• Sonuç bulunamadı

GAZİ ÜNİVERSİTESİ MESLEKİ EĞİTİM FAKÜLTESİNDE OKUTULAN YAPMA BEBEK TEKNİKLERİ DERS PROGRAMININ İNCELENMESİ

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "GAZİ ÜNİVERSİTESİ MESLEKİ EĞİTİM FAKÜLTESİNDE OKUTULAN YAPMA BEBEK TEKNİKLERİ DERS PROGRAMININ İNCELENMESİ"

Copied!
153
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

DEKORATİF SANATLAR ANABİLİM DALI

GAZİ ÜNİVERSİTESİ

MESLEKİ EĞİTİM FAKÜLTESİNDE OKUTULAN

YAPMA BEBEK TEKNİKLERİ DERS PROGRAMININ İNCELENMESİ

YÜKSEK LİSANS TEZİ

Hazırlayan Zeynep Şeniz ÇAĞALI

(2)

DEKORATİF SANATLAR ANABİLİM DALI

GAZİ ÜNİVERSİTESİ

MESLEKİ EĞİTİM FAKÜLTESİNDE OKUTULAN

YAPMA BEBEK TEKNİKLERİ DERS PROGRAMININ İNCELENMESİ

YÜKSEK LİSANS TEZİ

Hazırlayan Zeynep Şeniz ÇAĞALI

Tez Danışmanları Prof. Dr. Mediha GÜLER Yrd. Doç. Dr. İbrahim KISAÇ

(3)

İÇİNDEKİLER         Sayfa No   İÇİNDEKİLER……….. i ÖZET………. vi SUMMARY………..……… viii ÖNSÖZ………..………..……….. x TABLOLAR LİSTESİ………..………. xi

ŞEKİLLER LİSTESİ………..………... xii

BÖLÜM I………..………..……….. 1 GİRİŞ………..………..………. 1 1. Problem………..……… 1 2. Araştırmanın Amacı………..………. 3 3. Araştırmanın Önemi………..………. 4 4. Sayıltılar………. 6 5. Sınırlılıklar………..………... 6 6. Tanımlar………..………..………. 6 BÖLÜM II………..………..……… 8

KAVRAMSAL ÇERÇEVE VE İLGİLİ ARAŞTIRMALAR………... 8

A. KAVRAMSAL ÇERÇEVE………..……… 8

1. Eğitim………. 8

2.Mesleki ve Teknik Eğitim………..………. 9

2.1. Mesleki ve Teknik Eğitimin Tanımı………..………. 9

2.2. Mesleki ve Teknik Eğitimin Amacı………... 10

(4)

2.4. Mesleki ve Teknik Eğitimin Tarihsel Gelişimi……….. 12

2.4.1. Türkiye’de Mesleki ve Teknik Eğitimin Tarihi……….. 12

2.4.1.1. İmparatorluk Döneminde Mesleki Eğitim……… 12

2.4.1.2. Cumhuriyet Döneminde Mesleki Eğitim………. 14

2.5. Mesleki ve Teknik Eğitime Olan Gereksinim……… 16

2.5.1. Sosyal Gereksinim………... 17

2.5.2. Ekonomik Gereksinim………. 17

2.5.3. Bireysel Gereksinim……… 18

2.5.4. Ulusal Gereksinim………... 19

2.6. Mesleki ve Teknik Eğitim - Genel Eğitim İlişkisi………. 20

2.7. Mesleki ve Teknik Eğitimde Model ve Planlama……….. 21

2.7.1. Meslek ve Teknik Eğitim Modelleri………... 21

2.7.2. Mesleki ve Teknik Eğitimde Planlama………... 22

2.7.3. Mesleki ve Teknik Eğitimde Program Geliştirme………... 23

3. Mesleki Eğitim Fakültesi………..……… 26

3.1. Mesleki Eğitim Fakültesinin Tarihi……… 26

3.2. Mesleki Eğitim Fakültesinin Bölümleri………. 27

3.3. Mesleki Eğitim Fakültesinin Amacı………... 27

3.4. Mesleki Eğitim Fakültesinin Vizyonu……… 27

3.5. Mesleki Eğitim Fakültesinin Misyonu………... 28

3.6. Mesleki Eğitim Fakültesinin Öğrenim Süresi Ve Staj Durumu………. 28

4. Mesleki ve Teknik Eğitim Açısından El Sanatlar………. 28

4.1. El Sanatlarının Tanımı………..………. 28

4.2. El Sanatlarının Türkiye’deki Durumu……… 30

(5)

5.1. Dekoratif Sanatlar Eğitimi Anabilim Dalı………. 32

5.2. Dekoratif Sanatlar Eğitimi Öğretmenliği Lisans Programı………... 33

5.3. Ders Tanımları………..……….. 36

6. Yapma Bebek………..……….. 38

6.1. Yapma Bebeğin Tanımı………..………... 38

6.2. Yapma Bebeğin Tarihsel Gelişimi………. 38

6.2.1. Türkiye’de Yapma Bebeğin Tarihsel Gelişimi………... 44

6.3. Kullanılan Malzemesine Göre Yapma Bebek Çeşitleri ve Kullanım Alanları………..……… 50

6.3.1. Kullanılan Malzemesine Göre Yapma Bebek Çeşitleri……….. 50

6.3.2. Yapma Bebeğin Kullanım Alanları………. 62

6.4. Yapma Bebek Yapımında Kullanılan Araç ve Gereçler……… 65

6.4.1. Yapma Bebek Yapımında Kullanılan Araçlar……… 65

6.4.2. Yapma Bebek Yapımında Kullanılan Gereçler………... 70

6.5. Yapma Bebek Teknikleri………..………. 71

6.5.1. Kitre-Pamuk Bebek (Folklorik Bebek) ……….. 76

6.5.1.1. Kitre-Pamuk Bebek Yapımında Gerekli Baş ve Vücut Oranları………. 76

Yüz Ölçüleri ve Çizimi………..………... 77

Vücut Oranları ve Çizim………..………. 81

6.5.1.2. Kitre-Pamuk Bebek Yapımı (Analizi)……….. 85

İşlem ve İşlem Basamakları……….. 86

İskeletin Hazırlanması………..………. 88

Başın Hazırlanması………..………. 90

Kitrenin Hazırlanması ………..……… 92

(6)

Ellerin Hazırlanması………..……… 95

Ellerin ve Başın İskelete Tutturulması……….. 97

Omuz ve Göğsün Hazırlanması………..………... 98

Ayak Hazırlama………..………... 99

Kitre-Pamuk Bebeğin Boyanması………..………... 99

Astar Tutkalın Hazırlanması ve Bebeğe Uygulanması………. 100

Ten Boyasının Hazırlanması………..………... 100

Yüz ve Boynun Boyanması………..………. 101

Ellerin Boyanması………..………... 102

Yüz Hatlarının Hazırlanması ve Boyanması (Makyaj) ……… 102

Kitre-Pamuk Bebeğin Saçını Takma………. 103

Kitre-Pamuk Bebeğin Kıyafetinin Hazırlanması……….. 104

B. İLGİLİ ARAŞTIRMALAR……….. 106

Türkiye’de Yapılan Araştırmalar……….. 106

BÖLÜM III………..……… 108

YÖNTEM….………..………... 109

1. Araştırmanın Yöntemi………... 108

2. Araştırmanın Evreni ve Örneklemi………..………. 108

3. Veri Toplama Araçları………..……… 108

4. Verilerin Toplanması ve İstatistiksel Analizi……… 109

BÖLÜM IV………..……… 111

BULGULAR VE YORUMLAR………..……… 111

1.Araştırmaya Katılan Öğrencilerin Kişisel Özellikleri ……….. 110

2.YBT Derslerinde Uygulanan Yöntem ve Teknikler İle İlgili Öğrenci Görüşleri……… 112

(7)

3. YBT Derslerinin Yeterliliği İle İlgili Öğrenci Görüşleri ………. 112

4.YBT Derslerinin İşlendiği Atölyelerin Yeterliliği Hakkında Öğrenci Görüşleri ………... 114

5.YBT Derslerinde Kullanılan Kaynaklarla İlgili Öğrenci Görüşleri …………. 116

6.YBT Dersleri İle İlgili Öğrenci Görüşleri………. 117

7.YBT Derslerinde Yapılan Bebeklerin Piyasada Bulunan Bebekler İle Benzerliklerine İlişkin Öğrenci Görüşleri………. 119

8.YBT Derslerinde Üretilen Bebekler İle İlgili Öğrenci Görüşleri ………. 120

9.YBT Derslerinde Üretilen Bebeklerin Sergilenmesi ve Satılmasına İlişkin Öğrenci Görüşleri……….. 121

10.YBT Derslerinde Üretilen Bebeklerin Pazarlanmasına Destek Veren Kurum ve Kuruluşların Var Olma Durumuna İlişkin Öğrenci Görüşleri ……… 122

BÖLÜM V………..……….. 123

SONUÇ VE ÖNERİLER………..……… 123

1. Sonuç………..………..……… 123

2. Öneriler………..……… 124

KAYNAKÇA………..………. 127

(8)

ÖZET

GAZİ ÜNİVERSİTESİ MESLEKİ EĞİTİM FAKÜLTESİNDE OKUTULAN YAPMA BEBEK TEKNİKLERİ PROGRAMININ İNCELENMESİ

ÇAĞALI, Zeynep Şeniz

Yüksek Lisans, El Sanatları Ana Bilim Dalı

Tez Danışmanları: Prof. Dr. Mediha GÜLER, Yrd. Doç. Dr. İbrahim KISAÇ Ekim – 2008

Araştırmanın amacı, Gazi Üniversitesi Mesleki Eğitim Fakültesi El Sanatları Bölümü Dekoratif Sanatlar Ana Bilim Dalı’nda uygulanan Yapma Bebek Teknikleri ders programının, öğrencilerin görüşlerine göre incelenmesidir.

Araştırmanın evrenini, Gazi Üniversitesi Mesleki Eğitim Fakültesi El Sanatları Bölümü Dekoratif Sanatlar Eğitimi Ana Bilim Dalı’nda okuyan ve Yapma Bebek Teknikleri derslerini almış olan 104 öğrenci oluşturmaktadır. Araştırmada evrenin tümüne ulaşıldığı için örneklem alınmamıştır.

Araştırmada öğrencilerin görüşlerini alabilmek amacıyla anket tekniği kullanılmıştır. Bu ankette öğrencilerin kişisel özellikleri ve Yapma Bebek Teknikleri dersleri hakkındaki görüşleri sorulmuştur.

Elde edilen bilgiler SPSS paket programı ile analiz edilmiştir. Araştırma sonuçlarını yorumlamak için verilerin analizinde frekans, yüzde ve ortalamadan yararlanılmıştır. Araştırmada aşağıdaki bulgular elde edilmiştir.

Yapma Bebek Teknikleri dersinin öğrenciler tarafından ilgi görmediği, öğrencilerin ders programında bu ders için ayrılan süreyi hedefe ulaşmak için yeterli bulmadıkları, Yapma Bebek Teknikleri dersleri için belirtilen hedefleri ve içeriği

(9)

yetersiz gördükleri ve derslerde yer alan konuların beklentilerine kısmen cevap verdiği tespit edilmiştir.

Öğrencilerin Yapma bebek Teknikleri dersinin işlendiği atölyelerin büyüklük, teknik donanım, kullanılan araç-gereç sayısı açısından yeterli bulmadıkları tespit edilmiştir. Derslerde öğrencilerin ilgisini arttırmak için yeterli araç-gerecin kullanılmadığı ve ürün yapımında kullanılan malzemelerin temin edilmesinde güçlük çekildiği görülmüştür.

Öğrencilerin Yapma Bebek teknikleri derslerini yürütebilmek için çok fazla yerli ve yabancı yazılı kaynak bulamadığı tespit edilmiştir.

Piyasada bulunan yapma bebeklerdeki gelişmelerin Yapma Bebek Teknikleri derslerinde uygulanan ürünlere yansıtılmadığı, uygulanan öğretim yöntemlerinin yetersiz olduğu, öğrencilerin yaratıcılıklarını geliştirmelerine imkân verilmediği ve yurt içi ve yurt dışındaki gelişmelerin takip edilmediği saptanmıştır.

Yapma Bebek Teknikleri derslerinde yapılan bebeklerin turizm sektörüne sunulan bebeklerle kısmen benzerlik gösterdiği, piyasada yapma bebek üretimi yapan kişilerin aldıkları eğitimin, bu fakülte öğrencilerinin almış olduğu eğitim ile karşılaştırıldığında ise yeterli olmadığı tespit edilmiştir.

Yapma Bebek Teknikleri derslerinde yapılan bebekler ile piyasadaki bebeklerde kullanılan malzemelerin kısmen benzer nitelikte oldukları ve bu derste yapılan bebeklerin geleneksel özellikleri yansıttığı tespit edilmiştir.

Yapma Bebek teknikleri derslerinde yapılan bebeklerin okul dışında da ilgi gördüğü, yapılan ürünlerin sergilendiği görülmüştür.

Yapma Bebek Teknikleri derslerinde üretilen bebeklerin pazarlanmasına destek veren kurum ya da kuruluşların olmadığı ve bu kurum ve kuruluşların Yapma Bebek teknikleri derslerinin geliştirilmesinde rol almadığı yapılan değerlendirme sonucunda tespit edilmiştir.

(10)

SUMMARY

STUDY OF MAKING IMITATED DOLL TECHNIQUES PROGRAMME PRACTICED AT GAZI UNIVERSITY FACULTY OF

VOCATIONAL EDUCATION ÇAĞALI, Zeynep Şeniz

Master’s Degree, Handcrafts Department of Study

Thesis Supervisors: Prof. Dr. Mediha GÜLER, Asistant Prof. Dr. İbrahim KISAÇ October – 2008

The goal of research is to observe the course about Imitated Doll Techniques which is applied at Gazi University Faculty of Vocational Educational Handcrafts Department Decorative Arts Branch of Study according to students’ view.

The population of research is created by 104 students who study at Gazi University Faculty of Vocational Education Handcrafts Department Decorative Arts Education Branch of Study and take courses about making Imitated Doll Techniques. As the whole population has been reached, the sample was not taken.

For the purpose of receiving students’ opinion, survey technique was used. In this survey students’ personal characters and opinions about imitated doll techniques courses were asked.

Attained information was analyzed with SPSS packaged program. To interpret the results of research; frequency, percentage and average were used in analysis of data. At the end of the survey the following findings have been reached.

It is determined that imitated doll techniques courses do not attract students’ attention, students’ determine the duration given for this course insufficient to achieve the goal, they see the goals and contents which are stated for Imitated Doll Techniques courses are inefficient and the topics of the course satisfy partially their expectations.

(11)

It is observed that the workshop for Imitated Doll Techniques courses was inadequate in terms of size, technical facilities and the number of materials and tools used as well as adequate tools and equipment are not used and the material used for making product have difficulties in supplying.

It is determined that students can not find a lot of domestic and foreign written sources in order to carry on Imitated Doll Techniques courses.

It is stated that the development of imitated dolls in the marked is not reflected to the products which are used Imitated Dolls Techniques courses, the applied teaching method is insufficient, the opportunity is not given to improve students’ creativity and the developments in domestic and abroad are not followed up.

It is determined that the dolls which are made in Imitated Dolls Techniques cources show partially similarities with the dolls which are presented to the tourism sector and the education of people who make imitated dolls production in the marked is insufficient when compared to faculty students.

It is determined that the materials used for the dolls which are made in Imitated Dolls Techniques courses, the dolls in the market show partly similarities and the dolls made in these courses reflect traditional characteristics.

It is observed that the dolls which are made in Imitated Dolls Technique courses also draw attention outside academy and are exhibited.

It is reached to a conclusion of evaluation that there are no foundations or institutions for marketing the dolls, which are made in Imitated Dolls Techniques courses and this foundations and institutions do not take part in improving Imitated Dolls Techniques courses.

(12)

ÖNSÖZ

Memleketlerin folklorik kültürünü tanıtan uluslar arası kültür yakınlaşmalarını sağlaması açısından önem kazanmış olan Yapma Bebek Sanatı, günümüze kadar değerini yitirmeden gelmeyi başarmıştır; fakat ülkemizde yapma bebek üretimi, folklorik geleneğe dayalı zengin bir birikimimiz olmasına rağmen yeterince gelişmemiştir. Ülkemizde bebek yapımının gelişmesinde gönüllü kuruluşların büyük katkıları olmuştur. Bununla beraber Yapma Bebek Eğitimi yaygın eğitimin yanı sıra, örgün eğitimde de verilmeye başlanmıştır.

El Sanatlarının Yapma Bebek teknikleri alanında eğitim veren Gazi Üniversitesi Mesleki Eğitim Fakültesi bu amaca hizmet veren okullardan biridir ve 1982 yılında henüz yüksek öğretim kurumu olduğu yıllardan bu yana yapma bebek teknikleri dersini sürdürmektedir.

Bu araştırmada, Gazi Üniversitesi Mesleki Eğitim Fakültesi El Sanatları Bölümü Dekoratif Sanatlar Anabilim Dalı’nda ders olarak okutulan Yapma Bebek Teknikleri dersinin programı incelenerek, elde edilen bulgular değerlendirilmiştir.

Araştırmanın planlanıp yürütülmesinde, ilgi ve desteği ile daima bana doğru yolu gösteren, araştırma süresince bana kaynak sağlayan, değerli bilgi ve deneyimleriyle beni aydınlatan değerli danışmanım Sayın Prof. Dr. Mediha GÜLER’e, araştırmanın istatistiksel çözümlenmesinde bana yardımcı olan Sayın Yrd. Doç. Dr. İbrahim KISAÇ’a, araştırma boyunca bana her anlamda destek veren sevgili annem Fidan ÇAĞALI’ya, beni yüksek lisans yaparken de yalnız bırakmayıp her daim yanımda olan sevgili ikiz kardeşim Deniz ÜNAL’a, son olarak da ankete katılıp bana bu araştırmamı yapmamda yardımcı olan bütün öğrencilere saygı ve teşekkürlerimi sunarım.

(13)

TABLOLAR LİSTESİ

Tablo No Sayfa No

Tablo 1: Dekoratif Sanatlar Eğitimi Öğretmenliği Lisans Programı……….. 33 Tablo 2: Yapma Bebek Teknikleri Dersine Katılan Öğrencilerin Kişisel Niteliklerine İlişkin Bulgular……….. 110 Tablo 3: Öğrencilerin Yapma Bebek Teknikleri Derslerinde Uygulanan Öğretim Yöntem ve Teknikleri İle İlgili Görüşlerine İlişkin Bulgular…………... 112 Tablo 4: Öğrencilerin Yapma Bebek Teknikleri Derslerinin Yeterliliği İle İlgili Görüşlerine İlişkin Bulgular………... 112 Tablo 5: Öğrencilerin Yapma Bebek Teknikleri Derslerini İşledikleri Atölyelerin Yeterliliği ile İlgili Görüşlerine İlişkin Dağılım……….. 114 Tablo 6: Öğrencilerin Yapma Bebek Teknikleri Derslerinde Kullanılmak Üzere Yerli ve Yabancı Yazılı Kaynakları Yeterli Bulma Durumlarına İlişkin

Bulgular………... 116

Tablo 7: Öğrencilerin Yapma Bebek Teknikleri Dersleri İle İlgili Görüşlerine

İlişkin Bulgular………... 117

Tablo 8: Öğrencilerin Yapma Bebek Teknikleri Derslerinde Yaptıkları Bebekler ile Piyasada Bulunan Bebekler Arasındaki Benzerlik Durumuna İlişkin

Bulgular………... 119

Tablo 9: Öğrencilerin Yapma Bebek Teknikleri Derslerinde Üretilen Bebekler ile İlgili Görüşlerine İlişkin Bulgular……….. 120 Tablo 10: Öğrencilerin Yapma Bebek Teknikleri Derslerinde Üretilen Bebeklerin Sergilenmesi İle ilgili Görüşleri Durumlarına İlişkin Bulgular……… 121 Tablo 11: Öğrencilerin Yapma Bebek Teknikleri Derslerinde Üretilen Bebeklerin Pazarlanmasına Destek Veren Kurum ve Kuruluşların Var Olma Durumuna İlişkin Bulgular………. 122

(14)

ŞEKİLLER LİSTESİ

Şekil No Sayfa No

Şekil 1: El kuklası örneği………..…. 47

Şekil 2: İp kuklası örneği……… 47

Şekil 3: Oyuncak bebek örneği………... 49

Şekil 4: Ağaç bebek örneği………. 51

Şekil 5: Bez bebek örneği……….... 52

Şekil 6: Çorap bebek örneği……… 53

Şekil 7: Kağıt bebek örneği………. 54

Şekil 8: Kaşıktan yapılan bebek örnekleri………... 54

Şekil 9: Kilden yapılan bebek örnekleri………. 55

Şekil 10: Mısır koçanı veya püskülünden yapılan bebek örnekleri……… 56

Şekil 11: Süpürgeden yapılan bebek örneği……… 57

Şekil 12: Yün iplik kullanarak yapılan bebek örnekleri……….. 57

Şekil 13: Taş bebek örneği……….. 58

Şekil 14: Soğanlı bebek örneği……… 59

Şekil 15: Tel bebek örneği……….. 60

Şekil 16: Kitre bebek örnekleri………... 60

Şekil 17: Kumaş, boncuk, iplik, kurdele ile yapılan bebek örnekleri………. 61

Şekil 18: Soda şişesi ve fimo kullanılarak yapılan bebek örnekleri……… 61

(15)

Şekil 20: Küpe yapımında kullanılan bebek örneği……… 63

Şekil 21: Pasta şekillendirilmesinde kullanılan bebek örnekleri………. 64

Şekil 22: Dikiş makinesi örneği……….. 65

Şekil 23: Ütü örneği……… 66

Şekil 24: Dikiş makası örneği………. 66

Şekil 25: Nakış makası örneği………. 67

Şekil 26: Kağıt makası örneği………. 67

Şekil 27: Kerpeten örneği……… 67

Şekil 28: Kargaburun örneği………... 68

Şekil 29: Yüksük örneği……….. 69

Şekil 30: Mezür örneği……… 69

Şekil 31: Doğrunun 5 eşit parçaya bölünmesi………. 77

Şekil 32: Doğrunun orta kısmının oluşturulması……… 77

Şekil 33: Dairenin çizimi………….……… 77

Şekil 34: Göz ve burun yerinin ayarlanması………... 78

Şekil 35: Göz ve burun ucunun ayarlanması……….. 78

Şekil 36: Çene hizası ve ağız kısmının ayarlanması………... 79

Şekil 37: Genel hatlarıyla yüz kısmının belirlenmesi………. 79

Şekil 38: Gözün üst kısmının ayarlanması……….. 80

Şekil 39: Yanak hatlarının belirlenmesi……….. 80

Şekil 40: Yüz hattının belirlenmesi………. 81

(16)

Şekil 42: Baş yerinin belirlenmesi……….. 82

Şekil 43: Omuz kısmının belirlenmesi……… 82

Şekil 44: Omuz kısmının iki yanından vücut yerinin ayarlanması………. 83

Şekil 45: Vücudun çizilmesi………... 83

Şekil 46: Kalça genişliğinin ayarlanması……… 84

Şekil 47: Bacak kısmının ayarlanması ve diz kapağı yerinin ayarlanması………. 84

Şekil 48: Dirsek ve el bileği kısımlarının ayarlanması………... 85

Şekil 49: Beden yapımında iskeletin hazırlanması için 2 adet tel………... 86

Şekil 50: Gövdeyi oluşturma………... 86

Şekil 51: Bacak boyu hesaplanıp ayak şekli oluşturulması……… 87

Şekil 52: Vücudun iple sarılması……… 87

Şekil 53: Kolların üzerinin sünger ile sarılması……….. 88

Şekil 54: Bedenin sünger ile sarılması……… 88

Şekil 55: Bacakların sünger ile sarılması……… 89

Şekil 56: Tüm iskeletin sünger ile dolgunlaştırılıp, üzerinin iple sarılması……… 89

Şekil 57: Telin kesilip ikiye katlanması……….. 90

Şekil 58: Telin üzerinin pamukla sarılması………. 90

Şekil 59: Başın pamuk ile dolgunlaştırılması……….. 91

Şekil 60: Başın çorapla kaplanması, ağız ve göz kısımlarının iplikle dikilip sonra da gerilerek çukurlaştırılması……….. 91

Şekil 61: Alın yuvarlaklığı elde edilene kadar yüze kitre sürülmesi………... 92

Şekil 62: Çene çıkıntısının oluşturulması……… 93 Şekil 63: Yanaklar ve burnun oluşturulması, göz kapağı kısmını oluşturulması… 93

(17)

Şekil 64: Gözler ve dudakların oluşturulması………. 94

Şekil 65: Parmaklar için 10 adet tele aynı incelikte pamuk sarılması………. 95

Şekil 66: Parmakların birbirine bağlanması……… 95

Şekil 67: Başparmağın diğer parmaklara birleştirilmesi………. 96

Şekil 68: Ellerin pamukla dolgunlaştırılıp şekil verilmesi……….. 96

Şekil 69: Ellerin iskelete tutturulması………... 97

Şekil 70: Başın iskelete tutturulması………... 97

Şekil 71: Bedenin kitreli pamukla doldurulması………... 98

Şekil 72: Beden üzerinde göğüs şeklinin belirginleştirilmesi………... 98

Şekil 73: Kitreli bebeğin yüz hatlarının boyanması……….. 103

Şekil 74: Kitreli bebeğin saçının takılması………... 104

Şekil 75: Hazırlanan kalıpların kumaşa uygulanması………... 104

Şekil 76: Parçaların makinede dikilmesi………... 105

(18)

BÖLÜM I

GİRİŞ 1. Problem

Mesleki eğitim, bireye iş hayatında belirli bir meslekle ilgili bilgi, beceri ve iş alışkanlıkları kazandıran ve bireyin yeteneklerini çeşitli yönleriyle geliştiren eğitim sürecidir (Sezgin,1983:22).

Mesleki eğitim içerisinde el sanatları başlı başına bir bölümdür. İnsanlığın var oluşundan günümüze kadar el sanatları vardır ve var olmaya devam edecektir.

Anadolu insanı el sanatlarıyla, güzellik anlayışını ince ve kıvrak zekâsıyla birleştirerek emsali bulunmayan ürünler ortaya koymuştur.

El sanatlarının Cumhuriyetten sonra, eğitim sistemine girmesi Türk toplumuna çok şey kazandırmıştır. Evlerinde her tür ev işi yaparak en yorucu işte çalışan kadınlar, zaman değiştikçe ailelerine ekonomik yönden de yardımcı olmaya başlamışlardır. Teknik öğretimin Yaygın ve Örgün Eğitimi sayesinde gençler zengin kaynaklı el sanatlarını daha bilinçli uygulamaktadır. Teknik öğretime bağlı okullarda öğretilen tekniklerle, aile ekonomisine katkıda bulunan kadının aile içindeki yeri değer kazandıkça, buna paralel olarak toplumdaki yeri değişmekte ve düzelmektedir. Türk kadını üretici çalışmalarla kendi ihtiyaçlarını giderirken yaşamakta olduğu toplumun duygu, düşünce, örf, adet yani özetle folklorun kültürel değerlerini de üretmekte olduğu ürünlerin içine katmayı başarmıştır (Bilgin,1990:1). Bu başarıda el sanatlarının yeri ve önemi tartışılmazdır.

Çeşitli uygarlık ve kültürlerin merkezi ve geçit yolu olan Anadolu’da el sanatlarının çok eski bir geçmişi vardır. Yüzyıllar boyu süre gelen geleneksel zevk biçim ve renk anlayışının bütün etkinliği sanat eserlerinde görülmektedir. Bunun en güzel örneği hiç şüphesiz ki Yapma Bebek Sanatı’dır.

(19)

Yapma bebek, dünyada koleksiyonu pul koleksiyonundan hemen sonra gelen yaygın ve vazgeçilmez bir sanat koludur. Aynı zamanda memleketlerin folklorik kültürünü tanıtan uluslar arası kültür yakınlaşmalarını sağlayan konu olmakla önem kazanmaktadır. El yapımı bebeklerle folklor zenginliklerini gelecek kuşaklara götürürken dünü bugüne, bugünü yarına aktarmak ve bu arada yepyeni bir iş kolu yaratmak mümkündür (Bilgin,1990:1).

Yapma bebek sanatı, Anadolu kadınının geleneksel kıyafetlerini yansıtması, el emeği ile yapılması, ev kadınlarına evde üreticilik fırsatı vermesi ve boş geçen iş gücünü değerlendirmesi bakımından pek çok yarara sahiptir (Özdemir,2003:III).

Yapma bebek sanatının eğitimi, teknik bilgilerin senteziyle oluşturulabilecek bir tasarım sonucu olur. Çünkü bu uygulama sırasında amaç, bu eğitimi alana, yaratıcı fikirlerini katabileceği, el sanatlarını değerlendirebileceği, kaynak oluşturabilecek yapıda bir birikim sağlamaktadır.

Kırsal kesimde üretilen el sanatları bizler için zengin kaynaklardır ve eğer bu ürünler pazarlanıyorlarsa o zaman genellikle büyük şehirlerin değer ölçülerinde değerlendirilir. Bu anlayıştan yola çıkarak, el sanatları eğitimi veren orta öğretim kurumları ve fakültelerin, bulundukları konum nedeniyle, topluma en yakın, pozisyon olarak geliştirici, sürükleyici, destek verici, teşvik edici olarak rol alması gerekir.

Geçmişi çok eskilere dayanan yapma bebek sanatı, değerini yitirmeden günümüze kadar gelmeyi başarmıştır. Mesleki Eğitim Fakültesi El Sanatları Bölümü Dekoratif Sanatlar Anabilim Dalı’nda ders olarak okutulmakta olan Yapma Bebek Teknikleri dersi de bu anlamda yapma bebek kültürünün yaşamasına yardımcı olmaktadır.

Mesleki Eğitim Fakültesi El Sanatları Bölümü Dekoratif Sanatlar Anabilim Dalı’nda ders olarak okutulmakta olan Yapma Bebek Teknikleri ders programının incelenmesi bu tezin konusu olmuştur.

(20)

Yapma Bebek Teknikleri dersinin; eğitim, ekonomi ve sosyo-kültürel açıdan öneminin farkına varılması ve uygulanan eğitimi görerek varsa eksik yanlarının saptanması ve eksik yönlerine katkıda bulunulması amacı ile böyle bir çalışma yapılmıştır.

Bu araştırmada, Gazi Üniversitesi Mesleki Eğitim Fakültesi El Sanatları Bölümü Dekoratif Sanatlar Anabilim Dalı’nda ders olarak okutulmakta olan Yapma Bebek Teknikleri ders programı bazı özellikler açısından incelenmiştir. Bu özellikler; ders içeriklerinin yeterliliği, kaynak temin etme durumları, öğretim yöntemlerinin yeterliliği, atölyelerin araç-gereç donanımı, büyüklük ve teknolojik açıdan yeterliliği, üretilen bebeklerin piyasa ürünleri ile benzerlik durumları, yapılan ürünlerin satılma-sergilenme durumları ve malzeme teminine ilişkin öğrenci görüşlerinin neler olduğunun ortaya konulmasıdır.

2. Araştırmanın Amacı

Bu araştırmanın amacı Gazi Üniversitesi Mesleki Eğitim Fakültesi Dekoratif Sanatlar Bölümü’nün ders programları arasında yer alan ‘Yapma Bebek Teknikleri’ ders programının bazı özelliklerinin öğrenci görüşlerine göre incelenmesidir.

Bu amaç çerçevesinde araştırma kapsamında şu sorulara cevap aranmıştır. 1. Yapma Bebek Teknikleri derslerinde uygulanan yöntemler nelerdir?

2. Yapma Bebek Teknikleri derslerinde yer alan konular içerik açısından yeterli midir ve öğrencilerin beklentilerine cevap vermekte midir?

3. Yapma Bebek Teknikleri derslerinde kullanılan atölyeler sayı, büyüklük, donanım ve araç-gereçlerin sayısı açısından yeterli midir?

4. Yapma Bebek Teknikleri derslerinde öğrencilerin malzeme temini konusundaki görüşleri nelerdir?

5. Yapma Bebek Teknikleri derslerinde kullanılan yerli ve/veya yabancı kaynaklar, öğrenciler açısından yeterli midir?

(21)

6. Yapma Bebek Teknikleri derslerinde verilen eğitimin öğrencilerin yaratıcılığını geliştirmesine ilişkin öğrenci görüşleri nelerdir?

7. Yapma Bebek Teknikleri derslerinde üretilen bebekler ile piyasa da bulunan bebekler arasında benzerlik var mıdır?

8. Yapma Bebek Teknikleri derslerinde öğrencilerin yapma bebek üretirken aldıkları eğitim, bebek üretimi yapan kişilerin aldıkları eğitim ile karşılaştırıldığında yeterli düzeyde midir?

9. Yapma Bebek Teknikleri derslerinde üretilen bebeklerin sergilenmesi ya da satılması ile ilgili görüşleri nelerdir?

10. Yapma Bebek Teknikleri derslerinde üretilen bebeklerin pazarlanmasına destek veren kurum ve kuruluşlar var mıdır?

3. Araştırmanın Önemi

Yabancı bir ülkeyi ziyaret eden turistler o ülkenin insanlarını, gelenek göreneklerini, yaşam tarzlarını, kılık kıyafetlerini, folklorunu merak ederler. Ayrılırken de gezdiği, gördüğü, konuştuğu, kısa da olsa beraber yaşadığı insanların özelliğini bir hatıra olarak beraberinde kendi ülkelerine götürmek isterler. İşte bu ihtiyaç, turizme önem veren bütün ülkelerde folklorik yapma bebek sanatına karşı ilgi uyandırmış ve çoğu ülkede turizmin gelir getiren bir yan dalı haline gelmiştir (Bilgin,1990:VII).

Bebek yapımı ile ülkemize gelecek döviz küçümsenemez. Hızla çoğalan nüfus göz önüne alınırsa her ferdin yapacağı küçük bir ürün önemli rakamlara ulaşacaktır. Ancak yapılan bebeklerin yabancılar tarafından beğeni ile alınması için folklorik özelliklerimizi, Türk desen zevkini yansıtması gerekmektedir (Demir ve Barışık 1997:2).

Meslek eğitimi veren kurumlar teknolojik gelişmeler ve yeni iş imkânları çerçevesinde sanayi sektörünün ihtiyacını karşılaması yanında, kişinin hayatını sürdürmesindeki gereksinimleri sağlamada da kendi kendine yeterli bireylerin eğitilmesi açısından önemlidir.

(22)

Milli eğitim sistemi içerisinde toplumun yaratıcı gücünü ve verimini artırmak için yeni programlar geliştirilmektedir (Alkan,1994). Hızla gelişen teknoloji karşısında eğitim kurumlarında gelişen teknoloji göz önünde bulundurularak yeni eğitim programlarının açılması konusuna katkı sağlayıcı çalışmalar yapılmalıdır. Bu çalışmaların devamına mevcut eğitim kurumlarındaki programların yenilenmesi, nitelikli ve isteğe yönelik iş gücünün artması, buna bağlı olarak sanayinin gelişmesi bunun sonucunda da ülke ekonomisinin iyi bir seviyeye gelmesi sağlanmış olacaktır.

Bu alanda eğitim veren Gazi Üniversitesi Mesleki Eğitim Fakültesi El Sanatları Bölümü Dekoratif Sanatlar Ana Bilim Dalı’nda uygulanan ‘Yapma Bebek Teknikleri’ Eğitimi programını incelemek, araştırmak, belgelemek, geliştirmek ve tanıtmak üzere yapılan bu araştırma, verilen eğitimin daha verimli bir şekilde sürdürülmesi, varsa eksik yanlarının giderilmesi açısından faydalı olacaktır.

Öğrencilerin programa ilişkin görüşleri, verilen eğitimin yeterliliğine ilişkin düşünceleri programın geliştirilmesi için çok önemlidir. Verilen eğitimin yeterliliğini ortaya koyma açısından öğrencilere yönelik yapılan bu araştırma büyük önem taşımaktadır.

Bu araştırma Gazi Üniversitesi Mesleki Eğitim Fakültesi El Sanatları Bölümü Dekoratif Sanatlar Ana Bilim Dalı’nda uygulanan ‘Yapma Bebek Teknikleri’ ders programına ilişkin böyle bir araştırmanın daha önceden yapılmamış olmasından dolayı büyük önem taşımaktadır.

Araştırma daha sonraki araştırmalara kaynak olma özelliği taşıyacağı ve ortaya çıkan öğrenci görüşleri ve bu görüşlere getirilen öneriler açısından önem taşımaktadır.

Bu nedenle araştırma, Gazi Üniversitesi Mesleki Eğitim Fakültesi El Sanatları Bölümü Dekoratif Sanatlar Ana Bilim Dalı’nda uygulanan ‘Yapma Bebek Teknikleri’ ders programının içeriği ele alınarak, inceleme sonucunda sorunların tespit edilmesi ve çözüm yolları aranması ile eğitimine daha verimli olarak devam etmesi bakımından önem taşımaktadır.

(23)

4. Sayıltılar

• Anketin içeriği araştırmaya hizmet eder niteliktedir. • Seçilen örneklem grubu evreni temsil edecek niteliktedir. 5. Sınırlılıklar

• Araştırma Gazi Üniversitesi Mesleki Eğitim Fakültesi El Sanatları Bölümü Dekoratif Sanatlar Eğitimi programında verilen ‘Yapma Bebek Teknikleri’ dersi ile sınırlıdır.

• Bu araştırma Gazi Üniversitesi Mesleki Eğitim Fakültesi El Sanatları Eğitimi Bölümü Dekoratif Sanatlar Eğitimi programındaki 3. ve 4. sınıfta Yapma Bebek Teknikleri dersi alan öğrencilerin görüşleri ile sınırlıdır.

• Araştırmada elde edilen bilgiler kullanılan veri toplama aracı ile sınırlıdır. 6. Tanımlar

Mesleki Eğitim: Bireye iş hayatında belirli bir meslekle ilgili bilgi, beceri ve iş alışkanlıkları kazandıran ve bireyin yeteneklerini çeşitli yönleriyle geliştiren eğitimdir (Alkan, Doğan ve Sezgin,1996:6).

El Sanatları: Bireylerin bilgi ve becerisine dayanan özellikle doğal hammaddelerin kullanıldığı elle ve basit araçlarla yapılan ve toplum kültürünü, gelenek ve göreneklerini taşıyan ayrıca üretimini yapan bireylerin duygu, düşünce ve becerisini yansıtan, gelir getirici üretime yönelik ürünlerdir (Onuk, Akpınarlı, Ortaç ve Alp,1998:13).

Yapma Bebek: Plastik, tahta, cam, seramik, herhangi bir maden, toprak, alçı, deri, bez vb. maddelerden yapılan insan biçimindeki oyuncaklardır (Özdemir,2003:1). Kitre-Pamuk Bebek (Folklorik Bebek): Vücudu belli ölçülerde hazırlanmış tel iskelet ve doldurulmuş vücut parçalarından oluşan, yüz, boyun, göğüs, el ve ayak bölümleri, insan ölçülerine uygun olarak kitre yardımı ile pamuktan çalışılan ve yöresel giysilerle giydirilen bir bebek çeşididir (Bilgin,1990:83).

(24)

Kitre: Geven adı verilen bir bitkinin salgıladığı bir özsudur. Bitkinin köke yakın kısmı çizilecek olursa 1-2 gün içerisinde beyaz veya sarı renkli bir madde toplanır. Yavaş yavaş katılaşan bu maddeye kitre adı verilir. Kuvvetli bir yapıştırıcıdır. Yapma bebek sanatında kullanılır (Bilgin,1990:81-82).

Program Geliştirme: Gerek okul içinde ve gerekse okul dışında, Milli Eğitim ve okulun amaçlarını etkinliklerle geliştirmek ve gerçekleştirmek üzere düzenlenen içerik ve etkinliklerin, uygun yöntem, teknik, araç ve gereçlerle geliştirilmesine yönelik koordine çabaların tümüdür (Kemertaş, 2003:4).

(25)

BÖLÜM II

KAVRAMSAL ÇERÇEVE VE İLGİLİ ARAŞTIRMALAR A. KAVRAMSAL ÇERÇEVE

1. Eğitim

Eğitim yetişkinler, çocuklar ve gençler arasında insanın var olduğu günden beri devam etmektedir (Kıncal,2006:2). Bu olgu her eğitimci arasında farklı şekilde açıklanmaktadır. Eğitim, yeni kuşakların, toplum yaşayışında yerlerini almak için hazırlanırken; gereken bilgi, beceri ve anlayışlar elde etmelerine ve kişiliklerini geliştirmelerine yardım etmek etkinliğidir (Oğuzkan,1993:46). Eğitimin bu tanımında, eğitimin yeni kuşaklara verileceği gösterilmekte; eğitimin niçin verileceği “toplum yaşayışında yerlerini almak için” olarak konulmakta; neler verileceği ise “bilgi, beceri ve anlayışlar elde etmek, kişilik geliştirmek” olarak belirtilmektedir (Başaran,1994:172).

Bir başka tanıma göre de eğitim, bireyin davranışlarında kendi yaşantısı yoluyla kasıtlı olarak istendik değişme meydana getirme sürecidir (Ertürk, 1984: 12). Birtakım özelliklere sahip olarak doğan insan, fiziksel, sosyal ve kültürel çevresiyle etkileşerek ilkel olan doğasını aşmaya ve kültürlenme yoluyla üst düzeyde davranış örüntüleri geliştirerek toplumsal bir varlık olmayı başarır (Ertürk, 1984).

Eğitim, insanları hayata hazırlar ve onların topluma uyumlarını kolaylaştırır. Bu nedenle eğitim, insanların günlük yaşantılarında karşılaştıkları siyasal, sosyal, kültürel ve ekonomik olaylarla iç içedir. Bu yönden de eğitim, siyaset, kamu yönetimi, tarım ve endüstrinin dayandığı bilim dallarıyla ilgilidir. Ayrıca doğal, beşeri, sosyal bilimlerle ilgili bilgi, ilke ve beceriler eğitim programlarında yer alır (Fidan, Erden, 1998:41).

(26)

Bir ülkede eğitim sisteminin temeli, eğitimin genel yapısını oluşturan eğitim programlarıdır. Eğitim sisteminde yapılan tüm düzenlemeler programlarla okullara yansıtılır. Eğitim programları genel olarak, varılacak hedefleri, bu hedeflere ulaşmak için gerekli içeriği ve eğitim durumları ile hedeflere ulaşılıp ulaşılmadığını belirlemek amacıyla değerlendirmeyi kapsar (Ertürk, 1984).

2. Mesleki ve Teknik Eğitim

2.1. Mesleki ve Teknik Eğitimin Tanımı

Mesleki eğitim, bireye iş hayatında belirli bir meslekle ilgili bilgi, beceri ve iş alışkanlıkları kazandıran ve bireyin yeteneklerini çeşitli yönleri ile geliştiren eğitimdir (Alkan, Doğan ve Sezgin,1996:6).

Teknik eğitim, ileri düzeyde fen ve matematik bilgisi ile uygulamalı teknik yetenekleri gerektiren, meslek hiyerarşisinde orta ve yüksek kademeler arası düzey için gerekli bilgi, beceri ve alışkanlıkları kazandıran ileri düzeyde bir meslek eğitimidir (Alkan, Doğan ve Sezgin,1991:7-8).

Mesleki eğitimin bugünkü durumunun değerlendirilmesi geleceğe yönelik bir takım tahminlerin yapılabilmesi ve böylece gerçekçi kararların alınabilmesi; eğitim sistemimizin bir bütün olarak günümüze kadar geçirdiği evrelerin göz önüne alınmasını gerekli kılar (Anonim, 1995).

Bugün mesleki eğitim, bir toplumda çevresi ile etkileşimde bulunan birey için gerekli deneyim olanaklarının sağlanmasında belirli bir meslek alanına ilişkin bilgi, beceri ve pratik uygulama yetenekleri kazandıran, birey yeteneklerini fiziksel, duygusal, sosyal, ekonomik ve kişilik yönlerinden geliştiren bir eğitim sürecidir. Günümüzde eğitim sistemlerinde mesleki ve teknik eğitime önem veren doğrultuda gelişmeler gözlenmektedir. Bunun en önemli sebebi; çağımızdaki bilimsel ve teknolojik gelişmelerin bireylerin toplumların yaşam tarzlarını etkilemesidir. Bu durum sosyal, ekonomik ve kültürel alanlarda köklü değişimlere yol açmaktadır.

(27)

Mesleki ve Teknik eğitim, milli eğitim sisteminin bütünlüğü içinde endüstri, tarım ve hizmet sektörleriyle birlikte her türlü mesleki ve teknik eğitim hizmetlerinin planlanması, araştırılması, geliştirilmesi, organizasyonu ve eşgüdümü ile yönetim, denetim ve öğretim etkinliklerinin bütünüdür (Alkan, Doğan ve Sezgin,1996:7). 2.2. Mesleki ve Teknik Eğitimin Amacı

Mesleki eğitimin temel amacı, Milli Eğitim temel kanununda belirtildiği üzere, Türk milletinin bütün fertlerini; ilgi, istidat ve kabiliyetlerini geliştirerek gerekli bilgi, beceri, davranışlar ve birlikte iş görme alışkanlığı kazandırmak suretiyle hayata hazırlamak ve onların kendilerini mutlu edecek ve toplumun mutluluğuna katkıda bulunacak bir meslek sahibi olmalarını sağlamaktır (Güney ve Oğuz,2002: 84).

Demokratik bir ortamda gençleri yaşama hazırlamada Mesleki ve Teknik Eğitimin esas aldığı üç ana hedef vardır. Bunlar;

1. Uygun örenme ortamı sağlamak, 2. Gerekli becerileri geliştirmek,

3. İstenilen davranışları oluşturmak olanak belirlenebilir.

Esasen, tüm eğitim kurumlarının bu üç temel hedefi gerçekleştirebilecek şekilde örgütlenmeleri ve gençleri bu doğrultuda yetiştirmeleri gerekir (Alkan, Doğan ve Sezgin,1996:9-10).

2.3. Mesleki ve Teknik Eğitimin Nitelikleri

Mesleki ve teknik eğitim insanlığın kendisi kadar eskidir; ancak okul içinde ele alınması oldukça yenidir. Mesleki ve teknik eğitimin, eğitim sistemi içinde gelişmesi; bir yönden bilimsel eğitim hareketleri, diğer bir yönden sanayi devrimi ile başlamıştır. Başlangıçta bu eğitimin eğitsel değeri ve sosyo-ekonomik işlevi takdir edilememiştir. Her gelişim evresinde karşılaşılan temel sorun geleneksel okullarda egemen olan felsefenin mi benimseneceği; yoksa kendine özgü bir felsefe mi geliştireceği hususu olmuştur. Bugün mesleki ve teknik eğitimle ilgili çağdaş

(28)

kurumlar bu eğitimi birey, meslek ve eğitimden oluşmuş üç boyutlu bir süreç olarak görmektedirler (Alkan, Doğan ve Sezgin,1996:19).

Eğitimin aydınlanma çağıyla beraber eğitilmenin sadece asillere ait olma özelliği ret edilmiştir (Aytaç,1998:25). Böylece geleneksel ‘fakirler için eğitim’ anlayışı da yerini ‘herkes için eğitim’ anlayışına bırakmıştır. Bugünkü Mesleki ve Teknik Eğitim anlayışını karakterize eden başlıca nitelikler şu şekilde özetlenebilir: 1. Alışkanlık psikolojisi ve yaparak öğrenme esastır.

2. Ucuz maliyetle eğitim sağlamada sosyal verimlilik aracıdır.

3. Programları iş dünyasındaki gelişmelere göre geliştirerek değişen ortama uyarlama, kuram ve uygulama da temel kuraldır.

4. Kavram profesyonel düzeydekiler dışında iş dünyasındaki tüm meslekleri kapsamaktadır.

5. Okullar toplamla uyumlu ve iş dünyasına dönüktür.

6. Programlar çalışma yaşamına giren ve çalışanların büyük çoğunluğunu kapsar. 7. Değişen sosyo-ekonomik koşullara ve isteklere sürekli uyum temel kuraldır. 8. Öğrenme öğretme ortamı iş ortamının benzeri ya da kendisidir.

9. Öğretmen, öğretim alanının uzmanıdır.

10. Öğretim, öğrenciye iş sağlayabilecek olan işte çalışabilme üretici gücünü geliştirinceye kadar devam eder.

11. Öğretimin içeriği kuramcıların bilgilerinden çok meslek alanında yetişkin kişilerin bilgi, beceri ve etkinlikler esas alınarak geliştirilir.

12. Gereksinimi olan hedef gruplara gereksinim alanında ve olumlu sonuç alınacak biçimde uygulanır.

13. İstihdam gereksinimlerine göre hazırlanmış programların uygulanmasına öncelik verilir.

(29)

15. İş dünyasına katılmak isteyenler, okul dışı gençler ve yetişkinlere dönüktür. 16. Öğrenciler sınıf etkinliklerinden çok laboratuar atölye ve alan çalışmaları yönünde güdülenir.

17. Öğretim kademesi orta öğretim sonrası yönünde gelişmektedir.

18. Programlar üst kademe öğretiminden çok, hayata hazırlayıcı niteliktedir (Alkan, Doğan ve Sezgin,1996:19-20).

2.4. Mesleki ve Teknik Eğitimin Tarihsel Gelişimi

Bugünkü mesleki ve teknik eğitim insanın binlerce yıllık çalışma ve deneyimlerinin doğal sonucudur. ‘İş’ insanın temel gereksinimini karşılamada araç olduğundan ‘çalışmayı öğrenme’ onun doğuşundan beri üzerinde durduğu bir olgudur. Eğitim ve ‘iş’ ilişkisi ilkel çağlardan beri süre gelmekle beraber bu ilişki değişik biçimlerde oluşmuş ve çeşitli aşamalardan geçerek sürekli gelişme göstermiştir. Sonuç olarak, mesleki ve teknik eğitim, kuram ve uygulama yönünden geniş ve kapsamlı bir anlam kazanmıştır (Alkan, Doğan ve Sezgin,1996:29).

Eğitim başlangıçta ailenin sorumluluğunda ana ve baba tarafından çocuğa uygulanan bir süreç iken sonraları değişen toplumsal koşullar nedeniyle ‘ailede meslek eğitimi’ yerini başka kurumlara bırakmıştır. Bu durum ‘çıraklık sisteminin’ gelişmesine yol açmıştır. Çıraklık sisteminin geliştirilmesiyle de ‘eğitim’ ve ‘iş’ aile dışında bir kuruluş tarafından bir araya getirilmiştir (Alkan, Doğan, Sezgin,1996:30).

Mesleki ve teknik eğitimin dayandığı kuramsal esasları ve uygulamaları etkileyen başlıca etmenler üretim sistemleri ve eğitim kavramlarıdır. Üretim sistemleri, iş ve ticaret alanını etkileyerek toplumda yeni düzenlemelere neden olmaktadır (Alkan, Doğan ve Sezgin,1996:29-30).

2.4.1. Türkiye’de Mesleki ve Teknik Eğitimin Tarihi 2.4.1.1. İmparatorluk Döneminde Mesleki Eğitim

İmparatorluk döneminde, mesleki ve teknik eğitim sistemi, eğitim sisteminin dışında düşünülmüştür. Geleneksel çıraklık eğitimi Türklerin Anadolu’ya XIX.

(30)

Yüzyılda gelmeleri ile başlamıştır (Şahinkesen,1993:253). Bu sistem, zanaatçı ve tüccarların karşılıklı yardımlaşmak, birbirlerini korumak ve mesleklerini geliştirmek amacıyla kurdukları ‘Lonca’ teşkilatı içinde gelişmiştir.

Loncalar, Osmanlı devletlerinde ‘Ahi dernekleri’ biçiminde kurumlaşmıştır. Ahi denekleri XIV. yüzyılda ‘Ahi Evran’ tarafından kurulmuş XX. Yüzyıl başına kadar devam etmiştir. Usta-çırak sistemine dayanan loncalar belirli kurallara göre yönetilen, inanca dayalı kuruluşlardır ve bu sistemde iş ahlakı esastır.

Ahilik, Anadolu esnafı arasındaki kardeşlik ve dayanışmayı geliştirmiş, meslek ahlakını yerleştirmiştir. Loncalar meslek ahlakının yanı sıra çırak, kalfa ve usta yetiştirmiş ve işyeri açmalarına yardımcı olmuştur (Celep,1995:78).

Fakat sonuç olarak; toplumun ihtiyaçları, üretim sistemleri, bilim ve teknolojideki buluşlar karşısında bu sistemle yetersiz kalmış ve bir kanunla kaldırılmıştır (Şahinkesen,1993:254).

Diğer yandan, XIX. Yüzyılın ikinci yarısında Sanayi, tarım ev ekonomisi ve ticaret alanlarında bazı okulların açıldığı görülmektedir.

Mithat Paşa, ilk defa ‘Islahhane’ adıyla 1861 yılında Niş’te bir sanat okulu açmıştır.

Daha sonra 1868’de İstanbul Sultan Ahmet Sanat Okulu, Bursa Tophane Sanat Okulu açılmıştır. Zamanla diğer valiler tarafından İzmir, Konya, Diyarbakır, Kastamonu gibi illerde de sanat okullarının mahalli idareciler tarafından açıldığı görülmektedir.

Yine Kız Teknik Öğretim alanında ilk Islahhaneyi 1865’te Rusçuklu Mithat Paşa açmıştır.

Daha sonraki yıllarda Ahmet Refik Paşanın İstanbul Yedikule (1869), Üsküdar (1878), Aksaray (1879) Kız Okullarını açtığı görülmektedir.

(31)

Sulhi Paşanın da 1889 yılında ‘Hamidiye Ticaret Mektebi Alisi’ adında ilk ticaret okulunu açtığı bilinmektedir.

Açılan bu okulların tümü mahalli yöneticiler tarafından açılmış olup; tüm ihtiyaçları mahalli yönetimler tarafından karşılanan bu okullar tüm eğitim sisteminin dışında düşünülmüştür (Şahinkesen,1993:254).

Bunlardan başka, bugünkü anlamda yetişkin eğitimi uygulaması İslam Öğretim Derneğinin (Cemiyet-i Tedrisiye-i İslamiye) okuma-yazma, hesap ve din bilgisi öğretmek amacıyla 1865 yılında başlattığı ‘Çıraklık Okulları’ uygulamasıdır. Yetişkin eğitimi ile ilgili yayınlar ilk olarak 1831 yılında Takvimi Vakayı gazetesinde başlamıştır. Daha sonra benzer yayınlar Tasvir-i Efkar, Tercüman-ı Hakikat, Türk Yurdu, Halka Doğru ve Karagöz adlı yayınlarda devam etmiştir (Okçabol, 2006:96).

Bu dönemde birçok meslek yüksekokulu kurulmuş olsa da Mesleki Eğitim yerel gruplar tarafından kurulup yönlendirildiği için Mesleki Eğitimin gelişimi belli bir düzeyi aşamamıştır.

2.4.1.2. Cumhuriyet Döneminde Mesleki Eğitim

Cumhuriyetin kurulamasıyla birlikte Mustafa Kemal Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin temel amacının batı değerine sahip yeni bir toplum yaratmak olduğunu belirtmiş, Mesleki ve Teknik eğitimin kurulması, geliştirilmesi, yaygınlaştırılması için hiçbir çabadan kaçınmamıştır.

Bu dönemde Mesleki ve Teknik eğitim ile ilgili dönemin ünlü eğitimcileri Türkiye’ye davet edilmişlerdir. ABD’den John Dewey (1924), Almanya’dan Kuhne (1925), Belçika’dan Omer Buyse (1925) ve Jung ve bir Amerika Birleşik Devletleri Heyetidir (1930) (Şahinkesen, 1993:255).

Dewey, Ekonomik ve Ticari yaşam için gerekli yeteneklerin eğitimle geliştirilmesini, ilkokuldan sonra iş hayatına girecekler için orta dereceli okulların açılmasını, Milli Eğitim Bakanlığının Mesleki Teknik Eğitimle ilgili görevlerini

(32)

yapabilmesi için merkez örgütünde gerekli düzenlemeler yapılmasını önermiştir (Şahinkesen,1993:255).

Kuhne, genç Cumhuriyet için vasıflı insan gücünün önemini vurgulayarak, bu insan gücünün yetiştirilmesi için eğitim kurumlarının kurulmasını, meslek okullarının bölgelerinin ihtiyaçlarına uygun olarak geliştirilmesini ve masrafların bu bölgelerce karşılanmasını önermektedir (Şahinkesen,1993:255).

Omer Buyse, meslek okullarının öğretmen ihtiyacını karşılayacak ve endüstriyel gelişimi sağlayacak teknik elemanların yetiştirilmesinin gereğine ve bunun için bir eğitim kurumu kurulmasına ihtiyaç olduğunu belirtmiştir. Bu yabancı uzman önerileri yanında, eğitimin yeniden düzenlenmesinde Türk bilim adamlarının da önemli etkileri ve katkıları olmuştur. Bunlardan ilk akla gelenler; Mustafa Kemal Atatürk, İsmail Hakkı Baltacoğlu, Ziya Gökalp, İsmail Hakkı Tonguç ve Rüştü Uzel’dir (Şahinkesen,1993:255).

1927 yılında meslek ve sanat okulları açma ve yürütme işi Maarif vekâletine verildi. 1933’te Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürlüğü kuruldu. 1934’ten itibaren Erkek-Kız Sanat ve Yapı Endüstrileri, ticaret okulları açıldı. 1934-1935’te Kız Teknik, 1937-1938’de Erkek Teknik Yüksek Teknik Öğretmen Okulu açıldı.

1960’dan günümüze kadar Mesleki Teknik Eğitim örgütüne eğitimin bütünü içinde gereken önem verilerek ülkenin ekonomik ve sosyal gelişmelerine göre yeni düzenlemeler yapılmıştır.

1977 yılında kabul edilen çırak, kalfa ve ustalık kanunu ile iş yerlerinde çalışan çırak, kalfa ve ustaların yetiştirilmesi, çalışma şartları ücretleri ile ilgili hükümler getirilmiştir.1978’de Çıraklık Eğitimi Genel Müdürlüğü kurulmuştur ve bu tarihten itibaren okul Sanayi Ortaklaşa Projesi uygulanmaya başlamıştır.

Milli Eğitim şuralarında Mesleki ve Teknik Eğitim ile ilgili önemli kararlar alınmıştır.

Sekizinci şura, ortaöğretim programlarının yeniden düzenlenmesi ve Mesleki Teknik Eğitim kuruluşlarının üniversiteye açılmasını; onuncu şura, Çok Amaçlı Lise

(33)

ve Teknik Lise konularında önemli kararlar almıştır. On altıncı şura, Mesleki ve Teknik Eğitimin yeniden yapılandırılması, okul ve işletmelerde Mesleki eğitimi, öğretmen ve yöneticilerin yetiştirilmesi ile finansman konuları incelemiştir. 1982 yılında Mesleki ve Teknik Eğitime öğretmen yetiştirme üniversitelere devredilmiştir. 1986’da çıkarılan 3308 sayılı yasa ile sistem yeniden düzenlenmiştir; örgün ve yaygın eğitim bir bütünlük içinde ele alınmıştır (Güler ve Özdemir, 2002).

2.5. Mesleki ve Teknik Eğitime Olan Gereksinim

Bir ülkenin gelişimini etkileyen temel faktörlerin: ‘Doğal kaynaklar’, ‘Sermaye’, ‘İnsan gücü’, ‘Yönetim’ ve ‘Girişim’ olduğu yaygın olarak bilinmektedir. Burada ana öğeler; kaynaklar ve insan gücüdür. Bunların sonucu da üretim olarak ortaya çıkmaktadır. Bunu yüksek seviyeye çıkarabilmek ancak eğitimle olanaklıdır. Doğal kaynaklardan en iyi şekilde yararlanma insan gücünü bu konuda yetiştirilmesine bağlıdır. Bu da iyi planlanmış bir eğitimi gerektirir. Eğer eğitim kalitesiz ve düşük seviyede ise o ülke ne kadar zengin olsa da asla gelişemez. Bu durum insan öğesinin ve onun eğitilme biçiminin ne kadar önemli olduğunu açıkça göstermektedir (Alkan, Doğan ve Sezgin,1996:10).

Diğer yandan insanın yaşamını devam ettirebilmesi için beslenmeye, barınmaya, sağlıklı olmaya ve eğitim almaya ihtiyacı olduğu bilinmektedir.

Sosyal bir ortamda yaşayan bireyin yaşamını etkileyen başlıca kurumlar; 1) İş ve meslek,

2) Eğitim ve okul sistemi, 3) Dini kurumlar,

4) Aile,

5) Hükümet gibi temel sosyal kurumlar olduğunu araştırmalar göstermektedir. Özellikle gençlerin gereksinimlerinin neler olduğunu inceleyen araştırmalar ise bunların; ‘Meslek eğitimi’, ‘Yurttaşlık bilgisi’, ‘Mesleki rehberlik’ ve ‘Kişilik

(34)

geliştirme’ konularında yoğunlaştığını ortaya koymaktadır (Alkan, Doğan ve Sezgin,1996:10-11).

İnsanlık tarihinin her döneminde genel eğitime ve onun yanında meslek eğitimine yer verilmiştir. Meslek eğitimi bireyin yaşamında bireysel, sosyal, ekonomik, kültürel ve ulusal gereksinimlerinin karşılanmasında zorunlu olan bir eğitimdir (Alkan, Doğan ve Sezgin,1996:11).

2.5.1. Sosyal Gereksinim

Sosyal bir boyut açısından bakıldığında mesleki ve teknik eğitime olan gereksinimi, bireyin sosyal etkinliklere katılma içgüdüsü ya da sosyal bir varlık olmasının doğal sonucu olarak düşünmek gerekir. Mesleki eğitim birey ve iş hayatı arasında bir köprü vazifesi görür. Görevi geçerli bir becerisi olmayan bireylerin iş yeteneklerinde hayatının nitel ve nicel ihtiyaçlarına göre yeni beceriler geliştirmektedir. Bu nedenle başarılı olabilmesi için iş hayatıyla bütünleşmesi gerekmektedir (Korkmaz,1997:83-84).

Sosyal yaşamın bir gereği olarak, bir toplumda yaşayan bireyler toplumdaki sosyal etkinliklere en geniş ölçüde katılmalı ve toplumun işlerini birlikte paylaşmalıdırlar. Ayrıca; beden, zihin ve ruh sağlığını korumak için bireylerin bir iş yaparak kazanç sağlamaları ve kendilerini ekonomik yönden bağımsızlığa kavuşturmaları gerekir (Alkan, Doğan ve Sezgin,1996:11).

Meslekler topluma uygun, dostluk, bireysel ve kubaşık sosyal hizmet yönünden doğal ve gerçek bir eğitim ortamı sağlamaktadırlar (Alkan, Doğan ve Sezgin,1996:12).

Bu bağlamda Mesleki ve Teknik Eğitim gençlere sosyal başarı ve mülkiyet duygusu kazandırmaktadır. Mesleki ve Teknik eğitimden yoksun bir ortamda gençler kendilerine toplumsal etkinliklere katılma umudu veren herhangi bir akıma kolaylıkla kapılabilirler.

(35)

2.5.2. Ekonomik Gereksinim

Ekonomik yönden mesleki ve teknik eğitimi gerektiren başlıca hususları kısaca şu şekilde sıralamak mümkündür:

1. Ulusal kaynakların korunması ve değerlendirilmesi, 2. Çıraklık ve stajyerlik sürelerini kısaltmak,

3. Çalışanların kazançlarını artırmak, 4. İnsan gücü sağlamak,

5. Yaşamda istikrar sağlamak, 6. Yatırımların karşılığını almak, 7. Ulusal üretim gücünü yükseltmek, 8. İş gücünü tasarruflu kullanmak,

9. Hızla değişen ekonomik yapıdan en iyi şekilde yararlanabilmek (Alkan, Doğan ve Sezgin,1996:14).

Bir toplumun en önemli kaynağı işlenmemiş insan gücü potansiyelidir. Bu kaynağa işlerlik kazandıran Mesleki ve Teknik eğitim aynı zamanda bunun tasarruflu ve verimli kullanılmasını sağlamaktadır (Alkan, Doğan ve Sezgin,1996:15).

2.5.3.Bireysel Gereksinim

Mesleki ve teknik eğitime olan farklı gereksinimler sosyal ve ekonomik kökenli olduğu kadar bireysel farklılıklardan da kaynaklanmaktadır. Bu hizmetten yararlanacak bireyler açısından bakıldığından farklı gereksinimlerin beş grup altında toplandığı görünmektedir. Bunlar (Alkan, Doğan ve Sezgin,1996:16-17):

Birinci grup genellikle on üç ve on sekiz yaşları arasındaki tam gün öğrenim gören orta öğretim öğrencilerinin oluşturduğu gruptur. Bu gençlerin okullarını bitirdiklerinde bir mesleğe girebilmeleri ve bu meslekte ilerleyebilmeleri için kendilerine gerekli bilgi, beceri ve davranışları kazandıracak programlara gereksinimleri vardır.

(36)

İkinci grup orta öğretim sonrası düzeydeki genç ve yetişkinlerin oluşturduğu grup olup, bu gruptaki bireylerin yüksek düzeyde mesleklere hazırlanma ya da mesleklerinde ilerleme gereksinimleri vardır.

Üçüncü grubu ilk, orta ve lise çağında öğrenimini tamamlamadan okuldan ayrılmış ve iş hayatına atılmış bireyler oluşturmaktadır. Bu gruptaki gençlerin yarım gün okula devam ederek geçerli ve sürekli bir mesleğe hazırlanma olanağı verecek programlara gereksinimleri vardır.

Dördüncü grup ise yetişkinlerin oluşturduğu ve çalıştıkları mesleklerde gelişme gereksinimi ile karşı karşıya olan bireylerdir. Bu grubu oluşturan bireylerin periyodik olarak mesleki gelişme programlarına katılma gereksinimleri vardır.

Ayrıca; zamanla oluşan bedensel, zihinsel, sosyal ve psikolojik özürler nedeniyle çalışamaz durama düşmüş mesleğini kaybetmiş özel sorunlu bireyler bir diğer grubu oluşturmaktadır. Bu bireylerin özel durumlarına uygun eğitim programlarına gereksinimleri vardır (Alkan, Doğan ve Sezgin,1996:17).

2.5.4. Ulusal Gereksinim

Bu husus ulusal konumdaki özel koşullarla mesleki ve teknik eğitim arası ilişkilerin belirlenmesi yönünden gereklidir. Türk toplumun bugünkü en önemli gereksinimi ise vasıflı teknik insan gücüdür. Bu nedenle eğitimin bu doğrultuda düzenlenmesi gerekir (Alkan, Doğan ve Sezgin,1996:17).

Toplumda okuma-yazma bilenlerin düşük oranda olması ve eğitim kaynaklarının sınırlılığı eğitimde önceliğin ‘zihinsel mükemmeliyet’ yerine ‘ekonomik verimlilik’ ilkesine verilmesini gerektirmektedir. Bu ise tüm yurtta iyi planlanmış, işlevsel bir mesleki ve teknik eğitim sisteminin geliştirilmesi ve etkili biçimde uygulaması demektir. Bu gereksinimin nedenleri kısaca bu şekilde özetlenebilir:

1) Köyden kente göç edenleri gerekli bilgi ve becerilerle donatmak, 2) Teknik insan gücü gereksinimini karşılamak,

(37)

3) İşsizlik sorununu çözümlemeye katkıda bulunmak, 4) Doğal kaynakları daha iyi değerlendirmek,

5) Üretimde verim düzeyini yükseltmek, 6) Bireylerin üretim kapasitelerini artırmak, 7) Tarımdan sanayiye geçişi kolaylaştırmak,

8) Öğrenimi güçleştiren ekonomik engelleri yenmek, 9) Eğitimde fırsat eşitliği sağlamak,

10) İşin sosyal ve ekonomik önemini tanıtmak,

11) Mesleki rehberlik ve danışmanlık hizmetleri sağlamak, 12) El sanatlarının kalitesini yükseltmek.

Ulusal çalışma gücünün verimini yükseltmek için iş dünyasındaki koşullar, meslekler arasındaki farklılıklar ve gençlerin değişik gereksinimleri dikkate alınarak mesleki ve teknik eğitim programlarının geliştirilmesi gerekmektedir (Alkan, Doğan ve Sezgin,1996:17-18).

2.6. Mesleki ve Teknik Eğitim - Genel Eğitim İlişkisi

Bu iki kavram hakkında eğiticiler arasında öteden beri görüş ayrılıkları vardır. Birçok eğiticiye göre genel eğitim herhangi bir mesleki alana bağlı olmadan başarılı bir yaşam sağlamak için bireyin genel olarak geliştirilmesi sürecidir. Mesleki ve teknik eğitim de ise, belirli bir meslek alanı ile ilgili bilgi ve beceri ve alışkanlıkların kazandırılması esastır. Mesleki ve Teknik eğitim üretimi amaç edinir. Genel eğitim ise tüketimci niteliktedir (Alkan, Doğan ve Sezgin,1996:21).

Genel eğitim, mesleki ve diğer çeşitli eğitim türlerini kapsamaktadır. Teknik eğitimlere göre, genel amaçlı teknik konular sadece genel kültür yönünden yararlıdır. Öğrenciyi bir meslek alanında o mesleğin koşullarına hazırlayamamaktadır.

Eğitimin genel, mesleki ve teknik olarak iki kategoride düşünülünce mesleki ve teknik eğitimin daha çok belirli bir meslek alanıyla genel eğitimin de kültürle

(38)

ilişkili olduğu ileri sürülebilir. Eğer öğrenci mesleki etkinliğini artırmak maksadıyla bir eğitim etkinliğinde bulunuyorsa bu eğitim meslekidir. Aynı şekilde bir eğitim programı öğrencinin mesleki etkinliğini artırmak maksadıyla hazırlanmış ise bu program mesleki olarak sınıflandırılabilir (Alkan, Doğan ve Sezgin,1996:22).

2.7. Mesleki ve Teknik Eğitimde Model ve Planlama

İnsan Sermayesi Kuramında en kazançlı yatırımı insana yapılan yatırım, yani eğitim olduğu, birey ve toplum açısından bu yatırımın birçok fiziksel sermaye biçiminden daha kazançlı olduğu ileri sürülmüştür. Eğitimin, özellikle sanayi ve hizmet sektörünün gereksinme duyduğu bilgi ve beceriye sahip nitelikli insan gücü yetiştirerek, dolayısı ile çalışanları daha verimli kılarak ekonomik büyüme ve eğitim arasındaki ilişkiler daha ayrıntılı bir biçimde araştırmaya ve tartışılmaya başlanmıştır.

2.7.1. Meslek ve Teknik Eğitim Modelleri

Nitelikli insan gücü yetiştirilmesi, her ülkenin kendi ekonomik, toplumsal, kültürel koşullarına uygun bir biçimde gerçekleştirilmeye çalışılmaktadır. Genel olarak, işe yönelik nitelik kazandırmayı amaçlayan mesleki eğitim, orta ve yüksek öğretimde yapılan örgün meslek eğitimi, işyerlerinde çeşitti biçimlerde uygulanan çıraklık, insan gücü geliştirme projeleri, işbaşı eğitimi, okul ve işyerlerinin işbirliğine dayalı ikili eğitim, özel mesleki eğitim kurumları, yaygın mesleki eğitim çerçevesinde ele alabilmektedir. Bu kurumlar ve yöntemler yoluyla nitelikli insan gücü sunumu gerçekleştirilmektedir.

Meslek eğitimi, geniş bir sınıflama içinde ele alındığında ‘Çıraklık eğitimine dayalı’, ‘Okula dayalı’ ve ‘Hem okula hem işletmeye dayalı, ikili’ Sistem şeklinde düşünülmektedir (Şahinkesen,1993: 691-692).

Ekonomik işbirliği ve kalkınma örgütü (OECD) de meslek eğitiminde üç temel model tanılanmaktadır. Bunlar Japonya, Amerika Birleşik Devletleri, İsveç vb. ülkelerde uygulanan, 18 yaşına kadar tam zamanlı örgün eğitimin ağırlıkla olduğu okul modeli; Almanya ve Fransa da ağırlıklı olarak uygulanan okulda verilen genel

(39)

eğitimle işe dayalı çıraklık eğitim sisteminin birlikte uygulandığı ikili (dual) model ya da işbirliği (Corporatist) modeli, İngiltere de uygulanan önceki modellerin bazı, öğelerinin bulunduğu karma modeldir (Cantor,1991:173-174).

Türkiye’deki mesleki eğitim ve yetiştirme durumu incelendiğinde, uzun yıllar okul modeli ile piyasa modelinin birbirinden kopuk, ayrı ayrı yürütüldüğü görülmektedir. İmalat sanayisindeki işletmelerin %90’ından fazlasının küçük işletme olduğu ve önemli sayıda işgücü istihdam ettiği düşünüldüğünde, bu işletmelerin kendi bünyelerinde yüzyıllardır var olan eğitim modeli ile kendi çalışanını yetiştirdiği, sanayiye nitelikli eleman açısından bir kaynak olma niteliği taşıdığı belirtilmektedir (Saran ve Akkayan,1998:9).

Bir yanda küçük sanayi ve işyerleri içinde çıraklık sistemine dayalı olarak kalfa ve usta ünvanlarına sahip nitelikli insan gücü yetiştirilirken, öte yanda örgün eğitim sistemi kapsamındaki meslek okullarında nitelikli insan gücü yetiştirilmektedir. İki kesim arasındaki geçişleri düzenleyecek bir işleyiş de, yakın zamana kadar oluşturulamamıştır (Baloğlu,1990:21).

Türkiye’de istenilen ölçüde gelişme sağlanamamakla birlikte, okul modelinin başarıyla uygulandığı ülkeler bulunmaktadır. Ancak bu ülkeler eğitim için çok yüksek düzeyde kaynak ayırabilecek durumda olan Hollanda; İsveç gibi ülkelerdir. Mesleki eğitimde seçilen modelin, eğitime ayrılabilecek kaynaklarla uyumlu olması önem taşımaktadır. Kaynak kullanımında etkililik, tüm ülkeler için önemlidir (Baloğlu,1990: 21).

2.7.2. Mesleki ve Teknik Eğitimde Planlama

Planlama, bazı amaçlara ulaşmak için gelecekte uygulanacak bir dizi kararları hazırlamaktan oluşan bir süreçtir (Anderson,1968:10).

İşyerlerinde meslek eğitimi yoluyla, öğrencilerin işe ya da üretime daha iyi hazırlanmış olmaları beklenmektedir. Ancak, belirtilen yasa ile örgün mesleki eğitimi konusunda belirli alanlara göre eğitim almaya başlamış, bir anlamda da yönlendirilmiş meslek lisesi öğrencilerinden hareket edilmekte ekonominin

(40)

gereksinme duyduğu alanlarda yetiştirmenin yoğunlaştırılması gereği ön plana çıkmaktadır (Benson,1987:324).

Türkiye’de mesleki teknik ve gene! Ortaöğretim arasında plan hedeflenme ters bir gelişmenin yanı sıra, mesleki ve teknik liselerin kendi aralarındaki dağılımı da Türkiye’nin gereksinimleri yönünde olmamıştır. Sanayileşen Türkiye’de sanayiye donuk mesleklere eleman yetiştirmeyi amaçlayan Endüstri Meslek ve Teknik Liseleri öğrenci kapasiteleri ve niteliklerinin arttırılması hedeflenmiştir. Buna karşın mezunlarının istihdamında zorluk çekilen ve sanayileşme hedeflerine uygun düşmeyen okullardaki gelişmeler daha hızlı olmuş ve plan hedefleri aşılmıştır. Erkek teknik öğretim içinde de, teknik liselerin geliştirilmesinde plan hedeflerinin çok gerisinde kalınmıştır. Genel Ortaöğretime oranla maliyetleri daha yüksek olan mesleki ve teknik eğitim okulları hedeflerinin gerisinde kalınmasının yanı sıra, üzerinde durulması gereken bir diğer önemli sorunda, mezunların önemli bir bölümünün mesleğine uygun bir işte çalışmaması ya da işsiz olmasıdır (Adem,1981).

Mesleki ve Teknik Eğitim kurumlarının kendilerine atfedilen önem ve önceliklerine göre etkin olamadıkları, ekonominin gereksinim duyduğu nitelikli insan gücü yetiştiremediği, genel kabul gören bir görüş haline gelmektedir. Meslek liselerinin bölümlerindeki dağılımın, ekonomik gelişmeye, kalkınma ve çağdaşlaşmaya uygun olmadığı; bir çok mesleki eğitim alanında istihdam-belge ilişkisinin kurulamadığı, meslek lisesi mezunlarının birçoğunun alanları dışında çalıştıkları ya da işsiz kaldıkları şeklinde eleştiriler yöneltilmektedir (TİSK, 1991:22).

2.7.3. Mesleki ve Teknik Eğitimde Program Geliştirme

Program, bir eğitim önerisini pratiğe koymadaki çalışma tecrübesi nedeni ile açıkça gerçekleştirilebilir anlamındadır. Hem içeriği ve hem de metodu içerir ve de eğitim sisteminin kurumları içinde en geniş uygulama alanlarındaki sorunları göz önünde bulundurur (Karakaya,2004:15).

(41)

Program geliştirme, eğitim programının, hedef, içerik, öğrenme-öğretme süreci ve değerlendirme öğeleri arasındaki dinamik ilişkiler bütünü olarak tanımlanmaktadır (Demirel,1999:6).

Program geliştirmenin amacı, öğrencide istenen davranış değişikliğini sağlamaktır. Dolayısıyla program geliştirme çalışmaları bir bütünlük içerisinde ve belirli aşamaları izleyerek sistematik bir biçimde yürütülmelidir (Gözütok, 2003). Meslek eğitimin başarısı, eğitim yoluyla ferde kazandırılan mesleki yeterliliklerin işin gerektirdiği yeterliklere uygunluğu ile orantılıdır. Meslek eğitim programlarının geliştirilmesinin başlangıç noktası iş veya görevin tanımı ve analizidir (Sezgin,1989:31). Ayrıca, eğitim planının başarısı, öğrenme-öğretme durumlarına etki eden bütün unsurların birlikte düşünülüp organize edilmesiyle büyük ölçüde ilişkilidir (Alkan, Doğan ve Sezgin, 1996:222). Program geliştirme süreci genel çizgileriyle şöyledir:

1. İşin Tanımı: Mesleki ve teknik eğitim program geliştirme sürecinin başlangıç noktası iş tanımıdır. İş tanımlamaları, ferdin yapacağı görevin genel bir çerçevesini çizer (Sezgin,1991:34).

2. İş Analizi: İşin öğretilebilecek temel öğretim unsurlarına ayrıştırılmasıdır. İş analizi ile işin etkinlikle yapılabilmesi için gerekli bilişsel ve devinsel işlemlerle mesleki tutum ve iş alışkanlıklarının neler olduğu sorusuna cevap aranır (Sezgin,1990:351).

Analizler program kapsamının gerçekçi biçimde tespit edilmesinde en güvenilir yaklaşımdır. Programın tutarlılığı ve etkinliğiyle iş veya görevin gerektirdiği öğretim yoluyla gerçekleştirilebilecek davranışların doğru olarak tespit edilmesi arasında müspet bir ilişki vardır (Oktay, 2006:211).

3. İş Analizlerinin Kontrolü: İş tanımlamaları çerçevesinde yapılan iş veya görev analizleri doğru ve gerçek duruma uygun olduğu oranda program kapsamını belirlemede güvenilir bir envanterdir. İş analizleri bu alandan yeterliği olan ve analiz

(42)

tekniklerini bilen kişilerce yapılır. Analiz sonuçları, gerçek iş durumuna uygunluk yönünden kontrol edilmelidir (Alkan, Doğan ve Sezgin,1996:224).

4. Öğretim Envanterinin Düzenlenmesi: Programın genel ve yeterliğe dayalı amaçlarıyla planlanan değerlendirme dikkate alınarak, iş analizine dayalı olarak geliştirilen öğretim envanterlerinden seçilir. Bilişsel ve devinsel işlemlerle, mesleki tutum ve iş alışkanlıklarından oluşan program muhtevasına göre öğrenme-öğretme durumları tespit edilir ve düzenlenir (Sezgin,1990:352).

5. Hedeflerinin Tespiti: Hedefler, sistem geliştirmede öğretimin kapsamının tespiti; uygulanacak yöntemlerin, kullanılacak makine, alet ve malzemelerin seçimi, kapsamın düzenlenmesi, eğitim etkinliğinin belirlenmesi yönünden önemlidir (Alkan, Doğan ve Sezgin,1996:225).

6. Değerlendirmenin Planlanması: Değerlendirme; öğretme-öğrenme sistemi tasarımı sırasında verilen kararların isabetliliğini belirlemek için sürekli veri toplama ve yorumlama süreci olarak tanımlanabilir(Alkan, Doğan ve Sezgin,1996:226). Sistem tasarımı sırasında verilen kararların, yapılan düzenlemelerin, kullanılan yöntemlerin, kazandırılan tecrübelerin isabetlilik derecesi hakkında karar vermek değerlendirme işlemine bağlıdır (Sezgin,1990:352).

7. Öğretimin düzenlenmesi: Eğitim hedeflerinin gerçekleşebilmesi için öğrenme-öğretme durumlarının belirlenmesi ve düzenlenmesi gerekir. Bu düzenlemenin yapılabilmesi için öncelikle programın kapsamının hedeflere göre analizlere dayalı olarak geliştirilmiş olan öğretim envanterinden seçilmesi gerekir (Alkan, Doğan ve Sezgin,1996:226-227).

8. Program denenmesi: Program amaçları öğrenme ve öğretme ilkeleri ve mevcut imkânlara göre yapılan öğretim planlamasının sistematik denemesi yapılmalıdır. Öğrenme-öğretme sistemi geliştirmede ilerleme tek yönlü değildir. Programın denemesi sırasında ortaya çıkacak durumlara göre daha önceki program geliştirme basamaklarına geri dönüş yapılarak, sistemde düzeltme ve yeniden düzenleme yapılır (Sezgin,1990:352-353).

Şekil

Şekil 7: Kağıt bebek örneği
Şekil 12: Yün iplik kullanarak yapılan bebek örnekleri.
Şekil 22: Dikiş makinesi örneği
Şekil 31: Doğrunun 5 eşit parçaya bölünmesi
+7

Referanslar

Benzer Belgeler

olduğundan, kullanılan yağ asidi miktarının artması veya kullanılan koku maddeleri bebek cildinde tahrişe neden olabilmektedir.  Cilt yüzeyinde durulanmadan kalan sabun

Bitkisel yağ ve süt yağsız kurumaddesi ve/ veya serum proteinleri bulunduran mamalar..

taşımadığından, bebek şampuanlarında amfoterik yüzey etkin maddeler kullanılmaktadır. İrritan özelliği nedeniyle sodyum lauril sülfatın kullanımı

Clark’ın (1973) Anlambilimsel Özellikler Varsayımı (Semantic Feature Hypothesis):.. - Tüm anlamlar küçük

• Gebelik süresini tamamlamış olduğu halde zamanında doğan bir bebeğin doğum ağırlığına ulaşamayıp 2.5 kg’ın altında doğan bebeklere doğum ağırlığı eksik

[25] Çalışmamızda, öğrencilerin doğum dersi alma durumları ile normal vajinal doğum tercihleri arasındaki ilişki incelendiğinde, doğum dersi alanların normal vajinal

Çağdaş Yayınları Türkocağı Cad. Büyük bir roman ya da küçük bir roman yazdık demiyorum, ama özgün romanımızı dilimizin yapısı, özel­

The most common complications are seen in skin but Bacille Calmette Guérin induced keloid is very rare.. Systemic complications are seen in patients with