• Sonuç bulunamadı

1998 yÕlÕndan günümüze kadar her yÕl Komisyon tarafÕndan hazÕrlanan bu raporlar ile Türkiye’den üyelik için beklenen kriterlerin gerçekleúip gerçekleúmedi÷i incelenmiútir.

1998 yÕlÕnda yayÕnlanan ilk ilerleme raporu204, “yargÕ sistemi” baúlÕ÷Õ altÕnda medeni kanunda cinsiyet eúitli÷inin sa÷lanmasÕ ve ayrÕmcÕlÕ÷Õn kalkmasÕna yönelik tasarÕnÕn hükümetçe kabul edilip, meclis komisyonuna gönderildi÷i belirtilmiútir. Evlilik hak ve ödevleri ile ilgili olan bu tasarÕnÕn, eúitsizli÷i büyük ölçüde ortadan kaldÕraca÷Õ beklenmiútir. Raporda kadÕn statüsünün git gide AB ile daha uyumlu hale geldi÷i,



203 T.C. DÕúiúleri BakanlÕ÷Õ, Avrupa Birli÷i BaúkanlÕ÷Õ, Avrupa Birli÷ine KatÕlÕm øçin Ulusal Eylem

PlanÕ Ocak 2016- AralÕk 2019, 163-164, 168, 173.

204 T.C. DÕúiúleri BakanlÕ÷Õ, Avrupa Birli÷i BaúkanlÕ÷Õ, 1998 Düzenli Raporu https://www.ab.gov.tr/files/AB_Iliskileri/AdaylikSureci/IlerlemeRaporlari/Turkiye_Ilerleme_Rap_19 98.pdf, 22 Mart 2019, 11. ve 14.

1985 yÕlÕnda imzalanan “KadÕna KarúÕ Her Türlü AyrÕmcÕlÕ÷Õn Önlenmesi Sözleúmesi” hükümlerinin medeni kanuna henüz adapte edilmedi÷i, edildi÷i takdirde ayrÕmcÕlÕ÷Õn azalmasÕ beklenmiútir. Aile içi úiddettin azaltÕlmasÕ için 1998’de eúlerin birbirine kötü davranmasÕnÕ yasaklayan kanunun çÕktÕ÷Õ da raporda yer almÕútÕr. Dönemin son verisi205 olarak 1995 yÕlÕ okuryazar oranlarÕna da yer veren raporda kadÕnlarÕn %28’inin, erkeklerin ise %8’inin okuryazar olmadÕ÷Õ, Türkiye’nin baúlÕca sosyoekonomik gösterge açÕsÕndan benzer ülkelerin gerisinde oldu÷u tespit edilmiútir.

1999 tarihli raporda 206 , “KadÕna KarúÕ Her Türlü AyrÕmcÕlÕ÷Õn Önlenmesi Sözleúmesi” kapsamÕnda çekince konulan maddelerin 1999 Temmuz itibariye kaldÕrÕldÕ÷Õ ve bu durumun olumlu bir geliúme oldu÷u yer bulmuútur. 2000 yÕlÕ ilerleme raporu207 cinsiyetler arasÕ fÕrsat eúitsizli÷inin büyüklü÷üne de÷inmiú, kÕz çocuklarÕnda okullaúmanÕn düúük oldu÷u, okuryazar olmayan oranlarÕ paylaúÕlarak desteklenmiútir. Dönemin verilerine göre bu oran kadÕnlarda %25 iken, erkeklerde %6 olarak verilmiútir. Medeni kanunda yer alan ayrÕmcÕ ifadeleri, kadÕn STK’larÕ çalÕúmalarÕ ile kanunlara de÷iúiklik önerileri getirildi÷i ve önermelerin parlamentoda görüúüldü÷ü belirtilmiú, Töre cinayetlerine ek olarak aile içi úiddette kadÕnlara karúÕ durum da kaygÕ verici bulunmuútur. Genel de÷erlendirme içeren bölümde ise Türk anayasasÕnÕn aslÕnda kadÕn-erkek eúitli÷ini garanti etti÷i, ayrÕm yapmama ilkesine sahip oldu÷u ancak ülkenin eúit muamele ilkesinin uygulanmasÕ ve icrasÕnda eksikliklerin giderilmesi için çabalamasÕ gerekti÷i belirtilmiútir. Bunun için de ö÷retim ve e÷itim yoluyla kadÕn okuryazarlÕ÷ÕnÕn artÕrÕlmasÕ ile kadÕnlar için kentsel istihdamÕn artÕrÕlmasÕna yönelik eylemlerin tasarlanmasÕ gerekli görülmüútür.



205T.C. DÕúiúleri BakanlÕ÷Õ, Avrupa Birli÷i BaúkanlÕ÷Õ, 1998 Düzenli Raporu, 19.

206 T.C. DÕúiúleri BakanlÕ÷Õ, Avrupa Birli÷i BaúkanlÕ÷Õ, 1999 Düzenli Raporu

https://www.ab.gov.tr/files/AB_Iliskileri/AdaylikSureci/IlerlemeRaporlari/Turkiye_Ilerleme_Rap_19 99.pdf, 22 Mart 2019, 13.

207 T.C. DÕúiúleri BakanlÕ÷Õ, Avrupa Birli÷i BaúkanlÕ÷Õ, 2000 Düzenli Raporu

https://www.ab.gov.tr/files/AB_Iliskileri/AdaylikSureci/IlerlemeRaporlari/Turkiye_Ilerleme_Rap_20 00.pdf, 22 Mart 2019, 15. ve 38.

Türkiye’nin 2001 yÕlÕna iliúkin ilerleme raporuna gelindi÷inde, raporda208 önemli de÷iúikliklere yer verildi÷i görülür. Ulusal programÕn kabulü, anayasal reform hareketinin baúlamasÕ ve 3 Ekim 2001 tarihinde kabul edilen de÷iúiklerle kadÕn-erkek eúitli÷inde yeni düzenlemelerin getirilmesi de÷inilen konular arasÕndadÕr. Bu düzenlemelerin kadÕn-erkek eúitli÷ini güçlendirdi÷i belirtilmiútir. Ebeveynlerden birinin yabancÕ olmasÕ durumunda cinsiyete dayalÕ ayrÕmcÕlÕk yapÕlmasÕ engellemiú ve toplumun temeli olan ailenin eúler arasÕnda eúitli÷e dayanmasÕ anayasada yerini almÕútÕr. Namus cinayetleri de olmak üzere aile içi úiddet konusunda durumun hâlen kaygÕ verici oldu÷u ve ceza indirimi sa÷layan hükümlerin uygulanmakta oldu÷u belirtilmiútir. Son olarak ise; Meclisin, medeni kanunla “aile reisi” kavramÕnÕ kaldÕrmayÕ hedefledi÷ine ve kadÕn-erkek arasÕndaki muamele eúitli÷ini, kadÕnlara yönelik mevcut ayrÕmcÕlÕ÷Õ kaldÕracak úekilde sona erdirmeye yönelik hazÕrlÕk çalÕúmalarÕnÕ baúlattÕ÷Õna yer verilmiútir.

AB’ye katÕlÕm sürecine iliúkin 2002 yÕlÕ ilerleme raporunda209 Türkiye’de topluluk programlarÕ ve ajanslara katÕlÕm çalÕúmalarÕnÕn hÕzlandÕ÷Õ belirtilmiútir, paragrafÕn devamÕnda bu program ve ajanslarÕn içeri÷i paylaúÕlmÕútÕr. KadÕn-erkek eúitli÷i bunlardan biridir. Türkiye’nin 2002’de KadÕnlara karúÕ her türlü ayrÕmcÕlÕ÷Õn önlenmesine iliúkin BM sözleúmesini onayladÕ÷Õ, ancak AøHS’nin 12 No’lu ek protokolünü210 henüz onaylamadÕ÷Õ belirtilmiútir. AyrÕmcÕlÕ÷a karúÕ kapsamlÕ özel hukuk veya idare hukuku düzenlemelerinin olmadÕ÷Õ, toplulu÷un ayrÕmcÕlÕk yapÕlmamasÕna iliúkin müktesebatÕnÕn iç hukuka aktarÕmÕ ve uygulanmasÕ açÕsÕndan yapÕlmasÕ gereken çok úeyin oldu÷u belirtilmiútir. Rapora göre; yeni medeni kanun, kadÕn-erkek eúitli÷inin artmasÕ için güvenceleri güçlendirmeye yönelik bulunmuútur. 1 Ocak 2002’de yürürlü÷e giren yeni medeni kanun ile “aile reisli÷i” kavramÕ kaldÕrÕlmÕú ve eúler arasÕnda fÕrsat eúitli÷i getirilmiútir. Evlilik içinde elde edilen



208 T.C. DÕúiúleri BakanlÕ÷Õ, Avrupa Birli÷i BaúkanlÕ÷Õ, 2001 YÕlÕ ølerleme Raporu

https://www.ab.gov.tr/files/AB_Iliskileri/AdaylikSureci/IlerlemeRaporlari/Turkiye_Ilerleme_Rap_20 01.pdf, 22 Mart 2019, 14., 27-28. ve 65.

209 T.C. DÕúiúleri BakanlÕ÷Õ, Avrupa Birli÷i BaúkanlÕ÷Õ, 2002 YÕlÕ ølerleme Raporu

https://www.ab.gov.tr/files/AB_Iliskileri/AdaylikSureci/IlerlemeRaporlari/Turkiye_Ilerleme_Rap_20 02.pdf, 22 Mart 2019, 6., 19., 31. ve 36.

210 1.Hukuken temin edilmiú olan tüm haklardan yararlanma, cinsiyet, Õrk, renk, dil, din, siyasi veya

di÷er kanaatler, ulusal ve sosyal köken, ulusal bir azÕnlÕ÷a mensup olma, servet, do÷um veya herhangi bir di÷er statü bakÕmÕndan hiçbir ayrÕmcÕlÕk yapÕlmadan sa÷lanÕr.

2. Hiç kimse, 1. paragrafta belirtildi÷i úekilde hiçbir gerekçeyle, hiçbir kamu makamÕ tarafÕndan ayrÕmcÕlÕ÷a maruz bÕrakÕlamaz.

mallarÕn eúler arasÕnda eúit paylaútÕrÕlmasÕnÕ öngören maddenin ise kanunun yürürlü÷e girdi÷i tarihten sonraki evliliklerde geçerli olaca÷Õndan bahsedilmiútir. DevamÕnda kadÕnlarÕn kÕyafet mevzuatÕndaki de÷iúiklikle iú yerinde pantolon giyebilmesi, camilerde kadÕn-erkek beraber ibadet edebilmesi için fetvalarÕn yayÕnlanmasÕndan söz edilmiútir. KadÕn-erkek ayrÕmÕ ile eúit iúe eúit ücret verilmemesi ve kadÕnlarÕn politikaya aktif katÕlÕmÕnÕn düúük olmasÕ TBMM’de 550 vekilden 23’ünün kadÕn olmasÕ örne÷i ile aktarÕlmÕútÕr. Meslek gruplarÕnda cinsiyete dayalÕ mevcut sÕnÕrlamalarÕn kaldÕrÕlmasÕ için ilave adÕmlar atÕlmasÕ gerekli görülmüútür. Önceki raporlarda da yer alan kadÕn cinayetleri ve bu cinayetlere uygulanan indirimler burada da yer almÕútÕr. Bu kez reúit olmayanlarÕn “namus cinayeti” adÕ altÕnda iúledikleri kadÕn cinayetlerinde ceza indirimlerinin daha da indirildi÷i raporda yer bulmuútur.

2003 yÕlÕ ilerleme raporu üyelik kriterleri içinde “ønsan HaklarÕ ve AzÕnlÕklarÕn KorumasÕ” bölümünde “Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar” baúlÕ÷Õ altÕnda cinsiyet eúitli÷ine iliúkin olarak Türkiye’de meydana gelen de÷iúiklikler ve yenilikler sÕralanmÕútÕr. Raporda, 6. uyum paketi ile TCK içinde yapÕlan de÷iúikliklerden cinsiyet eúitli÷ine iliúkin olanlarÕ úu úekilde aktarÕlmÕútÕr; “namus cinayeti” adÕ altÕnda iúlenen suçlarda ceza indirimini uygun bulan TCK’nÕn 462. maddesi yürürlükten kaldÕrÕlmÕútÕr. Evlilik dÕúÕ do÷an çocuklarÕn “úeref kurtarma” adÕ altÕnda öldürülmesinde verilecek ceza artÕrÕlmÕútÕr. Ancak raporun yayÕnlandÕ÷Õ dönemde geleneksel anlamda “namus” suçlarÕ iúleyenlerin, hâlen “a÷Õr tahrik” olarak nitelendirildi÷ine de yer verilmiútir. Aile içi úiddet konusunda ise kadÕn nüfusunun yarÕdan fazlasÕnÕn fiziksel veya psikolojik úiddete maruz kaldÕ÷Õ belirtilmiútir.211

Türkiye’de, yeni øú Kanunu ile ayrÕm yapÕlmaksÕzÕn eúit davranma ilkesinin benimsendi÷i, ayrÕca istihdamda ayrÕmcÕlÕ÷Õn önlenmesinin teminat altÕna alÕndÕ÷Õ 2003 raporunda yer bulmuútur. AB sosyal úartÕnÕn 1/2 ve 20. maddelerinde belirtilen cinsiyet eúitli÷ini desteklemek için daha çok çaba göstermesi gerekti÷i ve Avrupa Sosyal ùartÕ’nda da belirtildi÷i gibi çalÕúan kadÕnlarÕn analÕk açÕsÕndan korunmasÕnÕ



211 T.C. DÕúiúleri BakanlÕ÷Õ, Avrupa Birli÷i BaúkanlÕ÷Õ, 2003 YÕlÕ ølerleme Raporu

https://www.ab.gov.tr/files/AB_Iliskileri/AdaylikSureci/IlerlemeRaporlari/Turkiye_Ilerleme_Rap_20 03.pdf, 23 Mart 2019, 33.

düzenleyen 8. maddesinin de henüz kabul edilmedi÷i aktarÕlmÕútÕr. øú Kanununda, kadÕn-erkek muamele eúitli÷ine iliúkin ispat yükümlülü÷ü ve eúit ücret ile istihdamda eúit muamele konularÕndaki direktiflere kÕsmen uyumlu hükümlerin getirildi÷i ve analÕk iznine iliúkin hükümlerin oldu÷una da yer verilmiútir. Raporda iú ve istihdamla ilgili oranlara da yer verilmiútir. Buna göre erkeklerin istihdama katÕlÕm oranÕ %67 iken kadÕnlarÕn oranÕ küçük bir artÕúla ancak %26,3’a kadar yükselmiútir. Medeni Kanun ile ilgili olarak, evlilik içerisinde edinilmiú mallara katÕlmaya iliúkin hükümlerin sÕnÕrlÕ olmasÕ eleútirilmiútir. Ebeveyn izni konusu ile yasal ve mesleki sosyal güvenlik programlarÕ için daha fazla uyumlaútÕrma beklenmiútir. Siyasi katÕlÕmÕn oldukça düúük oldu÷u, TBMM içerisinde 550 milletvekilinden sadece 24’ünün kadÕn oldu÷u, meclis iç tüzü÷ünün, kadÕn kamu görevlileri için pantolon giyme yasa÷ÕnÕ kaldÕran hükümlerle uyum sa÷lamadÕ÷Õ aktarÕlmÕútÕr. ølk kez 2003 yÕlÕnda, hükümette kadÕn sorunlarÕ ile ilgili bir bakanlÕ÷a yer verilmesi raporda yer almÕútÕr.212

2004 yÕlÕ ilerleme raporu213 incelendi÷inde cinsiyet eúitli÷i ile ilgili genel olarak, üyelik kriterleri baúlÕ÷Õ, insan haklarÕ ve azÕnlÕklarÕn korunmasÕ alt baúlÕ÷Õ altÕnda, sonrasÕnda ise üyelikten kaynaklanan yükümlülükleri üstlenebilme yetene÷i açÕsÕndan müktesebat bölümlerinin incelendi÷i baúlÕkta, sosyal politika ve istihdam alt baúlÕ÷Õ altÕnda incelendi÷ini görüyoruz. Öncelikle, MayÕs 2004’teki anayasa de÷iúikli÷inin cinsiyet eúitli÷inin güçlenmesi de dâhil, insan haklarÕ ile ilgili konularÕ kapsamasÕ ve temel özgürlükleri içeren uluslararasÕ anlaúmalarÕn iç hukukta üstün konuma gelmesi raporda yer bulmuútur. Bu konunun önemi ise, 1999 yÕlÕndan beri çok sayÕda önemli uluslararasÕ insan haklarÕ belgesinin Türkiye tarafÕndan imzalanmÕú olmasÕ olarak açÕklanmÕútÕr. Rapor ayrÕmcÕlÕ÷a karúÕ mücadeleyi ilk rapordan bu yana sÕnÕrlÕ bulmakla beraber yeni ceza kanunda ayrÕmcÕlÕ÷Õn suç sayÕldÕ÷ÕnÕ, ancak kamu otoriteleri tarafÕndan ayrÕmcÕlÕ÷Õn genel olarak yasaklanmasÕna iliúkin AøHS’nin 12 No’lu protokolünün onaylanmadÕ÷Õna de÷inmiútir. Nisan 2004’te Türk Tabipler Birli÷i’nin cinsiyet, Õrk veya baúka nedenle



212 T.C. DÕúiúleri BakanlÕ÷Õ, Avrupa Birli÷i BaúkanlÕ÷Õ, 2003 YÕlÕ ølerleme Raporu, 33, 83, 84. 213 T.C. DÕúiúleri BakanlÕ÷Õ, Avrupa Birli÷i BaúkanlÕ÷Õ, 2004 YÕlÕ Düzenli Raporu

https://www.ab.gov.tr/files/AB_Iliskileri/AdaylikSureci/IlerlemeRaporlari/Turkiye_Ilerleme_Rap_20 04.pdf, 24 Mart 2019.

ayrÕmcÕlÕk yapan doktorlarÕn disiplin cezasÕna çarptÕrÕlaca÷Õ ile ilgili yönetmenlik yayÕnladÕ÷Õ da rapora eklenmiútir.214

2004 yÕlÕnda yapÕlan Anayasa de÷iúikli÷i ile kadÕn-erkek eúitli÷inin devlet güvencesi altÕna alÕnmasÕ önemli geliúmelerdendir. Yeni iú kanunu ile gebe ve yeni do÷um yapan kadÕnlara iliúkin çalÕúma koúullarÕnÕ, AB direktifleri ile uyumlaútÕrmayÕ amaçlayan yönetmelikler kabul edilmiútir. Devlet memurlarÕna on altÕ hafta ücretli analÕk izninin Temmuz 2004’te yürürlü÷e girmesi de sayÕlan önemli geliúmelerdendir. østihdam oranlarÕna bakÕldÕ÷Õnda ise, kadÕnlarÕn istihdam oranÕ %25,5 ile düúük bulunmakla beraber, erkeklerde istihdam oranÕnÕn da %65,5’e geriledi÷i belirtilmiútir. KadÕn Statüsü ve SorunlarÕ Genel Müdürlü÷ü’nün kurulmasÕ kanununun kabul edilmesi ve ekonomik sosyal yaúamda cinsiyet eúitli÷ini iyileútirmek amacÕyla mevzuatÕn etkili úekilde uygulamasÕnÕ sa÷lamak için daha fazla çabanÕn gerekti÷i aktarÕlmÕútÕr. E÷itimde Güneydo÷u ve Do÷u Anadolu bölgelerinde önemli derecede cinsiyet farklÕlÕ÷Õna rastlanÕlmÕútÕr. Raporda cinsiyet eúitli÷i ilkesinin, TMK ve Anayasa’da güçlendirildi÷i, yeni TCK ile “namus cinayeti” iúleyenlerin ömür boyu hapse mahkûm edilmesi ve mahkeme kararÕ olmaksÕzÕn bekâret testinin yasaklanmasÕ, evlilikte cinsel tacizin suç sayÕlmasÕ olumlu olsa da tatmin edici bulunmamÕútÕr. AyrÕmcÕlÕk ve namus cinayetleri sorun olmaya devam etmekte olan sorunlardan görülmüútür. 2004 ilerleme raporunun genel de÷erlendirme bölümünde, temel özgürlüklerin kullanÕlmasÕ ile ilgili olarak, Avrupa standartlarÕyla uyumlaúmada ilerleme kaydedildi÷i aktarÕlmÕútÕr. KadÕn-erkek eúitli÷i ilkesinin yeni ceza kanunu ile güçlendi÷i, namus cinayetlerine cezai indirim hükmünün kalktÕ÷Õ, ayrÕmcÕlÕkla mücadele alanÕnda uyumda daha da ileri gidildi÷i yer bulmuútur.215

2005 yÕlÕ ilerleme raporu216, ayrÕmcÕlÕk yasa÷ÕnÕn ceza kanununda suç sayÕldÕ÷ÕnÕ, ancak istihdamda ayrÕmcÕlÕkla ilgili yasa÷Õn, AB müktesebatÕna uygun biçimde güvence altÕna alÕnmasÕnÕ amaçlayan mevzuatÕn kabul edilmemiú olmasÕnÕ bu konuda kaydedilmemiú bir geliúme olarak de÷erlendirmiútir. Cinsiyet eúitsizli÷ine dair



214 T.C. DÕúiúleri BakanlÕ÷Õ, Avrupa Birli÷i BaúkanlÕ÷Õ, 2004 YÕlÕ Düzenli Raporu, 23, 26, 27.

215 T.C. DÕúiúleri BakanlÕ÷Õ, Avrupa Birli÷i BaúkanlÕ÷Õ, 2004 YÕlÕ Düzenli Raporu, 46, 94-96, 109,153. 216 T.C. DÕúiúleri BakanlÕ÷Õ, Avrupa Birli÷i BaúkanlÕ÷Õ, 2005 ølerleme Raporu

https://www.ab.gov.tr/files/AB_Iliskileri/AdaylikSureci/IlerlemeRaporlari/Turkiye_Ilerleme_Rap_20 05.pdf, 27 Mart 2019, 24.

ekonomik ve sosyal haklar baúlÕ÷Õnda; kadÕn-erkek arasÕnda, iú gücüne, meclise ve yerel yönetimlere katÕlÕm ile okuma yazma oranlarÕnda, kadÕnlar aleyhine endiúe yaratan düúük oranlar mevcut iken buna karúÕn aile içi úiddette kadÕn ma÷duriyetinde daha yüksek oranlar oldu÷u, KEFEK raporundan yararlanÕlarak varÕlan sonuçlardan çÕkartÕlmÕútÕr. Mevcut yasal reformlar ile Ailenin KorunmasÕ Kanunu’nun uygulamada yetersiz kaldÕ÷Õ da yine raporda bize aktarÕlmÕútÕr. Konuyla ilgilenen uzmanlarÕn, kolluk kuvvetinin, sa÷lÕk ve yargÕ personelinin e÷itilmesi ile daha çok ma÷dura danÕúmanlÕk hizmeti sunabilmesi için ulaúÕlabilirli÷in artÕrÕlmasÕ gerekli görülmüútür. KadÕn ma÷dur sayÕsÕnÕn daha çok oldu÷una de÷inilmiúti. KadÕn sÕ÷Õnma evlerine ihtiyaç da bu do÷rultuda gerekli görülmüútür. 2004 yÕlÕnda Belediyeler YasasÕ, nüfusu 50.000’in üzerinde olan yerlerde sÕ÷Õnma evleri açÕlmasÕnÕ zorunlu kÕlmÕútÕr. Bu do÷rultuda on üç sÕ÷Õnma evi uluslararasÕ standartlara uygun bulunmuútur. KadÕn sÕ÷Õnma evlerinin artÕúÕ sürmekle beraber halen yetersiz görülmektedir. Ekim 2005’te iki ayrÕ “namus cinayeti” davasÕnda mahkemelerce sanÕklara verilen azami ceza olumlu bulunmuútur.217

2005 raporunda Okullaúma ve okur-yazarlÕk oranÕnda özellikle Güneydo÷u’da kÕz çocuklarÕna yönelik ayrÕmcÕlÕ÷Õn devam etti÷i, hatta kÕz çocuklarÕnÕn nüfusa yazdÕrÕlmadÕ÷Õ aktarÕlmÕútÕr. Bu durum ders kitaplarÕnda yer alan ataerkil söylemlere ba÷lanmÕútÕr. Bu durumu ortadan kaldÕrmak için, “Ders KitaplarÕnda ønsan HaklarÕ Projesi” tamamlanmÕú ancak kullanÕma sunulmamÕútÕr. KadÕnlarÕn iú gücüne katÕlÕm oranÕ bu raporda da düúük bulunmuú, %25,4 ile OECD ülkeleri arasÕnda düúük orana sahip ülkeler içinde sayÕlmÕútÕr. Bununla beraber bazÕ meslek gruplarÕnda (akademisyenlik ve avukatlÕk gibi) %30 ile katÕlÕm oranÕ nispeten yüksektir. Temmuz 2005’te Anayasa Mahkemesi BaúkanlÕ÷Õ’na ilk kez bir kadÕn seçilmiútir. Ancak Avrupa Sosyal ùartÕ’nÕn çalÕúan kadÕnlarÕn annelik izni ile ilgili 8. Maddesi henüz imzalanmamÕútÕr.218

Rapora göre; Mecliste KadÕn HaklarÕ ve Cinsiyet Eúitli÷i Komisyonu ile KadÕn ve Çocuklara Yönelik ùiddetin AraútÕrÕlmasÕ Komisyonu kurulmuútur. KSGM’nin kurulmasÕ yasasÕ kabul edilmiútir. AmacÕ kadÕnÕn sosyal, ekonomik, kültürel ve siyasi



217 T.C. DÕúiúleri BakanlÕ÷Õ, Avrupa Birli÷i BaúkanlÕ÷Õ, 2005 ølerleme Raporu, 36-37. 218 T.C. DÕúiúleri BakanlÕ÷Õ, Avrupa Birli÷i BaúkanlÕ÷Õ, 2005 ølerleme Raporu, 37.

yaúamda konumunu güçlendirmektir. Ceza hukukundaki geliúmeler ilerleme olarak aktarÕlmÕútÕr. AB’nin cinsiyet eúitli÷ine iliúkin yönergelerinin iç hukuka tam olarak aktarÕlmasÕ gerekli görülmüútür. Ebeveyn izni, eúit ücret, istihdama eriúim, ispat külfeti, kanuni ve mesleki sosyal güvenlik alanlarÕnda daha fazla uyuma ihtiyaç oldu÷u belirtilmiútir. AB mevzuatÕnÕn öngördü÷ü Eúitlik Kurumunun kurulmadÕ÷Õ, cinsiyet eúitli÷inin geliúmesi için daha fazla çaba gerekti÷i de aktarÕlanlar arasÕndadÕr. BunlarÕn yanÕnda sivil toplumla iletiúim sa÷lamak, karúÕlÕklÕ bilgiyi artÕrmak ve iú birli÷i sa÷lamak amacÕyla de÷iúim projeleri ve uzman de÷iúimleri finanse edilerek ortak projeler oluúturaca÷Õ eklenmiútir.219

2006 ølerleme Raporu220, geniúletilmiú siyasi diyalog ve siyasi kriterler baúlÕ÷Õ altÕnda, uluslararasÕ insan haklarÕ hukukuna riayetinin de÷erlendirildi÷i bölümde, 2001 yÕlÕnda imzalanan kamu makamlarÕnca ayrÕmcÕlÕ÷Õn yasaklanmasÕna iliúkin 12. ek Protokolün yanÕ sÕra AøHS’ye ek dört protokolün daha onay bekledi÷i belirtilmiútir. AynÕ bölüm içerisinde, ekonomik ve sosyal haklarÕn de÷erlendirilmesine bakÕldÕ÷Õnda; kadÕn haklarÕna iliúkin olarak “namus cinayetleri” ve úiddet konusunda kurulan parlamento komisyonunun raporunun tamamlandÕ÷Õ, basÕnda geniú yer buldu÷u ve uygulama tavsiyeleri içerdi÷i aktarÕlmÕútÕr. Bu tavsiyelerin nasÕl uygulanaca÷Õ ve adÕmlarÕ baúbakanlÕk genelgesi ile sÕralanmÕú, sorumluluk sahibi kurumlar belirlenmiú ve KSGM bu faaliyetlerin eú güdümlü sa÷lanmasÕnda yetkilendirilmiútir. Ça÷daú E÷itim VakfÕ ve østanbul Valili÷i iú birli÷i ile “Aile içi úiddete son” kampanyasÕnÕn ikinci aúamaya geçti÷i ve ulusal medya kuruluúlarÕnÕn kÕz çocuklarÕnÕn e÷itimi de dâhil olarak kampanyaya destek verdi÷i aynÕ bölümde eline alÕnan di÷er bir konu olmuútur. Ailenin korunmasÕ kanununun ve yeni ceza kanununun töre cinayetleri gibi konularda a÷ÕrlaútÕrÕcÕ hükümler barÕndÕrmasÕna karúÕn uygulamada eúitsizlikler göze çarpmÕútÕr. Kimi vakalarda üst sÕnÕrdan ceza verilirken, kimisinde reúit olmayanlara hafif cezalar verildi÷i saptanmÕútÕr. Özellikle Güneydo÷u Anadolu Bölgesi’nde zorla evlilik, aile içi úiddet ve üreme hakkÕndan mahrum bÕrakma gibi nedenlerle kadÕn intiharlarÕnÕn oldu÷u BM



219 T.C. DÕúiúleri BakanlÕ÷Õ, Avrupa Birli÷i BaúkanlÕ÷Õ, 2005 ølerleme Raporu, 5, 36, 112-113.

220 T.C. DÕúiúleri BakanlÕ÷Õ, Avrupa Birli÷i BaúkanlÕ÷Õ, 2006 ølerleme Raporu

https://www.ab.gov.tr/files/AB_Iliskileri/AdaylikSureci/IlerlemeRaporlari/Turkiye_Ilerleme_Rap_20 06.pdf, 31 Mart 2019, 9.

raporlarÕndan ö÷renilmiútir. KadÕnlarÕn sosyoekonomik konumundaki de÷iúikliklere neden olabilecek yoksulluk, kentleúme, yerinden edilme ve iç göç gibi konularÕn intihar üzerinde etkisine raporda yer verilmiútir. Bu konunun yeterince soruúturulmadÕ÷Õ da eklenmiútir. Yine aynÕ bölümde, Güneydo÷u’nun bazÕ bölümlerinde kÕz çocuklarÕnÕn do÷umla nüfusa kaydettirilmedi÷i ve bu yüzden uygun úekilde izlenemedi÷i, dolayÕsÕyla mücadelenin güçleúti÷i yer almÕútÕr. DevamÕnda, kadÕnlarda e÷itimleúme ve okur-yazarlÕk oranÕnÕn halen düúük oldu÷u bu sebeple haklarÕnÕ savunamadÕklarÕ, korumasÕz kaldÕklarÕ aktarÕlmÕútÕr. Milli E÷itim BakanlÕ÷Õ ve UNICEF (United Nations International Children's Emergency Fund) tarafÕndan yürütülen kampanya ile kÕz çocuklarÕnÕn e÷itime katÕlmasÕnÕn sa÷landÕ÷Õ, 62.000 kÕz çocu÷unun bu kampanya ile okula gidebildi÷ine yer verilmiútir. KadÕnlarÕn parlamento ve yerel yönetimlerdeki temsil oranÕnÕn düúük oldu÷u, iúgücü piyasasÕnda ayrÕmcÕlÕ÷Õn devam etti÷i hatta OECD ülkeleri arasÕnda en düúük kadÕn iúgücüne katÕlÕmÕnÕn oldu÷u da aktarÕlanlar arasÕndadÕr. Ancak genel olarak, kadÕn haklarÕ konusunda artan bir kamuoyu duyarlÕlÕ÷Õ tatmin edici fakat özellikle ülkenin fakir bölgeleri için yetersiz bulunmuútur. Üyelik yükümlülüklerinin yerine getirilip getirilmedi÷i ile ilgili olarak fasÕllar çerçevesinde yapÕlan inceleme içerisinde 19. fasÕl olan “Sosyal Politika ve østihdam” içerisinde aynÕ konuya de÷inilerek kadÕnlarÕn düúük iú gücüne (%25’in altÕnda) yer verilmiútir. 221

23. fasÕl olan “YargÕ ve Temel Haklar” içerisinde, e÷itim hakkÕ konusunda kadÕnÕn sosyal algÕlanÕúÕnÕ ve rolünü ilerletmek ve kÕz çocuklarÕnÕn e÷itme katÕlmasÕnÕ iyileútirmek adÕna çabalarÕn gösterildi÷ine de÷inilmiútir. Temel haklar bakÕmÕndan sÕnÕrlÕ bir ilerleme kaydedildi÷i, önceki yÕllara ait reformlarÕn uygulanmasÕnÕn sürdü÷ü aktarÕlmÕútÕr. 26. fasÕl olan “E÷itim ve Kültür” baúlÕ÷Õ içerisinde, kamuoyunun kÕz çocuklarÕnÕn e÷itimine yönelik kampanyayÕ etkin úekilde duydu÷u belirtilerek, kampanya baúarÕlÕ bulunmuútur. Bu fasÕl için ilerleme düzeyi daha iyi olarak de÷erlendirilmiú neredeyse müktesebat uyumunun tamamlandÕ÷Õ sonuç olarak gösterilmiútir.222



221 T.C. DÕúiúleri BakanlÕ÷Õ, Avrupa Birli÷i BaúkanlÕ÷Õ, 2006 ølerleme Raporu, 16-17, 59. 222 T.C. DÕúiúleri BakanlÕ÷Õ, Avrupa Birli÷i BaúkanlÕ÷Õ, 2006 ølerleme Raporu, 61, 65.

2007 yÕlÕ ilerleme raporunda223 yer alan “Geliútirilmiú Siyasi Diyalog ve Siyasi Kriterler” baúlÕ÷Õ, “ønsan HaklarÕ ve AzÕnlÕklarÕn KorunmasÕ” alt baúlÕ÷Õnda, ekonomik ve sosyal haklar açÕsÕndan konu de÷erlendirildi÷inde, Ailenin KorunmasÕ Kanunu’nun ayrÕ yaúayan aile üyeleri de dâhil tüm bireylere uygulanacak úekilde geniúletilmesi olumlu bulunmuútur. Kanunda yapÕlan bu de÷iúiklikle úiddet ma÷durlarÕ için baúvuru ve idari iúlemlerde harçlar kaldÕrÕlmÕútÕr. ùiddet ma÷durlarÕna sa÷lanan hizmetlerin geliútirilmesi için genelgelerin yayÕnladÕ÷Õna ve uygulamanÕn KSGM eúgüdümünde uygulanaca÷Õna da de÷inen rapor, kamu kurumlarÕnÕn ve kadÕn sivil toplum örgütlerinin bu uygulama içerisinde toplantÕlar düzenledi÷ine de de÷inmiútir. KadÕna yönelik úiddetin azaltÕlmasÕ adÕna, askere alÕnanlara konuyla ilgili e÷itim verilmesi için konu müfredata alÕnmÕútÕr. Bir sivil toplum örgütünün kadÕnlarÕn siyasetteki düúük katÕlÕm oranlarÕna dikkat çekmek ve bilinci artÕrmak için kadÕnlarÕ teúvik etti÷i ve baúarÕlÕ oldu÷u, parlamentoda kadÕn