• Sonuç bulunamadı

BİRLİKTE EĞİTİM ORTAMINDAKİ ZİHİNSEL YETERSİZLİKTEN ETKİLENMİŞ ÖĞRENCİNİN YAPABİLDİĞİNE GÖRE VERİLEN ÖZEL EĞİTİM HİZMETİNİN ÖĞRETİM AMAÇLARINI GERÇEKLEŞTİRMEDEKİ ETKİLİLİĞİ

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "BİRLİKTE EĞİTİM ORTAMINDAKİ ZİHİNSEL YETERSİZLİKTEN ETKİLENMİŞ ÖĞRENCİNİN YAPABİLDİĞİNE GÖRE VERİLEN ÖZEL EĞİTİM HİZMETİNİN ÖĞRETİM AMAÇLARINI GERÇEKLEŞTİRMEDEKİ ETKİLİLİĞİ"

Copied!
298
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

BÖLÜM 1 GİRİŞ

1.1. Problem

Türk Milli Eğitiminin genel amaçları ve temel ilkeleri doğrultusunda tüm çocukların eğitim hakkı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 42. maddesinde açık olarak belirtilmiş ve 6-14 yaş arasındaki tüm çocuklar için 8 yıllık temel eğitim zorunlu tutularak, toplumsal normların gerektirdiği davranışların çocuklara kazandırılması için de okullardan yararlanılması ön görülmüştür.

Zihinsel yetersizlikten etkilenmiş çocukların da zorunlu eğitime devam edebilmeleri ve özel eğitim hizmetlerinden yararlanabilmeleri için özel eğitim hizmetleri yönetmeliğinde belirtildiği şekilde tanılanmalarını ve tanılanmaları sonucunda kendileri için uygun olan bir etiketle adlandırılmalarını gerektirmektedir. Hafif, orta, ağır veya çok ağır düzeyde yetersizlikleri olan ve bu yetersizlikleri onaylanan öğrencilerde zorunlu eğitimden yaralanabilmek için yetersizliklerine göre ayrı ya da genel eğitim ortamlarından birine yerleştirilmektedir.

Yetersizlikten etkilenmiş bireylerin de akranlarından ve ailelerinden ayrılmadan, akranları ile birlikte nitelikli bir eğitim almaları normalleştirme ilkesinden kaynaklanmaktadır. Normalleştirme, yetersizlikten etkilenmiş bireylerin yetersizlikleri ile kabul edilip, toplumda diğer kişilere sağlanan hizmet, hak, sorumluluklar ve fırsatların onlara da sağlanması anlamına gelmektedir (Özyürek, 1990). Normalleştirme ilkesinin sonucu olarak, zihinsel yetersizlikten etkilenmiş kişilerin gereksinimi olan özel eğitim önlemlerine yer vererek genel eğitim sınıflarında eğitilmeleri olan kaynaştırma kavramı geliştirilmiştir (Eripek, 1986; Özyürek, 1990, 2009; Varol, 1996).

(2)

Kaynaştırmanın olabilmesi için, engelli çocukların yerleştirildikleri genel eğitim sınıflarında, müfredat programında yer alan Türkçe, Matematik, Hayat Bilgisi gibi disiplin alanlarında performans düzeylerinin belirlenmesi, bu performans düzeylerine uygun olarak disiplin alanlarıyla ilgili amaçlar konulmalı bu amaçların gerçekleşmesini sağlayacak şekilde bireyselleştirilmiş öğretim yapılması ve gereksinim duyduğu özel araç-gereç ve özel eğitimci desteğinin sağlanması gereklidir (Varol, 1996).

‘’Ancak zihinsel engelli öğrenciler genel eğitim sınıflarına özel eğitim hizmeti sağlanarak yerleştirilmediğinden sadece birlikte eğitim ortamına yerleştirilmiş olmaktadırlar’’(Özyürek, 1984).

‘’Birlikte eğitim ortamına yerleştirme herhangi bir önlem alınmadan zihinsel engelli öğrencilerin genel eğitim sınıflarına yerleştirilmesidir ‘’(Özyürek, 1984).

Kaynaştırmanın gereklerini yerine getirme ek destek hizmetin ve danışmanlığın normal sınıf öğretmenine sağlanmasını gerektirmektedir. Bu yardımlar, özel eğitim öğretmenince sağlanmalıdır. Destek özel eğitim hizmetleri sağlayan öğretmenin işleri, danışmanlık, ölçümlemeye yardım etme, programların planlanması ve uygulanmasına yardım etme ve destek öğretim malzemelerini sağlamadır (Özyürek, 2009).

‘’Kaynaştırmanın destek hizmet olmaksızın uygulanması, hem sınıf öğretmenine, hem kaynaştırma öğrencisine hem de normal öğrencilere çok çeşitli zorluklar yaşatmaktadır ‘’( Batu, 2000b).

Özel eğitime gereksinimi olan her çocuk için bireysel eğitim planlarının hazırlanması ve verilecek özel eğitim hizmetlerinin belirlenmesini öngören özel eğitim hizmetleri yönetmeliğinin (2006) gereği ya bireyselleştirilmiş eğitim planı hazırlanmamakta ya da hazırlanan bireyselleştirilmiş eğitim planları çocukların gerçek performanslarını yansıtmadan ve var olan amaçlarda uyarlamalara gidilmeden bu öğrenciler

(3)

kaynaştırma eğitimi adı altında sınıflara yerleştirilerek sınıflarda diğer öğrenciler arasında sadece birlikte eğitim almaktadır. Kaynaştırma eğitimi adı altında genel eğitim sınıflarına yerleştirilen öğrenciler sınıf öğretmenlerinin tüm sınıf için hazırladığı programlara uyum sağlayamamakta, bunun sonucunda belirlenen öğretim amaçları gerçekleştiremeyen başarısız ya da problem öğrenciler olarak okul hayatlarını sürdürmektedir. Bu da genel eğitim ortamlarına yerleştirilen zihinsel yetersizliği olan çocukların öğrenmeleri için özel eğitim hizmetlerine yer verilmediğini göstermektedir.

Özel eğitime ihtiyacı olan çocukların eğitim haklarının dayanağı olan Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliği (RG Sayı: 26184, Tarih: 31.05.2006) Madde 69‘da (1) Bireyselleştirilmiş eğitim programı (BEP), ‘’özel eğitime ihtiyacı olan bireylerin gelişim özellikleri, eğitim performansları ve ihtiyaçları doğrultusunda hedeflenen amaçlara yönelik hazırlanan ve bu bireylere verilecek destek eğitim hizmetlerini de içeren özel eğitim programıdır’’ şeklinde ifade edilmiş ve gereksinimi olan her öğrenci için BEP hazırlanması ve alacakları özel eğitim hizmetlerinin belirlenmesi zorunlu hale gelmiştir.

Yetersizlikten etkilenmiş tüm öğrencilerin başarılarının toplumun beklentilerine uygun olarak istenen düzeye gelmesini sağlamak iyi bir eğitim planlaması ile mümkündür. Bunun için öğrencilerin var olan performanslarının en doğru şekilde belirlenip bireysel gereksinimlerine uygun eğitim planlarının hazırlanması, uygulanması ve alacakları özel eğitim hizmetlerinin belirlenmesi gerekmektedir.

Ülkemizde genel eğitim ortamına devam eden zihinsel engelli öğrenciler için bireysel eğitim planlarının ve özel eğitim hizmetlerin etkililiğine bakılan çalışmalar sınırlıdır.

Timuçin (2000) özel eğitim okulu Özbakım 3-A sınıfındaki öğrenciler ile yaptığı araştırmasında, Şimşek (2008) özel eğitim sınıfındaki 8 öğrenciden 7 si ile yaptığı araştırmasında, Kıraç (2009) ve Ülker (2009) genel eğitim 3.sınıf şubesindeki öğrenciyle yaptıkları araştırmalarında yapabildiklerine dayalı öğretimlerin öğrencilerin önceden gerçekleştirmedikleri amaçları gerçekleştirmesine yol açtıklarını belirtmişlerdir. Bu

(4)

araştırma sonuçlarıyla zihinsel engelli öğrencilerin yapabildikleri belirlendiğinde ve düzeyleri dikkate alınarak öğretim yapıldığında zihinsel engelli öğrencilerin öğretimden yararlandıklarını ve öğrendikleri belirlenmiştir.

Acaba beşinci sınıfta kaynaştırma öğrencisi olarak bulunan öğrencilere özel eğitim hizmetiyle farklı disiplin alanlarında yapabildiği dikkate alınarak hazırlanan öğretim planlarının sınıf öğretmenince uygulanması öğrencilerin öğretim amaçlarını gerçekleşmesinde etkili olacak mıdır? Bu çalışmanın problemidir.

1.2. Amaçlar

Bu araştırmanın genel amacı, birlikte eğitim ortamına yerleştirilmiş zihinsel yetersizliği olan öğrenciye özel eğitim hizmetiyle akademik alanlarda yapabildiği dikkate alınarak hazırlanmış öğretim planlarının, sınıf öğretmeni tarafından uygulanmasının, akademik derslerde öğrencinin öğretim amaçlarını gerçekleşmesinde etkili olup olmadığını araştırmaktır.

Bu amaçla aşağıdaki alt amaçlarda belirtilen sorulara yanıt aranmıştır;

1.2.1. Alt Amaçlar

1.2.1.1. Birlikte eğitim ortamına yerleştirilmiş zihinsel yetersizliği olan öğrenciye özel eğitim hizmeti ile Matematik disiplin alanında yapabildiği dikkate alınarak hazırlanan öğretim planının, sınıf öğretmeni tarafından uygulanması, öğrencinin Matematik disiplin alanında belirlenen öğretim amaçlarını kazanmasına yol açmakta mıdır?

1.2.1.2. Birlikte eğitim ortamına yerleştirilmiş zihinsel yetersizliği olan öğrenciye özel eğitim hizmeti ile Sosyal Bilgiler disiplin alanında yapabildiği dikkate alınarak hazırlanan öğretim planının, sınıf öğretmeni tarafından uygulanması, öğrencinin Sosyal Bilgiler disiplin alanında belirlenen öğretim amaçlarını kazanmasına yol açmakta mıdır?

(5)

1.2.1.3. Birlikte eğitim ortamına yerleştirilmiş zihinsel yetersizliği olan öğrenciye özel eğitim hizmeti ile Türkçe disiplin alanında yapabildiği dikkate alınarak hazırlanan öğretim planının, sınıf öğretmeni tarafından uygulanması, öğrencinin Türkçe disiplin alanında belirlenen öğretim amaçlarını kazanmasına yol açmakta mıdır?

1.2.1.4. Birlikte eğitim ortamına yerleştirilmiş zihinsel yetersizliği olan öğrenciye özel eğitim hizmetiyle Sosyal Bilgiler, Türkçe ve Matematik disiplin alanlarında yapabildikleri dikkate alınarak hazırlanan öğretim planlarının, sınıf öğretmeni tarafından uygulanması, öğrencinin Sosyal Bilgiler, Türkçe ve Matematik disiplin alanlarında belirlenen öğretim amaçlarını gerçekleştirmesinde etkili midir?

1.2.1.4. Birlikte eğitim ortamına yerleştirilmiş zihinsel yetersizliği olan öğrenciye özel eğitim hizmetiyle Sosyal Bilgiler, Türkçe ve Matematik disiplin alanlarında yapabildikleri dikkate alınarak hazırlanan öğretim planlarının, sınıf öğretmeni tarafından uygulanmasına bağlı olarak, öğrencinin Sosyal Bilgiler, Türkçe ve Matematik disiplin alanlarında kazandığı öğretim amaçları, öğretim bittikten 15 gün sonrada sürmekte midir?

1.2.1.5. Özel eğitim hizmetiyle zihinsel engelli öğrencinin yapabildiklerini dikkate alarak hazırlanmış öğretim planlarının sınıf öğretmenince uygulanmasına ilişkin öğretmenin görüşleri nelerdir?

1.3. Araştırmanın Önemi

Ülkemizde kaynaştırma adı altında birlikte eğitim uygulamalarına sıklıkla yer verilmektedir. Ancak birlikte eğitim ortamına alınan öğrenciler için ön hazırlık yapılmadan ve gerekli özel eğitim hizmetleri sağlanmadan sınıflara yerleştirilmiş olması sınıf öğretmenlerinin şikâyetlerine, öğrencilerin ise başarısız olmalarına yol açmaktadır. Bu çalışma özel eğitim hizmetlerinden akademik danışmanlığın nasıl yapılacağını göstermesi ve sınıf öğretmenlerinin geliştirilmiş ölçü araçlarından ve öğretim planlarından yararlanması ve kaynaştırma öğrencisiyle sınıf içinde akademik beceriler ile ilgili nasıl çalışabileceklerine rehber olması açısından önemlidir. Öğretmenlere çözüm yolu sunması,

(6)

öğrenciler içinde daha nitelikli bir eğitim sağlaması açısından özel eğitim hizmetlerinin gerekliliğini ortaya koyması bakımından önemlidir.

Akademik becerilerde öğrenci gereksinimlerini belirlemek amacı ile hazırlanan kontrol listeleri, ölçü araçları ile öğretimde kullanılan materyaller daha sonra geliştirilecek olan ölçeklerin ve formların hazırlanması ve geliştirilmesine yol göstermesi açısından önemlidir.

1.4. Sayıltılar

1. Bu araştırmada birlikte eğitim ortamına yerleştirilmiş zihinsel yetersizlikten etkilenmiş öğrencilerin akademik gereksinimlerinin karşılanması için özel eğitim hizmetlerinden yararlanmaya ihtiyaçları vardır.

2. Zihinsel engelli öğrencilerin yapabildiklerine göre öğretim düzenlendiğinde zihinsel engelli öğrenciler akranları gibi, akranlarıyla birlikte öğrenebilecektir.

3. Araştırmanın uygulanması için akademik becerilerde aynı yöntemle değiştirilebilecek konuların saptanacağı varsayılacaktır.

1.5 Sınırlılıklar

Bu araştırma,

1. Yapabildiğine göre hazırlanan öğretim planları sınıf öğretmenin uygulaması ile sınırlıdır.

2. Türkçe, Sosyal Bilgiler ve Matematik derslerinde yapılan öğretimler birer saatlik özel eğitim hizmeti ile sınırlıdır.

(7)

1.6. Tanımlar

Birlikte Eğitim Ortamı: Yetersizlikten etkilenmiş öğrencilerin, normal

akranlarıyla birlikte normal sınıflarda birlikte eğitim almasıdır (Özyürek, 1990; 2009).

Bireyselleştirilmiş Öğretim Planı: Bireyselleştirilmiş eğitim programında

öğrencinin kazanması gereken davranışları kazanması için öğrencinin ve çalışanların yapması gerekenleri ayrıntılı, belirgin ve açıkça belirten plandır (Özyürek, 2009).

Destek Özel Eğitim Hizmetleri: Özel eğitime ihtiyacı olan bireylerin, tıbbi ve

eğitsel değerlendirme ile tanılama sonucunda belirlenen eğitim ihtiyaçları doğrultusunda kendilerine, ailelerine, öğretmenlerine ve okul personeline sağlanan uzman personel, araç-gereç, eğitim ve danışmanlık hizmetleridir (RG. Sayı:26184,Tarih:31.05.2006).

Geleneksel Öğretim: Öğretmenin liderliğinde bütün öğrencilere düz anlatım, soru

yanıt ve tartışma teknikleri kullanılarak uygulanan öğretim sürecidir.

Hafif Düzeyde Zihinsel Yetersizliği Olan Birey: Zihinsel işlevler ile kavramsal,

sosyal ve pratik uyum becerilerinde hafif düzeydeki yetersizliği nedeniyle özel eğitim ile destek eğitim hizmetlerine sınırlı düzeyde ihtiyaç duyan bireydir (RG. Sayı:26184,Tarih:31.05.2006).

Kaynaştırma: Yetersizliği olan çocuğun gereksinimi olduğu hizmetlerin

sağlanması için normal sınıf öğretmenine gerektiğinde danışmanlık yapılarak, özel araç-gereçleri sağlayarak, sınıfın ışık ve ses gibi fiziki düzenlemelerini yaparak, yetersizliği olan çocuğun akranlarıyla eğitildiği eğitim ortamıdır (Batu, 2000; Kırcaali-İftar, 1992; Özyürek, 2009).

Normalleştirme: Yetersizlikten etkilenmiş bireylerin yetersizlikleri ile kabul edilip,

toplumda diğer kişilere sağlanan hizmet, hak, sorumluluklar ve fırsatların onlara da sağlanması anlamına gelmektedir (Özyürek, 1990).

(8)

Yapabildikleri Dikkate Alınarak Yapılan Öğretim Düzenlemesi: Öğrencilerin

eğitsel değerlendirmeleri sonucunda çıkan eğitsel performans düzeyine göre sınıf içerisinde yapılan öğretim süreçlerine öğrencinin de performans düzeyine göre katılmasını sağlayacak öğretimsel düzenlemeleridir.

(9)

BÖLÜM 2

KAYNAK TARAMASI

Bu araştırmanın genel amacı, birlikte eğitim ortamına yerleştirilmiş zihinsel yetersizliği olan öğrenciye özel eğitim hizmetiyle akademik alanlarda yapabildikleri dikkate alınarak hazırlanmış öğretim planlarının, sınıf öğretmeni tarafından uygulanmasının, akademik derslerde öğrencinin öğretim amaçlarını gerçekleşmesinde etkili olup olmadığını araştırmaktır.

Bu bölümde sırası ile ülkemizde zihinsel yetersizlikten etkilenmiş bireylerin eğitim ortamlarına yerleştirilme süreci, zihinsel engelli öğrenciler için var olan eğitim ortamları, kaynaştırma ve kaynaştırma öğrencilerine verilen özel eğitim hizmet türleri, öğrencilerin yapabildiklerinin belirlenmesi ve yapabildiklerine göre öğretimin planlanması, yurt dışında ve Türkiye ‘de öğrencilerin yapabildiklerini dikkate alarak düzenlenmiş öğretim planları ile kaynaştırma ile ilgili yapılmış araştırmalara yer verilmiştir.

2.1. Zihinsel Yetersizlikten Etkilenmiş Öğrencilerin Eğitim Ortamlarına Yerleştirilme Süreci

Zihinsel yetersizlikten etkilenmiş çocukların da zorunlu eğitime devam edebilmeleri ve özel eğitimden yararlanabilmeleri için özel eğitim hizmetleri yönetmeliğinde belirtildiği şekilde tanılanmalarını ve tanılanmaları sonucunda kendileri için uygun olan bir etiketle adlandırılmalarını gerektirmektedir. Yetersizlikleri onaylanan bu öğrencilerin zorunlu eğitimden yaralanabilmeleri için yetersizliklerine göre ayrı ya da genel eğitim ortamlarından birine yerleştirilmeleri gerekmektedir. Yerleştirme ortamı orta düzeyde zihinsel yetersizliği olan bir öğrenci için ayrı eğitim ortamı olan eğitim uygulama okulu, hafif düzeyde yetersizliği olan bir öğrenci için farklı düzenlemelerle özel eğitim hizmetlerinin sağlandığı genel eğitim sınıfı şeklinde örneklenebilir (Özyürek, 2009).

(10)

Zihinsel engelli çocukların /öğrencilerin tanılama ve eğitim ortamına yerleştirme sürecinin başlangıcı çocuktaki farklılığın evde ebeveynler (anne-baba-çocuğun bakımıyla ilgilenen diğer yetişkinler), okulda öğretmeni tarafından fark edilmesi ile başlar. Bu süreç yaşadıkları bölgeye en yakın Rehberlik ve Araştırma Merkezine başvurmayla devam eder.

‘’Başvurmanın amacı öğrencide oluşan öğrenme farklılığının kaynağını ya da bir yetersizliğinin olup olmadığının belirlenmesidir ‘’(Özyürek, 2009).

‘’Rehberlik ve Araştırma Merkezin de yapılan değerlendirme sonuçları zihinsel alanda yetersizliği olduğuna işaret ettiğinde ve yetersizliği de özel eğitimden yararlanmak için uygun bulunduğunda yetersizliği olduğuna karar verilir ‘’ (Özyürek, 2009).

Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliğinde (Değişik: 14.3.2009/27169 RG) bireyin eğitsel değerlendirme ve tanılaması rehberlik ve araştırma merkezinde oluşturulan özel eğitim değerlendirme kurulu tarafından nesnel, standart testler ve bireyin özelliklerine uygun ölçme araçlarıyla yapılır. Tanılamada; bireyin özürlü sağlık kurulu raporu ile zihinsel, fiziksel, ruhsal, sosyal gelişim özellikleri ve akademik disiplin alanlarındaki yeterlilikleri, eğitim performansı, ihtiyacı, eğitim hizmetlerinden yararlanma süresi ve bireysel gelişim raporu dikkate alınır, şeklinde ifade edilmiştir.

Yetersizliği belirlenen öğrencinin özel eğitim hizmetlerine olan ihtiyacını belirlemek için eğitsel değerlendirmeye ihtiyacı vardır.

‘’Değerlendirme, salt sınıflama ve yetersizliğin onaylanması için değil, yetersizliği olan öğrencilerin toplumsal normların gerektirdiği davranışları kazanmalarına hizmet edecek şekilde yapılmalıdır. Bu da eğitsel ölçümlemeye yer vermeyi gerektirir ‘’(Özyürek, 2009). Ve bu durum sadece öğrencinin yetersizliğinin betiminin değil özrünün betiminin de yapılmasını gerektirir.

(11)

‘’Yetersizliği onaylanan öğrenci için bireyselleştirilmiş eğitim programı geliştirme ve doğal olarak ta eğitsel değerlendirme süreci başlamaktadır ‘’(Özyürek, 2009).

‘’Yaşına göre toplumsal normların gerektirdiği davranışların betimlendiği programın amaçlarını çocuğun hangi ölçüde yapabildiğini ve bu amaçlar doğrultusunda gereksinimlerini belirlemek için yapılan değerlendirmeye ‘’eğitsel ölçümleme ya da değerlendirme’’ denir’’ (Özyürek, 2009).

Eğitsel değerlendirmeye yer verildiğinde, eğitim programında çocuğun yapabildikleri ve gereksinimleri dikkate alınır. Yetersizliği olduğu kadar yapabildikleri ve gereksinimleri göz önüne alındığında, eğitim ortamı seçenekleri, özel eğitim okulları, sınıfları ve özel özel eğitim merkezleri yanında, gerçek anlamda kaynaştırma için gerekli olan kaynak oda, gezici öğretmenlik ve danışmanlık gibi değişik normal sınıf düzenlemeleri de akla gelir (Özyürek, 2009).

Yerleştirme kararlarında dikkat edilecek noktalar Özel Eğitim Hizmetleri yönetmeliği madde 12’de Yerleştirme (Cümle eklenmiştir: 14.3.2009/27169 RG) Özel eğitim hizmetleri kurulu, özel eğitim değerlendirme kurul raporu doğrultusunda özel eğitime ihtiyacı olan bireyi uygun resmî okul veya kuruma yerleştirir. Yerleştirme, bireylerin yetersizlik türü ve derecesi, tüm gelişim ve akademik disiplin alanlarındaki performansı, eğitim ihtiyaçları ile ilgi ve istekleri doğrultusunda yapılır. Bu kurul, Özel Eğitim Değerlendirme Kurulunun yönlendirme raporu ve velinin isteği doğrultusunda özel okullarda öğrenimlerini sürdüren öğrencinin, bulunduğu okulda kaynaştırma yoluyla eğitime devam etmesi için de karar alabilir ” şeklinde ifade edilmiştir.

Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliği izlenerek eğitsel değerlendirme ve yerleştirme yapıldığında bireyler için en uygun eğitim ortamının seçilmesi olası olacaktır. Eğitsel değerlendirmeye yer verilmesi sonucu ise yetersizlikten etkilenen bireylerin Bireyselleştirilmiş Eğitim Planlarının hazırlanmasına ve bu bireylerin en az sınırlandırıcı

(12)

eğitim ortamlarına yerleştirilebilmesi gerçekleştirilebilecektir.

Yerleştirme kararının nasıl alınması ile ilgili Fiscus ve Mandell (1983) izleyenlere dikkat edilmesi gerektiğini belirtmişlerdir. Yerleştirme kararındaki temel amaç engelli bir çocuk için en uygun programı belirlemektir. Yetersizlikten etkilenmiş bireylerin yerleştirilme kararlarının alınması bir ekip tarafından yapılmalıdır ve yerleştirme sürecinin her basamağında, karar verilirken birçok farklı alandan olan uzmanlarla, ailenin katılımından oluşan işbirliğinin sağlanmasıyla ekipte engele, engelin türüne, özel eğitim ihtiyacına, özel eğitim biçimine, ilgili hizmete ve uygun eğitim ortamının ne olacağına karar verilmelidir.

Özel eğitim hizmetleri kurulu tarafından eğitsel değerlendirmesi yapılan öğrencinin özel eğitim değerlendirme kurul raporu doğrultusunda resmi okul veya kurumlardan ayrı eğitim ortamı olan özel eğitim okul ve sınıflarına ya da genel eğitim ortamı olan kaynaştırma uygulaması yapılan okul ve sınıflardan uygun olan eğitim ortamı seçeneği belirlenerek yerleştirme kararı çıkar. Buda Fiscus ve Mandell (1983) in belirttiklerinin dikkate alındığını göstermektedir.

Bu sürecin en önemli basamağı tüm bu yerleştirme kararlarının alınmasında yetersizlikten etkilenmiş bireyler için seçilecek eğitim ortamının bireyin belirlenen amaçları en fazla gerçekleştirebilmesine olanak sağlayacak eğitim ortamı olmasına dikkat edilmesidir. Bu nedenle de bireyler eğitim ortamlarına yerleştirilirken tüm olası eğitim seçenekleri düşünülmeli ve yerleştirme kararı bu seçenekler göz önünde bulundurularak yapılmalıdır.

Eğitsel değerlendirmeye yer verildiğinde eğitim ortamlarının çeşitlenmiş olacağı kesindir. Aşağıda ülkemizde yetersizlikten etkilenmiş bireyler için olan eğitim ortamı seçenekleri yer almaktadır.

(13)

2.2. Ülkemizde Zihinsel Yetersizlikten Etkilenmiş Öğrenciler İçin Var Olan Eğitim Ortamları

Bu bölümde zihinsel yetersizlikten etkilenmiş öğrenciler için olan birlikte ve ayrı eğitim ortamlarının açıklamasına yer verilmiştir.

2.2.1. Genel (Birlikte) Eğitim Ortamları

Normal sınıf düzenlemelerini kapsamaktadır. Birlikte eğitim ortamları, düzenleme yapılmadan öğrencinin akranlarıyla eğitildiği birlikte eğitim ortamı ve düzenlemelerin yapıldığı ve gerekli destek hizmetlerin sağlanmasının gerektiği kaynaştırma ortamıdır.

2.2.1.1.Birlikte Eğitim

Yetersizliği olan çocuğun gereksinimi olduğu ışık ve ses düzenlemelerini sağlamadan ya da sınıfın ve okulun mimari engellerini kaldırmadan ya da ses yükseltici, büyütülmüş puntolu yazı ve teyp gibi araçları sağlamadan, programda uyarlamalara gitmeden ve özel eğitim ve diğer hizmetleri sağlamadan yetersizliği olan çocuğun akranlarıyla birlikte eğitildiği eğitim ortamı birlikte eğitim ortamı olarak bilinir (Timuçin, 2000; Özyürek, 2009).

2.2.1.2. Kaynaştırma

Yetersizliği olan çocuğun gereksinimi olduğu hizmetlerin sağlanması için normal sınıf öğretmenine gerektiğinde danışmanlık yapılarak, özel araç-gereçleri sağlayarak, sınıfın ışık ve ses gibi fiziki düzenlemelerini yaparak, yetersizliği olan çocuğun akranlarıyla eğitildiği eğitim ortamıdır (Batu, 2000; Kırcaali-İftar, 1992; Özyürek, 2009).

(14)

2.2.2. Ayrı Eğitim Ortamları

Özel eğitim sınıfı ve okulu düzenlemelerini kapsamaktadır.

2.2.2.1. Özel Eğitim Sınıfı

Özel eğitim sınıflarının açılması ile ilgili Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliği Madde 25’ te (1) Özel eğitime ihtiyacı olan ve ayrı bir sınıfta eğitim almaları uygun bulunan bireylerin, yetersizliği olmayan akranları ile bir arada eğitim görmeleri amacıyla her tür ve kademedeki resmî ve özel okul ve kurumlarda, özel eğitim hizmetleri kurulunun önerisi doğrultusunda millî eğitim müdürlükleri tarafından özel eğitim sınıfları açılabilir şeklinde açıklamaya yer verilmiştir (RG. Sayı:26184, Tarih:31.05.2006).

Özel eğitim sınıfı (Eripek, 1986; Özyürek, 2009) tarafından ‘’öğrencinin derslerin tamamını ve ek hizmetleri özel eğitim öğretmeni, özel program ve araç gereçlerle donatılmış normal okul içindeki sınıfta aldığı eğitim ortamı ‘’ olarak tanımlamıştır.

Bu okul ve kurumlarda, uygulanacak eğitim programı temel alınarak iki tür özel eğitim sınıfı oluşturulur. Bulunduğu okulun veya kurumun eğitim programını uygulayan özel eğitim sınıfları ve bulunduğu okulun veya kurumun eğitim programından farklı bir eğitim programı uygulayan özel eğitim sınıflarıdır (RG. Sayı:26184, Tarih:31.05.2006).

2.2.2.2. Eğitim Uygulama Okulları

‘’Okula gelebilmesi için gerekli ulaşım önlemlerinin alındığı, mimari düzenlemelerin, araçların, gerekçelerin ve özel eğitim hizmetlerinin sağlandığı eğitim ortamıdır’’ (Eripek, 1986; Özyürek, 2009).

(15)

İlköğretim programlarının amaçlarını gerçekleştirecek durumda olmayan bireyler ise eğitimlerini, gelişim alanlarındaki performans düzeylerine göre hazırlanmış eğitim programlarının uygulandığı özel eğitim okul ve kurumlarında sürdürürler.

(Değişik: 14.3.2009/27169 RG) Orta ve ağır düzeyde zihinsel yetersizliği olan bireyler için açılan okul ve kurumlarda eğitim-öğretim hizmetlerinin yürütülmesinde aşağıdaki hususlar dikkate alınır:

Zorunlu öğrenim çağında olup ilköğretim programlarını takip edemeyecek durumdaki bu bireyler için açılan eğitim ve uygulama okullarında öğrencilerin, öz bakım ve günlük yaşam becerileri ile işlevsel akademik becerilerini geliştirmek ve topluma uyumlarını sağlamak amacıyla bakanlıkça hazırlanmış özel eğitim programı uygulanır. Bu program temel alınarak Bireyselleştirilmiş Eğitim Planı hazırlanır. Bu bireylerin başarılarının değerlendirilmesinde Bireyselleştirilmiş Eğitim Planlarında yer alan amaç ve davranışlar dikkate alınır.

2.2.2.3. İlköğretim Okulları

‘’Özel eğitime ihtiyacı olan bireyler ilköğretimlerini, öncelikle kaynaştırma uygulamaları yoluyla akranları ile bir arada sürdürebilecekleri gibi özel eğitime ihtiyacı olan bireyler için açılan ilköğretim okullarında da sürdürebilirler’’ (Değişik: 14.3.2009/27169 RG).

Hafif düzeyde zihinsel yetersizliği olan bireyler için açılan ilköğretim okullarında, Bakanlıkça hazırlanan ve ilköğretim programlarına denkliği kabul edilen özel eğitim programı uygulanır. Bu eğitim programı temel alınarak BEP hazırlanır ve bireylerin başarılarının değerlendirmesinde Bireyselleştirilmiş Eğitim Planlarında yer alan amaç ve davranışlar dikkate alınır.

(16)

2.2.2.4. İş Okulları

Milli Eğitim Bakanlığı Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliği’nde İş okulları ile ilgili İlköğretimlerini tamamlayan, genel ve mesleki ortaöğretim programlarına devam edemeyecek durumda olan ve 21 yaşından gün almamış özel eğitime ihtiyacı olan bireylerin temel yaşam becerilerini geliştirmek, topluma uyumlarını sağlamak, iş ve mesleğe yönelik bilgi ve beceriler kazandırmak amacıyla resmî ve özel iş okulları açılır açıklamasına yer verilmiştir (RG. Sayı:26184,Tarih:31.05.2006).

2.2.2.5. Yatılı Özel Okul

‘’Yetersizliği olan çocuk için mimari düzenlemelerin, araç-gereçler, özel eğitim ve diğer hizmetlerin sağlandığı ve bakımları için de gerekli önlemlerin alındığı eğitim ortamıdır’’ (Özyürek, 2009).

2.2.2.6. Hastaneye Dayalı Eğitim

‘’Uzun süreli hastanede kalmak zorunda olan öğrencilerin eğitim ve öğretimden geri kalmaması için yapılan düzenlemedir. Okula devamsızlık nedeni ile oluşan sınırlılıkları önlemek ve hizmetleri normalleştirmek için yer verilen düzenlemedir ‘’(Özyürek, 2009).

2.2.2.7. Evde Eğitim

‘’Okul öncesi ve ilköğretim çağındaki özel eğitime ihtiyacı olan bireylerden eğitim-öğretim kurumlarından doğrudan yararlanamayacak durumda olanlara evde eğitim hizmeti verilmesi esastır’’ (RG. Sayı:26184,Tarih:31.05.2006).

‘’Uzun süre evde kalmak zorunda kalan öğrencilerin, devamsızlık nedeniyle eğitim ve öğretimden geri kalmaması için yapılan eğitim düzenlemesidir ‘’(Özyürek, 2009).

(17)

bireyselleştirilmiş eğitim programı geliştirme ülkemizdeki eğitim anlayışının temelini oluşturmuştur.

‘’B.E.P’larının bireylerin yapabildiklerine göre hazırlanması gerektirmesi, çocuğun yapabildikleri merkezli olmayı öngörmektedir. Çocukların programa uymaları yerine, çocuklara göre program hazırlanması esas almıştır ‘’ (Özyürek, 2009).

2.3. Kaynaştırma ve Kaynaştırma Öğrencilerine Verilen Özel Eğitim Hizmet Türleri

2.3.1. Kaynaştırma Yoluyla Eğitim

(RG. Sayı:26184, Tarih:31.05.2006) Madde 23 – (1) Kaynaştırma yoluyla eğitim;

özel eğitime ihtiyacı olan bireylerin eğitimlerini, destek eğitim hizmetleri de sağlanarak yetersizliği olmayan akranları ile birlikte resmî ve özel; okul öncesi, ilköğretim, orta öğretim ve yaygın eğitim kurumlarında sürdürmeleri esasına dayanan özel eğitim uygulamalarıdır.

Kaynaştırma yoluyla eğitimlerine devam eden öğrenciler, yetersizliği olmayan akranlarıyla aynı sınıfta eğitim görmeleri hâlinde kayıtlı bulundukları okulda uygulanan eğitim programını; özel eğitim sınıflarında ise sınıfın türüne göre bu Yönetmeliğin 26 ncı ve 27 nci maddelerinde belirtilen eğitim programını takip ederler. Öğrencilerin takip ettikleri programlar temel alınarak eğitim performansı ve ihtiyaçları doğrultusunda BEP hazırlanır.

2.3.2. Kaynaştırma Öğrencilerine Verilen Özel Eğitim Hizmet Türleri

Zihinsel yetersizliği olan öğrencilerden kaynaştırma eğitimine yerleştirme kararı çıkmış öğrenciler için gereksinimlerine göre yerleştirildikleri kaynaştırma seçenekleride çeşitlilik göstermektedir.

‘’Kaynaştırma düzenlemeleri de danışman destekli genel eğitim sınıfı, yardımcı

(18)

oda destekli genel eğitim sınıfı ve genel eğitim sınıfına yarı zamanlı katılımlı özel eğitim sınıfı düzenlemesi şeklinde sıralanmaktadır ‘’(Timuçin, 2008).

Bu bölümde kaynaştırma öğrencilerine verilen özel eğitim hizmet türleri olan destek eğitim odası (kaynak oda), sınıf içi yardım, özel eğitim danışmanlığı, gezici öğretmenlik düzenlemeleri ve bu düzenlemelerin özelliklerinin neler olduğunun açıklamasına yer verilmiştir.

2.3.2.1. Destek Eğitim Odası (Kaynak Oda)

‘’Yetersizliği olan çocuğun gereksinim duyduğu ek öğretim, fizyoterapi, dil ve konuşma sağaltımı gibi destek ve yardımcı hizmetleri, akranlarından ayrı, okul içindeki kaynak odada aldığı eğitim ortamı kaynak oda olarak bilinen düzenlemedir ‘’(Özyürek, 2009).

‘’ Bu hizmet türü normal sınıfa yerleştirilmiş ancak, yalnızca kaynak oda desteği ile başarılı olabilecek bireyler için geliştirilmiş bir sistemdir’’ (Kırcaali-İftar ve Batu, 2006) .

Destek eğitim odası açılan okullarda öğrencilerin eğitim ihtiyaçlarına göre görme, işitme, zihinsel engelliler sınıf öğretmenleri öncelikli olmak üzere, gezerek özel eğitim görevi yapan öğretmen, sınıf öğretmeni ve alan öğretmenleri görevlendirilir. Destek eğitim odasına öncelikle okulun öğretmenlerinden olmak üzere RAM’da görevli öğretmenler ya da diğer okul ve kurumlardaki öğretmenler de görevlendirilebilir (RG. Sayı:26184, Tarih:31.05.2006).

‘’Normal sınıfta eğitim görmekte olan özel gereksinimi olan öğrenciler, önemli derecede eksiklik gösterdikleri derslerde ya da ek çalışmaya gereksinim duydukları alanlarda normal sınıftan çıkartılarak kaynak odaya alınırlar’’(Kırcaali-İftar ve Batu, 2006).

Destek eğitim odasında öğrencilerin eğitim performansları dikkate alınarak birebir eğitim yapılır. Ancak, gerektiğinde eğitim performansı

(19)

bakımından aynı seviyede olan öğrencilerle grup eğitimi de yapılabilir. Öğrencinin destek eğitim odasında alacağı haftalık ders saati, haftalık toplam ders saatinin %40’ını aşmayacak şekilde planlanmalıdır (RG. Sayı:26184,Tarih:31.05.2006).

Kaynak oda eğitimi özel gereksinimli öğrencinin belli sürelerle de olsa normal sınıftan ayrılmasını gerektirmesi, normal sınıfta ve kaynak odada benimsenen eğitim amaçları ve gerçekleştirilen eğitim etkinlikleri arasında eşgüdüm sağlanmasının zor olması, sınıf öğretmeninin kaynak odayı, sorunlu öğrenciyi sınıftan çıkarabilme fırsatı gibi görmesine neden olması gibi nedenlerle eleştirilmektedir (Kırcaali-İftar ve Batu, 2006).

Ancak her ne kadar kaynak oda desteğinde öğrenci sınıf dışına çıkartılıyorsa da, öğrenciye verilecek olan destek, sınıftaki derse paralellik gösterecek ya da öğrencinin dersle ilgi eksiğini kapatacak nitelikte olmalıdır.

2.3.2.2. Sınıf İçi Yardım

Sınıf içi yardım, sınıf içinde öğrencinin haftalık ders programında yer alan ders saatinde ve o dersle ilgili gereksinimleri doğrultusunda destek eğitim uzmanı tarafından öğrenciye verilen destek hizmet türüdür.

Bu destek hizmet türünde destek hizmet uzmanı sınıf öğretmenine çeşitli şekillerde yardımcı olabilir. Ancak destek hizmet uzmanı ve sınıf öğretmeni aynı zamanlarda aynı sınıf içinde olacaklarından, çok iyi eşgüdüm içinde çalışmaları ve aynı dili konuşuyor olmaları gerekmektedir. Sınıf içi yardımı sağlayacak destek hizmet uzmanı; dil ve konuşma terapisti, özel eğitim öğretmeni ya da öğrencinin gereksinimine bağlı olarak başka bir uzman olabilir (Kırcaali-İftar ve Batu, 2006).

Sınıf-içi yardımda öğrenciyi destek hizmet sağlamak için sınıf dışına çıkarmak yerine, destek hizmeti öğrenci için sınıf içine almak söz konusudur. Sınıf öğretmeni ve destek hizmet uzmanı görev dağılımını

(20)

doğru yaparlarsa, sınıf-içi yardımda kaynaştırma öğrencisinin kendisini ayrıcalıklı hissetme olasılığı da kaynak oda eğitimine kıyasla daha az olacaktır (Kırcaali-İftar ve Batu, 2006).

Bir sınıf içinde iki öğretmenin aynı zamanda öğretim yapması iyi bir planlama yapmayı ve işbirliği içinde çalışılmasını gerektirmektedir. Bu planlama yapılmadığında öğrencileri sınıf içinde kontrol etmede zorlanma, kaynaştırma öğrencisinin kendini ayrıcalıklı hissetmesi ve fiziksel ortamın istenilen gibi kullanılamaması gibi birçok problemle karşılaşılmasına neden olacaktır. Bu nedenle hazırlanan programa uyma, öğretim ortamının düzenlenmesi, hangi zamanda hangi öğrenci ve/veya öğrencilerle hani öğretmenin çalışılacağı destek eğitim programında yer almalıdır.

‘’Ayrıca sınıftaki normal öğrencilerin kaynaştırma öğrencisini ayrıcalıklı olarak görmelerini engellemek için, sınıf öğretmeni ve destek hizmet uzmanı bazen yer değiştirerek çalışabilirler. Destek hizmet uzmanı sınıfta kaynaştırma öğrencisiyle ilgilenirken, sınıf öğretmeni sınıfıyla ilgilenebilir’’ (Kırcaali-İftar ve Batu, 2006).

2.3.2.3. Özel Eğitim Danışmanlığı

Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliğinde yer almayan ancak gezici öğretmenlik düzenlemesi kapsamında yer alabilecek özel eğitim danışmanlığı danışan, danışılan, hakkında danışılan sürecini kapsayan ve diğer destek eğitim türleri olan kaynak oda ve sınıf içi yardım uygulamalarına göre öğrenci ile değerlendirmeler dışında birebir çalışılmaması açısından daha az sorumluluk gerektiren bir uygulamadır.

‘’Özel eğitim danışmanlığı ile gezici öğretmenlik düzenlemesindeki fark özel eğitim danışmanının gezici öğretmen gibi öğrenciyle doğrudan çalışmaması, sadece sınıf öğretmenine ve okuldaki diğer personele danışmanlık yapmasıdır’’ (Şafak, 2005).

Öğretmen, özel eğitim danışmanına, kaynaştırma öğrencisinin öğrenme ya da davranış sorunları için başvurabilir. Danışman ve öğretmen birlikte çalışarak, kaynaştırma öğrencisinin sorunlarının olası nedenlerini

(21)

irdelerler ve bu sorunların çözümüne yönelik öneriler geliştirirler. Öğretmen bu öneriler doğrultusunda, kaynaştırma öğrencisiyle sınıfta yürüttüğü çalışmaları farklılaştırır. Özel eğitim danışmanlığı, kaynaştırma öğrencisinin davranış ve öğrenme sorunlarının çözümünün, sınıf öğretmeninin kendisi tarafından gerçekleştirilmesini sağlar (Kırcaali-İftar ve Uysal, 1999).

‘’Ancak, sınıf öğretmenlerinin özel eğitim danışmanına başvurmaları için mutlaka kaynaştırma öğrencisi ile ilgili bir sorununun olması gerekmez, sınıfta herhangi bir sorunlu öğrenci ile ilgili olarak ta danışmanlık isteyebilir ‘’(Kırcaali-İftar ve Batu, 2006).

Özel eğitim danışmanlığında amaç danışan aracılığıyla hakkında danışılan bireyin sorununa yönelik yardımın sunulmasıdır.

‘’Danışmanlık modelinde özel eğitim öğretmeni, normal sınıf programını pekiştirici öneriler sunmalıdır. Sınıf öğretmeni de öğrencinin eğitsel programının koordinasyonunun sağlanması için bilgi sunmalıdır ‘’(Fiscus ve Mandell, 1983).

‘’BEP’ te önem verilen danışmanlık modeli; işbirliği ve özünde problem çözmeyi amaçlanmıştır. Morse‘a (1976) göre İşbirliği içinde olan danışmanlıkla problem çözümünde ortak karar varılır. Tam tersi olarak bir danışmanlık ilişkisinde uzman kişinin danışına tavsiyede bulunması o ilişkin etkililiğini azaltır ‘’(Fiscus ve Mandell, 1983).

2.3.2.3.1. Danışmanlık Süreci

Özel eğitim danışmanlığı, uygulama sırasında beş aşamadan oluşan bir süreçtir. Danışmanlık sırasında her bir basamak gerektiği şekilde yerine getirildiğinde başarılı olunması söz konusu olmaktadır. Danışman danışanı aktif şekilde dinlemesi, yargılayıcı olmaması ve özetler yapması süreç için önemlidir (Kırcaali- İftar ve Batu, 2006).

(22)

‘’ Danışmanlık sürecini oluşturan basamaklar Giriş, Sorunun Belirlenmesi, Çözüm Önerilerinin Geliştirilmesi, Çözüm Önerilerinin Uygulanması, Sonuçların Değerlendirilmesidir ‘’(Kırcaali-İftar ve Batu, 2006).

2.3.2.4. Gezici Öğretmenlik

Gezerek özel eğitim görevi yapan öğretmen (gezici öğretmen): ‘’Özel eğitime ihtiyacı olan bireyler için evde, hastanede, okul ve kurumlarda eğitim ve destek eğitim hizmetlerini yürütmekle görevlendirilen görme, işitme ve zihinsel engelliler sınıf öğretmenidir ‘’ ( RG. Sayı:26184,Tarih:31.05.2006).

Gezici öğretmenlik uygulamasını (Özyürek, 1984; Timuçin, 1997) ‘’sınıf öğretmenine gerektiğinde danışmanlık yapılarak ve özel araç gereçle sağlanarak yetersizlikten etkilenen bireylere dolaylı olarak yardımcı hizmetlerin ve özel eğitim hizmetlerinin sağlandığı düzenlemedir’’ şeklinde ifade etmiştir.

Gezerek Özel Eğitim görevi verilen öğretmenin destek hizmetlerle ilgili görev ve sorumlulukları özel eğitim hizmetleri yönetmeliğinde ( RG.Sayı:26184,Tarih:31.05.2006) Aşağıdaki gibi belirtilmiştir.

BEP ve ölçme değerlendirme araçlarının hazırlanmasında ve uygulanmasında BEP geliştirme birimi ile iş birliği yapmak, sosyal kabul çalışmaları, eğitim ortamının düzenlenmesi, eğitim materyalleri, araç-gereçler, öğretim yöntem ve teknikleri gibi konularda öğretmenlere, okul/kurum yönetimine, bireye ve aileye rehberlik ve danışmanlık yapmak, aile eğitimi çalışmalarını okul yönetimi, öğretmenler ve aileyle iş birliği yaparak planlamak ve yürütmek, öğrencilerin eğitim performansları ve yetersizlik türünü dikkate alarak gerekli öğretim materyallerini hazırlamak ve/veya temin etmek, öğrencilerin eğitim ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla rehberlik ve danışma hizmetleri yürütme komisyonu, izleme ve yöneltme kurulu, BEP geliştirme birimi ve öğretmenlerle iş birliği yapmak, öğrencilerin yetersizliklerinden dolayı

(23)

kullandığı kişisel cihaz ve aletlerin bakımı ve kontrolüne ilişkin olarak öğretmenleri bilgilendirmek.

2.4. Öğrencilerin Yapabildiklerinin Belirlenmesi ve Yapabildiklerine Göre Öğretimin Planlanması

Genel eğitim ortamlarına yerleştirilen öğrenciler için alınan amaçlar var olan müfredat programındaki amaçlardır ve ilköğretim programının gerektirdiği önkoşul davranışlarına sahip olmayan bu çocuklar, derslerin amaçlarını gerçekleştirmede güçlükler yaşamaktadırlar.

Aynı yaş grubundaki çocuklara sağlanan eğitim olanaklarından yararlanmasını engelleyen özel eğitim gereksinimi olan bireylerin, engeli ya da yetersizliği, eğitimsel performansını olumsuz olarak etkileyen bireylerin, gereksinimlerinin karşılanması için özel düzenlenmiş destek eğitime gereksinim duyulan bireylerin toplumsal normların gerektirdiği davranışları kazanabilmeleri için bireyselleştirilmiş eğitim programının hazırlanmasına ihtiyacı var demektir.

Zorunlu eğitim çağındaki özel eğitime ve ilişkili hizmetlere gereksinimi olan çocukların tümü için bireyselleştirilmiş eğitim programı geliştirilmiş olmalıdır. BEP mutlaka her bir çocuk için geliştirilmelidir ve tamamen öğrencinin yapabildiklerini ve gereksinimleri doğrultusunda devam etmesi beklenen okul programının gerekenlerini yerine getirmesi için uyarlamaları içermelidir (Özyürek, 2009).

‘’Bireyselleştirilmiş eğitim programı yetersizliği olan çocuğa nitelikli eğitim sağlamanın temelidir’’ (Özyürek, 2009).

Yapabildiklerine göre öğretimin düzenlenmesi, BEP’nın ve BÖP’nın hazırlanmasını gerektirir. BEP kaba değerlendirmeyi, kaba değerlendirme sonuçlarına göre gereksinim önceliklerinin belirlenmeyi, gereksinim önceliklerine göre uzun (yıllık) ve kısa dönemli amaçların oluşturmayı

(24)

içerir. BÖP ise uzun dönemli amaçlara ulaşmak için konulan kısa dönemli amaçları, ayrıntılı değerlendirme yapmayı, öğretim planı hazırlamayı ve yapılan öğretimin değerlendirilmesini ve sonraki öğretim amaçlarının belirlenmesini içerir (Timuçin, 2000).

Ayrıca BÖP ‘nında öğrenci ile çalışılacak konunun hangi ortamda hangi öğretim yöntemi ile ve hangi materyallerle çalışılacağı ve öğretim sonu değerlendirmenin nasıl yapılacağı yer alır. Bu kavramların açıklanmasın aşağıda yer verilmiştir.

2.4.1. Kaba Değerlendirme Araçlarının Geliştirilmesi ve Uygulanması

Eğitim ortamına yerleştirilmiş öğrencinin kısa sürede neleri yapabildiğini ve neleri öğrenmeye gereksinimleri olduğunu belirleyebilmek amacı ile kaba değerlendirme yapılmaktadır.

Kaba değerlendirme; görüşmelerinin yapılmasını (öğretmen görüşme formu, aileyle görüşme formu, öğrenci ile görüşme formu) ve kontrol listelerinin uygulanmasını gerektirir. Çalışmanın amacına uygun olarak görüşme formlarından sadece öğretmen görüşme (ön görüşme ve görüşme) formu ve kontrol listeleri hazırlanmıştır.

Aşağıda sırası ile öğretmen görüşmesi ve kontrol listelerinin nasıl hazırlandığı ve neleri içerdiği açıklanmıştır.

2.4.1.1. Öğretmen Görüşme Formlarının Geliştirilmesi ve Uygulanması

Öğretmen görüşmelerinin, gelişim ya da disiplin alanlarında öğrencinin yapabildikleri ile ilgili olarak genel bilgiler elde ederek, kontrol listesi hazırlama, öğrencilerin davranışlarının kontrol edilmesiyle ilgili ipuçlarının belirlenmesi, öğretmenin öğrenciyle ilgili beklentilerinin belirlenmesi ya da bu amaçların bir kaçının bir arada

(25)

Bu çalışmada bilgi toplamak ve çalışmanın desenlenmesini sağlamak amacı ile öğretmenle görüşme formu hazırlanmıştır. Öğrencilerin akademik becerilerde, öğretmenlerin ise hangi alanlarla ilgili destek hizmete gereksinimlerini olduğunu kabaca saptamak ve hangi disiplin alanlarında ayrıntılı değerlendirmeye yer verileceğini belirlemek amacı ile ölçü aracı olarak Öğrenci Belirleme Ön Görüşme ve Öğretmen Görüşme Formu geliştirilmiştir.

2.4.1.2. Kontrol Listelerinin Geliştirilmesi ve Uygulanması

Öğrencilerin gelişim ve disiplin alanlarında yapabildikleri hakkında bilgi sağlamak için kontrol listeleri geliştirilir.

Öğretmen görüşmesinden alınan sonuçlar ve öğrencilerin bulundukları sınıfın Matematik, Sosyal Bilgiler, Hayat Bilgisi ve Türkçe ders kitapları incelenerek sorular hazırlanmış, bu sorular basitten zora doğru sıralanarak kontrol listeleri oluşturulmuştur.

2.4.2. Gereksinim ve Gereksinim Önceliklerinin Belirlenmesi

‘’Gereksinim, öğrencinin bulunması gereken sınıfın amaçlarının gerektirdiği davranışlarla hâlihazırda yaptığı davranışlar arasındaki farka göre belirlenir ‘’(Özyürek, 2009).

‘’Disiplin alanlarında, toplumsal, özbakım ve günlük yaşam becerileriyle ilgili kontrol listeleriyle ve gözlemlerle yetersizliği olan öğrencinin yapabildiği davranışlar belirlenir. Bu alanlarda gösterdiği davranışlarla, göstermesi gereken davranışlar arasındaki fark, çocuğun gereksinimleridir ‘’(Özyürek, 2009).

Gereksinimleri belirlemenin yolu eğitsel değerlendirmenin yapılması ile mümkündür. Gereksinim önceliklerini belirlerken öğrenci için işlevsel olan ve sık kullanılan, uygulama kolaylığı gösteren, değiştirme maliyetinin uygun olduğu, öğrendiği davranışları çeşitli ortamlarda kullanmasına imkân verecek, kendine güvenini artıracak ve diğer davranışları

(26)

öğrenmesini sağlayacak, önkoşul özelliği olan beceriler olması ile yaş, cinsiyet ve kişisel isteklerine cevap verecek nitelikte beceriler olmasına dikkat edilmelidir.

Bu araştırmada sadece öğrencilerin gereksinimleri değil sınıf öğretmenlerinin de kaynaştırma öğrencileri ile çalışmakta zorlandığı ve dışarıdan desteğe ihtiyaç duyduğu alanlar ve gereksinimleri belirlenmiş öğrenci ve öğretmen için özel eğitim hizmeti sağlanacak dersler tespit edilmiştir.

2.4.3. Uzun Dönemli (Yıllık) ve Kısa Dönemli Amaçların Oluşturulması

‘’Uzun dönemli amaç, mevcut programda yer alan ve öğrencinin gereksinimi olan gelişim ya da disiplin alanında bir dönemde, bir ünite sonunda ya da yılsonunda gerçekleştirebileceği kapsamdaki amaçlardır‘’ (Varol, 1992). Ancak öğrenci gereksinimlerine göre alınan amaçlarda değişiklikler yapılabilir. Uzun dönemli amaçlar öğrencinin var olan performans düzeyi ile ilgili olmalı, kısa dönemli amaçları kapsamalı, ölçülebilir ve gözlenebilir olmalıdır. Uzun dönemli amaçları belirledikten sonra kısa dönemli amaçlar belirlenmelidir. Kısa dönemli amaçlar uzun dönemli amaca ulaşmayı sağlayacak olan bildirimlerdir. Bir anlamda uzun dönemli amacın belli bir mantık çerçevesinde basamaklandırılmış şeklidir. Gerçekleştirilen her kısa dönemli amaç, uzun dönemli amaca bir adım daha yaklaştığımızın bir göstergesidir. Kısa dönemli amaçlar da ölçülebilir, gözlenebilir olarak yazılmalı ve mutlaka kabul edilebilir bir ölçüt içermelidir.

‘’Yılık ve kısa dönemli amaçlar yazılı olduğunda, tam olarak hangi kavram ve becerilerin kazandırılacağının farkında olan öğretmen, öğrencinin gereksinimlerine göre öğretimi daha iyi planlayabilir ‘’(Özyürek, 2009).

Öğrencilerin eğitsel gereksinimlerinin belirlenmesi ve öncelik sırasına konulması uzun ve kısa dönemli amaçların belirlenmesinden sonra öğrenciler için Bireyselleştirilmiş Öğretim Planının Hazırlanması gerekmektedir. BÖP‘nda öğrenci ile çalışılacak konunun hangi ortamda hangi öğretim yöntemi ile ve hangi materyallerle çalışılacağı ve öğretim sonu değerlendirmenin nasıl yapılacağı yer alır. Bunu içinde öncelikli olarak ayrıntılı

(27)

değerlendirme yapılıp, öğretimin planlanması gerekir.

2.4.4. Ayrıntılı Değerlendirme

‘’Öğrencinin giriş davranışlarının belirlenmesi amacıyla mevcut derslerde belirlenen gereksinimlerde ayrıntılı değerlendirme yapılmaktadır ‘’(Timuçin, 2000).

Ayrıntılı değerlendirme için ölçü araçlarının geliştirilmesi ve uygulanması gerekir.

‘’Ayrıntılı ölçü araçlarının uygulanması sonucunda, öğrencinin gereksinim alanlarındaki giriş davranışları ortaya çıkar ve bu giriş davranışlarına göre öğretim amaçları yazılır’’ (Timuçin, 2000).

Ayrıntılı değerlendirmeyi destek eğitim uzmanı bizzat kendi yapar ya da değerlendirmeye katılır. Öğrencinin eğitsel performans düzeyi belirlendikten sonra gereksinimlerine göre öğretim amaçları belirlenir ve daha sonra bu amaçlara ulaşmayı sağlayacak öğretim planları hazırlanır.

2.4.5. Öğretim Planı

‘’Öğrenci için belirlenen kısa dönemli amaçların gerçekleştirilmesi için öğretim planı hazırlanır. Öğretim planlarının içeriğini, öğretim amacı ve öğretim amaçlarının gerçekleştirilmesinde kullanılacak öğretim süreci ve değerlendirme oluşturulur’’ (Timuçin, 2000).

‘’Bireyselleştirilmiş öğretim programı oluşturulması süreci, öğretimin çocuğun yapabildiklerine göre uyarlanması sadece öğretim süreçlerinde yani araç-gereç, personel ve yöntemlerde uyarlama yapmayı gerektirir ‘’(Özyürek, 2009).Öğrencinin yapabildiklerini dikkate alarak geliştirilen plan bireyselleştirilmiş öğretim planıdır.Bu planda öğrencinin yapabildiği dikkate alındığından öğrenci genel eğitim sınıfında söz konusu olan amaç ve öğretim malzemelerinde olduğu kadar öğretim yönteminde de uyarlama yapılmış olur.

(28)

‘’Uyarlanmış öğretim planını geliştirmenin ilk basamağı öğrencinin yapabildiğine göre öğretim amacının davranışsal amaç şeklinde yazımını gerektirir ‘’(Özyürek, 2009).

2.4.5.1. Öğretim Amacı

‘’Kısa dönemli amaçlarla ilgili çocuğun neler yapabildiği ayrıntılı değerlendirme ve

gözlemlerle ölçümlenerek giriş davranışları belirlenir. Giriş davranışları ile kısa dönemli amaç arasındaki basamaklar öğretim amacı olarak listelenir ‘’(Özyürek, 2009).

2.4.5.2. Öğretim Süreci

Öğrencilerde öğretim amaçlarını gerçekleştirmek için öğretim sürecine yer verilir.

‘’Hangi personel, araç gereç ve düzenlemeyle yaşantıların nasıl sunulacağı öğretim süreçlerinde belirtilir’’ (Özyürek, 2009).

‘’Öğrenci için belirlenen öğretim amaçları doğrultusunda, öğretim teknikleri doğru uygulanır ve etkili öğretim malzemeleri kullanılırsa, öğretim planının nitelikli olması sağlanmış olur’’ (Özyürek, 2009). Bu nedenle öğrencilerde öğretim amaçlarının gerçekleştirilmesini sağlama öğretilecek konunun ve öğrencinin öğrenme kanallarına uygun öğretim süreç ve yöntemlerin belirlenmesi ile olur.

‘’Öğretim amaçlarının gerçekleştirilebileceği yönteme karar verilmesiyle birlikte, bu öğretim amaçlarının gerçekleştirilebileceği yönteme göre öğretim ve değerlendirme araçları hazırlanır ‘’(Timuçin, 2000).

Tüm sınıfın öğretme sorumluluğu üzerinde olan sınıf öğretmeni öğrencilerin öğretim amaçlarını gerçekleştirmelerini sağlayacak öğretim süreçlerini belirlemeli ve bunları günlük planlarında göstermelidir. Bu planlamayı yaparken öğrencilerin bireysel gereksinimlerini de göz önünde bulundurmak ve planlamayı buna göre yapmak zorundadır.

(29)

Bu nedenle öğrencinim gereksinimlerinin belirlenip bu gereksinimlerin karşılanması için süreçte, materyalde ve değerlendirme yöntemlerinde uyarlama yapılmalıdır.

‘’Gezici özel eğitim öğretmeni ve sınıf öğretmeninin birlikte çalışması personelde yapılan uyarlamadır. Gezici öğretmenin öğretmene yaptığı danışmanlık ve öğrenciye yapmış olduğu çalışmalar da öğretim yönteminde yapılan uyarlamadır’’ (Özyürek, 2009).

Sınıf içinde belirli akademik becerileri gerçekleştirmekte güçlük yaşayan öğrenciler için programların bireyselleştirilmesi gerekmektedir. Bireyselleştirilmiş öğretimi de sınıf öğretmeni ya da destek eğitim uzmanı verebilir.

2.4.5.3. Öğretim Amaçlarının Değerlendirilmesi ve Sonraki Öğretim Amaçlarının

Belirlenmesi

‘’Öğrencinin, öğretim sırasında ve öğretim sonunda sürekli olarak değerlendirilmesi gerekir ‘’(Varol, 1992).

Bu değerlendirme, öğrenci/öğrencilerde yapılan öğretimler sonucunda belirlenen öğretim amaçlarına ulaşılıp ulaşılmadığını ve ilerlemeleri tespit etmeye yarar.Bunun için daha çok öğretim amaçlarının değerlendirilmesini amaçlayan ölçüt bağımlı öğretmen yapımı ya da formal ölçü araçlarından yararlanılmaktadır.

2.5. Yurt Dışında ve Türkiye’de Öğrencilerin Yapabildiklerine Göre Düzenlenmiş Öğretimler ve Kaynaştırma İle İlgili Yapılmış Araştırmalar

Bu bölümde Yurt dışında ve Türkiye’de öğrencilerin yapabildiklerine göre yapılmış öğretim düzenlemeleriyle ile kaynaştırma ile yapılmış araştırmalara ve bu araştırmaların açıklamalarına yer verilmiştir.

(30)

2.5.1. Yurt Dışında Yapabildiklerine Göre Düzenlenmiş Öğretimler ve Kaynaştırma İle İlgili Yapılmış Araştırmalar

Carlberg ve Kavele (1990) kaynaştırma ve alt özel sınıfta verilen eğitimin etkililiğini araştırmışlardır. Bulgular, kaynaştırma programının engelli öğrencilerin akademik ve sosyal gelişimleri yönünden diğer programa kıyasla daha etkili olduğunu göstermiştir (Kırcaali, 1992).

Bricker, Bailey ve Slentz (1990), B.E.P.’nda akademik ilerlemelere yönelik çalışmaların bulunmamasını, B.E.P.’larını hazırlamanın işlem süreçlerini karşılamanın güçlüğünden kaynaklanabileceğini belirtmişlerdir (Timuçin, 2000).

Maher (1983) Bütüncül Program ve Hizmet Sistemi ile Hazırlanan B.E.P’larının etkinliğini, öğretmen memnuniyetinin ve B.E.P’larının sağladığı yararlarını araştırmıştır. Araştırmanın sonuçlarına göre bütüncül program ve hizmet sistemi ile hazırlanan BEP’larının uygulanmasında geleneksel yaklaşıma göre olandan, daha fazla amaç gerçekleştirdiği, öğretmenlerin daha olumlu görüş bildirdiği, mevcut programlardan daha açık ve kesinlik taşıdığı için yararlılığının daha fazla olduğu izleniminim edinildiği belirtilmiştir (Şimşek, 2009).

Simith ve Simpson (1989), 214 özel eğitim öğrencisinin B.E.P.’larını değerlendirmek için yaptıkları çalışmada ilköğretim birinci kademedeki öğrencilerin, ikinci kademe ve lise öğrencilerine göre kısa dönemli amaçları gerçekleştirmede daha başarılı olduklarını bulmuşlardır. Araştırmacılar, B.E.P.’nın akademik sonuçlarına ilişkin araştırmaların olmamasının, programın etkililiğine yönelik ölçütlerin kesin olarak belirli olmamasından kaynaklandığını belirtmişlerdir (Kıraç, 2009).

(31)

2.5.2. Türkiye’de Zihinsel Engelli Öğrencilerin Yapabildiğini Dikkate Alarak Hazırlanmış Öğretimler ve Kaynaştırma İle İlgili Yapılan Çalışmalar

Bu bölümde ülkemizde zihinsel engelli öğrencilerin yapabildiği dikkate alınarak hazırlanmış öğretimler ile kaynaştırma ile yapılmış çalışmalara yer verilmiştir.

2.5.2.1. Zihinsel Engelli Öğrencilerin Yapabildiğini Dikkate Alarak Hazırlanmış Öğretimler İle İlgili Yapılmış Araştırmalar

Timuçin (2000) zekâ bölümü dikkate alınarak tıp modeline göre eğitim ortamına yerleştirilmiş öğrencilerin bulunduğu sınıfta, öğrencilerin yapabildiklerine göre hazırlanan ve sınıf öğretmenine verilen öğretim planı ile yapılan öğretimin, zihinsel yetersizliği olan öğrencilerde ders amaçlarının gerçekleşmesine yol açıp açmadığını araştırmıştır. Araştırmanın bulguları, öğrencilerin yapabildiklerine göre hazırlanarak sınıf öğretmenine verilen öğretim planının sınıf öğretmenince uygulanmasının, zihinsel yetersizliği olan öğrencilerde matematiğe hazırlık amaçlarının gerçekleşmesine yol açtığı, aynı sürede geleneksel öğretimin, hayat bilgisi dersi Evimiz Ailemiz Ünitesinin kavramları ile ilgili amaçların öğrencilerde gerçekleşmesine yol açmamıştır.

Şimşek (2009) özel eğitim sınıfına yerleştirilmiş zihinsel engelli öğrencilerin yapabildikleri dikkate alınarak hazırlanan öğretim planı ile geleneksel yöntemle hazırlanan öğretim planının öğrencilerin amaçları gerçekleştirmelerindeki etkililiğini araştırmıştır. Araştırmada tek denekli desenlerden uyarlamalı dönüşümlü uygulamalar deseni kullanılmıştır. Araştırmanın deneklerini, 2007–2008 öğretim yılında Gazi Osmanpaşa İlköğretim Okulu Özel Eğitim Sınıfı Öğrencilerinden oluşmaktadır. Araştırma verilerinin toplanabilmesi için ayrıntılı değerlendirme ölçü aracı geliştirilmiş ve kullanılmıştır. Araştırma sonucunda yapabildikleri dikkate alınarak hazırlanan öğretim planları ile öğretimin amaçları gerçekleştirmelerine yol açtığı, geleneksel öğretimin ise öğrencilerin tümünde amaç gerekleştirmelerine yol açmadığı izlenimi edinildiği belirtilmiştir.

(32)

Ayrı eğitim ortamlarında öğrencilerde yapabildikleri dikkate alınarak yapılan öğretim öğrencilerin öğrenmesine yol açarken,yapabildiği dikkate alınmadan yapılan öğretim uygun öğrenme yaşantılarını yaratmak için yeterli olmadığı görülmektedir.

Aynı zamanda ülkemizde öğrencilerin yapabildiklerine göre hazırlanmış bireyselleştirilmiş kavram öğretim materyallerinin etkililiğine bakan araştırmalar vardır. Bu araştırmalara aşağıda yer verilmektedir.

Varol (1992) renk, büyük, şekil, sayı ve kalın kavramlarında eşleme ölçü aracında eşleme önkoşullarını yerine getiren zihinsel engelli çocukların renk, büyük, şekil, sayı ve kalın kavramlarında performans düzeyleri dikkate alınarak hazırlanan ‘Açık Anlatım Yöntemi İle Sunulan Bireyselleştirilmiş Kavram Öğretim Materyali’nin renk, büyük, şekil, uzun, sayı ve kalın kavramları ile ilgili amaçların gerçekleştirilmesinde ve çocuklarda gerçekleşen alt amaçların sürekliliğinde etkili olup olmadığı araştırılmıştır. Araştırma sonunda, renk, büyük, şekil, uzun, sayı ve kalın kavramları ile ilgili alt amaçların gerçekleştirilmesinde’ Açık Anlatım Yöntemi İle Sunulan Bireyselleştirilmiş Kavram Öğretim Materyali’nin ‘Geleneksel Yöntemle sunulan Kavram Öğretimin Materyaline ‘göre daha etkili olduğu bulunmuştur.

Gürsel (1993) Sayı Öncesi Kavramlar Ölçü Aracı önkoşul davranışları yerine getiren zihinsel engelli öğrencilerin, 1 -10 arası doğal sayılarında Doğal Sayı Ölçü Araçlarında belirlenen performans düzeylerine göre hazırlanan Bireyselleştirilmiş Doğal Sayı Öğretim Materyalinin Basamaklandırılmış Yöntemle Sunulmasının ‘bu sayıların gerçek nesnelerle eşleme, resimlerle eşleme, sayı sembolleri gösterildiğinde söyleme basamakları ile ilgili alt amaçlarının gerçekleştirilmesinde ve öğrencilerde gerçekleşen alt amaçlarının sürekliliğinde, geleneksel yönteme göre etkililiğini araştırmıştır. Araştırmanın sonunda, zihinsel engelli öğrencilerin her birinde 1-10 arası sayıların gerçek nesnelerle eşleme, resimlerle eşleme, semboller gösterildiğinde söyleme basamaklarının alt amaçlarının gerçekleştirilmesine ‘Basamaklandırılmış Yöntemle Sunulan Bireyselleştirilmiş Doğal Sayı Öğretim Materyallerinin’ ‘Geleneksel Yöntemle Sunulan Sayı Öğretim Materyalinden’ daha etkili olduğu izlenimini vermektedir.

(33)

Etkili öğretim yöntemleri ve öğrencinin yapabildiklerini dikkate alarak yapılan öğretim zihinsel engelli öğrencilerin bilişsel davranışları kazanmalarına yol açarken yapabildikleri dikkate alınmadan yapılan öğretim uygun öğrenim yapamaz.

2.5.2.2. Kaynaştırma İle İlgili Yapılmış Araştırmalar

2.5.2.2.1. Özel Eğitim Hizmetlerinin Etkililiğine Bakan Çalışmalar

Akçamete (1988) bireyselleştirilmiş ek özel eğitimin ağır işiten çocukların sözel iletişimlerine etkisini incelediği çalışmasında anaokuluna devam eden işitme engelli öğrenciler için işitme, konuşma ve konuşma okumasına ilişkin konularda hazırladığı bireyselleştirilmiş ek özel eğitim hizmetinin etkiliğine bakmıştır. Bu araştırmada, öntest, sontest, kontrol gruplu deneysel model kullanılmıştır. Araştırmanın deneklerini, Ankara ilinde oturan 4-6 yaşlarındaki ağır işiten çocuklar arasından, zekâ düzeyleri normal ve normale yakın, işitme aracı kullanan, önceden eğitim almamış ve anaokuluna gitmemiş olan ağır işiten çocuklar arasından, araştırmanın amacına uygun olarak seçilen 4 kız ve 10 erkek oluşturmuştur. Deney grubundaki çocuklara, 6 ay süresince ana okuluna devam etmiş ve ‘’ek özel eğitim (BEKÖZE)’’ uygulaması yapılmıştır. Bu uygulamadan önce ve sonra, deney ve kontrol gruplarına ‘’Sözel İletişim Değerlendirme Aracı (SİDA)’’ uygulanmıştır. Araştırma bulgularına göre BEKÖZE programının, ağır işiten çocukların sözel iletişimlerinin gelişimine olumlu katkısı olduğu anlaşılmıştır. Normal işitenlerle birlikte kaynaştırılan 4-6 yaşlarındaki ağır işiten çocukların sözel iletişimlerini geliştirmek amacıyla, ek özel eğitim programları hazırlanmasının ve uygulanmasının sözel iletişim becerilerinin geliştiği bulunmuştur.

Kırcaali-İftar ve Uysal (1999) Anadolu Üniversitesi Engelliler Araştırma Enstitüsü tarafından yürütülen bir araştırmada, sınıfında kaynaştırılmış zihin engelli öğrenciler bulunan sınıf öğretmenlerine sağlanan özel eğitim danışmanlığının, öğrencilerin ilk okuma –yazma edinimleri üzerindeki etkililiği araştırılmıştır. Araştırma deneklerini kaynaştırma sınıflarına devam eden dört zihinsel engelli öğrenci ve araştırmada gönüllü olarak yer almayı kabul eden sınıf öğretmenleri oluşturmuştur. Araştırma deseni olarak tek denekli

(34)

araştırma modellerinden beceriler arası çoklu yoklama modeli, öğretim yöntemi olarak resimli fişlerle okuma yazma öğretim yaklaşımı kullanılmıştır. Danışmanlık aracığıyla tüm öğrencilerde fiş okuma -yazma becerilerini geliştirdiğini göstermiştir.

Batu (2000a) kaynaştırma uygulaması yapılmakta olan bir Kız Lisesi’nde görev yapan ve kaynaştırma öğrencisi bulunan öğretmenlerin kaynaştırmaya ilişkin görüş ve önerilerini belirlemek amacı ile bir araştırma yapmıştır. Niteliksel olarak yapılan bu araştırmada, sınıfında kaynaştırma öğrencisi bulunan 19 öğretmenle yarı yapılandırılmış görüşmeler yapılmıştır. Elde edilen veriler, tümevarımsal veri analizi tekniği ile analiz edilmiştir. Öğretmenlerin genel görüşü, meslek derslerinde öğrencilerin kültür derslerinde olduklarından daha başarılı oldukları yönündedir. Öğretmenlerin büyük bir bölümü derslerinde kaynaştırma öğrencileri için farklı etkinlikler yaptıklarını söylerken, çok azı normal öğrencilerden farklı bir şey yapmadıklarını belirtmişlerdir. Farklı etkinlik yaptıklarını söyleyen öğretmenlerin yaptıklarını söyledikleri etkinlikler araştırmacı tarafından kaynaştırma öğrencilerinin öğrenmesine yönelik etkinlikler olarak görülmemiştir. Görüşülen öğretmenlerin çoğu destek hizmet almayı isteyeceklerini belirtirken, öğretmenlerden hiçbirisi kaynak oda destek hizmet türünü seçmemiştir. Öğretmenler öğrenciyi sınıf dışına çıkaran bu destek hizmet türünü tercih etmediklerini belirtirken, çoğu öğretmen özel eğitim danışmanlığı destek hizmet türünü tercih etmişlerdir.

Kıraç (2009) özel eğitim danışmanlığı yoluyla düşük akademik performanslı öğrencilerin yapabildiklerini dikkate alarak öğretim düzenlemesinin amaçları gerçekleştirmesindeki etkililiğini belirlemek amacıyla desenlediği çalışmasında tek denekli deneysel desenlerden uyarlamalı dönüşümlü uygulamalar desenini kullanmıştır. Çalışmada araştırmanın deneklerini, 2008–2009 öğretim yılında ayrı üçüncü sınıf şubesine devam eden iki öğrenci oluşturmaktadır. Araştırma verilerinin toplanabilmesi için, öğretmen görüşme formu, Hayat Bilgisi, Matematik ve Türkçe dersi kontrol listeleri, “Saat Okuma” ve “Atatürk’ün Hayatı” ayrıntılı değerlendirme ölçü aracı, sosyal geçerlilik formu geliştirilmiş ve kullanılmıştır. Araştırmada elde edilen verilerin analizinde grafiksel analiz kullanılmıştır. Araştırmada elde edilen bulgular şu şekildedir: Özel eğitim danışmanlığı yoluyla düşük akademik performans gösteren öğrencilerin yapabildiklerini dikkate alarak

(35)

yapılan öğretim düzenlemeleri Matematik ve Hayat Bilgisi disiplin alanlarında amaçları gerçekleştirmelerine yol açmıştır. Geleneksel yönteme göre yapılan öğretim düzenlemeleri düşük akademik performans gösteren öğrencilerin tümünde Matematik ve Hayat Bilgisi disiplin alanlarında amaçları gerçekleştirmelerine yol açmamıştır. Ancak 1 no.lu öğrencinin amaçları gerçekleştirmesine yol açmıştır. Özel eğitim danışmanlığı yoluyla yapabildiklerini dikkate alarak yapılan öğretim düzenlemeleri düşük akademik performanslı öğrencilerin Matematik ve Hayat Bilgisi disiplin alanlarında amaçları gerçekleştirmelerinde geleneksel yönteme göre yapılan öğretim düzenlemelerinden daha etkilidir. Özel eğitim danışmanlığı yoluyla yapabildiklerini dikkate alarak yapılan öğretim düzenlemeleri Matematik ve Hayat Bilgisi disiplin alanlarında düşük akademik performanslı öğrencilerin kazandıkları amaçları farklı ortam ve kişiye genellemelerinde etkili olduğu izlenimi edinilmektedir. Araştırmaya katılan öğretmenler özel eğitim danışmanlığı yoluyla yapabildiklerini dikkate alarak yapılan öğretim düzenlemeleriyle ilgili olarak öğrencilerin öğrenmesine yol açtığını ve öğrencilerin özelliklerine göre planların verilmesinin kullanışlılığı hakkında olumlu görüş bildirmişlerdir.

Ülker (2009) Birlikte eğitim ortamına yerleştirilmiş zihinsel yetersizliği olan öğrencinin özel eğitim danışmanlığıyla farklı disiplin alanlarında yapabildikleri dikkate alınarak yapılan öğretimin amaçları gerçekleştirmesine olan etkisini belirlemek amacı ile desenlendiği çalışmasında tek denekli deneysel desenlerden davranışlar arası çoklu yoklama desenini kullanmıştır. Araştırmanın deneğini, 2008-2009 öğretim yılında ilköğretim 3.sınıfa devam eden bir kız öğrenci oluşturmaktadır. Araştırma verilerinin toplanabilmesi için, öğretmen görüşme formu, Hayat Bilgisi, Matematik ve Türkçe dersi kontrol listeleri, “Saat Okuma”, “Atatürk’ün Hayatı” ve Noktalama İşaretleri ayrıntılı değerlendirme ölçü aracı, sosyal geçerlilik formu geliştirilmiş ve kullanılmıştır. Araştırmada elde edilen verilerin analizinde grafiksel analiz kullanılmıştır. Araştırmada elde edilen bulgular şu şekildedir: Birlikte eğitim ortamına yerleştirilmiş zihinsel yetersizliği olan öğrencinin özel eğitim danışmanlığı yoluyla Matematik, Türkçe ve Hayat Bilgisi derslerinde yapabildiklerini dikkate alarak yapılan öğretim öğrencilerin alınan disiplin alanlarında amaçları gerçekleştirmelerine yol açmıştır. Özel eğitim danışmanlığıyla yapabildiği dikkate alarak düzenlenen öğretimin Matematik, Türkçe ve Hayat Bilgisi

(36)

disiplin alanlarında öğrencinin kazandığı amaçları farklı ortam ve kişiye genellemelerinde etkili olduğu izlenimi edinilmektedir. Araştırmaya katılan öğretmenler özel eğitim danışmanlığıyla yapabildiği dikkate alınarak düzenlenen öğretimin kullanışlılığı hakkında olumlu görüş bildirmişlerdir.

2.5.2.2.2. İş Birliği İle Öğretim Yaklaşımının Etkililiğine Bakan Çalışmalar

Gürgür (2005) kaynaştırma uygulamasının yapıldığı bir ilköğretim sınıfında İşbirliği ile öğretim yaklaşımını incelemiştir. Araştırma eylem araştırması olarak desenlenmiştir. Araştırmaya katılanlar, bir sınıf öğretmeni, özel gereksinimli iki öğrenci ile birlikte otuz beş öğrencinin olduğu 2/B sınıfıdır. Araştırma verileri saha gözlemleri, görüşme, kontrol listeleri, bireysel değerlendirme, belge inceleme, videoteyp kayıtları, birlikte planlama ve yansıtma toplantıları, ders planları ve günlük veri toplama teknikleri ile toplanmıştır. Veriler araştırma sürecinde ve sonunda çeşitli analiz teknikleri kullanılarak analiz edilmiştir.

Araştırmada elde edilen bulgulara göre, İşbirliği ile öğretim yaklaşımının uygulanması sürecinde sınıf öğretmeninin uygulama etkinliklerinde öğrencileri aktif olarak derse katma, ders araç gereçlerini kullanma, dersi sunma ve değerlendirme açısından mesleki gelişmelerinden söz edilebilir. Özellikle özel gereksinimli öğrenciler ile iletişim kurma, derse katılımlarını sağlama ve dönüt verme konusunda öğretmen davranışlarında gelişmeler gözlenmiştir. Sınıf öğretmeninin işbirliği ile öğretim yaklaşımının uygulanması sürecinde yaşadığı sorunlar olarak ise zamanının olmadığını ifade etmesi ve sınıfta video çekimi yapılmasının kendisi için bir sorun olduğunu açıklaması olduğu belirlenmiştir. Diğer yandan, öğretmenin uygulamalarını planlaması ve işbirliği becerilerinde önemli düzeyde gelişmelerin gözlenemediği sonucu çıkarılabilir. Ayrıca sınıf öğretmeninin, işbirliği ile öğretim yaklaşımına karşı olumlu görüşlere sahip olduğu ve özel gereksinimli öğrenciler için gerekli ve faydalı bir yaklaşım olduğunu düşündüğü belirlenmiştir. Sonuç olarak, araştırmadan elde edilen bulgulara göre İşbirliği ile öğretim yaklaşımının kaynaştırma sınıfında özel gereksinimli ve özel gereksinimli olmayan öğrencilerin akademik ve sosyal performanslarının gelişimine katkıda bulunduğu söylenebilir. Ayrıca,

(37)

İşbirliği ile öğretim yaklaşımının uygulanması sürecinin, sınıf öğretmeni ve özel eğitim öğretmeninin mesleki gelişimleri açısından da katkıda bulunduğu vurgulanabilir.

2.5.2.2.3. Gezici Öğretmenliğin Etkililiğine Bakan Çalışmalar

Şafak (2005) akademik ve görme yetersizliğinin sınırlılığa yol açtığı alanlarda sınırlılıkların üstesinden gelmede yapabildiklerine göre desenlenen destek eğitim planlarının, gezici öğretmenlik düzenlemesine göre özel eğitim öğretmeni tarafından sağlanmasının etkili olup olmadığını ve doğal sayılar ve rotada bağımsız hareket etmeyle ilgili amaçlarda belirtilen davranışları kazanmalarına yol açıp açmadığını araştırmıştır.

Araştırma sonuçlarına göre yapabildiklerine göre desenlenen eğitim planlarının gezici öğretmenlik düzenlemesine göre özel eğitim öğretmeni tarafından uygulanmasının, akademik ve görme yetersizliğinin sınırlılığa yol açtığı alanlarda sınırlılıkların üstesinden gelmede etkili olduğu izlenimin edinilmiştir.

Şekil

Tablo - 1. Davranışlar Arası Çoklu Yoklama Modelinin Araştırmada Kullanılması

Referanslar

Benzer Belgeler

Ailenin sınıfa katılımını aile ile birlikte değerlendirme Ailenin sınıfa katılımını aile ile birlikte değerlendirme... Ailenin Sınıf Etkinliklerine Katılacağı

 Zihinsel yetersizliği olan bireyler için, eğitim programlarının temel hedefi, bu bireyleri toplumsal yaşama hazırlamak, bağımsız ya da en az bağımlı olarak

 Sözel iletişim ve işaret dili bileşimi olan bu yöntem tüm iletişim yaklaşımı olarak adlandırılmaktadır.  Bu yaklaşım kalıcı işitme için destek sağlama, konuşma

 Genel eğitim ortamlarının, görme yetersizliği olan öğrenciler için uygunluğu belirlenmiş olmalıdır.  Sınıf öğretmeni ve özel eğitim öğretmeni ve destek

• Yetişkin çocuğun ne istediğini gözler ve çocuğun istediğe duruma model olur, çocuk yanıt verirse yanıtı genişletir. • Yetişkin çocuğun ne istediğini gözler ve

ÇOKLU YETERSİZLİĞİ OLAN ÖĞRENCİLERİN NASIL EĞİTİM ALABİLİRLER.

Yarık dudak, yarık damak gibi sorunlar sesletim bozukluklarına

ÖĞRETİM SÜREÇLERİNDE UYARLAMALAR Az Gören Çocuklar İçin Okuma Yazma Becerileri. Büyük puntolu