• Sonuç bulunamadı

Avrupa Birliği'nde Cinsiyet Eşitliği Politikaları Ve Aday Ülke Olarak Türkiye'deki Gelişmeler

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Avrupa Birliği'nde Cinsiyet Eşitliği Politikaları Ve Aday Ülke Olarak Türkiye'deki Gelişmeler"

Copied!
127
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T.C.

NEVùEHøR HACI BEKTAù VELø ÜNøVERSøTESø SOSYAL BøLøMLER ENSTøTÜSÜ

KAMU POLøTøKASI ve øùLETMECøLøöø ANABøLøM DALI

AVRUPA BøRLøöø’NDE CøNSøYET EùøTLøöø POLøTøKALARI

VE ADAY ÜLKE OLARAK TÜRKøYE’DEKø GELøùMELER

Yüksek Lisans Tezi

Büúra ZÜHAL

DanÕúman Doç. Dr. ølhan ARAS

Nevúehir Eylül 2019

(2)
(3)
(4)
(5)

AVRUPA BøRLøöø’NDE CøNSøYET EùøTLøöø POLøTøKALARI

VE ADAY ÜLKE OLARAK TÜRKøYE’DEKø GELøùMELER

Büúra ZÜHAL

Nevúehir HacÕ Bektaú Veli Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Kamu PolitikasÕ ve øúletmecili÷i Anabilim DalÕ, Yüksek Lisans Tezi,

Eylül 2019

DanÕúman: Doç. Dr. ølhan ARAS ÖZET

Toplumsal cinsiyet eúitli÷inin sa÷lanmasÕ küresel ve rekabetçi dünyada geliúmiú bir ülke olmak için gereken koúullarÕndan biridir. Bu sebeple, toplumsal cinsiyet eúitli÷inin uluslararasÕ ve ulusal gündemlerde önemli bir yeri vardÕr. Toplumsal cinsiyet eúitli÷i, insan haklarÕnÕ kullanmada ortaya çÕkan cinsiyete dayalÕ eúitsizli÷in ve ayrÕmcÕlÕ÷Õn giderilmesi için uluslararasÕ politikalarÕn bir parçasÕ olmuútur. Ancak toplumsal cinsiyet eúitli÷inin sa÷lanmasÕ için konunun ayrÕca ele alÕnmasÕna gerek duyulmuútur. ÇalÕúma, bu durumdan hareketle uluslararasÕ belgeler ÕúÕ÷Õnda Türkiye ve Avrupa Birli÷i’nde toplumsal cinsiyet eúitli÷ine yönelik politikalarÕ incelemiútir. Toplumsal cinsiyet eúitli÷i politikalarÕ, sosyal politikalar içinde de÷erlendirilmektedir. ÇalÕúmada görüldü÷ü gibi, Avrupa Birli÷i ülkeleri için sosyal politikalar çerçevesinde toplumsal cinsiyet eúitli÷i önemli bir yere sahiptir. Bununla birlikte, Avrupa Birli÷i iúbirli÷i içinde oldu÷u uluslararasÕ kuruluúlarla beraber konuyla ilgili etki alanÕnÕ geniúletmiútir. Türkiye rekabet gücünü ve geliúmiúlik düzeyini artÕrmak istemektedir. Bunun için Avrupa Birli÷i’ne aday ülke olarak üzerine düúen sorumluluklarÕ yerine getirmeye çalÕúmaktadÕr. Türkiye toplumsal cinsiyet eúitli÷inin sa÷lanmasÕ adÕna yasal mevzuatÕnda önemli de÷iúikliklere yer vermiútir. ÇalÕúmanÕn amacÕ, bu süreçte yaúanan ilerlemeleri ve eksiklikleri görmeyi sa÷lamaktÕr. ÇalÕúmanÕn kapsamÕ, toplumsal cinsiyet eúitli÷ini sa÷lamak için Türkiye tarafÕndan imzalanan uluslararasÕ antlaúmalar, anayasal ve yasal de÷iúiklikler ve Avrupa Birli÷i’ne aday ülke olarak Türkiye’deki geliúmelerdir. ÇalÕúmada, toplumsal cinsiyet eúitli÷inin sa÷lanmasÕ adÕna atÕlan adÕmlar çok ve de÷erli olmakla beraber uygulamada yetersiz bulunmuútur. Türkiye cinsiyet eúitli÷ine dair politikalarÕn ço÷unu mevzuatÕna yerleútirmiú, hukuksal ve kurumsal düzenlemelerini yapmÕútÕr. Buna karúÕn, ilerleme raporlarÕnda eleútirilerin süreklili÷inden de görüldü÷ü gibi, uygulamada sorunlar devam etmektedir. Bu de÷erleri do÷ru bir úekilde benimseyen bir toplum yaratmak için imkânlara eúit eriúim sa÷lanmalÕ ve kadÕnlarÕn çalÕúma hayatÕnda ve siyasette daha çok yer almasÕ sa÷lanmalÕdÕr.

(6)

GENDER EQUALITY POLICIES IN EUROPEAN UNION AND PROGRESS IN TURKEY AS A CANDIDATE

Büúra ZÜHAL

Nevúehir HacÕ Bektas Veli University, Institute of Social Sciences Public Policy and Management Master Science, M.A. / M.B.A. Thesis,

September, 2019

Supervisor: Assoc. Professor ølhan ARAS

ABSTRACT

Achieving gender equality is one of the conditions to become a developed country in a global and competitive world. Therefore, gender equality is an important issue in international and national agendas. Gender equality has become a part of international policies to address gender-based inequality and discrimination in the practice of human rights. However, the issue needs to be handled separately in order to ensure gender equality. The study examines the policies on gender equality in Turkey and the European Union by the international documents related to gender rights. Gender equality policies are evaluated within social policies. The study showed that gender equality has an important place within the framework of social policies for European Union countries. However, the European Union has expanded its scope of influence with the international organizations it cooperates with. Turkey desires to improve its competitiveness and level of development. Thus, Turkey works towards fulfilling its responsibilities as a candidate country to join the European Union. As a part of these efforts, Turkey has made significant changes in its legislation to enforce gender equality. The goal of this study is to assess the progress and the insufficiencies in this process. The scopes of the study are international agreements signed by Turkey, constitutional and legislative amendments and progress in Turkey as a candidate of European Union to provide gender equality. The study reveals that even though many and valuable steps have been taken to safeguard gender equality in Turkey. However, the implementation of these steps remains inadequate. Turkey has placed most of the policies on gender equality in legislation and has made related legal and institutional arrangement. However, as the progress reports continuously criticize, problems remain in practice. To create a society that truly embraces these values, equal access to opportunities should be established and women should be more involved in work life and politics.

(7)

TEùEKKÜR

Toplumsal cinsiyet eúitli÷i ilgili bir tez hazÕrlamak benim için önemli bir deneyim olmuútur. ÇalÕúmada mümkün oldu÷unca Türkçe ve øngilizce kaynaklar kullanarak konuyu birincil kaynaklardan ele almaya çalÕútÕm. “Avrupa Birli÷i’nde Cinsiyet Eúitli÷i PolitikalarÕ ve Aday Ülke Olarak Türkiye’deki Geliúmeler” adlÕ tez çalÕúmasÕnÕn hazÕrlanmasÕ sürecinde bana yol ve yöntem gösteren, bilgi ve tecrübelerini paylaúan, kÕymetli zamanlarÕnÕ çalÕúmam için ayÕran De÷erli DanÕúman Hocam, Doç. Dr. ølhan ARAS’a gönülden teúekkür ederim. E÷itim hayatÕm boyunca her zaman yanÕmda olan ve bana destek veren annem Leyla ZÜHAL ve babam Mustafa ZÜHAL’e teúekkürü bir borç bilirim. Son olarak ise, tezimi, baúta annem olmak üzere tüm dünya kadÕnlarÕna arma÷an ediyorum.

Büúra Zühal Nevúehir, 2019

(8)

øÇøNDEKøLER

Sayfa No BøLøMSEL ETøöE UYGUNLUK ... TEZ YAZIM KILAVUZUNA UYGUNLUK ... KABUL ve ONAY SAYFASI ...

ÖZET ... i ABSTRACT ... ii TEùEKKÜR ... iii øÇøNDEKøLER ... iv KISALTMALAR ... vii GøRøù ... 1 BøRøNCø BÖLÜM TOPLUMSAL CøNSøYET EùøTLøöø/EùøTSøZLøöø VE AYRIMCILIK TANIMLARI VE KAPSAMLARI 1.1. Cinsiyet Eúitli÷i ve AyrÕmcÕlÕk KavramlarÕ ... 4

1.1.1. Toplumsal Cinsiyet KavramÕ ... 4

1.1.2. Eúitlik ølkesi, AyrÕmcÕlÕk ve AyrÕmcÕlÕk Yasa÷Õ ... 6

1.1.2.1. Eúitlik ve AyrÕmcÕlÕk KavramlarÕ ... 6

1.1.2.2. KadÕn Erkek Eúitli÷i ve AyÕrÕmcÕlÕk Yasa÷ÕnÕn KapsamÕ ... 8

1.2. Cinsiyet Eúitsizli÷i ve KapsamÕ ... 9

1.2.1. ÇalÕúma YaúamÕnda Cinsiyet Eúitsizli÷i ve KapsamÕ ... 9

1.2.2. Siyasal KatÕlÕmda Cinsiyet Eúitsizli÷i ve KapsamÕ ... 14

1.3. UluslararasÕ Belgelerde Cinsiyet Eúitli÷i ... 16

1.3.1. Birleúmiú Milletler Belgelerinde Cinsiyet Eúitli÷i ... 16

1.3.1.1. ønsan HaklarÕ Evrensel Bildirgesi ... 16

1.3.1.2. UluslararasÕ Medeni ve Siyasal Haklar Sözleúmesi ... 17 1.3.1.3. UluslararasÕ Ekonomik, Sosyal ve

(9)

Kültürel Haklar Sözleúmesi ... 18

1.3.1.4. KadÕnlara KarúÕ Her Türlü AyrÕmcÕlÕ÷Õn Önlenmesine Dair Sözleúme(CEDAW) ... 19

1.3.1.5. Avrupa Birli÷i ile Birleúmiú Milletler ArasÕndaki øliúki ... 24

1.3.2. UluslararasÕ ÇalÕúma Örgütü Belgeleri ... 25

1.3.2.1. UluslararasÕ ÇalÕúma Örgütü Belgelerinde Cinsiyet Eúitli÷i ... 26

1.3.2.2. Avrupa Birli÷i ile UluslararasÕ ÇalÕúma Örgütü ArasÕndaki øliúki ... 29

øKøNCø BÖLÜM AVRUPA BøRLøöø’NDE CøNSøYET EùøTLøöø 2.1. Avrupa Birli÷i’nde Sosyal Politika ve Geliúimi ... 31

2.1.1. Avrupa Birli÷i’nin Sosyal Politikaya BakÕúÕ ... 33

2.1.2. Lizbon AntlaúmasÕnda Sosyal Politika ... 33

2.2. Avrupa Birli÷i’nde AyrÕmcÕlÕk Yasa÷Õ ... 34

2.3. Güncel Geliúmelerde Avrupa Birli÷i’nde Cinsiyet Eúitli÷i ... 35

2.4. Lizbon AntlaúmasÕnda Cinsiyet Eúitli÷i ... 36

2.5. Avrupa Birli÷i MevzuatÕnda Cinsiyet Eúitli÷i ile ølgili Di÷er Düzenlemeler ... 37

2.5.1. ÇalÕúanlarÕn Temel Sosyal HaklarÕ Avrupa Toplulu÷u ùartÕ ... 37

2.5.2. Avrupa Birli÷i Temel Haklar ùartÕ... 38

2.5.3. Avrupa Birli÷i KadÕn ùartÕ ... 38

2.5.4. Lüksemburg Zirvesi ... 39

2.5.5. Lizbon Stratejisi ... 40

2.5.6. Cinsiyet Eúitli÷i Üzerine Sosyal Eylem ProgramlarÕ ... 41

2.5.7. Avrupa 2020 Stratejisi ... 44

(10)

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

AVRUPA BøRLøöø’NE ADAY ÜLKE OLARAK TÜRKøYE’DE CøNSøYET EùøTLøöø ve ÜYELøK SÜRECøNDEKø GELøùMELER

3.1. Türkiye’de Cinsiyet Eúitli÷ine Yönelik Düzenlemeler ... 46

3.1.1. Türkiye’de AyrÕmcÕlÕk ve Eúitlik KavramlarÕ ... 53

3.1.2. Anayasal Olarak Eúitlik KavramÕ ve KapsamÕ ... 53

3.1.3. øú Kanunu AçÕsÕndan Cinsiyet Eúitli÷i ... 54

3.1.4. Sosyal Sigortalar ve Genel Sa÷lÕk SigortasÕ Kanunu AçÕsÕndan Cinsiyet Eúitli÷i ... 55

3.1.5. Devlet MemurlarÕ Kanunu AçÕsÕndan Cinsiyet Eúitli÷i ... 59

3.2. KatÕlÕm OrtaklÕ÷Õ Belgelerinde Cinsiyet Eúitli÷i... 60

3.3. Ulusal Programlarda Cinsiyet Eúitli÷i ... 63

3.4. KatÕlÕm Sürecinde Müzakere FasÕllarÕnda Cinsiyet Eúitli÷i... 65

3.5. Avrupa Birli÷i ølerleme RaporlarÕnda Cinsiyet Eúitli÷i ... 68

3.6. Türkiye TarafÕndan HazÕrlanan ølerleme RaporlarÕ ... 93

SONUÇ ... 97

KAYNAKÇA ... 102

(11)

KISALTMALAR

AB AET AøHM AøHS AKÇT BM CEDAW ILO øùKUR KA-DER KEFEK KSGM LGBTø OECD STK T.C. TBMM TCK TMK TÜøK Avrupa Birli÷i

Avrupa Ekonomi Toplulu÷u Avrupa ønsan HaklarÕ Mahkemesi Avrupa ønsan HaklarÕ Sözleúmesi Avrupa Kömür Çelik Toplulu÷u Birleúmiú Milletler

Convention on the Elimination of All Forms of Discrimination Against Women (KadÕna KarúÕ Her Türlü AyrÕmcÕlÕ÷Õn Önlenmesi Sözleúmesi) International Labour Organization (UluslararasÕ ÇalÕúma Örgütü) Türkiye øú Kurumu

KadÕn AdaylarÕ Destekleme Derne÷i KadÕn Erkek FÕrsat Eúitli÷i Komisyonu KadÕnÕn Statüsü Genel Müdürlü÷ü

Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Transseksüel, ønterseks

Organisation for Economic Co-operation and Development (Ekonomik øúbirli÷i ve KalkÕnma Örgütü)

Sivil Toplum Kuruluúu Türkiye Cumhuriyeti

Türkiye Büyük Millet Meclisi Türk Ceza Kanunu

Türk Medeni Kanunu Türkiye østatistik Kurumu

(12)

GøRøù

KadÕnlar ve erkekler tüm dünya ülkelerinde nüfuslarÕ bakÕmÕndan neredeyse eúittirler. Ancak kaynaklardan ve haklardan yararlanma oranlarÕna bakÕldÕ÷Õnda kadÕnlarÕn bariz olarak geride kaldÕklarÕ görünmektedir. Bu durumun altÕnda yatan en önemli sebeplerden biri de toplumsal cinsiyet eúitsizli÷idir. Cinsiyete dayalÕ ayrÕmcÕlÕk, geleneklerle beslenen ataerkil yapÕ bu eúitsizli÷i tetiklemektedir. KadÕnlar gerekli kaynaklara ulaúabildikleri takdirde bu durumu de÷iútirmektedirler ancak burada da kaynaklara ulaúmada yaúanan sÕkÕntÕ kadÕnlarÕ paradoksa sürüklemektedir. Eúitsizlik giderilmek isteniyorsa münferit de÷il topyekûn savaú açmak gereklidir. Burada devreye uluslararasÕ örgütler girmektedir. BunlarÕn baúÕnda en önemlilerinden ve en geniú kitleye sahip olanÕ Birleúmiú Milletler (BM) gelmektedir. BM tarafÕndan hazÕrlanan ve 1948’de imzalanan “ønsan HaklarÕ Evrensel Beyannamesi” etki alanÕ düúünüldü÷ünde, eúitlik için atÕlan ilk yüksek katÕlÕmlÕ adÕmdÕr denebilir. ølk maddesinde tüm insanlarÕn özgür ve eúit oldu÷u kabul edilmiútir. Ancak uygulamaya geçildi÷inde kadÕnlarÕn sosyal, ekonomik ve siyasi hayatta ayrÕmcÕ uygulamalara maruz kaldÕklarÕ görülmüútür. BM, bir insan haklarÕ meselesi olarak toplumsal cinsiyet eúitli÷inin sa÷lanmasÕ üzerine dünya kadÕn konferanslarÕ düzenlemiú ve konuyu uluslararasÕ gündemde tutmakla kalmayÕp, harekete geçerek kadÕnlarÕn avantajsÕz durumunu düzeltmeye çalÕúmÕútÕr. “KadÕna KarúÕ Her Türlü AyrÕmcÕlÕ÷Õn Önlenmesi Sözleúmesi” (CEDAW/ Convention on the Elimination of All Forms of Discrimination Against Women) ile dünya genelinde geniú bir katÕlÕm yakalayan BM, toplumsal cinsiyet eúitli÷ini programlarÕna yerleútirmiútir.

(13)

Bir di÷er önemli topluluk olan Avrupa Birli÷i (AB) ise içinde barÕndÕ÷Õ yirmi sekiz ülke ve Birli÷in parçasÕ olmak isteyen Türkiye gibi aday ülkeler de dâhil geniú bir kitleye hitap etmektedir. BM ile olan sÕkÕ iliúkisi, birli÷in toplumsal cinsiyet eúitli÷ine olan bakÕú açÕsÕnda önemli bir etkileúim alanÕ oluúturmuútur. AB politikalarÕ içerisinde yer alan toplumsal cinsiyetin ana akÕma yerleútirilmesi aslÕnda bir BM politikasÕdÕr. AB temellerini ekonomik iú birli÷i ve ortak pazar anlayÕúÕnÕn oluúturdu÷u bilinmektedir. Ancak AB yalnÕzca ekonomiye odaklanmamÕútÕr, zamanla sosyal ve siyasi politikalarda da söz sahibi olmuútur. AB etki alanÕnÕ düúünüldü÷üne politikalarÕn do÷ru yönlendirme ile do÷ru sonuçlara ulaúabilece÷ini söylemek mümkündür.

Türkiye ise cinsiyet eúitli÷i ile ilgili BM sözleúmelerinin ço÷una taraf olmakla birlikte, aday ülke konumunda oldu÷u AB’nin de konuyla ilgili politikalarÕna uymaya çalÕúmaktadÕr.

Bu çerçevede tezin amacÕ, Türkiye’deki cinsiyet eúitli÷ini ele almak ve AB’nin bu konudaki etkilerini, Türkiye’de cinsiyet eúitli÷inin sa÷lanmasÕ için atÕlan adÕmlarÕ incelemektir.

Cinsiyet kavramÕnÕn ekonomik, sosyal ve siyasal alanda eúitsizli÷e konu olmasÕnÕn geliúmiú ve geliúmeye devam eden toplumlarda yerinin olmamasÕ beklenir. Cinsiyet eúitli÷i sorunu ço÷u zaman “kadÕn sorunu” baúlÕ÷Õ altÕnda iúlenmektedir. Bu da de÷iúmesi gereken önemli bir konudur. Cinsiyet eúitli÷i kadÕnlar için oldu÷u kadar erkekler için de önemlidir. Biyolojik farklÕlÕklarÕn sosyolojik farklÕlÕklarÕ do÷urmasÕ kabul edilemez. Kabul edildi÷i takdirde uzun boylularÕn kÕsa boylulara ya da zayÕflarÕn úiúmanlara karúÕ avantajlÕ-dezavantajlÕ konumda olmalarÕ da kabul edilebilirdir, görüúü kabul edilmiú olur.

Cinsiyet eúitli÷i için büyük mücadeleler verilmiútir. Cinsiyetçi toplumsal düzenlemelerin ortaya çÕkarÕlmasÕ, kadÕnlarÕn ve çocuklarÕn maruz kaldÕ÷Õ úiddet ve hak ihlalleri için verilen mücadeleler sonucunda, toplumsal duyarlÕlÕk yaratÕlmaya ve yasalarda gerekli düzenlemeler yapÕlmaya baúlanmÕútÕr. Tümüyle eúitlikçi toplumsal örgütlenmeye yönelik, atÕlmasÕ gereken daha çok adÕm oldu÷u bilinmektedir.

(14)

Dünya Ekonomik Forumu’nun (World Economic Forum), 2018 Cinsiyet uçurumu raporunda ele alÕnan dört ana baúlÕ÷a göre (ekonomik katÕlÕm ve fÕrsatlar, e÷itime ulaúma, sa÷lÕk ve yaúam, politik katÕlÕm) cinsiyet eúitli÷i ile ilgili politikalarÕn geliúimi bu hÕzla devam ederse ancak 202 yÕl sonra cinsiyet eúitli÷i sa÷lanacaktÕr. Bu da insanlÕk için kullanÕlmamÕú potansiyel anlamÕna gelmektedir. Daha da kötüsü 2016 yÕlÕnda yayÕnlanan raporda bu uçurumun kapanmasÕ için gereken sürenin 170 yÕl olarak aktarÕlmÕú olmasÕdÕr.1

Tezin önemi, geliúmiú ülke olmanÕn önemli bir göstergesi olan cinsiyet eúitli÷i konusundaki eksiklikleri ve AB üyelik sürecindeki geliúmeleri göstermek ve böylece konunun gelecekteki durumuna iliúkin öngörülerde bulunulmasÕna katkÕ sa÷lamaktÕr. AyrÕca, konuyla ilgili literatüre kaktÕ sa÷lamasÕ da çalÕúmayÕ önemli kÕlmaktadÕr.

AraútÕrma, literatür taramasÕ yöntemi ile yapÕlacaktÕr. Bu konuda yazÕlmÕú kitaplar, dergiler, makaleler, tezler ve benzerleri araútÕrÕlarak, ilgili olan kÕsÕmlar incelenecektir. Bunun yanÕnda konuya iliúkin uygulanan ya da uygulanacak politikalar, AB ve Türkiye’nin resmi raporlarÕ ÕúÕ÷Õnda incelenip aktarÕlacaktÕr. AraútÕrmanÕn üç bölümden oluúmaktadÕr. ølk bölümde toplumsal cinsiyet eúitli÷i, eúitlik, ayrÕmcÕlÕk gibi kavramlarÕn tanÕmlarÕ ve kapsamlarÕ anlatÕlacak. Daha sonra bölümün devamÕnda ise uluslararasÕ belgelerde konunun ele alÕnÕúÕ incelenirken ikinci bölümde AB’nin konuyu ele alÕúÕ ve konu ile ilgili politik geliúmeleri, uygulamalarÕ ve mevzuatÕ incelenecektir. Son bölümde ise AB’ye aday ülke konumundaki Türkiye’nin toplumsal cinsiyet eúitli÷ine yönelik mevzuat de÷iúiklikleri ve AB üyeli÷i yolunda imzalanan belgeler ile ilerleme raporlarÕ incelenecektir. AraútÕrmanÕn sonuç kÕsmÕnda ise, çalÕúma sonucunda elde edilen bilgilere dayanarak gerekli öneriler yapÕlacaktÕr.



1 World Economic Forum, Gender Gap Reports 2016, 2018

www3.weforum.org/docs/WEF_GGGR_2018.pdf,

http://www3.weforum.org/docs/GGGR16/WEF_Global_Gender_Gap_Report_2016.pdf, 13 Nisan 2019.

(15)

BøRøNCø BÖLÜM

TOPLUMSAL CøNSøYET EùøTLøöø/EùøTSøZLøöø VE

AYRIMCILIK TANIMLARI VE KAPSAMLARI

Bu bölümde konuyu anlatÕrken kullanÕlacak temel kavramlar açÕklanacak ve tezin devamÕnda bu kavramlar kullanÕlacaktÕr. AyrÕca bölüm içerisinde (AB) ve Türkiye’de toplumsal cinsiyet eúitli÷inin durumuna bakÕlmadan önce di÷er temel uluslararasÕ belgelerde toplumsal cinsiyet eúitli÷inin nasÕl iúlendi÷i anlatÕlacaktÕr.

1.1. Toplumsal Cinsiyet Eúitli÷i ve AyrÕmcÕlÕk KavramlarÕ

Her ne kadar kadÕnlar dezavantajlÕ grup olarak öne çÕksalar da eúitsizlik yalnÕzca kadÕnlar için de÷il erkekler için de söz konusudur. Toplumsal cinsiyet eúitli÷i kadÕn veya erkek fark etmeksizin eúitlik durumudur. Burada istenen eúitlik ekonomik, sosyal ve siyasi haklar ve haklarÕn kullanÕmÕnda ortaya çÕkan eúitliktir.

1.1.1. Toplumsal Cinsiyet KavramÕ

Cinsiyet ve toplumsal cinsiyet farklÕ kavramlardÕr. Cinsiyet dedi÷imizde biyolojik olarak cinsiyetlerimiz anlaúÕlmaktadÕr. Türk Dil Kurumu, cinsiyeti, “Bireye, üreme iúinde ayrÕ bir rol veren ve erkekle diúiyi ayÕrt ettiren yaradÕlÕú özelli÷i, eúey, cinslik” olarak tanÕmlamÕútÕr.2 Toplumsal cinsiyet dinamik bir yapÕya sahiptir, Her toplumda



(16)

vardÕr ama farklÕ úekillerde ve de÷iúerek varlÕ÷ÕnÕ gösterir. Biyolojik cinsiyete atfedilen roller, beklentiler, ön yargÕlar ile cinsiyet biyolojik olmaktan çÕkÕp toplumsal bir hal alÕr. ArtÕk biyolojinin konusu de÷il sosyal bilimlerin konusu olur. Yani toplumsal cinsiyet, biyolojik cinsiyet öne sürülerek ortaya çÕkartÕlan toplumsal rollerin sosyal, ekonomik ve siyasi alanlarda, hiyerarúi ortaya çÕkartmasÕ durumudur. Ecevit kÕsaca toplumsal cinsiyet eúitli÷ini; toplumsal kurumlar içinde (iú e÷itim aile, hukuk vb.) kadÕn ve erke÷in kaynak, fÕrsat ve güç kullanÕmÕnda eúit olmasÕ durumu olarak tanÕmlamÕútÕr.3

2018 yÕlÕ Türkiye østatistik Kurumu (TÜøK) verilerine4 bakÕldÕ÷Õnda; Türkiye nüfusunun %50,2’si erkeklerden, %49,8’i kadÕnlardan oluúmaktadÕr. Herhangi bir cinsiyete yapÕlacak ya da yapÕlan dÕúlama, u÷ratÕlan haksÕzlÕk ülkenin yarÕsÕna etki edecektir sonucu çÕkartÕlabilir. Bu yüzden yapÕlan eúitsizlikler içinde cinsiyet eúitsizli÷i en geniú kapsamlÕsÕdÕr. KadÕn ve erkek iliúkisine iki ayrÕ toplumsal kategoriymiú gibi bakmak kadÕn sorunlarÕnÕn anlaúÕlmasÕ için iúlevsel olmayan sorunlu bir yaklaúÕmdÕr. Çünkü kadÕnlar ve erkekler birlikte yaúamaktadÕrlar. øki ayrÕ toplumsal grup gibi davranmamaktadÕrlar. Ancak cinsiyetler arasÕnda sosyal, siyasal ve kültürel boyutlarÕ olan5 bir eúitsizlik söz konusudur.

Toplumsal oldu÷u için beklenen roller ve maruz kalÕnan eúitsizlikler toplumlar arasÕ farklÕlÕk gösterebilir. Bu demektir ki toplumsal cinsiyet kültürel üretimdir, ürünü ise kültürel geliúime ba÷lÕ cinsiyet rolü kodlaútÕrmalarÕ veya kalÕp yaygÕnlaútÕrmalarÕdÕr.6 Kültür insanlarÕ de÷il, insanlar kültürü oluútururlar.7 19.yy’da biyoloji kader olarak görülmüú, cinsiyetin tüm hayat için belirleyici oldu÷u8 düúünülmüútü. 1970’lerden günümüze geldi÷imizde toplumsal cinsiyet çalÕúmalarÕnÕn üç aúamadan geçti÷i görülmüútür. ølk aúamada cinsiyet eúitsizli÷i biyolojik temelli görülmüútür.



3 YÕldÕz Ecevit, Toplumsal Cinsiyetle Yoksulluk øliúkisi NasÕl Kurulabilir? Bu øliúki NasÕl ÇalÕúabilir?,

Cumhuriyet Üniversitesi TÕp Fakültesi Dergisi, Cilt 25, SayÕ 4, 2003, 83.

4 Türkiye østatistik Kurumu, østatistiklerle KadÕn, 2018

http://tuik.gov.tr/PreHaberBultenleri.do?id=30707, 15 Mart 2019.

5 Zekiye Demir, Türkiye'de KadÕn ve Siyaset, Ankara: Kadim YayÕnlarÕ. 2015,20.

6 Aysel Günindi Ersöz, Toplumsal Cinsiyet Sosyolojisi, Ankara: AnÕ yayÕncÕlÕk, 2016, 20-21. 7 Chimamanda Ngozi Adichie, Feminist Manifesto, Begüm Kovulmaz (çev.), østanbul: Do÷an Kitap,

2019,73.

8 Gay L Gullickson, Komün'ün Asi KadÕnlarÕ, ø. Bereketli Zafeirskopoulo (çev.) østanbul: Yordam

(17)

DolayÕsÕyla bu eúitsizli÷in do÷al oldu÷u düúünülmüútür. økinci aúamada, ö÷renilen cinsiyet rollerine vurgu yapÕlmÕú, yani kadÕnÕn birey olarak de÷il biçilen role uygun davranmasÕnÕn beklendi÷i sosyal yaúam ile eúitsizli÷in ortaya çÕktÕ÷Õ savunulmuútur. Son aúamada ise toplumsal cinsiyet eúitsizli÷inin tüm toplumsal sistem içinde merkezi role sahip oldu÷u fark edilmiútir. Yani aileden, çalÕúma hayatÕna, gündelik yaúamdan, politikaya, ekonomik kalkÕnmaya, hukuka, e÷itime kÕsacasÕ hayatÕn tüm alanlarÕnda analizlere katÕlmÕútÕr.9 Böylece üçüncü aúamayla birlikte, toplumsal cinsiyet eúitsizli÷i sorununun makro boyutta bir sorun oldu÷u10 ortaya çÕkmÕútÕr. Kavram toplumun yakÕndan incelenmesine olanak sa÷ladÕ ve en önemlisi toplum içinde karúÕlaúÕlan eúitsizliklerle olan ayrÕlmaz ba÷Õ ortaya çÕkarttÕ.11 Ecevit’in BM üzerinden verdi÷i örnek somutlaútÕrmada yardÕmcÕ olacaktÕr. Ecevit’e göre, BM’nin 2. Dünya SavaúÕ sonrasÕnda hazÕrladÕ÷Õ ønsan HaklarÕ Evrensel Beyannamesi'nin tüm insanlÕ÷a hitap etmesi beklenmiúti. Ancak kadÕnlara yapÕlan ayrÕmcÕlÕk ve kadÕnlarÕn u÷radÕklarÕ hak ihlalleri yaygÕn ve sistematikti. Gösteriyordu ki sözleúme kadÕn haklarÕ konusunda yetersizdi. Bu gerekçe ile “KadÕnlara KarúÕ Her Türlü AyrÕmcÕlÕ÷Õn Önlenmesi UluslararasÕ Sözleúmesi” hazÕrlandÕ. Bu sözleúme, e÷er toplumsal cinsiyet duyarlÕlÕ÷Õ olmasaydÕ, belki de hiç olmayacaktÕ.12

1.1.2. Eúitlik ølkesi, AyrÕmcÕlÕk ve AyrÕmcÕlÕk Yasa÷Õ

Eúitlik, ayrÕmcÕlÕk ve ayrÕmcÕlÕ÷Õn yasaklanmasÕ bir birlerini takip eden ve birbirlerinden ba÷ÕmsÕz düúünülmesi zor olan kavramlardÕr. Bu ba÷lamda eúitlik kavramÕ açÕklandÕktan sonra ayrÕmcÕlÕk ile olan iliúkisi incelenecektir.

1.1.2.1. Eúitlik ve AyrÕmcÕlÕk KavramlarÕ

Yasa önünde eúitli÷in sa÷lanabilmesi, uygulanabilir olmasÕ anayasa mahkemelerinin ve uluslararasÕ sözleúmelerin bu ilkeye yer vermesi ve denetim altÕna almasÕ ile



9 YÕldÕz Ecevit, Toplumsal Cinsiyet Sosyolojisine BaúlangÕç, Toplumsal Cinsiyet Sosyolojisi, YÕldÕz

Ecevit, Nadide KarkÕner (ed.), Eskiúehir: Anadolu Üniversitesi AçÕk Ö÷retim Fakültesi YayÕnÕ, 2011, 4.

10 Gizem Çelik, "Erkekler (de) a÷lar!" Toplumsal Cinsiyet Rolleri Ba÷lamÕnda Erkeklik ønúasÕ ve

ùiddet Döngüsü, Fe Dergi, YÕl 8, SayÕ 2, 2016, 8.

11 Ecevit, Toplumsal Cinsiyet Sosyolojisine BaúlangÕç, 6. 12 Ecevit, Toplumsal Cinsiyet Sosyolojisine BaúlangÕç, 6.

(18)

ancak 20. yüzyÕlda sa÷lanmÕútÕr.13 Eúitlik, úekli ve maddi eúitlik olarak ikiye ayrÕlÕr. ùekli eúitli÷e göre, herkes bulundu÷u duruma bakÕlmaksÕzÕn eúit varsayÕlÕr. Eúit durumda olanlarÕn eúit muamele görmesi gereklidir ve ayrÕmcÕlÕ÷a yer verilmez. Bu eúitlik ilkesi uluslararasÕ insan haklarÕ belgelerinde ve ülkelerin iç hukuklarÕnda yer alan temel ilkedir. Ancak úekli eúitlik, gerçek anlamda bir eúitli÷in sa÷lanmasÕnda yetersiz kalmaktadÕr. Burada ortaya maddi eúitlik çÕkmaktadÕr. Maddi eúitli÷e göre kiúiler arasÕndaki farklÕlÕklar göz önünde bulundurulur ve olumlu yönde olmak üzere, eúit veya aynÕ sayÕlmazlar. FarklÕlÕklardan do÷an eúitsizlikleri ortadan kaldÕrmak için geçici önlemler alÕnmasÕnda bir sakÕnca yoktur.14 Eúitsizli÷i ortaya çÕkartan bir durum da ayrÕmcÕlÕktÕr.

Herhangi bir bireye veya bir gruba, sahip oldu÷u özelliklerin öne sürülmesiyle haklÕ bir gerekçe olmaksÕzÕn, haklardan yararlanma konusunda ya da esnasÕnda di÷er birey ve gruplara göre karúÕlaútÕ÷Õ daha az lehte muameleye, ayrÕmcÕlÕk denir.15 AyrÕmcÕlÕk, en basit haliyle, do÷rudan ya da dolaylÕ olmak üzere ikiye ayrÕlÕr. Do÷rudan ayrÕmcÕlÕk, bir kiúi ya da gruba yönelik, do÷rudan dÕúlama, engelleme ya da haklardan yararlandÕrmama úeklinde ortaya çÕkmaktadÕr. DolaylÕ ayrÕmcÕlÕk ise, herkes için eúit oldu÷u düúünülen bir durumun, kiúi ya da gruplarÕ olumsuz yönde etkilemesi durumudur. øki ayrÕmcÕlÕk arasÕndaki en temel fark, ilkinde farklÕ muamele yasaklanÕrken, ikincisinde ayrÕmcÕlÕ÷a sebep olabilecek aynÕ muamelenin yasaklanmasÕdÕr.16 Yani farklÕ durumda olan kiúi veya gruplara aynÕ úekilde davranÕlmasÕnda, davranÕú aynÕ olsa da faklÕlardan kaynaklanan etkisi farklÕ olacaktÕr.17

Eúitsizli÷in ortadan kalkmasÕ ve eúitli÷in sa÷lanmasÕnda devletlerin ayrÕmcÕlÕkla ilgili sorumlulu÷una bakÕldÕ÷Õnda, öncelikle idari sorumluluk sahibi olarak her türlü tedbiri almakla sorumludur bu duruma negatif sorumluluklar denmektedir. Pozitif



13 Sibel ønceo÷lu, Türk Anayasa Mahkemesi ve ønsan HaklarÕ Avrupa Mahkemesi KaralarÕnda Eúitlik

ve AyrÕmcÕlÕk Yasa÷Õ, ÇalÕúma ve Toplum, SayÕ 4, 2006, 47.

14 ødil IúÕl Gül, Ulaú Karan, AyrÕmcÕlÕk Yasa÷Õ: Kavram, Hukuk, øzleme ve Belgeleme, østanbul:

Bilgi Üniversitesi YayÕnlarÕ, 2011, 6-7.

15 Ensari Yücel, Avrupa ønsan HaklarÕ Sözleúmesi ve Avrupa Birli÷i Direktiflerinde AyrÕmcÕlÕk

Yasa÷Õ Hukuku, Adam Akademi, Cilt 6, SayÕ 1, 2015, 60.

16 Gül ve Karan, 14-15.

17 Avrupa Konseyi ve Avrupa Birli÷i Temel Haklar AjansÕ, Avrupa AyrÕmcÕlÕk Yasa÷Õ Hukuku El

(19)

sorumluluklar ise ayrÕmcÕlÕ÷Õn önlenmesi ve ortadan kaldÕrÕlmasÕ için alÕnan geçici ve özel önlemleri kapsamaktadÕr.18 KadÕnlarÕn da yer aldÕ÷Õ avantajsÕz gruplara yönelik pozitif ayrÕmcÕlÕk bu türden bir ayrÕmcÕlÕktÕr. Pozitif ayrÕmcÕlÕkla kadÕnlar lehine bazÕ ayrÕcalÕklarÕn (kota, öncelik, avantaj vs.) tanÕnmasÕnÕn amacÕ, kadÕnlarÕ erkekler karúÕsÕnda üstün kÕlmak de÷il aksine, eúit konuma getirmektir. 19

1.1.2.2. KadÕn Erkek Eúitli÷i ve AyÕrÕmcÕlÕk Yasa÷ÕnÕn KapsamÕ

AyrÕmcÕlÕk, uluslararasÕ seviyede ilk kez ønsan HaklarÕ Evrensel Beyannamesi’nde yer almÕútÕr. DevamÕnda BM tarafÕndan hazÕrlanan birçok sözleúmede de ayrÕmcÕlÕk konusuna yer verilmiútir. Sözleúmelere örnek olarak; Her Türlü Irk AyrÕmcÕlÕ÷Õn Ortadan KaldÕrÕlmasÕna Dair UluslararasÕ Sözleúme (1965), Kiúisel ve Siyasal Haklara øliúkin UluslararasÕ Sözleúme (1966), Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklara øliúkin UluslararasÕ Sözleúme (1966), KadÕnlara KarúÕ Her Türlü AyrÕmcÕlÕ÷Õn Tasfiye Edilmesine Dair Sözleúme (1979) sayÕlabilir. Sözleúmeler incelendi÷inde ayrÕmcÕlÕ÷Õn genel olarak yasaklanmadÕ÷Õ, sadece sözleúmelerde yer alan hak ve özgürlüklerden yararlanma ile sÕnÕrlandÕrÕldÕ÷Õ görülmektedir.20

KapsayÕcÕlÕ÷Õ daha sÕnÕrlÕ olan bir baúka uluslararasÕ belge Avrupa ønsan HaklarÕ Sözleúmesi’dir (AøHS). Avrupa Konseyi tarafÕndan düzenlenen AøHS, 14. maddesinde haklardan yararlanmada her türlü ayrÕmcÕlÕ÷Õ yasaklamÕútÕr. Daha sonra, AøHS 12 No’lu ek protokolü ileeúitli÷in sa÷lanmasÕ adÕna alÕnacak makul önlemlerin ayrÕmcÕlÕk sayÕlmayaca÷Õna yer verilmiú ve ayrÕmcÕlÕk haklarÕn kullanÕmÕ ile sÕnÕrlÕ bÕrakÕlmamÕú, genel olarak ayrÕmcÕlÕ÷Õn yasaklanmasÕ (madde 1/1) ve hiç kimse, hiçbir kamu makamÕnca, herhangi bir ayrÕmcÕlÕ÷a maruz bÕrakÕlamaz (madde 1/2) maddeleri eklenmiútir.



18 Gül ve Karan, 8.

19 Demet Özdamar, Pozitif (Olumlu) AyrÕmcÕlÕk Yönü ile Avrupa Birli÷i'nde ve Türkiye'de KadÕnÕn

Hukuki Konumuna øliúkin Son Geliúmeler, Selçuk Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Cilt 14, SayÕ 2, 2006, 14.

(20)

AyrÕmcÕlÕ÷Õn önlenmesi eúitlik ilkesi ile sÕkÕ sÕkÕya ba÷lÕdÕr çünkü temelinde ülkenin tüm vatandaúlarÕna tanÕnmÕú olan “negatif haklar” bulunmaktadÕr.21 AyrÕmcÕlÕk yasa÷Õ hukukunun varlÕ÷ÕnÕn amacÕ, tüm bireylere, mevcut fÕrsatlara ulaúmalarÕ için eúit ve adil bir imkân sa÷lamaktÕr.22 Cinsiyet eúitsizli÷inin kayna÷Õna bakÕldÕ÷Õnda, cinsiyete dayalÕ ayrÕmcÕlÕ÷Õ görmek mümkündür. Cinsiyete dayalÕ ayrÕmcÕlÕk, cinsiyetin öne sürülmesi ile karúÕ karúÕya gelinen aleyhte davranÕútÕr.

1.2.Cinsiyet Eúitsizli÷i ve KapsamÕ

Antropolojik veriler bize farklÕ toplumlar ve kültürlerde, farklÕ dönemlerde kadÕn ve erkeklerin farklÕ davrandÕklarÕnÕ göstermiútir. Bu da bizlere bir kez daha cinsiyet eúitsizli÷inin biyolojik de÷il toplumsal oldu÷unu göstermektedir.23 Günümüzde eúitsizlik ataerkillikten kaynaklanÕr. Ataerkil baskÕnÕn öznesi erkektir. Hiçbir egemen özne gönüllü olarak çÕkarÕndan ve iktidarÕndan uzaklaúmak istemez. KadÕnlar ise cinsiyet eúitli÷ini sa÷lama sürecinde sosyal aksiyonlarÕ ve kadÕn örgütlülü÷ü ile birincil öznedir. Yani kÕsaca ataerkil statükonun birincil öznesi erkek, toplumsal cinsiyet eúitli÷ine dayalÕ de÷iúimin birincil öznesi kadÕndÕr.24 Çözüm süreci uzun ve zorlu olacaktÕr. Çünkü ekonomik, sosyal, kültürel ve hukuki yapÕlar ataerkile ve onu yeniden üretmeye uygun olarak geliútirilmiútir. Bu yüzden erkeklerin de sürece katÕlmasÕ úarttÕr. Çünkü de÷iúimin, tek tarafla baúarÕya ulaúmasÕ mümkün de÷ildir.25

1.2.1. ÇalÕúma YaúamÕnda Cinsiyet Eúitsizli÷i ve KapsamÕ

ølkel topluluklar ile ilgili bilgiler söz konusu oldu÷unda tam olarak neyin ne zaman baúladÕ÷ÕnÕ bilmemiz zor olsa da bilim insanlarÕnÕn ortak görüúü bize yardÕmcÕ olmaktadÕr. Bilim insanlarÕna göre toplumlar sadece toplayÕcÕlÕk yaparken, bir dönem avcÕlÕk da yapmaya baúlayarak toplayÕcÕlÕk ve avcÕlÕ÷a geçmiúlerdir. Bu geçiúle beraber erkekler toplayÕcÕlÕ÷Õ bÕrakÕp, avcÕlÕ÷a yönelirken, kadÕnlar toplayÕcÕlÕkta kalmaya devam etmiútir. Böylece insanlÕk tarihinin biyolojik farklara dayanan ilk



21 Nesrin Demir ve Alper ArÕsoy, Avrupa Birli÷i Sosyal Hukukunda AyrÕmcÕlÕkla Mücadele

KapsamÕnda KadÕn Erkek Eúitli÷i, Ege Akademik BakÕú, Cilt 7, SayÕ 2, 2007, 709.

22 Avrupa Konseyi ve Avrupa Birli÷i Temel Haklar AjansÕ, 21. 23 Ecevit, Toplumsal Cinsiyet Sosyolojisine BaúlangÕç, 5. 24 Çelik, 7.

(21)

ekonomik iú bölümü ortaya çÕkmÕútÕr.26 Ülkelerin kalkÕnma sürecinde önemli kaynaklardan biri de beúeri kaynaklardÕr. KadÕnlar ülke nüfuslarÕnÕn yarÕsÕnÕ dolayÕsÕyla bu kaynaklarÕn da yarÕsÕnÕ oluúturmaktadÕrlar. KadÕnlarÕn istihdama katÕlÕmlarÕ olmadan dengeli ve sürdürülebilir bir kalkÕnmadan bahsetmek mümkün de÷ildir.27

Günümüzde dünyada kadÕnlarÕn iú gücüne katÕlÕmÕ ve kariyer geliútirmesi yönünde olumlu artÕúlar gözlemlenmektedir. Ancak, kadÕnlar üst yönetim kademelerine ulaúma konusunda, aynÕ e÷itim ve deneyime sahip olsa da erkeklere oranla baúarÕsÕz olmaktadÕrlar. 1980’lerden beri BM gibi kuruluúlar ayrÕmcÕlÕ÷Õn her alanda kalkmasÕnÕ amaçlamÕú olsa da yine de kadÕnlarÕn karúÕlaútÕklarÕ eúitliksizler varlÕ÷ÕnÕ sürdürmektedir.28 Türkiye’de kadÕn-erkek istihdam oranlarÕ arasÕnda fark oldukça yüksektir. TÜøK, 2018 verileri dâhilinde, erkeklerin % 78,6’sÕ, kadÕnlarÕn ise %38,3’ü istihdamÕn içinde yer almaktadÕr. 29 Bu veriler ile Türkiye kadÕn istihdamÕnda, hem OECD (Organisation for Economic Co-operation and Development/ Ekonomik øúbirli÷i ve KalkÕnma Örgütü) ülkeleri ortalamasÕnÕn hem de AB ortalamasÕnÕn çok altÕnda kalmaktadÕr. OECD ülkeleri ortalamasÕna göre kadÕnlarÕn iúgücüne katÕlÕmÕ %61,2 iken AB ülkeleri ortalamasÕnda %63,6’dÕr ve karúÕlaútÕrÕlan bu üç grupta da erkeklerin istihdama katÕlÕm oranÕ kadÕnlardan yüksektir.30 Sektörel olarak AB ve Türkiye karúÕlaútÕrÕlmasÕ yapÕldÕ÷Õnda 2016 verilerine göre, tarÕm sektöründe kadÕn ve erkek oranÕ AB’de %3-%5 iken Türkiye’de %28-%15, sanayi sektöründe kadÕn ve erkek oranÕ AB’de %12-%34 iken Türkiye’de %15-%31 ve son olarak hizmet sektöründe kadÕn ve erkek oranÕ AB’de %84-%60 iken Türkiye’de %55-%52’dir. Kendi hesabÕna çalÕúan oranlarÕna bakÕldÕ÷Õnda ise AB’de erkeklerin %12,9’unun, kadÕnlarÕn ise % 7,9’unun kendi hesabÕna çalÕútÕ÷Õ görülmektedir. Türkiye için oranlar ise erkeklerde %11,8,



26 Alâeddin ùenel, ølkel Topluluktan Uygar Topluma Geçiú AúamasÕnda Ekonomik Toplumsal

Düúünsel YapÕlarÕn Etkileúimi, Ankara: An1kara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi BasÕn ve

YayÕn Yüksek Okulu BasÕmevi, 1982, 51-52.

27 ønci Parlaktuna, Türkiye’de Cinsiyete DayalÕ Mesleki AyrÕmcÕlÕ÷Õn Analizi, Ege Akademik BakÕú,

Cilt 10, SayÕ 4, 2010, 1217.

28 Serpil Aytaç, ÇalÕúma YaúamÕnda KadÕn ve Kariyer Sorunu, TUHøS YayÕnlarÕ, SayÕ 6, 2000, 905. 29 Türkiye østatistik Kurumu, 15 -64 Yaú Grubundaki Nüfusun YÕllar ve Cinsiyete Göre øúgücü

Durumu http://www.tuik.gov.tr/PreIstatistikTablo.do?istab_id=2253, 11 Temmuz 2019.

30 Organisation for Economic Co-operation and Development, Employment rate (indicator)

(22)

kadÕnlarda %8,6’dÕr. 31 Üst düzey kadÕn yönetici oranlarÕ karúÕlaútÕrÕldÕ÷Õnda, Türkiye için %17,332 olan oran AB ülkeleri ortalamasÕ için %17’dir. AB ülkeleri içinde Litvanya, Bulgaristan ve Letonya’da kadÕn yönetici oranÕ %25’in üzerinde iken Belçika ve Almanya’nÕn da bulundu÷u 13 üye ülkede ise AB ortalamasÕnÕn altÕnda kadÕn yönetici oranlarÕ görülmektedir.33

Tüm geliúmelere ve ülkeler arasÕ farklara ra÷men kadÕnlarÕn geleneksel rollerinin iú hayatÕnda belirli mevkilere ulaúmada kendilerine engel oldu÷unu ve erkeklere oranla kariyer basamaklarÕndan faydalanma konusunda daha az avantaja sahip olduklarÕnÕ söyleyebiliriz. øúverenler hamilelik ve ev iúleri yüzünden kadÕnlarÕn kendini iúe verememesi gibi sebeplerle yönetim basamaklarÕnda kadÕnlara yer vermekten kaçÕnmaktadÕrlar. KadÕnlardan birincil öncelikle anne ve eú rolü üstlenmesi, ikincil öncelikle kariyer planÕnÕ üzerinde çalÕúmasÕ toplumsal bir beklentidir.34 Özellikle Türkiye’deki gibi aileyi merkeze alan ve üremeyi teúvik eden, kadÕnlÕ÷Õ annelikle bir tutan pronatalist kültürel kabullerin oldu÷u35 co÷rafyalarda bu beklenti artmakta ve kadÕnlarÕn iú gücüne katÕlÕmÕ ve iú gücüne katÕlsa bile iú gücünde devamlÕlÕ÷Õ olumsuz etkilenmektedir. ÇalÕúsÕn ya da çalÕúmasÕn ev içi sorumluluk da toplumsal önyargÕlar gere÷i kadÕnlarÕn üzerindedir.

KadÕnlarÕn iú gücünde etkinli÷inin az olmasÕnÕn nedenini kadÕnlarÕn iú yaúamÕndaki kesintilere ba÷layan görüúler de bulunmaktadÕr. Bu kesintilerin nedeni ço÷unlukla yukarÕda bahsedilen çocuk bakÕmÕ sorumlulu÷undan kaynaklanmaktadÕr. Erkekler için yaygÕn çalÕúma modeli ters U úeklindedir. øú gücüne girer, evlenir, çocu÷u olur, hiçbir úekilde etkilenmeden iúinde yükselmeye devam eder ve sonra emekliye ayrÕlÕr. Ancak kadÕnlar için model M úeklinde, iniú çÕkÕúlÕdÕr. KadÕnlar iú gücüne girer, evlenir ve çocu÷u olur. Çocu÷unu büyütmek için iúten ayrÕlÕr. Daha sona tekrar iú



31 The World Bank, Data Bank Jobs

https://databank.worldbank.org/AjaxDownload/FileDownloadHandler.ashx?filename=f8978e36-6fa6-

49b1-8106-6ae3f533e9e9.xlsx&filetype=EXCEL&language=en&displayfile=Data_Extract_From_Jobs.xlsx, 25 A÷ustos 2019.

32 Türkiye østatistik Kurumu, østatistiklerle KadÕn

33 Eurostat, News Release

https://ec.europa.eu/eurostat/documents/2995521/9643473/3-07032019-BP-EN.pdf/e7f12d4b-facb-4d3b-984f-bfea6b39bb72, 25 A÷ustos 2019.

34 Aytaç, 906.

(23)

gücüne girmek için iú arayÕúÕna girer, tekrar iú gücüne katÕlÕr ve en sonunda emekliye ayrÕlÕr.36

KadÕnlarÕn iú yaúamÕnda ilerlemesine dair karúÕlaútÕklarÕ di÷er bir durum da “cam tavan sendromu” olarak bilinen psikolojik engellerdir. Wirth, bu terimin 1970’ler Amerikan Birleúik Devletleri’nde ortaya çÕktÕ÷ÕnÕ ve kadÕnlarÕ üst düzey yönetici olmaktan alÕkoyanÕn, bu görünmeyen yapay engeller oldu÷unu söyler. Bu engelleri ortaya çÕkaran ço÷unlukla davranÕúsal ve örgütsel ön yargÕlardÕr. Cam tavan sendromu iú yaúamÕnda ya da siyasette olsun, sosyal ve ekonomik toplumsal cinsiyet eúitsizli÷inin temel yansÕmasÕdÕr. KadÕnlarÕn e÷itim seviyesini artÕrmasÕ ve erkeklerinki ile eúitlenmesi ile sosyal tutum ve davranÕúlarda kadÕnÕn rolü de÷iúse de, erkek egemenli÷i devam etmektedir. KadÕnlar kariyer basamaklarÕnÕ hÕzla çÕkabilir hale geldi÷i varsayÕlsÕn, bu durumda da erkek ço÷unlu÷a sahip yönetici kadrolarÕnda, yerlerini korumak isteyen erkekler yüzünden kadÕnlar yönetici kadrolarÕnda gerekli tecrübeyi kazanacak yer bulamamaktadÕrlar.37

Dünya Ekonomik Forumu raporuna göre Türkiye’de yönetici kadrolarÕnÕn yalnÕzca %15’inde kadÕnlar yer almaktadÕr. 38 OECD 2012 verilerine göre Türkiye’de kendi iúini yapmak isteyenlerin oranÕ kadÕnlar için %77,7, erkekler için ise 86,2’dir. Yine Türkiye için, 2013 verilerine göre bir giriúime baúlamak için paraya eriúim oranlarÕna bakÕldÕ÷Õnda erkeklerde bu oran %21,2 iken kadÕnlarda yalnÕzca %12,2’dir. 39

KadÕnlarla erkeklerin çalÕúma yaúamÕ yaptÕklarÕ iúler, çalÕúÕlan iú yerleri ve aldÕklarÕ ücret açÕsÕndan farklÕlÕk göstermektedir.40 Eúit iúe eúit ücret sorunu geliúmekte olan ülkelerin yanÕ sÕra geliúmiú ülkelerde de sorun olarak ortaya çÕkmaktadÕr. ILO (International Labour Organization/ UluslararasÕ ÇalÕúma Örgütü) standartlarÕnda,



36 Linda Wirth, Breaking Through the Glass Ceiling: Women in Management, Geneva:

Internatioanal Labour Office Publications, 2001, 4.

37 Wirth, 1.

38 World Economic Forum, Turkey

Http://reports.weforum.org/global-gender-gap-report-2018/data-explorer/?doing_wp_cron=1562403058.9583780765533447265625#economy=TUR, 5 Temmuz 2019.

39 Organisation for Economic Co-operation and Development, Gender Equality in Entrepreneurship

https://www.oecd-ilibrary.org/social-issues-migration-health/data/gender-equality/gender-equality-in-entrepreneurship_data-00723-en, 5 Temmuz 2019.

(24)

AB úartlarÕnda ve anayasal ve yasal zeminlerde ileride görece÷imiz üzere eúit iúe eúit ücret ilkesinin bulunmasÕ ve aksinin yasaklanmÕú olmasÕ maalesef ki bu durumun varlÕ÷ÕnÕ devam ettirmesine yeterince engel olamamaktadÕr.

ÇalÕúma yaúamÕnda kadÕnlarÕn yüz yüze kaldÕ÷Õ daha birçok sorun vardÕr. Ecevit bu sorunlara sebep olan eúitsizlikleri, düúük ücret, kötü çalÕúma koúularÕ, zayÕf pazarlÕk gücü, kayÕt dÕúÕ, geçici, gündelik gibi standart dÕúÕ çalÕúma alanlarÕ, iúe alÕm ve yükselmede ayrÕmcÕlÕk, iúyerinde taciz, aile iúçili÷i, ev içi eme÷in görmezden gelinmesi úeklinde sÕralamÕútÕr.41 Yetersiz sosyokültürel ve ekonomik yapÕlarÕn yansÕmasÕ olarak ortaya çÕkan bir di÷er sorun da cinsiyete dayalÕ mesleki ayrÕmcÕlÕktÕr. 42 Sonucunda mesleki katmanlaúma ortaya çÕkmaktadÕr. Bu katmanlaúma yatay ve dikey katmanlaúmadÕr. KadÕnlar nitelik gerektiren iúlerde daha az, gerektirmeyen iúlerde daha fazla yer almaktadÕr bu yatay katmanlaúmadÕr. AynÕ meslek grubu içinde üst kademede yer alan kadÕn sayÕsÕnÕn az olmasÕ ise dikey katmanlaúmadÕr.43 Hemúirelik meslek grubundaki cinsiyete dayalÕ ayrÕm sonucu 1957-2007 yÕllarÕ arasÕnda Türkiye’de erkek hemúire yetiútirilmesine olanak tanÕnmÕyordu.44 Türk Sanayicileri ve øú ønsanlarÕ Derne÷i (TÜSøAD) 2018 yÕlÕnda cinsiyete dayalÕ ayrÕmcÕlÕkla mücadele adÕna 48. Ola÷an Genel Kurulu’nda aldÕ÷Õ kararla, isminde geçen “iú adamlarÕ” yerine “iú insanlarÕ” kullanÕmÕnÕ tercih etmiútir.45 Bu karar yerinde ancak geç alÕnmÕú bir karardÕr.

KadÕnlarÕn baúta çalÕúma yaúamÕnda maruz kaldÕklarÕ davranÕúlar ve uygulamalar da dâhil karúÕlaútÕ÷Õ tüm toplumsal cinsiyet eúitsizlikleri ile yoksulluk arasÕnda sÕkÕ bir ba÷ vardÕr. Tüm dünya için kadÕnlar, çocuklarla beraber en çok iúsiz, topraksÕz ve mülksüz olan gruptur. Küresel zenginlikler söz konusu oldu÷unda erkeklere oranla kadÕnlarÕn paylarÕ oldukça düúüktür. Bu durum, kadÕn yoksullu÷u olarak ilk kez



41 Ecevit, Toplumsal Cinsiyetle Yoksulluk øliúkisi NasÕl Kurulabilir? Bu øliúki NasÕl ÇalÕúabilir?, 84. 42 Parlaktuna, 1218.

43 Parlaktuna, 1222.

44 Nurten Kaya, Nuray Turan, Aylin Öztürk, Türkiye’de Erkek Hemúire ømgesi, UluslararasÕ ønsan

Bilimleri Dergisi, Cilt 8, SayÕ 1, 2011, 18.

45 Haberturk, Son Dakika! TUSøAD AdÕnÕ De÷iútirdi

(25)

1995’te Dördüncü Dünya KadÕn KonferansÕ’nda küresel bir sorun olarak görülmüútür.46

ÇalÕúma yaúamÕnda erkeklere yönelik eúit olmayan uygulamalarÕ da görmekteyiz. Bunlardan biri 25522 sayÕlÕ “gebe ve emziren kadÕnlarÕn çalÕútÕrÕlma úartÕyla

emzirme odalarÕ ve çocuk bakma yuvalarÕna dair” yönetmeliktir. Kreú açma

zorunlulu÷unu kadÕn çalÕútÕran iú yerlerine tanÕmlayan bu yönetmelik cinsiyetçidir.47 Babalar da pek ala çocuklarÕn bakÕmÕnÕ eúleri ile paylaúÕp iú yerlerinde kreúe ihtiyaç duyabilirler.

1.2.3. Siyasal KatÕlÕmda Cinsiyet Eúitsizli÷i ve KapsamÕ

Neredeyse bütün toplumlarda kadÕnlarÕn ilk ve en önemli sorumlulu÷u aile içi olanlardÕr. Özel alandaki bu sorumluluk kadÕnlarÕn kamusal alana iliúkin iúlere zaman ayÕrmalarÕna engel olmaktadÕr. 48 Bu nedenle baúarÕlÕ siyasetçi kadÕnlar gözlemlendi÷inde çocuksuz, bekar ya da aile sorumlulu÷unu azaltmÕú kadÕnlar olduklarÕ gözlenmektedir.49 Bu nedenle, kadÕnlarÕn ekonomik ve sosyal yaúamda yer aldÕklarÕ konumlar ile siyaset iliúkisi bir biri ile sÕkÕ sÕkÕya ba÷lÕdÕr.

Siyasal yaúamda kadÕnlarÕn karúÕlaútÕ÷Õ sorunlar içerisinde medyanÕn dili de vardÕr. Adichie, bunu okudu÷u bir haber ile örneklendirmiútir. øngiltere baúbakanÕ Theresa May ile ilgili haberde; eúi Philip May’in, karÕsÕnÕn parlamasÕna izin verdi÷i yazÕlmÕútÕr. Burada kadÕn izin almasÕ gereken konumda gösterilmiútir. Tersi durumunda haber metni büyük olasÕkla “karÕsÕ tarafÕndan desteklenen” olarak aktarÕlacaktÕ.50



46 N. Janset Dinçoflaz, Kentteki KadÕnÕn Yoksullu÷u ve Sosyal YardÕmlaúma Ve DayanÕúma Genel

Müdürlü÷ü’nün KadÕn Yoksullu÷uyla Mücadele PolitikalarÕ, Sosyal YardÕm UzmanlÕk Tezi, Ankara, 2009, 51.

47Mine Gö÷üú Tan, Toplumsal Cinsiyet ve E÷itim, Türkiye’de Toplumsal Cinsiyet TartÕúmalarÕ, Ulrike Dufner, Semahat Sevim (drl.), østanbul: Heinrich Böll Derne÷i Türkiye Temsilcili÷i, 2007, 45.

48 KalaycÕo÷lu, 1983:20’den aktaran Demir, 26. 49 Koray, 1992:205’ten aktaran Demir, 26. 50 Adichie, 33-34.

(26)

KadÕnlara seçme-seçilme hakkÕnÕn veriliúinin üzerinden geçen 85 yÕlÕn ardÕndan, Türkiye’de meclise katÕlÕm oranÕ kadÕnlarda %17,29’dur51 ve Bakanlar Kurulu’nda görev alan 16 bakanÕn ise sadece 2’si kadÕndÕr. Yerel yönetimlerde durum daha vahimdir. KadÕn AdaylarÕ Destekleme Derne÷i’nin (KA-DER) sitesinde yer verilen bilgilere göre52; yerel yönetimlerde Türkiye geneli 8.257 adaydan yalnÕzca 652’si kadÕn, yani %7,89’u kadÕn adaylardan oluúmuútur ve 43 kadÕn belediye baúkanÕ olarak yerelde %3,07’lik dilimin içinde yer almÕútÕr. 81 il içinde yalnÕzca 2 kadÕn vali bulunmaktadÕr. Devlet Personel BaúkanlÕ÷Õ’nÕn ilgili internet sayfasÕndaki53 tüm bakanlÕklarÕn, geçmiúte görevli bakanlarÕ incelendi÷inde en yüksek kadÕn bakan sayÕsÕna 1996-1997 yÕllarÕnda üç kadÕn bakan ile ulaúÕldÕ÷Õ görülmüútür. Bu durumun yanÕ sÕra kadÕn ve aileden sorumlu bakanlÕklar dÕúÕnda kadÕn bakana çok az yer verildi÷ine, bazÕ bakanlÕklarÕn 54 geçmiúlerinde hiç kadÕn bakan olmadÕ÷Õna ulaúÕlmÕútÕr. Oysaki Türkiye, 1935 yÕlÕnda mecliste %4,6 oran ile kadÕn temsilinde kendi dönemi içerisinde dünyada ikinci sÕradayken, toplumsal cinsiyet eúitli÷ini yerleútirememiú55 ve Dünya Ekonomik Forumu’nun hazÕrladÕ÷Õ 2018 tarihli raporda, politik güçlenme konusunda 149 ülke arasÕndan 113. sÕrada yer almÕútÕr.56

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) öncelikli olarak kanunlarÕn oluúmasÕnda etkilidir. Türkiye, uluslararasÕ sözleúmeler, ilkeler gibi uluslararasÕ sistemlerin ortaya koydu÷u kararlarÕ kabul edip, etmeyece÷ine TBMM aracÕlÕ÷Õ ile karar verir. Yani nasÕl bir dünyanÕn parçasÕ olmak istendi÷ine karar veren en temel organdÕr.57 KadÕn katÕlÕmÕ düúük oldu÷undan, bu denli önemli kararlarda söz sahibi erkekler olmaktadÕr. Bu sebeple kadÕnlar hakkÕndaki yasalara kadÕnlar karar veremez hale



51 Türkiye Büyük Millet Meclisi, Türkiye Büyük Millet Meclisi Milletvekilleri Da÷ÕlÕmÕ

https://www.tbmm.gov.tr/develop/owa/milletvekillerimiz_sd.dagilim, 5 Nisan 2019.

52 KadÕn AdaylarÕ Destekleme Derne÷i, 8.257 Belediye Baúkan AdayÕnÕn Sadece 652’si KadÕn

http://ka-der.org.tr/8-257-belediye-baskan-adayinin-sadece-652si-kadin/, 5 Nisan 2019.

53 Devlet Personel BaúkanlÕ÷Õ, BakanlÕklar http://www.dpb.gov.tr/tr-tr/linkler/bakanliklar, 24 A÷ustos

2019.

54 Hazine BakanlÕ÷Õ, Maliye BakanlÕ÷Õ, Milli Savunma BakanlÕ÷Õ, Sa÷lÕk BakanlÕ÷Õ, Sanayi ve

Teknoloji BakanlÕ÷Õ, TarÕm ve Orman BakanlÕ÷Õ, Gençlik ve Spor BakanlÕ÷Õ, Enerji ve Tabii Kaynaklar BakanlÕ÷Õ.

55 Nazan Moro÷lu, UluslararasÕ ve Ulusal Hukukta KadÕnÕn ønsan HaklarÕ, Yeditepe Üniversitesi

Hukuk Fakültesi Dergisi, Cilt 13, SayÕ 1, 2016, 306.

56 World Economic Forum, The Global Gender Gap Report, 2018, 11.

57 S. Nazik IúÕk, Siyasette Yeni Bir Dönem Baúlatmak øçin…, Türkiye’de Toplumsal Cinsiyet

TartÕúmalarÕ, Ulrike Dufner, Semahat Sevim (der.), østanbul: Heinrich Böll Derne÷i Türkiye

(27)

gelmektedir. Kürtaj ve sezaryen gibi safi kadÕnlarÕ ilgilendiren konularda erkek egemenli÷i yine kendini göstermektedir.

1.3.UluslararasÕ Belgelerde Cinsiyet Eúitli÷i

Cinsiyet eúitsizli÷inin bütün dünyayÕ ilgilendiren evrensel bir problem oldu÷u bilinmektedir. Nerede olursa olsun cinsiyet eúitsizli÷inin úiddeti ne kadar azaltabilirse, azalttÕ÷ÕmÕz orandan çok daha fazlasÕyla faydasÕnÕn görülece÷i aúikârdÕr. Bu yüzden de cinsiyet eúitli÷i uluslararasÕ belgelerde yadsÕnamayacak bir yere sahiptir. Parlak Börü; ilk aúamada uluslararasÕ belgelerin konuya genel olarak yer verdi÷ini, hukuk önünde eúitlik, ayrÕmcÕlÕk yasa÷Õ, cinsiyet eúitli÷i ba÷lamÕnda kaldÕ÷ÕnÕ, ancak daha sonralarÕ kadÕn erkek eúitli÷inin sa÷lanmasÕ ve her türlü cinsiyete karúÕ ayrÕmcÕlÕ÷Õn önlenmesi amacÕyla, kadÕn haklarÕna özel pek çok belge düzenlendi÷ini58 araútÕrmasÕnda ortaya koymuútur. Aúa÷Õda belli baúlÕ uluslararasÕ belgelerde bu konun nasÕl ve hangi hatlarla ele alÕndÕ÷ÕnÕ daha ayrÕntÕlÕ úekilde incelenecektir.

1.3.1. Birleúmiú Milletler Belgelerinde Cinsiyet Eúitli÷i

20. yüzyÕlÕn baúlarÕnda Birinci ve økinci Dünya SavaúlarÕ yaúanmÕú ve insanlÕ÷Õ büyük bir yÕkÕma u÷ratmÕútÕr. Yine aynÕ yüzyÕl ortalarÕnda ise bu büyük yÕkÕmÕn etkilerinin giderilmesi adÕna dünya barÕúÕ ve kalkÕnmanÕn topyekûn sa÷lanmasÕ için küresel ve bölgesel örgütler kurularak çok yönlü çalÕúmalar yapÕlmÕútÕr. Bu örgütlerin en geniú katÕlÕmlÕsÕ “Eúitlik, KalkÕnma, BarÕú” hedefiyle 1945’de kurulan BM TeúkilatÕdÕr. 1948’de “ønsan HaklarÕ Evrensel Beyannamesi” düzenleyen teúkilat daha sonra bir insan hakkÕ olarak, kadÕn haklarÕnÕ 20. yüzyÕlÕn son çeyre÷inden, günümüze kadar artÕrarak çalÕúmÕútÕr.59

1.3.1.1 ønsan HaklarÕ Evrensel Beyannamesi

ønsan HaklarÕ Evrensel Beyannamesi, BM Genel Kurulu’nun 217 A (III) sayÕlÕ kararÕ ile 10 AralÕk 1948’de ilan edilmiútir. 9119 sayÕlÕ Bakanlar Kurulu kararÕyla



58 ùafak Parlak Börü, KadÕnÕn KorunmasÕna øliúkin UluslararasÕ Sözleúmeler ve Türkiye'nin Konumu,

Türkiye Barolar Birli÷i Dergisi , YÕl 30, Özel SayÕ, 2017, 45.

(28)

Türkiye’de kabul edilmiútir. Okullarda ve e÷itim kurumlarÕnda okutulup, yorumlanmasÕ ve beyannamenin ilgili radyo ve gazetelerde uygun úekilde yayÕnlanmasÕ aynÕ kurul kararÕ içinde yer almÕútÕr. Bakanlar Kurulu’nun kararÕ 27 MayÕs 1949 tarihinde 7217 sayÕlÕ Resmi Gazete’de yayÕnlanmÕútÕr. 60 ønsanlÕk tarihinin insan haklarÕ ile ilgili temel yapÕtaúÕ olan bildirge 500’den fazla dile çevrilmiútir61 ve otuz maddeden oluúmaktadÕr.

ølk maddesinde, tüm insanlarÕn özgür oldu÷u, onur ve haklar bakÕmÕndan eúit do÷duklarÕ ifade edilmiútir. Eúitlik vurgusunun ardÕndan ikinci madde ile ayrÕmcÕlÕk vurgusu yapÕlmÕú ve ayrÕmcÕlÕ÷a karúÕ olunan ölçütler sayÕlmÕútÕr. Buna göre, herkes, Õrk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasal veya baúka bir görüú, ulusal veya sosyal köken, mülkiyet do÷uú veya herhangi baúka bir ayrÕm gözetmeden bu bildirgeyle ilan edilen tüm hak ve özgürlüklerden yararlanabilir.

Yasa önünde herkesin eúit oldu÷u ve ayrÕm gözetilmeden yasanÕn korunmasÕndan eúit úekilde yararlanma hakkÕna sahip oldu÷u ile herkesin bildirgede yer alan her türü ayrÕmcÕlÕ÷a karúÕ eúit korunma hakkÕna sahip oldu÷u 7. maddede ifade edilmiútir. Son olarak ise, ayrÕm gözetmeksizin herkesin, eúit iú için eúit ücrete hakkÕ oldu÷u beyannamede yer almÕútÕr (Madde 23/2).

1.3.1.2. UluslararasÕ Medeni ve Siyasal Haklar Sözleúmesi

16 AralÕk 1966 tarihinde 2200 A (XXI) sayÕlÕ BM Genel Kurulu kararÕyla kabul edilmiú ve ülkelerin imza, onay ve katÕlÕmÕna açÕlmÕútÕr. Ancak otuz beúinci katÕlÕmcÕ ya da onay belgesinin BM genel sekreterli÷ine iletilmesinden üç ay sonra yürürlü÷e girmesi maddesi (49. madde) gere÷ince 23 Mart 1976 tarihinde yürürlü÷e girmiútir.



60 Türkiye Büyük Millet Meclisi, ønsan HaklarÕ Evrensel Beyannamesi

https://www.tbmm.gov.tr/komisyon/insanhaklari/pdf01/203-208.pdf, 6 Temmuz 2019.

61 United Nations, Universal Declaration of Human Rights

(29)

Türkiye 27. maddesine çekince koyarak 2000 yÕlÕnda imzalamÕú, 2003 yÕlÕnda yürürlü÷e koymuútur. 62

Sözleúme taraf devletleri, devletinde yaúayan ve yetkisi altÕnda bulunan herkese hiçbir ayrÕm yapmaksÕzÕn sözleúmede tanÕnan haklarÕ sa÷lamakla yükümlü kÕlmÕútÕr (madde 2/1). Taraf devletler, bu sözleúmeyle beraber, bütün medeni ve siyasal haklardan kadÕnlarÕn ve erkeklerin eúit yararlanmasÕnÕ güvence altÕna almakla yükümlü kÕlÕnmÕúlardÕr (madde 3). Devletler ola÷anüstü durumlar halinde ayrÕmcÕlÕk içermemek kaydÕyla, sözleúmeden do÷an yükümlülüklerden ayrÕlan tedbirleri alabilirler maddesi (madde 4) ile ayrÕmcÕlÕk yapÕlmasÕ her halde yasaklanmÕútÕr diyebiliriz. Sözleúmenin bir de÷er hükmü ise, eúlerin evlenirken, evlilik süresince ve evliliklerinin sona ermesinde eúit hak ve sorumluluklara sahip olmalarÕnÕ sa÷lamak adÕna gereken tedbirlerin taraf devletlerce alÕnaca÷ÕdÕr (madde 23/4). 24/2 maddesinde “…Õrk, renk, cinsiyet, …” hiçbir ayrÕm gözetilmeksizin her çocu÷un, reúit olmayan kiúi statüsünün gerektirdi÷i koruma tedbirlerinin ailesi, toplumu ya da devleti tarafÕndan alÕnmasÕ hakkÕna sahip oldu÷u ifade edilmiútir. Son olarak, herkesin ayrÕm gözetilmeksizin yasalar önünde eúit derecede korunmasÕ bunun için de her türlü ayrÕmcÕlÕ÷Õn yasalarca yasaklanmasÕnÕn eúit ve etkili koruma adÕna temin edilmesi taraf devletlerden beklenmiútir (madde 26).

1.3.1.3. UluslararasÕ Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Sözleúmesi

16 AralÕk 1966 tarihinde 2200A (XXI) sayÕlÕ BM Genel Kurulu kararÕyla kabul edilmiú ve ülkelerin imza, onay ve katÕlÕmÕna açÕlmÕútÕr. Ancak otuz beúinci katÕlÕmcÕ ya da onay belgesinin BM genel sekreterli÷ine iletilmesinden üç ay sonra yürürlü÷e girmesi maddesi (madde 27) uyarÕnca 3 Ocak 1976 tarihinde yürürlü÷e girmiútir. Türkiye’de 2000 yÕlÕnda imzalanan sözleúme, 2003 yÕlÕnda yürürlü÷e girmiútir.63 Kendinden önceki belgelerde oldu÷u gibi bu sözleúme de her türlü ayrÕmcÕlÕ÷a karúÕdÕr ve taraf devletlerin sözleúmede sayÕlan haklarÕn uygulanmasÕ esnasÕnda



62 Türkiye Büyük Millet Meclisi, Medeni ve Siyasi Haklara øliúkin UluslararasÕ Sözleúmenin

OnaylanmasÕnÕn Uygun Bulundu÷una Dair Kanun TasarÕsÕ ve DÕúiúleri Komisyonu Raporu (1/589) https://www.tbmm.gov.tr/tutanaklar/TUTANAK/TBMM/d22/c016/tbmm22016089ss0150.pdf, 6 Temmuz 2019.

63 Resmi Gazete, MilletlerarasÕ Sözleúmeler

(30)

ayrÕm gözetmemelerini taahhüt ettirir (Madde 2/2). DevamÕnda, 3. maddede, sözleúmede belirtilen tüm ekonomik, sosyal ve kültürel haklarÕn kullanÕmÕnda kadÕnlara ve erkeklere eúit haklar sa÷lama konusunda taraf devletler yükümlü kÕlÕnmÕútÕr.

Eúit iú için eúit ücret konusu burada daha ayrÕntÕlandÕrÕlmÕútÕr. 7/a/i maddesinde, adil ücretler, eúit iúe ayrÕm yapÕlmaksÕzÕn eúit ücret ödenmesi, özellikle kadÕnlara kendilerine sunulan çalÕúma koúullarÕnÕn, erkeklere sunulan koúullardan daha aúa÷Õ olmayaca÷Õ ve eúit iú için eúit ücret alabilecekleri ile ilgili güvence verilmesi sözleúmede yer almÕútÕr.

Madde 10/2 ile annelere makul süre ile do÷um öncesi ve sonrasÕ için özel bir korunma sa÷lanmasÕ beklenmiútir. Bu dönem için ücretli izinden ya da sosyal güvenlik tedbirlerini de içine alan bir izinden yararlanmalarÕnÕn sa÷lanmasÕ istenmiútir. Son olarak, çocuklarÕn ve gençlerin özel koruma ve yardÕm tedbiri almalarÕ esnasÕnda hiçbir ayrÕmcÕlÕ÷a maruz kalmamalarÕ beklenmiútir (madde 10/3).

1.3.1.4. KadÕnlara KarúÕ Her Türlü AyrÕmcÕlÕ÷Õn Önlenmesine Dair Sözleúme BM tarafÕndan sözleúme öncesinde iki konferans gerçekleútirilmiútir. Bunlardan ilki, 1975 yÕlÕnda Meksika’da gerçekleútirilen Birinci Dünya KadÕn KonferansÕ, ikincisi ise 1980 yÕlÕnda Kopenhag’da düzenlenen økinci Dünya KadÕn KonferansÕ’dÕr. CEDAW ikinci konferansÕn ardÕndan BM Genel Kurulu tarafÕndan kabul edilip, 1980 yÕlÕnda üye ülkelerin imzasÕna açÕlmÕútÕr. 64

KadÕnlara KarúÕ Her Türlü AyrÕmcÕlÕ÷Õn Önlenmesi Sözleúmesi, kadÕnÕn insan haklarÕnÕ somut olarak hayat geçiren, kadÕnlara karúÕ var olan ayrÕmcÕlÕ÷Õ kaldÕrmak amacÕyla düzenlenen en kapsamlÕ ve en geniú katÕlÕmlÕ sözleúmedir.65 CEDAW (Convention on the Elimination of All Forms of Discrimination Against Women)1979 yÕlÕnda BM tarafÕndan kabul edilerek 1980 yÕlÕnda imzalanÕp, 1981



64 Lale TaúkÕn, UluslararasÕ Sözleúmeler IúÕ÷Õnda KadÕnÕn Durumu, C.Ü. Hemúirelik Yüksekokulu

Dergisi, Cilt 8, SayÕ 2, 2004, 17.

65 Nazan Moro÷lu, KadÕnÕn Kimlik Sorunu "KadÕnÕn SoyadÕ", Türkiye Barolar Birli÷i Dergisi, YÕl

(31)

yÕlÕnda yürürlü÷e girmiútir. Günümüzde 189 ülkenin taraf oldu÷u sözleúmeye, Türkiye 5 yÕl sonra 1985’te sözleúmeyi imzalayarak taraf olmuútur.66 Ancak ilk etapta sözleúmenin 15/2-4, 16/1-c, d, f, g maddelerine ve uluslararasÕ tahkim konusunda 29/1. maddesine çekince koymuú ve 9/1 maddesinin ise Türk VatandaúlÕk Kanununa aykÕrÕ oldu÷unu beyan etmiútir.67

CEDAW, Türk doktrininde “KadÕnlara KarúÕ Her Türlü AyrÕmcÕlÕ÷Õn Önlenmesi” úeklinde çevrilmiútir. “önleme” olarak çevrilen kelime “elimination” aslÕnda “ortadan kaldÕrma/çÕkarma” anlamÕndadÕr. DolayÕsÕyla CEDAW kadÕnlara karúÕ ayrÕmcÕlÕ÷Õn varlÕ÷ÕnÕ bir ön kabulde bulunarak kabul etmiútir. Bu durumun kabulü ilerici bir tutumdur.68

Sözleúmenin baúlangÕcÕnda69 sözleúmeye karar verirken göz önünde bulundurulanlar;

“… KadÕnlara karúÕ ayrÕmcÕlÕ÷Õn, hak eúitli÷i ve insanlÕk onuruna saygÕ prensiplerini ihlal etmesinin, kadÕnlarÕn erkeklerle eúit bir biçimde ülkenin siyasi, sosyal, ekonomik ve kültürel yaúamÕna katÕlmalarÕnÕ bir engel oluúturdu÷unu, toplumun ve ailenin refah düzeyinin artmasÕna mani oldu÷unu ve ülkelerinin ve insanlÕ÷Õn hizmetinde bulunan kadÕnlarÕn yeteneklerini tam olarak geliútirmelerini daha da güçleútirdi÷ini …” ve “… Erkekler ile kadÕnlar arasÕnda tam bir eúitli÷in gerçekleúmesi için erkekler ile birlikte kadÕnlarÕn da toplum ve aile içindeki geleneksel rollerinin de÷iúmesine ihtiyaç bulundu÷undan, …” úeklindedir.

Geleneksel rollere de de÷inmesi anlaúma açÕsÕndan çok önemlidir. Böylece taraf hiçbir ülke kültürel bahaneler ile ayrÕmcÕlÕ÷a müsaade edemeyecek hale getirilmiútir.

Sözleúmenin ilk maddesine bakÕldÕ÷Õnda, “kadÕnlara karúÕ ayrÕm” kavramÕ ayrÕntÕlÕ geniú içerikli olarak tanÕmlanÕp, di÷er maddelerinde ise ayrÕmcÕlÕ÷Õn her türlüsünün



66 United Nations, United Nations Treaty Collection, Status of Treaties,

https://treaties.un.org/Pages/ViewDetails.aspx?src=TREATY&mtdsg_no=IV-8&chapter=4&lang=en#1, 11 Temmuz 2019.

67 Parlak Börü, 53.

68Gülay Arslan, Birleúmiú Milletler KadÕnlara KarúÕ Her Türlü AyrÕmcÕlÕ÷Õn Ortadan KaldÕrÕlmasÕna Dair Sözleúme (Öngörülen Haklar ve Öngörülen Usuller), østanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi

MecmuasÕ, Cilt LXII, SayÕ 1-2, 2004, 5.

69 Türkiye Büyük Millet Meclisi, KadÕnlara KarúÕ Her Türlü AyrÕmcÕlÕ÷Õn Önlenmesi Sözleúmesi,

https://www.tbmm.gov.tr/komisyon/kefe/belge/uluslararasi_belgeler/ayrimcilik/CEDAW/CEDAW_S ozlesmesi_ve_Ihtiyari_Protokolu.pdf, 11 Temmuz 2019, 2-3.

(32)

kaldÕrÕlmasÕnÕn sa÷lanmasÕ için yasalarda ve uygulamada eúitlik hedefine ulaúÕlÕncaya kadar taraf devletlerin kararlÕ bir eúitlik politikasÕ izlemesi önerilmiútir.70 Madde 4 ile kadÕn-erkek eúitli÷inin sa÷lanmasÕ adÕna geçici veya özel uygulamalarÕn ayrÕmcÕlÕk sayÕlmayaca÷Õ belirtilmiútir. Sözleúme e÷itim, siyaset, istihdam, sosyal yaúam, yönetimde söz sahibi olunmasÕ, hukuk dilinde eúitlik sa÷lanmasÕ gibi geniú yelpazede kadÕn haklarÕnÕ ele almÕútÕr. De÷inilen baúlÕklar ile kadÕnlarÕn haklarÕnÕn iyileútirilmesi ve mevcut erkek haklarÕ seviyesine ulaútÕrÕlmasÕ dolayÕsÕyla kadÕn-erkek eúitli÷inin sa÷lanmasÕ amaçlanmÕútÕr. Sözleúmede son olarak 17. maddeden 30. maddeye kadar taraf devletlerin sözleúme ile üstlendi÷i yükümlülüklere, sözleúmenin uygulanmasÕ ve yaúanan geliúmelerin takip edilmesi ile ilgili olarak kurulacak komitenin, kuruluú, iúleyiú düzenine iliúkin açÕklamalara yer verilmiútir.

CEDAW (madde 28/1)’e göre sözleúmenin onaylanmasÕnda ya da sözleúmeye katÕlmada çekince koymak mümkün kÕlÕnmÕútÕr. Sonraki maddede ise sözleúmenin amacÕ ve konusu ile ba÷daúamaz olmamasÕ gerekti÷i aksi halde çekincenin kabul edilemeyece÷i belirtilmiútir. Ancak milletlerarasÕ anlaúma hukukunu düzenleyen Viyana Sözleúmesi madde 20’ye göre, itirazlarda bir çekincenin sözleúmenin konusu ve amacÕ ile ba÷daúÕp ba÷daúmadÕ÷ÕnÕ denetlemeye imkân veren bir husus yoktur. Bu boúluk çekincelerin denetlenmesi ile ilgili yetkinin olup olmadÕ÷Õ konusunda tartÕúma do÷urmuútur. KadÕnlara KarúÕ Her Türlü AyrÕmcÕlÕ÷Õn Ortadan KaldÕrÕlmasÕna Dair Komite ise çekinceleri inceleyebilece÷ini ancak geçersiz sayamayaca÷Õna dair karar vermiútir. Bu durum sözleúmeyi, insan haklarÕ sözleúmeleri içinde en fazla çekince koyulan sözleúme durumuna getirmiútir. Türkiye de bu devletlerden biri olmuútur.71 Türkiye’nin çekince koydu÷u maddeler medeni kanunla ilgili olup, daha sonra çÕkan kanunlarla çekincelerin ço÷u ortadan kaldÕrÕlmÕútÕr.72 Türkiye’nin günümüz için sadece madde 29/1 ile ilgili çekincesi bulunmaktadÕr.

CEDAW imzalandÕktan sonra yasalarda özellikle medeni hukuk alanÕnda olumlu de÷iúimler gerçekleúti. Ancak uygulamada evlilik yaúÕnÕn 16’ya kadar inmesi ile gelen çocuk evlilik sorunu, gebelikte yasal kürtaj süresi on hafta olmasÕna ra÷men,



70 Parlak Börü, 52. 71 Arslan, 17-18. 72 Parlak Börü, 54.

(33)

devlet hastanelerinde fiilen yasaklanmasÕ, yine yasal süt izninin BakanlÕk Genelgesiyle çalÕúÕlmayan saatlerden sayÕlmasÕ gibi uygulamada engeller devam etmektedir.73

BM Genel Kurulu’nda kabul edilerek 2000 yÕlÕnda yürürlü÷e giren Sözleúmeye Ek øhtiyari Protokol gere÷ince KadÕnlara KarúÕ Her Türlü AyrÕmcÕlÕ÷Õn Ortadan KaldÕrÕlmasÕna Dair Komite’nin denetim mekanizmasÕ olarak da görev yapmasÕna karar verilmiútir.74 Taraf devletlerce sunulan raporlarÕ incelemek ve görüú bildirmek, yine taraf devletlere tavsiyelerde bulunmak gibi görevlerinin yanÕnda denetim de komitenin iúidir. Komite üyeleri, ba÷ÕmsÕz ve uzman kiúiler arasÕndan seçilir. Bir ülkenin memuru olmadÕklarÕ gibi herhangi bir ülkeyi de temsil etmezler. Komite üyeleri sosyoloji, tÕp, uluslararasÕ iliúkiler, e÷itim, politika bilimi, hukuk ve yönetim gibi farklÕ alanlardandÕrlar. Üç istisna hariç üyeleri hep kadÕn olagelmiútir. Bu yaklaúÕm erkeklerin de sürecin parçasÕ olmasÕ ancak komitede yer verilmemesi ile alakalÕ olarak eleútirilmiútir.75

Sözleúmenin ardÕndan 1985’te Nairobi’de Üçüncü, 1995’te Pekin’de Dördüncü KadÕn KonferanslarÕ gerçekleútirildi. Türkiye her ikisine de taraf oldu. Pekin Deklarasyonu ve Eylem Platformu adÕnda iki belgeye imza atÕldÕ. Bu belgelerin önemi toplumsal cinsiyetin ana politika ve programlara yerleútirilmesi konusunda taraf devletleri yükümlü kÕlmÕú olmasÕdÕr. ArdÕndan Pekin Dördüncü Dünya KadÕn KonferansÕ’nda Türkiye 2000 yÕlÕna kadar CEDAW’a koydu÷u çekinceleri ortadan kaldÕrmayÕ taahhüt etmiú ve 1999’da taahhüt etti÷i çekinceleri kaldÕrmÕútÕr. Pekin eylem platformu erkek ve kÕz çocuklarÕ arasÕnda ilk ve orta ö÷retimdeki farkÕn kapanmasÕnÕ öngörmüútür. Türkiye 1997 yÕlÕnda zorunlu e÷itimi sekiz yÕla çÕkartmÕútÕr. KadÕn okuryazarlÕ÷ÕnÕ ise 2000 yÕlÕna kadar %100’e getirmeyi taahhüt etmiútir.76



73 Moro÷lu, UluslararasÕ ve Ulusal Hukukta KadÕnÕn ønsan HaklarÕ, 297. 74 Parlak Börü, 53.

75Philip Alston ve Ryan Goodman, International Human Rights, Oxford: Oxford University Press, 2013, 186-187.

(34)

Türkiye’de CEDAW etkisi ile kadÕna yönelik ayrÕmcÕlÕk içeren hukuki maddelerin ço÷u çÕkartÕlmÕútÕr ya da de÷iútirilmiútir. Örnek olarak; 1990 yÕlÕnda kadÕnÕn çalÕúmasÕnÕ kocasÕnÕn iznine ba÷layan 159. madde iptal edildi. Yine aynÕ yÕl VI. Beú yÕllÕk KalkÕnma PlanÕ do÷rultusunda “KadÕnÕn Statüsü Genel Müdürlü÷ü” (KSGM) kuruldu. 1997 yÕlÕnda kadÕnlara kocasÕnÕn soyadÕ ile beraber kendi soyadÕnÕ kullanma hakkÕ verildi. 1998 yÕlÕnda Gelir vergisinde aile reisi beyannamesi uygulamasÕ kaldÕrÕldÕ. KadÕnlara kendi adlarÕna beyan verme hakkÕ tanÕndÕ. Erke÷in ve kadÕnÕn zinasÕnÕn suç oldu÷u 440. ve 441.maddeler eúitli÷e aykÕrÕlÕk gerekçesiyle 1996’da biri 1999 yÕlÕnda di÷eri iptal edildi. 1989 yÕlÕnda kadÕnlarÕn kaymakamlÕk sÕnavÕna katÕlabilecekleri açÕklandÕ. 2001 yÕlÕnda Türk Medeni Kanunu (TMK) hukuk dilindeki cinsiyetçilikten büyük ölçüde kurtuldu. 2004’te ise AnayasanÕn 10.maddesine “kadÕn erkek eúit haklara sahiptir. Devlet bu eúitli÷in yaúama

geçirilmesini sa÷lamakla yükümlüdür.” cümlesi eklendi. Toplumsal cinsiyet

eúitli÷inin sa÷lanmasÕ ve kadÕnlarÕn durumunun iyileútirilmesine yönelik birçok devlet kurumu da bu yÕllarda kuruldu.77

YukarÕdaki geliúmelerin dÕúÕnda, 2015 Eylül ayÕnda BM Genel Merkezi’nde toplanan dünya liderlerdi 2030 yÕlÕna kadar dünyada yoksullu÷u tüm boyutlarÕ ile ortadan kaldÕrmak ve insanlÕ÷Õn ortak refahÕnÕ sa÷lamak amacÕyla “Sürdürülebilir KalkÕnma AmaçlarÕ” olarak 17 madde altÕnda topladÕklarÕ hedefleri kabul ettiler. Toplumsal cinsiyet eúitli÷inin sa÷lanmasÕnÕn da içinde bulundu÷u baúlÕklardan bazÕsÕ dolaylÕ olarak cinsiyet eúitli÷inin sa÷lanmasÕnÕ hedeflerken do÷rudan cinsiyet eúitli÷inin sa÷lanmasÕnÕ hedefleyen baúlÕk da bulunmaktadÕr.78 5. Hedef olarak yer alan toplumsal cinsiyet eúitli÷inin sa÷lanmasÕ hedefinde, bu hedefin neden önemli oldu÷u

“Ekonomik büyümenin ve toplumsal kalkÕnmanÕn sa÷lanabilmesi için kadÕnlarÕn ve kÕz çocuklarÕnÕn toplumdaki konumlarÕnÕn güçlendirilmesi gerekir. KadÕnlarÕn iú gücü içinde tam olarak yer almalarÕ ulusal kalkÕnma oranlarÕnÕ artÕracak, hatta iki haneli hale bile getirebilecektir.” 79 úeklinde belirtilmiútir. Hedefler dokuz alt baúlÕk



77Moro÷lu, UluslararasÕ ve Ulusal Hukukta KadÕnÕn ønsan HaklarÕ, 298-299.

78 Birleúmiú Milletler Türkiye, Sürdürülebilir KalkÕnma AmaçlarÕ http://www.un.org.tr/belgeler/surdurulebilir-kalkinma-hedefleri/, 6 Haziran 2019.

79Birleúmiú Milletler KalkÕnma ProgramÕ Türkiye, Sürdürülebilir KalkÕnma için Küresel Hedefler,

Toplumsal Cinsiyet Eúitli÷i http://www.kureselhedefler.org/hedefler/toplumsal-cinsiyet-esitligi, 6 Haziran 2019.

(35)

altÕnda ele alÕnmÕútÕr. Bunlardan beúi kadÕnlarÕn mevcut durumunun iyileútirilmesi için do÷rudan kadÕn odaklÕ alt baúlÕklardÕr. BaúlÕklar; kadÕn üreme sa÷lÕ÷Õ, kadÕna ve kÕz çocuklarÕna yönelik ayrÕmcÕlÕkla mücadele, çocuk evlilikleri ve kadÕn sünneti ile kadÕnlarÕn teknoloji yolu ile güçlendirilmesidir. Di÷er dört baúlÕkla ise toplumsal karar alma ve liderlikte, aile içi sorumlukta, finans ve mülkiyet edinmede cinsiyetler arasÕ eúitli÷in sa÷lanmasÕnÕ son olarak da toplumsal cinsiyet eúitli÷i için mevzuatlarÕn geliútirilmesi, uygulanabilir olmasÕ hedeflenmiútir.80 Nitelikli e÷itim hedefinde ise tüm kÕz ve o÷lan çocuklarÕnÕn e÷itimi, engellerin kalkmasÕ hedeflenmiútir. Bu baúlÕ÷Õn en önemli yanÕ ise cinsiyet eúitli÷i de dâhil tüm hedeflerin 2030 yÕlÕnda gerçekleúebilmesi için e÷itim içinde bu hedeflerin içselleútirilmesi ve küresel sürdürülebilir kalkÕnmanÕn ilerletilmesi için gerekli bilgi ve becerinin kazandÕrÕlmasÕdÕr.81

1.3.1.5. Avrupa Birli÷i ile Birleúmiú Milletler ArasÕndaki øliúki

BM AntlaúmasÕ’na göre, antlaúma yükümlülüklerini getirme konusunda istekli ve yetenekli olduklarÕ örgüt tarafÕndan hükmedilen tüm barÕúsever devletler BM’ye üye olabilirler (madde 4). AB içerisinde yer alan ülkeler bu ba÷lamda BM üyesidir. Ancak AB bir devlet olmadÕ÷Õ için BM’ye üyelik sÕfatÕ yoktur. Fakat bu durum aralarÕnda hiçbir iliúki olmadÕ÷ÕnÕ göstermez.

AB, 1974 yÕlÕndan bu yana Avrupa Ekonomi Toplulu÷u (AET) olarak gözlemci statüsündedir.82 AB’nin, Avrupa Toplulu÷u’nun yerini aldÕ÷Õ ve BM himayesinde birçok belgeye taraf oldu÷u ve Avrupa’nÕn uzmanlÕk kurum ve kuruluúlarÕnÕn çalÕúmalarÕna gözlemci ve katÕlÕmcÕ oldu÷u BM belgelerinde yer almaktadÕr. 2011 yÕlÕndan itibaren AB, BM ile iliúkilerinde üye devletler adÕna konuúma hakkÕna sahip



80 Birleúmiú Milletler KalkÕnma ProgramÕ Türkiye, Sürdürülebilir KalkÕnma için Küresel Hedefler,

Toplumsal Cinsiyet Eúitli÷i

81 Birleúmiú Milletler KalkÕnma ProgramÕ Türkiye, Sürdürülebilir KalkÕnma için Küresel Hedefler,

Nitelikli E÷itim http://www.kureselhedefler.org/hedefler/nitelikli-egitim/, 6 Haziran 2019.

82 United Nations, General Assembly Twenty-ninth Session

https://documents-dds-ny.un.org/doc/RESOLUTION/GEN/NR0/738/11/IMG/NR073811.pdf?OpenElement, 27 Haziran 2019, 1.

Referanslar

Benzer Belgeler

Algılayan kişinin dünyayı algılayışında cinsiyet önemli bir yere sahipse, yani kişi güçlü bir cinsiyet şemasına sahipse ilgili kalıpyargılardan daha çok etkilenecek

✓ Kadınlar ve erkekler kendi gruplarını diğer gruptan daha olumlu algılamakta, ancak erkeklerin kadınlara göre kendi gruplarını, daha olumlu algıladıkları belirlenmiştir..

Pek çok gelişim sorunu da erkek çocukları arasında daha yaygındır: Konuşma ve dil bozuklukları, okuma güçlüğü, hiperaktivite, düşmanca davranma gibi davranış problemleri

Kadınların vücut imgelerinin erkeklerin vücut imgelerine göre daha olumsuz olduğu, vücut görünümünden ve özellikle de kilolarından daha az hoşnut oldukları bulunmuştur..

• Dünyada ve Türkiye'de iş saatleri ve iş yerleri çocuk sahibi kadınların çalışması için elverişli yerler olarak tasarlanmadığından, onların çocuklarını

Kadınların iş yaşamında yaşadıkları örgütsel etmenlerden kaynaklı sorunlar, örgütlerin yapılarından kaynaklanmakta olup, genellikle kadın çalışanlarının

❖ Kadınlar daha çok ürünün kullanıcısı olarak gösterilirken, erkekler daha çok merkezi rolde ve daha otoriter olarak görülmektedir.. ❖ Kadınlar daha çok ev

Küresel eşitlik politikalarının hedefi örgün ve yaygın eğitim ile enformel öğrenme olanaklarına erişim ve katılmada toplumsal cinsiyet eşitliğini