VAKFIMIZDAKİ
SOHBETLER
Türk Edebiyatı
n l2 f
Mayıs/87
“RESSAM
ALİ RIZA BEY?
4 Mart 1987 günü TE-DEV çarşamba sohbetleri se risi içinde müstesna bir yeri olan sanatçı Uğur Derman^
ın slayt gösterili konuşması dinleyenleri eski İstanbul’a alıp götürdü. Tarih ve güzel likler içinde adeta bir seyahat havasını veren sohbet, sanat çının akıcı üslûbu ile daha da güzelleşiyordu. Derman’ın “m illi ressam ım ız” şeklin de ifade ettiği Ressam Hoca Ali Rıza Beyin tablolanndan örneklerle süslenen sohbette sanatçı şunları dedi:
“Rıza Bey gibi bütün hayatı boyunca Türk yaşa yışını, Türk evlerini, Türk sokaklarını, mezarlıkları nı, namazgâhlarıyia, ç e ş m esiyle, kedisiyle, güver ciniyle, Türk şehir ve köy lerini velhasıl bizden olan her şeyi Avrupalı ve yerli
Türk E debiyatı V akfı’nın s o h b e t to p la n tıla rın d a n bir görünüş
başka ressamların tesirin de kalmadan m illi duygu larla resm eden örnek ah lak sahibi bir Türk ressa mına “milli” denilm esi ta bii ki, onun hakkıdır.
Her nedense tarihi şah siyetlerim izi süratle unu tan bir m illetiz. Maalesef Ali Rıza da bunlardan bi risi... Biz kendi
siyle aynı zamanlarda ya ş a m a lıy s a k da “k âlû belâ” da beraber olm uşuz demektir. Ali Rıza Bey, Üsküdarlı Rıza Bey diye tanınıyor. Hayatı hocalık la geçiyor. Hayatında ken dine ressam ım dem em iş bir kişi... Halbuki resim sanatında kendisi tam an lam ıyla bir üstad.
Çünkü elin e alm ış olduğu çiçek te bulunan renk ve şekillere araların da olan ahengi görüp dü şünerek hilkatte m evcut ilahi kudreti idrak eyler. Sonra resm in ahlak üze rinde de derin tesirleri vardır ki, yine biz bu has- sayı sanatkârda fazlasıyla görüyoruz...”
SADRİ SARPTIR’IN SOHBETİ
II Mart 1987 günü TE- DEV çarşam ba sohbetleri p ro g ra m ın d a E m .A lbay Sadri Sarptır “B irinci Dünya Harbi Ö ncesi ve Sonrası” konulu ilgi çekici bir sohbet yaptı. Özellikle genç talebeler tarafından tecessüs ve iltifatla dinlenen konuşma oldukça ilgi çekiciydi. Cesur ve cesur olduğu kadar ger çekçi bu sohbeti şöyle özetle yebiliriz:
“Sohbetimizin mevzuu, Bi rinci Dünya Harbi Öncesi ve Sonrası.” Neden bu mevzuu seçtik? Çünkü Türk milli h a yatında tarihin bu devresi çok önemli. Osmanlı İmparatorlu ğu yıkılıyor. Büyük tehlikeler içinde Türkiye Cumhuriyeti Devleti kuruluyor. Türk tari hinin bu ölüm kalım devresi ni iyi anlayabilmek için bu devreye hakim olan siyasi te
şekkülü "İttihad-ı Terakki1
’yi iyi tanımak lazım. Mensuplarının taraftarlan- nın ve onu tetkik etm eden kendisine aşık ve hayran olanlara göre vatanseverlikte ve milliyetçilikte eşi olmayan bu teşekkül nedir? Bu teşek kül kökü Yeni OsmanlIlarda ve Jön Türklerde olan devle te baş kaldırmış yabancı yar dım ve tesirleriyle gelişmiş gizli bir siyasi gurup daha sonra da diktatör siyasi bir partidir.
Hepimizin çok takdir ettiği Sam iha Ayverdi Hanım efen di “İttihad ve Terakki” iktida rı, Osmanlı Devletinin en ta lihsiz ve acemice idare edilmiş bir polis devleti tecrübesidir...
Padişahı devirmek için bir yandan bir elini yahudiye, bir elini de Balkan devlet lerinin nasyonalist pençe lerine kaptıran İttihad ve