• Sonuç bulunamadı

Bibliyografya: ANITLARIN KORUNMASI ve ONARILMASI Yazan: Y. Mimar ALİ SAÎM ÜLGEN

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Bibliyografya: ANITLARIN KORUNMASI ve ONARILMASI Yazan: Y. Mimar ALİ SAÎM ÜLGEN"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Bibliyografya:

A N I T L A R I N K O R U N M A S I ve

O N A R I L M A S I

Yazan: Y. Mimar ALİ SAÎM ÜLGEN

G. S. Akademisinde muallim ve Arkeologi müzeleri mimari

Maarif Vekilliği (Antikiteler ve Müzeler Mü-dürlüğü) tarafından yayınlanan bu kitap Yüksek Mimar Ali Saim tarafından yazılmış, kıymetli bir eserdir.

Kitap, Ebedî Şef Atatürk ve İsmet İnönü ta-rafından millî varlığımızı teşkil eden Anıtlar hak-kında muhtelif vesilelerle söylenmiş vecizelerle başlamaktadır.

Maarif Vekili Hasan Âli Yücel'in, profesör mebus Celâl Esat Arseve'nin sözleri ile Profesör Albert Gabriel «Tarihî Anıtların Tasnifi ve Muha-fazası» başlıklı kitap hakkında 'birer yazısı bulun-maktadır. Kitapta nihayet Ali Saim'in ön sözünü bulmaktayız.

Kitap üç bölüme ayrılmıştır. Birinci bölüm «•»Âbide nedir, âbideleri niçin koruyoruz? başlık-lıdır. j ; i ;

Burada Ali Saim anıtlar ve mimarı eserler hakkında muhtelif görüş ve tasnifleri zikretmekte âbide fikrinin ve anlayışının neler ifade ettiğini çok güzel izah etmektedir. Bu bahiste eski Türk ve dünya âbideleri hakkında tarihî malûmat ver-dikten sonra, tasnifine geçmektedir. Bilâhare dün-yada anıtları koruma teşkilâtını ve bizdeki teşki-lâtın tarihçesini yapmakta ve neticede bunlan de-virlere ayırmaktadır. Âbideleri korumak için muh-telf memleketlerde mevcut teşkilâttan kanunlar-dan bahsetmektedir.

İkinci bahis: «Tarihî Âbidelerin muhafazası ve Tamir Usulleri» başlıklıdır. Bu bölüm de, ta--mir tekniği, harp yıllarında koruma çareleri, Tür-kiyede yapılan bazı tamirler ve harabe halindeki âb; delerin muhafaza ve tanzimi, âbidelerin kıy-metlendirilmesi için esaslı usul ve şartlar, gibi ba-hisler vardır.

Üçüncü bahis, «Âbidelerin Tamiri İçin İcap Eden Şartlar ve Çalışmalar» başlıklıdır. Ali Saim bu bölümü de tasnif etmiştir. Büro ve şantiye

me-T O W N H A L L S Bay

A CALVELEY COTTON The Architectural Press B E L E D İ Y E B İ N A L A R I Londrada 1936 yılında neşredilen bu kitap İn-gilterede son zamanlarda yapılmış olan bazı bele-diye binalarının plânlarını havidir. Bu plânda be-lediye binalarının yerlerinin intihabmdaki esaslar, plânlarının tanziminde nazarı dikkate alınacak hususat, şehirlerin inkişafı dolayısiyle evvelden düşünülmesi icap eden noktalar, ve nihayet İngil-tereye hâs olan belediye teşkilâtı, kanunları dola-yısiyle plânlara âmil olan cihetler tetkik edimek-tedir. Tavsiye ederiz.

M İ M A R L I K

Türk Yüksek Mimarlar Birliği Ankara mer-kezi tarafından her iki ayda bir çıkmak üzere (Mi-marlık) adile mimarî, şehircilik ve diğer güzel sa-natlardan bahseden bir dergi neşredilmeğe

başlan-mıştır. Yeni refikimize muvaffakiyet temenni ederiz.

sailerinin ne şekilde olması icap ettiğinden bah-setmektedir.

Kitabın sonunda zengin bir bibliyografya vardır. Bundan sonra kitabın mühim kısmı Türk ve dünya âbidelerinden fotoğrafları havidir. Bu fotoğrafilere şahsî kanaatler ve düşünüşler ilâve edilmiştir.

(2)

B l b l i o g r a f l :

ERDBEBEN — V E R S İ C H E R U N G

Yazan: Otto Seiler

(Yer depremi sigortası)

Bu mevzuun, seismolojik esaslarla birlikte, tarihi ve sistematik etüdü Basel de (Verlag für Recht und Gesellsohaft) in neşriyatı meyanında yayınlanmıştır. Müellif Otto Seiler kitabının ilk kısmında zelzele araştırmalarının mefhum, cins, şiddet, kesret ve

ev-velden tahmin bakımından en yeni neticelerini tahlil ederek muhtelif memleketlerde zelzele zararlarından

korunmak için alınan teknik tedbirleri ve konan ka. 1 nunî mevzuatı tetkik etmektedir.

Kitabın 2 nci ve 3 üncü kısımları zelzele sigor-tasının tarih ve tatbikine tahsis edilmiştir . Zelzele sigortasının Türkiye için olan ehemmiyeti, dünyada-ki zelzele zararlarına ait 1 9 uncu asrın ortasından itibaren yapılan istatistikle tebarüz etmektedir..

Bu istatistiğe göre Anadolu 0 / 0 0 161 derece-sini bulan zarar hissesi ile birinci plânda gelmektedir. Kitaba zelzele mevzuuna ait mufassal bir literatür lis-tesi eklenmiştir. W. Schütte

B Î R Y A Z I M Ü N A S E B E T İ L E Yazan: Abidin Mortaş Falilı Rıfkı Aiav 21 Şubat 1944 tarihli Ulus'ta neşrettiği bir İstanbul mektubunda yersiz bir öküz hikâyesi anlattıktan sonra Türk mimarları aleyhin-de bulundu.

Muharrir, hikâyesile, proje müsabakalarında hakemlik edenleri saf ve caihü köylülere benzettik-ten sonra bir binanın yalnız ecnebi mecmuaların il-hamile yapılan şatafatlı cephe resimlerinden ibaret olmıyan ve (bin çeşit teknik bilgiye ihtiyaç göste-ren nazik bir cihaz) olduğunu hatırlatmak suretile mimarî dersler veriyor. Proje müsabakalarında (bi-raz da kuru milliyetçilik demagojisi) nin araya girdiğini yazan muharrir netice itibarile ve dolayı-sile büyük yapılar kuran tecrübeli bir ecnebi sanat-kârı tavsiye ediyor.

Falih Rıfkı Atay binadan ve mimarîden anla-madığı için bir taraftan tecrübeli sanatkârının kötü eserierıle övüne dursun; diğer taraftan beynelmilel kıymette mimarlar Ankarayı gezdiği zaman Devlet Demiryolları Umumî İdare binasını Ankaranııı mi-marî bakımdan en değerli eseri olarak vasıflandırı-yor ve bu binanın genç bir Türk mimarının eseri ol-duğunu öğrenince taktir ve hayranlıkları bir kat daha artıyor.

Bir eserin teknik ve sanat hususiyetlerine nü-fuz edebilecek kadar mimarî kültürü clrnıyan mu-harririn, bir Türk ıçimarmm yaptığı bir Devlet De-miryolları Umumî İdare binası ile tecrübeli bir ec-nebi mimarın yaptığı çirkin bir Vekâlet binası aia-smcLaki kıymet farkını taktir edememesi tabiîdir ama, çatısı akan bit binayı misal alarak bütün Türk

mimarlarını hiçe sayması teessüf edilecek büyük bir gaftır.

Tecrübeli ecnebi sanatkârların bir çok teknik hatasının bilgili Türk müteahhitlerinin lıimmetile nasıl tadıl ve tahlif edilmiş olduğunu muharrir bil-mez; tecrübeli ecnebi sanatkâr bilir, söylebil-mez; ama biz biliriz, söyleriz ve her zaman da ispat ederiz.

Biz kuru milliyetçilik demagojisi yapmıyoruz. Bu memlekette, bütün ecnefbi eserlere anlamadan körü körüne tapmanın hatalı olduğunu, yetişmiş bir Türk zümresinin iyi eserlerile iftihar etmek icabet-tiğini lıaklı olarak iddia ediyoruz.

Biz Sinan'ın torunlarıyız diye, öğrenmekten müstağniyiz demedik. Fakat Akademiye son zaman-larda hoca diye getirdiğimiz ecnebi otoritelerin h)ç birisi bize hocalık yapmadı. Hepsi kendisini göster-mek ve muhtelif denemeler şeklinde eserler yap-mak sevdasına ciüştü. Muharrir bütün bu dertlerin içyüzünü tetkik etmeden yazı yazmasın.

Ecnebi sanatkârlara bu memleket, muharririn iddiası gibi yalnız bir kaç bin lira vermekle kalma-dı. Ecnebi mimarlar bizden aldıkları yüz binlerce lirayı hak edecek eser vermediler. Hiç birimiz hiç bir ecnebi eserile iftihar etmeyi aklımızdan geçir-medik. Bir Tıbbiye mektebi binası bütün azametine rağmen hiç bir Türk'te bir sanat heyecanı yaratma-mıştır. Yaratmasına imkân da yoktur. Fakat mu-vaffak olmuş Turk binaları karşısında hepimiz ta-biî olarak göğsümüzü kabartırız. Milliyetçilik de-magojisi bunun neresinde?

Memlekette kendisine mevki yapmış bir Türk muharririnden, daha doğru görüşlü yazılar bekle-mek hakkımızdır.

Abidin MOIİTAŞ

Referanslar

Benzer Belgeler

1971 den beri uyğulanan yönetme- liklerde 10 ve daha çok katlı binalarda, dairelerin içine ateş ve duman girmesi- ne imkân vermiyecek merdiven çekirdeği tertiplenmesi

PARİSTE ULUSLARARASİ MİMAR- LAR BİRLİĞİ KONGRESİ 5 ilâ 9 Temmuz arasında sürecek olan Uluslararası Mimarlar Birliğinin VIII ci Dünya Kongresi için merkez olarak

Bu eserinin daha dışında iken, onun muasır bellibaşlı mimarlarla boy ölçüşebilecek bir insan olduğu anla- şılır.. Çelik kolonlarla üçe ayırdığı cehpede, zemin katı

Başka unsurların da ilâvesiyle meydana ge- len yarı yeni tip evler pencere bakımından daha zengindir.. Bunlarda taştan ziyade tuğla rağbet

Genel Kültürü ele alan Cumhuriyet Hüküme- timiz gerek halkevlerimizin kollan gerek konferans, yayın ve sergiler vasıtasile genel kültürün yüksel- mesinde önemli sonuçlar

O halde bu tenkidi yapacak olan kimsenin ressamlardan hariç olması ve arkadaşlık bilmiyerek, hatır saymı yarak sırf sanat namına ve o kaygu ile hareket eden de- rin görüş

İnşa faslı müşterekleri, eğer bazı istisnaî haller- de, mevcut yapı kısmı ile yeni yapı kısmı arasında bir irtibat vücude getirilmez ise, mezkûr iki yapı kıs-

160 sayfalik, kalın bir cilt teşkil eden v e ayın zamanda arkasında Fransızca bir hülâsayı ihtiva eden derginin bu nüs- hasında, vakıflara v e dolayısile Türk mimarîsine