• Sonuç bulunamadı

Eko turizmin bölgesel kalkınmaya etkisi ve yerel halkın tutumu: İskilip örneği

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Eko turizmin bölgesel kalkınmaya etkisi ve yerel halkın tutumu: İskilip örneği"

Copied!
140
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

SELÇUK ÜNĠVERSĠTESĠ

SOSYAL BĠLĠMLER ENSTĠTÜSÜ

TURĠZM ĠġLETMECĠLĠĞĠ ANA BĠLĠM DALI

TURĠZM ĠġLETMECĠLĠĞĠ BĠLĠM DALI

EKO TURĠZMĠN BÖLGESEL KALKINMAYA ETKĠSĠ

VE YEREL HALKIN TUTUMU: ĠSKĠLĠP ÖRNEĞĠ

Hasan AVCI

YÜKSEK LĠSANS TEZĠ

DanıĢman

Dr. Öğr. Üyesi Semih BÜYÜKĠPEKCĠ

(2)
(3)
(4)

deneyimini benden esirgemeyen, öğrencisi olmaktan dolayı onur duyduğum ve hayatımın her aĢamasın da örnek aldığım saygıdeğer hocam, danıĢmanım Sayın Dr. Öğretim Üyesi Semih BÜYÜKĠPEKCĠ‘ye teĢekkür etmek istiyorum. Yüksek lisans öğrenim süresi boyunca bilgi ve deneyimleri ile çalıĢmanın Ģekillenmesinde ve sadece bu çalıĢmada değil, yüksek lisans öğrenimimin her aĢamasın da görüĢlerinden ve deneyimlerinden faydalandığım değerli hocam Sayın Doç. Dr. ġafak ÜNÜVAR hocama teĢekkürlerimi sunarım.

Gerek ders, gerekse tez aĢamasında gösterdikleri yakın ilgi ve desteklerinden dolayı değerli hocalarım, Sayın Prof. Dr. Mete SEZGĠN‘e, Dr. Öğretim Üyesi Alaattin BAġODA‘ya, Dr. ArĢ. Gör. SedaÖZDEMĠR AKGÜL, Dr. ArĢ. Gör. ġeyda SARI hocalarıma teĢekkür ederim.

Dostluklarını ve desteğini benden hiç bir zaman esirgemeyen sevgili arkadaĢlarım Merve MAZAK, Ali KURNAZ, Yusuf Yavuz SOFU, Osman BERK, Doğukan AKSOY, Mustafa COġKUNER, Özer ÖZALP, Mehmet ERTAġ ve veri analizimde gerekli yardımı sağlayan Gamze ġENEL‘e, teĢekkür ederim. AraĢtırmam esnasında Ġskilip ile ilgili bilgi ve birikimlerini benimle paylaĢmasın da, Ġskilip Kültür Turizm Doğa Sporları Arama Kurtarma Derneği BaĢkanı Sayın Hasan GÜÇLÜ ‘ye teĢekkürlerimi sunarım. Daha adını sayamadığım hocalarım ve dostlarıma da teĢekkür ederim.

Son olarak beni bugünlere kadar getiren kıymetli ailem, bütün yüksek lisans eğitim boyunca maddi, manevi hiçbir desteğini esirgemeyen, sevgili babam Hüseyin Avcı‘ya ve canım annem Gülten Avcı‘ya, değerli ağabeyim Onur Atakan Avcı‘ya ve kardeĢim Burak Anıl Tekiner‘e her zaman bana inandıkları ve güvendikleri için çok teĢekkür ediyorum. Üzerimdeki emekleriniz ve hakkınız ödenemez.

(5)

ÖZET

Turizm sektörü dünyada ve Türkiye‘de sosyal, kültürel ve ekonomik boyutu hızla artan bir sektördür. Günümüzde insanlar, günlük hayatın standartlarından ve koĢturmacalarından sıkılarak, değiĢiklik aramak için kırsalın sessizliği ve doğa ile iç içe etkinlikleri tercih etmektedirler. Bundan dolayı doğa ile insanı bir araya getirecek mekânların oluĢturulması gerekli hale gelmiĢtir. Son zamanlarda kırsal topluluklarda turizm, ekonomilerini sürdürebilmek, canlandırmak veya yeniden hayata geçirmek için bir fırsat olarak gün yüzüne çıkmaktadır.

AraĢtırmanın evreni olarak seçilen Ġskilip‘in temel geçim kaynağı tarım ve hayvancılıktır. 2000‘li yıllardan sonra ilçenin köylerinde ve dağlarında eko turizmde trekking güzergahları belirlenmesi ile birlikte eko turizm faaliyetleri gerçekleĢtirilmeye baĢlanmıĢtır.

Bu araĢtırmanın amacı eko turizmin, bölgesel kalkınmadaki payı ve aynı zamanda eko turizmin yerel halk üzerindeki etkilerini incelemektedir. AraĢtırma yöntemi olarak nicel araĢtırma yöntemi tercih edilmiĢtir. AraĢtırmada ilk önce ikincil kaynaklardan literatür taraması yapılmıĢ daha sonra nicel araĢtırma yöntemi ile yerel halka konu ile ilgili tutumları değerlendirmek için anket tekniği uygulanmıĢtır.

(6)

ABSTRACT

The tourism sector in the world and in Turkey, socially, culturally and economically is a rapidly growing sector. Nowadays, people are bored with the standards and rush of daily life, and they prefer the silence of the countryside and intertwined with nature to seek change.Therefore, it has become necessary to create spaces that will bring people together with nature. Recently, tourism in rural communities has emerged as an opportunity to sustain, revive or resume their economies.

The main source of livelihood for Iskilip is agriculture and animal husbandry. After the 2000s, eco tourism activities were started to be realized with the determination of eco tourism and tour routes in the villages and mountains of the district.

The aim of this study is to examine the effects of eco tourism on regional development and also the effects of eco tourism on the local population. Quantitative research method was preferred as a research method. Firstly, literature search was done from secondary sources and then a questionnaire technique was used to evaluate attitudes about local people with quantitative research method.

(7)

ĠÇĠNDEKĠLER ÖZET ... i ABSTRACT ... ii ĠÇĠNDEKĠLER ... iii KISALTMALAR... vii TABLOLAR ... viii GĠRĠġ ... 1 BĠRĠNCĠ BÖLÜM ... 4 EKO TURĠZM ... 4

1.1. Eko Turizm Kavramı, GeliĢimi, Önemi, Özellikleri, Uygulama Prensipleri 4 1.2. Eko Turizmin Bulunduğu Çevreye Etkisi ... 9

1.2.1. Eko Turizmin Ekonomik Etkileri ... 9

1.2.2. Eko Turizmin Kültürel Etkileri ... 11

1.2.3. Eko Turizmin Çevresel Etkileri ... 12

1.2.4. Eko Turizmin Sürdürülebilir Turizmle ĠliĢkisi ... 13

1.2.5. Eko Turizmin TaĢıma Kapasitesi Ġle ĠliĢkisi ... 16

1.3. Eko Turizmin Diğer Turizm Türleri Ġle KarĢılaĢtırılması ... 18

1.4. Eko Turizmin Yapısı ... 20

1.4.1. Eko Turizm Endüstrisi ... 20

1.4.2. Tur Operatörleri ve Seyahat Acenteleri ... 20

1.4.3. Eko Konaklama Tesisleri ... 23

1.4.4. Ulusal ve Yerel Yönetimler ... 24

1.4.5. Yerel Halk ... 28

(8)

1.4.7. Uluslararası KuruluĢlar ... 32

1.5. Turizm Pazarı‘nda Eko Turizm ... 33

1.5.1. Eko Turist Tüketici Profili ... 33

1.5.2. Eko Turist Profili... 34

1.5.3. Eko Turizm Arz Potansiyeli ... 37

1.5.4. Eko Turizm Talep Potansiyeli ... 38

1.5.5 Eko Turizmin Bölgesel Kalkınmadaki Rolü ... 39

1.6. Türkiye‘de Eko Turizm, Kapsamında Yapılan ÇalıĢmalar ve Eko Turizm Alanları ... 40

1.7. Eko Turizm Kapsamında Yer Alan Faaliyet Türleri ... 44

Eko Turizm Türleri ... 44

1.7.1. Akarsu Turizmi ( Rafting) ... 45

1.7.2. KuĢ Gözlemciliği (Ornitoloji) ... 45

1.7.3. Mağara Turizmi ... 46

1.7.4. Bisiklet Turları ... 46

1.7.5. Doğa YürüyüĢü (Trekking) ... 47

1.7.6. Atlı Doğa YürüyüĢü ... 48

1.7.7. Dağcılık ... 48

1.7.8. Agro Turizmi ... 50

1.7.9. Bitki Ġnceleme (Botanik) Turizmi ... 50

1.7.10. Av Turizmi ... 51

1.7.11. Yamaç ParaĢütü (Parapente) ... 51

1.7.12. Yaban Hayatı (Fauna) Gözlemciliği ... 52

1.7.13. Tatil Çiftlikleri ... 52

(9)

1.7.15. Sualtı DalıĢ Turizmi ... 54

ĠKĠNCĠ BÖLÜM ... 55

BÖLGESEL KALKINMA KAVRAMI VE KAPSAMI ... 55

2.1. Bölgesel Kalkınma Kavramı ve Önemi ... 55

2.2. Bölgesel Kalkınma Politikaları ... 58

2.2.1. Bölgesel Kalkınmanın Ġlkeleri ... 60

2.2.1.1. Sosyal Fayda Ġlkesi ... 60

2.2.1.2. Kalkınma Kutbu Ġlkesi ... 61

2.2.1.3. Halkın Katılımı Ġlkesi ... 62

2.2.2. Bölgesel Kalkınma Politikasının Amaçları... 62

2.2.2.1. Nüfusun Ülkede Rasyonel Dağılımını Sağlamak ... 63

2.2.2.2. Geri KalmıĢ Ülkelerin Ekonomik ve Sosyal Kalkınmasını Sağlamak ... 64

2.2.3. Bölgesel Kalkınma Politikasının Araçları ... 64

2.2.3.1.Finansal ve Vergisel TeĢvik Tedbirleri ... 64

2.2.3.2.Devlet Yatırımları ... 65

2.2.3.2.1.Üretken Kamu Yatırımları ... 66

2.2.3.2.2.Alt Yapı Yatırımları ... 67

2.2.3.3.Yönetsel Yapının Organizasyonu ... 67

2.2.3.4.Diğer Araçlar ... 68

2.3. Ġskilip‘in Tarihi ve Coğrafi Özellikleri ... 69

2.3.1. Ġskilip‘in Eko Turizm Alanları ... 70

2.3.1.1. Ġskilip‘in Eko Turizm Çerçevesinde Yapılabilecek Faaliyetler . 70 2.3.2.Ġskilip‘in Kültürel Değerleri ... 72

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM ... 75

EKO TURĠZMĠN BÖLGESEL KALKINMAYA ETKĠSĠ VE YEREL HALKIN TUTUMU: ĠSKĠLĠP ÖRNEĞĠ ... 75

(10)

3.2. AraĢtırmanın Yöntemi ... 75

3.3. AraĢtırmanın Evreni ve Örneklem Seçimi ... 76

3.4. Veri Toplama Aracı ... 76

3.5. AraĢtırmanın Modeli ... 77

3.6. AraĢtırmanın Hipotezleri ... 79

3.7. Verilerin Analizi ... 80

3.7.1. Ölçeklerin Güvenilirlikleri ... 81

3.7.2. Ölçeklerin Geçerlilikleri ... 82

3.8. AraĢtırmanın Bulguları ve Analizi ... 83

3.8.1. Katılımcıların Demografik Özellikleri ... 83

3.8.2 Ölçeklere ĠliĢkin Bulgular ... 86

3.8.3. Normallik Testi ... 92

3.8.4. Demografik Verilere Göre Farklılık Olup Olmadığının Analizleri ... 92

3.8.5. Eko Turizm ÇeĢitleri ve Bölgesel Kalkınma (Ekonomik, Sosyolojik, Çevresel) Arasındaki ĠliĢki ... 103

3.8.6. Eko Turizm ÇeĢitlerinin Bölgesel Kalkınma (Ekonomik, Sosyolojik, Çevresel) Üzerindeki Etkisi ... 105

SONUÇ VE ÖNERĠLER ... 107

(11)

KISALTMALAR

IUCN: Uluslararası Doğayı Koruma Birliği WTO: Dünya Turizm Örgütü

BM: BirleĢmiĢ Milletler DTÖ: Dünya Turizm Örgütü

TIES: Uluslararası Eko Turizm Topluluğu UNWTO: Dünya Turizm Organizasyonu STK: Sivil Toplum KuruluĢları

UNEP: BirleĢmiĢ Milletler Çevre Programı

UNESCO: BirleĢmiĢ Milletler Eğitim, Bilim ve Kültürel Organizasyonu UNDP: BirleĢmiĢ Milletler Kalkınma Programı

(12)

TABLOLAR

Tablo 1: Kitle Turizmi ve Eko Turizmi ... 19

Tablo 2: AraĢtırma Modeli (3) ... 79

Tablo 3: Ölçeğin Güvenilirliği ... 81

Tablo 4: Madde Faktör Yükleri ... 82

Tablo 5: Cinsiyet ... 83

Tablo 6: YaĢ ... 83

Tablo 7: Medeni Durum ... 84

Tablo 8: Eğitim Düzeyi ... 84

Tablo 9: Aylık Gelir ... 85

Tablo 10: Son 3 Yılda Kaç Kere Tatil Yaptınız ... 85

Tablo 11: Nerede YaĢıyorsunuz ... 86

Tablo 12: Turizm bölgede daha çok iĢ imkânı yaratmaktadır. ... 86

Tablo 13: Turizm bölgeye daha çok yatırım çekmektedir. ... 86

Tablo 14: Yerel halk turizm bölgesinde yaĢamaktan sıkıntı çekmektedir. ... 87

Tablo 15: Turizm toplumdaki suç oranını arttırmaktadır. ... 87

Tablo 16: Turizm trafik yoğunluğuna yol açmaktadır. ... 87

Tablo 17: Turizm parkların ve yeĢil alanların artmasını sağlamaktadır. ... 87

Tablo 18: Turizm tarihi binaların restorasyonu için olumludur. ... 88

Tablo 19: Daha çok kamp ve karavan alanlarına yer ayrılmalıdır. ... 88

Tablo 20: Doğal ve kültürel turistik kaynaklar ön plana çıkarılmalıdır. ... 88

Tablo 21: Eko turizm alanlarına katkı sağlayan hizmetler geliĢtirilmelidir. ... 89

Tablo 22: Eko turizm etkinliklerine daha fazla önem verilmelidir. ... 89

(13)

Tablo 24: Turistler için doğa yürüyüĢü (trekking) hakkında bilgi içeren harita ve

rehber kitaplar çıkartılmalıdır. ... 89

Tablo 25: Ekonomik geliĢme benim için önemlidir. ... 90

Tablo 26: Yollar ve ulaĢım durumu benim için önemlidir. ... 90

Tablo 27: Burada yaĢamaktan memnunum. ... 90

Tablo 28: Diğer yerler yapmak istediğim Ģeyler açısından burayla yarıĢamaz. ... 91

Tablo 29: Burası bana huzur ve mutluluk vermektedir. ... 91

Tablo 30: Burada yaĢayan halk içerisinde kendimi evimde hissediyorum. ... 91

Tablo 31: BaĢka yere taĢınmak zorunda kalırsam üzülürüm. ... 92

Tablo 32: Normallik Testi ... 92

Tablo 33:Ekonomik, Sosyolojik, Çevre, Turistlik Faaliyet ve Ġstekler, Ġskilip‘in Sosyo-Ekonomik Durumu Cinsiyete Göre Dağılımı Mann Whitney U Testi Ġle Değerlendirilmesi ... 93

Tablo 34: Ekonomik, Sosyolojik, Çevre, Turistlik Faaliyet ve Ġstekler, Ġskilip‘in Sosyo-Ekonomik Durumu YaĢa Göre Dağılımı Kruskal Wallis Testi Ġle Değerlendirilmesi ... 94

Tablo 35: Ekonomik, Sosyolojik, Çevre, Turistlik Faaliyet ve Ġstekler, Ġskilip‘in Sosyo-Ekonomik Durumu Medeni Duruma Göre Dağılımı Mann Whitney U Testi Ġle Değerlendirilmesi ... 95

Tablo 36: Ekonomik, Sosyolojik, Çevre, Turistlik Faaliyet ve Ġstekler, Ġskilip‘in Sosyo-Ekonomik Durumu Eğitime Göre Dağılımı Kruskal Wallis Testi Ġle Değerlendirilmesi ... 96

Tablo 37: Ekonomik, Sosyolojik, Çevre, Turistlik Faaliyet ve Ġstekler, Ġskilip‘in Sosyo-Ekonomik Durumu Aylık Gelire Göre Dağılımı Kruskal Wallis Testi Ġle Değerlendirilmesi ... 98

Tablo 38: Ekonomik, Sosyolojik, Çevre, Turistlik Faaliyet ve Ġstekler, Ġskilip‘in Sosyo-Ekonomik Durumu Son 3 Yılda Tatile Çıkma Sıklığına Göre Dağılımı Kruskal Wallis Testi Ġle Değerlendirilmesi ... 100

(14)

Tablo 39: Ekonomik, Sosyolojik, Çevre, Turistlik Faaliyet ve Ġstekler, Ġskilip‘in Sosyo-Ekonomik Durumu Nerede YaĢıyorsunuza Göre Dağılımı Kruskal Wallis Testi Ġle Değerlendirilmesi ... 102 Tablo 40: Eko Turizm ÇeĢitleri ve Bölgesel Kalkınma (Ekonomik, Sosyolojik, Çevresel) Arasındaki ĠliĢki ... 103 Tablo 41: DeğiĢenlerin (Ekonomik, Sosyolojik, Çevresel), Eko Turizm Üzerine Etkisini Açıklayan Regresyon Analizi Sonuçları ... 105

(15)

GĠRĠġ

20. yüzyılın ikinci yarısından bu yana, turizm dünya ekonomisinde en hızlı büyüyen sektörlerden biri haline gelmiĢtir. GeliĢmekte olan ve geniĢleyen turizm sektörünün kaynaklarının etkin kullanımı, bölgeler arasındaki dengesizliklerin giderilmesinde ve bölgesel kalkınmanın sağlanmasında önemlidir (Yıldız, 2016: 111). Turizmin değeri son elli yılda ekonomik gelir anlamın da önemi gün geçtikçe daha fazla anlaĢılmaktadır. Dünya Turizm Örgütü, turizm sektörünün önemini önümüzdeki yirmi yıl içerisinde dünyanın en hızlı büyüyen ve geliĢen sektörü olarak görmektedir. 2020 yılında iki trilyon dolarlık bir hacme sahip olacağı düĢünülmektedir. Turizm sektörü, ekonomik anlamda yatırımlar arz ederken, bir taraftan bölgenin de coğrafi, tarihi ve kültürel özelliklerinden dolayı sürdürülebilir değerleri dikkate alındığı sürece, bölgede farklı sektörlerde olduğu gibi hammadde sıkıntısı çekmemektedir. Yatırım bölgelerinde mevcut hedef değerlerini gelir faktörüne dönüĢtürerek, diğer taraftan turizmin bölgesel kalkınma açısından çok önemli bir olgu olduğu için değerleri kullanarak dönüĢtürmektedir. Turizm sektöründen elde edilecek olan gelirler bölgeden tabana yayılarak, üst ve alt yapılar gibi geliĢmeler sonucunda bölgede yaĢanan dengesizliği ortadan kaldırmaktadır.

Türkiye‘ de deniz, kum, güneĢ üçlüsünden oluĢan kitle turizmine olan talep günden güne artıĢ göstermektedir. Bunun için Türkiye‘ de turizmi deniz, kum, güneĢ üçlüsünden daha çok alternatif turizm çeĢitlerine önem vermemiz gerekmektedir. Bu anlamda turizmi dönemsellikten uzaklaĢtırarak, on iki ay turizmin yaĢandığı bir ülke konumuna getirmeliyiz. Bu bakımdan eko turizm, doğal ve geleneksel çevreye önem veren bir alternatif turizm türüdür. Küçük turist gruplarına, bölgede kurulan küçük turizm iĢletmeleri tarafından hizmet verilmesi ile geniĢ kitlelere iĢ imkânı sağlaması nedeniyle istihdamın da en yoğun olduğu sektörlerden birisi konumundadır. Turizm endüstrisi, bunların yanında ülkeler için etkin ve maliyetsiz bir pazarlama ve reklam aracı olma özelliğini de taĢımaktadır. Turizm, birçok sektöre doğrudan ve dolaylı etkisi ile ekonomik kalkınmanın itici ve destekleyici faktörüdür. Ekonomik büyümeye ve kalkınmaya katkıda bulunma potansiyeline sahip olan turizm, kısa sürede harekete geçirilebilecek ekonomideki en büyük döviz kaynağıdır. Bölgeler arasındaki ekonomik ve sosyal geliĢme farklılıklarının ortadan kaldırılmasına

(16)

yardımcı olmak, kaynak yatırımı ve dolayısıyla elde etmenin maliyetsizliği ile bacasız sanayi niteliğindedir ve böylelikle bölge halkının refahına olumlu katkıda bulunulması düĢünülmektedir (Çakır ve Sandalcılar, 2018: 343).

AraĢtırma da temel amacımız, eko turizm yatırımlarının bölge kalkınmasında ne ölçüde katkısının olduğu ve bölgede yaĢayan yerel halkın turizmi ve eko turizme karĢı tutum ve davranıĢlarını bilmek son derece önemlidir ve bölgesel turizm faaliyetleri çerçevesinde yerel halkta meydana gelen demografik ve sosyo-ekonomik değiĢimlerin yerel halkın turizme karĢı bakıĢ ve tutumlarında etkilerin belirlenmesi, ıĢığında çalıĢmamızın hedefi Ġskilip merkezinde yaĢayan yerel halkın mevcut turizm tutumlarının araĢtırılması, bir diğer hedefi ise Ġskilip merkezinde yaĢayan yerel halkın demografik ve sosyo-ekonomik özelliklerine göre bölgesel kalkınma açısından son derece önemli olan turizme karĢı bakıĢ açıları ve tutumlarının incelenmesidir. Algıladıkları, eko turizmin bölge halkı üzerindeki etkilerin belirlenmesidir.

Bu kapsam hazırlanan eko turizmin bölgesel kalkınmaya etkisi ve yerel halkın tutumu: Ġskilip örneği konulu çalıĢma üç ana bölümden oluĢmaktadır. AraĢtırmanın literatür incelemesinin bulunduğu birinci bölümde eko turizm, eko turizm kavramı, geliĢimi, önemi, özellikleri, uygulama prensipleri, eko turizmin bulunduğu çevreye etkisi, eko turizmin diğer turizm türleri ile karĢılaĢtırılması, eko turizm yapısı, turizm pazarında eko turizmin yeri ve önemi, eko turizm kapsamında yer alan faaliyet türleri incelenmektedir.

AraĢtırmanın ikinci bölümünde ise bölgesel kalkınma kavramı ve kapsamı üzerine literatür incelenmesi bulunmaktadır. Bölgesel kalkınma kavramı ve kapsamı, bölgesel kalkınmanın önemi, bölgesel kalkınma politikaları ve bölgesel kalkınma politika amaçları ve araçları üzerinden bölgesel kalkınma kavramı incelenmiĢtir ve ikinci bölümün, üçüncü kısmında ise Ġskilip‘in genel özellikleri, tarihçesi, coğrafik yapısı, mevcut eko turizm potansiyeli, kültürü ele alınmıĢtır.

AraĢtırmanın üçüncü bölümünde ise alan araĢtırmasının detayları ile ilgili bilgiler verilmiĢtir. Alan araĢtırmasında, araĢtırmanın modeli ve hipotezlerine, evren ve örneklemine, veri toplama tekniklerine ve aracına yer verilmiĢtir. Verilerin analizi

(17)

ve güvenilebilirlik ile ilgili açıklamalara da yer verilmiĢtir ve elde edilen veriler çerçevesin de araĢtırmanın bulgularının yer aldığı bölümdür. Bölümde veriler istatistik yöntemlerle analiz edilerek bulgular ortaya konmuĢ, çıkan bulgular üzerinden yorumlamalar yapılmıĢtır.

(18)

BĠRĠNCĠ BÖLÜM EKO TURĠZM

1.1. Eko Turizm Kavramı, GeliĢimi, Önemi, Özellikleri, Uygulama Prensipleri

Eko turizm, Uluslararası Eko Turizm Topluluğunca ―Çevrenin korunduğu ve yerel halkın refahını artıran, doğal alanlara karĢı sorumlu olan seyahatlerdir‖ biçiminde ifade edilmiĢtir (www.ecotourism.org, EriĢim: 14.05.2018). Bir baĢka tanımda da, sürdürülebilir turizm türlerinden eko turizm çevre doğasının ve kültürel mirasını hem gelen misafirler tarafından hem de bölgede bulunan halk tarafından korunmasını sağlayan turizm faaliyetleridir (Turoğlu ve Özdemir, 2005: 100). Bu çerçevede tabiatı en önemli etken olarak görmekte olan sürdürülebilir turizmin kategorilerinde yer alan eko turizm yerel halkın ve doğal çevrenin korunmasını sağlayan bir seyahat türüdür (GüneĢ, 2008: 30).

Eko turizm diye adlandırdığımız açık adı ile ekolojik turizm olan bu tür, ekolojik yapısı ilk gün ki gibi doğal kalmıĢ bölgelere yapılan seyahatleri içermekte; doğal yapısı bozulmamıĢ, doğal ve çevreyi korumayı amaçlayarak, doğa ile etkileĢim içerisinde yaĢayarak kendine özgü bir kültür yaratmıĢ olan bölge insanının ve bölge insanının yanın da bölge kültürünü tanımayı amaçlayan sorumlu bir turizm hareketi olarak tarif edilmektedir (Erkut, 2005: 50).

Eko turizm kavramının kökeni kesin olarak bilinmemekte fakat Hetzel ilk kullananlardan biri olarak kabul edilmektedir. Aynı zamanda Hetzel eko turizmi dört temel ilke ile tanımlamıĢtır (Uğurlu ve Kutluk, 2012: 1067).

Çevresel etkileri en aza indirmek.

Ev sahibi kültüre saygı göstermek.

Yerel toplumun faydalarını en üst düzeye çıkarmak.

Turist memnuniyetini en üst düzeye çıkarmak.

Hetzel‘den sonra eko turizme ilk tanım 1987 yılında Cebellis ve Lacsurain tarafından yapılmıĢtır. 1987‘de yapılan tanıma göre eko turizm; gün yüzüne çıkmamıĢ, kültürel değerleri, bulunduğu yerlere kısmen bozulmamıĢ ve

(19)

kirletilmemiĢ, bölgeye gidiĢ amacına yönelik hoĢa giden manzara ve inĢa eli değmemiĢ alanlar ya da hayvanların yaĢamları sürdürdükleri alanlara yapılan yolculuklardır (Aydemir ve Özyaba, 1997: 15; Çolak, 2010: 13).

Wallace ve Pierce ise eko turizme ilginç bir yaklaĢımda bulunmuĢtur. Eko turizm; eğlenme, eğlenmenin yanında öğrenme ya da gönüllü olarak çalıĢmak amacıyla, doğallığı korunmaya çalıĢılmıĢ alanlara seyahat olarak tanımlanmıĢ ve bu seyahat alanının, jeolojik yapısına, florasını, faunasını, eko sistemini daha ileri gidersek bölgede yaĢayan insanların ihtiyaçlarını, bölge kültürünü ve bölge iliĢkilerini de kapsar demiĢlerdir (Yalçınalp, 2005: 20).

Eko turizm, sosyo-ekonomik bir yapı içerisinde biyolojik kaynaklara dayalı alternatif turizmin bir parçası olarak planlanan, doğal alanlarda, geliĢmenin var olmasının bir modeli olarak görülmektedir (Özyaba, 2001: 16).

Eko turizm adına yapılan tanımlara baktığımızda da tanımlardan anlaĢılacağı üzere kavram oldukça karmaĢık hale gelmiĢ gibi duruyor olsa da oysaki ağırlıklı olarak üzerinde durulan sosyal sorumluluk ve çevre bilinci ile sürdürülebilirlik kavramları ön plana çıkmaya baĢlamıĢtır. Bu bağlamda Uluslararası Eko Turizm Topluluğu (The International Ecotourism Society) tanımına göre eko turizm; bölge halkının refahını, rahatlığını gözeten ve çevreyi koruyan, doğal alanlara karĢı, duyarlı seyahatlere eko turizm denir (Kahraman ve Türkay, 2006: 37).

Uluslararası Doğayı Koruma Birliği‘nin (IUCN) tanımına göre eko turizm; turistlerin doğal çevreyi korumasını özendiren misafirlerin çevreye olumsuz etkilerini en aza indiren, yerel halkın sosyo-ekonomik iliĢkilerinin yararlı bir Ģekilde harekete geçmesini sağlayan, doğayı olduğu gibi anlamak ve keyifli vakit geçirmek için diğer alanlara karĢı doğası bozulmamıĢ, doğal alanlara, ziyaret ve çevresel olarak sorumlu seyahat adın da tanımlamıĢtır (Yılmaz, 2008: 56). WTO (Dünya Turizm Örgütü) ise eko turizm, çevrenin korunmasına ve bölge halkının refahının iyileĢtirilmesine yönelik doğal alanlara sorumlu bir seyahat olarak tanımlamaktadır (Kuter ve Ünal, 2009: 150).

(20)

Eko turizm, kitle turizme karĢılık olarak, turizmi on iki aya yaymak, doğal alanlara verilen zararları düzeltmek değil, zararların önüne geçmeye yönelik uzun vadeli planlama ve ekonomik çıkarı gözetmektedir (Kavak, 2015: 30).

Eko Turizmin GeliĢimi: Ulusların refahını artırmada en önemli iĢaret milli gelirin artırılması, sonuç olarak ekonomik büyüme diyerek yirminci yüzyılın baĢlarında ortaya çıkmıĢtır. Yalnız, baktığımız da geçen yüzyıllar boyunca, küresel anlamda yaĢanan çevre kirliliği sorunları millî gelirin artmasının bir geliĢme rahatlık ölçütü olarak kullanılmasında bir takım yanlıĢlıklar olduğu ve bu durum da ekonomik büyümenin sürdürülemez olduğunu göstermiĢtir (Selimoğlu, 2004: 1).

Eko turizm; doğaya yönelik, doğa turizm faaliyetlerinin tabiat üzerinde ki etkilerinin her geçen gün artması ile birlikte geleneksel biçimlerle yürütülen kitle turizmine bir tepki olarak ortaya çıkmasıdır. Bu turizm türü, kitle turizminden farklı olarak bugünkü, geçmiĢten günümüze gelen kültürel değerlerin bulunduğu bölgelere yapılan ziyaretlerin yanı sıra bunların yanın da doğal yapısını kaybetmemiĢ, kirletilmemiĢ bölgelere, baĢta tabiatı, yabani bitkileri ve doğada ki hayvanları gözlemleme, inceleme amacı ile yapılan ziyaretlerdir (Erkut, 2005: 60).

Batı toplumlarına baktığımız da vahĢi doğaya yönelik ziyaretler oldukça eski ve çabuk benimsenmiĢ bir olgudur, bunun ilk örnekleri, 1872‘ de Amerika‘daki Yellowstone Park, 1879‘da Avusturalya‘daki Royal Park ve 1885‘ te Kanada‘daki Banff Park ve Niyagara ġelalesi gibi doğal alanların devlet tarafından ―Milli Park‖ olarak korumasına ve rekreasyon amacıyla tahsis edilmesine kadar dayanmaktadır. Bu ilk yapılan faaliyetler gelecekte bir eğilimin baĢlangıcı olmuĢtur. Günümüze baktığımız da dünyanın birçok noktasında binlerce korunmuĢ alanın olduğu gözlenmektedir (Yılmaz, 2008: 86).

Günümüze baktığımız da eko turizm, turizm endüstrisinin önemli bir kısmını oluĢturmaktadır. Planlı, programlı olarak gerçekleĢtirildiğinde, dünya çapında geliĢmekte olan ülkeler için ekonomilerine büyük katkılar sağladığı anlaĢılmaktadır. Bu bağlamda 2002 yılında BM (BirleĢmiĢ Milletler) tarafından ―Uluslararası Eko Turizm Yılı‖ ilan edilmiĢtir.

(21)

Eko Turizmin Önemi: Alternatif turizm çeĢitlerinden bir tanesi olan eko turizmin yerel halkın kalkınması ve tabiat alanlarının kirletilmemiĢ yerlerin korunması için umut verici bir yaklaĢım olarak görülmektedir. Fakat unutulmamalıdır ki eko turizmde diğer alternatif turizm türlerinin ortaya çıkıĢı gibi turizm endüstrisinin sürekliliğini sağlayarak deniz-kum-güneĢ üçlüsünden on iki aya yaymak amaçlı mevcut turizm kaynaklarının ve turizm varlıklarının gün yüzüne çıkmasıyla ve geliĢmelere bağlı olduğunun fark edilmesi ile oluĢmuĢtur. AnlaĢılacağı üzere, söylenen çevreci seyahatlerin dıĢın da turizm endüstrisinin geliĢmesi için kırsal ve doğal alanlara yayılma ve bu alanlar turistlik ürün olarak pazarlanması söz konusudur. Bu noktada önemli olan eko turizmin varlığını doğadan aldığı ve tabiatı kullanacak insanların bu varlığına bağlı olduğudur. Unutulmamalıdır ki doğayı kullanacak olanlar sadece bilinçli turistler değil, bu turistler turistlik ürünleri, destinasyonları sunacak bölge sakinleridir. Bunların yanında eko turizm faaliyetine katılan tüm turistlerinde eğitimli ve bilinçli olmasını beklemekte mümkün değildir. Eko turizm faaliyetlerinde ki öncelikli durum, turizm faaliyetlerinin bulunduğu yerlerde ki yerel halkın bilinçlendirilmesi ve alternatif turizm türünün kesinlikle prensipler içerisinde yapılmasıdır.

Eko turizm faaliyetlerinin gerçekleĢtirilmesinde uyulması gereken ilkeler Uluslararası Eko Turizm Topluluğu tarafından Ģu Ģekilde sıralanmıĢtır (Çolak, 2010: 18),

Doğal ve kültürel etkileri en aza indirmek.

Çevresel ve kültürel farkındalık ve saygı yaratmak

Hem ziyaretçiler hem de ev sahibi topluluk için olumlu deneyimler sağlamak.

Korumaya yönelik doğrudan finansal fayda sağlamak.

Yerel halkı finansal faydalar yoluyla güçlendirmek

Ev sahibi ülkenin politik, çevresel ve sosyal çevreye duyarlılığını arttırmak

(22)

Eko Turizmin Özellikleri: Eko turizmin genel özellikleri aĢağıdaki Ģekilde belirtilebilir:

 Turist Tipi: Eko turizmin doğasını anlamaya incelemeye ek olarak, bu alanlarda baskın olan geleneksel kültürü incelemeye ve anlamaya çalıĢan kiĢilerden oluĢur.

Yer: Eko turizm genellikle doğal yerler bazen ise koruma altında olan yerler veya kültürel anlamda çekicilikleri kapsar.

 Faaliyetler: Eko turizm, doğal ve kültürel çevre ve çevre eğitiminin desteği üzerinde en az olumsuz etkisi olan kaynakların kullanımına dayanmaktadır.

Olanaklar: Çevreye karĢı duyarlı teknolojilerin ve bölge kaynaklarının kullanımını gerektirir.

GeliĢme YaklaĢımı: Ekonomik geliĢme ve koruma hedeflerinin birleĢmesine dayanır.

GeliĢme Süreçleri: Yerel topluluk ve bölge üzerinde yaĢanacak olan olumsuz etkiler en az seviyede olmalı ve yöre halkı eko turizm faaliyetinde aktif olarak bulunmalıdır. Yöre halkı için alternatif iĢ ve gelir fırsatları sağlamalıdır (Demir ve Çevirgen, 2006: 56).

Dünya Turizm Örgütü (DTÖ), daha önce yapılan tanımlardan ve bu özelliklerden sonra ortaya çıkan üç temel özellik Ģunlardır (Yılmaz, 2008: 59):

Kültürel ve doğal çekicilik,

Doğal, ekonomik ve sosyo-kültürel sürdürebilirlik,

Çevresel eğitime ve öğrenmeye dayalı deneyimlerin kazanılması.

Eko Turizmin Uygulama Prensipleri: Eko turizmin uygulandığı bir alanda eko turizmin ilkeleri değerlendirme ölçüsü olarak kullanılabilir. Bundan dolayı her bir prensip açıkça belirtilmeli, her bir prensibi oluĢturan faktörler belirlenmelidir, her bir faktörün fonksiyonel tanımı yapılmalı, ölçümler yapılmalı ve sonuçlar değerlendirilmelidir (Polat, 2008: 25). Eko turizmin uygulama prensipleri aĢağıda sıralanmıĢtır (Wood, 2002: 14):

(23)

Turizmin doğa ve yöreye verdiği zararı en az seviyeye indirgemek,

Doğanın ve sosyo-kültürel çevrenin korunması için yerel halk ve turistlere eğitim verilmesi,

Turizmin bölge halkının ihtiyaçlarını karĢılamaya yönelik, yerel yönetim ile halkın beraber hareket ettiği sorumlu bir ticaret olarak tanıtılmasını sağlamak,

 Doğal, geleneksel ve sosyo-kültürel gibi korunan alanların yönetimi için kaynakların tahsis edilmesi,

 Turizmin olumsuz etkilerini en az seviyeye indirgemek için sosyo-kültürel ve doğal çevreye yönelik uzun süreli takip ve değerlendirme programlarının desteklenmesi,

Bölge halkının ekonomik durumuna katkıda bulunacak Ģekilde turizmin geliĢmesini sağlamak,

Turizmin geliĢiminin, bölgenin sosyal ve çevresel kapasitesini arttıracak Ģekilde kalkınmasını sağlamak,

Çevre dostu, doğal ve geleneksel sosyo-kültürel yaĢamla bütünleĢen ve yerel flora ve hayvan varlığını koruyan turizm altyapısı yatırımlarının gerçekleĢtirilmesi.

Eko turizmin çevre ve sosyal yaĢama etkilerinin uzun vadeli izlenmesi ve bunun sonucunda olumsuz etkilerin en aza indirilmesi için çalıĢmalar yapılmalıdır.

1.2. Eko Turizmin Bulunduğu Çevreye Etkisi 1.2.1. Eko Turizmin Ekonomik Etkileri

Eko turizmin ekonomik etkileri; doğrudan, dolaylı ve uyarılmıĢ etkiler olarak üçe ayrılabilir (Tetik, 2012: 94):

Doğrudan etkileri, eko turistin, birincil ihtiyaçları, konaklama, yiyecek-içecek, eğlence gibi faaliyetleri için varıĢ yerlerinde direk yaptığı harcamaların bir sonucudur.

Dolaylı etkileri, eko turizm iĢletmesinin gelirlerinin bir kısmı girdi-çıktı iliĢkisinin kurulduğu diğer sektörlere aktarıldığında dolaylı etkiler ortaya çıkar.

(24)

UyarılmıĢ etkileri, eko turizm faaliyetlerinde hizmet veren iĢletmelerde çalıĢanların aldıkları ücretlerle yaptıkları harcamalar sonucunda gün yüzüne çıkmaktadır.

Bölgede bulunan halk için yeni iĢ yerlerinin ortaya çıkması, ek olarak bölgesel gelirler (eko turizm aktiviteleri sonucu doğrudan ortaya çıkan gelirler ve milli parklar ve bahçelere giriĢ ücretleri, yöreye ait sanatlar ve zanaatlar ile oteller, yiyecek-içecek iĢletmeleri, alkollü ve alkolsüz mekânlar ve bu iĢ merkezlerinden elde edilen) bulunduğu çevreye olumlu ekonomik etkilerdendir. Yabancı turistlerden gelen döviz girdisi ile gelir sağlanır. Bölgede yarattığı iĢ imkânları göçü önleyebilir. Kırsal alanların kalkınmasına fırsatlar yaratır. Bölgede bulunan el sanatları ve yöresel gıdalar gibi ürünlerle beraber satıĢ fırsatı elde edilebilir. Böyle bir durum hem bölgeye ekonomik katkı sağlarken aynı zamanda yerel kültürün korunmasını sağlar. UlaĢtırma ise çeĢitli hizmetlere, ürünlere ulaĢabilme, iletiĢim gibi konularda yerel alt yapıyı yükseltir. Az geliĢmiĢ ülkelerde veya geliĢmekte olan ülkelerde ekonomik kalkınma büyük rol oynar. Eko turizm, dünya çapında belirlenen 160 eko turizm kaynaklarından 102‘si (% 64‘ü) az geliĢmiĢ ülkelerde ortaya çıkmaktadır. Bu durum eko turistlerin az geliĢmiĢ ülkelere gittiğini göstermese de kaynağın % 64‘ünün az geliĢmiĢ ülkeler olması önemli bir belirtidir (Atabey, 2015: 35).

Eko turizm ile birlikte ortaya çıkabilecek ekonomik olumsuz sonuçlar bulunmaktadır. Bu olumsuz sonuçlardan bir tanesi, bölgede enflasyona sebep olması (çalıĢanlara ödenen ücretler ve bölgede imalatı yapılan ürünlerde artıĢ)‘dır (Kasalak ve Akıncı, 2015: 191).

TIES (Uluslararası Eko Turizm Topluluğu)‘e göre eko turizmin ekonomide ortaya çıkarabileceği olumsuz sonuçlar aĢağıdaki gibi belirtilmiĢtir,

Yerel halkın eko turizme yönelik beklentisinin sınırlı olması, onların doğal ve kültürel kaynaklarını koruma konusundaki isteklerini azaltmak gibi bir sonucu da beraberinde getirmektedir.

Ayrıca bölgedeki otellerin ve benzeri tesislerin su ve enerji kaynaklarının aĢırı tüketimi, bölgedeki fiyatları arttırarak, elektrik ve su kesintilerine neden olabilmektedir (Kuter ve Ünal, 2009: 152).

(25)

1.2.2. Eko Turizmin Kültürel Etkileri

Eko turizm doğal alanlar ile ilgilidir. Ama bu doğal alanlardaki kültürel değerin korunması, geliĢtirilmesi de eko turizmin amaçlarındandır. Eko turizm hareketi ile eko turistler ziyaret ettikleri bölgelerdeki yerel halkın kültürleriyle yakından ilgilenmektedir. Eko turistler ile yerel nüfus arasındaki karĢılıklı etkileĢimin sonucu, eko turistler tarafından kültürel değerlerin tanınması ve bu kültürlerin hayatta kalması sağlanabilecek böylece yerel halk kültürel mirasa sahip çıkabilecektir. Bu etkileĢimin sonunda, yerel halkın sağlık, güvenlik ve eğitim konusundaki yerel halkın sosyal refahı olumlu yönde iyileĢecek ve bu geliĢme sonucunda yerel halkın yaĢam kalitesi yükselecektir. Bunların yanın da bir de eko turistler yerel halkının çevre bilinci daha fazla artmasına olanaklar sağlayacak ve ekonomik imkânlarla, özellikle kırsal alanlardan, diğer yerlere göç etmeleri önlenecektir (Demir ve Çevirgen, 2006: 43-45).

Eko turizm bölgesine gelen, eko turistlerin kültürleri ile yerel halk arasındaki kültür farklılığı nedenli büyükse turizmin etkisi o denli büyüktür. Turizm de turist kabul eden toplumun üzerindeki olumsuz sosyal etkiler Ģu Ģekil dedir (Ulusan, 2009: 13):

 Alkol, kumar ve diğer aĢırılıklar gibi istenmeyen etkilerin görünmesi,

 Turistler tarafından kullanılan lüks ithal mallara bölge halkının talep göstermesinin ortaya çıkardığı ―gösteriĢ etkisi‖,

 Yerel halk ve turistler arasında belirgin ırksal ve dinsel farklılıkların neden olduğu gerginlikler,

Zanaat ve sanatkârların, turizm ticareti için büyük miktarlarda hatıra eĢya üretimine odaklanmasının sonucunda ürünlerde bozulmanın ortaya çıkması,

 Turistler tarafından yöresel kültürün değiĢik bir adet ya da eğlence olarak görülmesi durumunda yöre halkının kültürel değerlerinin kaybolması,

Turist çeĢitliliğinin aĢırı olmasından dolayı, yerel yaĢam tarzlarında sürekli bir değiĢme.

Bu saydıklarımızdan sonra eko turizmi diğer turizm türlerinden farklı kılan nokta yukarıda saydığımız bahsi geçen olumsuz maddelerle karĢılaĢmama

(26)

ihtimalidir. Bu farklılıklar sonucu talebi etkilemiĢ ve farklı bir turizm türü olarak geliĢmiĢtir.

1.2.3. Eko Turizmin Çevresel Etkileri

Turizm genel anlamda, bir ülke için bacasız sanayi diye söz edilmiĢ olup, ülke ekonomisinde ulusal ve uluslararası boyutlarda büyük katkı sağlar. Sosyo-kültürel ve çevresel geliĢim süreçlerinin geliĢimine yardımcı olan önemli bir sektördür. Turizm ülkelerinin kendilerine has değerlerini kullanma imkânı sunmasının yanın da, istihdam sağlama, ülkede eĢit gelir dağılımı ve bölgelerde kırsal alanların kalkınmasın da büyük katkı sağlamaktadır. Elbette, bunların yanın da doğal, kültürel ve tarihi çevresel değerlerin korunmasında turizm fiziksel planlamasının önemi dikkatte alınmadığı zaman, turizm büyük bir çevre kirliliğine sebebiyet verebilir. Bu yüzden de eko turizm, turizm de büyük öneme sahiptir (Kuter ve Ünal, 2009: 153).

Eko turizm temel prensipler doğrultusunda geliĢmez ve kontrolsüz Ģekilde gerçekleĢtirilirse hassas alanlar üzerinde hızla olumsuz etkileri oluĢacaktır. Bu etkiler Ģu Ģekilde sıralanabilir (Yılmaz, 2008: 81):

Ziyaretçi yoğunluğu yaban hayatının yok olmasına, hayvanların davranıĢlarının değiĢmesine, ziyaretçilerin yaĢayacakları deneyimlerin ve elde edecekleri faydaların azalmasına neden olmaktadır.

 Turistik tesislerin geliĢimi ile aĢırı bina durumu ortaya çıkmaktadır.

Safariler, balık tutma, rekreasyon faaliyetleri gibi sürat teknesi gezileri, vahĢi yaĢamı bozar ve tahrip eder.

Gürültü, gürültü kirliliği ve çöpler doğal alanları, yaban hayatını ve ziyaretçileri rahatsız edecek çevreye zarar verebilecek olumsuz etkilerdir.

Yaban hayvanlarını besleme, kara taĢıtlarıyla hassas alanlarda dolaĢma, hız yapma, koleksiyon için mercanların, deniz kabukları ve nadir bulunan bitkilerin toplanması çevreye olumsuz yönde etkileyecektir.

Doğal alanlarla ilgili çok önemli bir potansiyel tehlike ise yangınlardır. Özellikle ormanlık alanlarda yangınlar her yıl binlerce hektarı yok etmektedir.

(27)

Turizmin çevre üzerindeki olumsuz etkilerini en az seviyelere indirmek için, turizmde sürekliliği sağlamak amacıyla alınması gereken önlemler ise Ģunlardır (Yıldız ve Kalağan, 2008: 44):

 Kaynaklar dengeli kullanılarak sürekliliği sağlanmalıdır; koruma-kullanım dengesi dikkate alınarak doğal, sosyal ve kültürel kaynaklar kullanıma açılmalıdır.

AĢırı tüketiminin önüne geçilerek atık miktarı en alt seviyelerde tutulmalı; çevresel zararın restorasyon maliyeti, atık miktarı ve aĢırı tüketim minilimize edilmeli.

Turizm geliĢimi ve planlama birleĢtirilmeli; turizm, ulusal, yerel stratejik planlama ve çevresel etkisini kıymetlendirme yapısı altında ilerlemelidir.

 Yelpaze muhafaza edilmelidir; sosyal, doğal ve kültürel çeĢitlilik muhafaza edilmeli ve kıymeti arttırılmalıdır.

 Yerel halka sürekli bir iletiĢim halinde bulunmalıdır; yerel halk sürdürülebilirlik ilke ve politikalarından haberdar olmalı ve yerel halkın desteği alınmalıdır.

AraĢtırma ve analiz çalıĢmaları her zaman yapılmalıdır; toplanan verilerin analizi ve etkin veriler yapılmaya devam edilmeli ve izleme çalıĢmaları yapılarak, ortaya çıkan problemlere anında çözümler geliĢtirilmelidir. Turizmin, doğal çevre üzerinde bu biçimde baskı kurmasını önlemeye yönelik tedbirlerin alınmaması sonucunda turist alan ülkelerin turizm değerini, arzını oluĢturan değerleri kendi elleri ile yok ettiği anlamını taĢımaktadır. BaĢka bir ifade ile ülke veya bölge turistik hammaddesini bilinçsizce yok ederek turizmden elde edeceği sosyal, kültürel ve ekonomik yararlarından vazgeçmiĢ olacaktır.

1.2.4. Eko Turizmin Sürdürülebilir Turizmle ĠliĢkisi

Bir ülkenin, eko sistemi veya sürekliliği olan herhangi bir sistemi, yaptıkları iĢleri düzgün bir Ģekilde bozulmadan kullanılırken aĢırı yüklenip tüketilmeden veya ana kaynaklarına aĢırı yüklenilip sürdürülebilirliğini yok etmeden, sürdürülebilirliğin tanımlamasını yapabilir (Doğancili, 2017: 31-32).

1988 yılında Dünya Turizm Organizasyonu (UNWTO) sürdürülebilir turizmi tarif etmiĢlerdir. Bu tanıma göre sürdürülebilir turizm; sosyal ve estetik ihtiyaçları

(28)

yerine getirirken, kültürel bütünlüğü, mecburi ekolojik süreçleri, biyolojik çeĢitliliğin bütünlüğünü ve yaĢam destek sistemlerini korumayı hedefleyen bir turizm türüdür. UNWTO‘nın, 2005 yılında hazırladığı turizm endüstrisinin ekonomik açıdan sürdürülebilir kılma amacıyla ―Turizmi daha sürdürülebilir kılma; politika yapıcılara rehber‖ isimli çalıĢmasında on iki amaç belirlemiĢtir. Bu amaçlar ise, iĢ alanında yeni iĢ olanaklarının sağlanması, ekonomik yaĢaya bilirlik, sosyal eĢitlik, topluluk refahı, yerel geliĢim, müĢteri memnuniyeti, yerel kontrol, fiziksel olarak bir bütünlük içerisinde olunması, canlı çeĢitliliği, kaynakların etkinliği, kültürel zenginlikler ve çevrenin temizliği olarak tarif edilmektedir (Atabey, 2015: 37). Kırsala dayalı turizm veya kırsal turizm, tarım turizmi ile çiftlik turizmi aktivitelerini de içeren bunların yanın da kampçılık, el sanatlarının pazar alanları, safari süreçleri macera sporları, yürüyüĢ güzergahları, kültürel faaliyetleri, müzik aktiviteleri, trekking ve kırsal merkezlerde yer alan her türlü turistlik faaliyetleri de kapsamaktadır. Tarıma odaklı turistlik aktiviteler tarım turizmini, aktivitesini kırsal alanda konaklama olan ve misafirlerin yürüyüĢ, tekne gezisi gibi aktivitelerinin de yapıldığı, bunların yanında en önemli olanı ise çiftlik iĢlerinde çalıĢabilenin aktiviteleri ise çiftlik turizmi aktiviteleri içermektedir (Holland et al, 2003: 19).

Sadler (1990) ve Wight‘ın (1993) görüĢleri üzerine sürdürülebilir eko turizm temellenmiĢtir. Wight‘a göre sürdürülebilir eko turizm dokuz maddelik ilke üzerinde Ģekillenmesi gerektiğini bildirmiĢtir. Belirtilen ilkelere göre eko turizm (Sungur, 2012: 340):

Eko turizm kaynaklarını azaltmamalıdır, doğaya karĢı duyarlı olmalıdır,

 Birinci kaynaktan, katılımcı ve aydınlatıcı deneyimler sağlamalıdır,

Seyahat öncesi, sırası ve sonrasında tarafların (yerel topluluklar, devlet, sivil toplum kuruluĢları, endüstri ve turistler) eğitimlerini kapsamalıdır,

 Bölge kaynaklarının değerlerinin farkında olunması gerektiğini bilgilendirilmelidir,

Bölge kaynak değerlerinin Ģartları ne olursa olsun kabul edilmeli, sınırları dıĢına çıkılmamalıdır,

 Devlet, STK‘lar (Sivil Toplum KuruluĢları), bölge sanayi kuruluĢları ve yerel yönetimler kendi aralarında faaliyet öncesi ve sonrası ortak hareket etmelidirler,

(29)

Tüm tarafların doğal ve kültürel çevreye karĢı ahlaki ve etik sorumluluk ve davranıĢları geliĢtirmelidir,

 Bölge değerlerine, yöre halkına ve bölge sanayi kuruluĢlarına uzun dönemli faydalar sağlamalıdır,

 Eko turizm faaliyetleri, dıĢsal kaynaklara olduğu kadar içsel faaliyetlerde de çevreye duyarlı olmalıdır.

Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından on yedi adet alternatif turizm türü bulunmaktadır. Bu bağlamda, eko turizm kavramı eko turizm veya eko tarım adı altında bir turizm olarak tanımlanmamıĢtır (Pezikoğlu, 2012: 87).

Turizm kalkınmada ya da bölgesel geliĢmiĢlikte önemli bir alt bölüm olarak nitelendirebiliriz. Turizmin çevre ve tabii kaynaklarla olan ilintili sebebiyle kalkınma ve çevre paradoks tunun uyumlu olmasına dönüĢtürülmesi gerekliliği gün yüzüne çıkmaktadır. Zaman geçtikçe çevre ve ekonominin turizmin birer parçası olarak görmek ve geliĢtirmek, çevrenin kalitesinin sürekliliğini sağlamak, kalkınmayı bölgesel anlamda eĢit hale getirmek esas amaçlarını içinde barındıran sürdürülebilir turizm kavramı gün yüzüne çıkmıĢtır. Sürdürülebilir turizm, her aĢamasın da toplumsal sorumluluk, ekonomik geliĢme ve ekolojik hassaslığı içermektedir. Bu durumda yumuĢak turizm, ekolojik turizm, kırsal turizm, doğa turizmi gibi farklı tanımlamalardan söz edilmiĢtir (Beyhan ve Ünügür, 2005: 80).

Sürdürülebilir turizm kalkınması; bölgesel yaĢam destek sistemlerine biyolojik çeĢit artıĢı, gerekli ekolojik süreci ve kültürel birleĢimi bünyesin de tutarken ekonomik, sosyal ve estetik gereksinimlerin tam olarak karĢılanabileceği bir Ģekilde tüm kaynakların idare edilmesidir (Kaya, 1997: 25).

Çevre turizmin temel bileĢenidir. Buradan yola çıkarsak çevresel kaynakların bozulduğu yok olduğu durumlarda turizm varlığını sürdüremez. Bu anlam da sürdürülebilir kalkınma tüm alanlarda olduğu gibi turizm alanında da üzerin de çok durulan bir kavram durumundadır. Turizmin sürdürülebilirliğini sağlamak için geliĢtirilen en önemi alternatiflerden biri olan eko turizm ise prensipler doğrultusunda gerçekleĢmezse sonuçları beklenilenin tam tersi olacaktır.

(30)

Sürdürülebilir eko turizm politikaları çerçevesinde hem doğanın hem de turizmin sürdürülebilirliğini sağlamalıdır.

1.2.5. Eko Turizmin TaĢıma Kapasitesi Ġle ĠliĢkisi

TaĢıma kapasitesi, sürdürülebilir turizmin sağlanabilmesi için tek yönlü tüketim yerine, karĢılıklı denge içeresinde yeniden üretimini kapsayacak Ģekilde kullanılması, temel ilke olarak, sosyal ve fiziki taĢıma kapasitesinin sınırlarının aĢılmaması ilkeleri benimsenmiĢtir. Bu durumda eko turizm açısından taĢıma kapasitesi; bölgenin doğal kaynaklarına, bölge halkına, halkın ekonomisine ve bölgenin kültürüne olumsuzluk yaratmadan ve misafirlerin gittikleri bölgede hoĢnut seviyesini azaltmadan en üst seviyede kullanılmasını belirleyen düzeydir. Bu seviyenin üzerinde gerçekleĢtirilen turizm hareketi tam anlamıyla, artan ve geliĢen turizm olarak sürdürülebilir bir görünüm olarak gözükse de taĢıma kapasitesi açısından sürdürülemez bir seviyeye gelmektedir (Can, 2013: 29).

Bir baĢka tanıma göre ise, belirli çerçevede, çevreye zarar vermeden canlı çeĢitliliğinin yaĢamlarını devam ettirebileceğini belirtmektedir. Besin ya da temiz su ölçüsü, barınak miktarı, pisliği emme kapasitesi gibi birçok etken ölçeği limitlidir ve bunlar değiĢik zamanlarda ve farklı yerlerde taĢıma kapasitesini tayin eder (Stephan, 2001: 390).

TaĢıma kapasitesinin belirlenmesinde aĢağıdaki iki husus oldukça önemlidir (Demir ve Çevirgen, 2006: 27):

1. Yerel, sosyo-ekonomik ve fiziksel çevre: Bu çevre, doğal ya da insan eliyle gerçekleĢtirilmiĢ fiziksel çevreye zarar vermeden; sosyo-kültürel ve ekonomik sorunlar yaratmadan, geliĢme ile korumanın en iyi Ģekilde sağlandığı çevredir. Doyum seviyesinin aĢılması, fiziksel ve sosyo-ekonomik ortamda kalıcı yıkıma ve kültürel sorunlara yol açmaktadır.

2. Turizm imajı ve turistik ürün: Turistik ürünün imajını, ziyaretçilerin arzuladıkları türden çevresel ve kültürel tecrübelerin kapasitesi ve ziyaretçi sayısı belirler. Turizmin GeliĢme alanları doygunluğa ulaĢırsa, ziyaretçilerin gelmesine neden olan faktörlerin çoğu zarar görebilir veya varıĢ yerinin kalitesi ve önemi azalabilir.

(31)

Eko turizmin sürdürülebilir Ģekilde gerçekleĢtirilmesi isteniyorsa, eko turizm bölgelerinin taĢıma kapasitelerinin belirlenmesi gerekmektedir (Doğan, 2012: 94). Eko turizm alanlarının fazla kullanılmasından doğan baskıların ve alanların tahrip edilmesi, bölge kültürünün sömürülmesini önleyebilmek için taĢıma kapasitesi önemi büyük bir uygulamadır (Çolak, 2010: 34).

TaĢıma kapasitesini dört değiĢik tipte incelemek mümkündür. Bunlar ekolojik, psikolojik, ekonomik, toplumsal olmak üzere sınıflara ayrılmaktadır. Bu sınıflar doğrultusunda ise taĢıma kapasitesi türleri ortaya çıkmaktadır (Avcı, 2007: 492). Bu TaĢıma kapasitesi türleri:

Ekolojik TaĢıma Kapasitesi: Turizmin fiziki çevreye tesirinin derecesi ile alakalıdır. Ekolojik taĢıma kapasitesinin çevrede istenmeyen olumsuz değiĢimlere sebebiyet verecek insan aktivitelerinin sınırlarını belirtmeyi anlatmaktadır. Ekolojik taĢıma kapasitesi, turizmin çevre üzerindeki etkisinin kaynakların kendilerini yenileyebilme sınırını geçmeden gerçekleĢmesi gerekliliği ile ilgili bir kavramdır. Kaynaklar kendilerini yenileme kapasitesinden fazla tüketilirse uzun dönemde sonucu yok olma olacaktır (Avcı, 2007: 492).

Psikolojik TaĢıma Kapasitesi: Ziyaretçilerin bölge ile ilgili memnuniyet derecesi üzerine gösterdiği bir algıdır. Bir destinasyona gösterilen talebin azalmaya baĢlamadan önceki dönemini ifade eder ve artık yavaĢ yavaĢ talep sahipleri yeni destinasyonlar araĢtırmaya baĢlarlar (Çolak, 2010: 35).

Ekonomik TaĢıma Kapasitesi: Turizmin bölgeye faydaları ile maliyetleri arasındaki boyutun dengelenmesidir. Ekonominin turizme çokça bağlılığı, diğer iktisadi kesimlerin ihmal edilmesi ile alakalıdır. Ekonomik taĢıma kapasitesi elde edilen gelir ile katlanılan her türlü maliyeti ifade eder. Turizm faaliyetinin gerçekleĢmesi elde edilen bu faaliyetlerin gerçekleĢmesi ile ifade edilebilir (Çolak, 2010: 35).

Toplumsal TaĢıma Kapasitesi: Bölgeye gelen ziyaretçilerin, bölge halkının toplumsal karakterinde değiĢikliğe yol açmaktadır. Toplumsal taĢıma kapasitesi ise bölge halkının, turistlerden olumsuz etki olarak görmediği turizm faaliyetini gerçekleĢtirmektir. Yerel halkın turistlerin varlığına hoĢgörü derecesi olarak

(32)

tanımlanır ve Newsame‘e göre toplumun ziyaretlerden etkilenmeme düzeyidir (Avcı, 2007: 492).

1.3. Eko Turizmin Diğer Turizm Türleri Ġle KarĢılaĢtırılması

Kitle turizminin kontrolsüz geliĢmesi sonucunda çevrede yaĢanan tahribatlar karĢısında eko turizm, sürdürülebilir turizm olmasında önemli bir alternatif turizm türü olarak görülmektedir. Kitle turizminin çevre üzerinde yaĢattığı, sosyo-ekonomik ve ekolojik olumsuz etkileri karĢısında eko turizm çevre üzerinde korumacılık, çevresel eğitim ve yerel halkın yaĢam kalitesini yükseltecek sürdürülebilir bir turizm anlayıĢının hakim olduğu düĢünülmektedir (Demir ve Çevirgen, 2006: 60).

Kitle turizmi turistler açısından daha ekonomik ve rahat olduğu için tercih edilen bir turizm hareketi olmasının yanı sıra doğal çevreye aĢırı zararı dokunan turizm türüdür. Bununla birlikte daha büyük yatırımlar gerektirir. Eko turizm faaliyetleri ise özellikle kitle turizmi ile karĢılaĢtırıldığında genellikle küçük yatırımlar gerektirdiğinden, özellikle geliĢmekte olan ülkeler tarafından ciddi bir gelir kaynağı olarak görülmektedir (Yalçınalp, 2005: 37).

Eko turizm ile kitle turizm arasındaki farklar belirlenen kriterler ile yapılan karĢılaĢtırma Tablo 1‘de belirtilmiĢtir.

(33)

Tablo 1: Kitle Turizmi ve Eko Turizmi

KarĢılaĢtırma Kitle Turizmi Eko Turizm

Ölçek

 Büyük ölçekli yöreye uygun olmayan  Turistlerin destinasyona zarar vermeyecek seviyede küçük ölçekli

Fiziksel Çevreye Etkileri

 Yeni, geliĢmiĢ çekici olmayan binalar  AĢırı yapılaĢmanın yol açtığı kirlilik

Küçük yeni binalar  Altyapı üzerinde ilave

az bir talep

Ev Sahibi Toplumla ĠliĢkiler

 Resmi iliĢkiler

 Turizm endüstrisine katılmayan yerel halkla sınırlı iliĢkiler

 Samimi iliĢkiler  Yerel halkın tümü ile

karĢılıklı iletiĢim

Sosyo-Kültürel

Etkiler

Yerel kültüre dıĢarıdan transfer Bölge dıĢından iĢgücü göçü

 Yerel kültüre çok az etki  ĠĢgücünün tamamen yerel toplumdan karĢılanması Ekonomik Etkiler

 Turizm gelirinin çoğu destinasyon dıĢındaki iĢletmelere gider  Turizm baskın bir ekonomik

aktivitedir

 Turizm gelirlerinin çoğu yerel ekonomide kalır

 Turizmden elde edilen ilave gelir geleneksel faaliyetleri tamamlar

Yörenin Önemi

 Havası ve suyu iyi olan herhangi bir yer olabilir

Özel bir yer olması önemli değildir

 Özel bir alanda baĢka yerde bulunamayacak farklı deneyimler sunar

Turistlerin Deneyim

Kalitesi

Kısa süreli rahatlama ve bronzlaĢma  Gidilen yerlerde insanların nerede ve nasıl yaĢadıklarının öğrenilmesi ile uzun dönemli bir deneyim elde etmek

Turist DavranıĢları

 Yerel kültür ve geleneklere karĢı hassas olmama

 Yerel insanların yaĢayıĢında farklılık olmaması Zevkine düĢkün  Yerel kültür ve geleneklere hassas davranma  Yerel insanların yaĢayıĢı ile ilgilenme  Sorumlu

Kaynak: Eko turizm Yönetimi Kitabı Demir ve Çevirgen, 2006: 62

Kitle turizmin genel amacı, yüksek gelirli karlar elde ederken gelen turistlere eğlenceli vakit geçirmesini sağlamaktır. Eko turizm ise; doğal güzelliği, ekonomik ve sosyal değerleri gün yüzüne çıkartırken bir taraftan da çevresel değerlerin sürdürebilirliğini ve turisti tatmin edici karlılığını hedefler. Eko turizm bölgelerine, eko turistler sadece eğlenmek için gelmezler eğlencenin yanında doğadan ve çevre olgusundan zevk almak için gelirler. Bölge halkı ile turistlerin kaynaĢması sonucunda eko turizm de sadece turistler ve yatırımcılar karlı çıkmazlar onların

(34)

yanında bölge yönetimi ve bölge insanı da bu durumdan fayda sağlarlar (Demir ve Çevirgen, 2006: 61-63).

Eko turizm, kitle turizmin dar alanlarda kısıtlı zaman içerisinde gerçekleĢmesinin önüne geçerek turizmi daha geniĢ bir alana ve on iki aya yaymaya da bir araç olarak görülmektedir. Yine kitle turizminde aĢırı yabancı yatırım ve mülkiyet söz konusu iken eko turizmde yerel yatırım ve katılım prensibi vardır. Kitle turizmi çevre üzerinde kontrolsüz geliĢimden kaynaklı ciddi tahribat yaparken eko turizm bulunduğu çevredeki doğal kaynakların korunması ve geliĢtirilmesi mantığına dayanmaktadır.

1.4. Eko Turizmin Yapısı

Günümüzde, eko turizm birçok ülke için önemli bir endüstri yapısı haline gelmiĢtir. Avusturya, Kosta, Kenya, Rika, Belize gibi birçok ülke eko turizmden önemli ölçüde gelir elde etmektedir. Bu ülkelerin eko turizm alanında baĢarılı olmalarının sebebi ise eko turizmin yapısına uygun bir Ģekilde geliĢmeleri sonucunda ortaya çıkmıĢtır (Demir ve Çevirgen, 2006: 83). Eko turizm iyi anlaĢılabilmesi için yapısında barındırmıĢ olduğu unsurları çok iyi anlamamız gerekmektedir.

Eko turizmin, sürdürülebilirliğinin devamı bakımından eko turizmin yapısını oluĢturan unsurların her zaman eko turizm ayrılmaz bir parçası olarak göz önün de bulundurulması gerekir. Bu unsurlar, eko turizm endüstrisi, tur operatörleri ve seyahat acenteleri, eko konaklama tesisleri, yerel ve ulusal yönetimler, sivil toplum örgütleri, uluslararası kuruluĢlar, olmak üzere yazılırlar.

1.4.1. Eko Turizm Endüstrisi

Eko turizm endüstrisini tur operatörleri, seyahat acenteleri, konaklama tesisleri, oto kiralama hizmetleri, rekreasyon faaliyetleri hizmetleri, restoranlar ve diğer yerel halkın gerçekleĢtirdiği ek hizmetler oluĢturmaktadır.

1.4.2. Tur Operatörleri ve Seyahat Acenteleri

Eko turizm alanında tur organizasyonu yapan tur operatörleri; insanların eko turizm amaçlı bulundukları yerden baĢka bir yere gitmelerinde ihtiyaçları olan hizmetleri bir araya getirerek, bir bütün halinde diğer perakendecilere ve eko

(35)

turistlere satan iĢletmelerdir. Eko turizm alanında tur organizasyonu yapan tur operatörleri genel anlamda, potansiyel eko turistler için hazır paket turlar sunmak amacıyla konaklama, seyahat, eğlence, yeme-içme bunların yanında özellikle de eko turizm konusunda hizmet verebilecek bir rehber gibi yan hizmetleri bir arada toplayan, anlaĢmalar yapan ve sonunda oluĢturmuĢ olduğu bu hizmetleri bir paket halinde seyahat acentelerine, diğer perakendecilere ve müĢterilerine tanıtan ve satıĢını gerçekleĢtiren iĢletmelerdir (Tetik, 2012: 144-145).

Seyahat acenteleri eko turizm alanın uluslararası tur operatörleri kadar etkili bir yere sahip değillerdir. Seyahat acentesinin eko turizm de önemini artıracak en önemli özelliği teknoloji üzerinden eko turizm mal ve hizmet satıĢlarının artmasında seyahat acentesinin önemini de artırmaktadır. Eko turizmin ortaya çıktığı ilk zamanlarda sayısı az olan orta ölçekli iĢletmeler tarafından sınırlı paket turlar gerçekleĢtirilirken, yakın zamana baktığımızda birçok acentelerde eko turizm pazarında yerini almıĢ durumdadır (Patterson, 2007: 78; Tetik, 2012: 150).

Seyahat acenteleri; ticari olarak kurulan seyahat acenteleri, insanların tatil için gerekli olan bütün ihtiyaçlarını (ulaĢım, konaklama, eğlence vb.) karĢılayan seyahat acenteleri, tur operatörlerinin sunmuĢ oldukları hizmetleri pazarlar ve tur operatörlerinin rezervasyonlarının yapıldığı acente gibi hareket ederek bilgilendirme ve hizmet seçenekleri kadar tatil satın alanlar için yerel ulaĢımı sağlar. Seyahat acenteleri, müĢterileri ile yüz yüze yaptıkları görüĢmeleri sayesinde tatil seçenekleri hakkında bilgilendirerek müĢterilerin karar vermelerinde etkin rolleri bulunmaktadır (Alaeddinoğlu ve Can, 2007: 54).

Tur operatörü ve seyahat acentesinin asıl görevi, turizm varoluĢ sebeplerinden baĢlıca üç temel bileĢeni (turist gönderen yerler, turist kabul eden yerler ve transit yollar) bulunan bir ürün, bulunduğu yerde misafirleri ile ürün bir araya getirmektir. Ürünü ortaya çıkarıp, bölgede bulunan, varlığı ortaya çıkmamıĢ tüketiciler için ve bu tüketicileri turist kabul edip bölge de uygulanacak en uygun gezi programını hazırlayıp tüketicilere sunmaktan ibarettir. Turistlik ürünlerin tamamı bulundukları bölgede üretilip ve sunulmaktadır (AhipaĢaoğlu, 2001: 63).

(36)

Eko turizm faaliyetlerinde tur operatörleri ve seyahat acenteleri önemli iĢletmelerdir. Eko turizm talebi genellikle geliĢmiĢ ülkelerden, geliĢmekte olan ülkelere eko turizm faaliyeti göstermektedir. Bundan dolayı tur operatörleri ve seyahat acenteleri geliĢmiĢ ülkelerde faaliyetlerini sürdürmektedirler. GeliĢmiĢ ülkelerden, geliĢmekte olan ülkelere faaliyetlerini sürdürdüklerinden dolayısıyla eko turizm prensiplerine uygun bir faaliyet çizelgesi hazırlamaları ve gerçekleĢtirmesi konusunda ciddi sorumlulukları bulunmaktadır. Özellikle, ekolojik ve kültürel açıdan hassas destinasyonlarda faaliyet yürüten tur operatörlerinin sorumlulukları ile ilgili hazırlanan tavsiye olarak sunulabilecek talimatlar aĢağıdaki gibi gösterilebilir (Demir ve Çevirgen, 2006: 86-87).

MüĢterilerine sundukları bilgilendirme ve eğitim olanakları ile onların çevresel ve kültürel bilincini geliĢtirmek,

Çevre üzerinde oluĢturabilecekleri olumsuz etkileri en düĢük seviyeye indirmek,

Çevrenin korunmasına doğrudan finansal katkı sağlamak,

Yerel kültüre karĢı özenli davranmak,

Yerel iĢletmeleri ve hizmet sağlayıcılarını destek çıkmak,

Yerel rehberlik hizmetleri sağlamak ve yerel rehberin eğitimine yardımcı olmak,

Ziyaretçilerin davranıĢları açısından yerel düzenlemeleri göz önüne alarak çevreye duyarlı Ģekilde aktivitelerini yönetmek,

Ödenen giriĢ ücretleri sayesinde koruma alanları ve parklara katkı sağlamak,

Yerel çevrenin ve halkın korunması için ziyaretçi yönetim planları geliĢtirmede yerel yönetimler ve sivil toplum örgütleri ile iĢbirliği içinde çalıĢmak,

Gezi programlarında aĢırı kalabalıktan ve destinasyonun aĢırı kullanımından kaçınmak ve daha az bilinen yörelerin geliĢmesine yardımcı olmak,

Yönetim yapısına uygun konaklama olanakları sağlamaktır.

12 Mart 2000‘de tur operatörleri ortak fikir birliğine vararak sürdürülebilir turizm hakkında yapmaları gereken konuları tartıĢmıĢlardır. Bu maksatla UNEP (BirleĢmiĢ Milletler Çevre Programı), UNESCO (BirleĢmiĢ Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Organizasyonu) ve UWTO (Dünya Turizm Örgütü)‘le ortaklaĢa çalıĢmalar

(37)

yapılması tayin edilmiĢtir. Bu kapsamda temel amaç olarak aĢağıda belirtilen hükümler alınmıĢtır (Kahraman ve Türkay, 2006: 161):

Doğal çevre ve kültürel mirasın her Ģekilde muhafaza edilmelidir,

 Yerel topluluklarla ve yöre halkı ile iĢbirliği yapmak, yerel halkın ziyarete gelen turistlerden kar sağlamasını gerçekleĢtirme, turistlerin de yerel hayat Ģekillerine saygı göstermelerini özendirmek,

Bitki örtüsü, hayvanlar, koruma alanları ve doğal görünüm korunması,

 Yerel kültürler ve sosyal kurumların bütünleĢmelerine saygı göstermek,

Yerel, ulusal ve uluslararası kanunlara ve organizasyonlara uymak,

Turizmin yasadıĢı, karıĢık ve istismarcı geliĢimlerine karĢı çıkmak,

 Turizmin sürdürülebilir geliĢimi için iĢ ortakları, yerel otoriteler, bölgesel ve ulusal hükümetler ve diğer organizasyonlar ile sıkı bir birliktelik içinde yola devam etmek,

Turizmin sürdürülebilir ilerlemesi ve idaresinin isteklendirilmesi için çalıĢmalar hakkında bilgi sağlamak.

1.4.3. Eko Konaklama Tesisleri

Eko konaklama tesislerinin, her Ģeyden önce bölgenin doğal yapısına uygun olmalıdır. Kitle turizmi için kurulmuĢ olan konaklama tesislerinden farklı bir yapıya sahiptir. Sebebi ise eko turizmin yapısı doğal yaĢam içinde, kaliteli ama lüksten uzak, konfor orta seviye, butik otel Ģeklindedir.

Bu tesislerden bölgede yaĢayan halk tarafından küçük ölçekli iĢletmeler olup aile tarafından iĢletilen iĢletmelerdir. Bulundukları bölgenin doğal yapısına zarar vermeden, bitki örtüsünü koruyup, biyolojik çeĢitliliğine zarar vermemeli ve bu kaynakları koruyup, daha da sağlıklı olmalarına katkıda bulunmaları gerekmektedir. Bu iĢletmeler doğrudan pazarlama teknikleri kullanarak, internet, basılı materyaller ve ağızdan ağıza reklam yolu ile tanıtılmaktadır (Wood, 2002: 36).

Amerika Virgin Adaları‘nda 1994 yılında düzenlenen I. Uluslararası Eko Konaklama Forumu ve Alan Semineri‘nde Eko konaklama tesisi (ecolodge) terimi ortaya çıkmıĢtır. 1995‘ de Kosta Rika‘da gerçekleĢtirilen uluslararası benzer bir konferans sonunda ―The First International Ecolodge Guidelines‖ adlı eko

(38)

konaklama tesisleri ile alakalı yol gösterici bir kitap yayınlanmıĢ. Ġlk defa eko konaklama kuruluĢlarının uluslararası tanımı gerçekleĢtirilmiĢtir. Tanımda ise ilk eko konaklama iĢletmesinde bulunması gereken kriterler aĢağıdaki gibi belirtilmiĢtir (Wood, 2002: 28; Demir ve Çevirgen, 2006: 89-90):

Doğal ve kültürel olarak bulunduğu çevreyi korumalı,

ĠnĢası süresince doğal çevreye vereceği olumsuz tesiri en az düzeyde olmalı,

Onun özel fiziksel ve kültürel yapısı, yerel mimari tarzlarla ve bulunduğu ortamdaki manzara ve renklerle uyumlu olmalı,

 Uzun süre su ihtiyacını karĢılayacak ve su tüketimini azaltacak alternatifleri kullanmalı,

Katı atık ve sıvı atık sistemlerinin kurulmasını ve etkili yönetimini sağlamalı,

 Enerji gereksinimini pasif tasarımla ve sürdürülebilir kullanım sağlayacak modern donanımlarla birleĢtirerek karĢılamalı,

Yerel toplum ile birlikte çalıĢmak için çaba göstermeli,

Bulundukları yörenin doğal ve kültürel çevresi hakkında hem çalıĢanlarını hem de turistleri eğitecek program sunmalı,

AraĢtırma programları vasıtası ile sürdürülebilir yerel geliĢmeye katkı sağlamalıdır.

Eko konaklama tesisleri, doğal ve kültürel değerler üzerindeki çevresel etkiyi en aza indirerek, peyzaj tasarımı ve bahçeleri yanı sıra sürdürülebilir tasarım inĢaatı uygulamak, yeĢil teknolojileri kullanmak, yerel halkı eko konaklama tesislerinin geliĢimine ve uygulamasına dâhil etmek ve ziyaretçiler için çevre ve kültürel eğitimi uyum içerisinde sağlamak gibi birçok özelliğe sahip konaklama tesisleridir (Hakim ve Nakagoshi, 2014: 28).

1.4.4. Ulusal ve Yerel Yönetimler

Bölgede eko turizmin geliĢmesi için ulusal ve yerel yönetimlere görevler üstlenmeleri gerekmektedir. Devlet her Ģeyden önce gerekli politikaları üretmeli, üretilen bu politikalara planlı bir Ģekilde destek olmalıdır. GiriĢimcileri destekleyecek, gerekli yasal ve kurumsal düzenlemeleri oluĢturacak, kontrol sistemleri ile denetleyecek ve destinasyonlar için en uygun eko turizm eylem planı

(39)

hazırlanmalı ve uygulamaya geçilmelidir. GiriĢimcilere engel olmadan, doğal çevrenin korunması ve belirlenen sınırlar arasında denge oluĢturulmalı ve sürdürülebilirlik çerçevesinde kontrollü bir geliĢme gerçekleĢtirilmelidir. Doğal çevrenin ve kültürün korunması, bunun yanında geliĢtirilmesi ve eko turizm iĢletmelerinin faaliyetleri ile ilgili gerekli yasal düzenlemelerin yapılması ve bunların etkili ve devamlı kontrollerini yapacak sistemler oluĢturulmalıdır (Demir ve Çevirgen, 2006: 90).

BaĢta devlet olmak üzere eko turizm geliĢtirilmesinde özel sektörler, sivil toplum örgütleri, uluslararası kuruluĢlar ve yerel halk birlikte ortak hareket etmelidirler.

Öncelikli olarak gerçekleĢtirilmesi gereken faaliyetler Ģöyledir (Çolak, 2010: 43):

 Potansiyele sahip özel sektör yatırımlarını belirlemek ve finansman kaynakları bulmak,

Doğa turizmin geliĢmesi, ekonomik ve çevresel faydalarını en üst seviyelere çıkarmak için maliye politikaları geliĢtirmek,

Uluslararası deneyimlerden faydalanmak ve iĢbirliği yapmak,

 Eko turizm faaliyetlerinin performansını gözlemlemek ve belgelendirmek,

 Eko turizmin geliĢimi ve çevresel etkileri üzerine araĢtırmaları finanse etmek. 2002 Uluslararası Eko Turizm Yılı kapsamında, 19-22 Mayıs 2002‘de Kanada‘nın Quebec Ģehrinde gerçekleĢtirilen Dünya Eko Turizm Zirvesi sonunda yayınlanan deklarasyon da, ulusal, bölgesel ve yerel hükümetlerin eko turizmdeki rollerine yönelik olarak önemli sonuçlar çıkmıĢtır. 132 ülkeden yaklaĢık 1000‘nin üzerinde katılımcıdan oluĢan bu zirvede, dünyada hızla geliĢen eko turizm için ulusal ve yerel yönetimlere bu alanda baĢarılı olmalarına önemli tavsiyelerde bulunulmuĢtur (Demir ve Çevirgen, 2006: 93-95):

Eko turizm aktivitelerine muhtemelen katılacak ve onlardan doğrudan ve dolaylı etkilenecek aktörlere danıĢılarak sürdürülebilir geliĢme amaçlarıyla uyumlu Ģekilde ulusal, bölgesel ve yerel eko turizm politikaları ve geliĢme stratejileri belirlenmelidir.

Şekil

Tablo 39:  Ekonomik, Sosyolojik, Çevre, Turistlik Faaliyet ve Ġstekler, Ġskilip‘in  Sosyo-Ekonomik Durumu Nerede YaĢıyorsunuza Göre Dağılımı Kruskal Wallis  Testi Ġle Değerlendirilmesi .......................................................................
Tablo 1: Kitle Turizmi ve Eko Turizmi
ġekil 1: AraĢtırma Modeli (1)
ġekil 2: AraĢtırma Modeli (2)
+7

Referanslar

Benzer Belgeler

*petrol kaynaklarının kullanımını azaltacak, yerel bitki örtüsü ve yaban hayatını koruyacak şekilde doğal ve kültürel çevre ile uyumlu bir alt yapının

90 Darekutnt de, bu hadisin Ferac tarikinden uydurma (batı!) olduğunu söylemiştir. Ebi Şeybe, Buhar! ve Fesevi gibi pek çok ünlü münekkidin ortak kanaatine göre

Bu genel amaç çerçevesinde, internet bağımlılık düzeylerinin belirlenmesi; internet bağımlılığı ve saldırganlık düzeylerinin cinsiyet, anne baba eğitim durumu,

Bu kategoride değerlendirebileceğimiz Aydemir romanında, kahramanlar ya Turan birliğini kurmak için Orta Asya’ya giderler ya da Orta Asyalı Türk kahraman,

Sınıf Fen ve Teknoloji dersi “Maddenin Yapısı ve Özellikleri” ünitesindeki “KarıĢımlar” konusunda farklı düzeylerdeki sorgulayıcı-araĢtırmaya dayalı

Santorini’ye ilişkin doğal, yapay ve sosyo-kültürel çevre değerleri ekolojik turizm potansi- yelleri olarak ele alınmakta, potansiyeller Santorini yerleşkeleri

Halit Ziya­ nın hikâyeleri ile diğer pek çok romancılarımızın eserleri arasında türk hayatına uygunluk noktai nazarından adil bir mukayese yapılsa bu

Vurmalı çalgılar öğrencileri, öğretmenleri ve sanatçıları repertuarlarında ve konserlerinde vurmalı çalgıların solo ve oda müziği olarak kullanıldığı