• Sonuç bulunamadı

Ayıptan Sorumluluk

Belgede Çıplak gemi kira sözleşmesi (sayfa 71-79)

B) Kiraya Verenin Borçları

2. Ayıptan Sorumluluk

Yukarıda belirtildiği gibi, geminin denize elverişli olmadan teslimi onun ayıplı teslim edilmesi gibi anlaşılmalıdır. Geminin bu şekilde teslimi ise gemi malikinin kiracıya karşı sorumluluğuna yol açmaktadır. Genel olarak ayıp, kiralananın, sözleşmede belirtilen amaca uygun kullanımına tamamen veya kısmen elverişsiz

olmasıdır212. Ayıplı gemiden ise, fiziksel özelliklerinde bir bozukluk veya gemiyi

kullanma imkânını kısıtlayan herhangi bir engel anlaşılmaktadır213.

209 DAVIS, s. 38.

210 RG. 10.11.2006; S. 26342.

211 Gemide bulundurulması lazım olan belgelere borda evrakı da denilmektedir. Borda evrakları

hakkında detaylı bilgi için bkz. KENDER/ÇETİNGİL/YAZICIOĞLU, s. 93-96.

212 YAVUZ, s. 230.

213 AÇIKEL, Aslıhan Erbaş, Tip Gemi İnşa Sözleşmelerinde Garanti Borcu, İnönü Üniversitesi

62 Geminin ayıplı teslim edilmesinden gemi malikinin sorumluluğunu iki başlık altında ele almak gerekir. Bunlar teslim zamanı ortaya çıkan ayıptan sorumluluk ve teslimden sonra ortaya çıkan ayıptan sorumluluktur.

Her iki halde gemi malikinin malın ayıplı hale gelmesinde kusurlu olup olmadığı önemli değildir, geminin, malikinden kaynaklanmayan nedenlerle ayıplı olması

halinde de gemi maliki bunun onarılmasından sorumludur214.

a) Teslim Zamanı Ortaya Çıkan Ayıptan Sorumluluk

Teslim zamanı ortaya çıkan ayıp halinde gemi malikinin sorumluluğu TTK`da

düzenlenmediğinden m. 1130`daki atıfla TBK`ya başvurulması gerekmektedir215.

TBK m. 304, f. 1 uyarınca teslimi anında gemide önemli ayıplar216 bulunuyorsa kiracı,

ya borçlunun temerrüdü hakkında hükümlere (TBK m. 117 vd.) ya da kiraya verenin kiralananın sonradan ayıplı duruma gelmesinden doğan sorumluluğuna ilişkin hükümlere (TBK m. 305 vd.) başvurabilir.

Bu başlık altında temel olarak geminin önemli ayıplarla teslim edilmesi halinde gemi malikinin sorumluluğu ele alınacaktır. Önemli olmayan ayıplarda gemi malikinin sorumluluğuna kısaca değinilirse, TBK m. 304, f. 2`ye göre, “Kiralananın önemli

olmayan ayıplarla217 tesliminde ise kiracı, kiralananda sonradan ortaya çıkan

ayıplardan dolayı kiraya verenin sorumluluğuna ilişkin hükümlere başvurabilir.” Kiraya verenin kiralananın sonradan ayıplı hale gelmesinden sorumluluğu hakkındaki TBK m. 305, f. 1 hükmü aşağıda, önemli ayıplardan sorumluluk kapsamında ele alınmaktadır.

214 YAVUZ, s. 236.

215 Belirtmek gerekir ki, söz konusu durumda gemi malikinin sorumluluğu Barecon 2001`de de ele

alınmamaktadır.

216 Kiracının kiralananı (gemiyi) kullanmasını engelleyen ve ondan yararlanmasını önemli surette

azaltan ayıplar, önemli ayıp sayılır. Bkz. YAVUZ, s. 231; İNCEOĞLU, Murat, Kira Hukukunda Ayıba Karşı Tekeffül Borcu, BÜHFKHHD, Y. 2013, C.9, S.103-104, (Ayıp) s. 52- 53.

217 Önemli olmayan ayıp, kiralananın kullanımını tamamen veya önemli oranda engellemeyen,

ancak kiracının elde etmeyi umduğu edim yararına zarar veren eksiklik ve bozukluk olarak nitelendirilebilir. Bkz. İNCEOĞLU, Ayıp, s. 22

63 aa) Borçlunun Temerrüdü

Borçlunun temerrüdü, ifası mümkün 218 ve muaccel olan bir borcun borçlu

tarafından ifasının gerçekleştirilmemesi sonucu alacaklının ihtarıyla ortaya çıkan bir

hukuki durumdur219. Bu kavram çalışma konusuna uymaktadır. Geminin ayıplı halde

teslim edilmesi gemi malikinin teslim borcunu yerine getirmemesi anlamına gelir. Çıplak gemi kira sözleşmesi her iki tarafa karşılıklı borç yükleyen sözleşmelerden olduğundan TBK m. 123`e göre kiraya veren temerrüde düştüğü takdirde kiracı borcun ifa edilmesi için uygun bir süre verebilir veya uygun bir süre verilmesini hakimden isteyebilir. Hükümde süre için “uygun” kelimesi kullanılmıştır ve burada kanun koyucunun amacı kiraya verene dürüstlük kuralları çerçevesinde

borcunu ifa etmesine yetecek bir süre vermektir220. Ancak, TBK m. 124 uyarınca,

kiraya verenin içinde bulunduğu durumdan veya tutumundan süre verilmesinin etkisiz olacağı anlaşılıyorsa, kiraya verenin temerrüdü sonucunda borcun ifası kiracı için yararsız kalmışsa ve borcun ifasının, belirli bir zamanda veya belirli bir süre içinde gerçekleşmemesi üzerine, ifanın artık kabul edilmeyeceği sözleşmeden anlaşılıyorsa kiracının kiraya verene süre vermesine gerek bulunmamaktadır.

Teslimi anında gemide önemli ayıplar bulunması halinde kiracının TBK m. 125 uyarınca da seçimlik hakları oluşmaktadır. Bunlardan ilki aynen ifa ve gecikme tazminatıdır. Şöyle ki, m. 125, f. 1` e göre “Temerrüde düşen borçlu, verilen süre içinde, borcunu ifa etmemişse veya süre verilmesini gerektirmeyen bir durum söz konusu ise alacaklı, her zaman borcun ifasını ve gecikme sebebiyle tazminat isteme hakkına sahiptir”. Çalışma konusu açısından teslim edilen gemi ayıplı ise kiracı bunu kabul etmeyip, aynı teknik özelliklerde ve aynı sınıfta bir gemi isteyebilir ve gecikme dolayısıyla tazminat talep edebilir. Ancak TBK m. 118 hükmü gereğince kiraya veren

218 Borcun ifasının mümkün olmadığı haller borçlunun temerrüdünü değil, ifanın imkansızlığını

oluşturur. Borçlunun sorumlu olduğu ifa imkansızlığı hakkında detaylı bilgi için bkz.

OĞUZMAN, M. Kemal, ÖZ, M. Turgut, Borçlar Hukuku Genel Hükümler, C. 1, 12. Baskı,

İstanbul 2014, (2014), s. 455-470.

219 AKINTÜRK/ATEŞ KARAMAN, s. 127. 220 OĞUZMAN/ÖZ, 2014, s. 510.

64 temerrüde düşmekte kusuru olmadığını ispat ederse bu durumda tazminattan

kurtulmuş olur221. Bu hakları talep etmek için kiraya verenin kiracıya ek süre vermesi

mecburiyeti yoktur.222 Ayrıca, kiracının bu hakkı seçmesi için herhangi bir beyanda

bulunmasına gerek yoktur, kiracı ifadan veya sözleşmeden vazgeçtiği hakkını beyan

etmezse ifa ve gecikme tazminatı hakkı yürürlüğünü korur223.

Kiracının bir diğer seçimi ise ifadan vazgeçme ve tazminatın talep edilmesidir. TBK m. 125, f. 2`ye göre “Alacaklı, ayrıca borcun ifasından ve gecikme tazminatı isteme hakkından vazgeçtiğini hemen bildirerek, borcun ifa edilmemesinden doğan zararın giderilmesini isteyebilir …”. Öncelikle belirtilmesi gerekmektedir ki, bu hakkın ileri sürülmesi halinde sözleşme sona ermez, asıl edim olan geminin kiraya

verilmesi, tazminat borcuna dönüşür224. Kiracının ifadan vazgeçmesinin nedeni ifanın

mümkün olmaması veya kendisi için bir anlam ifade etmemesidir225.

İfadan vazgeçme durumundaki tazminat talebi, kiracının uğradığı zarar dolayısıyladır. Bu zarar müsbet zarar olarak adlandırılır. Müsbet zarar, ifanın zamanında gerçekleşeceğine güvenilerek yapılan masraflar, zamanında yapılmış

ifanın kendisine teminedeceği menfaatler ve yoksun kalınan kazançlardır226.

İfadan vazgeçme ve tazminat hakkının talebi için kiracı, ifa talep etme hakkını kullanmayacağını, ifadan vazgeçme ve tazminat hakkını kullanacağını derhal beyan etmek zorundadır. Zira, kiracı, edimin daha da değerleneceğini bekleyip tazminat talebinde bulunailir veya edimin değerinin düşe bilme ihtimalini gözönüne alıp bir süre bekledikten sonra sözleşmeden dönebilir. Kiraya vereni bu türlü belirsiz durumlardan

221 REİSOĞLU, 2004, s. 385.

222 AKINTÜRK/ATEŞ KARAMAN, s. 138; REİSOĞLU, Safa, Türk Borçlar Kanunu Genel

Hükümler, 24. Baskı, İstanbul 2013 (2013), s. 384.

223 OĞUZMAN/ÖZ, 2014, s. 510.

224 IŞIK, Nazikoğlu, Karşılıklı Taahhütleri Havi Akitlerde Borçlunun Temerrüdü, AÜHFD 1951,

S. I-II, s. 677; REİSOĞLU, 2013, s. 385.

225 IŞIK, s. 677.

65

koruması için bu hakkın derhal beyan edimesi gerekir227. Burada birinci seçenekte

olduğu gibi kiraya verenin zararı tazmin etmesi için kusurlu olması aranır. Eğer kiraya veren kusurlu değilse bunu ispat etmelidir.

Üçüncü seçenek ise, sözleşmeden dönme ve tazminat talebidir. TBK m. 125, f. 2`ye göre “alacaklı, ayrıca borcun ifasından ve gecikme tazminatı isteme hakkından vazgeçtiğini hemen bildirerek, … sözleşmeden dönebilir”. Sözleşmeden dönme, sözleşmenin feshi anlamına gelmektedir. Burada fesih geçmişe yönelik sonuçlar

doğurur228. Bu konuda TBK m. 125, f. 3, c. 1`e göre “sözleşmeden dönme halinde

taraflar, karşılıklı olarak ifa yükümlülüğünden kurtulurlar ve daha önce ifa ettikleri edimleri geri isteyebilirler”. Bu sonuç için kiraya verenin kusurlu olup olmaması önemli değildir. Yalnız TBK m. 125, f. 3, c. 2 uyarınca kiraya veren, temerrüde düşmekte kusuru olmadığını ispat edemezse kiracı, sözleşmenin hükümsüz kalması sebebiyle uğradığı zararın giderilmesini de isteyebilir. Buradaki zarar menfi zarar olarak nitelendirilmektedir. Menfi zarar geçerli olacağına inanılan sözleşmenin

işlememesi sebebiyle uğranılan zarardır229.

İkinci seçimlik hakta olduğu gibi kiracı ifa ve tazminat hakkından vazgeçerek

bu seçimini beyan etmelidir230.

bb) Kiralananın Sonradan Ayıplı Hale Gelmesinden Sorumluluk

Yukarıda açıklandığı üzere gemide, teslimi anında önemli ayıplar bulunuyorsa kiracı, kiraya verene karşı borçlunun temerrüdü hükümlerinden başka kiraya verenin kiralananın sonradan ayıplı duruma gelmesinden doğan sorumluluğuna ilişkin hükümlere de (TBK m. 305 vd.) başvurabilir. Bu yönde TBK m. 305, f. 1 “Kiralanan sonradan ayıplı duruma gelirse kiracı, kiraya verenden ayıpların giderilmesini veya kira bedelinden ayıpla orantılı bir indirim yapılmasını ya da zararının giderilmesini

227 OĞUZMAN/ÖZ, 2014, s. 513.

228 REİSOĞLU, 2013, s. 386; OĞUZMAN/ÖZ, 2014, s. 519; AKINTÜRK/ATEŞ KARAMAN,

s. 138.

229 AKINTÜRK/ATEŞ KARAMAN, s. 139. 230 OĞUZMAN/ÖZ, 2014, s. 513.

66 isteyebilir. Ancak, zararın giderilmesi istemi diğer seçimlik hakların kullanılmasını önlemez” hükmü ile kiracıya birtakım haklar tanınmaktadır.

Bunlardan ilki, kiracının kiraya verenden ayıbın giderilmesini talep etmesidir. Böyle bir talep kiracının en doğal hakkıdır. TBK m. 306, f. 1`e göre “… bu sürede ayıp giderilmezse kiracı, ayıbı kiraya veren hesabına gidertebilir ve bundan doğan alacağını kira bedelinden indirebilir veya kiralananın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteyebilir”. Görüldüğü gibi kiracıya, kiraya verenin onayını ve hakimin iznini almaya

gerek kalmadan231, gemideki ayıbın kendisi tarafından onarılıp bunun maliyetini kira

bedelinden indirmek hakkı da tanınmaktadır. Buradaki kira bedelinden indirme, devamlılık arzetmeyip bir defada kullanılan bir haktır. Yani ayıbın giderilmesine ne kadar masraf edilmişse sadece bu tutar kira bedelinden indirilmektedir. Örneğin, gemi kiracıya teslim edildiği zaman motorunda bir arızanın olduğu tespit edilmiş. Arızanın onarılma maliyetinin altmış bin lira, aylık kira bedelinin ise yüz bin lira olduğunu dikkate alarak kiracı, ilk ay kırk bin lira, diğer aylarda ise yüz bin lira kira bedeli ödeyecektir.

Kiracının geminin tamirine gücü yetmez veya bu gibi işlerle uğraşmak istemezse geminin ayıpsız benzeri ile değiştirilmesini talep edebilir. Yani, kiraya veren gemiyi tamir etmezse, kiracının bunu yapma zorunluluğu yoktur. Yalnız, kiraya verenin elinde geminin benzeri bulunmayabilir. Böyle bir durumda kiracı geminin benzeri ile değiştirilmesi hakkını kullanamayacaktır. Satılanın ayıplı olması halinde alacının seçimlik haklarını düzenleyen TBK m. 227, f. 1, b. 4, “İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme” hükmündeki “imkân varsa” ibaresi kıyasen

çıplak gemi kira sözleşmesine de uygulanabilecektir232.

Ayıbın, geminin öngörülen kullanıma elverişliliğini ortadan kaldırması ya da önemli ölçüde engellemesi ve verilen sürede giderilmemesi hâlinde kiracı, sözleşmeyi feshedebilir (TBK m. 306, f. 2). Tüm bunların yanında en baştan, kiraya veren, gemideki ayıbı gidermek yerine, uygun bir süre içinde ayıpsız benzeriyle değiştirebilir

231 YAVUZ, s. 241.

67 (TBK m. 306, f. 3). Kiraya veren, kiracıya aynı geminin ayıpsız bir benzerini hemen vererek ve uğradığı zararın tamamını gidererek, onun seçimlik haklarını kullanmasını önleyebilir (TBK m. 306, f. 4).

Geminin sonradan ayıplı duruma gelmesinden doğan sorumluluğu çerçevesinde kiracının bir diğer hakkı kira bedelinin indirilmesini talep edebilmesidir. Şöyle ki, TBK m. 307`ye göre “Kiracı, kiralananın kullanımını etkileyen ayıpların varlığı halinde, bu ayıpların kiraya veren tarafından öğrenilmesinden ayıbın giderilmesine kadar geçen süre için, kira bedelinden ayıpla orantılı bir indirim yapılmasını isteyebilir”. Bu indirim yukarıda açıklanan durumun aksine devamlılık arzeden bir haktır. Yani, zararın kira bedelinden bir defada indirilmesi değil, genel olarak aylık kira bedelinin azaltılması söz konusudur.

Kiracının, TBK`nın kira sözleşmesini düzenleyen hükümleri kapsamındaki kiralananın ayıbı dolayısıyla seçimlik haklarından üçüncüsü ise, ayıptan doğan zararların giderilmesidir. Bu düzenleme TBK m. 308`de yer almaktadır. Söz konusu zarar müsbet zarardır.

b) Teslimden Sonra Ortaya Çıkan Ayıptan Sorumluluk

Teslim zamanı ortaya çıkan ayıptan gemi malikinin sorumluluğu bir üst başlıkta ele alındı. Bir de geminin tesliminden sonra ortaya çıkan ayıp durumu var ki, bundan sorumluluk, tamiri mümkün olan ayıplardan sorumluluk ve tamiri mümkün olmayan ayıplardan sorumluluk olarak iki başlık altında ele alınabilir.

aa) Tamiri Mümkün Olan Ayıplardan Sorumluluk

Eğer gemideki ayıp tamir oluna bilecek ayıp ise burada TTK m. 1124, f. 1 ve f. 2 hükümlerini uygulamak gerekecektir. TTK m. 1124, f. 1`e göre “geminin ayıplarından doğan tamirler ile bu yüzden değiştirilen parçaların giderleri kiraya verene aittir”. Bu hüküm Barecon 2001`in üçüncü maddesinin (c) bendi ile karşılaştırılabilir. Yukarıda da ele alındığı üzere bu düzenlemeye göre gemi maliki,

teslim zamanı mevcut olan ve sonradan ortaya çıkan gizli ayıpların233 ortadan

233 Barecon 2001 m. 3`de TTK m. 1124`den farklı olarak “gizli ayıp” terimi kullanılmıştır. Gizli

ayıp, eBK m. 249, f. 3 anlamında, kiracının sözleşmenin yapılması anında kiralananın ayıplı olduğunu bilmediği ve bilmesinin mümkünsüz olduğu ayıplardı. TBK`ya bu yönde bir hüküm

68 kaldırılması için yapılan tamiratlardan sorumludur. Yalnız TTK m. 1124, f. 1`den farklı olarak Barecon 2001, m. 3 (c) hükmünde ayıpların oniki ay içinde veya taraflarca belirlenmiş olan başka bir sürede ortaya çıkması şartı vardır ki, bu da TTK`da düzenlenen belirsiz süre şartına kıyasen daha isabetli sayılabilir.

Gemi malikinin sorumluluğundan tamirin tamamen üstlenilmesi mi, yoksa sadece bunların maliyeti karşılamak mı, kasdedilmektedir? Davis`e göre çıplak gemi kira sözleşmesi düzenine uygun olarak (kiracının, gemiyi işletmesi, bakım ve tamiratını yapması) gemi maliki, gemide ortaya çıkacak gizli ayıpların tamiri

maliyetini karşılayacak, kiracı ise, ayıpların tamirini organize edecektir234. Bu görüşün

savunulması icap eder, zira yukarıda da belirtildiği gibi, gemi maliki denizcilikle ilgisi olmayan bir finansör de olabilir ve böyle bir durumda onu geminin tamiri işlerini yöneten birisi olarak atamak pek de uygun gözükmemektedir. Ayrıca, gemi malikinin gemisini çoğu zaman sorumluluklarını sınırlandırmak için çıplak olarak kiraya verdiği de yukarıda vurgulandı.

Barecon 2001, m. 3 (c)`nin getirdiği bir diğer özellik ise gemi malikinin gizli

ayıplar sonucu kaybedilen zaman için sorumlu olmayacağıdır235. Bunun tersine, TTK

m. 1124, f. 2`ye göre “Geminin, ayıbından dolayı yirmidört saatten fazla bir süre hareketsiz kalması hâlinde, aşan süre için kira bedeli ödenmez, ödenmiş ise geri

verilir”. TTK`nın bu hükmü, genel olarak zaman çarteri için söz konusu olan236 “Off

Hire” halini ortaya koymaktadır. Off Hire`a göre zaman kiracıyı, gemini, onun herhangi bir bölümünde veya tamamında, donanımında, gemi adamlarında ortaya çıkan eksiklik, nedeniyle, kullanmaktan mahrum kalacaksa kullanmadığı günler için

alınmamıştır. Ancak buna rağmen, Yavuz`a göre eğer ayıp gizli değilse, yani kiracı, kiralananın sözleşmenin yapılması anında mevcut olan ayıbı biliyorsa veya bilmesi gerekiyorsa kiraya veren bu ayıptan sorumlu olmayacaktır. Bkz. YAVUZ, s. 233; Bu yaklaşımın TTK m. 1124, f. 1 ve f. 2 açısından da geçerli olacağı şüphesizdir. Yani, söz konusu hükümlerdeki “ayıp” terimini gizli ayıp olarak anlamamz gerekmektedir.

234 DAVIS, s. 30.

235 Bu düzenleme Sözleşmenin 41-42. satırlarda “… the Owners shall be liable for … not the time

for repairs or renewals occasioned by latent defects in the Vessel” şeklinde yer almaktadır.

69

kira bedelini (navlunu) ödemeyebilir237. NYPE 93 standart sözleşmesinin “Off Hire”

başlıklı 17. maddesinde Off Hire`a neden olan olaylar daha kapsamlı ele

alınmaktadır238. Ancak TTK m. 1124, f. 2 açısından kira bedelinin ödenmemesi için

gemide yalnız teslim zamanı mevcut olan bir ayıptan geminin hareketsiz kalması söz konusu olmalıdır. Barecon 2001 m. 3 (c) ile geminin, gizli ayıpları sonucunda kullanılamadığı süre için gemi sahiplerine hiçbir sorumuluk yüklenilmemesi isabetli olmamıştır. Zira, çıplak gemi kirasında kira bedeli kira süresine göre belirlenmektedir ve geminin ayıplarının onarımı aylarca da sürebilir ki, bu da, kiracı için büyük kayıplara yol açabilir.

bb) Tamiri İmkânsız Olan Ayıplardan Sorumluluk

Tamiri imkânsız gemi önemli ayıplı gemi kimi nitelendirilebilir. Kiralananın sonradan önemli şekilde ayıplı hale gelmesi durumunda TBK m. 305, f. 2`yi uygulamak gerekir: “Önemli ayıp durumunda kiracının sözleşmeyi fesih hakkı saklıdır”. Bu hükümden anlaşıldığı üzere gemi teslim edildiği tarihten sonra ayıplı hale gelmişse ve tamiri imkânsızsa bu durumda kiracı sözleşmeyi feshedebilir.

3. İade Anında Gemide Bulunan Tüketilebilir Malzemelerin Bedelini Ödeme

Belgede Çıplak gemi kira sözleşmesi (sayfa 71-79)

Benzer Belgeler