• Sonuç bulunamadı

Coğrafya öğretmen adaylarının mesleki yeterliklerine yönelik hazır bulunuşluk düzeyleri

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Coğrafya öğretmen adaylarının mesleki yeterliklerine yönelik hazır bulunuşluk düzeyleri"

Copied!
180
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

ORTA ÖĞRETİM SOSYAL ALANLAR EĞİTİMİ ANA BİLİM DALI

COĞRAFYA ÖĞRETMENLİĞİ BİLİM DALI

COĞRAFYA ÖĞRETMEN ADAYLARININ MESLEKİ YETERLİKLERİNE YÖNELİK HAZIR BULUNUŞLUK DÜZEYLERİ

DOKTORA TEZİ

Hazırlayan

Nadire KARADEMİR

Ankara Şubat, 2012

(2)

ORTA ÖĞRETİM SOSYAL ALANLAR EĞİTİMİ ANA BİLİM DALI

COĞRAFYA ÖĞRETMENLİĞİ BİLİM DALI

COĞRAFYA ÖĞRETMEN ADAYLARININ MESLEKİ YETERLİKLERİNE YÖNELİK HAZIR BULUNUŞLUK DÜZEYLERİ

DOKTORA TEZİ

Nadire KARADEMİR

Danışman: Doç. Dr. Salih ŞAHİN

Ankara Şubat, 2012

(3)
(4)

I

Bu araştırmanın literatür taramasından, ölçme aracının geliştirilmesine, verilerin toplanmasından depolanmasına ve analiz edilerek raporlaştırılması aşamasına kadar birçok değerli kişinin katkısı olmuştur. Çalışmanın her aşamasında yer alan hiçbir zaman desteğini esirgemeyen değerli danışman hocam Doç. Dr. Salih ŞAHİN hocama; fahri danışmanlarım diyebileceğim değerli hocalarım Doç.Dr. Servet KARABAĞ, Yrd. Doç. Dr. Bülent Aksoy ve Yrd. Doç. Dr. Ersin GÜNDÖRDÜ ‘ye sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum.

Araştırmanın pilot uygulamasında gereken kolaylığı gösteren ve uygulamaları bizzat yaparak değerli zamanlarını ayıran Dokuz Eylül Üniversitesinden Yrd. Doç. Dr. Hasan ÇUKUR ve Dicle Üniversitesinden Doç. Dr. İlhan KAYA hocalarıma, ölçeğin oluşturulmasında görüşleriyle katkıda bulunan değerli uzman hocalarıma, asıl uygulamanın yapılmasında desteklerini esirgemeyen Marmara Üniversitesinden Yrd. Doç. Dr. Ali BALCI, Atatürk Üniversitesinden Dr. Ahmet ÇAVUŞ ve Selçuk Üniversitesinden Yrd. Doç. Dr. Caner ALADAĞ hocalarıma en derin teşekkürler.

Son olarak bugüne kadar hep yanımda olan ve beni sabırla destekleyen sevgili ailem; eşim Tamer, kızım Gizem ve oğlum Mert’e sonsuz teşekkürler. İyi ki varsınız.

(5)

II

YÖNELİK HAZIR BULUNUŞLUK DÜZEYLERİ KARADEMİR, Nadire

Doktora, Coğrafya Öğretmenliği Bilim Dalı Tez Danışmanı:Doç.Dr. Salih ŞAHİN

Şubat-2012, 163 sayfa

Bu araştırmada coğrafya öğretmen adaylarının mesleki yeterliklerine yönelik hazır bulunuşluk düzeyleri ve bunun çeşitli değişkenlerle olan ilişkisi ortaya konulmuştur.

Araştırma 2010-2011 eğitim öğretim yılı bahar döneminde 4 farklı üniversitede 4. ve 5.sınıf toplam 252 coğrafya öğretmen adayı ile yürütülmüştür. Araştırmada veri toplamak amacı ile araştırmacı tarafından geliştirilen coğrafya öğretmen adaylarının mesleki yeterliklerine yönelik hazır bulunuşluk düzeyleri ölçeği kullanılmıştır.

Araştırmadan elde edilen verilerin analizinde, bağımsız değişkenlerin bağımlı değişken durumundaki faktörlere bağlı olarak ikili karşılaştırmalarında t-testi ve/veya Mann Whitney U testi, grup karşılaştırmaları için tek yönlü varyans analizi (ANOVA) ve/veya Kruskal Wallis H testi kullanılmıştır. Gruplar arası fark bulunduğunda ise farkın kaynağını bulmak için, Scheffe ve/veya Mann Whitney U testi kullanılmıştır. Veriler arasındaki ilişki düzeyi ise Pearson Korelasyon test tekniği ile belirlenmiştir.

Araştırma sonucunda, coğrafya öğretmen adaylarının mesleki yeterliklerine yönelik hazır bulunuşluk düzeylerinin yeterli seviyede olduğu belirlenmiştir. Bunun yanı sıra hazır bulunuşluk düzeylerinin, cinsiyet, öğrenim gördükleri üniversite, sınıf, okul mezuniyet alanı, yaşanılan yerleşim birimi, arazi çalışmalarına katılım durumu gibi değişkenlere göre anlamlı farklılıklar olduğu, mezun olunan okul türü, bölüm tercih sıralaması, iş kaygısı, öğretmenlik yapmayı düşünme ve sosyal kültürel faaliyetlere katılım durumu gibi değişkenlerin mesleki yeterliklerine göre hazır bulunuşluk düzeylerini etkilemediği sonucuna ulaşılmıştır. Araştırmadan elde edilen bulgular ışığında öğretmen adaylarının hazır bulunuşluk düzeylerinin geliştirilmesine ve ileride yapılacak bilimsel araştırmalara dair öneriler sunulmuştur.

Anahtar Kelimeler: Coğrafya Eğitimi, Coğrafya Öğretmenliği, Mesleki Yeterlik, Hazır Bulunuşluk, Öğretmen Yeterlikleri,

(6)

III

THEIR PROFESSIONAL COMPETENCES KARADEMİR, Nadire

Ph.D., Department of Geography Teaching Thesis advisor: Assistant Prof. Dr. Salih ŞAHİN

February-2012, 163 pages

The readiness level of prospective geography teachers for their professional competences and its relation with various variables are revealed in this study.

The study was conducted with totally 252 prospective geography teachers from 4th and 5th grades of 4 different universities in the spring term of the 2010-2011 academic year. A scale for the readiness level of prospective geography teachers for their professional competences, which was developed by the researcher, was used in order to collect data.

In analyzing the data obtained in the study, t-test and/or Mann Whitney U test was/were used in the double comparison of independent variables depending on the factors which are in the state of dependent variables. One way ANOVA and/or Kruskal Wallis H test was/were used for group comparisons. When differences were found among the groups, Scheffe and/or Mann Whitney U test was/were used so as to find the source of differences. Correlation level between the data was determined by the Pearson Correlation test technique.

As a result of the study, it was determined that the readiness level of prospective geography teachers for their professional competences is adequate. Besides, it was revealed that there are significant differences in the readiness level according to such variables as student’s gender, university, grade, graduation discipline, living neighborhood and participation in field surveys. However it was determined that such variables as type of the school of graduation, order of discipline preference, employment anxiety, thinking of performing teaching and participation in social and cultural activities do not effect the readiness level for their professional competences. In the light of the data obtained in the study, proposals were put forward for the development of readiness level of prospective teachers and for scientific research that will be done in the future.

Key Words: Geography Education, Geography Teaching, Professional Competence,

(7)

IV ÖNSÖZ ... I ÖZET ...II ABSTRACT... III İÇİNDEKİLER ... IV TABLOLAR LİSTESİ... VI KISALTMALAR LİSTESİ ... IX I. BÖLÜM 1. GİRİŞ ... 1 1.1. Problem Durumu... 9 1.1.1.Problem Cümlesi... 11 1.1.2. Alt Problemler... 12 1.2. Araştırmanın Amacı... 13 1.3. Araştırmanın Önemi ... 14 1.4. Varsayımlar... 18 1.5. Sınırlılıklar ... 18 1.6. Tanımlar... 19 II. BÖLÜM 2. KAVRAMSAL ÇERÇEVE VE İLGİLİ ARAŞTIRMALAR ... 21

2.1. Türkiye ve Dünyada Öğretmen Eğitimi... 21

2.1.1. Öğretmenlik Mesleğinin Önemi ve Etkili Öğretmen Nitelikleri ... 22

2.1.2. Cumhuriyet Öncesi Dönemde Öğretmen Yetiştirme Politikaları ... 26

2.1.3. Cumhuriyet Döneminde Öğretmen Yetiştirme Politikaları ... 30

2.1.4. Avrupa Birliği Ülkelerinde Öğretmen Yetiştirme ... 33

2.2. Hazır bulunuşluk... 36

2.3. Hizmet Öncesi Öğretmen Eğitimi Programlarından Beklentiler... 39

2.3.1.YÖK-MEB ve Eğitim Fakülteleri İş Birliği... 41

2.3.2. Dünyada ve Türkiye’de Öğretmen Yeterlikleri ... 43

2.4. Öğretmenlik Mesleğinde Yeterlik ... 48

2.4.1. Genel Alan Yeterlikleri... 52

(8)

V

2.5.2. Coğrafya Dersi Öğretim Programı ve Öğretmen Yeterlikleri ... 68

2.6. İlgili Araştırmalar ... 70 III. BÖLÜM 3. YÖNTEM ... 79 3.1. Araştırmanın Modeli... 79 3.2. Çalışma Grubu ... 80 3.3. Verilerin Toplanması ... 80 3.4. Verilerin Analizi ... 86 IV. BÖLÜM 4. BULGULAR ve YORUM ... 88 4.1. Tartışma ... 116 V. BÖLÜM 5. SONUÇ ve ÖNERİLER ... 135 5.1. Sonuçlar ... 135 5.2. Öneriler ... 139 KAYNAKÇA... 142 EKLER... 158

(9)

VI

Tablo 1. Araştırma Grubunun Cinsiyet Değişkenine Göre Betimsel Veriler ... 88 Tablo 1.1. Cinsiyet Değişkenine Göre Varyansların Homojenlik Testi ... 88 Tablo 1.2. Araştırma Grubunun Cinsiyet Değişkenine Göre AB, AÖB ve GHB

Farklılığı için U test Sonuçları... 88 Tablo 2. Araştırma Grubunun Öğrenim Gördükleri Üniversite Değişkenine Göre

Betimsel Veriler... 89 Tablo 2.1. Üniversite Değişkenine Göre Varyansların Homojenlik Testi... 89 Tablo 2.2. Araştırma Grubunun Öğrenim Gördükleri Üniversite Değişkenine Göre AB, AÖB ve GHB Farklılığı için ANOVA sonuçları ... 90 Tablo 3. Araştırma Grubunun Sınıf Değişkenine Göre Betimsel Veriler... 90 Tablo 3.1. Sınıf Değişkenine Göre Varyansların Homojenlik Testi... 91 Tablo 3.2. Araştırma Grubunun Sınıf Değişkenine Göre AB ve GHB Farklılığı için t testi Sonuçları ... 91 Tablo 3.3. Araştırma Grubunun Sınıf Değişkenine Göre AÖB Farklılığı için U testi Sonuçları ... 91 Tablo 4. Araştırma Grubunun Mezun Olunan Okul Türü Değişkenine Göre Betimsel Veriler ... 92 Tablo 4.1. Mezun Olunan Okul Türü Değişkenine Göre Varyansların Homojenlik Testi ... 92 Tablo 4.2. Araştırma Grubunun Mezun Olunan Okul Türü Değişkenine Göre AB, AÖB ve GHB Farklılığı için ANOVA Sonuçları ... 93 Tablo 5. Araştırma Grubunun Okul Mezuniyet Alanı Değişkenine Göre Betimsel Veriler ... 93 Tablo 5.1. Okul Mezuniyet Alanı Değişkenine Göre Varyansların Homojenlik Testi .. 94 Tablo 5.2. Araştırma Grubunun Okul Mezuniyet Alanı Değişkenine Göre AB AÖB ve GHB Farklılığı için t testi Sonuçları ... 94 Tablo 6. Araştırma Grubunun Bölüm Tercih Sırası Değişkenine Göre Betimsel

Veriler ... 95 Tablo 6.1. Bölüm Tercih Sırası Değişkenine Göre Varyansların Homojenlik Testi... 95 Tablo 6.2. Araştırma Grubunun Bölüm Tercih Sırası Değişkenine Göre AB, AÖB ve GHB Farklılığı için ANOVA Sonuçları ... 95 Tablo 7. Araştırma Grubunun Ailenizle Yaşadığınız Yerleşim Birimi Değişkenine Göre Betimsel Veriler... 96 Tablo 7.1. Ailenizle Yaşadığınız Yerleşim Birimi Değişkenine Göre Varyansların Homojenlik Testi ... 96 Tablo 7.2. Araştırma Grubunun Ailenizle Yaşadığınız Yerleşim Birimi Değişkenine Göre AB ve GHB Farklılığı için ANOVA Sonuçları ... 97 Tablo 7.3. Araştırma Grubunun Ailenizle Yaşadığınız Yerleşim Birimi Değişkenine Göre AÖB Farklılığı için Kruskall Wallis H Sonuçları... 97 Tablo 8. Araştırma Grubunun Mesleki Konferanslara Katılım Durumu Değişkenine Göre Betimsel Veriler... 98 Tablo 8.1. Mesleki Konferanslara Katılım Durumu Değişkenine Göre Varyansların Homojenlik Testi ... 98 Tablo 8.2. Araştırma Grubunun Mesleki Konferanslara Katılım Durumu Değişkenine Göre AB AÖB ve GHB Farklılığı için ANOVA Sonuçları... 99 Tablo 9. Araştırma Grubunun Coğrafya ve Eğitim Yayınlarını Takip Etme Durumu Değişkenine Göre Betimsel Veriler... 100

(10)

VII

Tablo 9.2. Araştırma Grubunun Coğrafya ve Eğitim Yayınlarını Takip Etme Durumu Değişkenine Göre AÖB ve GHB Farklılığı için ANOVA Sonuçları ... 100 Tablo 9.3. Araştırma Grubunun Coğrafya ve Eğitim Yayınlarını Takip Etme Durumu Değişkenine Göre AB Farklılığı için Kruskall Wallis H Sonuçları... 101 Tablo 10. Araştırma Grubunun Dernek ve Kuruma Üyelik Durumu Değişkenine

Göre Betimsel Veriler... 101 Tablo 10.1. Dernek ve Kuruma Üyelik Durumu Değişkenine Göre Varyansların

Homojenlik Testi ... 102 Tablo 10.2. Araştırma Grubunun Dernek ve Kuruma Üyelik Durumu Değişkenine Göre AB ve GHB Farklılığı için t testi Sonuçları... 102 Tablo 10.3. Araştırma Grubunun Dernek ve Kuruma Üyelik Durumu Değişkenine Göre AÖB Farklılığı için U testi Sonuçları ... 102 Tablo 11. Araştırma Grubunun Arazi Çalışmalarına Katılım Durumu Değişkenine Göre Betimsel Veriler... 103 Tablo 11.1. Arazi Çalışmalarına Katılım Durumu Değişkenine Göre Varyansların Homojenlik Testi ... 103 Tablo 11.2. Araştırma Grubunun Arazi Çalışmalarına Katılım Durumu Değişkenine Göre AB AÖB ve GHB Farklılığı için ANOVA Sonuçları... 103 Tablo 12. Araştırma Grubunun Lisans Düzeyi Akademik Not Aralığı Değişkenine Göre Betimsel Veriler... 104 Tablo 12.1. Lisans Düzeyi Akademik Not Aralığı Değişkenine Göre Varyansların Homojenlik Testi ... 105 Tablo 12.2. Araştırma Grubunun Lisans Düzeyi Akademik Not Aralığı Değişkenine Göre AB ve GHB Farklılığı için ANOVA Sonuçları ... 105 Tablo 12.3. Araştırma Grubunun Lisans Düzeyi Akademik Not Aralığı Değişkenine Göre AÖB Farklılığı için Kruskall Wallis H Sonuçları... 105 Tablo 13. Araştırma Grubunun İş Bulma Kaygısı Taşıma Durumu Değişkenine

Göre Betimsel Veriler... 106 Tablo 13.1. İş Bulma Kaygısı Taşıma Durumu Değişkenine Göre Varyansların

Homojenlik Testi ... 106 Tablo 13.2. Araştırma Grubunun İş Bulma Kaygısı Taşıma Durumu Değişkenine Göre AB AÖB ve GHB Farklılığı için ANOVA Sonuçları... 107 Tablo 14. Araştırma Grubunun Öğretmenlik Yapmayı Düşünme Durumu

Değişkenine Göre Betimsel Veriler... 108 Tablo 14.1. Öğretmenlik Yapmayı Düşünme Durumu Değişkenine Göre

Varyansların Homojenlik Testi... 108 Tablo 14.2. Araştırma Grubunun Öğretmenlik Yapmayı Düşünme Durumu

Değişkenine Göre AB ve GHB Farklılığı için t testi Sonuçları... 108 Tablo 14.3. Araştırma Grubunun Öğretmenlik Yapmayı Düşünme Durumu

Değişkenine Göre AÖB Farklılığı için U testi Sonuçları ... 108 Tablo 15. Araştırma Grubunun Bölümü Seçme Nedeni Değişkenine Göre Betimsel Veriler ... 109 Tablo 15.1. Bölümü Seçme Nedeni Değişkenine Göre Varyansların Homojenlik

Testi ... 109 Tablo 15.2. Araştırma Grubunun Bölümü Seçme Nedeni Değişkenine Göre AB

AÖB ve GHB Farklılığı için ANOVA Sonuçları ... 110 Tablo 16. Araştırma Grubunun Sosyal Kültürel Faaliyetlere Katılma Durumu

(11)

VIII

Tablo 16.2. Araştırma Grubunun Sosyal Kültürel Faaliyetlere Katılma Durumu

Değişkenine Göre AB, AÖB ve GHB Farklılığı için ANOVA Sonuçları. 111 Tablo 17. Araştırma grubunun AB, AÖB ve GHB düzeylerine ilişkin korelasyon

sonuçları ... 112 Tablo 18. Araştırma grubunda yer alan coğrafya öğretmen adaylarının AB, AÖB ve GHB düzeylerinin en düşük en yüksek ve ortalama puan sonuçları ... 113 Tablo 19. Araştırma grubunun mesleki yeterliklerine yönelik hazır bulunuşluk

düzeylerine ait ölçek maddelerinin AB puan ortalamaları... 113 Tablo 20. Araştırma grubunun mesleki yeterliklerine yönelik hazır bulunuşluk

düzeylerine ait ölçek maddelerinin AÖB puan ortalamaları ... 114 Tablo 21. Araştırma grubunun mesleki yeterliklerine yönelik hazır bulunuşluk

düzeylerinin derecelendirilmiş AB puan ortalaması ... 115 Tablo 22. Araştırma grubunun mesleki yeterliklerine yönelik hazır bulunuşluk

düzeylerinin derecelendirilmiş AÖB puan ortalaması ... 115 Tablo 23. Araştırma grubunun mesleki yeterliklerine yönelik hazır bulunuşluk

(12)

IX

ANOVA : Analysis of Variance

AB : Alan Bilgisi

AÖB : Alan Öğretimi Bilgisi

GHB : Genel Hazır Bulunuşluk

CBS : Coğrafi Bilgi Sistemleri

MEB : Milli Eğitim Bakanlığı

DPT : Devlet Planlama Teşkilatı

SPSS : Statistical Package for social sciences

YÖK : Yüksek Öğretim Kurumu

KPSS : Kamu Personeli Seçme Sınavı CDÖP : Coğrafya Dersi Öğretim Programı

F : F Değeri

f : Frekans

KO : Kareler Ortalaması

KT : Kareler Toplamı

n : Örneklemdeki Eleman Sayısı

p : Anlamlılık Değeri

Sd : Serbestlik Derecesi

Ss : Standart sapma

t : t değeri

(13)

I. BÖLÜM 1. GİRİŞ

İçinde yaşadığımız yüzyıl, bilgi ve teknolojinin yaşamın her alanına hâkim olduğu bir yüzyıl olarak kabul edilmektedir. Toplumlar, bu gerçeği göz önünde bulundurarak birçok alanda gelişmeye büyük önem vermektedir. Bu alanlardan eğitim en önemlilerinden biridir. Eğitim bireyin yaşamını dengeli ve verimli bir biçimde sürdürebilmesini, içinde yaşadığı topluma yapıcı ve yaratıcı bir üye olarak katkıda bulunabilmesini sağlamaktadır. Eğitim, bir ülkenin her alandaki gelişmesinin temelini oluşturan en önemli yapı taşlarından birisidir. Öyle ki ülkelerin sosyal, kültürel, ekonomik ve politik yapıları ile gelişmişlik düzeylerinin oluşmasında belirleyici faktör olan insan unsurunun yetişmesinde en büyük pay eğitime aittir. Bu nedenle hemen her ülke bugün eğitime mümkün olduğunca fazla kaynak ayırmakta ve eğitimin nasıl daha iyi verilebileceği konusunda çeşitli çalışmalar yürütmektedir.

Sanayi Devrimi'nden sonra ortaya çıkan üretim ilişkileri çerçevesinde yaşanan değişimi, eğitim sistemi diğer sektörlerden önce yakalamışken, günümüzde yaşanan bilgi teknolojisinin etkisi ile ortaya çıkan ve II. Sanayi Devrimi olarak nitelendirilen süreçte, eğitim sisteminin toplumsal değişimi yakalayamadığı görülmektedir. Kuşkusuz bu süreç, eğitim kurumlarını, bu gelişmelerin etkisi ile oluşan bilgi toplumu yapısına uygun, evrensel değerlere açık, bilgi üretimine katkıda bulunabilen, bilgiyi yaratıcı biçimde kullanabilen, daha nitelikli insan yetiştirmeye zorlamıştır.

Kalkınmanın ve gelişmiş toplumlar arasında yer alabilmenin yolu kendi içinde bütünleşmiş, geleceğe umutla bakabilen ve bunun için planlar, programlar hazırlayabilen, yapıcı ve yaratıcı bireylerin yetiştirilmesine bağlıdır. Günümüzün çağdaş eğitim sistemi anlayışında, bilgiyi kullanabilen, değişim ve gelişim sürecinde kendini sürekli yenileyebilen, sürekli öğrenmeyi, düşünmeyi öğrenen, öğrenmeyi bilen, bilmek için sürekli bir arayış ve çaba içerisinde olan, eleştirel, yaratıcı, planlama ve problem çözme sistemine göre düşünen bireylerin yetiştirilmesi amaçlanmaktadır. Küreselleşen dünyada değişimin hızlı ritmine ayak uydurabilen, nüfusunu yeni ortamın gerektirdiği niteliklerle donatabilen, bilgiye erişebilen, bilgiyi üretebilen ve kullanabilen ülkeler etkili ve başarılı olabilecektir.

Dünya da toplumlar hızlı bir şekilde yaşanan teknolojik siyasi ve ekonomik değişimler sonucunda değişmektedirler. Bu bağlamda genellikle sanayi toplumundan bilgi toplumuna doğru bir dönüşüm yaşandığı belirtilmektedir (Casstells 2000). Bilgi

(14)

toplumu bilgi üreten bilgi kullanan ve bilgiyi önemli bir unsur haline getiren toplumlardır (Kökocak, 20005). Sanayi toplumunda sermaye fiziksel unsurlara dayalıyken, bilgi toplumunda sermaye bilgiye dayalıdır. Günümüzde ve yakın gelecekte toplumun refahı bilgi üretme kullanma ve yayma odaklı olacaktır. Bu durumda eğitim sistemleri günümüzün ve geleceğin toplumunun ihtiyaçlarını karşılayabilecek bir eğitim sunmak zorundadırlar (Öztürk 2008).

Bilgi toplumuna geçişin en önemli şartlarından birisi, bilgiye yapılacak olan yatırımdır. “Bu sebeple gelişmekte olan ülkelerin gelişmesine en büyük katkı, insan kaynaklarına yapılan yatırım ve alt yapının iyileştirilmesi olacaktır” (Devlet Planlama Teşkilatı [DPT], 2000).Bilgi toplumlarında bireylerden, öğrenmede teknolojiyi yaratıcı bir biçimde kullanabilmeleri, eleştirel düşünebilmeleri, problem çözebilmeleri ile bilgi ve iletişim becerilerine sahip olmaları beklenmektedir.

Sosyal, ekonomik ve bilimsel gelişmeler ile dünya sürekli değişmektedir. Ulusların bir taraftan bu değişime ayak uydurabilmelerinin bir taraftan da bazı zamanlar bu değişimin öncülüğünü yaparak modernleşmede ön sıralarda yer alabilmeleri, insanlarına yaptıkları yatırımlarla doğru orantılı bir şekilde gerçekleşebileceği düşünülebilir. Bu yatırım da eğitim sistemine yapılan yatırımdır. Değişimin öncülerini eğitim sistemi yetiştirecektir. Söz konusu bireylerin yetiştirilmesinde ise, öğretmenlere ve öğretmen yetiştiren kurumlara büyük sorumluluklar düşmektedir. Özellikle öğretmenin öğrenci ve eğitim programlarını etkileme gücü diğerlerine göre daha fazladır. Bu nedenle eğitim hedefleri, eğitim programları, derslerin içeriği vb. ne denli iyi hazırlanırsa hazırlansın, bu programların uygulayıcısı olan öğretmenler iyi yetiştirilmezse, yapılan çalışmalar ve çabaların amacına ulaşamayacağı açıktır (Saracaloğlu ve Kumral, 2007).

Tüm dünya ülkelerinde ve Türkiye’de eğitim ve eğitim sorunları en önemli konular arasında görülmektedir. Gelişen teknolojilerle, eğitim standartları ve eğitim kalitesi sürekli arttırılmaya çalışılmakta, değişen eğitim stratejileriyle yeni öğretim programları uygulanmakta ve daha iyi bir eğitim sistemi için neler yapılabileceği araştırılmaktadır.

Eğitimin, hızla değişen koşullara uyum sağlayabilecek, teknoloji ile barışık, rekabet gücü yüksek bireyler yetiştirmeye odaklanması zorunludur. Bu durum, eğitim sisteminin en temel bileşeni olan öğretmenin eğitimini önemli hale getirmektedir. Bir eğitim sisteminin kalitesi, sistemde yer alan öğretmenlerin kalitesiyle doğru orantılıdır.

(15)

Eğitim süreci, nitelikli insan yetiştirmeye yönelik faaliyetlerin bütünü olarak tanımlanabilir. Nitelikli insan yetiştirmek ise öncelikle nitelikli öğretmen yetiştirmek ile ilgili bir konudur. Öğretmenlik; bir milletin ve bir ülkenin geleceğini hazırlama sorumluluğunu taşıyan özel ve önemli bir uzmanlık alanıdır. Bu mesleği yapacak öğretmenlerin alan bilgisi, genel kültür bilgisi ve öğrenmeyi öğretme becerisine sahip olması ve tüm yeteneklerini sanatsal bir şekilde sunması beklenmektedir(Gökçe, 2009 ).

Türkiye Cumhuriyetinin Kurucusu Büyük Önder Atatürk “Öğretmenler yeni nesil en büyük Cumhuriyetçilik dersini sizden ve sizin yetiştireceğiniz öğretmenlerden alacaktır. Cumhuriyet, fikren, ilmen, fennen, bedenen kuvvetli ve yüksek karakterli koruyucular ister. Yeni nesli bu özellik ve kabiliyetlerle yetiştirmek sizin elinizdedir.” derken Türk insanının eğitiminde en önemli ve kritik rolü öğretmenlere yüklemiştir.

Öğretmen olmak, genç neslin eğitimi için topluma karşı olan sorumluluğu kabul etmek demektir. Öğretmenlik mesleği, eğitim alanında bir hayli aktiviteyi ve her gün talep etmeyi gerektirir(Sümbül,2006).Öğretmen adaylarının ileride mesleğe başladıklarında etkili bir biçimde eğitim-öğretim hizmeti vermeleri öğretmenlik mesleğine ilişkin tutumları ve motivasyon düzeyleriyle doğru orantılıdır. Dolayısıyla yetişen öğretmen adaylarının mesleki ve alan niteliklerinin artırılması önemlidir. Etkili bir öğretmen seçimi sürecinin ana hedefi, doğru öğretici personeli seçerek etkin bir öğretim aktivitesini gerçekleştirmektir. Çünkü güvenilir bir öğretmen seçim sürecinde görevi yerine getirmek için aranan niteliklere sahip öğretmeni seçerek etkin bir eğitim hizmeti vermek ilk amaç olmalıdır (Eraslan, 2004).

Bir ülkenin başarısı-kalkınmışlığı o ülkenin bireylerinin dolayısıyla toplumun iyi eğitilmişliği ile paralel olduğu unutulmamalıdır (Işık, Çiltaş ve Bekdemir, 2008).Her mesleğin ürünlerindeki hatalarını telafi etmek mümkündür; ancak, öğretmenin ürünündeki hataları telafi etmek çoğu zaman mümkün değildir (Özbek, 2007).

Günümüzde toplumlar bilim ve teknolojideki hızlı değişimler karşısında bir yandan bu gelişmelere ayak uydurmaya çalışırken, diğer yandan da teknolojik düzeyi hangi seviyede olursa olsun eğitimde öğretmenin yerini alabilecek bir mekanizmanın yaratılamayacağını, hatta teknolojik gelişmelere paralel olarak öğretmene daha çok ihtiyaç olacağını görmüşlerdir. Bu nedenle bütün gelişmiş ülkeler eğitim çalışmalarına ağırlık vermiş ve bu ağırlığın odak noktasının “daha iyi eğitim için kaliteli ve nitelikli öğretmen” yetiştirmek olacağını düşünmüşlerdir. Bu anlayışa göre; bir toplum, çağdaş ve gelişmiş ülkeler düzeyinde kalkınmasının gerektirdiği kalite ve sayıda yeterli insan gücünü yetiştirdiği ölçüde çağdaşlaşır ve gelişir. Toplumun sosyal, kültürel, ekonomik

(16)

ve politik yapısını oluşturan, onu millet yapan, onu ülke olarak güçlü kılan bu özellikler fertlere ancak eğitim yoluyla ve onun temel unsuru olan öğretmenlerle gerçekleştirilir (Milli Eğitim Bakanlığı [M.E.B], 1999).

Ülkelerin gelişmişliği, büyük ölçüde yetişmiş eğitimli bireylerinin çokluğu ile ilişkilidir. Bireylerin iyi yetiştirilmesi öncelikle eğitimin uzak hedefleri ile paralel olmalıdır. Ülkelerin çağdaşlaşması, gelişmiş ülkeler arasında yer alması ve vatandaşlarının mutluluğu uzak hedefleri oluşturur. Uzak hedeflere ulaşmak öncelikle özel ve genel hedeflerin aşılması ile sağlanır. Hedeflere ulaşmak, nitelikli öğretmen yetiştirmeye ve ihtiyaç analizleri iyi yapılmış eğitim programlarının geliştirilmesine bağlıdır. Ülkenin ihtiyacı olan insan gücünü yetiştirmek sorumluluğunu yüklenen eğitim sistemlerinin verimli çalışabilmesi için öğretmenlerin de çok iyi yetiştirilmesi ve öğretmen adaylarının mezun oldukları zaman ideal kabul edilen birtakım öğretmenlik davranışlarına, her türlü bilgiye, özelliklere ve donanımlara sahip olmaları gerekmektedir (Ergün ve ark., 1999: 76). Bugün öğretmen yetiştirmede ülkemizin temel amacı, bilimsel anlayışlı, çağdaş, demokrat, üretken, ekip çalışması ve liderlik özelliklerine sahip, değişen koşullara uyum sağlayabilen, iletişim becerileri yüksek, eğitim teknolojilerini kullanabilen, öğrenmeyi öğrenmiş ve kendini yenileyebilen, çeşitliliği bir zenginlik olarak algılayan, kültüre ve sanata duyarlı, mesleğine adanmışlık duygusuna sahip, özgüveni ve hoşgörüsü olan, Atatürk İlke ve İnkılâpları ile milli ve manevi değerlere sahip, ülke çıkarlarını kendi çıkarlarının önünde gören öğretmenler yetiştirmek olmalıdır. Ülkemiz eğitim sisteminin hedeflerini gerçekleştirebilmesi için de nitelikli öğretmenlerin yetiştirilmesi gerekmektedir (Yılmaz, 2007).

Eğitim sisteminin temel ve göz ardı edilemez öğesi olan öğretmenlik, toplumu tüm yönleriyle etkileme gücüne sahip mesleklerin başında gelmektedir. Üstlenilen sorumluluk, toplumsal beklentiler ve kazanılması gereken özellikler dikkate alındığında, öğretmenliğin herkes tarafından yapılamayacak bir meslek olduğu kolayca anlaşılmaktadır. Öğretmen adaylarının seçimi, hizmet öncesi eğitimleri ve atanma öncesinde yeterli formasyona sahip olup olmadıklarının tespiti burada önem kazanmaktadır (Şimşek, 2005).

Bilgi çağının gerektirdiği çağdaş nitelikte bir eğitim anlayışının yaşama geçirilmesi ve bu doğrultuda eğitim sisteminin yeniden yapılandırılması, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de zorunludur. Hızla değişen toplumumuzda öğretmenlerin hizmet öncesinde nitelikli eğitim gereksinimi gün geçtikçe artmakta öğretmen adaylarının gerekli bilgi ve becerileri edinerek göreve başlamadan önce meslekte yetkinlik kazanmaları

(17)

beklenmektedir(Ersoy,2000). Ekonomik ve toplumsal gelişmeyi amaçlayan her ülkede, dünyada yaşanan ekonomik, bilimsel ve teknolojik gelişmeler doğrultusunda toplumsal sistemlerde gerekli görülen değişim, gelişim ve yenileşmeyi sağlayacak nitelikli insan gücünün yetiştirilmesi eğitim sisteminden beklenmektedir. Bu nedenle, “bireyin yaşam düzeyini yükseltmeye yönelik toplumun yapısını değiştirme girişimi” (Adem, 2000: 20) olarak tanımlanan toplumsal gelişmeyi sağlamanın koşulu, eğitim sisteminin her basamağında eğitimin kalite ve verimliliğinin artırılmasıdır. Eğitimde kalite ve verimliliğin temel belirleyicilerinden biri, eğitim sürecini yürüten öğretmenlerin nitelikleri olduğundan, nitelikli bir eğitimin temel koşulu da nitelikli öğretmenlerin yetiştirilmesidir.

Günümüzde ise, öğrenmeyi öğrenme, sinerji ve bilgi okuryazarlığı öğretmen eğitiminde kalitenin önemli göstergeleri olarak ön plana çıkmaktadırlar (Baştürk ve Yücel, 2004: 517–519). Çünkü içinde bulunduğumuz 21. yüzyılın en ayırıcı özelliği “bilgi çağı” olmasıdır. Bilgi çağı, bilginin yoğunlaştığı, bilim ve teknolojinin hızlı değişim gösterdiği bir dönemdir. “Bilgi toplumu” olma sürecine girmiş toplumlarda bireylerin hem bu sürece uyum gösterebilmeleri hem de süreci geliştirebilmeleri için düşünme yollarını bilip uygulayabilme, sorun çözebilme, araştırma yapabilme, bilgiyi yaratıcı biçimde kullanabilme, bilgi ve teknolojiyi üretebilme gibi niteliklere sahip olmaları gerekir (Özer, 1998: 147–164). Eğitim sürecinde bireylere bu niteliklerin kazandırılabilmesi için öğretmenlerin de öğretmenlik eğitimi sürecinde kalitenin göstergeleri olan bu özellikleri kazanmış olarak yetiştirilmeleri gerekmektedir. Bu bağlamda ülkemizde de eğitim sistemi köklü bir değişim içine girmiştir. Zorunlu ilköğretimin sekiz yıl olarak belirlenmesinden sonra zaman içinde müfredat programlarında yeniden düzenlenmeye gidilmiş ve son yıllarda öğretim yöntemlerinden, ölçme değerlendirme sistemine kadar değişiklikler meydana gelmiştir.

Eğitim, kişinin zihinsel, bedensel, duygusal, toplumsal yeteneklerinin, davranışlarının en uygun şekilde ya da istenilen bir doğrultuda geliştirilmesi, ona bir takım amaçlara dönük yeni yetenekler, davranışlar, bilgiler kazandırılması yolundaki çalışmaların tümüdür. Bu yönüyle eğitim, insanın doğumuyla başlayan ve hayat boyu devam eden bir süreçtir (Akyüz, 2010). Bu süreç içerisinde coğrafya eğitimi ayrı bir değere sahiptir. Çünkü coğrafya hayatın kendisidir. Coğrafya eğitimi ile öğretmen adaylarının açlık, kuraklık, küresel ısınma, iklim değişikliği, çölleşme, geri kalmışlık gibi dünyayı ve tüm insanları ilgilendiren evrensel sorunlar hakkında en doğru bilgi ve

(18)

görüşlere sahip olmaları, olaylara ve konulara geniş açıdan ve çok boyutlu bakabilmeleri beklenmektedir (Sharma ve Elbow, 2000).

Bu durumda çağdaş ve işlevsel coğrafya eğitimi ancak iyi yetişmiş öğretmenlerle olur. Onun için coğrafya öğretiminde bilgi beceri değer ve tutum öğretecek kişilerin nasıl yetiştirileceği ve hangi yeterliliklere sahip olması gerektiği konusu son derece büyük bir önem taşımaktadır. Çünkü coğrafi bilinç ancak alanında ihtisaslı coğrafya öğretmenleri ile kazandırılabilir (Karabağ, 2007 ).

Coğrafya çok boyutlu bir kavramdır. Bu durumda coğrafyanın tek bir tanımını yapmak da mümkün değildir (Doğanay, 2002; Arı, 2008; Özçağlar, 2009). Nitekim Coğrafya, insanla doğal ortam arasındaki karşılıklı etkileşimleri, bu etkileşimler sonucunda gelişen faaliyetlerle durumları dağılış, ilişki kurma, karşılaştırma, nedensellik ilkelerine bağlı kalarak ve çeşitli araştırma yöntemleri uygulayarak araştırıp inceleyen, elde ettiği sonuçları bir sentez halinde ortaya koyan, kendi içerisinde çok sayıda bilim dalından oluşan bir bilimler topluluğudur (Özçağlar, 2009). Karabağ (1998)’ ise coğrafyayı; insan, mekân ve zaman elemanlarını birbiri ile ilişkilendiren, bu elemanlar ile ilgili tanımlama ve açıklamalar yapan, aralarındaki gelişmeleri, sebep-sonuç ilişkileri de kurarak değerlendirmelerin yapılmasına imkân veren, çözüm önerileri sunma imkânına sahip uygulamalı bir bilim dalı olarak tanımlamaktadır. 2005 yılında uygulamaya konan Coğrafya Dersi Öğretim Programında da coğrafya; “Doğa ve insana ait konum, dağılış, sistemler, süreçler, dokular ve etkileşimleri açıklayan bilimdir” şeklinde tanımlanmıştır (M.E.B, 2005). Coğrafya, kısaca insanın yaşadığı ortamı tanıması demektir. Bu şekliyle de, coğrafya biliminin araştırdığı ve ürettiği coğrafi bilgiyi bir nevi "Yeryüzünün Kullanma Kılavuzu" şeklinde görebiliriz. Türkiye'nin gelişmesinde en önemli rol oynayacak konuların başında da coğrafya bilimi, dolayısıyla coğrafi bilgiden yararlanmak gelmektedir. Çünkü Türkiye'nin geçmişte ve günümüzde olduğu gibi gelecekte de, gerek ülke içi gerekse ülkeler arası arenada sahip olacağı özellikler ve üstleneceği rolleri, coğrafi özelliklerinden ayrı düşünmek mümkün değildir.

Coğrafya sadece genel kültür veren bir bilim değildir. İnsan ve çevre arasında ilişkiler kurarak, bilimsel düşünce gücünü geliştirir ve yurt sevgisinin oluşmasında önemli role sahiptir (Doğanay, 2002:184).Birçok batılı ülkede gerek akademik, gerekse okul ortamında ve günlük yaşamda coğrafya etkin bir şekilde kullanılmaktadır (Arı, 2008:19). Coğrafyanın konularıyla günlük hayatta çok karşılaştığımız için çağdaş dünyayı da anlamamızda ve yorumlamamızda yardımcı olur. Geçmişle geleceği

(19)

karşılaştırmada, bugünün sorunlarıyla geçmişin sorunlarını incelemede coğrafya etkilidir. Coğrafya eğitimi sayesinde bireyler ülkelerin potansiyellerini, siyasi politikalarını, ülkelerde yaşanan gelişmelerin sebeplerini öğrenip bunları yorumlayabilirler (Akınoğlu, 2006).

“Coğrafya eğitimi ulusal anlamda temel bir bilim ve her ülkenin kendini bulmasında ne kadar yol gösterici bir boyuta sahipse evrensel yaklaşımlar açısından da bir o kadar önem taşımaktadır”(Artvinli ve Kaya, 2010).Coğrafya bilimi insanlara, bağımsız, çok yönlü ve yaratıcı düşünebilen, ileriyi görebilme, edindikleri bilgileri günlük yaşantılarında kullanabilme, çevrelerindeki sosyal, kültürel ve ekonomik olaylarla ilgilenme alışkanlığı kazandırır. “Coğrafya öğretiminde öğrenme bilişsel, duyuşsal ve psiko-motor olmak üzere üç ayrı boyutta gerçekleşir. Coğrafya öğretimiyle; öğrenciler bilgi, duygu, davranış, pratik/uygulama ve değer yargısı kazanarak hayata hazırlanır” (Karabağ, 2001:4).

Dünyada yükselen değerler arasında Coğrafya’da yer almaktadır. Özellikle A.B.D, İngiltere ve Avrupa ülkelerinin çoğunda Coğrafya hızlı bir gelişim trendine girmiştir. Coğrafya eğitimi, küresel dünyanın giderek artma eğilimindeki sorunlarını; hem ticari hem de mesleki olarak araştırmasının yanında siyasi alanlarda da ülke birikimine anlamlı ve önemli katkılar yapmaktadır. Artık modern dünyada coğrafyaya, mekân ve lokasyonların karakterleri ile bazı alışılmış özelliklerini bir seri şeklinde ezberleten ders olarak yaklaşılmamaktadır. Geçmişte coğrafyanın yer adları ezberleten ders olduğu düşünülürken, günümüzde özellikle gelişmiş ülkelerde hemen hemen bütün toplumsal, doğal ve ekonomik sorunlara ancak coğrafya açısından iyi eğitilmiş bireylerin çözüm üretebileceğine inanılmaktadır (NA Press, 1997: 16).

Bednardz (1997; Akt:Welton ve Mallan,1999:46)’nın belirttiğine göre tüm savaşların temelinde geçerli bir coğrafi sebep vardır. Çünkü coğrafya yer ve mekan bilimidir ve asıl olarak yer ve insanların bu yerle ilgili karşılıklı etkileşimlerini inceler. Bu nedenle coğrafya fiziki ve kültürel coğrafya olarak alt alanlara ayrılır.

Günümüz dünyasında yaşanan sorunları anlamada ve çözmede, sürdürülebilir kalkınma sağlamada coğrafyacılar anahtar bir role sahiptir. Ülkemizde 2005 Coğrafya Dersi Öğretim Programı’nda da sürdürülebilir kalkınma konusuna büyük bir önem verilmiştir. Sürdürülebilir kalkınma öğretim programının amaçlarında vurgulanmış ve konuyla doğrudan ilgili olan birçok amaca yer verilmiştir (Şahin ve ark., 2007). Bu nedenle, coğrafya öğretmenlerinin sürdürülebilir kalkınma ile ilgili konularda donanımlı olmaları son derece önemlidir. Boehn (2007) de, geleceğin coğrafya öğretmenlerinin

(20)

lisans eğitimlerinin mutlaka sürdürülebilir kalkınma için eğitimi kapsaması gerektiğini vurgulamaktadır. Ayrıca Coğrafyanın öneminin vurgulanmasında Birleşmiş Milletlerin 1981 deki “Gelişme ve Çevre Konferansı”nda deklare ettiği “coğrafyanın genel eğitim içindeki pozisyonu, özel yaşamlarında öğrencilerin niteliği ve potansiyeli, çalışma ve sosyal hayat için o kadar önemlidir ki, coğrafya ilköğretimden lisenin sonuna kadar zorunlu bir ders olarak okutulmalıdır” şeklinde özetlenebilecek yaklaşımı dışında konferansta; “İster üretici ve tüketici, ister işçi ve işveren olsun insanlar, davranışlarının çevresel ve uluslararası etkilerini bilmelidirler. Demokratik toplumların vatandaşları olarak, bu konuda sürdürülebilir kalkınma ve çevre yönetimiyle ilgili politikacıların yaklaşımlarını sorgulamalı ve ona göre oy kullanmalıdırlar” şeklinde bir yönlendirme yapılmaktadır (IGU-CGE, 1992).

Bir ülkenin teknolojik anlamda gelişimi ve ekonomik kalkınmasının temelinde eğitilmiş insan gücü bulunmaktadır. Gelişmiş ülkelere bakıldığında en önemli avantajlarının eğitilmiş İnsan gücü olduğu görülmektedir. Halkı iyi bir eğitim almış olan birçok ülke maddi anlamda yeterli zengin kaynaklara sahip olmasa da, diğer ülke kaynaklarını kullanarak zengin olabilir. Bunun tam tersine çok zengin yer altı ve yerüstü doğal kaynaklara sahip olan ülkeler, eğitilmiş ve donanımlı insan gücü kaynağına sahip olmadıklarından yoksul kalmakta ve çeşitli yollarla diğer ülkelere hizmet etmek zorunluluğu taşımaktadırlar. Bu açıdan eğitimin diğer faydalarının yanında gelişim ve ekonomik ilerleme için de vazgeçilmez bir koşul olduğu bilinmektedir. Bu noktada özellikle coğrafya gibi bir bilimin yeri ve bunun halka öğretilmesi çok büyük önem taşımaktadır. Bunu da halka öğretecek olan coğrafya öğretmenleridir. Bu bağlamda coğrafya öğretmenlerinin ve coğrafya öğretmenlik mesleğinin önemi ortaya çıkmaktadır. Dolayısıyla coğrafya öğretmenlerinin mesleğe başlamadan önce gerekli yeterliklerle donatılmış olmaları gerekmektedir.

Günümüz dünyasında coğrafya eğitimi ile ilgili trendler globalleşme, coğrafya eğitiminde beceri ve değerler, coğrafya eğitim ve öğretiminde iletişim teknolojilerinin kullanımının en üst düzeye çıkması, ulusal ve uluslararası arenada coğrafyanın kullanılması üzerinde yoğunlaşmaktadır. AB üyesi olan ülkelerle, diğer gelişmiş ülkeler eğitimlerini, “herkes için hayat boyu öğrenme” yaklaşımıyla; bilgiye ulaşma yol ve yöntemlerini öğreten, etkin bir rehberlik hizmeti içeren, yatay ve dikey geçişlere imkân veren, piyasa meslek standartlarına uygun, üretime dönük eğitime ağırlık veren, fırsat eşitliğini gözeten olarak tanımlamaktadırlar. Bilgi üretme öğrencilerin anlamalarına yardım eden ve onlara öğrendiklerinin anlamını veren en etkili yollardan birisidir. Bu

(21)

bağlamda diyebiliriz ki coğrafyada bilginin yapı taşları olan olgu, kavram ve genellemeleri içeren bilginin nasıl üretildiği fikrini yakalamış bir öğrenci modeli oluşturmak zorundayız (Taşlı, 1997). Böyle bir modeli yetiştirebilmek içinde öncelikle coğrafya öğretmen adaylarının mesleğe başlamadan önce hazır bulunuşluklarını sağlamalıyız.

1.1. Problem Durumu

İstendik davranışların geliştirilmesi olarak tanımlanan eğitimde yeni bir davranış değişikliğinin gerçekleştirilebilmesi öğrencinin hazır bulunuşluk düzeyine bağlıdır. Öğrenci, kazanacağı yeni davranış için gerekli olan ön koşul niteliğindeki bilişsel, duyuşsal ve devinişsel davranışlara sahip olmalıdır (Başar, 2001). Bloom (1995) tarafından öğrencinin özgeçmişi olarak tanımlanan hazır bulunuşluk düzeyi, öğrencinin genel ve özel yeteneğini, hedef davranışlarla ilgili bilgi ve becerilerinin niteliğini, ilgi, tutum ve güdülenmişliğini kapsar. Hazır bulunuşluk, bireyin bir işi yapabilmesi için gereken olgunlaşmaya erişmesinin gerekliliği yanında, bu iş için gerekli ön bilgi, beceri ve tutumu da kazanmış olması demektir. O halde gelişim, hem nicelik hem de nitelik yönünden belirli bir düzeye erişmeyi anlatır. Kişinin olgunlaşma ve öğrenme sonucu belli davranışları yapmaya hazır olmasıdır. Hazır bulunuşluk öğrencinin belli bir hedef davranışa ulaşması için kendine sunulan öğrenim görevini yapma yeterliğidir. Bu durumda Coğrafya Öğretmen Adaylarının öğretmen olmadan önce belli bir hazır bulunuşluk düzeyine sahip olmaları gerekmektedir. Böylece öğretmenlik mesleğinin gerektirdiği yeterliklere daha kolay ulaşabilirler.

Öğretmen yeterliği eğitim kalitesini doğrudan etkileyen önemli bir faktördür. Öğretmenlik mesleği alan bilgisi, genel kültür ve pedagoji bilgi ve becerisini gerektiren bir meslek dalıdır (Çakan,2004). Öğretmen eğitimi için açılmış eğitim Fakültelerinde eğitim süreci; alan bilgisi, öğretmenlik meslek formasyon’u ve genel kültür alanından oluşturulmuş dersler yoluyla düzenlenmektedir. Bu üç alanda verilen eğitim sonucu öğretmen olan bireyin, geleceğin neslinin eğitimine rehberlik etme yeterliliği kazandığı düşünülmektedir(Kılıç ve Acat, 2007). Öğretmenlik mesleği tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de büyük bir öneme sahiptir. Çünkü geleceğin doktorunu, avukatını, mühendisini yine öğretmen yetiştirmektedir. Bu bağlamda M.E.B öğretmenlik mesleğine çeşitli kriterler getirmiştir. Milli Eğitim Bakanlığı ‘'Öğretmenlik Mesleği Genel Yeterlikleri” isimli çalışmasında öğretmen olunca bu meslekte kişilerin hangi yeterlikleri kendilerinde bulundurmaları gerektiğini belirtmiştir. Eğitim fakültelerinden

(22)

mezun olup ileride öğretmenlik yapacak Coğrafya öğretmen adaylarının da aynı yeterlik kriterlerine sahip olmaları beklenmektedir. Bu yeterlik kriterlerine sahip olabilmeleri için de eğitim fakültelerinden mezun olurken hazır bulunuşluk düzeylerinin yüksek boyutlara ulaşması gerekir ki bu mesleği hakkıyla yapabilsinler. Bu durumda öğretmenlik mesleğinin niteliğinin yükseltilmesi, öğretmenlerin genel ve özel yeterlik alanlarının belirlenmesi ve bu yeterliklerin de hizmet öncesinde öğretmen yetiştiren kurumlarda öğretmen adaylarına kazandırılması ile gerçekleştirilebilir.

Yeterlik; öğretmenin öğretmenliğin işlevlerini yerine getirebilecek yeteneklere sahip olmasıdır. Öğretmenlerin meslek bilgisi yeterlikleri, daha çok öğretme-öğrenme sürecinde yer alan plan yapma ve ders hazırlığı, öğretim yöntemlerinden yararlanma, iletişim becerisini kullanma, sınıfı yönetme ve öğrencilerle sağlıklı ilişkiler kurma, öğrencilerin öğrenmelerini değerlendirme ve kayıt tutma yeterlikleri olarak sıralanmaktadır (Demirel, 2000: 204). Nitelikli insan gücünü ancak nitelikli öğretmenler yetiştirebilir. Okullarda bulunan öğrencilerin nitelikli olması büyük oranda onu yetiştiren öğretmenin yeterliliğine bağlıdır (Darling-Hammond ve Youngs, 2002). Öğretmenlik mesleğinin niteliğinin yükseltilmesi, öncelikle öğretmenlerin sahip olması gereken genel ve özel alan yeterliklerinin bilinerek, bu yeterliklerin öğretmen ve öğretmen adaylarına kazandırılması ile mümkün olacağı açıktır (Erdem, 2005).

Eğitim sisteminin en önemli öğesi öğretmenlerdir. Öğretmen Yetiştirme ve Eğitimi Genel Müdürlüğü’nün (M.E.B, 2009) belirttiği gibi, eğitimin kalitesi, öğretmenin kalitesiyle doğru orantılıdır. Eğitim-öğretimde başarıyı yakalamak, iyi yetişmiş öğretmenler sayesinde olacaktır. Günümüzde öğretmen yetiştiren eğitim fakültelerinin öğretim programları da çağın gereklerine uygun şekilde değişim içindedir. Bu değişime coğrafya bölümleri de yoğun bir şekilde katılmaktadır.

Coğrafi düşünme becerisine sahip olmak ve insan yaşamına yön vermek için coğrafya yaşamın merkezi olmalıdır. Bu ise her öğretim kademesinde nitelikli bir coğrafya eğitiminin verilmesi ile sağlanabilir (Thomas, 2001; Karabağ ve Şahin, 2007: 71).Bu eğitimin en iyi şekilde verilebilmesi için de iyi yetişmiş coğrafya öğretmenlerine ihtiyaç vardır. Lisans döneminde yeterli ölçüde hazır bulunuşluğa sahip olarak yetişen coğrafya öğretmen adayları bu işi en doğru şekilde yapacaklardır.

Coğrafya öğretmen adayları eğitim fakültelerinde lisans eğitimleri boyunca aldıkları derslerle, Milli Eğitim Bakanlığı’nın yeni (2005) Coğrafya Dersi Öğretim Programı çerçevesinde öğrenciye kazandırmaları gereken bilgi beceri değer ve tutumları verebilecek boyutta yetiştirilmelidir. O nedenle öncelikle coğrafya eğitiminin

(23)

öğrencilere neleri nasıl kazandırdığına, daha iyi yetişmeleri için nelerin nasıl yapılması gerektiğine önem verilmelidir.

Bilimsel alanda yapılan çalışmaların büyük bir kısmı coğrafya öğretmenlerin mesleğe başladıktan sonraki yeterlik düzeylerini belirlemek amacıyladır(Artvinli, 2000; Eğri, 2006; Öztürk, 2003; Yeşil, 2006; İzci,1999; Öztürk, 2004).Fakat yeni mezun olacak coğrafya öğretmen adaylarının ne durumda oldukları, Yüksek Öğretim Kurumu ve Milli Eğitim Bakanlığı’nın istediği yeterlik düzeylerine uygun olarak yetişip yetişmedikleri, Eğitim fakültesinde alınan derslerin bu amaca ulaşmada ne kadar yeterli olduğu, adayların bu mesleğe ne kadar hazır olduklarına dair çalışmalar çok sınırlıdır. Sorunlara kökten çözümler getirebilmek için kaynak noktasında düzenlemeler yapılması gerekmektedir. Gelecekte öğretmenden istenen yeterlikler göz önüne alınarak öğretmenlerin daha öğretmen adayı iken istenen boyutta yetişmeleri sağlanmalıdır. Bu temel doğrultusunda iyi bir hazır bulunuşlukla, iyi bir yeterlik ve iyi bir coğrafya öğretmeni ortaya çıkacaktır.

1.1.1. Problem Cümlesi

Araştırmanın problem cümlesi “Coğrafya Öğretmen Adaylarının Mesleki Yeterliklerine Yönelik Hazır Bulunuşluk Düzeyleri” nedir ? şeklinde oluşturulmuştur. Araştırma konusu birçok faktörün etkisi ile şekillendiği için araştırmacı bunlar içinden en çok etki eden faktörleri tarayarak alt problemler içine almıştır.

Özellikle öğretmen adaylarının göreve başlamadan önce ve göreve başladıktan sonraki durumları göz önünde bulundurulduğunda hazır bulunuşlukları daha iyi anlaşılmaktadır. Öğretmen yeterliliği çoktan seçmeli testlerle ölçülebilecek, değerlendirilecek bir yeterlilik değildir. Bu yüzden şu anda Türk Eğitim Sistemi’ne öğretmen atamalarında ileri sürülen yeterlik düzeyleri nesnel verilerle ortaya konulmadığı takdirde istenen sonuçlar elde edilemeyecek, yeterliliği geliştirmek için sürekli olarak öğretmenleri hizmet içi eğitim kurslarına tabi tutmak zorunda kalınacaktır. O nedenle bu durumun öncesini tespit etmeden sonucuyla ilgili vereceğimiz hükümler bizi doğru sonuçlara ulaştırmayacaktır. Özellikle coğrafya öğretmen adaylarının atanma öncesi durumları ve düzeyleri mutlaka dikkate alınmalı, bunların hazır bulunuşluklarının yeterli olup olmadıkları tespit edilmelidir.

(24)

1.1.2. Alt Problemler

1. Coğrafya Öğretmen Adaylarının Mesleki Yeterliklerine Yönelik Hazır Bulunuşluk Düzeyleri; Alan Bilgisi, Alan Öğretimi Bilgisi ve Genel Hazır bulunuşluklarına göre,

1.1. Cinsiyetlerine göre anlamlı farklılık göstermekte midir?

1.2. Öğrenim gördüğü üniversiteye göre anlamlı farklılık göstermekte midir? 1.3. Sınıflarına göre anlamlı farklılık göstermekte midir?

1.4. Mezun olunan lise türüne göre anlamlı farklılık göstermekte midir?

1.5. Orta öğretimden mezun olunan alana göre anlamlı farklılık göstermekte midir?

1.6. Bölümün kaçınca tercihi olduğuna göre anlamlı farklılık göstermekte midir? 1.7. Aileyle yaşanılan yerleşim birimine göre anlamlı farklılık göstermekte midir?

1.8. Eğitim öğretim süresince mesleki alanla ilgili konferans seminer vb. etkinliklere katılma durumuna göre anlamlı farklılık göstermekte midir?

1.9. Coğrafya ve eğitim bilimleriyle ilgili ne tür süreli yayınların takip edildiğine göre anlamlı farklılık göstermekte midir?

1.10. Coğrafyayla ilgili herhangi bir dernek ya da kuruma üye olma-olmama durumuna göre anlamlı farklılık göstermekte midir?

1.11. Eğitim öğretim sürecinde arazi çalışmalarına katılma sıklığının durumuna göre anlamlı farklılık göstermekte midir?

1.12. Lisans düzeyi akademik not ortalaması durumuna göre anlamlı farklılık göstermekte midir?

1.13. İş bulma kaygısı taşıma-taşımama durumuna göre anlamlı farklılık göstermekte midir?

1.14. Mezun olunca öğretmenlik yapmayı düşünme-düşünmeme durumuna göre anlamlı farklılık göstermekte midir?

1.15. Bu bölümü seçme nedenine göre anlamlı farklılık göstermekte midir? 1.16. Sosyal kültürel faaliyetlere katılma sıklığının durumuna göre anlamlı farklılık göstermekte midir?

2.Coğrafya Öğretmen adaylarının Alan Bilgisi hazır bulunuşluk düzeyi ile Genel hazır bulunuşluk düzeyi arasında anlamlı bir ilişki var mıdır?

3. Coğrafya Öğretmen adaylarının Alan Öğretimi Bilgisi hazır bulunuşluk düzeyi ile Genel hazır bulunuşluk düzeyi arasında anlamlı bir ilişki var mıdır?

(25)

1.2. Araştırmanın Amacı

Karabağ (2007)’ye göre coğrafya öğretmenlerinde olması gereken özellikler/beceriler dört unsura bağlı olarak kazanılır. Bunlar;

1-Bilgiye dayalı unsurlar,

2-Bireysel anlayışlara dayalı unsurlar,

3-Tekniğe yeteneğe dayalı unsurlar(Beceri ile ilgili unsurlar)

4-Günceli takip etmeye dayalı unsurlardır (Mesleki yenilikleri takip etme).

Bunlardan bilgiye dayalı unsurlar; Coğrafya bilgisi, Coğrafya öğretimi bilgisi, Coğrafya öğretimi yapılan kurum bilgisi ve Genel eğitim bilgisi olarak da bölümlenebilir.

İyi bir coğrafya öğretmeni olabilmek için öncelikle iyi bir alan bilgisine sahip olunmalıdır. Bu bilgi öğretmenliğe hazırlık aşamasından çok daha önce ilköğretimden itibaren başlamakta, ama asıl coğrafya biliminin mantığı ve konuları detaylı bir şekilde lisans hazırlık döneminde kazanılmaktadır. Bilgiye dayalı unsurlardan olan Coğrafya öğretimi bilgisi ise; Coğrafya öğretimine yönelik öğretim bilgisi, coğrafya öğretimine yönelik program bilgisi, coğrafya öğretimine yönelik organizasyon bilgisi, Coğrafya öğretilecek yaş grubunun coğrafyaya yaklaşımı bilgisi alt yeterliklerinden oluşmuştur. Coğrafya öğretmen adayı bu bilgilerin alt yapılarını ise lisans eğitimi sırasında alır (Karabağ 2007).

Bu durumda lisans eğitimi sırasında coğrafya öğretmen adayları kendilerinde bulunması gereken bu unsurların ne kadarına sahip olmuşlardır? Hangi konularda iyi bir hazır bulunuşluğa sahiptirler? Hangi konularda eksiklikleri söz konusudur? Bu eksikliklerin giderilmesi için neler yapılabilir? soruları akla gelmektedir. İşte bu araştırmada amaç, değişim ve gelişmenin süreklilik arz ettiği günümüz dünyasında bu sürece hazırlıklı bireyler yetiştirme sorumluluğunu taşıyan coğrafya öğretmenliği anabilim dalı 4. ve 5. sınıfta öğrenim görmekte olan Coğrafya Öğretmen Adaylarının Mesleki Yeterliklerine Yönelik Hazır Bulunuşluk Düzeylerini tespit etmektir.

Bu genel amaç doğrultusunda coğrafya öğretmen adaylarının Alan Bilgisi ve Alan Öğretimi Bilgilerinin öğretmenlik mesleğine başlamadan önce hangi düzeyde bulunduğu tespit edilmeye çalışılmıştır. Böylelikle, bir taraftan hizmet öncesi eğitim programının verimliliğine, diğer taraftan ise bu adayların öğretmen olarak atanması durumunda ihtiyaç duyacakları eğitim çalışmalarına ilişkin bir takım ipuçlarının yakalanabileceği düşünülmüştür. Yakalanan bu ipuçlarının, hem eğitim fakültesinde görev yapan öğretim elemanları hem de hizmet içi eğitim çalışması yapacak eğitimciler

(26)

için, hangi öğretim yeterliklerine daha öncelik ve ağırlık vermeleri gerektiği ile ilgili bir bakış açısı ve ön bilgi oluşturabileceği düşünülmüştür.

1.3. Araştırmanın Önemi

Eğitim toplum için büyük bir öneme sahiptir. Kalkınma ve gelişme ile eğitim arasında sıkı bir ilişki vardır. Türkiye’nin çağı yakalayabilmesi, AB ile tam entegrasyonunun sağlanması için eğitim sisteminin, meslek standartlarına dayalı, mesleki yeterlilikleri kabul gören insan gücü yetiştirmesi gereklidir. Gelecekte beden ve ruh sağlığı yerinde toplumların oluşturulabilmesi için eğitim en önemli unsurdur. Bu durumda geleceği yetiştirecek öğretmenlerin önemi de çok daha artmaktadır.

Toplumun sosyal, kültürel, politik ve ekonomik yönden kalkınmasında ve bireylerin kendilerini gerçekleştirmelerinde önemli bir role sahip olan eğitim sisteminin üç temel öğesi vardır. Bunlar; öğrenci, öğretmen ve programdır (Gözütok, 2003).Genel kültür, özel alan ve pedagojik formasyon eğitimi alarak yetişmiş ve adaylık döneminden sonra her derece ve türdeki örgün ve yaygın eğitim kurumlarında eğitim-öğretim ve bununla ilgili yönetim hizmetlerini yürütenlere öğretmen denmektedir (Korkmaz, 2010). Ayrıca Öğretmen, eğitim öğretim ve bununla ilgili yöntem ve yönetsel görevlerde bulunan davranışları eğitim ve öğretimin ve bununla ilgili tüm bilimlerin felsefelerin bulgularına dayanan değişme ve gelişme için bilgilerin, fikirlerin ve kişiliklerin sevgi ve saygı içerisinde demokratik tutum ve uygulamaların olmasına yardım ve katkı sağlayan önemli bir kişidir ( Küçükahmet, 2002).

Türkiye’de milli eğitimle ilgili yasalarda da öğretmenlik, özel uzmanlık bilgisi gerektiren bir meslek olarak tanımlanmıştır. 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu’nda (1973) öğretmenlik, devletin eğitim, öğretim ve bununla ilgili yönetim görevlerini üzerine alan özel bir ihtisas mesleği olduğu, öğretmenlerin görevlerini Türk Milli Eğitiminin amaçlarına ve temel ilkelerine uygun olarak ifa etmekle yükümlü oldukları belirtilmiştir.

Bireye istenilen yönde davranış kazandırma sürecinde en önemli etkenlerden birisi de öğretmendir. Öğretmen eğitim sisteminin en stratejik unsurlarından biridir. Bu yüzden öğrencilere verilen eğitimin niteliği ile öğretmenin niteliği arasında paralel bir ilişkiden söz edilebilir (M.E.B, 2008).Eğitimin temel unsuru, günümüzdeki teknolojik gelişmelere rağmen öğretmendir. Öğretmen iyi yetişmiş ise öğrenci de o oranda iyi, nitelikli olacaktır. Bir toplumun göstergesi öğretmenleridir. Gelişmiş olarak nitelendirdiğimiz ülkelerin gelişmişlik düzeyleri ile öğretmen yetiştirmeye verdikleri

(27)

önem arasında son derece sıkı bir ilişki vardır. Öğretmenlik mesleğinin bugüne ve geleceğe toplumları hazırlamada çok önemli bir görevi yüklenmiş olması, gelişmiş ve gelişmekte olan bütün ülkelerin öğretmen yetiştirmeyi en can alıcı unsurlardan biri olarak kabul etmelerine neden olmuştur. İngiltere ve ABD gibi gelişmiş ülkeler için öğretmen yetiştirmenin önemi bu gerçeği desteklemektedir (Erişen ve Çeliköz, 2003).Eğitimde kalitenin yakalanması, diğer faktörlerin yanında; kaliteli, nitelikli öğretmenlerin yetiştirilmesiyle mümkündür. Bunun için, öğretmen yetiştirme sisteminin iyi planlanması ve uygulanması önemlidir. Kaliteli öğretmen yetiştirmenin temelinde hizmet öncesi öğretmen eğitimi yatmaktadır. Hizmet öncesi kazanılmayan değerlerin sonradan kazanılmasının ne kadar güç olduğu bilinen bir gerçektir. Hizmet öncesi öğretmen eğitimi, mesleğin giriş davranışları açısından son derece önemlidir. Geleceğin öğretmenlerinin eğitildiği düşünülerek, esnek, öğrenmeyi öğrenmiş ve nasıl öğreteceğini de kazanmış öğretmenlerin yetiştirilmesi gerekmektedir (Ennis, 1994; Akt: Beydoğan, 2002).

Öğretmenlik mesleği, özel uzmanlık bilgisi ve becerisi gerektiren bir meslek olduğuna göre bu mesleği tercih eden insanların, mesleğin gereklerini tam olarak yerine getirebilmeleri için bir takım yeterliliklere sahip olması gerekir. Bu yeterliliklerin kazanılabilmesi için de öğretmen adaylarının meslek öncesinde özel bir eğitimden geçirilmesi zorunludur (Şişman, 2001). Bir ülkede amaçlanan toplumsal kalkınmanın gerçekleşmesi için kullanılabilecek temel araç, kaliteli bir eğitim; eğitimde kalitenin ön koşulu ise nitelikli öğretmenlerdir. Öğretmen eğitimi programlarında, hedeflere ve çağın gerektirdiği niteliklere uygun düzenlemeler yapılması günümüzde gerekliliktir (Adıgüzel, 2005).

Ülkemizde son yıllarda eğitim sistemiyle ilgili en önemli sorunlardan birinin, öğretmen yetiştirme ve yetiştirilen öğretmenlerin niteliğinin oluşturduğu gözlenmektedir. Bu durum coğrafya öğretmen adayları içinde hala önemli sorunlar arasındadır. Yetiştirilen öğretmenlerin niteliğinde öğretmen adaylarının öğretmenlik mesleğine ilişkin hazır bulunuşluk düzeyine ne kadar sahip oldukları ve öğretmenlik mesleğine yönelik tutumları önemli bir yer tutmaktadır. Coğrafya öğretmen adaylarının öğretmenlik mesleğine ilişkin hazır bulunuşluklarının kazanıldığı Eğitim Fakültelerinin sahip olduğu olanaklar (ekonomik, öğretim elemanı sayısı, bina ve tesis durumu) bu fakültelerde yetiştirilen öğretmen adaylarının kendilerini mesleki olarak hazır birer öğretmen olarak algılamalarında oldukça önemli bir role sahiptir. Öğretmenlik mesleğinin niteliğinin yükseltilmesi, öncelikle öğretmenlerin sahip olması gereken

(28)

genel ve özel alan yeterliklerinin bilinerek, bu yeterliklerin öğretmen ve öğretmen adaylarına kazandırılması ile mümkün olacağı açıktır (Erdem, 2005).

Teknoloji ve bilimin hızla geliştiği günümüzde coğrafya eğitiminin önemi daha da artmıştır. Yapıcı ve yaratıcı bireyler yetiştirebilmek için, öğretmen yetiştiren fakülteler büyük önem kazanmaktadır. Bilime katkıda bulunacak bireyleri yetiştirecek öğretmenlerin de iyi bir eğitim almaları gerekmektedir. Ortaöğretimde coğrafya öğretiminin etkili ve başarılı olması, iyi yetişmiş, nitelikli coğrafya öğretmenleri sayesinde olacaktır. Coğrafya öğretmeni yetiştiren fakültelerde verilen eğitim, öğretmen adayını ortaöğretimde kullanabileceği yeterli bilgi seviyesine ulaştırmalıdır. Öğretmen adayı bu süreçte kendini geliştirmeli, ortaöğretim coğrafya müfredatını takip etmeli, yenilikler hakkında bilgi sahibi olmalı, öğretim tekniklerini etkin bir şekilde kullanmalıdır.

Her zaman daha iyiyi ve güzeli isteyen insanoğlu önüne çıkan engelleri aklının sayesinde aşmasını bilmiştir. Bu mücadelede insanoğlunun en büyük başarısı eğitim-öğretim faaliyetleri ile kazanımlarını bir sonraki kuşağa aktarmasını öğrenmiş olmasıdır. Bu süreçte en büyük destekçi coğrafya bilimi ve insanoğlunun hayata coğrafi bakış açısıyla bakmaya başlaması olmuştur. Coğrafi bilinç, Karabağ ve Şahin (2007) tarafından “Doğa ve insana ait unsurları sahiplenme, koruma, kullanma, düzenleme, planlama ve geleceğe aktarma” şeklinde tanımlanmaktadır. Bu bilincin öncelikle günün şartlarında coğrafya öğretmen adaylarına kazandırılması gerekir. Mesleğe yeni başlayacak coğrafya öğretmeni adaylarının mesleğe başlamalarında ve mesleki gelişimlerinde hangi bilgi, beceri, değer, tutum ve yeterliliklere sahip olmaları gerektiği konusu büyük önem taşımaktadır. Öğretmen adaylarının mesleğe başlamadan önce mesleki alt yapılarının yeterliliği konusunda yaşadıkları tereddütler ve mesleki gelişim açısından yeterli tecrübeye sahip olmamaları ve hangi bilgi ve becerilerini geliştirmeleri konusunu detaylı bir şekilde bilmemeleri bu durumu daha karmaşık hale getirmektedir (Karakuyu, 2008).

Coğrafya “yaşamak için öğrenme” olarak tanımlanmaktadır. Coğrafya geleceği güçlü bir şekilde kurmanın önemini vurgulayan bir bilimdir. Coğrafya, bireyleri günümüzün karmaşık yapısı ve çaba gerektiren toplumun sorumlu ve aydınlanmış bir liderlik üstlenmeye hazırlamak için gereken bilgiyi en iyi şekilde sağlayabilecek eski ve zaman içerisinde gelişmiş bilimlerdendir. Bu nedenledir ki coğrafi bilgi, dünyanın fiziksel ve kültürel karmaşasını açıklamaya yardımcı olması nedeniyle çok değerlidir. Ayrıca çevre insan ve olaylar arasında ilişkiler kurmayı sağlayarak, öğrencilere bilimsel

(29)

düşünce kazandırmada, insan ve çevre etkileşimi hakkında bir anlayış geliştirmelerinde önemli bir role sahiptir. Çünkü şeylerin nerede olduğunu, neden orada olduğunu, konumlarının onları neden önemli ya da önemsiz yaptığını ve diğer yerlerle nasıl bağlantılı olduğunu bilmek, öğrencilerin içinde yaşadıkları dünyayı algılamalarına ve bu dünyada kendilerini daha da güvenli hissetmelerine yardımcı olacaktır. Bu sebepledir ki günlük yaşamda ve bilimsel anlamda sürdürülebilir kalkınmayı gerçekleştirmek ve ”coğrafi bilinç” oluşturmak için coğrafi bilgiye ihtiyaç vardır. Bu bilinci oluşturmak içinse okul öncesinden başlayarak her öğretim kademesinde iyi bir coğrafya eğitimi sağlanmalıdır (Doğanay, 2002; Karabağ ve Şahin,2007; Gritzner, 2003).Bu eğitimi en iyi en doğru bir şekilde sağlayacak olanlar da coğrafya öğretmenleri dolayısıyla günümüzün coğrafya öğretmen adaylarıdır.

Coğrafya bilimi durağan olmayan sürekli değişen ve gelişen bir bilim olduğu için coğrafya öğretmen adaylarının bu değişime ayak uydurabilecek niteliklerde eğitim almalarına özen gösterilmelidir. Coğrafya öğretmen adaylarının temel sorumluluklarını ve diğer öğretmenlik alanlarıyla farklılıklarının neler olduğunun bilinmesi gerekir. Coğrafya Öğretmen adaylarının hazır bulunuşluk düzeyleri ne kadar iyi olursa öğretmenlik mesleğinin gerektirdiği yeterliklere de o derece hazır olurlar. Yeterlikleri sağlayabilmek için öncelikle hazır bulunuşluk sağlanmalıdır. Bu anlamda konu ile ilgili yapılacak çalışmalar önemli görülmektedir.

Eğitim fakülteleri sadece süreç tamamlama yeri değildir. Burada kazanılanların süreç sonrasına da yansıması gerekir. Artık eğitim ve öğretiminin sonlarına doğru gelmiş öğrencilerin hazır bulunuşluğunun tespiti bu bakımdan büyük önem taşımaktadır. Coğrafya öğretmen adayı Eğitim fakültesinden mezun olduğunda belirli bir hazır bulunuşluğa ulaşmış olmak ister. Ayrıca Milli Eğitim’in, velilerin, öğrencilerin, eğitim fakültelerinin ve gelecekteki idarecilerinin de kendisinden yeterlilik konusunda beklentileri olacaktır. Her Coğrafya Öğretmenliği bölümünden mezun olan bu beklentileri karşılayabilecek seviyede midir? Kendilerine verilen diploma onların ne kadar yeterli olduklarını gösterir? Bu anlamda Türkiye’de bugüne kadar coğrafya öğretmen adaylarının Milli Eğitim Bakanlığı, Yüksek Öğretim Kurumu ve Coğrafya Dersi Öğretim Programı boyutunda alan bilgisi ve alan öğretimi bilgisinin mesleki yeterliklerine yönelik hazır bulunuşluk düzeylerini ortaya koyan bir araştırma yapılmamış, hiçbir nesnel veri ortaya konulmamıştır. Araştırmanın bu anlamda bir ilk olması ve sonraki araştırmalara yol gösterici özelliği nedeniyle alana önemli bir katkı sağlayacağı düşünülmektedir. Araştırma toplanan veriler doğrultusunda elde edilen

(30)

sonuçlar ile coğrafya öğretmen adaylarının mesleki hazır bulunuşluk düzeylerini ortaya koyacak, coğrafya öğretmenliğine verilen değeri arttıracak, hem Milli Eğitim Bakanlığına, hem Eğitim Fakültelerine, hem de Yüksek Öğretim Kurumu’na coğrafya öğretmen adaylarının mesleki yeterlilikleri konusunda ışık tutacaktır. Ayrıca bu araştırmanın; Coğrafya Öğretmen adaylarının yetersizliklerinin ve eksikliklerinin belirlenmesine katkıda bulunacağı, Coğrafya Öğretmen eğitimi programlarını geliştirme çalışmalarına öneriler getireceği ve ışık tutacağı, Coğrafya öğretmen adaylarının örnekleminden bütün öğretmenlerde bulunması gereken ortak öğretmen yeterliliklerinin belirlenmesiyle öğretmen yetiştiren kurumlara ve öğretmenlerin hizmet içi eğitiminden sorumlu eğitim birimlerine öneriler getireceği, Türkiye’nin AB’ye uyum sürecindeki tüm çalışmalara katkıda bulunacağı ve değerlendirme yapma konusundaki benzer çalışmalara örnek teşkil edeceği de düşünülmektedir.

1.4. Varsayımlar

Araştırmanın yürütüldüğü çalışma grubunun araştırma sonuçlarının genellenebilirliğini sağlayacak büyüklükte olduğu varsayılmaktadır.

Araştırma yapılacak Eğitim fakültelerinin Coğrafya Öğretmenliği Bilim dallarındaki lisans eğitimi derslerinin birbirlerine benzer özelliklere sahip oldukları varsayılmaktadır.

Bu araştırma için öğretmen adaylarına uygulanan “Coğrafya Öğretmen Adaylarının Mesleki Yeterliklerine Yönelik Hazır Bulunuşluk Düzeyleri” ölçme aracının kapsam geçerliği konusunda başvurulan uzman görüşlerinin yeterli olduğu varsayılmıştır.

Çalışma grubundaki öğretmen adaylarının, ölçme aracında yer alan maddelere verdikleri cevaplar gerçeği yansıttığı varsayılmaktadır.

1.5. Sınırlılıklar

Araştırma 2010–2011 eğitim öğretim yılında Türkiye’deki Türkçe eğitim yapan ve coğrafya öğretmeni yetiştiren devlet üniversitelerinin Eğitim Fakülteleri Orta Öğretim Sosyal Alanlar Eğitimi Anabilim Dalı Coğrafya Öğretmenliği Bilim Dalı 4. ve 5. sınıf öğrencileriyle sınırlıdır.

Araştırma, “Coğrafya Öğretmen Adaylarının Mesleki Yeterliklerine Yönelik Hazır bulunuşluk Düzeyleri”ni belirlemeye yönelik ölçme aracı verileri ile sınırlandırılmıştır.

(31)

Çalışma ölçme aracındaki soruları cevaplayan coğrafya öğretmen adaylarının görüşlerinin değerlendirilmesi ile sınırlıdır.

Veri toplama araçlarının uygulanması zamanı açısından 2010-2011 eğitim-öğretim yılı ile sınırlıdır.

1.6. Tanımlar

Eğitim:"Bireyin davranışlarında kendi yaşantısı yoluyla ve kasıtlı olarak

istendik değişme meydana getirme sürecidir” (Ertürk, 1998).“İnsanın kişiliğini besleme süreci” ve “insan sermayesine yapılan yatırım” olarak kabul edilmektedir (Senemoğlu,2004).

Öğretim: Planlı ve programlı öğretme etkinlikleri olarak tanımlanan öğretim

bireyin yaşamı boyunca süren eğitimin bir kısmının okulda, sınıf ortamında planlı ve izlenceli bir biçimde yürütülen kesitidir (Külahoğlu, 2004).Öğrenciye belli bir şeyi öğretme,bilgi verme veya bilgi ile donatma işidir(Güngördü,2003).

Öğretmen: Genel kültür, özel alan ve pedagojik formasyon eğitimi alarak

yetişmiş ve adaylık döneminden sonra her derece ve türdeki örgün ve yaygın eğitim kurumlarında eğitim-öğretim ve bununla ilgili yönetim hizmetlerini yürütenlere denir (Korkmaz,2010).

Öğretmen Adayı: Öğretmenlik programlarına devam eden, öğretmeni olacağı

öğretim düzeyi ve alanında okul ortamında öğretmenlik uygulaması yapan yüksek öğretim kurumu öğrencisidir.

Hazır bulunuşluk: Öğrencinin belli bir hedef davranışa ulaşması için kendine

sunulan öğrenim görevini yapma yeterliğidir (Bloom, 1995).

Yeterlik: Bir görevi icra etmek ve görevin gerektirdiği sorumlulukları yerine

getirmek için ihtiyaç duyulan yetenek, bilgi ve becerileri ifade eden bir kavramdır( Şahin, 2004: 59).

Coğrafya: Coğrafî yeryüzündeki doğal, beşerî ve ekonomik olayları, insanla ilgi

kurarak inceleyen bir bilimdir” (Doğanay, 2000: 37).

Coğrafya Eğitimi: Coğrafyanın amaçları ve hedeflerine yönelik olarak

öğrenciye bilgi ve beceriler kazandırılması ve bu bilgi ve becerilerin hayat kalitesinin arttırılması amacıyla kullanılmasının öğretilmesi faaliyetleridir. Coğrafya eğitimi; kendini geliştiren, doğal ortam ve insan arasındaki ilişkiyi analiz edip, yapıcı, yaratıcı, eleştirel düşünce yeteneğine sahip, edindiği bilgi ve becerileri günlük yasamda kullanabilen, doğal çevre unsurları ile insan faaliyetleri arasındaki yakın ilişkiyi

Şekil

Tablo  1’deki  betimsel  veriler  ve  Tablo  1.2’deki  U  testi  sonuçlarına  göre;  araştırma grubunun cinsiyet değişkenine bağlı olarak Alan Bilgisi (AB) ve Genel Hazır  Bulunuşluk  (GHB)  puan  ortalamaları  arasında  istatistiksel  olarak  anlamlı  bir
Tablo 2.2. Araştırma Grubunun Öğrenim Gördükleri Üniversite Değişkenine Göre AB
Tablo 4. Araştırma Grubunun Mezun Olunan Okul Türü Değişkenine Göre Betimsel
Tablo 4.2. Araştırma Grubunun Mezun Olunan Okul Türü Değişkenine Göre AB AÖB
+7

Referanslar

Benzer Belgeler

Bu açıdan, Türk iş yaşamına hakim olan geleneksel özellikler gerek üretim süreçleri gerekse yönetim boyutu açısından bir yöntem olarak ortaya kon(a)mamıştır.

Mevcut çalışmanın temel amacı, bilişsel esneklik, kavramsallaştırma ve bozucu etkiye direnci içeren yönetici işlevler ile yeme stili açısından obezite sorunu olanlar

Then, the clinical pharmacists select specific patients records according to their drug interactions, and design a questionnaire for clinical physicians to peer review. Finally,

To analyze the collected data, a qualitative content analysis was used. Before the analysis, the researcher and two other experts in the field of educational sciences agreed on

Then you can search the patent number of this product form google and then put this patent number into the Thomson Innovation website and the whole information of this patent will

pylorusu geçebilecek ve oral-aboral yolla atılabilecek nitelikte olduğu değerlendirilmesine rağmen, teşhis ettiğimiz yabancı cisim, başlıca her iki ucunda yer alan

çatı eğiminin basınç dağılımını etkilediğini bulmuşlardır. Al- çak binalar üzerindeki rüzgar basınçları ile ilgili bir literatür çalışması, Uematsu ve Isyumov

present writer, for example, made a black and white sketch (Fig. 103) for the textbook <<Introduction to Geology>> by Bailey, Weir and McCallien. There the structures,