• Sonuç bulunamadı

Şehirsel yerleşmelerde teknik altyapı projelerinin ortak-eşgüdümsel niteliklerinin belirlenmesi - örnek alan: Tire Belediyesi / İzmir

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Şehirsel yerleşmelerde teknik altyapı projelerinin ortak-eşgüdümsel niteliklerinin belirlenmesi - örnek alan: Tire Belediyesi / İzmir"

Copied!
335
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

ŞEHİRSEL YERLEŞMELERDE

TEKNİK ALTYAPI PROJELERİNİN

ORTAK – EŞGÜDÜMSEL NİTELİKLERİNİN

BELİRLENMESİ

ÖRNEK ALAN: TİRE BELEDİYESİ / İZMİR

Hilmi Evren ERDİN

Temmuz, 2009 İZMİR

(2)

ŞEHİRSEL YERLEŞMELERDE

TEKNİK ALTYAPI PROJELERİNİN

ORTAK – EŞGÜDÜMSEL NİTELİKLERİNİN

BELİRLENMESİ

ÖRNEK ALAN: TİRE BELEDİYESİ / İZMİR

Dokuz Eylül Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Doktora Tezi

Şehir ve Bölge Planlama Bölümü, Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı

Hilmi Evren ERDİN

Temmuz, 2009 İZMİR

(3)
(4)

TEŞEKKÜR

Tezin oluşturulma, geliştirilme ve tamamlanma sürecinin her aşamasında yardımlarını ve desteklerini eksik etmeyen birçok kişi ve kurum olmuştur. Öncelikle bu çalışmanın fikir babası olan ve başından beri desteğini esirgemeyen, eleştirileri, önerileri, yardımları ve destekleri ile çalışmayı geliştirmeme yardım eden değerli ve sevgili danışmanım, hocam Yrd.Doç.Dr. Yıldırm ORAL’a teşekkürlerimi sunarım. Bununla birlikte danışmanım kadar tez izleme komitesinde yer alan, eleştiri ve önerileri ile bu çalışmanın geliştirilmesinde ve tamamlanmasında emeği geçen, çok önemli katkılarda bulunan, yardımlarını ve desteklerini eksik etmeyen hocalarım sayın Prof.Dr. Çınar ATAY ve Prof.Dr. Adem ÖZER’e de çok teşekkür ederim. Ayrıca, 2007 yılında genç yaşında aramızdan ayrılana kadar tez izleme komitesinde yer alan ve bu süreçte yardımını ve desteğini esirgemeyen sevgili hocam Prof.Dr. Hikmet TOPRAK’a da teşekkür etmeyi ve bu vesile ile de kendisini sevgi ve saygıyla bir kez daha anmayı borç bilirim.

Bu süreçte, örnek çalışma alanının tercihinde ve alana ilişkin çalışmalarda maddi manevi desteklerini ve yardımlarını eksik etmeyen Tire Belediyesi’nin eski ve yeni başkanları başta olmak üzere, Tire Belediyesi’nin ilgili birimlerinde ve ilgili diğer kurumlarında çalışan ve her türlü bilgi ve deneyimini paylaşarak bu çalışmanın geliştirilmesinde önemli katkıda bulunan ismini burada teker teker yazamadığım bütün personele teşekkür ederim. Bu noktada, Tire Belediyesi’nin ilgili birimleri, ilgili diğer kurumlar ve kişiler ile ilgili görüşmelerimde ve bilgi alışverişinde bağlantıyı sağlayan Gürcan ÖZKANCA’ya da teşekkür ederim. Ayrıca şu anda ismini hatırlayamadığım ama çalışmanın çeşitli aşamalarında bana her türlü yardımda bulunan herkese teşekkür ederim.

Hayatımın her aşamasında olduğu gibi bu çalışma aşamasında da iyi ve kötü günümde beni yalnız bırakmayan, maddi manevi ilgilerini ve yardımlarını, sevgilerini, desteklerini hiç esirgemeyen ve karşılaştığım sorunlar, sıkıntılar karşısında bana tahammül edip, bunları aşmamda bana destek olan ailem, başta annem Fadime Nazmiye AYTAÇ’a ve babam Ertuğrul ERDİN’e olmak üzere,

(5)

sevgili eşim Oya ERDİN’e ve sevgili kızım (kedimiz) HAPPY’e sonsuz teşekkür ederim. Ayrıca burada ismini sayamadığım bende emekleri olan ve bu süreçte hep yanımda olan bütün dostlarıma teşekkür ederim. Son olarak ise talihsiz bir şekilde aramızdan ayrılan, ancak hayatımın her aşamasında hep yanımda olduğunu bildiğim ve kendime örnek aldığım sevgili ağabeyim Egemen Kemal ERDİN’e sonsuz teşekkür eder ve bu tezi onun anısına ithaf ederim.

Hilmi Evren ERDİN

Not: Bu tez 2006 KB FEN 21 Proje No’lu Bilimsel Araştırma Projesi olarak Dokuz

Eylül Üniversitesi tarafından desteklenmiştir.

(6)

ŞEHİRSEL YERLEŞMELERDE TEKNİK ALTYAPI PROJELERİNİN ORTAK – EŞGÜDÜMSEL NİTELİKLERİNİN BELİRLENMESİ

ÖRNEK ALAN: TİRE BELEDİYESİ / İZMİR ÖZ

Kentlerin işlevlerini yerine getirebilmesi, mekânsal değişimin ve dönüşümün sağlanarak yeniden yapılandırılması, gelişiminin kontrol edilmesi, yönlendirilmesi ve kentlilerin yaşamlarını sağlıklı sürdürebilmesi için gereksinim duyduğu kamusal hizmetlerin başında gelen teknik altyapı hizmetleri, projeleri ve yatırımları ile şehirsel gelişim stratejileri ve planları arasında karşılıklı bir ilişki bulunmaktadır. Teknik altyapı projelerinin planlanabilmesi, rasyonel bir karar ve programlama sürecinin oluşturulabilmesi ve eşgüdüm, eşleme ve öncelik sıralamasının saptanabilmesi, fiziki altyapıya ilişkin ortak-eşgüdümlü proje niteliklerinin ve programlama unsurlarının belirlenmesi ile mümkündür.

Kentlerde, teknik altyapı hizmetlerinin temel iş aşamalarının ve iş ayrıntılarının uygulanmasına, programlanmasına, yönetimine ve finansmanına ilişkin karşılaşılan sorunların ve risklerin nedenlerinin, önceliklerinin belirlenmesi; projelerin iş-zaman-kaynak optimizasyonunu sağlayan çözüm önerilerinin, yöntemlerinin ve ortak gerçekleştirme-programlama yaklaşımlarının geliştirilmesi için gereklidir. Bu kapsamda tezin hipotezi, sınırlı olan kaynakların verimli ve etkin kullanımını sağlayan, iş tekrarlarını, zaman ve kaynak kayıplarını, israflarını ve proje uygulamalarında yarım kalma riskini ortadan kaldıran bir yöntemin geliştirilebileceği üzerine kurulmuştur. Ayrıca orta-küçük boy kentler için ortak yatırım seçeneklerinin ve uygulama programlarının oluşturulması ve normlaştırılmasının olabilirliği üzerinde de çalışılmıştır. Hizmetlerin kente ve kentlilere kaliteli, eşit, adil ve sağlıklı şekilde ulaştırılması, hedeflenen dengeli toplumsal yapıya erişimin sağlanması ve sürdürülebilir kentlilik ve kent yaşamının oluşturulması da hedeflenmektedir.

Bu çalışma; teknik altyapı sorunlarının nedenlerinin belirlenmesi, çözüm önerilerinin geliştirilmesine yönelik gerekli mekânsal düzenlemelerin yapılması, teknik altyapı planlamasına ve kent planlamasına yönelik programlama unsurlarının

(7)

belirlenerek eşgüdüm içinde ortak gerçekleştirme-programlama yaklaşımlarının ve yöntemlerinin oluşturulması, geliştirilmesi ve bu değerlendirmelerin ve yaklaşımların orta-küçük ölçekli bir kentsel yerleşme olan Tire örneğinde ele alınması ile yukarıda belirtilen temel hipotezin sınanmasını sağlamaktadır.

Anahtar sözcükler: Kent, planlama, teknik altyapı, ortak yatırım, eşgüdüm,

uygulama programı.

(8)

DETERMINING JOINT AND COORDINATED PARAMETERS OF TECHNICAL INFRASTRUCTURE PROJECTS IN URBAN SETTLEMENTS

CASE: TIRE MUNICIPALITY – IZMIR ABSTRACT

Among those public services which cities shall offer in order to attain a proper functional performance, to avail for urban restructuring by means of spatial changes and transformation, to have control over and guide the urban development and to provide for a healthy urban quality of life, those services, projects and investments of technical infrastructure occupy a pivotal place that are mutually related with urban development strategies and planning processes. The planning of technical infrastructure projects, formulation of a rational decision-making, scheduling and programming processes and coordination followed by determination of synchronization and sequencing of preferences are all dependent upon determination of the mutually-coordinated qualities of the physical infrastructure project and those issues related with its programming.

In cities, identification of the problems and the causes of risks as well as the sequence of preferences pertaining to implementation, programming, management and finance of basic operation stages and details of technical infrastructure services are necessary for those approaches that are needed for programming of joint and coordinated implementations and for problem solutions and methods that bring optimization of work-time-resource. In this context, the hypothesis of the dissertation is based on the idea that there can be a method formulated, which provides for efficient and productive use of limited resources and which eliminates repetition of operations, loss and waste of time and resources, and half-finished applications of any project. Besides, the scope of the study also involves consideration of the possibility of joint investment alternatives for middle-small sized cities and related application programs including norms of standardization. The adopted targets aim at provision of high-quality, equal, just and healthy services to the city and urban

(9)

inhabitants, achieving a balanced social structure and ensuring a sustainable urban life and civic commitment.

This study examines the above-mentioned hypothesis by determination of the causes of technical infrastructure problems; formulation of the spatial alignments required for problem-solving procedures; identification and development of joint and coordinated programming approaches in a synchronized method that involves specification of those issues of programming related to technical infrastructure planning and urban planning; and testing the considerations and approaches in a middle-small sized urban environment, where Tire has been selected as the case.

Keywords: City, planning, technical infrastructure, joint investment, co-ordination,

implementation program.

(10)

İÇİNDEKİLER

Sayfa

DOKTORA TEZİ SINAV SONUÇ FORMU………..ii

TEŞEKKÜR………iii

ÖZ……….v

ABSTRACT………...vii

BÖLÜM BİR - GİRİŞ... 1

1.1 Konunun Açılımı... 1

1.2 Çalışmanın Amacı ve Hipotezi ... 3

1.3 Çalışmanın Özgün Değeri ve Yaygın Etkisi ... 7

1.4 Çalışmanın Yöntemi... 9

1.5 Bölümlere Göre Çalışmanın Kapsamı ... 11

BÖLÜM İKİ - KENTSEL TEKNİK ALTYAPI HİZMETLERİ... 14

2.1 Kentsel Teknik Altyapının Tanımı... 15

2.2 Kentsel Teknik Altyapının Tarihsel Oluşumu ve Gelişimi... 16

2.3 Kentsel Teknik Altyapı Hizmetlerinin Genel Özellikleri ... 20

2.4 Kentsel Teknik Altyapı Hizmetlerinin Türleri ve Özellikleri ... 24

2.4.1 İçme ve Kullanma Suyu Hizmetleri... 25

2.4.2 Kanalizasyon Hizmetleri... 28

2.4.3 Yağmur Suyu Drenaj Hizmetleri ... 29

2.4.4 Çöp ve Katı Atık Hizmetleri ... 31

2.4.5 Elektrik Dağıtım Hizmetleri... 33

2.4.6 Telekomünikasyon (İletişim) Hizmetleri ... 34

2.4.7 Doğalgaz Dağıtım Hizmetleri ... 36

2.4.8 Merkezi ve Bölgesel Isıtma (Jeotermal) Hizmetleri ... 37

2.5 Kentsel Teknik Altyapı Hizmetlerinin Sorunları ... 38

2.5.1 Mühendislik Uygulamalarına İlişkin Sorunlar... 40

(11)

2.5.2 Planlamaya İlişkin Sorunlar ... …41

2.5.3 Finansmana İlişkin Sorunlar ... 42

2.5.4 Yönetime İlişkin Sorunlar... 43

BÖLÜM ÜÇ - KENTSEL TEKNİK ALTYAPI HİZMETLERİNİN TEMEL İŞ AŞAMALARINDA TEKİL VE ORTAK PROJE NİTELİKLERİNİN BELİRLENMESİ VE DEĞERLENDİRİLMESİ ... 44

3.1 Kentsel Teknik Altyapı Planlaması ve Önemi ... 45

3.2 Kentsel Teknik Altyapı Hizmetlerinin ve Projelerinin Değerlendirilmesi ... 48

3.3 Kentsel Teknik Altyapı Hizmetlerinin Temel İş Aşamaları ve İş Ayrıntıları.. 50

3.4 Kentsel Teknik Altyapı Hizmetlerinin Temel İş Aşamaları ve İş Ayrıntılarında Tekil Proje Niteliklerin Belirlenmesi ... 53

3.4.1 İçme Suyu Hizmetleri ... 62

3.4.2 Kanalizasyon (Atık Su) Hizmetleri... 67

3.4.3 Yağmur Suyu Drenaj Hizmetleri ... 71

3.4.4 Katı Atık ve Çöp Hizmetleri ... 76

3.4.5 Elektrik Dağıtım Hizmetleri... 80

3.4.6 Telekomünikasyon Hizmetleri... 84

3.4.7 Doğalgaz Dağıtım Hizmetleri ... 88

3.4.8 Merkezi ve Bölgesel Isıtma (Jeotermal) Hizmetleri ... 92

3.5 Kentsel Teknik Altyapı Hizmetlerinin Temel İş Aşamalarında Ortak-Eşgüdümsel Proje Niteliklerin Belirlenmesi ve Değerlendirilmesi ... 97

3.6 Kentsel Teknik Altyapı Hizmetlerinin Proje Niteliklerine Göre Ortak-Eşgüdümsel Teknik Altyapı Hizmetlerinin Belirlenmesi ve Değerlendirilmesi.. 104

3.7 Kentsel Teknik Altyapı Sorunlarının, Risklerinin Tespiti ve İrdelenmesi... 107

3.8 Kentsel Teknik Altyapı Sorunlarını Belirleyen Proje Niteliklerinin Saptanması ... 112

BÖLÜM DÖRT - ÖRNEK ÇALIŞMA ALANI TİRE YERLEŞMESİNE AİT TEMEL ANALİTİK VERİLER VE TEKNİK ALTYAPI ... 114

(12)

4.1 Coğrafi Konum ve İdari Yapı ... 115

4.2 Nüfus ... 118

4.3 Sosyo-Ekonomik Yapı ... 122

4.4 Doğal Fiziksel Yapı ve Çevresel Kaynaklar ... 124

4.4.1. Meteorolojik Durum ... 125

4.4.2 Jeolojik Durum... 126

4.4.3 Topografik Durum ... 126

4.4.4 Hidrolojik Durum... 127

4.4.5 Toprak Kabiliyeti ve Bitki Örtüsü ... 128

4.5 Kentin Mekân Oluşumunu Belirleyen Etmenler... 129

4.6 Kentsel Alan Kullanımı... 131

4.6.1 Kent İçi Yol ve Ulaşım Durumu ... 131

4.6.2 Genel Arazi Kullanımı ... 133

4.7 Eski İmar Planlarının ve Yürürlükteki İmar Planının Değerlendirilmesi ... 137

4.8 Teknik Altyapı Hizmetleri ... 142

4.8.1 İçme Suyu Hizmetleri ... 143

4.8.2 Kanalizasyon Hizmetleri... 146

4.8.3 Yağmur Suyu Drenaj Hizmetleri ... 147

4.8.4 Çöp ve Katı Atık Hizmetleri ... 148

4.8.5 Elektrik Dağıtım Hizmetleri... 149

4.8.6 Telekomünikasyon Hizmetleri... 151

BÖLÜM BEŞ - TİRE YERLEŞMESİNDE TEKNİK ALTYAPI SORUNLARININ VE SORUNLARI HAZIRLAYAN ORTAK-EŞGÜDÜMSEL PROJE NİTELİKLERİNİN BELİRLENMESİ ... 153

5.1 Tire Yerleşmesinin Çalışma Kapsamında İrdelenerek Bölgelere Ayrılması . 154 5.2 Tire Yerleşmesinde Mahalle ve Alt Bölgelere Göre Mevcut/Olası Teknik Altyapı Sorunları... 157

5.2.1 İçme Suyu Hizmetlerine İlişkin Altyapı Sorunları... 158

5.2.2 Kanalizasyon Hizmetlerine İlişkin Altyapı Sorunları ... 164

5.2.3 Yağmur Suyu Drenaj Hizmetlerine İlişkin Altyapı Sorunları ... 170

(13)

5.2.4 Çöp ve Katı Atık Hizmetlerine İlişkin Altyapı Sorunları ... 176 5.2.5 Elektrik Dağıtım Hizmetlerine İlişkin Altyapı Sorunları... 182 5.2.6 Telekomünikasyon Hizmetlerine İlişkin Altyapı Sorunları ... 188 5.3 Tire Yerleşmesinde Mevcut-Olası Genel Teknik Altyapı Sorunlarının

Belirlenmesi, Değerlendirilmesi ... 194 5.4 Tire Yerleşmesinde Teknik Altyapı Sorunlarını Belirleyen Ortak-Eşgüdümsel Proje Niteliklerinin Saptanması ve Mahalle ve Alt Bölgelere Göre Dağılımı... 203

BÖLÜM ALTI - TEKNİK ALTYAPI PROJELERİNİN ORTAK –

EŞGÜDÜMSEL NİTELİKLERİNE GÖRE ORTAK GERÇEKLEŞTİRME - PROGRAMLAMA YAKLAŞIMLARI VE YÖNTEMLERİ ... 234

6.1 Teknik Altyapı Projelerinin Niteliklerine Göre Genel Çözüm Önerileri,

Gerçekleştirme Yaklaşımları ve Yöntemleri... 236 6.2 Tire Yerleşmesinde Teknik Altyapı Hizmetlerine İlişkin Çözüm Önerileri ve Ortak Gerçekleştirme-Programlama Yaklaşımları ve Yöntemleri... 246 6.3 Şehirsel Yerleşmelerde Teknik Altyapı Hizmetlerine İlişkin Genel Çözüm Önerileri ve Ortak Gerçekleştirme-Programlama Yaklaşımları ve Yöntemleri .. 272

BÖLÜM YEDİ - SONUÇ ... 278 KAYNAKLAR ... 284 EKLER... 290

(14)

BÖLÜM BİR GİRİŞ 1.1 Konunun Açılımı

İnsanoğlunun göçebe hayatı bırakarak bir yerde yer seçmesi ile ekonomik bir üretim, tüketim ve birikim alanı olarak ortaya çıkan ve kentleşme süreci ile yayılan, gelişen kentler, zorunlu olarak kentsel yaşamı var edebilmek ve sürdürebilmek için kente özgü yeni ve çeşitli gereksinimlere ihtiyaç duymuştur. Bu gereksinimler kenti oluşturan katmanların, bileşenlerin çoğalmasına, çeşitlenmesine ve karmaşıklaşmasına yol açmıştır. Gerek kentlerin bu karmaşık yapısı gerekse de kentli nüfusun ve kentleşmenin hızla artması yerleşmelerde çeşitli mekânsal sorunların, tehditlerin, risklerin ortaya çıkmasına neden olmuştur. Bu durum, mekân organizasyonunun yeniden ele alınmasına ve değişimine, dönüşümüne yol açmıştır. Bu süreç içerisinde özellikle, kentlerde yaşanan ciddi sağlık sorunları alternatif hizmetlerin üretilmesini ve geliştirilmesini zorunlu kılmıştır. Sonuç olarak, sağlıklı bir kentsel yaşamın sağlanabilmesi için gerekli olan teknik altyapı sistemleri ve hizmetleri ortaya çıkmış ve içinde bulunduğu dönemin koşullarına göre gerek nicelik gerekse de nitelik olarak çeşitlenerek ve gelişerek günümüze kadar değişim, dönüşüm göstermiştir. Kentsel gelişime ve eğilimlere göre biçimlenen teknik altyapı hizmetleri ve yatırımları zamanla gelişimin biçimlendirilmesinin ve yönlendirilmesinin en önemli aracı haline gelmiştir.

Bir yerleşmenin iskâna açılması ve iskân sonrasında, mekânsal ve fiziksel olarak sağlıklı bir kentsel yaşama ortamının, çevresinin sağlanabilmesi için gerekli tüm iletim kanalları ve bunlara ilişkin tesisler olan kentsel teknik altyapı sistemleri ya da hizmetleri kentlerin en önemli bileşenlerinden biridir. Bir başka deyişle, kentsel üstyapının oluşumu, altyapının oluşumuna ihtiyaç duymakta ve ona bağlı olarak şekillenmektedir. Kentsel üstyapı ve altyapı arasındaki bu karşılıklı ilişki ağı kente ilişkin proje üretiminde; hem imar ve stratejik planlarda altyapıya ilişkin vizyon, amaç ve hedeflere yer verilmesinin hem de politika, program, plan, proje ve yatırım gibi kapsamlı bir organizasyonu içine alan ortak-eşgüdümlü ve eş zamanlı bir

(15)

planlama yaklaşımının ve yönteminin geliştirilmesinin gerekliliğini açık bir şekilde ortaya koymaktadır.

Dünyada kentsel teknik altyapı hizmetlerini gerçekleştirmek için sınırlı finansal kaynaklara sahip, kentleşme oranının, kentsel büyümenin, yayılmanın ve buna bağlı olarak kaçak yapılaşmanın yüksek olduğu gelişmekte olan ülkelerdeki ve özellikle ülkemizdeki kentlerde, bu hizmetlerin etkin, kaliteli, eşit, adil ve sağlıklı olarak hazırlanamamasından ve sunulamamasından ötürü önemli mekânsal ve fiziksel sorunlar, tehditler, riskler ortaya çıkmaktadır. Bu durum, kentlilerinin gerek sağlık koşullarını gerekse de yaşam kalitelerini olumsuz yönde etkilemektedir. Plan dışı ve kaçak yapılaşmanın olduğu alanlarda, yapılaşma ve gelişme kontrol edilememekte ve bunun sonucu olarak teknik altyapı hizmetlerinin ulaştırılma koşulları sağlanamamakta ya da zorlaşmaktadır. Böylece, bir yerleşmenin iskâna açılmasının temel koşulu olan altyapı hizmetlerinin hazırlanması, sunulması süreci uygulanamamakta ve altyapıya bağlı olarak üstyapının gelişimi süreci tersine dönerek üstyapıya uygun altyapı üretilmeye çalışılmaktadır. Bu nedenle de, bu durum, kentlerin gelişim planlarına göre projelendirilen teknik altyapı hizmetlerinin yetersiz kalmasına yol açmaktadır. Altyapı hizmetlerinin kentlilere eşit ve adil dağıtılamamasında, kaçak yapılaşmaya çeşitli gerekçelerle (politik, siyasi vb gibi) gerek göz yumulmasının gerekse af yolu ile kaçak yapıların aklanmasının da büyük bir rolü bulunmaktadır. Bu durum belirtildiği gibi politika, program, plan, proje ve yatırım organizasyonu açısından yönetim ve planlama sorunlarının sonucu olarak mekânsal ve fiziksel krizlerin meydana gelmesine neden olmaktadır. Bu krizler, bazı noktalarda teknik altyapı hizmetlerinin hazırlanmasını ve sunulmasını güçleştirip, uygulama ve yatırım maliyetlerini arttırırken, bazı noktalarda bu hizmetlerin kullanım dışı kalmasına ve ulaştırılamamasına sebep olabilmektedir. Sonuç olarak, teknik altyapı hizmetleri, kaynakların etkin ve verimli kullanılamadığı, kentsel gelişmeyi yönlendirme niteliğinin kaybolduğu, gelişmeye uyumlanamayan ve gelişmenin gerisinde kalarak kentin gereksinimlerini karşılayamayan hizmetler olarak ortaya çıkmaktadır.

(16)

Özellikle gelişmekte olan ülkelerdeki kentlerin bu sorunlu yapısı ve kentsel teknik altyapı hizmetlerinin hazırlanmasında karşılaşılan güçlükler bu hizmetlerin, sadece bir “mühendislik” uygulaması olmaktan öte, “şehir planlama”, “şehir ekonomisi” ve “şehir yönetimi” ile birlikte ortak-eşgüdümlü ve eş zamanlı irdelenmesinin ve planlanmasının gerekliliğini ortaya koymaktadır. Çünkü bu hizmetlerin iş aşamalarının ve ayrıntılarının uygulanmasında karşılaşılan sorunlar finansman, projelendirme, planlama, programlama, organizasyon ve yönetim gibi farklı gerekçelerle ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle de, bu hizmetlerinin hazırlanmasında ve sunulmasında, iş aşamalarını ve ayrıntılarını belirleyen proje nitelikleri, bu farklı disiplinlerdeki değişkenlere bağlı olarak yapılanmakta ve biçimlenmektedir. Bu disiplinlerin değişkenleri arasındaki karşılıklı ilişki ağına ve ilişki şemasına bağlı olarak, teknik altyapı hizmetlerinin hazırlanmasında ve sunulmasında bu dört disiplinin değişkenlerinin ortak-eşgüdümlü ve eşzamanlı değerlendirildiği, programlandığı ve gerçekleştirildiği bir çerçevede ele alınmalarına ihtiyaç bulunmaktadır.

Çalışma özellikle; “mühendislik” uygulaması olan teknik altyapı hizmetlerinin bir mekân bilimi olan “şehir planlama” ile olan ilişkisinden yola çıkarak ortak-eşgüdümlü mekânsal, fiziksel proje niteliklerinin belirlenmesi üzerinde durmaktadır. Bununla birlikte çalışma, bu hizmetlerin finansal ve yönetsel olarak uygulanması, iyileştirilmesi, planlama ve mühendislik uygulamaları arasındaki eşgüdümsüzlükten ortaya çıkan sorunların giderilerek ortak gerçekleştirme-programlama seçeneklerinin, yaklaşımlarının ve yöntemlerinin geliştirilmesi üzerine odaklanmaktadır.

1.2 Çalışmanın Amacı ve Hipotezi

Teknik altyapı hizmetleri, projeleri ve yatırımları ile şehirsel gelişim stratejileri ve planları arasında karşılıklı bir ilişki bulunmaktadır. Dolayısıyla teknik altyapı hizmetleri, projeleri ve planlama arasında rasyonel bir karar sürecinin oluşturulması ortak-eşgüdümlü mekânsal proje niteliklerinin ve bunların mekânsal, fiziksel etkilerinin tarif edilmesi ile mümkün olabilmektedir. Ayrıca ortak-eşgüdümlü proje niteliklerinin belirlenmesi, teknik altyapı hizmetlerinin planlama ile olan ilişkisini

(17)

ortaya koymanın yanı sıra teknik altyapı hizmetleri arasında eşgüdüm, eşleme ve öncelik sıralamasının saptanmasında da önemli bir rol oynamaktadır.

Sekiz teknik altyapı hizmeti için tarif edilen ortak-eşgüdümlü proje nitelikleri; yerleşmelerdeki teknik altyapı risklerini ve sorununu oluşturan mekânsal planlama kararlarının, sorunsallarının tanımlanmasında, planlama sürecinde değerlendirilmeye alınması gereken mekânsal niteliklerin ve plan üzerinde yapılan müdahalelerin teknik altyapı hizmetleri, projeleri ve yatırımları üzerinde yaratabileceği olumlu ve olumsuz etkilerinin izlenmesinde önemli bir etken olarak ön plana çıkmaktadır. Bu etkilerden yola çıkarak ortak-eşgüdümlü bir planlama yöntemi ve yaklaşımı ortaya konulmaktadır. Dolayısıyla teknik altyapı hizmetlerinin hazırlanması ve sunulması aşamasında karşılaşılan finansal ve yönetsel sorunların planlama ile hizmetler arasında eşgüdümü sağlayan bu yaklaşım ve yöntem ile azaltılması hedeflenmektedir. Böylece kentlilere bu hizmetlerin etkin, kaliteli, eşit, adil ve sağlıklı olarak ulaştırılması, dengeli toplumsal yapıya erişimin sağlanması ve sürdürülebilir kentlilik ve kent yaşamının oluşturulması mümkün olmaktadır.

Bu bağlamda örnek çalışma alanı olarak orta-küçük ölçekli bir kentsel yerleşme olan İzmir’in Tire yerleşmesi ele alınmıştır. Tire yerleşmesinin örnek çalışma alanı olarak seçilmesinin en önemli gerekçelerinden biri İzmir’in ve Ege Bölgesi’nin alansal olarak en büyük organize sanayi bölgelerinden birini (410 hektar) sınırları içinde barındırması nedeniyle önemli bir kentsel büyüme ve gelişme potansiyeline sahip olmasıdır. Bu nedenle Tire yerleşmesi, kentte var olan altı teknik altyapı hizmeti özelinde ülkemizde kentsel alanda teknik altyapı hizmetlerinin hazırlanması ve sunulması aşamasında yaşanan mevcut-olası, çeşitli ve çok sayıda sorunları ve riskleri bünyesinde barındırmaktadır.

Çalışmanın hipotezlerini aşağıda belirtildiği şekilde kurmak mümkündür.

ƒ Kentsel teknik altyapı hizmetlerinin hazırlanması ve sunumu “mühendislik”

uygulaması olmakla birlikte “şehir planlama”, “şehir ekonomisi” ve “şehir yönetimi” ile iç içe ve karşılıklı etkileşim halindedir. Dolayısıyla, teknik

(18)

altyapı hizmetlerinin hazırlanmasında ve sunulmasında karşılaşılan sorunların, eksikliklerin ve kentsel mekanda sorunlu, riskli bölgelerin ortaya çıkışının nedenlerinin, mühendislik uygulamaları ile diğerleri arasındaki entegrasyon ve eşgüdüm sorununun sonucunda ortaya çıktığı üzerinde durulacaktır.

ƒ Kentsel üstyapının oluşumunda ve biçimlenişinde, teknik altyapı oluşumunun

doğrudan etkisi bulunmaktadır. Bu nedenle, mekânın organizasyonundan söz edebilmek ancak üstyapı ve altyapının beraber bulunduğu durumlarda mümkündür. Dolayısıyla gerek teknik altyapı hizmetleri, projeleri gerekse de üstyapıyı oluşturan stratejilerin, planların, projelerin nitelikleri ve niteliklerini belirleyen değişkenleri arasında karşılıklı bir bağ bulunduğu ortaya konulacaktır.

ƒ Mekânı oluşturan, biçimlendiren ve kentsel gelişimi yönlendiren planlama ve

teknik altyapı hizmetlerinin mekânsal, fiziksel ortak-eşgüdümlü proje niteliklerinin saptanması teknik altyapı sorunlarını ortaya çıkaran nedenlerin anlaşılmasına, belirlenmesine, çözülmesine ve programlama unsurlarına göre öncelik sıralamasının belirlenerek hizmetler arasında eşleme yapılmasına katkıda bulunacaktır. Teknik altyapı planlamasının ve kent planlamasının ortak-eşgüdümlü proje nitelikleri üzerinden geliştirilen ortak-eşgüdümlü ve eşzamanlı bir planlama yaklaşımı ve yöntemi ile kentsel mekânın şekillendirmesinde sağlıklı mekânsal çözümler üretilebilecektir.

ƒ Şehir ekonomisi ve şehir yönetimi sorunu olarak da ortaya çıkan kentteki

teknik altyapı hizmetlerindeki yoksunluklar geliştirilen yeni ortak-eşgüdümlü ve eşzamanlı planlama, gerçekleştirme-programlama yaklaşımı, yönetimi ile yeniden organize edilebilecek, ortadan kaldırılabilecek ya da azaltılabilecektir. Dolayısıyla bu kamu hizmetlerinin kente ve kentlilere etkin, kaliteli, eşit, adil ve sağlıklı biçimde hazırlanması ve sunulması imkânı ortaya konulacaktır.

ƒ Teknik altyapı sistemlerinin ortak-eşgüdümlü nitelikleri normlaştırılarak,

teknik altyapı hizmetlerinin ve yerleşmelerin planlanması sürecinde etkisi olan ve değerlendirmeye alınması gereken ölçütler belirlenecektir.

(19)

ƒ Yerleşmeler bulundukları coğrafyaya, kültüre ve ekonomik gelişmişlik

düzeyine göre farklılaşmakla birlikte geliştirilen planlama yaklaşımının, belirleyici ve yönlendirici bir etken olarak başta orta-küçük boy kentler olmak üzere bütün yerleşmeler için kentsel teknik altyapı sorunlarının giderilmesi ve azaltılması yönünde alternatif çözüm seçeneklerinin geliştirilmesindeki önemli rolü ve işlevi ortaya konulacaktır.

Bu çalışma ile; mühendislik uygulaması olan teknik altyapı hizmetlerinin hazırlanması ve sunulmasında, ortak-eşgüdümlü teknik altyapı mekansal, fiziksel proje niteliklerinin belirlenmesinin gerek bir mekan bilimi olan şehir planlamanın gerekse de teknik altyapı hizmetlerinin aralarında ortaya çıkan eşgüdümlü ve eşzamanlı planlama sorunlarının ve bunların yerleşmelerde yarattığı veya yaratabileceği sorunların, tehditlerin ve risklerin azaltılması ve/veya ortadan kaldırılması için gerekli olan çözüm önerilerinin ve ortak-eşgüdümlü bir planlama, gerçekleştirme-programlama yaklaşımının, yönteminin ortaya konulması amaçlanmaktadır. Ayrıca tarif edilen bu yaklaşımın ve yöntemin; hizmetleri hazırlamak ve sunmakla yükümlü yönetimlerin, idarelerin hizmetlerin gerçekleştirilmesinde yaşadıkları finansal ve yönetsel zafiyetleri de ortadan kaldırması amaçlamaktadır. Bu kapsamda örnek çalışma alanı olarak seçilen İzmir’in Tire yerleşmesinde teknik altyapı projelerinin ortak-eşgüdümsel niteliklerinden yola çıkarak ortak gerçekleştirme-programlama yaklaşımlarının ve yöntemlerinin geliştirilmesinin, diğer kentsel yerleşmelerde yaşanan ve yaşanacak olası altyapı sorunlarına karşı da ne tür mekânsal, fiziksel müdahalelerin yapılmasının gerekliliği konusunda izlenecek yol haritasının ipuçlarını vermesi, tarif etmesi beklenmektedir. Çalışma ile planlama sürecinde, kenti ve mekânı okuma, yorumlama ve karar üretme aşamasında, önemli ve çeşitli etkileri ve sonuçları olan teknik altyapı hizmetlerinin önemi, rolü ve kent plancısının altyapıyı bakış biçiminin nasıl olması gerektiği ortaya konulmaktadır.

(20)

1.3 Çalışmanın Özgün Değeri ve Yaygın Etkisi

Teknik altyapı hizmetleri, mühendislik uygulamaları (çevre, inşaat, elektrik gibi) olmaları nedeniyle ağırlıklı olarak mühendisler tarafından ele alınmakla birlikte, zamanla yüksek ilk yatırım maliyetlerine sahip bu hizmetlerin finansmanında yaşanan sıkıntılara bağlı olarak ekonomi ile ilgili bilimler ve bu hizmetlerin proje, inşaat ve işletme süreçlerinde yaşanan organizasyon ve yönetim sorunlarına bağlı olarak da kamu yönetimi ve idare ile ilgili bilimler tarafından ele alınmıştır. Teknik altyapı hizmetlerine ilişkin bu konularda yapılmış olan gerek dünyada gerekse de ülkemizde yüksek lisans ve doktora tez çalışmaları kadar birçok araştırma, rapor, makale ve kitaba rastlamak mümkündür. Diğer taraftan bunların aksine, kentin işlevlerini yerine getirmesini sağlayan ve en önemli omurgalarından birini oluşturan bu hizmetlerin, kentle bir başka deyişle mekân bilimlerinden planlama ile olan ilişkisini ortaya koyan araştırmaların ve yayınların ise son dönemde artmakla birlikte daha sınırlı olduğu görülmektedir.

Mühendislik bilimleri içinde, her bir teknik altyapı sistemine ilişkin günün değişen gereksinimlerine, teknolojilerine bağlı olarak farklı ölçeklerde uygulamaya yönelik detaylı ve çok sayıda çalışma bulunmaktadır. Ancak bu çalışmaların çok teknik ve mühendislik ile sınırlı olduğunu söylemek mümkündür. Ayrıca altyapı ve kamu hizmetlerinin finansmanı ve özelleştirilmesine yönelik de çok sayıda çalışma bulunmaktadır. Bu çalışmalarda bu hizmetlerin proje yatırımlarının finansmanı, maliyet ve kaynak yönetimi, bütçeleme, inşaat ve yenilenme süreçlerine ilişkin çeşitli ekonomik irdelemelerin, değerlendirmelerin yapıldığı görülmektedir. Bunun dışında ise kamusal hizmetler olan bu teknik altyapı hizmetlerinin yerine getirilmesinde başta yerel yönetimler, idareler olmak üzere kurum ve kuruluşların yaşadıkları sorunlara odaklı yönetim, organizasyon, işletme ve bakıma yönelik çeşitli detayda çalışmaların varlığından söz etmek mümkündür. Planlama alanında yapılan çalışmaların ise daha önce belirtildiği gibi sınırlı sayıda olduğunu görülmektedir. Bunlar ağırlıklı olarak gelişmiş ülkelerde, daha çok yaygın altyapı hizmetlerinin ve kent formlarının veya bazı kentsel parametrelerin maliyet ilişkilerinin irdelenmesi üzerine yapılan çalışmalardan oluşmaktadır. Planlama alanında bu konuya ilişkin

(21)

sınırlı sayıdaki çalışma bir yandan bu alana eğilmenin gerekliliğini ortaya koyarken, diğer taraftan da bu alanda yeterli literatürün oluşmaması nedeniyle olası zorluklar ve güçlükler ile karşılaşılabileceğini de ortaya koymaktadır.

Bu çalışma kapsamında dünyada; Caminos ve Goether’in (1978) altyapı hizmetleri (su, kanalizasyon, yağmur suyu drenajı, elektrik) maliyetlerini etkileyen kent formları ve değişkenleri üzerine yaptıkları çalışma, Kozlowski’nin (1986) çalışmalarında ortaya koyduğu kentin, bölgenin ve çevrenin planlanmasında eşik analizi yaklaşımı, Rainer’in (1990) altyapı sistemlerine ve etkilerine ilişkin genel çalışması, Guy, Marvin ve Moss’un (2001) servis kalitesinin ve çevrenin korunmasına, geliştirilmesine yönelik altyapı yönetimine ve kent planlamasına ilişkin yaptıkları çalışma, Dünya Bankası tarafından farklı yıllarda özellikle gelişmekte olan ülkelere ilişkin yapılan ve yaptırılan su, kanalizasyon, çöp ve katı atıklar, enerji ve çevre kirlilikleri ve nedenleri ile ilgili araştırmalar planlama alanında teknik altyapı hizmetlerine yönelik olarak yeni ve farklı yaklaşımları ve açılımları ortaya koymuştur. Türkiye’de yapılan çalışmalarda ise; Erdemli’nin (1999) su sistemleri ve kentin gelişim planları arasındaki ilişkisini sorgulayan yüksek lisans tezi, Erdin’in (2001) su ve kanalizasyon sistemleri ile kentsel eşiklerin ilişkisini irdeleyen yüksek lisans tezi, Gökçen’in (2005) kanalizasyon hizmetleri ile kent formları arasındaki ilişkiyi ortaya koyan doktora tezi, Aktan (2005) ve arkadaşları tarafından altyapı hizmetlerinde serbestleşme ve özelleştirme üzerine hazırlanan kitap, T.C. Sayıştay Başkanlığı’nın 2008 yılında hazırladığı “Büyükşehir Belediyelerinde Altyapı Faaliyetlerinin Koordinasyonu” konulu büyükşehirlerdeki altyapı uygulamalarına ve sorunlarına ilişkin performans denetim raporu ve bilimsel toplantılarda sunulmuş az sayıda bildiriden söz etmek mümkündür. Planlama alanında yapılan sınırlı sayıdaki çalışmalarında belirli altyapı türleri ile olan kentsel ve mekânsal ilişkilerini sınırlı ölçüde irdelemekten öteye gitmediği görülmektedir.

Planlama alanında bu konuya ilişkin özellikle ülkemizde yaşanan boşluktan yola çıkarak kurgulanan bu çalışma, çalışma içinde belirtilen sekiz teknik altyapı türünün proje niteliklerini belirleyen mekânsal ve fiziksel değişkenler ile karşılıklı analizi, ilişkisi ve etkileşimi üzerinde durmaktadır. Bu çerçevede çalışma, bu değişkenler

(22)

üzerinden yola çıkarak ortak-eşgüdümlü ve eşzamanlı gerçekleştirme-programlama seçeneklerini, yaklaşımlarını ve yöntemlerini tartışan ve çözüm önerilerini ortaya koyan bir çerçevede ele alınmaktadır. Böylece bir yandan planlama ile mühendislik uygulamaları olan teknik altyapı hizmetleri arasındaki eşgüdümü sağlayan, diğer taraftan da bunlar arasındaki eşgüdümsüzlük sonucu ortaya çıkan teknik, mekânsal, ekonomik ve yönetsel sorunları hem plancılar hem de mühendisler için kabul edilebilir bir seviyeye çeken ya da ortadan kaldıran yeni bir gerçekleştirme-programlama yaklaşımının ve yöntemini ortaya konulması hedeflenmektedir.

Sonuç olarak bu çalışmanın; özellikle ülkemiz gibi gelişmekte olan ülkelerde yaşanan plansız ve hızlı kentleşmenin neticesinde kentsel yerleşmelerde teknik altyapı hizmetlerinin bu hızlı kentsel yayılmanın, gelişmenin gerisinde kalarak kentlilere etkin, kaliteli, eşit, adil ve sağlıklı olarak hazırlanamaması ve sunulamaması sonucunda ortaya çıkan sorunlarının çözülmesi ve zaten merkezi ve yerel yönetimlerin sınırlı finansal kaynakları ile ulaştırılmaya çalışılan bu hizmetlerin politika, program, plan, proje ve yatırım gibi kapsamlı bir organizasyonunu içine alan ortak-eşgüdümlü ve eş zamanlı bir planlama yaklaşımı ve yöntemi ile ele alınmasını sağlaması düşünülmektedir.

1.4 Çalışmanın Yöntemi

Belirlenen amaç ve hipotezler doğrultusunda, şehirsel yerleşmelerin gelişim stratejilerinde ve planlarında teknik altyapı hizmetlerinin ve bunlarının hazırlanmasının, sunulmasının koşullarını hazırlayan ortak-eşgüdümlü proje nitelikleri saptanmıştır. Bu saptanan niteliklerden yola çıkarak teknik altyapı hizmetlerinin, projelerinin hazırlanmasında, sunulmasında karşılaşılan yönetimsel, finansal ve planlama ile ilişkili sorunları ortadan kaldırmayı amaçlayan bir ortak-eşgüdümlü ve eşzamanlı planlama yaklaşımı ve yöntemi geliştirilmeye çalışılmıştır. Bu noktada çalışmada araştırma üç aşamalı olarak kurgulanmıştır.

ƒ Birinci aşama; mühendislik uygulamaları olan teknik altyapı hizmetlerine

(23)

Bu aşamada teknik altyapı hizmetlerine ve sistemlerine yönelik olarak, teorik çerçevenin oluşturulmasında literatür taraması yapılmış ve sorumlu kurum ve kuruluşların deneyimlerine ilişkin inceleme ve araştırmalarda bulunulmuştur. Yapılan bu inceleme ve araştırmalar neticesinde mekânsal, fiziksel teknik altyapı hizmetlerinin proje nitelikleri netleştirilmeye çalışılmıştır.

ƒ İkinci aşama; teknik altyapı hizmetlerinin mekânsal, fiziksel

ortak-eşgüdümlü proje niteliklerinin belirlenerek eşzamanlı ve ortak-ortak-eşgüdümlü planlama yaklaşımının ve yönteminin geliştirilerek ortaya konulması.

Saptanan teknik altyapı hizmetleri proje niteliklerinin ortak-eşgüdümlü nitelikleri belirlenerek gerek teknik altyapı hizmetlerinin kendi arasında gerekse de mekânsal kararlarla (kent planlama ile) olan ilişkisi tarif edilmiş ve ortak-eşgüdümlü ve eşzamanlı planlama, yatırım ve yönetim seçenekleri tartışılmıştır. Ayrıca bu nitelikler üzerinden kentlerin mevcutta ve gelecekte sahip olduğu, olacağı teknik altyapı uygulama, yatırım ve yönetim sorunlarının ve risklerinin tespit edilmesinde, bunları ortadan kaldıracak ortak-eşgüdümlü planlama yaklaşımının gerçekleştirilmesinin mekânın geliştirilmesinde ve biçimlenmesindeki etkisi ve rolü ortaya konulmaya çalışılmıştır.

ƒ Üçüncü aşama; öne sürülen yeni planlama yaklaşımı ve yönteminin örnek

çalışma alanı olarak seçilen şehirsel bir yerleşmede (Tire’de) uygulanması. Geliştirilen planlama yaklaşımı çerçevesinde belirlenen proje nitelikleri kapsamında, örnek çalışma alanın olarak belirlenen Tire yerleşmesine yönelik olarak sayısal veri oluşturacak bilgiler toplanmıştır. Toplanan bilgiler doğrultusunda sorunlu-riskli bölgeler ve planlanan teknik altyapı projelerine yönelik politika, program, plan, proje ve yatırım organizasyonunu içine alan ve yeniden tarif eden eşzamanlı ve ortak-eşgüdümlü bir planlama yaklaşımı örnek alanda ortaya konulmaya ve sınanmaya çalışılmıştır. Ayrıca çalışma alanı için önerilen ortak gerçekleştirme-programlama seçenekleri,

(24)

yaklaşımları ve yöntemlerinden yola çıkarak genele ilişkin de çözüm önerileri geliştirilmiştir.

Bu çalışma kapsamında, özelikle ülkemizde teknik altyapı hizmetlerine ilişkin yeterli arşivleme ve bilgi sisteminin bulunmaması nedeniyle, bazı aşamalarda kurum ve kuruluşlarda sorumluluk sahibi yetkili kişiler ve mahalle muhtarlarıyla altyapı sorunlarına ilişkin görüşmeler yapılarak detaylı bilgi edinilmeye çalışılmış, elde edilen bilgilerin sağlaması yapılmıştır. Bunun sonucunda yerleşmedeki sorunlu bölgeler ve bu sorunları oluşturan proje nitelikleri tarif edilerek, ortak gerçekleştirme-programlama yaklaşımının ve yönteminin proje niteliklerini belirleyen hangi analitik veriler özelinde irdelenerek yeniden ele alınması gerektiği üzerinde durulmuştur. Böylece, yerleşmedeki tespit edilen sorunlu bölgelere ilişkin analitik faktörler üzerinden ne tür çözüm önerilerinin geliştirilmesi gerektiği ortaya konulmuştur.

1.5 Bölümlere Göre Çalışmanın Kapsamı

Kent planlama ve teknik altyapı hizmetleri arasındaki ilişkiyi mekânsal ve fiziksel değişkenler ile tarif etmeyi ve bu tarife göre hizmetlerin proje niteliklerini belirleyen ortak-eşgüdümsel değişkenler ile gerek teknik altyapı hizmetleri arasında gerekse de bu hizmetlerin bulundukları kentsel yerleşme ile olan ilişkisini, eşgüdümünü ortaya koyan ve bunun sonucu olarak değişkenler üzerinden mekânsal müdahale seçeneklerini tartışan, ortak gerçekleştirme-programlama seçeneklerini, yaklaşımlarını ve yöntemlerini tarif ederek çözüm önerileri sunan bu çalışmanın bölümlere göre kapsamını kısaca aşağıda belirtildiği gibi sıralamak mümkündür.

Birinci Bölüm: Konunun açılımının ve öneminin belirtilerek, çalışmanın

amacının, özgün değerinin, tamamlandığında sağlayacağı yararların ve yaygın etkisinin, uygulanan ve izlenen yöntem ile kapsamın tarif edildiği, ortaya konulduğu giriş bölümüdür.

(25)

Çalışmanın kuramsal kısmının ve yönteminin anlatıldığı II. bölüm ve III. bölüm ise aşağıda belirtilen çerçevede kurgulanmıştır.

İkinci Bölüm: Teknik altyapı sistemlerine ve hizmetlerine ilişkin kavramlar

üzerinde durularak, bu hizmetlerin oluşumu ve gelişimi, genel özellikleri, türleri ve karşılaşılan sorunların tanımlanması üzerinde durulmuştur.

Üçüncü Bölüm: Teknik altyapı hizmetlerinin temel iş aşamalarında ve iş

ayrıntılarındaki proje niteliklerini belirleyen fiziksel ve mekânsal analitik faktörlerin ve buradan yola çıkarak her bir teknik altyapı sisteminin bu analitik faktörlerle olan ilişkisini ve analitik faktörlere bağlı olarak altyapı hizmetlerinin birbirleriyle olan ilişkisi tarif edilmiştir. Bunun yanı sıra, yerleşmelerde teknik altyapı sorunlarının ve sorunların nedenlerinin tespit edildiği, irdelendiği ve proje nitelikleri ile olan ilişkisinin kurulduğu, dolayısıyla sorunları oluşturan analitik faktörlerin belirlendiği yöntemin kurgulandığı ve anlatıldığı bölümdür.

Çalışmanın örnek çalışma alanı olarak seçilen alana ilişkin temel analitik verilerinin aktarıldığı IV. bölüm ve bu alana ilişkin altyapı sorunlarının tespit edilerek, sorunları oluşturan niteliklerin, faktörlerin saptandığı V. bölüm aşağıda belirtilen kapsamda oluşturulmuştur.

Dördüncü Bölüm: Örnek çalışma alanı olarak seçilen İzmir’in Tire yerleşmesine

ilişkin temel analitik veriler ile teknik altyapı hizmetlerine ilişkin arazi çalışmalarında, kurumlar, kuruluşlar ve kişiler ile yapılan görüşmeler sonucunda elde edilen verilerin aktarılmıştır.

Beşinci Bölüm: Yerleşmeye ilişkin toplanan verilerin, tarif edilen kuramsal

çerçevede irdelendiği ve değerlendirildiği bölümdür. Bu çerçevede, örnek yerleşmede oluşturulan bölgeler ve yerleşme genelinde olmak üzere, teknik altyapı hizmetlerinin her biri için ayrı ayrı ve bütün olarak altyapı sorunlarının irdelendiği ve mekânsallaştırıldığı analizler ve değerlendirmeler yapılmıştır. Daha sonra ise, tespit edilen sorunları oluşturan, belirleyen proje nitelikleri yani analitik faktörlerle

(26)

sorunların ilişkisi kurularak, sorunların giderilmesi için gerekli olan mekânsal ve fiziksel faktörler tespit edilerek, bölgeler bazında ortaya konulmuştur.

Çalışmanın VI. bölümü alansal çalışma ve kuramsal çerçeve doğrultusunda değerlendirmelerin yapılarak çözüm önerileri ve ortak gerçekleştirme-programlama yöntemleri ve VII. sonuç bölümü ise çalışmanın genel değerlendirilmesi, yapılmasının getirdiği faydalar ve genel kazanımlar üzerine kurgulanmıştır.

Altıncı Bölüm: Bu bölümde tarif edilen kuramsal çerçevede örnek çalışma alanına

ilişkin tespit edilen altyapı sorunlarına ilişkin çözüm önerilerini ve sorunları belirleyen proje niteliklerinden yola çıkarak altyapı hizmetleri için ortak gerçekleştirme-programlama seçeneklerini, yaklaşımlarını ve yöntemlerini ortaya koyan öneriler geliştirilmiştir. Ayrıca örnek alandan yola çıkarak teknik altyapı hizmetlerine ilişkin genel öneriler de ortaya konularak, kentsel yerleşmelerdeki mevcut ve olası altyapı sorunlarının kestirimine ve giderilmesine yönelik ortak gerçekleştirme-programlama seçenekleri, yaklaşımları ve yöntemlerine ilişkin çıkarımlarda bulunulmuştur.

Yedinci Bölüm: Çalışmanın amacının, yönteminin, kapsamının ve yaygın

etkisinin değerlendirildiği ve çalışmanın yapılmasının getirdiği genel kazanımların üzerinde durulduğu sonuç bölümüdür.

(27)

BÖLÜM İKİ

KENTSEL TEKNİK ALTYAPI HİZMETLERİ

Kentlerin temel ihtiyaçlarından ortaya çıkan teknik altyapı hizmetleri, zaman içinde bir yerleşmelerin iskâna açılmasının ön koşulu olmak ve kentlerin varlıklarını, gelişmesini yönlendirmek gibi önemli bir rolü üstlenmiştir. Bu hizmetlerin bir başka önemli rolü ise, kent tarihi içinde kentlerde yaşanan sağlık sorunlarının ortadan kaldırılarak kentlilere sağlıklı ve kaliteli yaşam çevrelerini sağlaması, oluşturması olmuştur. Bu kapsamda bu hizmetler, kentsel alanda gerek üretimin gerçekleşmesi ve dolayısıyla ekonomik ve kentsel gelişimin sağlanabilmesi için gerekli şartları hazırlayan gerekse de sağlıklı, kaliteli ve yaşanabilir kentsel yaşam çevrelerini oluşturan hizmetler olarak kentsel hizmetler içinde kendine önemli bir yer edinmiştir.

Tarihte kentlerde ilk olarak yol, su, kanalizasyon ve yağmur suyu olarak ortaya çıkan bu hizmetlere, sanayileşme, ekonomik ve teknolojik gelişmelere bağlı olarak zaman içinde çöp ve katı atıklar, elektrik, telekomünikasyon, doğalgaz, merkezi ve bölgesel ısıtma hizmetleri eklenmiştir. Bunların her biri kentte önemli işlevleri yerine getirmekte ve bu sayede kentin var olmasını ve varlığını sürdürmesini sağlamaktadır. Bu teknik altyapı hizmetleri, hizmetlerin kendi karakteristik aşamalarına ve niteliklerine, o hizmet türünün servis ettiği ürüne, mala, hizmete, bu hizmetleri yerine getirmekle yükümlü yönetimlere göre farklılaşmakla birlikte bazı genel ve ortak özelliklere de sahiptirler.

Teknik altyapı hizmetleri öncelikle bir mühendislik uygulaması olmasının yanı sıra şehir planlama, şehir ekonomisi ve şehir yönetimi uygulamalarının da önemli bir bileşenidir. Çünkü teknik altyapı hizmet projeleri planlama, ekonomi ve yönetim alternatifleri, seçenekleri ve çözümleri olmadan kentlerde işlevini sorunsuz bir şekilde yerine getirememektedir. Bu yüzden de, bu hizmetlerin hazırlanmasında ve sunulmasında mühendislik, planlama, ekonomi ve yönetim disiplinlerinden, uzmanlık alanlarından kaynaklanan sorunların belirlenmesi bu disiplinlerin arasındaki eşgüdümün ve ilişki yapısının, ağının tartışılması ve ortaya konulması açısından önemlidir.

(28)

2.1 Kentsel Teknik Altyapının Tanımı

Kentsel teknik altyapı hizmetleri zaman içinde gereksinimlere, kentsel ve teknolojik gelişmeye bağlı olarak çeşitlenmiş, gelişmiş ve kent bütününde değerlendirilmesi gereken kamusal hizmetler olarak ortaya çıkmıştır. Bu durum, kentlerin tarihsel gelişim süreçlerinde, mekânın fiziksel koşullarında meydana gelen olumsuz koşulların ve salgın hastalıkların yaratmış olduğu etkiler nedeniyle gerek bilim adamlarını gerekse de merkezi ve yerel yönetimleri fiziki, mekânsal planlama kararlarını ve teknik altyapı sistemlerini kent bütününde yeniden ele almaya ve geliştirmeye yöneltmiştir. Bu aşamada öncelikle kentlerde yaşanan sağlık sorunlarını ortadan kaldırmak için teknik altyapı sistemlerini ve/veya tesislerini içeren, dikkate alan mekânsal kararlar üretilerek şehir planları oluşturulmuş ve çeşitli yasal düzenlemelere gidilmiştir. Böylece altyapı, üstyapının oluşumu, gelişimi için bir ön koşul olarak aranır hale gelmiş ve önem kazanmıştır.

Günümüzde, teknik altyapı sistemlerinin plan ve uygulama düzenleri ve pratikleri hazırlanmış olan imar planı ve bu imar planının öngördüğü gelişme dikkate alınarak kurgulanmakta ve yerleşmeye bu çerçevede hizmetin ulaştırılması sağlanmaktadır. Kentsel yapılaşmayı ve gelişmeyi düzenleyen 3194 sayılı İmar Kanununun ilgili 23. maddesi ”İskân hudutları içinde olup da, imar planında beldenin inkişafına ayrılmış bulunan sahalarda her ne şekilde olursa olsun, yapı izni verilebilmesi için,

a) Bu sahanın imar planı esaslarına ve yönetmelik hükümlerine uygun olarak parselasyon planlarının belediye encümeni veya il idare kurulunca tasdik edilmiş bulunması,

b) Plana ve bulunduğu bölgenin şartlarına göre yollarının, pis ve içme suyu şebekeleri gibi teknik altyapısının yapılmış olması şarttır.”

hükmünü getirmekte ve teknik altyapı imkanı bulunmayan yerlerde veya alanlarda yerleşmemeyi amaçlamaktadır. Yani, kentsel teknik altyapı, sağlıklı kentleşmenin ötesinde, bir arazi üzerinde yerleşebilmenin ön koşulu olarak görülmektedir.

(29)

Bu değerlendirmelerden yola çıkarak kentsel teknik altyapı; bir yerleşmenin iskâna açılabilmesi ve iskân sonrasında, sağlıklı ve güvenli bir kentsel yaşama ortamının, çevresinin sağlanabilmesi için gerekli tüm iletim kanalları (yol, içme ve kullanma suyu, kanalizasyon (pis su), yağmur suyu drenajı, katı atık ve çöpler, elektrik, doğalgaz, merkezi ısıtma, telekomünikasyon) ve bunlara ilişkin tesisler olarak tanımlanabilmektedir (Erdin, 2001). Bu teknik altyapı sistemleri içinde yollar, kentlerin omurgalarını oluşturması, kamusal kullanım olması ve diğer teknik altyapı sistemleri gibi başka kentsel hizmetlerin kente servis edildiği alanlar olması nedeniyle bütün altyapı sistemlerinin bağımlı olduğu bir hizmet olarak diğerlerinden farklılaşmaktadır. Dolayısıyla yollar bu kamusal hizmetlerin ve kentsel servislerin kentlilere ulaştırıldığı kentsel ağları oluşturmakta ve kentlerde hiçbir altyapı sistemi yollardan bağımsız olarak düşünülememekte ve var olamamaktadır.

Bütün teknik altyapı sistemleri kent bütününde karmaşık ve ağ yapısına sahip hizmetlerdir. Bu yüzden bu sistemlerin, hizmetlerin hazırlanması ve sunulması gerek bu hizmetler için gerekli olan finansmanın sağlanması gerekse de keşifi, projelendirilmesi, inşası, işletmesi, bakımı gibi birçok temel iş aşamasında ve iş ayrıntısında uzmanlık, yönetim ve organizasyon gerektirmektedir. Dolayısıyla, kamusal hizmet olan teknik altyapı hizmetlerinin, mekânı paylaşan bireyler tarafından tek tek yapılmasının zor ve maliyetli olması nedeniyle, gerek teknik altyapı projelerinin hazırlanması ve uygulanması gerekse de bu kamusal hizmetlerin halka eşit ve hakça dağıtılması için belediyeler ve/veya devlete bağlı kamu kurum ve kuruluşları yetkili kılınmaktadır. Günümüzde özellikle bu hizmetlerin yüksek ilk yatırım maliyetleri ve finansmanında yaşanan sorunlar ve bağlı bulunduğu kuruluşa kaynak, gelir yaratmak amacıyla, yükümlü belediyeler ve/veya devlete bağlı kamu kurum ve kuruluşları belli bir süreliğine veya tamamen bu hizmetleri özel sektöre kiralayarak, satarak devredebilmektedirler.

2.2 Kentsel Teknik Altyapının Tarihsel Oluşumu ve Gelişimi

Teknik altyapı kavramının ortaya çıkışının, genel olarak yerleşme ve kent düşüncesi ile eş bir geçmişe sahip olduğunu söylemek mümkündür. İnsanların tarih

(30)

içinde bireysel ve göçebe yaşamdan vazgeçerek, bir alanda yerleşmeleriyle bilinçli ya da bilinçsiz olarak teknik altyapı kavramıyla tanışmışlar ve bu hizmetlere ihtiyaç duymuşlardır. Yerleşik hayata geçilmesiyle birlikte, dönemin yerleşmelerinde teknik altyapı sistemlerinden öncelikle yol, su, yağmur suyu ve kullanılan sulara ilişkin düzenlemelere ve uygulamalara rastlanmaktadır. Örneğin, M.Ö. 3000–4000 yıl önce, Hindistan’da yağmur suyu için kanallar açıldığı, Babil ve Mısır’da kullanılmış suların uzaklaştırılmasında büyük hendeklerden yararlanıldığı görülmektedir. Bu bulgular, daha önce belirtildiği gibi, “yol” dışında kalan altyapı sistemlerinin de ilk çağlardan beri kullanılmaya ve geliştirilmeye başladığını göstermektedir.

Ancak teknik altyapının bir sorun olarak ortaya çıkışı, tarımsal artık değerinin büyük kentsel nüfusları besleyebilecek düzeye eriştiği ve kente göçün başladığı dönemlere rastlamaktadır (Eski Yunan ve Roma Şehirleri). Nitekim Roma’da Forum Romanum’da Etrüskler tarafından yaptırılan ve “Gloacha Maxima” denilen kanal yüzyılımızın başlarına kadar bu tarihi meydanın sularının toplanmasında kullanılmıştır (Balman, 1975).

Ortaçağa kadar değişik kentlerde ve ülkelerde, nüfus artışına bağlı olarak bulgulanan altyapıya ilişkin çalışmalara, ortaçağ ve onu izleyen Rönesans döneminde gereken önemin verilmediği görülmektedir. Ortaçağda ortaya çıkan yönetim parçalanması (Feodalite), nüfusun kırsal nüfusa dönüşümünü Rönesans ve Barok çağlarda ise toplumu saran lüks ve ihtişam düşkünlüğü, toplumun ihtiyaç duyduğu altyapının yapılmasına engel olmuştur. Bunun sonucu bozulan çevre sağlığı on binlerce insanın salgın hastalıklarla hayatını kaybetmesine neden olmuştur. Bu toplumsal yıkımlar bilim ve sanat adamlarını, bozulmanın nedenlerini aramaya itmiştir. Kentleri saran öldürücü hastalıkların nedenlerinin anlaşılmasıyla Rönesans devri bilim sanat adamları tarafından, büyük çapta temiz ve pis su kanallarını içeren “ideal şehir” planları yapılmaya başlanmıştır (Özdeş, 1972). Birçok bilim ve sanat adamı tarafından yapılan bu çalışmalar, Rönesans Döneminin, teknik altyapıyı sadece yollar ve yağmur suyu kanalları olarak anlamaktan öte, nitelik olarak farklılaşmaya başladığı çağ olmasını sağlamıştır. Ne var ki, uygulamada böylesine bir bilinçten söz etme imkânı yoktur. Çünkü Rönesans kentlerinde halkın gizlice,

(31)

yağmur suyu kanallarına kullanılmış suları vermesi üzerine, artık suların yağmur suyu kanallarına verilmesi resmen yasaklanmıştır (Kor, 1974).

Kentsel teknik altyapının gerek nitelik, gerekse nicelik olarak değişiminde, bütün kentlerde ve kentsel sistemlerde olduğu gibi, sanayi devriminin büyük etkisi olmuştur. Sanayi devriminin etkisiyle nitelikleri ve işlevleri değişen kentler, sanayi temelli bir iktisadi, idari ve mekânsal yapılanma ve gelişim sürecinin içine girmişler ve bunun sonucu olarak hızla gelişip, büyümüşlerdir. Bu sanayi temelli yapılanma ve büyüme kentsel alanda alışılagelen yol, su, kanalizasyon, yağmur suyu ve çöpler gibi teknik altyapı hizmetlerinin yanı sıra yeni altyapı hizmetlerine olan gereksinimi de ortaya çıkarmıştır. Bu dönem, zaman içerisinde elektrik, havagazı, merkezi ısıtma, doğalgaz, haberleşme gibi alternatif teknik altyapı sistemlerinin ortaya çıkmasına sebep olmuştur. Ayrıca su, kanalizasyon, yağmur suyu drenajı ve çöplere ilişkin ilk ciddi araştırmalar da aynı dönemde başlamıştır. 1831 yılında İngiltere’de oldukça geniş bir alana yayılan kolera salgını üzerine yapılan araştırmalar özellikle yerleşim alanlarında, biriken artıkların ve açıktan akan kullanılmış suların hastalığın kaynağı olduğunu göstermiştir. Bunun üzerine yayınlanan I. ve II. Halk Sağlığı Yasaları “Public Health Act”, sorunun merkezi yönetim tarafından benimsendiğinin ve çözüm araştırmalarının başladığının kanıtı olmuştur.

Tarihsel gelişim içinde, kentsel teknik altyapının önemli bir sorun olarak belirdiği dönem, yine sanayileşmeye geçişle birlikte kentsel gelişmenin yoğun olduğu bu dönem olmuştur. Bu dönem aynı zamanda, Avrupa ülkelerinin ekonomik gelişme sürecinde bir kalkış bir diriliş aşaması olarak ortaya çıkmıştır. Dolayısıyla ülkeler ve toplumlar bu dönemin kentlerinin gerektirdiği altyapı yatırımlarının finansmanını karşılayabilecek sermaye birikimine, örgütlenme düzeyine erişememişlerdir. Bununla birlikte, yine aynı dönemde, sanayileşmeye karşı çıkan bütün engelleri kaldırma çalışmaları içinde bulunan toplumlarda, artı değerin tekrar yatırıma yönelmesi halinde, artı değerin geometrik olarak artacağı düşüncesi yaygındır. Bu nedenle de artı değerin yöneleceği yatırım alanları kuşkusuz kısa dönemde kazanç sağlayan, altyapı yatırımları dışında kalan yatırımlar olmuştur.

(32)

Avrupa ülkeleri, kentsel teknik altyapıya gereken yatırımı yapmazken, liberal ekonomilerin egemen olduğu ülkelerde, yatırımların büyük bir bölümü özel sektör eliyle gerçekleştirilmesi, altyapı yatırımlarının toplam sermaye yatırımları içindeki payını azaltmakla kalmamış aynı zamanda en liberal ekonomilerde bile, bu yatırımları kamunun üstlenmesi sonucunu doğurmuştur. ABD’de bile, 1815–1840 yılları arasında önemli altyapı yatırımları, kamu tarafından gerçekleştirilmiştir.

Modern bir endüstriyel bünye için, sağlam bir temel hazırlamak, sanayi dışındaki sektörlerde de oldukça köklü değişimleri gerekli kılmıştır. Nitekim İngiliz Uluslar Topluluğu’nun sanayiye geçişinde, sadece o dönemin sanayi kuruluşlarının değil, aynı zamanda 1840–1850 döneminin demiryolları hareketinin de payı büyük olmuştur. Yine İsveç’in 1770–1780 yıllarına rastlayan sanayi toplumuna geçişinde kereste ihracı ve demiryolları önemli bir rol oynamıştır. Demiryolları hareketinin yaygınlaşması, işletme ve bakımının oldukça geniş sanayi kolları için model oluşturması, kömür, demir ve makine sanayisinin gelişmesi sonucu ekonomik birikim sağlanmış ve büyük işletmelere geçilebilmiş, teknik altyapı yatırımları için gerekli sermaye birikimi de ancak bundan sonra sağlanabilmiştir. Nitekim kent ölçeğinde, teknik altyapı yatırımlarının ilk büyük örneği olan, Hamburg kanalizasyon şebekesinin 1840’larda yapılması da bu gerçeği göstermektedir (Erdin, 1987).

20. yüzyılın başından itibaren ise sanayi atılımını tamamlayan ve sermaye birikimini sağlayan ülkelerde, teknik altyapı sistemlerine kamu tarafından ciddi yatırımların yapıldığı görülmüştür. Burada amaç kentsel mekânlarda ortaya çıkan sağlık sorunlarını ortadan kaldırılması kadar kentsel yaşam çevresinin ve kalitesinin arttırılarak emek kaybının da önlenmesi olmuştur. Bu dönemde gerek kentsel ihtiyaçları karşılanması ve işlevlerin yerine getirilebilmesi gerekse de sanayinin gelişimi için öncelikli olarak su, kanalizasyon ve enerji sistemleri üzerine yatırımların yapıldığı görülmektedir.

20. ve 21. yüzyılda sanayi ve teknolojik alandaki gelişimlere bağlı olarak bu sistemlerin türlerinin ve uygulama biçimlerinin çok çeşitlendiğini ve geliştiğini söylemek mümkündür. Bu bağlamda, bugün teknik altyapı hizmetleri hem kentlerin

(33)

ekonomik olarak kalkınması ve gelişmesi, hem kentlerin yayılması, yayılmasının yönlendirilmesi ve işlevlerin yerine getirilmesi, hem de bir yerin yerleşime açılarak sağlıklı ve kaliteli yaşam çevrelerinin oluşturulması için gereksinim duyulan öncelikli hizmetler olarak ön plana çıkmaktadır.

2.3 Kentsel Teknik Altyapı Hizmetlerinin Genel Özellikleri

Kent kavramıyla ortaya çıkan ve zamanla çeşitlenen ve gelişim gösteren teknik altyapı hizmetlerinin nicelik ve nitelik olarak birçok açıdan bir birlerinden farklılaştıklarını söylemek mümkündür. Çünkü her bir hizmet kentin başka bir gereksinimini karşılayarak farklı bir işlevi, hizmeti yerine getirmektedir. Dolayısıyla da, işlevine ve gereksinimine bağlı olarak farklı bir mekânsal organizasyon ve yapılanma içinde kentsel alanda kendine yer edinmektedir.

Ancak teknik altyapı hizmetlerinin türüne ve özelliklerine göre aralarında yer alan bu farklılıkların yanı sıra, bu hizmetlerin genel olarak aşağıda belirtilen ortak özellikleri taşıdıklarının söylenebilmesi de mümkündür. Buna göre:

ƒ Teknik altyapı hizmetleri kentlerin imar planları ve değişkenleri

üzerinden projelendirilmekte, uygulanmakta ve gerçekleştirilmektedir. Dolayısıyla, bu hizmetlerin hazırlanması ve

sunulması, yerleşmenin planının olup olmaması ve planın uygulanıp uygulanmamasına veya gerçekleşme oranına bağlı olarak gerçekleşmektedir.

ƒ Teknik altyapı hizmetleri kentlerde kamusal bir kullanım alanı olan

yollar üzerinden kente servis edilmekte, ulaştırılmaktadır. Yollar

kentlerin omurgasını oluşturması ve yerleşmenin her yerine servis götürmesi nedeniyle bütün kenti kavrayan bir ağ yapısına sahiptir. Dolayısıyla kentte her yere ulaşımı sağlayan ve kamusal alan olan yolların, kentin ve kentlilerin gereksinim duyduğu diğer teknik altyapı hizmetlerinin ulaştırılmasında da önemli bir rolü ve işlevi bulunmaktadır.

(34)

ƒ Teknik altyapı hizmetleri sağlıklı ve kaliteli kentsel yaşam

çevrelerinin, koşullarının oluşturulması için gerekli ve zorunlu olan kentsel hizmetlerdir. Kentliler, kent içinde dengeli bir toplumsal yapıya

sahip olabilmek, sağlıklı, huzurlu ve mutlu bir şekilde var olabilmek ve varlıklarını sürdürebilmek için kentin bu zorunlu hizmetlerine ihtiyaç duymaktadırlar.

ƒ Teknik altyapı hizmetlerinde ortak tüketim söz konusudur. Bu hizmetlerin bütün kente hazırlanması ve sunulması nedeniyle kullanılmasında bireysel tüketimden çok ortak tüketim söz konusu olmakta ve kullanım sonucunda hizmetin miktarında bir azalma olmamaktadır. Dolayısıyla tüketiciler teknik altyapı hizmetlerinden aynı anda yararlanabilmektedirler (Aktan ve Dileyici, 2005).

ƒ Teknik altyapı hizmetleri genellikle şebeke özelliği gösterirler ve

“şebeke dışsallığı”na sahiptirler. Bunların başında telekomünikasyon,

elektrik ve su hizmetleri gelmektedir. Şebeke dışsallığı, bir tüketicinin bir mal veya hizmete olan talebinin o mal veya hizmeti kullanan diğer tüketicilerden etkilenmesi olarak ifade edilebilir. Başka bir deyişle, bir tüketicinin bir mal veya hizmetten elde ettiği kazanç, o mal veya hizmeti kullanan kişi sayısı arttıkça artmaktadır (İçöz, 2003).

ƒ Teknik altyapı hizmetlerinde, hizmetin bedeli genel olarak

kullanıcılar tarafından karşılanmaktadır. Hizmetlerden faydalananların

genellikle hizmetin bedelini ödemesi söz konusudur. Bu özelliğinden dolayı bu tür hizmetlere, yarı özel mal veya ücretli mal sınıflandırması içerisinde yer verilebilmektedir. Belirli bir bedel karşılığında sunulmasından dolayı tüketimden dışlama mümkün olabilmekle birlikte, altyapı hizmetlerinin bedava sunumu da söz konusu olabilmektedir (Aktan ve diğer, 2005).

ƒ Teknik altyapı hizmetlerinde üretim maliyetinin altında bir fiyat

belirlenebilmektedir. Bu özellik teknik altyapı hizmetlerinin kamu hizmeti olma ve kamu yararı argümanı göz önüne alındığında ortaya

çıkmaktadır. Bir başka deyişle, devlet üretiminin gerekçelerinden birini düşük fiyat tespiti oluşturmaktadır. Dolaysısıyla kar amacı güdülmeyen ya

(35)

da karın ikinci planda irdelendiği ve değerlendirildiği bir özellik taşımaktadırlar (Aktan ve diğer, 2005).

ƒ Bazı teknik altyapı hizmetlerinde birleşik mal özelliği

bulunabilmektedir. Bazı hizmetlerin sunumu, diğer mal ve hizmetlerin

sunumuna da olanak sağlayabilmektedir. Bu durum, bu hizmetlerin türüne ve o hizmet türündeki ürün ya da mal çeşitliliğine göre değişmektedir (Bulutoğlu, 1988).

ƒ Teknik altyapı hizmetlerinin stoklanması mümkün değildir. Teknik altyapı sektörü önemli ölçüde hizmet niteliği taşıyan bir sektördür. Bu nedenle diğer mallarda olduğu gibi stoklanması söz konusu olamamaktadır (Aktan ve diğer, 2005).

ƒ Bazı teknik altyapı hizmetleri, diğer kullanıcılarla birlikte kullanıldığı

zaman kalitesi artan ücretli mallardandır. Bazı teknik altyapı

hizmetlerinden bir tek kişinin yararlanması etkin olmazken, birden fazla kişinin yararlanması halinde ihtiyacın karşılanması mümkün olabilmektedir (Savaş, 1999).

ƒ Teknik altyapı hizmetleri ekonomik kalkınmanın ve kentsel

gelişmenin sağlanabilmesi için gerekli araçlardan biridir. Bu hizmetler

her ne kadar, doğrudan toplam üretimi artırıcı bir nitelik taşımasa bile, üretimin gerçekleşmesi ve dolayısıyla ekonomik ve kentsel gelişimin sağlanabilmesi için gerekli şartları hazırlayan hizmetlerdendir. Bir başka deyişle, toplam üretim ve ekonomik kalkınma üzerinde olumlu etkilere sahiptir. Dolayısıyla teknik altyapı hizmetleri bir kentin işlevlerini yerine getirebilmesi kadar o kentte ekonomik faaliyetlerin gerçekleştirilebilmesi ve kentsel gelişmenin sağlanabilmesi için gerekli ve öncelikli olarak üretilmesi gereken hizmetlerdendir.

ƒ Teknik altyapı hizmetleri, yatırımın yapıldığı ilk aşamada yüksek

sabit maliyetleri gerektirmektedir. Teknik altyapı hizmetlerinin bu

özelliği daha çok sermaye yoğun bir üretim yapısına sahip olmalarından kaynaklanmaktadır. Kısa dönemde sabit maliyetler batık maliyetlerdir. Batık maliyetler (sunk costs); bir firmanın faaliyette bulunduğu sektörden çıkışı durumunda paraya dönüştüremeyeceği maliyetlerdir. Bu nedenle bu

(36)

hizmetlerin çoğunda “batık maliyetler” söz konusudur (Aktan ve diğer, 2005). Bu özelliği nedeniyle, çok fazla firmanın kolaylıkla piyasaya girip üretimde bulunabileceği bir hizmet türü olmadığı savunulmaktadır. Ancak günümüzde gerekli olan sabit maliyetlerin, özellikle de teknolojik gelişmelerin de etkisiyle, daha fazla firma tarafından karşılanabilmesi mümkün olabilmektedir.

ƒ Teknik altyapı hizmetleri uzun ömürlü olarak nitelendirilmektedirler. Bu hizmetler, ilk aşamada yüksek sabit maliyetler gerektirmeleri nedeniyle kentsel yerleşmenin gelecek öngörülerini de içine alan uzun ömürlü olarak projelendirilmekte, programlanmakta ve buna göre uygulanmaktadır. Dolayısıyla daha sonraki aşamalarda üretimin ya da kullanımın artmasıyla maliyetlerde düşüş gözlemlenmektedir. Bir başka deyişle yapılan yüksek yatırımların faydaları, daha sonraki yıllarda ortaya çıkmakta ve bu nedenle verilen hizmet uzun ömürlü bir nitelik taşımaktadır (Aktan ve diğer, 2005).

ƒ Teknik altyapı hizmetlerinde tüketici sayısı arttıkça tüketici başına

maliyetler azalmaktadır. Bu hizmetlerde tüketici sayısının artması

üretim ve hizmet ölçeğinin de artmasını gerektirdiğinden, bu artışa bağlı olarak maliyetler azalma göstermektedir. Bunun sonucunda da, bir tek üreticinin var olmasının en ekonomik çözüm olduğu savunulmaktadır. Teknik altyapı hizmetlerinin doğal tekel olarak tanımlanmasının sebebi, sahip oldukları bu özelliklerden kaynaklanmaktadır (Savaş, 1999).

Görüldüğü gibi teknik altyapı hizmetlerinin özellikleri, türlerine göre birbirinden farklılaşmakla birlikte hizmetlerin kentsel mekânın organizasyonu ve yapılanması üzerindeki karakteristik işlevi, bütün kenti kapsayan ağ, sistem yapısı ve kentin gereksinim duyduğu ve tükettiği kamusal bir hizmet ürünü, malı olmasından kaynaklanan ortak özellikleri de bulunmaktadır.

(37)

2.4 Kentsel Teknik Altyapı Hizmetlerinin Türleri ve Özellikleri

Bir yerleşmenin iskâna açılması ve iskân sonrasında sağlıklı ve yaşanabilir kentsel yaşam çevrelerinin sağlanabilmesini, yerleşmenin niteliklerine ve gereksinimlerine göre belirleyen çeşitli teknik altyapı hizmetleri bulunmaktadır. Bu kentsel teknik altyapı hizmetleri; yol, içme ve kullanma suyu, kanalizasyon (pis su), yağmur suyu drenajı, katı atık ve çöpler, elektrik iletimi ve dağıtımı, doğalgaz dağıtımı, merkezi ısıtma, telekomünikasyon gibi hizmetlerden oluşmaktadır. Kentsel alanda ihtiyaç duyulan farklı kamusal hizmetleri karşılayan bu hizmetler, verilen hizmetin türüne ve hizmetin özelliklerine göre birbirlerinden farklılaşmaktadır. Buna bağlı olarak hizmetlerin türüne göre yollar içindeki fiziksel konumları, yapılanması, organizasyonu ve kentsel işlevi de birbirlerinden ayrışmaktadır.

Teknik altyapı hizmetlerinden yollar, tarihte insanoğlunun kullandığı en eski teknik altyapı sistemi olması nedeniyle diğer hizmetlerden ayrışarak, kentte farklı ve önemli bir işlevi yerine getirmektedir. Yollar, insanların, hayvanların ve taşıtların mekânda bir yerden bir yere en kısa sürede, güvenli, konforlu ve bilinçli ulaşımını sağlayan bir iletişim ve taşıma aracıdır. Bu nedenle kentlerin oluşturulmasında ve geliştirilmesinde en önemli belirleyici ve yönlendirici kriter olarak ön plana çıkmaktadır. Bir yerleşmenin iskâna açılabilmesi için mutlaka yol bağlantısının olması, yani yoldan servis alması gerekmektedir. Bundan dolayı yollar, kentlerin her yerini dolaşmakta ve servis götürmektedirler. Kentlerin her yerini dolaşmaları ve kentliler tarafından ortak kullanılmaları nedeniyle yollar, kamusal bir hizmet olarak ortaya çıkmaktadır. Bu kamusal olma niteliğinden dolayı, yollar aynı zamanda diğer bir kamusal hizmet grubu olan kentsel teknik altyapı hizmetlerinin dağıtımı ve her parsele ulaştırılması açısından teknik altyapı sistemlerinin en önemli bölümünü, omurgasını oluşturmaktadırlar.

Diğer teknik altyapı hizmetlerinin kente dağıtım ağları olan yollarda, altyapı çözümleri yolların tipine (ana cadde, cadde, sokak, erişim yolu ve yaya yolu gibi) ve niteliklerine (yolun uzunluğu ve güzergahı, yolun kaplama malzemesi, yolun platformu, yoldan geçen trafik miktarı ve cinsi gibi) göre değişmektedir. Bir başka

(38)

deyişle, yollar özelliklerine göre diğer hizmetlerin dağıtım biçimlerini ve standartlarını da belirlemektedir. Türkiye’de yolların özelliklerine göre diğer altyapı hizmetlerinin uygulama standartları Türk Standartlar Enstitüsü tarafından 1975 yılında hazırlanan TS 1097 sayılı “Şehir İçi Yollarında Yeraltı Tesisleri (Su, Havagazı, Elektrik, PTT, Kanalizasyon) ve Bunlarla İlgili Yerüstü Tesislerinin Planlanması ve Yerleştirilmesi Kuralları” ile, 1993 yılında hazırlanan TS 10618 sayılı “Şehir İçi Yolları – Teknik Altyapı Tesisleri Planlama ve Yerleştirme Kuralları” ile ve hizmetlere ilişkin çıkarılan yönetmelikler ile düzenlenmektedir.

Bu nedenle, çalışma kapsamında yapılan irdelemede ve değerlendirmede yollar diğer teknik altyapı hizmetlerinden ayrışan bu özellikleri ve sahip oldukları trafik, ulaşım nitelikleri nedeniyle değerlendirmeye diğer hizmetlerin proje niteliklerini belirleyen bir değişken olarak alınmıştır. Dolayısıyla çalışmada teknik altyapı türleri; içme ve kullanma suyu, kanalizasyon, yağmur suyu drenajı, çöp ve katı atıklar, elektrik, telekomünikasyon, doğalgaz ve merkezi ısıtma olmak üzere 8 kategoride irdelenmiş ve değerlendirilmiştir.

2.4.1 İçme ve Kullanma Suyu Hizmetleri

Tarih boyunca, ilk yerleşmelerin yer seçiminde suyun çok ciddi bir yer seçim kriteri olarak ortaya çıktığı görülmektedir. Çünkü su, insanoğlunun hem biyolojik hem de fiziki olarak var olabilmesi ve varlığını sürdürebilmesi için ihtiyaç duyduğu uzun, temiz, sağlıklı ve güvenli yaşama imkânını sağlamaktadır. Bugün kentsel alanda kentin büyüklüğüne ve gelişimine (ekonomik, sosyal, vb gibi), kentin içinde bulunduğu doğal ekosistemde yer alan su kaynaklarının çok büyük bir etkisi bulunmaktadır. Bu nedenle yerleşmelerin olduğu bölgelerde suyu sağlamak ve korumak çok önemli olduğu için su tarihte birçok savaşların çıkmasına da neden olmuştur.

Tarihte ilk su sistemlerinden birine örnek olarak Hindistan’da M.Ö. 3000–4000 yıl önce yağmur suyu için kanalların açılması gösterilebilir. Ayrıca bunun dışında M.Ö. 2800’lü yıllarda Kahire’nin 30 km kadar güneyinde, bir mermer ocağında

Referanslar

Benzer Belgeler

Akkaya AD, Mansur AT. Skin infections and dermatoses related to swimming pool water exposure.. mu önlemede saçlar›n havuza girmeden önce flampu- anlanmas› yeterli olmamakta,

Ancak kurumsal sosyal sorumluluk ile ilgili yapılan çalışmalara bakıldığında, kurumsal sosyal sorumluluğun şirketler ve belirli paydaş grupları açısından ele

In line with this purpose, the socio-economic, cultural and natural features, landscape potential of the area were evaluated using the SWOT, the opportunities that the positive and

護理指導資訊-腎臟內科 認識尿毒症

Yukarıda değinildiği üzere bir kentin, akıllı kent olarak nitelendirilebilmesi için; Akıllı Enerji, Akıllı Bina, Akıllı Ulaşım, Akıllı Teknoloji, Akıllı

Personel Kimlik Bilgileri Bölümü Bu bölümde yer alan bilgiler, E-Devlet üzerinden alınır ve sicil alan personelin amiri olarak tanımlanan kişiye bilgisayar

[r]

Haber ve hakikat ilişkisi noktasında oldukça sıkıntılı etik tartışmalar söz konusu olsa da günümüzde sosyal medyanın habercilikten rol çalması ve vatandaş gazeteciliği