• Sonuç bulunamadı

Çıplak gemi kira sözleşmesi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Çıplak gemi kira sözleşmesi"

Copied!
135
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

1

T.C.

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ

SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ

ÖZEL HUKUK ANABİLİM DALI

ÇIPLAK GEMİ KİRA SÖZLEŞMESİ

Araz İSMAYILOV

Yüksek Lisans Tezi

Danışman

Yrd. Doç. Dr. Cumhur BOYACIOĞLU

(Ün. Dışı) Doç. Dr. Nil Kula DEĞİRMENCİ

(2)

(3)

(4)

iii

ÖZET

Araştırmanın konusunu deniz ticareti alanında yaygın olarak yapılan çıplak gemi kira sözleşmesi oluşturmaktadır. Bilindiği üzere 6762 sayılı eski Türk Ticaret Kanununda gemilerin çıplak olarak kiralanması ile ilgilı sadece bir hüküm bulunmaktaydı. Bu hükme göre söz konusu ilişkileri düzenleyen sözleşmelere 818 sayılı eski Türk Borçlar Kanununun taşınmaz kiralarına ait hükümleri uygulanırdı. Ancak 6102 sayılı yeni Türk Ticaret Kanununun yürürlüğe girmesi ile tescilli gemilerin çıplak olarak kiralanması oniki maddeden oluşan özel hükümlerle düzenlenmeğe başlandı. Yeni düzenlemenin önemi denizciliğin kendine has

ihtiyaçlarının olması açısındandır. Bunlara uymak tarafların işlerini

kolaylaştırmaktadır.

Çalışmada çıplak gemi kira sözleşmesi genel olarak Türk Hukuku ve BIMCO tarafından hazırlanmış standart Barecon 2001 sözleşmesi klozları açısından ele alınmış, bu yöndeki mahkeme kararları, aynı zamanda akademisyenlerin görüşleri incelenmiştir.

(5)

iv

ABSTRACT

The subject of this research is bareboat charter agreement which is used commonly in maritime sphere. There was only one article related bareboat charter agreement in the former Turkish Commercial Code numbered 6762, as it`s known. Such kind of relations were regulated under rent of immovable property of the former Turkish Code of Obligations numbered 818 according to this article. However, hiring of the registered ships have been regulated by special twelve articles upon the enactment of the Turkish Commercial Code numbered 6102. The new regulations is important in terms of special needs of maritime. Following these regulations facilitates the work of the parties.

The Bareboat Charter agreement is discussed in terms of Turkish Commercial Code and Barecon 2001 standard agreement by examining court cases and academicians views.

(6)

v

İÇİNDEKİLER

BİLİMSEL ETİK SAYFASI... i

YÜKSEK LİSANS TEZİ KABUL FORMU ... ii

ÖZET ... iii

ABSTRACT ... iv

KISALTMALAR ... viii

GİRİŞ ... 1

§1. GENEL OLARAK ÇIPLAK GEMİ KİRA SÖZLEŞMESİ ... 6

I. ÇIPLAK GEMİ KİRA SÖZLEŞMESİNİN TANIMI... 6

II. ÇIPLAK GEMİ KİRA SÖZLEŞMESİNİN KAYNAKLARI ... 8

A) Türk Ticaret Kanunu ... 8

B) “BARECON 2011” STANDART SÖZLEŞMESİ ... 11

III. ÇIPLAK GEMİ KİRA SÖZLEŞMESİNİN UNSURLARI ... 13

A) Gemi ... 14

B) Anlaşma ... 15

C) Zilyetliğin Devri ... 16

D) Kira Bedeli ... 18

IV. ÇIPLAK GEMİ KİRA SÖZLEŞMESİNİN HUKUKİ NİTELİĞİ ... 19

V. ÇIPLAK GEMİ KİRA SÖZLEŞMESİNİN ŞEKLİ ... 20

VI. ÇIPLAK GEMİ KİRA SÖZLEŞMESİNİN SİCİLE ŞERHİ ... 21

VII. KİRACI SİCİLİ ... 22

A) Türk Hukukunda ... 24

B) Kiraci Sicilinin Neden Olduğu Sorunlar ... 25

VIII. ÇIPLAK GEMİ KİRA SÖZLEŞMESİNİN DİĞER BENZER SÖZLEŞMELER İLE KARŞILAŞTIRILMASI ... 26

A) Zaman Çarteri Sözleşmesi ... 26

B) Yolculuk Çarteri Sözleşmesi ... 29

C) Geminin Adamları ile Birlikte Kiralanması Sözleşmesi ... 30

(7)

vi

§2. ÇIPLAK GEMİ KİRA SÖZLEŞMESİNİN TARAFLARININ

HAKLARI VE BORÇLARI ... 34

I. SÖZLEŞMENİN TARAFLARI VE ÜÇÜNCÜ KİŞİLERE KARŞI SORUMLULUKLARI ... 34

A) Kiraya Veren ... 34

1. Tanım ... 34

2. Üçüncü Kişilere Karşı Sorumluluk ... 35

a) Geminin İhtiyati Haczi ... 36

b) Geminin Gemi Alacağına Konu Olması ... 40

c) Petrol Kirliliğinden Sorumluluk ... 43

d) Sorumluluğa Karşı Teminat ... 44

B) Kiracı ... 47

1. Gemi İşletme Müteahhidi Sıfatı ... 48

2. Üçüncü Kişilere Karşı Sorumluluk ... 48

3. Sorumluluğunu Sınırlandırma Hakkı ... 49

II. TARAFLARIN BİRBİRİLERİNE KARŞI HAKLARI VE BORÇLARI 50 A) Kiraya Verenin Hakları ... 50

1. Kira Bedeli Ödenmesini İsteme Hakkı ... 50

2. Sözleşmeyi Feshetme ... 51

3. Sözleşmede Belirtilen Diğer Haklar ... 52

B) Kiraya Verenin Borçları ... 52

1. Geminin Teslimi Borcu ... 53

a) Geminin Zilyetliğinin Devri ... 54

b) Denize Elverişli Şekilde Teslim ... 54

c) Teslim Yeri ... 56

e) Teslim ... 57

aa) Teslim Süreci ... 57

bb) Bildirim ... 58

cc) İptal (Konçello) ... 59

f) Uygun Şekilde Belgelendirme ... 61

2. Ayıptan Sorumluluk ... 61

a) Teslim Zamanı Ortaya Çıkan Ayıptan Sorumluluk ... 62

aa) Borçlunun Temerrüdü ... 63

bb) Kiralananın Sonradan Ayıplı Hale Gelmesinden Sorumluluk ... 65

b) Teslimden Sonra Ortaya Çıkan Ayıptan Sorumluluk ... 67

aa) Tamiri Mümkün Olan Ayıplardan Sorumluluk ... 67

bb) Tamiri İmkânsız Olan Ayıplardan Sorumluluk ... 69

3. İade Anında Gemide Bulunan Tüketilebilir Malzemelerin Bedelini Ödeme Borcu ... 69

(8)

vii

4. Gemiyi Satma Yasağı ... 70

5. Zapta Karşı Tekeffül Borcu ... 71

C) Kiracının Hakları ... 71

1. Gemiyi Kullanma Hakkı ... 71

2. Sözleşmeyi Feshetme Hakkı ... 72

3. Geminin Rengini, Adını ve Bayrağını Değiştirme Hakkı ... 72

4. Kurtarma Ücreti İsteme Hakkı ... 73

5. Alt Kira Sözleşmesi Yapmak ve Kullanma Hakkını Devretmek ... 74

D) Kiracının Borçları ... 74

1. Kira Bedelini Ödeme Borcu ... 75

a) Ödenmesi Zamanı ... 75

b) Zamanında Ödenilmemesinin Sonuçları ... 76

aa) Sözleşmenin Feshi ve Uğranılan Zararın Tazmini Hakkı ... 76

bb) Temerrüt Faizinin Talebi ... 78

cc) Rehin Hakkı ... 79

c) Ödenme Şekli ... 81

2. Geminin Bakım ve Tamiratını Yapmak Borcu ... 81

a) Genel Bakım ve Tamirat ... 81

b) Borda Teçhizatının Kullanımı ... 83

c) Ek Donanım Teçhizatı ... 84

d) Kuru Havuza Alınma ... 85

3. Gemi Malikinin Uğramış Olduğu Zararları Tazmin Etme Borcu ... 85

4. Ticari Kısıtlamalara Uyma Borcu ... 86

5. Gemiyi Sigortalama Borcu ... 87

6. Gemiyi İade Etme Borcu ... 89

§3. ÇIPLAK GEMİ KİRA SÖZLEŞMESİNİN SONA ERMESİ... 92

I. GENEL OLARAK ... 92

II. OLAĞAN NEDENLERLE SONA ERME ... 94

III. FESİH ... 96

IV. OLAĞANÜSTÜ NEDENLERLE SONA ERME ... 98

SONUÇ ... 102

KAYNAKÇA ... 105

(9)

viii

KISALTMALAR

1952 MS : Gemilerin İhtiyati Haczine İlişkin Milletlerarası Sözleşme

1967 MS : Gemi Alacaklısı Haklarına ve Gemi İpoteklerine Bazı Kuralların

Birleştirilmesi Hakkında Milletlerarası Sözleşme

1992 MS : Petrol Kirliliğinden Doğan Zararın Hukuki Sorumluluğu ile İlgili

1992 Tarihli Milletlerarası Sözleşme

1993 MS : Gemi Alacaklısı Haklarına ve Gemi İpoteklerine İlişkin

Milletlerarası Sözleşme

1999 MS : Gemilerin İhtiyati Haczine İlişkin Milletlerarası Sözleşme

AC : Appeal Cases

All ER : All England Reports

AÜHFD : Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi

BIMCO : Baltic and International Maritime Council

BÜHFKHHD : Bahçeşehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi Kazancı Hakemli Hukuk Dergisi bkz. : bakınız C. : cilt c. : cümle Cir. : Circuit Co. : Company Corp : Corporation

eBK : 818 sayılı eski Türk Borçlar Kanunu

eTTK : 6762 sayılı eski Türk Ticaret Kanunu

EWCA Civ. : Court of Appeal of England and Wales (Civil division)

f. : fıkra

F. Supp : Federal Supplement

FIO : Free In Out

FIOS : Free In Out Stowed

FIOST : Free In Out Stowed Trimmed

(10)

ix

İÜHFM : İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Mecmuası

IMO : International Maritime Organization

Inc. : Incorporated

Iss. : issue

K.B. : King's Bench

LLMC : Deniz Alacaklarına Karşı Sorumluluğun Sınırlandırılması Hakkında

1974 tarihli Milletlerarası Sözleşme

Lloyd`s Rep : Lloyd`s Report

Ltd : Limited

m. : madde

M.D. Tenn : Middle District of Tennessee

MS : Milletlerarası Sözleşme

NYPE : New York Produce Exchange

p. : page

P&I : Protection and Indemnity

RG. : Resmi Gazete

Rev : review

S. : sayı

s. : sayfa

St. : street

TBK : 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu

TMK : 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu

TTK : 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu

TUGS : Türk Uluslararası Gemi Sicili

TUGSY : Türk Uluslararası Gemi Sicili Yönetmeliği

UDHB : Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı

veb. : ve benzeri

Vol. : volume

(11)

1

GİRİŞ

Gemi büyük ve karma bir yapıya sahip olması nedeniyle maliyeti yüksek olan bir araç türüdür. Bu pahalılık, piyasada “gemi maliki” ve “gemi işleteni” sıfatlarının bazen farklı kişilere ait olmasına yol açmaktadır. Şöyle ki, gemi satın alma gücünde olmayan veya buna gerek duymayan yatırımcılar, başka kişilere ait gemileri gemi adamları olmadan çıplak olarak kiralamakla taşımacılığa veya diğer ticari faaliyete başlaya veya filo ihtiyaçlarını karşılayabilmektedirler. Tarafların harcamalarını ve risklerini paylaştırmasında önemli yeri olan bu tür sözleşmeler gemilerin hareketsiz kalmasının önlenilmesiyle ekonominin gelişimi açısından da önem arzetmektedir.

Çıplak gemi kira sözleşmesi deniz ticaret sözleşmelerinden biri olup kural olarak geminin zilyetliği, teknik ve ticari yönetiminin gemi adamları olmadan gemi maliki tarafından kiracıya devredilmesi hakkındadır. Uygulamadaki isminde “charter” kelimesinin kullanılmasına rağmen bu sözleşmenin zaman çarteri ve yolculuk çarteri sözleşmelerinden geminin teknik ve ticari yönetimi konuları açısından önemli farkları bulunmaktadır.

Çıplak gemi kira sözleşmelerinin en önemli kaynağı BIMCO (Baltic and International Maritime Council) tarafından hazırlanmış ve en son 2001 yılında güncellenmiş olan BARECON standart sözleşmeleridir. Hazırda uluslararası uygulamada genellikle bu standart sözleşme gemilerin çıplak olarak kiralanması için tercih edilmektedir. Bunun dışında, Türkiyenin de dahil olduğu bir sıra devletlerde çıplak gemi kira sözleşmeleri ayrıca milli kanunlar tarafından da düzenlenmektedir.

6762 sayılı eski Türk Ticaret Kanununda1 çıplak gemi kira sözleşmesi özel

olarak ele alınmamakta, sadece sicile kayıtlı gemilerin kiralanmasında 818 sayılı eski

Türk Borçlar Kanunu2 taşınmaz kiralarına ait hükümlerinin uygulanacağı yer

1 RG. 09.07.1956, S. 9353 2 RG. 29.04.1926, S. 359

(12)

2

almaktaydı. Yeni 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun3 yürürlüğe girmesiyle tescilli

gemilerin çıplak olarak kiralanması özel olarak düzenlenmeğe başlandı. Ancak yine de TTK`da hüküm bulunmayan hallerde 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunundaki

(TBK)4 adi kira sözleşmeleri ile ilgili hükümlere başvurulabileceği ayrıca madde ile

düzenlenmektedir. Böylelikle, Türk Hukuku açısından çıplak gemi kira sözleşmelerinin en önemli kaynaklarının TTK ve TBK olduğu söylenebilir. Ancak bu kanunlardaki konuya uygun hükümler genel itibariyle emredici nitelikte olmadığından taraflar, TBK m. 26 anlamında sözleşme özgürlüğünden yola çıkarak çıplak gemi kira sözleşmesini istedikleri şartlarda düzenleyebilirler. Bu konuda tüm Barecon sözleşmelerinde yer almış olan klozlar tarafların yardımcısı olabilir veya taraflar isterlerlerse fazla detaya girmeden sözleşme olarak Barecon sözleşmelerinden birini kullanabilirler ki, uygulamada da genellikle bu son yöntem tercih edilmektedir. Hatta bu durumda taraflar isterlerse tercih ettikleri Barecon sözleşmesini yönetecek ve yorumlayacak hukuku ve sözleşmeden doğan uyuşmazlıkların hangi devletin mahkemesinde veya hangi tahkimde çözüleceğini kendileri belirleyebilirler. Örneğin, çıplak gemi kira sözleşmesi olarak Barecon 2001`i kullanan tarafların bu sözleşmeye Türk hukukunu uygulamasında ve taraflar arasında doğabilecek uyuşmazlıklarda Türk mahkemelerini veya İstanbul tahkimini yetkili kılmasında bir sakınca bulunmamaktadır. Bu konuyu işlemekte temel amaç da Türk Hukuku ve Barecon 2001 sözleşmesi açısından tüm yanları ile çıplak gemi kira sözleşmesini ele almaktır. Bu amaçla yapılacaklar öncelikle çıplak gemi kira sözleşmesinin esaslarını belirlemek ve TBK`ya yapılan atıflarla birlikte TTK`daki gemi kira sözleşmesini düzenleyen hükümleri incelemek, bu hükümleri “Barecon 2011” sözleşmesi ile karşılaştırmaktır. Çalışmanın birinci bölümünde çıplak gemi kira sözleşmesinin tanımı, kaynakları, unsurları, hukuki niteliği, şekli, sonuçları ile birlikte sicile şerhi diğer çarter sözleşmelerinden farkı gibi husular ele alınarak söz konusu sözleşme ile ilgili ilkin fikir oluşturmak amaçlanmıştır. TTK`nın çıplak gemi kira sözleşmesine yaklaşımı ve getirdiği yeni düzenlemeler da ele alınan konular arasındadır. Belirtmek

3 RG. 14.02.2011, S. 27846 4 RG. 04.02.2011, S. 27836

(13)

3 gerekir ki, TTK`nın Gemi Kira Sözleşmeleri başlıklı bölümünde çıplak gemi kirası ile birlikte gemi adamları ile gemilerin kiralanması da düzenlenmektedir. Aslında TTK`nın Gemi Kira Sözleşmeleri bölümü geminin hem çıplak olarak hem de gemi adamları ile birlikte kiralanması sözleşmelerini düzenlemektedir. Konuyu doğrudan etkilemese de, gemi adamları ile geminin kiralanması sözleşmesine de değinerek geminin, adamları ile birlikte kiraya verilmesi işleminin nasıl yapılacağı, bu işlem sonucu işveren sıfatının kimde olacağı, ayrıca gemi adamlarının çalıştırılmasından doğan borçlardan gemi maliki ile kiracının müteselsilen sorumlu tutulacağı ile ilgili TTK hükmü yorumlanmaktadır.

Birinci bölümde üzerinde fazlaca durulmuş bir diğer konu da çıplak olarak kiralanan gemilerin esas sicilden başka sicile geçici olarak tescil edilmesi(kiracı sicili)`dir. Bu başlık altında kiracı siciline duyulan ihtiyaç açıklanarak sebebiyet verdiği sorunlar ve bu sorunlara çözüm yolları ele alınmakta, TTK`nın bu yöndeki hükümleri incelenmektedir.

Birinci bölümün sonunda konusu gemi olan finansal kiralama sözleşmesine kısaca değinilmekte ve bu sözleşmenin çıplak gemi kira sözleşmesi ile ilişkisi değerlendirilmektedir.

Çalışmanın ikinci bölümü çıplak gemi kira sözleşmesinin taraflarını, onların hak ve yükümlülüklerini ele almaktadır. Burada ilk değinilecek konu gemi maliki ile kiracının üçüncü kişilere karşı sorumluluğudur. Üçüncü kişilere karşı asıl sorumlu olan taraf gemi işletme müteahhidi sıfatı ile kiracıdır. Ancak gemi malikinin de kiracının bir takım borçlarından dolayı kiralanan gemi ile sorumluluğu söz konusudur ki, bu durumlar ikinci bölümde incelenecektir. Üzerinde en fazla durulacak konu ise tarafların birbirilerine karşı hak ve borçları olacaktır. Burada gemi malikinin gemiyi ayıpsız, denize elverişli olarak teslim etmesi, kiracının ise kira bedelini ödemesi, geminin bakım ve tamiratını yapması, gemiyi sigortalaması, ticari kısıtlamalara uyması, gemiyi iade etmesi gibi borçları ön plana çıkmaktadır.

Üçüncü bölümde ise sözleşmenin sona erme sebepleri üzerinde durulmaktadır. Bu yönde TTK`da herhangi bir düzenleme bulunmadığından konu tamamen TBK`nın

(14)

4 genel hükümleri ve kira sözleşmesinin sona ermesi hakkındaki hükümleri ışığında ele alınmakta ve bu hükümlerle Barecon 2001`in ilgili maddeleri ile karşılaştırılmaktadır.

(15)

(16)

6 §1. GENEL OLARAK ÇIPLAK GEMİ KİRA SÖZLEŞMESİ

I. ÇIPLAK GEMİ KİRA SÖZLEŞMESİNİN TANIMI

Çıplak gemi kira sözleşmesine (Bareboat Charter5) göre kiraya veren6 kendi

gemisinin veya çıplak olarak kiraladığı geminin zilyetliğini kullanım hakkı ile birlikte,

gemi adamları olmadan kiracıya devreder7, bunun karşılığında ise kira bedeli alır.

Sözleşme ismindeki “bare” kelimesi Türkçe “çıplak” anlamına gelmektedir. Bu

5 Doktrinde “bareboat charter” yerine “demise charter” ifadesi de kullanılmaktadır. Bununla ilgili

doktrinde fikir ayrılıkları da mevcuttur ki, değinmek gereklidir. Davis ile Brodie bu iki ifadenin aynı anlamda olduğunu savunmaktadır. Bkz. DAVIS, Mark, Bareboat Charters, 2nd Edition,

Informa Professional, London 2005, s. 1; BRODİE, Peter, Commercial Shipping Handbook, 3rd

Edition, Informa Law from Routledge, New York 2015, 4. Force`a göre ise bareboat çarter sözleşmesi geminin, gemi adamları olmadan kiraya verilmesini öngörmekte ise, demise çarter sözleşmesi ile gemi, önceden mevcut olan gemi adamları ile kiracının emrine verilebilir. Bkz.

FORCE, Robert, Admirality and Maritime Law, Federal Judicial Center 2004, s. 43. Tekil de

ikinci görüşü savunmaktadır. Bkz. TEKİL, Fehiman, Deniz Hukuku, 6. Baskı, İstanbul 2001, s. 234; Ülgener ile Kender, Çetingil ve Yazıcıoğlu bu konuda tamamen farklı bir görüşü savunmaktadırlar. Onlara göre demise çarter öyle bir sözleşmedir ki, geminin maliki, yani kiraya veren, çıplak olarak kiraya verdiği geminin bakım, tamirini ve geminin adamları ile teminini üstlenmekte ve bunu "management-agreement" klozu uyarınca kiracının adı ve hesabına yapmaktadır, bunun karşılığında ise işletme ücreti almaktadır. Bkz. ÜLGENER, Fehmi, Türk Ticaret Kanunu Tasarısında Zaman Çarteri Sözleşmesi, İÜHFM C. LXV. S. 2, Istanbul 2007 (Zaman Çarteri), s. 362; KENDER, Rayegan, ÇETİNGİL, Ergon, YAZICIOĞLU, Emine, Deniz Ticaret Hukuku Temel Bilgiler, C. 1, 14. Baskı, İstanbul 2014, s. 142.

6 Çalışmada “kiraya veren” ve “gemi maliki” terimleri birbirinin yerine kullanılmaktadır. Ancak

aşağıda daha detaylı üzerinde durulacağı üzere kiraya veren her zaman gemi maliki olmayabilir. Şöyle ki, gemiyi çıplak olarak kiralayan kiracı sonradan alt kira sözleşmesi ile başka birine kiraya verebilir ki, gemi maliki bu sözleşme dışında kalır. Ancak, genel olarak kiraya verenler gemi sahipleri olduğundan ve uluslararası doktrinde kiraya veren, gemi maliki (Owner) olarak adlandırıldığından “gemi maliki” tabirine daha fazla yer vermekteyiz.

7 DAVIS, s. 1; MARAIST, Frank L., GALLIGAN, Thomas C, MARAIST, Catherine M,

Maritime Law, St. Paul, MN: Thomson/West, 2003, s. 122; FORCE, s. 43; TEKİL, s. 233-234;

PLOMARİTOU Evi, A Review of Shipowner’s & Charterer’s Obligations in Various Types of

Charter, Journal of Shipping and Ocean Engineering 4, 307-321, 2014, s. 307; ÜLGENER, Fehmi, Gemi İşletme Müteahhidi Gemi Yöneteni ve Zaman Çarteri Kavramları, Deniz Hukuku Dergisi, Y.6-7, S. 1-4, 9-26 Istanbul 2001-2002 (Gemi İşletme Müteahhidi), s. 12-13.

(17)

7 kelimenin kullanılmasındaki amaç bareboat charter`le geminin teçhizatsız değil,

sadece personelsiz olarak kiraya verilmesidir8.

Çıplak gemi kira sözleşmesini diğer çarter sözleşmelerinden ayıran en önemli

özellik, gemi malikinin geminin kontrolünü kiracıya devretmesidir9. Başka bir ifadeyle

çıplak gemi kirasında söz konusu olan, gemi, diğer çarter sözleşmelerinde ise geminin

tahsisidir10. Bu sözleşme, aşağıda daha detaylı inceleneceği üzere, bir kira

sözleşmesidir ve sözleşmeyle kiraya verenin kiracının yükünü taşıma taahhüdü altına

girmesi söz konusu değildir11. Aslında burada kiraya verenin denizciliği iyi bilen bir

gemi maliki olması önemli değildir, zira onun görevi belli bir süre için geminin

zilyetliğinin kiracıya devredilmesidir12.

Çıplak gemi kira sözleşmesi ile kiracı gemi işletme müteahhidi13 (owner pro hac

vice) sıfatını alarak üçüncü kişilerle ilişkilerinde donatan14 gibi muamele görür 15 ve

8 TEKİL, s. 219; PAGONİS, Thomas J, The Chartering Practice Manual, 5th Revised Edition,

Dimelis Publications, 2009, s. 134.

9 KEENAN, Roman T., Charter Parties and Bills of Ladings, Editor's note: This article is adapated

from an address given during the seminar Law and Practice of Admiralty on the Great Lakes conducted at Marquette University Law School, 346-361, November, 1958, s. 347.

10 KEENAN, s. 347.

11 DAVIS, s. 1; SÖZER, Bülent, Deniz Ticareti Hukuku, C. I, 3. Baskı, İstanbul 2014 (2014), s.

353.

12 STOPFORD, Martin, Maritime Economics, 3rd Edition, Routledge, London and New York

2008, s. 185; Her ne kadar gemilerin çıplak olarak kiralanmasında gemi malikinin profesyonel birisi olmasının zorunlu olmadığı savunulsa da, belirtmek gerekir ki, kiraya veren olarak gemi malikinin denizciliğe has belli sorumlulukları vardır bunları yerine getirmekle yükümlüdür. Lakin bu sorumlulukların konusu olan edimler, süreklilik arzetmediğinden gemi maliki tarafından geminin teslimine kadar başka birisine temin ettirilebilir.

13 Kendisinin olmayan bir gemiyi menfaat sağlamak amacıyla suda kendi adına bizzat veya kaptan

aracılığıyla kullanan kişi, üçüncü kişilerle olan ilişkilerinde donatan sayılır. Bkz. TTK m. 1061, f. 1, c. 1.

14 Donatan, gemisini menfaat sağlamak amacıyla suda kullanan gemi malikine denir. Bkz. TTK m.

1061, f. 1.

15 MARAIST/GALLIGAN/MARAIST, s. 123; KEENAN, s. 347; FORCE, s. 43; CHITTY,

(18)

8 bunun hukuki sonucu olarak donatanın sorumluluğu ile ilgili hükümlerine tabi tutulur. Böylelikle kiraya veren, gemi adamlarının verdiği zararlardan şahsen sorumlu (in personam) olmaz16. Kiracının sorumluluğu şahsi olduğu halde, kiraya verenin

sorumluluğu ayni (in rem), yani gemi ile sınırlandırılır1718.

Çıplak gemi kira sözleşmesi ile geminin teknik ve ticari sorumluluğu kiracıya

geçer19 ve geminin bakım ve tamiratları, yakıt ve kumanya20 gibi harçları sözleşme

süresi boyunca kiracı tarafından karşılanır. Gemi adamlarının temini ile kiracı, onların işvereni sıfatını kazanır ve gemi adamlarının ücretini ödeme yükümlülüğü altına

girer21. Kiraya verenin ise esas sorumluluğu kiracıya denize elverişli bir gemi teslim

edilmesidir22.

II. ÇIPLAK GEMİ KİRA SÖZLEŞMESİNİN KAYNAKLARI A) Türk Ticaret Kanunu

eTTK`da “sicile kayıtlı gemilerin kiralanmasında Borçlar Kanununun gayri menkul kiralarına müteallik hükümleri kıyas yolu ile tatbik olunur” şeklindeki 890. maddesi dışında çıplak gemi kira sözleşmelerine uygulanabilecek herhangi bir hüküm bulunmamakta idi. Kanun koyucu, bu hükümle yapılan atfı Türkiye`de yaygın

Owners Attempting to Navigate the Unsettled Waters in the Eleventh Circuit, Georgia State University Law Review: Vol. 25: Iss. 2, Article 2., 477-501, 2008, s. 481-482/

16 In personam özel olarak davalı aleyhine açılan davadır ki, davacı başarılı olması halde mahkeme

kararının icrasını davalının şahsi malvarlığına yönlendirebilir. Bkz. DAVIS, s. 221.

17 Aslında gemi sahiplerini etkilese de In rem geminin kendisi aleyhine açılan bir davadır. Bkz. DAVIS, s. 221.

18 CHITTY, s. 483; FORCE, s. 43-44. 19 PAGONİS, s. 134.

20 SÖZER, Bülent, Deniz Ticareti Hukuku, İstanbul 2011(2011), s. 555; PLOMARİTOU, s. 317. 21 TETLEY, William, International Maritime and Admirality Law, Les Editions Yvon Blais Inc.,

Cowansville, Quebec 2002, (Admirality Law) s. 125; FORCE, s. 43; SÖZER, 2014, s. 353;

KEENAN, s. 347; MARAIST/GALLIGAN/MARAIST, s. 123. 22 CHITTY, s. 479; DAVIS, s. 1.

(19)

9 uygulama alanı olan gemi kira sözleşmeleri hakkında yeterli görmemiş, üstelik bu atfın

sorunlara yol açması23 nedeniyle konu ile ilgili somut hükümlerin düzenlenmesini

gerekli bulmuş ve TTK`ya çıplak gemi kira sözleşmesini özel olarak düzenleyecek oniki madde eklemiştir. Bu hükümler hazırlanırken, 31 Aralık 1966 tarihli Gemi Kirası ve Denizde Taşıma Sözleşmesi Hakkında Fransız Kanun Hükmünde Kararnamesi, 1 Nisan 1991 tarihli Hollanda Deniz Ticareti Kanunu, 24 Haziran 1994 tarihli Norveç Deniz Ticareti Kanunu ve uygulamada yaygın olarak kullanılan matbu İngilizce

sözleşmelerin hükümleri dikkate alınmıştır24.

Çıplak gemi kira sözleşmesi TTK`nın “Deniz Ticareti” başlıklı Beşinci Kitabının “Deniz Ticareti Sözleşmeleri” başlıklı Dördüncü Kısmının “Gemi Kira Sözleşmeleri” adlı Birinci Bölümünde m. 1119-1130 aralığında düzenlenmektedir. Belirtmek gerekir ki, bölümün adından da belli olduğu üzere TTK`nın ilgili hükümleri sadece çıplak gemi kirasını ele almamaktadırr. TTK m. 1119, f. 2 ile geminin gemi

adamları ile birlikte kiracının emrine verildiği sözleşme25 de düzenlenmekle birlikte

burada asıl tür olarak gemilerin adamları olmadan, yani çıplak olarak kiralandığı

sözleşme öngörülmüştür26.

TTK`nın 1119 vd. maddeleri, hem tescilli (Türk veya yabancı sicilde27) hem de

tescilsiz gemiler için uygulanır. Ancak bu hükümler sadece ticaret gemilerini ele almaktadır. Gerçekten de TTK`nın 935. maddesinin 1. fıkrasına göre aksini öngören kanun hükümleri saklı kalmak kaydıyla kanunun hükümleri ticaret gemileri için uygulanır. Aynı maddenin 2. fıkrasında 1. fıkraya istisnalar getirilse de burada gemi

23 TTK Genel Gerekçesi, m. 178. 24 TTK Genel Gerekçesi, m. 178.

25 Aşağıda bu sözleşme ayrı başlık altında ele alınmaktadır. 26 SÖZER, 2014, s. 352.

27 ÜNAN, Samim, Bareboat and Time Charters in the New Turkish Code of Commerce (a short

comparison to German Draft dated 2011), Recent Developments in Maritime Law Papers Submitted to the Joint Seminars of the German and Turkish Maritime Law Associations&Held in Hamburg on 25 August 2011 and in Istanbul on 6 October 2011, s. 25-32, İstanbul 2012, s. 25.

(20)

10 kira sözleşmeleri ile ilgili hükümler yer almamaktadır. Ticaret gemilerinin tanımı ise TTK`nın 931. maddesinin 2. fıkrasında verilmektedir. Hükme göre “Suda ekonomik menfaat sağlama amacına tahsis edilen veya fiilen böyle bir amaç için kullanılan her gemi kimin tarafından ve kimin adına veya hesabına kullanılırsa kullanılsın ticaret gemisi sayılır”. Yani gemi kira sözleşmeleri hakkında TTK hükümlerinin geçerliliği

açısından kiralanan geminin bir ticaret gemisi olması, yani “seyirden kazanması”28

gerekmektedir.

TTK`nın yukarıda belirtilen hükümleri emredici nitelikte değildir, taraflar bu hükümlerin kendi sözleşmelerine uygulayıp uygulamayacaklarını serbestçe

kararlaştırabilirler29. Ayrıca söz konusu maddelerde mevcut olaya uygulanacak hüküm

bulunmadığı hallerde TBK`nın adi kira sözleşmeleri30 hakkındaki hükümleri

nitelikleri elverdiği ölçüde uygulanır (TTK m. 1130).

Genel olarak değerlendirildiğinde TTK`nın gemi kira sözleşmelerini ele alan 1119-1130. ve diğer ilgili maddeleri çıplak gemi kira sözleşmesini açıklığa kavuşturması ve bu sözleşmenin en temel kaynağı olan Barecon 2001 standart sözleşmesine uyumu açısından kısmen tatmin edici sayılabilir. Ancak bu hükümlerde bir takım eksikliklerin de olduğunun belirtilmesi gerekir.

TTK`nın söz konusu maddelerinde, tarafların hakları ve borçlarının bir sistematiğe tabi tutulmaması, bu maddelerin algılanmasını zorlaştırabilir. Ayrıca, gemi malikinin ve kiracının birbirilerine karşı borçlarını yerine getirmedikleri halde sorumluluklarının TTK`da düzenlenmemesi bir kaç istisna dışında TBK`nın borçlunun temerrüdü hükümlerine başvurma ihtiyacını yaratmış olmaktadır ki, bu da bazen olaya

28 ÜNAN, s. 25; “Seyirden kazanma” ifadesinden geminin suda yürüttüğü faaliyetinden gelir elde

etmesi anlaşılmakatadır.

29 TTK Genel Gerekçesi, m. 178.

30 Yalnız TBK`da “Adi Kira Sözleşmeleri” şeklinde bir başlık mevcut değildir. eBK`daki bu başlık

TBK`ya “Genel Hükümler” şekline dönüştürülmüştür. Bkz. SÖZER, 2014, s. 353; Bu yüzden TTK m. 1130`daki düzenlemeden TBK`nın “Özel Borç İlişkileri” başlıklı İkinci Kısmının “Kira Sözleşmesi” başlıklı Dördüncü Bölümünün “Genel Hükümler” başlıklı Birinci Ayırımı, daha açık ifade edilirse m. 299-338 aralığı anlaşılmalıdır.

(21)

11

denizciliğin ihtiyaçları ile bağdaşmayan hükümlerin uygulanması ile

sonuçlanmaktadır.

B) “BARECON 2011” STANDART SÖZLEŞMESİ

İkinci Dünya Savaşında devletler tarafından alelacele geliştirilenlerin de dahil

olduğu bir kaç özel form31 dışında 1970`lerin ortalarına kadar çıplak gemi kiralanması

konusunda herhangi bir standart sözleşme32 mevcut değildi33. Yalnız 1974 yılında

Baltic and International Maritime Council (BIMCO) tarfından çıplak gemi kiralanmasında kullanılması amacıyla iki metin hazırlanmıştır. Bunlardan Barecon A faal gemilerin kiralanması (ipotekli veya ipoteksiz), Barecon B ise ipotekle finanse

edilmiş, yapılmakta olan gemilerin çıplak olarak kiralanması için çıkartılmıştır34. Her

31 Amerikan hükümeti bu yönde özel amaçlı “149 numaralı” formu kullanmaktaydı. Bkz. ÜLGENER, Fehmi, Çarter Sözleşmeleri C. 1, İstanbul 2000, (Çarter), s. 33.

32 Standart sözleşmeler, herhangi bir şahsa önemli ek görüşme olmadan kabul edilmesi veya reddi

için sunulan sözleşmeler sınfıdır. Bu tür sözleşmeleri öneren sözleşme tarafı veya ticaret teşkilatları hazırlayabilir. Bkz. GİLLETTE, Clayton P., Standard Form Contracts, New York University Law and Economics Working Papers, paper 181, http://lsr.nellco.org/nyu_lewp/181, E.T. 02.12.2015, s. 1. Ticari işlemlerin fiyatlarını indirmesi avantajı ile standart sözleşmeler ticari ilişkilerin ortak noktası sayılır. Bkz. PATTERSON, Mark R., Standardization Of Standard-Form Contracts: Competition and Contract Implications, William and Mary Law Review, Vol. 52, Iss. 2, Rev. 327, 2010, s. 327. Tarafların hukuki ilişkilere girdiğinde birbiriyle zorluklar yaşadığı navlun, sigorta veya emtia pazarı gibi pazarlar standart sözleşmeler olmadan etkili bir şekilde çalışamaz. Bkz. Lord* Diplock`un Federal Commerce and Navigation Co Ltd

v Tradax Export SA (The Martha Envoy) davası kararındaki notları ((1977) 2 All ER 849 at 852);

(*Lord, Lordlar Kamarasının bir üyesidir. Orijinal ismi “The House of Lords” olan Lordlar Kamarası, 2009 yılına kadar İngiltere`nin en ali mahkemesi sayılmaktaydı. Lordlar Kamarası alt mahkemelerde verilen kararları kurul halinde değerlendirip karara bağlamaktaydı. Bkz.

GÜRGEN, Orhan, İngiliz Mahkemeleri Teşkilatı, Ankara Barosu Dergisi, S. 6, 1968, s. 999;

Ancak davaların Lordlar Kamarasına taşınması için ya Lordalar Kamarası bu yönde karar vermeli ya da İngiliz istinaf mahkemeleri tarafları buna yetkili kılmalıydı. Bkz. GÜRGEN, s. 999; 1 Ekim 2009 tarihinde yürürlüğe giren 2005 yılı Anayasa Reform Aktı, Lordlar Kamarasının yargı yetkisni alarak “Supreme Court of the United Kingdom”`a devretti).

33 DAVIS, s. 19.

(22)

12 iki metnin Dünya genelinde kabulü kısa bir sürede gerçekleşti ve söz konusu standart

sözleşmeler çıplak gemi kiralanması pazarında baskın bir role sahip oldular35.

1989 yılında BIMCO tarafından gerçekleştirilen toplantıda Barecon A ve Barecon B birleştirilerek “Barecon 89” formu çıkartıldı. Bu formda yeni yapılmakta olan gemilere uygulanacak şartlar sadece seçimlik olarak belirlendi. Aradan geçen 15

yılda Kiracı Sicillerinin36 sayısı artmış ve bunun sonucu olark da yabancı bayrak çeken

gemilerin sayısı artmıştı.

Barecon 89 ile getirilen en önemli değişiklik Kiracı Sicilinde tescil olunmuş, yabancı bayrak çeken gemilerin durumları tehlikeye düşebilecek ipotek alacaklılarını

korumak amacıyla ek koşulların getirilmesi oldu37.

1999 yılında BIMCO tarafından Barecon 89 metnini güncelleştirme çalışmasına başlanıldı ve Barecon 2011 standart sözleşmesi çıkarıldı. Böylece alanda büyük çoğunluk tarafından kullanılmasıyla Barecon 2001, Barecon 89`un yerine geçti.

Barecon 2001 beş kısımdan oluşmaktadır. Bunlardan birincisi, sözleşmeye yazılacak detayların kısaca açıklandığı ve uygun maddelerin gönderme yaptıkları kutulardan oluşan bir düzendir. I Kısma Barecon 89`da olmayan dört adet kutu ekelnmiştir. Bunlar, 17. kutu (geri teslim sırasında geminin ticari ve klas sertifikalarının ay sayısı olarak geçerlilik süresi), 23. kutu (yeni klas ve diğer güvenlik talepleri), 34. kutu (ödemesiz süre (çalışma günlerinin sayısı)) ve 41. kutudur (maddi

tazminat ve zararların yükleneceği taraf)38.

35 DAVIS, s. 19.

36 Kiracı sicili hakkında aşağıda “Sicile Şerh” başlığı altında ayrıntılı bilgi verilmiştir. 37 DAVIS, s. 19.

(23)

13

2. Kısım standart hükümerden oluşmaktadır39. Burada da Barecon 89`a ilaveten

dört adet madde bulunmaktadır. Bunlar, madde 17 – Tazminat, madde 28 – Fesih,

madde 29 – Yeniden sahip olma ve madde 30 - Uyuşmazlık Çözümüdür40.

Barecon 2001`in 30. maddesine göre bu Sözleşme, seçimlik olarak, İngiliz hukuku tarafından idare edilecek ve yorumlanacak ve uyuşmazlıkların çözmü Londra`da bulunan tahkimde gerçekleştirilecek veya ABD denizcilik hukuku tarafından idare edilecek ve yorumlanacak ve uyuşmazlıkların çözümü New York`da bulunan tahkimde yapılacaktır. Ancak taraflar bu seçeneklerden imtina ederek Sözleşmeye farklı hukuk sistemleri ve mahkemeler ekleyebilirler.

Son olarak vurgulamak gerekir ki, BIMCO tarafından çıkartılan Barecon standart sözleşmeleri çıplak gemi kira sözleşmesinin en önemli kaynağını ve hukuki

dayanağını oluşturmaktadır41.

III. ÇIPLAK GEMİ KİRA SÖZLEŞMESİNİN UNSURLARI

Yukarıda verilen “çıplak gemi kira sözleşmesine göre kiraya veren kendi gemisinin veya çıplak olarak kiraladığı geminin zilyetliğini kullanım hakkı ile birlikte, gemi adamları olmadan kiracıya devreder, bunun karşılığında ise kira bedeli alır” şeklindeki tanımından da açıkça çıkarılacak üzere çıplak gemi kira sözleşmesinin

unsurları, gemi42, anlaşma, zilyetliğin devri, kira bedelidir.

39 Aralarında ihtilaf olduğu takdirde I Kısmın II Kısımdan üstünlüğü mevcuttur. Bkz. DAVIS, s.

20.

40 DAVIS, s. 20.

41 ÜLGENER, Çarter, s. 33; SÖZER, 2014, s. 354.

42 Her ne kadar TTK`nın gemi kira sözleşmesi hakkındaki hükümleri aynı kanunun 935. maddesi

gereğince ticaret gemilerine uygulansa da, Barecon 2011`de geminin ticari olması şartı aranmamaktadır. Gerçekten geminin ticaret gemisi olmaması onun çıplak olarak kiralanmasına engel değildir. Zira geminin ticariliği mutlak bir kavram değildir ve ticari gemi ticari olmayan gemiye veya aksine dönüşebilir. Yani geminin ticari olup olmaması, gemiyi işletenin onu nasıl kullanacağına bağlıdır. Ticaret gemisinin tanımını veren TTK`m. 931, f. 2`deki “suda ekonomik menfaat sağlama amacına tahsis edilen veya fiilen böyle bir amaç için kullanılan” ifadesi, bu fikrin esasını oluşturmaktadır. Sözleşme yapılarken ticari olmayan gemi sonradan ticari amaçla

(24)

14 A) Gemi

TTK m. 931, f. 1 uyarınca kendiliğinden hareket etmesi imkânı bulunmasa dahi tahsis edildiği amaç, suda hareket etmesini gerektiren, yüzme özelliği bulunan ve pek küçük olmayan tüm araçlar gemi olarak tanımlanmaktadır. Burada eTTK`nın gemiyi tarif eden 816 ncı maddesinin birinci fıkrasında zikredilen “her türlü tekne” ifadesinin yerine “her araç” ibaresinin kullanılması gemilerin tekne şeklinde olması zorunluluğunu kaldırıldığını göstermektedir.

Yukarıda bahsi geçen şartlar açısından şu araçlar gemi sayılmazlar: Köprü

dubaları, sabit otel gemileri, yüzen fakat sabit deniz hamamları, şamandıralar43. Bunlar

dışında küçük olması nedeniyle sandallar da TTK uygulaması açısından gemi sayılmamaktadır. Gemi vasfını kendinde barındıran bir araç, suda hareketi gerektirmeyen bir amaç için tahsis edilir veya araç vasfı kalkarsa, örneğin enkaz haline

gelir veya kurtarılmayacak şekilde batarsa gemi olmaktan çıkar.44

Hukuki niteliğine gelince gemi, tescilli olup olmamasına bakmaksızın hem fiziksel olarak, hem de hukuken taşınır bir maldır. Kendisini taşımak imkanına sahip olmasından dolayı gemi, bir çok taşınır maldan çok daha taşınır mal olarak

nitelendirilebilir45. Bu husus TTK m. 936`da ayrıca belirtilmiştir: “Sicile kayıtlı olup

olmadıklarına bakılmaksızın bütün gemiler bu Kanunun ve diğer kanunların

uygulanmasında taşınır eşyadandır”46. İcra İflas Kanununun 23. maddesine göre de

açıkça öngörülen istisnalar dışında, bayrağına ve bir sicile kayıtlı olup olmadığına

kullanılarak ticaret gemisine dönüştürülebilir veya tam tersine. Örneğin, kiracı bir gezinti gemisni çıplak şekilde kiralayarak yolcu taşımak amacıyla işletebileceği gibi, bir petrol tankeri, sonradan kiracı tarafından araştırma amacıyla kullanılabilir. Dolayısıyla çıplak gemi kira sözleşmesi konusunun ticaret gemisi ile engellenmesini isabetsiz bir düzenleme olarak görülebilir. Ancak yine de yukarıda ifade edildiği üzere geminin kiralandıktan sonra ticari amaçla kullanılması çıplak gemi kira sözleşmesinin şartıdır.

43 KANER, İnci Deniz, Deniz Ticareti Hukuku, C. 1, 3. Baskı, İstanbul 2013 (Kitap), s. 16. 44 KANER, Kitap, s. 17.

45 AKINCI, Sami, Gemi Mülkiyeti, İÜHM, C. 23, S. 3-4, 1958, s. 292.

46 Sözer bu hükmün getirilmesinde hiçbir gereğin olmadığını ve söz konusu hükümle anlatılmak

(25)

15 bakılmaksızın bütün gemiler hakkında bu Kanunun taşınırlara ilişkin hükümleri uygulanır.

B) Anlaşma

Çıplak gemi kira sözleşmesinin varlığından bahsedebilmek için gemi maliki ile kiracının bu yönde anlaşması şarttır. Anlaşma, iki tarafın karşılıklı ve birbirine uygun iradelerini açıklaması ile kurulur. Bu irade açıklamalarından ilkine “öneri”, ikincisine ise “kabul” denmektedir. Öneri, tek taraflı bir işlem olup karşı tarafı anlaşma yapmaya

davet eden bir irade beyanıdır47. Öneri, karşı tarafın öneriye olumlu cevap vermesi

durumunda sözleşmenin kurulacağı niyetini ortaya koymalıdır. Başka bir ifadeyle

öneriden, kabulü halinde anlaşmanın kurulacağı anlaşılmalıdır48. Önerinin geçerli

olması için bir diğer şart anlaşmanın esaslı unsurlarını içermesidir49. Çıplak gemi kira

sözleşmesi açısından sözleşmenin esaslı unsurları yukarıda belirtildiği üzere kiraya veren tarafından kiracıya geminin zilyetliğinin devri ve bunun karşılığında kira bedelinin alınmasıdır.

Anlaşma, kabul ile yapılmış sayılır. Bu yüzden kabul, tek taraflı bir işlem olup öneri yapana yönlendirilen ve sözleşmeyi yapma arzusunu ortaya koyan bir irade

beyanıdır50. Kabulün, geçerli olması için öneri ile uyumlu olması gerekir51. Öneriye

uymayan, onu değiştiren beyanlar kabul sayılmayıp, yeni bir öneri sayılmaktadır. Örneğin, kira bedelinin aylık miktarının belli bir meblağ olacağının belirtildiği öneri, kira bedelinin bir miktarı aşağı olması şartı ile kabul edileceği şeklinde bir beyan, kabul değil, öneri sayılacaktır.

47 OĞUZMAN, M. Kemal, ÖZ, Turgut, Borçlar Hukuku Genel Hükümler, 16. Basıdan 7. (tıpkı)

Bası, İstanbul 2009, (2009), s. 45; REİSOĞLU, Safa, Borçlar Hukuku Genel Hükümler, 16. Baskı, İstanbul 2004 (2004), s. 58; KILIÇOĞLU, Ahmet, Borçlar Hukuku Genel Hükümler, 18. Baskı, Ankara 2014, s. 53.

48 OĞUZMAN/ÖZ, 2009, s. 46; KILIÇOĞLU, s. 57-58. 49 REİSOĞLU, 2004, s. 58.

50 OĞUZMAN/ÖZ, 2009, s. 57.

(26)

16 C) Zilyetliğin Devri

Yukarıda belirtildiği üzere gemi hukuki açıdan taşınır bir maldır ve onun kiralanması için kiraya veren tarafından zilyetliğinin devredilmesi gerekir. 4721 sayılı

Türk Medeni Kanununun52 (TMK) 974. maddesinin 1. fıkrasına göre burada hem

gemiyi teslim eden, hem de teslim alan geminin zilyedi sayılır. Ancak bunların sıfatları farklıdır. Şöyle ki, zilyetlik bazı sınıflandırmalara tabi tutulmaktadır. Bunlardan birisi “asli zilyetlik-fer`i zilyetlik” ayırımıdır. Asli zilyet bir şeye malik sıfatıyla malik olan

kimsedir53. Fer`i zilyet ise bi şeyi sınırlı bir ayni hakka veya şahsi hakka dayanarak

fiili hakimiyeti altında bulunduran şahıstır54. TMK m. 974`f. 2`de “asli zilyetlik-fer`i

zilyetlik” ayırımına değinmekte ve bunu kısaca “Bir şeyde malik sıfatıyla zilyet olan asli zilyet, diğeri fer'i zilyettir” şeklinde açıklanmaktadır. Yani eşyanın maliki kural

olarak onun asli zilyedi sayılacaktır55. Kira hakkı bir şahsi hak türü sayıldığından kiracı

da bu hakka dayanarak eşya üzerinde fer`i zilyetlik kazanacaktır. Tüm bunları dikkate alarak, çalışma konusu açısından gemi malikinin asli zilyet olduğu, kiracının ise fer`i zilyet sayıldığı söylenebilir. Bundan başka zilyetliğin “dolaylı – dolaysız” türleri vardır. Bir şeyde fiili hakimiyetini doğrudan doğruya sürdüren kimse dolaysız zilyet, başka bir kişi aracılığı ile sürdüren kimse dolaylı zilyettir (TMK m. 975). Çalışma konusu açısından gemiyi kiraya veren kişi, dolaylı, kiracı ise, dolaysız zilyettir.

52 RG. 07.10.1920,S. 24607.

53 ESENER, Turhan, GÜVEN, Kudret, Eşya Hukuku, 6. Baskı, Ankara 2015, s. 67; ERTAŞ,

Şeref, Eşya Hukuku, 12. Baskı, İzmir 2015, s. 34; AKİPEK, Jale G., AKINTÜRK, Turgut, Eşya Hukuku, Eşya Hukukuku, İstanbul 2009, s. 128; NOMER, Haluk Nami, ERGÜNE, Mehmet Serkan, Eşya Hukuku Zilyetlik ve Tapu Sicili, 2. Baskı, İstanbul 2015, s. 12.

54 ESENER/GÜVEN, s. 67; ERTAŞ, s. 34; AKİPEK/AKINTÜRK, s. 129; NOMER/ERGÜNE, s. 12; “Asli zilyetlik-fer`i zilyetlik” ayırımı pratik açısından önem

arzetmektedir. Bilindiği üzere bir taşınır üzerinde tasarrufda bulunmak için o taşınırın, tasarrufta bulunmak isteyen şahsın fiili hakimiyetinde olması gerekmektedir. Eşyanı fiilen hakimiyetinde bulundurmayan birisi ise bu eşya hakkında tasarrufta bulunamayacaktır. Asli zilyetlik-fer`i zilyetlik kavramı ile bu kural değişmekte, asli zilyede eşya üzerinde, başkasının fiili hakimiyeti altında olmasına rağmen, malik sıfatıyla tasarrufta bulunmak hakkı tanınmaktadır. Bkz.

ESENER/GÜVEN, s. 68; AYAN, Mehmet, Eşya Hukuku, C.1, 5. Baskı, Konya 2010, s. 53. 55 AYAN, s. 52.

(27)

17 Zilyetlik, bir takım hukuki sonuçlar doğurmaktadır. Bunlardan birincisi, mülkiyet karinesidir. TMK m. 985`e göre “taşınırın zilyedi onun maliki sayılır”. Bu karine hem asil/dolaylı hem de fer`i/dolaysız zilyetler açısından geçerlidir. Yani her

iki tür zilyet, zilyedin malik sayıldığı karineden yararlanabilirler56. Ancak bu karine

çıplak gemi kirasına konu olan gemi üzerinde kiracının zilyetliği için geçerli değildir. Zira, geminin sicilde gemi malikinin adına tescilli olması buna engel olmaktadır. TTK m. 974, f. 1`e göre gemi sicilinde malik olarak kayıtlı bulunan kişi, geminin maliki sayılır.

Zilyetliğin doğurduğu ikinci hukuki sonuç ise sınırlı ayni hak veya şahsi hak karinesidir. TMK m. 986, f. 2, c. 1`e göre “taşınıra bir sınırlı ayni hak veya kişisel hak iddiasıyla zilyet bulunan kimsenin iddia ettiği hakkın varlığı karine olarak kabul edilir”. Yani konu açısından kiracı, gemiyi kira hakkına dayanarak elinde bulundurduğunu, yani zilyet olduğunu söylerse bunu ispat etmesine gerek yoktur. Bu hakkın varlığı şahsi hak karinesi ile kabul edilmektedir. Söz konusu maddenin ikinci cümlesine göre bu karine sadece üçüncü kişilere karşı geçerlidir, asli zilyede karşı kullanılamaz.

Sonuç olarak, çıplak gemi kiracısının, ona karşı üçüncü kişiler tarafından açılan istihkak davalarında ispata gerek olmadan sadece şahsi hak karinesine dayanarak gemi üzerinde kira hakkının olduğunu esas getirerek geminin verilmesini reddedebilir.

Zilyetlik, herhangi bir hakka dayanıp dayanmadığına bakılmaksızın hukuk düzeni tarafından korunmaktadır. Bu koruma gemiler açısından iki şekilde gerçekleştirilebilir: TMK m. 981 uyarınca zilyetliğe edilmiş gasp ve saldırıya kuvvet kullanma, m. 982-983 ile ise zilyetliğin gaspında ve zilyetliğe saldırıda dava

açılabilmesi şeklindedir57.

Geminin zilyetliğinin devri, yukarıda açıklandığı üzere kiracıya geminin kontrolü yetkisini vermektedir. Kontrol yetkisi ise bir takım sorumluluklar

56 OĞUZMAN, M. Kemal, SELİÇİ, Özer, OKTAY-ÖZDEMİR, Saibe, Eşya Hukuku, 17. Baskı,

İstanbul 2014, s. 95; AYAN, s. 96.

(28)

18 getirmektedir. Şöyle ki, kiracı, gemi malikinin neredeyse tüm yetkilerini devralmakta,

gemiyi kendisine ait bir gemi gibi deniz ticaretinde kullanmaktadır58. Yani çıplak gemi

kira sözleşmesi ile geminin teknik ve ticari sorumlulukları kiracıya geçmektedir. Gemi ile ilgili sorumluluklar detaylı olarak TTK`da açıklanmasa da Barecon 2001 m. 10 (b)`de tek tek ele alınmıştır. Kloza göre, kiracı kendi hesabına ve kendi tedariki ile gemiyi gemi adamları ve kumanya ile temin etmekte, gemiyi kullanmakta ve işletmekte, geminin yakıt ve diğer ihtiyaçlarını karşılamakta ve sözleşme süresi boyunca geminin tamiratını yapmakta, bayrak devleti ücretleri ve yabancı belediye ve/veya eyalet vergiler dahil olmak üzere geminin sözleşme gereğince kullanılması ve işletilmesi ile ilgili ortaya çıkacak her türlü gider ve masrafları karşılamaktadır. Geminin kaptanı, zabitleri ve diğer gemi adamları herhangi bir nedenle gemi sahipleri tarafından atanmış olsalar bile her bakımdan kiracının hizmetinde olmaktadırlar. Kiracılar bayrak devletinin zabitler ve diğer gemi adamları ile ilgili yürürlükte olan hukuk kurallarına ve diğer ilgili yasalara tabi olmaktadırlar.

Anlaşıldığı gibi gemi maliki gemisinin zilyetliğini kiracıya devretmekle beraberinde gemi ile ilgili bir çok sorumluluğunu da devretmiş olmaktadır. Burada devredilen sorumlulukların diğer taşınır kiralarından daha fazla olması denizciliğin ihtiyaçlarından kaynaklanmaktadır.

D) Kira Bedeli

Çıplak gemi kirası tür olarak tam iki tarafa borç yükleyen sözleşmelerdendir59.

Şöyle ki, gemi maliki, kiracının kullanması ve (veya) yararlanması için geminin zilyetliğini ona devretmekle yükümlüdür ve bunun karşılığında da kiracıdan bir alacağı ortaya çıkar ki, buna kira bedeli denilmektedir. Kira bedeli tüm kira sözleşmelerinde olduğu gibi çıplak gemi kira sözleşmesinin olmazsa olmazıdır. Yani, geminin zilyetliğinin kiracıya bırakılması ile bir karşılık bekleniyorsa bu zaman kira

58 Bkz. PAGONİS, s. 134.

59 YAVUZ, Cevdet, Borçlar Hukuku Dersleri Özel Hükümler, 13. Baskı, İstanbul 2014, s. 219; AKINTÜRK, Turgut, ATEŞ KARAMAN, Derya, Borçlar Kanunu Genel Hükümler Özel

(29)

19 bedelinden bahsedilebilir. Aksi takdirde bir kira sözleşmesi değil ivazsız bir tür olan

kullan ım ödüncü (ariyet) sözleşmesi60 söz konusu olur61.

Kira bedeli olarak para ön plana çıksa da misli şeylerin de kira bedeli olmasında

engel yoktur62. Ancak Barecon 2011 sözleşmesinde m. 11 (c)`ye göre kira bedeli

olarak sadece para birimi kullanılacağı gösterilmektedir. Ancak tarafların karşılıklı iradesi ile bu kloz deği.tirilebilir.

IV. ÇIPLAK GEMİ KİRA SÖZLEŞMESİNİN HUKUKİ NİTELİĞİ

Çıplak gemi kira sözleşmesinin hukuki niteliğini belirlemek için, öncelikle, sözleşmenin tanımını hatırlamakta fayda vardır: çıplak gemi kira sözleşmesi, kiraya veren tarafından kira bedeli karşılığında, gemi adamları olmadan geminin zilyetliğinin kullanım hakkı ile birlikte kiracıya devredilmesidir. Bu tanım, kira sözleşmesinin tanımını veren “kira sözleşmesi, kiraya verenin bir şeyin kullanılmasını veya kullanmayla birlikte ondan yararlanılmasını kiracıya bırakmayı, kiracının da buna karşılık kararlaştırılan kira bedelini ödemeyi üstlendiği sözleşmedir” şeklindeki TBK m. 299 hükmü ile uyumludur. Bu iki tanımdan çıkarılacak sonuç, kira sözleşmesinin kira konusu, kira bedeli ve kullanım hakkının devri unsurlarının çıplak gemi kira sözleşmesinde toplanmasıdır ve bu husus, çıplak gemi kira sözleşmesinin hukuki nitelik olarak bir kira sözleşmesi olduğu kanaatini oluşturmaktadır. Gerçi bu sözleşmeler arasında bir takım farklar da mevcuttur. Örneğin, TBK m. 310 uyarınca sicile kaydedilmiş olup olmadığına bakılmaksızın yeni malikin, kira sözleşmesinin tarafı olacağı halde TTK m. 1121, f. 2 ile gemi kira sözleşmesinin sonraki malikleri bağlaması için sicile şerhi gereklidir. Bunun yanısıra TBK m. 301, c. 1, kiraya verenin kira konusunu kullanıma elverişli bir durumda bulundurmakla yükümlü olduğunu

60 Kullanım ödüncü sözleşmesi, ödünç verenin bir şeyin karşılıksız olarak kullanılmasını ödünç

alana bırakmayı ve ödünç alanın da o şeyi kullandıktan sonra geri vermeyi üstlendiği sözleşmedir (TBK m. 379).

61 YAVUZ, s. 219.

(30)

20 düzenlerken, TTK m. 1124, f. 2 ye göre gemi kira sözleşmesinin bakım ve tamir giderleri kiracıya aittir. Ancak bu gibi farklar sözleşmenin esaslı unsurlarına ait olmadığından çıplak gemi kira sözleşmesinin bir kira sözleşmesi olmadığı sırf bu sebeplerle savunulamaz.

eTTK`da gemi kiralanmasına eBK`nın hükümlerinin kıyas yolu ile uygulanacağı, TTK`da ise bu kanunda hüküm bulunmadığı hallerde TBK`nın adi kira ile ilgili hükümlerinin uygulanacağı, kanun koyucunun da çıplak gemi kira sözleşmesinin hukuki niteliğini kira sözleşmesi olarak gördüğü ispata yeterlidir.

V. ÇIPLAK GEMİ KİRA SÖZLEŞMESİNİN ŞEKLİ

Çıplak gemi kira sözleşmesinin şekil şartı ile ilgili TTK`da herhangi bir düzenleme bulunmaktadır. Bu nedenle aksini öngören kanun hükmü bulunmadıkça sözleşmelerin geçerliliğinin herhangi bir şekle tabi olmadığını zikreden TBK m. 12, f. 1 uyarınca tarafların anlaşması ile sözleşmenin, yazılı, sözlü veya resmi şekilde

yapılabileceği düşünülmektedir. Doktrinde de genel kabul edilen görüş bu yöndedir63.

TTK m. 1120 uyarınca gemi kira sözleşmesinin taraflarından her biri giderini vermek koşuluyla, sözleşme şartlarını içeren ve “gemi kira çarter partisi” olarak adlandırılan bir gemi kira senedi düzenlenmesini ve kendisine verilmesini isteyebilir. Yani, kiracının veya gemi malikinin talebi üzerine diğer taraf bir gemi kira senedini vermekle yükümlüdür. Madde gerekçesinde açıklandığı üzere bu senet, sözleşmenin geçerliliği için değil, ispatı açısından verilmektedir. Ancak madde adının “gemi kira çarter partisi” adlandırılmasının nedeni anlaşılmamaktadır. Doktrinde de bu tanımın

isabetsiz olduğu yönünde eleştiriler mevcuttur64. Zira, “charter party” terimi, geminin

taşıma kapasitesinin kullanılması veya geminin tamamının kiralanması yönünde

yapılan bir sözleşme anlamına gelmektedir65 ve genellikle sözleşme hukukunun

63 DAVIS, s. 7; KENDER/ÇETİNGİL/YAZICIOĞLU, s. 143.

64 SÖZER, 2014, s. 354; KENDER/ÇETİNGİL/YAZICIOĞLU, s. 143. 65 PAGONİS, s. 139.

(31)

21

hükümlerine tabi tutulmaktadır66. TTK m. 1120`deki “gemi kira çarter partisi” ile ifade

edilmek istenen ise sözleşme değil, medeni usul hukuku açısından önemli olan, kiracı veya gemi maliki tarafından bir vakıanın gelecekteki delilini teşkil etmek üzere yazılıp

imzalanan ve imzalayan aleyhine delil teşkil eden bir belgedir67. Yalnız TTK m.

1120`de gemi kira senedine kimin imza atacağı belirtilmemiştir. Vurgulamak gerekir ki, kural olarak imza atma yükümlülüğü bu senedi hazırlayan taraftadır. Ancak, her iki

tarafın da senedi imzalamasında sakınca bulunmamaktadır68.

Uygulamada sözleşmenin şekli ile ilgili sorunlar çok nadiren ortaya çıkmaktadır. Bunun nedeni, çıplak gemi kirası sözleşmelerinin genellikle Barecon standart

sözleşmeleri temel alınarak, yazılı şekilde yapılmasıdır69.

VI. ÇIPLAK GEMİ KİRA SÖZLEŞMESİNİN SİCİLE ŞERHİ

TTK m. 1121, f. 1`ye göre taraflardan birisi çıplak gemi kira sözleşmesinin sicile şerhini isteyebilir, meğer ki, sözleşmede sözleşmenin sicile şerh edilmeyeceği açıkça

yazılmış olsun70. Söz konusu hükümde Türk Gemi Sicili ve TTK m. 941, f. 3 gereğince

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı tarafından tutulan özel sicilden bahsedilmemektedir. “Türk Gemi Sicili” kavramının Türk Uluslararası Gemi Sicilini

kapsayıp kapsamadığı ise anlaşılmamaktadır71. Ayrıca TUGS Yönetmeliğinin 12.

maddesine göre çıplak kiralama kapsamındaki gemiler ve yatlar TUGS’ye tescil

66 FORCE, s. 42.

67 DELİDUMAN, Seyithan, Medeni Usul Hukukunda Senet ve Senetlerle Yazılı Şekil Arasında

İlişki, Erzincan Hukuk Fakültesi Dergisi, Y. 2000, S. 1-2, s. 413-435, s. 414.

68 SÖZER, 2014, s. 354. 69 DAVIS, s. 7.

70 Gemi kira sözleşmesinin sicile şerhinin dayanağını TTK m. 977, f. 1 oluşturmaktadır. Hükme

göre: “Bir gemi veya gemi ipoteği üzerinde bir hakkın kurulmasını veya kaldırılmasını yahut böyle bir hakkın içeriği veya derecesinin değiştirilmesini isteyebilmek hakkını teminat altına almak için gemi siciline şerh verilebilir. Gelecekte doğacak veya şarta bağlı bir istem hakkının teminat altına alınması amacıyla gemi siciline şerh verilmesi mümkündür.”

(32)

22 edilemez. TTK`nın gemi kira sözleşmesine ait hükümlerinin TUGS`ye kayıtlı gemilere de uygulanacağını dikkate alarak “Türk Gemi Sicili” kavramının TUGS`yi kapsadığını ve TUGSY`nin 12 maddesinin sadece çıplak olarak kiralanan yabancı gemileri kapsadığı söylenebilir.

TTK m. 1121, f. 2 uyarınca çıplak gemi kira sözleşmesinin sicile şerhi, sözleşme süresince geminin devri sonucu ortaya çıkan yeni maliklere aynı çıplak gemi kira sözleşmesindeki kurallar çerçevesinde, gemiyi kullanmasına izin vermek sorumluluğu yükler. Bu düzenleme TBK`daki aynı konuyu düzenleyen m. 310 hükmünden ayrılmaktadır. TBK`nın bu hükme göre kira sözleşmesinin kurulmasından sonra kira konusunun herhangi bir sebeple el değiştirmesi durumunda yeni malik sözleşmenin tarafı olur. Dolayısıyla kiracının kiralananı yeni malike rağmen kullanması için, kira sözleşmesini sicile şerh etmesine gerek yoktur. Kiracının lehine olan bu düzenleme, TTK`da gemi kira sözleşmeleri açısından benimsenmemiştir. Sonuç olarak sicile şerhin kiracıyı koruyacağı durum ancak TTK`nın kira sözleşmelerine ilişkin hükümlerinin uygulandığı ticari gemiler için söz konusu olur.

VII. KİRACI SİCİLİ

Uygulamadan çıplak olarak kiralanmış gemilerin esas sicilden başka sicile geçici olarak tescil edilmesi şeklinde paralel tescil pratiği son dönemler yaygın hale

gelmiştir72. Bu işleme kiracı sicili denilmektedir. Kiracı sicili geminin çıplak gemi

kiracısının adına tescil ettirilmesi durumunu gösteren bir ifadedir. Burada bir geminin yabancı uyruklu kişiye kiraya verilmesi ve bunun sonucu olarak da bayrağını değiştirmesi ve yeni bayrak altında tescil edilmesi durumu söz konusudur.

Kiracı sicili kavramı Dünya genelinde ilk defa 1951 yılı tarihli Alman Bayrak Kanununda yer almıştır. Burada temel amaç İkinci Dünya Savaşından sonra gemi

filosunu artırmaktı73. Söz konusu kanuna göre geminin Alman kiracı tarafından

72 DAVİS, s. 202.

73 ODEKE, Ademuni, The national and international legal regime of bareboat charter registrations

(33)

23 işletilmesi ve gemi adamları ile ilişkilere Alman iş hukuku hükümlerinin uygulanması

halinde geminin geçici olarak Almanya Bayrağı ile yüzmesine izin verilirdi74.

Gemisini çıplak olarak kiraya veren gemi maliki, kiracının gemiyi kendi devletinin bayrağı altında yüzdürmesi ve kendi ülkesinde tescil ettirmesi için geminin

asıl sicildeki kaydı çıplak gemi kira sözleşmesi süresi boyunca sildirebilir75. Çıplak

gemi kira sözleşmesinin süresinin bitimi veya sözleşmenin feshi üzerine önceki tescil

yeniden etkili hale gelir76.

Kiracı sicilinde en önemli kavramlardan olan flagging out ve flagging in kavramlarını açıklığa kavuşturmakta fayda vardır. Flagging out`ta geminin asıl tescili yerli sicilde olup, yabancı uyruklu gerçek veya tüzel kişiye kiraya verilmesi söz konusudur. Bu durumda gemiye kiracının uyruklu olduğu devletin bayrağı çekilir ve

gemi bu devletin sicilinde tescil edilir77. Flagging in ile ise yabancı sicilde olan

geminin yerli uyruklu gerçek veya tüzel kişiye kiraya verilmesi yoluyla onun yerli

bayrağı kullanması ve milli sicile tescili kasdedilmektedir78. Flagging out gemi

sahipleri tarafından daha caziptir. Onlar, bu yolla bayrak tercihi, vergi muafiyeti veya

ucuz gemi adamları temini imkanlarından faydalanabilirler79. Flagging in ise devletler

açısından çekicidir. Zira, bu yolla devlet gemi filosunu artırmakla ve gemi adamları

temin etmekle deniz ticareti devletine (elverişli bayrak) dönüşebilir80.

Devletler, gemilerinin yabancı bayrak çekmesi veya yabancı gemilere kendi bayrağını vermesi açısından bağımsızdırlar ve bu yöndeki kuralları kendi hukuk

74 ARGÜELLO, Gabriela, Bareboat Charter Registration: A Practice in the Maritime World that

is aimed to Stay, http://year2012reviews.traconference.eu/index/listsubmission, 2011, s. 8, E.T. 18.12.2015

75 ARGÜELLO, s. 8. 76 DAVİS, s. 202.

77 TETLEY, Admirality Law, s. 160. 78 TETLEY, Admirality Law, s. 160.

79 ` DAVİS, s. 202; TETLEY, Admirality Law, s. 160-161; ARGÜELLO, s. 8. 80 ARGÜELLO, s. 10.

(34)

24 sistemleri ile düzenlemektedirler. Zira kiracı sicilini düzenleyen hukuk kuralları

açısından uluslararası yeknesaklık yoktur81.

A) Türk Hukukunda

Türk hukuku, hem flagging out, hem de flagging in uygulamalarına açıktır. TTK m. 941, söz konusu her iki işlemi gerçekleştirmek için düzenleme getirmektedir. Öncelikle belirtmek gerekir ki, bahsi geçen madde, TTK m. 940, f. 1`deki “Her Türk gemisi Türk Bayrağı çeker” hükmünün istisnası olarak getirilmiştir.

Flagging in`i düzenleyen TTK m. 941, f. 2 ye göre Türk gemisi82 olmayan bir gemi, Türk Bayrağını yalnız geminin Türk Bayrağı çekebilecek kişilere en az bir yıl süreyle, kendi adlarına işletilmek üzere bırakılmış olması, gemi malikinin Türk Bayrağının çekilmesi için rızasının alınmış olması, Türk mevzuatının kaptan ve gemi zabitleri hakkındaki hükümlerine uyulması ve geminin asıl tescilli olduğu devletin mevzuatında bu işlemi yasaklayan herhangi bir hükmün olmaması şartlarının oluşması halinde çekebilir.

Türk Bayrağı çekme iznini alan kişinin her iki yılda bir izin için gereken şartların varlığını sürdüüp sürdürmediğini ispatlaması şartı ile UDHB geminin Türk Bayrağı çekmesine izin verebilir. Bu gemiler TTK m. 941, f. 3 uyarınca UDHB tarafından tutulacak özel bir sicile kaydolunur. Geçici Olarak Türk Bayrağı Çeken ve Türk Bayrağından Çıkan Gemilere İlişkin Uygulama Talimatı gereğince talebin değerlendirilmesinde kiralanacak geminin ülkemiz filosunda ihtiyaç duyulan tipte ve

81 ARGÜELLO, s. 10.

82 TTK m. 940, f. 2 uyarınca Türk vatandaşının malik olduğu gemi, Türk gemisidir. Aynı maddenin

2. fıkrasına göre ise birden fazla kişiye ait olan gemiler, paylı mülkiyet hâlinde, payların çoğunluğunun, elbirliğiyle mülkiyet hâlinde ise, maliklerinin çoğunluğunun, Türk vatandaşı olması şartıyla Türk gemisi sayılırlar. Söz konusu maddenin 3.fıkrasına göre Türk kanunları uyarınca kurulup da tüzel kişiliğe sahip olan kuruluş, kurum, dernek ve vakıflara ait olan gemiler, yönetim organını oluşturan kişilerin çoğunluğunun Türk vatandaşı olması, Türk ticaret şirketlerine ait olan gemiler, şirketi yönetmeye yetkili olanların çoğunluğunun Türk vatandaşı olmaları ve şirket sözleşmesine göre oy çoğunluğunun Türk ortaklarda bulunması, anonim ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerde ayrıca payların çoğunluğunun nama yazılı ve bir yabancıya devrinin şirket yönetim kurulunun iznine bağlı bulunması, şartıyla Türk gemisi sayılırlar.

(35)

25 tonajda olup olmadığı dikkate alınacaktır. Bakanlık gerek duyarsa ilgili kurum ve kuruluşların da görüşünü alınarak değerlendirme yapabilir.

TTK Türk gemilerinin flagging out`una da imkân sağlamaktadır. Kanunun 941.maddesinin 1.fıkrasına göre bir Türk gemisinin yabancı bayrak çekmesi için gemi, Türk Bayrağı çekmeğe yetkisi olmayan kişilere, en az bir yıl süreyle kendi adlarına işletilmek üzere bırakılmış olmalı ve geminin bırakıldığı kişinin uyruklu olduğu devletin kanununlarının buna izin vermesi gerekmektedir. Bu şartlara uyulduğu takdirde gemi malikinin istemi üzerine UDHB geminin yabancı bayrak çekmesine izin verebilir. Ancak, çıplak gemi kira sözleşmesinin süresinin bitmesi veya sözleşmenin feshi üzerine önceki, Türk Gemi Sicilindeki tescilin yeniden etkili hale gelip gelmemesi ile ilgili TTK`da bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu yüzden burada TTK`nın gemi tescili ilgili hükümleri uygulanmaktadır. TTK m. 959, f. 1`e göre “Gemi, ancak malikinin veya maliklerinden birinin istemi üzerine gemi siciline tescil olunur”. Dolayısıyla, çıplak gemi kira sözleşmesinin ortadan kalkması ile Türk Gemi Siciline tescil zorulu hâle geldiğinden geminin malikinin veya maliklerinden birinin istemi ile gemi, tekrar tescil olunur.

B) Kiraci Sicilinin Neden Olduğu Sorunlar

Gemi temini için kredi veren ve bunu gemi ipoteği ile teminat altına alan ipotek alacaklısı finansman kuruluşlar tarafından gemilerin paralel tescilinin ipoteğin

güvenliğini etkilemesi konusunda endişeler sıkça dillendirilmektedir83. Şöyle ki, kiracı

sicili için geminin asıl sicildeki kaydının silinmesi veya ertelenmesi bir anlamda ipotek hakkının da silinmesi veya ertelenmesi anlamına gelmektedir. Zira, bazı hukuk

sistemlerinde olduğu gibi84 Türk Hukukuna göre de gemi ipoteğinin kurulması onun

gemi siciline tescil edilmesine bağlıdır (TTK m. 1015).

Soruna çözüm olarak, ipotek alacaklıları, Kiracı Sicilinde ipotek haklarını tescil edebilirler veya onların ipotek alacaklısı olarak çıkarlarının bu sicilde belirlenmesini

83 DAVİS, s. 202.

84 Örneğin, Andean Antlaşması ülkeleri (Bolivya, Kolombiya, Ekvador ve Peru). Bkz. ARGÜELLO, s. 14.

Referanslar

Benzer Belgeler

Kira parasının net olarak ödeneceği kararlaştırılan işyeri kira sözleşmelerinde, kira tespit davası açılması halinde saptanan kira parası (Yargıtay

6.1. Müşteri’nin, taksitlerinden herhangi birini vadesinde ödememesi veya eksik ödemesi halinde; DF’nin borcun tamamını muaccel kılma hakkı bulunmaktadır.

Kira parasının net olarak ödeneceği kararlaştırılan işyeri kira sözleşmelerinde, kira tespit davası açılması halinde saptanan kira parası (Yargıtay

Kira sözleşmesinin sona erdirilmesi halinde kiralanan üzerinde yapılmış olan her türlü tadilat ve değişiklik kiralayan tarafından talep edilmesi halinde kiracı tarafından

tarafından verilen yazılı emir ile işin tamamının veya bir kısmının durdurulması, İş programına işin yapılacağı bölümlerin ….tarafından tesliminin

Kiracı, kiralanan yerin elektrik, telefon, doğalgaz, su ve sair masraflarını doğrudan kendisi yapar, bunlarla ilgili abonman sözleşmelerini bizzat imzalar ve bunların

(3) Bu Sözleşmenin “GENEL” ve “ÖZEL” şartları ile ihale veya pazarlık şartnamesinde yer verilen kurallara, kiracı tarafından riayet edilmediği takdirde,

Bunlara ek olarak denizcilik örf ve adetine uyulacağı, gemicilerden birinin gemisinin zayi olması halinde diğer gemicilerin bu gemiye karşılık yeni bir gemi inşa edecekleri