• Sonuç bulunamadı

Gül Derman

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Gül Derman"

Copied!
4
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

r r

replik

GÜL DERMAN

Yeni Cami, 1988 tuval üzerine aklilik, 90 x 90 cm

GARANTİ SANAT GALERİSİ

(2)

Beşiktaş İskelesi, 1988 tuval üzerine yağlıboya, 80 x 100 cm Turkuazda yıkananlar. 1988 tuval üzerine yağlıboya, 60 x 45 cm

Gül Derman’ın İstanbulları

Ne zaman İstanbul'u "resim ” olarak düşünsem, aklıma hemen gelen adlardan biri de Gül Derman’dır.

Belki de aklıma ilk gelen adlardan biri... Düşünüyorum da, Gül Derman, sanırım İstanbul’dan başka resim yapmadı galiba. Dahası, sık sık gittiği, bir tür resim yapma sığınağı Salzburg'u yaptığı zamanlar bile, Salzburg İstanbul’a benzedi, şurasından burasından! Bu sergisinde de İstanbul var gene. Boya resimlerde var, baskılarda var. Gül Derman, İstanbul’u hep havadan, yukardan resimledi üstelik.

Böylece, o karanlık, boğuntulu, insanın paçasına sıvaşan İstanbul’u hiç resimlemek zorunda kalmadı. İstanbul’u yukardan resimlediği için, "Hayal Şehir" ile "Lağımlar A nası’'ndan birini seçmenin çelişkiden de öte, çıldırtıcı

çekişmesini de yaşam ak zorunda kalmadı. Bir kaçış mı bu? Hayır... Kuşların, o resimlerinde çoğunlukla kimi zaman yakın, kimi zaman uzak, yer alan martıların gözüyle baktı İstanbul’a. Kimi zaman bir haritacı gibi

(örneğin Matrakçı gibi) baktığı da oldu. Bu sergide gene kuş gözü,

kuş bakışıyla bakıyor İstanbul’a. ' Peki, nereleri görüyor Gül Derman? Boğazı görüyor, enine boyuna (ama son birkaç yıldır bir zamanlar baharda silme eflatun kesen Boğaz sırtlarının yeni beton grisini, sisler, puslar arasında silip atıyor). Haliç’i görüyor. Galata’ya bakıyor. Ayasofya’ya, Sultanahm et’e doğru bakıyor. Neler var bu resimlerde, neler eksik? Tıpkı Boğaz’a bakarken aldığı tavrı burada da gösteriyor. İstanbul’u ’ ’resmetmiyor’ ’, yapıyor Gül Derman

(3)

gözüyle, Gül Derman eliyle...

Gül Derman, bu denli yoğun bir İstanbul ressamıysa, bu hamamlar da ne peki? Bunlar da mı İstanbul yoksa?

Kanımca, Gül Derman, ikinci ana izleği (teması) hamam larda da ne çıplaklığı imliyor, ne erotik bir resim yapıyor. O göbektaşlarında, kumalarda, kubbelerde de İstanbul’u yapıyor. Düşünün bir, yıllar yılı, İstanbul’a gelen ressamlar, önce kıyı bucak İstanbul'u yapıp sonra ille de hamamları yapmadılar mı? İstanbul, “ hayal şehir" olduğu kadar bir “ hamam şehir” de değil miydi? Öyleyse, hamam lara da İstanbul gibi bakılması gerek, GülDerman’ın resimlerinde. O güzelim çıplaklara da martılara bakar gibi bakmalı! Ve nitekim, bu sergide, ilk kez,

çıplaklar ham am dan çıkıyor ve yukarıda söylediklerimizi vurgular gibi,

gelip İstanbul resimlerinin bir köşesine oturuyor: Yapılar gibi oturuyor, tepelerden biri gibi oturuyor,

İstanbul’u çevreleyen -bölen, birleştiren- denizlerden biri gibi oturuyor.

Sonra zamanla, belki de İstanbul gelip, kurnalardan birinin başına çöker, bir güzel yıkanır bakarsınız! demek ve kesmek vardı bu yazıyı, Ama Gül Derman’ın bir de resmi yapma serüveni var, savaşımı var, ondan da söz etmek istiyorum... Gül Derman, çeşitli teknikleri deneyen, kullanan bir sanatçı. Bundan önce, çoğunlukla yağlıboya ve taşbaskıyı kullanıyordu. Birkaç yıldır, serigrafı de deniyordu. Bu sergisinde, bu tekniklere ek olarak, ilk kez akriliği de denemekte... iyice dikkatle incelemezseniz, bulamazsınız, hangi resmi yağlıboya, hangi resmi akrilikle yaptığını kolay kolay.

Çünkü, akriliğin kolayına kaçmamış Derman. Dahası, akriliğin kendi özünde taşıdığı kolaylıklara da boş vermiş, bir yağlıboya gibi çalışmış akriliği... Sanatın gücü, kolayı olmaz diyeceksiniz, katılırım buna. Ama zanaatın kolayı ve gücü var. Ve taşbaskı, güç bir zanaattır. Ama Gül Derman, serigrafiyi de kimi zaman bu tekniği, özgünbaskı saydırmayan kolaylıklarını hiçleyerek taşbaskı yapar gibi, serigrafı yaptığı gibi, akriliği de zora koşmuş. Ve yepyeni bir boyutluluk kazanmış akrilik.

"teknik üzerinde daha fazla durmak istemiyorum, "tekniğin irdelenmesi, tekniğin mesele edilmesinin ötesine geçmiş bir sanatçı Gül Derman.

"teknik sadece dünyasının yansıtılmasında bir ortam, bir sonuç, am a sanatının nedeni değil asla.

(4)

GUL DERMAN

Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Yüksek Resim Bölümü 1971 Prof. Bedri Rahmi Eyüboğlu Atölyesi'nden mezun oldu.

İ. Ü. Ed. Fak. Sanat Tarihi Bölümü'nde Prof. Dr. N. Atasoy’un 1982 yanında yaptığı ' ‘Resimli Taşbaskı Halk Hikâyeleri" konulu

doktora tezi kabul edildi.

Salzburg Uluslararası Yaz Akademisi'nde 1970, 1975, 1980 Prof. Eglau ve Prof. Otte ile çalıştı.

Rochester Institute ofTechnology, N. Y. Baskı Atölyesi'nde 1977 misafir sanatçı olarak çalıştı.

Salzburg Litografi Atölyesi'nde “ Sanatçılar" 1981, 1983, 1985, 1987, 1989 Birliği'' davetlisi misafir sanatçı olarak çalıştı.

Sanatçı, yurtiçinde çeşitli kentlerde 23 kişisel sergi açmış, 1971-1988 ulusal karma sergilere katılmıştır. Yapıdan yurtiçinde ve

yurtdışında özel koleksiyonlarda, Milli Kütüphane’de, Resim ve Heykel Müzesi'nde, Çorum Devlet Güzel Sanatlar Galerisi'nde, New York Türk Evi'nde, Lizbon Büyükelçiliği' nde ve Bayreuth Şehir Müzesi'nde bulunmaktadır.

Yurtdışı Kişisel Sergiler

Blarritz-Gallerie Valembreuse, Fransa 1972 Salzburg-Künstler Haus, Avusturya 1975 Bayreuth-Schloss Eremitage, Almanya 1976 Nürnberg-Galerie Deutche Bank, Almanya 1977 Paris-Galerie Regine, Fransa 1981 Londra-Anglo Saxon Turkish Society, İngiltere 1984 Solingen-Zwei Brücke Gallerte, Almanya 1985 Bayreuth Stadt Bibliothek, Almanya 1986 Salzburg-Künstler Haus, Avusturya 1987 Osnabrück-Dominikaner Kirche Gallerte, Almanya 1987 Fredrikstad-Galeri Gamlebyen, Norveç 1988 Burghausen-Galerie Burgstrasse, Almanya 1988 Yurtdışı Grup Sergiler

Altın Palmiye (Palm d'Or) resim yarışması Monako 1971, 1972, 1974 Grand Prix D'art Contemporain, Monako 1972 V. Çağdaş Sanat Biennali, İbiza, İspanya 1972 Uluslararası Salzburg Yaz Akademisi Sergileri, Avusturya 1970, 1975, 1980 Türk Evi-New York “ Çağdaş Türk Resim Sanatı' ’ Sergisinde, 1977 Sergi Komiseri olarak görev aldı.

Cumhuriyet'ln 60. yılı dolayısıyla düzenlenen özgün baskı 1983 sergisi, Bonn, Almanya.

Four Women of İstanbul, Nexus Gallety, Philadelphia, USA 1984 7. Internationale Print Biennale, Fredrlkstad, Norveç 1984 Früh lahrssalon 85-"Druck Graphik und Keramik", Salzburg, Avusturya 1985 Four Women of Turkey, Türkevi-New.York, USA 1985 Varna Print Biennale, Bulgaristan 1985 8. internationale Print Biennale, Fredrikstad, Norveç 1986 "Four Women Artist ofTurkey", La Bibliothèque Nationale du Canada, 1986 Ottawa; Attic Studio, Toronto, Canada

"Four Women of Istanbul", Fuller Lodge' Art Center, Los Alamos, 1987 New Mexico, USA

Contemporary Painting Exhibition From Istanbul, 1987 Copenhagen, Danimarka

Grafik Biennale-Galerie Gamlebyen, Fredrikstad, Norveç 1988 Ödüller

Vakko Desen ve Sanat Yarışması, Mansiyon 1973 Sheraton Otelleri Sanat Yarışması, Mansiyon 1974 Ankara Sanat Ödülü Resim Yarışması, Mansiyon 1975 Clermont-Ferrand et Vichy Union Feminine Artistique et Culturel 1976 Salons International (Türk Grubu olarak, “ Grand Prix"), Fransa

Charleroi-UFACSl ' 'Talens Yetenek Ödülü’ ', Belçika 1979 Clermont-Ferrand et Vichy-UFACSl, ' 'Jüri Özel Ödülü' ’, Fransa 1981 Viking Özgün Baskı Yanşması, Mansiyon 1983 I I . Concourse Trefeo Raffaello, 5. Ödül, İtalya 1986 III. Talens Resim Yarışması, Büyük Talens Ödülü 1987 XIII. Trofeo Dürer Milano, 3. Ödül, İtalya 1987 Gülhane Sanat Festivali, Özgün Baskı, Mansiyon 1988

AçillŞ:

»

6 Ocak 1989, saat 17.00 6-27 Ocak 1989, 11.00-18.00 (Pazargünleri dışında)

GARANTİ SANAT GALERİSİ

Halaskâıgazi Caddesi 36, Harbiye-İstanbul Tfel: 132 47 17

Galerimizde sergilenen eserlerin satışından bankamızın herhangi bir geliri yoktur.

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

As one example, in Chapter 11 Taking photographs Pearce identifies the spec- trum of tourists who take photographs, from serious to casual, using established categories drawn

1973 yılında, İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi’nde resim ve Dekoratif Sanatlar Bölümü imtihanlarını kazanması­ na karşın, Seramik sanatlarını

Fakat Hikmet Feridun bana, m r» hataplarına hiçbir zaman ihanet etm ediğini, daima hüsnüniyetle hareket ettiğini söylemişti. zü tutnuya

Yolların büyük bir kısmım baştan başa kapla- dıklan için şayet dikkat eder de bir taraflarına basmaz­ san, başka yerlerdeki köpek, terden çok daha uslu

[r]

Çalışma yaratıcı yazma çalışmalarının Türk soylu öğrencilerin Türkiye Türkçesi öğ- renmelerinde etkili olup olmadığını incelemek amacıyla yapılmıştır.

Senin için ölürüz yok oluruz Senin için dirilir var oluruz Şu kocaman dünyada Bir tanecik ulus kalsa Yine de o biz oluruz. Binlerce yıl alışmışız görmeye Kanımızın

9 ayın değerini yeni doğum yapmış bir anne