• Sonuç bulunamadı

AMERİKAN MİMARİSİ Yazan: François Tercüme edtm: Y. Mimar Ertuğrul VE YAPICILIĞI Jirar Menteş (Paris C. S. A.)

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "AMERİKAN MİMARİSİ Yazan: François Tercüme edtm: Y. Mimar Ertuğrul VE YAPICILIĞI Jirar Menteş (Paris C. S. A.)"

Copied!
7
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

A M E R İ K A N M İ M A R İ S İ Yazan: François Tercüme edtm: Y. Mimar Ertuğrul

V E Y A P I C I L I Ğ I Jirar

Menteş (Paris C. S. A.)

B u yazı L ' a r c h i t e c t u r e d ' a u j o u r d ' h u l d e r g i s i n d e n ç e v r i l m i ş t i r .

Bu harbden önce Amerikada da mesken me-selesi her yerde olduğu gibi ihmal edilmişti.. Yal-nız Amerika basınının yapı işlerine ayırdığı sütun-larla halk daima uyanık bulunmakta idi.

B u bakımdan Ruzvelt «inşaat iyi gidince her şey yolundadır» darbı meselini filiyatta isbat edi-yordu.

Birinci dünya harbinden sonraki buhranla-rın tesirini Amerika ziyadesiyle hissetti. Ruzvelt hükümetinin kararlaştırdığı muazzam inşaat prog-ramiyle sanayi kolları da geliştiğinden kriz atladı.

Hükümet büroları dev inşaatları ele aldılar. Neticede serbest çalışan teknisyenler bu yüzden eserleriyle şahsiyetlerini gösterememiş oldular. Aııcak hususî sermayenin, Rokfeller Center, Fila-delfiya Saving Fund Building gibi yapılarının kıy-metli üslûplarından ve mimar Neutranm üslûbun-dan resmî hükümet mimarisi daima çekinmiştir.

(Şekil 1)

Yapı işçiliği m ü k e m m e l olan bu memlekette maalesef modern mimarî cereyanlarından kaçınıl-mıştır. Bu yolda yapılacak yanlışlıklar korkusiyle v e halkın mimariye karşı olan kritik zaafı resmi mimariye saplanmasına sebep olmuştur. Meselâ Vaşingtondaki arşiv binası en son terakkilere gö-re teçhizatlandirildığı halde haricî manzarası en

Şekil: 1

kötü üslûpta korentiyen kolonlarla süslenmiştir. Bunun aksine olarak müsbet ilimlerin hâkim oldu-ğu köprü, v e baraj gibi işlerde Amerikan mühen-dislerinin muvaffakiyetinden takdirle bahsedilir, meselâ Vaşington briç ve Triborugh Bridgelerin zarafeti meydandadır. Nevyork'un şimal v e şar-kmdaki büyük seyrüsefer yolların sağlamlığı v e yüksek estetik kıymetleri de kayda değer. Yüzler-ce kilometre boyunca Vaşington ve diğer büyük şehirler etrafını çeviren bu nevi yollar «Higway» , banliyölerin sefaletini unutturduğu gibi şehirden uzak, havası bol v e temiz kırlara insanı yeşillikler arasına ulaştırır.

Hususî sermayenin rekabeti mesken darlığı-nı bahçeli evler kooperatif sistemiyle haletmiştir. Bunlar ticaret zihniyeti ile başlanmış bazan iyi, bazan çok kötü neticeler veren işlerdendir. Devlet sermayesiyle her yerde gayri sıhhî mahallerin yı-kılmasi v e yenilerin yapılması temin edilmişitr. Devletin b u faaliyetinde estetik kıymetler bulun-masa dahi teknik v e pratik buluşlar daima öğreti-cidir. Bu evlerde şofaj, frigider, elektrik tesisatı ve çöp bacaları bulunduğu halde kiraları nisbeten u -cuzdur.

(2)

büyük misafirperverlik, yabancı bir mimar için tetkikleri çok kolaylaştırır. Buradaki mimar yetiş-time usulleri, Türkiye, Fransa, İngiltere ve Japon-vada olduğu gibi atelye sistemindedir. Fakat Ame-rikan mimarını asıl «sky seraper» inşaatları yetiş-tirir. Mimar takibatta karşılaştığı teknik mesele-lerin güçlüğü ve çeşitliliği önünde inşaat usulleri-nin normalleşmesini kabul etmek mecburiyetinde kalır. «Sky seraper» inşaatı büyük teknik terakki-ler icap ettirdiği gibi inşaat sanayiini son derece geliştirmiştir.

Şimali Amerikanın nazarında Gratsiyelin ha-yattaki rolü, telefon, demiryolu ve elektrik kadar mühimdir. Çünkü gratsiyelin doğurduğu ekonomik ve sosyal değişmeler o nisbette çoktur.

Aşağıda «Sky seraper» inşaatını tarif ederken mimarin yetişme tarzını ve müteahhitle işbirliğini belirtmiş olacağız: Muayyen metodlar ve teknik çareler, resmî veya hususî olsun genel olarak bü-tün inşaata ayni karakteri verir. İşlerin başarıl-ması için ortaya atılan büyük sermayeler mimarı ve mühendisi inşaat müddetini kısaltacak metodlar bulmağı ve beraberce çalışmağı zorlar. Misal ola-rak «Empire state Building» in inşaat safhalarım hatırlatalım: Bina seksen beş kattır. Yüksekliği 375 detredir. Arsa m2 fiyatı 1936 senesinde 5000' Türk lirası idi. Keşfi takriben 90 milyon Türk lira-sıdır. ı-OM'l' *<f'»ıi'Oi>«"> tl G»®N OG«N O ... O-vlO1. . . . r.O''l\ * n "»f4 . . . Şekil: 2

Yirmi ay gibi kısa bir müddette ikmal edilmiş olan bu inşaat için ortaya atılan sermayenin faizi 10 milyon Türk lirasına varmıştır. Bu misal, işin büyüklüğü ile mimar ve mühendisin karşılaşacağı müşküller hakkmda fikir verecek derecededir sa-nırım.

İ ş i n e t ü d ü v e t e ş k i l â t l a n -d ı r ı l m a s ı :

Etüd müddeti: Empire state Building ayarın-da inşaat için bir sene etüd müddeti lâzım geldi-ği tecrübe ile sabit olmuştur. Kat adedi azaldıkça etüd müddedinin ayni nisbette kısalacağı doğru de-ğildir. Normal 15-20 katlı apartıman binaları için etüd müddetinin 6 ile 8 ay arasında olduğu belli olmuştur.

İ d a r e k o m i t e s i :

Etüdlerin başlangıcından itibaren her yerde olduğu gibi mimar kendi başına çalışmayıp mal-sahibi ve müteahhitlerle daimî temas halindedir. Bu şahıslar mimarla faal bir işbirliği yaparak idare komisyonunu teşkil ederler.

M i m a r ı n r o l ü ;

Proje meydana çıkmaya başlayınca muhtelif mütehassıslar müşavir ve mühendisler ve yardım-cılar çalışmağa davet edilir. Bu yardımyardım-cılar işin başından beri, çekirdek halinde bulunan idare ko-mi syonunu genişletirler. Amerikada ko-mimar, or-kestra şefi vazifesini görerek plân taksimatını v e muhtelif iş bölümlerini tayin eder. Bunu yapar-ken, yardımcıların fikirlerini alır.

F . r m a l a r v e m u k a v e l e l e r : Türkiyede kulanilan münakaşa usulünün bu-rada yeri yoktur. Tatbikatta en uygun görülen

«Cost plan agreement» usulü resmen kabul edil-miştir. Bu usulde firmalar yapılacak işlerin dosya-larını idarenin verdiği metrajlara göre tamamlar. Vedikleri fiatlar ve faturaların doğruluğu mimar ve müteahhitle beraber tetkik edilir. Bu usulde münakaşa sisteminde hasıl olan eksiltmeler küçül-müş değildir. Müteahhidin kârı inşaat masrafının % 80 i üzerinden hesaplanır ve başlangıçtan beri müteahhitle olan işbirliği zamandan çok kazandı-rır.

Ç a l ı ş m a c e t v e l l e r i v e i n ş a a t ı n k o n t r o l ü :

(3)

1 l i f e

1 s İl

Îîîî Î : 3 Î Î : I 8

28 Nisan 1930 da 19 Eylül 1930 da

Empire State Building'in inşa safhalarını gösteren fotoğraflar Şekil: 3

21 Mart 1931 de

ve kontrol tarafından tanzim edilir. Şantiye kon-trol şefinin ismi «Job Superintendant» dır. Şef tam m e s ü H y e t l e valniz şantiye işlerine karışır. «Chart», şartnameye göre tanzim edilir, ve mimar tarafın-dan onanır.

Aşağıda vereceğimiz grafik (Şekil 2) her ayrı işe ne kadar zaman tesis edilmesi lâzım geldi-ğini tahminî olarak gösterir, inşaat başlamadan evvel hazırlanmış olan bu cetvel sayesinde inşaat esnasındaki gecikmeler ve ilerlemeler belli olur. Müteahhit bu cetvele uyabildiği takdirde primle mükâfatlandırılır, geciktiği takdirde alacağı sitü-asyonlar kesilir. Chart grafiğinin tanzimi zor bir iştir, doğru olması için yapılacak işlerin teker te-ker incelenmesi zaruridir; meselâ nakliyatın kolay-lıkları, sanayiin imkânları, malzemenin gelişi ve hafriyattan çıkan toprağın gidişi en ufak teferru-atına kadar hesaplanmalıdır. Bu hesapları yapan-ların, karar verenlerin, büyük şantiye tecrübeleri

olması ve teşkilâtçılıklarını isbat etmiş bulunması şarttır.

K o n t r o l v e t e f t i ş

Şimdiye kadar mimar diğer işleri arasında kontrol işini de muhafaza etmiytir. Fakat gitgide ve tekniğin terakkileri karşısında kontrol işleri mütehassis teknik müşavir mühendislere devre-dilmektedir. Malî kontrol komitesi ise mal sahibine veya vekiline hesap vermekle mükelleftir.

İ ş l e r i n İ k m a l i :

(4)

yük-Şekil: 4

lendikleri işleri son dakikada tam teslim etmeye mecbur eder.

Amerikada inşaatın tatbik ve kontrol mes'u-liyetlennin nasıl taksim edildiğini, amele kıtlığına rağmen iş birliği yaparak nasıl olağanüstü randı-manlar elde edildiğini gördük. Şimdi de yapı tek-niğine geçelim.

Y a p ı t e k n i ğ i :

Biraz evvel Amerikan şanitye teşkilâtının in-tizamım belirtmiştik. İşlerin tahakkuku için bina-nın temelinden çatısına kadar en mükemmelleşmiş usullerin nasıl kullanıldığını görelim. Makine, el emeğini tamamliyacak şekilde çalıştırıldığından şantiyalerde ani denebilecek kadar süratle iş du-rumu değişir.

T e m e l l e r v e t e m e l d u v a r l a r ı : Temeller bildiğimiz gibi zemin mukavemet-lerine göre değişir. Beton duvarların kofrajları ga-yet itina ile takıldığından çıkarıldıktan sonra du-var yüzleri çok muntazamdir- makinenin yardımı ile 30 m2 lık kofraj panoları kolayca yer değiştirir.

Şekil: 6

Şekil; 5

Ç e l i k i s k e l e t :

Üst katların muazzam sıkletlerini taşıyacak ve toprağa bu sıkletleri nakledecek olan ayakların fazla kalın maktalar vermemeleri için daima çelik malzeme tercih edilir. Bu parçalar fabrikadan ha-zır gelir, el emeği masrafı bu suretle azalmış olur.

Amerikada inşaat telâkkileri çelik iskelet sis-teminin ve asansör tekniğinin ve asansör tekniği-nin gelişmelerine dayanır. Normal irtifada bina-ların inşaat sisteminde dahi çelik iskelet kullanı-lır ve bu suretle randıman fazla büyür. Bunun tah-lilini yapmadan evvel şu ehemmiyetli notu kay-detmeden geçemem: Bizde döşeme betonların dö-külmesi esnasında daha halen kofraj için ahşap dikmeler kullanılır, burada bu usul tamamen kal-dırılmıştır:

a) Diş duvarlar yapılırken döşemeler de be-raber dökülür.

b) Beton kolonlarda tesisat yerleri bırakıldı-ğı için bu tesisatın yerine konması son derece ko-laylaşır.

—-c) İki katın pencereleri ve lentoları bir tek ameliyatla yerlerine takılır.

Her gün yapılan terakkileri tesbit için aşağı-daki misalleri veriyorum:

Empire State Building binasının irtifaı 379 m ve çelik iskeletin ağırlığı 52.000 tondur, halbuki eyfel kulesinin iskelet ağırlığı 7.300 ton yüksekliği 312 metredir. E.S. Building'in orta kısım ayakları-nın temelleri 4.070 şer ton taşır, yani Eyfel kule-sinin genel sıkletinin takriben yansı (9.000) ton.

(5)

5 numaralı ve 1600 m2 lik Rokfeller Building inşaatı sürat rekorunu kırmıştır: Sıra ile 139 ame-le haftada altı katm iskeame-letini yerine taktılar, 111 günde 2000 m2 beton döşeme dökülmüştür, 68 ame-le günde iki katm duvarlarını tamamladılar. Bu arada elektrik tesisatı asansör işleri gibi diğer in-ce kısımların ikmali de vardır. Bütün' bu faaliyet çimento miktarı dozajının kontrolüne, kofraj işle-rinin tetkikine lüzum kalmadan tam emniyet için-de ilerledi.

B o y a i ş l e r i :

Atelyelerde bir defa boyanmış çerçeve aksamı şantiyeye teslim edildikten sonra ikinci defa ola-rak kolon ve kirişlerin dış taraflarına rastliyan kısımlar asfaltlı boya ile boyanır.

D ö ş e m e l e r ;

Demir iskeletin takılması iki safhada yapılır: a) Yukarı çıkarılması ile yerine muvakkat olarak bulonla takılması;

b) Demir ayakların ait kısımları yangına karşı tecrid edilir ve döşeme işine başlanır. Bu dö-şemeler muhtelif cins potreller üzerine oturan bü-yük eb'adda beton plâkalardan ibarettir.

Beton plâkaların kofrajı için priz olduktan sonra armatür vazifesini görecek olan «metak dep-loye» kullanılır, yahut, da putrellere asılı müsait eb'adda ahşap kofraj kullanılır.

«Metal deploye» hem kofraj, hem arma-tür vazifesini görür. Bunlar büyük rulolar halinde inşaata teslim edilir. Yerine konması gayet kolay-dır (4 ve 5) şeklinde görüldüğü gibi iki amele döşe-menin bir ucundan öbür ucuna bir demir kafesi yayar. Demir kafesler iki cinstir, birisi kaynak usuüyle putrellere raptedilir, diğeri çubuklardan ibarettir ve putrellere bağlanır.

Döşeme ikmal edildikten sonra demir ayakla-rın yangına karşı tecridi tamamlanır. Ve iç kı-sımlarda tesisat v e havalandırma bacalarına lü-zumlu boşluklar bırakılarak dış duvarların işine girişilir.

D ı ş d u v a r l a r :

Yapı kanunları ve amele birlikleri talimatna-mesi diş duvarlarda yalnız tuğla veya taş malze-menin kullanılmasını tavsiye eder. En son yapı-lan «Skyseraper» lerde büyük eb'adlı sırlı tuğla v e y a ince taş kaplamalar kullanılmıştır. Bu kap-lamalar iç tuğla duvarlarına galvanizli demir tel-lerle gayet sağlam olarak tesbit edilmiştir. Her kat

•4-

r r T z m

n .

S U Ö^İhHİSİ H Hj jpîfŞ] CS-liîu-] E-ü-'I-a-îd fffl rp*HM*q

TTT

H U T

Şekil: 7

duvar sıkletleri o katın demir iskeleti tarafından taşınır.

D ı ş d o ğ r a m a l a r :

Diş doğramalar umumiyetle madenidir, E.S. Building'de pencere denizlikleri ve lentoları c e p ' hede hoş moıiflerveren alüminyum veya paslan-maz çelikten takma parçalardan ibarettir. Madeni pencerelerin tercih edilmesinin sebebi evvelâ ru-tubete karşı ahşap doğramadan daha dayanıklı oluşu ve demir iskeletle beraber duvar inşaatından evvel yerine takılabilmesindendir.

(6)

İ ç b ö l m e l e r :

Bu bölmeler büro binalarında asgarîye in-dirilmiştir. Yangın talimatnamesine göre yangın duvarları mecburîdir. Asansör ve merdiven yer-leri yangına karşı yüzde yüz tecrid edilir ve hu-susî havalandırma tertibatlarım haizdir. Bu böl-meler için kullanılan malzeme tazyikten geçmiş büyük «Jips» bloklarıdır. Bu blokların dış yüz-lerine diğer duvarlarda olduğu gibi alçı sıva sü-rülür. İç doğramalar demir veya ahşaptır. Fakat kasalar daima madendir.

T a v a n l a r ;

Tavanlar döşemeye bağlıdır, ve içinde «me-tal depJoye» vardır. Tavanin üst kısmında yani üst kat beton döşemesile tavan arasında kalan boşluklarda kiriş çıkıntıları gizlenir v e tesisa*. boruları geçer. Tecrübe ile sabit olumuştur ki, bu tavan sistemi iki kat arasındaki sese karşı tec-rit vazifesini mükemmelen görür. Demir armatür sayesinde tavan ve döşemelerde çatlakların önü-ne geçilir. Diş duvar içşiliğinde «metal deploye» üzerine sürülen asfalt boya sistemi tavanlarda da aynen kullanırlar ve bu suretle iç sızıntılardan korkulmaz.

B ü y ü k s a h a l a r ı n d ö ş e m e s i : Büyük hollerde ve koridorlarda döşeme <.granito» dan yapılır. Bu granito alüminyum ve bakır gibi mermer dayanklılığina müsavi dikine yatırılan madenî çubuklarla bölünür. Bu usul sa-yesinde döşemenin intizamı elde edildiği gibi kıs-mî tamirler de çok kolaylaşır. Grahito, altta kal-mış beton döşemeden bir kartonla ayrılkal-mıştır, yani döşeme kaplaması kat'iyyen betonla temas etmemektedir. (Şekil 6).

Döşemelerin ve sıvaların bitişme yerlerinde Amerikan inşaatçıları derzleri T şeklindek ma-denî çubuklarla kapatır. Çubuklar duvara rapte-dil diğinden duvar satıhlarindaki kaplama pano-ları çubuğun iki yanına gelip sıkışır. Bu kapla-maların temirine gelince döşemelerde gördüğü-müz gibi pano pano ayrıldığından değişmeleri ko-lay olur.

T e z y i n a t i ş l e r i :

A m e l e birlikleri talimatnamesi alçı korniş-leri meneder. Almanya ve Fransada olduğu gib'. duvarlara renkli kâğıt yapıştırmak usulü de en-der kullanılır. Duvarlar genel olarak yağlı boya ile boyanır. Boya ne kadar mükemmel evsafta

olursa olsun boya işçiliği diğer işçiliklere nazaran zayıftır.

Ş a k u l î s i r k ü l a s y o n l a r : Demir iskelet ve asansör olmasa, gratsiyel-lerin inşası m ü m k ü n olmazdı. Amerikalılar asan-sör tekniğinde, asanasan-sör adet ve sürat hesaplarında üstat olmuşlardır. Kira ücretleri asansörlerin muntazam işlemelerine bağlıdır. Bir müşteri asansörü 34 saniyeden fazla beklememelidir. Amerikan mimarî etüdlerine başlamadan e v v e l asansör kumpanyalarile temas eder. Kumpanya-ların teknik büroları; binanın kat adedi, bina cin-si (banka, otel, büro) ve müşterilerine göre kat'î düsturlara dayanan tam malûmatı mimara verir, bu suretle icabında binanın süratle boşalabilmesi :çin lâzım gelen asansör adedi ve süratleri proje tanziminde mimarin elinde bulunur. En son grat-siyellerin (gök tırmanan) nüfusu 25.000 olduğu-na göre 25.000 kişi 40 dakikada biolduğu-nayı boşaltabi-lecek şekilde asansör tertibatları vardır.

Şekil (7) de E.S. Building'in asansörlerin plânda işgal ettiği sahanın ehemmiyeti bariz ola-rak görülüyor. Asansörlerin fazla yer işgali v e işletmenin pahalılığı bugün için gratsiyellerin da-ha ziyade yükselmelerine bir mâni teşkil eder.

Asansör kabinelerinde üç türlü emniyet ter-tibatı vardır. Resmen kabul edilmiş sürat saniye-de 9.60 metredir. Süratin azalması veya çoğalması o şekilde hesaplanmıştır ki. asansörün hareketi ve duraklamaları farkedilemez. Bu işletmenin eriştiği olağanüstü terakki seviyesi şayanı tak-dirdir. Kabinelerin yerlerini işaret eden otomatik •âletler, müstahdemin çalışma intizamı ve kalitesi diğer dünya memleketlerindeki asansör işletme-lerini çok geride bırakmıştır. Şakulî istikametteki sirkülâsvonları daha da iyileştirmek için mühen-disler çift asansör alt üst bitişik asansör sis-temlerini de etüd etmektedirler. Bu asansörlerin her biri tek veya çift sayılı katlara gider. Asan-sör hareket sahalarına geliş, otomatik merdiven-lerle yapılır. Marşandiz asansörlerine gelince bunlar o derece ehemmiyetlidir ki, demiryol an-barlarinda ve oto istasyonlarında bizim kullandı-ğımız rampalar yerine daima asansör tercih edi-lir. Apartman binalarında asansörler merdivenle-rin yemerdivenle-rini almişılardir. Medivenlemerdivenle-rin tamamen kaldırılmamasının sebebi yangın kanunlarına uy-mak meeburiyetindendir.

Y a n g ı n a k a r ş ı a l ı n a , n t e d b i r -l e r :

(7)

yangına karşı korunma kanunları en sıkı tedbir-lerdendir. 4 ailelik binalardaki zemin katı tica-ret bürolarına tahsis edildiği takdirde bürolar yangına karşı âdeta bir tecrit kuşağı ile çevrilir. Ve ikametlere mecburen iki ayrı merdivenle çi-kıln\ Merdivenin birisi demirdendir ve haricîdir. Gratsiyellerde bütün inşaat sistemi yüzde yüz yangına karşı korunmuştur. Buna rağmen her koridor ucunda iki yangın merdiveni vardır. Bu merdivenlere (fire proof) tâbir edilen yangın ka-pılarından girilir. Merdivenin biri hiç olmazsa, tabii havalandırma tertibatını haizdir. Bu emni-yet tertibatlarından maada her katin tavanında ve teraslarında iki pompanın doldurduğu su de-poları vardır. (Pompanın biri ihtiyarîdir). Antre-polarda ve satış mağazalarında alarm tertibatlı ve yangın başlangıcını haber veren anî işleyen oto-matik cihazlar vardır. Bu emniyet tertibatlarının ekonomik faydası sigorta masraflarının azalma-sıdır.

S e d a y a k a r ş ı t e c r i t : Mimarların elinde bu hususta çok kolaylık-lar vardır. Tecrit malzeme firmakolaylık-ları boldur. Bu firmaların teknik şubelerinin laboratuvarlari âdeta mimarin emrindedir. Mimarlarla bu firma-ların iş birliğinden iyi neticeler elde edilir. Bu hususta kullanış şartları ve tatbikat metodlari 'malzemenin evsafından daha mühimdir. (Şe-kil — 8)

S o ı a j ve s u n ' î h a v a l a n d ı r m a : Şofajdan «klimatizasyon» a doğru terakki-lerini belirtmek maksadile bahsedeceğim. Bu son senelerde mütehassısların en büyük konfor zaferi buradadır. Memleketteki büyük iklim farkları, mühend'sleri bir manevrada sıcağı ve soğuğu te-n i te-n edete-n usulleri aramaya sevketmiştir. Site-nema, tiyatro ve gratsiyellerin alt katlarında bulunan bu tesisat sun'î havalandırma tertibatı ile işle-mektedir. Ve gitgide en ufak villâlarda dahi kli-matizasyon kullanmaya başlamıştır.

Burada dikkat edilecek cihet, havalandırma makinelerinin kolay taşinabilmeleri ve susuz iş-lemeleridir. Yeni bir elektrik makinesi havanın rütubet miktarım ayarlamakta olduğundan kon-for için esaslı olan bir nokta halledilmiş demek-tir.

E l e k t r i k t e s i s a t ı :

Elektrik tellerin etrafındaki muhafız çelik borular her çeşit vüs'atte kullanılır. Newyork eyaletinde tarifelerin yüksekliğinden elektrik şo-fajı az kullanılır. Buharlı kalorifer ucuzluğun-dan dolayı tercih edilir. Fakat ütü, değirmen gibi ev işleri âletleri elektriklidir.

S ı h h î t e s i s a t :

Resimlerde gösterilen icatlarda foanyjof, l a -vabo, W. C. kuvvetinin en az yer tutacak tipleri vardn\ 2 tipin birisinde banynoun kenarında otu-rulunabilecek geniş banklar vardır. Diğerinde la-vabonun altı kullanılır vaziyettedir.

A m e r i k a n m u t f a ğ ı :

Gaz ve elektrik şirketleri rekabettedir. Elektrik idaresi mutfak hususunda müşterilerine yeni yeni kullanilişlı icatlar arzetmektedir.

Sanayii, norm usulü sayesinde mimara bir çok imkânlar verebilmektedir. Evinin alacağı nü-fusa göre mutfak odaların eb'adına göre türlü şe-killer yapılabilir. Mimar Neutranm yaptığı bir villânın mutfağı ne kadar güzel, temiz ve kulla-nışlı olduğu görülür. Mutfak tesisatı firmaları mi-mara büyük yardımlarda bulunur. Misal olarak Newyork General Elektrik kumpanyasının 3 se-nede 1700 mutfak projesile mutfakların yerine konmasını başardığını hatırlatalım.

Apartimanlarda çöp bacaları daima mevcut-tur ve lıer katın gizli köşelerindedir, ekseriya bü-tün katm elektrik branşları ve kontörleri bu çöp bacası odasindadir.

Netimde Amerikan inşaat tekniği hakkın-daki yazımızı hülâsa edersek şu esaslar belirir:

Amerika'da diğer dünya memleketlerinde oU'.n biten cereyanın aksine olarak inşaat tekniği fevkalâdeliği, inşaat terakkileri, inşaat sanayiinin mimara azamî yardımda bulunmasından ötürü-dür.

Mimara gelince, o, malzemenin normlaşma-sını ve standard usulü çalışmanın faydalarını kav-ramış olduğundan, işin başarılması için lüzumlu disiplinlere ve kaidelere tamamen uymuştur.

Referanslar

Benzer Belgeler

1939’da Türkiye’ye iltihak olan bölgedeki Ermeniler, çok değil iki yıl sonra, yine Ankara’nın gadrine uğradı..

This Protocol shall: M-BUS Compatible counters without discriminating the counter brand without going to the head of the counters Provides the ability to read all the data on

Salon ,şömineli iç salon ve yemek salonu o şekilde birleştirilmiş ve yerleştirilmiştir ki kabul kısmı her iki cihetteki manzaradan da istifade edebilecektir...

(Apostel) imparator mozolesi. Fakat en çok kul- lanılan Justinien devrinin hususiyeti ve V inci asırda şeklini bulan, kubbeli bazilikadır. İsminden de anlaşılacağı üzere,

Ambroise şatosundan sonra, yeni stildeki hatırı sayılır binalar, Gaillon'da, muhtemel olarak Veronne- lu bir mimar, Giacondo tarafından inşa edilen A m - broise Kardinalinin ve

Kıskançlar tarafından hücuma uğramış, prensler tarafından lâyıkiyle korunmamış, işçiler tarafından aldatılmış ve bu hususlara da yetişmek mecburiyetinde olan mimar,

Başka unsurların da ilâvesiyle meydana ge- len yarı yeni tip evler pencere bakımından daha zengindir.. Bunlarda taştan ziyade tuğla rağbet

Genel Kültürü ele alan Cumhuriyet Hüküme- timiz gerek halkevlerimizin kollan gerek konferans, yayın ve sergiler vasıtasile genel kültürün yüksel- mesinde önemli sonuçlar