SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ SOSYOLOJİ ANABİLİM DALI
ETNOSANTRİZM VE ÖTEKİLEŞTİRME PERSPEKTİFİNDE SİYASAL EĞİLİMLER Ardahan İli Örneğinde Oy Verme Davranışının Sosyolojik Analizi
DOKTORA TEZİ
DANIŞMAN HAZIRLAYAN
Prof. Dr. Ömer AYTAÇ İhsan KURTBAŞ
T.C.
FIRAT ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ
SOSYOLOJİ ANA BİLİM DALI
ETNOSANTRİZM VE ÖTEKİLEŞTİRME
PERSPEKTİFİNDE SİYASAL EĞİLİMLER
Ardahan İli Örneğinde Oy Verme Davranışının Sosyolojik Analizi
DOKTORA TEZİ
DANIŞMAN HAZIRLAYAN Prof. Dr. Ömer AYTAÇ İhsan KURTBAŞ Jürimiz, ……… tarihinde yapılan tez savunma sınavı sonunda bu yüksek lisans / doktora tezini oy birliği / oy çokluğu ile başarılı saymıştır.
Jüri Üyeleri: 1. Prof. Dr. 2. 3. 4. 5.
F. Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü Yönetim Kurulunun …... tarih ve ……. sayılı kararıyla bu tezin kabulü onaylanmıştır.
Prof. Dr. Enver ÇAKAR Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü
ÖZET
Doktora Tezi
Etnosantrizm ve Ötekileştirme Perspektifinde Siyasal Eğilimler Ardahan İli Örneğinde Oy Verme Davranışının Sosyolojik Analizi
İhsan KURTBAŞ
Fırat Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü
Sosyoloji Anabilim Dalı ELAZIĞ – 2013, Sayfa: XXIII+ 640
“Etnosantrizm ve Ötekileştirme Perspektifinde Siyasal Eğilimler: Ardahan İli Örneğinde Oy Verme Davranışının Sosyolojik Analizi” adlı bu çalışma "insan gruplaşmalarının biyolojik değil, simgesel farklılıkları nedeniyle muazzam farklılıklar gösterdiğine" dair çağdaş ve yaygın modernist anlayışın aksine; primordialist grup bağlarının siyasal, sosyal ilişkileri hala derinden etkilediğini ve etnosantrik eğilimlerin genel siyasal eğilimler içinde geniş yer tuttuğunu iddia etmektedir.
Bu eksende bu çalışmanın temel amacı; siyaset sosyolojisi perspektifinde, etnosantrizmin sosyal ve siyasal etkileri ile etnosantrik eğilimlerin, genel siyasal eğilimler içindeki yeri ve önemini araştırmak; böylece toplumsal sorunlara gebe etnosantrizme çözüm önerileri ve iyileştirme reçeteleri sunmaktır.
Bu doğrultuda kültürel çeşitlilik açısından doğal bir laboratuar görüntüsü veren Ardahan ili örneğinde kalitatif (nitel) ve kantitatif (nicel) yöntemlerin birlikte kullanıldığı, zenginleştirilmiş desen olarak da ifade edilen karma yöntemle alan araştırması yapılmıştır. Alan araştırması için il ve ilçe merkezleri ile merkez ve taşra köylerinde toplam 91 farklı yerleşim noktasında 442 kişi ile yüz yüze ‘derinlemesine mülâkat ve 4 grup ile odak grup görüşmesi’ yapılmıştır. Görüşmeler sırasında yarı yapılandırılmış görüşme formu kullanılmış gerektiği durumlarda mülâkatlar derinlemesine genişletilmiştir.
Elde edilen veriler göstermiştir ki toplum tarafından etnisite, mezhep, siyasal ideoloji, sülâle gibi kolektif ve kültürel kimlikler simgesel olmaktan çok, elde olmadan sahiplenilen, Allah vergisi (verili), köklerden gelen, asabiye değerler olarak algılanmakta ve yorumlanmaktadır. Bu primordialist bakış açısı, makro veya mikro düzlemde evlilik ilişkilerinden, siyasal eğilimlere kadar birçok alanda, açık veya örtük tezahürlerle, katı veya esnek etnosantrik eğilimlere neden olmaktadır. Dolayısıyla etnosantrizm, siyasal ve sosyal hayatı derinden etkilediği gibi genel siyasal eğilimler içinde çok geniş bir yer tutmaktadır. Bu bağlamda etnosantrizm anlaşılmadan, 'siyaset' de anlaşılamaz.
Anahtar Kelimeler: Siyaset, Etnosantrizm, Öteki(lik), Ötekileştirme, Kimlik, Kültür, Çok-kültürlülük, Demokrasi.
ABSTRACT
Doctorate Thesis
Political Tendencies in The Perspective of Ethnocentrism and Otherisation Sociological Analysis of Voting Behaviour in the Case of the Province of Ardahan
İhsan KURTBAŞ
The University Of Fırat The Institute Of Social Science
The Department Of Sociology ELAZIĞ-2013, Page: XXIII+640
Entitled as “Political Tendencies in the erspective of Ethnocentrism and Otherisation: A Sociological Analysis of Voting Behaviour in the Case of the Province of Ardahan”, this study alleges that the primordialist group bonds still affect the political and social relationships and ethnocentric tendencies take an important place in general political tendencies unlike the contemporary and prevalent modernist notion of human grouping varies greatly due to symbolic differences rather than biological one.
The main objective of this study is to investigate the social and political effects of ethnocentrism in the perspective of political sociology and offer solutions and betterment prescriptions to ethnocentrism which is pregnant to social problems. A field study was conducted via mixed method also referred to as enriched design which consists of quantitative and qualitative methods in the province of Ardahan, which is like a natural laboratory in terms of cultural diversity.
For the field study, face to face in-depth interviews were held with 442 people and focus group interview with 4 groups were conducted in city centres, county towns and rural villages in 91 different settlements in total.
The data gathered from the current study shows that collective and cultural identities, such as ethnicity, creed, political ideology and extended family are perceived and interpreted as values which are inadvertently and innately owned rather than being symbolical.
This primordialist perspective causes to rigid and flexible ethnocentric tendencies with either implicit or explicit appearances in so many areas from marriage relations to political tendencies on macro and micro level. Thus, ethnocentrism deeply affects the social and political life besides holding a pivotal place in general political tendencies. In this context, politics cannot be understood without understanding ethnocentrism.
Key Words: Politics, Ethnocentrism, Otherness, Otherisation, Identity, Culture, Multiculturalism, Democracy.
İÇİNDEKİLER ÖZET ... I ABSTRACT ... III İÇİNDEKİLER ... V TABLOLAR LİSTESİ ... XV ÖNSÖZ ... XX KISALTMALAR ... XXII GİRİŞ………...1 BİRİNCİ BÖLÜM 1. KAVRAMSAL VE KURAMSAL ÇERÇEVE ... 6
1.1. ETNOSANTRİZM ... 6
1.1.1. Etiketleme, Kategorileştirme, Stereotipileştirme ve Önyargı ... 6
1.1.2. Etnosantrizm Kavramının Anlamı ... 10
1.1.3. Etnosantrizm(in) Bağlamı ve Bileşenleri ... 15
1.1.4. Etnosantrizmde İç-Grup, Dış-Grup Dikotomisi ... 18
1.2. ÖTEKİ[LEŞTİRME] ... 27
1.2.1. Öteki, Ben[lik] ve Özne[leşme] ... 27
1.1.2. Ötekilik ve Ötekileştirme ... 31
1.2.3. Ötekilik Formları ... 35
1.2.3.1. Öznenin Kurucusu ve Yaratıcısı Olarak Yanımızdaki Öteki ... 35
1.2.3.2. Öznenin Tehdidi Olarak Yabanımızdaki Öteki ... 37
1.2.3.3. İktidari Bir Varlık Olarak Öteki ... 41
1.3. ETNOSANTRİZMİN TOPLUMSAL UZAMI ... 49
1.3.1. Toplum, Kültür ve Altkültür ... 49
1.3.2. Toplumsal Bellek ve Kimlik ... 60
1.3.2.1. [Toplumsal] Bellek ... 60
1.3.2.2. [Toplumsal] Kimlik ... 63
1.3.3. Toplumsal Tabaka ve Eşit(siz)lik... 70
1.3.3.1. Toplumsal Tabaka ... 70
1.3.3.2. Eşit(siz)lik ... 73
1.4. ETNOSANTRİZM VE İDEOLOJİK-KÜLTÜREL KİMLİK ... 88
1.4.1. İdeoloji ... 88
1.4.2. Modernite, Din ve Lâiklik ... 92
1.4.2.1. Modernite ... 92
1.4.2.2. Din ve Lâiklik ... 99
1.4.3. Etnisite ... 106
1.4.4. Millet, Milliyet ve Milliyetçilik ... 115
1.4.4.1. Millet ve Milliyet ... 115 1.4.4.2. Milliyetçilik ... 119 1.4.5. Irk ve Irkçılık... 125 1.4.5.1. Irk ... 125 1.4.5.2. Irkçılık ... 129 1.5. ETNOSANTRİZMİN SOSYO-POLİTİĞİ ... 134 1.5.1. Siyaset ... 134
1.5.1.1. Siyasal Katılma ve Temsil ... 139
1.5.1.1.1. Siyasal Temsil ... 139
1.5.1.1.2. Siyasal Katılma ... 143
1.5.1.2. Kamuoyu ... 148
1.5.1.3. Siyasal Partiler ... 153
1.5.1.4. Seçim ... 157
1.5.1.5. Türkiye’de Çok Partili Hayat ve Politik Gelenek ... 161
1.5.2. Devlet ve Çokkültürlülük ... 167
1.5.2.1 Devlet ... 167
1.5.2.1.1. Ulus Devlet ... 173
1.5.2.1.2. Ulusal Devlet ... 184
1.5.2.2. Demokrasi, Liberalizm ve Çokkültürlülük ... 190
1.5.2.2.1. Demokrasi ... 190
1.5.2.2.2. Liberalizm ... 201
İKİNCİ BÖLÜM
2. AMPİRİK ÇALIŞMA ... 218
2.1. ARAŞTIRMANIN METODOLOJİSİ ... 218
2.1.1. Araştırmanın Konusu Ve Önemi ... 218
2.1.2. Araştırmanın Amacı ... 219
2.1.3. Araştırmanın Evreni, Örneklemi ve Sınırlılıkları ... 221
2.1.4. Araştırmanın Yöntemi ... 221
2.1.5. Araştırmanın Uygulanması ve Uygulama Teknikleri ... 224
2.1.6. Verilerin Tasnifi ve Veri Analiz Teknikleri ... 230
2.2. ARAŞTIRMA BULGULARININ ANALİZİ VE DEĞERLENDİRİLMESİ 233 2.2.1. SOSYODEMOGRAFİK ÖZELLİKLER ... 233
2.2.1.1. Cinsiyet, Medenî Durum, Yaş ve Aylık Hane Geliri ... 233
2.2.1.2. Eğitim Düzeyi ... 235
2.2.1.3. Meslekî Durum ... 236
2.2.1.4. Sosyal Güvence Durumu ... 237
2.2.1.5. Görüşmecilerin (Yaşadıkları Yerde) Kendilerini Ait Hissettikleri Ekonomik Tabaka ... 238
2.2.2. KOLEKTİF KİMLİK, ETNOSANTRİZM VE SİYASET ... 239
2.2.2.1. ETNİSİTE ... 239
2.2.2.1.1. Etnisite Kavramına Atfedilen Anlam ... 239
2.2.2.1.1.1. Etnisiteye Göre Etnisite Kavramına Atfedilen Anlam ... 245
2.2.2.1.2. Etnik Durum ve Dağılım ... 246
2.2.2.1.3. Siyasal Alanda Daha Güçlü Olduğuna İnanılan Etnik Kesim ... 247
2.2.2.1.3.1. Etnisiteye Göre Siyaset Alanında Daha Güçlü Olduğuna İnanılan Etnik Kesim ... 248
2.2.2.1.4. Farklı Etnisiteleri Siyasal Açıdan Rakip Görme Eğilimi ... 250
2.2.2.1.4.1. Etnisite İle Farklı Etnisiteden Olanları Siyasal Açıdan Rakip Görme Eğilimi Arasındaki İlişki ... 252
2.2.2.1.5. Farklı Etnisiteler Arasındaki Evlilik İlişkisine Bakış Açısı ... 253
2.2.2.1.5.1. Etnisiteye Göre Farklı Etnisitelerle Evlilik İlişkisine Bakış Açısı ... 254
2.2.2.1.6. Siyasal Tercihin Oluşmasında Etnisitenin Rolü ve Etkisi ... 255
2.2.2.1.6.1. Etnisite İle Siyasal Tercihin Oluşmasında Etnisitenin Rolü ve Etkisi Arasındaki İlişki ... 256
2.2.2.1.7. Siyasal Alanda Farklı Etnisiteler Arasındaki Çatışma ve Uzlaşma Kültürü ... 257
2.2.2.2. DİNİ İNANÇ VE MEZHEP ... 267
2.2.2.2.1. Din Kavramına Atfedilen Anlam ... 267
2.2.2.2.1.1. Mezhebe Göre Din Kavramına Atfedilen Anlam ... 270
2.2.2.2.2. Dindarlık Düzeyi ... 271
2.2.2.2.3. Mezhep Olgusuna Atfedilen Anlam ... 272
2.2.2.2.3.1. Mezhebe Göre Mezhep Kavramına Atfedilen Anlam ... 275
2.2.2.2.4. Mezhep Durumu ve Dağılımı ... 276
2.2.2.2.5. Siyasal Alanda Daha Güçlü Olduğuna İnanılan Mezhep Kesimi ... 282
2.2.2.2.5.1. Mezhebe Göre Siyasal Alanda Daha Güçlü Olduğuna İnanılan Mezhep Kesimi ... 283
2.2.2.2.6. Farklı Mezhepleri Siyasal Açıdan Rakip Görme Eğilimi ... 284
2.2.2.2.6.1. Mezhep İle Farklı Mezhepten Olanları Siyasal Açıdan Rakip Görme Eğilimi Arasındaki İlişki ... 286
2.2.2.2.7. Farklı Mezhepler Arasındaki Evlilik İlişkisi ... 287
2.2.2.2.7.1. Mezhebe Göre Farklı Mezheplerle Evlilik İlişkisine Bakış Açısı ... 292
2.2.2.2.8. Siyasal Tercihlerin Oluşmasında Mezhebin Rolü ve Etkisi ... 293
2.2.2.2.8.1. Mezhep ile Siyasal Tercihin Oluşmasında Mezhebin Rolü ve Etkisi Arasındaki İlişki ... 293
2.2.2.2.9. Siyasal Alanda Farklı Mezhepler Arasındaki Çatışma ve Uzlaşma Kültürü ... 294
2.2.2.3. SİYASAL İDEOLOJİ ... 299
2.2.2.3.1. Siyasal İdeoloji Kavramına Atfedilen Anlam ... 299
2.2.2.3.1.1. Siyasal Görüşe Göre Siyasal İdeoloji Kavramına Atfedilen Anlam ... 304
2.2.2.3.2. İdeolojik Görüşe Göre Dağılım ... 305
2.2.2.3.2.1. Etnisite İle Siyasal İdeoloji Arasındaki İlişki ... 306
2.2.2.3.2.2. Mezhep İle Siyasal İdeoloji Arasındaki İlişki ... 307
2.2.2.3.3. Siyasal Alanda Daha Güçlü Olduğuna İnanılan Siyasal Görüş ... 308
2.2.2.3.3.1. Siyasal Görüşe Göre Daha Güçlü Olduğuna İnanılan Siyasal Kesim ... 309
2.2.2.3.4. Farklı Ortamlarda Siyasal Görüşü Açık İfade Edebilme Durumu . 310 2.2.2.3.4.1. Etnisite İle Farklı Ortamlarda Siyasal Görüşü Açık İfade Edebilme Durumu Arasındaki İlişki ... 311
2.2.2.3.4.2. Mezhep İle Tanıdık Olmayan Ortamlarda Siyasal Görüşü Açık İfade Edebilme Durumu Arasındaki İlişki ... 311
2.2.2.3.4.3. Siyasal Görüş İle Tanıdık Olmayan Ortamlarda Siyasal Görüşü Açık İfade Edebilme Durumu Arasındaki İlişki ... 311
2.2.2.3.5. Siyasal Görüşü Olduğundan Farklı Gösterme Eğilimi ... 313
2.2.2.3.6. Farklı Siyasal Görüşten Olanları Siyasal Açıdan Rakip Görme Eğilimi ... 315
2.2.2.3.6.1. Siyasal Görüş İle Farklı İdeolojik Görüşten Olanları Siyasal Açıdan Rakip Görme Eğilimi Arasındaki İlişki ... 316
2.2.2.3.7. Farklı Siyasal İdeolojik Görüşler Arasındaki Evlilik İlişkisi ... 317
2.2.2.3.7.1. İdeolojik Görüş İle Farklı Siyasal İdeolojiler Arasındaki Evlilik İlişkisi ... 318
2.2.2.3.8. Siyasal Tercihin Oluşmasında Siyasal İdeolojinin Rolü ve Etkisi . 319 2.2.2.3.8.1. İdeolojik Görüş İle Siyasal Tercihin Oluşmasında Siyasal Görüşün Rolü ve Etkisi Arasındaki İlişki ... 319
2.2.2.3.9. Siyasal Alanda Farklı İdeolojik Görüşler Arasındaki Çatışma ve Uzlaşma Kültürü ... 321
2.2.2.4. SÜLÂLE ... 324
2.2.2.4.1. Sülâle Kavramına Atfedilen Anlam ... 324
2.2.2.5. AŞİRET ... 327
2.2.2.5.1. Aşiret Kavramına Atfedilen Anlam ... 327
2.2.2.6. HEMŞEHRİ ... 329
2.2.3. ETNOSANTRİZMİN TOPLUMSAL KABULLERİ VE SOSYAL
SERMAYESİ ... 333
2.2.3.1. Kimlik Grupları İçindeki Üstünlük Algısı (Etnosantrizm Ölçeği) ... 333
2.2.3.2. Dış Düşman Algısı ... 337
2.2.3.3. En Çok Değer Atfedilen Kimlik Öğesi ... 341
2.2.3.4. Eşitlik ve Farklılık Dikotomisi ... 342
2.2.3.4.1. Eşitlik Kavramına Atfedilen Anlam ... 342
2.2.3.4.2. Farklılık Kavramına Atfedilen Anlam ... 347
2.2.3.4.2.1. İnsanları Birbirinden Ayırdığına İnanılan En Önemli Farklılık ... 350
2.2.3.4.2.1.1. Etnisiteye Göre İnsanları Birbirinden Ayırdığına İnanılan En Önemli Farklılık Unsuru ... 351
2.2.3.4.2.1.2. Mezhebe Göre İnsanları Birbirinden Ayırdığına İnanılan En Önemli Farklılık Unsuru ... 352
2.2.3.4.2.1.3. İdeolojik Görüşe Göre İnsanları Birbirinden Ayırdığına İnanılan En Önemli Farklılık Unsuru ... 352
2.2.3.5. Hoşgörü Kavramına Atfedilen Anlam ... 354
2.2.4. GENEL SİYASAL EĞİLİMLER ... 357
2.2.4.1. Siyaset Kavramına Atfedilen Anlam ... 357
2.2.4.1.1. Etnisiteye Göre Siyaset Kavramına Atfedilen Anlam ... 365
2.2.4.1.2. Mezhebe Göre Siyaset Kavramına Atfedilen Anlam ... 366
2.2.4.1.3. Siyasal Görüşe Göre Siyaset Kavramına Atfedilen Anlam ... 366
2.2.4.2. Demokrasi Kavramına Atfedilen Anlam ... 368
2.2.4.2.1. Etnisiteye Göre Demokrasi Kavramına Atfedilen Anlam ... 372
2.2.4.2.2. Mezhebe Göre Demokrasi Kavramına Atfedilen Anlam ... 373
2.2.4.3. Oy Kavramına Atfedilen Anlam ... 374
2.2.4.3.1. Etnisiteye Göre Oy Kavramına Atfedilen Anlam ... 380
2.2.4.3.2. Mezhebe Göre Oy Kavramına Atfedilen Anlam ... 381
2.2.4.3.3. Siyasal Görüşe Göre Oy Kavramına Atfedilen Anlam ... 381
2.2.4.4. Düzenli Oy Kullanma Durum ve Tutumu ... 383
2.2.4.4.1. Oy Vermenin/Vermemenin Siyasal İfadesi ... 383
2.2.4.5. Siyasî Kurum ve Kuruluşlara Üyelik Durumu ... 394
2.2.4.5.1. Siyasî Kurumlara Üye Olmanın/Olmamanın Siyasal İfadesi ... 395
2.2.4.6. Siyasal Aktivitelere Katılım Durumu ... 409
2.2.4.6.1. Siyasal Aktivitelere Katılmanın/Katılmamanın Siyasal İfadesi ... 410
2.2.4.7. Siyasete Duyulan İlgi Düzeyi ... 420
2.2.4.7.1. Etnisiteye Göre Siyasete Duyulan İlgi Düzeyi ... 420
2.2.4.7.2. Mezhebe Göre Siyasete Duyulan İlgi Düzeyi ... 421
2.2.4.7.3. Siyasal İdeolojiye Göre Siyasete Duyulan İlgi Düzeyi ... 421
2.2.4.8. Siyasal Bilgi ve Bilinç Düzeyi ... 422
2.2.4.8.1. Siyasal Bilgi ve Bilinç Düzeyine Etki Eden Kaynaklar ... 423
2.2.4.8.2. Siyasal Bilgi ve Bilinç Düzeyi Düşük Seçmenlerin Karar Verme Süreçlerine Etki Eden Faktörler ... 429
2.2.4.9. Oy Verilen Partinin Kazanma Şansına İlişkin Beklenti ve Bunun Oy Verme Eğilimine Etkisi ... 431
2.2.4.9.1. Kazanma İhtimali Olmayan Partiye Oy Vermenin Siyasal İfadesi 431 2.2.4.10. Türkiye’de En Çok Güvenilen Kurum ... 437
2.2.4.11. Türkiye’nin En Önemli Görülen Sorunu ... 447
2.2.4.12. Ardahan’ın En Önemli Görülen Sorunu ... 452
2.2.4.13. Siyasal Tercihlerin Oluşmasında Reel Sorunların Etkisi ... 460
2.2.4.15. Seçmen Kararlarının Netleşme Zamanı... 461 2.2.4.16. Kitle İletişim Araçlarının Siyasal ve Sosyal Etkileri ... 464 2.2.4.16.1. Siyasal Gelişmelerin Takip Edilmesinde En Fazla Kullanılan Kitle İletişim Aracı ... 464 2.2.4.16.2. Karar Alma Sürecinde Kitle İletişim Araçlarının Rolü ve Etkisi . 465 2.2.4.16.3. Etnosantrik Eğilim ve Ötekilik Algısının Oluşmasında Kitle İletişim Araçlarının Etkisi ... 466 2.2.4.17. Siyasal Gelişmeler Bağlamında Gelecek Beklentisi ... 474
2.2.4.17.1. Etnisite İle Siyasal Gelişmeler Işığında Gelecek Beklentisi
Arasındaki İlişki ... 482 2.2.4.17.2. Mezhep İle Siyasal Gelişmeler Işığında Gelecek Beklentisi
Arasındaki İlişki ... 482 2.2.4.17.3. İdeolojik Görüş İle Siyasal Gelişmeler Işığında Gelecek Beklentisi Arasındaki İlişki ... 483 2.2.4.17.4. Oy Verilen Parti İle Siyasal Gelişmeler Işığında Gelecek Beklentisi Arasındaki İlişki ... 484 2.2.4.18. Genel ve Yerel Seçimlere Verilen Önemin Kıyaslaması ... 486 2.2.4.19. Milletvekili Genel Seçimlerinde Parti ve Aday Faktörlerinin
Kıyaslamalı Önemi ... 489 2.2.4.20. Milletvekili Genel Seçimlerinde Aday Faktörü ... 493 2.2.4.21. Seçmenlere Göre Ardahan’da Siyaseti Şekillendiren En Önemli Faktör ... 494 2.2.4.22. Seçim Yıllarına Göre Ardahan İli Milletvekili Genel Seçim Sonuçları ... 499 2.2.4.23. Milletvekili Genel Seçimlerinde (22 Temmuz 2007) Oy Verilen Partiler ve Siyasal Eğilimler (Mülâkat Sonuçları) ... 501 2.2.4.24. Seçmenlerin 12 Haziran 2011 Günü Yapılan Genel Seçimlerde Oy Verdiği Partiler ve Siyasal Eğilimler (Mülâkat Sonuçları) ... 502
2.2.4.24.1. 22 Temmuz 2007 Genel Seçimlerinde Oy Verilen Parti ile 12
Haziran 2011 Genel Seçimlerinde Oy Verilen Parti Arasındaki İlişki ... 515
2.2.4.24.2. Yaşanılan Yer İle (12 Haziran 2011 Milletvekili Genel Seçimleri’nde) Oy Verilen Parti Arasındaki İlişki ... 516
2.2.4.24.3. Etnisite İle Genel Seçimlerde Oy Verilen Parti Arasındaki İlişki 518 2.2.4.24.4. Mezhep İle Genel Seçimlerde Oy Verilen Parti Arasındaki İlişki 520 2.2.4.24.5. Siyasal Görüş İle Genel Seçimlerde Oy Verilen Parti Arasındaki İlişki ... 521
2.2.4.25. Kesinlikle Oy Vermem Denilen Parti ve/veya Partiler ... 524
2.2.4.25.1. Etnisiteye Göre Kesinlikle Oy Vermem Denilen Parti ... 525
2.2.4.25.2. Mezhebe Göre Kesinlikle Oy Vermem Denilen Parti ... 526
2.2.4.25.3. Siyasal Görüşe Göre Kesinlikle Oy Vermem Denilen Parti ... 527
2.2.5. ETNOSANTRİZM VE REEL POLİTİK: GÜNCEL SİYASAL MEVZULARA İLİŞKİN GÖRÜŞLER... 528
2.2.5.1. Merkez-Taşra Ekseninde Siyasal Kültür ... 528
2.2.5.2. Etnosantrizm Kıskacında Bir Seçim: Muhtarlık Seçimleri ... 534
2.2.5.3. Demokratik Açılım Projesine Dair Görüşler ... 544
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM 3- SONUÇ VE ÖNERİLER ……….556 KAYNAKÇA ... 575 [ÇAPRAZ] TABLOLAR ... 595 GÖRÜŞME FORMU ... 631 ÖZGEÇMİŞ ... 640
TABLOLAR LİSTESİ
Tablo 1: İç Grubun, Dış Gruba Yönelik Bazı Etnosantrik Yaklaşımları ... 20
Tablo 2: Sistematik Tesadüfî Örneklem Yöntemine Göre Yapılması Öngörülen Mülâkat Yerleri, Sayı ve Oranları ... 224
Tablo 3: Sistematik Tesadüfî Örneklem Yöntemine Göre Yapılan Mülâkatların Yer ve Sayı/Oran Bilgileri ... 225
Tablo 4: Uygulanan Mülâkat Süreleri (Dakika) ... 228
Tablo 5: Seçmenlerin Cinsiyeti, Medeni Durumu, Yaşı ve Aylık Hane Geliri ... 233
Tablo 6: Seçmenlerin Eğitim Düzeyi ... 235
Tablo 7: Seçmenlerin Mesleki Dağılımı ... 236
Tablo 8: Seçmenlerin Sosyal Güvence Durumları ... 237
Tablo 9: Seçmenlerin Yaşadıkları Yerde Kendilerini Ait Hissettikleri Ekonomik Tabaka ... 238
Tablo 10: Seçmenlerin Etnisite Kavramına Atfettikleri Anlam ... 239
Tablo 11: Seçmenlerin Etnik Durum Dağılımları ... 246
Tablo 12: Seçmenlerin Siyasal Alanda Diğerlerinden Daha Güçlü Olduğuna İnandıkları Etnik Kesim ... 247
Tablo 13: Seçmenlerin Farklı Etnisiteleri Siyasal Açıdan Rakip Görme Eğilimi ... 250
Tablo 14: Seçmenlerin Farklı Etnisiteler Arasındaki Evlilik İlişkisine Bakış Açıları . 253 Tablo 15: Seçmenlere Göre Siyasal Tercihin Oluşmasında Etnisitenin Rolü ve Etkisi ... 255
Tablo 16: Seçmenlere Göre Siyasal Alanda Farklı Etnisiteler Arasındaki Çatışma ve Uzlaşma Kültürü ... 257
Tablo 17: Seçmenlerin Din Kavramına Atfettikleri Anlam ... 267
Tablo 18: Seçmenlerin Dindarlık Düzeyi ... 271
Tablo 19: Seçmenlerin Mezhep Olgusuna Atfettikleri Anlam ... 272
Tablo 20: Seçmenlerin Mezhep Durum Dağılımı ... 276
Tablo 21: Seçmenlerin Siyasal Alanda Diğerlerinden Daha Güçlü Olduğuna İnandıkları Mezhep Kesimi ... 282
Tablo 22: Seçmenlerin Farklı Mezhepleri Siyasal Açıdan Rakip Görme Eğilimi ... 284
Tablo 23: Seçmenlerin Farklı Mezhepler Arasındaki Evlilik İlişkisine Bakış Açısı ... 287
Tablo 24: Seçmenlere Göre Siyasal Tercihlerin Oluşmasında Mezhebin Rolü ve Etkisi ... 293
Tablo 25: Seçmenlere Göre Siyasal Alanda Farklı Mezhepler Arasındaki Çatışma ve Uzlaşma Kültürü ... 294
Tablo 26: Seçmenlerin Siyasal İdeoloji Kavramına Atfettikleri Anlam ... 299
Tablo 27: Seçmenlerin İdeolojik Görülerine Göre Dağılım Durumu ... 305
Tablo 28: Siyasal Alanda Diğerlerinden Daha Güçlü Olduğuna İnanılan Siyasal Görüş ... 308
Tablo 29: Seçmenlerin Tanıdık Olmayan Ortamlarda Siyasal Görüşlerini Açık İfade Edebilme Durumu ... 310
Tablo 30: Görüşmecilerin Siyasal Görüşlerini Olduğundan Farklı Gösterme Eğilimi 313 Tablo 31: Seçmenlerin Farklı Siyasal Görüşten Olanları Siyasal Açıdan Rakip Görme Eğilimi ... 315
Tablo 32: Seçmenlerin Farklı Siyasal İdeolojik Görüşler Arasındaki Evlilik İlişkisine Bakış Açıları ... 317
Tablo 33: Seçmenlere Göre Siyasal Tercihin Oluşmasında Siyasal İdeolojinin Rolü ve Etkisi ... 319
Tablo 34: Seçmenlere Göre Siyasal Alanda Farklı İdeolojik Görüşler Arasındaki Çatışma ve Uzlaşma Kültürü ... 321
Tablo 35: Seçmenlerin Sülâle Kavramına Atfettikleri Anlam ... 324
Tablo 36: Seçmenlerin Aşiret Kavramına Atfettikleri Anlam ... 327
Tablo 37: Seçmenlerin Hemşehri Kavramına Atfettikleri Anlam ... 329
Tablo 38: Kimlik Grupları İçindeki Üstünlük Algısı ... 333
Tablo 39: Seçmenlerde Dış Düşman Algısı ... 337
Tablo 40: Seçmenlerin En Çok Değer Atfettikleri Kimlik Öğesi ... 341
Tablo 41: Seçmenlerin Eşitlik Kavramına Atfettikleri Anlam ... 342
Tablo 42: Seçmenlerin Farklılık Kavramına Atfettikleri Anlam ... 347
Tablo 43: Seçmenlere Göre İnsanları Birbirinden Ayırdığına İnanılan En Önemli Farklılık Unsuru ... 350
Tablo 44: Seçmenlerin Hoşgörü Kavramına Atfettikleri Anlam ... 354
Tablo 45: Seçmenlerin Siyaset Kavramına Atfettikleri Anlam ... 357
Tablo 46: Seçmenlerin Demokrasi Kavramına Atfettikleri Anlam ... 368
Tablo 47: Seçmenlerin Oy Kavramına Atfettikleri Anlam ... 374
Tablo 48: Seçmenlerin Düzenli Oy Kullanma Durum ve Tutumu ... 383
Tablo 49: Seçmenlerin Oy Kullanma-Kullanmama Nedenleri ... 383
Tablo 50: Seçmenlerin Siyasî Kurum ve Kuruluşlara Üyelik Durumları ... 394
Tablo 51: Seçmenlerin Siyasî Kurum ve Kuruluşlara Üye Olma-Olmama Nedenleri 395 Tablo 52: Seçmenlerin Siyasal Aktivitelere Katılım Durumu ... 409
Tablo 54: Seçmenlerin Siyasete Duydukları İlgi Düzeyi ... 420
Tablo 55: Seçmenlerin Siyasal İlgi, Bilgilenme ve Bilinç Düzeyleri ... 422
Tablo 56: Seçmenlerin Siyasal Bilgi ve Bilinç Düzeyine Etki Eden Kaynaklar ... 423
Tablo 57: Siyasal Bilgi ve Bilinç Düzeyi Düşük Seçmenlerin Karar Verme Süreçlerine Etki Eden Faktörler ... 429
Tablo 58: Seçmenlerin Oy Verilen Partinin Kazanma Şansına İlişkin Beklentileri .... 431
Tablo 59: Seçmenlerin Desteklediği Partinin Kazanmayacağını Bilmesine Rağmen Oy Verilme Nedenleri ... 431
Tablo 60: Seçmenlerin Türkiye’de En Çok Güvendikleri Kurum ... 437
Tablo 61: Seçmenlere Göre Türkiye’nin En Önemli Sorunu ... 447
Tablo 62: Seçmenlere Göre Ardahan'ın En Önemli Sorunu ... 452
Tablo 63: Seçmenlerin Siyasal Tercihlerinin Oluşmasında Reel Sorunların Etkisi .... 460
Tablo 64: Seçmenlerin Siyasal Karar Alma Sürecinde Aile Bireylerinin Etkisi ... 460
Tablo 65: Seçmenlerin Karalarının Netleşme Zamanı ... 461
Tablo 66: Seçmenlerin Siyasal Gelişmeleri Takip Ederken En Fazla Kullandıkları Kitle İletişim Aracı ... 464
Tablo 67: Seçmenlere Göre Karar Alma Sürecinde Kitle İletişim Araçlarının Rolü ve Etkisi ... 465
Tablo 68: Seçmenlere Göre Etnosantrik Eğilim ve Ötekilik Algısının Oluşmasında Kitle İletişim Araçlarının Etkisi ... 466
Tablo 69: Seçmenlerin Siyasal Gelişmeler Işığında Geleceklerine İlişkin Duygu ve Düşünceleri ... 474
Tablo 70: Seçmenlerin Genel ve Yerel Seçimlere Verdiklerin Önemin Kıyaslaması . 486 Tablo 71: Seçmenler Açısından Milletvekili Genel Seçimlerinde Parti ve Aday Faktörlerinin Kıyaslamalı Önemi ... 489
Tablo 72: Seçmenlere Göre Milletvekili Genel Seçimlerinde Aday Faktörünün Rolü ve Önemi ... 493
Tablo 73: Seçmenlere Göre Ardahan’da Siyaseti Şekillendiren En Önemli Faktör .... 494
Tablo 74: Seçim Yıllarına Göre Ardahan İli Milletvekili Genel Seçim Sonuçları ... 499
Tablo 75: Milletvekili Genel Seçimlerinde (22 Temmuz 2007) Oy Verdikleri Partiler ve Siyasal Eğilimleri ... 501
Tablo 76: Seçmenlerin 12 Haziran 2011 Günü Yapılan Genel Seçimlerde Oy Verdiği Partiler ve Siyasal Eğilimleri ... 502
Tablo 77: Seçmenlerin 'Kesinlikle' Oy Vermem Dedikleri Parti ... 524
Tablo 78: Seçmenlerin Etnosantrizm ve Ötekilik Kıskacında Demokratik Açılımlara Yaklaşım Açısı ve Bakış Tarzı ... 544
Tablo 80: Etnisiteye Göre Siyaset Alanında Diğerlerinden Daha Güçlü Olduğuna
İnanılan Etnik Kesim ... 596
Tablo 81: Etnisiteye Göre Farklı Etnisiteleri Siyasal Açıdan Rakip Görme Eğilimi .. 596
Tablo 82: Etnisiteye Göre Farklı Etnisitelerle Evlilik İlişkisine Bakış Açısı ... 597
Tablo 83: Etnisite İle Siyasal Tercihin Oluşmasında Etnisitenin Rolü ve Etkisi ... 597
Tablo 84: Mezhebe Göre Din Kavramına Atfedilen Anlam ... 598
Tablo 85: Mezhebe Göre Mezhep Kavramına Atfedilen Anlam ... 598
Tablo 86: Mezhebe Göre Siyasal Alanda Diğerlerinden Daha Güçlü Olduğuna İnanılan Mezhep Kesimi ... 599
Tablo 87: Mezhebe Göre Farklı Mezhepleri Siyasal Açıdan Rakip Görme Eğilimi ... 599
Tablo 88: Mezhebe Göre Farklı Mezheplerle Evlilik İlişkisine Bakış Açısı ... 600
Tablo 89: Mezhep ile Siyasal Tercihin Oluşmasında Mezhebin Rolü ve Etkisi ... 600
Tablo 90: Siyasal Görüşe Göre Siyasal İdeoloji Kavramına Atfedilen Anlam ... 601
Tablo 91: Etnisiteye Göre Siyasal Görüş Dağılımı ... 602
Tablo 92: Mezhebe Göre Siyasal Görüş Dağılımı ... 602
Tablo 93: Siyasal Görüşe Göre Diğerlerinden Daha Güçlü Olduğuna İnanılan Siyasal Görüş ... 603
Tablo 94: Etnisiteye Göre Tanıdık Olmayan Ortamlarda Siyasal Görüşü Açık İfade Edebilme Durumu ... 604
Tablo 95: Mezhebe Göre Tanıdık Olmayan Ortamlarda Siyasal Görüşü Açık İfade Edebilme Durumu ... 604
Tablo 96: Siyasal Görüşe Göre Tanıdık Olmayan Ortamlarda Siyasal Görüşü Açık İfade Edebilme Durumu ... 605
Tablo 97: Siyasal Görüşe Göre Farklı İdeolojik Görüşten Olanları Siyasal Açıdan Rakip Görme Eğilimi ... 605
Tablo 98: İdeolojik Görüş İle Farklı Siyasal İdeolojik Görüşler Arasındaki Evlilik İlişkisi ... 606
Tablo 99: İdeolojik Görüş İle Siyasal Tercihin Oluşmasında Siyasal Görüşün Rolü ve Etkisi ... 607
Tablo 100: Etnisiteye Göre İnsanları Birbirinden Ayırdığına İnanılan En Önemli Farklılık Unsuru ... 608
Tablo 101: Mezhebe Göre İnsanları Birbirinden Ayırdığına İnanılan En Önemli Farklılık Unsuru ... 608
Tablo 102: İdeolojik Görüşe Göre İnsanları Birbirinden Ayırdığına İnanılan En Önemli Farklılık Unsuru ... 609
Tablo 103: Etnisiteye Göre Siyaset Kavramına Atfedilen Anlam ... 610
Tablo 105: Siyasal Görüşe Göre Siyaset Kavramına Atfedilen Anlam ... 612
Tablo 106: Etnisiteye Göre Demokrasi Kavramına Atfedilen Anlam ... 613
Tablo 107: Mezhebe Göre Demokrasi Kavramına Atfedilen Anlam ... 614
Tablo 108: Siyasal Görüşe Göre Demokrasi Kavramına Atfedilen Anlam ... 615
Tablo 109: Etnisiteye Göre Siyasete Duyulan İlgi Düzeyi ... 616
Tablo 110: Mezhebe Göre Siyasete Duyulan İlgi Düzeyi ... 617
Tablo 111: Siyasal İdeolojiye Göre Siyasete Duyulan İlgi Düzeyi ... 617
Tablo 112: Etnisiteye Göre Oy Kavramına Atfedilen Anlam ... 618
Tablo 113: Mezhebe Göre Oy Kavramına Atfedilen Anlam ... 619
Tablo 114: Siyasal Görüşe Göre Oy Kavramına Atfedilen Anlam ... 620
Tablo 115: Etnisiteye Göre Siyasal Gelişmeler Işığında Gelecek Beklentisi ... 621
Tablo 116: Mezhebe Göre Siyasal Gelişmeler Işığında Gelecek Beklentisi ... 621
Tablo 117: İdeolojik Görüşe Göre Siyasal Gelişmeler Işığında Gelecek Beklentisi ... 622
Tablo 118: Oy Verilen Partiye Göre Siyasal Gelişmeler Işığında Gelecek Beklentisi 623 Tablo 119: 22 Temmuz 2007 Genel Seçimlerinde Oy Verilen Parti ile 12 Haziran 2011 Genel Seçimlerinde Oy Verilen Parti Arasındaki İlişki... 624
Tablo 120: Seçmenlerin Yaşadığı Yer İle 12 Haziran 2011 Milletvekili Genel Seçimlerinde Oy Verilen Parti Arasındaki İlişki ... 625
Tablo 121: Etnisiteye Göre 12 Haziran 2011 Milletvekili Genel Seçimlerinde Oy Verilen Parti ... 626
Tablo 122: Mezhebe Göre 12 Haziran 2011 Milletvekili Genel Seçimlerinde Oy Verilen Parti ... 627
Tablo 123: Siyasal Görüşe Göre 12 Haziran 2011 Milletvekili Genel Seçimlerinde Oy Verilen Parti ... 627
Tablo 124: Etnisiteye Göre Kesinlikle Oy Vermem Denilen Parti ... 628
Tablo 125: Mezhebe Göre Kesinlikle Oy Vermem Denilen Parti ... 629
Tablo 126: Siyasal İdeolojiye Göre 12 Haziran 2011 Milletvekili Genel Seçimleri İçin Kesinlikle Oy Vermem Denilen Parti ... 630
ÖNSÖZ
Hikâyeye göre Tanrı melekleri ile Yerli, Terekeme, Kürt ve Azerî'ye bir haber gönderir ve kendileri için ne isterlerse, komşularına iki katını vereceğini müjdeler. Bunun üzerine melekler, taraflara bu haberi iletir ve düşünmeleri için biraz da zaman tanır. Sonra, isteklerini öğrenmek için gelen meleğe taraflardan biri “Ben 100 tane tosun itiyorum”, der. Tanrı komşusuna iki katını verir. Diğeri 500 koyun; biri de evler, hanlar, hamamlar ister. Tanrı ne istedilerse, isteyenlerin komşularına iki katını verir. Taraflardan sonuncusunun isteği ise ironi yüklüdür. Dinleyenini tebessüm ettirdiği kadar, bir sürü kültürel kodla da donatır: “Tanrı benim bir gözümü kör etsin! (E; 53; 1İ)”. Anlatıcı bu hikâyeyi farklı etnik, mezhepsel ve ideolojik kesimden kimselerin olduğu odak grup görüşmesinde aktarırken; sonunu, zaten biliyordum. Yörenin bir ferdi olarak, kültürel ve kolektif kimlikler arasındaki etnosantrik eğilimleri, çok geç dönemde; biraz da bilimin katkılarıyla keşfettim. Zira yörede farklı etnik, dini, ideolojik kimlikler tek bir köyde huzur içinde yaşarken; tüm dünya, etnosantrizmin kıskacında tarifi mümkün olmayan acılar çekmektedir. Buradan hareketle bu çalışma, insanlığın bir sorunsalı olarak, her geçen gün biraz daha büyüyen ötekiliğin, etnosantrizme yürüyen serüvenini siyasal açıdan ele almaktadır.
Hep bitmemiş bir proje olarak kalacak bu çalışmanın bu noktaya gelmesinde çok özverili destekler ve katkılar söz konusudur. Onlara teşekkür etmeyi hoş bir görev sayıyorum.
Öncelikle şunu belirtmek isterim ki; attığım her adımda yolumu sevdalarıyla aydınlatan, içimi sevgileri ile ısıtan, yiğitlerim, annem Cahide ve babam Ahmet Kurtbaş’a minnet, şükran ve teşekkür duygularımı hayatım boyunca taşıyacağım. Bu çalışmayı, onların o güzel yüreklerine ithaf ediyorum.
Engin bilgisi, yapıcı eleştirileri ve önerileriyle bu çalışmanın tamamlanmasında bana her türlü desteği veren, yol gösteren değerli hocam ve danışmanın Prof. Dr. Ömer Aytaç Bey’e çok teşekkür ederim. Kendisi ile çalışmış olmanın öz güvenini hep taşıyacağım.
“Her zaman yola çıkmadan; önce, yoldaşınızı seçin” diyen Ardahan Üniversitesi Kurucu Rektörü Prof. Dr. Ramazan Korkmaz Bey’e bu tezin oluşması ve olgunlaşması sürecinde verdiği her türlü destek için; ayrıca, gerek kişisel, gerekse mesleki gelişimimizde bizlere önderlik ettiği için müteşekkirim.
Sadece bir ağabeyi olarak değil; samimî bir dost olarak da varlığını arkamızda bir dağ gibi hissettiğimiz, abim Doç. Dr. İrfan Kurtbaş Bey’e sonsuz teşekkürler ederim.
Güneşim, kızım Zehra’nın güzelim, şöve gözlerinden öpüyorum. Hayatımızı daha manalı kıldığı için kızıma; çalışmanın tamamlanması sürecinde sabrından ve her daim desteğinden dolayı sevgili eşim Kader Gülşah Kurtbaş’a; kardeşim Uzman Sinan Kurtbaş Bey’e, ablalarım Nurcan Yatığı ve Serap İnce’ye çok teşekkür ederim.
Çalışma alanımı oluşturan Ardahan’da, içtenlikle ve samimiyetle sohbet ettiğim, evlerine konuk olduğum, asla unutmayacağım ilgi ve alâkalarını gördüğüm bütün Ardahan halkına teşekkürü bir borç bilirim. Ayrıca bu çalışmanın fiktif aşamasından, yazım sürecinin son tashih sürecine kadar fikir alışverişinde bulunduğum, desteğini gördüğüm; çalışmaya hayati katkılar sağlayan bütün hocalarıma, arkadaşlarıma, meslektaşlarıma ve emeği geçen herkese teşekkür ederim.
KISALTMALAR
(Görüşmecilerin Nitelikleri: Mülâkat Verilerinde Yer Alan Kısaltmalar) 1- Görüşmecilerin Eğitim Seviyesi
Okuma Yazma Bilmiyor : 1OYB
Okur-Yazar : 1OY İlkokul : 1İ Ortaokul : 1OO Lise : 1L Ön Lisans : 1ÖL Lisans : 1LS Lisansüstü : 1LSÜ Cevapsız : 1C 2- Görüşmecilerin Mesleği Çiftçi : 2ÇFTÇ Emekli : 2EML Esnaf : 2ES Ev Hanımı : 2EH
Geçici İşçi-Mevsimlik İşçi : 2Gİ İş Adamı-İşletmeci : 2İŞT
İşsiz : 2İSZ
Kamu Sek. (Memur-İşçi v.b.) : 2KS
Öğrenci : 2ÖĞ
Öğretmen : 2ÖĞM
Özel Sek. (Memur-İşçi v.b) : 2ÖS Serbest Meslek : 2SM
Cevapsız : 2C
3- Görüşmecilerin Sosyal Güvence Durumları
BağKur : 3BĞK
Emekli Sandığı : 3ES
SSK : 3SSK
Yeşil Kart : 3YK
Yok : 3YOK
Cevapsız : 3C
4- Görüşmecilerin Yaşadıkları Yerde (İl, İlçe, Köy) Kendini Ait Hissettiği
Ekonomik Tabaka Alt tabaka : 4A Orta tabaka : 4O Üst tabaka : 4Ü Cevapsız : 4C 5- Görüşmecilerin Etnisitesi Azerî : 5AZE Çeçen : 5ÇÇ Karapapak : 5KP Kürt : 5KRT Laz : 5LZ Terekeme : 5TKM Türkmen : 5TRN Yerli : 5Y Zaza : 5ZZ Cevapsız : 5C 6- Görüşmecilerin Mezhebi Alevî : 6ALV Hanbelî : 6HNB Hanefî : 6H Şafii : 6ŞF
Sadece Sünnî Olarak Biliyorum : 6SOB
Şiî-Caferî : 6Şİİ-C
Yezidi : 6YZD
Cevapsız : 6C
7- Görüşmecilerin Siyasal İdeolojisi
Demokrat : 7DM Devrimci : 7DVM Diğer : 7DİG İslâmcı : 7İSL Komünist : 7KM Lâik : 7LK Milliyetçi : 7MLL Muhafazakâr : 7MHK Sağcı : 7SĞC
Siyasî görüşü yok : 7SGY
Solcu : 7SLC
Sosyalist : 7SSY
Ülkücü : 7ÜLK
Cevapsız : 7C
8- Görüşmecilerden Köy Muhtarı Olanlar İçin
SİYASÎ PARTİ İSİMLERİNE AİT KISALTMALAR
AKP : Adalet ve Kalkınma Partisi ANAP : Anavatan Partisi
BBP : Büyük Birlik Partisi
BĞMZ : Bağımsız
CHP : Cumhuriyet Halk Partisi
DP : Demokrat Parti
DSP : Demokratik Sol Parti DYP : Doğru Yol Partisi
FP : Fazilet Partisi
GP : Genç Parti
HADEP : Halkın Demokrasi Partisi HAS Parti : Halkın Sesi Partisi HEPAR : Hak ve Eşitlik Partisi
İP : İşçi Partisi
LDP : Liberal Demokrat Parti MHP : Milliyetçi Hareket Partisi MMP : Milliyetçi-Muhafazakâr Parti
MP : Millet Partisi
RP : Refah Partisi
SP : Saadet Partisi
TKP : Türkiye Komünist Partisi YTP : Yeni Türkiye Partisi
GİRİŞ
“Martin Heidegger, ‘kişi çok bariz olanı gör(e)mez’, der. O'na göre, ‘daima orada’ olana dikkat edilmez. Şey'lere ortadan kayboldukları ya da sıfırı tükettikleri zaman dikkat edilir. Özlerini araştırmaya başlamak, kökenleri, bulundukları yer, faydaları ya da değerleri hakkında soru sormak için önce, onların rutin biçimde ‘verili’ olmaktan çıkmaları gerekir (Bauman, 2011: 174)”. Bu çalışma her şeyden önce aktarmaktan çok üretmek paradigmasıyla, rutin ve doğal olanı verili olmaktan çıkararak, daima orada olanı keşfetmeyi ve anlamayı amaçlamaktadır. Böylece, Popper’ın (2010: 129) dediği gibi [en azından] “mükemmel bir toplumun olanaklı olduğu konusunda tereddütler olsa da, iyi ve kötü toplum düzenleri”nin 'nasıl'ı edilebilir.
Kuşkusuz, ‘iyi toplum’ fenomenasının, bir sosyal gerçekliğe dönüşmesi için siyasa, araçsal değer olarak demokrasiyi vaat eden yegâne sosyal mekanizmadır. Bu zorlu yolda siyaset; insanı, özel bir kimliğin göstergesine indirgeyen bütün çıkmazlardan kurtararak, amacı ortak iyiliği kurmak olan bir ülkünün öznesine dönüştürme arayışıdır. Ancak özellikle Soğuk Savaş’ın bitimi ve postmodern durumla birlikte, ötekileştirme merkezli etnosantrik bakış açısının yükselmesine; bu yükselen "sosyal duygunun" da toplumları kimlik kamplarına bölmesine tanık olmaktayız. Bu noktada Assmann (2001: 139) "insan gruplaşmalarının biyolojik değil, simgesel farklılıkları nedeniyle muazzam farklılıklar gösterdiğini" söyler. Yaygın olan bu çağdaş iddia, sosyolojik ve sosyopolitik kimlikleri modernist bir perspektiften ele alır.
Bu çalışma iddia edildiğinin aksine, sanal iletişim teknolojilerinin düşüncenin ufuklarını zorlayacak kadar geliştiği modern çağdaş dünyada bile, primordialist bağların siyasal, sosyal ilişkileri derinden etkilediği ve etnosantrik eğilimlerin genel siyasal eğilimler arasında geniş yer tuttuğu iddiasındadır. Özellikle postmodern kuramın ortaya koymuş olduğu çoğulcu toplum tasarımı, bir zamanlar modernliğin yıkmaya çalıştığı şeyler olan cemaat, gelenek, kendi türüne ve köklerine bağlılık, milliyet gibi bir kısım modern karşıtı unsurları kınanır şeyler olmaktan çıkararak tam tersi bir düşünce sistemine dönüştüren süreci başlatmıştır. Modernliğin sloganı özgürlük, eşitlik ve kardeşlik iken; postmodernliğin sloganı özgünlük, farklılık ve çok-kültürlülük olmuştur. Bugün dikkat edilmesi gereken husus; çağdaş dünyada kültürel sistemler içindeki sayısız kolektif kimliğin köklerden gelen, doğuştan edinilen, elde olmadan sahiplenilen, verili değer olduğuna dair algı ve yorumun değişmediği; değişmeyeceği gerçeğidir. Bu açıdan, sosyolojik ve sosyopolitik bakış açısı için etnosantrizmi kavramak şarttır.
Etnosantrizm insanın kendi kültürünü, kültür grubunu, geleneğini, değerlerini merkeze koyarak onu, her şey için ölçüt olarak ele aldığı ve diğer kültürleri buna göre değerlendirdiği algısal lensler olduğu gibi, herhangi bir dış-gruba karşı bir çeşit üstünlük hissi barındıran grup ben-merkezciliğidir. Birey içinde yaşadığı sosyal ve kültürel ortamı referans kabul ederek, iç grubu[nu] üstün ve erdemli olarak görüp, iç-gruba karşı olumlu ve destekleyici tutumlar beslerken; dış grubu hor, faziletsiz, değersiz ve aşağı görüp, dış-gruba karşı olumsuz ve düşmanca duygular hissedebilir. Bu açıdan etnosantrizm -göreli- salt homojen yapılarda bile, ötekilik algısı üreten ve yeniden-üreten bir sosyal mekanizma olarak, ciddî toplumsal sorunlar yaratma potansiyeline sahiptir. Doğal olarak "insan birkaç yüz kişiden, bin kişiye kadar varan kabilelerden, milyon ya da milyar nüfuslu devletlere kadar, çok farklı çevrelerdeki ‘ortaklıklarda’ yaşama yeteneğine sahip olduğu gibi, aileden, parti ve meslek grubu ya da dini grup ve ulusa kadar çeşitli ve farklı gruplara aynı zamanda dâhil olabilmektedir (Assmann, 2001: 139)”. Ancak aynı medeniyetten, kültürden, gelenekten, dinden, etnisiteden, mezhepten, siyasal görüşten olan topluluklar; hatta aynı aileden olan insanlar bile, Bauman’ın dikkat çektiği gibi “derin çıkar çatışmaları, savaşan hizipler, kolaylıkla uzlaştırılamayan inançlar ve hedeflerde bölünmeler yüzünden” ötekilik paradigması üretebilmekte; hatta parçalanabilmektedir. Dolayısıyla etnosantrizm açısından göreli homojenliğe gönderme yapan herhangi bir ‘aynı’lık (aynı soy, aynı kültür, eğitim durumu, aynı zaman) kaba bir genellemeden başka bir şey değildir. Her ilişkide, her seferinde yeniden belirme eğilimi gösteren etnosantrizm, egonun süperegolaşmasıdır. Sonuçta etnosantrizm hem ideolojik, hem söylemsel hem de pratik bir eğilim olarak doğuştan getirilen/edinilen bir özellik değil; siyasal, sosyal, tarihsel, kültürel birçok faktörün etkisiyle sonradan kazanılan, icat/inşa edilen kültürel bir olgudur.
Nitekim toplumsal süreçlerin bir ürünü olan etnosantrizm, yalnızca etnik çatışmalarda değil, siyasal karar ve uygulamalarda, tüketici seçimlerinde, din ve ideoloji ile ilgili durumlarda da yer alabilmektedir. Bu bağlamda etnosantrizm, öteki’ne karşı katı politik, ekonomik ve kültürel taassup ifade eden grup ben-merkezciliğidir. Etnosantrik eğilimler, grup-içi kayırmaya yol açarken; dış-grubu tahrik edebilir, kışkırtabilir ve taraflar arasında düşmanlık ve nefret yayabilir. Böylece etnosantrizm, tutum ve davranışların evrensel sendromu olarak işaret edilse de, [etnosantrik] eğilimin belli bir dereceden sonrası bir ucunda endosid; diğer ucunda jenosid olan bütün yıkıcı edimleri potansiyel olarak bünyesinde barındırır.
“Etnosantrizm ve Ötekileştirme Perspektifinde Siyasal Eğilimler: Ardahan İli Örneğinde Oy Verme Davranışının Sosyolojik Analizi” adlı bu çalışmanın temel amacı siyaset sosyolojisi perspektifinde etnosantrizmin sosyal ve siyasal etkilerini araştırmak, böylece toplumsal sorunlara gebe etnosantrizme çözüm önerileri, iyileştirme reçeteleri sunmak ve etnosantrik eğilimlerin genel siyasal eğilimler içindeki yeri ve önemini araştırmaktır. Bu doğrultuda Ardahan ili örneğinde kalitatif (nitel) ve kantitatif (nicel) yöntemlerin birlikte kullanıldığı zenginleştirilmiş desen olarak da ifade edilen karma yöntemle alan araştırması yapılmış, etnosantrizmin nedenleri, pratik sonuçları, işleyişi, yöntem ve araçları tespit edilerek çözüm önerileri ve iyileştirme reçeteleri sunulmuştur.
Üç bölümden oluşan çalışmanın birinci bölümde, etnosantrizm, öteki(leştirme), etnosantrizmin toplumsal uzamı, etnosantrizm ve ideolojik-kültürel kimlik ve etnosantrizmin sosyo-politiği kısımları yer almaktadır. Etnosantrizm ve öteki(leştirme) kısımları içinde etnosantrizmin ve öteki(leştirme)nin anlamı, bağlamı ve ilişkili olduğu diğer kavramlara yer verilmiştir. Etnosantrizmin toplumsal uzamı kısmı içinde toplum, kültür, alt-kültür; bellek; toplumsal tabaka ve eşit(siz)lik; çatışma ve uzlaşma kültürü konuları; Etnosantrizm ve ideolojik-kültürel kimlik kısmı içinde ideoloji; modernite, din, lâiklik; etnisite; millet, milliyet, milliyetçilik; ırk ve ırkçılık konuları; Etnosantrizmin sosyo-politiği kısmı içinde ise siyaset ve devlet, çok-kültürlülük konuları ele alınmıştır. Etnosantrizmin sosyo-politiği kısmı içinde yer alan siyaset başlığı altında siyasetin temel kavramları yer alırken; devlet ve çok-kültürlülük başlığı altında devlet, ulus devlet, ulusal devlet, demokrasi, liberalizm ve çok-kültürlülük konuları işlenmiştir. Çalışmanın ikinci bölümünde alan araştırmasının konusu, önemi, amacı, yöntemi ve metodolojisi ile araştırma bulgularının değerlendirilmesi yer almaktadır. Alan araştırması bölümünde yer alan araştırma bulgularının değerlendirilmesi kısmı içinde sosyo-demokratik özellikler; kolektif kimlik, etnosantrizm ve siyaset; etnosantrizmin toplumsal kabulleri ve sosyal sermayesi; genel siyasal eğilimler ile etnosantrizm ve reel politik alt kısımları vardır. Çalışmanın üçüncü bölümünde ise sonuç ve değerlendirmelere yer verilmiştir.
Çalışmanın evreni olarak Ardahan ili seçilmiştir. Ardahan ili kültürel çeşitlilik açısından doğal bir lâboratuar görüntüsü verdiği gibi, bu farklılık ve çeşitliliklere rağmen binlerce yıldır birlik, beraberlik ve kardeşlik kültürünün de âdeta simgesidir.
Alan araştırması için il merkezi ve ilçe merkezleri ile merkez ve taşra köylerinde toplam 91 farklı yerleşim noktasında 442 kişi ile yüz yüze ‘derinlemesine mülâkat ve 4 grup ile odak grup görüşmesii’ yapılmıştır. Bütün görüşme kayıtları toplam 15006 dakika, yani 250,1 saat sürmüş; görüşme kayıtlarından 6300 sayfa veri elde edilmiştir.
Görüşmeler sırasında yarı yapılandırılmış görüşme formu kullanılmış gerektiği durumlarda mülâkat derinlemesine genişletilmiştir. Görüşme formunda açık ve kapalı uçlu soruların yanında siyaset (siyaset, oy, demokrasi, hoşgörü, eşitlik, farklılık) ile etnosantrizmin (etnisite, din, mezhep, siyasal ideoloji, sülâle, hemşeri, aşiret ) temel ve başat terimleri olarak belirlenen 14 kavramın serbest çağrışımı yaptırılmıştır. Böylece bu başat kavramların çağrışımları yani algılanma ve yorumlanma şekilleri derinlemesine araştırılarak etnosantrizmin izi sürülmüştür.
Çalışmadan elde edilen sonuçlar göstermiştir ki, etnosantrizm sosyal ve politik hayatı derinden etkilemektedir ve etnosantrik eğilimler genel siyasal eğilimler içinde önemli yer tutmaktadır. Dolayısıyla etnosantrizmin sosyo-politiği anlaşılmadan, 'sosyolojik açıdan politika' anlaşılamaz.
Başka bir açıdan ele alırsak, siyasal eğilimlerin oluşmasında yaşanılan kültürel ortamın (etnisite, din-mezhep, siyasal ideoloji, sülâle, takım) rolü ve etkisi son derece yüksektir. Siyasal eğilimleri bu kolektif kimlik kategorileri arasında, sırasıyla siyasal ideoloji, etnisite, mezhep ve sülâlecilik-takım ruhu etkilemekte, özellikle seçim dönemlerinde artmak kaydıyla sırasıyla daha çok farklı sülâleler, etnisiteler, mezhepler, siyasal görüşler arasında [açık veya görülmeyen] gerilimler yaşanmaktadır.
Dahası etnisite, mezhep, siyasal ideoloji, sülâle gibi kolektif ve kültürel kimlikler, elde olmadan sahiplenilen, Allah vergisi (verili), köklerden gelen, asabiye değerleri olarak algılanmakta ve yorumlanmaktadır. Bu primordialist bakış açısı, evlilik ilişkilerinden, siyasal eğilimlere kadar birçok alanda açık veya örtük tezahürlerle katı veya esnek etnosantrik eğilimlere neden olmaktadır. Genel ve yerel seçimlerin yanında spesifik olarak incelenen muhtarlık seçimleri de göstermiştir ki köy gibi salt homojen yapılarda bile etnosantrizm sosyal gerçekliğe dönüşebilecek küçük farklar bulabilmekte ve iç-grup, dış-grup merkezli dikotomiler üretebilmektedir. Bu bağlamda sorun doğrudan şu veya bu etnisite, mezhep, siyasal ideoloji, sülâlecilik gibi kültürel kategoriler değil, başlı başına etnosantrizm sorunudur. Özelde siyaset, genelde toplum etnosantrizm gerçeğinin farkında olmalı ve bu sosyal duyguyu uygun şiddette tutabilecek stratejiler üretmelidir. Kuşkusuz eğitim bunun yegâne yoludur.
Diğer önemli bir husus da etnosantrizmin üretildiği kaynaklarla alâkalıdır. Görüşmecilerin büyük çoğunluğu siyasetin, siyasetçilerin, medyanın ve bilimin etnosantrizm üreten/yayan kaynaklar olduğuna inanmaktadır. Bu noktada araştırma verilerine göre gerek etnik, mezhepsel ve ideolojik, gerekse diğer birçok sosyal gerilim, özellikle seçim dönemlerinde artan, sonrasında azalan dönemsel bir eğilim göstermektedir. Ayrıca dikkat çekici bir şekilde dernek, vakıf, oda seçimlerinde bile kültürel ve kolektif kimlikler oy uğruna araçsal formlara dönüştürülebilmektedir. Her dört yılda bir genel, beş yılda bir yerel seçimler ve ara ara yapılan çeşitli oda, meslek, sivil toplum örgütü v.d. seçimlerde küçük sosyal farklılıklar ve benzerlikler abartılarak iç-grup, dış-grup hizipleşmelerine dönüştürülebilmektedir. Bu bakımdan Türkiye'de seçimlerin bu kadar sık yapılması, etnosantrizmi doğal ve rutin bir sosyal gerçeklik yapmaktadır.
Son olarak Ardahan ili 1992’de il olduktan sonra toplam beş milletvekili genel seçimi yapılmıştır. Bu çalışmada, 12 Haziran 2011 Milletvekili Genel Seçimleri'nden önce sistematik tesadüfî örneklem yöntemiyle elde edilen görüşme sonuçları, gerçek seçim sonuçlarını en fazla %4,5’lik sapma payıyla tutturmuştur. Bununla birlikte merkez, merkez köy, ilçe ve köylere göre partilerin aldığı oylar birçok seçim merkezinde %0 sapma ile yani birebir isabet ettirilmiştir. Alan araştırması sonunda il, ilçe ve köylerdeki oy verme eğilimin gerçek seçim sonuçlarını bu kadar yüksek isabetle tutturmuş olması, çalışmanın geçerlilik ve güvenilirliği ile ilgili bir nitelik göstergesi olduğu kadar; örneklem olarak tartışılan verilerin evrenin görüşünü en üst düzeyde yansıttığının da bir ifadesidir.
BİRİNCİ BÖLÜM
KAVRAMSAL VE KURAMSAL ÇERÇEVE
1.1. ETNOSANTRİZM
1.1.1. Etiketleme, Kategorileştirme, Stereotipileştirme ve Önyargı
Hewstone ve arkadaşlarına göre, “insanlar birer ‘bilişsel cimri’dir ve insan belleği her zaman en kısa, en kestirme yolu seçerek en kısa süreli bilgi işleme yollarını arayıp bulur ve bilgi işlemede bu yolları kullanır (Demirtaş, 2003: 133)”. Bilgi işlemenin en kestirme, en kolay ve en etkili yolu ise sınıflandırma yapmaktadır. Bu konuda Jenks (2005: 64), sınıflandırmanın, toplumsal ayrım şemalarının üretiminde, toplumsal ve bireysel kimlik oluşumunda temel bir bileşen olduğunu söyler. Jenks’e göre (2005: 60), en ilkel sınıflandırmalar, “birincisi, bir hiyerarşi halinde düzenlenirler ki böylece doğal dünyanın tüm görüngüleri birbiriyle sabit bir ilişki içinde algılanabilsin. İkincisi, spekülasyon amaçlıdırlar, yani kişinin kendisi dışında kalanları kavrayıp düzenlemesinde kullanılırlar”. Sınıflandırmanın ötekinin farklı olarak tanınmasına ve karşılıklılık (ittifak, dayanışma, sevgi) bağlarının kurulmasına imkân verdiğini söyleyen Enriquez (2004: 207-208) ise, katı ayrımlar, yani dışlama/içleme yapıları kurarak değilse nasıl kendimizi ötekine karşı koruyacağımızı sorar. Bu bağlamda, sınıflandırmanın, ötekini netleştiren, mantığın sınırlarını zorlamayan, simetrik olmayan konumlar tanımlaması olduğunu anlatan Enriquez’e göre, öteki her şeyden önce düzensizliğin ya da düzen karşıtlığının faili olarak görüldüğünden, yalnızca denetim altına alınabilmek ve faydalanılmak için tanınır.
Benzer şekilde, kategorileştirmenin, bilinmezi bilinir kılarak bireyin gündelik yaşantıyı yönlendirmesini, nesneleri ve deneyimleri tanımlamasını sağladığını belirten Schnapper (2005: 155) kategorilerin, toplumsal bir sürecin ürünü olduğuna işaret eder ve dahası onların varlığı, bireye algılama ve davranma yetkisi verir, der. Schnapper’a göre, “kategorileştirme süreci böylece, algıları genelleştirmeye, gruplar arasındaki aykırılıkları vurgulamaya ve üstü açık ya da kapalı, olumlu ya da olumsuz değer yargıları atfetmeye yol açar. Toplumsal stereotipileri imler ve muhafaza eder”. Kategoriler, önyargılar için ayıklanmış, sıkıştırılmış, kalıplaşmış, hiyerarşileştirilmiş referanslar sunar. Yerme, yüceltme, dostlandırma, düşmanlaştırma öncesi yapılan, bilincin işini kolaylaştıran ancak; ötekiyi ötekileştirmek üzere netleştiren bir edimdir.
Ötekini etiketlemek ve kategorileştirmenin, kaçınılmaz bir şekilde, algı sürecinin bir parçası ve yorumlamanın bir biçimi olduğunu ifade eden Bourse (2009: 119) ise, bu yorumların dünyayı ve ötekini kavramak için oldukça yararlı araçlar olabileceğini belirtir. Ancak, Bourse’a göre, “atfettiğimiz etiketler aldatıcı ve yanlış olabileceği gibi, dünya ve öteki bir kez kategorileştirildiğinde buna bağlı kalma ve bütün çelişik bilgileri bu imgelerle çakıştırma eğilimi sergileriz”. Sınıflandırılmış ve kategorileştirilmiş öteki bir süre sonra, kendini öteki yapan unsurları ile sterotipleştirilir. Kartarı (2001: 190), basit anlamda, sınırlı ve basitleştirilmiş düşüncelerin sosyal bilimlerde ‘stereotip’ olarak adlandırıldığını ifade eder. Bu bağlamda stereotipilerin insanları bir takım türlere, tiplere bölmeyi ifade eden zihinsel yapılar olduğunu belirten Kartarı, stereotipi, belli özelliklerin muhayyel insanlarda mevcut sanılmasıyla gelişen basmakalıp fikirler olarak tanımlar. Bu noktada Bourse (2009: 117) ise, bireysel yaklaşımlar dikkate alındığında stereotipilerin bireylerin çevreleri içinde karşılaşmaları, deneyimleri, etkileşimleri sonucu oluştuğunu; çevrelerinden ve başkalarından yola çıkarak kendileri için hazırladıkları bir dünya temsiline ya da ‘imge’sine ulaştığını anlatır. Böylece Bourse’ye göre ‘Öteki’yle doğrudan ve kişisel temas yoluyla stereotiplerin oluştuğu söylenebilir.
Stereotipileri inşa eden ve yeniden inşa eden en önemli zihinsel süreç önyargılardır. İnsanoğlu, yaşamını kategorileştirilmiş, sınıflandırılmış, stereotipileştirilmiş önyargılarla sürdürür. Bu bireysel ve toplumsal anlam üretimi açısından son derece önemli psikolojik, sosyolojik, kültürel ve tarihsel bir gereksinimdir. Bir terim olarak önyargı Bolay’a (2009: 280) göre, peşin hüküm, itikad-ı batıl, bir şeyi gerektiği şekilde bilmeden, incelemeden verilen kanaat iken; sosyolojik açıdan bireysel ve toplumsal anlam üretimine vesile olan; dünyayı anlamayı ve ötekini netleştirmeyi sağlayan kalıp yargılardır. Bu bağlamda, önyargıların sıklıkla bir grubun sabit ve kalıplaşmış bir biçimde tanımlandığı ‘kalıpyargılar’ üzerine inşa edildiğini belirten Giddens’a (2008: 538) göre, “bazı kalıp yargılarda gerçeklik payı vardır; oysa diğerleri tümüyle düşmanlık duygularının, aslında o duygunun gerçek kaynağı olmayan nesnelere yönlendirildiği bir ‘yerine geçirme’ mekanizmasıdır”.
Başka bir açıdan Türkdoğan (2006: 25) önyargıyı, tamamen olumsuz bir perspektiften değerlendirerek bazı irrasyonel öğeler temeline oturmuş olan ve bütün bir gruba ve onun tüm bireysel üyelerine karşı hoşgörüsüz veya onları kötüleyici bir tutum olarak tanımlanabileceğini söyler. Türkdoğan’a göre, bununla birlikte önyargı, onu ayrımcı davranışla dışa vurma olanağını bulamayan kişilerin zihinlerinde yerleşmiş de
olabilir. Diğer tarafta Giddens (2008: 538) ise, önyargının olumsuz bir tutum, anlayış olarak değil, bir grubun üyelerinin bir başka grup hakkındaki fikirleri ve ona takındığı tutuma atıfta bulunduğunu söyler. Bu süreçte, önyargılı bir insanın peşin hükümlü görüşlerinin, çokluk doğrudan bir delil yerine söylentiye dayandığını ve yeni bir bilgi karşısında bile değişmeye direndiğini belirten Giddens’a göre, insanlar kendilerini özdeşleştirdikleri gruplara yönelik olumlu, diğerlerine karşı da olumsuz önyargılar besleyebilir ve belirli bir gruba karşı önyargılı olan birisi bu grubu tarafsız bir biçimde değerlendiremez. Bauman (2010: 58-59) dış gruba karşı, genellikle karşı tarafın düşmanlığı ve kötü niyetine zorunlu bir yanıt olarak gösterilen düşmanlık, kuşku ve saldırganlığın bir önyargı doğurduğunu ve zamanla bu önyargı tarafından ilerletildiğini anlatır. O’na göre, önyargı, insanları, dış grubun amaçları söz konusu olduğunda asla haklı görülmeyecek amaçları kendi davalarının yürütülmesinde kullanılmasını onaylamaya ittiğini söyler. Bu noktada Adorno'da "Otoritaryen Kişilik Üstüne" adlı yapıtında (2011: 68) aşırı önyargılı kişinin sanki hiçbir şey kendi halinde bırakılamaz; herşey katı bir şekilde düşünülmüş tözleştirilmiş bir iç grubun benlik idealine 'eşit' kılınmalıdır. Dış grup, seçilen düşman, ebedi bir meydan okuyuşu temsil eder.
Ancak önyargıyı, eğer yalnızca kişiliğin yapısı ve dinamiğinden yola çıkarak ele alırsak onunla ilgili bütünsel bir açıklama getiremeyeceğimizi söyleyen Allport, eşit ölçüde geçerli altı farklı çözümleme düzeyinden bahseder (aktaran Schnapper, 2005: 139): “Birincisi, farklı etnik grupların gerçek özellikleriyle gösterilen uyarıcı nesneye başvuran yaklaşım; ikicisi, bireyin uyarıcı nesneyi algılamasıyla ilgili görüngü düzeyi; üçüncüsü, kişiliğin dinamiği ve yapısı; dördüncüsü, işsizlikte olduğu gibi, duruma yönelik yaklaşım; beşincisi, farklı etnik gruplar arasındaki temaslar, kültürün ve altkültürünün etkisi; altıncısı ve nihayet sonuncusu tarihsel yaklaşımdır”.
Gündelik yaşamda gerçeği anlamak ve etkilemek üzere hiç durmaksızın kategoriler kullandığımıza dikkat çeken Schnapper (2005: 128), ön yargılarımızı da, işçiler şöyledir, kadınlar böyledir v.b. gibi ifadelerle kategorilere göre ortaya koyduğumuzu belirtir. Böylece Demirtaş’ın (2003: 133), değindiği gibi, insanlar kendi başlarına birer birey olarak değil de bir toplumsal grubun üyesi olarak algılanırlar ve adlandırılırlar. ‘Öteki’nin kendi içindeki çeşitliliği kesin bir şekilde reddettiğini kurgulanan özelliklerin ise tüm gruba genellendiğini anlatan Özçalık (2008: 3) ise, Almanya’nın başkenti Berlin’deki Frei Üniversitesi rektörünün Türk çocuklarının geri zekâlı olduğuna dair açıklamasının açık bir önyargı örneği olduğunu belirtir. Özçalık’a
göre Rektör, bu açıklamayla tüm Türk çocuklarını tek bir olumsuz niteliğe indirgemiş, belirli bir Türk prototipinin oluşmasına katkıda bulunmuştur. Bu bağlamda Dragonas (2011: 119-120) önyargılarla kurulmuş bu tip stereotipilerin toplumdaki egemen gruplar arası ilişkiler örüntülerini meşrulaştırmaya yarayan ideolojik unsurlar olduğunu söyler. Dolayısıyla bu ideolojik unsurların grup içini yücelten, grup dışını kötüleyen imgeleri içereceği düşünülebilse de Dragonas’a göre “grup üyelerinin kendilerine ilişkin olumsuz bir stereotipi içselleştirdikleri de görülebilir. Toplumun olumsuz değerler biçtiği bu imge ki buna etnosantrizm denir, özsaygıya zarar verir”.
1.1.2. Etnosantrizm Kavramının Anlamı
Etnosantrizm, grup kapanması ve kaynak tahsisi. Giddens (2008: 543) bu üç kavramı genel düzeyde etnik çatışmalarda söz konusu kavramlar olarak takdim eder ve bütün kültürlerin bir dereceye kadar etnosantrik olduğuna dikkat çeker. Giddens, etnosantrizm ve grup kapanmasının sıklıkla birlikte ortaya çıktığını ve kapanmanın grupların kendilerini ötekilerden ayıran sınırları koruma süreci olduğuna işaret eder. Giddens’a göre “bu sınırlar, bir etnik grubu başkalarından ayıran farklılıkları keskinleştiren dışlama araçlarıyla oluşturmaktadır. Bu tür araçlar arasında gruplar arası evliliği sınırlamak ya da yasaklamak, toplumsal temas ya da ticaret gibi ekonomik ilişkilere sınır getirmek ve etnik gettolarda olduğu gibi grupların fiziksel olarak birbirinden ayrılması bulunmaktadır”. Giddens’ın etnisite bağlamında ele aldığı etnosantrizm, çok daha önemli bir nosyon, çok daha geniş bir ötekilik perspektifidir. Hatta etnosantrizmin sosyolojinin ayırt edici kavramlarından biri olduğunu söyleyen Catton (1960: 201), sosyolojik bakışı kavrayabilmek için bu kavramı anlamanın önemli bir basamak olduğunu vurgular.
“Etnosantrizm, etimolojik açıdan Yunancadan gelen iki kelimenin birleşiminden oluştur. Bunlar ulus anlamına gelen ethnos ve merkez anlamına gelen ‘kentron’ kelimeleridir. Bu terim bir ülkenin evrenin merkezinde olduğu görüşüne işaret eder. Anahtar şudur ki, grup kendini en eşsiz grup ve en güçlü duygusal bağlara sahip topluluk olarak görmelidir (Neuliep ve McCroskey, 1997: 389)”. “M.Ö. 5. yüzyılda yaşamış olan Yunanlı tarihçi ve antik yazar Herodotus, uzun zaman önce insanların kendi yaşam değerlerinin diğerlerinden daha üstün olduğuna inandıkları sonucuna varmıştır (Gil-White, 2005: 2)”. Aradan geçen binlerce yılı hızlıca geride bırakıp günümüze baktığımızda, şimdi artık bu anlayışa denk gelen bir nosyon olarak etnosantrizm, tutum ve davranışların evrensel bir sendromu (Axelrod ve Hammond, 2003: 2; Hammond ve Axelrod, 2006: 1) ve evrensel bir fenomenası olarak tanımlanmaktadır (Neuliep ve McCroskey, 1997: 385).
Bizumic ve Duckitt (2008: 437) etnosantrizmin ilk yazılı kullanımına McGee’nin (1900) yazdığı bir tezde rastlandığını söyleseler de, terimin 1906 yılında Amerikalı sosyolog William Graham Sumner (1840-1910) tarafından sosyal bilimlere kazandırıldığına dair görüş oldukça yaygındır. Sumner tarafından insanın kendi kültürünü, etnik ve/veya dini kültür grubunu, her şeyin hatta dünyanın merkezine koyarak onu her şey için ölçüt olarak ele alması ve diğer kültürleri buna göre
değerlendirmesi anlamında kullanan etnosantrizm (Kartarı, 2001: 185; Gösterişli, 1992: 15; Hooghe, 2008: 1; John, 2007: 2), sonrasında sosyolojik ve antropolojik bir nosyon olarak Frenkel-Brunswik, Levinson, Sanford ve Adorno (The Authoritarian Personality) tarafından popülerleştirilmiştir (Ray, Doratis, 1971: 170).
Temelde etnosantrizmi grup ben-merkezciliği olarak kavramlaştıran Sumner, bu anlayışın dış gruplara karşı olumsuz ve önyargılı tutumla güçlü bir şekilde bağdaştırılabileceğini varsaymıştır. Sumner’a göre birlik duygusu, herhangi bir dış gruba karşı bir çeşit üstünlük hissi barındıran grup içi adanmışlık, arkadaşlık ve grup dışındakilere karşı grup içindekileri korumaya hazır bulunuşluk teknik olarak etnosantrizm demektir (Bizumic ve Duckitt, 2008: 438). Dolayısıyla etnosantrizm, dış gruplara karşı negatif ve düşmanca; iç gruplara yönelik pozitif ve destekleyici tutumları içerir (Eisinga, Felling, Peters, 1990b: 54) ve her grup kendi geleneğinin en doğru, tek doğru olduğunu düşünür (John, 2007: 2). Bu tutum, bireyin kendine ait olan iç grubu üstün ve erdemli; kendine ait olmayan dış grubu ise hor ve aşağı gördüğü durumları içerir (Hammond ve Axelrod, 2006: 1). Bu çerçevede Kam ve Kinder (2006: 4), etnosantrizmi, insanların kendi yaptıkları, inandıkları şeylerin, başkalarından daha üstün olduğu düşüncesine ikna edilmiş olmaları olarak tanımlarken; Özbek (2004: 2), etnosantrizmin grup içi ilişkilere ve değerlere önem vermek, grup dışı değerleri, fertleri ve grupları aşağılamak, kendi grubuna kültürel üstünlük tanımak şeklinde ortaya çıkan dogmatik, katı politik ve ekonomik taassup ifade eden bir kavram olarak kabul edildiğini söyler.
Kam ve Kinder (2006: 5) aslında “etnosantrizm anlayışımızı Daniel Levinson’ın yazılarına borçlu olduğumuzu ifade ederken, Levinson’un etnosantrizme dair, insanların etrafındaki dünyayı anladıkları ve değerlendirdikleri algısal lenslerdir şeklindeki veciz tanımına yer verirler”. Bu bağlamda etnosantrizm, Carignan, Sanders ve Pourdavood’a (2005: 3) göre, dünyaya kendi bakış açımızdan, perspektifimizden bakmak veya anlam süzgecimizden geçirerek değerlendirmek, kendi algımızın tek değerli algı olduğunu farz etmektir. Bu çerçevede Neuliep ve McCroskey (1997: 385), etnosantrizmin merkezinde kendi gruplarını merkeze koyma-alma ve diğer gruplara karşı olumsuz duygular besleme ve davranışlar gösterme gibi eğilimler olduğunu ifade ederken; Kartarı (2001: 185) kendi grubunu diğerlerinden önemli sayma düşüncesinin bireyin yaşadığı sosyo kültürel çevresinde kendini kabul ettirme çabalarının başlangıcını oluşturduğunu söyler.