• Sonuç bulunamadı

Klasik Türk şiirinde gönül

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Klasik Türk şiirinde gönül"

Copied!
1163
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ

TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI ANA BİLİM DALI

DOKTORA TEZİ

KLÂSİK TÜRK ŞİİRİNDE GÖNÜL

DUYGU DALBUDAK HÜNERLİ

TEZ DANIŞMANI

PROF. DR. ALİ İHSAN ÖBEK

(2)
(3)

https://tez.yok.gov.tr/UlusalTezMerkezi/tezFormYazdir.jsp?sira=1 1/1

TEZ VERİ GİRİŞİ VE YAYIMLAMA İZİN FORMU Referans No 10163553

Yazar Adı / Soyadı DUYGU DALBUDAK HÜNERLİ T.C.Kimlik No 30538616114

Telefon 0

E-Posta duygudalbudak@hotmail.com Tezin Dili Türkçe

Tezin Özgün Adı Klâsik Türk Şiirinde Gönül

Tezin Tercümesi Gönül (Gyunul) at Classical Turkish Poetry

Konu Türk Dili ve Edebiyatı = Turkish Language and Literature Üniversite Trakya Üniversitesi

Enstitü / Hastane Sosyal Bilimler Enstitüsü

Anabilim Dalı Türk Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı Bilim Dalı

Tez Türü Doktora Yılı 2017 Sayfa 1163

Tez Danışmanları PROF. DR. ALİ İHSAN ÖBEK 14216943358 Dizin Terimleri

Önerilen Dizin Terimleri Gönül=Heart Klasik Türk Şiiri=Classical Turkish Poetry Kısıtlama 36 ay süre ile kısıtlı

Tezimin,Yükseköğretim Kurulu Ulusal Tez Merkezi Veri Tabanında arşivlenmesine izin veriyorum. Ancak internet üzerinden tam metin açık erişime sunulmasının 11.09.2020 tarihine kadar ertelenmesini talep ediyorum. Bu tarihten sonra tezimin, bilimsel araştırma hizmetine sunulması amacı ile Yükseköğretim Kurulu Ulusal Tez Merkezi tarafından internet üzerinden tam metin erişime açılmasına izin veriyorum.

NOT: Erteleme süresi formun imzalandığı tarihten itibaren en fazla 3 (üç) yıldır.

11.09.2017

(4)

Tezin Adı: KLÂSİK TÜRK ŞİİRİNDE GÖNÜL Hazırlayan: Duygu DALBUDAK HÜNERLİ

ÖZET

Türk toplumunun köklü kültür ve medeniyetinde önemli bir yere sahip olan gönül kavramı, asırlar boyunca Türk edebiyatının hemen her türünde işlenen konuların başında gelmiştir. Bu doğrultuda tezimizin konusu, gönül kavramının klasik Türk şiirindeki kullanım alanının incelenmesidir. Tezimizin amacı ise edebiyatın her sahasında olduğu gibi klasik Türk edebiyatının da temel konularından biri olan gönül kavramının, klasik Türk şiirinde nasıl işlendiğini tespit etmek; böylelikle divan şairlerinin dilinden Türk toplumunun gönül konusundaki hassasiyetlerini ortaya koymaya çalışmaktır. Tezimiz; “Giriş”, “1. Bölüm”, “2. Bölüm”, “Sonuç” ve “Kaynakça”dan oluşmaktadır. Tezin Giriş bölümünde; daha önce gönül üzerine yapılmış çalışmalar; gönül kelimesinin anlam bakımından tarihsel süreçteki değişimi ve gelişimi; dinî kaynaklarda ve tasavvuf kaynaklarında gönül kavramının ele alınış biçimi hakkında genel bir değerlendirme yapılmıştır. Devamında gönül, dil, kalp, hatır ve gönül anlamını veren diğer kelimelerin atasözleri, deyimler vb. ile birlikte kullanımları da dâhil olmak üzere sözlük anlamları verilmiştir. 1. Bölüm’de; redifi gönül olan şiirler hakkında istatistiki bir bilgi verilmiş; bizzat divan şairlerinin dilinden gönlün tanımının yapıldığı ve ideal gönlün anlatıldığı örnekler değerlendirilmiş; Giriş bölümünde sözlük anlamları verilen atasözü, deyim ve benzerlerinin klasik Türk şiirindeki örnekleri verilmiştir. Daha sonra genel vasıflarıyla gönül ve hemen ardından âşık, sevgili ve rakibin oluşturduğu aşk üçgeninde gönül kavramı, örnekleriyle ele alınmıştır. Tezimizin 2. Bölüm’ünde; gönül ile ilgili tasavvur ve benzetmeler, kapsamlı bir şekilde incelenmiştir. Sonuç bölümünde tezimizden elde edilen verilerle ilgili genel bir değerlendirme yapılmıştır. Son olarak Kaynakça/Bibliyografya bölümünde tezimiz için yararlandığımız kaynaklar verilmiştir.

Anahtar Kelimeler: Gönül, Dil, Kalp, Hâtır, Bağır, Bâl, Cân, Cenân, Ciğer, Derûn, Fuᵓād, İç, İçeri, İçerisi, Lübb, Rûh, Sadr, Sîne, Yürek, Zamîr, Klasik Türk Şiiri.

(5)

Name of Thesis: Gönül (Gyunul) at Classical Turkish Poetry

Prepared by: Duygu DALBUDAK HÜNERLİ

ABSTRACT

With its vital importance in Turkish culture and civilization, the term gönül (gyunul) has been at the century of Turkish literature of all types. Accordingly, the subject of my thesis is the analysis of the practice of the term gönül in classical Turkish poetry. The aim of my thesis is to determine how the term gönül –as one of the the most important terms of classical Turkish literature like in other types of literature– is used in classical Turkish poetry. Therefore, by means of Ottoman poets, my thesis also attempts to present the importance Turkish society gives to the term gönül. The thesis consists of “Introduction”, “Part 1”, “Part 2”, “Conclusion” and “References”. Introduction has a general evaluation of previous works on gönül; the development and change in the meaning of the word gönül in historical process; the way the term gönül was approached in religious and religious mystic sources. It also includes lexical meanings of the words gönül and dil, kalp (qalb), hâtır (khātır); the words that are used to refer to the same meaning as gönül and their usage in proverbs and idioms. Part 1 gives statistical information about poems placing gönül as their words after the rhyme; examines practices of the Ottoman poets, in which gönül is defined and the ideal gönül is presented; shows how the examples of proverbs and idioms defined in Introduction part are used in Turkish literature. Afterwards, gönül is studied in general. Right after that, it is studied with examples in combination with the lover, sweetheart and antagonist forming the eternal triangle. Part 2 concentrates on to imaginations and associations related to gönül in detail. Conclusion part has an overall analysis on data obtained from our study. Finally, works cited in the thesis are listed at References/Bibliography part.

Key Words: Gönül (gyunul), Dil, Kalp (qalb), Hâtır (khātır), Bağır (baghır), Bâl, Can (jān), Cenân (jenān), Ciğer (jiyer), Derûn, Fuᵓâd, İç, İçeri, İçerisi (ich, icheru, icheri), Lübb (lubb), Rûh, Sadr, Sîne, Yürek (yurek), Zamîr, Classical Turkish Poetry.

(6)

ÖN SÖZ

Klasik Türk edebiyatı varlığını altı asır boyunca sürdürmüş, Türk milletinin köklü kültür ve medeniyetinin aynası olmuş bir edebiyat geleneğidir. Bu alanda nesir türünde de çok değerli eserler verilmesine rağmen klasik Türk edebiyatı âdeta bir şiir edebiyatı olarak kendini göstermiştir. Klasik Türk edebiyatının dolayısıyla klasik Türk şiirinin bel kemiğini ise aşk teması oluşturur.

Temel konusu aşk olan klasik Türk şiirinde, insanın duygu merkezi olması hasebiyle aşkla ilgili her türlü duygunun da algılandığı yer olan gönül kavramının önemi yadsınamaz.

Gönül kelimesi, insanın duygu merkezi, manevi ciheti olma anlamlarının yanı sıra gönlü düşmek’te “âşık olmak, tutulmak”, gönlü bulanmak deyiminde “kusacak gibi olmak, midesi bulanmak ve mecazen kuşkulanmak”, Gönül yapmak Kâbe yapmaktır atasözünde “bir insanın gönül kırgınlığını gidermek, Müslümanlar için kutsal bir mekân olan Kâbe yapmak kadar kutsal; ama oldukça da zor bir iştir” gibi çeşitli anlamlarda Türkçeye pek çok deyim ve atasözü kazandırmıştır. Kuşkusuz asırlarca halkımızın karakterini ve hassasiyetlerini aksettiren bu deyim ve atasözleri de klasik Türk şiirindeki yerlerini almıştır.

Gönül, klasik Türk edebiyatında her zaman önem gören ve şiirlerde işlenen bir kavram olmuştur. Nihat Sami Banarlı’nın Türkçenin Sırları isimli kitabından elde edilen bilgilere göre XV. asırda Sultan II. Mehmet’in de katıldığı bir gönül şiirleri yarışması yapılmıştır. Ayrıca Banarlı’nın bir Gönül Şiirleri Antolojisi yapılsa bu kitapta Türkçenin nice zengin ve güzel şiirler toplanacağı yönündeki fikir ve temennisi de dikkate değerdir.

Banarlı’nın bu temenni niteliğindeki sözü; Fatih Sultan Mehmet’in döneminde gönül şiirleri yarışmasının yapılması, asırlarca halkımızın duygularını dile getiren birçok atasözü ve deyime geçmesi, edebiyatımızın bütün kollarında

(7)

sıklıkla kullanılması gönül konusunun hem hayatımızda hem de edebiyatımızda, özellikle de klasik şiirimizde ne derece önemli bir yer teşkil ettiğinin bizce ispatıdır.

Yukarıdan beri gönül kavramının Türk toplumundaki ve toplumun duygu ve hassasiyetlerini aksettiren klasik Türk şiirindeki yeri ve önemini arz etmeye çalıştık. Bu doğrultuda Klâsik Türk Şiirinde Gönül başlıklı çalışmamızın öncelikli amacı, halk edebiyatında ve dinî-tasavvufi edebiyatta da olduğu gibi klasik Türk edebiyatının temel konularından biri olan gönül kavramının, yüzyıllar içerisinde klasik Türk şiirinde ne şekilde işlendiğini tespit etmektir. Böylelikle ön planda divan şairlerinin, arka planda Türk toplumunun gönül konusundaki hassasiyeti gözler önüne serilmeye çalışılmıştır.

Gönül kavramının asırlarca divan şairleri tarafından hangi bakış açısıyla ve nasıl ele alındığının toplu bir şekilde incelenmesi zannımızca Türkoloji için gerekli ve faydalı bir çalışma olacaktır. Ayrıca bu derece önemli bir konuyu ele alan çalışmamızın, bundan sonra gönül üzerine yapılacak bütün çalışmalara biraz olsun ışık tutmasını ümit ediyoruz.

Bu çalışma Giriş ve Sonuç bölümleri dışında iki bölümden oluşmaktadır. Gönül kavramının klasik Türk şiirindeki kullanımını ortaya koymak amacıyla bu iki bölüm için XIII. yüzyıldan XIX. yüzyılın ortalarına kadar değişik yüzyıllarda yazılmış 118’i divan/divançe, 30’u mesnevi, 1’i nazire kitabı olmak üzere toplam 149 eser taranmıştır. Taranan divan/divançelerin 1’i XIII. yüzyıl, 3’ü XIV. yüzyıl, 21’i XV. yüzyıl, 26’sı XVI. yüzyıl, 29’u XVII. yüzyıl, 23’ü XVIII. yüzyıl, 15’i XIX. yüzyıla aittir. Mesnevilerin 5’i XIV. yüzyıl, 9’u XV. yüzyıl, 11’i XVI. yüzyıla, 2’si XVII. yüzyıl, 2’si XVIII. yüzyıl, 1’i XIX. yüzyıla aittir. Nazire Kitabı olarak ele aldığımız Mecmû‘atü’n-Nezâir ise XV. yüzyılda yazılmıştır.

Eserlerin seçiminde temsil değeri yüksek olabilecek örneklerin bulunması ve erişilebilirlik hususuna dikkat edilmeye çalışılmıştır. Ayrıca tanıklar, XIII. yüzyıldan XIX. yüzyılın yarısına kadar her yüzyıldan seçilen eserlerden verilmiş, böylelikle

(8)

çeşitliliğin sağlanmasına gayret edilmiştir. Bu eserlerden elde edilen örnekler, gönül ile münasebetleri doğrultusunda bahsi geçen iki bölüm içinde ve çeşitli alt başlıklar hâlinde sınıflanarak değerlendirilmiştir.

Tezin Giriş Bölümü’nde öncelikle, daha önce gönül üzerine yapılmış çalışmaların künyeleri verilmiş ve bir değerlendirme yapılmıştır. Ardından gönül kelimesinin anlam açısından tarihsel süreçteki değişimi ve gelişimi üzerinde durulmuştur. Gönül Kelimesinin Anlam Açısından Tarihsel Süreçteki Değişimi ve Gelişimi başlığı altında çeşitli akademik çalışmalar doğrultusunda; Orhun Yazıtları, (Eski) Uygur Türkçesi Dönemi eserleri, Divânü Lügâti’t-Türk, Kutadgu Bilig, Atebetü’l-Hakayık gibi Karahanlı Türkçesi Dönemi’nin önemli eserlerinden ve Harezm Türkçesi Dönemi eserlerinden örneklerle gönül kelimesinin anlam açısından gelişimi ve değişimi hakkında bir ön bilgi verilmiştir.

İkinci olarak Dinî Kaynaklarda Gönül/Kalp başlığı altında Kur’an-ı Kerim ve hadislerde gönlün nasıl ele alındığı toplu bir şekilde referansları ile birlikte sunulmaya çalışılmıştır. Bu noktada, verilen hadislerin sahihliği konusunda –ilgili kaynaklara dayanarak– çeşitli muhaddislerin görüşlerine de yer verilmiştir. Bununla beraber tezin ana bölümlerinde de sık sık bu başlık altındaki bilgilere göndermeler yapılmış, ancak ayet ve hadislerin referansları Dinî Kaynaklarda Gönül/Kalp başlığı altında zaten verildiği için ilgili bölüm dışında kalan yerlerde referanslar tekrar edilmemiştir. Buradaki değerlendirmelerin ardından, Tasavvuf Kaynaklarında Gönül/Kalp başlığı altında genel olarak belli başlı tasavvuf kaynaklarına göre mutasavvıfların gönlün mahiyeti, önemi, işlevi, eğitimi vb. konulardaki görüşlerine yer verilmiştir.

Üçüncü olarak Sözlüklerde Gönül (Dil, Kalp, Hatır ve Gönül Anlamını Veren Diğer Kelimeler) başlığı altında başta gönül, dil, kalp, hatır olmak üzere bağır, bâl, cân, cenân, ciger, derûn, fuᵓâd, giş, iç (içeri, içerisi), lübb, rûh, sadr, sîne, yürek, zamîr kelimelerinin sözlük anlamları ile bu kelimelerle yapılan birleşik kelimelerin, terkiplerin, atasözlerinin, deyimlerin, darbı mesellerin (durûb-ı emsâl)

(9)

ve diğer kalıp ifadelerin sözlük anlamları ele alınmıştır. Bu başlık için 7’si etimolojik sözlük, 12’si atasözü, deyim ve darbı mesel sözlüğü, 36’sı Türkçe, Osmanlıca, Farsça ve Arapça sözlük, ayrıca Derleme Sözlüğü, Tarama Sözlüğü ve Yeni Tarama Sözlüğü de dâhil olmak üzere toplam 58 sözlüğe müracaat edilmiştir. Ayrıca bu başlık altında, Gönül Kelimesinin Bazı Dünya Dillerindeki Karşılıkları ve Anlamları adıyla bir alt başlık oluşturulmuş; burada Alman, Çin (Modern/Klasik), Fin, Fransız, Hint, İngiliz, İspanyol, Japon, Kore, Latin, Macar, Moğol, Rus, Svahili, Urdu ve Yunan dili olmak üzere toplam 16 dilde, bir anlamlarıyla gönül kelimesini karşılayan kelimeler ve bu kelimelerin diğer anlamları verilmiştir. Ardından gönlün, Sözlüklerde Gönül başlığı altında verilen anlamları ile bahsi geçen dillerde benzerlik gösteren anlamlarının karşılaştırıldığı bir tablo verilmiş ve son olarak gönül kelimesinin bazı dünya dillerindeki karşılıkları ve anlamları hakkında kısa bir değerlendirme yapılmaya çalışılmıştır.

Tezin 1. Bölümü’nde, öncelikle redifi gönül olan şiirler hakkında kısaca istatistiki bir bilgi aktarılmıştır. Daha sonra bizzat divan şairlerinin dilinden gönlün tarifinin yapıldığı örnekler ile ideal gönlün tanımının verildiği örnekler değerlendirilmiştir. İkinci olarak, Sözlüklerde Gönül başlığı altında sadece sözlük anlamlarını verdiğimiz atasözleri, deyimler, darbı meseller (durûb-ı emsâl) ve kalıp ifadelerde gönlün nasıl ele alındığı, klasik Türk şiirindeki örnekleriyle sunulmuştur. Üçüncü olarak genel vasıflarıyla gönül kavramı değerlendirilmiştir. Hemen ardından âşık, sevgili ve rakip üçgeninde gönül konusu, örnekleriyle birlikte ele alınmıştır.

Tezin 2. Bölümü, Gönül ile İlgili Tasavvur ve Benzetmeler genel başlığını taşımaktadır. Bu başlık altında gönülle ilgili tasavvur ve benzetmelerin tespit edildiği örnekler tasniflenmiş ve değerlendirmeleri yapılmıştır.

Sonuç bölümünde çalışmamızın sonuçlarıyla ilgili genel bir değerlendirme yapılmıştır.

(10)

Çalışmada kullanılan eserler için yapılan kısaltmaların ve diğer kısaltmaların listesi Kısaltmalar adı altında verilmiştir. Bu listedeki kısaltmaların bir kısmı (Sözlüklerde Gönül başlığı altında sözlüklerden yapılan alıntılar gibi) yararlanılan kaynaktaki özgün hâliyle verilmiştir.

Çalışmanın bütününde, alıntı yapılan eserlere –sözlükler ve beyitler hariç– atıf yapılırken metin içi kaynakça bağlacı kullanılmış; ancak çalışmanın kendi içindeki göndermeler ve daha geniş bilgi için bakınız ifadeleri için sayfa sonu açıklayıcı dipnot sistemi uygulanmıştır. Ayrıca başta taranan manzum eserler olmak üzere kullanılan bütün eserlerin tam künyeleri, metin içi kaynakça bağlacına uygun şekilde Kaynakça/Bibliyografya başlığı altında verilmiştir.

Çalışmadaki tanıklar için kullanılan transkripsiyon/transliterasyon alfabesinin listesi Transkripsiyon/Transliterasyon Alfabesi adı altında verilmiştir.

Gönül kavramının, klasik Türk şiirinin neredeyse temelini teşkil ettiğini düşünecek olursak, konunun ve incelemeye tabi tutulan dönemin genişliği de göz önüne alındığında, çalışmamızın eksiksiz ve kusursuz olduğunu iddia etmemiz mümkün değildir.

Son olarak belirtmek isteriz ki klasik Türk şiirimiz açısından oldukça önemli gördüğümüz bu konunun kapsamlı bir akademik çalışmayla ele alınma fikri danışman hocam Sayın Prof. Dr. Ali İhsan ÖBEK’e aittir. Bu bakımdan her şeyden önce böylesine önemli ve aynı zamanda keyifli bir konuyu çalışmamıza vesile olan, çalışmanın adının ve konusunun belirlenmesi aşaması başta olmak üzere, her aşamasında bilgi ve tecrübelerinden yararlandığım Sayın Prof. Dr. Ali İhsan ÖBEK’e minnet borçluyum. Ayrıca çalışmada ele alınan hadislerle ilgili bilgi ve görüşlerinden yararlandığımız Sayın Prof. Dr. Ahmet YÜCEL’e, “Sözlüklerde Gönül” ve “Gönül Kelimesinin Bazı Dünya Dillerindeki Karşılıkları ve Anlamları” başlıkları altındaki çeviriler için yardımlarını gördüğümüz Doç. Dr. Sonel BOSNALI, Yrd. Doç. Dr. Hakan AYDEMİR, Yrd. Doç. Dr. Gülçiçek AKÇAY, Okt. Cüneyt BİLDİK’e,

(11)

çalışmanın yazım düzenlemesindeki yardımları için Yrd. Doç. Dr. İlker TOSUN ve Okt. Dr. Gürhan KINALI’ya, üzerimden manevi desteklerini hiçbir zaman esirgemeyen başta annem Sevim DALBUDAK olmak üzere bütün aileme, son olarak çalışmamız süresince her zaman sabırla bana destek veren gönül yoldaşım, sevgili eşim Yrd. Doç. Dr. Bülent HÜNERLİ’ye teşekkür ederim.

Duygu DALBUDAK HÜNERLİ Edirne, 2017

(12)

Çalışmada İzlenilen Yöntem ve Kurallar

1. Yazım kuralı olarak -alıntı yapılan yerler hariç- Türk Dil Kurumu tarafından 2009 yılında hazırlanan Yazım Kılavuzu esas alınmıştır.

2. Ayetler ve anlamları için http://www.kuranmeali.com sitesinde yer alan ve Elmalılı Hamdi Yazır’ın hazırlamış olduğu Kur’an mealinden yararlanılmıştır. Buna göre öncelikle ayetler orijinal harfleriyle verilmiş, ardından Elmalılı Hamdi Yazır’ın mealleri eklenmiştir. Hadisler için ise http://www.kuranikerim.com/kutubi-sitte/kutubi_index1.htm sitesinde yer alan hadislerden ve İbrahim Cânan’ın Kütüb-i Sitte Muhtasarı Tercüme ve Şerhi başlıklı eserinden faydalanılmıştır. Ayrıca muteber hadis kitaplarında bulunamayan; fakat Peygamberimize isnat edilen bazı rivayetler için pek çok muhaddisin görüşünün toplu şekilde verildiği kaynaklardan da faydalanılmıştır.

3. Çalışmanın tamamında, örnekler italik olarak verilmiştir. Ayrıca bilhassa dikkat çekilmek istenen kelimeler kalın harflerle yazılmıştır. Örneklerin hangi eserden alıntılandığı ise şu şekilde belirtilmiştir:

a) Divan veya divançelerden alıntılanan örnekler için, şairin mahlası/şiir türünün kısaltması/türün numarası/beyit numarası/sayfa numarası verilmiştir (G= Gazel). Diğerlerinde ise eser adı kısaltması/beyit numarası/sayfa numarası verilmiştir (GAR= Garibnâme).

Örnek:

Dilerseñ semt-i maḳṣūda eger vuṣlat selāmetle Göñül fülkini girdāb-ı sivāya ṣalma ey sālik

(13)

Ḥaḳ yaratdı seni manẓargāh ıçun Bu göñül manẓar degül mi şāh ıçun

(GAR, 5717/17)

b) Örneklerin sayfa numaraları mümkün olduğunca matbu hâllerinden verilmiştir. Matbu hâline ulaşılamayan eserler için ise internet erişimi yoluyla kullandığımız metinlerdeki sayfa numaraları verilmiştir. Bunlar tezimizin Kaynakça/Bibliyografya bölümünde belirtilmiştir.

c) Çalışmada Cemâlî mahlasına sahip iki farklı şair bulunmaktadır. Bu şairlerden örnek verirken bir karışıklık olmaması için, yaşadıkları yüzyıllar ve kullandığımız eserlerin basım tarihleri göz önüne alınarak şair mahlasının yanına I-II şeklinde numara verilmiştir. Buna göre 1994 yılında İ. Çetin Derdiyok tarafından divanı yayımlanan ve XV. yüzyıl şairi olan Cemâlî için, Cemâlî (I); 2002 yılında Nihal Nomer Karaman tarafından divanı yayımlanan ve XVII. yüzyılın sonu ile XVIII. yüzyılın başında yaşamış olan şair Cemâlî için, Cemâlî (II) ifadeleri kullanılmıştır.

4. Taramalardan elde edilen bütün tanıklar kullanılmamış, temsil değeri yüksek olabilecek örnekler verilmeye çalışılmıştır. Ayrıca tanıklar, XIII. yüzyıldan XIX. yüzyılın yarısına kadar her yüzyıldan seçilen eserlerden verilmiş, bu süreç içerisinde Türkçenin, farklı dönemlerinde değişik dil özelliklerine sahip olması nedeniyle seçilen örneklerde, alıntı yapılan eserin dil özelliklerine sadık kalınmaya çalışılmıştır. Bununla beraber tezin tamamında kullanılan örneklerde tam transkripsiyon uygulanmış ve transkripsiyon açısından bir birlik olması için Arapça, Farsça kelime ve terkiplerin yazımında şu kurallara uyulmuştur:

a. İçerisinde harf-i tarif bulunan Arapça tamlamalar ve mürekkep sıfatlar örneklerde verildiği gibi yazılmıştır.

(14)

Örnek: Ḫayrü’l-beşer, ᶜayne’l-yaḳīn, beytü’l-ḥazen, münkesirü’l-bāl, selīmü’l-ḳalb vb.

b. İçerisinde Allah kelimesinin bulunduğu Arapça kelimeler örneklerde görüldüğü üzere bitişik yazılmıştır.

Örnek: beytullâh, billâh, ᶜarşullâh, ehlüllâh, biḥamdillâh vb.

c. Arapça edatlarla yapılan birleşik kelimeler, örneklerde verildiği gibi yazılmıştır. Ancak lā-, bī-, nā-, lem- gibi Arapça ve Farsça olumsuzluk öneklerinin bulunduğu kelimeler “-” işareti kullanılmaksızın bitişik yazılmıştır.

Örnek: bi’l-cümle, fi’l-mesel, fi’l-ḥāl vb.

Örnek: lāmekān, lāyezāl, nābīnā, bīşümār, bīhüner, Lemyezel vb.

d. Farsça mürekkep isim ve sıfatların yazımında Türkçenin dil mantığına uyularak bütün hâlinde bir anlam ifade edenler ve bitişik yazıldığında farklı anlamlara sebebiyet vermeyecek bütün kelimeler kısa çizgi (-) işareti kullanılmaksızın bitişik yazılmıştır:

Örnek: nevheves, ḳıblenümā, cefācū, āzürdeḫāṭır, ṣāḥibḳırān, ḫıredmend, ġamnāk, dilber, efsürdedil, dilsitān, naẓargāh, lālezār, sengsār, meygede vb.

e. Farsça āsā, veş vb. benzetme ekleri ve yine Arapça gibi anlamı taşıyan ṣıfat, misal kelimeleri kısa çizgi (-) işareti kullanılmaksızın ayrı yazılmıştır.

Örnek: Mesīḥ āsā, āsmān āsā, Hārūt veş, Mūsá ṣıfat, ᶜanḳā ṣıfat, meges misāl vb.

(15)

f. Farsça tā, be, ber, ender gibi edatlarla yapılan kelimeler, örneklerde görüldüğü üzere kısa çizgi (-) işareti kullanılmaksızın yazılmıştır.

Örnek: ālūde beḫūn, sertāpā, serāpā, serbeser, sertāser, tā bepilav, celīsender vb.

g. Bahsi geçen durumlar haricinde izafet kesresinin kullanılması gereken tamlamalar için kısa çizgi (-) işareti kullanılmıştır.

Örnek: esrār-ı dil, ḫāne-i dil, ḫazīne-i esrār-ı ġayb vb.

5. Çalışmadaki örnekler için kullanılan transkripsiyon alfabesinin tam listesi, Ön Söz’de de belirtildiği üzere, Transkripsiyon/Transliterasyon Alfabesi başlığı altında verilmiştir. Bununla beraber örneklerin transkripsiyonları için şu kurallara uyulmuştur:

a. Arapça kelimelerde, yazılışında elif bulunmadığı hâlde uzun a okutan/okunan ses, â olarak gösterilmiştir:

Örnek: İlâhī, Allâh, lâkin vb.

b. Kimi Arapça kelimelerin sonunda elif gibi okutan/okunan ve elif yerine kullanılan ye ی harfi (elif-i maksûre) için á işareti kullanılmıştır. Ancak bu tarz kelimeler Fars üslûbuna göre -gerekli hâllerde- uzun i (ī) olarak gösterilmiş; vezin gereği hafifletilmesi gereken yerlerde ise i şeklinde yazılmıştır. Bunların dışında elif harfinin uzun A, a için kullanıldığı her yerde Ā, ā işareti kullanılmıştır.

(16)

c. Uzun okunması gereken sesler, vezin zarureti bakımından gerekli yerlerde hafifletilerek kullanılmıştır.

Örnek: Ḥaḳḳ→ Ḥaḳ, ḫaṭṭ→ḫaṭ vb.

6. Sözlüklerde Gönül (Dil, Kalp, Hatır ve Gönül Anlamını Veren Diğer Kelimeler) başlığı altında bahsi geçen kelimelerin sözlük anlamları verilirken şu hususlara riayet edilmiştir:

a) Öncelikle çalışmamızın esasını teşkil etmesi sebebiyle, gönül kelimesinin sözlük anlamları verilmiştir. Ardından klasik Türk şiirinde sıklıkla kullanıldığı için bu kelimenin Farsçadaki karşılığı olan dil kelimesi ile Arapçadaki karşılığı olan kalb ve hâtır kelimelerinin sözlük anlamları verilmiştir. Daha sonra gönül anlamını veren diğer kelimelerin sözlük anlamları alfabetik sıra gözetilerek ele alınmıştır.

b) Sözlük anlamları verilecek ana kelime kalın ve büyük harflerle yazılmış; anlamları ise numaralarla maddelendirilmiştir. Ayrıca ele alınan ana kelimeyle ilgili alt maddeler varsa bunlar kalın ve küçük harflerle yine alfabetik sıra gözetilerek yazılmıştır.

Örnek:

1. GÖNÜL:

[kö-ñ (hatır; düşünme; dalma/göğüs) >köñ-ül >göñül > gönül لكوك ] is.

1. Yürek. [{eAT.} ÖTS/C.2/1750 (1), MBTS/C.1/1088 (1), RTK/152, LO/163, LL/304, TLO/C.2/4087, ML/195, YTL/232, OTS/C.1/920 (1), YTS/97, {Garp-is.} BTL/C.4/192, {Kazan -{Garp-is.} BTL/C.4/195, TS/C.III/173, {(Tü) köŋğül

(17)

(viii)}+SS/179+göğüs, insanın iç yüzü || < Tü kön a.a. →KÖK » gönüllü, gönülsüz, EDT/731]

2. Yürekte/Kalpte var olduğu kabul edilen sevgi, düşünme, anma, istek ve hatır gibi duygu kaynağı. “Gönüllerin birbirine kaynaştığı o günler millî bayramlarımızdan biriydi.” –O. S. Orhon. [ÖTS/C.2/1750 (2), örnek: TDK/777 (1) \\ MBTS/C.1/1088 (1), ÖrTS/C.2/1025 (1), TDEKS/162 (1), ESTY/76, TSP/762 (1)]

gönüldaş: 1. Aynı duyguları taşıyanlardan her biri; can dostu; yakın dost; ahbap. “Yiğitler terkilerine kadınlarını, gönüldaşlarını almışlar.” - Ahmet H. Müfütüoğlu. [{is.} ÖTS/C.2/1751 \\ {is.} TDK/778, örnek: MBTS/C.1/1091, YTS/98] Birbiriyle aynı düşüncede ve histe olan. [TELEX/1598 (1)] Yakın dost, içten dost < gönül+ -daş. [TETTL/C.2/174] 2. Bir göğüsten meme emişen iki çocuk. [{is.} OTSP/519 (1)] 3. Akran, arkadaş, sevgili. [{is.} OTSP/519 (2)]

c) Yukarıdaki örnekte görüldüğü üzere, bir kelimenin anlamları maddeler hâlinde verilirken, genel olarak en yaygın anlamından en az bilinen anlamına doğru bir sıralama yapılmaya özen gösterilmiştir. Bu noktada daha kapsamlı olmaları nedeniyle esas olarak Yaşar Çağbayır tarafından hazırlanan Ötüken Türkçe Sözlük veya Şemseddin Sâmî’nin Kāmûs-ı Türkî’sindeki anlam sıralamasından da faydalanılmıştır. Maddeler hâlinde anlamlar sıralanırken o anlam, hangi sözlükte bulunmuşsa köşeli parantez [ ] işareti içinde italik olarak o sözlüğün isminin kısaltması/var ise cilt numarası/sayfa numarası ve belirtilmişse o sözlükte kaçıncı anlamda kullanıldığı -ayrıca parantez ( ) işareti içinde- verilmiştir.

d) Söz konusu kelimelerin maddeler hâlinde verilen ilk açıklamalarının ardından köşeli parantez [ ] içinde sıralanan sözlüklerde ifade, aynı şekilde verilmiş ise bu sözlüklerin kısaltmalarının arasına virgül (,) konulup sıralamaya devam edilmiştir. Ayrıca verilen ilk anlama ek bir ifade daha verilmişse kısaltmanın sonuna

(18)

artı (+) işareti konarak bu ifade de eklenmiştir. Sözlük kısaltmaları arasındaki sola yatık çift taksim (\\) işareti ise bu işaretten sonra sıralanan sözlüklerin, verilen ilk açıklamanın sadece bir kısmını aynen aldığını veya yakın anlam ifade eden açıklamalar yaptığını göstermektedir. Eğer kelimenin tamamen farklı bir anlamı verilmişse zaten bu anlam başka bir numara ile ayrıca maddelendirilmiştir.

Örnek: Gönül:

2. Yürekte/Kalpte var olduğu kabul edilen sevgi, düşünme, anma, istek ve hatır gibi duygu kaynağı. “Gönüllerin birbirine kaynaştığı o günler millî bayramlarımızdan biriydi.” –O. S. Orhon. [ÖTS/C.2/1750 (2), örnek: TDK/777 (1) \\ MBTS/C.1/1088 (1), ÖrTS/C.2/1025 (1), TDEKS/162 (1), ESTY/76, TSP/762 (1)]

18. Kibir, gurur, ta’azzum. “O adamda hiç gönül yoktur, pek gönülsüzdür.” [örnek: KT/389 (8)+tekebbür, RKO/894 \\ RTK/152, TELEX/1598 (4)+özsaygı, YTL/232, OTS/C.1/920 (7)+onur, ÖrTS/C.2/1026 (3)+onur, ESTY/77]

e) Yukarıda verilen örneklerde de görüldüğü üzere kelimelerin sözlük anlamları maddeler hâlinde yazılırken mümkün olduğunca yine sözlüklerden tespit edilen örnek cümlelerle açıklamalar desteklenmiştir. Örnek cümle, açıklamanın hemen sonuna tırnak “ ” işareti içerisinde ve italik olarak yazılmış; hangi sözlükten alıntılandıysa o sözlüğün kısaltmasının başına örnek yazılarak belirtilmiştir.

f) Ele alınan kelimenin alıntılandığı sözlükteki anlamlarının yanında, hangi dönemde kullanıldığına (Eski Anadolu Türkçesi için eAT., Osmanlı Türkçesi için OsT. vb.); hangi dilde, lehçede veya şivede kullanıldığına (Farsça için Far.; Garp, Çağatay vb.); hangi kelime türünde olduğuna (isim için is., sıfat için sf., zarf-fiil için zf. vb.) dair bir ibare varsa veya anlam açısından mecaz ise mec., atasözü ise at., deyim ise dey. tasavvufi ise tas. vb. kısaltmalar var ise bunlar bizim

(19)

çalışmamızda da ilgili sözlüğün kısaltmasının hemen başında { } işareti içerisinde belirtilmiştir.

Örnek: Gönül:

3. İnsanın hissiyat merkezi, yüreğin (kalbin) manevi ciheti. “Gönlüme tesir etti.” [örnek: KT/389 (1), RTK/152, RKO/894 \\ ÖTS/C.2/1750 (3)+yüreğin manevi gücü, iç, MBTS/C.1/1088 (1), {is.} ÖrTS/C.2/1025 (1), {is.} OTSP/518 (1), ESTY/76, {Garp-is.} BTL/C.4/192+yüreğin hissi, ihtisas, {Kazan -is.} BTL/C.4/195+yüreğin hissi, ihtisas, LO/163+yüreğin hissi, TETTL/C.2/173+insanın zihin, istek ve duygu gibi iç faaliyetlerinin sahası, ESTY/76]

g) Söz konusu kelimelerin atasözü, deyim ve darbı meseller içindeki kullanımlarının ele alındığı sözlüklerdeki anlamları verilirken de yukarıdan beri bahsettiğimiz metot uygulanmıştır. Ancak burada ilgili ana kelimenin sözlük anlamları verildikten hemen sonra ayrı bir başlık açılarak atasözleri, deyimler ve darbı meseller birbirinden ayrılmış, üç ayrı alt başlık altında toplanmıştır. Darbı meseller de manzum ve mensur olanlar şeklinde ayrıca başlıklandırılmıştır. Sözlük anlamları alınan kelimelerle yapılmış birleşik kelime veya terkip varsa bunlar da alt başlık açılarak alfabetik sıraya uygun şekilde yazılmıştır.

h) Çalışmada ele alınan atasözü, deyim veya darbı mesele sözlükte yer verilmiş; fakat herhangi bir açıklama yapılmamışsa bu durum çalışmamızda, ilgili sözlüğün kısaltmasının başına {Ø} işareti konularak belirtilmiştir. Yine bu bölümlerde de açıklamanın ardından köşeli parantez [ ] işareti içinde italik olarak sözlüğün kısaltması/var ise cilt numarası/madde numarası/sayfa numarası belirtilmiştir.

(20)

Örnek:

Gönül kalsın yol kalmasın: Başkalarının kırılacağı bilinse bile, toplumun değer yargılarına, inançlarına, örf ve âdetlerine aykırı hareket etmemek gerekir. [TTA/479/8866, {Ø} ŞHDAD/C.I/105/33+iki şair, iki örnek, {Garp-is. (Ø)} BTL/C.4/192+bir şair, bir örnek, {Ø} MEBTA/C.I/194/5239, {Ø} AS/146, {Ø} A/101/2276+dört şair, dört örnek.]

i) Değerlendirmesini yaptığımız kelimelerin atasözü, deyim ve darbı meseller içindeki kullanımlarının ele alındığı sözlüklerde, bazen manzum örnekler de verilmiştir. Bunlar zaten çalışmamızın Klasik Türk Şiirindeki Kullanımlarıyla Atasözleri, Deyimler ve Darbı Mesellerde (Durûb-ı Emsâl) Gönül başlığı altında ayrıntılı olarak sunulduğundan, bu sözlüklerde geçen manzum örnekler hakkında sadece -yukarıdaki örnekte de görüldüğü üzere- ilgili sözlüğün kısaltmasının hemen ardından istatistiksel bilgi (kaç şairden, kaç örnek şeklinde) verilmekle yetinilmiştir.

j) Aynı anlamı veren atasözü, deyim ve darbı meseller bazı sözlüklerde birkaç farklı şekliyle ele alınabilmektedir. Çalışmamızda bu durumda olanları belirtmek için ilgili sözlüğün kısaltmasından hemen önce {+…} işareti konulmuş ve değişik olan kelime yazılmıştır. Ancak ikinci kez ayrı bir madde olarak ele alınmışsa bu da çalışmamızda belirtilmiştir.

Örnek:

Evlâdı ben doğurdum ama gönlünü ben doğurmadım: İnsanın çocuğu kendisinin bir parçasıdır. Birçok özellikleri onunkine benzer. Yalnız gönlü ve huyu benzemeyebilir. Bir kimse evladına emredip birçok şeyler yaptırır; ancak gönlüne söz geçiremez. [{+Oğlumu…}+ADS/C.I/278/1200, {Ø} ŞHDAD/C.I/96/21]

(21)

Oğlumu (evlâdı) ben doğurdum amma gönlünü ben doğurmadım: bk. “Evlâdı ben doğurdum amma…” [ADS/C.I/399/2070]

k) Derleme Sözlüğü’nden verilen açıklamalarda kelimenin kullanıldığı yer adları da sözlüğün kısaltmasının hemen ardından artı (+) işareti konularak sıralanmıştır. Eğer yer isimleri çok fazla ise birkaç yer ismi verilmiş, geri kalanları için vd. kısaltması konulmuştur.

Örnek:

gönülsümek: 1. İçten gelerek istemek. [{ağız, gçsz. f.} ÖTS/C.2/1751] 2. Gönülden istemek. [DS/C.III/2156+Çığrı, Dinar-Afyon; İskilip-Çorum; Ankara; Mut ve köyleri-İçel.]

(22)

İÇİNDEKİLER

ÖZET ... İ ABSTRACT ... İİ ÖN SÖZ ... İİİ İÇİNDEKİLER ... XİX TABLOLAR ... XXX KISALTMALAR ... XXXİ GİRİŞ ... 1 A.DİNÎ KAYNAKLARDA GÖNÜL/KALP ... 11

B.TASAVVUF KAYNAKLARINDA GÖNÜL/KALP ... 39 C.SÖZLÜKLERDE GÖNÜL (DİL,KALP,HATIR VE GÖNÜL ANLAMINI VEREN

DİĞER KELİMELER) ... 55 1. BÖLÜM ... 400 1.1. REDİFİ GÖNÜL (DİL, KALP, HATIR VE GÖNÜL ANLAMINI VEREN DİĞER KELİMELER) OLAN ŞİİRLER ... 410 1.2. DİVAN ŞAİRLERİNİN DİLİNDEN GÖNLÜN TARİFİ ... 412 1.3. DİVAN ŞAİRLERİNİN DİLİNDEN İDEAL GÖNÜL ... 429 1.4. KLASİK TÜRK ŞİİRİNDEKİ KULLANIMLARIYLA ATASÖZLERİ, DEYİMLER, DARBIMESELLER (DURÛB-I EMSÂL) VE KALIP

İFADELERDE GÖNÜL ... 435 1.5. GENEL VASIFLARIYLA GÖNÜL ... 697 1.5.1. Arif ... 697 1.5.2. Avare, Garip... 698 1.5.3. Ayyaş ... 698 1.5.4. Başı Dönmüş, Sersem ... 698 1.5.5. Bitkin, Zayıf ... 698 1.5.6. Çaresiz ... 699 1.5.7. Deli... 699 1.5.8. Dertli, Gamlı ... 699 1.5.9. Hasta ... 699 1.5.10. Heveskâr, Susamış ... 699 1.5.11. Huzurlu, Rahat ... 699 1.5.12. Kalleş ... 699 1.5.13. Kanlı... 700

(23)

1.5.14. Kararsız ... 700 1.5.15. Karışık, Perişan ... 700 1.5.16. Kırık, Paramparça ... 700 1.5.17. Ölü ... 700 1.5.18. Sabırsız... 702 1.5.19. Saf, Temiz ... 703 1.5.20. Sevdalı, Tutkun ... 703 1.5.21. Yaralı ... 703 1.5.22. Yıkık ... 703 1.6. ÂŞIK, SEVGİLİ VE RAKİP ÜÇGENİNDE GÖNÜL ... 703 1.6.1.ÂŞIKIN GÖNLÜ VE MESKEN EDİNDİĞİ YERLER ... 703 1.6.1.1. Sevgilinin Güzellik Unsurlarının Mesken Edinilmesi ... 704 1.6.1.1.1. Sevgilinin Saçları ... 704 1.6.1.1.2. Sevgilinin Çene Çukuru ... 707 1.6.1.1.3. Sevgilinin Kaşları ... 709 1.6.1.1.4. Sevgilinin Beni ... 710 1.6.1.1.5. Sevgilinin Ayva Tüyleri ... 711 1.6.1.2. Sevgilinin Kapısı, Eşiği, Semtinin Mesken Edinilmesi ... 711 1.6.2.SEVGİLİNİN GÖNLÜ ... 712 1.6.2.1. Kâfir İlleri ... 712 1.6.2.2. Kara, Katı, Sert ... 713 1.6.3.RAKİBİN GÖNLÜ ... 715 1.6.3.1. Aşağılık, Dinsiz, İmansız, Kötü ... 715 1.6.3.2. Firengistan ve Kâfir Kalesi ... 716 1.6.3.3. Katı, Sert ... 716 2. BÖLÜM: GÖNÜL İLE İLGİLİ TASAVVUR VE BENZETMELER ... 718 2.1. DİN-TASAVVUF ... 718 2.1.1. Melekler ... 719 2.1.1.1. Harut, Marut ... 719 2.1.2. Semavi Kitaplar ... 719 2.1.2.1. Kur’an-ı Kerim ... 720 2.1.3. Ayetler, Hadisler ... 720 2.1.4. Peygamberler ... 724 2.1.4.1. Hz. Eyüp ... 725 2.1.4.2. Hz. İbrahim ... 725 2.1.4.3. Hz. Musa ... 726 2.1.4.4. Hz. Muhammed ... 727 2.1.4.5. Hz. Nuh ... 728 2.1.4.6. Hz. Süleyman ... 728

(24)

2.1.4.7. Hz. Yakup ve Külbe-i Ahzânı ... 729 2.1.4.8. Hz. Yunus ... 731 2.1.4.9. Hz. Yusuf ... 732 2.1.5. Ahiret ve Ahiretle İlgili Kavramlar ... 733 2.1.5.1. Cennet, Uçmak/Cehennem ... 733 2.1.6. İbadetle İlgili Unsurlar ... 735 2.1.6.1. İbadethaneler ... 735 2.1.6.1.1. Bargâh, Halvetgâh ... 735 2.1.6.1.2. Beytullah, Kâbe ... 737 2.1.6.1.3. Cami, Mescit ... 753 2.1.6.1.4. Kilise ... 756 2.1.6.1.5. Puthane ... 759 2.1.6.1.6. Tekke ... 759 2.1.6.2. Hac ve Hacla İlgili Unsurlar ... 762 2.1.6.2.1. Hacı ... 762 2.1.6.3. Oruç ve Oruçla İlgili Unsurlar ... 762 2.1.6.3.1. Oruçlu ... 762 2.1.7. Tarikatla İlgili Unsurlar ... 763 2.1.7.1. Abdal ... 763 2.1.7.2. Derviş ... 765 2.1.7.3. Mürit ... 766 2.1.7.4. Salik ... 766 2.1.8. Bazı Mutasavvıflar ... 767 2.1.8.1. Hallac-ı Mansur ... 767 2.1.8.2. İbrahim İbni Edhem ... 769 2.1.9. Cam ve Camla İlgili Unsurlar... 770 2.1.9.1. Ayna, Gözgü ... 770 2.1.9.2. Cam, Kadeh, Sürahi, Şişe ... 794 2.1.10. Arş ... 800 2.1.11. Can Gözü, Gönül Gözü ... 804 2.1.12. Eymen Vadisi, Vadi ... 811 2.1.13. (Gizli) Hazine, Mahzen ... 813 2.1.14. Gönül Ehli ... 816 2.1.15. Gönül Yolu... 818 2.1.16. İrfan Ocağı, Kaynak, Maden Ocağı ... 819 2.1.17. Kesret, Vahdet ... 820 2.1.18. Mâsivâ ... 824 2.1.19. Perde ... 824 2.1.20. Sır ... 826 2.1.21. Tecelli ... 829 2.1.22. Tûr Dağı ... 833

(25)

2.2. CEMİYET ... 835 2.2.1.ŞAHISLAR ... 835

2.2.1.1. Tarihî Şahsiyetler ... 835 2.2.1.1.1. Hükümdar ve Devlet Adamları ... 835 2.2.1.1.1.1. İskender ... 835 2.2.1.1.2. Sanatkârlar... 836 2.2.1.1.2.1. Behzat ... 836 2.2.1.1.2.2. Mânî ... 837 2.2.1.2. Efsanevi Şahsiyetler ... 838 2.2.1.2.1. Berehmen ... 838 2.2.1.2.2. Cem ... 838 2.2.1.2.3. Dârâ ... 838 2.2.1.2.4. Kahraman ... 839 2.2.1.2.5. Leclâc ... 839 2.2.1.2.6. Tehemten ... 840 2.2.1.3. Ünlü Aşk Kahramanları ... 841 2.2.1.3.1. Ferhat ... 841 2.2.1.3.2. Mecnun ... 842 2.2.1.3.3. Züleyha ... 843 2.2.1.4. Bazı Ünlü Eserler ... 844 2.2.1.4.1. Gülistân ... 844 2.2.1.4.2. Gülşen-i Râz Bâbı ... 844 2.2.1.4.3. Leylâ vü Mecnûn... 844 2.2.1.4.4. Mahzenü’l-esrâr/Matla’ul-envâr ... 845 2.2.1.4.5. Nigâristân ... 845 2.2.1.4.6. Sultan Mahmud ve Ayaz Hikâyesi ... 846 2.2.1.4.7. Şehnâme ... 847 2.2.1.4.8. Şerh-i Miftâh/İlm-i Maksûd/Merâhü’l-ervâh ... 847 2.2.2.ÜLKELER VE ŞEHİRLER ... 847 2.2.2.1. Amasya ... 851 2.2.2.2. Bağdat ... 851 2.2.2.3. Bedahşân ... 852 2.2.2.4. Boyovası ... 853 2.2.2.5. Firengistan ... 853 2.2.2.6. Irak ... 854 2.2.2.7. Kerbelâ ... 854 2.2.2.8. Kudüs ... 854 2.2.2.9. Mısır ... 855 2.2.2.10. Tebriz ... 856 2.2.3.BOZKIR,ÇÖL,DAĞ,MAĞARA,OVA,VADİ VE BUNLARLA İLGİLİ

(26)

2.2.3.1. Bozkır, Çöl, Ova ... 857 2.2.3.2. Dağ ... 858 2.2.3.2.1. Bîsütûn Dağı ... 858 2.2.3.2.2. Kaf Dağı ... 859 2.2.3.2.3. Tûr Dağı ... 860 2.2.3.3. Mağara, Sığınılacak Yer ... 860 2.2.3.4. Vadi ... 861 2.2.3.4.1. Eymen Vadisi ... 861 2.2.4.İÇTİMAİ HAYAT ... 861

2.2.4.1. Padişah ve Çevresiyle İlgili Unsurlar ... 861 2.2.4.1.1. Padişah, Sultan ... 861 2.2.4.1.2. Ferman ... 862 2.2.4.1.3. Taht, Tahtgâh ... 862 2.2.4.2. Rezm ... 864 2.2.4.2.1. Asker ... 864 2.2.4.2.2. Savaş Aleti ve Eşyası ... 865 2.2.4.2.2.1. Hedef Yeri ... 865 2.2.4.2.2.2. Kalkan ... 866 2.2.4.2.2.3. Ok, Ok kılıfı ... 866 2.2.4.2.2.4. Yay ... 867 2.2.4.2.3. Meydan, Saha ... 868 2.2.4.2.4. Talimhane ... 868 2.2.4.3. Av, Avcı ... 869 2.2.4.4. Bezm ... 870 2.2.4.4.1. Meclis ... 870 2.2.4.4.2. Meclis Emiri ... 871 2.2.4.4.3. Meyhane ve Meyhane Kültürüyle İlgili Unsurlar ... 872 2.2.4.4.4. Mutrib ... 879 2.2.4.5. Musiki ve Musiki Aletleri ... 880 2.2.4.5.1. Def ... 880 2.2.4.5.2. Kanun ... 880 2.2.4.5.3. Ney ... 881 2.2.4.5.4. Org ... 883 2.2.4.5.5. Saz ... 883 2.2.4.5.6. Tambur ... 883 2.2.4.5.7. Ud ... 884 2.2.4.6. Süslenme ... 884 2.2.4.6.1. Kıymetli Madenler ve Taşlar ... 884 2.2.4.6.1.1. Madenler ... 884 2.2.4.6.1.1.1. Altın ... 884 2.2.4.6.1.1.2. Cıva ... 885

(27)

2.2.4.6.1.1.3. Çelik ... 885 2.2.4.6.1.1.4. Demir ... 886 2.2.4.6.1.2. Kıymetli Taş Çeşitleri ... 887 2.2.4.6.1.2.1. İnci, Sedef ... 887 2.2.4.6.1.2.2. Lal ... 890 2.2.4.6.2. Diğer Süs Eşyaları ... 891 2.2.4.6.2.1. Ayna, Gözgü ... 891 2.2.4.6.2.2. Mücevher Kutusu ... 891 2.2.4.6.2.3. Mühür, Yüzük ... 892 2.2.4.6.2.4. Sürme, Sürmedan ... 893 2.2.4.6.2.5. Tarak ... 893 2.2.4.6.3. Güzel Kokular ... 894 2.2.4.6.3.1. Öd ... 894 2.2.4.7. Giyim-Kuşam ve Bunlarla İlgili Unsurlar ... 895 2.2.4.7.1. Umumi Olarak Giyim-Kuşamla İlgili Unsurlar ... 895 2.2.4.7.1.1. Dokuma ipi, teli ... 895 2.2.4.7.1.2. Kese ... 896 2.2.4.7.1.3. Kumaş ... 897 2.2.4.7.1.4. Yaka ... 898 2.2.4.7.2. Giyim-Kuşam Eşyaları ... 898 2.2.4.7.2.1. Etek ... 898 2.2.4.7.2.2. Gömlek ... 899 2.2.4.7.2.3. Kaftan ... 899 2.2.4.8. Sofrayla İlgili Unsurlar ... 900 2.2.4.8.1. Yiyecekler ... 900 2.2.4.8.1.1. Kebap ... 900 2.2.4.9. Tababet... 901 2.2.4.9.1. Merhem ... 901 2.2.4.9.2. Nabız ... 902 2.2.4.10. Yazıyla İlgili Unsurlar ... 902 2.2.4.10.1. Yazıyla İlgili Malzemeler ... 903 2.2.4.10.1.1. Hokka ... 903 2.2.4.10.1.2. Kâğıt, Levha, Sayfa ... 903 2.2.4.10.1.3. Kalem ... 909 2.2.4.10.1.4. Pergel ... 909 2.2.4.10.2. Yazılı Unsurlar ... 910 2.2.4.10.2.1. Defter ... 910 2.2.4.10.2.2. Divan ... 911 2.2.4.10.2.3. Kitap ... 911 2.2.4.10.2.4. Mecmua ... 913 2.2.4.10.2.5. Mektup ... 914

(28)

2.2.4.11. Alışveriş ... 915 2.2.4.11.1. Çarşı, Pazar ... 915 2.2.4.11.2. Kafile, Kervan ... 916 2.2.4.12. Mimari ... 917 2.2.4.12.1. Çadır, Otağ ... 917 2.2.4.12.2. Duvar ... 919 2.2.4.12.3. Dükkân, Dükkânçe ... 919 2.2.4.12.4. Ev ... 920 2.2.4.12.4.1. Avlu ... 923 2.2.4.12.4.2. Harem, Oda ... 924 2.2.4.12.4.3. Mutfak ... 925 2.2.4.12.4.4. Sofa ... 926 2.2.4.12.5. Hapishane, Zindan... 926 2.2.4.12.6. Hisar, Kale... 926 2.2.4.12.7. İmaret ... 929 2.2.4.12.8. Kemer ... 929 2.2.4.12.9. Köprü ... 929 2.2.4.12.10. Köşk, Saray ... 930 2.2.4.12.11. Okul ... 932 2.2.4.12.12. Pencere ... 933 2.2.4.12.13. Rasathane ... 933 2.2.4.13. Oyunlar ve Oyun Araçları... 934 2.2.4.13.1. Çocuk/Oğlan Oyuncağı ... 934 2.2.4.13.2. Gûy u Çevgân ... 934 2.2.4.13.3. Satranç ve Aletleri ... 935 2.2.4.14. Bazı Tipler ve Meslek Erbabı ... 937 2.2.4.14.1. Arkadaş, Yoldaş ... 937 2.2.4.14.2. Bahçıvan ... 937 2.2.4.14.3. Bekçi, Muhafız ... 938 2.2.4.14.4. Cambaz ... 938 2.2.4.14.5. Çocuk, Oğlan ... 939 2.2.4.14.6. Evbaş ... 944 2.2.4.14.7. Ev Sahibi ... 944 2.2.4.14.8. Gelin ... 944 2.2.4.14.9. Gemi Kaptanı, Gemici ... 945 2.2.4.14.10. Hatip ... 945 2.2.4.14.11. Hırsız ... 946 2.2.4.14.12. Kumarbaz ... 946 2.2.4.14.13. Misafir ... 947 2.2.4.14.14. Müşteri ... 948 2.2.4.14.15. Nakkaş ... 949

(29)

2.2.4.14.16. Pehlivan ... 949 2.2.4.14.17. Rint ... 950 2.2.4.14.18. Saki ... 951 2.2.4.14.19. Seyyah ... 951 2.2.4.14.20. Tüccar ... 951 2.2.4.14.21. Ulak ... 952 2.2.4.14.22. Yetim ... 953 2.2.4.15. Telakki ve İnanışlar ... 953 2.2.4.15.1. Kimya ... 953 2.2.4.16. Günlük Hayatta Kullanılan Diğer Eşyalar ... 955 2.2.4.16.1. Beşik ... 955 2.2.4.16.2. Kandil, Mum ... 956 2.2.4.16.3. Kova ... 959 2.2.4.16.4. Mihenk Taşı ... 960 2.2.4.16.5. Pota ... 961 2.2.4.16.6. Tütsülük ... 961 2.2.4.17. Umumi Olarak Kıymetli Eşya (Mal/Para) ... 963 2.2.4.17.1. Dinar ... 963 2.2.4.17.2. Dirhem ... 963 2.2.4.17.3. Nakit ... 964 2.3. İNSAN ... 966 2.3.1.GÖNLÜN İNSAN OLARAK TASAVVURU ... 966 2.3.2.GÖNLÜN İNSAN OLARAK TASAVVURUNA GÖRE İNSANIN VÜCUT

AKSAMIYLA İLGİLİ MECAZLAR ... 967 2.3.2.1. Ana Rahmi ... 968 2.3.2.2. Bel ... 968 2.3.2.3. Burun ... 968 2.3.2.4. Boyun, Gerdan ... 969 2.3.2.5. Damak, Tat... 970 2.3.2.6. El, Parmaklar, Tırnak ... 970 2.3.2.7. Göz ... 972 2.3.2.8. Kulak ... 972 2.3.2.9. Yanak, Yüz ... 973 2.4.TABİAT ... 974 2.4.1.KOZMİK ÂLEM ... 974 2.4.1.1. Ay... 974 2.4.1.2. Gök, Gökyüzü ... 975 2.4.1.3. Gölge ... 978 2.4.1.4. Güneş ... 978 2.4.1.5. Yıldızlar ... 979

(30)

2.4.2.DÖRT UNSUR ... 980 2.4.2.1. Su ... 980 2.4.2.1.1. Umumi Olarak Su ... 980 2.4.2.1.2. Suyla İlgili Unsurlar ... 981 2.4.2.1.2.1. Bulut ... 981 2.4.2.1.2.2. Çiğ ... 981 2.4.2.1.2.3. Hava Kabarcığı ... 982 2.4.2.1.2.4. Irmak ... 982 2.4.2.1.2.4.1. Ceyhun Irmağı ... 983 2.4.2.1.2.4.1. Tuna Irmağı... 983 2.4.2.1.2.5. Kevser ... 984 2.4.2.1.2.6. Pınar ... 984 2.4.2.1.2.7. Su Değirmeni ... 985 2.4.2.1.2.8. Su Dolabı ... 985 2.4.2.1.2.9. Yağmur ... 986 2.4.2.1.3. Deniz ve Denizle İlgili Unsurlar ... 986 2.4.2.1.3.1. Umumi Olarak Deniz ... 986 2.4.2.1.3.2. Denizle İlgili Unsurlar ... 989 2.4.2.1.3.2.1. Sahil ... 989 2.4.2.1.3.2.2. Dalga ... 990 2.4.2.1.3.2.3. Dalgıç ... 991 2.4.2.1.3.2.4. Gemi, Kayık, Yelken ... 992 2.4.2.1.4. Suyla İlgili Mimari Unsurlar ... 996 2.4.2.1.4.1. Çeşme ... 996 2.4.2.1.4.2. Hamam ... 997 2.4.2.1.4.3. Havuz ... 998 2.4.2.1.4.4. Kanal ... 999 2.4.2.1.4.5. Külhan, Külhane ... 999 2.4.2.1.4.6. Oluk ... 1000 2.4.2.2. Toprak ... 1000 2.4.2.2.1. Umumi Olarak Toprak ... 1000 2.4.2.2.2. Toprakla İlgili Unsurlar... 1001 2.4.2.2.2.1. Taş ... 1001 2.4.2.2.2.2. Toz ... 1003 2.4.2.3. Ateş ... 1005 2.4.2.3.1. Umumi Olarak Ateş ... 1005 2.4.2.3.2. Ateşle İlgili Unsurlar ... 1008 2.4.2.3.2.1. Duman ... 1008 2.4.2.3.2.2. Kor, Köz ... 1010 2.4.2.3.2.3. Ocak, Mangal, Tandır ... 1010 2.4.2.4. Hava ... 1011

(31)

2.4.2.4.1. Rüzgâr ... 1011 2.4.3.CANLILAR ... 1012

2.4.3.1. Kuşlar ... 1012 2.4.3.1.1. Gönül Kuşu ... 1012 2.4.3.1.2. Kuşlarla İlgili Unsurlar ... 1018 2.4.3.1.2.1. Kafes ... 1018 2.4.3.1.2.2. Kuş Yuvası ... 1018 2.4.3.1.3. Kuş Çeşitleri ... 1019 2.4.3.1.3.1. Akbaba ... 1020 2.4.3.1.3.2. Anka ... 1020 2.4.3.1.3.3. Bülbül ... 1022 2.4.3.1.3.4. Doğan ... 1025 2.4.3.1.3.5. Güvercin ... 1027 2.4.3.1.3.6. Horoz ... 1028 2.4.3.1.3.7. Hüdhüd ... 1029 2.4.3.1.3.8. Hüma ... 1030 2.4.3.1.3.9. Kaknüs ... 1031 2.4.3.1.3.10. Karga ... 1032 2.4.3.1.3.11. Kaz ... 1032 2.4.3.1.3.12. Keklik ... 1033 2.4.3.1.3.13. Kumru ... 1033 2.4.3.1.3.14. Papağan ... 1035 2.4.3.1.3.15. Semender ... 1036 2.4.3.1.3.16. Serçe ... 1037 2.4.3.1.3.17. Simurg ... 1038 2.4.3.1.3.18. Sülün ... 1038 2.4.3.1.3.19. Şahin ... 1039 2.4.3.1.3.20. Tavuk ... 1040 2.4.3.1.3.21. Tavus ... 1040 2.4.3.1.3.22. Turna ... 1041 2.4.3.1.3.23. Yarasa ... 1041 2.4.3.2. Diğer Canlılar ... 1042 2.4.3.2.1. Arı ... 1042 2.4.3.2.2. Aslan ... 1043 2.4.3.2.3. At ... 1044 2.4.3.2.4. Balık ... 1045 2.4.3.2.5. Ceylan ... 1047 2.4.3.2.6. Deve ... 1047 2.4.3.2.7. Eşek ... 1048 2.4.3.2.8. Fil ... 1048 2.4.3.2.9. Geyik ... 1048

(32)

2.4.3.2.10. Karınca ... 1049 2.4.3.2.11. Kaplan ... 1050 2.4.3.2.12. Kelebek ... 1050 2.4.3.2.13. Koç, Koyun, Kuzu ... 1052 2.4.3.2.14. Sinek ... 1053 2.4.4.BİTKİLER ... 1054 2.4.4.1. Umumi Olarak Bitkiler ve Bitkilerle İlgili Unsurlar ... 1054 2.4.4.1.1. Yaprak ... 1054 2.4.4.2. Ağaç ve Çiçek Çeşitleri ... 1055 2.4.4.2.1. Çınar ... 1055 2.4.4.2.2. Gonca ... 1055 2.4.4.2.3. Lale ... 1056 2.4.4.2.4. Sümbül ... 1057 2.4.4.2.5. Yasemin ... 1057 2.4.4.3. Meyveler ... 1058 2.4.4.3.1. Elma ... 1058 2.4.5.BAĞ,BAHÇE,ÇEMEN,ÇİÇEKLİK VE BUNLARLA İLGİLİ UNSURLAR ... 1058 SONUÇ ... 1063 TRANSKRİPSİYON/TRANSLİTERASYON ALFABESİ ... 1076 KAYNAKÇA/BİBLİYOGRAFYA ... 1079

(33)

TABLOLAR

Tablo 1: Gönül Kelimesinin Türkçedeki Sözlük Anlamları ile Bazı Dünya Dillerinde Benzerlik Gösteren Anlamlarının Karşılaştırılması ... 398

(34)

KISALTMALAR

1. TARANAN ESER KISALTMALARI:

A) Manzum Eserler:

CH : Cemşîd ü Hurşîd

CK : Cilâü’l-Kulûb

Diy. Ah. YZ : Yûsuf u Züleyhâ (Diyarbakırlı Ahmedî)

GAR : Garibnâme HA : Hüsn ü Aşk HAL : Halîlnâme HB : Heşt Behişt HD : Hüsn ü Dil HP : Heft Peyker : Hüsrev ü Şîrîn HY : Hayâl ü Yâr İSK : İskendernâme LM : Leylâ vü Mecnûn

MES. MUR : Mesnevî-i Murâdiyye

MİH : Mihnetkeşân

MM : Mihr ü Mâh

(35)

MT : Mantıku’t-Tayr MUH : Muhammediye MUR : Murâdnâme MTZ : Münâzara-i Tûtî vü Zâg RE : Ravzâtü’l-Envâr SÎN : Sînâme

Şey. Ham. YZ : Yûsuf u Züleyhâ (Şeyyâd Hamza)

ŞS : Şeyh-i San‘ân Mesnevîsi

TH : Tuhfetü’l-Hükkâm TU : Tuhfetü’l-Uşşâk ÜVE : Üveysnâme VA : Vâmık u Azra VG : Varka ve Gülşâh ZM : Zâdü’l-Meâd

B) Sözlükler:

A : Armağan

ACPED : A Comprehensive Persian-English Dictionary

ADS : Atasözleri ve Deyimler Sözlüğü

AK : Ahterî-i Kebir

(36)

AS : Atalar Sözü (Müntehabâ’t-ı Durûb-ı Emsâl)

BK : Burhân-ı Katı

DEO : Durûb-ı Emsâl-i Osmâniyye

DET : Durûb-ı Emsâl-i Türkiyye

DLT : Dîvânü Lugâti’t-Türk

DS : Derleme Sözlüğü

EDT : An Etymological Dictionary of Pre-Thirteenth- Century Turkish

EOTS : Etimolojik Osmanlı Türkçesi Sözlüğü

ESTY : Etimologiçeski Slovar Tyurksih Yazıkov

FC : Ferheng-i Cami/Farisi-İngilizi/New Persian-English Dictionary

FFA : Ferheng-i Fârisî (-i Amîd)

FTS : Farsça-Türkçe Sözlük

GGFZ : Farsça-Türkçe Sözlük (Gencine-i Güftar- Ferhengi Ziya)

KATS : Arapça-Türkçe Sözlük

KMT : El-Okyânûsü’l Basît Fî Tercemeti’l Kāmûsi’l Muhît- Kāmûsu’l-Muhît Tercümesi

KO : Kāmûs-ı Osmânî

KT : Kāmûs-ı Türkî

LC : Lûgat-ı Cûdî

(37)

LN : Lûgât-i Nâcî

LO : Lehce-i Osmânî

LR : Lûgat-ı Remzî

LUG : Lûgatnâme

MEBTA : MEB- Türk Atasözleri

MBTS : Misalli Büyük Türkçe Sözlük

ML : Mir’âtü’l-Lûgat

MLO : Müntahabât-ı Lügât-ı Osmâniyye

MOL : Mükemmel Osmanlı Lûgati

OTABL : Osmanlıca Türkçe Ansiklopedik Büyük Lûgat

OTAL : Osmanlıca-Türkçe Ansiklopedik Lûgat

OTDTS : Osmanlı Tarih Deyimleri ve Terimleri Sözlüğü

OTS : Okyanus Türkçe Sözlük

OTSP : Osmanlı Türkçesi Sözlüğü

ÖADS : Örnekleriyle Açıklamalı Deyimler Sözlüğü ÖDŞD : Örnekleriyle Divan Şiirinde Deyimler ÖrTS : MEB- Örnekleriyle Türkçe Sözlük

ÖTS : Ötüken Türkçe Sözlük

RKO : Resimli Kāmûs-ı Osmânî

(38)

SS : Sözlerin Soyağacı- Çağdaş Türkçenin Etimolojik Sözlüğü

ŞHDAD : On Üçüncü Yüzyıldan Günümüz Kadar Şiirde ve Halk Dilinde Atasözleri ve Deyimler

TDEKS : Türk Dilinin Etimolojik Sözlüğü

TDES : Türk Dilinin Etimoloji Sözlüğü

TDK : Türkçe Sözlük

TELEX : Turkish and English Lexicon

TETTL : Tarihi ve Etimolojik Türkiye Türkçesi Lugatı

TL : [Büyük] Türk Lûgati

TLO : Thesaurus Linguarum Orientalium

Turciace-Arabicae-Persiace, Lexicon Turcico-Arabico-Persicum

TS : Tarama Sözlüğü

TSP : Türkçe Sözlük (Püsküllüoğlu)

TTA : Türkiye Türkçesinde Atasözleri

YTL : Yeni Türkçe Lügat

YTS : Yeni Tarama Sözlüğü

2. DİĞER KISALTMALAR:

a) Tür Adı Kısaltmaları:

G : Gazel

(39)

Lu. : Lugaz Mes. : Mesnevi Mua. : Muamma Mu. : Murabba Muh. : Muhammes Muk. : Mukatta Mus. : Musammat Müf. : Müfred Müs. : Müseddes Naz. : Nazîre Rub. : Rubai Şar. : Şarkı Şehr. : Şehrengiz Tah. : Tahmis Tar. : Tarih Trcb. : Terci-i Bend Trkb. : Terkib-i Bend Tuy. : Tuyuğ

b) Gramer Kısaltmaları ve Diğerleri:

(40)

Ar. : Arapça

as. : Aleyhisselâm

As. : askerlik

at. : atasözü

birl. sf. : birleşik sıfat

bk. : bakınız

C : cilt

çev. : çeviren

dbl. : dilbilgisi

dey. : deyim

DİA : Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi dönşl. f. : dönüşlü fiil

dm : darbı mesel

eAT. : Eski Anadolu Türkçesi

ed. : edebiyat

eT. : Eski Türkçe

f. : fiil

Far. : Farsça

fel. : Felsefe

gçl. f. : geçişli fiil

(41)

haz. : hazırlayan

hlk. : Halk ağzı

Hz. : Hazret, Hazreti

i.e. : İngilizce (veya Latince)’de “id est” (yani, diğer bir deyişle) İng. : İngilizce is. : isim krş. : karşılığı kısalt. : kısaltma KTŞ : Klasik Türk Şiiri M : miladi mec. : mecaz mutf. : mutfak müz. : müzik nkl. : naklen

nsz. : nesne almayan fiil

nşr. : neşreden

Osm. : Osmanlıca

OsT. : Osmanlı Türkçesi psikol. : Psikoloji

(42)

sad. : sadeleştiren sf. : sıfat sp. : spor T. : Türkçe tar. : tarih tas. : tasavvuf

TDEA : Türk Dili ve Edebiyatı Ansiklopedisi

(Devirler/İsimler/Eserler/Terimler) TDV : Türkiye Diyanet Vakfı

teşk. tar. : teşkilat tarihi tkz. : teklifsiz konuşmada

ty. : tarih yok

ünl. : ünlem

vb. : ve benzerleri

vd. : ve diğerleri

v.i. : İngilizce “verb intransitive” (geçişsiz fiil)

zf. : zarf

(43)

GİRİŞ

Gönül, en basit ve yaygın anlamıyla “yürek; yürekte var olduğu kabul edilen sevgi, düşünme, anma, istek ve hatır gibi duyguların kaynağı; yüreğin manevi gücüdür” (Çağbayır, 2007:1750).

Asırlar boyunca toplumumuzun karakterini, hoşgörüsünü, hassasiyetlerini aksettiren bir kavram olarak gönül, Türk edebiyatının her sahasında en çok işlenen önemli konulardan biri olmuştur. Halk edebiyatı ve dinî-tasavvufi edebiyatın yanı sıra ana teması “aşk” olan klasik Türk şiirinde neredeyse gönül kavramını ele almayan divan şairi bulmak oldukça zordur. Cemal Kurnaz (1996:150)’a göre gönül, “divan edebiyatında teşhis ve tecrid yoluyla âdeta ikinci bir âşık hüviyetiyle karşımıza çıkar.”

Çalışmamızın birinci ve ikinci bölümlerinde atasözleri, deyimler ve darbı mesellerdeki kullanımları da dâhil olmak üzere gönlün klasik Türk şiirindeki kullanılış şekli ayrıntılı olarak verilmiştir. Ancak bu ana bölümlere geçmeden, çalışmamızın gerek hazırlanması süresince gerekse öncesinde gönül üzerine yapılmış, ulaşabildiğimiz akademik çalışmalar hakkında bir değerlendirme yapılacaktır.

Gönül üzerine yapılmış çalışmaların bir kısmı, Türk dili ve edebiyatı açısından önemli kabul edilen ansiklopediler1 için hazırlanmıştır ve bu

ansiklopedilerde “gönül” maddesine olabildiğince geniş yer verildiği görülmektedir.

1 Daha geniş bilgi için bk. Kurnaz, C. (1996). “Gönül”, DİA, Cilt: 14, TDV Yayınları, İstanbul.; Kutlu, M. (1979). “Gönül”, TDEA, Cilt: III, Dergâh Yayınları, İstanbul.

(44)

Bir kısmı, “gönül” kelimesinin Türk dilindeki yeri, önemi, anlam açısından geçmişten günümüze yaşadığı değişimi ve gelişimi gibi konuları ele almış; bir kısmı da gönül, yürek, kalp kelimelerinin Türk dilindeki kullanımı üzerine yazılmıştır.2

Çalışmaların bir kısmında ise sadece bir veya birkaç şair belirlenerek onların şiirleri üzerinden gönlün klasik Türk şiirindeki kullanımlarına örnekler verilmeye çalışılmıştır.3 Özellikle Mevlânâ, Yunus Emre, Erzurumlu İbrahim Hakkı,

2 Daha geniş bilgi için bk. Aydın, M. (1999). “ ‘Gönül’ Kelimesi Üzerine”, Türk Dili, Sayı: 566, Ankara.; Banarlı N. S. (2004). “Gönül Sözüne Dâir”, Türkçenin Sırları, Kubbealtı Neşriyatı, İstanbul.; Çetinkaya, B. (2007). “Bağlam İçerisinde Yürek ve Kalp Sözcükleri”, Afyon Kocatepe Üniversitesi

Sosyal Bilimler Dergisi, Cilt: 9, Sayı: 1, Afyon.; Çongur, H. R. (2010). “İnsan, Dil ve Gönül Üstüne”, Türk Dili, Cilt: XCIX, Sayı: 704, TDK Yayınları, Ankara.; Günay, N. (2015). “Türk Dilinde Eş

Anlamlılık ve ‘Gönül, Yürek, Kalp’ Kelimeleri”, Türkbilig, Sayı: 29, Ankara.; Karabağ, İ.; Coşan, L. (2000). “Türkçedeki Gönül, Kalp ve Yürek Kelimeleriyle İlgili Atasözleri, Deyimler ve Bunların Almancadaki Karşılıkları”, Dil Dergisi, Sayı: 96, Ankara.; Önler, Z. (2007). “Eski Türkçeden Günümüze köñül > gönül Kelimesinin Kullanımı”, IV. Uluslararası Türk Dili Kurultayı Bildirileri, Cilt: II, TDK Yayınları, Ankara.; Sarıyev, B. (2011). “Türkmen Türkçesinde ‘Gönül’ Kavramı”,

Modern Türklük Araştırmaları Dergisi, Cilt: 8, Sayı: 2, Ankara.

3 Daha geniş bilgi için bk. Akbalık, E. (2013). “Yunus Emre’nin Şiirlerinde ‘Gönül’ İmgesi”,

Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi, Cilt: 6, Sayı: 26, Sinop.; Argunşah, M. (1979). “Muhibbi

(Kanuni) ve Gönül”, Millî Kültür, Cilt: 1, Sayı: 12, Ankara.; Araz, R. (2007). “Çalab’ın Tahtından Gönül Şehrine...”, Bizim Külliye, Sayı: 32, Elazığ.; Bayır, M. (2015). “Fuzûlî’nin Türkçe Divanı’nda

Gönül ve İlgili Kavramlar” Gaziantep Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Türk Dili ve Edebiyatı

Ana Bilim Dalı Basılmamış Yüksek Lisans Tezi, Gaziantep.; Çakıroğlu Onat, T. (2013). “Yunus Emre Divanı’nda Gönül”, Karadeniz Sosyal Bilimler Dergisi, Yıl: 5, Sayı: 9, Giresun.; Çalık, E. (1991). “Yunus Emre ve Gönül”, Millî Kültür, Sayı: 80, Ankara.; Çelebioğlu, Â. (1978). “Erzurumlu İbrahim Hakkı Divanı’nda Gönül”, Türk Kültürü, Sayı: 185, Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü, Ankara.; Çınar, B. (2007). “Mevlânâ’nın Eserlerinde Can ve Gönül Kavramları”, Selçuk Üniversitesi

Mevlâna Araştırma Merkezi Yayınları:1/Bildiriler Serisi: Türk Kültürü, Edebiyatı ve Sanatında Mevlânâ ve Mevlevîlik-Bildiriler, Konya.; Durbilmez, B. (2002). “Yunus Emre ve Muhyiddin Abdal

Divanlarında Gönül”, Folklor/Edebiyat, Cilt: 8, Sayı: 30, Ankara.; Gümüş, K. S. (2013). “Nedim Divanı’nda Gönül Kavramı”, Sosyal ve Beşeri Bilimler Dergisi, Cilt: 5, No. 1, SOBİAD, İzmir.; İbrahimhakkıoğlu, F. (1987). “İbrahim Hakkı Hazretleri ve Gönül”, Türk Edebiyatı Aylık Fikir ve

Sanat Dergisi, Sayı: 164, İstanbul.; Kapal, M. N. (2012). “Nef‘î Divanında Gönül”, Turkish Studies-International Periodical For The Languages, Literature and History of Turkish or Turkic, Volume

7/3, Summer, Ankara.; Keleş, R. (2008). “Şeyhülislâm Yahyâ, Cevrî, Nedîm Dîvânlarında Gönül”, Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İslam Tarihi ve Sanatları Ana Bilim Dalı Basılmamış Yüksek Lisans Tezi, Erzurum.; Osmanoğlu, E. (1978). “Asl-ı Çihansın Ey Gönül”, Türk Edebiyatı, Sayı: 60, İstanbul.; Pala, İ. (1989). “Gönülden Gazele”, Kubbealtı Akademi Mecmûası, Yıl:18, Sayı: 3, İstanbul.; Sağlam, A.; Yiğitoğlu, M. (2014). “Yunus Emre Divanı’nda ‘Gönül Yapmak’ ve ‘Gönül Yıkmak’ Anlayışı”, Türk & İslam Dünyası Sosyal Araştırmalar Dergisi, Yıl: 1, Sayı: 1, Van.; Seyhan, R. (1978). “Gönüle Dair”, Türk Edebiyatı Aylık Fikir ve Sanat Dergisi, Sayı: 53, İstanbul.; Söztut, A. (2014). “Sultan Şairlerin Divanlarında Gönül”, Fatih Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü Çağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları Ana Bilim Dalı Basılmamış Yüksek Lisans Tezi, İstanbul.; Sucu, N. (2010). “Mesnevî’nin Bir Beyti Işığında Gönül Aynası ve Mevlânâ’nın ‘Gönül’e Bakışı” Sûfî

Araştırmaları Dergisi, Cilt: 1, Sayı: 2, Manisa.; Uçak, S. (2012). “Mevlânâ’nın Rubâîlerinde ‘Gönül’

İstiaresi”, Turkish Studies-International Periodical For The Languages, Literature and History of

Turkish or Turkic, Volume 7/3, Summer, Ankara.; Yılmaz, M. (1991). “Yunus Emre’de Gönül”, Millî Kültür, Sayı: 80, Ankara.

(45)

Muhyiddin Abdal, Fuzûlî, Muhibbi, Nedim, Nef‘î vb. üzerine yapılan bu tarz çalışmalar, bizim çalışmamız için de yol gösterici ve dikkate değer çalışmalardır. Ayrıca 2006 yılında Ayşe Kayaalp tarafından “Türk Şiirinde ‘Can ve Gönül’ Kavramlarının İşleniş Tarzlarının İncelenmesi” konulu bir yüksek lisans tezi hazırlanmıştır.

Lütfi Alıcı tarafından 2000’de hazırlanan “Klâsik Türk Şiirinde ‘Gönül’ ve ‘Üstüne’ Redifli Nazîreler” başlıklı çalışmada “gönül” redifli nazireler hakkında bir değerlendirme yapılmıştır.

Gülser Keçeci tarafından 2005’te hazırlanan “Hudâ’nın Ulu Dergâhı Gönül (Gönül Şiirleri Antolojisi)” başlıklı çalışmada ise yaklaşık 201 adet, redifi “gönül, gönlüm vb.” olan şiir derlenmiş; ancak şiirler hakkında veya gönülle ilgili tasavvur ve benzetmeler hakkında bir değerlendirme yapılmamıştır.

Gönül redifli şiirler üzerine yapılmış bir diğer çalışma ise Aysun Eren’e aittir. Eren tarafından 2013’te hazırlanan “Klasik Türk Şiirinde Güzelden Gazele ‘Gönül’ Güzergâhı” başlıklı makalede ise 131 divanın gazelleri taranarak “gönül” ve “dil” redifli şiirler hakkında geniş bir değerlendirme yapılmış ve istatistiksel bilgi verilmiştir. Ayrıca söz konusu makalede, “gönül” redifli gazeller üzerinden divan şairlerinin gönlü nasıl tanımladıkları üzerinde de durularak gönül kavramının klasik Türk şiirindeki yeri ve önemi hakkında değerlendirmeler yapılmıştır.

Girişi tamamlamadan önce çalışmamızın ana bölümlerine bir hazırlık olabileceği düşüncesinden hareketle gönül kelimesinin, taşıdığı anlamlar açısından tarih boyunca yaşamış olduğu değişim ve gelişimi, başta Kur’an-ı Kerim olmak üzere dinî kaynaklar ve tasavvuf kaynaklarında gönlün nasıl ele alındığı, çeşitli sözlüklerde gönül ve gönül anlamına karşılık gelen diğer kelimelerin hangi anlamları taşıdığı ve bazı dünya dillerindeki kullanımı hakkında bir ön bilgi vermenin, konunun daha iyi anlaşılması açısından uygun olacağını düşünüyoruz.

(46)

Gönül Kelimesinin Anlam Açısından Tarihsel Süreçteki

Değişimi ve Gelişimi

Gönül üzerine daha önce yapılan çeşitli akademik yayınlardan elde edilen verilere göre bu kavramın Eski Türkçe Dönemi metinlerinden beri kullanıldığı görülmektedir. Hülya Arslan Erol (2008:380)’a göre Gönül kelimesinin elimizdeki en eski yazılı kaynaklarda çok anlamlı olarak karşımıza çıkması dilimizin eskiliğinin ve işlenmişliğinin kanıtıdır. Aksan (2000:81-82) da, köŋül kelimesinin Orhun Yazıtları gibi kısa metinlerde dahi çok anlamlı (polysemyic) kullanılmasını, dilin o çağdaki gelişmişliğine bir ipucu olarak göstermektedir.

Orhun Yazıtlarında gönül kelimesi iki Kültigin, iki de Tonyukuk yazıtı olmak üzere dört yerde köŋülte, köŋülteki, köŋlüŋçe biçimlerinde kullanılmıştır. Kelimenin yazıtlardaki kullanımları bugünkü kullanımlarına yakındır.

“Bugün Türkiye Türkçesinde gönlümden geçen…, gönlüne göre, gönlünce gibi kullanımlarını gördüğümüz gönül, yazıtlarda şu şekilde karşımıza çıkmaktadır:

1. ‘… köŋlüŋçe uduz tėdi (T I G 8) ([orduyu] gönlünce sevk et dedi)4

2. …kıyınıg köŋlüŋçe ay… tėdi (T I K 8)

(cezayı [cezalarını] gönlünün istediği gibi söyle [ver] dedi) 5

3. Köŋülteki sabımın urturdum (KT G 12)

(gönüldeki sözümü [diyeceklerimi] [taşa] hâkkettirdim)6

4. …köŋülte sıgıt kelser yanturu sakıntım (KT K 11)

(gönülden feryat gelse [onu] geri çevirerek yas tuttum.)’7

4 “(orduyu) bildiğin gibi sevk et dedi.” (Aydın, 2012:110).

5 “Cezaları da uygun gördüğün şekilde ver…dedi” (Aydın, 2012:116).

6 “Gönlümdeki sözlerimi nakşettim” (Aydın, 2012:43).

Referanslar

Benzer Belgeler

Abstract Title of Thesis : Development of a Laboratory Information Management System for Integrating of Diagnosis Proteomics and Patient Clinical Data in Hepatocellular

Asteroid kuramı gündemdeyken, bu kurama karşı olan bilim adamları büyük bir volkanik patlamanın, yalnız Kretase dönemi kitlesel tür yok oluşu- nun değil, belki

Bazen vardır; bu trajedinin mutlu sahnesini de devlet yazmıştır, devle­ ti yönetenler yazmıştır “vatan hainli- ğ i” yle suçlanan bir babanın oğlunu,

Atatürk'ün belgelerini saraya hediye ettim Senelerdir özenle muhafaza ettiğim ama bana değil millete ait olması gereken önemli bir arşivi geçen cuma günü Topkapı Sarayı1

“Rıza Bey gibi bütün hayatı boyunca Türk yaşa­ yışını, Türk evlerini, Türk sokaklarını, mezarlıkları­ nı, namazgâhlarıyia, ç e ş ­ m esiyle,

Aile Sosyolojisi aile ilişkilerini, aile sistemlerini, aile organizasyonunu, kısacası aile ile toplumun geri kalan sistemleri, grupları arasındaki ilişkileri ele alan bir

Kayg› ge- nellikle baflar›s›zl›¤›n ard›nda gizlenir ve kiflinin kendisine ait bir yaflant› olarak geride kal›r.Kayg›l› kifli ço¤u zaman kendisine

Her an, bize büyük ziyanlar veriyorlar… Delikleri var, yarıkları var; bizi gözetliyorlar.” 643 Hz. Mevlâna eve benzettiği kalbe her yeni fikirler yeni düşünceler geldiğini