• Sonuç bulunamadı

Çıplak gemi kira sözleşmesinin diğer tarafı da yukarıda çok yerde adı geçtiği üzere kiracıdır. Kiracı, kira bedeli karşılığında kiraya verenden geminin kullanım hakkı ile birlikte zilyetliğini, gemi adamları olmadan devralan ve deniz ticaretinde kullanan şahısdır. Kiracı, hem çıplak gemi kira sözleşmesinin, hem de alt kira sözleşmesinin tarafı olabilir. Her iki sözleşmede kiracılara aynı kanun hükümleri uygulanır.

Kiracının çıplak gemi kiralanmasındaki üçüncü kişilere karşı hukuki konumu

gemi işletme müteahhididir (owner pro hac vice)171. Kiracının bu sıfatı, TTK m. 1062,

f. 2, c. 2`deki düzenlemeden anlaşılmaktadır: “Kendisinin olmayan bir gemiyi menfaat sağlamak amacıyla suda kendi adına bizzat veya kaptan aracılığıyla kullanan kişi, üçüncü kişilerle olan ilişkilerinde donatan sayılır”. Bu şartları kendisinde sağlayan

şahıslar Türk hukukunda “gemi işletme müteahhidi” olarak tanımlanmaktadır172.

Hükümden anlaşıldığı üzere bir kişinin gemi işletme müteahhidi sayılması için onun, öncelikle, başkasına ait gemiyi kullanması gerekmektedir. Burada amaç, geminin, gemi maliki tarafından değil, başka birisi tarafından kullanılmasıdır. Aksi takdirde gemiyi kullanan kişi, gemi işletme müteahhidi değil, donatan sayılır. Çıplak gemi kira

gerekmektedir. Bu konuda, Lord Diplock, Photo Production v. Secuicor davasındaki notlarında, bir tarafın önemli borcunu yerine getirmemesi halinde, yerine getirilmemiş borçlara son vermek yetkisini diğer tarafa, sadece her iki tarafın bu yönde açıklamasının olması veya kanundan çıkarılan sonuç hali için sınırlı olduğunun altını çizmiştir. Bkz. Photo Production Ltd v.

Securicor Transport Ltd [1980] 1Lloyd`s Rep. 545 170 DAVIS, s. 129.

171 Uygulamada gemi işletme müteahhidi vasfının kazanılmasının en önemli hukuki dayanağı çıplak

gemi kira sözleşmesidir. Bkz. ÜLGENER, Gemi İşletme Müteahhidi, s. 10; SÖZER, 2014, s. 172.

48 sözleşmesi açısından bu şart yerine getirilmektedir. Nitekim, bu sözleşme ile kiracı, kendisinin değil, gemi malikine ait olan bir gemiyi kullanmaktadır.

Gemi işletme müteahidi sıfatını almak için ikinci koşul gemiyi kullanan kişinin gemiyi kendi adına işletmesidir. Bu koşulun gerçekleşmesi için gemiyi kullanan kişinin gemi malikinden geminin kullanılması ile ilgili talimat almaması, geminin

kontrolünü tamamen elinde tutması gerekmektedir173 ki, bu da çıplak gemi kira

sözleşmesi için geçerlidir. Yukarıda da belirtildiği üzere söz konusu sözleşme ile geminin zilyetliği ile birlikte kontrolü kiracıya geçmektedir.

1. Gemi İşletme Müteahhidi Sıfatı

Öncelikle belirtmek gerekir ki, kiracının kiraya verenle iç ilişkisi çıplak gemi kira sözleşmesine dayanmaktadır. Bu ilişki, aşağıda detaylı bir şekilde ele alınacaktır.

Kiracının üçüncü kişilerle ilişkisi ise, yukarıda değinilen, TTK m. 1062, f. 2, c. 2`de açıklanmaktadır. Bu hükme göre, gemi işletme müteahhidi üçüncü kişilerle olan ilişkilerde donatan sayılmaktadır ve donatanın sahip olduğu hak ve sorumlulukları haizdir. Sahip olduğu haklara örnek olarak, gemiye düşen müşterek avarya garame alacakları, çatmadan doğan tazminat alacakları, kurtarma ücretleri, navlun alma hakkı

vb. gösterilebilir174. Kiracının gemi işletme müteahhidi sıfatıyla üçüncü kişilere karşı

sorumluluğu ise bir sonraki başlık altında ele alınacaktır.

2. Üçüncü Kişilere Karşı Sorumluluk

Öncelikle vurgulamak gerekir ki, “borç” ve “sorumluluk” kavramlarının ayrı anlamları de vardır. Şöyle ki, “borç”, alacaklıya borçludan alacağını isteme yetkisini veren bir hukuki ilişki olduğu halde, “sorumluluk”un, borç anlamı ile alacaklının, zamanında sağlayabilmediği alacağını icra yoluyla borçlunun malvarlığından temin

etme yetkisini veren bir ilişki anlamı da mevcuttur175. Belirtmek gerekir ki, kiracı gemi

işletme müteahhidi sıfatıyla geminin işletilmesinden doğan borçların sadece borçlusu

173 ÇAĞA/KENDER, C. 1, s. 135; SÖZER, 2014, s. 173. 174 ÇAĞA/KENDER, C. 1, s. 136; SÖZER, 2014, s. 175. 175 KENDER/ÇETİNGİL/YAZICIOĞLU, s. 101.

49

değil, ayrıca bunlardan sorumludur176. Yani gemi işletme müteahhidinin borçlusu

olduğu alacaklı, alacağını, temin edemediği hallerde bu alacağını icra takibi ile gemi işletme müteahhidinin malvarlığından sağlayabilir. Ancak, yukarıda belirtildiği üzere deniz ve gemi alacaklılarının alacaklarını geminin cebri icra yolu ile satışından da temin etme imkânları saklıdır. Böyle bir durumda gemi maliki, alacağın borçlusu

değil177, borçtan sorumlusu konumundadır.

Kiracının gemi işletme müteahhidi sıfatıyla üçüncü kişilere karşı sorumluluklarına gemi adamlarının ücretleri, onların ülkelerine geri getirilme ücretleri, kurtarma ücretleri, müşterek avaryada gemiye düşen garame payı, çatma tazminat, gemi adamlarının görevini yerine getirirken üçüncü kişilere verdikleri zararlardan doğan borçlar vb. örnek olarak gösterilebilir.

3. Sorumluluğunu Sınırlandırma Hakkı

Donatanın sorumluluğunun sınırlandırılması hakkı gemi işletme müteahhidi

vasfı ile çıplak gemi kiracısı için de geçerlidir178. Ayrıca, TTK m. 1328, f. 1 uyarınca,

deniz alacaklarından doğan sorumluluk 1976 yılında Londra`da kabul edilen Deniz Alacaklarına Karşı Sorumluluğun Sınırlanması Hakkında Milletlerarası Sözleşme (LLMC) ve bu milletlerarası sözleşmeyi değiştiren 1996 yıl Protokolü ile sınırlandırılabilir ve LLMC`nin 1. maddesinin 1. fıkrasına göre: “... gemi malikleri...

2. maddede yazılan alacaklara179 karşı mesuliyetlerini bu milletlerarası sözleşme

176 ÇAĞA/KENDER, C. 1, s. 137. 177 CHITTY, s. 482-483.

178 MARAIST/GALLIGAN/MARAIST, s. 123

179 LLMC`de belirtilen alacaklar, gemide veya geminin işletilmesi yahut kurtarma ve yardım

faaliyetleri ile doğrudan ilgili olarak vukubulan ölüm, yaralanma, (liman tesisleri, havuzları, seyrüsefere elverişli su yolları ve seyir yardımcı tesislerinin maruz kaldıkları zararlar dahil olmak üzere) her türlü eşya ziya ve hasarı ve sair bütün zararlardan doğan alacaklar, deniz yolu ile yapılan yük, yolcu ve bagajlarının taşınmasında veki gecikmeden ileri gelen bütün zararlardan doğan alacaklar, akitten doğmuş olmıyan herhangi bir hakkın ihlalinden neşet eden ve geminin işletilmesi yahut kurtarma ve yardım faaliyetleriyle doğrudan ilgili olarak vukubulan diğer bütün zararlardan doğan alacaklar, batmış, enkaz haline gelmiş, oturmuş, veya terk edilmiş bir geminin, içinde bulunan veya bulunmuş olan şeyler de dahil olmak üzere, yüzdürülmesi, kaldırılması imha edilmesi veya zararsız hale getirilmesinden doğan alacaklar, gemi yükünün imhası veya zararsız hale getirilmesinden doğan alacaklar, sorumlu şahsın bu sözleşme hükümleri uyarınca mesuliyetini sınırlayabileceği bir zararı önlemek veya azaltmak için alınan tedbirler ve bu

50 hükümleri ile sınırlayabilirler”. Maddenin 2. fıkrasında ise “gemi maliki” teriminden kiracı da anlaşılmaktadır. Dolayısıyla çıplak gemi kiracısının da MS`de belirtilen deniz alacaklarına karşı sorumluluklarını sınırlandırma hakkının olduğu kabul edilmektedir.

II. TARAFLARIN BİRBİRİLERİNE KARŞI HAKLARI VE BORÇLARI

Tüm sözleşmelerde olduğu gibi çıplak gemi kira sözleşmesinde de taraflar haklara ve borçlara sahiptirler. Bu başlık altında gemi maliki ile kiracının hakları ve borçları, Barecon 2001, TTK ve TBK düzenlemeleri çerçevesinde ele alınmıştır.

A) Kiraya Verenin Hakları

Çıplak gemi kira sözleşmesi gereğince kiracının bir çok hakkı vardır. Bunlardan en önemlileri kira bedelinin ödenilmesini talep etmek ve sözleşmeyi feshetmektir. Bunlar dışında sözleşme ile kiracıya başka haklar da tanınabilir.

1. Kira Bedeli Ödenmesini İsteme Hakkı

Yukarıda belirtildiği gibi çıplak gemi kira sözleşmesi hukuki niteliği bakımından bir kira sözleşmesidir ve dolayısıyla kira sözleşmesinin en temel unsurlarından biri olan kira bedeli bu sözleşme için bir esaslı unsurdur. Sözleşme ile kira bedeli kararlaştırılmadan çıplak gemi kira sözleşmesi kurulamaz.

TBK m. 313 “Kiracı, kira bedelini ödemekle yükümlüdür” şeklinde, kısaca kiraya verenin kira bedelini isteme hakkının önemini ifade etmekdedir. Barecon 2001`de de böyle bir şart bulunmaktadır. Sözleşmenin 11. maddesinin (a) bendine göre, “Kiracılar, gemi sahiplerine, zamanın önem taşıdığı Sözleşme şartlarına uygun olarak kira bedelini tam zamanında ödeyeceklerdir”.

tedbirlerin başkaca sebep oldukları zararlar yüzünden sorumlu şahıstan gayri bir kimse tarafından ileri sürülen alacaklardır. Bkz. ATAMER/SÜZEL, s. 469

51 2. Sözleşmeyi Feshetme

Sözleşmede belirtilen şartlarda veya kanunda öngörülen durumlarda gemi malikine sözleşmeyi feshetmek hakkı tanınmaktadır. Kanunda sözleşmeyi feshetme hakkı veren hükümler sınırlı olsa da sözleşme ile, taraflara tanınan sözleşme özgürlüğü

ilkesinden180 yararlanılarak kiracının istenilen sorumluluğu açısından böyle bir şart

getirilebilir. Örneğin, geminin kiracı tarafından ticari limitler içinde kullanılmaması, durumu için sözleşme ile gemi malikine sözleşmeyi feshetme hakkı tanınabilir. Barecon 2001, m. 28 (a) da gemi malikine böyle bir hakkın tanınacağı durumlar düzenlenmiştir.

Kanunda belirtilen durumlara geldiğinde ise, TTK ile gemi malikine böyle bir hak tanınmadığının altını çizmek gerekir. TTK m. 1130`daki atıfla TBK`ya bakıldığında m. 315, f. 1`le gemi malikine kiracının muaccel kira bedelini ödememesi

durumunda sözleşmeyi feshetmek hakkının tanındığı görülebilir181. Ayrıca TBK m.

316, f. 2 uyarınca gemi maliki, kiracının gemiyi özenle kullanmaması halinde hiçbir

ihtara gerek olmadan, yazılı bir bildirimle sözleşmeyi feshedebilir182. Ancak belirtmek

gerekir ki, yukarıda bahsi geçen hükümler emredici nitelikte değildir ve sözleşme ile aksi kararlaştırılabilir.

Sayılanlar dışında, TBK m. 330, f. 1 uyarınca gemi maliki kira ilişkisinin devamını kendisi için çekilmez hâle getiren önemli sebeplerin varlığı durumunda sözleşmeyi feshedebilir. TBK m. 328 uyarınca ise belirsiz süreli çıplak gemi kira sözleşmelerinde gemi maliki sözleşmede belirtilen veya yasal fesih dönemine ve fesih

bildirim süresine uyarak her zaman sözleşmeyi feshedebilir183. Söz konusu hükümler

180 TBK m. 26: “Taraflar, bir sözleşmenin içeriğini kanunda öngörülen sınırlar içinde özgürce

belirleyebilirler”.

181 Bu hüküm detaylı olarak aşağıda “Kiracının Borçları” başlığı altında incelenmiştir.

182 “Geminin özenle kullanılması” ibaresinden “geminin çarter süresi boyunca gerekli bakım ve

tamiratının yapılması” anlaşılmalıdır.

183 TBK m. 330 ve TBK m. 328`de sayılan fesih hakları sadece gemi malikine değil kiracıya da

52 daha detaylı olarak, aşağıda “Çıplak Gemi Kira Sözleşmesinin Sona Ermesi” başlıklı Üçüncü Bölümde ele alınmıştır.

3. Sözleşmede Belirtilen Diğer Haklar

Sözleşme ile, sözleşme özgürlüğü çerçevesinde, gemi malikine yukarıda sayılanlar dışında başka haklar da tanınabilir. Örneğin, Barecon 2001 m. 8 ile gemi malikine geminin genel durumunu, bakım ve tamiratının yapılıp yapılmadığnı belirlemek veya herhangi bir ticari amaç için gemiyi muayene etmek veya denetlemek hakkı tanınmaktadır. Barecon 2001, m. 18`e göre ise, gemi sahipleri tüm alacakları için kiracılara, alt kiracılara veya herhangi bir konşimento navlununa ait tüm yükler, alt kira bedelleri ve alt-navlunlar üzerinde rehin hakkına sahip olacaklardır. Belirtilmesi gerekir ki, Barecon 2001`in bu hükümleri diğer çıplak gemi kira sözleşmeleri için de geçerlidir.

Belgede Çıplak gemi kira sözleşmesi (sayfa 57-62)

Benzer Belgeler