• Sonuç bulunamadı

Toplum destekli polislik ve Konya örneği

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Toplum destekli polislik ve Konya örneği"

Copied!
132
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T.C

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ

SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ

HALKLA İLİŞKİLER VE TANITIM ANABİLİM DALI

ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ BİLİM DALI

TOPLUM DESTEKLİ POLİSLİK VE KONYA ÖRNEĞİ

YÜKSEK LİSANS TEZİ

Süleyman HANÇER

054221031005

Danışman

Doç. Dr. Abdullah KOÇAK

(2)

BİLİMSEL ETİK SAYFASI

(3)

YÜKSEK LİSANS TEZİ KABUL FORMU

Süleyman HANÇER tarafından hazırlanan TOPLUM DESTEKLİ POLİSLİK VE KONYA ÖRNEĞİ başlıklı çalışma ..../…/2008 tarihinde yapılan savunma sınavı sonucunda oybirliği ile başarılı bulunarak; jürimiz tarafından yüksek lisans tezi olarak kabul edilmiştir.

Doç. Dr. Ahmet KALENDER

Doç. Dr. Abdullah KOÇAK

(4)

KISALTMALAR

EGM Emniyet Genel Müdürlüğü AB Avrupa Birliği

AK Avrupa Konseyi

BM Birleşmiş Milletler TDP Toplum Destekli Polislik

TD-P Toplum Destekli Polislik hizmetlerinde görevli her bir Toplum Destekli Polis

PVSK 2559 sayılı Polis Vazife ve Salâhiyet Kanunu ETK 3201 sayılı Emniyet Teşkilâtı Kanunu

PVST Polis Vazife ve Salâhiyet Tüzüğü STK Sivil Toplum Kuruluşları

SAR Sorumluluk Alanı Rehberi

SAHT Sorumluluk Alanı Huzur Toplantıları

İYK İl Emniyet Müdürlükleri Toplum Destekli Polislik İl Yürütme Kurulu

MTDK Emniyet Genel Müdürlüğü Toplum Destekli Polislik Merkez Takip ve Değerlendirme Kurulu

TDP-DP Emniyet Bilgi Sistemi’nde yer alan TDP Değerlendirme Projesi

(5)

USMEP Ulusal Suçla Mücadele Eylem Plânı İSMEP İl Suçla Mücadele Eylem Plânı

BDHYT Bilgi Değişim ve Hizmeti Yönlendirme Toplantıları KGDK Kent Güvenlik Danışma Kurulu

İGDK İlçe Güvenlik Danışma Kurulu VKP Vatandaş Katılım Programlar

(6)

ÖZET

Araştırmanın amacı; dünyada toplum destekli polislik çalışmalarının incelenmesidir. Türkiye’deki uygulama şekli ile yerel olarak Konya’da yapılan çalışmalar üzerine araştırma yapmaktır. Öncelikli olarak polisin tanımı ve görevleri incelendi daha sonra ilk çağlardan günümüze polisliğin gelişim süreci incelendi.

Toplum destekli polisliğe ihtiyaç duyulmasına ilişkin nedenler ortaya kondu ve incelendi. Günümüz dünyasında suç oranlarındaki hızlı artışın önüne geçmek için halkın desteğini almak bir mecburiyet olduğu vurgulandı.

Dünyada toplum destekli polisliğe geçiş sürecine öncülük eden Amerikan ve İngiliz polis teşkilatları incelendi. Toplum destekli polisliğin ilkeleri, hedefleri, kapsamı ve uygulanması gereken konular irdelendi.

Toplum destekli polisliğin hedefleri; polisin, halkın kültürünü ve sosyolojik özelliklerini bilmesi gerekmektedir. Polis kurumunun ve polis alt kültürünün halka anlatılması, halkın suç odaklı sosyolojik analizinin yapılması. Suç önleme stratejilerinin uygulanması, emniyet hizmetlerine toplumun katılımının sağlanması olarak belirtildi.

Toplum destekli polislik hizmetinde çalışanların seçilerek alınması, yaya devriye hizmetlerine önem verilerek halkın kendini güvende hissetmesi sağlanması. Derinlemesine suç analizi yapılarak suç odaklarının tespit edilmesi. Polisin yerelleşmesi, kamu ve sivil toplum kuruluşları ile işbirliği hizmetleri toplum destekli polisliğin uygulaması gereken konuların başında gelmektedir.

Dünya da şuan toplum destekli polisliği uygulayan bazı ülkeler incelendi. İspanya’daki komşular birliği yapılanması incelendi. Fransa’da halka yakın polislik uygulamalarının suçla mücadeledeki rolüne vurgu yapıldı. Türkiye’de toplum destekli polislerde olması gereken özelliklerle, görevleri esnasında dikkat etmeleri gereken konular araştırıldı. En son olarak da Konya büyük şehir sınırları içerisindeki üç merkez ilçede toplum destekli polislik uygulamaları ve polis halk ilişkileri üzerine 1000 kişi ile anket çalışması yapıldı.

(7)

ABSTRACT

The research aims to examine the community based policing in the world.It aims to

rexplore the activities done locally in Konya in Turkey.Firstly the definition of police and the duties of police were studied.Then , from the past to today the process of policing was explored.

The reasons why community based policing is needed are put forward and analysed .It was emphasized that it is necessity to get the public support in order to prevent the raise in crime rate.

American and English Police Organizations that lead to passing the process of community based policing in the world were studied.The principals ,aims and the content of community based policing and the activities and issues needed to be carried out were examined.

The aims of community based policing require police know the culture and the sociological qualities of the public.That the aims are to inform the public about the police organization and police subculture ,to make crime based sociological analysis of the public ,to carry out crime prevention strategy and to enable the public participate in security service was implied.

To hire the officers by eliminating that work for community based policing service,to enable the public feel in secure by giving importance to foot patrol service ,to determine crime focus by analysing in detail,to localize police and cooperation service with Government and civil public organizations are wery important issues that community based policing need to realize.

Some countries in the world that carry out community based policing were studied.The neighbourhood unity construction was explored.The role of the activities- close to the public in struggling against crime in France - was emphasized.The qualities that police need to have in Turkey and the issues that police need to pay attention were

(8)

analysed. Finally, 1000 people in the centre districts in Konya fulfilled the questionairre the community based policing activities and the police –public relationship.

(9)

İÇİNDEKİLER

BİLİMSEL ETİK SAYFASI...i

YÜKSEK LİSANS TEZİ KABUL FORMU ...ii

ABSTRACT ...vi

İÇİNDEKİLER...viii

GİRİŞ ... 1

BİRİNCİ BÖLÜM TOPLUM DESTEKLİ POLİSLİK, GELİŞİM SÜRECİ, İLKELERİ, KAPSAMI VE HEDEFLERİ 1.1 TOPLUM DESTEKLİ POLİSLİK VE GELİŞİM SÜRECİ ... 8

1.1.1 Toplum Destekli Polislik... 8

1.1.2 Toplum Destekli Polisliğe İhtiyaç Duyulmasına İlişkin Nedenler... 11

1.2 TOPLUM DESTEKLİ POLİSLİĞİN TEMEL İLKELERİ ... 16

1.2.1 Felsefe ve Örgütsel Strateji ... 16

1.2.2 Toplumun Güçlendirilmesi ... 17

1.2.3 Yerelleştirilmiş ve Kişiselleştirilmiş Polislik... 18

1.2.4 Kısa ve Uzun Dönemli Önleyici Sorun Çözme ... 19

1.2.5 Ahlak, Meşruluk, Sorumluluk ve Güven ... 19

1.2.6 Polisin Sorumluluk Alanını Genişletmek... 20

1.2.7 Özel İlgiye Muhtaçlara Yardım Etmek ... 22

1.2.8 Halkın Yaratıcılığı ve Desteği... 22

1.2.9 İçteki Değişmeler ... 23

1.2.10 Geleceği İnşa Etmek... 23

1.3. TOPLUM DESTEKLİ POLİSLİĞİN KAPSAMI ... 25

1.3.1 Felsefi Kapsamı... 25

1.3.2. Stratejik Kapsamı ... 27

1.3.3. Program Kapsamı... 28

1.4 TOPLUM DESTEKLİ POLİSLİĞİN HEDEFLERİ... 29

(10)

1.4.2 Polis Kurumunun ve Polis Alt Kültürünün Halka Anlatılması ... 34

1.4.3 Halkın Suç Odaklı Sosyolojik Analizinin Yapılması ve Suç Önleme Stratejilerinin Uygulanması... 35

1.4.3.1 Suç önleme... 36

1.4.3.2 Suç Önleme Türleri... 37

1.4.4. Halkın Emniyetini Halkın Kendisinin Sağlaması ... 40

1.4.5. Emniyet Hizmetlerine Toplumun Katılımının Sağlanması... 42

1.5 TOPLUM DESTEKLİ POLİSLİKTE UYGULANMASI GEREKEN KONULAR 42 1.5.1. Seçilerek Alınan Toplum Destekli Polislerin Görevlendirilmesi... 43

1.5.2. Halkta Güven Duygusunu Arttırmak için Yaya Devriye Hizmetlerine Öncelik Verilmesi ... 44

1.5.3. Halkın Emniyet Hizmetlerine Katılımını Sağlamak İçin Yapılması Gerekenler.. 47

1.5.4. Halkın Sosyal Yapısının Analizi ve Suça Yönelik İstatistik Çalışmaların Yapılması Gerekmektedir. ... 49

1.5.4.1 Toplum Destekli Polislik ve Suç Önleme Çalışmaları ... 49

1.5.4.2 Derinlemesine Suç Analiz ... 50

1.5.4.3 Suç Haritalarının Kullanılması ... 52

1.5.4.4 Derinlemesine Suç Analizinin Sonuçlarının Harita Üzerinde Gösterilmesi... 52

1.5.4.5 Derinlemesine Suç Analizinde arşivleme ve İstatistik Kullanımı... 53

1.5.4.6 Polisin Yerelleşmesi, Kamu ve Sivil Toplum Kuruluşları ile İşbirliği54 İKİNCİ BÖLÜM TOPLUM DESTEKLİ POLİSLİK MODELLERİ VE TÜRKİYE UYGULAMASI 2.1 AMERİKA’NIN TOPLUM DESTEKLİ POLİSLİĞE GEÇİŞ SÜRECİ... 58

2.2 İNGİLTERE’DE TOPLUM DESTEKLİ POLİSLİĞE GEÇİŞ SÜRECİ ... 62

2.3 İSPANYA’DA TOPLUM DESTEKLİ POLİSLİK... 68

2.4 FRANSA’DA TOPLUM DESTEKLİ POLİSLİK ... 70

(11)

2.5.1 Toplum Destekli Polislik Birimleri Yapılanması... 75

2.5.2 Toplum Destekli Polislik Hizmetlerinde Görevli Personelin Özellikleri... 76

2.5.3. TDP Büro Amirliği’nin Görevleri... 78

2.5.4. TD-P’lerin Görevleri ... 80

2.5.5. Koordinasyon Ve Diğer Birimlerle İşbirliği ... 82

2.5.5.1 Kamu Kurumları ve İlgili Kuruluşlar İle... 82

2.5.5.2 Sivil Toplum Oluşumları ve Toplum Kesimleri İle ... 83

2.5.5.3 Konaklama Yerleri Sahipleri... 84

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM KONYA'DA TOPLUM DESTEKLİ POLİSLİK UYGULAMASI ÜZERİNE ALAN ARAŞTIRMASININ BULGULARI 3.1. Araştırma Yöntemleri ... 85

3.2. Araştırma Bulguları ... 86

3.2.1 Demografik özellikler ... 86

3.2.2 Polisle İlgili İfadelere Katılım Dereceleri ... 88

3.2.3 Polis- Halk İlişkilerinin Geliştirilmesi İçin Yapılabilecek Faaliyetlerin Önem Dereceleri ... 93

3.2.4 Polisin Vatandaşa Karşı Davranışının Halk Nezdinde Değerlendirilmesi... 95

3.2.5 Polisle İlgili İfadelere Katılım... 98

3.2.6 Polisle İlgili Farklı Özelliklerin Vatandaş Nezdinde Önem Dereceleri... 101

SONUÇ VE DEĞERLENDİRME... 104

KAYNAKLAR ... 109

EKLER... 116

(12)

GİRİŞ

Modern toplumların en temel ihtiyaçlarının başında güvenlik gelmektedir. Güvenlik, modern yaşamın sorunları ile karşı karşıya kalan günümüz insanının devletten talep ettiği hizmetlerin en önemlisidir. Güvenlik, güven içinde olmak ve huzurlu yaşamak demektir. Toplumların gelişmişlik düzeyi, insan hak ve özgürlüklerinin saygınlığı ve genel güvenlik ile doğrudan ilgili bulunmaktadır. Bu açıdan polis, demokratik ve modern devlet yapılanmasında iç güvenliği sağlayan temel kurum, temel hak ve özgürlüklerin güvencesi bir kanun uygulama gücüdür. Polis teriminin köken olarak nereden geldiği ve tarihi gelişim sürecine bir göz atmamız gerekirse;

Polis kelimesi, Yunanca Politeia, Latince Politia sözcüklerinden türemiştir. Fransızca ve İngilizce Police, Almanca Polizei, İtalyanca Polizia olarak ifade edilmektedir. Polis kavramı köken olarak eski Yunanca’da politika anlamında kullanılmıştır. Başlangıçta site ve şehirleri, şehirdeki devlet ve hükümet faaliyetlerini ve yönetimi ifade etmekteydi. Bu anlamda polis deyimi, sitenin tüm kamu hizmetlerinin karşılığı olarak kullanılmıştır. Eski Yunan’da kent veya şehir karşılığı kullanılan polis, daha sonra anlamını genişleterek kent teşkilatı ve devlet yönetimi gibi anlamlara gelmeye başlamıştır (Derdiman,1997:5)

Kamu düzenini koruma, kollama, suç ve suçluları tespit etme, yakalama ve bu amaçla ilgili kurum ve kuruluşlara yardımcı olma görevlerine kolluk görevleri denilmektedir.

2559 sayılı PVSK’ ya göre polisin tanımı yapılırken görevi ana hatlarıyla sayılmıştır: “Polis; asayişi, amme, şahıs, tasarruf emniyetini ve mesken masuniyetini korur. Halkın ırz ve can vs. malını muhafaza ve ammenin istirahatını temin eder. Yardım isteyenlerle yardıma muhtaç olan çocuk, alil ve acizlere muavenet eder. Kanun ve nizamnamelerin kendisine verdiği vazifeleri yapar.” [PVSK/Md. 1].

Avrupa Birliği’nin polis tanımı ise : “Polis, toplumda insan haklarına saygı göstererek asayişi sağlayan ve halkın güvenliğini koruyan kamu görevlisidir.”

(13)

Bir kısım düşünüre göre, polis sadece halka karşı devletin ve sistemin koruyucusu değil, ama aynı zamanda devlete karşı halkın yanında da değil; hem halkın hem de devletin selameti için rol üstlenen bir güçtür (Aydın,.1996:7-8).

Birlikteliği olanaklı kılmak için doğal olarak ilk başlarda bir takım sözlü ve daha sonra yazılı kurallar oluşturulmuştur. Yani bir arada yaşarken, yapılması gerekenlerle yapılmaması gerekenler belirginleştirilmiş ve sosyalleşme süreci ile de yeni kuşağa aktarılmıştır. Dolayısıyla topluluk üyelerinin bu kurallarla olan ilişkilerini tarihsel süreç içinde farklı statüdeki kişilerce denetlenir olmuştur. Bu kişiler kimi zaman kabile şefi kimi zaman kabile büyücüsü, din adamı ya da kabile öğretmeni Monkalun denen arabulucular veya kabilenin en yaşlısı olmuştur (Çağlar, 1999:121).

Platon’un ideal devletinde birbirinden ayrı işlevleri olan üç sınıf vardır. Bunlar; toplumun önderleri (idareciler), yardımcılar (güvenlikçiler), üreticiler (çiftçiler ve işçiler)’dir. Platon’a göre koruyucularda olması gereken bazı temel nitelikler şunlardır: “Yiğit ve akıllı olmak, ölümden korkmamak, içkide ve yemekte kendini dizginlemek, parayı maddi zenginlikleri önemsememek, halka iyi davranmak, devletin iyiliğini gözetmek” (Ağaoğulları 2002; 251)

Eski Türklerde bugünkü polis teriminin karşılığı olarak “yarkan” terimi kullanılmıştır. Ramsed’e göre 1913 yılında çıkarılan Suci Kitabesinde Yarkan sözü, Moğolca’da Polis anlamında kullanılan “Daruğa” sözünün aynısıdır. D ve Y harflerinin Moğolca ile Türkçe arasında değişmeye uğradığı, bu kelimelerin her ikisinin de Uygur metinlerinde geçtiği, Yarkan teriminin polis, dedektif, cellat olarak çevrildiği, Daruğa teriminin Orta Asya ve Azarbeycan’da gece bekçisi, Altınordu zamanında Polis Memuru, karşılığı olarak kullanıldığı belirtilmektedir. Daruğa teriminin Moğol istilasından sonra Orta Asya Türkleri arasından kullanılmaya başladığı, Selçuklularda bu terimin kullanılmadığı KARAKOL sözünün en eski Türk Polis Teşkilatından bu yana kullanıldığı, bu günkü anlamda Polis deyiminin tam karşılığı olarak Karakol deyiminin “Dirlik ve Düzeni Sağlama” anlamında kullanıldığı, bu işlerin yürütüldüğü yerlerde de Karakolhane adının verildiği, peçenek türlerini gözetlemek amacıyla yaptıkları

(14)

karelerden birinin adının “Karaku” olduğu, Kararu kelimesinin de Karakol gibi gözetlemek anlamına gelen karamak kökenine dayandığı belirtilmektedir (Dündar,1993:213–215).

Anadolu Selçuklu Devletinin yıkılışından sonra, Anadolu da kurulmuş olan beyliklerde askeri komutana Subaşı denilmiştir. Türklerin İslamiyet’i kabul etmelerinden itibaren, bu günkü ifadeyle, hakim, savcı, belediye başkanı sıfatlarını belli ölçüde kişiliklerinde toplayan Kadı asayiş hizmetlerinde görülmektedir. Kadılar aynı zamanda zabıta amirliği görevini de yapmaktaydılar. Kadının bu görevini yardım eden ve asayişi sağlamak için emrinde yeterince “Şurta” adı verilen görevliler bulunmaktadır. Şurta kelimesi, gece şehri dolaşan bekçi manasına gelmektedir (Yılmaz,1997:2).

Osmanlı beyliğinin kuruluşundan İmparatorluğun yıkılışına kadar geçen süre içinde zabıta çok değişik yapıda görülmektedir

Anlaşılacağı üzere eski Türklerde olduğu gibi Osmanlı Türklerinde de Polis Teşkilatı, Askeri Teşkilat kadrosu içinde yer almış, Askeri Amirler aynı zamanda Polis Amiri olarak da görev yapmışlardır. Devlet ve Ordu Teşkilatı zamanla büyümüş, Devletin başında mutlak bir kudrete sahip ve en büyük adli, askeri ve mülkü amir olan Padişahlar yer almıştır. Padişahlar bütün idari, askeri ve bunlarla birlikte ülkede kamu düzen ve güvenliğinin sağlanması işlerinin devlet ricali ve halk karşısında kendilerini temsil eden Sadrazamlar vasıtası ile yürütmüşlerdir. Bu nedenle Sadrazamlar, bütün Polis Teşkilatının görevlerinin başarmak için özel memurlar, tebdil çuhadarları kullanmışlardır.

Devletin gerilemeye başlaması ve idarede baş gösteren çözülmeyle birlikte emniyet ve asayişin sağlanmasından sorumlu olan Yeniçerilerde de başıbozukluk hüküm sürmüştür. Asayişi sağlayacak olanlar, asayişsizliğin sorunları olmaya başlamışlardır. Yeniçeriler meyhanelerde sarhoş olup halka saldırmaya, kadın hamamlarını basmaya ve isyanlar çıkarmaya başlamışlardır. O dönemin şartları içerisinde çok bozulan Yeniçeri Ocağı 18 Haziran 1826’da padişah 2. Mahmut tarafından kaldırılarak, bu olaya tarihte Vaka-ı Hayriye ismi verilmiştir (Tokgöz,1990:3).

(15)

Yeniçeri ocağının kaldırılmasından sonra, 10 Nisan 1845’de İstanbul’da “Polis” adıyla bir teşkilat kurulmuş, yeni kurulan teşkilatın görevleri yine aynı tarihte yayımlanan Polis Nizamnamesi’nde belirtilmiş ve bu durum yabancı elçiliklere de “Tezkereyi Umumiye” adı altında bir yazı ile duyurulmuştur. 10 Nisan, Emniyet Teşkilatı açısından kuruluş günü olarak kabul edilerek bu gün de birçok etkinlikle Polis Bayramı olarak kutlanmaktadır.

29 Ekim 1923’te Cumhuriyet İlan edilirken yeni Türkiye Cumhuriyeti zayıf bir polis teşkilatı devralmıştır. Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyet, Ulu Önderimiz Atatürk, silah arkadaşları ve ona inanan, vatanın kurtulmasında mücadele eden tüm vatandaşların eseridir. Bu başarıda kıt imkânları ve personeli ile Polis Teşkilatının katkısı olmuştur. Bu katkılardan dolayı; TBMM Kararıyla 66 Polis Teşkilatı mensubuna İstiklal Madalyası verilmiştir (Dündar,1993:236-243).

Cumhuriyet kurulduktan sonra polis teşkilatı hızlı bir gelişme sürecine girdi. Teknik ve personel sayısı olarak önemli gelişmeler oldu. Zaman içerisinde teknolojinin getirdiği yeniliklerle teşkilatta yeni anlayışlar gelişti. Bir zamanlar sanıktan delile giden anlayış şimdi kendini tamamen delilden sanığa giden bir polislik anlayışına bıraktı. Halkla ilişkileri geliştirmek için çeşitli çalışmalar yapıldı. Suçla mücadelenin sadece polisin çabalarıyla mümkün olmadığı anlaşıldı. Dünyada ki sistemler araştırıldı gelişmiş ülkelerin 20 yıldan beri uyguladıkları toplum destekli polislik anlayışının aslında Türk polis teşkilatına uygulanılabileceği değerlendirilerek bazı illerde toplum destekli polislik büroları kuruldu.

Suçların niteliğinin, suçlu profillerinin ve suç işleme yöntemlerinin değişmesi sonucu, suçla mücadele tek başına polisiye hizmetlerle yürütülemez duruma gelmiştir. Güvenliği sağlamada polisin fonksiyonu da değişmiş. Polis- toplum ilişkisinin yeniden ve çok yönlü ele alınması gerekliliği ortaya çıkmıştır.

Toplumsal saygınlığı olan modern polislik anlayışı ikili bir yapıya sahip bulunmaktadır. Bu yapıda ilk olarak bilimsel polislik yaklaşımlarını benimsemek, suçla mücadeleye ilişkin çok yönlü analiz çalışmaları yapmak, suç analizlerine imkan

(16)

sağlamak ve bu çerçevede teknolojik gelişmelerden yararlanmak gelmektedir. Yapının tamamlayıcı diğer unsuru ise toplumun katılım ve desteğini sağlayan, güvenlik hizmetlerine ilişkin kararların alınması ve uygulanmasına toplumu da dahil eden ve polisin inisiyatif kullanmasını arttıran bir hizmet sunma anlayışı olarak “toplum destekli veya odaklı polislik” ön plana çıkmaktadır.

Toplum destekli polislik, insanı en yüce değer olarak kabul eden, toplumun hizmetinde olmayı ve vatandaş memnuniyetini temel hedef olarak gören, halktan aldığı destekle toplum düzenini bozan tüm olumsuzluklarla mücadeleyi amaçlayan çağdaş demokratik bir polislik anlayışıdır.

Güvenli ortamın sağlanmasında toplumla polis arasındaki ilişkilerin geliştirilmesi, toplumun güvenlik hizmetlerine katılım ve katkısının sağlanması büyük önem taşımaktadır. Toplum destekli polislik bu yönüyle hak ve özgürlüklerin korunmasını öncelikli kabul eden, insan merkezli çağdaş güvenlik hizmeti sunma anlayışıdır.

Güvenliğin sağlanmasında, toplum destekli polislik anlayışı çerçevesinde hizmet sunulan yerler itibariyle en küçük ve ücra yerleşim alanlarına polisin ulaşması, bu yerlerde yaşayan vatandaşlarımızın talep, öneri ve ihtiyaçlarının belirlenmesi ile güvenlik hizmetlerine vatandaş odaklı yön verilmesi de hedeflenmektedir. Kısacası güvenlik hizmetlerinin kapsam alanı itibariyle toplumun her kesimine ve unsuruna ulaştırılması temel bir amaç olarak öngörülmektedir.

Bu çalışmada ki amacımız gelişmiş ülkelerdeki toplum destekli polislik anlayışının tarihi gelişimini araştırmak, toplum destekli polislik anlayışının ortaya çıkmasına neden olan konuları tespit etmektir. Gelişmiş ülkelerde uygulamada ortaya çıkan sorunlar, elde edilen başarılar irdelenecektir. Toplum destekli polisliğin ülkemizde uygulanabilirliği, çıkabilecek sorunlar, kapsamının ne olacağı, en yüksek verimi nasıl alabiliriz gibi konular irdelenerek çözümler ortaya koymak bu araştırmadaki amaçlarımız arasındadır. Konya halkının toplum destekli polislik anlayışına bakışı, polis teşkilatına bakışı, polisten beklentiler gibi konuların cevabını bilimsel ortamda aramak,

(17)

anket çalışması yaparak polis- halk ilişkilerinin geliştirilmesi için yapılabilecek faaliyetlerin neler olduğunun tespit etmek, polisin vatandaşa karşı davranışının halk nezdinde nasıl değerlendirildiği gibi konulara cevap bulmak bu araştırmanın en önemli konusu dur.

Polislerin tutum ve davranışlarında etkili olan çeşitli faktörler vardır. Çalışmamız içerisinde polis hizmetlerine etkili olan faktörleri değerlendirerek yapılmış çeşitli çalışmalar ve araştırmalar eşliğinde bir kaynak taraması ile toplum kavramı değerlendirilecektir. Polis- toplum davranışlarında etki eden faktörleri yorumlayabilmek için öncelikle toplumu tanımak ve gerektiğinden hem polis hem de etki kavramları üzerine yaptığımız araştırmada polis-toplum üzerindeki etkilerine değinilecektir.

Halkın da polis üzerindeki etkilerine bakılarak hem bir polis profili oluşturmak hem de özellikle suçluların toplumu etkileyen faktörleri tespit etmek amacı ile bir kamuoyu araştırması yapılacaktır.

Yukarıda bahsettiğimiz bu gerekçelerden yola çıkarak çalışmanın birinci bölümünde toplum destekli polislik kavramı ele alınmıştır. Toplum destekli polislik nedir? Diye sorulmuş bunun cevabı aranmıştır. Ayrıca bu yönde bir polisliğe ihtiyaç duyulmasına ilişkin nedenler araştırılmıştır. Toplum destekli polisliğin ilkeleri, kapsamı ve hedefleri tüm yönleriyle ortaya konmuştur. Halkın suç odaklı sosyolojik analizinin yapılması ve suç önleme stratejilerinin uygulanması gerektiği vurgulanmıştır. Toplum destekli polislikte uygulanması gereken konular da bu bölümde belirtilmiştir.

İkinci bölümde dünyada toplum destekli polisliğin gelişim süreci incelenmiştir. Dünya genelinde toplum destekli polisliği en iyi uygulayan ülkeler mercek altına alınarak incelenmiştir. İspanya’da komşular birliği yapılanması, Fransa’da halka yakın polisliğin uygulanış şekli ön plana çıkarılmıştır. İngiltere ve Amerika’da toplum destekli polisliğin fikir olarak çıkışı ve uygulamaya geçişi bu bölümde incelenmiştir. Bu bölümde son olarak, ülkemizde toplum destekli polisliğin uygulanış şekli tüm yönleriyle araştırılmıştır.

(18)

Üçüncü bölümde son olarak; Çalışmada literatür taraması ile veri toplama tekniği olarak anket kullanılacaktır. Çalışmanın konusu gereği yapılacak uygulama Araştırma 20 Nisan 2007 – 05 Mayıs 2007 tarihleri arasında Konya il sınırları içerisinde gerçekleştirilmiştir. Araştırmada toplam 1000 denek ile yüz yüze anket tekniği kullanılarak görüşülmüştür. Bu araştırmanın sonuçları analiz edilip değerlendirilmiştir.

Çalışma polis halk ilişkisini olumsuz etki eden faktörleri ortaya çıkaracaktır. Çalışma içerisinde yapılacak olan anket uygulaması ile de halkın polisten beklentileri ve polisin halktan beklentileri için önemli olan kriterler ortaya çıkarılacaktır.

Çalışmada özellikle polisin iyi bir iletişim yöntemiyle kendini topluma tanıtması ve toplumu tanımasının suçla mücadeleye yansıması neticesinde suç önlemede ne derece etkili olduğu tespit edilecektir.

Toplumsal huzurun sağlanmasında hem polisin hem de vatandaşın üzerine düşen görevler vardır. Bu görevlerin layığı ile yerine getirilebilmesi ve aradaki diyalogun daha sağlık bir şekilde kurulabilmesi için Toplum destekli polis projesi değerlendirilecek ve bu bağlamda halkın polisten beklentileri ve karşılıklı diyalog konuları ele alınacaktır.

Toplum destekli polislik suçlarda meydana gelen sayısal artışla birlikte toplumda ortaya çıkan genel güvensizlik hissini azaltmak, toplumdaki bireylerin devlete güvenini sağlamaktadır. Toplum destekli polislik Çevresel koşulların etkisiyle kişilerde görülmeye başlayan kişisel güvensizlik algılamasının izlerini azaltmaya çalışmaktadır.Toplum destekli polislik Suç korkusunu azaltarak kentlerdeki yaşam kalitesinin yükselmesine katkıda bulunmaktadır.Toplum destekli polislik Suç analizi ve hizmet alanlarına ilişkin analitik çalışmalar yapılmasını sağlamaktır.

(19)

BİRİNCİ BÖLÜM

TOPLUM DESTEKLİ POLİSLİK, GELİŞİM SÜRECİ, İLKELERİ, KAPSAMI VE HEDEFLERİ

1.1 TOPLUM DESTEKLİ POLİSLİK VE GELİŞİM SÜRECİ 1.1.1 Toplum Destekli Polislik

Toplum destekli polislik, "Toplumun Polisliği" kavramının karşılığı olarak kullanılmaktadır. Kavram, toplum odaklı polislik olarak da ele alınabilmektedir. Ancak yerleşik bir tanımlama ve benimsenmiş bir kavram olarak daha çok toplum destekli polislik tercih edilmektedir (EGM,2007:8).

Kanada polisinin yaklaşımlarını değerlendiren Palmer’e göre sosyal transformasyonların polis teşkilatının görevini nasıl yapacağı konusunda öncülük ettiği reformlarından biri olan toplum destekli polislik, hizmetlerin yapılmasında bir metot hem de bir polislik felsefesi olup genel anlamı itibariyle suç sonrası yapılan hizmetlerden daha farklı bir konumda değerlendirilmektedir. (Palmer,1997:485).

Problemleri teşhis etmek ve çözümlemek amacıyla toplum ve polis arasındaki etkileşim metodu olan toplum destekli polislik, vatandaş ile polisin polisiye hizmetler ile ilgili olarak bir araya gelişiyle ortak suç problemine ortak çaba gösterilmesini hedeflemektedir (Özyiğit ve Uslu,1998:106).

Toplum destekli polislik kavramının ABD ve Kanada kaynaklı olduğu bilinmektedir. Bugün, TDP birçok dünya ülkesinde uygulamaya konulmuştur. Özellikle ABD, Kanada, İngiltere, Japonya ve İspanya gibi ülkelerde, TDP çok yönlü bir kavram olarak ele alınmakta ve polisiye hizmetlerin tamamını kapsayan bir anlayış olarak ortaya çıkmaktadır (EGM,2007:8).

Kamu ve özel kuruluşlarla birlikte polisin de bir araya gelerek düzeni ve asayişin sağlanması için ortak olarak çalışmaların yapıldığı polislik uygulamasına toplum destekli polislik adı verilmektedir (Kavgacı,1997:27).

(20)

Toplum destekli polisliğin bir programdan ziyade bir felsefe olduğunu, halk güvenliğinin tümünü kapsayan ve polisliğin amaçlarını yeniden tanımlayan örgütsel bir yaklaşım olduğunu belirten Amerikan Ulusal Suç Önleme Kurulu’na göre, toplum destekli polislik yöresel bir örgütlenme ile polis ve halk arasındaki iki yönlü iletişimi kolaylaştıran yeni bir yapılanmadır (NCPC,2000).

Polis literatürünün önemli isimlerinden Bayley kitabında, toplum destekli polisliğin yararlarının çokça anılmasına rağmen hali hazırda onun programatik uygulamasının başarılamadığını ifade etmekte, farklı insanlara farklı şeyler anlamına gelen bu felsefenin geniş bir platformda hatta bütün bir dünyada öneminin kabul edilirliğine karşın, onun bir program olarak benimsenmesinden çok bir slogana bürünmüş temenni paketi olarak algılanıldığına değinmektir. Zamanın polislik yazarları ve düşüncelerinin benzeri kanaatlerini yansıtan Bayley’in bu sözleri, zamanla uygulamaya yönelebilen toplum destekli polislik yaklaşımının, bir felsefi nazariye olmaktan çıkıp pratik polislik ve toplum güvenliği uygulamasına dönüştüğü ve aşağıda değinilen tarihi sürecin bir miladı gibi algılanabilmektedir (Bayley,1988:225).

TDP hizmet anlayışı, yerel taleplere odaklanan bir polislik yaklaşımını yaşama geçirmeyi hedeflemektedir. Toplumun bir parçası ve görev yaptığı yerin güvenliğini sağlayamaya çalışan birisi olarak TDP, üniformalı bir vatandaştır (EGM,2007:9).

Tarihi seyri içinde demokratik bir toplumda polisin nasıl olması gerektiğine dair 1970’li yıllardan beri süre gelen tartışmalar, suç artışı ve yaygın sosyal düzensizliklerin de etkisiyle toplumu bir ortak olarak gören, toplumla işbirliği içinde çalışma temeline dayanan ve toplum destekli polislik olarak anılan yeni bir polislik yaklaşımının gündeme gelmesine neden olmuştur. Toplum odaklı polislik, toplum temelli polislik vb. adlarla da anılan ve bu yaklaşımın şemsiyesi altında bir bütünü oluşturan toplum destekli polislik felsefesinin yayılması, özellikle ABD, Avrupa Devletleri, Kanada, Avustralya gibi gelişmiş ülkelerde 1980’li yıllardan itibaren hız kazanmaya başlamış ve 1990’lı yıllardan itibaren giderek artan bir şekilde uygulamaya konmuştur (Özmen,2001:653).

(21)

Toplum destekli polislik nedir? Konu ile ilgili kaynaklarda farklı tanımlara rastlamak mümkündür. Ancak, bilinen üç tanıma göre toplum destekli polislik:

- Problem çözmeye odaklanmak suretiyle sorumluluk ve etkinliği geliştirmeyi hedefleyen, müşteri odaklı hizmet sunma felsefesidir.

- Önleme, problem-çözme, toplumla işbirliği ve ortak çalışmalar gibi faaliyetlerin yanı sıra, geleneksel kolluk uygulamaları özelliklerini de kapsayan polisiye servislerin sunulması suretiyle suç ve sosyal düzensizliğe odaklanan bir felsefedir.

- Toplum destekli polislik, bir bölgeye atanan ve o bölge sakinleri ve o bölgede çalışan ve yaşayan esnaflar ile birlikte çalışmayı, onlarla buluşmayı kapsayan polislik metodu olarak da tanımlanmaktadır ( http://www.caginpolisi.com.tr/23/40-41-42-43.htm).

Toplum destekli polislik pratikte polislik uygulamalarına yeni formatlar kazandırmıştır. Örneğin ABD’de bu yeni polislik anlayışının getirdiği yenilikleri Skogan şu şekilde sıralamaktadır. Küçük alt mıntıka birimlerinin kurulması, yerel problemlerin belirlenmesi için alan araştırmalarının yapılması, toplantılar ve suç önleme seminerlerinin düzenlenmesi, atlı ve bisikletli devriyelerin konuşlandırılması, uyuşturucu eğitim projelerinin ve medya kampanyalarının yürütülmesi, gençlere yönelik faaliyetlerin düzenlenmesi, polis yöneticilerini bilgilendiren danışmanlık panellerinin kurulması, komşu izleme gruplarının yardım faaliyetleri, broşür yayınlanması ve dağıtımı, sağlıklı ve güvenli düzenlemelerin desteklenmesi amacıyla belediyelerle ve ilgili yerel kurumlarla işbirliği yapmaktır (Skogan,1994:167).

ABD'de halen uygulaması devam eden yapısıyla Şerif uygulaması, İngiltere'de mahallelerde oluşturulan TDP hizmet birimleri, Japonya'da halka hizmet götürme felsefesinden hareketle oluşturulan polis başvuru noktaları ( koban sistemi), Belçika'da yerleşim yerlerine göre teşkil edilen ve görev alanları taksim edilen TDP'ler, son yıllarda TDP uygulamasının alanının gitgide daha da geliştiğini göstermektedir (EGM,2007:9).

(22)

Suç problemi analizi üzerine odaklanma: CAPS suç ve suça ilişkin konuların belirlenmesi için daha etkili veri toplama ve analizler yapma, akabinde de polis uygulamalarının yapılması gereken alanların hedeflenmesine önem vermektir. Suç analizi mutlaka bölge seviyesinde yapılacak, suçla mücadele bilgileri kaydedilecek memurlar ve ilgililerle paylaşılacaktır (Skogan ve Lurigio, 1994:318)

Toplum destekli polisliğin başarısının aynı zamanda onun uygulanmasından sorumlu olan polis memurlarına da bağlı olduğunu ifade eden Lurigio ve Skogan, yukarıda değinilen CAPS görevlerini uygulayacak olan polislerin yeni ve sürekli bir eğitime tabi tutulmasının gerekli olduğunu savunmaktadırlar (Lurigio ve Skogan, 1994:316).

1.1.2 Toplum Destekli Polisliğe İhtiyaç Duyulmasına İlişkin Nedenler Bir kamu hizmeti olarak polislik hizmetlerinin yürütülmesi, diğer bir yaklaşımla güvenlik hizmetlerinin etkin ve toplum odaklı yerine getirilmesi, Dünya'da ve ülkemizde önem kazanan konuların başında gelmektedir. Polislik hizmetleri toplumsal yapıdan doğrudan etkilenmektedir. Bu yönüyle polisin faaliyetlerine yön veren toplumsal ihtiyaçlar ve taleplerdir. Suç ve suçluluk toplumsal gündemi işgal eden konuların başında gelmektedir. Suçun olmadığı bir toplum hayali mümkün olmadığından polisin temel görev alanları çoğunlukla suçla ilgili bulunmaktadır. Bunun yanında polisin zamanının büyük bir kısmını sosyal hizmet fonksiyonuna ayırdığı da bilinmektedir (EGM,2007:12).

Polis halkın emniyeti ve mutluluğu için çalıştığına göre, daha iyi bir hizmetin gerçekleştirilebilmesi için halkın, polisin karar ve politikalarına katılması, taraftar olması ve polise yardım etmesinin sağlanması büyük önem taşımaktadır. Polisin toplumun farklı kesimlerine hitap etmek zorunda olması, tek tip bir polislik politikasını geçersiz kılmaktadır. Bunun için de halkın, polis hizmetlerinin belirlenmesi ve uygulamaları hakkında katılımcı olmaları gerekmektedir. Halkın polis hizmetlerine katkılarının başında herhangi bir şüpheli olay fark ettiklerinde polisi aramaları gelmektedir. Bunun için de, halkın ikna olması ve polisle işbirliği yapmasına hazır olması gerekmektedir. Bu

(23)

da polis ile vatandaşlar arasında diyalogu zorunlu hale getirir. Hedeflenen diyalogun sağlanması ve yukarıda önerilenlerin gerçekleşmesi polis halk ilişkilerinde alınan mesafeye bağlıdır (Geleri,2002b:313).

Batı ülkelerinde polis ile toplumlar arasındaki mesafenin açılması, polis hizmetlerinde iki önemli değişimi beraberinde getirmiştir. Bunlardan birincisi özel polisliğin gelişimi, diğeri ise toplum destekli polisliğin yaygın olarak kullanılmaya başlamasıdır. (Kavgacı, 1997: 143)

Toplum destekli polislik, polis teşkilatları ile halk arasında ilişkiyi radikal bir şekilde değiştirmeyi toplum problemlerinin altında yatan nedenleri bulmayı ve sosyal alanlardaki yaşam kalitesini attırmayı vaat etmektedir (Aydoğan, 2002: 3)

Polis, halkın içerisinden halkı temsil eden, suç ve suçlularla mücadele eden ve suçun meydana gelmesini önlemek için oluşturulmuş etkin devlet kurumudur(Akalın,1996:35). Toplum destekli polislik alanındaki otoriteler bu kavramı yeni bir program demekten daha çok polisin işleyişinde ve yönetiminde yeni bir felsefe olarak tanımlamaktadırlar (Aydoğan,2002 : 3).

Özellikle artan yatay hareketlilik yani iç göç olgusu ve hızlı nüfus artışının sonucu olarak ortaya çıkan nüfus yığılması, başta büyük kentlerimizi olmak üzere kentlerde toplumda hakim olan sosyal kontrol mekanizmalarının işlevinin azalmasına ve toplumsal ilişkiler ağının etkinliğinin değişmesine neden olmuştur. Geçmişte durağan ve kontrol edilebilen bir toplumsal yapıdan, küreselleşme, kentleşme, iç göç ve değişimin bir sonucu olarak kontrol edilemeyen ve durağan olmayan bir toplumsal yapıya geçilmiştir. Toplumun oto kontrol mekanizmalarının işlevini yitirmesi ya da zayıflaması, devlet odaklı kontrol mekanizmalarının önemini daha da ön plana çıkarmıştır. Bu mekanizmaların başında da Polis Teşkilatı gelmektedir (EGM, 2007:12).

Polisin suçlar üzerindeki etkisi hakkında yapılan bilimsel çalışmalar, suçların önlenmesinde, artmasında ya da aynı oranda kalmasında polisin rolünün net olarak belirlenemediğini ortaya çıkartmışlardır. Akademik araştırmalar sonucunda net olarak

(24)

ifade edilebilecek diğer bir konu da polisin başarısının veya başarısızlığının toplum içindeki mevcut şartlara göre değişiklilik arz edebileceğidir (Şimşek, 2002:89).

Polisin etkisini ve suçtan caydırıcılığını ölçen diğer alan araştırmalarına göre; polisin suçlara karşı etkisinin sınırları olduğu ve polis, suçların önlenmesi ve suçluların yakalanabilmelerinde belirli bir ölçüye kadar başarılı olabildiklerini ortaya koymuştur. Polisin alkollü araba kullanma ve şiddet suçları gibi bir takım suçların önlenmesinde başarılı olmasıyla birlikte, onun genel anlamda suçların önlenmesinde ki başarısı ve yalın katkısı tartışmaya açık bir konudur. Bu ifadeyi destekleyici anlamda bazı sosyologlar işsizlik, aile yapısındaki bozukluklar ve fakirlik gibi suçların nedenlerine yönelik çalışmalar yapılmadan polisin suçların önlenmesindeki etkisinin elbette sınırlı olacağını vurgulamışlardır (Kavgacı,1997:81).

Suçlarla mücadele, sadece polisin çalışmalarıyla gerçekleştirilecek bir çaba değildir. Polis, gerek sayı gerekse kaynak bakımından suçlarla mücadelede yetersiz kalabilmektedir. Ayrıca, suçlarla mücadelenin sadece polisiye yöntemlerle olmayacağı, sosyal yöntemlerin de suçların kontrol ve önlenmesinde kullanılması gerektiği bilinmektedir. Diğer bir ifade ile suçlarla mücadelede başarılı olabilmenin ön şartı, vatandaşların da katılımının sağlanmasıdır (http://www.egm.gov.tr/egitim/dergi/ eskisayi/42/makale/Ali_Erkan_ALAC.htm).

İngiltere’de yapılan bir araştırmada; polisin suç ile ilgili fiillerin %90 gibi çok büyük bir kısmını halkın mağdur, şahit vb. sıfatla verdiği bilgiler ve yardımlar ile çözdüğü, polisin kendi imkânları ile ancak olayların %1’lik kısmını çözebildiği, %4’ünde suçüstü yaptığı, kalan %4’ünde ise başka yollarla çözüldüğü tespit edilmiştir. Türkiye’de ise olayların büyük çoğunluğu polis çalışma ve operasyonları ile ortaya çıkarılmaktadır. Suçu önlemede halkın katılım derecesinin çok az olduğu görülmekle beraber bu bilgiyi destekleyici bir araştırma bulunmamaktadır. Suç ve suçluların kovuşturulmasında polisi ön plana çıkaran bir uygulama da insan hakları ihlalleri ihtimalini artırmaktadır. Çünkü ortada somut deliler olmadan araştırma ve kovuşturma

(25)

aşamasında masum insanların temel hak ve hürriyetlerinin ihlal edilmesi söz konusu olabilmektedir (Seyhan, 2002 : 198).

Türkiye’de suç ve suçluluk ile ilgili yığınla problemler mevcutken, Seyhan’ın da belirttiği gibi (2002; 197); polisin görev alanlarıyla ilgili olarak terör ve her sene binlerce hayata mal olan trafik kazaları problemleri henüz çözülmemişken, işlenmeyen suçların önlenmesi ile ilgili projeler üretmek oldukça lüks görülebilir. Ancak toplumu oluşturan bireylerin gerçek mutluluğu için kalıcı çözümlerin üretilmesi gereklidir. Gelişmiş batı demokrasilerinde suçun önlenmesi konusunda halk ile işbirliği esasına dayalı politikalar ve uygulamalar hayata geçirilmiştir.

Böylelikle polislik, suçla mücadelede herkesin sorumluluğuna dayanan, suçu sosyal bir problem olarak algılayıp kontrolünün de sosyal metotlarla mümkün olduğu anlamına gelen önleme stratejilerini ifade edecektir. Bu durumda suçla mücadele, sadece polisin işi olmaktan çıkıp sosyal bir çabaya, sorumluluğun diğer ilgili resmi kurumlar, sivil toplum kuruluşları ve daha genel olarak halk paylaşımına dönüşmektedir (Seyhan, 2002: 191).

Değişen ve gelişen toplumsal yapıda suçların niceliği yanında niteliği de değişmekte, yeni suç türleri ve suç işleme yöntemleri ortaya çıkmaktadır. Çeşitli sosyal, kültürel ve ekonomik bir bileşkesi olan suçun oluşumu tek bir nedene bağlanamadığı gibi suçların işlenmesinde az çok sebeplerin birlikteliği bulunmaktadır. Buna ek olarak polisin toplumla olan ilişkilerinin yapısı da değişmiştir. Toplum, polis teşkilatından daha kaliteli ve sorunlarına duyarlı bir hizmet beklemektedir. Suçların niteliğinin, suçlu profillerinin ve suç işleme yöntemlerinin değişmesi sonucu suçla mücadele tek başına polisiye hizmetlerle yürütülemez duruma gelmiştir. Güvenliği sağlamada polisin fonksiyonu da değişmiş polis-toplum ilişkisinin yeniden ve çok yönlü ele alınması gerekliliği ortaya çıkmıştır (EGM,2007:13).

Polisin suç önlemede önemli fakat sınırlı etkisinin yanında post modern toplumda halk güvenlik hizmetine katılmaktadır. Yine post modern toplumda polisin

(26)

sunduğu hizmetin muhatabı olan halkın polise bu konuda yardımcı olması veya olabilmesi, yani bu hizmete katılması gerekmektedir (Cerrah ve Semiz,2001:76).

Toplumun güvenlik ihtiyaçları günden güne artmasına ve farklılaşmasına rağmen bir kamu kuruluşu olan polisin imkânları aynı oranda artmamış, kimi zamanda polisin suçlarda meydana gelen değişime uyum sağlama ve suçla mücadele yeteneği toplumsal beklentileri karşılayamaz hale gelmiştir. Bu durum toplumsal taleplerin ve duyarlılığın, güvenlik hizmetlerinin yürütülmesinde daha da önemli hale gelmesine neden olmuştur. Ülkemizde suçların sayısı günden güne artmakta, insanlar mağdur olmasına rağmen polise başvurmak istememekte, karanlık alanlar denilen ve kayda girmeyen suçların sayısı tam olarak tespit edilememekte, faili meçhul suçların sayısı özellikle malvarlığına karşı işlenen suçlarda artmakta, toplumsal güvensizlik hissi ve suç korkusu günden güne daha da içinden çıkılamaz hale gelmektedir. Sonuç olarak modern dünya yeni problemleri de beraberinde getirmekte ve suçluluğa ilişkin çözüm önerileri sınırlı bir alanda kalmaktadır (EGM,2007:13).

Hedeflenen olumlu diyalogun sağlanması sürecinde çeşitli sebeplerden dolayı toplum desteği ve toplum ilişkileri zayıflamaktan kurtulamamaktadır. Bu zayıflayan ilişkiler polis ve jandarma açısından değerlendirilmelidir. Bu anlamda, teknolojik gelişmelerin doğal sonucu olarak yaya devriyelerin yerini motorize devriyelerin alması, hızlı ve acil müdahale, daha az devriye aracı ve memurla daha büyük coğrafi alana hitap etmesi, uzak mesafeden görülebilirliğinin yanında, güvenlik personeliyle halk arasındaki iletişimin kuvvetlendirilememesi ve mevcut olan iletişim kanallarının da zarar görmesine neden olabilmektedir (Geleri,2002b:313).

Ayrıca profesyonelleşme de polisin halktan uzaklaşmasına neden olmaktadır. Halk, suç ve suçluları önlemede profesyonel bir yaklaşımın gerektiğine inanması ve güvenlik hizmetini, her yönüyle polis ve jandarma'dan beklemesi sonucu toplum desteğine gerek olmadığını düşünebilmektedir. Bu algılamanın sonuncunda da güvenlik birimleri toplum desteğini kaybetmektedir (Akalın,1996:36).

(27)

Toplum Desteğinin kazanılmasında yönetimin kendisini halkın hizmetinde bir araç olarak görebilmesi çok önemlidir. Devlet kuruluşlarınca yürütülecek örgütsel eylem ve işlemler halkın güvenini ve desteğini kazanıcı yönde olmalıdır. Ayrıca toplum desteğinin kazanılmasında belirlenecek temel prensipler, uygulamada kolaylıklar ve birlik sağlaması açısından çok önemlidir. (http://www.egm.gov.tr/egitim/dergi/ eskisayi/42/makale/Emirhan_DARCAN.htm)

Polisiye hizmetlerin, bu çerçevede genel güvenlik hizmetlerinin ve suçla mücadelenin sadece polis hizmetleri eksenli değil çok yönlü ve bütüncül bir şekilde yürütülmesi gerekmektedir. Bunu sağlamanın temel yöntemlerinden birisi de Toplum Destekli Polislik hizmetlerinin yaşama geçirilmesidir. TDP hizmetleri, bu yönüyle toplumun güvenlik talebine göre şekillenen bir anlayışın polisiye hizmetlerde yaşama geçirilmesi anlamına gelmektedir. Toplumsal sorunlara odaklanan ve çözümlerin bütüncül bir çerçevede ele alınarak toplumun bütün kesimlerinin, kurumlarının ve devlet organlarının yer aldığı bir hizmet anlayışının bu açıdan artık çağın bir gerekliliği olduğu kabul görmektedir. Günümüzde polislik hizmetlerinin, hizmet yürütülen yerin toplumsal yapısına ve toplumsal ilişkiler ağına bağlı kalınarak, insan haklarına saygılı ve toplumsal duyarlılık çerçevesinde ele alınmasının ve yürütülmesinin gerekliliği tartışılmazdır (EGM,2007:14).

1.2 TOPLUM DESTEKLİ POLİSLİĞİN TEMEL İLKELERİ

Trojanowicz ve Bucqueroux (1990:131) karşılaştırmalı bir perspektif sundukları Community Policing adlı kitaplarında toplum destekli polisliğin 10 temel prensibini şu şekilde açıklamaktadır:

1.2.1 Felsefe ve Örgütsel Strateji

Toplum destekli polislik, polisin ve toplumun suç, uyuşturucu, suç korkusu, fiziksel ve toplumsal düzensizlik (duvarlara yazı yazmaktan bağımlılığa kadar), çevrenin bozulması ve toplumdaki yaşam kalitesini bozan her şeye karşı polisin ve toplumun ortak ve yakın çalışmasını sağlayan hem bir felsefe hem de örgütsel bir stratejidir. Felsefe, vatandaşların katılım ve desteklerini sağlamak için polislik süreci

(28)

ile ilgili girdilere sahip olma hakkına sahip olduğu inancına dayanmaktadır. Bu görüş aynı zamanda, ferdi suç vakaları üzerinde dar bir bakış açısının ötesinde mahallelerin sıkıntılarını çözmede yaratıcı, yeni yollar bulmada vatandaşların ve polisin serbest bırakılmasını talep ederek günümüz toplumunun sorunlarına çözümler getirme anlayışına da dayanmaktadır (Apan,2004:17).

Toplum Destekli Polis, toplumda karşılıklı anlayış ve hoşgörünün sağlanması için elverişli ortamların oluşmasına katkıda bulunur. Vatandaşlarla onların taleplerine hızlı bir şekilde cevap veren kesintisiz bir ilişki kurar (EGM,2007:16)

1.2.2 Toplumun Güçlendirilmesi

Toplum destekli polisliğin örgütsel stratejisi ilk önce, polis teşkilatındaki, sivil personel dâhil, herkesin gücü paylaşma felsefesini uygulamaya geçirmenin yollarını aramasını zorunlu kılmaktadır. Bu, polislik sürecinde, insanların yasallığı sorgulaması ve aydınlatılması dâhil, toplumsal sorunların yaratıcı ve değişik yollarla çözülmesine odaklanılması gereğini teşkilattaki herkesin anlamasını gerektirmektedir. Toplum destekli polislik, polis memurlarının profesyonel olmalarından dolayı daha çok karar verme özgürlüğüne sahip olmaları gerektiğini vurgulamaktadır. Toplum içinde, vatandaşlar polisin tam zamanlı ortakları olarak, sorunları tanımlamada, önceliklerini belirlemede ve çözmede hak ve sorumluluklara sahip olmalıdır (Apan,2004:17).

Toplumun bütün kesimlerinin, suç ve her türlü tehlikeden korunmasını sağlamak bakımından uyarıcı, hizmetleri tanıtıcı ve uygulamayı şekillendirici yönde toplantılar gerçekleştirilir. Toplumu, güvenlik hizmetlerinin yürütülmesine ve önleyici tedbirlerin alınmasına dâhil ederek insanlarda güvenlik bilinci ve anlayışının oluşturulması sağlanır (EGM,2007:17). Toplum destekli polisliğin organizasyon el stratejisine göre öncelikle polis birimlerindeki bütün görevlilerin felsefenin pratiğe dönüştürülmesinin yollarını araştırması gerekmektedir (Trojanowicz ve Bucqueroux,1990:131).

(29)

1.2.3 Yerelleştirilmiş ve Kişiselleştirilmiş Polislik

Polis birimini topluma yansıtan uzman kişiler olarak CPO’lar, yalnızca görevli oldukları bölgelerde halkla her gün yüz yüze görüşebilmeleri için devriye araçları ve telsiz takibiyle ilgili görevlerinden muaf tutulmalıdır. Toplum destekli polisliğin doğru bir şekilde uygulanması için, polis birimleri görevli memurlar arasından Toplum Destekli Polis olarak adlandırılan ve yalnızca polis ve vatandaşlar arasında iletişim kurma doğrultusunda çalıştırılacak olan kişilerden oluşan bir bölüm kurmalıdır (Trojanowicz ve Bucqueroux ,1990:131).

Emniyet müdürlükleri, gerçek toplum destekli polisliği icra etmek için, polis ile halk arasında doğrudan bir ilişki sağlayacak yeni bir sokak polisi ortaya çıkarıp geliştirmek zorundadır. Toplum destekli polis memurları devriye arabalarının ve polis telsizlerinin getirdiği yalnızlıktan kurtarılmak zorundadır ki bu şekilde sınırları tam olarak belirlenmiş devriye bölgelerinde hizmet ettikleri halk ile yüz yüze ilişki kurabilirler. Önemli olan, tüm polis memurlarının toplum destekli polislik anlayışını benimsemesidir (Apan,2004:19).

Polis birimini topluma yansıtan uzman kişiler olarak, yalnızca görevli oldukları bölgelerde halkla her gün yüz yüze görüşebilmeleri için devriye araçları ve telsiz takibiyle ilgili görevlerinden muaf tutulmalıdır (Trojanowicz ve Bucqueroux, 1990:131).

Hizmete toplumsal talepler doğrultusunda mevcut kaynaklara ve bölgenin coğrafi özelliğine, yerel ihtiyaç ve önceliklere uyarlı olarak yön verilmesi problemlere yerel açıdan yaklaşılır. Sorunun nedenleri orada olduğu gibi çözümleri de oradadır. Problemlerin tam olarak yaşandığı, algılandığı ve güvenlik ihtiyacının günlük olarak en fazla hissedildiği yerler yerel bölgelerdir. Yine sorunların çözümü bakımından yerel birimler, toplumda bireylerin ilk başvuracağı noktalardır. Güvenlik ihtiyacının, görev yapılan sorumluluk alanındaki insanların talep ve istekleri çerçevesinde karşılanması ve hizmete bu temel eksende yön verilmesi vatandaşın da

(30)

memnuniyetini sağlayacak, toplumsal duyarlılığın güvenlik hizmetlerine yansıtılmasına imkân verecektir (EGM,2007:17).

1.2.4 Kısa ve Uzun Dönemli Önleyici Sorun Çözme

Karşılıklı güvene dayalı bu yeni ilişki, aynı zamanda polisin; insanları kendi problemlerini çözmede kendilerine düşen payları ve de toplumun toplam yaşam kalitesindeki sorumluluk paylarını kabullenmeye davet eden bir katalizör olarak hizmet vermesini önerir (Trojanowicz ve Bucqueroux ,1990:131).

Toplum destekli polis memurlarının toplumdaki geniş rolleri, kanunlarla ilgili olarak vatandaşlarla sürekli, sürdürülebilir ilişkiler kurmayı gerektirir; böylelikle, destekleyen ve gönüllü olan vatandaşlara hizmet verirken yerel sorunlara yeni, yaratıcı çözümler keşfedilebilir. Toplum destekli polis memurları, kanun uygulayıcıları olarak, hizmet taleplerine cevap verdikleri gibi, tutuklamalar da yaparlar, ama aynı zamanda, toplumun tüm unsurlarının yaşam kalitesini artırmak çabalarını içeren geliştirilmiş ve izleme tabanlı uzun dönemli inisiyatiflerle bu dar bakış açısının ötesine geçerler. Toplum destekli polis memurları aynı zamanda, toplumun ombudsmanları olarak, belirli hallerde, diğer kamu ve özel sektör kurumlarına yardım için aracılık ederler (Apan,2004:17). Sosyal problemler tek bir nedene bağlı kalınarak açıklanılamaz. Suç gibi sosyal problemlerin ortaya çıkmasında tek bir sebepten ziyade sebeplerin birlikteliği söz konusudur. TDP’ler fonksiyonlarına uygun olarak ilgili kurum ve kuruluşlar ile toplumsal kesimlerin bir araya gelmesine zemin hazırlar ve sorunun çözümüne yönelik ilgili kurumların ve toplumsal kesimlerin sorumluluğundaki işlerin yerine getirilmesine ilişkin tedbirlerin alınmasına yardımcı olur (EGM,2007:24).

1.2.5 Ahlak, Meşruluk, Sorumluluk ve Güven

Toplum destekli polislik emniyet teşkilatı ile hizmet verdiği vatandaşlar arasında, yasa dışılık heveslerine izin vermeden yaygın ilgisizliği yenme umudu vaat eden yeni bir anlaşmayı gerektirir. Karşılıklı güven ve saygıya dayanan bu yeni ilişki polisin katalizör olarak, toplumdaki tüm yaşam kalitesiyle ilgili sorumlulukları

(31)

paylaşmaya davet ederek hizmet vermesini önermektedir. Toplumsal polislik, vatandaşların küçük sorunlarını daha çok kendilerinin halletmesini istemektedir; ancak, bunun karşılığında polis vatandaşla çalışarak, karşılıklı sorumluluk ve saygıyı artırarak, hızlı ve uzun soluklu çözümler geliştirmekte hür bırakılacaktır (Apan,2004:17).

Sorumlu olduğu alt görev alanında Toplum Destekli Polis, polisin bir temsilcisi ve polisin o bölgedeki halkla bağlantı noktasıdır. Bu yönüyle görev yaptığı yerin toplumsal ve kriminal anlamda gerçekliğine (suç ve suçlulukla ilgili durumuna) ilişkin yeterli bilgiye haiz bir görevlidir. Sivil toplum olgusunun yaygınlaşması çerçevesinde toplumla kurulacak ilişkilerle genel ve kişisel düzeyde güvensizlik hissinin azaltılmasına çalışılır (EGM,2007:19).

1.2.6 Polisin Sorumluluk Alanını Genişletmek

Haftanın yedi günü 24 saat çalışma esasına dayalı olarak sosyal kontrolü sağlayan bir kurum olarak polis, kriz durumları ve suçlara yönelik acil yardıma koşmakta ve günlük olaylarla ilgilenmektedir. Ancak, toplum destekli polislik polisin görev alanını genişleterek onun toplumun daha güvenli ve yarınların daha çekici yaşam şartlarına sahip olması için güncel durumlar üzerindeki etkinliğini arttırmaktadır (Trojanowicz ve Bucqueroux ,1990:133).

Toplum Destekli Polislik, tam bir polis hizmeti ile sonuçlanmak üzere, polisin geleneksel reaktif (yakalama) rolüne hayati, proaktif (önleme) öğesi ekler. Haftada 7 gün 24 saat boyunca açık tek toplumsal kontrol aracı olarak polis krizlere ve suç vakalarına derhal tepki verebilme gücünü muhafaza etmelidir; ama toplum destekli polislik, bugün toplumları gelecekte daha güvenli ve daha çekici yerler yapma vaadiyle değişiklikler yaparak daha büyük etkide bulunma yoluyla polisin rolünü genişletmektedir (Apan,2004:18).

Sorumlu olduğu alt görev alanında TDP, polisin bir temsilcisi ve polisin o bölgedeki halkla bağlantı noktasıdır. Bu yönüyle görev yaptığı yerin toplumsal ve kriminal anlamda gerçekliğine (suç ve suçlulukla ilgili durumuna) ilişkin yeterli

(32)

bilgiye haiz bir görevlidir. Sivil toplum olgusunun yaygınlaşması çerçevesinde toplumla kurulacak ilişkilerle genel ve kişisel düzeyde güvensizlik hissinin azaltılmasına çalışılır.

Bu nedenle TD-P'ler aşağıdaki konularda sorumluluk alır:

a) Alt görev alanında genel güvenliği sağlar, yaşam kalitesini artırmak için çalışır, sunulan polis hizmetlerinden memnuniyeti artırır, toplumu tehdit eden tehlikelere ve risklere yönelik koruyucu programların gerçekleştirilmesini temin eder. Koruyucu programların bütün toplum kesimlerini kapsayacak şekilde uygulanmasını ve yaygınlaştırılmasını sağlar.

b) Yılın belirli dönemlerinde toplumun geneline ya da toplumun belirli ke-simlerine veya bazı yerleşim alanlarında ikamet edenlere yönelik koruyucu kampanyalar düzenlenmesine kılavuzluk eder.

c) Programlar, kampanyalar yada diğer koruyucu önlemler hakkında da-nışmanlık yapar ve toplumu bilgilendirmek amacıyla sivil toplum kuruluşları, sorumlu olduğu alt görev alanında kurulu bulunan toplum oluşumları ile periyodik ve düzenli ilişkiler kurar.

d) Sorunlar karşısında pozitif bir tutum ve davranış takınarak, vatandaşın memnuniyetini sağlamak için alınacak koruyucu güvenlik önlemlerine zemin hazırlar.

e) Toplumda ve toplumun bir üyesi olarak bireylerde ortaya çıkan güven-sizlikten kaynaklanan korkuyu ortadan kaldırmaya yönelik TDP hizmetleri kapsamında programlar hazırlar.

f) Hazırlanan programların etkinliğini arttırmak için geniş çaplı, toplumsal katılımı sağlamaya yönelik kampanyalar düzenler.

g) Toplumsal kesimlerin karşı karşıya kaldıkları suç tiplerine ve insanların mağduriyet durumlarına bağlı olarak özel çalışma grupları oluşturur. Bu gruplarla düzenli toplantılar yapılır. Toplantılar sonucunda tespit edilen sorunlar ve yapılan

(33)

değerlendirmelerde ulaşılan sonuçlar, TDP hizmet birimleri aracılığıyla ilgili güvenlik makamlarına ya da kurumlara iletilir. Bu bakımdan genel güvenliğin sağlanmasında kurumlar ya da birimler arasında köprü işlevi görür (EGM,2007:19).

1.2.7 Özel İlgiye Muhtaçlara Yardım Etmek

Toplum destekli polislik en korunmasızlar olan küçükler, yaşlılar, azınlıklar, fakirler, engelliler, evsizlerin hayatlarını korumak için yeni yollar keşfetmeye önem atfetmektedir. Bu, suç önleme ve polis-vatandaş ilişkileri gibi önceki çabaları hem özümsetir hem de genişletir (Apan,2004:17).

Aynı zamanda Suç Önleme ve Polis Halkla İlişkiler Üniteleri gibi diğer birimlerin önceki çalışmaları bütün birim çalışanlarının ve polis ve kanunlara uyan bireylerin saygın ve hesabını verebilecekleri suç önleme amaçlı ortak işbirliklerine katılmalarına yönelik aktiviteleri özümsemekte ve bu çalışmaların alanını genişletmeyi amaçlanmaktadır (Trojanowicz ve Bucqueroux ,1990:133).

Çevrenin sosyal ve kültürel yapısıyla bütünleşmek bakımından önleyici koruma hizmetlerinin geliştirilmesine yönelik kampanyaların düzenlenmesi ve programların uygulanması, belirli risk gruplarına yönelik özel programların geliştirilmesi (yaşlılar, çocuklar, gençler, aile içi şiddete maruz kalan kadınlar vb.) bu kapsamda yer almaktadır (EGM,2007:24).

1.2.8 Halkın Yaratıcılığı ve Desteği

Toplum destekli polislik teknolojinin sağgörülü kullanımının gelişmesine yardımcı olur; ancak, aynı zamanda insan olmaya, birlikte konuşmaya ve çalışmaya adanmışlığın başarısının üzerinde hiçbir şeyin olamayacağı inancına dayanmaktadır. Bu, çağdaş toplumun kaygılarına yeni yaratıcı yaklaşımlar biçimlendirmek için sokakta (kadroda) görev yapanların birlikte vardıkları kanaatlerine, akla ve deneyimlerine güven inşa eder (Apan,2004:18).

(34)

1.2.9 İçteki Değişmeler

Toplum destekli polislik, görevli polislerin emniyet teşkilatı ile hizmet verdiği halk arasındaki uçuruma köprü olan kültürlü kimseler olarak hizmet verirken teşkilattaki herkesin tam dâhil olduğu bir yaklaşım olmalıdır. Toplum destekli polislik yaklaşımı, toplumun haberdarlığı ve meseleleri ile Teşkilatın tüm hedefleri için geniş tabanlı toplum desteği kazanma yolları hakkında bilgi sağlayarak içte hayati bir rol oynar. Toplum destekli polislik uzun soluklu bir strateji olarak kabul edildiğinde, tüm memurlar bunu uygulamalıdır. Bu 10-15 yıl gibi uzun bir süreyi alabilir (Apan,2004:18).

Toplum destekli polislik, polis ve kendilerine hizmet götürülen vatandaşlar arasında köprü kuran uzmanlar olarak anılan CPO'larla birlikte, polis birimindeki bütün görevlilerin katılımıyla uygulanmalıdır (Trojanowicz ve Bucqueroux ,1990:133).

TDP hizmetleri, sadece dış müşteri odaklı yürütülemez. Hizmetin başarılı yürütülmesi bakımından iç müşteri olan ve TDP hizmetlerini yürüten teşkilat personelinin de memnuniyeti sağlanır. Görevli personel, çalışma koşulları ve fonksiyonları itibariyle teşkilatın diğer birimlerinden farklı yapılandırılır. Personelin hizmetleri yürütebilmesi bakımından yeterli düzeyde bilgiye ve eğitime sahip olması sağlanır (EGM,2007:24).

1.2.10 Geleceği İnşa Etmek

Toplum destekli polislik, topluma yerelleştirilmiş, kişiselleştirilmiş polislik hizmeti sağlar. Bu yaklaşım, polisin topluma dışsal baskılar empoze edemeyeceğinin farkındadır; ancak, halkın polisi çağdaş toplumun sorunlarını çözmede yardımcı olmada kullanılacak bir kaynak olarak görmesi düşüncesi cesaretlendirilmelidir. Bu, önce uygulanıp sonra terk edilecek bir taktik değil zaman içinde değişen mahalli ihtiyaçları ve öncelikleri karşılamada esneklik sağlayacak yeni bir felsefi ve örgütsel stratejidir (Apan,2004:18).

(35)

Toplum destekli polisliğin yukarıda anılan prensiplerinin başarısı, onu uygulayacak olan polislerin kabullenmesine ve sağlıklı ve verimli bir şekilde uygulamalarına bağlıdır, Özmen' e göre birçok araştırmacı toplum destekli polisliğin başarılı bir şekilde uygulanabilmesi için geleneksel polis anlayışının değişmesinin gerektiğini, bunun da ancak örgüt kültürünün değişmesiyle mümkün olabileceğini belirtmektedir. Geleneksel tepkici polislik anlayışının yerini, sorumlulukların ve hesap verme durumlarının açıkça belirlendiği hizmet götürülen vatandaşların güçlendirildiği bir anlayışa bırakması gerektiği öne sürülmektedir (Özmen, 2001:654).

Tarihsel süreçte, iç güvenlik yönetimi, demokrasinin gelişmesiyle icra edilmesi gereken bir devlet görevinden, topluma arzı gereken bir “kamu hizmeti” anlayış ve uygulamasına dönüşmüştür. Dolayısıyla, iç güvenlik hizmetleri yerine getirilirken toplumun taleplerini, idari karar süreçlerine yansıtmak bir zorunluluktur. Bilgi alışverişi ve koordineli çalışma en üst düzeyde tutularak, suçtan endişe duyan her kurumun, sivil toplum örgütünün ve vatandaşın aktif olarak suçun önlenmesi faaliyetleri içerisine girmeleri de gerekmektedir. Demokratik ülkelerdeki anlayış Polisin sahip olduğu otorite ve gücün kendi gücü değil, hukuken kendilerine verilen toplumun gücü olduğudur (Apan,2004:18).

Demokratik toplumlarda polislik faaliyetleri için altı prensipten söz etmekte ve bunları kısa tarifleriyle birlikte; verimlilik, etkinlik, erişilebilirlik, hesap verebilirlik, uyum ve genel düzen olarak adlandırılmaktadır. Verimlilik, polise aktarılan kaynakların kötü planlama ve kötü uygulamalarla heba edilmeden verimin sağlanmasına yönelik kullanılması; etkinlik, amaçların hayata geçirilebilmesi; erişilebilirlik, polisin yardım ve hizmet taleplerini en kısa zamanda ve en uygun şekilde yanıtlaması, mesleki çalışmalarını halka, medyaya ve bilimsel araştırmaya açık hale getirmesi, eleştiriye ve reforma açık olması; hesap verebilirlik, polisin devlet ve toplumla ilişkilerinde yaptıklarının sorumluluğunu taşıması, her türlü işlevinin sorumluluğunu verebilir olması; uyum, polis uygulamalarının ülkenin kültürel, ideolojik ve yasal nitelikleriyle bağdaşması ve yerel koşullara uyumlu

(36)

olması; genel düzen ise, yasalar dahilinde ve adil olarak bireysel ve toplumsal huzur ve istikrara hizmet edilmesi olarak sıralamaktadır. Toplum destekli polisliğin temel prensiplerinin, anılan vasıfları taşıyan polislerin aktiviteleri doğrultusunda performans kalitesinin artacağı kaçınılmazdır (Marenin,1998:24)

Günümüzde toplum veya devletin çağdaşlık düzeyi, insan hak ve özgürlüklerine gösterilen saygıyla ölçülmektedir. Suçlulara endekslenmiş iç güvenlik yönetimi, toplumun sağlıklı kesimlerine yönelik kısıtlayıcı tedbirlerin uygulanmasını artırdığı gibi, normal vatandaşın bireysel hak ve özgürlüklerden yararlanmasını da engellemektedir. Suça ve suçluya karşı yaklaşımın “herkesin vicdanı kendi polisidir, polis vicdanı olmayanlar için vardır” anlayışını aşması gerekmektedir. Son yıllarda, suça ilişkin yapılan çalışmalarda “sosyal problemin varlığı”, “suçun toplumsal ve ekonomik çevresi” gibi kavramlar önemli bir etkinlik kazanmaya başlamıştır. Bu anlamda, suçun önlenmesine yönelik olarak tüm toplumsal mücadele unsurlarının devreye girmesi ve bu yönde yeni yöntemler geliştirilmesi büyük önem arz etmektedir (Apan,2004:18).

1.3. TOPLUM DESTEKLİ POLİSLİĞİN KAPSAMI

Toplumlara göre farklı şekillerde uygulansa da, konsept olarak bir genelleme yapılabilecek şekilde Cordner(1995:5) ve Gaines ve diğerleri (1997:345-352) tarafından üç kapsamına işaret edilmektedir. Buna göre toplum destekli polisliğin felsefi, stratejik ve programa tik üç kapsamı mevcuttur (Gaines ve diğ,1997:345-352)

1.3.1 Felsefi Kapsamı

Klasik polislik, oluşan suçlara müdahale etmeyi hedeflemektedir. Klasik polislik anlayışında önleyici hizmetler ikinci plandadır. Felsefi anlamda toplum destekli polislik, klasik polislik anlayışının dışına çıkmayı hedeflemektedir. Toplum destekli polislik ise daha geniş bir çerçevede çalışmayı öngörmektedir. Suçların olumsuz sosyal şartların sonucu olduğunu kabul eden toplum destekli polislik, olumsuz şartların ortadan kaldırılması amacıyla, polis vatandaşlar, kamu kurumları, özel kuruluşlar ve sivil toplum örgütlerini göreve çağırmaktadır. Toplum destekli polisliğin temel elementlerini,

(37)

önleyici hizmetler, devriye hizmetleri, halka hesap verebilme, yetkilerin alt kademelere kaydırılması şeklinde belirtmektedir. Bu bağlamda toplum destekli polisliğin halk tarafından denetlenebilirliği de mümkün olmaktadır (Skolnick ve Bayley ,1986:246).

Güvenlik hizmetlerinde ve polis tarafından yerine getirilen diğer hizmetlerde toplumsal desteği ve katılımı sağlamak bakımından bütün polis birimleri bu çalışma kapsar (EMG,2007:14).

Toplum destekli polisliğin temel mantığı, polis ile halk arasında karşılıklı güvenin sağlanması ve her iki tarafın “ortaklık” anlayışı içinde kamu düzeninin sağlanmasında sorumluluğu paylaşmasıdır. Eğer, polis ile halk arasında güven sağlanamazsa, taraflar

Önyargılarını harekete geçirmekte; uzlaşmacı polislik anlayışının yerine otoriter polislik anlayışının oluşmasına yol açmaktadır. Polisin toplumla uzlaşma içinde olması, yasaların katı bir uygulayıcısı değil, sadece “üniformalı vatandaş” olması anlamına gelmektedir (Bahar, 2002: 293-294).

Klasik halkla ilişkiler programları genel olarak tek yönlü mesaj iletimini esas alarak daha ziyade yalnızca polisin tanıtımının hedeflendiği programlar geliştirmişlerdir. Ancak toplum destekli polislik felsefesi halkın görüş, istek ve eleştirilerinin de alınmasını öngörmektedir. Diğer bir deyişle toplum destekli polisliğin, çift yönlü iletişim sağlamayı esas alan bir yaklaşıma sahip olduğu öne sürülebilir. Halkla iç içe olma ve onların görüşlerine başvurma, polisin verimliliği hakkında bir sonuca varılmasına da olanak sağlar. Nitekim hedeflerin ve uygulanacak yöntemlerin belirlenmesinde halkın görüşlerinin alınması, polisin başarısını olumlu yönde arttırmaktadır. Halkın beklentilerine uygun çalışmalar polise olan desteği arttırır. Halkın desteğinin alınması için görev yapılan bölgenin sosyo-ekonomik yapısı ve halkın polise olan tutumları hakkında bilgi edinilmesi gerekmektedir. Yukarıda sayılan nedenlerle toplum destekli polisliğin felsefi boyutunu, halkın polisliğe katılımının sağlanması gerekliliğinin polislik için kaçınılmazlığı oluşturmaktadır (Şimşek,2002:57).

(38)

1.3.2. Stratejik Kapsamı

Stratejik amaç, toplumsal katılımı sağlayan, çevrenin sosyal yapısıyla bütünleşmiş, topluma olabildiğince yakın, kaliteli güvenlik hizmeti sunan ve toplumun güvenlik taleplerine her durumda cevap veren, güvenlik olgusuna bütüncül yaklaşan örnek bir polis modeli oluşturmak ve bu modeli ülke geneline kademeli olarak yaygınlaştırmaktır (EGM,2007:15).

Cordner (1995:1) toplum destekli polislik stratejilerin geliştirilmesi için üç ayrı kriter öngörmüştür:

a) Birinci olarak, belirlenen bölgelerde sürekli olarak çalışmasıdır. Bu bölgelerde görev yapan polisler görev yerlerinde yaşayan kişilerle sürekli bir diyalog içinde olmaları ve buralardaki sosyal problemlerin tespiti için çalışmaları önerilmektedir. Sürekli olarak bölgelerindeki polislerle karşılaşan vatandaşların da polise olan güveni bu şekilde artar. Görev yapılan alanın sınırlarının net olarak bilinmesi, sorumluluk alanının da netleşmesine sebep olur.

b) Toplum destekli polislikte önleyicilik esas alınmaktadır. Bu yüzden polislik felsefesi ve uygulamalarında esaslı değişiklikler yaşanmıştır. Bu değişimlerin başında polisin sosyal hizmet rolünün de gündeme gelmesidir. Polisliğin sadece meydana gelen suçlara müdahaleden oluşmadığı, aynı zamanda suçlara sebep olan problemlerin çözümü için çalışmalar yapılması da toplum destekli polisliğin temel felsefesini oluşturmaktadır.

c) Toplumun duyarlılıklarının belirlenerek tepki oluşturmayacak polis yöntemlerinin tespit edilip uygulanması, böylelikle kazanılan toplumsal desteğin yitirilmemesi sağlanmalıdır.

Önleyici tedbirler konusunda polisin yaklaşımını takdirle karşılayan, yapılan öneri ve tekliflere olumlu karşılık veren, bu tedbirlerin varlığı, devamı ve geliştirilmesi konularında istekli, teşvik edici ve katılımcı olan bir vatandaş kitlesi ile birlikte hareket eden polisin, amaçladığı hedeflere ulaşması çok daha kolay ve hızlı olacaktır. Polis ile vatandaşların birlikte hareket etmesi, ortak soruna karşı ortak bir davranış ve uygulama

(39)

anlayışının kabul edilmesi, ancak polisin düzenlemiş olduğu suç önleme programlarına vatandaşların katılımı ve desteğiyle gerçekleşebilecektir (Geleri, 2003: 74).

1.3.3. Program Kapsamı

Toplum destekli polisliğin yararlarının çokça anılmasına rağmen, hali hazırda onun programatik uygulanmasının başarılamadığını ifade ederek, farklı insanlara farklı şeyler anlamına gelen bu felsefenin geniş bir platformda hatta bütün bir dünyada öneminin kabul edilirliğine karşın, onun bir program olarak benimsenmesinden çok bir slogana bürünmüş temenni paketi olarak algılanıldığına değinen Bayley (1988:225)'in bu ifadelerini müteakiben, sonraki yıllarda toplum destekli polislik zamanla uygulamaya yönelebilmiş hazırlanan kapsamlı programlarla bir felsefi nazariye olmaktan çıkıp pratik polislik ve toplum güvenliği uygulamasına dönüşmüştür.

Toplum destekli polislik, polis ile diğer kurumlar arasında ileri bir seviyede koordinasyon ve işbirliğini öngörmektedir. Sadece suçların kontrol ve önlenmesi temel amaç olmayıp, aynı zamanda toplum yararına olan olumlu çalışmaların da daha aktif hele getirilmesinde polisin de rol alması hedeflenmektedir. Buna yönelik belirlenecek olan politikaların uygulanabilmesi için özel programlara gereksinim vardır. Bu programların başında polis uygulamalarının yeniden düzenlenmesi, problem çözümü anlayışının oluşması ve toplum ile diyalog içinde olunması gerekmektedir (Şimşek,2002:58).

Kurumlar arasındaki koordinasyondaki eksiklik ve uygulamada çıkan bir takım sorunlar da toplum destekli polisliğin başarısını olumsuz yönde etkilemektedir. Uygulamada bir takım sınırlamalarla karşılaşılması bunun en önemli nedenlerindendir. Bu sınırlamaların birincisi polislerin önleyici hizmetleri gerçek polislik olarak değerlendirmemeleri ve aktif hizmetlerde çalışmayı tercih ederek kendilerine verilen görevleri önemsememeleridir (Kavgacı, 1995:69).

Avrupa ülkelerinde, suçun önlenmesi söz konusu olduğunda liderliği polisin yapması gerektiği genellikle kabul edilmektedir. Ancak, özellikle 1980’li yılların ortalarından itibaren, polisin tek başına fazla bir şey yapamayacağı, diğer kimi

Referanslar

Benzer Belgeler

Fotosentezde aktif rol oynayan klorofil a ve b’nin ışık absorpsiyonları birbirine yakın olmakla beraber maksimum ışık absorpsiyonları ışık spektrumunda mor bölgede

 Etkinlik, görev, iş ve deney yaprağı hazırlama; bilgi yaprağı hazırlama; işlem yaprağı hazırlama; slayt hazırlama, ödev kağıdı hazırlama; şekil, şema ve

Çalışmamızın sonuçları kırsal ve kentsel bölgede yaşayan olgular arasında yaş, cinsiyet, sigara alışkanlığı, meslek ve tümör tipi dağılımı açısın- dan

Bu noktadan hareketle çalışmada, Türkiye ekonomisinde özelleştirme uygulamalarından elde edilen gelirlerin, kamunun bütçe pozisyonunu ve/veya mali

Aynı Tebliğ serbest bölgede üretim faaliyetinde bu- lunan üretici firmaların ürünlerini, aynı veya başka bir serbest bölgede faaliyette bulunan ihracatçı- lara, yurt

Elde ettiğimiz sonuçlara göre Doğu Anadolu bölgesinde ikinci basamak sağlık kuruluşlarında görev yapan uzman hekimlerin ihtisas eğitimi süreçleriyle

Sistit kliniği olan hastalarda tercih edilen antibiyotikler ve tedavi süreleri Tedavi Süresi Antibiyotik 3 gün (Sayı.. günümüzde “antibiyotiklerin doğru endikasyonlarda

Sportif aktivite öncesi pasif ısınma ve motivasyon için Sportif aktivite sonrası yorgunluğun