• Sonuç bulunamadı

Hazır Giyim Sektöründe Denetmen İhtiyacının Araştırılması

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Hazır Giyim Sektöründe Denetmen İhtiyacının Araştırılması"

Copied!
103
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)
(2)

2

HAZIR GĠYĠM SEKTÖRÜNDE DENETMEN ĠHTĠYACININ

ARAġTIRILMASI

Semra Nalcı

YÜKSEK LĠSANS TEZĠ

GĠYĠM ENDÜSTRĠSĠ ve MODA TASARIMI ANABĠLĠM DALI

GAZĠ ÜNĠVERSĠTESĠ

EĞĠTĠM BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ

(3)

i

TELĠF HAKKI VE TEZ FOTOKOPĠ ĠZĠN FORMU

Bu tezin tüm hakları saklıdır. Kaynak göstermek koĢuluyla tezin teslim tarihinden itibaren ……. (…..) ay sorna tezden fotokopi çekilebilir.

YAZARIN

Adı: Semra Soyadı: NALCI

Bölümü: Giyim Endüstrisi ve Giyim Sanatları Eğitimi Ġmza:

Teslim tarihi:

TEZĠN

Türkçe Adı: Hazır Giyim Sektöründe Denetmen Ġhtiyacının AraĢtırılması

(4)

ii

ETĠK ĠLKELERE UYGUNLUK BEYANI

Tez yazma sürecinde bilimsel ve etik ilkelere uyduğumu, yararlandığım tüm kaynakları kaynak gösterme ilkelerine uygun olarak kaynakçada belirttiğimi ve bu bölümler dıĢındaki tüm ifadelerin Ģahsıma ait olduğunu beyan ederim.

Semra NALCI: ………...

(5)

iii

JÜRĠ ONAY SAYFASI

Semra NALCI tarafından hazırlanan “Hazır Giyim Sektöründe Denetmen Ġhtiyacının AraĢtırılması”adlı tez çalıĢması aĢağıdaki jüri tarfından oy birliği ile Gazi Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü Giyim Endüstirisi ve Moda Tasarımı Anabilim Dalı Giyim Endüstirisi ve Giyim Sanatları Eğitim Bilim Dalında yüksek lisans tezi olarak kabul edilmiĢtir.

DanıĢman: Prof.Dr. Fatma ÖZTÜRK

Giyim Endüstrisi ve Giyim Sanatları Eğitimi Bilim Dalı, Gazi Üniversitesi ………...

Üye:

Giyim Endüstrisi ve Giyim Sanatları Eğitimi Bilim Dalı, Gazi Üniversitesi ………...

Üye:

Giyim Endüstrisi ve Giyim Sanatları Eğitimi Bilim Dalı, Gazi Üniversitesi ………...

Üye:

Giyim Endüstrisi ve Giyim Sanatları Eğitimi Bilim Dalı, Gazi Üniversitesi ………

Tez Savunma Tarihi: …. / …. / ……

Bu tezin Giyim Endüstirisi ve Moda Tasarımı Anabilim Dalı‟nda Yüksek Lisans Tezi olması için Ģartları yerine getirdiğini onaylıyorum.

Ünvan Ad Soyad:

(6)

iv

TEġEKKÜR

ÇalıĢmalarım boyunca değerli yardım ve katkılarıyla beni yönlendiren, kıymetli tecrübelerinden faydalandığım danıĢmanım Prof. Dr. Fatma ÖZTÜRK‟e, uzun bir aradan sonra kaleme aldığım çalıĢmamda; format ve veri giriĢindeki yardımlarından ötürü yeğenim Eraycan Bul‟a, eğitim yaĢantımda çabası çok büyük babam Sadri BUL ve annem Aysel BUL‟a teĢekkürü bir borç bilirim.

(7)

v

HAZIRGĠYĠM SEKTÖRÜNDE DENETMEN ĠHTĠYACININ

ARAġTIRILMASI

(Yüksek Lisans Tezi)

NALCI, Semra

GAZĠ ÜNĠVERSĠTESĠ EĞĠTĠM BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ

MART 2016

ÖZ

Tekstil ve hazır giyim sektörü; mevsim - moda kaynaklı olmak üzere; üretim bandı ve yan sanayi entegrasyonu açısından sürekli, değiĢken ve çeĢitlilik göstermektedir. Osmanlı dönemine kadar uzanan sektörün; üretime, istihdama ve ihracata olan katkısı; bugün de ülke ekonomisi için lokomotif konumundadır. Sektöre etki eden kota uygulamaları, dünyadaki geliĢmeler ve anlaĢmalar karĢısında rekabetçi duruĢunu korumak için; değiĢen dünya pazarlarına uyum sağlamak, sektörün ve ekonomimizin geleceği için önemlidir. Avrupa ve Ortadoğu pazarlarına yakınlığı ile bilinen Türk tekstil ve hazır giyim sektörü için; kaliteli, moda-marka yaratabilen, üretim seyri ve çalıĢanın güvenliğinin denetlendiği küresel kurallar, verimliliği arttırmada beklenen bir durumdur. Hazır giyim sektörü için yeni bir misyon kaynağı olan denetmen, çalıĢanın mesleki ve teknik yeterliliklerine farklı bir bakıĢ açısı kazandıracaktır. Denetim; baĢlangıç ve sonuç arasındaki faaliyetler, plan ve standartlar sürecidir. Kurumsal, mesleki ve teknik, teknolojik geliĢmelerden haberdar, sorun çözmeye odaklı. ürün prosesinin termin – talimat faaliyetlerini düzenleyen denetmen; firmaitibarı, iĢ verimliliği, iĢ sağlığı ve güvenliğinin artmasında büyük öneme sahiptir. AraĢtırmanın örneklemini ĠHKĠB „e kayıtlı 2014 yılı verilerinden elde edilen; kadın, erkek, çocuk, dokuma veya örme hazır giyim grupları oluĢturmaktadır. AraĢtırmanın örneklem grubu ise Ġstanbul ili sınırlarındaki ĠHKĠB‟e kayıtlı 5368 iĢletmenin içinden tesadüfi yöntemle seçilmiĢ 120 firmaya uygulanan anketler yardımıyla araĢtırmanın verileri elde edilmiĢtir. Hazır giyim sektöründeki rekabet ortamında yeni istihdam alanlarına dikkat çekmek, kalite kontrolün tarihteki yolculuğundan, günümüz denetmen ihtiyacı ve nitelikleri üzerine yapılan bu araĢtırmada sonuçlara ulaĢmak için elde edilen veriler, SPSS programından yararlanılarak analiz edilmiĢtir. Verilerin analizinde yüzde frekans değerleri hesaplanmıĢ, bazı değiĢkenler arasında iliĢkiyi ölçmek için ki-kare analiz tabloları hazırlanmıĢtır. Yapılan analizler doğrultusunda; anketi yanıtlayan personelin iĢletme içindeki pozisyonu ile eğitimi arasında anlamlı bir iliĢki olduğu; eğitim durumu arttıkça, iĢletme içerisindeki pozisyonunun da yükseldiği görülmüĢtür. Görev alan denetmenin eğitim durumu ve iĢletmedeki görev ve yetkileri konusunda, özellikle ĠSG (ĠĢ Sağlığı ve Güvenliği) konusunda anlamlı bir iliĢki olduğu söylenebilir. Denetmenin eğitim durumu yükseldikçe, ürünün üretim bandındaki seyri kadar; iĢçi sağlığı ve güvenli ortamlarda üretime verdiği önem dikkat çekmektedir. ĠĢletmelerin iĢçi sayısındaki artıĢa paralel, denetmen sayısındaki artıĢ da anlamlı bir sonuçtur. Alanda tecrübeli, mesleki eğitim ve sertifika programına katılmıĢ olmak; iĢletmelerin denetmen tercihinde dikkate aldıkları kriterler olduğu sonucuna ulaĢılmıĢtır. Hazır Giyim iĢletmelerinde üretimin en önemli iĢlevlerinden biri olan denetim; ürünün doğru, eksiksiz ve zamanında seyri için sürekli, planlı ve değiĢken bir kontrol sürecidir.

Anahtar Kelimeler: ĠSG (ĠĢ Sağlığı ve Güvenliği), Hazır Giyim, Denetmen, Kalite Kontrol, Verimlilik, Rekabet.

Sayfa Adedi: 99

(8)

vi

ON DETERMINING THE NEED OF SUPERINTENDENTS IN

GARMENT INDUSTRY

(Postgraduate Thesis)

NALCI, Semra

GAZĠ UNIVERSITY INSTITUTE OF EDUCATIONAL SCIENCES

FEBRUARY 2016

ABSTRACT

Textile and ready-made clothing sector varies continually in season and fashion with respect to the integration of production line and supporting industry. The sector dating back to Ottoman times is still a leading one in terms of its contribution to production, employment and exportation. Adapting to ever-changing world markets matters for the future of the sector and our economy to keep the competition against payquota practices, world-wide developments and agreements affecting the inustry. Global rules should be followed for Turkish textile and ready-made clothing industry known with its ties to European and the Middle Eastern markets in order to creat fashion and brand, to maintain a steady production and to provide work safety. A superintendent is of great importance for the company prestige, labour productivity, worker's health and work safety and should be aware of corporate, professional, technical and technological developments and oriented to problem solving and should deliver the instructions and deadline of a production process. The research deals with condions in which a superintendent is needed, requirements for a qualified employee to be a superintendent, what is expected from a superintendent and the criteria in a superintendent‟s report. The research is based on the sample of woven and knitted ready-made clothing groups for women, men and children whose data are extracted from 2014 records of ĠHKB (Istanbul Textile and Ready-made Garment Exporters' Associations). Tha data used in the research to reach conclusions have been analysed by using SPSS in drawing attention to new employments in ready-made clothing sector in a competitive environment and in explaining the quality control from a historical perspective and the need for and qualifications of a superintendent. Percentile frequency values have been calculated in analysing the data and chi-square analysis tables have been drawn up to measure the correlation among some variables. In the light of analyses done it has been observed that there is a significant correlation between the business position and the education level of an employee interviewed and the more educated the employee is the more he or she will be promoted in the business. It is possible to say that there is a significant correlation between the education level of the superintendent employed and his/her duties and power and especially occupational health and safety. It is remarkable that the more educated the superintendent is the more attention he or she will pay to the process in the production line as well as to the worker's health and to production in a safe environment. It is also a significant conclusion that number of superintendents tends to increase with the increase in the number of workers. Superintendence is a continuous, planned and variable controlling process in order to ensure expected, complete and timely production and it is one of the main functions of production in ready-made clothing businesses. Keywords: occupational health and safety, ready-made clothing, garment industry, superintendent, quality control, productivity, competition

Pages: 99

(9)

vii

ĠÇĠNDEKĠLER

TEġEKKÜR ... ĠV ÖZ ... V ABSTRACT ... VĠ ĠÇĠNDEKĠLER ... VĠĠ TABLOLAR LĠSTESĠ... XĠ BÖLÜM 1 ... 1 GĠRĠġ ... 1 BÖLÜM 2 ... 7

KAVRAMSAL ÇERÇEVE ĠLE ĠLGĠLĠ AÇIKLAMALAR ... 7

2.1. Dünyanın Ġlk Tüketici Kanunları ... 7

2.1.1. Kanunname-i Ġhtisab-ı Bursa ... 7

2.2. Hammadde Kontrolü ... 8 2.3. Üretım Kontrolü... 8 2.4. KumaĢ Denetimi ... 9 2.5. Kıyafet Denetimi ... 9 2.6. Osmanlı’da Loncalar ... 10 2.6.1. Lonca sistemi ... 10 2.6.2. Sanayi devrimi ... 10

2.6.3. Sanayi devrimi ve tekstil ... 11

2.7. Türkiye’de SanayileĢmenin BaĢlangıcı ... 11

2.7.1. Cumhuriyete geçiĢ dönemi ... 11

(10)

viii

2.7.3. Tekstil ve hazır giyim sanayinin geliĢimi ... 12

2.7.4. Türk tekstil ve hazır giyim sanayinde tarihsel süreç ... 13

2.8. Dünya’da Türk Tekstil ve Hazır Giyim Sanayi ... 13

2.9. Türkiye’de Tekstil ve Hazır Giyimin Önemi... 14

2.10. Hazır Giyim Sanayiinde ĠĢletmelerin Yapısı ... 16

2.10.1. Küçük ve orta büyüklükteki iĢletmeler ... 16

2.10.2. Büyük ölçekli iĢletmeler ... 17

2.11. Hazır Giyim Sanayiinde Üretim Sistemleri ... 18

2.11.1. Tekstil teknolojileri ... 18

2.11.2. Üretim ve üretim sistemleri ... 19

2.11.3. Hazır giyimde üretici firmalar ... 20

2.11.3.1. Üretim akışı ve miktarına göre ... 20

2.11.3.1.1.Fason üreticiler ... 20

2.11.3.1.2. Atölye üretimi ... 21

2.11.3.1.3. Parti üretimi ... 21

2.11.3.2. Üretim yöntemlerine göre ... 22

2.11.3.2.1. Hücresel üretim ... 22

2.11.3.2.2. Yalın üretim ... 22

2.11.3.2.3. Modüler üretim ... 23

2.11.3.2.4. Esnek üretim sistemleri ... 23

2.11.4. ĠĢçi sağlığı ve güvenliğinde tarihsel süreç ... 24

2.11.4.1. Türkiye’de iş sağliği ve güvenliği ... 25

2.11.4.2. Hazır giyim üretiminde işçi sağlığı ve iş güvenliği ... 26

2.11.5. Hazır giyimde üretim planlaması ve denetimi ... 27

(11)

ix

2.12. Hazır Giyim Konfeksiyon ĠĢletmelerinde Denetim ... 29

2.12.1. Denetim nedir? ... 29

2.12.2. Ürün kontrol denetçisinin organizasyondaki yeri ve önemi ... 29

2.12.3. Ürün kontrol denetim süreci ve amaçları ... 31

2.12.4. Denetim elemanındaki görev yetki ve sorumluluklar ... 32

BÖLÜM 3 ... 35

YÖNTEM... 35

3.1. AraĢtırmanın Modeli ... 35

3.2. Evren ve Örneklem ... 35

3.3. Verileri Toplama Teknikleri ... 35

3.4. Verilerin Analizi ... 36

BÖLÜM 4 ... 42

BULGULAR ... 42

4.1. Alt Problem 1... 42

4.1.1. Hazır Giyim ĠĢletmelerinin Genel Özellikleri Nelerdir? ... 42

4.2. Alt Problem 2... 49

4.2.1. Hazır Giyim ĠĢletmelerinin Denetmen Ġhtiyacı Var mıdır? ... 49

4.3. Alt Problem 3... 51

4.3.1. Hazır giyim ĠĢletmelerinin denetmenden beklentileri nelerdir?... 51

4.4. Alt Problem 4... 57

4.4.1. Denetmen raporundaki kriterler nelerdir? ... 57

4.5. DeğiĢkenler Arası Ki-Kare Tabloları ... 62

BÖLÜM 5 ... 69

SONUÇ VE ÖNERĠLER ... 69

(12)

x

5.2. Önerıler ... 73

KAYNAKÇA ... 75

EKLER... 80

EK-1: ANKET FORMU ... 81

(13)

xi

TABLOLAR LĠSTESĠ

Tablo 2.1. Türk tekstil ve hazirgiyim sektöründe tarihsel süreç ... 13

Tablo 2.2. Tekstil ve hazır giyim sanayiinde iş sağlığı ve güvenliği riskleri ... 26

Tablo 2.3. Denetmenin yönetim için oluşturduğu kontrol listesi ... 32

Tablo 2.4. Denetmenin makine teçhizat için oluşturduğu kontrol listesi ... 33

Tablo 2.5. Denetmenin satın alma malzeme kontrolü listesi ... 33

Tablo 2.6. Denetmeninüretim kontrol listesi ... 33

Tablo 2.7. Denetmenin ara ve son kontrol listesi ... 34

Tablo 2.8. Denetmenin ambalaj depolama ve sevkiyat kontrol listesi ... 34

Tablo 3.1. Anketi yanıtlayanların öğrenim durumu ... 37

Tablo 3.2. Görev alan denetçinin öğrenim durumu ... 38

Tablo 3.3. Görev alan üretim yöneticisinin öğrenim durumu ... 40

Tablo 3.4. Denetmenin işletme içindeki pozisyonu ... 41

Tablo 4.1. İşletmelerin yıllık örnme ve dokuma kapasitesi ... 43

Tablo 4.2. Hazır giyim işletmelerinin çalıştığı ürün grupları... 44

Tablo 4.3.1. Hazır giyim işletmelerindeki mevcut düz dikiş makine sayısı ... 45

Tablo 4.3.2. Hazır giyim işletmelerindeki mevcut overlok sayısı ... 45

Tablo 4.3.3. Hazır giyim işletmeleirnde mevcut reçme sayısı ... 46

(14)

xii

Tablo 4.4. Hazır giyim işletmelerinde çalışan işgören sayısına ilişkin bulgular ... 49

Tablo 4.5. Hazır giyim işletmelerinde görev alan denetçi sayısının durumuna ilişkin bulgular... 50

Tablo 4.6. İşletmelerin verimini arttırmak için üretimde denetlenen aşamalar ... 51

Tablo 4.7. Ürünün nitelikli bir üretim süreci için gerçekleştirilen denetim faaliyetleri 52 Tablo 4.8. Hazır giyim işletmelerinde işçi sağlığı ve güvenliğine ilişkin bulgular ... 53

Tablo 4.9. Denetçinin sahip olması gereken mesleki kriterler ... 54

Tablo 4.10. Hazır giyim işletmelerinde denetçinin firmanın verimine olan katkısı ... 55

Tablo 4.11. Denetçinin görev ve yetkileri ... 56

Tablo 4.12. Denetçinin ihtiyaç duyulduğu işletme türleri ... 57

Tablo 4.13. Hazır giyim işletmelerinde denetçinin hatalı ürün tespit etmesi durumunda yetkisine ilişkin bulgular ... 58

Tablo 4.14. Hazır giyim işletmelerinde denetçinin bitmiş ürün kontrolünde bedenlerin asortilerine göre inceleme durumuna ilişkin bulgular ... 59

Tablo 4.15. Hazır giyim işletmelerinde denetçinin rapor kriterlerini belirleme durumuna ilişkin bulgular ... 59

Tablo 4.16. Cevabınız hayır ise denetmen rapor kriterlerini kimlerin hazırladığına ilişkin bulgular ... 60

Tablo 4.17. Hazır giyim işletmelerinde denetçi raporundaki kriterlere ilişkin bulgular 61 Tablo 4.18. Örneklem grubunda bulunan “Eğitim durumu ile İşletme içerisindeki pozisyonunuz” değişkeni arasındaki ikili ilişki tablosu ve Ki-Kare iİlişki analizleri sonuçları. ... 62

Tablo 4.19. Örnek Grubunda Bulunan “Görev alan denetçinin öğrenim durumu ile Denetçinin görev ve yetkileri (İSG Kontrolü)“ değişkenleri arasındaki Ki-Kare ilişki analizi sonuçları... 63

(15)

xiii

Tablo 4.20. Örneklem grubundaki “İşletmenin mevcut işçi sayısı ile Görev alan denetçi sayısı “değişkeni arasındaki ikili ilişki tablosu ve Ki-Kare ilişki analizleri sonuçları. ... 65 Tablo 4.21. Örneklem grubunun bulunduğu ”İşletmenin denetçiye ihtiyacı ile Denetçinin

sahip olması gereken mesleki kriterler (Üniversite Eğitimi) “ değişkeni arasındaki ilişki tablosu ve Ki-Kare ilişki analizleri sonuçları. ... 66 Tablo 4.22. Örneklem grubunun bulunduğu “İşletmenin denetçiye ihtiyacı ile Denetçinin

sahip olması gereken mesleki kriterler(Alanda Tecrübe)” değişkeni

arasındaki ikili ilişki tablosu ve Ki-Kare ilişki analizleri sonuçları. ... 67 Tablo 4.23. Örneklem grubunun bulunduğu “İşletmenin denetçiye ihtiyacı ile

Denetçinin sahip olması gereken mesleki kriterler(Mesleki Sertifikalar CIA ,SMMM,İSG)”değişkeni arasındaki ikili ilişki tablosu ve Ki-Kare ilişki analizleri sonuçları. ... 68

(16)

xiv

ġEKĠLLER LĠSTESĠ

Şekil 2.1. Mikro ölçekli iĢletmeler yönetici-iĢgören dağılımı ... 17

Şekil 2.2. Küçük ölçekli iĢletmeler yönetici-iĢgören dağılımı ... 17

Şekil 2.3. Büyük ölçekli iĢletmeler için yönetici-iĢgören dağılımı ... 18

Şekil 2.4. Eğirme dokuma, örme terbiye, kesim, dikim ... 18

(17)

xv

SĠMGELER VE KISALTMALAR LĠSTESĠ

AR-GE : AraĢtırma ve geliĢtirme.

BSI : British StandartsInstitue (Ġngiliz StandartlarıEnstitüsü) GQM : Global Quality Management (Küresel Kalite Yönetimi) IOS : International OrganizationforStandarts

ISO : International StandartsOrganization ISG : ĠĢ Sağlığı Güvenliği

ĠHKĠB : Ġstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon Ġhracatçıları Birliği ĠTHĠB : Ġstanbul Teksti ve Hammadeleri Ġhracatçıları Birliği KGG : Kalite GeliĢtirme Grupları

KGS : Kalite Güvence Sistemi

METARGEM : Mesleki ve Teknik Eğitim AraĢtirma GeliĢtirme Merkezi OECD : OrganizationforEconomicCooperationand Development TĠDE : Türkiye Ġç Denetim Enstitüsü

TKY : Toplam Kalite Yönetimi

TQM : Toplam Quality Management (Toplam Kalite Yönetimi) TSE : Türk Standartları Enstitüsü

(18)

1

BÖLÜM 1

GĠRĠġ

Bu araĢtırmada hazır giyim sektöründe Denetmen ihtiyacının karĢılanması için piyasanın beklentileri, kalifiye bir denetmenin taĢıması gereken nitelikler ve ihtiyacı gerektiren durumlar incelenecektir.

GeliĢmekte olan firmalar artan uluslararası rekabet ortamında ayakta kalabilmek ve rekabet edebilmek için kalite ve denetim konusunda yapılanma sürecine girmiĢtir. (Sarıca, 2008,s.52).

Güvenli, temiz, iyileĢtirilmiĢ ortamların farkında olabilen Denetmen ihtiyacı bunlardan biridir.

Önceleri üretim sektöründe gündeme gelen kalite kontrol, giderek kalitenin denetlenmesi amacıyla kullanılacak yöntemlerin geliĢtirilmesi ile hem üretim hem de hizmet sektörünün çeĢitli alanlarına uyarlanabilen, kalite yönetim sistemlerine bırakmaya baĢlamıĢtır. Kalite kontrol bitmiĢ ürünün kalitesini kontrol eder ve denetler. (Kavrakoğlu, 1998, s.9).

ĠĢletmede iyi bir yönetim sistemi, genel prensiplerde baz oluĢturmak denetmen için önemli ayrıntılardır. Elde edilen verilerin, tüm yönetim sistemine en iyi Ģekilde entegrasyonunu sağlamak ve verimliliği arttırmak iĢletmelerin ortak amacıdır.

ĠSG risklerinin asgari düzeyde olması, iĢ performansının geliĢtirilmesi, iĢletme imajı ve bu standartlarda ürün üreterek hizmet güvenliğinin sağlanması; ürün kontrolleri sürecinde nitelikli Denetmen‟ün dikkate alacağı kriterlerdir. (Türk Standartları Enstitüsü [TSE], 2014).

LC Waikiki, Türkiye‟nin büyük hazır giyim gruplarından biridir. „‟Denetmen‟‟ iĢ baĢvuru formunda aranan nitelikleri Ģöyle sıralamaktadır:

Üniversite mezunu, en az iki yıl iĢ tecrübesi, risk ve doküman odaklı raporlama yapabilen, uluslararası denetim standartları hakkında bilgi sahibi, proses-etik-teknik ve mali denetim alanlarından en az birine hakim detayları düĢünebilen ve görebilen, son olarak MS Office programlarına hakim Ģartlarını aramaktadır.

(19)

2

Hizmet ya da mamul üreten bir müessese; yönetiminden, iĢletmesinden, felsefesinden tutunda, ürün iĢlem basamaklarına, makinalarına ve hatta iĢgörenin motivasyonuna değin tüm organizasyonun kalitesini arttırmak zorundadır. (Dereli ve Baykasoğlu, 2003, s.225). Alan araĢtırması ve örnek oluĢturabilecek hazır giyim firmalarının incelenmesi araĢtırmaya yön verecektir. Bu bölümde araĢtırmanın problemine, araĢtırmanın amacına, araĢtırmanın önemine, sayıltılara ve tanımlara iliĢkin bilgilere yer verilecektir.

1.1. Problem Durumu

AraĢtırma “Hazır Giyim Sektrönde Denetmen Ġhtiyacının AraĢtırılmasına” yöneliktir. 1. Hazır giyim iĢletmelerinin genel özellikleri nelerdir?

2. Hazır giyim iĢletmelerinin denetmen ihtiyacı var mıdır? 3. Hazır giyim iĢletmelerinin denetmenden beklentileri nelerdir? 4. Denetmen raporlarındaki kriterler nelerdir?

Ġmalat sektöründe standartlara uygun olarak mamul imal edilmesi eski devirlere kadar gitmektedir. Osmanlı Devleti‟nde üreticilerin kaliteli ürün üretmelerini sağlamak amacıyla baĢvurulan yöntemlerden biri „‟hammade kontrolü‟‟ idi. Osmanlı Ġhtisab Kanunnamelerinde ve taĢra kadılarına yazılan emirlerde imalat sırasında kullanılan hammadelerin kalitelerine dikkat edilmesi gerektiği sürekli olarak vurgulanmıĢtır. (Dereli ve Baykasoğlu, 2003, s.99).

Cumhuriyetin ilanından sonra; birinci dünya savaĢının etkilerini ve ekonomik alandaki eksiklerimizi gidermek amacıyla; 1923 yılında „‟I. Ġktisat Kongresi‟‟ toplanmıĢ. Ticaret alanındaki değiĢmeler ve geliĢmeler dikkate alınarak, ülkemizde de köklü önlemlerin alınması mecburiyeti doğmuĢtur. (Dereli ve Baykasoğlu, 2003, s.109).

Kalitenin kavram olarak ortaya çıkıĢı 19.yy‟ın baĢlarına rastlar. Sanayi Devrimi‟nden sonra iĢletmelerin daha da büyümesi, otomasyona geçilmesi, testlerin geliĢtirilmesi, üretim miktarının artması, ürün çeĢitliliğinin çoğalması ile ayrı bir kalite kontrol birimini gerekli kılmıĢtır. Birinci Dünya SavaĢı seri üretimi ortaya çıkarırken, artan üretim miktarı ve ürün çeĢitliliği ile birlikte kalite kontrolde matematiksel yöntemlerin kullanılması bir zorunluluk haline geldi. (ġimĢek, 2000, s.37).

(20)

3

2. Dünya SavaĢı insanlık tarihinin en kanlı savaĢıdır. Bu savaĢta Türkiye dıĢ politikada baĢarılı olup izlediği taktik sayesinde savaĢın dıĢında kalmıĢtır. Ülke içinde yer alan seferberlik ortamının ekonomik etkileri büyüktür. En önemlisi Türkiye‟nin ihraç ürünlerine olan talebin ve altın döviz rezervlerinin artmasıdır. (Gülalp, 1983, s.35).

Ġstatistiksel anlamda kalite ile ilgili çalıĢmalar dünyada ve Türkiye‟de hız kazanmıĢ, kabul edilebilir kalite standardizasyonunun oluĢturulması için yeni gruplar oluĢmuĢtur. ISO, IOS, GQM, BSI, TQM, OECD; Türkiye‟de ise DĠE, KGG, KGS, ÜPK, TKY örnek gösterilebilir. (Camkıranlar, 2000).

ĠĢletmelerin genel çalıĢma prensipleri doğrultusunda araç gereç ve ekipmanları etkin bir Ģekilde kullanarak; iĢçi sağlığı ve güvenliği, çevre koruma ve düzenlemeleri, verimlilik ve kalite gerekliliklerine uygun çalıĢan müĢteri temsilciliği birimi de denetim faaliyetleri bütünü içinde yer almaktadır.

Hedeflerin gerçekleĢmesine iliĢkin sonuç odaklı çalıĢmalar, yeni kaynaklar, arz-talep dengesi, iĢletmeyi en iyi Ģekilde temsil etmek, üretimde güvenlilirliği sağlamak adına gereken kalite faaliyetleridir. Bulgularda Tablo 4.16 incelendiğinde denetmen rapor kriterlerini hazırlarken %42,5 oranla müĢteri temsilcisinin katkısı olduğu bulgusuna ulaĢılmıĢtır.

Kalite kontrol; bir üretim yerinde çeĢitli bölümlerin gösterdiği kaliteyi geliĢtirmek, onu korumak ve iyileĢtirmek, tüketicinin beğenisini kazanmak ve ekonomik seviyede bir üretim yapma imkanlarının sağlanmasını amaçlayan çalıĢmaların tamamı.

Denetim; iĢletme içi tüm faaliyetleri önceden belirlenen standartlara, politikalara ve hedeflere uygun bir Ģekilde yerine getirilip getirilmediğini kontrol eden bir birimdir. Kaliteli mal üretebilmek için hammadde, enerji, sermaye, makine ve çalıĢanın mesleki bilgi ve yetenekleri gerekmektedir. Teknik, ekonomik ve üretim prosesi açısından oluĢan kalite sorunlarını tam anlamıyla giderebilmek için gereken eğitilmiĢ iĢ gücüdür.

GeliĢmekte olan ülkeler arasında yer alan Türkiye, stratejik konumu nedeniyle Avrupa ve Amerika pazarında önemli bir yere sahiptir. SanayileĢmiĢ ülkeler, teknolojileri ve sermaye güçleri ile yatırımlarını iĢçilik maaliyetleri düĢük ülkelere yönlendirmektedir. Türk hazır giyim sektörü bu yönde payına düĢeni almaktadır. (Camkıranlar, 2000).

(21)

4

Sosyal düzeyi hızla geliĢen tüketiciye; globalleĢen ekonomik düzeye uygun mal ve hizmet için; ĠSG yönetim sisteminin genel prensiplerini baz alan ve en iyi Ģekilde entegrasyonunu sağlayabilen hazır giyim sektörü uluslararası. (TSE, 2014).

Bu çalıĢmada kalifiye teknik bir elemanın Denetmen olabilmesi için taĢıması gereken özellikler, sektörde Denetmen ihtiyacını gerektiren durumlar, sektörün denetçiden beklentileri incelenecektir.

1.2. AraĢtırmanın Amacı

GloballeĢen iĢ piyasasına, yeni istihdam alanları ile yanıt verebilmek için geçmiĢten günümüze kalitenin ve kalite kontrolünün tarihteki yolculuğu araĢtırılacaktır. Hazır giyim sektöründe kalite kontrolünü yapan denetmenin niteliklerini değerlendirerek örneklerini araĢtırmak bu çalıĢmanın amacı olup, hazır giyim sektöründe denetmen ihtiyacının araĢtırılmasına yöneliktir.

Hazır giyimde üretim sürecinin tanımlanması, kontrol edilecek özelllikler, kullanılacak araçların belirlenmesi, kontrol yöntemlerinin belirlenmesi, kontrol sonuçlarının yazılacağı dökümanların hazırlanması, prosesin yeterlilik ve performans analizlerinin yapılması, kalite kontrol denetmen çalıĢmalarının ana hatlarını oluĢturmaktadır.(Dal, 2009, s.232). Hazır giyim sektörü için yeni bir misyon kaynağı olan Denetmen çalıĢanın teorik ve uygulamalı mesleki yeterliliklerine farklı bakıĢ açısı kazandıracaktır.

1.3. AraĢtırmanın Önemi

Osmanlı dönemine kadar uzanan kalite ve kontrolüne verilen önem; Cumhuriyetin Ġlanı, Sanayi Devrimi, ve 2. Dünya SavaĢı‟ndan sonra hız kazanmıĢ, geliĢmiĢ ve geliĢmekte olan ülkeler için sektör, etkin bir sanayi dalı olmuĢtur. Ġstihdam ve ihraç açısından ülke ekonomisine katkısı büyük Türk tekstil ve hazir giyim sektörü; coğrafikonumu, yan sanayindeki yeterlilik düzeyi, kalite standartlarına verdiği önem ve giriĢimci gücü ile dünya pazarlarında hızla büyüyen bir sanayi dalı olmuĢtur. Türkiye için en büyük pazar yıllardır AB üyesi ülkeler olmuĢtur. Mevcut pazarları koruyabilmek ve yeni pazar arayıĢında avantaj sahibi olabilmek için; gerekentedbirler, sektörden beklentiler, mesleki programlarla çalıĢanların nitelikleri; hazır giyim firmaları açısından dikkate alınması gereken konulardır.

(22)

5

Uluslararası pazarlarda standartlara uygun ürün ve hizmet sunmak rekabetin ilk Ģartıdır. Hazır giyim üretim faaliyetlerindeki bir sonraki adım, her bir ürün için hammadde konumundadır. Bu nedenle kalite kontrol; iplik, dokuma veya örme, yardımcımalzeme, üretim, baskı-boya -terbiye v.b. süreçler için gereklidir. Moda, mevsim ve kadın-erkek-çocuk skalasında ürün yelpazesi oldukça geniĢ olan sektörün, denetim faaliyetlerine önem vermesi rekabet gücümüze katkı sağlayacaktır.Türkiye Uluslararası düzeyde kalite denetimi için yeni yapılanma sürecine girmiĢ,; mesleki yeterlilik ve alanda öğrenim konularını destekleyen hizmetiçi verimlilk faaliyetlerini ilke edinmiĢtir.

Testil ve hazır giyim sektöründe üretim geliĢen teknolojiye rağmen insan gücü odaklıdır. Sektör; test ve analiz faaliyetleri ile uğraĢan, insanın makine ve teçhizat ile sürekli muhattap olduğu emek-yoğun bir süreçtir. Bu nedenle tekstil ve hazır giyim sektörü, ĠĢ Sağlığı ve Güvenliği konusunu da birçok açıdan dikkate almalı, bu konudaki denetim faaliyetlerini arttırmalıdır. Çünkü ürün kalitesinin önemi kadar, güvenli ortamlarda üretim ve iĢçi sağlığı, sektörün dünya pazarlarında dikkate aldığı diğer bir konudur.

Hazır giyimde; üretimden iĢ sağlığı ve güvenliğine, paketlemeden sevkiyata kadar kalite denetim raporu hazırlayan firmaları değerlendirmek, araĢtırmaya yol gösterici olması açısından önemlidir. Sektörün denetmen ihtiyacı bunlardan biridir.

1.4. Sayıltılar

1. Hazır giyim iĢletmelerinin denetçiye ihtiyacı var sayılmaktadır.

2. AraĢtırmanın kavramsal çerçevesini oluĢturmak amacıyla taranan kaynaklar güvenilirdir ve yeterli bilgi vermektedir.

3. Firmalardan elde edilen görüĢ ve bilgilerin doğru olduğu varsayılmaktadır.

4. Hazır giyim firmalarının ankete verdiği cevaplar için, içten ve samimi olduğu varsayılmaktadır.

1.5. Sınırlılıklar

AraĢtırmanın sınırlılıkları aĢağıda belirtilmiĢtir.

1. AraĢtırma hazır giyim sektöründeki yeni istihdam alanlarında denetmen ile sınırlıdır. 2. Istanbul ili örme ve dokuma çalıĢan hazır giyim firmalarından örneklem yöntemi ile

(23)

6

3. Kendi adına üretim yapan, fason ve mümessil çalıĢan iĢletmeler ile sınırlıdır 4. Dikim ünitesi olan iĢletmeler seçilmiĢtir.

5. En az yirmi (20) ile en çok doksan (90) ve üstü adet iĢgören çalıĢtıran firmalar ile sınırlandırılmıĢtır.

(24)

7

BÖLÜM 2

KAVRAMSAL ÇERÇEVE ĠLE ĠLGĠLĠ AÇIKLAMALAR

2.1. Dünyanın Ġlk Tüketici Kanunları

2.1.1. Kanunname-i Ġhtisab-ı Bursa

Günümüzdeki standart anlayıĢının dünyadaki ilk örneği 1502 yılında Osmanlı Sultanı II. Bayezid Han‟ın yayınladığı Kanunname-i Ġhtisab-ı Bursa‟dır. Bu kanunda her alanda alınan, satılan ve iĢlenen çeĢitli kumaĢların, giyeceklerin, yiyeceklerin ebatlama, ambalajlama kalite gibi esasları ile narh ve ceza hükümlerine yer verilmiĢtir.

Giyecek maddeleri ve dayanıklı tüketim maddeleri hakkında ayrı bölüm açılarak; en, boy ve ağırlık ölçüleri için standardizasyon oluĢturulmuĢtur.

Osmanlı‟da çırakların hem eğitimleri hem de yaptıkları iĢin kontrolü ustaların sorumluluğunda olup, ürün kalitesini güvence altına almaları bugünkü kalite anlayıĢının temellerini oluĢturmaktaydı.

Ġslam‟ın ilk yıllarından beri var olan “Ġhtisab Müessesesi” kalite ve denetim standartlarının belirlenmesi ölçü, ağırlık miktarları ucuz ve temizlik Ģartlarına uyum sürecinde müĢteri memnuniyetini amaçlayan denetim çalıĢmalarıydı. (Aktepe, 2000, s.6).

Yüzyıllar önce, halkın kullanımına sunulan tüm giyecek, yiyecek ve hizmetin standartlarının temeli Türkler tarafından belgelendirilmiĢtir. Fatih devrinde temelleri atılan kalite standartları Fatih‟in oğlu II. Bayezid döneminde en geniĢ Ģeklini almıĢtır.

Osmanlı Devleti‟nde Esnaf TeĢkilatı fiyat ve kalite denetimi ile ilgili standartların tanımlanması için „Narh Sistemini‟ kurdu. Bu sistem; kalite kontrol, haksız rekabet, gıda ve hizmet sektöründe denetim, aĢırı üretim ve iĢsizliği önleyici bir anlayıĢa dayanıyordu. Ġmalat sektöründe bile; ustalar imal edecekleri ürün için kanunname de yer alan sayıda çırak alabiliyordu. Çırak sayısı arttığı takdirde kalitenin ve denetimin güçleĢeceği belirtiliyordu. Günümüzde kalite denetimi yapan firmalar; hazır giyim sektöründe ĠSO uygunluk belgeleri veya gıda-sağlık sektöründe uluslararası standartlar içinde bu yapılanmayı görmekteyiz.

(25)

8 2.2. Hammadde Kontrolü

Osmanlı Devleti‟nde üreticilerin kaliteli ürün üretmelerini sağlamak amacıyla baĢvurulan yöntemlerden biri de hammadde kontrolü idi. Osmanlı Ġhtisab Kanunnamelerinde ve taĢra kadılarına yazılan emirlerde imalat sırasında kullanılan hammaddelerin kalitelerine dikkat edilmesi gerektiği sürekli olarak vurgulanmıĢtır. (Akgündüz, 1990, s.115).

Hammadde kontrolü kalite adına alınan kararların ilkiydi. Mamulun üretimi için kullanılacak hammaddeye dikkat edilmesi gerektiği sürekli vurgulanmıĢtır. Osmanlı Ģehri içyapısındaki ekonomik ve demografik değiĢiklikler ve gereksede dıĢ dünya ile artan ticari iliĢkilerin meydana getirdiği büyüme ile yapısal bir değiĢim geçirmiĢtir. Özellikle liman Ģehirlerinde modern hizmet verebilecek idare örgütlenmeyi sağlayacak belediye yönetimlerinin kurulması beklenmekteydi. (Keyder ve Quataert, 1994, s.107-108).

II. Bayezid devrine ait Ġhtisab Kanunnameleri, Yavuz Selim Kanunnamesi ve Kanuni‟nin Umumi Kanunnamesi‟nde kalite konularına çok geniĢ yer verilmiĢtir. II. Bayezid devrine ait Bursa, Ġstanbul ve Edirne Ġhtisab Kanunnameleri dünyanın en mükemmel ve geniĢ belediye kanunlarıydı. Ayrıca dünyanın ilk tüketici haklarını koruyan, ilk standartlar kanunu, ilk çevre nizamnamesiydi. Bu kanun hem Osmanlı örf-adetlerine hemde Ġslam hukukunu çok iyi bilen Mevlana YaralucaMuhyittin tarafında hazırlanmıĢtı.

2.3. Üretım Kontrolü

Gerek yurt için gerekse yurt dıĢında elde edilen ürünler belirlenen ölçülere uymadığı takdirde el konularak ve rapor tutularak geldikleri yerlere geri gönderilmesi hususu da belirtilmiĢtir. Özellikle Edirne ĠhtisabKanunnamesi‟nde; imalat sırasında uyulması gereken detaylar, imalat ortamının hijyeni kullanılan hammaddenin üretime uygunluğu gibi tüm detaylar bulunmaktaydı.

Ġmalat aĢamasında kalitenin korunması ve denetimi amacıyla görevlendirmeler yapılmıĢtır. Bu görevliler; Ehl-i Vukuf, müfettiĢ, mübassır ve mümeyyiz sıfatlarını taĢıyordu. (Akgündüz, 1990, s.328).

Osmanlı Devletinde sınai ürünlerin standartlara uygunluğu ciddi Ģekilde izleniyor ve sicillere kaydediliyordu. Tespit edilmiĢ kalite standartlarına uymayan imalatın devamı halinde konu kadıya intikal ettiriliyordu. Örneğin; hileli kumaĢ dokuyan esnaf, ustalıktan kalfalığa indiriliyor, bir baĢka ustanın yanında çalıĢması sağlanıyordu.

(26)

9 2.4. KumaĢ Denetimi

Kadife; güzel dokunsun diye hamcılar renklerin eĢit dağılımı için havı iĢletirken dolapçılara her teli büktürürmüĢ. Birkaç yıldır telin birisi büktürülüp birisi büktürülmez. Bu nedenle bükülmeyen teller çabuk bozulur böyle imalatlar yasaklanıp eski üretim tarzına göre yapılması kararı alınmıĢtır.

Ġpek; pahalısı ne ince olur, tez piĢer, rengini çabuk alır. Kötüsü sık olur, geç piĢer, rengi ise net olmaz. Renkler bozuk olur. Kanunlar sonucunda karıĢtırılmasın denildi.

Sırmalı Kadifenin; kırkbeĢ elli teli bir dirhem olduğundan kumaĢ dayanıklı ve parlak, gösteriĢli idi. Son beĢ altı yıl içinde telin altmıĢı yetmiĢi bir dirhem ve yüz teli bir dirhem sayıldığından kumaĢta dayanıklılık ve güzellik kalmadı. Böylece eski dayanıklılık ve görüntüsü için gereken kabul edildi. (TSE. 1995, s.13).

Çifte Tafta; Çözgüsü bin sekiz yüz çift tel olurdu. Sonraları çözgüsünden, kimi iki yüz kimi üç yüz yada dört yüz tel çıkarılınca tel noksanlığından kumaĢ seyrelmiĢ sağlam görünsün diye zamk suyuna tuz atıp sürülmüĢ, teller ayrılmasın diye. Denetim sonucunda eski adet olsun dendi. (TSE, 1995, s.14).

Bürümcük; çözgüsü bin sekiz yüz tel olup atkısı ve topu çok eğrilmemiĢ olurdu. TeftiĢ sonrası iki yüz tel eksik bulundu ve atkısı eğrilmemiĢti. Denetim sonucu tam iĢlensin eskisi gibi olsun dendi. (TSE, 1995, s.15).

2.5. Kıyafet Denetimi

Pazarcı kaftanlarının; boyu, koltuğu, eteği, düğmeleri, yakası, eni için çok değiĢken ebatlar yazılmıĢtır. Örneğin;

…„‟Kaftanın boyu, arĢın çeyrek olunca eteği iki arĢın bir çeyrek olacak. Beli, koltuğu beĢer rub‟u olacak. Yen ağzı yarım çeyrek ve uzunlğu bir arĢın olup arka eteği ile ön eteği bir olacak. Yaka uzunluğu yarım arĢın ve eni yarım çeyrek girah olup düğmeleri boydan boya bir çeĢit, astarı da bir nevi olacak. Her kaftanın yüzü teyel dikilerek eteği mantıka olacak.”denmiĢtir.(TSE, 1995, s.15).

Kürklere ait kanun sorulduğunda eski günlerde Samurun, Zerduvanın ve Sansar‟ın her bedeni kırk tane olurdu. VaĢak postunun on sekizinden üç beden olup bir sırt, bir yaka, bir parça olurdu.

(27)

10

Tilki postunun; kırkından bir beden olurdu. TeftiĢlerin sonunda kürk kaftanların uzunluğu üç rub‟u ve eteğinden girah eksik ve Samur bedeni yirmi sekiz taneden bulundu. (TSE,1995, s.16).

Kanunname-iĠhtisab-ı Bursa‟nın uygulanmasına yönelikSultan II. Bayezid Tarafından Yayınlanan Ferman Örneğinde ise:

…‟‟ Her kim sattığı ipeğin içine olmakule nesneler haltedüp bey ve Ģira ettiği zahir olur ise ipekleri ellerinden alup kendilerini hapis edip arz eyleyesin.‟‟… (TSE,1995 s.24). 2.6. Osmanlı’da Loncalar

2.6.1. Lonca sistemi

Osmanlı loncaları ekonomik ve sosyal sistem olarak; üretimde ve ticarette uymak zorunda oldukları ahlaki kuralların yanısıra devletin koyduğu kalite standartlarına (ihtisab) ve fiyatlarına (narh) uymak zorundaydılar.

Batı Avrupa‟da Osmanlı-Türk toplumundan usta, kalfa, çırak iliĢkilerini kendi iç yapısı içinde düzenleyen bu sistem 19. AĢıra kadar canlılığını sürdürmüĢtür. Lonca sistemi Batı Avrupa‟da endüstri devriminin baĢlamasıyla çökme tehlikesi yaĢamıĢ, iktisadi Ģanslarını kaybeden usta ve kalfaların yerine yeni kurulan fabrika ve sanayinin vasıflı iĢ gücü oluĢturmuĢtur. (Akbank Kültür Yayınları [AKY],1923-1978, s.700).

Osmanlı toplumunun son döneminde küçük zanaat topluluklarının yanı sıra; ordunun ve devletin ihtiyaçlarını karĢılamak amacıyla kurulan fabrikalarda yabancı giriĢimciler görülmektedir. Özellikle tershane iĢleri, savaĢ sanayii ve dokuma sanayii niteliğindeki faaliyetlerde görülmektedir. (Ekin,1976 s.224).

2.6.2. Sanayi devrimi

Osmanlı sanayii, sanayii devriminin oluĢturduğu; üretim artıĢına, üretim tarzındaki yeniliklere ve makineleĢmeye ayak uyduramamıĢtır. Ġngiltere‟nin sanayi devriminde bütün ülkelere öncülük etmesi birçok özelliğin bir araya gelmiĢ olmasının bir sonucu olarak gözetilmektedir. (Küçükkalay,1997, s.6).

Ġngiltere‟de donanma gücünün büyüklüğü keĢifler, icatlar ve finansal baĢarıya önem vermesi gibi nedenlerden dolayı ortaya çıkan devrimin itici bir gücü yoktu. Ancak

(28)

11

devrimin ortaya çıkıĢındaki önemli nedenlerinden biri de; piyasa talebi doğrultusunda tekstil sektöründen kaynaklandığı bilinmektedir.

Hintli dokumalara artan talep sonucunda ipliğin eğrilme tekniğinin geliĢmesi dokumada netlik ve üretim artıĢı etkin olmuĢtur. (Rostow, 1966, s.259).

2.6.3. Sanayi devrimi ve tekstil

Üretimin zanaat aĢamasından, modern sanayi aĢamasına geçiĢi teknik geliĢmeleri de sağlamıĢtır. El aletlerinin yerini makinelere bırakması, insan gücü yerine buharlı makine enerjisinin kullanılması; üretimde ve tüketimde artıĢı beraberinde getirmiĢtir. (Hamitoğulları,1982, s.161).

 1716‟da ipek bükmek için çıkrığın bulunması

 1733‟de dokuyan mekiğin bulunması

 1767‟de iplik eğiren tezgahın bulunması

 1785‟te dokuma tezgahının bulunması

 1790‟da dikiĢ makinesi icadı

 1830‟da dikiĢ makinesi icadı

Tekstil sanayiinde meydana gelen bu devrimi öteki sanayii dalgaları ile yenilenmeye devam etmiĢtir. Devrimin getirisi; makineleĢme, üretim artıĢı, seri üretime geçiĢ, daha fazla mal ve dağıtım konularını da beraberinde getirmiĢtir. Sanayii devrimi le ortaya çıkan kalitalif bakıĢ açısı; kentleĢme ve nüfus artıĢına bağlı olarak üretimde kalite standartlarını, iĢgören sınıfının fabrika ortamındaki güvenliği ve iĢçi sağlığı, denetim, kalifiye teknik eleman ve yetiĢeceği okullar, nitelikli iĢ gücü istihdamı gibi konu bakıĢları da önem arz etmiĢtir.

2.7. Türkiye’de SanayileĢmenin BaĢlangıcı

2.7.1. Cumhuriyete geçiĢ dönemi

Türkiye‟de sanayinin kurulma aĢaması cumhuriyetin ilk yıllarında yaĢanmıĢtır. UlaĢım olanaklarını geliĢmesi ile, artan nüfus kırsal kesimlerden Ģehre göç, iĢ gücü potansiyeli, teknik ara eleman ihtiyacı, üretim teknikleri ve kaynakların değerlendirilmesi sağlanmıĢtır. (Ertin, 2008, s.166).

(29)

12

Osmanlı Devletinin son döneminde baĢlayan sanayileĢme serüveni Cumhuriyet Döneminde devletçi politikalarla devam etmiĢtir. Sanayiiciler devletin büyük ölçekli sanayiinin kurulmasına iliĢkin gerekli koĢulların sağlanmasını talep etmiĢlerdir. 1923 Ġzmir Ġktisadi Kongresinde sanayiinin teĢfiki için hazırlanan kapsamlı programda yatırımcı, iĢletmeci ve denetleyici konuları üzerinde durulmuĢtur. (Ġstanbul Tekstil ve Konfeksiyon Ġhracatçı Birlikleri [ĠTKĠB], 2001).

2.7.2. Dokuma, (tekstil) sanayii

Tekstil dünya üzerindeki en hareketli, en fazla istihdam sağlayan sektörlerden biridir. Türkiye‟de tekstil sektörü büyük bir geliĢme göstererek ihracatta da etkili bir duruma gelmiĢtir. Ülkemizde dokuma endüstrisinin bütün çeĢitleri (Pamuk ipliği ve pamuklu kumaĢ, yün ipliği ve yünlü kumaĢ, trikotaj, hazır giyim, dokumacılık, halı-kilim, keçe) vardır. (Ertin, 2008, s.174).

Zamanla tekstil sektörü eğirme, desen, kalıp, dokuma ve boyama gibi farklı uzmanlık alanlarına ayrılmıĢtır. Cumhuriyet sonrasında devlet eliyle kurulan fabrikaların sayısı artmaya baĢlamıĢ. Özellikle Sümer Bank‟ın kurulması ile yapılan yatırımlar ve yetiĢtirdiği personeller özel sektöre öncülük etmiĢ, tekstilin bir sanayi olarak geliĢmesini sağlamıĢtır. Ġzmir Ġktisadi Kongresinin sağladığı olanaklarla yeni tekstil fabrikaları ve atölyeleri açılmıĢtır.. 1930‟lara gelinirken, ekonomideki toplam üretim tesisleri arasında tekstil %23‟lük bir paya ulaĢmıĢtır. (Ġnalcık,2008) .

2.7.3. Tekstil ve hazır giyim sanayinin geliĢimi

Türkiye‟deki tekstil üretimi Osmanlı Ġmparatorluğu‟nun kuruluĢ dönemlerine kadar uzanır. Türk kumaĢlarının desen, renk ve iplik niteliği Avrupa‟da da büyük ilgi görür. Ancak Sanayi Devrimi ile atağa kalkan Avrupa, Tekstil sektöründeki ve diğer sektörlerdeki atılımlarımızı sekteye uğratır.

Cumhuriyet dönemi ile 1933‟lü yıllarda ülkede ilk kurulan endüstri dalı tekstil olur ve önce kamu daha sonrada özel sektör firmaları iplik, dokuma ve terbiye iĢletmeleri kurarlar. (Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği [TGSD], 2003).

Sümerbank Fabrikasının kurulması ile tekstil sektörüne öncülük edecek ilk adım atılmıĢ olur. Buraya eleman yetiĢtirebilmek için gerek yurt dıĢında gerekse de yurt içinde eğitimler baĢlar. Anadolu‟nun birçok yerinde kurulan fabrikalar hem istihdam sağlıyor, hem de

(30)

13

iĢgören, teknik eleman ve Sümerbank için kadrolar yetiĢtiriyordu. Dokuma konusunda Denizli ve Tokat, ipekli ürünler konusunda da Bursa bölgesinde küçük iĢletmeler halinde üretim yapılıyordu. Bu durum, kurulan bölgenin de sosyalleĢmesini sağlıyordu.

2.7.4. Türk tekstil ve hazır giyim sanayinde tarihsel süreç

Tablo 2.1.

Türk tekstil ve hazirgiyim sektöründe tarihsel süreç

Yıl Tarihsel Süreçteki GeliĢmeler 1923 Yeni Türkiye Cumhuriyeti

1930 Türkiye‟de ilk kurulan endüstri dalı tekstil 1933 Sümerbank‟ın kurulması

1950 SanayileĢmenin baĢlaması ve Tekstilde Özel Sektör Yatırımları 1960 Sentetik elyaf üretimine baĢlanması

1970 Ġç piyasanın yüksek gümrüklerle korunması 1974 Çok elyaflılar anlaĢması (MFA)

1980 Ġhracata dönük sanayileĢme politikası

1984 AB‟nin Türkiye‟ye miktar kısıtlaması uygulaması 1994 Türk Ekonomisinde Ekonomik Kriz

1995 Sümerbank‟ın özelleĢtirilmesi 1995 Tekstil ve Giyim anlaĢması (ATC) 1996 Gümrük Birliği AnlaĢması

1999 Sektörel olarak ihracatta en yüksek paya ulaĢılması 2000 Türk Ekonomisinde ekonomik kriz

2005 Dünya çapında tekstil ve konfeksiyon ticaretinde miktar kısıtlamalarının kalkması

2008 Ekonomik kriz

2010 2008 yılındaki krizden sonra sektörün yeniden hareketlenmesi

2012 Tekstil hammaddelerinde 7.8 Milyar Dolar hazır giyim ve konfeksiyon sektöründe 16 milyar Dolarlık ihracat gerçekleĢtirildi. (TGSD,2013).

2.8. Dünya’da Türk Tekstil ve Hazır Giyim Sanayi

SanayileĢme çabası içinde olan Türkiye Endüstriyel yatırımları teĢvik ve özellikle tekstil sanayi hareketleri adına kurulan Sümerbank; Dünya‟da sanayi geliĢmelerine rağmen sektörü ayakta tutmayı baĢarmıĢtır.

1950‟li yıllarda çok partili döneme geçilmesi ve özel sektörlere yapılan yatırımlar piyasayı hareketlendirmiĢtir. 1960‟lı yıllarda Türkiye tekstil ithalatçısı konumuna gelmiĢtir. Avrupa için Türkiye‟nin çoğrafi konumu, iki büyük pazarın geçiĢ noktası olması, ihracata yönelik

(31)

14

yeni yatırım hamlelerini de baĢlatmıĢ, 1980‟li yılların baĢından itibaren ihracatta iyi bir performans yakalamıĢtır.

Tekstil ve hazır giyim sanayinde küreselleĢme eğilimi 1980‟li yıllarda hız kazanmıĢtır. Bu durum bir hazır giyim ürününün Ġtalya‟da tasarlanıp Türkiye‟de dikilmesi, Hong Kong‟da kesilen bir kumaĢın, Çin‟de üretilmesi ve Ġngiltere‟de dağıtılması anlamına gelmektedir. (Aydoğdu, 2012, s.4).

1990‟lı yıllarda Türkiye için tekstil „‟Lokomotif Sektör‟‟ konumuna gelmiĢ, özellikle hazır giyim sektörünün Türk dıĢ ticaretinde yakaladığı yükseliĢ ve ekonomiye katkısı; Ġtalya‟nın ardından Avrupa‟nın ikinci büyük tedarikçisi konumuna getirmiĢtir. (Güleryüz, 2011,s. 62).

1996 yılında Gümrük Birliğini tamamlayan Türkiye AB düzenlemelerine uyumu de beraberinde getirmiĢtir. Bu geliĢme ile Türkiye‟deki yatırımlarda ve ihracatta artıĢ gösterdiği gibi; yüksek kalite, denetim, güvenlik ve istihdam konularını da gündeme getirmiĢtir. 1999 yılına gelindiğinde Türkiye ilk defa bir düĢüĢle karĢılaĢmıĢtır. Bu düĢüĢün nedeni; yaĢanan deprem felaketi, dünya piyasalarındaki ekonomik sorunlar ve dövizdeki dalgalanmalar sebep olmuĢtur. (Tan, 2001).

Avrupa Birliğini uyguladığı tek taraflı kota sistemi ve ithalat vergileri Türki üreticilerini olumsuz yönde etkilese de; konumu itibarı ile Avrupa perakende Ģirketlerinin tercih sebebi olan Türkiye‟nin farkını ortaya koymaktadır. Maliyetlerin Avrupa imalatına oranla daha düĢük olması ve kaliteye verdiği önem tekstil ve hazır giyim sektöründe Türkiye‟nin konumunu güçlendirmiĢtir. (Aydoğdu, 2012, s.4).

2.9. Türkiye’de Tekstil ve Hazır Giyimin Önemi

Dünyanın önemli hazır giyim ve konfeksiyon ihracatçı ülkeleri arasında yer alan Türkiye‟nin nitelikle rekabet üstünlükleri vardır. Türkiye, AB‟nin Tekstilde birinci, hazır giyimde ikinci; dünyanın ise yedinci büyük hazır giyim tedarikçisidir. Türkiye hammadde açısından dünyanın altıncı büyük pamuk ve Avrupa‟nın ikinci büyük kimyasal elyaf üreticisidir. (Türkiye Bilimsel ve Teknolojik AraĢtırma Kurumu (TÜBĠTAK),2003, s.7-10).

Tekstil ve hazır giyim sektörü istihdama katkısı üretim kapasitesi ve ihracat yoluyla ekonomiye döviz kazandırması nedeni ile ekonominin lokomotif sektörü olma özelliğini

(32)

15

taĢımaktadır. Türkiye için tekstil ve hazır giyim sektörünün ekonomiye katkısı dikkate alındığında; güçlü ve zayıf yönlerimiz irdelenerek; AR-GE çalıĢmalarının hızlandırılması, rekabetçiliğin arttırılması gerekmektedir. (Kök ve Çoban, 2005, s.78).

Türkiye‟nin hazır giyim ve konfeksiyon ihracatındaki güçlü yönleri;

 Büyük pazarlara coğrafi yakınlık,

 Yüksek üretim kapasitesi,

 GeliĢmiĢ tekstil terbiye sanay,

 GeliĢmiĢ hazır giyim yan sanayi,

 Hammadde ve malzeme zenginliği,

 Teslimat süresinin kısalığı,

 Hızlı moda yapabilme,

 Kaliteli üretim,

 Uygun maliyet,

 Esnek Üretim,

 Ürün çeĢitliliği,

 Üretim çeĢitliliği. (Aydoğdu, 2012, s.15).

Türkiye‟nin hazır giyim ve konfeksiyon ihracatındaki zayıf yönleri;

 Üretim maliyetlerinin yüksekliği

 Hammadde maliyetleri

 ĠĢ gücü maliyetleri

 Enerji maliyetleri

 Yeni teknolojilerin takibi

 AR-GE,

 ÜR-GE çalıĢmalarındaki yetersizlik. (ĠTHĠB, 2013, s. 7).

(33)

16

 Teknik ve kalifiye eleman konusunda gereken eğitimin yetersizliği

 DıĢ piyasadaki sektörel rekabet

 Tekstil makinelerinde ve kimyasallarında dıĢa bağımlılık

 Tanıtım, pazarlama ve lojistik faaliyetlerindeki yetersizlik. (Güleryüz, 2011, s.103).

2.10. Hazır Giyim Sanayiinde ĠĢletmelerin Yapısı

Hazır giyim imalatı sırasıyla; model hazırlama, kalıp, pastal çizimi, kesim, dikim, genel kontrol, ütü, kalite kontrol ve paketleme sürecini takip etmektedir. Bu sürecin devamlılığını sağlamak için; üretim araçlarının ve çalıĢanın koordineli bir biçimde birleĢmesi gerekmektedir. Günümüzde hazır giyim sektöründe; bilgisayar destekli tasarım model hazırlama, kalıp, pastal çizimi, serim ve kesim yapılarak belli bir otomasyon sağlansa da hazır giyimin üretim yapısı emek-yoğun niteliğin taĢımaya devam etmektedir. Hazır giyim nihai ürün olması nedeniyle; ürünün üretim süreci performans özellikleri, kalite standartları ve üretim kapasitesi gibi özellikler iĢletmelerin çalıĢtırdığı personel sayısı teçhizat, sermaye miktarı ve makine parkuru açısından değerlendirildiğinde iĢletme yapısı olarak farklılık göstermektedir. Küçük, orta ve büyük ölçekli iĢletmeler olarak hazır giyim sanayiini incelemek gerekmektedir. (Arık, 2000, s.7).

2.10.1. Küçük ve orta büyüklükteki iĢletmeler

Ülkemizde küçük ve orta ölçekli iĢletmeler için farklı tanımlar yapılmasına rağmen KOSGEB (Küçük ve Orta Ölçekli Sanayi GeliĢtirme ve Destekleme Ġdaresi BaĢkanlığı) tanımında 1990 yılında yürürlüğe giren 3624 sayılı KOSGEB kuruluĢ yasasına göre

 1-50 arası iĢgören çalıĢtıran küçük ölçekli iĢletmelerdir.

 51-150 arası iĢgören çalıĢtıran orta ölçekli iĢletmeler olarak tanımlanmaktadır. (Bayülken ve Kütükoğlu, 2012, s.3).

Mikro ölçekli iĢletmelerde; iĢyeri sahibi yönetici pozisyonundadır. Alt kademesinde imalatı yapan iĢgörenler yer almaktadır. ĠĢletmedeki tüm detayları yönetici konumundaki patron tek baĢına yön verir.

(34)

17

Patron – Yönetici – Müdür

ĠĢçi

Şekil 2.1. Mikro ölçekli iĢletmeler yönetici-iĢgören dağılımı

Küçük ölçekli iĢletmelerde; yönetim genellikle bağımsızdır ve iĢleyiĢ alanı yereldir. Finans, satıĢ, sermaye gibi konular iĢ sahibinin (Yönetici) büyük zamanını aldığından imalat faaliyetlerinde kendisine yardımcı olabilecek, iĢi bilen, güvenilir, yetenekli bir elemanı iĢgörenler arasından seçerek usta baĢı olarak belirler.

Patron – Yönetici – Müdür

Usta BaĢı

ĠĢgören

Şekil 2.2. Küçük ölçekli iĢletmeler yönetici-iĢgören dağılımı

Orta ölçekli iĢletmeler; iĢletme potansiyeli birçok açıdan büyüdükçe ve ürün sürekliliği sağlandıkça yöneticinin ve alt kademesinde yer alan kiĢilerin görev niteliğide değiĢmektedir. (Arık, 2000, s.8).

2.10.2. Büyük ölçekli iĢletmeler

ĠĢletmenin büyüklüğü giriĢim tarafından bir araya getirilen üretim araçlarının tümünün hacmidir. ĠĢletmelerin büyüklüğünün belirlenmesinde Niteliksel ve Niceliksel ölçütler vardır.

Niteliksel veriler; uzmanlık kazanmıĢ yöneticiler, sermaye sağlama olanakları, güçlü pazar ortamını ifade eder.

Niceliksel veriler ise çalıĢan sayısı, sermaye, üretim kapasitesi, kullanılan hammadde miktarı, yapılan satıĢın miktarı, kullanılan makine ve tezgah sayısı, kullanılan arazinin büyüklüğünü ifade eder.

(35)

18

ĠĢyeri Sahibi – Yönetici

Genel Müdür

Fabrika Müdürü Fabrika Müdürü

Usta BaĢı Usta BaĢı Usta BaĢı Usta BaĢı

ĠĢgören ĠĢgören ĠĢgören ĠĢgören ĠĢgören ĠĢgören ĠĢgören ĠĢgören

Şekil 2.3. Büyük ölçekli iĢletmeler için yönetici-iĢgören dağılımı

2.11. Hazır Giyim Sanayiinde Üretim Sistemleri

2.11.1. Tekstil teknolojileri

Elyaf ve iplikten üretilen genellikle esnek (bazı durumlarda esnek olmayabilen) malzemelerin üretim teknolojileri ile bu malzemeleri Ģekillendirme ve ürün hale getirmede kullanılan teknolojidir.

Şekil 2.4. Eğirme dokuma, örme terbiye, kesim, dikim

Teknoloji ve girdiler açısından tekstil bir çok iĢ alanı ile bağımlı hareket etmektedir. Örneğin tarım sektöründe pamuk üretimi, kimya sanayiinde sentetik hammadde üretimi, boyar madde ve terbiye iĢlemleri, son olarak tekstil makineleri üretimidir.

Ülkemiz açısından sektörün önemi sağladığı Sosyo-Ekonomik katkıdır. Unutulmaması gereken önemli bir konuda özellikle 2005‟ten sonra dünyada oluĢan rekabet ortamına Türk Elyaf Pamuk Yün Vs. Ġplik Ham tekstil yüzeyi Mamul Tekstil yüzeyi DikilmiĢ Ürün Eğirme Dokuma örme Terbiye Kesim, Dikim

(36)

19

Tekstil Sektörü de dahil olmuĢtur. Sektörde kalitenin yükseltilmesi rekabet ortamında sağlam durabilmesi için Moda/Marka, teknolojik ilerleme, yatırımlar ve en önemlisi öğrenim ile sağlanabilir.

Türkiye‟nin dıĢa açılan penceresi konumdaki tekstil ve hazır giyim sektörü yüksek ihracat performansı (Tekstil Ġhracatında %2.7; Hazır Giyimde %3.4) ürün kalitesi, etkili yönetim ve pazar anlayıĢı, teknoloji düzeyi, eğitilebilir istihdam kaynağı ile dünya rekabet gücüne ulaĢabildiğimiz sektörlerden biridir.

Bu konumunun sürdürülebilirliği ve geliĢebilmesi için bağımlı olduğu iĢ alanları ile birlikte eğitim-araĢtırma-geliĢtirme ilk sıralarda yer almaktadır.

2.11.2. Üretim ve üretim sistemleri

Üretim, insan ihtiyaçlarının doğa tarafından tam olarak karĢılanmaması sonucu ortaya çıkan beĢeri bir faaliyettir. Üretimin ana amacı hammadde ve yarı mamulleri kullanılabilir bir ürüne dönüĢtürmektir. (Tosun, 1992, s.5-15).

Şekil 2.5. Üretim sistemleri

Girdilerin çıktılara dönüĢtürüldüğü süreç üretim sistemi olarak ifade edilir. Hazır giyimde üretim sistemlerinin temel konuları;

 Tedarik zinciri  Stok Tespiti  Kalite Güvence  ĠĢ Güvenliği  Hizmet Tasarımı  Ürün Prosesi Üretim Girdileri Üretim Süreci Pazar Girdi Çıktı

(37)

20

 YerleĢim Planlama

 Termin Plan

 ĠĢ ve Görevlerin Etkin Dağılımıdr.

Hazır giyim sektöründe niceliksel ve niteliksel verileri göz önüne alarak etkin bir üretim sistemi oluĢturmak; düĢük maliyetli, zamandan tasarruf, istenilen miktarda ve kaliteli ürün sonucunu sağlar.

Üretim sistemlerinin oluĢturulmasında amaç bu faktörler için en uygun değerlerin bulunmasıdır. Günümüzde firmaların rekabete değer biçtiği konu baĢlıkları; en kaliteliyi ürün çeĢidini arttırarak, en uygun maliyetlerle ve en hızlı Ģekilde üretmektir. Tüketici tercihlerinin etkili olduğu standart hazır giyim ürünleri ekonomik değer olarak seviyenin düĢük olduğu ürünlerdir. Bu iki önemli baĢlık rekabet ve tüketici tercihleri üretim sistemlerinde çeĢitliliği ve esnek üretimi beraberinde getirmiĢtir.

Türkiye‟nin stratejik konumu gereği Avrupa pazarına ve Orta Doğu pazarına yakınlığı nedeniyle de üretim esnekliğinin uygulanması gerekir. KüreselleĢmenin getirisi olarak hazır giyim iĢletmeleri ulusal değil küresel düĢünmek ve uygulamak zorundadır. Gelir düzeyindeki değiĢkenlik, kiĢisel zevk ve stil, sürekli değiĢen moda ve mevsimsel değiĢiklik, tüketici isteklerine geleneksel üretim sistemleri ile yeterli olamamaktadır. Bilgisayarda tasarım ve üretim, tekno terzilik, çok iĢlevli akıllı tekstil ürünleri ve hazır giyim üretiminde insan müdahalesi olmadan makine ayarlarının yapılabilmesi gibi son yirmi yılın düĢünülen rekabet Ģartlarında; üretim sistemlerindeki değiĢiklikte yadsınamaz bir gerçektir.

2.11.3. Hazır giyimde üretici firmalar

2.11.3.1. Üretim akışı ve miktarına göre

2.11.3.1.1.Fason üreticiler

Kelime anlamı olarak „‟Fason‟‟ iĢletme dıĢındaki kiĢilere yaptırılan iĢlere denir. Ama hammadde; fason iĢi yaptıranlar tarafından karĢılanır. (Bulut ve CoĢkun, 2011, s.181). Diğer bir tanımla küresel rekabet ortamında mal veya hizmet üretebilmek için iĢletmeler kendi yeteneklerine yönelip diğer faaliyetler için baĢka iĢletmelerden yardım alarak organizasyon ağı oluĢturmaktır. Bu organizasyonların en yaygın biçimi de fason üretimdir.

(38)

21

Kesintisiz ve büyük ölçekli üretimlerin karĢılanabilmesi için geliĢtirilmiĢ bir yöntemdir. Fason üretim, küçük ölçekli atölyelerin kurulmasını ve üretimde devamlılığı sağlamıĢtır. Ayrıca markalı üretici grubunda yer alan alım firmaları en önemli müĢterileri olduğu için fason üretim iĢgören maliyetlerinin düĢmesini ve fason takip elemanı olarak görev yapan denetmenler sayesinde iĢçi sağlığı, iĢ güvenliği ve çevre koruma düzenlemelerini dikkate alarak istenilen kalitede üretim yapılması konularında da kazanç sağlamıĢtır.

2.11.3.1.2. Atölye üretimi

Bu sistemde ürüne ya da iĢe göre yerleĢtirilmiĢ makinelerden oluĢur. Çok çeĢitlilik ama az miktarda üretim için kullanılır. Proses analizine göre her ürünün kendine göre bir baĢlangıç ve bitiĢ rotası vardır.

Hazır giyim için atölye üretiminde karmaĢık iĢ akıĢı hakimdir. Çünkü ürün çeĢidinin çokluğu iĢi hazırlama malzeme temini, iĢ takibi ve kontrolleri gibi konular üretim sürecini zorlaĢtırmaktadır. Bunun yanında emeğe dayalı yoğun sermaye gerektirmeyen, tahmini taleplere göre üretim yapılıyor olması, bölgesel müĢteriler için uygun bir üretim sistemidir. SipariĢe göre hareket edildiği için Hout Couture tarzı tasarımlar ve düĢük miktarda üretim için uygundur. Kapasitenin kullanımı ile ilgili planlama sipariĢin teslim süresini ve iĢlerin prosesini etkilemektedir.

2.11.3.1.3. Parti üretimi

Parti üretimi, atölye üretimi ile birçok yönden benzerlik gösterir. Burada değiĢkenliğe uğrayan nokta üretimin seri Ģekilde yapılması ve yerleĢim bandının makinelere göre değil ürün akıĢına göre yapılmasıdır.

Üretim esnasında, ürünün tüm makinelere uğrama zorunluluğu yoktur. Bazı parçalar birleĢtirme prosesinde toparlanarak diğer makinelere uğramadan da yapılabilir. DeğiĢen moda, çevre, iklimsel Ģartlar gibi nedenlerle ürün çeĢidindeki yelpaze, makinelerde yapılacak değiĢikliklerle yeni ürüne geçiĢi rahatlıkla sağlayabilir. Stok için üretim yapılarak müĢteri talepleri de beklenebilir. Aynı ürünün üretim bandı da tekrarlayabilir. ĠĢ akıĢını ve iĢ önceliklerini kısa zamanda değiĢtirebilmesi için esnek olmalıdır. Bunun için uzmanlaĢmıĢ iĢ görenlerin olması gerekmektedir.

(39)

22 2.11.3.2. Üretim yöntemlerine göre

2.11.3.2.1. Hücresel üretim

Türkiye hazır giyim üretimindeki sipariĢ yelpazesi ile doğru orantı kurarak üretim sistemlerindeki değiĢimi de yakalamak durumundadır. Burada amaç üretimde iyileĢtirme yaratmak yani hazır giyim üretimini daha esnek hale getirmektir. (Vural ve Çoruh, 2008, s.299).

Üretim esnekliği sayesinde; teknolojik ilerlemeler, tam zamanında üretim, maliyetlerin düĢürülmesi, iĢgören sayısı, çalıĢma süreleri ve toplam kalite hazır giyim Ģirketleri için büyük önem taĢımaktadır.

Hücresel üretim yöntemi stoklarla yapılan yatırımı azaltacağından, eldeki sermayenin baĢka alanlara kaydırılmasına imkan tanır. Böylece depo ve depolama masraflarının da azaltılmasını sağlamıĢ olur. Üretim taleplerinin değiĢkenliğinde süreç daha kolay organize edilebilir. Üretimde kalite ve kalite kontrolü yükselir, çünkü müĢteri istek ve ihtiyaçları ön plandadır.

Esnek üretim sistemleri zaman, maliyet, müĢteri istekleri, kaliteli üretim ve kontrolü gibi rekabet gerektiren konularda önemli imkanlar sunan bir sistemdir.

2.11.3.2.2. Yalın üretim

Yalın üretim sistemi, stoksuz üretim sistemi yada tam zamanında üretim hatta Toyota üretim sistemi olarak ifade edilmektedir. (Çoruh, 2008, s.14-80).

Hazır giyimde yalınlık, üretim maliyetlerini düĢüren, teslim süresini kısaltan, stok seviyesini belli düzeyde tutan, kalite kontrol izlenebilirliği yüksek anlamlarına gelmektedir. Yalın üretimin hedefi israfi önleyici, müĢteri talepleri doğrultusunda en iyi ürün temini sağlayan, gecikmelerin yaĢanmadığı kaliteli üretim hattı oluĢturmaktır. (Arıkan ve Öztürk, 2011, s.1-22).

Yalın üretim sisteminde ürünün tasarım aĢamasından tedarikçiye ve hatta kullanıcıya kadar olan sürecin planlanması gerekmektedir. Kalite kontrol noktasında ürün yelpazesi geniĢ ve sürekli değiĢim nedeni ile problemlere yol açabilir. Değer akıĢı olarak ifade edilen bu süreç faaliyetlerin tümünü kapsamaktadır. Dikkat çekilmek istenen konu israf kaynağı olan stoklardır. Ġmalatçi firma hammaddeden kaynaklanan güvensizlik nedeni ile stok

(40)

23

yapmaktadır. Oysaki hammadde temininden imalat ve müĢteriye kadar olan süreç planlandığında karĢılıklı fayda sağlanmaktadır. (Görener, Akkurt, Çınar, 2008 s.138-150).

2.11.3.2.3. Modüler üretim

Modüler üretim yaratıcı bir maliyet azaltma yüntemi olarak kabul edilmektedir. Bir baĢka değiĢle yalın üretim anlayıĢının ileri seviye bir uygulaması kabul edilmektedir. MüĢteri taleplerindeki değiĢimler nedeni ile hazır giyimin üretim sürecinden müĢteriye kadar yenilikçi sistemlere ayak uydurması gerekmektedir. Modüler üretim sistemleri, kalite kontrol sistemleri, bilgisayarlı sistem uygulamaları, iĢletmelerin rekabet gücünü koruyabilmesi ve değiĢimi kolay yakalayabilmesini sağlamaktadır.

Modüler üretimde; bireyselleĢmiĢ talebi karĢılayacak mal ve hizmetleri düĢük maliyet etkinliği ile üretmek için geliĢtirilen sistemde odak noktası birleĢtirme prosesidir. KarmaĢıklığı basit parçalara ayırarak üretim sürecini en verimli Ģekliyle oluĢturmaktır. Yani üretimde hangi ürün olursa olsun üretim bandındaki iĢlemler ayrı ayrı yeniden analiz edilmesini gerektirmektedir. (Altunay, 2007 s.28).

Böylece üretimde sürekli kalitenin sağlanması denetimleri de kolaylaĢtırmaktadır. Üretim ve stok maliyetlerini düĢürüp üretim kapasitesindeki değiĢkenlik üretimde esnekliği ve pazarda sık aralıklarla yeni ürün sunma imkanını Pazar ağının da geliĢmesine imkan sağlayacaktır.

2.11.3.2.4. Esnek üretim sistemleri

Esneklik ürünün miktarı, kalitesi, çalıĢan sayısı, makine ve ürün çeĢitliliği gibi konularda Pazar ortamına uyum ve süreklilik sağlamayı amaç edinmektedir. (Fırazelle, 1986, s.17). Hazır giyimin imalat sürecinde bir çok esneklikten söz edilebilir.

 Örneğin ürünün parça sayısı ile ilgili esneklik.

 Ürünün bitmiĢ bi modeli veya aksesuar, yardımcı malzeme ulaĢtırma, monteleme esnekliği

 Bilgisayarlı sisteme iĢgören ve ürün kontrolü bazında adapte olabilme esnekliği

 Ürünün tasarımdan piyasaya sürülene kadar geçerli olan organize esnekliği sayılabilir.

(41)

24

ĠĢletme için burada dikkat edilmesi gereken hangi esnekliğe öncelik vermesi gerektiğidir. Ürün yelpazesini geniĢ tutabilen, kaliteli ürün elde edebilmek adına makine, iĢçi, malzeme modüllerinin tam randımanlı ve bilgisayar kontrollü üretim sistemleridir. (Çimen, TaĢkın, Yabanova, 2007, s.43-53).

Esnek üretim sistemleri sürekli ve kaliteli üretim, üretim çeĢitliliği, müĢteri isteklerine hızlı cevap verebilme, sermayeden daha fazla yararlanmak gibi avantajları olsa da istihdamı olumsuz etkileyebilir. Hazır giyim endüstrisi emek yoğun bir yapıda üretim gerçekleĢtirdiği için iĢgören önemli bir role sahiptir. Esnek üretim sistemleri kalite kontrol konusunda denetimi kolaylaĢtırsada üretim sürecinde otomasyon ön planda olup sektörün emek yoğun çalıĢma Ģartları ile örtüĢmemektedir.

2.11.4. ĠĢçi sağlığı ve güvenliğinde tarihsel süreç

Ġlk insanla ve ardı sıra gelen icatlarla, ihtiyaçlarla çalıĢma hayatı baĢlamıĢtır. Zamanla çalıĢma ortamı, çevre ve bireysel zayıflıktan kaynaklan tehlikelerde kendini göstermiĢtir. Bu nedenle Ģöyle söylenebilir; çalıĢma güvenliği ve tedbirlerine iliĢkin hareketlilik insanlık tarihine kadar uzanmaktadır. Nitekim yazılı kaynaklardan alıntılarda; milattan önce 370 yıllarında Hipokrat‟ın kurĢunun zararlı etkilerini ortaya koyan çalıĢması baĢlangıç kabul edilmesi gerekmektedir. (Petrol ĠĢ,1986, s.182).

Bir baĢka araĢtırmaya göre 16. Ve 17. Yüzyıllar‟da Ġtalyan Bernardino Ramazzini (1633-1714) iĢ sağlığı ile ilgili yaptığı bilimsel çalıĢmaları konu ile ilgili baĢlangıç sayılmaktadır. (Erkan, 1982, s.10)

18. ve 19. Yüzyıllar‟da yeni buluĢların üretime olan etkisi buhar gücü ile çalıĢan makinelerle endüstrinin doğuĢu yani sanayi devrimi ile iĢçi sağlığı ve güvenliği çok daha önem kazanmıĢtır. Ġlk tedbirlerin alınması, uygulanmaya baĢlanması da sanayi devriminin gerçekleĢtiği Ġngiltere‟de olmuĢtur. (Selcan, 1985, s.3).

Ġnsan çalıĢma ortamında ağır ve kötü Ģartlara maruz kaldığı; yüksek ısıda buhar, demirden-çelikten yapılmıĢ güç gerektiren devasa makineler havasız ve uzun çalıĢma saatleri ile çalıĢmak zorunda kalmıĢtır. Böylece iĢgören ve iĢveren ile ilgili iliĢkiler sanayi devriminin gerçekleĢtirildiği ülkelerdeki devletlerin politikaları iĢ güvenliğinin önemini ortaya çıkarır nitelikte olmuĢtur.

Şekil

Şekil 2.1. Mikro ölçekli iĢletmeler yönetici-iĢgören dağılımı
Şekil 2.3. Büyük ölçekli iĢletmeler için yönetici-iĢgören dağılımı
Şekil 2.5. Üretim sistemleri
Tablo 4.3.1 incelendiğinde ankete katılan iĢletmelerde 1-9 adet makine ile çalıĢan 4 iĢletme  olduğu  ve  %3,3  „lük  bir  payı  kaplıyor,  10-20  arası  makineyle  çalıĢan  90  iĢletme  %75,0;   21-30  arası  makineyle  çalıĢan  6  iĢletme  %5,0;  31-40
+7

Referanslar

Benzer Belgeler

Toplam Karadeniz Teknik Üniversitesi Mersin Şehir Hastanesi Balıkesir Üniversitesi Ankara Üniversitesi Osmangazi Üniversitesi Celal Bayar Üniversitesi Bezmialem Vakıf

İlgililik Tespitler ve ihtiyaçlarda herhangi bir değişim bulunmadığından performans göstergesinde bir değişiklik ihtiyacı bulunmamaktır.. Etkililik Gösterge

Sütun ve satır etiketleri gibi, birden fazla sütun veya satır boyunca yayılan verileri ortalamak veya hizalamak için, ilk olarak seçili bir hücre aralığını birleştirin

8621 RAYLI SİSTEMLER ELEKTRİK-ELEKTRONİK TEKNOLOJİSİ / RAYLI SİSTEMLER ELEKTRİK VE ELEKTRONİK TEKNOLOJİSİ 8623 RAYLI SİSTEMLER İŞLETMECİLİĞİ. 8625 RAYLI SİSTEMLER

a) Tercih etmek istediğiniz programdaki öğrenim sırasında ve programın hazırladığı meslekte başarılı olmayı engelleyici bir bedensel veya ruhsal engeliniz

Bu tabloda, Mesleki ve Teknik Eğitim Bölgeleri (METEB) içinde alfabetik sırada olmak üzere her üniversitenin adından sonra bu üniversitede yerleştirme yapılacak

Bu tabloda, Mesleki ve Teknik Eğitim Bölgeleri (METEB) içinde alfabetik sırada olmak üzere her üniversitenin adından sonra bu üniversitede yerleştirme yapılacak

Tablo 4'ün (11) numaralı sütununda yükseköğretim programlarının 2013 yılındaki en küçük puanları; (9) ve (10) numaralı sütunlarda ise en küçük puana karşı