• Sonuç bulunamadı

Ölüm olgusunun din sosyolojisi açısından incelenmesi (Konya örneği)

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Ölüm olgusunun din sosyolojisi açısından incelenmesi (Konya örneği)"

Copied!
238
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T. C.

SELÇUK ÜNĐVERSĐTESĐ

SOSYAL BĐLĐMLER ENSTĐTÜSÜ

FELSEFE VE DĐN BĐLĐMLERĐ ANA BĐLĐM DALI

DĐN SOSYOLOJĐSĐ BĐLĐM DALI

ÖLÜM OLGUSUNUN DĐN SOSYOLOJĐSĐ AÇISINDAN

Đ

NCELENMESĐ

(KONYA ÖRNEĞĐ)

Murat PEKERGĐL

YÜKSEK LĐSANS TEZĐ

DANIŞMAN

DOÇ. DR. Bünyamin SOLMAZ

(2)
(3)

T. C.

SELÇUK ÜNĐVERSĐTESĐ

SOSYAL BĐLĐMLER ENSTĐTÜSÜ

FELSEFE VE DĐN BĐLĐMLERĐ ANA BĐLĐM DALI

DĐN SOSYOLOJĐSĐ BĐLĐM DALI

ÖLÜM OLGUSUNUN DĐN SOSYOLOJĐSĐ AÇISINDAN

Đ

NCELENMESĐ

(KONYA ÖRNEĞĐ)

Murat PEKERGĐL

YÜKSEK LĐSANS TEZĐ

DANIŞMAN

DOÇ. DR. Bünyamin SOLMAZ

(4)

T.C.

SELÇUK ÜNĐVERSĐTESĐ

Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü

BĐLĐMSEL ETĐK SAYFASI

Bu tezin proje safhasından sonuçlanmasına kadarki bütün süreçlerde bilimsel etiğe ve akademik kurallara özenle riayet edildiğini, tez içindeki bütün bilgilerin etik davranış ve akademik kurallar çerçevesinde elde edilerek sunulduğunu, ayrıca tez yazım kurallarına uygun olarak hazırlanan bu çalışmada başkalarının eserlerinden yararlanılması durumunda bilimsel kurallara uygun olarak atıf yapıldığını bildiririm.

Öğrencinin Adı Soyadı / (Đmza)

Murat PEKERGĐL

(5)

T.C.

SELÇUK ÜNĐVERSĐTESĐ

Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü

YÜKSEK LĐSANS TEZĐ KABUL FORMU

………. tarafından hazırlanan ……….. başlıklı bu çalışma ……../……../…….. tarihinde yapılan savunma sınavı sonucunda oybirliği/oyçokluğu ile başarılı bulunarak, jürimiz tarafından yüksek lisans tezi olarak kabul edilmiştir.

Ünvanı, Adı Soyadı Başkan Đmza

Ünvanı, Adı Soyadı Üye Đmza

(6)

I

ÖNSÖZ

Ölüm fenomeni hem psikolojik olarak insanı etkileyip onda bir kaygı uyandırdığı ve kendisiyle ilgili bir tutumun gelişmesine neden olduğu için psikolojinin, hem de çoğu zaman sosyal hayat içerisinde önemli bir yer işgal ettiği için dinlerin önemle üzerinde durdukları bir fenomendir. Dünya hayatının kaçınılmaz sonu olan ölüm, ahiret hayatına geçişte bir nevi köprü vazifesi görmektedir. Böylece ölüm fenomeni tek bir alanın mevzusu değil; psikoloji, sosyoloji ve din bilimleri sınırında bir araştırma konusu oluşturmaktadır.

Kelime olarak bir şeyden kuvvetin gitmesi, hayatın zıttı, aşmak, çözmek, bitmek, tükenmek, hissiz kalmak, derunî uyku, hayvani kuvvetlerin zevali manasına gelen mevt (ölüm) ile ilgili olarak, değişik bakış açılarına göre çeşitli değerlendirmeler yapılmıştır. Bu bağlamda ölümün anlamının kesin olarak tespit edildiğini ve bu konuda bir görüş birliğine ulaşıldığını söylemek mümkün görünmemektedir. Bunun yanında, ölüm olgusunun farklı tanımlarını şu şekilde belirtmek mümkündür:

“Ölüm, bedenin ve ruhun, evrenin beden ve ruhuna dönüp intikal etmesidir.” “Ölüm, ruhun insan koordinatlarından ayrılmasıdır.”

“Ölüm, insan için çaresi bulunamayan ve önü alınamayan bir son, yaşama arzusunun önüne dikilmiş bir engel, korku ve dehşet uyandıran bir şeydir.” Tanımlara baktığımızda ölüm kavramıyla ilgili olarak şunları söyleyebiliriz: Ölüm maddi yönden, canlı organizmaların yeni molekül ve hücreler üreterek kendilerini yenileme kabiliyetlerinin ortadan kalkması veya hayatî merkezlerden birinin (kalp, beyin gibi), birkaçının veya hepsinin tahrip olması sonucu hayatiyetin sona ermesidir. Manevi ve dini açıdan ise ölüm, ruhun bedenden ayrılması olarak kabul edilmektedir. Görüldüğü gibi ölüm sözcüğü hem ölme olayını, hem de bu olayın sonucunu ifade etmektedir.

Toplumsal bir fenomen olan ölüm olgusunu, insanlar tarih boyunca, hiçbir zaman basit bir olay olarak değerlendirmemişlerdir. Çağımızdaki hızlı değişimler, her gün yeni bir teknik buluşun dünyamızı bir adım daha ileriye götürmesi, insanoğlunun ölüm karşısındaki

(7)

II

yalnızlığını ve korkusunu yenmesine fazla bir katkıda bulunmamıştır. Đnsanın doğumu ve ölümü kendi elinde olmayan ve kendisi açısından kontrol edilemeyen bir olay olarak karşımıza çıktığı görülmektedir. Böylelikle, canlılar için tabii bir hadise olan ölüm, sosyal bir varlık olan insan için aynı zamanda sosyal bir fenomen olarak karşımıza çıkmaktadır. Đnsan, ölümle içinde yaşamış olduğu toplumdan, sıcak ilişkilerde bulunduğu ferdlerden ve ailesinden ayrılmaktadır. Dolayısıyla insanın sevenlerinin arasından ayrılması, onlarda şaşkınlık, acı, keder ve üzüntü doğurmakta, onlar için bir ibret vesilesi olmaktadır. Hal böyle olunca insanın değer verdiği kimseleri kaybetmesi, bir yandan onda derin psikolojik boşluklar oluşturmakta, diğer taraftan kendisine, kendi ölümünü de hatırlatmaktadır. Yani başkalarının ölümü, insan üzerinde değişik etkiler yapabilmektedir. Ölen insana bağlılık derecesi daha önce onunla paylaşılan şeyler, ona karşı hissedilen duygular, değer verdiği birisini kaybeden insanın bu olaydan etkilenmesini belirleyen faktörler olarak karşımıza çıkmaktadır.

Ölümle ilgili araştırmalara bakıldığında en büyük problemin, ölümün doğrudan doğruya tecrübe edilmeyen bir fenomen oluşudur. Daha doğrusu ölüm, insan hayatına bir kez gelmekte ve bu tecrübeyi yaşayan insan, yaşadıklarını tasvir etmek için bir fırsat bulamamaktadır. Bu açıdan araştırmamız, bir ölüm olayı vuku bulduğunda geride kalan insanların ölümü nasıl değerlendirdikleri, ölüm karşısında takındıkları tavırları, yerine getirdikleri ritüelleri, sosyal ilişkileri vb. belirlemeyi amaçlamaktadır.

“Din Sosyolojisi Açısından Ölüm Olgusunun Đncelenmesi –Konya Örneği-” başlıklı bu çalışmamızda, ölüm olgusunun sosyal boyutu üzerinde durulmaktadır. Konya il merkezinde Selçuklu, Meram ve Karatay ilçelerinde Din Sosyolojisi açısından ölüm olgusunun analizi şeklinde belirlediğimiz çalışmamız, esas itibariyle gözlem, mülakat, anket ve literatür çalışmaları verilerinin Din Sosyolojisi biliminin ışığında bilimsel tahlil ve değerlendirilmesinden ibarettir.

Alanındaki ihtiyacın bir ifadesi olarak oluşturulan ve üç bölüm halinde oluşturulan çalışmamızın I. bölümünde, araştırmanın kapsamı, metodu ve kavramsal çerçevesi ele alınmakta ve ölüm olgusunu açıklamaya yönelik tanımlar, genel anlamda ölüm olgusu ve

(8)

III

nedenleri, gelişim dönemlerine göre ölüm ve ölüm türleri incelenmektedir. Çalışmamızın II. bölümünde, sosyal açıdan ölüm olgusuna yaklaşım başlığı altında, ölüm olgusu ve dini hayat, sosyal açıdan ölüm olgusu, ölüm olgusuna bağlı olarak sosyal içerik kazanan kavramlar, yapılan uygulamalar ve ölüm olgusunun ekonomik boyutu üzerinde durulmuştur. Çalışmamızın III. bölümünde ise, ölüm olgusuyla ilgili bulgular başlığı altında, çalışmanın kapsamına giren örneklem grubunun ölüm olgusuna bakış açısı ve ölüm olgusuna bağlı olarak gerçekleştirdiği ritüellerin belirlenmesine çalışılmaktadır. Uygulanan anketlerden elde edilen bulgular, alanda yaptığımız gözlemlerin de yardımıyla yorumlanmış ve böylece yaşanan ölüm olgusuna bağlı durumlar tasvir edilmeye çalışılmıştır. Araştırmamız, Din Sosyolojisi bilimine katkı sağladığı takdirde amacına ulaşmış olacaktır. Ancak, karşılaştırma ve genellemeler yapmak için ülkemizin diğer bölgelerinde de, bu tür çalışmaların yapılması gerekmektedir.

“Din Sosyolojisi Açısından Ölüm Olgusunun Đncelenmesi –Konya Örneği-” başlıklı bu çalışmanın ortaya çıkmasında kendilerine teşekkür borçlu olduğum pek çok kişinin yardımını gördüm. Çalışmanın bütün safhalarında katkılarıyla bana destek olan, öneri ve eleştirileriyle yol gösteren danışman hocam Sn. Doç. Dr. Bünyamin Solmaz’a özellikle teşekkür ediyorum. Öte yandan çeşitli aşamalarda yardımlarını gördüğüm Sn. Doç Dr. Mehmet Akgül’e ve Sn. Doç. Dr. Hayri Erten’e, özellikle anketin istatistiksel işlemlerinde yardımlarını esirgemeyen Sn. Doç Dr. Adem Şahin’e, Sn. Doç. Dr. Orhan Çoban’a ve Sn. Arş. Gör. Arif Korkmaz’a ilgi ve desteklerinden dolayı saygı ve şükranlarımı sunmayı borç bilirim.

Murat PEKERGĐL Konya – 2009

(9)

IV

T.C.

SELÇUK ÜNĐVERSĐTESĐ

Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü

Ö ğ re n ci n

in Adı Soyadı: Murat PEKERGĐL Numarası: 064245041002

Ana Bilim / Bilim Dalı:

FELSEFE VE DĐN BĐLĐMLERĐ ANA BĐLĐM DALI DĐN SOSYOLOJĐSĐ BĐLĐM DALI

Danışmanı: DOÇ. DR. Bünyamin SOLMAZ

Tezin Adı: ÖLÜM OLGUSUNUN DĐN SOSYOLOJĐSĐ

AÇISINDAN ĐNCELENMESĐ (KONYA ÖRNEĞĐ) ÖZET

Bu çalışma, ölüm olgusunu Din Sosyolojisi açısından ele alan, Konya il merkezinde ölümün nasıl algılandığı ve ölüm olgusuna bağlı olarak yerine getirilen ritüellerin bağımsız değişkenler arasındaki ilişkiler çerçevesinde tespit etmeye çalışan betimsel bir araştırmadır. Çalışmamızda ölüm olgusuyla beraber, ölüm olgusuna bağlı ritüeller ile ölüm olgusunun sosyal boyutu ele alınmıştır. 565 örneklem grubu üzerinde uygulanan araştırmamızın veri toplama aracı gözlem, mülakat, inceleme ve tartışma sonucu geliştirilen anketlerdir. Bu anketlerden elde edilen veriler, Selçuklu, Meram ve Karatay ilçelerinde katılımcı gözlemci olarak yaptığımız gözlemler eşliğinde yorumlanmıştır.

Konya il merkezinde gerçekleştirmiş olduğumuz çalışmamızın verilerine göre, ölüm olgusuna bağlı olarak toplumsal hayat içerisinde gerçekleşen ritüellerin, genel olarak örf ve adetlerin etkisi altında olduğu görülmektedir. Ölen kişiye fayda sağlaması için yapılan birçok uygulamanın ebeveynden nasıl görüldüyse aynen taklit edildiği ve neden yapılmasının gerektiği sorgulanmayıp, ölen kişi için gerçekleştirilmesi gereken son görevler olarak görüldüğü tespit edilmiştir. Bu durum, cenaze ile ilgili yapılan uygulamaların her safhasında yaşanmaktadır. Genel anlamda, hem bireysel olarak insanı, hem de toplumsal hayatı büyük oranda ilgilendiren “ölüm” fenomeni üzerinde durulmuş ve ölüm olgusunun sosyal yaşam üzerindeki tezahürleri belirlenmeye çalışılmıştır.

(10)

V

T.C.

SELÇUK ÜNĐVERSĐTESĐ

Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü

Ö ğ re n ci n

in Adı Soyadı: Murat PEKERGĐL Numarası: 064245041002

Ana Bilim / Bilim Dalı:

FELSEFE VE DĐN BĐLĐMLERĐ ANA BĐLĐM DALI DĐN SOSYOLOJĐSĐ BĐLĐM DALI

Danışmanı: DOÇ. DR. Bünyamin SOLMAZ

Tezin Đngilizce Adı: TO BE ANALIZED OF DEATH PHENOMENON IN TERMS OF SOCIOLOGY OF RELIGION

SUMMARY

This is a research that is related to the phenomenon of ritual death, is tried to determine relation between the independent variables in the center of Konya province. In our research has been determined with the death phenomenon, connected to the phenomenon of death and death ritual phenomenon of viewpoint of the social. Applied research on a sample group of 565 of our data collection tool, observation, interviews, questionnaires are developed to review and discuss results. The data obtained from this survey, the Selcuklu, and Karatay Meram district as well as observers in the observation of the participants are accompanied by comments.

In the center of Konya province has carried out work according to our data, depending on the phenomenon of death that occurred within the ritual of social life in general is under the influence of custom is observed. Deceased person for the benefit of many applications from parents on how to do and why is that exactly mimic the query, deceased persons should be seen as the last task has been determined. This situation made about funeral practices are experienced in every stage. In general terms, both as individual people, as well as social life is largely interested in the "death" phenomenon, has emphasized the social life and death over the phenomenon of the manifestation was to be determined.

(11)

VI

ĐÇĐNDEKĐLER Sayfa No -ÖNSÖZ……….I -ÖZET………. IV -SUMMARY……….V -ĐÇĐNDEKĐLER……….……VI -KISALTMALAR………...XI -TABLOLAR………....XII -GĐRĐŞ………XV GĐRĐŞ BĐRĐNCĐ BÖLÜM

ÇALIŞMANIN KAPSAMI, METODU VE KAVRAMSAL ÇERÇEVESĐ

A) ÇALIŞMANIN KAPSAMI VE METODU……….……1

1. ÇALIŞMANIN KONUSU………..….…...….1

2. ÇALIŞMANIN AMACI VE ÖNEMĐ……….………….….….…..2

3. ÇALIŞMANIN METODU VE ÖRNEKLEM……….…....…2

4. ÇALIŞMANIN VARSAYIMLARI……….……….………..…...6

5. ÇALIŞMANIN SINIRLARI………..………..….……...8

B) ÇALIŞMANIN KAVRAMSAL ÇERÇEVESĐ………...9

1. ÖLÜM (TATOLOJĐ) OLGUSUNU AÇIKLAMAYA YÖNELĐK TANIMLAR………9

2.GENEL ANLAMDA ÖLÜM OLGUSU VE NEDENLERĐ (TÜRKĐYE ÖLÇEĞĐ)………..…….……12

3. GELĐŞĐM DÖNEMLERĐNE GÖRE ÖLÜM……….………….…...….16

(12)

VII

3.2. GENÇLĐK DÖNEMĐ………...……19 3.3. YETĐŞKĐNLĐK DÖNEMĐ………..……….……22 3.4. YAŞLILIK DÖNEMĐ………..……….….………..23 4. ÖLÜM TÜRLERĐ………....…..…….25 4.1. DOĞAL ÖLÜM………..…………....25 4.2. DOĞAL OLMAYAN ÖLÜM………..………..25 ĐKĐNCĐ BÖLÜM SOSYAL AÇIDAN ÖLÜM OLGUSUNA YAKLAŞIM A) ÖLÜM OLGUSU VE DĐNĐ HAYAT……….………27

1. ÖLÜM KORKUSUNUN DĐNĐ HAYATA ETKĐSĐ……….….…………27

2. DĐNĐ ĐNANCIN ÖLÜM KORKUSUNA ETKĐSĐ ………...28

3. DĐNĐ ĐNANCIN ÖLÜMLE ĐLGĐLĐ TUTUMLARA ETKĐSĐ……….……..31

3.1 DĐNDARLARIN ÖLÜMLE ĐLGĐLĐ TUTUMLARI………...31

3.2 DĐNDAR OLMAYANLARIN ÖLÜME ĐLĐŞKĐN TUTUMLARI……….…33

B) SOSYAL AÇIDAN ÖLÜM OLGUSU ………...…..36

1) ÖLÜM OLGUSUNUN AĐLE BAĞLARINI VE TOPLUMSAL ĐLĐŞKĐLERĐ GÜÇLENDĐREN VE ZAYIFLATAN YÖNLERĐ……...…………36

C) ÖLÜM OLGUSUNA BAĞLI OLARAK SOSYAL ĐÇERĐK KAZANAN KAVRAMLAR………..……….………38

1. YAS TUTMA (MATEM TUTMA)………..…………38

2. TA’ZĐYE (BAŞ SAĞLIĞI DĐLEME)………...……… 39

(13)

VIII

D) ÖLÜM OLGUSUNA BAĞLI OLARAK YAPILAN MERASĐMLER……….42

1. CENAZEYE YÖNELĐK ĐŞLEMLER………...…..42

1.1. CENAZENĐN HASTANEDEN TESLĐM ALINMASI………...……..43

1.2. CENAZENĐN YIKANIP, KEFENLENMESĐ VE CENAZE NAMAZI………...44

1.3.MEZARLIKLAR VAKFINDAN CENAZEYĐ GÖMME ĐZNĐNĐN ALINMASI……….………45

1.4. CENAZENĐN DEFNĐ………...…………46

1.4.1. MEZARIN ŞEKLĐ, YAPILAN DUALAR VE ĐKRAMLAR………..46

2. ISKAT-DEVĐR ĐŞLERĐ, HATĐM VE MEVLĐD OKUTULMASI……….48

3.ÖLEN KĐŞĐYE YÖNELĐK MUAYYEN GÜNLERDE VE GECELERDE YAPILAN DUALAR VE ĐKRAMLAR…...………49

4.GERĐDE KALANLARIN ÖLÜLER ĐÇĐN YAPTIKLARI ĐBADET VE HAYIRLAR(NAMAZ,ORUÇ,HAC,ZEKÂT, ADAK,BORÇLARIN ÖDENMESĐ)……….……50

5.RÜYAYA BAĞLI OLARAK YAPILAN UYGULAMALAR……….…..…51

6. KABĐR ZĐYARETĐ (SIKLIK DERECESĐ)………...…….52

6.1. KABĐR ZĐYARETĐ SIRASINDA NELER YAPILMAKTA?...53

6.2. KABĐR ZĐYARETLERĐ HANGĐ GÜNLER YAPILMAKTA?...54

7. ÖLÜM KONUSUNDA FARKLI AMAÇLARA YÖNELĐK UYGULAMALAR (ĐSTĐSMAR)……….….54

7.1.ÖĞÜNME VESĐLESĐ, DERNEK, PARTĐ VS. PROPAGANDA ARACI OLARAK KULLANILMASI……….……….55

E) ÖLÜM OLGUSUNUN EKONOMĐK BOYUTU………..….…….56

1. GAZETE ĐLANLARI………..…….……...56

2. KEFEN..………..…….………58

3. MEZAR YERĐ VE TAŞI………...………..59

4. ÇĐÇEK VE ÇELENK………..…….………61

5. ÖLÜ YEMEĞĐ……….61

6. VASĐYYET / MĐRAS……….……….……63

6.1. MAL BÖLÜŞÜMÜ SIRASINDA UYGULANAN KURALLAR…………...64

(14)

IX

III. BÖLÜM

ÖLÜM OLGUSUYLA ĐLGĐLĐ BULGULAR -KONYA ÖRNEĞĐ-

A) BULGULARIN YORUMU……….…..66

1) DEĞĐŞKENLERE GÖRE ÖRNEKLEMĐN OLGUSAL ÖZELLĐKLERĐ…………...…66

2) ÖRNEKLEMĐN, ÖLÜM OLGUSUYLA ĐLGĐLĐ KANAATLERĐ……….………75

3) ÖRNEKLEMĐN, ÖLÜME BAĞLI GERÇEKLEŞTĐRĐLEN RĐTÜELLERE BAKIŞ AÇISI……….……….…….116

4) ÖRNEKLEMĐN, SOSYAL AÇIDAN ÖLÜM OLGUSUNA BAKIŞ AÇISI……….…153

5) ÖRNEKLEMĐN, ÖLÜM OLGUSUNA BAĞLI FARKLI UYGULAMALARA BAKIŞI……..……….………161

6) ÖRNEKLEMĐN, ÖLÜM OLGUSUNUN EKONOMĐK BOYUTUNA BAKIŞI……..……….169

-SONUÇ VE ÖNERĐLER………...……….179

-KAYNAKÇA………....186

-KAYNAK KĐŞĐLER……….………...192

-EKLER……….…194

EK- 1: Ölüm Đstatistik Formu Örneği………...194

EK- 2: Mernis, Ölüm Formu Örneği……….…195

EK- 3: Gömme Đzin Formu Örneği………...196

EK- 4: Mezar taşında bulunan resim, sembol, arma ve amblem örnekleri………...197

EK- 5: Kişinin emekli olduğu kurumu ve hangi işle uğraştığını belirten mezar taşı örnekleri……….197

EK-6: Kişinin fotoğrafının yer aldığı mezar taşlarına ve şehit mezarlarına ait örnekler………...…199

EK-7: Selçuklu Đlçesinde anket uygulanan mahallerin krokisi……….200

EK-8: Karatay Đlçesinde anket uygulanan mahallerin krokisi………..……203

(15)

X

EK-10: Anket Formu Örneği………209 EK-11: Tebliğ ve Tebellüğ Tutanağı (Anket Uygulama Đzin Belgesi)………213

EK-12: Ölüm Belgesi( TÜĐK’e gönderilen Ölüm Belgesi)………..……214 EK-13: Anket uygulanan mahallelerin seçmen nüfusu, hane sayısı ve örneklemi...215 EK-14: Ölümle ilgili gazetelerde yer alan ilanlara örnek……….216

(16)

XI

Kısaltmalar: Açıklamalar:

bk. :Bakınız c. :Cilt matb. :Matbaası S. :Sayı Sn. :Sayın T.D.V. :Türk Diyanet Vakfı t.y :Tarih Yok

üniv. :Üniversitesi vb :Ve Benzeri vs :Ve Saire yay. :Yayınları

(17)

XII

TABLOLAR

Tablo 1.1: Örneklemin, Đlçelere Göre Dağılımı………..67

Tablo 1.2: Örneklemin, Cinsiyete Göre Dağılımı………...………67

Tablo 1.3: Örneklemin, Yaş Gruplarına Göre Dağılımı……….………...…..68

Tablo 1.4: Örneklemin, Medeni Duruma Göre Dağılımı……….………..….68

Tablo 1.5: Örneklemin, Eğitim Durumuna Göre Dağılımı……….……69

Tablo 1.6: Örneklemin, Meslek Durumuna Göre Dağılımı………69

Tablo 1.7: Örneklemin, Gelir Durumuna Göre Dağılımı……….………..…….70

Tablo 1.8: Örneklemin, Din ve Mezhebe Göre Dağılımı………..….……….71

Tablo 1.9: Örneklemin, Dini Bilgileri Edinme Yerlerine Göre Dağılımı………..…………72

Tablo 1.10: Örneklemin, Dini Bilgi Düzeyine Göre Dağılımı………..……..…73

Tablo 1.11: Örneklemin, Dindarlık Düzeyine Göre Dağılımı………..……...…74

Tablo 2.12: Örneklemin, “ölüm nedir?”, sorusuna verdikleri cevapların dağılımı:………75

Tablo 2.13: Örneklemin, Dindarlık düzeyi ile ölüme yükledikleri anlam arasındaki ilişki:………...76

Tablo 2.14: Örneklemin, “Ölmekten korkuyor musunuz?”, sorusuna verdikleri cevapların dağılımı:…….…….77

Tablo 2.15: Örneklemin, Ölmekten korkuyor musunuz?, sorusu ile cinsiyet dağılımı arasındaki ilişki:……...…78

Tablo 2.16: Örneklemin, Ölmekten korkuyor musunuz?, sorusu ile yaş grubu arasındaki ilişki:………..…79

Tablo 2.17: Örneklemin, Eğitim durumu ile Ölmekten korkuyor musunuz?, sorusu arasındaki ilişki:……….…80

Tablo 2.18: Örneklemin, Ölmekten korkuyor musunuz?, sorusu ile mesleki durum arasındaki ilişki:………..…81

Tablo 2.19: Örneklemin, Dindarlık düzeyi ile ölmekten korkuyor musunuz?, sorusu arasındaki ilişki:…………82

Tablo 2.20: Örneklemin, “Ölüm düşüncesi hangi sıklıkla aklınıza gelir?”,sorusuna verdikleri cevapların dağılımı:………..…83

Tablo 2.21: Örneklemin, ölüm düşüncesinin sıklık derecesi ile cinsiyet arasındaki ilişki:………83

Tablo 2.22: Örneklemin, ölüm düşüncesinin sıklık derecesi ile yaş grubu arasındaki ilişki:……….…84

Tablo 2.23: Örneklemin, ölüm düşüncesinin sıklık derecesi ile medeni durumu arasındaki ilişki:………85

Tablo 2.24: Örneklemin, eğitim durumu ile ölüm düşüncesinin sıklık derecesi arasındaki ilişki:……….…86

Tablo 2.25: Örneklemin, ölüm düşüncesinin sıklık derecesi ile mesleki durum arasındaki ilişki:………….……87

Tablo 2.26: Örneklemin, ölüm düşüncesinin sıklık derecesi ile dini bilgi düzeyi arasındaki ilişki:………...……88

Tablo 2.27: Örneklemin, ölüm düşüncesinin sıklık derecesi ile dindarlık düzeyi arasındaki ilişki:………...……89

Tablo 2.28: Örneklemin, “Ölümü unutmanın nedeni nedir?”, sorusuna verdikleri cevapların dağılımı:……...…90

Tablo 2.29: Örneklemin, ölümü unutmanın nedeni ile yaş grubu arasındaki ilişki:………...……90

Tablo 2.30: Örneklemin, ölümü unutmanın nedeni ile medeni durumu arasındaki ilişki:……….……91

Tablo 2.31: Örneklemin, ölümü unutmanın nedeni ile dindarlık düzeyi arasındaki ilişki:………92

Tablo 2.32: Örneklemin, “Ölümü hatırlamak sizde ne tür tepkiler meydana getirir?”, sorusuna verdikleri cevapların dağılımı:………93

Tablo 2.33: Örneklemin, ölümü hatırlamaya bağlı gerçekleştirilen tepkiler ile ilçeler arasındaki ilişki:…..……94

Tablo 2.34: Örneklemin, ölümü hatırlamaya bağlı gerçekleştirilen tepkiler ile cinsiyet arasındaki ilişki:………95

Tablo 2.35: Örneklemin, ölümü hatırlamaya bağlı gerçekleştirilen tepkiler ile medeni hal arasındaki ilişki:...…96

Tablo 2.36: Örneklemin, ölümü hatırlamaya bağlı gerçekleştirilen tepkiler ile mesleki durum ilişkisi:…………97

Tablo 2.37: Örneklemin, ölümü hatırlamaya bağlı gerçekleştirilen tepkiler ile dini bilgi düzeyi ilişkisi:…….…98

Tablo 2.38: Örneklemin, ölümü hatırlamaya bağlı gerçekleştirilen tepkiler ile dindarlık düzeyi ilişkisi:…….…99

Tablo 2.39: Örneklemin, “Ölümün bireylerde sıkıntı ve korku uyandırmasının sebebi nedir?”, sorusuna verdikleri cevapların dağılımı:………..…100

Tablo 2.40: Örneklemin, ölümün sıkıntı ve korku uyandırma sebebi ile cinsiyet arasındaki ilişki:………101

Tablo 2.41: Örneklemin, ölümün sıkıntı ve korku uyandırma sebebi ile yaş grubu arasındaki ilişki:……….…102

Tablo 2.42: Örneklemin, ölümün sıkıntı ve korku uyandırma sebebi ile medeni durumu arasındaki ilişki:……103

Tablo 2.43: Örneklemin, ölümün sıkıntı ve korku uyandırma sebebi ile mesleki durumu arasındaki ilişki:…...104

Tablo 2.44: Örneklemin, ölümün sıkıntı ve korku uyandırma sebebi ile dini bilgi düzeyi arasındaki ilişki:..….105

Tablo 2.45: Örneklemin, ölen kişi için kullandığı ifadelerin dağılımı:……….106

Tablo 2.46: Örneklemin, ölen kişi için kullanılan ifade ile dindarlık düzeyi arasındaki ilişki:………...….107

Tablo 2.47: Örneklemin, “Ölüm aklınıza hangi durumda gelir?”, sorusuna verdikleri cevapların dağılımı:…...108

Tablo 2.48: Örneklemin, ölüm akla gelme durumu ile ilçeler arasındaki ilişki:………...108

Tablo 2.49: Örneklemin, ölüm akla gelme durumu ile yaş grubu arasındaki ilişki:……….…109

Tablo 2.50: Örneklemin, ölüm akla gelme durumu ile dini bilgi düzeyi arasındaki ilişki:………..….110

Tablo 2.51: Örneklemin, bilimsel gelişmeler, teknolojik yenilikler?, sorusuna verdikleri cevapların dağılımı:..111

Tablo 2.52: Örneklemin, bilimsel gelişmeler, teknolojik yenilikler…?, sorusu ile Mesleki durum ilişkisi:……112

(18)

XIII

Tablo 2.54: Örneklemin, “Đnsanlar yaşlandıkça, ölümün daha çok akla geldiği düşüncesine katılıyor

musunuz?”, sorusuna verdikleri cevapların dağılımı:……….114

Tablo 2.55: Örneklemin, yaşlandıkça, ölümün akla geldiği düşüncesi ile dindarlık düzeyi arasındaki ilişki:.…115 Tablo 3.56: Örneklemin, “Đnsanların kendisini yakın hissettiği kişilerin ölümü karşısında daha fazla acı ve üzüntü duymaktadırlar, düşüncesine katılıyor musunuz?, sorusuna verdikleri cevapların dağılımı:………...…116

Tablo 3.57: Örneklemin, insanların kendisini yakın hissettiği kişilerin ölümü karşısında daha fazla acı ve üzüntü duymaktadırlar, düşüncesine katılıyor musunuz?, sorusu ile yaş grubu ilişkisi:………..…117

Tablo 3.58: Örneklemin, insanların kendisini yakın hissettiği kişilerin ölümü karşısında daha fazla acı ve üzüntü duymaktadırlar, düşüncesine katılıyor musunuz?, sorusu ile medeni durumu arasındaki ilişki:………..…118

Tablo 3.59: Örneklemin, insanların kendisini yakın hissettiği kişilerin ölümü karşısında daha fazla acı ve üzüntü duymaktadırlar, düşüncesine katılıyor musunuz?, sorusu ile sosyo-ekonomik durumu arasındaki ilişki:……...119

Tablo 3.60: Örneklemin, “Kabir ziyaretlerini hangi sıklıkla gerçekleştirirsiniz?”, sorusuna verdikleri cevapların dağılımı:………120

Tablo 3.61: Örneklemin, kabir ziyaretlerini hangi sıklıkla gerçekleştirdiği ile cinsiyet arasındaki ilişki:……..120

Tablo 3.62: Örneklemin, kabir ziyareti sıklığı ile sosyo-ekonomik düzeyi arasındaki ilişki:………...…121

Tablo 3.63: Örneklemin, “Kabir ziyaretinin gayesi nedir?”, sorusuna verdikleri cevapların dağılımı:…………122

Tablo 3.64: Örneklemin, kabir ziyaretinin gayesi ile sosyo-ekonomik durumu arasındaki ilişki:…………...…123

Tablo 3.65: Örneklemin, “Genellikle kimlerin kabirlerini ziyaret edersiniz?”, sorusuna verdikleri cevapların dağılımı:………124

Tablo 3.66: Örneklemin, kimlerin kabirlerini ziyaret ettiği ile mesleki durumu arasındaki ilişki:………..……124

Tablo 3.67: Örneklemin, kimlerin kabirlerini ziyaret ettiği ile dini bilgi düzeyi arasındaki ilişki:………..……125

Tablo 3.68: Örneklemin, “Ölüler kendilerini ziyaret edenlerden haberdar olurlar mı?”, sorusuna verdikleri cevapların dağılımı:………..……126

Tablo 3.69: Örneklemin, ölülerin ziyaret edenlerden haberdar olmaları ile dindarlık düzeyi arasındaki ilişki:..127

Tablo 3.70: Örneklemin, mezar taşına yapılan uygulamalara bakış açısının dağılımı:………128

Tablo 3.71: Örneklemin, mezar taşına yapılan uygulamalara bakış açısı ile yaş grubu arasındaki ilişki:………129

Tablo 3.72: Örneklemin, mezar taşına yapılan uygulamalara bakış açısı ile dindarlık düzeyi arasındaki ilişki:.130 Tablo 3.73: Örneklemin, mezara ağaç dikilmesi, çiçek ekilmesi uygulamaları karşısındaki tutumlarının dağılımı:………131

Tablo 3.74: Örneklemin, mezara ağaç dikilmesi, çiçek ekilmesi uygunluğu ile cinsiyet arasındaki ilişki:…….132

Tablo 3.75: Örneklemin, mezara ağaç dikilmesi, çiçek ekilmesi uygunluğu ile Medeni durum ilişkisi:…….…132

Tablo 3.76: Örneklemin, mezara ağaç dikilmesi, çiçek ekilmesi uygunluğu ile dindarlık düzeyi ilişkisi:…...…133

Tablo 3.77: Örneklemin, yas tutulması karşısındaki tutumlarının dağılımı:……….……134

Tablo 3.78: Örneklemin, yas tutulmasının uygunluğu ile yaş grubu arasındaki ilişki:……….……134

Tablo 3.79: Örneklemin, yas tutulmasının uygunluğu ile medeni durumu arasındaki ilişki:………...…135

Tablo 3.80: Örneklemin, yas tutulmasının uygunluğu ile dindarlık düzeyi arasındaki ilişki:………..……136

Tablo 3.81: Örneklemin, “Muayyen gün ve gecelerde ölen kişi için dualar yapılıp, ikramlarda bulunulmasını uygun buluyor musunuz?”, sorusuna verdikleri cevapların dağılımı:………...…137

Tablo 3.82: Örneklemin, muayyen gün ve gecelerde ölen kişi için dualar yapılıp, ikramlarda bulunulmasını uygun buluyor musunuz?, sorusu ile dini bilgi düzeyi ilişkisi:………138

Tablo 3.83: Örneklemin, muayyen gün ve gecelerde ölen kişi için dualar yapılıp, ikramlarda bulunulmasını uygun buluyor musunuz?, sorusu ile dindarlık düzeyi ilişkisi:………139

Tablo 3.84: Örneklemin, “Ölen kişiler için dua ve çeşitli hayır davranışlarında bulunuyor musunuz?”, sorusuna verdikleri cevapların dağılımı:………..…140

Tablo 3.85: Örneklemin, ölen kişiler için dua ve çeşitli hayır davranışlarında bulunuyor musunuz?, sorusu ile yaş grubu ilişkisi:……….…140

Tablo 3.86: Örneklemin, ölen kişiler için dua ve çeşitli hayır davranışlarında bulunuyor musunuz?, sorusuna verdiği cevaplar ile medeni durumu arasındaki ilişki:………..…141

Tablo 3.87: Örneklemin, ölen kişiler için dua ve çeşitli hayır davranışlarında bulunuyor musunuz?, sorusuna verdiği cevaplar ile Mesleki durumu arasındaki ilişki:……….……142

Tablo 3.88: Örneklemin, ölen kişiler için dua ve çeşitli hayır davranışlarında bulunuyor musunuz?, sorusuna verdiği cevaplar ile dini bilgi düzeyi arasındaki ilişki:……….…143

Tablo 3.89: Örneklemin, ölen kişiler için dua ve çeşitli hayır davranışlarında bulunuyor musunuz?, sorusuna verdiği cevaplar ile dindarlık düzeyi arasındaki ilişki:………144

Tablo 3.90: Örneklemin, “Ölünün ardından tatlı şeylerin dağıtılması gerekli midir?”, sorusuna verdikleri cevapların dağılımı:………...……145

Tablo 3.91: Örneklemin, ölünün ardından tatlı şeylerin dağıtılması gerekli midir?, sorusuna verdiği cevaplar ile eğitim durumu arasındaki ilişki:………146

Tablo 3.92: Örneklemin, “Ölen kişiye fayda sağlaması için ne tür davranışlarda bulunursunuz?”, sorusuna verdikleri cevapların dağılımı:………..147

(19)

XIV

Tablo 3.93: Örneklemin, ölen kişiye fayda sağlaması için yapılan davranışlar ile dini bilgi düzeyi ilişkisi:…..148 Tablo 3.94: Örneklemin, ölen kişiye fayda sağlaması için yapılan davranışlar ile dindarlık düzeyi ilişkisi:..…149 Tablo 3.95: Örneklemin, “Ölüme bağlı ortaya çıkan, yeni gelişme ve uygulamaların kabul görülüp yaygınlaşmasının nedeni nedir?”, sorusuna verdikleri cevapların dağılımı:………150 Tablo 3.96: Örneklemin, ölüme bağlı ortaya çıkan, yeni gelişme ve uygulamaların kabul görüp yaygınlaşması ile sosyo-ekonomik düzeyi arasındaki ilişki:……….151 Tablo 4.97: Örneklemin, “Aile bireylerinden veya akrabalardan sevilen,…?”, sorusuna verdikleri cevapların dağılımı:………153 Tablo 4.98: Örneklemin, aile bireylerinden veya akrabalardan sevilen,…?, sorusu ile dindarlık ilişkisi:….…154 Tablo 4.99: Örneklemin, “Ölüm olgusunun, insanları bir araya getirerek ilişkilerin geliştirilmesine müspet yönde katkıda bulunduğu düşüncesini uygun buluyor musunuz?”, sorusuna verdikleri cevapların dağılımı:………...155 Tablo 4.100: Örneklemin, ölüm olgusunun, insanları bir araya getirerek ilişkilerin geliştirilmesine müspet yönde katkıda bulunduğu düşüncesini uygun buluyor musunuz?, sorusu ile ilçeler arasındaki ilişki:………156 Tablo 4.101: Örneklemin, ölüm olgusunun, insanları bir araya getirerek ilişkilerin geliştirilmesine müspet yönde katkıda bulunduğu düşüncesini uygun buluyor musunuz?, sorusu ile yaş grubu arasındaki ilişki:…………..…157 Tablo 4.102: Örneklemin, ölüm olgusunun, insanları bir araya getirerek ilişkilerin geliştirilmesine müspet yönde katkıda bulunduğu düşüncesini uygun buluyor musunuz?, sorusu ile dindarlık düzeyi arasındaki ilişki:…...…158 Tablo 4.103: Örneklemin, “Ölümü hatırlamak veya ölen birini görmek diğer insanlarla olan ilişkilerinizi nasıl etkilemektedir?”, sorusuna verdikleri cevapların dağılımı:………..…159 Tablo 4.104: Örneklemin, ölümü hatırlamak veya ölen birini görmek diğer insanlarla olan ilişkilerinizi nasıl etkilemektedir?, sorusuna verdiği cevaplar ile dindarlık düzeyi arasındaki ilişki:………...…160 Tablo 5.105: Örneklemin, “Rüyanızda ölmüş bir kişiyi gördüğünüzde bu durumu nasıl yorumlarsınız?”, sorusuna verdikleri cevapların dağılımı:………..…161 Tablo 5.106: Örneklemin, rüyanızda ölmüş bir kişiyi gördüğünüzde bu durumu nasıl yorumlarsınız?, sorusu ile cinsiyet arasındaki ilişki:………..…162 Tablo 5.107: Örneklemin, rüyanızda ölmüş bir kişiyi gördüğünüzde bu durumu nasıl yorumlarsınız?, sorusuna ile eğitim arasındaki ilişki:………163 Tablo 5.108: Örneklemin, rüyanızda ölmüş bir kişiyi gördüğünüzde bu durumu nasıl yorumlarsınız?, sorusuna verdiği cevaplar ile dini bilgi düzeyi arasındaki ilişki:……….…164 Tablo 5.109: Örneklemin, “Ölmüş kişiler, bu dünyada yaşayanlara bir şeyler bildirebilirler mi?”, sorusuna verdikleri cevapların dağılımı:………..…165 Tablo 5.110: Örneklemin, ölmüş kişiler, bu dünyada yaşayanlara bir şeyler bildirebilirler mi?, sorusu ile sosyo-ekonomik düzeyi arasındaki ilişki:………166 Tablo 5.111: Örneklemin, ölüm olgusuna bağlı olarak ortaya çıkan, yeni gelişme ve uygulamalar sizce, insanlar arasında niçin çok çabuk kabul görmekte ve yaygınlaşmaktadır?, sorusu ile sosyo-ekonomik düzeyi arasındaki ilişki:………..…167 Tablo 6.112: Örneklemin, “Kişi ölmeden önce kefenini satın alıp, hazır etmeli midir?”, sorusuna verdikleri cevapların dağılımı:………...…169 Tablo 6.113: Örneklemin, kişi ölmeden önce kefenini satın alıp, hazır etmeli midir?, sorusu ile dindarlık ilişkisi:………...170 Tablo 6.114: Örneklemin, “Kişinin ölmeden önce vasiyetini yazması gerekli midir?”, sorusuna verdikleri cevapların dağılımı:………...…171 Tablo 6.115: Örneklemin, kişinin ölmeden önce vasiyetini yazması ile ilçeler arasındaki ilişki:………172 Tablo 6.116: Örneklemin, kişinin ölmeden önce vasiyetini yazması ile dindarlık düzeyi arasındaki ilişki:……173 Tablo 6.117: Örneklemin, “Kalan mirasın nasıl bölüşülmesi uygundur?”, sorusuna verdikleri cevapların dağılımı:………174 Tablo 6.118: Örneklemin, kalan mirasın bölüşülmesi ile medeni durumu arasındaki ilişki:………175 Tablo 6.119: Örneklemin, kalan mirasın bölüşülmesi ile dindarlık düzeyi arasındaki ilişki:………...…176 Tablo 6.120: Örneklemin, “Bir ölüm olayı meydana geldiğinde ekonomik yükümlülüklerin cenazenin yakın akrabaları tarafından yerine getirilmesi gerektiği kanaatinde misiniz?,sorusuna verdikleri cevapların dağılımı:177 Tablo 6.121: Örneklemin, bir ölüm olayı meydana geldiğinde ekonomik yükümlülüklerin cenazenin yakın akrabaları tarafından paylaşılması gerektiği kanaatinde misiniz?, sorusu ile ekonomik düzey ilişkisi:……...…178

(20)
(21)

GĐRĐŞ

BĐRĐNCĐ BÖLÜM

ÇALIŞMANIN KAPSAMI, METODU VE KAVRAMSAL ÇERÇEVESĐ

A) ÇALIŞMANIN KAPSAMI VE METODU

1. ÇALIŞMANIN KONUSU

Çalışmanın konusu, bütün canlılar için kaçınılmaz bir sonuç olan “ölüm” olgusunun, Konya il merkezi çerçevesinde din sosyolojisi açısından ele alınarak incelenmesidir. Canlılar için tabii bir hadise olan ölüm, sosyal bir varlık olan insan için aynı zamanda sosyal bir gerçekliktir. Đnsan ölümüyle içinde yaşamış olduğu toplumdan, sıcak ilişkilerde bulunduğu ferdlerden ve ailesinden ayrılmaktadır. Dolayısıyla insanın sevenlerinin arasından ayrılması onlarda şaşkınlık, acı, keder, üzüntü vs. gibi duygular uyandırmakta ve onlar için ibret vesilesi oluşturmaktadır. Buna bağlı olarak, insanın değer verdiği kişileri kaybetmesi onda hem psikolojik hem de sosyal açıdan boşluklar oluşturmakta ve kendisinin de öleceği duygusunu ortaya çıkarmaktadır. Yani başkalarının ölümü insanlar üzerinde değişik etkiler yapabilmektedir. Bu etkilerin sosyal ve dini boyutu çalışmamızın seyrini belirlemiştir.

Ölüm olgusunun sosyal ilişkileri, yani insanların aile içi ve akrabalar arası ilişkilerinde bir değişiklik meydana getirip getirmediği, çözülmelerin yaşanıp yaşanmadığı, ilişki bağlarını güçlendiren ve gevşeten yönlerinin olup olmadığını, insanları dini ritüelleri gerçekleştirme noktasında ne derece etkilediği, vasiyet kavramı ve buna bağlı olarak aile içinde yaşanan durumları, cenaze için gerçekleştirilen uygulanmaları, ölüm olayının ekonomik ve ticari boyutunu, yapılan merasimler vb. gibi durumlar çalışmanın konusu içinde yer almaktadır.

(22)

2. ÇALIŞMANIN AMACI VE ÖNEMĐ

Çalışmanın temel amacı, bir ölüm olayından sonra, hayatta kalan insanların sosyal ve dini yaşamlarında nasıl bir değişiklik gerçekleştirdiklerinin ortaya konmasıdır. Bu noktada ölüm konusunun din sosyolojisi alanında nasıl bir yere sahip olduğu tespit edilmeye çalışılmıştır. Belirtilen amacın çatısı altında, yapılan çalışmanın amacı birkaç boyutta ele alınmıştır. Öncelikle ölüm olgusunu açıklamaya yönelik tanımlar yer aldıktan sonra, din sosyolojisi açısından ölüm olgusu sosyal ve dini açılardan incelenmeye gayret edilmiştir. Ölüm olgusuna yönelik genel anlayışın, bireye yönelik ve biyolojik bir olay gibi görülme eğilimi taşıdığı kanaatindeyiz. Bu görünümlerin yanında ölüm olgusunun, sosyal görünümünün de olduğu belirtilerek, konuyu bir başka açıdan sunmak amaçlanmıştır. Böylelikle ölüm olgusunun sosyal boyutuna dikkat çekilmek istenmiştir. Türkiye’de yer alan din sosyolojisi çalışmaları içerisinde ölüm konusuna ilişkin fazla bir çalışma bulunmamaktadır. Bu bağlamda, gerçekleştirmeyi amaçladığımız çalışma Türkiye’de Din Sosyolojisi alanında ölüm olgusunun, teorik perspektif ve sosyal görünümüne ağırlık verilerek incelenmiş bir çalışma olması gayreti içerisinde, bu alandaki eksiklikleri belli bir noktada da olsa giderme anlamında önemli gözükmektedir.

3. ÇALIŞMANIN METODU VE ÖRNEKLEM

“Ölüm Olgusunun Din Sosyolojisi Açısından Đncelenmesi” adlı çalışmamız, iki bölümden oluşmaktadır. Bu çalışmanın ilk bölümünü sosyal açıdan ölüm olgusuna yaklaşım konusu oluşturmaktadır. Çalışma esnasında literatür taraması yapılarak, ölüm olgusunu içeren kaynaklar incelenmeye çalışılmıştır. Bu konuda elde edilen kitap, makale, araştırma notları gibi kaynaklar, belgesel tarama tekniğine bağlı olarak kütüphanelerden ve internet üzerinden araştırılarak, literatür taraması gerçekleştirilmiştir. Ölüm olgusunun sosyal boyutunu ortaya koyabilmek için, yoğun gözlem tekniği ve insanların hayatlarında meydana gelen değişiklikleri belirleyebilmek için mülakat tekniği kullanılarak, çalışmanın teorik çerçevesi oluşturulmuştur.

(23)

Çalışmanın ikinci bölümünü, Konya il merkezinde yaptığımız alan araştırması oluşturmaktadır. Alan araştırmamıza, ölüm olgusuyla ilgili yapılan sosyolojik ve psikolojik çalışmaları incelemekle başladık. Yapılan çalışmalarda ele alınan sorunları ve bunların araştırılma şekillerini inceledik. Ayrıca ilde yaptığımız gözlem ve mülakatlarla konunun sosyal hayattaki tezahürlerini öğrenmeye çalıştık. Böylece çalışmanın hem kavramsal çerçevesi hem de ilgili anket sorularının oluşturulmasına çalışılmıştır.

Sorular belli bir sıraya göre düzenlenerek; önce kişisel bilgiler, sonra kişinin dini açıdan kendini nasıl gördüğü, ölüm olgusuna bakış açısını ve ölüm olgusuna bağlı olarak yerine getirdiği ritüelleri, en sonda da ölen kişinin ardından neler yapıldığı ve hayat standartlarının değişmesine bağlı olarak, gerçekleşen ölümle ilgili ritüellere bakış açısının tespitine çalışılmıştır. Konuyla ilgili yapılmış araştırmaları taradıktan sonra, özel ve kurumsal düzeyde birçok kişiyle görüşmeler yapılmış; yapılan görüşme sonuçları ile çalışmanın varsayımları oluşturulmuştur.

Đlk aşamada, danışman hocamızın yardımlarıyla 47 soruluk bir anket formu oluşturduk. Bu anket formunun güvenilirliğini ve anlaşılırlığını test etmek amacıyla araştırma evrenimizin vasıflarına uygun 25 kişilik küçük bir grup üzerinde ön deneme gerçekleştirdik. Bu ön denemede yapılan cevaplandırmaların değerlendirilmesi ile kapalı, muğlâk ya da yanlış anlaşılmaya müsait sorular tespit edilerek yeniden açık ve anlaşılır bir hale getirilmiştir. Gereksiz görülen bir soru çıkartılarak, anket formundaki soru sayısı, araştırma çerçevesine uygun şekilde 46’ya indirilmiştir. Hazırlanan anket formu, danışman hocamıza incelettirildikten sonra nihai şeklini almıştır. (Bk: Ek-10).

Araştırma alanımız olan Konya il merkezinde yaşayan insanların tümü üzerinde uygulama yapma zor olacağından, Konya il merkezinde yer alan mahallelerin, sosyo-ekonomik seviyeleri göz önüne alınarak, gerek resmi yerel idarecilerin, gerekse de halktan bu yöreleri iyi tanıyan kişilerin açıklayıcı bilgilendirmeleri neticesinde anket yapılacak olan mahalleler tespit edilmiştir. Selçuklu ilçesinde 8 (Ferit paşa, Medrese, Babalık, Büyük

(24)

ilçesinde 6 (Büyük Sinan, Çifte Merdiven, Şems, Mihmandar, Yediler, Erenler), (Bk: Ek-8); Meram ilçesinde 4 (Şeyh Sadrettin, Mahmuriye, Havzan, Osman Gazi), (Bk: Ek-9), mahalle olmak üzere toplam 18 mahalle araştırma kapsamı için uygun görülmüş ve kümelendirilmiştir. Tespit edilen mahalleler, ilçelerin genel nüfusuna oranla mukayese edilmiş ve basit tesadüfî örneklem yöntemine (yalın rastlantılı/rasgele örnekleme) bağlı olarak, belirlenen sayılarda anket uygulaması gerçekleştirilmiştir. Bu mahallelerde, anket birimi olarak haneler alınmış ve her haneden 15 yaş ve üzeri olanlarla görüşmek amaçlanmıştır. Böylelikle evrenimizi oluşturan kitleyi temsil eden 565 kişiye ulaşılmaya çalışılmıştır. Bu sayı, % 95.0’lık güven seviyesinde 500.000 ve üzeri nüfus için % 5.0 kesinlik (göz yumulabilir yanılgı) oranı sağlayan örneklem sayısının 384 olduğu (Sencer, 1989: 609) düşünülürse, 565 sayısının evreni temsil gücünün yeterlilik oranının üzerinde olduğu söylenebilir.

Anket formunu, Koski Genel Müdürlüğü Su Đşleri Daire Başkanlığının Konya mahalle kroki fihristinden temin ettiğimiz krokilerle belirlenen mahallelere gidilerek, toplam 565 adet anket formu Kasım, Aralık 2008 ve Ocak 2009 tarihleri arasında örneklem sayısınca, farklı cins, yaş, öğrenim düzeyi ve sosyo-ekonomik statüden insanlara, şu şekilde yapılmıştır: Mahalle muhtarlarından elde edilen ortalama seçmen sayıları ve hane sayıları birbiri ile oranlanarak, anket uygulanacak kişilerin hanelerini belirleyen atlama aralığı/eşit aralık tespit edilmiştir. (Bk: Ek-13) Muhtarların yardımlarıyla, belirlenmiş olan apartman, site, müstakil ev vb.den anket uygulaması başlatılmış ve bu ilk birime atlama aralığı eklenerek, elde edilen sayıya isabet eden örnek hanelerde anket uygulaması gerçekleştirilmiştir. Anketi cevaplamayan, cevabı reddeden ya da evde bulunmayan hane halkı yerine ise, bir sonraki sırada yer alan hane halkı ile görüşülerek anket uygulaması tamamlanmıştır. Sonuçların gerçeği tam olarak yansıtması açısından anket formları örnek hanelere bizzat tarafımızdan dağıtılmış ve geri toplanmıştır.

Anket uygulama esnasında şüpheci ve tepkici tavırların olduğunu gözlemledik. Böyle davranan kişiler genellikle çalışmanın mahiyeti noktasında şüphelendikleri ve anket formunda bağımsız değişken olarak yer alan soruların kendileri hakkında bilgi toplamak amacıyla mı yer aldığı doğrultusunda tepkili bir tutum sergiledikleri görülmüştür. Bu tür tutumları, amacımızın bilimsel bir çalışma olduğu, herhangi başka bir gayemizin olmadığı, kimliğimizin ve yapmış olduğumuz çalışmanın mahiyetinin belli olduğunu açık bir şekilde

(25)

ifade ederek önlemeye çalıştık. Diğer yandan, anket formunu dolduracak kişilerin, ad-soyad, telefon numarası, adres vb. gibi bilgilerinin alınmayacağı, kimin ne tür cevaplar verdiğinin böylece belli olmayacağı yönündeki açıklamalarımızda, sorulara verilen cevapların doğruluk düzeyine katkıda bulunmuştur.

Konya toplum yapısı, anket formlarını cevaplama noktasında çeşitlilik göstermektedir. Bazı kişilere anket formu cevaplaması için verildiğinde, soruları cevaplama niyeti olmadığını gözlemledik ve nedenini sorduğumuzda, sık sık kendilerine anket formu doldurtmak için üniversite öğrencilerinden ve çeşitli kuruluşlardan kişilerin geldikleri ve bu durumdan sıkıldıklarını belirtmeleri üzerine, bizde bu kişilere sorularımıza cevap vermeleri yönünde ısrarda bulunmadık. Bazı kişiler de, araştırma konusunun, “Ölüm Olgusu” olduğunu öğrenmeleri neticesinde anket formunu dahi ellerine almak istememişler ve ölümden oldukça çok korktuklarını belirterek, nazik bir şekilde bizi uğurlamışlardır. Diğer taraftan birçok kişi de anket sorularını beğendiklerini belirttiler ve kendilerine unutmuş oldukları değerleri hatırlattığımız için teşekkür etmişlerdir.

Alandan bilgi toplamak, yani anket uygulamak için izin almak gerekiyordu. Bunun için öğrencisi bulunduğumuz, Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’ne araştırma yapma için izin dilekçesi verilmiş ve Enstitünün, Valiliğe yazmış olduğu yazı Valilik tarafından Emniyet Müdürlüğüne intikal ettirilmiştir. Emniyet Müdürlüğünden görevli polis

şahsımızı arayarak anket konusunda müdürlüğe gelmemizi istemiştir. Hangi mahallelerde, ne amaçla, hangi saatler arasında, kimlerle vb. anket yapılmak istendiği sorulmuş ve anket yapılacak yerlerin krokileri alınarak bir hafta sonra gelmem istenmiştir. Bir hafta sonra müdürlüğe gittiğimde, hiçbir şekilde halkı rahatsız etmeyeceğime, belirlenen saatler dışında anket yapmayacağıma, kimseyi anket yapma noktasında zorlamayacağıma vs. hakkında imzalı belge alınarak anket yapabileceğimize dair Emniyet Müdürlüğünden, “anket izin belgesi” alınmıştır. (Bk: Ek-11).

(26)

4. ÇALIŞMANIN VARSAYIMLARI

“Varsayımlar, en genel tanımıyla, olaylar arasında ilişkiler kurmak ya da olayları bir nedene bağlamak üzere tasarlanan ve geçerli sayılan önermelerdir.” (Sencer, 1989: 35). Bir diğer açıdan ise, varsayımlar, araştırma öncesi oluşturulan düşünceler olup, bir anlamda denenmeyen yargılar niteliğindedirler. Bu yargıların doğruluğu, araştırmanın sonuçlarıyla olan ilişkilerine bağlıdır. (Arslantürk, 2004: 42). Bu anlamda araştırmamıza temel oluşturacak varsayımlar, iki ana varsayım ve bu varsayımlara bağlı alt varsayımlar şeklinde yer almaktadır. 1 ve 2 nolu başlıklar altında ana varsayımlar ve bu ana varsayımlara bağlı olarak, 1.1, 1.2,…ve 2.1, 2.2,…şeklinde alt varsayımlar bulunmaktadır.

1) Yaşanan dinin özelliği ve buna bağlı olarak, kişinin dini inanç ve tutumları ile kişinin yaş, cinsiyet, sosyo-ekonomik düzeyi ve eğitim düzeyi, ölüm olgusuna bakış açısını etkilemektedir.

1.1) Bir dine mensup olanlar ve dolayısıyla ölüm konusunda dini inanç ve tutumlara sahip olanlar, dini bilgi ve dindarlık düzeyi yüksek olanlar, ölüm ve ölüm sonrası hayatı daha anlamlı görmektedirler.

1.2) Hayatta olanlardan ölüm ve ölüm sonrası hayata inananlar, ölen kişiler için dua ve çeşitli hayır davranışlarında bulunmaktadırlar.

1.3) Ölüm olgusuna bağlı ritüelleri, kadınlar, erkeklerden daha çok yerine getirme eğilimindedir.

1.4) Hayatta olanların ölümle ilgili tutumları, ölen kişiye yakınlık derecelerine göre farklılık göstermektedir.

1.5) Hayattaki kişinin yaşı ile ölüler için yapmış olduğu davranışlar paralellik gösterirken, kişinin sosyo-ekonomik düzeyi ve eğitim düzeyi ile ölüler için yapılan davranışlar arasında ters yönde bir ilişki vardır.

1.6) Yeterli dini eğitim almayan insanlar, ölen kişilerden değişik şekillerde yardım beklemektedirler.

(27)

1.7) Ölüm olgusunun farklı gelişim dönemlerinde algılanış biçimi değişik olmaktadır. Buna bağlı olarak, cinsler arasında eğitime bağlı farklılaşmalar olabilmekle birlikte insanlar yaşlandıkça, ölüm olgusu zihinlerinde daha fazla yer almaya başlamaktadır.

2) Ölüm olgusunun sosyal ilişkiler ve ekonomik yaşam üzerinde büyük bir etkisi vardır. Ölüme bağlı ritüeller ve yeni ilişki biçimleri de zaman içinde değişim göstermektedir. 2.1) Ölüme yüklenen anlamlar ve ölümle ilgili yapılan ritüeller, eğitim seviyesi,

sosyo-ekonomik düzey vs. bağlı olarak değişim göstermektedir.

2.2) Ölüm, ilk planda aile bireyleri ve akrabalar arası ilişkileri olumlu yönde etkilese de, miras paylaşımı aynı bireyler arasında ihtilafa sebep olmaktadır.

2.3) Ölüm ve sonrası için duyulan korkular ve sosyal baskılar, ölüme bağlı olarak yeni gelişme gösteren uygulamaların toplum tarafından daha hızlı kabullenilmesine yol açmaktadır.

2.4) Geçmişte olduğu gibi günümüzde de, ölüm olgusuna bağlı olarak, insanların bu konudaki temiz duyguları farklı amaçlar doğrultusunda istismar edilebilmektedir. 2.5) Ölüm olayı ölenin yakınlarına, yakınlık derecelerine göre ekonomik

yükümlülükler getirebilmektedir.

2.6) Perşembe, Cuma, Kandil günleri, Arefe ve Ramazan, Kurban Bayramı günleri kabir ziyaretleri artmaktadır. Bu ziyaretler esnasında daha çok anne, baba, nene, dede, kardeş, evlat gibi aile bireyleri tercih edilmektedir.

2.7) Đnsanların çoğu, mezar ziyaretinin kendisinden çok, ölüye yarar sağlayacağı düşüncesindedir.

2.8) Đnsanlar hayattayken ölüm sonrasına yönelik olarak, büyük oranda vasiyette bulunmaktadırlar ve farklılaşan koşullara göre vasiyetlerinde değişiklik yapmaktadırlar.

2.9) Yas tutma olayı, dini bir içeriğe sahip olmamasına rağmen, toplumda yer yer uygulama alanı bulmaktadır.

(28)

5. ÇALIŞMANIN SINIRLARI

Ölüm olgusu ve bu olgunun sosyal hayattaki tezahürlerini belirleyebilmek için, araştırma alanımızı oluşturan Konya il merkezinin tamamını incelememiz mümkün olmadığından, Selçuklu, Karatay ve Meram ilçelerinden, sosyo-ekonomik özellikleri göz önüne alınarak mahaller belirlenmiş ve çalışmanın sınırları oluşturulmuştur. Bu mahalleler, gerek resmi, yerel idarecilerin, gerekse de halktan bu yöreleri iyi tanıyan kişilerin açıklayıcı bilgilendirmeleri neticesinde tespit edilmiştir.

Konya’da yaşayan insanların ölüm olgusuna bakış açısını ve ölüme bağlı olarak gerçekleştirdikleri ritüelleri ortaya koyabilmek için, belirlenen mahallerde anket formu uygulanmış ve buna ek olarak, diğer mahallelerde yerinde gözlemlerle ve mülakatlarla çalışma desteklenmiştir. Çalışmanın gerçekleştirilmiş olduğu, Konya il merkez ve ilçelerin nüfusu ile hane sayılarını şu şekilde belirtmek mümkündür:

• Konya Nüfusu: 1.959.082 kişi

• Konya Merkez Nüfusu: 999.755 kişi

Nüfus: Erkek: Kadın: Hane Sayısı: Selçuklu Bölgesi: 446.233 231.224 235.009 78096 Karatay Bölgesi: 248.826 124.496 124.330 38246 Meram Bölgesi: 304.696 152.436 152.260 53724∗

(29)

B) ÇALIŞMANIN KAVRAMSAL ÇERÇEVESĐ

1) ÖLÜM (TATOLOJĐ) OLGUSUNU AÇIKLAMAYA YÖNELĐK TANIMLAR

Ölümün anlamının bir kültürden diğerine, devirden devire nisbi olarak değiştiği görülmektedir. “Geleneksel kültürler, ölümü bir son olarak değil, yeni bir hayatın başlangıcı olarak görmüşler; hayatı, daha sonra başka bir var oluş biçimiyle yer değiştirecek bir sürekliliğin parçası olarak kabul etmişlerdir. Çağdaş Batı kültürü ise, ilahi dinlerin bildirdikleri ölüm ötesi hayatla ilgili inançlara karşı büyük bir şüphe geliştirmiştir. Birçoğunun nazarında ölüm, kaçınılmaz bir son ve var oluşun yok oluşu anlamını taşımaktadır.” (Hökelekli, 1991: 152-153). Bu açıdan her insan, ölümü aynı şekilde değerlendirmemiştir. “Ölüm düşüncesi, kimi için stres kaynağı iken, kimi için de stresten kurtulma yoludur. Kimine göre ölüm, bir yok oluş iken, kimine göre de ölümsüz bir hayata başlamaktır. Ölüm karşısında kimi kaygıdan kıvranırken, kimi de sevinçten uçar. Đşte ölüm fenomeninin rölativist yapısı, her insanın inanç, düşünce, fikir, ahlaki ve manevi yapısıyla ilgilidir.” (Yakıt, 1993: 85). Bundan dolayı, ölüme yüklenen anlam, kişilerin bakış açılarına bağlı olarak farklılık göstermektedir.

Arapçada “mevt”, Đngilizcede “death”, Fransızcada “mort”, Almancada “tod” kelimeleriyle ifade edilen ölüm terimi; sona erme, tükenme, yok olma, ortadan kalkma gibi anlamlara gelmektedir. Türk Dil Kurumu’nun Türkçe Sözlüğünde ölüm kavramı,“ bir insan, bir hayvan ya da bitkide yaşamın tam ve kesin olarak sona ermesi” olarak tanımlanmaktadır.

“Ölüm, toplumun ve bireyin dinsel inançlarıyla sıkı sıkıya ilişkili olduğu için, bireyden bireye, aileden aileye ve bir toplumdan diğerine değişiklik gösterir.” (Cüceloğlu, 1994: 370). Bu açıdan, ölümle ilgili farklı tanımlar yer almaktadır ve bu tanımları şu şekilde sıralamak mümkün olmaktadır:

(30)

• Ölüm: “Yaşamın sonu ve yaşamsal işlevlerin sona ermesidir.” (Timuçin, 2002: 383).

• “Ölüm: Cismen fani olan hayattan asıl vatana (ahirete) dönüş. Ebedi makam-ı saadet veya makam-ı sefalet. Her nefsin (ruhun) ebedi olarak teslim etmek açısından, mutlak manada bir kere tadacağı andan sonra tebdili mekâna uğraması, yani öteki âleme geri dönmesi. Ruhun bedenden ayrılması ve insan bedeninin ceset olarak kalması.” (Seyyar, 2004: 546-547).

• “Ölüm: Đnsan ve canlıların ölçülü ve belli olan hayat müddetlerinin sona ermesi, başka bir ifadeyle ruhun cesetten ayrılmasıdır. Ruh cesetten ayrıldıktan sonra ölüm olayı meydana gelir. Ölümle birlikte bedendeki organların fonksiyonu son bulur. Dokularda hayat ve canlılık veren ruh ayrıldığı için vücut bir et yığını haline gelir, dirilik kalmaz.” (Dilaveroğlu, 1965: 8).

• “Ölüm: Yaşamın sona ermesi… Ankebut suresinin 57. ayeti şöyle der: “Herkes ölümü tadacaktır”, Đsra suresinin 99. ayeti şöyle der: “Allah onlar için bir de son biçti.” Đslam dinine göre bu son, dünyadaki yaşamın sona ermesidir; öbür dünyada (ahirette) sonsuzca yaşanacaktır.” (Hançerlioğlu, 2000: 458)

• “Ölüm: Ruhun bedenden ayrılması olayıdır. Ölüm, insan varlığı için bir âlemden diğerine intikal etmektir. Her canlı varlık için ölüm kaçınılmaz bir gerçekliktir. Canlılar, doğar, büyür ve ölürler.” (Ağırakça, 1992: 166).

• Ölüm, canlıların bu dünyadaki son deneyimleridir. ( Solmaz, Đlahiyat Fakültesi: 55)

Ölümün yukarıda verilen tanımlarının yanında ölüme karşı tutumları belirleyen duygu ve düşünce bazında yapılan tanımlara da rastlamaktayız. Örneğin; iyi ve kötünün hesaba çekileceği günün ve ebediyetin başlangıcı, tek gerçek ve ondan başkasının yalan olduğu, evleri yıkıp, belleri büken bir durum olduğu, borçlardan ve her türlü sıkıntıdan kurtuluşun anahtarı olduğu vb.

(31)

Verilen tanımların birbirine benzer yönleri olmakla birlikte, farklılıkları da vardır. Bu durum, insanın bizzat kendi ölümünü değil, hep başkalarının ölümüne şahit olması ve onu tecrübe etmesinden kaynaklanabilir. Konuyla ilgili olarak, Alman filozofu Immanuel Kant

şöyle demektedir: “Bizzat ölüm, hiçbir zaman tecrübe edilemez (onu tecrübe etme, hayatı ortadan kaldırır.) onu ancak başkalarında idrak edebiliriz.”

Çeşitli dinler incelendiğinde ise, ölüm bir son ve yok oluş olarak değerlendirilmemekte, yeni bir hayatın başlangıcı ve yeniden bir doğuş olarak belirtilmektedir. Bu inanç insanın ölümü algılayışını şekillendirdiği gibi, hayatı algılayışını da şekillendirmektedir. Đslam dininde de, ölüm konusuna geniş yer ayrılmış ve ölüm olayının tüm canlılar için muhakkak gerçekleşeceği belirtilmiştir. Örneğin, Kur’an-ı Kerim’in çeşitli ayetlerinde ölüm, şu

şekillerde belirtilmektedir: “Her canlı ölümü tadacaktır.”(Ali Đmran, 3/185); “Onlar için bir ecel tayin ettik ki, onda hiç şüphe yoktur.” (Đsra, 17/97); “Biz senden önce hiçbir beşere dünyada ebedilik vermedik. Şimdi sen ölürsen, onlar baki mi kalacaklardır?” (Enbiya, 21/34); “Yeryüzünde bulunan her canlı fanidir.” (Rahman, 55/26); “(Ey Rasûlüm, onlara) deki; o kaçıp durduğunuz ölüm, muhakkak (bir gün) gelip size kavuşacaktır.” (Cuma, 62/8), diğer bir ayet-i kerimede de: “Nerede olursanız olun, velev tahkim edilmiş yüksek kalelerde bulunun, ölüm size çatıp yetişir.” (Nisa, 4/78) buyrulmaktadır. Hadislerde ise ölüm, içinde bulunulan hayattan başka bir hayata geçiş, insan için en iyi nasihat ve beden kafesinden ruhun bir kuş gibi azad olması olarak belirtilmiştir.

Ayet ve hadislerde vurgulanan ölüm anlayışı, aynı zamanda Đslam âlim ve mutasavvıflarının ölüm anlayışlarının kaynağını ve temelini oluşturmuştur. Örneğin, Mevlana, “Mesnevi” adlı eserinde ölüm anlayışını, “rücu” (dönmek) ve “vuslat” temeli üzerine bina etmiştir. Ona göre ölüm, ebedi sevgiliye kavuşmaktır. Asıl ölüm, ölmemektir; sonsuza uçmaktır. Hak ile hak olmaktır.

Ölüm, tüm organizmaların tecrübe ettikleri bir olgu olarak, insanlık tarihinin başlangıcından günümüze kadar, sanata, edebiyata, felsefeye ve bilime konu olmuştur. Bu denli geniş bir alanı kapsayan ölüm olgusu, insanın bunu, sadece yaşamasına ve tecrübe etmesine olanak vermektedir. Bunun yanı sıra, insan, hayatı boyunca birçok canlının ölümüne şahit olmakta ve yakınlarının ölümlerini görmektir. Bu açıdan ölüm, “toplumsal bir

(32)

olay olarak karşımıza çıkmakta ve ölüm anını tasvir eden resimlere bakıldığında istisnasız hep kalabalıklar bulunmaktadır. Sahnede sadece din adamı ve doktor değil, aynı zamanda dostlar ve komşular da yer almaktadır. Yapayalnız veya yakınlarından sadece bir iki kişinin yanında ölmek yerine, insan, parçası olduğu topluluğun ortak inanç ve beklentileriyle de desteklenerek toplum içinde ölür.” (Hick, 1990: 238; Wach, 1990: 75). Böylece her canlı sadece kendi hayatını yaşadığından ve kendinin dışında bir başkasının ölümünü tam anlamıyla tecrübe edemediğinden tek gerçeği açıkça görür. O da, ölümün kaçınılmazlığı gerçeğidir.

2.GENEL ANLAMDA ÖLÜM OLGUSU VE NEDENLERĐ (TÜRKĐYE ÖLÇEĞĐ)

“Genel anlamda ölüm, canlı doğum olayı gerçekleştikten sonraki herhangi bir zamanda yaşamsal fonksiyonların tamamen yitirilmesidir.” (Đstatistik Göstergeler 1923-2006, 2007: 26). Bu açıdan, ölüm olayları gerçekleştikten sonra, bu ölüm olaylarının nedenleri kayıt altına alınmakta ve böylece ülkelerin sağlık sistemlerinin en önemli yapıtaşları oluşturulmaktadır. Bu konuda, ülkemizde ölüm istatistiklerini 1931 yılında derlemeye başlayan DĐE, 1949 yılı sonuna kadar nüfusu en fazla olan 25 il merkezi için toplarken, 1950 yılı başından 1957 Mart ayına kadar bütün il merkezlerinde, 1957 yılından sonra da tüm il ve ilçe merkezlerinde toplamaya başlamıştır.

Ölüm nedenleri incelenirken, en geniş kapsamlı bilgi veren DĐE’nin il ve ilçe merkezlerinde toplanan ve Sağlık Bakanlığı’nın yataklı tedavi kurumlarından elde edilen ölüm istatistikleri temel olarak kullanılmıştır. DĐE, bu bilgileri aylık olarak il ve ilçe merkezlerinden toplanan Ölüm Đstatistikleri Formu’ndan, Sağlık Bakanlığı ise, tüm yataklı tedavi kurumlarından gelen 150 başlıklı listeden elde etmektedir.

(33)

Çalışmamızın bu bölümünde öncelikle, genel anlamda Türkiye’de cinsiyete göre ölüm oranları ve nedenleri, bazı şehirlerde ölen kişi sayısı, cinsiyet ve yaş gruplarına göre ölüm oranları belirtilmekte ve daha sonra çalışmamızın sınırlarını oluşturan Konya’da, yaş grubu ve cinsiyete göre ölüm oranları yer almaktadır.

• Türkiye’de cinsiyete göre ölüm oranları ve nedenleri (2006 yılı verileri): (Türkiye

Đstatistik Yıllığı, 2007: 72)

Erkek Sayısı: Kadın Sayısı: Ölüm Nedenleri:

2565 1888 Enfeksiyon ve parazit hastalıkları 20294 10592 Urlar

1495 2067 Đç salgı hastalıkları

89 86 Kan ve kan yapıcı organların hastalıkları 84 94 Sinir sistemi hastalıkları

51689 47383 Dolaşım sistemi hastalıkları 1130 834 Solunum sistemi hastalıkları 1898 1045 Sindirim sistemi hastalıkları 84 18 Üro-genital sistem hastalıkları 557 451 Doğuştan gelen anomaliler 1945 1464 Perinatal mortalite

12689 11543 Semptomlar ve iyi tanımlanmayan haller 18032 13977 Bütün diğer hastalıklar

2863 1103 Kazalar

1204 582 Kendini öldürme(intihar) ve kendini travmatize etme 305 62 Bütün dış sebepler

(34)

• Türkiye’de bazı illerin 2006 yılı verilerine göre ölen kişi sayıları: (Türkiye Đstatistik Yıllığı, 2007: 69-72).

Ölen Kişi Sayısı: Şehir Adı: 50436 Đstanbul 20477 Ankara 19089 Đzmir 5664 Konya … … 92 Bayburt 91 Tunceli 90 Iğdır 82 Gümüşhane

• Türkiye de cinsiyet ve yaş gruplarına göre ölüm oranları (2006 yılı verileri): (Türkiye

Đstatistik Yıllığı, 2007: 73).

Yaş Aralığı: Erkek Sayısı: Kadın Sayısı: 0 6423 4682 1-4 1175 1045 5-14 1155 838 15-24 2332 1211 25-34 3067 1595 35-44 5200 2829 45-54 12132 5588 55-64 19352 9875 65+ 62775 63040

(35)

Bilinmeyen 3313 2520

• Konya’da yaş grubu ve cinsiyete göre ölüm oranları (2005 yılı verileri):

(http://www.tuik.gov.tr/BolgeselIstatistik/ (22.10.2008)).

Yaş Aralığı: Erkek Sayısı: Kadın Sayısı: 0 298 216 1-4 33 22 5-14 30 20 25-34 45 33 35-44 121 92 45-54 279 163 55-64 503 289 65-74 831 659 75+ 876 1151 Bilinmeyen 67 59 Toplam: 3132 2730

(36)

• Konya’da yıl, ilçe ve cinsiyete göre ölümler.

(http://www.tuik.gov.tr/demografiapp/olum.zul(19.05.2009) )

Yıl / Đlçeler: Erkek: Kadın: Toplam:

2002 / Büyükşehir Belediyesi 2125 1862 3987 2003 / Büyükşehir Belediyesi 2335 2052 4387 2004 / Büyükşehir Belediyesi 2293 2029 4322 2005 / Büyükşehir Belediyesi 2469 2129 4598 2006 / Selçuklu 996 777 1773 2006 / Meram 1132 1010 2142 2006 / Karatay 269 218 487 2007 / Selçuklu 882 758 1640 2007 / Meram 1175 1006 2181 2007 / Karatay 230 204 434

Türkiye genelinde, en çok ölüm, Ocak ayında 20.075 kişi iken, en az ölüm ise, Eylül ayında 12.524 kişi olarak kayıtlarda yer almaktadır. (Türkiye Đstatistik Yıllığı, 2002-2003: 116).

3. GELĐŞĐM DÖNEMLERĐNE GÖRE ÖLÜM

Ölümün, evrensel bir olgu olduğu ve hayatın ayrılmaz bir parçası olarak, hayat süreci içinde çeşitli şekillerde karşımıza çıktığı bilinmektedir. Đnsan, doğumdan başlayarak ölüme kadar zihinsel, fiziksel, biyolojik ve duygusal yönden farklı dönemler geçirir. Bunun bir sonucu olarak da, olayları ve nesneleri algılaması farklılık gösterir. Konu “ölüm” olunca, bu farklılığın daha fazla olduğu görülür.

(37)

Đnsanlar, her devirde ölümün anlamını düşünmüşler, onunla ilgili değişik tutumlar geliştirmişlerdir. Ölümün insan için anlamı, gelişim çağlarına göre farklılaşan tepkiler ortaya koymalarına yol açmıştır. “E. Von Aster’in dediği gibi: Gençlikte ölüm fikri bir ihtimali ifade eder. Đhtiyarlık zamanında ise, o bir bedahettir, biraz gecikse ve kendisini bekletse bile geleceğinden hiç kimsenin şüphe edemeyeceği bir bedaheti ifade eder. Gençlikte ölüm bir tehlikedir ve her tehlike gibi yaşama enerjisini kamçılar, bu sebepten dolayı da yalnız itmez, kendine doğru çeker de. Đhtiyarlık zamanında ise ölüm, günün nihayet bulduğu akşam gibi, içinde hayatın eriyip kaybolduğu bir zulmetten başka bir şey değildir” (Yakıt,1993: 83). Bu açıdan, çocukların, gençlerin, yetişkinlerin ve yaşlıların ölümü nasıl algıladıkları ve bu konuda ne tür pratikler geliştirdiklerine yönelik bilgiler aşağıda yer alacaktır.

3.1. ÇOCUKLUK DÖNEMĐ

“Zihin gelişimi alanında yüzeysel bir yaklaşım olarak, bebek ve çocukların ölüm konusunda hiçbir şey bilmedikleri sonucuna varılabilir. Çocuklar, soyut kavramlar konusunda hiçbir şey bilmezler ve çoğu ana babaların ve öğretmenlerin beklentisi doğrultusunda da ölümü anlamazlar ve anlamamalıdırlar. Yine de küçükler ölümün farkında olduklarına ilişkin tepkiler vermişlerdir. Bu olgu dikkatle incelenirse zihin gelişimi kuramına uygun düştüğü görülmektedir.” (Onur, 2004: 379-380).

Çocuğun en çok etkilendiği ve mahiyetini en fazla öğrenmek istediği konuların başında ölüm olgusu gelmektedir. “Çocuklar ölüme karşı direnmekte, bir nevi insandaki sürekli yaşama arzusunun fıtri olduğunu göstermektedirler. Onlar belli bir yaştan sonra ölümün bir son olup olmadığını öğrenmek istemekte, ancak son olmayacağı beklentisi içinde bulunmaktadırlar.” (Jersild, 1979: 503-504). Nitekim çocukların ileride karşılaşacakları, kendilerinin ve sevdiklerinin eninde sonunda ölecekleri gerçeğini keşfetmeleri problemi, onların yüz yüze gelecekleri en büyük problemlerden biri olmaktadır. (Karaca, 2000: 197).

“Çocuğun ölüm karşısındaki tutumu genellikle duygusal boyuttadır. Yani çocuk, fikri olarak hayatın bir sonu olduğu ve ölümle birlikte insanların hayatlarını kaybedeceklerini düşünemez. Çocuğun bir yakınının ölmesi veya çevresinde böyle bir olaya şahit olması,

Şekil

Tablo 2.13: Örneklemin, Dindarlık düzeyi ile ölüme yükledikleri anlam arasındaki ilişki:
Tablo 2.17: Örneklemin, Eğitim durumu ile Ölmekten korkuyor musunuz?, sorusu arasındaki ilişki:
Tablo 2.18: Örneklemin, Ölmekten korkuyor musunuz?, sorusu ile mesleki durum arasındaki ilişki:
Tablo 2.24: Örneklemin, eğitim durumu ile ölüm düşüncesinin sıklık derecesi arasındaki ilişki:
+7

Referanslar

Benzer Belgeler

Öğretmen: Ayçacığım sıranın altına düşmüş olan acaba senin kalem kutun mu?.

Askeri Veteriner Okulu ve Eğitim Merkezi Komutanlığı’nda yetiştirilen konkur ve Friesian atların doğum ağırlığı, canlı ağırlık, vücut ölçüleri,

Non-infectious diseases were present among 22.8% birds and occurrences were significantly (p<0.01) higher in summer and winter season compared to rainy season

The report concludes that the required support services for children with special needs are not provided; teachers, school administrators, families, and students need to be

The variance analysis performed on the averages of the scores of the participants in the experimental and control groups from the pretest, posttest, and follow-up measurements of

Araştırmanın amacı veteriner hekimlikte kullanı- lan makrolid antibiyotiklerin (tilozin, tilmikosin, tu- latromisin) intratraheal LPS uygulanarak oluştu- rulan deneysel

In the current study that examined the relationship between parenting styles and Internet addiction among early adolescents, the findings indicated that Internet