• Sonuç bulunamadı

Yazan : Dr. Mimar Şevki Vanlı

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Yazan : Dr. Mimar Şevki Vanlı "

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

K A Y I P L A R I M I Z

MİMAR HALİT FEMİR

Yazan : Dr. Mimar Şevki Vanlı

Hele meslekdaş olup ta onu tanımıyan bütün yurtta az bu- lunur, sevmeyenler de muhakkak ki o kadardır. Onu tanıyıp da efendiliğine âşık, enerjisine hayran olmamak, meslekî görüş ve kabiliyetini taktir etmemek hakikaten imkânsızdır. Mimar Fe- mir, mesleği hususunda hayatının fevkine ulaşan talihli nadir

insanlardan birisi olduğu için; kısa bir biyografiden sonra eser- lerinin tahliline geçeceğim. Zaten, onu bir insan olarak methet- mek çok kolay, onu sevenleri teselli etmek imkânsızdır. Yakın- larının, bir müddet için bile olsun ona malik olmalarındaki ta- lih, onu kaybetmek talihsizliği kadar büyüktür.

Fehmi beyin oğlu Halit, Girıtte 1910 da doğmuştur. Kü- çük yaşta İstanbula gelmiş ve lise tahsilini Galatasarayda yap- mıştır. 1937 de G. S. Akademisi Y. Mimarlık kısmını bitirerek

iki sene kadar Avrupada meslekî etüdler yapmıştır. İsveçte epey bulunmuş ve Le Corbusier'nin yanında da çalışmıştır. 1941 de askerliğini yaptıktan sonra, Akademinin Mimarlık bölümüne atölye öğretmenliğine getirilmiş ve 1943 de, akademik hayatına geniş bir iş ve tatbikat sahası eklemiştir.

Bugüne kadar verdiği eserler okadar çoktur ki, onları bu- gün için toplamak imkânsızlığı içindeyiz. Bunun için Arkitekt mecmuasından takip edeceğiz. İlk neşredilen çalışması Orta- köyde bir evdir. 1947 senesine rastlayan bu evin plânı pek en- teresan olup, zamanının projelerinden çok daha ileri bir ol- gunlukla güzel bir mimarî nizama maliktir. Gece ve gündüz grupları ayrı ayrı toplanmış ve aralarında sükûnetle bağdaşmış- lardır. «L» şeklindeki balkon, güney batıdan gündüz grubunu toplayarak, güneyde mimarî bir platform meydana getiriyor; bu- na dik olarak inkişaf eden koridor, gece grubunu toplayarak gündüz kısmı önünde giriş platformu olarak gelişiyor. Basit olduğu kadar yerinde ve güzel. Binayı partikülerler halinde göz- den geçirdiğimizde, mimarın olgunluğunu anlarız. Mesela yu- karıda bahsi geçen evin girişi cidden iyi bir keşif-deviner-mah- sulüdür. (Arkitekt sayı 187-188).

1950 yılında Bursada yaptığı : Süter villası, yine plan ye partikülerlerinin olgunluğu ile göze çarpıyor. Dahili tezyinat, zevki selimini kuvvetle aksettirmektedir.... Dokuma fabrikası,

fabrikanın mimari bir eleman olabileceği mevzuunda memle- ketimize güzel bir misal kazandırdı... Bursa profilinde de Halit beyin emeği var. Aynı zamanda hem modern, hemde şehrin ta- rihini ve yumuşak tabiatını tatmin etti: Bursa Hal'i... Yine Bur- sadaki Aker villasında onun ekonomi bahsinde bir mimarın hissetmesi lâzım gelen mesuliyeti tamamiyle idrak ettiğini ve ekonominin nerede ve nasıl olacağını göstermiştir.

1951 yılı da, Mimar Femir meslek hayatının en olgun ese- rini vermiştir: Yapı ve Kredi Bankasının Beyoğlu şubesi. Mem- leketimizde, banka projeciliği sahasında bir devir açtı. Banka, barok bir taş ve demir yığını; soğuk, adeta insanı kaçırtan.bir mahzen değil, onun elinde içersine zevkle girilen şeffaf ticari bir müessese oldu. Bu eserinin daha dışında iken, onun muasır bellibaşlı mimarlarla boy ölçüşebilecek bir insan olduğu anla- şılır. Çelik kolonlarla üçe ayırdığı cehpede, zemin katı geri çekerek asma kat' da ileri alarak bu statik taksimattan kurtuluşu ve bir serbest fonksiyon nizamı içinde sakin bir modernliğe ulaş- ması alkışlanacak bir muvaffakiyettir. İçersinde ise yerden aza- mi ve en güzel bir şekilde istifade edilmiş olduğunu görüyor ve şık mobilyaları zevkle seyrediyoruz. Asma kata çıkan merdiven tatlı bir yumuşaklığa haiz hatlariyle hakikaten pek zarif. Küçük sahnesi de, bahsettiğimiz banka şubesi kadar güzel, bilhassa fu- ayedeki mermer rönesans taklidi çeşme ile büfenin bankosu pek güzel kaynaşmışlar. Arkitekt Sayı 231-32

1952 de F. Akozan ve A. YAPANAR ile beraber yaptığı,

(2)

Şenesen Yapı Kooperatifi evlerini görüyoruz. Planlarda çok mu- vaffak olunmuş ve bilhassa C1 tipi hakikaten, bir eldiven kadar

ölçülü ve fonksiyonel... Arkitekt No. 253-54

Daha birçok güzel eserler; seyahat acentaları ve banka bü- roları birbirini takip etti. İçlerinde İş bankası Şişli ajansı zevk ve sevimliliğiyle nazarı dikkati çekmektedir.

Mimar Femir, hususi hayatında olduğu kadar mesleğinde de samimi bir insandı. Hiçbir zaman gösterişe kaçmamış ve modern mimarinin başlıca düsturlarından olan «samimiyet» ti karakter itibariyle hep ön planda tutmuştur. Birçok eserlerinde

(bilhassa son zamanlarda) görülen hudutlu burjuvalık bu sami- miyetini ihlal etmemiş, aksine onun bil vasfı olarak kalmıştır.

Kültürlü, şuurlu bir fonksionalizmi, rasyonel bir tatbikatla ver- mesini bilmiş ve hiçbir mimari cereyanın tesiri altında kalma- dan, bütün muasır ilerlemeleri takip ettiğini her zaman gös- termiştir. Eserlerini en ufak köşelerine kadar bir kuyumcu ti- tizliğiyle incelemiş ve yapı elemanlarını yerli yerinde kullanmış-

tır. Taşın sıcaklığını, ahşabın iç hafifliğini, camın şeffaflığını mimari bir değeı olarak belirtmeyi gayet iyi bilmiş; betonarme-

nin ı> imkânlarını ihtiyaç nisbetinde kullanmıştır.

Bütün bu düsturları hiçbir çalışmasında ihmal edilmediği için, artık o bir stile malikti. Zira esîrlerinde hususî bir ifade tarzı da var. Stilinin en büyük vasfı, sükûneti, rahatlığıdır. O- nun hiçbir eseri, senelerce bizleri yormıyacak ve onları her za- man bugünkü tazeliği içinde bulacağız. Modern mimariyi sü- kûnetle karşılayan mimar, geniş bir anlayışla etüd ve hazmetti;

en şuurlu bir şekilde tatbik etmekte idi. Memleketimizdeki, az kazanç çok iş sistemi onun bu muvaffakiyetlerinin muazzam olmasına mani olduğuna eminim. Hele bu vakitsiz kaza, kültür ve kabiliyet doldurulmuş bir hazinenin doluyken kırılmasına benzer. Memleket ve meslek hesabına üzülmemek imkânsızdır.

Artık onun tuttuğu yolda çalışmalarını talebe ve mesai arka- daşlarından istemek; biz, onu sevenlerin hakkıdır.

Bayan Femir ve yakınlarına, mesai arkadaşı Mimar Fe- ridun Akozan ve hepimize başsağlığı; kendisine de Allahtan rahmet dilerim.

Şevki Vanlı

HOCAM H. FEMİR

Herkesin istisnasız sevd'ii idi: O da herkesi severdi...

Galiba bir sevmediği vardı. Otomobil. Zira hocalardan en geç onun arabası oldu...

Kimbilir bir hissikablelvuku mu idi?

Otomobili çizilmişti. Gösterdim. Her zamanki şakacı halile:

— O hiç bir şey değil. Şimdiye kadar parçalamadığıma

şaşmalı dedi.

(

O zaman gülmüştük.

Meğer bu söylediğine bir gün gelip ağlıyacakmışız.

Atölyesinde bir fabrika projesi yapıyordum. İdare kısmına Müdür, Muavinler, Şef odaları doldurmuştum.

Baktı güldü:

— Sen bunu devlet dairesine döndürmüşsün, dedi...

Talebeyi tamamen serbest bırakırdı.

Modern mimarinin mektebe girişi belki de, onun sayesinde- dir.

Atölye seçecek arkadaş:

— Halit beye gidiyorum. Zira modern bir proje yapmak istiyorum, derdi.

Kolay kolay kızmaz ve kimseyi kırmazdı.

Bir arkadaş, projesinde tanınmış bir mimarın aynı mevzu- daki eserini kopye ediyordu.

Halit bey evirdi, çevirdi bu tesirden kurtaramadı.

Hatta hocanın bu kopyenin farkında olmadığı zannedili- yordu.

Dahilî etütlere geçildiğinde, Mobilyalar da sağdan, soldan kopya edilince dayanamadı:

— Hiç olmazsa mobilyalar kendinizin olsun, dedi.

Ancak bu kadar söylerdi.

Onun için anlatacak şey çok. H ; r talebesi ona pek çok borç- ludur.

Hocalığını bilhakkın yaptı.

Bence en büyük eseri de budur.

Gözyaşlarıyla ona tanrıdan rahmet dilerken Akademimiz- den bir Atölyeye onun adının verilmesi kadir şinaslığını gös- termesini rica ederim.

Eminim ki talebeleri bu arzuma bütün kalbleriyle iştirak edeceklerdir.

Hocamın da hâtırası yad ve ruhu şad olacaktır.

Nur içinde yatsın...

Talebelerinden biri

Referanslar

Benzer Belgeler

Bu itibar ile Edirne müzesi ihtiva ettiği en kıymetli ve eski Türk mezar taşlarile müzeler arasındaki karakterini merhuma medyundur.. Bu meyanda yine Sinanm

Memleket mimarlığı bu meselede çok has- sas bulunuyor. ) remizli projenin bi- rinciliğine ve ( G e n ç ) remizli projenin ikinci- liğine ittifakla verdiği karar bir aydan fazla bir

t — Şehrin bina edileceği arazinin topoğrafik tabiatı. 6 — Şehirlerde bulunan nakil vasıtaları; ve nak- liyatın tasnifi. Bu altı madde bir şehrin inşasında nazarıdikkate

Şehrin Baladız girişinde köylüler için bir mey- dan tanzim edilmiş ve bu mevkide demirci, nalbant, arabacı, saraç, dökmeci gibi ateşle çalışan sanatkârlar için

Haricen çok biçimsiz görünen Diyarbakır ev- lerinin, avlusu v e avluyu çevreliyen cepheleri gayet zengin ve süslüdür (resim: 4 )... sıkletini avlu

Müdürlükler, kurullar, — Başka memleketlerde yabancı mimara verilen çalışma imkânları, konulun mem- nuiyetler ve tahditler — Yabancı mimarın çalışma serbest-

(Plank Pannel) yapı metodu ile süratle yapılan bir evi, güzelliğine ve konforuna halel gelmeden, bir yerden başka bir yere taşımak imkânı elde edilmiştir. {Plank Pannel)

Bu yüzden küçük şehir halkının masrafları varidatına nisbetle çok yükselmiştir Bu vaziyete rağmen, eski şehirlerin plânlanışını, bildiğim bütün yeni