M e s l e k P o l i t i k a s ı :
Y A B A N C I M İ M A R P R O B L E M İ ! . .
Yazan: Zeki Sayâr
r :
İ H î £ K I M I M A R L I K ' Ş E H İ R C İ L İ K V E S Ü S L E M E S A N A T L A R I D E R G İ S İ İ M T İ Y A Z S A H İ B İ ; Z E K İ S A Y Â R U. N E Ş R İ Y A T M Ü D Ü R Ü . A B İ D İ N M O R T A Ş A D R E S : A N A D O L U H A N N O : 3 3 E M İ N Ö N Ü İ S T A N B U L T E L - : 2 1 3 0 7 S A Y I : 1 7 7 - 1 7 8 « S E R İ : I V . « Y I L - 1946 VSon z a m a n l a r d a m i m a r l ı k âlemimizi bir kaç y a b a n c ı m i m a r i n teşebbüsleri ve p r o j e l e r i işgal e t -m e k t e d i r . Profesör, u z -m a n , -m ü ş a v i r gibi, t ü r l ü Unv a n l a r l a tanıtılarak, getirilen b u m i m a r l a r ı n y e n i den m e y d a n a çıkışı, m e v c u t bir hastalığın, n ü k s e t tiğini g ö s t e r m e k t e d i r . Bir t a r a f t a n bir b a k a n l ı k y e t -kililerin f i k r i n i s o r m a d a n , A m e r i k a d a ü n a l m ı ş b i r f r a n s i z m i m a r ı n a m e m l e k e t i m i z i n yapı b ü n y e s i n e ve özelliklerine u y m a y a n , m i l y o n l a r d e ğ e -r i n d e p -r o j e l e -r ısma-rlıyo-r v e t a t b i k a t a geçiyo-r. Bi-r b a ş k a bakanlığın evvelce m e m l e k e t i m i z d e yıllar-ca çalışmış, k ü b i k y a p ı l a r k u r m u ş , b u s u r e t l e dir a y e t v e ehliyetini denediğimiz b i dir m i m a dir i , y e n i den görevlendireceğini işitiyoruz. Millî E ğ i t i m B a -kanlığı adına çalışan diğer b:r y a b a n c ı şöhretin, teknik öğretimin m i l y o n l a r ı n ı eritmesi y e t m i y o r -m u ş gibi, bir T ü r k -m i -m a r i n i n , A n k a r a d a k i güzel eserini başka bir y a p ı y a ç e v i r t m e k için t ü r l ü politika o y u n l a r ı n a şahit oluyoruz. B u s a y -d ı k l a r ı m ı z -d a n başka A v r u p a ve A m e r i k a y a k a -d a r geziye çıkan bayındırlık bakanlığı, y a p ı işleri r e -isinin İ t a l y a d a n ve diğer m e m l e k e t l e r d e n sırf
Çağrılan yabancı mimarların vasıfları — Kimleri seçiyor, nasıl çağırıyoruz — Yabancı mimar getiren bakan-lıklar, U. Müdürlükler, kurullar, — Başka memleketlerde yabancı mimara verilen çalışma imkânları, konulun mem-nuiyetler ve tahditler — Yabancı mimarın çalışma serbest-liğinden doğan zararlar — Mimarlık eğitiminde yabancı mimardan görülen faydalar — Bugüne kadar geçirdiğimiz deneyler — Mimarlığımızın mukadderatını idareciler ye-rine mimarlık teşkilâtının idaresi zarureti.
m e v k i i n e d a y a n a r a k m i m a r g e t i r t m e k için g ö r ü ş -m e l e r y a p t ı ğ ı -m işitiyor ve h a y r e t ediyoruz.
B u g ü n , m e m l e k e t i n m i m a r l ı k d u r u m u kısaca b u h a l d e b u l u n u y o r . M i m a r l ı k işlerimizin m u -k a d d e r a t ı n a h e r istiyenin, dilediği gibi m ü e s s i r o l m a k t a n ç e k i n m e d i ğ i açıkça g ö r ü l ü y o r .
-ğım, ancak bu sayede kendilerinden faydalandı-ğını da, çok iyi biliyoruz.
Bizde ise, bakanlıklar veya devlet müessese-leri yaptıracakları projeler için, özel tavsiyelerle ve bilhassa sefaretler vasitasiyle m i m a r i meziyet ve .kabiliyeti m e m l e k e t e ne dereceye k a d a r u y g u n
ol-duğu iyice bilinmiyen h e r h a n g i bir şöhreti davet etmektedirler.
Bu a n g a j e m a n l a r hakkında, öyle teasdüfî se-çim ve davetler yapılmıştır ki, hikâyeleşen bu olaylardan burada bahsetmiyeceğiz. Bu suretle e k -seriya memleket için faydalı olacak kıymetlerin seçilemediği aşikârdır. Bize gelen uzmanların dai-ma memleketlerinin üçüncü, dördüncü, derecede sanatkârları olduğu görülmüştür. Diğer t a r a f t a n bu mütehassıslar, yetişiş ve ekol b a k ı m ı n -dan birbirlerine o k a d a r yabancı ve sanat telâk-kileri o k a d a r ayrı istikametler gösterir ki, gerek mimarlık eğitim işlerimizde, gerek tatbikat saha-sında b u n u n zararlarını şehirlerimiz ve bilhassa A n k a r a çekmektedir. Gelenler içinde, o r t a A v r u -panın k ü b i k ve enternasyonalci mimarî mezhebin e m e mezhebin s u p olamezhebinlarımezhebindamezhebin, tradisyomezhebinel m i m a r î t a r a f -tarlarına kadar hepsi vardı. Bu yabancılar baş şehrimizde m i m a r î deneylerini pervasızca tatbik e t m e k fırsatını buldular ve elânda bulmaktalar. Eğitim sahasında u z m a n m i m a r l a r ı n faaliyeti di-ğerlerinden pek farklı olmamıştır.
İyi bir intihap y a p ı l a m a m a k t a n doğan zaru-retlerle, sık, sık değiştirilen profesörlerin yerine, sanat telakkileri daima aksi istikamette olanlar ge-tirildi. H a t t â bu iki k u t b u n bazı müesseselerimiz-de, ayni zamanda b u l u n d u ğ u n a şahit oluyoruz.
Bizim b u g ü n b u l u n d u ğ u m u z merhaleleri aş-mış, sanat ve m i m a r i l e r i n e istikamet v e r m i ş olan memleketlerde; yabancı m i m a r problemi iyi bir şekilde hal edilmiştir. Mimarlık eğitimi için değil, f a k a t tatbikat sahası için bir çok m e m l e k e t -ler yabancı m i m a r k a b u l ve çalıştırmakta ba-zı tahditler koymuşlardır. Bu prensiplerin kabul edilmesinde m e m l e k e t mimarlığının s a n a t bakı-m ı n d a n k o r u n bakı-m a s ı f i k r i başta gelbakı-mektedir. Bu su-retle yabancı m i m a r l a r ı n memleketlerini bir tecr ü b e sahası y a p m a m a l a tecr ı d ü ş ü n ü l m ü ş t ü tecr . İ n -giltere ve Almanyada, yabancı m i m a r l a r ı n çalıştırılmaları özel kanunlarla m e n edilmiş, F r a n -sada bir yabancının çalışabilmesi için m u t l a k a b i r Fransız m i m a r ı ile iş birliği etmesi m e c b u r i
-yeti konulmuştur. Fakat, b u n u n ekonomik cephesini inkâr e t m e m e k icap eder. Y u k a r ı d a v e r -diğimiz misallerden anlaşılacağı gibi yabancının serbestçe faaliyeti h e m sanat, h e m de memleket m i m a r ı n ı n yetiştirilmesi bakımından hoş görülmemiştir. Mimar kadrosu kâfi olan m e m l e k e t -ieıde, bu m e m n u i y e t bir zaruret olmakla beraber sanat ve k ü l t ü r mübadelesi için hakikî k ı y m e t -lerden de m a h r u m kalınmamıştır. B u n u n serbest, iş sahasından ziyade eğitim sahasına inhisar et-mesi daha yerinde bir hareket olacaktır. Ç ü n k ü mimarlık eğitiminde yabancı otoriteden faydalan-mak, memleketimize en elverişli ve yararlı sanat-kârı seçmek için, yetkili müesseselerimiz ve uz-manlarımız vardır. F a k a t u m u m î yapılarımız için bakanlıklar vesair kurullarımız t a r a f ı n d a n yapı-lacak yabancı m i m a r a n g a j e m a n l a r m i n ise b ü y ü k bir faydası yoktur. İş sahasına yabancı m i m a r i n davet edilmesinin men:ini T ü r k mimarları, belki
yakın bir zamanda b ü y ü k bir hassasiyetle istiye-ceklerdir. Biz, şimdiden yabancıların davetinde bir usul kabul edilmesini; hiç olmazsa, F r a n s a d a tatbik edilmekte olan usulü, yani, yabancının T ü r k meslekdaşiyle teşriki mesai mecburiyetini kabul etmemizi istiyeceğiz. Bu sayede T ü r k mimarinin, büyük devlet projelerinde, yabancı ile m ü ş t e r e k e n çalışmak imkânlarını sağlamış olacağız.
Yazımızda, izaha çalıştığımız bu problemi, artık usulleştirmek zorundayız. Bakanlıkların, resmî ve özel teşekküllerin, m e m l e k e t adına ve hesabına yabancı mimarla, doğrudan, doğruya, a n g a j e m a n l a r a girişmelerini doğru bulmuyoruz. Bu işte onları,, meslekî bakımdan yetkili g ö r m ü -yoruz. Bayındırlık Bakanlığı, yapı işleri erkânı-n ı erkânı-n bile, m e m l e k e t e çağrılacak yabaerkânı-ncı m i m a r l a anlaşma yapmasını tasvip etmiyoruz.
Bizce, b u işte yetkisi olanlar, m i m a r l ı k öğ-retimi yapan müesseselerimiz ve m i m a r î meslek teşekküllerimizdir. Memlekete yararlı olacak uz-manları, ancak mimar-ik dünyasını t a n ı y a n l a r ve o z ü m r e d e n olanlar seçebilirler.
Başka memleketlerde olduğu gibi, m i m a r l a rın meslekî teşkilâtının memleket işlerindeki h a k -larını ve rolünü t a n ı m a k zamanının geldiğini ve devletin bu teşriki mesaiden geniş f a y d a l a r sağ-layabileceğini surası gelmişken h a t r ı l a t m a k iste-riz.