Halkta Güven Duygusunu Arttırmak için Yaya Devriye Hizmetlerine Öncelik

Yağış ve soğuğun içeri girmesini engelleyen polis araçları, polis ve halk arasında oluşması gereken karşılıklı yakın ilgiyi de dışarıda tutmaktadır. Çünkü yaya devriyesi yapan polisin sağlayacağı ilişkileri, motorize ekiplerin gerçekleştirebilmesi mümkün değildir (Seyhan, 2002: 193).

Devriyeler, genel olarak vatandaşlar tarafından daha rahat ilişki kurulan polisler olarak görülür. Devriye ile vatandaş arasında fiziksel bir engel olmaması sebebiyle, vatandaşların devriyelere kolaylıkla ulaşabilir olması, polisin vatandaşlar tarafından tanınması ve karşılıklı güven ortamının oluşturulması açısından önemlidir. Burada üzerinde durulması gereken önemli bir nokta, araçlı devriyelerin polis ile vatandaşlar arasında fiziksel engel olarak algılandığıdır (Geleri, 2003: 56).

Devriye hizmetleri güvenliğin sağlanması ve motivasyon açısından polis tarafından uygulanan birincil polis metodudur (Gaines ve diğerleri, 1997:335). Devriye hizmetleri yapıldığında polis halk yakınlaşması temin edilebilmekte ve toplumla daha

yoğun ve sağlıklı bir iletişim kurulabilmektedir. Nitekim toplum tarafından araçlı devriyelerin polis ile vatandaşlar arasında fiziksel bir engel olarak algılandığı söz konusudur. Yaya devriyelerin vatandaşlara adres tarif etmeleri ya da sorulan her hangi bir soruyu yanıtlamaları bile kamu nezrindeki polis imajını etkilemektedir (Weatheritt, 1987:7).

Gerek ülkemizde ve gerekse diğer ülkelerde, personel sayısındaki yetersizlikler ve olaylara daha hızlı bir şekilde müdahale edebilmek amacıyla yaya devriyelerin yerini motorlu devriyeler almıştır. Böylece polisin sadece kriz anlarında olaylara müdahale etmiş ve normal zamanlarda halkla irtibatın azalması sorunu ortaya çıkmıştır. Bu da polis ile görev yaptığı toplum arasında diyalogun kesilmesine sebep olmuştur. Çünkü polis ile vatandaşlar sadece kriz anlarında karşılaşmakta, diğer zamanlardaki iletişimleri sınırlı olmaktadır. Dolayısıyla toplum ile iç içe olacak yeni polis stratejilerine gereksinim ortaya çıkmış olup bu gereksinimin karşılığında toplum destekli polislik felsefesi doğmuştur (Şimşek,2002:90).

Bahar'a göre polisin devriye hizmeti yapılan yerlerdeki görevli memurları sayesinde toplumla olumlu ilişkiler kurması sayesinde sözü edilen bölgede yaşayan ve çalışanlar hakkında bilgi edinilmesi ve çevrede olup biten olaylardan haberdar olması kolaylaşmaktadır. Çevrede olup bitenlerin ve suçla ilgili kişilerin bilinmesi polise ayrıntılı suç önleme projeleri hazırlama olanağı yermektedir. Ayrıca devriyelerin toplumla irtibatı, uzlaşmacı polisliğin gerçekleştirilmesinde önemli rol oynayarak olumlu polis imajının artmasına katkıda bulunur. Bu durumda geleneksel önleyicilik rolünün başarıyla gerçekleştirilmesi sağlanmış olacaktır (Bahar, 1998: 150).

Kavgacı; devriyelerin temel fonksiyonları şu şekilde belirtmiştir: . Kanunların işlerliğini ve kişilerin mal ve can güvenliğini sağlamak, . Suçlara karşı caydırıcı olmak,

. Halkın yardım çağrılarına daha hızlı bir şekilde cevap verecek polisin etkinliğini arttırmak,

. Halk ile yakın ilişki içine girerek polis ile toplum arasında olumlu bir diyalog ve anlayış ortamı oluşturmak,

. Halktan polise olan bilgi akışını arttırarak suçların önlenmesini sağlamak (Kavgacı,1997:88).

İngiliz polisi tarafından yapılan bir çalışmada, polisin kapı kapı dolaşıp halkla tanışıp konuşmasının suç oranlarına etkisi olmadığı, fakat polise güven ve hoşnutluğun arttığı saptanmıştır. Dolayısıyla, toplum destekli polislik hakkındaki beklentilerimizin gerçekçi olması ve sonuçların uzun vadede alınması amaçlanmalıdır (Bahar, 2002: 300).

Düzenli olarak devriye hizmetlerinin sunulması polis-halk ilişkilerini geliştirmede kullanılan etkili yöntemlerin başında gelmektedir (Kavgacı, 1997:88). Devriye hizmetleri polisin topluma hitaben vermek istediği 'buradayız ve sizin güvenliğinizi sağlamak ve onu korumak istiyoruz' mesajını en sağlıklı şekilde iletmektedir. Halka verdiği bu mesajın yanında devriyeler, suç işleme eğiliminde olan insanlar üzerinde de farklı düzeylerde caydırıcılık etkisi yaratmaktadır (Şimşek, 2002:92).

Yaya devriye görevlendirmeleri, polis ile halk arasında, çift yönlü iletişim kurmak için daha uygun bir zemin hazırlamaktadır. Yaya devriyelerle diyalog kurulabilmesi, motorize devriyelere göre daha kolay gerçekleşmektedir. Bölge halkı, sadece polisiye bir olay olduğunda değil, günlük yaşamlarında da polislerle karşılaşmakta ve daha sıcak bir iletişim imkânı oluşmaktadır. Bu sıcak iletişim ortamı, polisin, suçu önlemek için ihtiyaç duyacağı bilgilere ulaşmasını kolaylaştıracaktır. Polisin vatandaşların arasında doğal ortamlardaki varlığı, suç korkusunu da azaltacaktır.

Yukarıda ifade edilen devriye hizmetlerinin başarısı tamamen devriye memurlarının görevlerini eksiksiz ve başarılı bir şekilde yerine getirmelerine bağlıdır, Bu nedenle başarılı devriyeler;

· Temiz ve düzgün giyimli olmalı, · Nazik ve kibar olmalı,

· Dikkatli ve iyi bir izleyici olmalı,

· Görev sırasında kullandığı telsiz, fener, kelepçe vb. ekipmanın yanı sıra cep defteri, kalem vb. materyali de yanından eksik etmemeli,

· Mıntıkası dâhilindeki umuma açık yerleri, alışveriş ve iş merkezlerini iyi bilmeli,

· Bölgesini coğrafik ve sosyoekonomik yönden iyi tanımalı, · Halkla ilişkiler eğitimi almış ve uzlaşmacı karaktere sahip olmalı, · Sinirli ve heyecanlı kişilerden olmamalıdır.

Devriyeler ile toplumun arasında her hangi bir fiziksel engel bulunmadığı için halkın devriyelere kolaylıkla ulaşabilmesi yaya devriyelerin en büyük avantajıdır. Bu nedenle devriye hizmetleri toplum destekli polisliğin ve ilgili programların vazgeçilmez temel taşlarıdır (Şimşek,2002:92).

1.5.3. Halkın Emniyet Hizmetlerine Katılımını Sağlamak İçin Yapılması