• Sonuç bulunamadı

2.2. Bölgesel Kalkınma Politikaları

2.2.3. Bölgesel Kalkınma Politikasının Araçları

Bir bölgenin baĢarısını sadece ekonomik niteliklerden dolayı değil, çok çeĢitli faktörlerinin birleĢimi ile birlikte ortaya çıktığı görülmektedir (Okçu vd, 2005: 2-4). Bu bağlamda geliĢmiĢlik farkını indirgemek, geri kalmıĢ bölgelerde kalkınmaya yardımcı olmak için hazırlanan bölgesel kalkınma politikalarının amaçlarını gerçekleĢtirmesine yönelik bazı araçlar kullanılır (Kızıltan ve Ersungur, 2007: 272).

Bölgeler arasında yaĢanan geliĢme düzeylerindeki eĢitsizlikleri ortadan kaldırmaya yönelik dört tane araçtan söz edilebilir. Bu araçlar; ekonomik faaliyetlerin her Ģeyden önce bir takım teĢvik tedbirleriyle belirlenmiĢ bölgelere yön verilmesini sağlamak, bölgesel kalkınma için gerekli devlet yatırımlarının gerçekleĢtirilmesi, yönetimsel örgütün bölgesel kalkınma sorunlarına adaptasyonunun sağlanması, metropoliten bölgelerin geliĢmesinin sınırlandırılmasıdır (Dinler, 1998: 283).

2.2.3.1.Finansal ve Vergisel TeĢvik Tedbirleri

Geri kalmıĢ yörelerde vergisel teĢvik tedbirleri daha avantajlı duruma getirilerek, bölgeler arasındaki geliĢme farklılıkları dengelenmeye çalıĢılmaktadır.

Bu doğrultuda bu araçların faaliyete geçirilmesinde ki amaç; ticaret yapan kiĢilerin kalkınmada diğer bölgelere göre geliĢiminde geri kalmıĢ bölgelere yatırımlarını yapmaları konusundaki korkaklıklarını yok edebilmek için ürettikleri ürünlerde bulunan üretim maliyetlerini düĢürebilmektir (Güngör, 1991: 18). Geri kalmıĢ bölgelerde, iĢ alanlarının eksikliği sebebi ile iĢsizlik oranlarının fazla olması sonucunda ise gelir seviyelerinin az olması, kaçınılmaz olarak değerlendirilmektedir. Bu bölgelere yatırım yapmaları beklenen giriĢimcilerin, bölgelerden elde edecekleri kazanç diğer bölgelere göre daha fazla olması gerekmektedir (Kedik, 2003: 19).

Mali ve vergisel teĢvik tedbirlerinin, az geliĢmiĢ ülkelerdeki bu fonksiyonlarından baĢka, ekonomik geliĢmeyi sağlama iĢlevi vardır. Az geliĢmiĢ ülkelerde, bazı sektörleri ya da bazı faaliyetleri teĢvik ederek ülkenin geliĢmesi sağlanır (ErtaĢ, 2013: 25).

TeĢvik tedbirlerinin birçok çeĢidi vardır. Girdi fiyatlarını düĢürmeye ve çıktı fiyatını iyileĢtirmeye yönelik bu tedbirlerin baĢlıcaları Ģu Ģekilde sıralanabilir: GeliĢme ve teĢvik fonları, düĢük faizli veya faizsiz krediler, devlet garanti ve iĢtirakleri, gümrük muafiyetleri, gümrük vergilerinde indirim ve taksitlendirme, ihracatta vergi iadesi, ihracatla ilgili iĢlemlerde vergi, resim ve harç istisnaları, kayıt ve tescil vergileri avantajı, döviz tahsislerinde öncelik, yatırım indirimi, hızlandırılmıĢ amortisman, devlet iĢtiraki, katlı kur sistemi, devlet garantisi, organize sanayi bölgeleri kurulması (ErtaĢ, 2013: 25).

Beklenen sonuçların elde edilmesi için TeĢvik tedbirlerinden uygun ortamın oluĢması, bölgesel sosyal altyapının ve iktisadi yatırımların yeterli düzeye getirilmesi gibi bir çok faktöre bağlıdır. Ġktisadi ve siyasal istikrarsızlık bunlarla birlikte teĢviklerdeki istikrarsızlık teĢvik tedbirlerini azaltıcı unsurlardır.

2.2.3.2.Devlet Yatırımları

GeliĢmiĢ veya geliĢmekte olan ülkelerde, bölgeler arasındaki eĢitsizliklerin minimuma indirilmesi konusunda baĢvurulan bir diğer önemli araç ise devlet yatırımları olmaktadır. Kalkınmanın oluĢturulacağı ilk zamanlarında altyapı yatırımlarının yapılma önceliği ve kamu yatırımlarını zorunlu hale getiren ise özel sektördeki sermaye yetersizliği neden olmaktadır. Devlet, yatırımları yaparken kısa

vadede karlılığı düĢünmemekte, ulusal çıkarları ön planda tutmaktadır (Kedik, 2003: 19).

SanayileĢme, ileri teknoloji, enformasyon, araĢtırma-geliĢtirme için yapılacak kamu yatırımları bölgesel geliĢmenin vazgeçilmez ihtiyaçlarıdır. Genel olarak yatırımların ekonomiye iki tür etken olduğu kabul edilebilir. Bunlardan ilki gelir arttırıcı, diğeri ise kapasite arttırıcı etkenlerdir.

Ġktisadi kalkınmanın önemli araçlarından biri olan alt yapı yatırımlarının buna ek olarak, prodüktivite arttırma, ekonominin yapısal değiĢimini sağlama ve düĢük istihdamdaki ekonominin harekete geçirilmesi gibi etkileri de bulunmaktadır (Bayraktutan, 1992: 183). Geri kalmıĢ bölgeler için yapılan devlet yatırımlarını, iki baĢlık altında inceleyebiliriz bunlar üretken kamu yatırımları, alt yapı yatırımları olarak inceleyebiliriz (Dinler, 1998: 290).

2.2.3.2.1.Üretken Kamu Yatırımları

Ekonomik ve sosyal yönden geliĢmemiĢ ya da geri kalmıĢ bölgelerde kalkınma faaliyetleri ilk etapta devlet tarafından gerçekleĢtirilmelidir. Geri kalmıĢ veya geliĢmekte olan bölgeler de devlet tarafından yapay kalkınma kutupları oluĢturularak, bölgelerin geliĢimi baĢlamakta ya da geliĢimini hızlandırmaktadır (Kanberoğlu, 2008: 61).

Hiçbir iktisadi faaliyetin baĢlamadığı bölgelere, sanayiyi götürmek devlet tarafından yapılması gereken bir görevdir. Devlet bu tür bölgelerdeki potansiyel üretim faktörlerini itici güç haline getirmek ve bu tür bölgelerde geliĢmenin öncülüğünü yapmak zorundadır. Üretken kamu yatırımlarının az geliĢmiĢ bölgelere aktarılması, devletin ekonomik verimlilikten belirli bir oranda fedakârlık etmesini gerektirmektedir. Kamu yatırımlarının sosyal yönünü oluĢturan bu fedakârlık, yatırımların ekonomik yönünü dengeleyecek biçimde, verimlilikten aĢırı oranda fedakârlık etmeden, üretken yatırımların geri kalmıĢ bölgelere aktarılmasını sağlamalıdır (ErtaĢ, 2013: 26).

2.2.3.2.2.Alt Yapı Yatırımları

Alt yapı kavramı, ikinci dünya savaĢından sonra önemli bir yere sahip olmuĢtur. Doğal, maddi, personel donatım, kurumsal ve teçhizat bunların toplamı alt yapı yatırımları olarak tanımlanmaktadır. Tanıma baktığımız da hem sosyal hem ekonomik açıdan bir açıklama yapılmaktadır. Tanımda bahsedilen değiĢkenlerden bir tanesinin eksik olması diğer diğerlerini de etkilemektedir (Erkan, 1998: 24; Kanberoğlu, 2008: 62).

Yatırımlar ile, bölgenin kalkınması ve geliĢmesi için gerekli olan maddi altyapı yatırımları kastedilmektedir. Bilginin inĢasının önem kazandığı günümüz yıllarında, bölgesel kuruluĢlar arasındaki etkili iletiĢimi yükseltecek maddi altyapı yatırımlarının ön plana çıktığı değerlendirilmektedir.

Araçların kullanımındaki amaçların temeli; bölgenin ilerlemesi için gerekli olan altyapı ve üstyapı yatırımlarına ayrılan kaynaklarla ifade edilen düĢük maliyetler karĢılığında, artan üretken yatırım çıktılarının üretimi olmaktadır (Ildırar, 2003: 39).

2.2.3.3.Yönetsel Yapının Organizasyonu

Yönetsel yapının organizasyonu, bölgesel politikaların uygulanmasında ve bu politikanın baĢarısında etkin olan temel unsurlardan biridir. Bir bölgesel kalkınma politikasının uygulama aĢamasında ilk olarak, illerin geliĢmiĢlik sıralaması yapılmalı ya da iller arasındaki yaĢanan yoğunluklara göre iller de bir gruplaĢtırma yapmalıdır. Bu aĢamadan sonra ise, bölgesel kalkınma politikasının faaliyette geçeceği bölge seçilmeli ve bu yeni bölgesel ayırıma, yönetimsel yapının adaptasyonunun sağlanması gerekmektedir. Bölgesel çaptaki ekonomik ve sosyal kalkınmayı hızlandırmak ve bölgesel kalkınma planlarının etkinliğinin sürekliliğini sağlamak için, bölgenin Ģartları, imkânları göz önünde tutularak hızlı bir Ģekilde pratik kararların alınması gerekmektedir. Bunun için de Ģuan ki yönetsel yapının merkezi yönetim sisteminden yerel yönetim sistemine doğru yeniden yapılandırılması mümkündür. Böylece merkezi yönetime bağlı yerel idarelerin, bölgenin ihtiyaçları doğrultusunda daha hızlı hareket etmeleri sağlanmıĢ olur (Aktürk, 1997: 11; ). Merkezi yönetimden yerel yönetime yetki devri, üç Ģekilde yapılabilir: Yetki terki,

yetki geniĢliği, yerinden yönetim. Yetki terki, sadece yerel yönetimlere yetki devrini ifade etmektedir.

Buna rağmen, yetki alanı ve bulunduğu yerden yerinden yönetim ile merkezi hükümetin, bölgesel ve yerel düzeydeki teĢkilatlara yetki ve sorumluluklarının bir kısmını vermesi ifade edilmektedir. Yerel ve bölgesel teĢkiller, üst kademe de bir örgütlenme ve özerkliğe sahip oldukları takdirde, kalkınmayı teĢvik etmek ve iĢsizliğe karĢı mücadele etmek hususlarında etkin araçlar konumuna gelebilirler. Bölgedeki mevcut kaynaklar ile fırsatların merkezi yönetim tarafından bilinmesi, bunların değerlendirilmesi, doğru planların hazırlanması, uygulanması ve izlenmesi zordur. Bu nedenle bu tür organizasyonların yerinden yönetim birimlerince yapılması, hızlı bir ekonomik geliĢme için gereklidir. Yönetsel yapının, yerel yönetim birimlerine indirgenmesi kadar, bu idari yapıda görev alacak personelin nitelikli olması ve aynı zamanda yeterli sayıda olması da geri kalmıĢ bölgelerin sosyal ve ekonomik kalkınması için son derece önemlidir. Geri kalmıĢ yörelerde her konuda olduğu gibi sosyal alt yapılara yapılmayan yatırımlar, söz konusu bölgelere insanların tercih etmemelerine neden olmaktadır. Kalkındırılması planlanan az geliĢmiĢ bölgelerde bu tür sorunların da açıklığa kavuĢturulup, bölgenin personel için avantajlı konuma dönüĢtürülmesi gerekmektedir. Mali olanak ve kaynaklar yönünden de, yeniden yapılandırılan veya yeni oluĢturulan yerel ve bölgesel yönetime, destek verilmesi gerekmektedir. Bunun yanı sıra yönetim kademeleri arasında gerekli koordinasyonun hem yerel ve bölgesel hem de ulusal düzeyde sağlanması önemlidir. Tüm bunlar gerçekleĢtirilirken halkın da yönetime katılımının sağlanması etkin bir idarecilik için dikkat edilmesi gereken bir diğer noktadır (ErtaĢ, 2013: 26-27).

2.2.3.4.Diğer Araçlar

Bölgesel kalkınma problemlerinin ülkeler arasında göstermekte olduğu farklı çeĢitlilikteki problemlerin, bunların giderilmesinde kullanılan bölgesel kalkınma araçlarına da yansımaktadır. Bu araçlardan biri, Japonya‘da uygulanmıĢ tek köy-tek ürün; bir diğeri ise, giriĢimciler için tek durak ofisi olmaktadır. Ġlk kez 1979 yılında Japonya‘nın Oita bölgesinde uygulanmaya baĢlanan “tek köy-tek ürün” uygulamasıyla, bölgenin uzmanlaĢtığı bir konuda ürün yetiĢtirilmesi, ürün çeĢitliliği ile kalitesinin arttırılması amaçlanmaktadır. Tek durak ofisleri ise giriĢimcilerin,

kendi iĢ yerlerini kurmak için ihtiyaç duyulan tüm idari iĢlemleri tek elden yürütebilecekleri ve bu konuda doldurulması gereken formlardan, finansal yardım seçeneklerine kadar geniĢ bir kapsamda danıĢmanlık hizmeti alabilecekleri sanal ya da gerçek birimler Ģeklinde tanımlanmaktadır (Sarıhan, 2011: 28). Bunlar dıĢında sayılabilecek diğer araçlarsa Ģu Ģekilde sıralanmaktadır; Bölge içi sektör el sanayi ağı, teknoparklar, danıĢma merkezleri, organize sanayi bölgeleri, küçük sanayi siteleri (ErtaĢ, 2013: 28).