilk 5 yıllık çalış masında ele almış olduğu konuların, yaptığı yaymlara olan rağbetten, geniş bir kitlenin ilgisini çekmekte olduğu ve hızlı gelişmeler gösterdiği anlaşılmak tadır. Ancak bizim için ilginç olan ta raf, halâ ülkemizde bu konulann ayrın tılı olarak ele alınıp benimsendiğini gösteren çalışmalara, hatta bunlann ciddiye dahi alındığına ait emarelere dahi rastlanmamakta olmasıdır. Diğer taraftan, bizdeki ilişkili ve ilgili çev relerde büyük bir zevkle sık sık ele alı nıp deşildiğini gördüğümüz genel ilke ler, kurallar ve tanımlamalar gibi ko
nular ise ICOMOS'un ilgisi d ı ş ı n d a kal mış gibi g ö r ü n m e k t e d i r . B u da galiba bizim ihtisasımız!
FOTOGRAMETRtNtN T A R t H t ANIT LARA UYGULANMASI K O N F E R A N S I * SAlNT-MANDfi, 4 - 6 Temmuz 1968.
1965 -1969 yılları içinde y a p ı l a n ça lışmalar a r a s ı n d a n b i r tanesinin bura da özetlenmesinin, ICOMOS'un t u t u m u ve konulann ele a l m ı ş ı n d a k i nedenler ve ele alınış şekli b a k ı m ı n d a n f i k i r e-dinilmesinde ilgililere faydası olacağı kanısındayız.
ö r n e k olarak fotogrametrinin tari h i anıtlara u y g u l a n m a s ı k o n f e r a n s ı n ı seçmiş olmamızın nedenlerinden b i r i buna katılmış olarak i l k elden l^ilgi ve rebilme imkânımız', diğeri de k o n u n u n yavaş yavaş yurdumuzda da geçerli ola bileceği h a k k ı n d a bazı ortamlarda f i k i r gelişmesi olduğu kanışıdır'".
Kısaca hava fotoğrafçılığında ve harita çiziminde k u l l a n ı l a n aletlerin yere indirilmiş şekli arzî fotogra metrinin mimariye u y g u l a n m a s ı olduk ça eski bir t e k n i k t i r " . B u , b i r nesnenin stereofotograflarından çiziminin ya pılmasından ibarettir. Y a p ı l a r a uygu landığında klâsik, alışageldiğimiz ölç me usulleri ile elde edilen s o n u ç l a r d a n çok daha emin, ç o k daha gerçeğe y a k ı n rölevelerin, plan ve kesitlerin çıkarıl masını sağlamaktadır. B u aletler ile
el-i. Bu konferans hakkında eleştiri için bk: Ray
mond Chcvallier, "PhologrDmmetrie Monumentale • Col
logue International de I'ICOMOS", Gazette des
Beaux-Arts, Paris, Fevrier 1 9 » . t. 73, s. 124 124; ICOMOS,
Application of Photogrammetry to Historic Monuments, Paris 1969.
9. Bu konferansa "Geniş ölçüde yapılan in$aat Ue tehdit edilen tarihi >xrlerdeki eserlerin belgelenmesinde fotogrametrinin yeri" adh tebliğ ile k a t ı i m m ı ş olup, teb liğ diğerleri ile biriikte ICOMOS tarafından yukardaki alt notta adı geçen eserde yayınlanmıştır.
10. C. Rcssamoğlu, "Hava Foto Pl&nları ve Şehircilik le Vazifesi". Arkitekt. 1937, s. 279; Altan l i t e r , " M i m a r i Alanda Fotogrametri", Harita Dergisi c. 32 (72), no. 4, 1966, s. 2 6 ^ ; Alpay Ozdural "Fotograınetrinin Mimariye Uygulanması", O.D.T.Ü. Mezunlar Dergisi, cilt 1, say> 4, Aralık 1969, ı . t-16.
ANITLAR VE YERLEŞMELER KURULU 413
de edilen fotoğraflardan, d e ğ e r l e n d i r m e aletleri kullanarak, istenilen ölçekte çi zimlerle b i r l i k t e plastik veya alçıdan maketler de yapmak m ü m k ü n d ü r .
Assuan b a r a j ı tarihi eserleri kur tarma k a m p a n y a s ı n d a geniş ö l ç ü d e kullanılmış olan b u teknik, birazda b u nedenden ö t ü r ü , o l d u k ç a yaygın b i r çevrede bilinmektedir.
B u n u uygulayan ülkelerden Fran-sanm" en ö n e m l i eserleri sayılan Sain-te - Chapelle, Pont Neuf, Vezölay, Stras-bourg'taki katedrallerin, Paris Opera binası kubbesinin, Perigueux Saint
-Etienne katedrallerinin fotogrametrik çizimleri i l k akla gelen ö r n e k l e r d i r . Da ha b i r ç o k l a n a r a s ı n d a prehistorik de vir resimlerinin b u l u n d u ğ u ü n l ü Las-caux m a ğ a r a l a r ı n d a ise bu teknik renk l i olarak u y g u l a n m ı ş t ı r . Metod İngilte re, Hollanda, Belçika ve îsviçrede kul-lamlmakta, Suriye ve Yugoslavya ise ilk örneklerini v e r m i ş b u l u n m a k t a d ı r lar. Japonyada heykellerin çizimlerinde
bu teknik kullanılmaktadır- İtalya, özellikle yerleşmelerde, şehir plan cılığında olmak üzere en gelişmiş örnekleri v e r m i ş b u l u n m a k t a d ı r . Bura
da, Floransa fotogrametri merkezi ta rafından çizilmiş Norba ve Agrigente antik yerleşme örneklerini sayabiliriz. Orta Avrupa ülkelerinde, özellikle
A-vusturyada, tarihi anıtlar için gelişti rilmiş pratik araçlarla, b u metod en yaygın b i r şekilde u y g u l a n m a k t a d ı r .
B u tekniğin verdiği i m k â n l a r l a , ta rihi anıt ve yerleşmeler için süratli ve özel b i r fişleme sistemine gidilebilir. Bu yeni b i r belgeleme sistemine giden veya yeniden b a ş l a y a n ö r g ü t ve ülkeler için önemlidir. Zira b u teknikte belirli açı ve ölçülerde alınmış negatiflerin ka-taloglanması yeterlidir. Bunlar gereğin de kolaylıkla değerlendirilebilmekte-dirler.
U . M. CarbonueU. "AppBeation of the Photofr»-metry to Ancient Monuments", Momımenlum. I V , 19W. •. M5.
A. TOPLANTı V E ÇALıŞMALAR
B u imkânları ve denemelerin so nuçlarını değeriendirmek ve tarihi anıt larla ilgili mimar ve teknisyenlerin bu yönden ihtiyaçlarını saptama ve istek
lerine göre fotogrametrinin uygulama tekniğinin geliştirilmesi amacı ile ICO-MOS'un çağrısına cevap veren 12 ülke den ilgili kişi ve uzman çalışmalarmı sunmak üzere Saint - Mand^'de toplan mış bulunuyordu. B u toplantıya,
ICO-MOS'un başkanı ile genel sekreteri, UNESCO'nun ilgilileri. Uluslararası Kültürel Eserler B a k ı m ve Onarımını İnceleme Merkezi Başkanı ile Uluslar arası Fotogrametri Kurulu, Uluslarara sı Turizm Birliği ve Uluslararası Mimar
lar Birliği sözcüleri de katılmışlardı. Toplantı ilgili diğer kurulların gözcü lerine de açıktı. Toplantıya Uluslara rası Fotogrametri Kurulunun V I I . Komisyonu Başkanı Profesör Raymond Chevallier başkanlık etmiştir. İki gün içinde sunulan 11 tebliğin herbirinden sonra yapılan tartışmalara herkes ka
tılmıştır.
İlk tebliğ, Fransa temsilcisi M . Carbonnell tarafından verilmiştir. Fo togrametri uzmanı Carbonnell'in teb liği konuya giriş mahiyetinde olup fo togrametrinin mimariye uygulanması
tarihçesini, b u g ü n k ü durumu, uygula madaki olumlu ve olumsuz deneme ve sonuçlara ait örneklerle fotogrametri nin en ilkel durumdan elektronik be yinle işbirliğine kadar olan gelişmesi ni ve sona eklenmiş olan çok geniş bir bibliyografyayı kapsıyordu.
Carbonnell konuşması sonunda, bugünkü uygulama imkânları ile örnek lerin çok sayıda arttığım ve bunları dört ana gurup içinde gözlemek gerek tiğini belirtti. Bu gurupları şöylece sı raladı: onarım veya değişik bir incele me amacıyla mimari unsurlann çizimi, tek tek yapıların genel çizimleri; arkeo lojik karakterdeki konuların çizimi; meydan ve sokakların kapsandığı
tari-414
h i yerleşme ve mahallerin t ü m ü n ü n sistemli bir şekilde belgelenmesi için gerekli cephe çizimleri.
Carbonnell'e göre, bunlar içinde her gurup kendi b a ş m a ayn bir konu olarak değişik problemler getirmekte ve değişik çözümler istemektedirler. Aynca bunlar, çeşitli ülkelerde uygu lanma çokluğuna göre ele alındığmda ayn b i r anlam da kazanmaktadırlar. Ancak konuşmacı hepsi tarihi amtlann değerlendirilmesi, inceleme ve onanm gerekçelerine cevap vermek gayesini taşımaktadırlar demiştir.
Gene Fransadan, uzun yıllar tarihi anıtların onarımmda fotogrametrinin uygulanmasını denemiş olan mimar J. P. Paquet isteklere göre de bir sınıflan dırma yapılmasını önermiştir. Bu sınıf landırmada ekonomik nedenler öngö:. rülmektedir. Paquet, denemelerine da yanarak, onarımlarda çizimlerin gerçe ğe çok yakın olması gerektiği gibi bazı hallerde bu doğrulukta hoşgörürlüğe yer verilebildiğini, hatta bazan krokile rin dahi yeterli olduğunu belirtmiştir. Bunun için de i k i tip işlem istemekte dir. Kesinlikle gerçeğe yakın çizimlerin istendiği hallerde çizimlerin şimdiki ya vaş işleyen oldukça pahalı fakat gayet hassas olan aletlerle, ölçekleri asla ya kın olanlann çizilmesini, diğer taraftan tolerans tanınabilen, I/IOO ve civarın daki ölçekteki çizimler içinse fiyatı dü şürecek süratte çalışabilen basit araç ların geliştirilmesini teklif etmektedir.
Günümüzde, teknik açıdan mi marlık tarihinin ve yapıların incelen mesi ve bilimsel araştırmalar için ge rekçeler arasmda gözüken amtlann en küçük a y n n t ı l a n n a kadar doğru ve ger çeğe çok yakın olarak ölçülmesi ve çi zilmesi meselesi Bari Teknik Üniversi tesi Profesörlerinden R.de Vita tarafın dan, yapılan örnekler gösterilerek belir tilmiştir. Bunımsa ancak fotogrametri ile yapılabileceğini ve fotogrametrinin bu özelliği ile yapıların incelenmesinde
yeni b i r a r a ş t ı r m a yolunun açıldığını ileri süren de Vita, Apulia ş e h r i n d e k i bu yönlü ç a h ş m a l a n ve s o n u ç l a r ı açık lamıştır. Bu yargı, Fransadan A. J. Don-zet tarafından, daha geniş ölçü ve t ü r d e verilen Örneklerle d e s t e k l e n m i ş t i r .
A. J. Donzet, ü ç guruba ayırdığı ör neklerle, tarihi anıtlarla d o ğ r u d a n doğ ruya u ğ r a ş m a k t a olan m i m a r ı n k a r ş ı laştığı sorunların o l d u k ç a ayrıntılı b i r d ö k ü m ü n ü de y a p m ı ş t ı r . A n ı t l a r m ba kımında, o n a r ı m ı n d a , kazılarda, düzelt melerde, anıtın gerektiğinde s ö k ü l ü p takılmasında, s a ğ l a m l a ş t ı r m a çalışma larında, kıvrılma ve eğilmelerde, me kan, malzeme ve b ü n y e d e k i değişikliğin tespitinde, hesaplamada, v a r ı l m a s ı eri şilmesi güç olan yerlerin ç i z i m i n d e , o-narım kontrolünde, r e s m î kabulde, ka bartma ve süslemenin, özellikle kavisli şekillerin hakim olduğu yer ve nesnele-rin çiziminde fotogrametriye kesinlikle ihtiyaç olduğunu g ö s t e r m i ş t i r . B u ör neklere, diğer sınıflar içine aldığı tari h i yerleşmelerin b a k ı m ve analizi ile kırsal yerlerin geliştirilmesi ve korun ması için yapılan çalışmaları e k l e m i ş tir. Donzet'nin tebliği konunun son de rece geniş ve ilginç uygulama a l a n ı ol duğunu açıkça ortaya k o y m u ş t u r .
Çekoslovakyalı topograf M . Jirinec ise, "fotogrametrinin g ü n l ü k o n a r ı m çalışmalanna k a t k ı s ı " başlıklı tebliği ile Prag ve civarında y a p ı l m ı ş ö r n e k l e ri toplantıya getirmiştir. Jirinec'in ör nekleri, topometrik ve fotometrik alet lerin b i r arada kullanıldığı çeşitli me-todlan kapsamakta i d i . B u tebliğ ile tek b i r fotogrametrik fotoğrafla ç o k değişik yönlü ihtiyaçların çeşitli uygu lama metodlan içinde k a r ş ı l a n ı p kar-şılanamıyacağı sorusu d e ş i l m e k t e y d i . B u soruyu, kesinlikle neyin fotoğrafı nın alınması gerektiğinin belirtilmesi sorusu kovalamıştır. F o t o ğ r a m e t r i uz-manlan, çekilen resimlerden istenen ga yenin yapının genel olarak çizimi m i ol duğunu yoksa ayni zamanda y a p ı n ı n b ü t ü n mimari a y n n t ı ve özelliklerinin
415 de tek tek belirtilmesi m i istendiği soru.
sunu sorarak bunlardaki farkları ve teknik z o r u n l u l u k l a r ı a ç ı k l a m ı ş l a r d ı r . Böylece uygulamada isteklerin belirtil mesinin nedenleri ortaya çıkmıştır.
Fotogrametri aı-şivlerinin düzen lenmesinde, tecrübeli o n a n m teknisye ni ile fotogrametri teknisyeninin b i r l i k te çalışması gerekliliğini belirten bu a-çıklama, tngiltereden ö r n e k l e r vererek
arşivlemenin ö n e m i n i anlatan R. W. Mc Dowall'in tebliği ile daha da ö n e m ka zanmıştır.
Bundan sonraki "modern teknolo j i n i n yıkıcı g ü c ü n ü ayni kuvvetle kar şılayabilecek modern tekniğin tespit et me gücünden f a y d a l a n ı l m a " sebeblerini gösteren yazarın tebliğini takiben Do ğu Almanyada ilkel fotogrametri alet leri ile alınmış, negatif ve fotoğrafların bulunduğu b i r aı-şivin değerlendirilme sinde karşılaşılan problemleri belirten R. Meyer'in tebliği, kendisi gelmediğin
den, Carbonnell t a r a f ı n d a n o k u n m u ş tur.
Modem fotogrametri ve değerlen dirme a r a ç l a r ı n ı n gelişmiş o l m a s ı n d a n dolayı eski a r a ç l a r l a çekilmiş negatif ve resimlerin k u l l a n ı l a m a m a s ı , b i r arşi vin varlığının nedenlerinin aleyhinde olan b i r husus olduğu ileri s ü r ü l e n b u tebliğde, 60 yıllık arşivin, elektronik he sap makineleri y a r d ı m ı ile tarihi anıtla rı onanm dairesinin hizmetine nasıl ko nulduğu a n l a t ı l m a k t a y d ı . B u suretle, arşivlerin kullanılabilme i m k â n l a r ı n ı n aletlerin gelişmesi içinde dikkate alın ması sorunu da ortaya atılmış bulun m a k t a d ı r .
Konferansın en ilginç tebliğlerin den b i r i , Avusturya Tarihi Anıtlar Dai resi Uzmanı Dr. Hans Foramitti'ninki olmuştur. Uzun yıllardır uygulamakta olduğu teknik ile aletleri de geliştirme yi b a ş a r m ı ş olan Foramitti," toplantıya, çekim ve d e ğ e r l e n d i r m e d e yeni imkân lar sağlayan metodlan, karşılaştırmalı
olarak, ekonomik yönüyle basite indi rilmiş bir şekilde s u n m u ş t u r .
Foramitti uygulama imkânlarını onarım çalışmalarında en sık rastlanan olaylara göre geliştirme gayretini gös termiştir. Sadece az sayıda uzunluk öl çüleri alınmasını ve nispeten kolay kul lanılan basitleştirilmiş değerlendirme aletiyle yapılan çizimi esas alan meto du", özellikle tarihi anıtları onanm tek nisyenleri ilgi ve memnunlukla karşıla mıştır. Fotogrametri uzmanlığı ve tari hi anıt teknisyenliği kapasitelerini ken dinde toplamış olan Foramiti'nin yap tığı çalışma, i k i gurubun yaklaşmasm-daki faydaları teknik yöndeki gelişmey le bir kere daha ortaya çıkarmıştır.
Bunu takip eden fotogrametride görüntü hataları ile ilgili ve bu hatala-r m zaman zaman kasitli olahatala-rak ahatala-rtıhatala-rıl ması ile o n a r ı m d a estetik yönden sağla nan faydalan, Polonyada uygulanan ör neklerle, gösteren Profesör J. Gomolis-zewski'nin çalışması, fotogrametride negatif gelişmeden faydalanma bakı
m ı n d a n oldukça ilginç bir tebliğ idi. Gene teknik yönden olmak üzere ilginç karşılanan diğer bir tebliğ Ohio
Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Pro fesörlerinden P. E. Borchers tarafın dan sunulmuştur. Bu, özet olarak, köp r ü ve yapılarda görülen en küçük ölçek te dahi olsa vuku bulan değişmeleri fo togrametri ile izleme konusunda bir ça lışma i d i . Borchers, bu tekniğini duvar resimlerine, özellikle düz olmayan yü-zeylerdekine uygulayarak değişmeleri saptama imkânını da sağlamıştır. B . KARARLAR :
Fotogrametrinin mimariye uygu lanması, özellikle bunun tarihi anıtla-n anıtla-n o anıtla-n a anıtla-n m ı anıtla-n d a kullaanıtla-nılması imkâanıtla-nları konusunda hayli eğitici nitelikte geçen bu toplantı sonunda katılanların oybir liği ile kabul etmiş oldukları kararlan da şöylece özetlemek m ü m k ü n d ü r :
416 CEVAT ERDEK I . Konferansta sunulan çalışmalar, fotogrametri tekniğinin her türlü mi mari çizimler için en küçük aynntılara kadar uygulanabilecek nitelikte olduğu nu göstermiştir. Böylece, tarihi anıt ve yerleşmelerdeki, incelemeler, çalışma ve onarımlar için sakıncasız kullanılma gerekliliği ortaya çıkmıştır, özellikle envanter için, sistemli bir fotogrametri arşivinin düzenlenmesi lâzımdır.
Böylece, savaş halinde alınacak tedbirlerle ilgili olarak imzalanan ulus lararası Lahey anlaşmasına uygun ola rak ta koruyucu bir envanter düzenlen miş olacaktır.
I I . Ayni şekilde fotogrametri tek nisyenleri ile mimar, arkeolog ve sanat tarihçileri arasında sıkı b i r bağlantının kurulması gereği izlenmiştir. Toplantı da yapılan tartışmalar bunun kayıtsız faydasını ortaya koymuştur.
I I I . Bu görüşe uygun olarak, Ulus lararası Tarihi Anıtlar ve Yerleşmeler Kurulu (ICOMOS) ile Uluslararası Fo togrametri Kurulu temsilcilerinden mü teşekkil özel bir karma kurulun en kısa zamanda örgütlenmesi arzu edilmiştir. Bu özel kurul, fotogrametrinin mimari ye uygulanması konusuna olan ilginin, sadece tarihi anıtlar uzmanları arasın da değil kamu oyunda da uyandırılma-sma çalışmalıdır.
IV. ICOMOS üyesi ulusal kurulla-n kurulla-n , fotogrametrikurulla-nikurulla-n sağladığı tekkurulla-nik imkânları ülkelerinde mimarlık, plan lama, arkeoloji ve sanat tarihi öğrenci lerine öğretilmesi yolunda çalışmalar yapması tavsiye edilmiştir. Buna ilâve ten, tarihi anıtlarla ilgili uzmanların da bu teknikten haberdar ve fotogra metrinin uygulanmasmm faydalan gös terilip ikna edilmelerine çalışılmalıdır.
V. Kültürel mirasın korunması ve onanmıyla ilgili alanlarda katkısı olan ve yoğun çalışmalar yapan uluslararası örgütlerin dikkati, aşağıdaki amaçlara uygun çalışmalar yapacak kadro ve
araçları havi b i r merkezin k ı s a s ü r e d e kurulması gereği üzerine ç e k i l e c e k t i r :
a) fotogrametrik metod ve a r a ç l a r konusunda a r a ş t ı r m a ve geliş, tirme,
b ) çeşitli seviye ve kapasitede fo togrametri teknisyenlerinin egi. t i m i ,
c) ilgilenen ü l k e l e r i n arzusu üze rine oralarda foto ve fotogra metrik ç a l ı ş m a l a r ı n y ü r ü t ü l m e si,
1. Konferansa i ş t i r a k edenler oy-biriiği ile ICOMOS'un kısa zamanda ku rulmasını Öngördüğü d o k ü m a n t a s y o n merkezi çerçevesi içine b i r m i m a r î ve arkeolojik fotogrametri b ö l ü m ü n ü n da hil edilmesi ve bu b ö l ü m ü n hedefinin aşağıda gösterilen hususlar o l m a s ı n ı tavsiye e t m i ş l e r d i r ;
a) konuyla ilgili yayının bibliyog rafyasının t u t u l m a s ı (Carbo-nnell'inin t e b l i ğ i n d e k i bibliyog rafyanın d e v a m ı ş e k l i n d e ) , b) fotogrametri a r ş i v l e r i n i n ve ya
zılı malzemenin takdiminin Standard b i r hale getirilmesinin incelenmesi,
c) araştırıcıların hizmetinde ola cak b i r u l u s l a r a r a s ı fotogramet r i arşivinin derlenmesi.
2. B ü t ü n fotoğrafla belgeleme (renkli v.s.) i m k â n l a r ı n ı n m i m a r i ve arkeolojik fotogrametri a l a n ı içine a-lınması ve foto ç e k m e malzemesinin aynî paralelde geliştirilmesi meselesi ile konferans süresince b u t i p malzeme y i imal edenlerin d i k k a t i , her seviyede olmak üzere fotogrametrideki hassasi yete çekilmiştir.
3. B u çerçeve i ç i n d e ICOMOS'un gelecekte yapacağı u l u s l a r a r a s ı toplan tılardan b i r i n i n , a n ı t l a r ı n mevkileri ile tarihi yerleşmelerin k o r u n m a planla masının incelenmesine a y r ı l m ı ş olan
ANIUAR V E Y E R L E V A E L E R K U R U L U
417
hava fotoğraflarının a l ı n m a imkânları ve metodlan konusunda o l m a s ı düşü
nülmüştür. T a r t ı ş m a l a r d a , bunun kır sal yerlerde ve yerleşmelerde kültürel kalıntıların k o r u n m a s ı ve
incelenme-sindeki fayda ile ilgisi devamlı olarak belirtilmiştir.
4. B u t o p l a n t ı sonunda alınan ka rarların u y g u l a n m a s ı n d a k i gelişmeleri belirten yıllık r a p o r l a r ı n ulusal kurul
lar tarafından t u t u l m a s ı da bu karar lara b a ğ l a n m ı ş t ı r .
SONUÇ:
ICOMOS'un b e ş yıllık çalışma p r o g r a m ı n d a yer alan konular ile bun
lardan b i r i n i n özetini bilgi ve olanaklar nedeniyle v e r m i ş bulunmakta ve gerek
tiği yerlerde uyarıcı olacağını ummak tayız.
Böylece ICOMOS'un ilgilenerek ça lıştığı alanları ve b ı m l a r ı n almış şeklini d ü ş ü n d ü ğ ü m ü z d e tarihi anıtların ona rımı konusunun ayrıntıları ile kapsa mını kavrayabilmek m ü m k ü n olur sanı yoruz. Konuyu yalnız genel ilkelerle çö zümlemeyi ummak hatalıdır. Koşulları hep bir ilkeye b a ğ l a m a gayreti ile çaba-lanmızı b o ş a h a r c a m a y a l ı m . Mademki
bizde örgüt olarak ve bilimsel yönden boşluklar vardır ve bu yüzden de elde k i tarihi belgelerimiz anıt ve yerleşme lerin o n a n m m ı n şimdilik sadece koru yucu b i r anlayışla yürütülmesinin tav siye edildiği bir ortama girmiş bulunu yoruz, artık, öğütleri, genellemeleri ve tekerlemeleri bir yana koyup bunları a ş m a k gerekiyor.
Bizim de Uluslararası Tarihi Anıt ve Yerleşmeler Kurulu. Avrupa Konse yi Kültürel Münasebetler Kurulu, UNESCO ve benzeri örgütlerin ilgili ça lışmalarının anlayışı içinde yer almaya çalışıp uygulamalara geçmemiz, konula rı önemsenilen şekilde, bir ucundan da bizi ilgilendirdiği şekilde tutabilmemiz ve kendi meselelerimizi ayrıntıları ile
ortaya koymamız lâzım.
Sık sık adını ettiğimiz örgütsel ve bilimsel boşluğu dolduracak gayretlere geçip, yaptıklarımızı yayınlayıp kamu oyu önüne sermeğe ve bilmediklerimizi de küçümsememeğe alışmalıyız. Kanı mızca bu konuda bilimsel çalışma ne ise bulup yolunu çizmemiz, bu yolda çalışma yapanları anlamamız, anlamı-yorsak sorup öğrenmek cesaretini gös termemiz zamanı gelmiştir.