TAKVİMDEN BİR YAPRAK
Hazret - i
İ
rtihallerinin 677 İnci yıldö nümü münasebetüe evvelki gün Hazret-1. Mevlânâ hak kında Konyada ve Ankarada bir İhtifal yapıldığım gazetelerden öğrendik. A yrıca Ankara radyo su da «C âm l» nin «Peygam ber değil ama kitabı va rd ır» dediği bu muazzam adama programın da üç çeyrek saat tahsis eylemek fırsatını ihmal eylemedi. Büyük lüğü huzurunda bütün dünyanın huşu’ İle eğildiği bu zat-ı- şerif hakkında Ankara radyosunun gösterdiği alâkayı pek yerinde bulduk. Bilhassa Ankara radyoMevlânâ
ULUNAY
müdürü aziz dostum Hürmet MUnire teşekkürü bir vazife te lâkki ederim.
Radyo bu üç çeyrek saate ol gun ve dolgun bir «anma merft- slm l» sığdırmağa muvaffak ol muştur... Evvelâ değerli arkada şım Konya mületvekUl Ömer R ı za doğrul «Hazret-1. P ir » e dair, zahiri Umin müsaadesi nlsbetin- de bir konuşma yaptı. H ayatı nı, yüksek şahsiyetini anlattı, derin felsefesinden anlıyabüdiğl kadarını İzah eyledi. Muhterem meslekdaşımm «Hazret-1- Mev-
(Devam ı S a. 4, Sii. 6 da),
TAKVİMDEN BİR YAPRAK
V
Hazret - i
QAa.Cct
/,
I
" rtlhallerfnln 677 İnci yıldö nümü münasebetlle evvelki gün Hazret-1_ Mevlânâ hak kında Konyada ve Ankarada bir ihtifal yapıldığını gazetelerden öğrendik. A yrıca Ankara radyo su da «Cftm l» nln «Peygam ber değil ama klta&ı va rd ır» dediği bu muazzam adama programın da üç çeyrek saat tahsis eylemek fırsatını İhmal eylemedi. Büyük lüğü huzurunda bütün dünyanın huşu’ 11e eğildiği bu zat-ı- şerif hakkında Ankara radyosunun gösterdiği alâkayı pek yerinde bulduk. Bilhassa Ankara radyo müdürü aziz dostum Hikm et Mllnlre teşekkürü bir vazife te lâkki ederim.Radyo bu Uç çeyrek saate ol gun ve dolgun bir «anm a merft- slm l» sığdırmağa m uvaffak ol muştur... Evvelâ değerli arkada şım Konya m illetvekili Ömer R ı za doğrul «H a zret-L P ir » e dair, zahiri ilmin müsaadesi nlsbetin de bir konuşma yaptı. H ayatı nı, yüksek şahsiyetini anlattı, derin felsefesinden anlıyabildlği kadarım İzah eyledi. Muhterem meslekdaşımın «Hazret-L. Mev- lân â» dan bahsederken kullan dığı derin hürmet, sonsuz mu - habbet ve hudutsuz minnet tâ birlerinin onun aşkı ile çarpan gönüllerde tatlı bir akis husule getirdiğine şüphe etmiyorum.
Ondan sonra neyler (dem ) s başladılar... Ve (It r i) nln (N a ’- t-i- Mevlânâ) sı okundu.
Y â Habib-ul-Lâh! Resûll Hâ- llk-1- yektft tüyl Ber güzln-1- Zül Celâli pâk-i- bl hem tâ tüyll Diye başlıyon (N a ’ t ) m tercü mesi o kadar güzel yapılmıştı kİ dinliyenlere a y n tir eser zevki veriyordu.
i Bunu müteakip yine (I t r i) nln (Segâh) âyininin birinci selâmı, Dede’nln (Ferah fezâ) âyininin birinci selâmı mevlevîlikte (Beş- te-l_ kadim ) lerden sonra İlk bestelenen eserlerden Köçek Mus tafa Dervişin (B eyâtt) âyininin üçüncü selâmının son kısmı o- kundu ve böylelikle M evlevi mû- I slld ftsârma nihayet verlldL
Mevlânâ
Te> >'h„;
hlünay
Bir de İstanbul radyosuna ba kalım dedik... ö y le ya... İstan bul, asırlarca M evlevilik edebi yatının, M evlevilik mûsikisinin tesiri altında kalmış; edebiyatı mıza Enis Rcceb Dede, Bekayi, Tâib, Çevri, Ilûletl, Dânlşl, Sâ- hib, Sürür!, N e tt, A rz!, îtaıl, Şeyh Gaiib, Esrar Dede, Neşfttî, Nftct, N iyaz Hemdertli, Yahyft ve daha saymakla tükenmez şair, mûsikimize Itri, İsm ail Dede, Üçüncü Selim, N â y i Osman De de, Şeydâ H âfız, Zekât Dede, Abdürralıim, Nâkşi Dede Seyld Ahmed Dede, Şeyh Abdiilbâkt, H&şlm Bey, H acı F aik Bey, is met A ğa, Zokâlzade H a fız A h med, Rauf Y ek tâ, Kâzım Bey gibi üstadlar, bestekârlar ver miş. Elbette İstanbul radyosu da buna dair bir şey hazırlamıştır. Hâlâ Istanbulda «N a ’t han» mı ararsın? «A y in han» mı arar sın? N e üstadlar var!... Meselâ İşte Sadettin Heper bütün âyin ler onda demir gibi mevcuttur. H azret-!. Mevlânft’nın hayatı, şahsiyet! felsefesi hakkında İki ç ift lâ f söyllyecek — çok şükür— adam da eksik değildir. Seneler ce huzurda hizmet etmiş neyzen ler var. Koca Neyzen T e v flk bi le Mevlânâ’nm (K ıtm lr) i olma ğa hasret çeker... Elde bu kadar eleman varken İstanbul radyosu gibi bir müessese böyle bir İlim tezahüründen geri kalır m ı?
Düğmeyi çevirdik. Tepeden tır ııağa kadar kulak kesilerek din ledik. Bir akşam evvelki;
Pazar gezmesi Bâdem ezmesi
Maskaralığını hatırlatan saç malar...
B ir tarafta Mevlânâ... B ir ta rafta «Badem eszm esll» Yaznr- ı ken utanıyorum!
İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi