• Sonuç bulunamadı

B i n a l a r da D ış S ı va T e k n i ği (*)

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "B i n a l a r da D ış S ı va T e k n i ği (*)"

Copied!
8
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

B i n a l a r d a D ı ş S ı v a T e k n i ğ i (*)

Dış sıvadan beklenen vazifeler :

Dış sıvadan beklenen vazifeleri birinci dere-cede tayin eden şey, dış sıva ile kaplayacağımız bina kısmının haiz olduğu evsaftır. Sıva ile kaplanacak olan bina kısmı kendisinden beklenen vazifeleri daha sıva vurulmazdan evvel ifa edebilecek bir halde iss bu takdirde vazifeler küçülür ve sadece bu bina kıs-mına icap eden dış görünüşü temin etmekten, ona bir kılıf giydirmekten ibaret kalır.

Fakat, eğer binanın bahse mevzu teşkil eden kısmı kendisinden beklenen vazifeleri daha sıva vu-rulmazdan evvel başarabilecek halde değilse, bu takdirde zafiyetini bazı bakımlardan İslah etmek için yardıma ihtiyacı vardır. Vaziyet ve hale göre bazan bu yardımı sıva ile temin etmek mümkün ola-bilir.

Sıva, bir kere dış duvarları sese karşı tecrit et-mek, havadan ve rüzgârdan korumak gibi husus-lardaki umumî vazifelerine yardım edebi.ir ve bu yardımı, duvarın bu husustaki kabiliyetinin azlığı nisbetinde yüksektir. Fakat, bu vazifelerden birini ifa edebilmek için sıvanın icap eden şekilde yapıl-ması lâzımgelir. Meselâ dış duvarlar ekseriya şiddetli rüzgârda veya rüzgârla çarpan yağmurlarda havayı ve suyu geçirmiyecek kabiliyetten mahrum bulunan malzemeden yapılmışsa; bu takdirde duvarın rüzgâra ve suya karşı kesafetinin noksanlığı iyi evsafta bir sıva ile giderilebilir. Duvar hava ve don tesirlerine karşı kifayetli olmıyan ve bu sebeple hava tesirle-rine karşı korunması lâzımgelen inşa maddelerinden yapılabilir ve işte bu korumayı sıva temin edebilir. Hattâ kireç ile yapılan badana bile duvarın hava tesirlerine karşı mukavemetini bir dereceye kadar çoğaltır. Dış sıva dış duvarın fizik v a -sıfları üzerine daima müessir olur. Ne kadar kesif bir halde yapılırsa duvarın suya ve rüzgâra karşı mukavemetini o nisbette yükseltir. Sıvanın bünyesi kendisinin imalinde kullanılan ham maddelere, bir-birine katıştırılan bağlayıcı maddeler ile zayıflatıcı maddeler arasındaki nisbete bağlıdır. Bitümen veya float denilen maddeleri havi malzeme (katkılar)

T"- ' ; V •• v ' " " ^ ' r ^

(*) Bu yazı, ED. JOBSTSİEDLER'in (Lehre vom Neuen Bauen) adlı kitabı ile (D. B. Z.) m 1937-12 nci sayı-sından terkip edilmiştir.

- r , ^ ; . I," ^

T u ğ l a d u v a r ü z e r i n e v u r u l a n k i r e ç ş e r b e t i

ilâve edilerek veya harç içine bağlayıcı maddeler: büyük miktarda katarak sıvanın bünyesi suya ve rüzgâra karşı mukavemetli hale getirilir. Böyle bir sıva altındaki duvarın sertleşip kuruması ehemmi-yetli surette gecikir. Demek oluyor ki sıvanın ter-kibinin sıvadan beklenen vazifeye uygun olması lâ-zımdır. Sıva ile duvar birbirini karşılıklı olarak ta-mamlamalıdırlar. Duvar ile sıva sadece kendilerine verilen vazifeleri başarmak için değil, ayni zamanda kendi sağlık ve selâmetleri için de birbirlerine bağ-lıdırlar.

Sıvanın iyi olması için lüzumu şartlar :

Sıvanın iyi olması için sıvanacak zeminin ev-safı esaslı bir ehemmiyeti haizdir. Bu sathın her şeyden evvel mütecanis olması lâzım gelir. Ayni

(2)

ğerde olmıyari satıhlar üzerine vurulan sıvaların ayni değerde olması beklenemez. Sıva düzgün satıhtan

ziyade kaba (pürtüklü) satıh üzerine daha iyi ya-pışır. Bu sebeple faslı müştereklerin doğru bir

su-rette muamele görmesi lâzımdır. Yani duvarı teşkil eden tuğlaların arasındaki harcı geniş faslı müşte-rekle örrrieli yahut da faslı müştemüşte-rekleri bilâhaıa kazımalıdır. Sıvanın satıh üzerine iyi yapışması için sathın temizlenmesi ve ıslatı.ması şarttır. Eğer satıh kuru ise harçta mevcut olup harcın tutmasına lâzım olan suyu çeker ve harcın tutup sertleşmesi durur. Sıva ne kadar yavaş sertleşirse o kadar daha da-yanıklı olur. Kuvvetli güneş ışığı ve kuvvetli sun'î kurutma daima tehlikelidir.

Sıvanın duvar sathı ile iyiden iyiye irtibatlan-ması için mühim olan şey sadece duvar sathının ev-safı değildir. Sathın, yani sıva vurulacak zeminin bünyesi de mühimdir. Satıh su emiyorsa, mesamatı sıvadan daha ince ise bu takdirde çarpan yağmurlar yağdığında su sadece sıvaya nüfuz etmekle kalmaz, ayni zamanda ve süratle duvar içine de nüfuz eder. Sıva altındaki sathın ıslanan taşları sıva sathında uzun zamaıı sarahatle belli olur. Birdenbire zuhur eden don havalarda duvar sathında hasıl olan bu hararetler muhtelif olan duvarlarda bir yandan öteki yana doğru mütekabil bir hararet gidiş gelişi vukır-bulmazsa bu takdirde sıva altındaki duvar sathının tamamen rutubetlenmesi ve bundan dolayı da don havalarda sıvanın çatlaması tehlikesi daima var-dır. Bina sokllerinde, korkuluk duvarlarında, ser-best vaziyetteki duvarlarda olduğu gibi bir taraftan diğer tarafa hararet mübadelesi cereyan etmiyen du-varlarda sıva sürekli surette yapışıp kalmaz. Er, geç dökülür. Bu gibi bina kısımlarını hiç sıvamamak en doğrusudur. Meselâ bacalarda olduğu gibi bazı duvarlarda dışarıdaki hararet ile içerideki hara-ret arasındaki fark dolayısile öyle büyük gerilmeler hasıl olur ki, bunlarda da sıva er, geç dökülür. Bunlar bazan tamamen ıslanır, bazan donar, bazen bacanın içinden geçen gazler dolayısile iç taraf ile dış taraf arasındaki hararet farkı o kadar büyük olur ki gayet ehemmiyetli gerilmeler husul bulur ve hiç bir sıva bunlara devamlı surette mukavemet edemez.

Sıva yapılan hanı maddeler :

Sıvanacak sathın hazırlanmasına itina etmenin ilk şart olduğunu gördük. İkinci şart ise kum, bağla-yıcı maddeler ve su olmak üzere ham maddelerin seçilmesidir.

Kum: Kumun seçilmesi hususunda Gilly tara-fından şöyle, bir tavsiyede bulunulmuştur: «Biraz kum avuç içine alınarak sıkılır. Her bir tanesini

his-sediyormuşuz gibi bir sertlik duyarsak ve avucu-muzdan kumu attığımız zaman elimizde toz veya

T a h t a Mala ile s a t h i p U r t ü k l e n d i r i l m i ş b i r sıva ş e k i i

S ü p ü r g e s e r p m e s i u s u l u r ı d e b i r sıva

(3)

K o n s a n t r i k d a i r e l e r t e ş i l i s u r e t i ile o v u l a r a k ş e k i l l e n d i r i l e n b i r s ı v a Ç i v i l i t a h t a t a r a k ile t e s v i y e edilır.lş b i r s ı v a ( t e r r a n o v a ) j Ç i v i l i t a h t a t a r a k ile u f k i s u r e t t e ç e k i l m i ş b i r s ı v a ş e k l i

sair kir kalmıyorsa, bu takdirde o kum harç yapıl-mağa elverişlidir.» Kumun temiz olması lüzumludur. Kil, toprak, nebat, çamur vesaire ihtiva eden mad-delerden âri bulunmalıdır.

Kum tanelerinin büyüklüğü, mimar tarafından sıva sathının yapması arzu edilen tesire bağlıdır. Taneler ne kadar büyük olursa satıh o kadar kaba olur. Taneler ne kadar küçük olursa satıh o nisbette düzgün bir hale getirilebilir. Fakat, kullanılacak kum ne kadar ince olursa olsun, taneleri, elde sıkıl-dığı zaman her halde hissedilecek bir büyüklükte olmalıdır. Kum taneleri son derece küçük veya toz halinde olmıyacaktır.

Kumun içine mıcır veya sair taş kırıntıları ka-tılabilir ve böylelikle sıvanın bünyesi, tabiî rengi

ve yapacağı tesir ehemmiyetli surette değiştirilebilir. Bağlayıcı maddeler :

Sıva için harç hazırlarken bağlayıcı maddenin seçilmesine hususî bir itina göstermek icap eder. Se-çi-ecek bağlayıcı maddeler hava kireçleri ve su ki-reçleridir. Seçilecek bağlayıcı maddenin miktarı ve nevi yapılacak sıvanın bünyesi üzerine esaslı bir te-sir icra edeceği cihetle miktar ve nevi hususunda işin icabatına göre takdirde bulunmak lâzımgelir. Bağlayıcı maddenin seçilmesinde mahallî âdetler, iktisadî ve artistik mülâhazalar da rol oynar. Sıvanın hava ve don tesirlerine karşı mukavemeti üzerine bağlayıcı maddenin büyük tesiri vardır. Halita ne kadar koyu olursa sıvanın mukavemeti o kadar fazla olur. Fakat pek fazla miktarda bağlayıcı madde kat-mak da doğru değildir, çünkü kuruyarak hacmi kü-çülürken çatlaklar peyda eder, yahut da, çarpan yağmurların ne de olsa nüfuz eden sularından müte-vellit rutubetin tebellür etmesine karşı fazla muka-vemet gösterecek derecede kesif olur.

Sıva ince mesamatlı olmalıdır. Altında bulunan satıhtan daha ince mesamatlı olmalıdır. Çünkü aksi takdirde mezkûr satıhta hasıl olan rutubet sıvanın mesamatından geçip dışarıya çıkamaz ve kezalik sı-vanın kendisi de çabuk kurumaz. Nüfuz eden sula-rın donması halinde husule gelen gerilmeler'den müteessir olmaması ve don yüzünden ihasar vücut bulmaması için sıvaya konulacak bağlayıcı madde-nin sıvayı sıkıca bağlaması, iyi tutturması lâzımdır.

S u : Sıva için en iyi tatlı su kullanmaktır. Fakat, bittabi çamurlu olmamak icap eder.

Priz, yani donup sertleşme hâdisesinin cere-yanı :

(4)

olarak da bir harç katiyen diğerine benzemez. Bun-dan başka, sıva vurulacak satıh dahi bu donup sert-leşme hâdisesi üzerine müessir olur. Mezkûr satıh ise her defasında başka başka evsafı haizdir. Sıva-cılar da başka başka çalışırlar. Bu hâdisenin çabuk veya geç cereyan etmesi üzerinde hava tesirleri de rol oynar! Geceleyin başka, gündüz başka tesirler vardır. Kezalik sıcak havada başka, soğuk havada başka olduğu gibi kuru veya ıslak havada tesirler gene ayrıdır. Tesirleri önceden bilinemiyen birçok ehemmiyetli meçhuller içinde muvaffakiyet elde edebilmek için mutlaka tecrübeli, mektep görmüş ustalar kullanmak icap eder ki bunlar hesaplıyarak tesbit edemediğimiz şeyleri kendi bilgileri, sezişleri ve kabiliyetleri ile telâfi edebilsinler.

Harç çeşitleri :

Kireçli harç: Adi kireç harcı iki maddeyi ihtiva

eder. Birisi, bağlayıcı madde olan beyaz veya gri renkli kireçtir. Ötekisi, kum veya çakıl olup zayıf-latıcı maddedir.

Beyaz kireç esas itibarile kireç oksidi olup yan-mış kirece rıisbetle âzamî yüzde ona kadar çakıl asidi, kil ve demir oksidi gibi mağnezyum oksidi ve silika teşkil edici maddeler ihtiva etmesi caizdir. Ekseriya beyaz renktedir. Kuvvetle ve bol bir su-rette söner. (Sönmemiş halinde 5 kilo beyaz kireç hamur halinde söndürülünce vasatî olarak ! 2 lit-re kilit-reç hamuru hasıl eder.) Kilit-reci derhal çukurda söndürmeli ve ancak 6 - 8 hafta-lık bir beklemeden sonra çatlaklar hasıl et-tiğinde kullanmalıdır. Söndürlürken sönmemiş halde kalabilecek küçük parçalar çukurun dibine çökebilmelidir. Çukurun muhteviyatı bu küçük par-çalar artık dibe gidemiyecek derecede katılaşınca çukur içine söndürmeğe nihayet vermelidir. Çuku-run içindeki son kalan kireç sıva işinde kullanılmaz, çünkü sönmemiş küçük parçalar ihtiva eder.

Gri renkteki kireç esas itibarile kireç oksidi ve mağnezyum oksidi olup yüzde on nisbetiııe ka-dar çakıl asidi, kil ve demir oksidi gibi silika teş-kil edici, taşlaşıcı maddeler ihtiva etmesine cevaz vardır. (Parça halinde sönmemiş 5 kilo gri renkli kireç toz haline gelmek üzere söndürülürse vasatı olarak I 2 litre kireç tozu hasıl edecektir). Söndürül-dükten sonra gri - beyaz ile gri arasında bir renk alır ve derhal kullanılmalıdır.

Kireçte bu maddeler ne kadar temiz olarak bulunursa sıvanın da tesiri o kadar temiz olur.

Beyaz kireç söndürüldükten sonıa kullanılın-caya kadar ne kadar çok durursa o kadar iyidir. Zamanımız sür at devıi olduğu için I ilâ 3 hafta bekletilmiş kireçle iktifa ediliyor. Eski asırlarda ya-pılmış olan iyi sıvaların şimdi bizim yaptığımızdan çok daha itinalı bir surette hazırlanmış olduklarını

Mala ile p a r ç a p a r ç a d u v a r a t a t b i k e d i l m i ş bir s ı v a ş e k l i

T a r a k l a m ı ş ( M e s s e l ) s i s t e m i bir sıva

(5)

D u v a r a v u r u l d u k d a n ve h a r ç k u r u d u k d a n s o n r a s a t h i y ı k a n m a k s u r e t i i l e y a p ı l a n ( V o z e i k ) s ı v a n u m u n e s i İ ç i n d e m u h t e l i f r e n k t e t a ş k ı r ı n t ı l a r ı v a r d ı r A l m a n l a r ı n ( P a t s c h p u t z ) n a m ı n ı v e r d i k l e r i b i r s ı v a n u m u n e s i ( i n c e ş e k l i ) ( P a t s c h p u t z ) s ı v a s ı n ı n k a l ı n ş e k i l

unutmıyalım. Eski zamanlarda beyaz kireci kullan-mazdan evvel aylarca hattâ belki de senelerce

bekle-tirlerdi.

Adi yağlı kireç harçlarının sertleşip donma hâdisesi üzerine trasse, tuf veya ince taneli yüksek demir ocağı cürufu gibi tabiî hidrolik katıklar ilâ-vesi suretile fizik bakımından da tesir icra etmek mümkündür. Ayni suretle sun'î çimentolar da ilâve olunabilir. Mümted çimento harcı ilâve edilecek bu gibi maddelerin miktarına göre sıvanın sağlamlığı ve kesafeti yükselir. Fakat, bu katıkların miktarı ço-ğaldıkça sıvanın fire verip çatlaklar yapması ihtimali de ziyadeleşir.

Su kireç harcı :

Tabiî su kireçlerinin (Yani çuval kireci, gri

renkli 'kireç, su kireci veya çimento kireci gibi ki-reçlerin) dış sıvalarda hava harcı olarak kullanılması

son on sene içinde gittikçe daha ziyade artan bir rağbet görmektedir. Bunun başlıca sebebi su kireç-ten yapılan sıvaların daha sağlam, daha kesif ve havaya karşı daha dayanıklı ve buna mukabil be-yaz kireçli harçtan yapılan sıvaya nazaran pek az daha pahalı olmasıdır. Umumiyetle tatbik edilen katıştırma nisbeti bir kısım kireçe üç kısım kumdur.

Çimento harcı: Kireçli harç yerine saf çimento harcı kullanılırsa sıvanın mukavemeti ve kesafeti daha fazla olur.

Fakat, sıvanın fizikî vasıfları da harçtaki çi-mento miktarına göre değişir. Tuğla duvarlarda ki-reçli harç sıvası ve sıvanan satıh takriben ayni ge-nişleme erkammı gösterir ve bu sebeple hararet de-ğişikliklerinde birbirlerine uyarlar. Fakat çimento

sıvada vaziyet böyle değildir. Bundan dolayı va-kit ve zamanında icap eden mukabil tedbirler alın-mazsa sıvada hasarlar zuhur edebilir.

Mutat olan katıştırma nisbetleri :

Hemen hemen su geçirmez halde bulunan iç sıvalarda 1-2. Havaya mukavim dış sıvalarda 1-3 ilâ 1 -4 nisbetinde haıç kullanılır.

Çimento sıvanın su geçirmezliği, çimentonun kimyevî naturasını tamamen muhafaza ederekten, çimento harcının mesamatı içine suda erimez ve dolayısile de su almaz mahiyette şeyler koymak su-retile yükseltilebilir. Bu gibi su almayıcı ve teksif edici maddeler (harç katıkları) faslında izah edil-mişti.

Kuru harç: Kuru harçlar (Yani asîl sıva

(6)

da-yanan malûm kıymetler haline gelmişlerdir. Bu se-beple, bunlarla yapılan sıvaların mauyyen bir vasfı haiz olacaklarını kabul edebiliriz. Sıva gibi bir inşa maddesinin lâboratuvar ile inşaat yeri arasında, ya-ni ilim ile tatbikat arasında bir iş birliği vücude ge-tirilmek suretile bugün nasıl mükemmelleştiğini gö-rüyoruz: Zayıflatıcı maddelere kil silikatları gibi ma-denî maddeler katmak suretile sıva daha mesamatlı bir hale getirilir. Mukavemetin azalmasına karşı ise bağlayıcı maddenin miktarını çoğaltmak suretile tedbir alınır. Su almayıcı katıklar ilâve edilerek sıva-nın ;>u geçiriciliği (mesamatı) azaltılır ve dolayısile sıva içinde pislik ve tozlaıın yerleşmesi tehlikesi de azaltılmış olur. (Renkli sıvanın parlaklık veren bir kabiliyetli v a r d ı r ) . İlâve edilecek madenî katıkların taneleri muayyen büyüklükte olması icap ettiğinden sıvanın da muhtelif, fakat gayet muayyen bünyeler-de olarak teslim edilmesi mümkün bulunuyor. Bu bünyenin bir takım nümune levhalarına istinaden önceden tayin edilerek o suretle sipariş edilmesi ka-bildir.

Kuru harcın boyanmasında sadece renkli taş-ların öğütülmesile yapılmış pudralar veya kireç renk-leri ve ışığa karşı dayanıklı sair boyalar kullanıldı-ğından sıvaya verilecek rengin de bir takım renk tablolarına istinaden önceden aynen ve emniyetle seçilmesi mümkündür.

Sun'î taş sıvalar: Renkli kuru harçlarda iki çe-şidi birbirinden ayırmak lâzımdır. Bu çeşitlerden

birisi «asîl sıvalar» denilen yüksek evsaflı sıvalar-dır, ötekisi ise «Sunî taş sıvalar» dır. Asîl sıvalar sair sıvalar gibi harç ile ve usulü dairesinde vurulan sıvalardır. Sunî taş sıvaları ise sonradan ayrıca taş tesviyecisi usulile işlenilen sıvalardır. Tabiî taş imiş gibi bir tesir y a p m a k üzere taş tesviyeciiği usulile iş-lenebilmesi için icap eden sertliği taş sıvalar daha on gün geçer geçmez iktisap ederler. Bu suretle, midye kireci, travertin, granit, bazalt, tüf, kumtaşı ve do-lomit gibi tesirler yapan taş sıvalar vücude getirmek imkânı vardır.

Sun'î taş sıvalar itina ile ufalanmış tabiî taşlar-dan ve denenmiş muayyen bağlayıcı maddelerden imâl edilir ki bu bağlayıcı maddelerin terkibi Al-m a n y a d a onları iAl-mâ! edenlerce ekseriya kanunen mahfuz bulundurulmak üzere tescil edilmiştir. Bun-larla elde edilen sertlik derecesi kısmen tabiî taş-lardakinden de yüksektir.

Sıva ameliyesi: Tasarruf temin etmek mak-sadile sun'î taş sıva ekseriya biraz sertleşip donmuş kaba satıhlı bir alt sıva üzerine vurulur ve bu alt sıvanın sertliği aynen taş sıva gibidir. Bir kısım çi-mentoya üç kısım kum katmak suretile yapılan bir çimento sıvası tavsiye edilmeğe lâyıktır. Fakat, sun'i taş sıva harcı doğrudan doğruya duvar üzerine de

( s u n î taç s ı v a ) t a r a n m ı ş ş e k l i ile

vurulabilir. Beton üzerine vurulacak beton sathının da alt sıvada veya duvarda olduğu gibi kaba bir halde bulunması, iyice ıslatılması ve üzerine önce saf çimento şerbeti veya bol sulu çimento harcı sü-rülmesi icap eder. İşçilik bakımından usulü dairesin-de vurulan sun'î taş sıva en az on gün sertleşmeğe bırakılır ve ancak ondan sonra taş tesviyecisi tara-fından işlenilir. İşçilik hususunda şu noktaya dikkat etmek lâzımdır: Tarakla kazınırken taşın taneleri vurulunca döğülürse bu takdirde sıva işlenmeğe el-verişli hale gelmiş demektir. Eğer fırlayıp dışarı çı-karsa bu takdirde henüz işlemeğe elverişli hale gel-miş değildir. Eğer alt sıva yoksa kullanılacak kuru halita miktarı bir metre kareye 35-40 kilo harçtır. Eğer alt sıva varsa kullanılacak miktaı bir metre ka-reye 23-30 kliodur. İri taneli olursa ham malzeme fiyatı daha fazladır. İspatülleme, bastonlama, dişle-me, sivriltme gibi her türlü taş tesviyeciliği işleri taş sıvalarda tatbik olunabilir. Don havalara karşı d a -yanıklı olduğundan bu sıvayı kapı ve pencerelerin çerçevelenmesinde, bina soklerinin örtülmesinde ve bahçe duvarlarının iksasında kullanırlar.

Muhtelif sıva tekniği :

Sıva tekniği, yani sıvalamak hususundaki işçi-lik imkânları pek çeşitlidir. Bunlar kullanılan kum nevilerine ve katık maddelerine yani tanelerin çe-şidine ve sıvanın vurulmasında kullanı.an âletin cinsine tâbidir. Tatbik edilecek sıva tekniği bir kere seçildikten sonra artık bütün binaya öylece tatbik edilmesi icap ettiğinden bütün sıvalama işi-nin imkân ııisbetinde hep ayni adam veya ekip ta-rafından ayni insicam ile ve sürekli çalışma suretile icra edilmesine, hiç değişmeden ve hep ayni halita ve ayni teknik ile yapılmasına dikkat etmek lâzım

gelir.

(7)

Fazla sert olması isteniyorsa çimento ilâve edilir.

Alt sıva içine m e e ş l â ç i m e n t o k i r e c i veya çalı

kireci gibi çabuk bağlayıcı, yani çabuk sertleştirici maddeler ilâve edilirse sıvacının işi kolaylaşmış olur. Üst sıvanın nasıl o'ması isteniyorsa ona göre alt sıvanın da kaba veya düzgün satıhlı olması lâ-zımdır. Eğer üst sıvanın sathı mümkün olduğu ka-dar düz olacaksa bu takdirde alt sıvanın kaba

ol-ması lâzım'gelir. Bunun aksine olarak da m e s e l â

s e r p m e s ı v a y a p ı l a c a k s a ait s ı v a n ı n düz olması icap eder. Üst sıvanın vurulması pek muhtelif tarzlar-da olabilir.

Serpme sıva: En çok yapılan serpme sıvadır (Resim 4 ) . Esasen en ucuzu da odur. Sıvacı harcı ne çok kuıu, ne de çok yaş onarak serpecektir. Serp-me sıva eğer fırça veya duvarcı püskülü yerine bir çalı süpü:kesi ile vuru.ursa daha temiz ve daha

muntazam olur. Harç ne kadar kuvvetli fıriaLılıvsa sıva o kadar sağlam olur. Hatifçe serpilen süpürge sıvasının sağlamlığı azdır. Serpme sıva ince veya iri taneli olarak yapılır ve taraklanması mümkündür. En çok tercih edilen sıvalama tarzı mala iie serpme usulüdür (Resim 5 ) .

Ovalama sıva: ( T e r ı a n o v a ) Ovalanmış ve dü-zeltilmiş sıvada (Resim b) üst sıva vurulmazdan ev-vel alt sıvanın muayyen bir sertlik iktisap etmiş ol-ması lâzımdır. Alt sıva iyice ıslatıldıktan sonra üst sıva ince tabaka halinde fırlatır ve derhal bir çuhalı tahta, âdi tahta veya çivili tahta ile amuden aşağıdan yukarıya, ufkî olarak veya dairemsi olarak ovalanır (resim 7 ve 8 ) . İrice taneler sert alt sıva üzerinde yuvarlanırlar ve bu suretle ovalama sıvanın husu-siyetini teşkil eden tesirleri hasıl ederler (Resim 9,

10). Seıpme sıva harcının mala ile sürülmesi de kendine mahsus açık ve koyu tesirler arzeden hususi bir satıh hasıl ederse de bunun da ölçü ve taneleri itibarile binanın bütünlüğü ile mütenasip olmasına dikkat etmek lâzımdır (Resim 11 ve 12).

Kazıma sıva: Bastonlama veya kazılama sıva

üst sıvanın mütecanis bir surette vurulması ile elde edilir. Üst sıva ovalanıp muayyen bir sertlik peyda eder etmez (çekme sap) denilen alet ile muntazam surette muamele edilir. Kazınırken münferit taneler düşer ve tane büyüklüğüne göre sıvanın tesiri pek muhtelif olur ( 1 3 - 14). Kazıma sıva dahi ayrıca saçtan veyahut tahtadan mamül tarak ile taraklana-bilir ( 1 6 ) .

Messel sıvası denilen sıva tarzı kazıma sıva-nın bir başka şeklidir (Resim 17). Ovalanan sı-vanın mütecanis olmayıp gayri muntazam ve rast-kele kazınması suretile vücude getirilir. Bazı yer-lerde sıva sathı ya hiç kazınmaz ve öylece bırakılır yahut da hafifçe kazınır. Bu sebeple bu sıvaya

(na-tamam surette kazınmış sıva) yahut (taraklanmış sıva) denilebilir.

Yıkama sıva: Bu da kazıma sıvanın bir diğer

şeklidir (resim 17). Sıva sathı kazınmış sıvada

ol-duğu gibi (çekme sap) denilen âlet ile kazınma-yıp bir yandan kuvvetli surette su ile yıkanırken sert bir fırça ile fırçalanır.

Paç sıvası: Bu sıva tarzı da gayet hususî bir şekildir (resim 18, 19). Ovalama tahtası üst sıva sathı üzerine bastırılır ve sonra ufkî surette kaldı-rılır. Bu esnada hasıl olan emme tesiri dolayısiie sı-vada hususi bir bünye manzarası hasıl olur.

Sıvalara her yerde başka başka isimler veril-mektedir. Esasen yukarıda bahsedilen sıva tarzları da mevcut bütün sıva tavzlarını ihtiva ediyor de-ğildir.

Dış sıvanın boya ile muamele görmesi : İkrnal edi'miş bir sıvanın boya ile muameleye tâbi tutulması başkadır, boyanmış bir sıva ile bir sathı sıvalamak başkadır.

Sümıe suretile muamele: ikmal edilmiş bir va şadımı renk muamelesine tâbi tutmak demek

sı-vanın üzerine boya s .irmek d e m e K u r , ki iki tünü

olur: Süıüien boya ya sıva ile iabiı suretle birleşir, imtizaç ecier, yahut da, sıvanın üzerinde sadece ıııce bir zar hasıl eder, yani sıva ile birleşmez, kaynaş-maz. Kireçli veya madenii boyalar sıva ile birıeşıp imtizaç ederler. Emülziyon denilen sübye, balmumu ihtiva eden boyalar ve yağlı boyalar ise sıva iie imtizaç etmez, birleşmez, sadece satıh üzerinde bir zar tabakası hasıl ederler.

Kireç badanası sürmek ucuzdur, fakat bir çok defalar tekrarlanmak ister. Sulu boya, cam ve ma-den boyalan pahalıdır, fakat çok dayanırlar, çünkü boya maddeleri sıvadaki serbest kııeç iie birleşip shikai teşkil ederler, taşlaşırıar.

Sürme maddelerinin ikinci guıupu, yani sıva üzerinde sadece bir zar nasıl eden boyalar teknik kıymet bakımından münakaşa rnevzuuduııar. Emüi-ziyon yani sübye maddeleri, yahut kazein bağiayıcı maddeleri kıymet itibarile birbirinden çok farklı-dırlar. Balmumu ve yağlı boya tekniği ise daha emniyetlidir. Sıva üstüne sürü.en balmumu veya yağlı boyanın vücude getirdiği yeni fakat gayet ince zar hemen hemen su ve hava geçirmez kabiliyette-dir. Bunun faidesi ve mazarratı vardır. Faidesi nadir görülür. Mazaratı ise ekseıiya göze çarpar. Yağ zarı su biriktirir. Boya sanayii bu vasfı gidermek için uğraşmaktadır. Hava ve su geçirmiyen zarın hava tesirlerine karşı iyi bir gömlek olduğu kabul edilmiş-tir. Fakat bir kaç yerden kesafeti bozulunca artık çabuk harap olur. O zaman bu zar ile sıva sathı ara-sında sulu bir tabaka hasıl olur ve zararlıdır, tahrip

edicidir. Yağlı boya tabakasının vasatî ömrü 3-6 senedir.

Sürme maddelerinden yalnız kireç badanası sıva henüz yaş iken vurulabilir. Ötekiler ise sıvanın kurumasına ve bir miktar eskimesine lüzum göste-rirler.

(8)

olan çakıl, kum, taş podarları boyanır ve bu mad-deler ondan sonra harç içine katıştırılarak renkli harç elde edilir. Yahut da harcın içine aşı boyası

(Umbra, Ocre) gibi toprak boyaları katılaştınlır. Her iki halde de bu işi inşaat mahallinde ustalar yapar. Fakat büyücek işlerde bütün binanın harcına daima ayni renk tonunu vermek güçtür. Bu müşkülü önle-cek için renkli kuru harç kullanılır (Yukarıda kuru harçtan bahsedildi). Bu kuru harç kullanılmağa ha-zır bir halde inşaat yerine teslim olunur. İnşaat rrça-hallinde ustalar tarafından yapılan halitalar sadece ustanın liyakat ve becerikliğine bağlı olmakla kal-mayıp ayni zamanda kullanılan boyanın iyiliğine ve işe yararlığına da bağlıdır. Bu sebeple (Terranova, Terrasit, Hidraulit, Diara, Granit, Krusta - Kristalla) gibi isimler taşıyan kuru harçları kullanmak bu ba-kımdan da daha emniyetlidir.

Sgraffito: Sıva sathına renkle muamele yap-mak meselesinde son ve en mükemmel imkân

(Sgraffito - teknik) dir. Bu, sıva sathı üzerine çı-kıp sıvanın mahiyetinden hasıl olur ve. renk tesirini, son derecede yükseltir. Sgraffito sıva bir nevi kazı-ma sıvadır. Hususî bir itina ile ve boyasız olarak yapılıp ikmal edilmiş olan sıva sathı üzerine iki veya daha ziyade renkte sıva tabakası vurulur.

Renkli olan bu sıva tabakalarından birincisi kazı-nacak sathın altını teşkil eder. İkincisi örtü taba-kası veya kazınacak tabakadır. İkiden fazla renkte

sgraffitoda ise kazınacak tabaka müteaddit olarak vurulur. Bir tabaka suyunu çektikten sonra derhal diğer tabaka vurulmalıdır.

İlk vurulacak sıva sadece duvardaki intizam-sızlıkları gidermek içindir. Bunun üzerine vurula-cak olan renkli agraffito tabaklarını tutmağa hiz-met eder. Bu renkli tabakalardan birincisi kazına-cak tabakanın altı olup sadece alttaki kaba, az düz-gün sıvanın düzdüz-günsüzlüklerini gidermeğe ve onu kâmilen üretmeğe yetecek bir kalınlıkta olmalıdır. Bu tabaka itina ile ve sıkı bir surette ovulur ve dümdüz hale gelmek üzere masdarlanır. Bu alt taba-ka üzerine, mümkün olduğu taba-kadar az bir zaman sonra, kazınacak tabaka vurulur ve bu tabakanın kalınlığı 4-5 milimetre olmalıdır. Sgrafitto'nun hu-susiyeti işte bu kazınacak tabaka üzerine kazımak •uretile resimler yapmağa ve böylece de kazman sathın altındaki tabakanın kısmen meydana

Referanslar

Benzer Belgeler

zmir l Müdürlü ümüzce 12 Ocak 2009 tarihinde Ortopedik Özürlüler Derne inde zmir Büyük ehir Belediyesi Yerel Gündem 21 toplulu una, Kurumuzun hizmetleri, özürlülere

[r]

Adreslerini değiştiren aboneler

Aşıklar, mertek- ler, kiremit altı tahtalarının değiştirilmesi ve bu- na zamimeten çatı bağlamalarının demir aksam ile raptı iktiza ederdi.. 9 — Pencere çerçeveleri

Büyükdere Prese

[r]

[r]

Zeki üayâr - Neşriyat müdürü